seva
30.05.2008, 10:35
Her sevgi bir ızdıraptır
Acıkma duygusunu içimize koyan Allah, sevmek duygusunu da ruhun faaliyeti olarak yaratmıştır. Her insan sevmek zorundadır. Sevmemek olamaz. Kainatta insanın seveceği çok şeyler var.
Çocuk, annesini babasını sever. Yaş ilerledikçe sevgi artar. Bunların ölümüyle acı duyar. Ne kadar seviyorduysa o kadar acı duyar. Gençliğini sever, yaşlandıkça yine acı duyar. Malını mülkünü, şöhretini servetini sever. Seveceği pek çok şey vardır.
Hiçbir şey kararında kalmıyor. Maddi manevi her şey bir başka alemden dünyaya geliyor. Dünyadan bir başka aleme gidiyor. Gidenler bize veda etmeden gidiyor. Her giden, sevgi bağlarını koparırken canımızı yakıyor, üzülüyoruz. Bu sebepten herkes sevdiği şeyleri hayal etsin. Ne kadar çok şey seviyorsak gelecekte o kadar üzüntümüz olacaktır.
Allah, sevmek duygusunu içimize yerleştirmiş ki Allah’ı sevelim, Allah’ı sevenleri sevelim, Allah’ın sevdiklerini sevelim.
Eskiler “ya Baki ente’l-Baki” diye zikrederlermiş. Yani Baki olan sadece Allah’tır. Gerisi hep fani. Beka isteyen ruh Baki olan Allah’ın emrine girmelidir. O zaman o da saadet-i ebediyede beka bulur.
Kanuni Sultan Süleyman, şair Baki’ye sürgün fermanını şöyle yazmış:
Baki bed, nefy-i ebed, Bursa’ya red
Baki de şu cevabı vermiş:
Öldünse ey Baki
Değildir cihan mülkü Süleyman’a baki
Buna çarkıfelek derler
Ne sen baki ne ben baki
Bir adamcağız da mezar taşına şöyle bir yazı yazdırmış:
Bir zamanlar ben de Süleyman idim
Ateşe ve rüzgara hükümran idim
Sanmayın ki Sultan Süleyman idim
Tersanede körükçü Süleyman idim
* * *
Ak saçlarımız ahiret için alınmış bilettir. Onu başımızın üstünde taşıyoruz. Saçının rengi değişip de huyunun rengini değiştiremeyen insanlar, ahiret yolculuğuna hazırlıksız çıkar. Her yolcunun çantası vardır. Dünya şehrinden ahiret şehrine gidenlerin de çantasında sevap olursa onlar bahtiyardır.
Bu dünyayı yaratan Allah, ahireti de yaratmıştır. Bizi bu dünyaya getiren Allah, yaşlandıkça bizi ahirete götürmektedir. Allah’ın yarattıklarında kötülük yoktur. Ölüm de, ahiret de kötü olamaz. Allah’ın rahmeti her yeri kuşatmıştır. İnsan cenazesi bir çekirdek gibi toprağa girer. Çekirdek filizlenir, dünyaya döner. Ruh mezar kapısından geçer, ahiret sarayına çıkar, yaşamaya devam eder. Baki olan Allah ruhlara beka vermiştir.
Diyorlar ki, cehennemlik olanların cehennemde yanıp bitmesi lazım. Ebediyen nasıl yaşayabilirler?
Ateş deyince aklımıza çeşitleri geliyor. Hastanın ateşi yükselebilir. Birisi, evlat ateşiyle yanıyorum, derken; diğeri iftira ateşiyle yanar. Fakirliğin ateşi ve benzeri ateşler her insanın yaşadığı şeylerdir. Anladığımıza göre, cehennemde öyle bir ateş var ki yakıp bitirmiyor, ızdırap veriyor. Tövbe kapısı açıktır. İnsanlar İslamiyet’le her türlü kötülüğü terk edip her türlü iyiliğe ulaşabilirler. İslamiyet dünyamızı cennet ettiği gibi ahiretimizi de cennet eder.
Hekimoglu ismail - 08.01.2005
Acıkma duygusunu içimize koyan Allah, sevmek duygusunu da ruhun faaliyeti olarak yaratmıştır. Her insan sevmek zorundadır. Sevmemek olamaz. Kainatta insanın seveceği çok şeyler var.
Çocuk, annesini babasını sever. Yaş ilerledikçe sevgi artar. Bunların ölümüyle acı duyar. Ne kadar seviyorduysa o kadar acı duyar. Gençliğini sever, yaşlandıkça yine acı duyar. Malını mülkünü, şöhretini servetini sever. Seveceği pek çok şey vardır.
Hiçbir şey kararında kalmıyor. Maddi manevi her şey bir başka alemden dünyaya geliyor. Dünyadan bir başka aleme gidiyor. Gidenler bize veda etmeden gidiyor. Her giden, sevgi bağlarını koparırken canımızı yakıyor, üzülüyoruz. Bu sebepten herkes sevdiği şeyleri hayal etsin. Ne kadar çok şey seviyorsak gelecekte o kadar üzüntümüz olacaktır.
Allah, sevmek duygusunu içimize yerleştirmiş ki Allah’ı sevelim, Allah’ı sevenleri sevelim, Allah’ın sevdiklerini sevelim.
Eskiler “ya Baki ente’l-Baki” diye zikrederlermiş. Yani Baki olan sadece Allah’tır. Gerisi hep fani. Beka isteyen ruh Baki olan Allah’ın emrine girmelidir. O zaman o da saadet-i ebediyede beka bulur.
Kanuni Sultan Süleyman, şair Baki’ye sürgün fermanını şöyle yazmış:
Baki bed, nefy-i ebed, Bursa’ya red
Baki de şu cevabı vermiş:
Öldünse ey Baki
Değildir cihan mülkü Süleyman’a baki
Buna çarkıfelek derler
Ne sen baki ne ben baki
Bir adamcağız da mezar taşına şöyle bir yazı yazdırmış:
Bir zamanlar ben de Süleyman idim
Ateşe ve rüzgara hükümran idim
Sanmayın ki Sultan Süleyman idim
Tersanede körükçü Süleyman idim
* * *
Ak saçlarımız ahiret için alınmış bilettir. Onu başımızın üstünde taşıyoruz. Saçının rengi değişip de huyunun rengini değiştiremeyen insanlar, ahiret yolculuğuna hazırlıksız çıkar. Her yolcunun çantası vardır. Dünya şehrinden ahiret şehrine gidenlerin de çantasında sevap olursa onlar bahtiyardır.
Bu dünyayı yaratan Allah, ahireti de yaratmıştır. Bizi bu dünyaya getiren Allah, yaşlandıkça bizi ahirete götürmektedir. Allah’ın yarattıklarında kötülük yoktur. Ölüm de, ahiret de kötü olamaz. Allah’ın rahmeti her yeri kuşatmıştır. İnsan cenazesi bir çekirdek gibi toprağa girer. Çekirdek filizlenir, dünyaya döner. Ruh mezar kapısından geçer, ahiret sarayına çıkar, yaşamaya devam eder. Baki olan Allah ruhlara beka vermiştir.
Diyorlar ki, cehennemlik olanların cehennemde yanıp bitmesi lazım. Ebediyen nasıl yaşayabilirler?
Ateş deyince aklımıza çeşitleri geliyor. Hastanın ateşi yükselebilir. Birisi, evlat ateşiyle yanıyorum, derken; diğeri iftira ateşiyle yanar. Fakirliğin ateşi ve benzeri ateşler her insanın yaşadığı şeylerdir. Anladığımıza göre, cehennemde öyle bir ateş var ki yakıp bitirmiyor, ızdırap veriyor. Tövbe kapısı açıktır. İnsanlar İslamiyet’le her türlü kötülüğü terk edip her türlü iyiliğe ulaşabilirler. İslamiyet dünyamızı cennet ettiği gibi ahiretimizi de cennet eder.
Hekimoglu ismail - 08.01.2005