Orijinalini görmek için tıklayınız : DİVRİĞİ-Eğrisu
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Nüfusu: 150
İle Uzaklığı: 199 km
İlçeye Uzaklığı: 19 km
Köyün kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 300 yıllık geçmişi olduğu ve şimdiki yerleşim yerinde kurulduğu tahmin edilmektedir. Köyün içinde bulunan, günümüzde bile suyunun nereden geldiği bilinmeyen ve köye yaşam vermeye devam eden tarihi çeşme Aşağı Çesme de bu olasılığı doğrulamaktadır.
1960'lı yıllara kadar tarım ve hayvancılık ile geçimini sağlayan ve 15.000 küçük ve büyükbaş hayvan barındıran köyümüz, bu tarihten sonra büyük şehirlere göçün başlamasıyla birlikte hızla nüfus kaybetmiştir. Günümüzde ise yeni bir yapılanma başlamış, özellikle yaz aylarında ikamet edilen hane sayısı 150'ye kadar çıkmıştır.
Diğer bir deyişle küçükbaş hayvancılığın bittiği, büyükbaş hayvancılığın ise kendi gereksinimlerini karşılayacak kadarının yapıldığı Eğrisu, tam bir tatil köyü konumunu almıştır. Köyde her evde şebeke suyu bulunmaktadır. Kanalizasyonumuz 2003 yılında tamamlanmış ve hizmete girmiştir.
Köy günümüze kadar üç değisik ad almıştır. En eski adı “Anzahar”dır. Bu ad devlet tarafından köy adlarının Türkçeleştirilmesi gerekçesiyle “Kevendüzü” olarak değiştirilmiştir. Kevendüzü adı da köyün isteği dogrultusunda ve köy derneğinin çalışmaları sonucu 1993 yılında köy yaylasının adı olan “Eğrisu” adıyla değiştirilmiştir.
Anzahar adının köy büyüklerince anlatılan hikayesi de şöyledir; bugün köyün bulunduğu bölgede yaşayan insanların liderinin bir kızı olur. Kızını çok seven ve adını ölümsüzleştirmek isteyen lider, “SAHAR” olan kızının adına “AN” ekleyerek o bölgenin adını “SAHARI AN” anlamına gelen “ANSAHAR” koyar. Zaman içinde bu ad “ANZAHAR” olarak degişir, toplum tarafından kabullenilip sevilir ve uzun yıllar kullanılır.
Köyün bugünkü adı ise, içinde onlarca canlıyı barındıran, görenlerin hayranlığını gizleyemediği Eğrisu Yaylası'ndan gelmektedir.
Köyümüze adını veren Eğrisu Yaylası ile ilgili köy büyüklerince anlatılan hikayeyse şöyledir: Eğrisu'lu Bektaşi Babası Gani Baba, Hacı Bektaş'taki eğitimini tamamladıktan sonra köyüne döner. O döneme kadar akıl-fikir ve hastalarına dua almak için Divriği Müftüsüne giden insanlar, o bölgede çok sevilen Gani Baba'ya gitmeye başlarlar. Bundan çok rahatsız olan Divriği Müftüsü Gani Baba'yı halkın gözünden düşürmek için bir plan yapar. Bir adamını Gani Baba'ya gönderir. Adam itinin hasta olduğunu ve bir muska yazmasını rica eder. Gani Baba 3 koç getirirsen yazarim der. Müftü koçların parasını karşılar ve adamını tekrar Gani Baba'ya gönderir. Koçları alan Gani Baba muskayı yazar kimsenin okumaması gerektiğini söyler ve adamı gönderir. Bu duruma çok sevinen Müftü hemen Kadı'ya haber gönderir ve şöyle der; “Anzahar köyünde bir Bektaşi para karşılığında insanların manevi duygu ve değerlerini hayvanlara uyguluyor.” Derhal Kadı'nın adamları Gani Baba'yı alıp İstanbul'a götürür ve yargılarlar. Son sözü sorulan Gani Baba muskanın Kadı'nın huzurunda açılıp okunmasını ister. Kadı padişaha bu konudan söz eder ve davayı izlemek ister misiniz der. Mahkeme günü gelir padisahın huzurunda Kadı muskayı açar ve muskada yazanları okur;
Tamah ettim etine
Muska yazdim itine
Tutarsa da tutmazsa da
Ta oglumun s...ne.”
Hayretler içinde kalan padişah kim şikayet ettiyse onu bana getirin der ve Divriği Müftüsünü görevden alır. Bir süre misafir ettiği Gani Baba'ya köyüne döneceği zaman bir isteği olup olmadığını sorar. Gani Baba Osmanlı Hazinesine ait Eğrisu yaylasını ister. Bunu kabul eden Padişah fermanla Eğrisu yaylasını Gani Baba'ya verir.
Köyümüz sınırları içerisinde Derviş Muhammed, Gani Baba, Geyikli Baba, Ahmet Dede, Ahmet Baba, Abdullah Dede, Katerli Baba ziyaretleri bulunmaktadır. Toplumca büyüklükleri kabul edilen bu ermiş insanların mezarları köylülerimiz ve Türkiye'nin çesitli yerlerinden gelen insanlarca ziyaret edilmekte, kurbanlar kesilmekte ve Cem'ler yapılmaktadır.
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.