SivasLady
11.05.2007, 17:29
Sivas iline 85 km, Ulaş ilçesine 48 km uzaklıktadır.
Dağlık bir arazi yapısına sahip olan Çavdar köyü, suyu bol olan köylerimizdendir.
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
ÇAVDAR KÖYÜ Çavdar Köyü Sivas ilinin tam doğusuna düşer. İklimi Sivas iklimine göre daha ılımlı ve yağışlıdır. Malatya iklimine biraz benzemektedir. Rakımı ise 1350’dir. Arazi bakımında dağlık bir yapıya sahiptir. Sivas Dağları gibi çıplak olmayıp tamamen ormanlıktır. Köyümüz bir vadinin içerinse yerleşmiştir. Girlevik Dağı muasar altına almıştır. Köyümüzün fiziki görünümü yöre köylerine göre bir Karadeniz veya Ege’nin yemyeşil köy- lerine benzemektedir. Çünkü akarsuları çok boldur. Koyunoğlu yaylasından su gözelerinden birikerek akan iki çayın birleşmesinden meydana gelen Çavdar Çayı yaz kış azalmadan akmaktadır. İçme suyu en bol köylerden biridir. Köyümüzü üç kişi kurduğundan üç mahalleye ayrılmıştır. Köyün iç mimarı gayet dü- zenlidir Her tarafa en büyük vasıtanın seyretmesi mümkündür. Köyümüzün arazisinin ekilip biçilen bölümlerin çoğu sulaktır. Kırsal ve kıraç arazimiz de toprak büyüklüğüne göre azdır. Yaylalık ve otlakiye bakımından çevre köylerimize göre çok şanslıyız, nüfusa göre hayvan sayısına göre çok büyüktür. Köyümüz 1960 yılından önce bostan dediğimiz sebze türü yetiştirilen tek köydür. Bunun yanı sıra yonca, fiğ ve buğdaygiller ekilmektedir. 1970’ten sonra dışarıya göç hızlan- dığı için tarımsal çalışma ile birlikte hayvancılığa da son verilmiştir. Köyümüzde şu anda küçükbaş hayvan beslenmektedir Köyümüzün bir güzel yanı da topraklarımızın her tarafında madenlerin bulunmasıdır. ÇAVDAR’A GELİŞİMİZ Yaptığımız araştırmalar ve köyümüzün kurucusu Süleyman Ağa (Silo Gulgi) isimli atamızın mezarındaki tarih sırf ölüm tarihidir. O tarihten yola çıkarsak Süleyman Ağa’nın da edindiğimiz bilgilere göre Çavdar Köyünde elli sene yaşadığı sabit olarak düşünülürse köyü- müzün kuruluşu 1613 yılında atalarımızın köye temel atıp hem kendilerine hem de bize yurt edinmişlerdir. Süleyman Ağa Dersim’de sefere çıkan bir Osmanlı Paşasıyla Dersim’de tanışır. Dersimdeki köyleri bugünkü adıyla Büyük Köy eski adıyla Seniye Ağa Köyü idi. Osmanlı Pa- şası Süleyman Ağanın kültürünü, misafir perverliğini beğendiği için Dersim’deki toprakların bu nüfusu barındıramadığını Sivas bölgesinin boş olduğunu oraları yurt edinmesini salık verir ve Süleyman Ağa bu iş için yani Sivas’a yerleşmesi için bir beraat yazarak verir. Süleyman Ağa ve üç kardeşi gelip bugünkü köyümüzü yurt edinirler. Murtaza isimli kardeşi oğlu Veli ile bugünkü ( Hölükler) mahallesi dediğimiz mahalleyi kurarlar. Kardeşi Demo ile oğlu Yusuf bugün ki Yukarı Mahalle dediğimiz mahalleyi kurarlar. Süleyman Ağa nın iki kadından birer tane oğlu oluyor Mehmet Ağa( bugünkü Gülsoyların Dedesi) Mahmut Ağa (bugün kü Gülkanatların Dedesi) Höllükler Mahallesinde Murtaza’nın oğlu Veli’den (Şimşek ve Kırmızıtaş soyadını taşıyan ) var olmuştur. Yukarı Mahalleden Mahmut’dan olma (Gül,Yılmaz, Yıldız, soyadını taşıyanlar) var olmuşlardır. Kırgan Aşiretinden Polat ve Kamer isimli iki kişi daha köyümüzün Yusuf Ağa’nın izni ile yurt edinmişlerdir. Bunlar bugün Polat, Kartal soyadlarını taşıyan ailelere var olmuştur. Diğerleri zamanla Tecer Dağları’nın yamac- ındaki Göllü aylasını yurt edinirler ve sonra Ulaş ilçesine yerleşirler. Bugün köyümüzde Ok soyadı ile yaşayan köylülerimiz ise Yusuf Ağa’nın oğlu Mehmet Ağa’nın isteği ile köyümüzü yurt edinen Horimekanlı Aşiretine mensuplar. Bunların bir kısmı Göllü Yaylasını yurt edinip köyümüzü terk ederler.Köyümüzde Çelik soyadı ile yaşamlarını sürdürenler Şeyh Hasan kolundan olan Demananların akrabalarıdır. Bunlar da aynı köyden aynı ocaktan çıkarak Yusuf Ağa’nın oğlu Mehmet Ağa’nın izni ile gelen (güççükler) ismi ile anılan Ali oğullarıdır. Bu ailenin başka fertleri de Özdemir ve Kortaş soyadları ile köyümüzde yaşamaktadır.Köyün ileri gelenlerinden Hüseyin Bey, 1900'lü yılların başlarında köye göç eden Mahmut'un oğlu Hasan Hüseyin'i kızıyla evlendirmiş, yine aynı zamanlarda köye göç eden Derviş'e köy yakınlarında Çakko'nun ağılı denilen mevkide değirmencilik yaptırmış, Derviş'in kardeşi Mustafa'yı Koyunoğlu mezrasında ortakçı olarak yanına almış, (Değirmenci Derviş'in kardeşi Mustafa bir ara Kaballı Değirmeni'ni de çalıştırmıştır.) ve diğer Kardeş Hüseyin'i de köyde iskan etmiştir. Bu kişilerin savaşçı kişiliklerinden de yararlanan Hüseyin Bey, böylelikle eşkiya saldırılarından ve Gınili Paşa'nın baskılarından korunmuştur. Değirmenci Derviş ve eşi Sultan'ın yakın aralıklarla vefatından sonra 1940 yılı civarında Derviş'in Büyük oğlu İsmail kardeşlerini de alarak köyden göç etmiş, daha sonra zaman içinde diğer akrabaları da köyden ayrılmışlardır.
Köyümüzün adı Şeyh Hasanların dinsel töre içerisinde işlevini sürdüren (Çavdarlı Dede Ocağı) ocağından almıştır. Köyümüzün adı bu inanç ocağından gelmektedir. Dersim hasretini gidermek için kutsal ocağın adını vererek ocağa olan bağlılığını pekiştirmiş oluyor- lar.Yine Dersim’deki Girlevik Dağı, Yılanlı Dağı, Büyüktepe, Mendik Tepesi, Gölükbaba Tepesi, Dereağlı daha buna benzer Dersim’deki dağ tepe isimlerini getirip Çavdar’daki dağ ve tepelere ad olarak koymuşlardır. Böylece Dersim hasretine çözüm getirdiklerine inanmış- lardır. Zaten bölge olarak da, iklim olarak da bölgemiz Dersim’e benzemektedir. 400 yıldan bu yana köyümüzün bu inanç ocağından gelen ismi değişmemiştir.
Çavdar Köyü'nde okuma yazma oranı yüksektir.
Kebap, Babuko, Kömbe, Keşke, Haşıl, Zerbet köyün ünlü yemeklerindendir.
Köyün hemen üstünde Çal-a cori (çukur) denilen, yanında büyük bir ardıç ağacı ve su kaynağı bulunan eski bir ziyaret yeri bulunmaktadır.
Koyunoğlu Mağarası olarak bilinen tarihi çok eski bir mağara köy sınırları içindedir.
Köyün yaklaşık 1 km. doğusunda Selçuklular zamanından kalma eski bir han mevcuttur.
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Eskiden bu köyde kilim ve halı dokumacığı ön planda iken bugün bu uğraş kalmamıştır.
Az miktarda sebzecilik ve meyvacılık da yapılmaktadır.
Köyde Krom, Amyant, Talk, Asbest gibi madenler bulnmakta olup, bu madenlerin bazıları 1990 yılına kadar işletilmekte idi.
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.