PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : KANGAL-Yellice


Serd@r
15.05.2007, 19:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Nüfusu: 217

İle Uzaklığı: 130 km

İlçeye Uzaklığı: 37 km

seva
18.09.2008, 21:52
Yellice köyü 11 yy. ait olduğu bilinmektedir.

TARİH ve KÖYÜN ADININ KAYNAĞI(Araştıranlar: Şb. Md. Seyfettin CEYLAN - Adem YILMAZER, Araştırma Tarihi: 30.11.2007) 1530 tarihli "Defter-i Hakanı" dizisi tıpkı basım eserlerinde köyümüz Yellüce Karyesi olarak geçmektedir. Bu karye Malatya - Gerger ve Divriği Livası içinde geçer. Köy coğrafi konum itibari ile yellik, rüzgarlık bir yer olduğundan muhtemelen YELLÜCE adını almıştır. Köyün yukarıda belirtilen Osmanlı kaydına göre 600-700 yıllık bir tarihi vardır. Çünkü, belgelere göre 500 yıl kesindir. Bu belgede karye yani köy olarak geçmektedir. Yerleşim birimleri bakımından köy mezra ve mahalleye göre daha ileri bir yerleşmedir. Her köyün doğal gelişimi içinde mezra olma veya mahalle olma durumlarını irdelemek gereklidir. Kısacası bir kaç yüzyıl da mezralık dönemi olabilir. Bu da köyün tarihinin en az 700 yıla yakın olduğunu gösterir. Köyün coğrafyasında alan araştırması yaptığımızda; eski yerleşmelere işaret eden Çatak, Mezra, Sokutaş vb bulunmaktadır. 1530'lu yıllardaki Yellüce'nin çevresinde şu anki karyelerden bazıları bulunmaktadır


Sivas iline 130 km, Kangal ilçesine 37 km uzaklıktadır.

"Köy coğrafya olarak engebeli bir yapı üzerine oturmuştur. Köyün doğu ve batı istikametlerinde çıplak, kıraç ve verimsiz tepeler uzanır. Bu tepelerde bitki örtüsü olarak ilkbahar mevsiminde bir yeşillik göze çarpar. Bu yeşillik yaz mevsiminin ilk aylarında kurur, sarı ve boz bir renk alır. Bozkırın sıcağıyla hızlı bir renk değişimi sergileyen bu bitki birliği: kekik, keven, yavşan(per yavşak)bitki birliğidir. Bilimsel araştırmalar, bu bitki birliklerinin tüylü meşe ormanlarının yok oluşundan sonra ortaya çıktığını ileri sürer. Bu betimlediğimiz tepe aralarında uzun vadiler ve dereler vardır. Buralardaki topraklar köyün tarımcı bir toplum olmasında etkili olmuştur. Sözünü ettiğimiz ekili alnlarda buğday, arpa, fiğ, mercimek, nohut gibi kültür bitkileri, yetişir. Köyde hakim ağaç türü kavak ve söğüttür. Bu türler, Çatağanderesi, Sokutaşınderesi gibi bazı mevsimlerde az miktarda su taşıyan yerlerde yaşam bulmuşlardır. Kar sularının ilkbaharlarda toplanmaya başlayıp ta yaz ortalarına kadar nemli doğal ortamlar oluşan bazı arazi şekillerinde ağaçlar göze çarpmaktadır. Köyün coğrafyasında çam, pelit, dağkavağı, gürgen gibi orman ağaçları bulunmamaktadır. Yollar konusu: doğal yollar ve asfalt yollardan ibarettir. Doğal yollar: zamanla yabani hayvanların, arkasından evcil hayvanların ve üretim için daha sonra da üretim araçları ve hayvanlarıyla insanların kullanması ile gelişen yollar köyün çeşitli arazi mevkilerine doğru gelişmiştir. Asfalt yol da köyü şehre bağlar. Köyün coğrafyası bölge halkını zamanında yaylacılığa davet etmiş ve coğrafyanın nimetlerinden köylüler sürüleri ile buralarda kalmışlardır. Yayla kültürü, son yıllara kadar gelip hatta günümüzde de kısmen yaşamaktadır. Sokutaş, Çatak, Kayalı gibi sözcükler bunun belgesi niteliğindedir. Bu sözcükler hep yayla isimleridir. Köyde hayvancılığın yaşam bulması için mera ve otlaklar da ekili alanlar içinde göze çarpar."(Araştırmacı Adem YILMAZER)(30.11.2007)