PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : HAYIRLI CUMALAR...


Sayfa : 1 2 [3] 4 5

Salim58
12.06.2009, 07:37
....................CUMA DUASI...................
......BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM .........

LAİLAHE İLLALLAH CUMANIN SEBEBİYLE,MUHAMMEDÜRRESULULLAH GEREK YÜZÜN GÖLGESİYLE,DÜNYA VE AHİRET MURADIMI VER,MELEKLER DUASIYLA.YA VEDÜDÜM ENTE MAKSUDUM.KULHUVALLAHÜ EHAD BİNBİR İSMİNDEN MEDET, YETİŞ MUHAMMED
KULHUVALLAHÜ EHAD BİNBİR KERE YA SAMED.CENNET KAPILARINI AÇ,BENİM GÜNAHIMDAN GEÇ.BENİM GÜNAHIM VAR İSE,SENİN GİBİ HAKK'IM VAR.MUHAMMED ALEYHİSSELAM GİBİ DOSTUM VAR.İLAHİ KABRE VARDIĞIM GECE LÜTFEYLE YALNIZ KALDIĞIM GECE,BİLMEDİĞİMİ BİLDİR,KABRİMİ NUR İLE DOLDUR,KEVSER ŞARABINA KANDIR,ULU CEMALİNİ GÖSTER.ESTAĞFİRULLAH İSTİĞFARIN BEN ZAYIF GÜNAHKARIM.YA CELİL YA CABBAR SEN BAĞIŞLA GÜNAHIM.YA SATTAR,İLAHİ CENNET CEMALİNİ GÖSTER BANA,GECE GÜNDÜZ YALVARIRIM SANA,DÜNYA VE AHİRET MURADIMI VER BANA.RABBİM ALLAH,FİKRİM ZİKRULLAH,KALBİMDE RESULULLAH.EVVELİM ALLAH,AHİRİM ALLAH.LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH.CUMA GÜNÜMÜZ VAR,İSLAM DİNİMİZ VAR.MUHAMMED GİBİ ŞAHIMIZ VAR.ALLAH DEDİM DOSTUM,99 İSMİNE MÜHÜR VURDUM ÜSTÜNE.ESTAĞFİRULLAH VE ETÜBÜ İLEYK.SIRRIM SÜBHANIM ALLAH,DERDİM DERMANIM ALLAH.GAFİL KULUNA GAM DÜŞMÜŞ YETİŞ İMDADIMIZA YA MUHAMMED.KULHUVALLAHÜ EHAD BİNBİR KERE YA SAMED.KEREMLER KANİ MUHAMMED.UMARIZ SENDEN ŞEFAAT.LAİLAHE İLLALAHTIR SÖZÜM,İHLAS-I ŞERİFTE YÜZÜM,AYETEL KÜRSİ HAKKI İÇİN SEN KABUL EYLE SÖZÜM.BUGÜN CUMA GÜNÜDÜR,DİNİM İSLAM DİNİDİR.DİNİM İSLAM DİNİ OLDUĞUNA,YEDİ BİNİN HIFZINA MÜHÜRLEDİM ÜSTÜNE.LAİLAHE İLLALLAH ÜÇ MURADIM VAR: ALLAH BİRİ,CENNET BİRİ,IRMAK BİRİ.DİDARINI AÇ CEMALİNİ GÖSTER. YA RESULULLAH, YA RABBENA HER HALİM MALUMDUR SANA.GECE GÜNDÜZ YALVARIRIM BEN SANA,DAİMA MUHTACIM CEMALİNİ GÖSTER BANA.CENNETİNE DAVET ET.ALLAHIM KANAAT,KABRİMİZDE RAHATLIK,SIRAT TA SELAMET,TATLI CANIMIZ SANA EMANET.SON NEFESİMİZDE SELAMETLER İHSAN EYLE,KABİR SUALİMİZİ VE DUALARIMIZI ASAN EYLE,CENNETİNLE CEMALİNİ CÜMLEYLE BERABER BANA DA NASİP EYLE.LAİLAHE İLLALLAH SELALAR DUASI İÇİN,MUHAMMEDÜRRESULLULLAH ARŞ-I ALA GÖLGESİ İÇİN,HASTALARA ŞİFA,CÜMLEYİ HASRETLERİNE KAVUŞTUR,MURATLARINA ERDİR SELALAR DUASI İÇİN. BİR ALLAH İSMİN, YA RESULLULLAH, YA CELİL ETME SEFİL.GÖNDER DELİL.İLAHİ YA RABBİ,HACETİMİZİ RAHMET DERYASINA ULAŞTIR,DUAYA AÇILAN ELLERİ İCABETE ERİŞTİR.ALLAHIM SENDEN BAŞKA KİMSEMİZ YOKTUR.LAİLAHE İLLALAH ARŞ-I ALAYA,MUHAMMEDÜRRESULULLAH ŞÜKÜR MEVLAYA.GANİ YA ALLAH DUALARIMIZIN KABUL OLMASINI İSTERİM.YA RABBİ YA RABBENA HERHALİM MALUMDUR SANA.İNAYET EYLE YÜZBİN KERE HAMD EDERİM SANA.CENNETİ ALA DA CEMALİNİ GÖSTER BİZE.LAİLAHE İLLALAH GÜNAHLARIMIZI AF EYLE.MUHAMMEDURRESULULLAH MAKAMIMIZI NUR EYLE.İLAHİ YA RABBİM SON NEFESİMDE KENDİME HAKİM OLMADIĞIM ZAMAN BU DUAMI SANA EMANET EDERİM,ERDE GEÇTE,DAĞDA,TAŞTA SEN YETİŞTİR.YA MUHAMMED SELATÜ SELAYA YOLLADIM MEVLA YA. SEN BENİM MURADIMI VER ALLAHIM GELECEK CUMAYA.LAİLAHE İLLALLAH KALBİMİZİ KARARTMA ,LAİLAHE İLLALLAH RIZKIMIZI AZALTMA,LAİLAHE İLLALLAH KABRİMİZİ DARALTMA,SENDEN BAŞKA KAPI ARATMA,LAİLAHE İLLALLAH İMANLA SABIR,MUHAMMEDÜRRESULULLAH AZAPSIZ KABİR.ALLAHIM BİZİ AF EYLE,RIZKIMIZI BOL EYLE,KABRİMİZİ NUR EYLE.KABRE GİRDİĞİM ZAMAN SUAL MELEKLERİNİ ASAN EYLE.EVVELİM ALLAH,AHİRİM ALLAH,KALBİMDE BEYTULLAH.LAİLAHE İLLALLAH MUHAMMEDÜRRESULULLAH.EŞHEDÜENL A İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN ABDÜHÜ VE RESULÜHÜ DİYEREK ÇENE KAPAMAK NASİP EYLE YA RABBİ.ALLAHIM ŞEYTANIN ŞERRİNDEN,DÜŞMANIN MEKRİNDEN,BİLHASSA NEFSİMİZİN ŞERRİNDEN,KABİRDEKİ YILANLARDAN,ÇİYANLARDAN,ÖLÜMÜN DEHŞETİNDEN,KABRİN VAHŞETİNDEN,SIRATIN ZULMETİNDEN MUHAFAZA EYLE.ÖLÜMÜN HAYIRLISINI,ÜÇ AYLARIN BİRİSİNİ,YASİN İN YARISINI OKURKEN ÖLMEK NASİP EYLE YA RABBİM......EL FATİHA....MEASSALEVAT....

Kardelencicegi
12.06.2009, 07:50
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
12.06.2009, 08:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
12.06.2009, 08:13
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

seva
12.06.2009, 08:36
Hayatın sahibine KUL, Davanın sahibine ÜMMET olabilmek duası ile....

/..Hayırlı Cumalar../

heartache58
12.06.2009, 08:47
hayırlı sabahlar,cumanız mubarek olsunn

altuntas58
12.06.2009, 11:45
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Arkadaşlar cumanız mubarek olsun

bahar5834
12.06.2009, 11:56
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HAYİRLİ CUMALAR..........

seten65
12.06.2009, 13:36
................HAYIRLI CUMALAR...............

Salim58
12.06.2009, 14:05
İNSANLIK ESMAÜL HÜSNAYA HASRET



Ya Rab;

Kimse bilmezdi Seni,

Bilirdin Sen kendini.

Yarattın melekleri,

Bilsinler diye Seni.



Biraz bildiler Seni,

Ve başladılar tesbihe.

Bilineyim diye Sen,

Yarattın eşrefi mahluku.



Öğrettin Ademe (sav) güzel isimlerini

Esmayı bilen Adem’in üstünlüklerini

Gördü melekler bilmediklerini

Esmayı bilenlerin üstünlüklerini.



Asırlar peş peşe geçti,

Sevgili kulların seni seçti.

Herkes Seni bilsin diye

Geldi 125 bin peygamber.

İnsanlık hala Senden bihaber



Geldi sonunda Tüm Zamanların Efendisi(sav)

O şanı yüce Allahın Sevgilisi (Habibullah)



En büyük mucize Kur’an

Her türlü derde derman

Tüm zamanların en beliğ sözleri,

İnsanlığa nur Habibinin sözleri.



Hazinedir 99 İsminin her biri,

1001 isminin Cevşen’de diri

O ne muhteşem cevher bir bilsen

Başka dinlerde yok, ne Esma Hadisi ne Cevşen.



Aaah bunun kıymetini bir bilsek,

Aaah bunun kıymetini bir bildirsek,

İnsanlık Seni bilmeye hasret

Asırlar geçti Ya Rab, bitsin artık bu hasret.



Bizleri Seni anlatan bir dil eyle

Bilsin artık insanlık daha derin Seni.

Asırlardır insanlık Seni arıyor,

her bir ismin güneşler gibi parlıyor.



7 Kıtada 72 millet,

Sana ve isimlerine hasret.



Bizim için Seni anlatmak canlara can,

Her dilde derinlemesine Sohbeti Canan



Esmaul Hüsna kanaviçesi Kuran

Canlara can dertlere dermen



Bütün ilimler Seni arıyor,

Her bir ilim bir esmana varıyor.



Ya Rab, Sen ki Rabbül Alemin’sin

Göster Rabliğini insanlık Seni bilsin.



Göster Lutfunu insanlık Seni Sevsin.

Her bir isminle bir bir gerçekleşsin vuslat,

Görülsün artık Esmalarındaki o eşsiz tat.



Tecelli eder Cennette güzel isimlerin

Cennette nimetlerin lezzeti pek derin.

Tecelli eder Cennette Nur Cemalin

Cennete Cemalinin lezzeti pek derin.



Ya Rab sınırsızdır Senin lütufların,

Sonsuzdur ikramların, ihsanların.

Lütfeyle bütün kulların bilsin Seni,

Habibin gibi sevdikçe sevsin Seni



Habibin ne güzel bilmiş bildirmiş,

Lütfunla insanlığa Seni sevdirmiş.



Lütfeyle sevelim sevdirelim Seni,

Lütfeyle sevelim sevdirelim isimlerini.



.....................cumanız mubarek olsun......................... .

altuntas58
12.06.2009, 14:18
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
19.06.2009, 06:59
Sensin mahzun kalplerin sığınağı.
Sensin mazlumun âhını işiten.
Sensin zalimin zulmünü bilen.
Senin adaletindir sığındığımız.
Senin mizanındır güvendiğimiz.
Senin hesabındır tesellimiz.

Nefsimize zulmetmekten alıkoy bizi.
Senin adaletine razı olanlardan eyle bizi.
Senin adaletinin korkusuyla terbiye et hepimizi.
Adaletinin korkusuyla yumuşat kalplerimizi.
Amellerimizin tartıldığı 'mizan'da güzel eyle akibetimizi.
Mizanında ağırlığı olanlardan eyle bizi.
Kolaylaştır sorgu sualimizi.
Sana hesap verme inceliğiyle yaşat bizi.
Hükmüne razı eyle bizi.
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan uzak eyle hepimizi
-----------------------------------------

Cumanız Mübarek Olsun...

sibelYILMAZ
19.06.2009, 07:13
Allah'ü Teâlânın Bir Kulunu Sevmediğinin Alameti De Onun Malayani İle (Ne Dinine Ne De Dünyasına Faydalı Olmayan İşlerle) Vakit Geçirmesidir.
Allah'ü Teâlânın Bir Kulunu Sevdiğinin Alameti İse...Onun Fıkıh İlmi İle Meşgul Olmasıdır.

Rabbim ilimlendirdiği kullarından eylesin bizleride inşallah...

Salim58
19.06.2009, 07:16
url=[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]][Üye Olmayanlar Linkleri Göremez][/url]

AHMET YENİYAPAN
19.06.2009, 07:20
Hayırlı Cumalar Gününüz Hayırola..

Kardelencicegi
19.06.2009, 07:24
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

altuntas58
19.06.2009, 07:28
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
19.06.2009, 07:30
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

heartache58
19.06.2009, 07:31
Hayırlı günler,hayırlı kazançlar,hayırlı cumalar

Salim58
19.06.2009, 07:35
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
19.06.2009, 08:04
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
19.06.2009, 08:08
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
19.06.2009, 08:15
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
19.06.2009, 08:17
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

seva
19.06.2009, 08:41
Hayırlı Cumalar dualarınız bu mubarek günde kabul olmasını diliyorum....

Salim58
19.06.2009, 08:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sevdagülü
19.06.2009, 08:57
ayakları şişinceye kadar namaz kılan peygamberin,gözleri şişinceye kadar uyuyan ümetiyiz.Ölüm bizi uyandırmadan uyanmak dilegi ile.....Hayırlı cumalar

bahar5834
19.06.2009, 08:58
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

hayırli cumalar

Salim58
19.06.2009, 09:25
url=[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]][Üye Olmayanlar Linkleri Göremez][/url]

seten65
19.06.2009, 14:41
HAYIRLI CUMALAR KARDEŞLERİM,ALLAHIN HAYIR VE BEREKETİ ÜZERİNİZE OLSUN.BOL DUA BEKLERİZ İNŞAALLAH.

Salim58
19.06.2009, 14:44
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


......CUMANIZ KABUL VE MAKBUL OLSUN...................

altuntas58
19.06.2009, 14:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şöyle buyurduğunu rivayet edilmektedir:
"Cuma namazına giderken ayakları tozlanan kimseye Cehennem ateşi haramdır."

Kardelencicegi
19.06.2009, 19:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
26.06.2009, 06:53
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ÖnceVatan_58
26.06.2009, 07:09
Herkese hayırlı cumalar, Allah herkese güzel ahlak, iyi niyet sağlıklı huzurlu günler nasip eylesin.

Salim58
26.06.2009, 07:24
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
26.06.2009, 07:30
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
26.06.2009, 07:33
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
26.06.2009, 07:34
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
26.06.2009, 07:36
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
26.06.2009, 07:55
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
26.06.2009, 08:10
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ayparcam
26.06.2009, 09:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Hayır ver hepimize.
Ey keremini umduğumuz...!
Affet bizi, bağışla biz isyankarları,
Affını umuyoruz, gufranını diliyoruz,
Ey bağışlamasını dilediğimiz Sensin sahibimiz,
Mülkündedir herşeyimiz, elimizde olanlar senin elinden,
Sahip olduklarımıza sen sahipsin, mülkünde yer ver bize,
Ey Biricik varisimiz...! Saltanatın sınırsızdır senin,
Saltanatlar sensiz hükümsüzdür,
Sana kullukla sultan eyle bizi, Sana itaatle şereflendir hepimizi,
Hiç bitmeyen saltanatında ihya eyle bizi.
Ey biricik sultanımız...! Gördüklerimiz hep seni gösterir,
Duyduklarımız hep senden söz eder, sevdiklerimiz hep seninle sevilir,
Gözümüzü senin ayetlerinle nurlandır, işitmemizi seni ananları duymakla güzelleştir,

Her vaktiniz hayr olsun Cumanız mübarek olsun.

Salim58
26.06.2009, 09:31
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

bahar5834
26.06.2009, 09:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

ErdalGüler
26.06.2009, 10:25
Cumanız Mübarek olsun. Yüce Allah Dualarınızı kabul günahlarınız affetsin İnşallah...

Dilsad Hatun
26.06.2009, 12:01
....Hayirli Cumalar ...

Salim58
26.06.2009, 12:45
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

bahar5834
26.06.2009, 12:53
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
03.07.2009, 06:29
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

BEYT
03.07.2009, 06:53
herkese hayırlı cumalar ALLAH dualarınızı kabul etsin

Salim58
03.07.2009, 06:57
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

cumanız mubarek olsun

HaZaN
03.07.2009, 08:45
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
03.07.2009, 08:47
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

betüs58
03.07.2009, 08:57
saa herkesin cumasii mübarek olsun hayirli cumalarimiz olsun ins.:)

heartache58
03.07.2009, 09:37
cumanız mubarek olsun,hayrlı gunler..

seva
03.07.2009, 10:50
Hayırlı cumalar kardeşlerAllahım cuma günü hürmetine,onda saklı olan "biran"hürmetine kulluğumuzu dereceli,ibadetlerimizi makbul,dualarımızı kabul etsinhakkıyla yaşayabilmeyi,nice cumalar görebilmeyi mevlam cümlemize nasib etsin

Salim58
03.07.2009, 10:53
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sibelYILMAZ
03.07.2009, 11:48
HAYIRLI CUMALAR RABBİM DUANIZI DAİM ETTİN İNŞALLAH.....SALAT VE SELAM İLE......

Kardelencicegi
03.07.2009, 11:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Rabbim

Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdigin olsun


Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanin kalbi Seninle sevisen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla bulustur ki benden önce
Onunla bulusmus olan sen olasin


Onunla el ele tutustugumuzda
Ikimizin uzerinde Senin elin olsun

Onunla oyle bir yolda yürüyelim ki
Kilavuzumuz sen olasin ey Rabbim


Oyle bir sevgili verki bana
Ona sarildigimda kainat bize baksin
Birbirine sarilsin
Sevgimiz kurtla kuzulari baristirsin
Bize bakip seytan Adem'e secde etsin
Günah sevap ugruna kendini feda etsin
Olüler birer birer uyansin sevgimizle


Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Oyle sevelimki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;


"Bak ya Muhammed bak su sevgililere onlar bizde... bizde onlardayiz.
Bak Askimiz birkez daha yasaniyor yer yüzünde..
Allah Askimizi öyLe cok seviyorki binlerce insana yasatiyor...
__________________

seten65
03.07.2009, 12:01
HAYIRLI CUMALAR KARDEŞLERİM BOL DUA BEKLİYORUM İNŞAALLAH.

Kardelencicegi
03.07.2009, 12:02
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
03.07.2009, 12:32
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
10.07.2009, 10:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

heartache58
10.07.2009, 10:28
Herkese Hayırlı cumalar...

altuntas58
10.07.2009, 11:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

seva
10.07.2009, 11:50
Hayırlı Cumalar,

Dualarimizda Mazlum Kardeslerimizi unutmayalim insaAllah

altuntas58
10.07.2009, 11:56
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]!cid_ca175d3a19e54363a2d0a7dba a60d9f7@keyfekeder.jpg

sivaslii58
10.07.2009, 11:58
..................HAYIRLI CUMALAR..................

altuntas58
10.07.2009, 13:05
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
17.07.2009, 07:58
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Cuma Duası

Lailahe illallah Cuma’nın sebebiyle, Muhammedün Resullullah gerek yüzün gölgesiyle dünya ve ahiret muradımı ver.

Melekler duasıyla, Ya vedüdüm, entel maksudum, Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, cennet kapılarını aç, benim günahımdan geç.

Benim günahım varsada senin gibi halikim var. Muhammed Aleyhisselam dostum var.

İlahi kabre vardığım gece lütfeyle, yalnız kaldığım gece bilmediğimi bildir. Kabrimi nur ile doldur. Kevser şarabına daldır, ulu cemalini göster.

Gece gündüz yalvarırım sana dünya ve ahiret muradımı ver bana.

Rabbim Allah, fikrim zikrullah, kalbimin nuru Resullullah, evvelim Allah, ahirim Allah, La ilahe illallah Muhammedün Resullullah.

Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi şahımız var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.

Sırrım sübhanım Allah, derdim dermanım Allah, gafil kuluna gam düşmüş, yetiş imdadımıza ya Muhammed.

Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed umarız senden şefaat.

Lailahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafadır sözüm, ihlas-ı şerif ile yıkadım yüzüm. Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm.

Bugün Cuma günüdür. Dinim İslam dinidir. Dinimin İslam dini olduğuna, yetmiş binin nısfına, mühürledim üstüne.

Lailahe illallah üç muradım var, biri cennet, bir ırmak diyarını görmek. Aç cemalini göster diyarını.

Ya Resullullah! Aman yarabbi ya rabbena her halimiz malumdur sana, gece gündüz yalvarırım sana. Her zaman sana muhtacım, cemalini göster bana.

Cennetine davet et Allahım kabrimizde rahatlık, sıratta selamet, tatlı canımız sana emanet, son nefesimizde selametler ihsan eyle.

Kabir suallerimiz ahsan eyle, cennetinle cemalini cümleyle beraber bana da nasip eyle.

Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara edalar ihsan eyle Ya Rabbim.

Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.

Ya Celil, etme zelil, gönder delil. İlahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.

Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.

Yarabbi yarabbena her halim malumdur sana, cenneti alada cemalini göster bana.

Lailahe illallah günahlarımız af eyle, Muhammedün Resullullah makamımı nur eyle.

İlahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadığım zaman bu duamı sana emanet ederim.

Selatü selaya yolladım Mevlaya, sen cümlemizin muradını ver gelecek Cuma’ya.

Lailahe illallah ve cellehü edası ile, Rabbim muradımızı ver melekler duası ile.

Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.

Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah azapsız kabir.

Allahım beni af eyle, her derdimi def eyle, rızkımızı bol eyle, kabrimizi nur eyle, sual meleklerinin cevabını muktedir eyle.

Evvelim Allah, ahirim Allah, kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi.

Allahım şeytanın şerrinden, kabirdeki yılanlardan, çıyanlardan, ölümün dehşetinden, kabirin azabından, sıratın zulmetinden muhafaza eyle Allahım.

Ölümün hayırlısını, üç ayların birisini, Yasinin yarısını okurken ölmeyi nasip eyle Yarabbi.

Amin.

fertelliyim
17.07.2009, 08:21
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Glock23
17.07.2009, 09:27
Hayirli Cumalar......................

Klimasuyu
17.07.2009, 09:34
Hayırlı cumalar...
.............................

seva
17.07.2009, 09:37
Hayırlı Cumalar

Renklerin toprağından fışkıran derin coşku, yağmurlarla buluştuğunda yüreğin tufandan kurtulduğu gün;

seher soluklu Cuma…

Canın coştuğu, ruhun kanatlandığı, gönlün güllerle güldüğü günde; zaman ötesinden kokular getirir zaman…

Sürgün saatleri serinletir melekût meltemler…

Mana maddenin önünde gizem kapılarını açar;

her şey anlam değerini dillendirir… Dilekler, dualar yükselir durmadan, saat-i icabeyi yakalamak için…

Cumanın kalbini yakalayanın kalbi duaları kabul olunur…

Ne isterseniz cevap verilir; düğümler çözülür, dertler dağılır, hayata renk gelir, renklere hayat…

Ubudiyet dua renkleriyle süzülür gönlün gökkuşağına…

Kulluk toprağından yükselen tefekkür çiçekleri güneşin renklerini görür ve gösterir…

Bereket yağmurlar yağar Rahmet bulutlarından… Toprağın kokusuyla, gökkuşağı renkleri coşku kuşlarını uçurtur sekine kanatlarıyla;

Dağların, denizlerin ötesinde, yıldızların yetişemediği, galaksilerin göremediği yöne doğru…

Kalp, cumanın kalbiyle bütünleşmiş, yönsüz ve zamansız iklimlerde renkleri ve kokuları geride bırakmış yitik yurdunu arıyordur; sonsuz saadet…

Latif ve Alim olan Rabbimiz dünya saadetiniz için Cuma'yı vesile kılsın, ahirette size ve tüm sevdiklerinize "Cuma Yamaçları" nasip etsin

Hayırlı Cumalar

Salim58
17.07.2009, 09:44
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

gününüz güzel cumanız kabul ve makbul olsun inşallh

Salim58
24.07.2009, 06:21
Cuma Duası

Lailahe illallah Cuma’nın sebebiyle, Muhammedün Resullullah gerek yüzün gölgesiyle dünya ve ahiret muradımı ver.

Melekler duasıyla, Ya vedüdüm, entel maksudum, Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, cennet kapılarını aç, benim günahımdan geç.

Benim günahım varsada senin gibi halikim var. Muhammed Aleyhisselam dostum var.

İlahi kabre vardığım gece lütfeyle, yalnız kaldığım gece bilmediğimi bildir. Kabrimi nur ile doldur. Kevser şarabına daldır, ulu cemalini göster.

Gece gündüz yalvarırım sana dünya ve ahiret muradımı ver bana.

Rabbim Allah, fikrim zikrullah, kalbimin nuru Resullullah, evvelim Allah, ahirim Allah, La ilahe illallah Muhammedün Resullullah.

Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi şahımız var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.

Sırrım sübhanım Allah, derdim dermanım Allah, gafil kuluna gam düşmüş, yetiş imdadımıza ya Muhammed.

Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed umarız senden şefaat.

Lailahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafadır sözüm, ihlas-ı şerif ile yıkadım yüzüm. Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm.

Bugün Cuma günüdür. Dinim İslam dinidir. Dinimin İslam dini olduğuna, yetmiş binin nısfına, mühürledim üstüne.

Lailahe illallah üç muradım var, biri cennet, bir ırmak diyarını görmek. Aç cemalini göster diyarını.

Ya Resullullah! Aman yarabbi ya rabbena her halimiz malumdur sana, gece gündüz yalvarırım sana. Her zaman sana muhtacım, cemalini göster bana.

Cennetine davet et Allahım kabrimizde rahatlık, sıratta selamet, tatlı canımız sana emanet, son nefesimizde selametler ihsan eyle.

Kabir suallerimiz ahsan eyle, cennetinle cemalini cümleyle beraber bana da nasip eyle.

Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara edalar ihsan eyle Ya Rabbim.

Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.

Ya Celil, etme zelil, gönder delil. İlahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.

Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.

Yarabbi yarabbena her halim malumdur sana, cenneti alada cemalini göster bana.

Lailahe illallah günahlarımız af eyle, Muhammedün Resullullah makamımı nur eyle.

İlahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadığım zaman bu duamı sana emanet ederim.

Selatü selaya yolladım Mevlaya, sen cümlemizin muradını ver gelecek Cuma’ya.

Lailahe illallah ve cellehü edası ile, Rabbim muradımızı ver melekler duası ile.

Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.

Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah azapsız kabir.

Allahım beni af eyle, her derdimi def eyle, rızkımızı bol eyle, kabrimizi nur eyle, sual meleklerinin cevabını muktedir eyle.

Evvelim Allah, ahirim Allah, kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi.

Allahım şeytanın şerrinden, kabirdeki yılanlardan, çıyanlardan, ölümün dehşetinden, kabirin azabından, sıratın zulmetinden muhafaza eyle Allahım.

Ölümün hayırlısını, üç ayların birisini, Yasinin yarısını okurken ölmeyi nasip eyle Yarabbi.

Amin.

heartache58
24.07.2009, 08:12
Hayırlı cumalar herkese..

Salim58
24.07.2009, 08:37
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Bugün CUMA


Yürüyorsun..telaşların omuzlarında..çalışıyorsun umutların köşe başlarında..yaşıyorsun özlemlerin yarınların ardında..gülüyorsun mutlulukların var-yok arası gidip gelmelerde..an'ın bıçak sırtında nefes alıp veriyorsun..aldığın nefes kadar umutlusun,verdiğin kadar huzurlusun..

Sürekli ve kalıcı sanıyorsun kendini..oysa bedenini bir andan başka bir ana taşıyamıyorsun..sonraların sonrasında hayallerin..iki dudağının arasında hayatın..alıp verdiğin nefes kadar varsın..nefesin ha bitti ha bitecek..

Varlığını çoğaltıyorsun kendince..biriktiriyorsun elinde olanlar bitti bitecek..

Kızgın bir kor gibi avucunda kaygıların..şehrin girdaplarında bir varsın bir yoksun..umut ile umutsuzluk arasında dolanıyorsun..

Kaldırımların sana söyleyeceği yok..kapılar bir yerlere açılmıyor..meydanlar sesine ses katmıyor..sokaklar kalbine çıkmıyor..aynalarda yüzün eskimiş,ağlıyor..

Bilmeden benliğini sivriltmişsin..farkında değilsin umutlarının hepsini cılız nabzına taşımışsın..sesin çöle düşüyor,sözün boşlukta kalıyor..huzurdan azalıyorsun her an hüsranın büyüyor..

Bugün cuma..varlığın bayramı bugün...seni varedenin seni severek var kıldığını haykırıkıyor ezanlar..seni sevenlerin ve sevdiklerinin arasına katan Rabbinin,varlığını sadece varlığını,hiç bir şeye sahip olmasanda,hiç bir albenili görüntüye sığınmasanda,hiç koşulsuz kabul ettiğinin habercisi ezanlar..

Dur şimdi..şimdi dur..kendini kırılgan aynalarda çoğaltmaya çalışan bencilliğini sustur..seni boş sevdaların yokuşuna süren hırsını sakinşleştir..

Gürültüyü kes;secdenin sükunetine at özlemlerini..kıskanıpta seni güya iyliğin için bin bir cezbeyle dünyanın kuyusuna atmak isteyen,atıpta ardından kanlı gömleğine bakarak yalan yere ağlayacak sahte kardeşlerinden uzağa at kalbini ve kalıbını..

Bugün cuma..
Dünyadan ümidini kes..
Sonsuzun pınarına yapıştır dudağını

Abdurrahman 58
24.07.2009, 09:45
HAYIRLI CUMALAR
-----------------

ayten58
24.07.2009, 10:03
hayırlı bereketli cumalar arkadaşlar.
salim kardeş yüreğine sağlık allah dualarını kabul etsin inşallah.

Kardelencicegi
25.07.2009, 01:47
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Gecmis Cumaniz mübarek olsun.

ALLAHım, Efendimiz Hz. Muhammed'e ve Efendimiz Hz. Muhammed'in âline salât et ve o salât ile bizi bütün korkulardan ve âfetlerden koru, onunla bütün ihtiyaçlarımızı gider, bizi bütün günahlardan temizle, onunla bizi katında en yüce derecelere çıkar, hayatta ve ölümden sonra bütün hayırlar adına en ileri hedeflere bizi ulaştır.
Âmîn, ey dualara icabet eden (ALLAHım).
Hamd, Âlemlerin Rabbi Allah 'a mahsustur.

Salim58
31.07.2009, 02:57
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Klimasuyu
31.07.2009, 07:29
Hayırlı cumalar ... ..................

Salim58
31.07.2009, 07:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
CUMAMIZ MÜBAREK VE HAYIRLARA VESİLE OLSUN İNŞALLAH

sibelYILMAZ
31.07.2009, 08:05
Namazda gafil olan kimse, ne söylediğini bilmeden ve anlamadan taklitle insan sesleri çıkaran papağana benzer!



Sonuçta hepimiz insanız ve hepimizin nefisleri var. Huşu ile Namaz kılamasakta asla Rabbimizin Rahmetinden ve Merhametinden yüz çevirmemeliyiz.



Çünkü Ondan başka gidecek kapımız yok!



Bakınız Beyazıd bu konuda ne yapmış: Beyazıd ömrü boyunca ALLAHU Teala’ya layıkı ile ibadet edebilmeyi, namazını layıkı ile kılabilmeyi arzu etmiş ve bu arzu ile belki güzel namaz kılarım diye sabaha kadar namaz kılmış, fakat kıldığı bütün namazları Rabbimize layık bulmuyormuş. Nihayet ALLAHU Teala’ya şöyle yalvarmış:



‘ Ya Rabbi! Sana layık şekilde hiç namaz kılamadım. Kıldığım bütün namazlar hep beyazıd’a yakışır şekilde oldu.

Beni ve ibadetlerimi kusurlarım ile kabul eyle.



Yinede Huşu ile Namaz kılamıyorsak bu duayı bizlerde edebiliriz. Sonuçta Rabbimizin Rahmeti ve Merhanmeti olmasa kıldığımız Namazlar, gözümüzün görme fonksiyonun şükrüne ve teşekkürüne bile yetmez!!!



UNUTMAYIN: Siz islam’dan vazgeçmedikçe, islam’da sizden vazgeçmez!!!

HAYIRLI CUMALAR...
SELAM VE DUA İLE....

HaZaN
31.07.2009, 09:09
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

surmeli
31.07.2009, 09:23
Herkese Hayirli Cumalar !

Kardelencicegi
31.07.2009, 09:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Hayirli cumalar herkese.

Salim58
07.08.2009, 06:25
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ÖnceVatan_58
07.08.2009, 07:07
Herkese hayırlı cumalar, hayırlı dualar.

Klimasuyu
07.08.2009, 07:11
Hayırlı Cumalar ... ....

Salim58
07.08.2009, 07:18
Sensin mahzun kalplerin sığınağı.
Sensin mazlumun âhını işiten.
Sensin zalimin zulmünü bilen.
Senin adaletindir sığındığımız.
Senin mizanındır güvendiğimiz.
Senin hesabındır tesellimiz.

Nefsimize zulmetmekten alıkoy bizi.
Senin adaletine razı olanlardan eyle bizi.
Senin adaletinin korkusuyla terbiye et hepimizi.
Adaletinin korkusuyla yumuşat kalplerimizi.
Amellerimizin tartıldığı 'mizan'da güzel eyle akibetimizi.
Mizanında ağırlığı olanlardan eyle bizi.
Kolaylaştır sorgu sualimizi.
Sana hesap verme inceliğiyle yaşat bizi.
Hükmüne razı eyle bizi.
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan uzak eyle hepimizi
-----------------------------------------

Cumanız Mübarek Olsun...

bahar5834
07.08.2009, 08:08
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

hayirli cumalar.......

HaZaN
07.08.2009, 09:03
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

aozdemir
07.08.2009, 09:12
hayırlı cumalar hemşerilerim. bizede dua edin.

Salim58
07.08.2009, 09:25
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ayten58
07.08.2009, 10:11
site ailesi hepinizin cuması hayırlı uğurlu sağlıklı ve bereketli olsun cuma namazınızı rabbim kabul etsin.

WåñTêd_øØ7
07.08.2009, 10:56
Hayırlı Cumalar ;)

__________________
__________________
__________________

Salim58
14.08.2009, 06:41
Cum'a nız Mübarek Dua'larınız Kabul
Yaşantınız ALLAH Yolunda Ve Hayırlar İle Dolu Olsun
İNŞAALLAH....

"Kim Cuma günü bana salavat getirirse,

kıyamet gününde ona şefaatim hak olur"..(Hadis-i Şerif)


Elhamdülillahi Rabbil alemin
Esselatu vesselamu aleyke Ya Resulullah
Esselatu vesselamu aleyke Ya Habiballah
Esselatu vesselamu aleyke Ya Seyyide evvelin vel ahirin

ALLAH'IM...
Bizi, Kevser havuzundan hiç susamayacak şekilde bir yudum dahi olsa
içenlerden eyle...
Amel defterini sol ve arka tarafından değil sağından alanlardan eyle Ya MUİD
Sırat köprüsünü kolayca geçenlerden eyle Ya RABBİ....

Bazı yüzlerin siyahlanıp bazılarının da beyazlanacağı o günde yüzümüzü ak
eyle Ya RABBİ...

Kıyamette o dehşet günde, yüzlerimizi nurunla nurlu eyle Ya RABBİ...
Kulaklarımızı kötü sözlerden, boyunlarımızı cehennem azabından muhafaza eyle

Ya HAMİD...
Gözlerimizi haramdan, dillerimizi yalandan, kalbimizi nifaktan muhafaza eyle

Ya MUHSI...
İşlerimizi zorluktan, amellerimizi gösterişten, bizi kinden, nefretten,
hasetten muhafaza eyle.
Riyalıktan, kibirden, öfkeden,şehvetten,ve şeytanın tuzaklarından muhafaza
eyle Ya MANİ...

Bizi, şöhretten, kaypaklıktan, heva ü hevese kapılmaktan muhafaza eyle...
GANİYY...
Bizi dünyada rezil olmaktan, ahiret'te de azabından muhafaza eyle Ya RABBİ.

ALLAH'IM...
Bizi, helal lokma yiyenlerden, helal rızık peşinde koşanlardan eyle...

Ya REZZAK...
Ayaklarını harama götürmeyenlerden, nefsinle haramdan uzak duranlardan eyle

Ya MANİ...
Boğazından haram lokma geçirmeyenlerden, elini haramdan sakınanlardan eyle

Ya RAŞİD...
Azalarını haramdan uzak tutup, bedenlerimizi bir nur eyle Ya NUR...
Ayaklarımızı ve kalplerimizi sıratılmüstakim üzerine sabit ve muhafaza eyle
Ya HABİR...

ALLAH'IM...
Ahlakımıza güzellik, ilmimize ziyadelik, rızkımıza genişlik ihsan eyle...

Ya FETTAH...
Vücutlarımıza sıhhat, kazançlarımıza bareket, anlayışımıza feraset lütf eyle ...

Ya REZZAK...
Bizi, bedbahtlıktan sapkınlıktan ve sapık davranışlardan muhafaza eyle ...

Ya HAKİM...
Bizi, doğru yolda bulunanlardan eyle, işlerimizi kabul gören işlerden eyle

Ya ADL...
İşlerinde edepli ve nazik olanlardan, emrine uyanlardan eyle MÜHEYMİN.
Bize, razı olacağın iyi işler yapmamızı nasip eyle Ya AZIM.
Fayda sağlamayan boş işlerden de uzak eyle Ya VASİU.
Bize, dünyada ve ahirette güzel hayatlar nail eyle Ya RABBİ.

ALLAH'IM...
Bize, ana ve babalarımıza, ve affına muhtaç tüm Müslümanlara merhamet eyle

Ya AFUV...
Yaptığımız hayırlı işleri huzurunda makbul eyle Ya ALİM.
Kardeşlerimizi, çocuklarımızı, komşularımızı, dost ve sevenlerimizi
iyilerden eyle Ya VEHHAB....
Bize, dinine, vatanına, milletine hizmet eden Salih evlatlar ihsan eyle...

Ya HALIK...
Bizi, dinimizi, tüm ehli islamı daima aziz ve muzaffer eyle

Ya AZİZ...
Vatanımızı, milletimizi her türlü düşmanlardan, oyunlardan emin eyle..

Ya LATİF...
Bizleri, bütün felaketlerden, müsibetlerden, belalardan muhafaza eyle...

Ya HAFIZ...
Şüphesiz bize yardım elini uzatacak senden başka kimse yok,bize merhamet
eyle Ya RAHİM...

ALLAH'IM...
Dünyanın dört bir yanında senin rızan için çalışanları başarılı eyle...

Ya VEKİL..
Yolunda ter döken, kan döken ve cihad edenleri galip ve muzaffer eyle...

Ya METİN.
Onurlu ve hak davalarında onları üstün eyle Ya AZİZ....
Manevi ordularınla onları destekleyip mensur ve muzaffer eyle Ya HALİM....
Görünür görünmez belalardan, akla hayale gelmeyen tuzaklardan emin eyle..

Ya RAKİB.
Bizim, güçümüz yetmez takatimiz yetişmez engenlerden muhafaza eyle Ya KAVİY.
Sen bizim mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım eyle Ya SELAM.
İnanmayanlara karşı bize, güç ve kuvvet ihsan eyle Ya VELİYY.

sibelYILMAZ
14.08.2009, 07:18
CUMA DUASI
Allahım! Senin af ve mağfiretinin dairesi bizi bela ve musibetlerden uzak tutacak kadar geniştir. Bize rahmetinle muamele buyur Allahım! Gazabından bizi emin kıl Rabbim. Allahım!Sen\'den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. Her türlü semavi ve arzi afet ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz. Allahım!Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalarımızı günahlarımızı bağışla. Bizlere merhamet buyur. Şüphesiz Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Allahım!Kalb katılığından gafletten dalaletten zilletten miskinlikten küfürden fısktan nankörlükten riyadan sadece Sana sığınırız. Sen bizleri koru. Güç yetiremeyeceğimiz bela fitne ve musibetlerle bizi imtihan eyleme Allahım! Allahım!Fayda vermeyen ilimden ürpermeyen kalpten doyma bilmeyen nefisten yaşarmayan gözden ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırız. Bildiğimiz ve bilmediğimiz şeylerin şerrinden Sen bizleri koru Allahım! Allahım!İhsan buyurduğun nimetlerini geri almandan azabının ansızın gelip çatmasından gazabına sebep olacak şeylerden Sana sığınırız.Bizlere yol göster Allahım! Allahım!Sana itaat edilir Sen karşılığını verirsin; Sana isyan edilir Sen bağışlar ve af edersin darda kalanlara icabet eder zararı sıkıntıyı ortadan kaldırıp hastalara şifa dertlilere deva verir günahları bağışlar tövbeleri kabul edersin. Sen bizlerin dualarını kabul buyur Allahım! Allahım!Sen ölümlerin en güzeli ile bizi huzuruna al Allahım! Ölümümüzü her türlü şerden kurtulup rahata erme vesilesi yap Ya Rabbi! Allahım! Bizleri Sen\'i çok zikreden Sana çok şükreden Sen\'den çok korkan Sana çok itaat eden Sana karşı saygı ile dopdolu olan ahu efgan edip dua dua yalvaran ve durmadan Sana teveccüh eden kullarından eyle.

AMİN

Salim58
14.08.2009, 07:32
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
14.08.2009, 08:15
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Cumamiz mübarek olsun...
Dualarimız kabul
ibadetlerimiz makbul olsun...

selam ve dua ile ..

ABDULLAH DUMAN
14.08.2009, 08:57
Cumanız mübarek olsun..........

_DuMaN_58
14.08.2009, 09:09
Hayırlı Cumalar Diliyorum..

WåñTêd_øØ7
14.08.2009, 09:41
Tüm islam Aleminin Cuma günü Mübarek olsun....


Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer.) [İmam-ı Gazali]

(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de Cuma günü ve gecesinde işlenilenden kötüsü yoktur.) [Ramüz]

(Cumadan faziletli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldır.) [Deylemi]x


devamı... ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] n&e_id=48869211&title=cuma-gununun-onemi)

Salim58
21.08.2009, 06:47
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Klimasuyu
21.08.2009, 06:49
Hayırlı cumalar ...

Salim58
21.08.2009, 07:18
Allah'ım;

Ben üşüyorum, Sen, Dost’un gözleriyle ısıt beni.

Ben kanıyorum, Sen, dokunuşu merhamet olanlarla sar beni.
Ben korkuyorum, Sen, kalbime verdiğin îmanla koru beni.
Ben ağlıyorum, Sen, ülfetinle avut beni.
Ben savruluyorum, bilinmezlere hazan yaprağı gibi… Sen tut beni.
Ben kayıyorum sırattan, Sen bırakma beni.
Bende kimsenin uğramadığı izbe köşeler var, karanlığın bile girmekten ürktüğü… Bende açılıp kapanmayan yaralar, rûhumu döven hırçın dalgalar var sonra… Dönüşü olmayan yollar uzaklığım kadar uzayan; dinmeyen gözyaşları var içime kanayan… Küçük bir kız çocuğu var, yetim bayramlar yaşayan… Âhlar var, geceleri uyku tutturmayan… Soğuk kışlar var, bir bakış olup gözümde donan… Yakan ateşler var, öfkem olup çarpan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; ulvî kılan, mümin yapan, arıtan, çoğaltan, merhamet olup yetim başlar okşayan, şefkat olup mâtemlerin civarında dolaşan, fakir sofralarda zengin kılan, cömertlik olup mahrumlara dağıtılan, cesâret olup İslâm’a engelleri yıkan.
Bende, derin bir muhabbetin yok; beni unutturup bana, sadece Sen’i hatırlatan, gündüz olup yüzler aydınlatan, gece olup hataları örten, kilit olup hayırlara açılan, merhamet olup hasta ruhuma dokunan…
Bende, derin bir muhabbetin; uzaklığıma rağmen, bana şah damarımdan daha yakın olan… Bende derin bir muhabbetin yok; edep edip başkalarını özlemekten, Sen’i özlettiren… Vefâ olup; hatırladıklarımı Seninle râbıtalı kılan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; rüzgâr olup çöllerde iz iz Nebî’yi arayan, peyk olup bir Kutb’un etrafında dönen...
Bir derin muhabbetin yok bende; beni Sen’den kılan.

Sen varsan, neyim yoktur ki;

Sen yoksan gönlümde, neyim vardır ki...

CUMAMIZ Mübarek OLSUN..
SELAM VE DUA İLE..

HaZaN
21.08.2009, 08:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 0994_2155970_n.jpg

heartache58
21.08.2009, 08:43
Hayırlı cumalar............

sibelYILMAZ
21.08.2009, 08:47
Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonunda ise, Cehennemden azat olma fırsatı var


Dinimizde, bizi sevap açısından düzlüğe hatta rampalara çıkaracak öyle güzellikler var ki işte Ramazan ayı bu güzelliklerin başında geliyor.



Ramazan ayı dinimizin güzelliğini gönüllerimizde tam olarak hissettiğimiz öyle güzel bir aydır ki işlediğimiz pek çok günah yaralarına merhem olabilecek hususi iltifat ve ekstra müjdeler vardır bu ayda. Cennet'in kapılarının açılıp cehennemin kapılarının kapandığı, şeytanların zincirlere vurulduğu, yani şeytanların bizleri günaha sokacağı yolların Rabb'imizin lütfu ile azaldığı bu ay, aynı zamanda başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden azad olma olan (Beyhaki, Şuabu'l-İman, 3/306) çok mübarek bir zaman dilimidir.

Sahur, iftar, teravih gibi sevap kazanma fırsatının çok olduğu bir aydır. Kur'an'ın her bir harfine diğer aylarda olandan kat kat fazla sevap verildiği bir Kur'an ayıdır. Zikir, evrâd, tahmid, tehlil, münâcât ve yakarışların zirve noktada olduğu bir zikir ayıdır. Gerçek manada kul olmayı hatırlatan, gerçek hürriyetin Allah'a esarette olduğunu hissedip duymanın en mümkün olduğu kutlu bir zaman dilimidir.

İnsanların aradıkları mutluluğu, ailelerin peşinde koştukları hakiki saadeti, dünyanın diline doladığı gerçek huzuru, milletlerin de kendi olma yollarını bulmaları için en uygun bir zaman aralığı olan bu ayda gelin Rabb'imize dua dua yalvaralım

"Yıllar var ki affedilmeyen bir sürü günahlar işledik; Seni tanımama, kendimizi bilememe, dine vefasızlık, millet ruhuna da saygısızlıkta bulunma günahı. Hatalarımızı sezemedik, günahlarımızı göremedik ve durumumuzun vahametini değerlendirerek bir türlü Sana yönelemedik. Huzuruna gelip iç çekişlerimize, gözyaşlarımıza, renk atmış benzimize merhamet buyur ve bize iman ve mârifetteki neşeyi son bir kez daha duyur. Bize yakınlığını duyur ve benliğimizde Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar."

Salim58
21.08.2009, 10:20
Bizleri yaratan ve bizlere her türlü nimeti veren, insanlığın en karanlık döneminde bir hidayet rehberi olarak Hz. Muhammed’i (s.a.v.) gönderen alemlerin Rabbi Allah’a (c.c.) sonsuz hamd-u senalar, O’nun Sevgili Kulu ve Peygamberine (s.a.v.) salat-ü selamlar olsun!

Allah’ım, nefsime takva ver. Onu temizle, nefsi en iyi temizleyen Sen’sin, nefsimin velîsi ve Mevlâsı Sen’sin.



Her vaktiniz hayr olsun cuma'nız mübarek olsun...

WåñTêd_øØ7
21.08.2009, 10:36
Hayırlı Cumalar : )

seten65
21.08.2009, 10:57
HAYIRLI CUMALAR KARDEŞLERİM

1.Göklerde ve yerde olanların tümü, Melik; Kuddüs; Aziz; Hakim olan Allah'ı tesbih eder.

2.O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler.

3.Ve henüz kendilerine ulaşıp-katılmamış olan diğerlerine de (peygamber gönderilmiştir); O (Allah), üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

4.Bu, Allah'ın dilediğine verdiği fazl (lütuf ve ihsan)ıdır. Allah, büyük fazl sahibidir.

5.Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.

6.De ki: "Ey Yahudi olanlar, eğer siz, (bütün) insanlardan ayrı olarak yalnızca sizlerin gerçekten Allah'ın velileri (dost ve sevgili kulları) olduğunuzu öne sürüyorsanız, şu halde ölümü temenni edin; eğer doğru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapın)."

7.Oysa onlar, ellerinin öne takdim ettikleri dolayısıyla bunu hiçbir zaman temenni edemezler. Allah, zalimleri bilendir.
8. De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir."

9.Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.

10.Artık namazı kılınca, yeryüzünde dağılın. Allah'ın fazlını isteyip-arayın ve Allah'ı çokça zikredin; umulur ki felaha (kurtuluşa ve umduklarınıza) kavuşmuş olursunuz.

11. Oysa onlar (kendilerini tümüyle Allah'a ve İslam'a teslim etmeyenler) bir ticaret ya da bir eğlence gördükleri zaman, (hemen) ona sökün ettiler ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın Katında bulunan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."

Tefsir


1. Göklerdeki ve yerdeki herşey Allah'ı (yahut Allah için) tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki, yaratıcısının kemaline ve noksanlık alâmetlerinden berî olduğuna delil olmasın (Bu konuyla ilgili İsra Sûresi'nde bulunan "O'nu tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur." (İsrâ, 17/44) âyetine bkz.) Bu tesbih, yaratılışta mevcuttur. Binaenaleyh insanlar da, irade hürriyetlerini kullanmak suretiyle Allah'ı her türlü kusur ve eksiklikten tenzih etmeli, O'na şirk ve noksan sıfatları isnad etmekten sakınmalıdırlar. Bu yüzden bir önceki sûrenin sonunda beyan edildiği şekilde galib oldukları zaman aldanıp da aşırılığa sapmamalı, o yardım ve galibiyetin Allah'tan geldiğini onu veren Allah'ın almaya da kudretinin bulunduğunu, düşmez kalkmaz varlığın yalnız O olduğunu bilmeli ve ona göre küfür ve nankörlük etmekten sakınarak Allah'ı tesbih ve tenzihe devam etmelidirler. Buradaki fiili, gelecek zamandan soyutlanmış olarak devamlılık ifade etmektedir. Yani her an tesbih ederler. Bununla beraber önceki sûrede denildiği halde burada ve benzerlerinde denilmesi, bunun geçmiş zamandan ziyade gelecek zamana baktığını da hatırlatmaktan uzak değildir. Yani gelecekte size müjdelenen zafer ve galibiyete ulaştığınız zaman bütün eşya gibi siz de tesbih ve tenzihte devamlılığı elden bırakmayın da binaenaleyh yahudi ve hıristiyanların düştükleri hallere düşmeyin demektir. Çünkü O Allah öyle bir Melik, bütün bu gökleri ve yerleriyle kâinat mülkünü yaratıp düzenleyen ve kendi yönetimi ile idare eden öyle bir hükümdar öyle bir padişahtır ki Kuddüs, hiç lekesi olmayan, tertemiz ve pampak demektir. Bütün temizlik, bütün övgüye layık kemaller (olgunluklar) fazilet ve güzellikler O'nundur. Hiçbir şey O'nun kutsal sahasına yetişemez. O, hiçbir sınır ve tasavvura sığmaz, hiçbir şirk kabul etmez, mülküne kimseyi ortak kılmaz, haksızlık yapmaz ve lekeli şeyler O'na yanaşamaz. Ne oğula ihtiyacı vardır ne kıza, ne dosta muhtaçdır ne de yardımcıya. Binaenaleyh önceki sûrede geçtiği şekilde "Allah yardımcıları olunuz." denildiği zaman, Allah'ın dilediğini galib kılması için yardıma ihtiyacı varmış gibi bir zanna kapılmamalı, yardıma insanların ihtiyacının olduğunu bilmeli, O'nu daima kutsamalıdır. Beyhakî, "Esmâ ve Sıfat"da "Kuddûs" isminin izahı münasebetiyle Halimî'den naklen der ki: "Kuddûs'ün mânâsı, fazilet ve güzelliklerle övülmüş demektir."(1) Açık tesbih, takdisi; açık takdis de tesbihi içine alır. Çünkü yerilmiş sıfatların ortadan kaldırılması övgüleri ispat mânâsını ifade etmektedir. Nitekim, ortağı ve benzeri yok dememiz O'nun bir olduğunu, kimseye zulmetmez dememiz, hükmünde âdil olduğunu ispattır. Aynı şekilde övgüler ve ispat da, mezmumları ortadan kaldırır. Mesela, âlim demek cehli, kâdir demek de acizliği yok eder. Şu kadar var ki o şöyledir dediğimizde zahirî takdis, O şöyle değildir dediğimizde de zahirî tesbihtir. Sonra takdisin içerisinde tesbih, tesbihin içinde de takdis bulunmuş olur ki, İhlas Sûresi'nde ikisi de bir arada zikredilmiştir. Mesela "De ki: Allah birdir, Allah Samed'dir." (İhlas, 112/1,2) âyetleri takdis, "Kendisi doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır." (İhlas, 112/3,4) âyetleri ise, tesbihtir. Demek ki, bunların ikisi de, tevhid ile şirk ve teşbihi ortadan kaldırmaya yöneliktir. Şu halde önceki sûrenin ardından bu sûrenin böyle tesbih ve takdis ile başlaması, hıristiyanların galibiyetten sonra teslis (üçleme) davasıyla düştükleri aşırılıkların iptal edilmesine işarettir.
Evet o öyle Kuddûs kiAziz; çok izzetli, kudsiyeti sarsılmaz, kudretine yetişilmez, ezelden vasıflandığı kuvvet ve yüceliği hiç bir suretle mağlub edilmez. Kutsal şânına saldırıda bulunanların; mülküne leke sürmek, hakkına tecavüz etmek ve şirk koşmak isteyenlerin cezasını verir, şiddetli intikamıyla mağlub ve perişan eder. Bununla beraber Hakîm'dir. Yaptığını nizam ve hikmetle sağlam yapar. Kutsallık ve yüceliğine zıt olan şirk ve küfür gibi durumlara bazen meydan verip zalimler, fasıklar, haksızlar ve ahlâksızlara zaman tanıyor, yüze çıkarıyor gibi görünürse de onlarda da nice hikmetleri vardır. Öyle olmasaydı Hakk'ın kutsallık ve yüceliği bilinmez, ilâhî üstünlüğün boyutu anlaşılmazdı. Böylece de o zalimler büyük cezalara müstahak olmaz ve müminleri daha yüksek faziletle sevab ve derecelere ulaştıracak olan cihadın hikmeti kalmazdı. Çünkü eşyanın zıtlarıyla görünmesi bir hikmet kanunudur.

2. O Hakîm, Aziz, Kuddüs ve Melik olan, göklerde ve yerde herşeyin kendisini tesbih ettiği Allah'tır ki izzet ve hikmetinin alâmetlerinden olarak ümmiler içinde kendilerinden bir Resul gönderdi ki bu ümmilerden kasıt, Araplar'dır. Yukarıda da geçtiği gibi ümmi kelimesinin üç mânâsı vardır. Birisi, ümme mensub demektir ki, anadan doğduğu hal üzere bulunan, yani okuma yazması, tahsili olmayan demektir. "Biz ümmi bir ümmetiz, yazı ve hesab bilmeyiz." hadisi de bu mânâya işaret etmektedir. İkincisi, ümmete mensub demektir. Üçüncüsü, Ümmü'l kurâ'ya mensub, yani Mekkeli mânâsınadır. Bunlar içinde meşhur olan ilk görüştür. Burada da sözün gelişinden bu mânâda olduğu anlaşılmaktadır. Yani ilkel halde bulunan ve henüz cehalet devrini yaşayan Arablar içerisinde, ölülerden hayat fışkırtır gibi ilim ve hikmet kaynağı olan bir Resul gönderdi. üzerlerine Allah'ın âyetlerini okuyor. Ve onları tezkiye ediyor, bâtıl inançlardan, fena huylardan temizleyip feyizlendiriyor, fikirlerini açıyor ve onları bütün âlemler içinde parlatıyor. Ve onlara kitap ve hikmet öğretiyor, okuyup yazmayı ve kitabların en üstünü olan Kur'ân'ı belletiyor. Sünnet ve hadislerle hükümleri yerine getirmek için naklî ve aklî ilimler yanında işler de öğretiyor. Halbuki bundan önce o ümmiler açık bir dalalet içinde, ne yapacaklarını bilmez şaşkın bir halde idiler. Böyle iken Allah içlerinden onlara öyle bir Resul gönderdi.

3. Ve daha onlardan başkalarına ki henüz onlara katılmadılar. Buradaki "âherîn" kelimesi, "aher"in çoğulu olup e veya yahut deki zamirine bağlanmış olarak Resulullah (s.a.v)'ın risalet ve öğretiminin yalnız Araplar'a mahsus olmayıp onlardan başka diğer bütün ümmetleri de kapsadığını beyan etmektedir. Zira ümmi oldukları belirtilen Araplar'dan başka, "âherîn" (diğerleri) tâbiriyle de bütün kavimler kasdedilmiştir. Yani o Resul, yalnız içlerinden çıkarıldığı ümmi topluluğa değil, henüz onlara katılmış olmamakla beraber ileride katılacak olan Arap ve Arap olmayan bütün insanlık âlemine kitab ve hikmet öğretiyor. O öyle bir Resul ve o, Resul'ü gönderen Allah öyle Aziz öyle Hakîm'dir.

4. İşte o ba's, yani öyle bir Resul gönderilmesi sırf Allah'ın fazlıdır, kesb ve çalışmakla kazanılır bir şey değildir. Onu dilediğine bahşeder. O, tabiat kanunları altına alınamaz. Yalnızca İlâhî üstünlüğün gereğidir. Ve Allah öyle çok büyük bir fazl sahibidir. Binaenaleyh o Resulün davetini kabul etmeli, talimatını bellemeli, ona göre ensârullah (Allah yardımcıları) olup Allah'ın vaad ettiği fazl ve fazilete ermelidir.

5. Bu beyandan sonra ilmiyle amel etmeyenlerin kınanması için buyuruluyor ki kendilerine Tevrat yükletilmiş, öğretilip mânâsıyla amel etmeleri teklif edilmiş olup da sonra onu yüklenmemiş; içindekini anlayıp gereğince istifade ve amel etmemiş bulunanların meseli yani mesel haline gelmiş tuhaf halleri ki, bilginiz, kendimizi Allah'a adamışız ve okur yazarız diye yüklerle kitab sırtlanmış oldukları halde, Tevrat'ın ve Beni İsrail peygamberlerinin, o Allah'ın bir fazlı olan ümmi Nebi'si son peygamber hakkındaki haberlerine itibar etmemiş, ahkâm ve ahlâkıyla doğruluk dairesinde amel etme cihetine gitmemişlerdir. Böyle kimselerin hali o eşeğin haline benzer ki sifirler, yani koca koca kitablar taşır da içindekinden hiç haberi olmaz, istifade etmez. Burada zikredilen "esfâr" tâbirinde Tevrat'ın kısımlarına esfâr denildiğine işaret vardır. Bak Allah'ın âyetlerini yalanlayan kavmin meseli ne çirkindir! Burada ilmiyle amel etmeyenlerin hepsinin hâl ve mesellerinin böyle çirkin olduğuna bir tenbih vardır. Allah da zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Doğru yola çıkarmaz. Kendilerine hakkın delilleri gösterildiği halde onlara inanmayıp da tasdik yerine tekzibi koyan haksızların, o doğru yolu bulmaları, murada ermeleri mümkün olur mu?

6. De ki ey yahudi olanlar! Siz diğer insanlardan başka olarak kendilerinizin Allah'ın velisi, O'nun velâyetine ermiş sevgili dostları olarak zannediyorsanız ,doğru olmayan böyle bir zan besliyorsanız. Mâide Sûresi'nde "Yahudiler ve hıristiyanlar: 'Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz' dediler." (Mâide, 5/18) âyetinde geçtiği üzere hıristiyanlar "Biz Allah'ın oğulları ve evlatlarıyız." dedikleri gibi yahudiler de "Biz Allah'ın sevgilileriyiz." diye iddia etmektedirler. Eğer öyle ise haydi ölmeyi temenni edin! Ölümü kendinize ümmiyye yani ideal edinin de bir an evvel ölüp bu imtihan ve sıkıntı dünyasından ahirete göçerek Allah'a kavuşmayı canınıza minnet bilin. Buradaki ölümü temenni emri, susturma ve kınama içindir. Eğer o davanızda doğru iseniz böyle ölümden kaçmayıp onu temenni etmeniz gerekir. Niçin ondan kaçıp da bütün varlığınızla dünya hayatına sarılıp duruyorsunuz?

7. Fakat onu ebediyyen temenni etmezler. Çünkü ellerinin takdim ettiği nice günahlar, cinayetler, küfürler ve zulümler vardır. Ki onlar Allah'ın sevgilisi ve evliyası olamazlar. Ve Allah zalimleri bilir, cezalarını verir. Onun için onlar, o davada sadık değil, yalancıdırlar, evliya değil haksız ve zalimlerdir.

8. De ki: Haberiniz olsun, o sizin kaçıp durduğunuz ölüm her halde size gelip çatacaktır. Kaçmakla ondan kurtulamayacağınız gibi ölmekle de kurtulacak değilsiniz. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. İlkin sizi yaratmış bütün varlığınıza sahipken, sizler firarî köleler gibi O'nun mülkünden, emir ve hükmünden kaçmak isteyerek gizli ve açık isyanlar yaptığınız gerçek mevlanız olup, bütün görünmeyen ve görünenleri bilen ve kendisine hiçbir şeyin gizli kalmasına imkan bulunmayan Allah Teâlâ'nın huzuruna döndürüleceksiniz, o size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. Kitabından ve verdiği ilimlerden neleri tahrif ettiğinizi, neler gizleyip neleri açıkladığınızı yüzünüze vuracak ve ona göre cezanızı verecektir. Ölümle bedenin yok olmasından sonra şuur ve temyiz ruhu olan nefs-i natıka (insanın özü, cevheri) Zümer Sûresi'nde bulunan "Allah, öldükleri sırada canları alır.." (Zümer, 39/42) âyetinde ifade edildiği üzere doğrudan doğruya Allah Teâlâ'nın kudret elinde kalacaktır ki, ölümden sonra ruhun ebedi kalacağını ileri sürenlerin maksadı da budur. Burada bilhassa "Âlimu'l-ğaybi ve'ş-şehâde" ismiyle ilim sıfatına döndürme açıkça belirtilmiş olmasına nazaran bir insanın özünün şehadet âleminden gayb âlemine intikâli demek olan bu dönüşün "vücûd-ı ilmî" ile Hakk'ın huzurunda gerçekleşeceğine işaret edilmiş demektir. Buna göre bilinmeyen âlemden bilinen âleme gelmiş olan bir insan, ölümle yine bilinmeyen âleme döndüğü zaman bütün hakikatı, dünyadaki ömrünün başından sonuna kadar içinde ve dışında meydana gelen iyi veya kötü bütün fiil ve işleri, gayb ve şehadeti bilen Allah Teâlâ'nın ilminde hiçbir noktası kaybolmaksızın hazır bulacak ve ona göre ceza veya mükafatını görecektir. Gerçi bir insan öldüğü zaman onun ruh ve beden itibariyle çevresinde bırakmış olduğu iz ve izlenimlerin bir kısmı onu tanıyan ve onunla ilgilenen insanların hafızalarında, daha geniş bir kısmı da "Kirâmen kâtibîn" (şerefli kâtibler) denilen meleklerin kaydetmiş oldukları amel defterleri ile bilgi ve ezberlerinde kalır ise de, bunların ikisi de onun bütün insanlık hakikatini ihata edici değil, az çok açığa çıkmış olanlara aittir. Kaf Sûresi'nde yer alan "Biz ona şah damarından daha yakınız." (Kaf, 50/16) âyetinde geçtiği şekilde insan nefsinin derinliklerinde cereyan eden gizli vesveseler gibi nice sırları vardır ki onları yalnız "insana şah damarından daha yakın" olan, gayb ve şehadeti bilen zatın ilmi kuşatır. Onun içindir ki, insanın bütün hakikatiyle dönüşü yalnız Allah'adır. İşte bu suretle insanlar Hak Teâlâ'nın huzuruna bütün hakikatleriyle toplanarak hesaba çekilecekler ve ömürlerinin kazançları olan ruhanî ve cismanî bütün amellerin tartısına göre ceza ve mükafat göreceklerdir.

Bunun için bu beyandan sonra müminlere hitaben buyuruluyor ki:

9. Cuma günü namaz için çağrıda bulunulduğu vakit yı tefsirdir mânâsına olduğu da söylenmiştir. Yani Cuma günü Cuma namazı vakti ezan okunduğunda Keşşâf ve diğer bazı tefsirlerde zikredildiğine göre bir kısım âlimler demişlerdir ki, buradaki çağrıdan maksat, imamın minbere oturduğu sıradaki ezandır. Resulullah'ın bir müezzini bulunurdu. Minbere oturduğu zaman mescidin kapısı üzerinde şöyle ezan okunurdu. "Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür, Allah büyüktür; ben şehadet ederim ki, O'ndan başka tanrı yoktur, ben şehadet ederim ki, O'ndan başta tanrı yoktur; ben şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın Resulüdür, ben şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın Resulüdür; haydi namaza haydi namaza; haydi felaha haydi felaha; Allah büyüktür, Allah büyüktür; O'ndan başka tanrı yoktur." Resulullah minberden indiğinde de müezzin namaza ikâmet getirirdi. Bu, Ebu Bekr ve Ömer (r.a) zamanında da böyle idi. Ta ki Hz. Osman devri gelince, insanlar çoğaldı, Medine büyüyüp evlerin mesafeleri uzaklaştı. O vakit Hz. Osman müezzinlerin sayısını ikiye çıkardı. Birinci ezanın Zevrâ denilen evi üzerinde okunmasını emretti. İkinci ezan da minbere oturduğu zaman, ikinci müezzin tarafından okunur, sonra minberden indiğinde namaz için ikâmet getirilirdi. Bu durum hiç kimse tarafından kınanmadı. Böylece Cuma namazı için iki ezan bir ikâmet üzerine icma meydana gelmiş oldu. O zamandan beri uygulama bu şekildedir. Buharî, Zühri yoluyla Said b. Yezid'den şunları rivayet etmiştir:

1- Hz. Peygamber (s.a.v), Ebu Bekr ve Ömer zamanında Cuma günü birinci çağrı imam minbere oturduğunda olurdu. Vakta ki Osman (r.a) zamanı geldi ve insanlar çoğaldı, o vakit Hz. Osman Zevrâ üzerinde üçüncü çağırıyı (ezanı) emretti.

2- Cuma günü üçüncü ezanı ziyade eden Hz. Osman oldu ki bu, Medine halkının çoğaldığında idi. Hz. Peygamber (s.a.v) zamanında ise bir müezzinden başka yoktu ve Cuma günü ezan, imam minbere oturduğu sırada okunurdu.

3- Cuma günü üçüncü te'zini (ezanın okunmasını) mescid halkı çoğaldığı vakit Hz. Osman emretti. Daha önce Cuma ezanı, imam minbere oturduğu zaman okunurdu.

4- Resulullah (s.a.v), Ebu Bekr ve Ömer (r.a) zamanında Cuma günü ilk ezan imam minbere oturduğu sırada idi. Vakta ki Hz. Osman döneminde insanlar çoğaldı, o zaman Hz. Osman üçüncü ezanı emretti de o da Zevrâ'da okundu. Binaenaleyh söz konusu emir bu şekilde sabit olmuştu." Bu rivâyetlerin birinde ikinci te'zin, diğerlerinde üçüncü nidâ, üçüncü te'zin, üçüncü ezan denilmesi hep aynı mânâyadır. Bundan maksat, Hz. Osman zamanında emredilen ilk ezandır ki, biz buna dış ezan deriz. Bundan sonra hâtibin minbere oturduğu zaman da bir ezan okunur ki, bu ikinci ezâna da iç ezan denir. Üçüncüsü de namaza başlarken okunan kamettir. Ezan ile kamete nidaeyn ve ezaneyn (iki çağrı) da denilmektedir. Bu itibarla tarih nokta-i nazarından, sonra başlamış olan dış ezana üçüncü nidâ ya da üçüncü ezan denildiği gibi, kamet ezan sayılmayarak, buna ikinci ezan da denilmiştir. Kısacası, Hz. Peygamber devrinde Cuma için birinci çağrı, hâtib minbere oturduğu zaman mescidin kapısı üstünde okunan ezan, ikincisi de hâtib minberden aşağı inerken okunan ikametti. Hz. Osman döneminden beri tekrar etmiş olan icma ve uygulamaya nazaran da birinci çağrı, Cuma vaktinin girmesiyle okunan dış ezan ikincisi, hâtib minbere oturduğunda okunan iç ezan, üçüncüsü de, namaz için okunan kamettir. Bu âyetteki nidasından muradın da, ilk okunan ezan olduğu açıktır. Çünkü birinci ezan okununca nidâ, yani Allah'ı anmaya koşmanın şartı olan çağrılma, vuku bulmuş olur. Fakat ilk ezan hangisi itibar edilmelidir? Yukarıda naklettiğimiz gibi bazıları yalnız Peygamber zamanındaki birinci ezanı dikkate alarak koşmanın vücubunun, hatibin minbere oturduğu vakit okunan ezan ile başlayacağına kanaat getirmişlerdir. İlk bakışta bu görüş uygun gibi görünmektedir. Ancak Kenz Şerhi "Bahr-i Raik" ve "Tenviru'l-Ebsâr" ve diğer kaynaklarda beyan edildiği üzere Hanefilerce en doğru kabul edilen, vücubun ilk okunan dış ezanla başlamasıdır. Çünkü Cuma'ya davet çağrısı, bu ezanladır. Fetâva-yı Hindiyye'de de şöyle denilmektedir: "Koşmak ve alış verişi terketmek ilk ezan ile vacib olur." Tahavi de demiştir ki: "Minber ezanı sırasında koşmak vacib, alışveriş mekruh olur." Hasan b. Ziyâd'a göre de muteber olan minaredeki ezandır. Doğrusu şudur ki: Zeval vaktinden önce ezan muteber değildir. Muteber olan zevalden sonraki ezandır. Bu, ister minber üzerinde, ister Zevrâ üzerinde okunan ezan olsun sonuç aynıdır. el-Kâfi'de de bu şekilde beyan edilmiştir. Gerçekte âyette ifade edilen çağrıdan murad, Cuma'ya davet için okunan ezandır. Genel davet için okunan ezan da, zevalden sonra vaktin girmesiyle dışarda okunan ilk ezandır. İçerde okunan ikinci ezan ise, dışardakilere duyurmak mahiyyetinde değil, içerdekilere karşı hutbeye başlamayı ilân suretiyle Peygamber'in sünnetini yaşatmak mânâsınadır. Resulullah zamanında minbere oturulduktan sonra mescidin kapısı üzerinde okunan ezan da, hem dışarıya karşı davet, hem de hutbeye başlamayı ilân maksatlarını ifade edebiliyordu. Fakat memleket büyüyüp cemaat çoğaldıktan sonra arzu edilen bu iki mânâ ve maksadın yerine getirilmesi için yalnız bir ezanın yetmediği görüldüğü zaman yukarıda anlatılan iki ezanda karar kılınıp icma yoluyla uygulama bunun üzerine cereyan etmiş olmakla âyetteki umumi davet mânâsının, dışarıda okunan birinci ezana uygun olacağı anlaşılmış olmaktadır. İşte bu suretle fıkıh yönüyle bizce de sahih olan budur. O halde Cuma günü güneşin zevaliyle öğle vaktinin girmesinden itibaren Cuma'ya çağıran ilk ezan okunduğu vakit hemen Allah'ın zikrine koşun! Çağrıdan önce ne kadar erken gidilirse o kadar efdal olmakla beraber koşmanın vücubu ezanın okunmasından itibaren başlar. Denilmiştir ki, burada koşmaktan maksat, meşgul olduğu işi hemen bırakıp vakit geçirmeksizin hutbeye yetişmeye çalışmaktır. Telaş ile koşarak gitmek demek değildir. Hz. Ömer, İbnü Mes'ud, İbnü Abbas ve diğerlerinden yani hemen gidiniz mânâsına olduğu da nakledilmiştir. Çünkü âyette koşma anlamını ifade eden "sa'y" kelimesi, "İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur." (Necm, 53/39), "Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince..." (Saffât, 37/102) âyetlerinde olduğu gibi çalışmak mânâsına da gelir. Onun için sa'y burada koşmak değil kasd, yani doğru gitmek anlamındadır. Ve sa'y her işte tasarruf demektir. Hasan'dan da "ayaklar üzerinde değil, niyyet ve kalbler üzerinde "sa'y" mânâsına olduğu nakledilmiştir. Bununla beraber İmam Muhammed b. Hasan "Muvatta"ında demiştir ki:" İbnü Ömer (r.a) Bâki Kabristanı'nda iken kameti işitmiş ve süratle yürümüştü.

İmam Muhammed der ki: "Kendini yormadıkça bunda da bir sakınca yoktur. Hindiyye'de de şöyle denilmiştir: "Mescide koşarak gitmek bize göre de, fakihlerin çoğunluğuna göre de vacib değildir. Ancak müstehab olması konusunda da ihtilaf edilmiştir. En doğru olan, sakin ve ağır başlı olarak yürümektir." "el-Kunye" adlı eserde de böyle ifade edilmiştir. Kütüb-i Sitte'de (altı sahih hadis kitabında) rivayet edildiği üzere Ebu Hureyre demiştir ki: "Resulullah (s.a.v)'ın şöyle dediğini işittim: "Namaz için kamet getirildiği vakit ona koşarak gelmeyin, yürüyerek gelin, sakinliği elden bırakmayın, yetiştiğinizi kılın, yetişemediğinizi de sonradan tamamlayın." Âyetteki "zikrullah" mefhumu esas itibariyle Allah'ı anmak veya Allah'ın müjde ve tehdidi demek olduğundan Kur'ân, tesbih, hamd, vaaz, hutbe ve namaz gibi hususların hepsini kapsamaktadır. Fakat Cuma'nın şart ve esaslarından olan zikirden maksadın, hutbe ve namaz olması cihetiyle, burada koşulması vacib olan zikr, hutbe ve namaz olarak tefsir edilmiştir. Hidaye şerhi "el-İnâye"de "zikirden maksadın hutbe olduğu hususunda müfessirlerin ittifakının bulunduğu" belirtilmiştir. Mamafih icma ve ittifak yalnız hutbe olmasında değil, hutbenin de kasdedilmiş olmasındadır. Bu yüzden "Fethu'l-Kadir"de denilmiştir ki: "Zikrullahın tefsirinden maksat, hutbe ve namazdır". Hz. Peygamber (s.a.v) ömründe Cuma namazını hutbesiz kılmamış olduğu için, hutbe Cuma'nın şartlarından birisidir. Bu âyet gereğince hutbe "zikrullah" tabiriyle ifade edilmiş olduğundan İmam-ı A'zam Ebu Hanife (r.a) Allah'ı zikretmeyi hutbenin rüknü (farzı) saymıştır. Dolayısıyla gibi zikrullah denilebilen en kısa bir zikir ile de hutbenin farzı yerine getirilmiş olur. Bu zikrin biraz uzunca yapılması vaaz, nasihat ve dualarla doldurulması ise sünnettir. Şu halde sünnetlerine riayet etmeyerek kısaca diye yetinmek mekruh olursa da, Cuma'nın şartı olan hutbenin farzı, kerahetle beraber yerine getirilmiş olacağından, ondan sonra namaz sahih olabilir. Lakin İmameyn'e (İmam Muhammed ve Ebu Yusuf'a) göre bunun farzı, hutbe denilebilecek kadar uzunca bir zikrullah olmasıdır ki, en azı üç âyet veya namazdaki teşehhüd miktarı, yani duasının tamamı kadar olmalıdır. İki hutbe olması ve her hutbenin sûreleri gibi "tıvâl-ı mufassal" denilen bir sûre kadar olması, nasihat, şehadet ve salavatı içermesi şeklindeki vasıflar, hutbenin sünnetlerindendir. İmam Şafii de demiştir ki: "İki hutbe okunmayınca Cuma namazı caiz olmaz. Birinci hutbe, Allah'a hamd, Peygamber'e salat ve selam, Allah'a karşı takva sahibi olma tavsiyesi ve bir âyetin kırâetini içine almalıdır. İkincisi de aynı hususları ihtiva etmekle beraber okunacak bir âyet yerine mümin erkek ve kadınlara duayı içermelidir. Çünkü Resulullah zamanından beri uygulama böyle iki hutbe üzerine cereyan etmiştir. Kur'ân'da yalnızca "Allah'ın zikrine koşun." buyurularak hutbede yer alacak zikrin azı ve çoğu ayırdedilmediği için, İmam-ı Azam hutbenin farzını, az veya çok zikrullah denebilecek bir miktar zikirden ibaret saymış, bunun dışındakilerin ise sünnet olduğunu belirtmiştir.

Bu vesile ile Hanefi mezhebine göre hutbenin bazı hükümlerini özetlemenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Hindiyye ve diğer kaynaklarda ifade edildiği üzere Cuma'nın edasının şartlarından biri de, namazdan önce hutbe okumaktır. Hatta namaz, hutbesiz kılınsa veya hatib hutbeyi vaktinden önce okusa caiz olmaz. Hutbenin farzı ve sünneti vardır. Farzı ikidir. Birisi, vakittir ki, bu da zevalden sonra ve namazdan öncedir. Hatta hutbe, zevalden önce veya namazdan sonra okunsa caiz olmaz. İkincisi de zikrullahtır. Bir hamdele (elhamdülillah demek) yahut bir tehlil (lâilahe illallah demek) ya da bir tesbih (sübhânellah demek) dahi farza kifayet edebilir. Ancak bunlar hutbe kastıyla olmalıdır. Aksırmak gibi başka bir sebeble veya yahut denilse bunun hutbe yerine geçmeyeceği ittifakla kabul edilmiştir. Hatib hutbeyi tek başına yahut yalnızca kadınların huzurunda okusa, bu da caiz olmaz. Ancak hutbe esnasında cemaat uyusa yahut sağır olsalar o hutbe caiz olur.

Hutbenin sünnetlerine gelince bunun on beş kadar olduğu söylenmiştir. Şöyle sayılabilir:

1- Taharet.

2- Dikilmek>. Oturularak veya yan gelinerek okunursa (sünnete ters düşmekle ve kerahetle beraber) caiz olur.

3- Yüzünü cemaata dönmek.

4- Hutbeye başlamadan önce içinden çekmek.

5- Hutbeyi cemaata duyurmak, Ancak işittirilemezse de caiz olur.

6- Allah'a hamd ile başlamak,

7- Allah'a övgüde bulunmak,

8- şeklinde iki şehadet getirmek,

9- Hz. Peygamber'e salavat getirmek,

10- Vaaz ve nasihat etmek,

11- Kur'ân okumak. Kim hutbede Kur'ân okumayı terkederse hata yapmış olur. Hutbe esnasında okunacak Kur'ân'ın miktarı, üç kısa ya da bir uzun âyettir.

12- İkinci hutbe ile Allah Teâlâ'ya hamd ve övgüyü, Hz. Peygamber'e salavatı tekrar etmek,

13- Müslüman erkek ve kadınlara dua etmek,

14- İki hutbeyi tıval-ı mufassaldan bir sûre kadar hafif okumak. Hutbeyi uzatmak mekruhtur,

15- İki hutbe arasında oturmak. Bu oturmanın miktarı, zahiri rivâyette üç âyet okuyacak kadar geçen süredir.

İki hutbe arasındaki bu oturuşu terk ederse hatib, günahkâr olur. Resulullah (s.a.v)'a uyarak hatibin minbere çıkması ve hutbeden önce oturması da sünnettir. Hidaye şerhi "Fethu'l-Kadir"de denilmiştir ki: "Nasihat etmek, şehadet ve salavat getirmek, iki hutbe okumak, ve hutbenin tıval-ı mufassaldan bir sûre kadar olması gibi az önce zikredilen sünnetleri kapsadıktan sonra hutbenin kısa fakat namazın uzun olması da fıkıh ve sünnettendir. "Hatibin sesini yükseltmesi ancak ikinci hutbede birinciye kıyasla âşikâre okuduğu kısımları biraz hafifletmesi ise hutbenin müstehablarındandır. Dört halifenin ve peygamberimizin iki amcası Hamza ve Abbas'ın da hutbede yâd edilmeleri müstahsendir (güzel sayılmıştır) ve öyle yapılagelmiştir. (Tecnis ve Hindiyye.)

Hatibin Cuma'da imamlığa ehil olması da hutbenin şartlarındandır. (Zâhidî.)

Hatibin hutbe halinde iyiliği emretme konusunda da olsa lakırdı etmesi mekruhtur. (Fethu'l-Kadir.)

İmam hutbeye çıktığı zaman ne salat ne de kelam caiz değildir. Mamafih İmameyn, hatib minbere çıktığı zaman hutbeye başlamadan önce ve hutbeyi bitirdikten sonra namazla meşgul olmadan evvel konuşmasında bir sakınca yoktur, demişlerdir hutbe esnasında cemaatın da ne insanlarla konuşması, ne tesbihi, ne aksıran kimseye "Allah sana merhamet etsin" demesi ve ne de selamı iade etmesi caiz değildir. Fıkha dair bir kitabı mütalaa etmek veya yazmakda bir sakınca yoktur diyenler olmuşsa da, mekruh diyenler çoğunluktadır. (Sakıncasız olanın da terki evladır.) Men edilen bir şeyi yapan kimseyi görüp nehyetmek, yahut bir şeyin haber verilmesi esnasında başıyla işaret etmek gibi, dil ile söylenmeyip el, baş ve göz işaretleriyle yapılan işlerde de sahih olan herhangi bir sakıncanın olmamasıdır. İmamdan uzak olan da, hutbeyi dinleme hususunda yakın olan kimse gibidir. Yani onun da hakkı, susmaktır. Doğru olan budur. Cuma günü imam hutbede iken susma konusunda Buhârî şu hadisleri rivayet etmiştir.

1- Selman-ı Farisi, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakleder: "İmam konuştuğu zaman susulur."

2- Ebu Hureyre'den nakledilmiştir: "Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Cuma günü İmam hutbe okurken arkadaşına sus desen faydasız bir iş yapmış olursun."(1) Namazda haram olan, hutbede de haramdır.

Binaenaleyh, imam hutbede iken yemek ve içmek de doğru olmaz. Kısacası, cemaatın hutbeyi başından sonuna kadar dinlemesi vacibtir. Ve imama yakın olmak uzak olmaktan daha faziletlidir. Ancak imama yaklaşmak için insanların omuzlarından atlayıp geçmek de mekruhtur, İmam hutbeye başladığında hem sonra gelenlere yer bırakmak hem de yakınlık faziletine ermek için ileriye geçmekte bir sakınca olmadığı da söylenmiştir. Çünkü önceden ileri gitmeyip de ön taraflarda boş yer bırakanlar, o mekanı, mazeretsiz olarak zayi etmişlerdir. Lakin imam hutbeye başlamış ise cemaatın bulunduğu yerde kalması gerekir. Hutbe esnasında ileri geçmek, bir amel sayılır. Hutbeyi dinlerken yüzü hutbeye karşı çevirmek ve namazda oturur gibi oturmak müstehabdır. Ancak hutbeyi dinleyen dilerse dizlerini dikerek veya bağdaş kurarak ya da kolayına geldiği gibi oturabilir bu, caizdir. Çünkü hutbe dinlemek, amel yönüyle hakikaten namaz değildir. Harb yoluyla fethedilmiş her beldede hatib kılıç takınır. Hatib hutbeyi bitirince müezzin kamet getirir.

İşte böyle hutbenin Kitap ve Sünnet ile bir takım hükümleri bulunmakla beraber, Kur'ân'da sabit olan asıl mahiyyeti, Allah'ı layıkıyla anmak yahut va'z ve nasihatle andırmak mânâsına zikrullah, yani Allah'ı zikretmektir. Bu itibarla hutbe de namaz gibidir. Çünkü "Beni anmak için namaz kıl." (Tâhâ, 20/14) ve "Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak en büyük ibadettir."" (Ankebut, 29/45) buyurularak namaz da, zikrullahtan ibaret gösterilmiştir. Onun için ey müminler Cuma günü diye namaza çağrı ezanını işittiğiniz zaman, Allah'ın zikrine yetişmeye çalışıp dosdoğru gidin. Ve bey'i terkedin, yani muameleleri (işleri) bırakın. Öyle ki geçim için en önemli olan alım satım işlerini bile bırakın. Burada yer alan bey' "zikr-i hâs irade-i amm" (hususi olanı zikredip bununla umumu kasdetmek) yoluyla muamelattan mecazdır. Yahut bey', hakiki mânâsına olup, alışverişin dışındaki muamelelerin terki, nassın delaletiyle sabittir. Belli ki, bey'i (alış verişi) bırakın denilmesi çarşıyı pazarı kapayın demekten daha kapsamlıdır. Nitekim Ata'dan yapılan rivâyete göre, kişinin karısıyla mübah olan muameleleri bile o saatte haramdır. Ancak karakol ve inzibat işleri gibi toplumun genel emniyeti için zarurî ve zorunlu olan hususların korunması da nassın (âyetin) gereği demektir. Onun için fakihler, hürriyet, emniyet, hükümet ve izn-i âmm (genel izin) gibi konuları Cuma'nın şartları arasında saymışlardır.

Buradaki emir, vücub için olduğundan ezan okununca Cuma'ya koşmak farz, muamelat ise nehyedilmiştir. Nehyin zamanı, imamın namazdan çıkmasına kadar devam eder. Fakat bununla beraber acaba bu süre içerisinde alışveriş yapılmış olsa bu akid, batıl ve fasid olur mu? Hükmü nedir? Bazıları, böyle bir alışverişin nehyedilmiş ve haram olduğunu ileri sürerek akdi, fasid ve geçersiz saymışlarsa da, fıkıh usulü ilminde Hanefi âlimlerince kabul edilen bir kaide vardır ki bu mesele onunla çözülebilir. Şöyle ki: Bir şeyin zatından dolayı yasaklanması batıllığı, vasfından dolayı yasaklanması fâsidliği, bir şeye yakınlığından dolayı yasaklanması da keraheti gerektirir. Mesela sahibinin izni olmaksızın başkasının mülkünde veya gasbedilmiş bir yerde namaz kılmak mekruhtur. Çünkü namazın farz ve vasıflarında bir bozukluk olmadığı halde sadece yerin sahibinin izin ve rızası olmadığı için nehyedilmiştir. Bu gibi yasaklar, "Sana kadınların ay halini sorarlar. De ki: 'O, bir ezâdır. Ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın.." (Bakara, 2/222) âyetindeki nehiy gibi tahrimen mekruh (harama yakın kerahet) mânâsını ifade eder. Çağrı vaktindeki alışveriş de, satılan şey, fiat ve akiddeki bir bozukluktan dolayı değil, "namaza çağrıda bulunulduğu zaman" kaydıyla sırf çağrı vaktine yakınlığından dolayı nehyedilmiş olduğu için akid, diğer şartlar tam olarak yerine getirilmiş olursa, zât ve vasfında herhangi bir eksiklik söz konusu olmadığından dolayı batıl veya fasid olmayıp sahih fakat tahrimen mekruh olur.

Bu, yani çağrı vaktinde alışverişi terkedip Allah'ı zikre koşmak sizin için daha hayırlıdır. Alışverişten daha faydalıdır. Çünkü ahiret menfaatı, daha büyük ve sonsuzdur. Eğer bilirseniz, hakikaten hayır ve şerri seçen ilim ehli iseniz bunun daha hayırlı olduğunu anlarsınız. Cuma, cemaatın güçlenip galib olması ve "Allah'ın eli cemaatle beraberdir." sözünün delaletiyle ilâhî yardımın gerçekleşme yeri olması sebebiyle Allah katında o kadar büyük hayır ve sevabdır ki, onun yanında alışveriş gibi küçücük menfaatların sözü bile edilmez. Dünya hayatının bütün medeni muameleleri de sosyal kalkınma ile ilâhî yardımın görünmesinin eseridir.

Cuma:

Cuma, esasen cemiyet ve cemaat gibi toplanma ve dernek mânâsıyla ilgili olan ve bizim de aynı isimle bildiğimiz belli günün ismidir ki O, müslümanların haftalık bayramıdır. Keşşaf Tefsirinde Peygamber (s.a.v)'den şöyle bir rivayet nakledilmiştir: "Bana Cibril geldi, avucunda beyaz bir ayna vardı. Dedi ki: "Bu Cuma'dır. Rabbin bunu sana arz ediyor ki senin ve senden sonra ümmetin için bir bayram olsun. O, bizim yanımızda "yani meleklere göre" günlerin efendisidir. Biz ona ahirete kadar "yevmü'l-mezîd" (bereketli gün) deriz." Yine Hz. Peygamber (s.a.v) 'den şöyle dediği rivayet edilir: "Allah Teâlâ, her Cuma günü altı yüz bin kişiyi ateşten uzaklaştırır." Ka'b da şunu nakleder: "Allah Teâlâ beldelerden Mekke'yi, aylardan Ramazan'ı, günlerden de Cuma'yı faziletli kılmıştır." Ve Resulullah buyurmuştur ki: "Cuma günü vefat eden kimseye Allah Teâlâ şehid mükafatı yazar ve onu kabir fitnesinden korur." İmam Ahmed b. Hanbel, İbnü Mâce ve daha bir âlimin Ebu Lübabe b. Abdi'l-Münzir'den Hz. Peygamber (s.a.v)'e varan bir senedle rivayet ettikleri bir hadisde: "Cuma günü, günlerin efendisidir ve Allah Teâlâ'nın yanında Ramazan ve Kurban bayramlarından daha büyüktür." İbnü Hibban'ın rivayet ettiği sahih bir hadiste de: "Cuma gününden efdal olan bir gün üzerine güneş ne doğar ne de batar." diye zikredilmiştir. Cuma gecesinin fazileti hakkında bazı hadis ve haberlerden de anlaşıldığına göre haftanın günleri, âlemin ilk yaratılış devirlerinin bir misali gibi düşünülmüştür. Buyurulduğu vechile birçok âyette göklerin ve yerin altı günde yaratılıp sonra Arş üzerinde istivâ edildiği zikredilmişti: A'râf, 7/54; Hud, 11/7; Fussilet, 41/11,12 âyetlerinde izah edildiği üzere henüz günlerin mevcut olmadığı zamanlara aid olan bu altı günün bilinen günler olmayıp ahiret günleri gibi binlerce seneler olması düşünülen vakit veya devirleri ifade ettiği de söylenmişti. Bunlardan birincisi, maddenin başlangıçta buğu ve duman halinde yaratılması devri; ikincisi, cisimlerin teşekkülü devri; üçüncüsü, yerin gökten ayrılması devri; dördüncüsü, yer kabuğunun oluşum devri; beşincisi, dağlar ve nehirlerin meydana gelmesi devri; altıncısı, hayatın başlangıcı ile nebat, hayvan ve insanların yaratılışına kadar geçen tekamül devridir. Bu altı devir, birer gün gibi düşünülünce, altıncı devir, yaratılışın en toplu, en cemiyyetli günü, yani Cuma'sı demek olur. Çünkü âlem, bugünde hayatın sırrına kavuşmuş ve insanın yaratılışı ile tekamül ederek son mertebesini bulmuştur. Bundan sonra da Arş üzerinde istivâ görünümü meydana çıkıp düzenleme ve hükümleri icra etmek suretiyle âlem, hikmet nizamı dairesinde faaliyet devrine girmiştir. (Bu konuda bilgi için Hud, 11/7; Kaf, 49/16. âyetlerine bakınız) Haftanın günlerinin Ehad, İsneyn, Selase, Erbea, Hamse, Cuma ve Sebt isimleriyle anılması da, her birinin bu devirlerden birinin görüntüsü ve misali ile ilgili olduğunu göstermektedir. Bundan dolayıdır ki, Cuma günü, hayatın başlangıç devri, zevalden sonra Cuma vaktinin girmesi de insanlık hayatının ortaya çıkış zamanı gibi, haftanın en feyizli ve en mübarek günü olma şerefini elde etmiş olarak müslümanları Rahmân'ın Arş'ı altında ilâhî fazl ve rahmetten naim cennetinin mutluluğuna erdirmek üzere toplantıya davet eden bir görüşme günü, bir bayram demektir. Müslim'de, "Âdem (a.s) Cuma günü yaratıldı ve o gün cennete konuldu." diye rivayet edilen bir hadisde de bu mânâya işaret vardır. Sa'd b. Mensûr ve İbnü Merdûye Ebu Hureyre'den yaptıkları bir rivayette şöyle derler: "Ebu Hureyre demiştir: "Ey Allah'ın Nebisi bu güne neden Cuma ismi verildi? dedim. Buyurdu ki: "Çünkü babanız Âdem'in mayası, onda toplandı." Buhârî ve diğer kaynaklarda nakledilen sahih bir hadiste de Resulullah Cuma gününü zikredip, "Onda öyle bir saat vardır ki, müslüman bir kul, kalkar namaz kılar ve Allah'tan bir şey dilerken o vakte rastgelirse, herhalde Allah o kimseye dilediği şeyi verir." buyurmuş ve eliyle işaret ederek o saatin azlığını da anlatmıştır." Bu saate, "saat-ı icâbet" (duaların kabul edildiği saat) denir. Bu saatın hangi zamana denk geleceği hakkında da çeşitli rivâyetler vardır.

1- Ebu Bürde (r.a)'den: İmamın namaza duracağı andan bitireceği ana kadar.

2. Hasan'dan: Güneşin zevali sırasında.

3- Şa'bî'den: Alış verişin haram olduğu zamanla helal olduğu zaman arası.

4- Hz. Aişe'den: Münâdinin (çağırıcının) namaza çağırdığı zaman,

5- İbnü Ebi Şeybe'nin Kesir b. Abdullah el-Müzeni'den merfu olarak naklettiği bir hadise göre de: (Namaz için okunan) kâmetten namazdan çıkılıncaya kadar,

6- Ebu Ümame (r.a)'den: Ümid ederim ki, Cuma'daki saat, şu zamanların birisindedir: Müezzinin ezan okuduğu, yahut imamın minbere oturduğu, ya da namaz için kamet getirildiği vakit,

7- Tâvus ve Mücahid'den: İkindiden sonra. Daha başka rivâyetler de vardır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki, Allah Teâlâ, onu da, en yüce ismini ve Kadir gecesini gizlediği gibi gizlemiştir.

Buhârî'de Enes b. Malik (r.a)'ten rivayet edildiği üzere, "Peygamber (s.a.v) zamanında bir sene kuraklık olmuştu. Bir Cuma günü Hz. Peygamber hutbe okurken bir a'rabi kalktı: "Ya Resulallah, mal helak oldu, çoluk çocuk aç kaldı. Allah'a bizim için dua ediver." dedi. Bunun üzerine Resulullah iki elini kaldırdı, o esnada gökte bir bulut parçası görünmüyordu. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Peygamber elini indirinceye kadar dağlar gibi bulutlar fırlamaya başladı. Sonra da minberden inmedi. İnerken baktım ki mübarek sakalından yağmur damlıyordu. O gün yağdı, ertesi gün de yağdı, daha ertesi gün de yağdı, ta öbür Cuma'ya kadar. Yine aynı a'rabi (veya başka birisi) kalktı. "Ya Resulallah! Binalar yıkıldı, mal sular altında kaldı. Allah'a bizim için dua ediver." dedi. Hz. Peygamber yine iki elini kaldırdı "Allah'ım üzerimize değil, etrafımıza." dedi. Ve eliyle işaret buyurdu. Ne tarafa işaret ettiyse bulut açılıverdi. Medine bir göl gibi olmuştu. Vadi bir ay ark halinde aktı. Etraftan kim geldiyse kuvvetli yağmur yağdığını söylüyordu."

Yine Buhârî'de Cuma'nın faziletiyle ilgili şöyle bir hadis vardır: "Her kim Cuma günü cünüblükten guslederek yıkanır gelirse bir deve kurban etmiş gibi, ikinci saatte gelen bir sığır kurban etmiş gibi, üçüncü saatte gelen boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi, dördüncü saatte gelen bir tavuk kurban etmiş gibi, beşinci saatte gelen bir yumurta kurban etmiş gibi olur. İmam (hutbeye) çıkınca melekler hazır olur, zikri (hutbeyi) dinlerler."

Diğer bir rivâyette de şöyle denilmektedir: Cuma günü melekler Mescidin kapısı önünde durur, gelenleri sırasıyla yazarlar. Erken gelenler kurbanlık bir deve hediye etmiş gibi, sonraki bir sığır hediye etmiş gibi, sonraki bir koç, sonraki bir tavuk, sonraki de bir yumurta hediye etmiş gibi (sevab alır.) İmam (hutbeye) çıkınca, melekler sahifelerini dürüp zikri (hutbeyi) dinlerler."

Zemahşeri der ki: "Selef (sahabe ve tâbiîn) zamanında yollar, seher vakti ve fecirden sonra erkenden Cuma'ya gidenlerle dolardı. Ellerinde kandillerle giderlerdi. Ve denilmiştir ki İslâm'da ilk bid'at Cumaya erken gitmeyi terk etmek olmuştur." İbnü Mes'ud (r.a)'dan rivayet edilir ki: "Mescide erkenden giden üç kişinin kendisini geçmiş olduklarını görünce nefsini kınar, "Ben seni dördün dördüncüsü olarak görüyorum, dördün dördüncüsü ise ahirette mutluluğa ermiş değildir." derdi.

Cuma gününe önceleri Araplar "yevm-i arube" derlerdi. Ve Kamus'da zikredildiği üzere günleri şöyle sayarlardı. Bunlar şu dörtlük de cem edilmiştir:

Yaşamayı arzuluyorum. Benim günüm, ya pazar, ya pazartesi, ya salı ya da onu takib eden çarşambadır. Eğer o günleri geçirirsem, onların ardından perşembe, cuma yahut cumartesi gelir.

İbnü'l-Esir "en-Nihaye"de der ki: "Arube, Cuma gününün eski ismidir. Sanırım bu isim Arapça değildir. "Yevm-i arube" veya "yevmi'l-arube" de denilir. Elif lâmsız olanı, daha fasihtir. Alûsî de şunları nakleder: "Arube'nin Arapça olmadığına dair İbnü'l- Esîr'in zannını, Cemalü'd-din Abdullah b. Ahmed eş-Şîşî, kullanılan lafızlar hakkında kaleme alınan "Kitâbu't-tezyil ve't - tekmil" adlı eserin muhtasarında ele alarak: "Arube, ister nekre (elif lâmsız), ister ma'rife (eliflâmlı) olsun Cuma günü mânâsınadır. Bu kelime, Arapçalaştırılmış Süryânice bir isimdir." demekte, sonra da Süheyli'nin: "Bazı âlimlerden bize ulaştığına göre Arube'nin mânâsı rahmettir." dediğini nakletmektedir." Buna göre günlerin bu eski isimlerinin Araplar'a, Süryâniler'den geçtiği anlaşılır. Çünkü Süryâniler Sabii idiler. Salıya çarşambaya denilmiş olması da, bu iki günün Sabiilerde ve cahiliyye çağı Araplarında uğursuz sayılmalarındandı. Çünkü yıldızlara tapan sabiîler bu günleri Mirrih ve Zühâl'e nisbet ederler, müneccimler de bunları uğursuz sayarlardı. Hala bazılarında görülen salı ve çarşambayı uğursuz sayma inancı, o cahiliyye itikadının bir kalıntısıdır. Araplar'da günlerin bu eski isimlerinin ne zaman değiştirildiği ve Arube yerine Cuma adını kimin verdiği hakkındaki rivâyetler de çeşitlidir. Bazıları bu ismin Peygamber'in dedelerinden Ka'b b. Lûeyy tarafından verildiğini söylemişler, bazıları da bu ismi koyanın Medineliler olduğunu rivayet etmişlerdir. Şöyle ki:

İlk Cuma:

Abdurrezzâk, Abd b. Humeyd ve İbnü Münzir, İbnü Sirin'den şu rivâyeti nakletmişlerdir: "Hz. Peygamber Medine'ye gelmeden ve Cuma âyeti nazil olmadan Medine'deki müslümanlar Cuma namazı kılmışlardı. Ensâr, "Yahudilerin bir günü var, her yedi günde bir onda toplanıyorlar. Hıristiyanların da öyle bir toplantı günleri var, gelin biz de bir toplantı günü yapıp Allah Teâlâ'yı zikredelim ve O'na şükürde bulunalım." demişler ve bunun üzerine cumartesi günü yahudilerin, pazar günü, hıristiyanların o halde biz de bunu arube günü yapalım diye teklif etmişlerdi ki onlar, Cuma gününe arube diyorlardı. Böylece Es'ad b. Zürare'nin yanına toplandılar. Es'ad onlarla iki rekat namaz kıldı ve va'z etti. İşte bu toplantıya Cuma adını verdiler. Es'ad da onlara bir koyun kesti. Bunu, kuşluk ve akşam vakti yediler. Bu, onların hepsi içindi. Sonra da Allah Teâlâ konuyla ilgili olarak âyetini indirdi."

Aynı şekilde Ebu Davud, İbnü Mâce, İbnü Hibban ve Beyhakî, Abdurrahman b. Ka'b'dan şöyle rivayet etmişlerdir: "Abdurrahman'ın babası Ka'b b. Mâlik (r.a) Cuma günü çağrıyı işittiği zaman Es'ad b. Zürare'ye rahmet okurdu. Bundan dolayı Abdurrahman demiş ki: "Babacığım ezanı işittiğin zaman Es'ad b. Zürare için niye istiğfar edersin, sebebi nedir?" diye sordum. Bana, "Çünkü Beni Beyaza mevkiinde Nakıu'l-Hadamat (denilen yerde) bize ilk Cuma kıldıran odur." dedi. "O gün kaç kişiydiniz?" dedim "Kırk erkek idik." dedi." Fethu'l-Kadir'de İbnü Hümâm'ın dediği ve İbnü Sirin'in rivayetinden de anlaşıldığı gibi bu namaz, âyet indirilmeden ve Cuma farz olmadan önce kılınmış demektir. Fakat Alûsî'nin kaydettiğine göre İbnü Hacer, "Tuhfetu'l-Muhtac"da demiştir ki: "Cuma namazı Mekke'de farz kılındı. Fakat bu ibadet orada yerine getirilmedi. Çünkü henüz yeterli sayı yoktu. Yahut bu namazın özelliği, ortaya çıkmak olduğu halde Resulullah orada gizleniyordu. Medine'de onu ilk defa kılan da Medine'den bir mil uzakta bulunan Es'ad b. Zürare'dir." Ancak Resulullah hakkında Cuma'nın şartları tamamlanmadan farz kılınmış olması da garip görünmektedir. Gerçi abdest gibi önceden farz kılınıp âyetin sonra nazil olması da düşünülürse de, ya sayının yeterli olmamasından yahut da Peygamber'in gizlenmesinden dolayı şartlarının tahakkuk etmediği bir zaman farz kılınması ictihaden uzak görünür. Bu yalnızca Cuma'ya izin mahiyyetinde düşünülebilir. Nitekim Darekutni'nin İbnü Abbas'tan yaptığı şu nakil de bunu göstermektedir. İbnü Abbas demiştir ki: "Resullullah hicret etmeden önce Cuma'ya izin verilmişti. Fakat Mekke'de onun Cuma kıldırmaya gücü yoktu. Bu yüzden Mus'ab b. Umeyr'e şunları yazdı: "İmdi yahudilerin açıkça Zebur okudukları güne bakın, siz de kadınlarınızı ve oğullarınızı toplayın da, Cuma günü zeval vakti gün yarıyı aştığında Allah'a iki rekat namazla yaklaşın." Bu suretle Mus'ab. Hz. Peygamber Medine'ye gelinceye kadar Cuma kıldıranların ilki olmuş, zevalin sonunda öğle vakti Cuma'yı kıldırmış ve bunu ortaya çıkarmıştı. Görülüyor ki, İbnü Abbas'tan gelen bu rivâyette farz kılındığı değil, Cuma'ya izin verildiği ifade edilmiştir. Ancak yine bir rivâyette Cuma'yı ilk kıldıranın Es'ad b. Zürare değil, Mus'ab'ın olduğu zikredilmiştir. Taberânî'nin Ebu Mes'ud el-Ensari'den yaptığı rivayet de böyledir. Ebu Mes'ud demiştir ki: "Muhacirlerden Medine'ye ilk gelen Mus'ab b. Umeyr'dir. Orada Cuma namazını ilk kıldıran da odur. Bu namazı o, Resulullah (s.a.v) Medine'yi teşrif etmeden önce kıldırmıştı. Sayıları on iki idi." Suyuti'nin belirttiğine göre Buhârî de bu rivâyeti nakletmiştir. Ve o Cuma namazı Peygamber (s.a.v) 'in emriyle olmuştur." Es'ad b. Zürâre'nin ilk olarak kıldırdığına dair olan haberler daha kuvvetli gibi görünmekle beraber, bu rivâyetlerin ikisini de nazar-ı itibare alarak birleştirme cihetine gidilmelidir. Öyle anlaşılıyor ki, Es'ad henüz Peygamber'den emir gelmeksizin Mus'ab ise Peygamber'in görevlendirdiği bir kişi olarak kıldırmış olduğundan her birini ayrı ayrı makamda ele almak gerekmektedir. Muhtemelen Mus'ab Medine'nin içinde, Es'ad da Medine yakınında bir köyde kıldırmış olması itibariyle ilktir. Diğer bir ihtimal de her ikisi de birlikte çalışmışlar, Es'ad cemaatı toplayıp temin etmiş, Mus'ab da Peygamber'in emriyle haberi getirip teşvik ederek imam olmuştur. Nitekim Hafız İbnü Hacer, "Es'ad emîr, Mus'ab imam idi." diye bir ihtimali belirtmiştir. Mamafih birinde cemaatın on iki, diğerinde kırk olduğunun ifade edilmesi, de namazı ilk kıldıranın Mus'ab olduğuna işaret etmekten uzak değildir. Demek ki Mus'ab'ın cemaatı on iki kişi iken, Es'ad'ın gayretiyle bu sayı, kırka ulaşabilmiştir.

Hangisi olursa olsun bu rivâyetlerin hülasasından iki şey anlaşılmaktadır.

Birincisi, o vakit cemaatle kılanan namaz, hutbe ve mevcut şartlarıyla bilinen Cuma namazı şeklinde olduğu takdirde dahi, henüz farz olmayıp izin verilmiş olarak kılınmış ve farziyyeti Hz. Peygamber'in hicretinden sonra vuku bulmuş demektir. Gerçekte İbnü Mâce'nin Cabir (r.a)'den rivayet ettiği şu hadis de buna delalet etmektedir. Cabir şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v) hutbede dedi ki: "Allah Teâlâ Cuma'yı size bu senemde, bu ayımda, bu günümde ve bu makamımda kıyamete kadar farz kıldı. Binaenaleyh her kim hayatımda veya benden sonra adil veya zalim bir imamı olduğu halde Cuma'yı hafife alarak veya inkar ederek terk ederse Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve işine bereket vermesin. Haberiniz olsun ki o kimsenin namazı da, zekatı da, haccı da, orucu da, hayrı da yoktur, ta ki tevbe edinceye kadar. Her kim de tevbe ederse, Allah da tevbesini kabul eder." Bu hutbenin tarihi açıklanmamış ise de, hadisin lafızlarına bakarak, hicretten hayli zaman sonra okunduğunu söylemek mümkündür. Çünkü haccın farz kılınması, sahih görüşe göre hicretin altıncı senesindedir. Daha önce veya daha sonra olabileceği de ifade edilmiştir. Gerçi bu hutbe, Cuma'nın kıyamete kadar farz olduğunu ortaya koymuş ancak farziyyet daha önce vuku bulmuş denilebilirse de, zahiri anlamı, bu farziyetin Medine'de, söz konusu olan sûre veya Cuma âyetinin inişi sırasında olduğunu göstermektedir.

İkincisi şu da anlaşılıyor ki Medinelilerin arube gününe Cuma ismini vermeleri kendiliklerinden olmayıp Mus'ab haberinin delaletine göre, Mekke'de bulunan Resulullah tarafından bir duygu üzerine olmuştur. Diğer bazı haberlerden de, Cuma isminin Araplarca öteden beri bilindiği anlaşılmaktadır. Çünkü Cuma gününün Âdem ile Havva'nın bir araya geldikleri gün olduğuna dair de bazı rivâyetler vardır. Her yerde olduğu gibi bir toplulukta bir günün birden fazla ismi de bulunabilir. Bu suretle denilebilir ki, arube ve Cuma isimleri, Ka'b b. Lüey'den önce de mevcuttu. Ancak Cuma isminin İslâm'la yerleştiği konusunda şüphe yoktur.

Peygamber'in kıldırdığı ilk Cuma

Şurası bir gerçektir ki, Resulullah (s.a.v) Medine'ye hicret ettiği zaman ilk defa Kuba'da Amr b. Avf oğullarına indi ve orada Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri kalıp Kuba Mescidi'nin temelini attı. Sonra Cuma günü Medine'ye doğru yola çıktı, Salim b. Avf oğullarına ait bir vadiye geldiğinde Cuma namazı vakti girmişti; Resulullah orada hutbe okuyup Cuma'yı kıldırdı ki işte Hz. Peygamber'in ilk kıldırdığı Cuma budur.

Minberin Konulması.

Buharî ve diğer kaynaklarda rivayet edildiği üzere bir takım kimseler Hz. Peygamber'in minberinin ağacı hususunda ihtilafa düştüler. Sehl b. Sa'd es-Saidi (r.a)'den bunu sordular. O da şöyle dedi. "Vallahi ben onun hangi ağaçtan yapıldığını bilirim. Hem onu, ilk yerine konulduğu ve Hz. Peygamber'in üzerine ilk oturduğu günü gördüm. Resulullah (s.a.v) falanca kadına -ki Selh bu kadının ismini de söylemişti- haber gönderip, "Marangoz kölene emret de benim için ağaçtan bir kaç basamaklı birşey yapsın, insanlara hitab ettiğim zaman üzerine oturayım." dedi. Kadın da kölesine emretti, o da ğabe tarfasından yapıp kadına verdi. Kadın da onu Resulullah'a gönderdi. Resulullah da emretti, buraya konuldu. Sonra Resulullah'ı onun üzerinde namaz kılarken gördüm. Üzerinde tekbir aldı, rükua vardı, sonra gerisin geri inip minberin dibinde secde etti. Sonra yine döndü ve tekrar etti. Bitirdiğinde insanlara karşı döndü ve "Ey insanlar ben bunu şunun için yaptım ki, bana uyasınız ve benim namazımı belleyesiniz." dedi."

Yine Buharî'de Cabir b. Abdullah (r.a)'dan gelen bir rivâyette söz konusu sahabi şöyle demiştir: "Bir ciz' yani bir ağaç kütüğü vardı. Resulullah ona doğru dikilirdi. Minber (yapılıp) yerine konulduğu zaman o kütüğün yeni yavrulu develerin inlediği gibi sesini işittik, tâ ki Resulullah inip de üzerine elini koyuncaya kadar."

Resulullah ilk defa minbere çıktığı zaman terkedilmiş olan o kütüğün böyle ses çıkarıp, Resulullah'ın mübarek elini koymasıyla susması "Hanin-i Ciz" (ağaç kütüğünün iniltisi) mucizesi adıyla bilinmektedir.

Medine'den sonra ilk Cuma

Resulullah (s.a.v)'ın mescidindeki Cuma'dan sonra Medine dışında ilk Cuma namazı kılınan yer de, Bahreyn'de "Cevasa"da bulunan Abd-i Kays Mescidi'dir. (Buhârî ve diğer kaynaklara bkz.)

Cuma'nın Şartları.

Bu âyetten ve yapılan izahlardan anlaşıldığı üzere Cuma namazı, şartlarını taşıyan kimselere farz-ı ayındır. Fakat bütün namazlarda şart olan İslâm, akıl, büluğ ve taharet şartlarından başka Cuma namazının fıkıh kitablarında açıklanan iki çeşit şartları vardır ki "Ey iman edenler!" hitâbının önce bu şartları taşıyanlara yönelik olmasından dolayı, onları burada özetlemenin uygun olacağı kanaatindeyiz.

Cuma'nın şartları iki nevidir. Birincisi vücubunun, yani farz olmasının şartları. İkincisi, edâsının (yerine getirilmesinin) şartları.

Vücubunun şartları:

1- Hürriyet, köle olanlara vacib değildir.

2- Erkek olmak, kadınlara vacib değildir.

3- İkâmet, misafir olanlara vacib değildir.

4- Sıhhat, Cuma'ya gitmekle hastalığının artmasından veya iyileşmesinin zorlaşmasından korkacak derecede hasta olanlara da vacib olmaz. Pek zayıf olan ihtiyarlar da hasta hükmündedirler.

5. Yürümeğe kudret, binaenaleyh ayakları olmayan yahut kötürüm olanlara Cuma'ya götürecek kimse bulunsa bile vacib değildir.

6- Selamet, gözleri görmeyene vacib olmaz. Eğer onu Cuma'ya götürecek bir yardımcı bulunursa, İmaneyn'e göre vacib olur. Aynı şekilde zalimden, takip edilmekten, şiddetli yağmur, kar, çamur ve benzeri şeylerden korkan kimseye de Cuma namazı vacib olmaz. ücretle işçi çalıştıran kimse, çalıştırdığı işçiyi Cuma'dan men edebilir. Eğer kasabada ise men etmemelidir. Ancak cami uzak ise gidip gelinceye kadar geçen sürenin ücreti düşer, şayet mesafe yakın ise ücrette eksiltme yoluna gidilmemelidir.

Ancak şu da belirtilmelidir ki, bu şartlar bulunmayıp da Cuma kendisine farz olmadığı halde kılan kimselerin üzerinden vaktin farzı, yani öğle namazı düşer. Yani Cuma'nın şartlarını taşımayanlar ondan men edilmezler ancak kılmama konusunda izinli sayılırlar. Zira bu şartlar, Cuma'nın sıhhatinin değil, vacib olmasının şartlarıdır. Onun için kılınabildiği takdirde namaz sahih olup, karşılığında sevab vardır. Bu şartları taşımasalar da netice itibarıyla onlar da mümin oldukları için, âyette yer alan "koşunuz" emri, onlar hakkında vücubiyyet değil, nedb (mendub) ifade edebilir.

Cuma'nın edasının şartları. Birincisi, mısr-ı cami, (idari kurumları olan belde)dir. İbnü Ebi Şeybe Hz. Ali (r.a)'den şöyle bir rivayet nakleder: "Cemiyyetli bir belde veya büyük şehirden başkasında ne Cuma, ne teşrik ne Ramazan bayramı ne de Kurban bayram namazı söz konusu değildir." Abdurrezzak da, Abdurrahman es-Sulemi hadisiyle yine Hz. Ali'den yaptığı rivâyetinde şöyle der: "Cemiyyetli beldeden başkasında ne teşrik ne de Cuma yoktur."

Mısr-i Câmi', Cemiyyetli kasaba demektir. Bu kavramın tarifinde başlıca iki görüş vardır. Birincisi, hükümleri uygulayacak ve cezaları yerine getirecek bir hakim ve emîr, yani mazlumu zalimden kurtaracak, asayiş ve inzibatı muhafaza edecek amiri bulunan kasaba demektir ki, sahih olan görüş budur.

Bunun hulalası hukuk ve ceza, adliye işlerini görüp ve icrâ eden bir hakim ile asayiş ve inzibatı idare eden bir vali veya müdür bulunarak hükümetin tam bir kısmını teşkil etmiş olan bir kasaba demek olur ki, hikmetinin emniyet ve asayişi temin meselesi olduğu aşikardır.

Böyle bir kasabanın gerek camiinde ve gerek izin verilmek şartıyla namazgah ve meydanlarından birinde Cuma namazı kılınabilir. İkincisi, kendilerine Cuma vacib olan halkının hepsi toplandığı takdirde mevcut camiine sığmayacak kadar kalabalık olan cemiyyetli şehir veya köy demektir. Sonraki âlimlerin fetvası ve memleketimizdeki uygulama da bu şekildedir. Bu derece kalabalık bulunan bir köyde hakim ve emir bulunmasa bile, emniyeti muhafaza edecek bir cemaatın tam bir cüz'ü mevcut demektir.

Hidaye şerhi "Kifâye"de nakledildiğine göre İmam Ebu Yusuf'tan bir rivâyette de, on bin kişinin oturduğu yer olarak tarif edilmiştir ki, ekseriya kaza merkezlerinin nüfusu bu kadardır. Süfyan-ı Sevri de "Mısr-ı cami, insanların şehir kabul ettikleri yerdir." demiştir. Bazı Hanefi alimleri de "Bir sanat sahibinin başka bir sanata geçmeye ihtiyaç duymaksızın kendi sanatıyla geçinebileceği yerdir." diye tarif etmişlerse de bunlar, nadir rivâyetlerdendir.

İmam Şafiî, mısr-i cami'yi Cuma'nın edasının şartları arasında saymamış, hür erkeklerde kırk kişinin yaz ve kış göçmemek üzere ikamet ettikleri her köyde Cuma namazı kılınır, demiştir. Bununla beraber cemaatın kırk erkekten aşağı olmamasını da şart koşmuştur ki, bu sayıdan aşağı olan cemaatle Cuma kılınamayacağı kanaatindedir. Kısaca ifade etmek gerekirse denilebilir ki İmam Şafii'ye göre Cuma'nın eda edilebilmesi için oldukça cemaatli ve güvenli bir yer şarttır.

Bir yerde sabit olmayan konar göçer aşiretlerde, kır ve vadilerde cemaatle öğle namazı kılınır. Cuma namazı kılındığı takdirde de öğle namazının düşmeyip kılınması gerekir. Ancak (Mina) gibi bir mevsimde büyük toplantı mahalli olan bir yerde Emîr'in bulunması halinde o mevsimde Cuma kılınabilir. Yalnız Arafat'ta Cuma namazı ittifakla kılınmaz. Büyük şehirlerde Cuma namazının çeşitli yerlerde kılınması, Hanefilerce en sahih görüş olarak kabul edilmiş ve fetva da buna göre verilmiştir.

İkincisi, devlet başkanı olan imamın veya tarafından izin verilen bir zatın kıldırmasıdır. Çünkü Cuma namazı büyük bir kalabalıkla kılınacağından kimin kıldıracağı konusunda çekişme ve fitne ortaya çıkabilir. Bu ise, Cuma'nın tatil edilmesine sebeptir. Fethu'l-kadir'de zikredilen "Gerek zalim ve gerek adil bir imamı (devlet başkanı) bulunduğu halde kim Cuma'yı terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve işine bereket vermesin. Haberiniz olsun ki, o kimsenin namazı da yoktur.." hadisinde adil de olsa zalim de olsa bir imamı bulunduğu halde terkeden tehdit edilirken, Cuma'nın lüzumu için adil veya zalim mutlak bir imamın şart olduğu da ileri sürülmüş ve dört şeyin vülata yani bir beldede bulunan en yüksek idarecilere ait olduğu söylenmiştir:

1- Fey, (savaşmadan elde edilen ganimet)

2- Sadakalar,

3- Cezalar,

4- Cumalar.

Bu konudaki rivayet şöyledir:

Onun için Hanefi Mezhebine göre, hükümet reisinin emri veya izni olmadıkça Cuma'nın caiz olmadığı söylenmiştir. İşte buna "izn-i sultan" (devlet başkanının izni) denilmektedir." Bu husus şöyle ifade edilmiştir: "Sultanın ve onun yardımcısının emri olmadan Cuma caiz değildir." Bir yerde imam varken bir adam Cuma günü onun izni olmadan hatiblik etse bu da caiz olmaz. Vali, kadı veya zabıta müdürünün kıldırması veya hatibe emir ya da izin vermesi de kafi değildir. Çünkü bunların tayin fermanlarında Cuma'ya izin selahiyyetinin bilhassa yazılmış olması gerekmektedir. Eğer imamdan izin almak mümkün olmaz ve insanlar kendi seçtikleri bir zatın başına toplanırlar da o kıldırırsa bu caiz olur. Emirin hutbeye izin vermesi Cuma için izin sayılır. Aynı şekilde Cuma'ya izni de hutbe için izin demektir.

Üçüncüsü, vakittir. Gerçi namazların hepsinde vakit şarttır, vaktinden önce kılınması caiz değildir. Ancak diğer namazlar vakit geçtikten sonra da kaza edilebildiği halde Cuma namazının kazası yoktur. Vakti geçerse öğle namazı kaza edilir. Cuma'nın vakti de öğle vaktidir. Buharî'de de rivayet edildiği üzere Peygamber (s.a.v) Cuma'yı güneşin meyli sırasında kılardı. Bu yüzden Cuma, zevalden önce sahih olmaz. Ancak Ahmed b. Hanbel bir rivâyetinde bunun sahih olduğunu söylemiştir. Fakat ikindinin vakti girdikten sonra daha kılınmaz. "İmam Malik bu görüşe muhalefet etmiştir." Namazda iken vakit çıkarsa yeni baştan öğle namazını kılar üzerine bina etmez. İmam Şafii de bu görüşe muhalefet etmiştir.

Dördüncüsü, hutbedir ki biraz önce bu konuda bilgi verildi.

Beşincisi, Cemaattır. En azı, imamdan başka üç erkektir. Ebu Yusuf, imam ile beraber üç kişinin olmasını da caiz görmüştür. Cuma için cemaatın şart olduğu konusunda icma vardır. Ancak en az sayının kaç olduğu hususunda ittifak sağlanamamıştır. Bu ihtilaflar, on üç madde olarak zikredilmiştir. Şöyle sıralanabilir:

1- Biri imam olmak üzere iki kişi. İbrahim en-Nehai, Hasan b. Salih ve Davud bu görüştedir.

2- İmam ile beraber üç kişi. Bu görüş, Evzai, Ebu Sevr, Ebu Yusuf, Muhammed ve Rafii'nin nakline göre İmam Şafii'nin yeni görüşü olarak rivayet edilmiştir.

3- İmam ile beraber dört kişi. Bu da, İmam-ı A'zam Ebu Hanife, Sevri ve Leys'in görüşüdür. Ayrıca İbnü Münzir, Evza'i ve Ebu Sevr'den aynı görüşü nakletmiş ve kendisi de bunu tercih etmiştir. Şerh-i Münezzeb müellifi, İmam Muhammed'den ve Telhis sahibi de Şafi'nin eski görüşünden nakilde bulunmuştur.

4- Yedi kişi. İkrime'den nakledilmiştir.

5- Dokuz kişi, Rebia'dan nakledilmiştir.

6- On iki kişi. Bunu da Maverdi, İmam Muhammed, Zühri ve Evza'i'den nakletmiştir.

7- İmam ile beraber on üç kişi. İshak b. Raveyh'ten menkuldur.

8- Yirmi kişi, Malik'ten nakledilmiştir.

9- Otuz kişi. Malik'ten diğer bir rivâyettir.

10- İmam ile berabe kırk kişi. Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe'nin ve yeni görüşünde Şafii'nin rivâyetidir. Ahmed b. Hanbel'den meşhur olarak nakledilen de budur. Bu ayrıca, Ömer b. Abdu'l-aziz'den rivayet edilen iki görüşten biridir.

11- Elli kişi. Ömer b. Abdu'l-aziz'den nakledilen diğer rivâyettir.

12- Seksen kişi. Mazeri'nin görüşüdür.

13- Belli bir sayı olmaksızın kalabalık bir topluluk. Malik'ten nakledilmiştir.

Bu görüş, şu şekilde şöhret bulmuştur:

Muayen bir sayı şartı olmaksızın bir kentte ikamet edip kendi aralarında alış veriş yapacak kadar kişiden oluşan bir cemaat olmalıdır. Bu, üçten dörtten fazla demektir. Buhârî şerhinde Hafız İbnü Hacer, "Bu görüş, en tercihe şayan olsa gerektir." demiş ise de, Şâfii mezhebinin büyük imamlarından olan Müzeni bile ebu Hanife'nin kavlini tercih etmiş, Suyuti de bu görüşte olduğunu söylemiştir. (Alûsî) Lugat itibarıyla de cemaatın en azı üçtür. Ma-mafih bütün bu ihtilaflardan uzak kalmak için Cuma'yı en kalabalık camide kılmak daha faziletlidir. Cemaatın oluşması için Cuma'ya gelenlerin akıl baliğ ve erkek olmaları şarttır. Binaenaleyh kadınlar ve çocuklarla cemaat meydana gelmez. Yani bunlar cematın oluşması için şart olan sayıya dahil değildirler. Cemaata gelenlerin hür ve mukim olmaları şartı yoktur. Köle ve misafirlerden, hasta ve mazereti olanlardan da cemaat meydana gelebilir. Hatta bunların Cuma'da imametleri bile caizdir. Ancak İmam Züfer'e göre, kendilerine Cuma vacib olmayanların imametleri de sahih değildir".

Altıncısı, İzn-i âmmdır. Yani camilerin kapılarının açılıp bütün müslümanlara izin verilmiş olmasıdır. Hatta bir cemaat camide toplanıp kapıları üzerlerine kilitlemek suretiyle namaz kılsalar bu caiz olmaz. Aynı şekilde sultan, sarayında Cumayı beraberindekilerle kılmak isterse kapısını açıp umuma izin verdiği takdirde başkaları gelse de gelmese de namazı caiz olur. Ancak mekruhtur. Amma sultan kapısını umuma açmayıp üzerlerine kapıcı koyarsa, kıldığı Cuma caiz olmaz. Söz konusu bu izn-i âmm şartı, Cuma namazında selamet ve emniyeti temin için hükümetin luzüm ve önemini gösterir. Ezan da, bu izni ilan ile davet etmek içindir.

Cuma günü yıkanmak.

Cuma günü gusül yapılması hakkında Buharî ve diğer kaynaklarda bir hayli hadis vardır. Bu hadislerden bazılarını şöyle sıralamak mümkündür.

Buhârî'de Abdullah b. Ömer (r.a)'den

1- Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Her biriniz Cumaya geleceği zaman guslederek yıkansın."

2- Ömer İbnül- Hattab Cuma günü hutbede iken içeriye Peygamber (s.a.v)'in ashabından, ilk muhacirlerden bir zat giriverdi. Ömer ona "Bu hangi saat?" diye bağırdı. O da, "Meşguldum evime dönemedim. Ezanı işitince abdest alıp gelmekten fazla bir şey yapmadım" dedi. Bunun üzerine Ömer de dedi ki: "Abdest de olabilir fakat bilirsin ki, Resulullah (s.a.v) gusül yapmayı emrederdi."

Ebu Said-i Hudri' (ra)'den:

1- Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Cuma günü gusletmek, her baliğ olana vacibtir."

2- Amr b. Süleymi el-Ensâri dedi ki: "Şehâdet ederim ki Ebu Said Şöyle dedi: "Şehâdet ederim ki Resulullah şöyle buyurdu: "Cuma günü her büluğ çağındaki kimseye gusul vacibtir. Hem de dişlerini misvaklamak ve bulabilirse hoş bir koku sürünmek. Amr der ki: "Evet şehadet ederim ki, gusul vacibtir, fakat misvaklanmak ve koku sürünmeye gelince bu vacib mi, değil mi Allah bilir. Lakin hadiste böyledir.

Yine Buhari'den:

Tavus demiştir ki, İbnü Abbas'a: "Hz. Peygamber (s.a.v)'in Cuma günü cünüp olmasanız bile gusul yapınız ve başlarınızı yıkayınız ve biraz hoş koku sürünüz." dediğini söylüyorlar diye sordum. İbnü Abbas dedi ki: "Gusul, evet fakat güzel koku sürünmeye gelince bilmiyorum".

İbnü Mâce'nin Sünen'inden

Enes b. Malik (r.a)'ten gelen bir rivâyette o şöyle dedi: "Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Her kim Cuma günü abdest alırsa farz için kafidir. Her kim de gusul yaparsa, gusul efdaldır."

Daha böyle birtakım hadislerden dolayı âlimlerin çoğu, Cuma günü cünüplük söz konusu olmasa bile guslederek yıkanmanın ayrıca vacib olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Fakat son hadisten de anlaşıldığı üzere bunun mânâsı, cenabette olduğu gibi gusletmeyince namazın caiz olmaması demek değildir. Bu sebebledir ki, Hanefi âlimleri, Cuma günü guslederek yıkanmanın sünnet veya müstehab olduğu kanaatindedirler. Hindiyye'de denilmiştir ki: "Guslun nevileri dokuzdur. Üçü farzdır. Bunlar, cenabetten, hayızdan ve nifastan dolayı gusletmektir. Biri de vacibtir ki o da ölüyü yıkamaktır. Kâfir olan bir kişinin cünüp iken müslüman olması halinde de gusletmesi vacib olur. Dördü de sünnettir. Bunlar da, Cuma günü, iki bayram günü, arefe günü, bir de ihrama girerken alınan gusuldür. Sahih olan Cuma günü namaz için gusletmektir. Hatta bir insan fecirden sonra gusletse de sonra abdest alıp Cuma'yı o abdest ile kılsa yahut Cuma namazından sonra gusul yapsa sünneti yerine getirmiş olmaz. Sabah namazından önce gusletse de onunla Cuma'yı kılsa Ebu Yusuf'a göre guslun faziletine erer, Ebu'l-Hasen'e göre eremez. Cuma ve bayram aynı günde olsa ve bir kişi karısıyla cinsel ilişkide bulunduktan sonra gusletse, hepsinin yerine geçer Guslün nevilerinden biri de müstehabdır ki o da, cünüp olmayan bir kâfirin müslüman olduğu zaman gusletmesidir. Mekke'ye girmek, Müzdelife'de vakfeye durmak ve Peygamber şehrine girmek için gusletmek de mendub olan gusullerdendir. Halebi'de de denilmiştir ki: "Cuma'ya erken gitmek gusulü ile beraber hoş koku sürünmek, misvak kullanmak ve güzel elbiseler giymek müstehabdır.

İbnü Mâce Sünen'inde Hz. Aişe (r.a)'den şöyle bir rivâyeti nakletmiştir. Hz. Aişe dedi ki: "Hz. Peygamber (s.a.v) Cuma günü hutbe okurken bazı kimselerin üzerinde yani kaplan postları gördü. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Ne olur, her birinizin gücü yettiğinde (yani gündelik bir kattan başka) Cuma için iki sevb (yani bir kat elbise) edinmiş olsa." Abdullah b. Selam (r.a)'dan da bu anlamda bir hadis nakledilmiştir. Ebu Zerr'den de şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Her kim Cuma günü gusleder, güzelce yıkanır, temizlenir, temizliğini güzel yapar, en güzel elbisesini giyinir ve Allah Teâlâ'nın nasib ettiği güzel kokudan sürünür, sonra Cuma'ya gider, lakırdı etmez ve iki kişi arasını ayırmazsa, Allah o Cuma ile diğer Cuma arasındaki kusurlarını affeder." Buharî'de, İbnü Ömer (r.a)'den gelen şöyle bir rivayet vardır: "Hz. Ömer mescidin kapısında satılık bir (yani ipekli çitari nev'inden yollu bir elbise) gördü. "Ya Resulallah! bunu satın alsan da Cuma günleri ve elçiler geldiği vakit giysen." dedi. Resulullah da, "Bunu, ahirette nasibi olmayan giyer," buyurdu. Sonra Resulullah'a onlardan bazı elbiseler geldi. Resulullah da birisini Hz. Ömer'e verdi. Ömer, "Ya Resulullah! bunu bana veriyorsun halbuki daha evvel attar hullesi hakkında bana söylediğini söylemiştin." dedi. Resulullah da "Ben sana onu giyesin diye vermedim." buyurdu. Bunun üzerine Ömer de o elbiseyi Mekke'de bulunan müşrik bir kardeşine giydirdi."

Bir de Buhari, Kitabu'l- Cuma'da âyeti ile Cuma'nın farziyeti hakkında şu hadisi de rivayet eder. "Resulullah (s.a.v) buyurdu ki: "Bizler (burada) sonuncu, kıyamette ise öncüleriz. Yani (dünyaya) sonra geldik, kıyamet günü müsabakayı kazanıp ileri geçeceğiz. Şu kadar var ki onlara kitap bizden evvel verildi. Sonra da, onlara farz kılınan günler idi. Fakat onlar o günde ihtilâf ettiler. ( Nahl, 16/124 âyetine bkz.) Allah bize hidayet buyurdu. Binaenaleyh insanlar bunda bize tabi olacaktır. Yahudiler yarın, hıristiyanlar yarından sonra."

Kısacası zikredildiği gibi kendilerine Cuma farz olan müminlerin Cuma günü zevalden sonra ezanı işittikleri vakit işlerini bırakıp Cuma'ya koşmaları farz, daha önce gitmeleri müstehab ve efdaldır. Koşmakta muteber olan da, bulunduğu yerden ayrılmaktır. Teşehhüdde yetişen de Cuma olarak tamamlar. (Fethu'l-Kadir)

10. Sonra namaz kılınıp bittiğinde ki farz olan Cuma namazı ihtilafsız iki rekattır. Hz. Ali ve Aişe'den zikredilen haberlerde Cuma namazının hutbeden dolayı kısaltılmış olduğu ifade edilmiştir.

Bununla beraber öğlenin sünnetleri gibi Cuma'nın da sünnetleri vardır. İbnü Mâce, İbnü Abbas'tan şu sözü nakleder: "Hz. Peygamber (s.a.v) Cuma'dan önce dört rekat kılar ve bunlardan hiçbirini ayırmazdı." İbnü Mâce bu konuda Abdullah b. Ömer'den de bir nakilde bulunmaktadır. "Abdullah b. Ömer, Cuma'yı kıldıktan sonra gider evinde iki rekat daha kılardı ve derdi ki: "Resulullah böyle yapardı". İbnü Mâce'de nakledilen rivâyetlerden biri de Salim'in babasından gelmektedir: O şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (s.a.v) Cuma'dan sonra iki rekat kılardı. " Bu konuda İbn Mâce'de yer alan diğer bir rivayet de Ebu Hureyre'dendir: "Resulullah buyurdu ki: "Cuma'dan sonra kıldığınızda dört rekat kılınız." Demek ki, evvela Cuma'nın dört rekat ilk sünneti vardır ki, hatib hutbeye çıkmadan kılınır. Farzdan sonra da iki veya dört rekat son sünneti vardır ki bu sünneti de evde kılmak efdaldır. Âyetten anlaşılan farziyyettir. Bununla beraber sünnetler de farzın tamamlayıcısı olmaları itibariyle ona katıldıklarından sünnet hükmüyle dahil olurlar. Cuma namazı kılınıp bitti mi, O vakit yer yüzüne dağılınız, yani namaz kılındıktan sonra izinlisiniz, gidebilirsiniz, artık arzu ettiğiniz yere dağılınız ve Allah'ın fazlından talebte bulununuz ki bu gerçek çalışma ve ticaret, gerek ilim, gerek ziyaret, gerek ibadet ve gerek istirahat olabilir. İbnü Merduye'nin rivayetinde İbnü Abbas demiştir ki: "Dünya isteğine dair bir şey ile emrolunmadılar, ancak hasta yoklamak, cenazeye gitmek ve Allah için din kardeşini ziyaret etmek gibi şeyler hariç." İbnü Cerir bunu, Enes (r.a) 'den merfuan rivayet etmiştir. Mekhul, Hasen ve Said b. Müseyyeb ise, "Buradaki talepten maksat, ilim talebidir." demişlerdir. Bazıları da bundan muradın, kazanç olduğunu söylemiştir. Âyetteki "isteyin, dağılın" emirleri, en sahih görüşe göre mübahlık ifade eder. Binaenaleyh namaz kılındıktan sonra hemen çıkmak vacib olmayıp mescidde kalmak da mübahtır. Alûsî der ki: "Dahhâk ve Mücahid'den de bu şekilde rivayet edilmiş ve Buharî şerhinde Kirmânî, bu konuda ittifak olduğunu söylemiş ise de üzerinde düşünmek gerekmektedir. Çünkü Serahsi, bu emirlerin vücub veya nedb mânâsına olduğu hususunda görüş nakletmiştir. Ebu Ubeyd, İbnü Münzir, Taberani ve İbnü Merduye, Abdullah b. Bürri Harrani'den şöyle rivâyette bulunmuşlardır. Abdullah dedi ki: "Peygamber (s.a.v) 'in sahabilerinden Abdullah b. Busri Mazini'yi gördüm. Cuma namazını kılınca çıktı, çarşıda bir saat dolaştı sonra tekrar mescide döndü ve Allah'ın dilediği kadar namaz kıldı. Ona bunu niçin yapıyorsun? diye sorduklarında, "Peygamberlerin Efendisi (s.a.v)'ni böyle yaparken gördüm" dedi ve âyetini okudu." İbnü Münzir de Said b. Cübeyr'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Cuma günü mescidin kapısından çıktığında bir şeyin izini sür de istersen alma. Bunun da mendub olduğu rivayet edilmiştir." Fakat Usûl ilminde beyan edildiği üzere "ihramdan çıkınca avlanabilirsiniz.." (Mâide, 5/2) âyetinde olduğu gibi sırf kulların lehine olarak gelen emirlerin aleyhe çevrilmesiyle mevzu değişikliğinin gerekli olmaması için mübahlık asıl olduğuna göre, bu âyetteki emirlerinin de böyle olması gerekmektedir. Bu yalnız sakındırmadan sonra olduğu için değil, lehten aleyhe konuyu değiştirmenin gerekmemesi içindir. Yoksa emir, sakındırmadan sonra da vücub ifade edebilir. Mamafih o ruhsat ve mübahlıkla beraber şu emrin nedb ve teşvik için olması uygun olur.

Ve Allah'ı çok zikredin, yani dağılıp çıktığınızda da Allah'ı unutuvermeyiniz de gerek dağılma ve talepte bulunma esnasında, gerek bundan sonra ve önce Allah Teâlâ'yı güzel isimleriyle çok anın. Emirlerinin yerine getirilmesine muvaffak kıldığından dolayı hamd ve şükretmek, Kur'ân okumak, nafile namaz kılmak, diğer ibadetlerde bulunmak, nimet ve lütuflarını düşünmek gibi vesilelerle ilâhî ismini gerek kalbiniz ve gerek dilinizle yâd edin ki felah bulabilesiniz. Büyük murada eresiniz.

11. Emir böyle olmakla beraber bir ticaret veya bir eğlence gördüklerinde ona gittiler ve seni kıyamda bıraktılar, yani sen minberde hutbeye kalkmış Allah'ı zikrederken bırakıp ticarete koşuştular. Rivâyet olunur ki Medine'de açlık ve pahalılık olmuştu. Resulullah (s.a.v) Cuma günü hutbede iken bir kervan geliverdi. Onun def sesini işitince cemaatın bir çoğu, Hz. Peygamber'i ayakta bırakarak dışarıya fırlamışlardı. Buharî, Müslim, Tirmizi ve diğerleri Cabir b. Abdullah (r.a)'dan şöyle rivayet etmişlerdir: "Hz. Peygaber (s.a.v) ile namaz kılacağımız sırada yiyecek getiren bir kervan geliverdi. Cemaat ona yöneldi, hatta Peygamber'in yanında on iki adamdan başka kimse kalmadı. Bunun üzerine âyeti nazil oldu." Bir rivâyette de Resulullah buyurmuştur ki, "Eğer hepsi çıksaydı mescid üzerlerine ateş olurdu." Hz. Peygamber'in yanında kalan on iki kişiden onu, Aşer-i Mübeşşere (cennetle müjdelenen on kişi) ikisi de Bilal ile Cabir yahut Ammar ile İbnü Mes'ud, veya Bilal ile İbnü Mes'ud idi. Kervan Abdullah b. Avf (r.a)'a aittir. Âyetteki "lehv", kafile gelirken çalınması adet haline gelen kös veya def, dünbelektir. Bazıları da bunun davul zurna olduğunu söylemişlerdir. Mamafih âyetteki zamiri müennes (dişi) olarak ticarete gönderilmiş denilerek lehv ile beraber ticarete, denilerek de yalnız lehve gönderilmemiştir. Bu da göstermektedir ki, mescidden çıkanların maksadı, lehv değil ticaret idi. Bunun da sebebi, kıtlık ve pahalılığın şiddeti, bir de hutbeyi bırakıp çıkmakta bir sakıncanın olmadığını zannetmeleri olmuştu. De ki ey Allah'ı zikretmek için kalkan Resul! Allah'ın katındaki menfaatler lehivden de ticaretten de hayırlıdır. Çünkü onlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Allah yanındaki lütuf ve sevab ise sonsuz ve ebedidir. Kaldı ki eğlencenin menfaati de zihinde kurulan hayalden ibarettir. Ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. Asıl rızık O'ndan istenmelidir. O nasib etmeyince sebeplerden hiç birisinin faydası olmaz. Ticaretlerin üstünde Allah'ın öyle rızık kapıları vardır ki, onlar kapanınca bütün ticaretler de kapanır. Onun için ticaret sevdasıyla her şeyi unutan yahudileri Allah Teâlâ bu sûrede kınadıktan sonra müminleri yükseltmek üzere bu emirlerle Cumaya hidayet ve irşad buyurmuştur.

Bu emirlerden sonra Cuma'yı mazeretsiz terk etmek ve Cuma'yı bırakıp da lehiv ve eğlenceye koşuşmanın nifaka varacağına işaret olmak üzere bu sûrenin peşinden münafıkların hallerini anlatan sûre gelecek ve o da, yine müminleri Allah'ı zikre teşvik eden bir hitab ile son bulacaktır.

altuntas58
21.08.2009, 11:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
28.08.2009, 06:43
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sibelYILMAZ
28.08.2009, 07:18
Efendimiz Hz.Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :
Oruç perdedir. Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin,
bağırıp çağırmasın. Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek
olursa "ben oruçluyum!" desin (ve ona bulaşmasın)
Müslim, 1161

HaZaN
28.08.2009, 08:07
Güllerin En Güzel Kokanı Çiceklerin En Güzel Açanı Yıldızların En Güzel Parlayanı Sizlerin Ve Sevdiklerinizin Olsun. Mekaniniz Firdevs Cennetinden Bir Bahçe Olsun

Cumanız Mübarek Olsun

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
28.08.2009, 09:22
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Arif Coşkun
28.08.2009, 09:36
Cuma ferdi cemiyete; cemiyeti miliete bağlayan ve toplum arasında düşünce, inanç, amaç ve hizmet birliğini sağlayan bir gün dür. İslâm Dîni bu günü mü'minler için haftalık toplantı ve toplu halde Allah'a yönelme, ibâdette bulunma zamanı olarak belirlemiş*tir. Bir hafta içinde ortaya çıkan meseleler, olaylar ve sosyal konu lar cuma günü ele alınıp Kur'ân'm süzgecinden geçirildikten sonra bir komprime haline getirilerek cemaate sunulur.

Ruhlara yepyeni bir gıda takdim edilirken, İslâmî kültürleri artırılır. Hayatı sevme, hayatta başarılı olma yolları ve yöntemleri işlenir. Dünya ile âhiret, ruh ile beden madde ile mâna arasında -Sünnetullah'a uygun ölçü ve anlamda- denge sağlanması için ilâhi buyruklar, Nebevi Sünnetler sergilenir. Aile yapısını, sosyal bünyeyi arızasız ayakta tutmanın yolları gösterilir. Din ve ülke düşmanlarının çalışma metoduna dikkatler çekilir. Hayırhahlık, âlicenaplık, da yanışma, sevgi, saygı, edep ve terbiyenin taşıdığı mana ve müsbet sonuç misallerle anlatılır. İslâm ülkelerinin uğradığı siyasi ekonomik ve kültürel zorlukların nedenleri üzerinde durulur ve bunların çareleri araştırılarak cemaatin bu konularda da aydınlatmasına önem verilir.

Kalpler sevgi, merhamet dolsun, herkesin cuması hayırlı olsun.

altuntas58
28.08.2009, 12:47
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] .jpg

Salim58
04.09.2009, 06:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sibelYILMAZ
04.09.2009, 07:05
YA ALLAH YA ALLAH YA ALLAH

Her şeyi kuşatan ilmin ve rahmetin hakkına
Cemalinin nuru hakkına
Bütün güzel isimlerin İsm-i Azamın ve peygamberinin seni tesbih ettiği isimlerin hakkına
Kendileriyle çağrıldığında gök kapılarının açıldığı isimlerin hakkına
Kendileriyle çağrıldığında daralan rızıkların genişlediği isimlerin hakkına
Kendileriyle çağrıldığında kullarının günahlarını bağışladığın isimlerin hakkına
Kullarına bildirmediğin yüceler yücesi gizli isimlerin hakkına
Günahlarımızı bağışla
Dualarımıza icabet et
Hastalarımıza acil şifa ver
Bizi ağır imtihanlardan geçirme
Ölmüşlerimize ve yaşayanlarımıza rahmet et
Borçlularımıza ve fakirlerimize bol rızık ver ki onurları incinmesin
Zenginlerimize şükür nasip et
Bekarlarımıza hayırlı eşler, evlilerimize geçim kolaylığı ve aile huzuru nasip et
Çaresizlerimize sen çare ol ve yürek genişliği ver
Terkedilmişlerimize yalnız bırakılmışlarımıza ayrılmışlarımıza hayırlı dostlar nasip et
İbadetlerimizi dualarımızı çabalarımızı kabul et ve bereketlendir
Bizleri duaları kabul olanlardan kıl
Dertlerimize ummadığımız yerlerden öyle dermanlar ver ki biz bile şaşıralım çünkü sen her şeye Kadirsin
Okuduğumuz bütün sureleri ayetleri salavatları duaları aminleri bütün amin diyenlerin teşvik edenlerin bir medet
bekleyenlerin yuvalarına kalplerine bir nur olarak indir Ya Rabbi
Çünkü sen kullarına karşı çok şefkatlisin.

Klimasuyu
04.09.2009, 07:13
Hayırlı cumalar.. ......

HaZaN
04.09.2009, 07:45
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
04.09.2009, 08:41
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

WåñTêd_øØ7
04.09.2009, 09:13
Hayırlı Cumalar : )

Kardelencicegi
04.09.2009, 10:50
][Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

altuntas58
04.09.2009, 12:16
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
11.09.2009, 06:59
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

sibelYILMAZ
11.09.2009, 07:33
Hayırlı Cumalar Rabbim duanızıda cumanızıda daim eylesin inşallah...

sivaslı fd
11.09.2009, 07:39
Hayırlı cumalar...................

HaZaN
11.09.2009, 07:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doğan bulut
11.09.2009, 07:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

hayırlı cumalar

sivaslı fd
11.09.2009, 08:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

hayırlı cumalar

ayy bayıldım ben buna yaaa

qio
11.09.2009, 08:02
Hayırlı cumalar....

Salim58
11.09.2009, 08:10
Allah'ım;

Ben üşüyorum, Sen, Dost’un gözleriyle ısıt beni.

Ben kanıyorum, Sen, dokunuşu merhamet olanlarla sar beni.
Ben korkuyorum, Sen, kalbime verdiğin îmanla koru beni.
Ben ağlıyorum, Sen, ülfetinle avut beni.
Ben savruluyorum, bilinmezlere hazan yaprağı gibi… Sen tut beni.
Ben kayıyorum sırattan, Sen bırakma beni.
Bende kimsenin uğramadığı izbe köşeler var, karanlığın bile girmekten ürktüğü… Bende açılıp kapanmayan yaralar, rûhumu döven hırçın dalgalar var sonra… Dönüşü olmayan yollar uzaklığım kadar uzayan; dinmeyen gözyaşları var içime kanayan… Küçük bir kız çocuğu var, yetim bayramlar yaşayan… Âhlar var, geceleri uyku tutturmayan… Soğuk kışlar var, bir bakış olup gözümde donan… Yakan ateşler var, öfkem olup çarpan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; ulvî kılan, mümin yapan, arıtan, çoğaltan, merhamet olup yetim başlar okşayan, şefkat olup mâtemlerin civarında dolaşan, fakir sofralarda zengin kılan, cömertlik olup mahrumlara dağıtılan, cesâret olup İslâm’a engelleri yıkan.
Bende, derin bir muhabbetin yok; beni unutturup bana, sadece Sen’i hatırlatan, gündüz olup yüzler aydınlatan, gece olup hataları örten, kilit olup hayırlara açılan, merhamet olup hasta ruhuma dokunan…
Bende, derin bir muhabbetin; uzaklığıma rağmen, bana şah damarımdan daha yakın olan… Bende derin bir muhabbetin yok; edep edip başkalarını özlemekten, Sen’i özlettiren… Vefâ olup; hatırladıklarımı Seninle râbıtalı kılan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; rüzgâr olup çöllerde iz iz Nebî’yi arayan, peyk olup bir Kutb’un etrafında dönen...
Bir derin muhabbetin yok bende; beni Sen’den kılan.

Sen varsan, neyim yoktur ki;

Sen yoksan gönlümde, neyim vardır ki...

CUMAMIZ Mübarek OLSUN..
SELAM VE DUA İLE..

Arif Coşkun
11.09.2009, 09:24
Herkese hayırlı cumalar olsun, Allah tüm insanlığı her türlü doğal afetlerden korusun.

Kardelencicegi
11.09.2009, 10:14
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

WåñTêd_øØ7
11.09.2009, 12:28
Hayırlı Cumalar

HaZaN
18.09.2009, 07:24
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]ırlı_cumalar.jpg

SEVGİLİ SİVASLİLAR.NET DOSTLARI
CUMALAR HAYIRLI
GELECEKLER FAYDALI,
SAĞLIĞIMIZ SIHHATLİ
DÜNYA VE AHİRETİMİZ SAADETLİ VE DE
İSTİKAMETİMİZ ALLAH'a OLSUN.
BİRBİRİMİZİ SEVELİM ve SAYALIM,
BİRBİRİMİZE ÇOKCA DUADA RABBİM
TÜM MÜMİNLERİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN...BULUNALIM
HİÇ UNUTMAYALIM Kİ:
"İMAN İNSANI İNSAN EDER;
BELKİ DE İNSANI SULTAN EDER..."
HAYIRLI CUMALAR

Salim58
18.09.2009, 07:54
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

CUMA Rabb'den kula bir büşra,
Büşraya sevinmek var…

CUMA da bir an, o anki açılır perde,
Perde aralığından girmek var…

Ümmeti Ümmeti diye inciler döken YAR,
Ümmetinden de SENİ arzulayan var…

Yanmayı bilmeden yandı yüreklerimiz YAR,
Gelirsen bu CUMA bize bayram var…

EFENDİM canımdan öte CANSIN SEN,
Kelimelerime mana veren YARsın SEN,

Gel bu gözler görsün SENİ de varsın kör olsun,
Gönül gözü görene, baş gözünü unutturan YARsın SEN…

ALLAHümme salli âlâ seyyidina Muhammedin ve âlâ âli seyyidina Muhammed…


Cumamız mübarek olsun…

doğan bulut
18.09.2009, 08:23
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
18.09.2009, 08:37
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

YARAB !
Ne azabına dayanacak halim,
ne de rahmetinden mahrum kalmaya mecalim yoktur..

Vefasızlık edip senden uzak kalmasamda,
halim sensiz edemiyeceğimi haykırmaktayım..

Vefasızlığım nisbetinde değil, ihtiyacım nisbetinde senin lütfuna talibim..

Dualarımızı kabul buyur..
Selam ve dua ile..

65serdal58
18.09.2009, 08:39
cümleten hayırlı cumalar

aozdemir
18.09.2009, 08:55
hayırlı cumalar değerli hemşerilerim.

sibelYILMAZ
18.09.2009, 11:31
Hayırlı Cumalar Selam ve Dua ile inşallah her daim.....

Ertugrul
18.09.2009, 12:31
Ramazan'ın son Cuma'sı Sivaslilar.Net üyelerimize hayırlar getirsin inşaallah.

WåñTêd_øØ7
18.09.2009, 12:37
Hayırlı Cumalar : )

ukba
18.09.2009, 15:43
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
25.09.2009, 07:05
Cum'a nız Mübarek Dua'larınız Kabul
Yaşantınız ALLAH Yolunda Ve Hayırlar İle Dolu Olsun
İNŞAALLAH....

"Kim Cuma günü bana salavat getirirse,

kıyamet gününde ona şefaatim hak olur"..(Hadis-i Şerif)


Elhamdülillahi Rabbil alemin
Esselatu vesselamu aleyke Ya Resulullah
Esselatu vesselamu aleyke Ya Habiballah
Esselatu vesselamu aleyke Ya Seyyide evvelin vel ahirin

ALLAH'IM...
Bizi, Kevser havuzundan hiç susamayacak şekilde bir yudum dahi olsa
içenlerden eyle...
Amel defterini sol ve arka tarafından değil sağından alanlardan eyle Ya MUİD
Sırat köprüsünü kolayca geçenlerden eyle Ya RABBİ....

Bazı yüzlerin siyahlanıp bazılarının da beyazlanacağı o günde yüzümüzü ak
eyle Ya RABBİ...

Kıyamette o dehşet günde, yüzlerimizi nurunla nurlu eyle Ya RABBİ...
Kulaklarımızı kötü sözlerden, boyunlarımızı cehennem azabından muhafaza eyle

Ya HAMİD...
Gözlerimizi haramdan, dillerimizi yalandan, kalbimizi nifaktan muhafaza eyle

Ya MUHSI...
İşlerimizi zorluktan, amellerimizi gösterişten, bizi kinden, nefretten,
hasetten muhafaza eyle.
Riyalıktan, kibirden, öfkeden,şehvetten,ve şeytanın tuzaklarından muhafaza
eyle Ya MANİ...

Bizi, şöhretten, kaypaklıktan, heva ü hevese kapılmaktan muhafaza eyle...
GANİYY...
Bizi dünyada rezil olmaktan, ahiret'te de azabından muhafaza eyle Ya RABBİ.

ALLAH'IM...
Bizi, helal lokma yiyenlerden, helal rızık peşinde koşanlardan eyle...

Ya REZZAK...
Ayaklarını harama götürmeyenlerden, nefsinle haramdan uzak duranlardan eyle

Ya MANİ...
Boğazından haram lokma geçirmeyenlerden, elini haramdan sakınanlardan eyle

Ya RAŞİD...
Azalarını haramdan uzak tutup, bedenlerimizi bir nur eyle Ya NUR...
Ayaklarımızı ve kalplerimizi sıratılmüstakim üzerine sabit ve muhafaza eyle
Ya HABİR...

ALLAH'IM...
Ahlakımıza güzellik, ilmimize ziyadelik, rızkımıza genişlik ihsan eyle...

Ya FETTAH...
Vücutlarımıza sıhhat, kazançlarımıza bareket, anlayışımıza feraset lütf eyle ...

Ya REZZAK...
Bizi, bedbahtlıktan sapkınlıktan ve sapık davranışlardan muhafaza eyle ...

Ya HAKİM...
Bizi, doğru yolda bulunanlardan eyle, işlerimizi kabul gören işlerden eyle

Ya ADL...
İşlerinde edepli ve nazik olanlardan, emrine uyanlardan eyle MÜHEYMİN.
Bize, razı olacağın iyi işler yapmamızı nasip eyle Ya AZIM.
Fayda sağlamayan boş işlerden de uzak eyle Ya VASİU.
Bize, dünyada ve ahirette güzel hayatlar nail eyle Ya RABBİ.

ALLAH'IM...
Bize, ana ve babalarımıza, ve affına muhtaç tüm Müslümanlara merhamet eyle

Ya AFUV...
Yaptığımız hayırlı işleri huzurunda makbul eyle Ya ALİM.
Kardeşlerimizi, çocuklarımızı, komşularımızı, dost ve sevenlerimizi
iyilerden eyle Ya VEHHAB....
Bize, dinine, vatanına, milletine hizmet eden Salih evlatlar ihsan eyle...

Ya HALIK...
Bizi, dinimizi, tüm ehli islamı daima aziz ve muzaffer eyle

Ya AZİZ...
Vatanımızı, milletimizi her türlü düşmanlardan, oyunlardan emin eyle..

Ya LATİF...
Bizleri, bütün felaketlerden, müsibetlerden, belalardan muhafaza eyle...

Ya HAFIZ...
Şüphesiz bize yardım elini uzatacak senden başka kimse yok,bize merhamet
eyle Ya RAHİM...

ALLAH'IM...
Dünyanın dört bir yanında senin rızan için çalışanları başarılı eyle...

Ya VEKİL..
Yolunda ter döken, kan döken ve cihad edenleri galip ve muzaffer eyle...

Ya METİN.
Onurlu ve hak davalarında onları üstün eyle Ya AZİZ....
Manevi ordularınla onları destekleyip mensur ve muzaffer eyle Ya HALİM....
Görünür görünmez belalardan, akla hayale gelmeyen tuzaklardan emin eyle..

Ya RAKİB.
Bizim, güçümüz yetmez takatimiz yetişmez engenlerden muhafaza eyle Ya KAVİY.
Sen bizim mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım eyle Ya SELAM.
İnanmayanlara karşı bize, güç ve kuvvet ihsan eyle Ya VELİYY.

sibelYILMAZ
25.09.2009, 07:45
Çevrenize iyi bakın nelere sahip olduğunuzu ve değerlerini iyi gözlemleyin ona göre her an onu verene şükredin.... Duanız ve şükrünüz daim olsun hayırlı cumalar...

HaZaN
25.09.2009, 08:53
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
25.09.2009, 12:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])




ÖZLEM VAR:



Gözlerim hep yol ceker.


Icimde bak özlem var.


Boncuk boncuk yas döker.


Yaslarimda özlem var.





Ari cicege konar.


Bak balinda özlem var.


Bülbül gülüne konar.


Bak dalinda özlem var.





Yetimiyim cekerim .


Sabir ile özlem var


Mevlaya dileklerim.


Yüregimde özlem var......

Hepinizin cumasi mübarek olsun.

Kardelencicegi
25.09.2009, 12:08
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kahrında Hoş Lütfunda Hoş..

Cana cefa kıl ya vefa
Kahrın da hoş, lutfun da hoş,
Ya derd gönder ya deva,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Hoştur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken..
Kahrında hoş lutfun da hoş.

Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ger bağ-u ger bostan ola.
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl-ü ger hicran ola,
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ey padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lutfu bol, kahrı güzel!
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Ağlatırsın zari zari,
Verirsen cennet-ü huri,
Layık görür isen nari,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek yaşat gerek öldür,
Aşık Yunus sana kuldur,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Yunus Emre

WåñTêd_øØ7
25.09.2009, 12:18
Tüm İslam Aleminin Cuma Günü Mübarek olsun...

Salim58
02.10.2009, 07:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Urumçi
02.10.2009, 08:46
Tüm islam aleminin en önemli ibadet vakitlerinden birisini barındıran Cuma günü hayırlı olsun, Allah Cuma namazı kılan her müminin namazlarını, dualarını kabul eylesin.

HaZaN
02.10.2009, 09:12
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
02.10.2009, 09:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Dilsad Hatun
02.10.2009, 10:15
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

sibelYILMAZ
02.10.2009, 10:55
CÜMLETEN HAYIRLI CUMALAR....

doğan bulut
02.10.2009, 11:54
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

altuntas58
02.10.2009, 12:59
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Salim58
09.10.2009, 06:41
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
09.10.2009, 09:29
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

sibelYILMAZ
09.10.2009, 10:19
O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.(Mülk Suresi, 2. Ayet)
HAYIRLI CUMALAR CÜMLETEN SELAM VE DUA İLE...

ismail 58
09.10.2009, 10:29
Herkese Hayırlı Cumalar.
Cuma Namazı Farz olan arkadaşlar hadi ara verip Cuma Namazını eda etmeye buyurun...

suzii
09.10.2009, 11:03
Gökyüzüne açılan eller,
Rabbine niyaz eden diller,
Resulün aşkına birlesen gönüller hürmetine;
Dualarımız kabul,
İbadetimiz makbul,
Cumamız mübarek olsun.
Hayırlı cumalar.

Kardelencicegi
09.10.2009, 11:44
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
16.10.2009, 07:08
Allah'ım;

Ben üşüyorum, Sen, Dost’un gözleriyle ısıt beni.

Ben kanıyorum, Sen, dokunuşu merhamet olanlarla sar beni.
Ben korkuyorum, Sen, kalbime verdiğin îmanla koru beni.
Ben ağlıyorum, Sen, ülfetinle avut beni.
Ben savruluyorum, bilinmezlere hazan yaprağı gibi… Sen tut beni.
Ben kayıyorum sırattan, Sen bırakma beni.
Bende kimsenin uğramadığı izbe köşeler var, karanlığın bile girmekten ürktüğü… Bende açılıp kapanmayan yaralar, rûhumu döven hırçın dalgalar var sonra… Dönüşü olmayan yollar uzaklığım kadar uzayan; dinmeyen gözyaşları var içime kanayan… Küçük bir kız çocuğu var, yetim bayramlar yaşayan… Âhlar var, geceleri uyku tutturmayan… Soğuk kışlar var, bir bakış olup gözümde donan… Yakan ateşler var, öfkem olup çarpan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; ulvî kılan, mümin yapan, arıtan, çoğaltan, merhamet olup yetim başlar okşayan, şefkat olup mâtemlerin civarında dolaşan, fakir sofralarda zengin kılan, cömertlik olup mahrumlara dağıtılan, cesâret olup İslâm’a engelleri yıkan.
Bende, derin bir muhabbetin yok; beni unutturup bana, sadece Sen’i hatırlatan, gündüz olup yüzler aydınlatan, gece olup hataları örten, kilit olup hayırlara açılan, merhamet olup hasta ruhuma dokunan…
Bende, derin bir muhabbetin; uzaklığıma rağmen, bana şah damarımdan daha yakın olan… Bende derin bir muhabbetin yok; edep edip başkalarını özlemekten, Sen’i özlettiren… Vefâ olup; hatırladıklarımı Seninle râbıtalı kılan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; rüzgâr olup çöllerde iz iz Nebî’yi arayan, peyk olup bir Kutb’un etrafında dönen...
Bir derin muhabbetin yok bende; beni Sen’den kılan.

Sen varsan, neyim yoktur ki;

Sen yoksan gönlümde, neyim vardır ki...

CUMAMIZ Mübarek OLSUN..
SELAM VE DUA İLE..

gülrüba
16.10.2009, 09:03
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
16.10.2009, 09:04
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

H_Turan
16.10.2009, 10:11
Hayırlı Cumalar.

suzii
16.10.2009, 10:52
Aklım her gün tövbe eder, nefsim her an tövbemi bozar.
Arada kalmış bir çareyim, iyiki senin kapın var.
Rabbim kapısından ayırmasın HAYIRLI CUMALAR.

Klimasuyu
16.10.2009, 11:52
Hayırlı cumalar...

Cley
16.10.2009, 13:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

seten65
16.10.2009, 13:06
Hayırlı cumalar Allahın feyiz ve bereketi üzerinize olsun kardeşlerim

ayten58
16.10.2009, 13:44
.........hayırlı cumalar site ailesi......

Kardelencicegi
16.10.2009, 14:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
23.10.2009, 07:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
23.10.2009, 08:35
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]ırlı_cumalar.jpg

sibelYILMAZ
23.10.2009, 08:57
Ne olur affının serinliğini ruhuma duyur



Ey kudreti sonsuz, merhameti nihayetsiz, bütün âlemlerin yegâne sahibi Yüceler Yücesi Rabb'imiz! Efendiler Efendisi'ne, O'nun nezih ehl-i beytine, seçkinlerden seçkin ashâbına salât ü selam ederek bunları Senden dileniyoruz, Rabb'imiz!


Ey Yücelerden Yüce Rabb'im! Bütün mal ve mansıp sahipleri kapılarını sürmelediler. Sen'in yüce dergâhının kapısı ise asla kapanmaz ve dilekte bulunanlara her zaman açıktır.

Ya Rabbî, Ya İlahî! Yıldızlar gaybûbet âlemine, gözler de uykuya daldılar. Sen ise ey Rabbim, Hayy'sın, Kayyûm'sun; uykudan, uyuklamadan sonsuz defa münezzeh ve müberrâsın.

Ya Rab! Gece, karanlığıyla mevcûdâtın üzerini örtünce döşekler de seriliverdi ve sevenler sevdikleriyle baş başa kaldılar. Sen, Sen'in yolunda, Sana ulaşma istikametinde cehd ü gayret içinde bulunanların biricik sevgilisi, (benim gibi) yalnızlık gurbetine maruz kalanların da yegâne enîsisin!

Ya İlâhî! Ulu dergâhına sığınan bu kimsesiz kulunu kapından kovacak olursan ben gidip hangi kapıya iltica edebilirim ki! İlâhî! Yakınlığından mahrum edersen beni, o zaman ben kimin yakınlığını umabilirim ki! İlâhî! Şayet Sen bana azap etmeyi murad buyurursan, ben biliyorum ki, cezalandırılmaya fazlasıyla müstehakım! Fakat affınla sarıp sarmalarsan, o da Sen'in lütfun ve keremindir.

Ya Seyyidî, ya İlâhî! Marifet erbabı kulların Sen'i bulduklarında Sen'den başka ne varsa hepsinden yüz çevirmişlerdir. Salih kulların Sen'in fazlınla necâta ermişlerdir. Taksîratı pek çok günahkârlar da "Tevbe, ya Rabbi!" deyip yine Senin kapına yönelmişlerdir.

Ey affı güzel Rabb'im! Ne olur, affının serinliğini ve marifetinin halâvetini benim ruhuma da duyur ve beni onlarla doyur! Her ne kadar ben bunlara lâyık olmasam bile, haşyetle önünde iki büklüm olup ikâbından sakınılmaya lâyık olan da, mücrimlerin günahlarını bağışlama şanına yaraşan da yalnız Sen'sin!

Âlemlerin Rabbi Allah'a sonsuz hamd ü senâ, O'nun en büyük elçisi olan Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselâm)'a, diğer enbiya ve mürselîn efendilerimize, Hakk'ın mükerrem ibâdı olan melâike-i kirama, yer ve gök ehlinden salih kullara da Cenab-ı Allâmü'l-Guyûb'un ilmi ve malûmatı adedince salât ü selam olsun.

gülrüba
23.10.2009, 09:16
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

seten65
23.10.2009, 10:45
.....hayırlı cumalar kardeşlerim .....

Kardelencicegi
23.10.2009, 17:55
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


cuma rabb´den kula bir büşra,
büşraya sevinmek var…

cuma da bir an, o anki açılır perde,
perde aralığından girmek var…

ümmeti ümmeti diye inciler döken yar,
ümmetinden de seni arzulayan var…

yanmayı bilmeden yandı yüreklerimiz yar,
gelirsen bu cuma bize bayram var…

efendim canımdan öte cansin sen,
kelimelerime mana veren yarsın sen,

gel bu gözler görsün seni de varsın kör olsun,
gönül gözü görene, baş gözünü unutturan yarsın sen…

allahümme salli âlâ seyyidina muhammedin ve âlâ âli seyyidina muhammed…

Hayirli aksamlar tüm Sivaslilar.net üyelerinin Cuması Mübarek olsun...........

seva
30.10.2009, 02:20
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
30.10.2009, 06:22
Allah'ım;

Ben üşüyorum, Sen, Dost’un gözleriyle ısıt beni.

Ben kanıyorum, Sen, dokunuşu merhamet olanlarla sar beni.
Ben korkuyorum, Sen, kalbime verdiğin îmanla koru beni.
Ben ağlıyorum, Sen, ülfetinle avut beni.
Ben savruluyorum, bilinmezlere hazan yaprağı gibi… Sen tut beni.
Ben kayıyorum sırattan, Sen bırakma beni.
Bende kimsenin uğramadığı izbe köşeler var, karanlığın bile girmekten ürktüğü… Bende açılıp kapanmayan yaralar, rûhumu döven hırçın dalgalar var sonra… Dönüşü olmayan yollar uzaklığım kadar uzayan; dinmeyen gözyaşları var içime kanayan… Küçük bir kız çocuğu var, yetim bayramlar yaşayan… Âhlar var, geceleri uyku tutturmayan… Soğuk kışlar var, bir bakış olup gözümde donan… Yakan ateşler var, öfkem olup çarpan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; ulvî kılan, mümin yapan, arıtan, çoğaltan, merhamet olup yetim başlar okşayan, şefkat olup mâtemlerin civarında dolaşan, fakir sofralarda zengin kılan, cömertlik olup mahrumlara dağıtılan, cesâret olup İslâm’a engelleri yıkan.
Bende, derin bir muhabbetin yok; beni unutturup bana, sadece Sen’i hatırlatan, gündüz olup yüzler aydınlatan, gece olup hataları örten, kilit olup hayırlara açılan, merhamet olup hasta ruhuma dokunan…
Bende, derin bir muhabbetin; uzaklığıma rağmen, bana şah damarımdan daha yakın olan… Bende derin bir muhabbetin yok; edep edip başkalarını özlemekten, Sen’i özlettiren… Vefâ olup; hatırladıklarımı Seninle râbıtalı kılan…
Bende, derin bir muhabbetin yok; rüzgâr olup çöllerde iz iz Nebî’yi arayan, peyk olup bir Kutb’un etrafında dönen...
Bir derin muhabbetin yok bende; beni Sen’den kılan.

Sen varsan, neyim yoktur ki;

Sen yoksan gönlümde, neyim vardır ki...



CUMAMIZ Mübarek OLSUN..
SELAM VE DUA İLE..

Dilsad Hatun
30.10.2009, 12:42
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 730210_5026256_n.jpg

HAYIRLI CUMALAR

Kardelencicegi
30.10.2009, 12:54
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

**ALLAH´IM**

**Kusurları gören değil, kusurları örtenlerden,
Teselli arayan değil, teselli edenlerden,
Anlayış bekleyenlerden değil, anlayış gösterenlerden,
Yalnız sevilmeyi isteyenlerden değil,
Sevenlerden olmamıza yardım et.



**Yağmur gibi hiç birşey ayırt etmeyip
Aktığı her yere canlılık bahşedenlerden,
Güneş gibi hiç birşey ayırt etmeyip,
Işığıyla tüm varlıkları aydınlatanlardan,
Toprak gibi herşey üstüne bastığı halde
Hiç bir şeyini esirgemeyip,
Nimetlerini herkese verenlerden olmayı bize lütfet.



**Alan değil veren ellerin,
Affedici olduğu için affedilenlerin,
Hak ile doğan, hak için yaşayan ,
Hak ile ölenlerin ve sonsuz yaşamda
Yeniden doğanların safhına katılmayı bize nasip eyle.Amin.




cum-anız mübarek olsun


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
06.11.2009, 07:04
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
06.11.2009, 08:39
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Gönül denizlerinde.
Kalp güllerinde[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Aşk hayallerinde[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Sevda masallarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Leyla-Mecnun anılarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Ferhat-Şirin yanışlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Aşıkların ağlayışlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Hizmet ehlinin gözyaşlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Kur-an okuyanların kalp atışlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Salavat getirenlarin güllere bakışlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Nur deryasına girenlerin kırmızı kitapları okuyuşlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Gece secdeye kapananların mâna aleminde seyahatlarında[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Duaya kalkan ellemize konan gülleri koklayışmızda[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Peygamber kardeşlerini hatırlamamız dileklerimle
Sizlere ve sizler gibi peygamber sevdalılarına
Hayırlı Cumalar....

doğan bulut
06.11.2009, 10:06
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

ayten58
06.11.2009, 11:54
bütün site ailesi hepinizin hepimizin cuması mubarek ve hayırlı uğurlu bereketli olsun.

HaZaN
13.11.2009, 08:03
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Sensin mahzun kalplerin sığınağı.
Sensin mazlumun âhını işiten.
Sensin zalimin zulmünü bilen.
Senin adaletindir sığındığımız.
Senin mizanındır güvendiğimiz.
Senin hesabındır tesellimiz.

Nefsimize zulmetmekten alıkoy bizi.
Senin adaletine razı olanlardan eyle bizi.
Senin adaletinin korkusuyla terbiye et hepimizi.
Adaletinin korkusuyla yumuşat kalplerimizi.
Amellerimizin tartıldığı ‘mizan’da güzel eyle akibetimizi.
Mizanında ağırlığı olanlardan eyle bizi.
Kolaylaştır sorgu sualimizi.
Sana hesap verme inceliğiyle yaşat bizi.
Hükmüne razı eyle bizi.
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan uzak eyle hepimizi.

Amin..

Cumanız Mübarek Dualarınız Kabul Olsun İnşallah..

ismail 58
13.11.2009, 08:27
[QUOTE=HaZaN;481521][Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Sensin mahzun kalplerin sığınağı.
Sensin mazlumun âhını işiten.
Sensin zalimin zulmünü bilen.
Senin adaletindir sığındığımız.
Senin mizanındır güvendiğimiz.
Senin hesabındır tesellimiz.

Nefsimize zulmetmekten alıkoy bizi.
Senin adaletine razı olanlardan eyle bizi.
Senin adaletinin korkusuyla terbiye et hepimizi.
Adaletinin korkusuyla yumuşat kalplerimizi.
Amellerimizin tartıldığı ‘mizan’da güzel eyle akibetimizi.
Mizanında ağırlığı olanlardan eyle bizi.
Kolaylaştır sorgu sualimizi.
Sana hesap verme inceliğiyle yaşat bizi.
Hükmüne razı eyle bizi.
Zulmetmekten ve zulme uğramaktan uzak eyle hepimizi.

Amin..

Cumanız Mübarek Dualarınız Kabul Olsun İnşallah

Dağcı
13.11.2009, 08:42
Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve ashâbihî ecmaîn.
(Allahım, Efendimiz Hazreti Muhammed'e, O'nun aile fertlerine ve ashabına salât ve selam eyle.)

Hayırlı Cumalar.

sibelYILMAZ
13.11.2009, 08:42
CUMANIZ MÜBAREK DUANIZ DAİM OLSUN HAYIRLI DUALI NİCE CUMALARA İNŞALLAH.....

Rallim58
13.11.2009, 09:12
Hayırlı Cum'alar,

Hayırlı işler,

Rabbimden, Bol ve bereketli kazançlar diliyorum hepinize...

Merkez_Alperen
13.11.2009, 10:34
Allah'ın Selam'ı,Rahmet'i , Bereket'i üzerinize olsun
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN

yiğidoturan
13.11.2009, 10:45
Hayırlı Cumalar

ALLAHım !Yalnız Senden yardım diler yalnız Sana kulluk ederiz.Seni sığınak, barınak, tutamak bilir Ya ALLAH deriz.Şeytandan SANA sığınır Eûzu Billah deriz.Her işe Seninle başlar Bismillah deriz.Nimet verdiğinde gönülden şükrederiz.Versende aslanda Elhamdülillah deriz.Hayran kaldığımızda maşALLAH,Pişman olduğumu...z da Estağfirullah deriz.Sevindiğimizde ALLAHuekber,Üzüldüğümüzde inna lillah deriz.Canımız sıkıldığında fe-subhanALLAH ,Zafer kazandığımızda nasrun minALLAH,Rızık kazandığımızda er-rizku alALLAH deriz.Bir işi arzu ettiğimizde inşALLAH,Bir işi başardığımızda biiznillah deriz.Güçlük karşısında la-havle ve-la kuvvete illa billah,Söz verdiğimizde vALLAH ve billah deriz. Allah’ım!Semalarımızı bayraksız, bizleri hürriyetsiz, camilerimizi cemaatsız,cemaatimizi de ilim ve hikmetsiz bırakma, Ya Rabbi!Allah’ım!Çalışmalarımızı bir ibadet bilinci ve ibadet huzuru içinde yapmayı nasip eyle,Ya Rabbi! Hayırlı Cumalar Şehitlerimiz İçin Bir Fatihayı Allah Rızası İçin Çok Görmeyin Allaha Emanet Olun Selam Ve Dua İle Şehitlerimize Fatiha Allah Rızası İçin Bekleriz

HaZaN
20.11.2009, 08:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

H_Turan
20.11.2009, 09:20
Hayırlı Cumalar.

Salim58
04.12.2009, 07:38
Lailahe illallah Cuma’nın sebebiyle, Muhammedün Resullullah gerek yüzün gölgesiyle dünya ve ahiret muradımı ver.
Melekler duasıyla, Ya vedüdüm, entel maksudum, Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, cennet kapılarını aç, benim günahımdan geç.
Benim günahım varsada senin gibi halikim var. Muhammed Aleyhisselam dostum var.
İlahi kabre vardığım gece lütfeyle, yalnız kaldığım gece bilmediğimi bildir. Kabrimi nur ile doldur. Kevser şarabına daldır, ulu cemalini göster.
Gece gündüz yalvarırım sana dünya ve ahiret muradımı ver bana.
Rabbim Allah, fikrim zikrullah, kalbimin nuru Resullullah, evvelim Allah, ahirim Allah, La ilahe illallah Muhammedün Resullullah.
Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi şahımız var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.
Sırrım sübhanım Allah, derdim dermanım Allah, gafil kuluna gam düşmüş, yetiş imdadımıza ya Muhammed.
Kulhüvellahü ehad, bin bir kere ya samed, ya Allah, ya Muhammed umarız senden şefaat.
Lailahe illallahtır özüm, Muhammed Mustafadır sözüm, ihlas-ı şerif ile yıkadım yüzüm. Ayetele kürsü için sen kabul eyle sözüm.
Bugün Cuma günüdür. Dinim İslam dinidir. Dinimin İslam dini olduğuna, yetmiş binin nısfına, mühürledim üstüne.
Lailahe illallah üç muradım var, biri cennet, bir ırmak diyarını görmek. Aç cemalini göster diyarını.
Ya Resullullah! Aman yarabbi ya rabbena her halimiz malumdur sana, gece gündüz yalvarırım sana. Her zaman sana muhtacım, cemalini göster bana.
Cennetine davet et Allahım kabrimizde rahatlık, sıratta selamet, tatlı canımız sana emanet, son nefesimizde selametler ihsan eyle.
Kabir suallerimiz ahsan eyle, cennetinle cemalini cümleyle beraber bana da nasip eyle.
Lailahe illallah selalar duası için, Muhammedün Resullullah arşı ala gölgesi için hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara edalar ihsan eyle Ya Rabbim.
Elif Allah, Nur Muhammed tez selamet.
Ya Celil, etme zelil, gönder delil. İlahi Yarabbi hacetimi rahmet deryasını ulaştır, duaya açılan elleri icabete eriştir.
Allahım senden başka kimsemiz yoktur. Lailahe illallah arşı alaya Muhammedün Resullullah şükür Mevlaya.
Yarabbi yarabbena her halim malumdur sana, cenneti alada cemalini göster bana.
Lailahe illallah günahlarımız af eyle, Muhammedün Resullullah makamımı nur eyle.
İlahi Yarabbi son nefesimde kendime malik olmadığım zaman bu duamı sana emanet ederim.
Selatü selaya yolladım Mevlaya, sen cümlemizin muradını ver gelecek Cuma’ya.
Lailahe illallah ve cellehü edası ile, Rabbim muradımızı ver melekler duası ile.
Lailahe illallah kalbimizi karartma, rızkımızı azaltma, kabrimizi, daraltma, senden başka kapı aratma, muhannete muhtaç etme.
Lailahe illallah imanla sabır, Muhammedün Resullullah azapsız kabir.
Allahım beni af eyle, her derdimi def eyle, rızkımızı bol eyle, kabrimizi nur eyle, sual meleklerinin cevabını muktedir eyle.



Evvelim Allah, ahirim Allah, kalbimde beytullah Lailahe illallah Muhammedün Resullullah. “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” diyerek çene kapatmak nasip eyle Yarabbi.
Allahım şeytanın şerrinden, kabirdeki yılanlardan, çıyanlardan, ölümün dehşetinden, kabirin azabından, sıratın zulmetinden muhafaza eyle Allahım.
Ölümün hayırlısını, üç ayların birisini, Yasinin yarısını okurken ölmeyi nasip eyle Yarabbi.
Amin.

Sevgiyle kalın inşaAllah…

HaZaN
04.12.2009, 07:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] g[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] g

doğan bulut
04.12.2009, 08:42
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
04.12.2009, 16:33
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

**ALLAH´IM**

**Kusurları gören değil, kusurları örtenlerden,
Teselli arayan değil, teselli edenlerden,
Anlayış bekleyenlerden değil, anlayış gösterenlerden,
Yalnız sevilmeyi isteyenlerden değil,
Sevenlerden olmamıza yardım et.



**Yağmur gibi hiç birşey ayırt etmeyip
Aktığı her yere canlılık bahşedenlerden,
Güneş gibi hiç birşey ayırt etmeyip,
Işığıyla tüm varlıkları aydınlatanlardan,
Toprak gibi herşey üstüne bastığı halde
Hiç bir şeyini esirgemeyip,
Nimetlerini herkese verenlerden olmayı bize lütfet.



**Alan değil veren ellerin,
Affedici olduğu için affedilenlerin,
Hak ile doğan, hak için yaşayan ,
Hak ile ölenlerin ve sonsuz yaşamda
Yeniden doğanların safhına katılmayı bize nasip eyle.Amin.




cum-anız mübarek olsun


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
11.12.2009, 06:49
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
11.12.2009, 09:04
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

seva
11.12.2009, 09:17
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Cuma, dinimizde çok önemli kabul edilen haftalık toplu ibadet günüdür. Bu günde bir araya gelerek topluca Cuma namazını kılmak için Rabb’imize yöneliriz. Cenab–ı Hakk’ın bu güne has bazı lütufları vardır. Bu sebeple Cuma günü, uyanık bir kalb ve gönülle idrak edilmelidir. Efendimiz (sas), “Onda bir saat vardır; bir kul o saate ererse, Allah’tan her ne istemişse onu Allah kendisine mutlaka verir.” buyurur. Bu ânın ne zaman olduğu hususunda değişik sözler söylenmiştir.
Mesela; Abdullah ibn Selam (ra); “Allah Rasulü (sas) oturuyordu. Ben, ‘Allah’ın kitabında şu ifadeyi buluyoruz: Cuma gününde öyle bir saat vardır ki, mümin kul o saati denk getirerek namaz kılıp Allah’a dua ettiği takdirde isteği mutlaka yerine getirilir.’ dedim. Benim bu sözüm üzerine Rasulullah, ‘Yahut bir saatin bir kısmı.’ diye bana işaret buyurdu. Ben de; ‘Doğru söylediniz veya bir saatin bir kısmı’ diyerek sözümü düzelttim. Sonra sordum, ‘Bu vakit (Cumanın) hangi vaktidir?’ Bana, ‘O, gündüzün saatlerinin sonudur’ diye cevap verdi. Ben: ‘Bu saat namaz vakti değildir.’ deyince bana şu cevabı verdi: ‘Evet, mümin kul namaz kılar, sonra müteakip namazı beklemek maksadıyla oturursa o, sevap yönüyle aynen namaz kılıyor gibidir.” Buradan anlaşıldığına göre, tıpkı Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın içinde dönüp durduğu gibi, o an da Cuma günü içinde gezip durmaktadır. Dolayısıyla o dakikayı yaşayabilmek, Cuma gününü bir bütün olarak yaşayıp Allah’a tam bir teveccühle yönelmeye bağlıdır. Bu yüzden Peygamber Efendimiz (sas), bu günü ashabıyla birlikte şuurlu olarak ve adeta bir miraç yapıyor gibi geçirmiştir. Rahmet–i İlahi’den ümit edilir ki, bu ruh ve hava içinde Cumayı değerlendirdiğimiz müddetçe, Cenab–ı Hak, duaların geçerli olduğu o dakikaya rastlatır ve dualarımızı kabul eder. Allah Resulü’nün hayatına baktığımızda O’nun da bu günde dua ettiğini ve Allah’ın dualarını kabul ettiğini görüyoruz. İşte Efendimiz’in bu müstecab dualarından bir örnek; Hz. Enes (ra) anlatıyor: “İnsanlar kıtlığa maruz kaldılar. Resulullah (sas) bir Cuma günü hutbe verirken bir bedevi kalkıp: ‘Ey Allah’ın Resulü! Malımız helak oldu, nicedir yağmur yağmıyor. Bizim için Allah’a dua ediver!’ dedi. Bunun üzerine Aleyhissalâtu Vesselam ellerini kaldırdı. Biz gökte bir bulut göremiyorduk. Allah’a yemin olsun, daha ellerini geri çekmeden, semada dağlar gibi bulutlar peydah oldu. Derken daha minberden inmemişti ki, mübarek sakalından yağmur damlaları dökülmeye başladı. O gün, ertesi güne kadar yağmur yağdı. Daha sonraki gün de yağdı, onu takip eden günde de yağdı, hatta müteakip Cumaya kadar yağış devam etti. Öyle ki, o bedevi veya bir başkası gelip: ‘Ey Allah’ın Resulü! Binalarımız yıkıldı, hayvanlarımız suda boğuldu, bizim için Allah’a dua ediniz de artık yağmur kesilsin.’ dedi. Efendimiz (sas) ellerini kaldırıp: ‘Allah’ım, etrafımıza yağdır, üzerimize olmasın! (başka bir rivayette ise Allah’ım, (yağmur) etrafımıza yağsın, üzerimize değil! Allah’ım, dağların ve tepelerin üzerine, vadilerin içine, ağaç biten yerlere olsun.)’ diye dua etti. Eliyle bulutlara doğru işaret etti. Hangi istikametteki buluta işaret etti ise bulutlar orada açıldı. Bütün Medine buluttan temizlendi. Biz de çıkıp güneşte yürüdük.” Evet, Allah Resulü (sas) ellerini kaldırmış, Allah da yükselen bu isteğe icabet buyurmuştur. O halde, bizler de Cuma günündeki bu icabet saatini yakalamaya çalışmalıyız. Bu günü diğer günlere nazaran ayrı bir hassasiyet içinde dua ve ibadetlerle geçirmeliyiz.

ömer yalcin
11.12.2009, 10:44
selamünaleyküm arkadaslar, hayirli cumalar

SsİiVvAaSsLlIı
11.12.2009, 11:18
selamünaleyküm arkadaslar, hayirli cumalar

aleyküm selam abi...

herkese hayırlı cumalar...

Kardelencicegi
11.12.2009, 12:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]


Rabbim yüreğinde zerre kadar seni anan, sana dayanan, sana kanayan herkese acı,
imanın nuruyla donat,
Zira sen dilediğini hidayete erdirensin ey lütfunun sınırı olmayan!
Ey ALLAH diyene acıyan!
Ey merhametin kalbi!
Varlığımızın ve bütün evrenin sahibi!
Hayatımıza haram ve helal çizgilerini çeken sahibimiz! kıl,
Bizleri iman nuruyla donat ki nice tomurcukların güle durmasına vesile olalım,
Cemre cemre çoğalt bizi,
Yağmur yağmur yağdır bizi imanın serin diyarlarından mahrum kalmış kurak yüreklere,
Irmak ırmak coştur bizi
Beyhude geçmiş yıllardan nice canlar döndürelim,
Coşkun coşkun çağlat bizi
Yüreklerdeki gaflet yangını söndürelim,
Hep sana Rabbim! Hep sana sadık kıl cümlemizi


Cumanız mübarek olsun...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

özgüven
11.12.2009, 12:59
hayırlı cumalar cumanız kabul ve makbul olsun inşallah...

Kardelencicegi
11.12.2009, 13:41
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

MİKAİLOGLU
11.12.2009, 20:37
HAYIRLI NİCE CUMALAR.

Salim58
18.12.2009, 07:31
Renklerin toprağından fışkıran derin coşku, yağmurlarla buluştuğunda yüreğin tufandan kurtulduğu gün;

seher soluklu Cuma…

Canın coştuğu, ruhun kanatlandığı, gönlün güllerle güldüğü günde; zaman ötesinden kokular getirir zaman…

Sürgün saatleri serinletir melekût meltemler…

Mana maddenin önünde gizem kapılarını açar;

her şey anlam değerini dillendirir… Dilekler, dualar yükselir durmadan, saat-i icabeyi yakalamak için…

Cumanın kalbini yakalayanın kalbi duaları kabul olunur…

Ne isterseniz cevap verilir; düğümler çözülür, dertler dağılır, hayata renk gelir, renklere hayat…

Ubudiyet dua renkleriyle süzülür gönlün gökkuşağına…

Kulluk toprağından yükselen tefekkür çiçekleri güneşin renklerini görür ve gösterir…

Bereket yağmurlar yağar Rahmet bulutlarından… Toprağın kokusuyla, gökkuşağı renkleri coşku kuşlarını uçurtur sekine kanatlarıyla;

Dağların, denizlerin ötesinde, yıldızların yetişemediği, galaksilerin göremediği yöne doğru…

Kalp, cumanın kalbiyle bütünleşmiş, yönsüz ve zamansız iklimlerde renkleri ve kokuları geride bırakmış yitik yurdunu arıyordur; sonsuz saadet…

Latif ve Alim olan Rabbimiz dünya saadetiniz için Cuma’yı vesile kılsın, ahirette size ve tüm sevdiklerinize “Cuma Yamaçları” nasip etsin…

(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de, Cuma günü ve gecesinde işlenilenden daha kötüsü yoktur.) [Ramuz]

(Cuma günü günah işlemeden geçerse, diğer günler de selametle geçer.) [İ.Gazali]

(Cuma günü, kuşlar, vahşi hayvanlar birbirine, “Selam size, bugün Cumadır” derler.) [Deylemi

(Cuma diğer Cumaya kadar ve fazladan üç gün içinde işlenen günahlara kefaret olur. Çünkü iyi bir amel işleyene on kat sevap verilir.) [Taberani]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi

(Cuma günü gusleden kimsenin günahları affolur.) [Taberani]

(Cuma günü sabah namazından önce, “Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh” okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa, bütün günahları affolur.) [İbni Sünni]



Hayırlı Cumalar…

HaZaN
18.12.2009, 07:51
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

doğan bulut
18.12.2009, 09:14
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Dogu
18.12.2009, 09:15
Hayırlı Cumalar

SsİiVvAaSsLlIı
18.12.2009, 09:32
'Cuma günü,günlerin en kıymetlisi,Müslümanların bayramıdır.Diğer bayram günlerinden daha kıymetlidir.
Adem aleyhisselam,Cuma günü yaratıldı.Cuma günü Cennetten çıkarıldı.Cennettekiler Allah'u Teala'yı Cuma günleri göreceklerdir.Allah'u Teala Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştır.Cuma namazı vaktinde alış-veriş günahtır.
Cuma günü yapılan ibadetlere,başka günde yapılanların,en az iki katı verilir.Buna karşılık,Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır.Cuma günleri,duanın kabul olacağı bir an vardır.Cuma'nın gündüzü,gecesinden daha kıymetlidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
''Birmüslüman,Cuma günü gusul abdesti alıp,Cuma namazına giderse,bir haftalık günahları inş af olur ve her adımı için sevap verilir.''
''Cumartesi günleri Yahudilere,Pazar günleri Hıristiyanlara verildiği gibi,Cuma günü de,Müslümanlara verildi.Bugün;Müslümanlara hayır,bereket ve iyilik vardır.''
''Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine,kıyamete kadar hergün,o kadar sevap verilir ki,adedini Allah'u Teala bilir.''
''Cuma günü vefat eden müminlere şehit sevabı verilir ve kabir azabından korunur.''
''Günlerin en kıymetlisi cuma dır.Cuma günü Bayaram günlerinden ve Aşura gününden daha kıymetlidir.Cuma dünyada ve Cennette müminlerin bayramıdır.''
''Ana-Babasının veya ikisinden birinin kabrini her günleri ziyaret edenin günahları af olur.Haklarını ödemiş olur inş.''
''Cuma günü tırnağını kesen kimse,bir hafta,belalardan emin olur inş.''
''Cuma,fakirlerin Haccıdır ve müminlerin,gök ehlinin bayramıdır,Cennete de bayram günüdür,Günlerin en iyisi en şereflisi Cuma dır.''
''Cuma günü,iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır.''
''arkadaşlar bir konuya deyinmek istiyorum bilmiyorum içlerinizde rabbim nasip edipte hacca gideniniz varmı orada cuma çok farklı ezanı farklı okadar güzel okuyırlar hiç bitmesin diyorsun içinden birde orada beş vakit namazdada bütün dükkanlar marketler mağazalar heryer 15 dk önce kapanıyor ve herkes seccadesini serip dükkan önlerine heryere herangi biryere namazı sabırsızlıkla bekliyorlar çok güzel çok farklı rabbim gitmek isteyipte gidemeyen bütün mümin kardeşlerimize ninelerimize anne babamıza cümlemize tekrarını nasip etsinbir sene oldu ben hala unutamadım inşallah birdaha gitmeyi nasip rabbim çağırsında bizi kabesine davet etsinde inşallah gidelim bu cuma gününda birbirimize dua edelim rabbim gönüllerişmize göre versin
selametle dua ile kalın cumanız mübarek olsun arkadaşlar allaha emanet olun

doğan bulut
18.12.2009, 09:46
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

altuntas58
18.12.2009, 10:06
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

EyüphanAydın
18.12.2009, 12:09
Hayırlı cumalar :) arkadaşlar .

Salim58
25.12.2009, 06:44
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

HaZaN
25.12.2009, 08:08
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Rallim58
25.12.2009, 08:25
Hayırlı Cumalar...

Hayırlı işler, bol ve bereketli kazançlar...

Rabbim inşaallah, Sağlıklı ve sıhhatli yaşam nasip eder, hepinize...

sibelYILMAZ
25.12.2009, 08:44
Her sabah bizim için yeni bir gün başlar.

Bu yeni günde, güneş Allahın adıyla doğar ve bizi aydınlatır. Eğer Allah dünyamızı karanlık bir dünya yapsaydı, biz bu koca güneşi getirip dünyamızın tavanına bir lâmba yapamazdık.

Yeni günle beraber dünya aydınlanır. Çiçekler açar. Kuşlar cıvıldaşır. Kelebekler uçar. Arılar iş başı yapar. Doğa, bir coşkuyla yeniden dirilir.

Bütün bunlar Allahın adıyla olur. Eğer Allah güç vermeseydi, onlardan hiçbiri bu işleri yapamazdı.

İnsanlar da yeni günle beraber işlerinin başına geçer. Sokaklar kalabalıklaşır. Kentler hareketlenir.

Bunlar da yine Allahın verdiği güçle olur.

Biz de sabah yatağımızdan kalkıp yeni bir güne başlarken, Allahın adını anarak kalkarız.

Çünkü bizi kaldıran Allahın gücüdür.

Yeni bir güne biz Allahın adını anarak başlarız.

Çünkü bu yeni gün de Allahındır. Bu yeni günde olup biten ne varsa hepsi Allahın verdiği güçle olur.

Biz, gözümüzü açtığımız zaman, günün bize neler getireceğini bilemeyiz. Ama iyi şeyler getirsin isteriz.

Onun için, bu yeni gün üzerinde sözü geçen kim ise, Ona yöneliriz.

Bizi kötülüklerden korusun, iyiliklere eriştirsin isteriz.

Bir anlamda, şöyle deriz:

Allahım! Senin verdiğin güçle, Senin yarattığın güne başlıyorum. Bu yeni günde beni kötülüklerden korumaya Senin gücün yeter. İyi ve güzel şeyleri ise ancak Senin yardımınla başarabilirim. Ben Sana inandım ve Sana güvendim. Beni her an görüp gözeten Sensin. Sen, yardım isteyen kullarını geri çevirmezsin. Ben de bu yeni günüme başlarken Seni anıyor, Sana yöneliyor ve Senden yardım istiyorum.

Veya, bütün bu anlamları, bir kısa sözle özetleyiveririz:

Bismillâhirrahmânirrahîm

seva
25.12.2009, 09:57
tüm isanlığın cuma gününü ve aşure gecesini tebrik ederim.

EyüphanAydın
25.12.2009, 10:28
Hayırlı Cumalar arkadaşlar . Tüm islam aleminin cuması mübarek olsun

ayten58
25.12.2009, 10:30
bütün islam aleminin ve sitenin cumaları hayırlı uğurlu olsun tabii benimde.

Kardelencicegi
25.12.2009, 14:52
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

WåñTêd_øØ7
01.01.2010, 09:47
Tüm İslam Aleminin Cumasını en içten dileklerle Kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim..

Kardelencicegi
01.01.2010, 11:02
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

--------------------------------------------------------------------------------

______HAYIRLI CUMALAR______


Az kaldı bahara.
Dayan !
Denizin içinde meydana gelen
görünmeyen dalgalar gibi yüreğin biliyorum.
Sus !
Çok dile getirme.
Sen dile getirdikçe gönlün daha da coşuyor,
daha meraklanıyor ve
beklemek daha da zorlaşıyor.


Çok laf etme!
Az söyle ki işimiz olgunlaşsın.
Az söyle ki Hakka karşı yanlış kelam çıkmasın.


Beklemekten başka çare olsaydı,
seni durdurmazdım...İnan bana...
Ama yok!Başka çare yok!
Unutma ki ilaç bile beklemeden tesir etmez,
çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz...


Her susuşun, duan olsun.
İçten yakarışının adı olsun, susuşun.


Bekleyişinin
umut edişinin,
inancının,
sevdiğinin vurgusu olsun
susuşun.



Ya Evvel,
dilimi kalbimin önüne koy ki,
kalbimden geçmeyenleri dilime değdirmeyeyim.


Ya Ahir,
kalbimi dilimin ardında tut ki,
dilime gelenleri kalbimden kaçırmayayım.


Ya Zahir,
göründüğüm hali öyle eyle ki
olduğumdan fazla görünmeyeyim.


Ya Batın,
olduğum hali öyle eyle ki
göründüğümden az olmayayım.


"Başıma bu dert geldi.
Sen, merhametlilerin en merhametlisisin."
( Enbiya- 83 )


"Senden başka hiç bir yaratıcı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben (nefsine zulmeden) zalimlerden oldum."
( Enbiya- 87 )


"Rabbim beni yalnız bırakma.
Sen varislerin en hayırlısısın.
(Her şey sonunda senindir.)
( Enbiya- 89 )


"Rabbim bağışla ve merhamet et.
Sen merhametlilerin en iyisisin.”
( Mu’minun- 118 )



[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

doğan bulut
01.01.2010, 12:14
yeni yılın ilk cuması islam alemine mubarek olsun

Dilsad Hatun
01.01.2010, 13:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

suzii
01.01.2010, 13:09
Cumamız mübarek olsun...

Arif Coşkun
08.01.2010, 07:52
Cumanız ve tüm günleriniz, hayırlı sağlıklı mutlu ve huzurlu olması dileklerimle.

HaZaN
08.01.2010, 08:23
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] pg

serkanka58
08.01.2010, 08:31
Rabbimiz! biz aciz kulların ancak senin inayetinle bozguncuların şerlerini defedebiliriz. Kötü kimselerin fenalıklarından sığınabileceğimiz, kafirlerin ve münafıkların hile ve hud'alarından korunmak için dayanabileceğimiz Senin kapından başka kapı da yoktur.
Ey, bir belaya maruz kaldıklarında sabırları, lutfedilen nimetler karşısında da şükürleri pek az olan biz zayıf ve çaresiz kulların Rabbi! Dünyanın feci ve korkutan hadiseleri ve dehrin musibetleri karşısında bize inayet eyle; kafirlerin ve fesatçıların şerlerinin bize ulaşmasına mani ol. Amin Cumanız Mübarek Olsun

ayten58
08.01.2010, 08:37
hayırlı cumalarınız olsun inşallah sağlık ve uzun bir ömür dileyerek daha nice hayırlı cumalar diyorum.

EyüphanAydın
08.01.2010, 14:10
Hayırlı cumalar .

Kardelencicegi
08.01.2010, 15:32
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Cumalarda açan bir
Güle aşık olsam,
Salavat olarak
Kalplere açılan

Cumalarda açan bir
Laleye aşık olsam,
Kur’an-ı Kerim olarak
Gönüllere ulaşan.

Cumalarda açan
Güldeki gözyaşı
Ben olsam,
Yaşlarımla Nurlu
Gönüllere kavuşan…

Cumanız mübarek olsun.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Ezel-58
08.01.2010, 15:33
evinizden bereket dilinizden dua kalbinizden Rahmen ve Resul aski eksik olmasin, hayirli cumalar

Salim58
15.01.2010, 07:40
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

serkanka58
15.01.2010, 07:55
Ey merhameti hayallerimizin sınırlarını aşkın Merhametliler Merhametlisi! Rabbimiz biz nâçar ve kimsesiz kullarına da şefkatle muamelede bulun! Ey bize her şeyden daha yakın bulunan Yüce Rabbimiz! Bizleri uzaklığın yakıp kavuran soğuğundan kurtar.. gerçek bulacağını bulmuş ve başka aramalardan kurtulmuş vuslat kahramanlarının, gezip yüzmeden sıyrılmış temkin erlerinin zümresine bizi de dahil eyle.. lâhut âleminin ferah-feza ikliminin kapılarını biz müştak kulların için de arala.. hidayet tacıyla taçlandırarak himayene al ve sevip hoşnut olduğun kullarını her zaman muhafaza buyurduğun gibi bizi de koruyup kolla! Amin Cumanız Mübarek olsun..

Ezel-58
15.01.2010, 09:34
HZ.Muhammet ahlaki HZ.süleyman saadeti HZ.eyübun sabri HZ.Yusufun güzelligi HZ. Hamzanin cesareti HZ.Ömerin adaleti HZ:Alinin bilgisi ve 124 bin Peygamberin duasi sizlerle olsun.Cumaniz mübarek olsun...

ayten58
15.01.2010, 09:54
herkese hayırlı cumalar diliyorum.

TURNAM
15.01.2010, 10:59
herkesin cumasu mubarek olsun hayrli cumalar allah duvalarimizi kabul buyursun aminnn