seva
09.06.2008, 14:05
Zor zamanlar nasil asilir?
Kuzey yarim kuresinde mevsimler uc ayda bir degisir; fakat insan omrundeki mevsimlerin degismesi aylar degil, bazen dakikalar icine sigmaktadir. Zaman olur, "bu halin icinden nasil cikacagim!" diye kara kara dusunurken; zaman olur islerimiz bir su gibi akar gider...
Bence bazen insanlar hadiseleri, bazen de hadiseler insanlari idare eder. Fakat hicbir seyi emniyet altina alamayiz.
Ve yarinlarimizin sinirlarini keskin cizgilerle belli edemeyiz...
Herhangi bir zorluk karsisinda teferruattan kacinip, temel esaslar uzerinde durmak gerekir. Mesela bir kimse ile aramizda anlasmazlik cikti. Hemen inadimiz tutacak, kinimiz kabaracak ve iftira camurlariyla karsidaki sahsi kirletmeye calisacagiz. Bu hal dinden imandan haberdar olmayanlar icin gecerli olabilir. Dinden haberdar olanlarin ise iclerinden yukselen inat ve kin feryatlarina degil, Islam'in esaslarina uymak zorunda olduklarini unutmamalari gerekir.
'Su dunyada nasil yasarsak mutlu oluruzun sirrini din cozdu. Oyleyse evinde, cemiyette, isyerinde, huzur icinde yasayamayan Muslumanlar, Islamiyet'i geregi gibi anlamamis sayilir.
Yapilan is Islam'a uygun da su veya bu sahsa gore yanlismis... Iste sahsi duygular oncelik alirsa, huzur denilen seyi kovmus oluruz. Insanlar sayisinca anlayis vardir. Herkesin anlayisina tabi olmak mumkun olmadigi gibi anlayisa gore hareketleri tanzim etmek de munakasaya sebeptir. Biz cehennemî bir halde miyiz? Oyle ise Islamiyet'i anlamamisiz.
Unutmayalim ki karsilastigimiz zorluk, ilk degildir. Daha evvel de bircok zorluklarla karsilastik. Onlari sabirla, guzel konusmayla, feragatle cozduk. Simdi yine ayni yollari denemeliyiz. Akli erenlere danismaliyiz. Problemin icindeki sahis, hadiseleri butunu ile goremez, geregi gibi dusunemez. Distan bakanlar, hadiseyi ana hatlariyla tespit edip, cikis yolunu gosterebilirler. Her zaman istisareden istifade etmek lazim.
Zorluklari cozme yerine, zor hallerin icine dusmekten kacinmalidir.
Bir konuda karar vermeden once, namaz kiliniz. Namazda okudugunuz sûrelerin manalarini anlamiyorsaniz, ilmiyle âmil olan kimselere gidip sorunuz.
Her zaman kararinizin yanlis olabilecegini goz onunde bulundurun. Fakat dogru bir karar vermeden once beynimizi zorlamaliyiz. Sadece akilla kalmayip, kalbimize de danismaliyiz. Verdigimiz kararda, icimizde bir kabul etmememe hali varsa, yine beklemeliyiz. Fakat bir olu gibi degil, diri gibi dusunerek, sorarak ve kararimizdan suphelenerek arastirmalarimiza devam etmeliyiz.
Cile ceken, zorluklarla karsilasan sadece biz degiliz. Biz insaniz. Zorluklarla karsilastigimiz gibi insan olan herkes buna benzer zorluklarla da karsilasacaktir. Zorluklari gecistirmek icin meshur kimselerin hayatlarini okumaliyiz. Elbette ki meshurlarin basinda peygamberler, sahabeler ve alimler gelir. Onlarin evleri, coluk cocuklari vardi. Onlar da yakinlarindan zarar gordu. Onlar da haksizliga ugradi ve onlar da bizim gibi cilelerin yumagindan hayat denilen kumasi dokuyup giydiler.
Dereyi gormeden pacalari sivamayin. Ileride olabilecek bazi tehlikeleri dusunup simdiden uzulmek, gelecekteki kitlik yillarini dusunup simdiden yemek yemek gibidir.
Hayat yayiginda hadiselerin darbesiyle sarsiliyoruz. Karisiklilar bir yana bu ayranin bu sekilde yaginin cikacagini da unutmamak gerekir. Yeter ki her darbede, her halde Islam'a uymasini bilelim. Yarinlar, inanan, Allah'in emirlerini tutup O'na asker olanlarindir
Kuzey yarim kuresinde mevsimler uc ayda bir degisir; fakat insan omrundeki mevsimlerin degismesi aylar degil, bazen dakikalar icine sigmaktadir. Zaman olur, "bu halin icinden nasil cikacagim!" diye kara kara dusunurken; zaman olur islerimiz bir su gibi akar gider...
Bence bazen insanlar hadiseleri, bazen de hadiseler insanlari idare eder. Fakat hicbir seyi emniyet altina alamayiz.
Ve yarinlarimizin sinirlarini keskin cizgilerle belli edemeyiz...
Herhangi bir zorluk karsisinda teferruattan kacinip, temel esaslar uzerinde durmak gerekir. Mesela bir kimse ile aramizda anlasmazlik cikti. Hemen inadimiz tutacak, kinimiz kabaracak ve iftira camurlariyla karsidaki sahsi kirletmeye calisacagiz. Bu hal dinden imandan haberdar olmayanlar icin gecerli olabilir. Dinden haberdar olanlarin ise iclerinden yukselen inat ve kin feryatlarina degil, Islam'in esaslarina uymak zorunda olduklarini unutmamalari gerekir.
'Su dunyada nasil yasarsak mutlu oluruzun sirrini din cozdu. Oyleyse evinde, cemiyette, isyerinde, huzur icinde yasayamayan Muslumanlar, Islamiyet'i geregi gibi anlamamis sayilir.
Yapilan is Islam'a uygun da su veya bu sahsa gore yanlismis... Iste sahsi duygular oncelik alirsa, huzur denilen seyi kovmus oluruz. Insanlar sayisinca anlayis vardir. Herkesin anlayisina tabi olmak mumkun olmadigi gibi anlayisa gore hareketleri tanzim etmek de munakasaya sebeptir. Biz cehennemî bir halde miyiz? Oyle ise Islamiyet'i anlamamisiz.
Unutmayalim ki karsilastigimiz zorluk, ilk degildir. Daha evvel de bircok zorluklarla karsilastik. Onlari sabirla, guzel konusmayla, feragatle cozduk. Simdi yine ayni yollari denemeliyiz. Akli erenlere danismaliyiz. Problemin icindeki sahis, hadiseleri butunu ile goremez, geregi gibi dusunemez. Distan bakanlar, hadiseyi ana hatlariyla tespit edip, cikis yolunu gosterebilirler. Her zaman istisareden istifade etmek lazim.
Zorluklari cozme yerine, zor hallerin icine dusmekten kacinmalidir.
Bir konuda karar vermeden once, namaz kiliniz. Namazda okudugunuz sûrelerin manalarini anlamiyorsaniz, ilmiyle âmil olan kimselere gidip sorunuz.
Her zaman kararinizin yanlis olabilecegini goz onunde bulundurun. Fakat dogru bir karar vermeden once beynimizi zorlamaliyiz. Sadece akilla kalmayip, kalbimize de danismaliyiz. Verdigimiz kararda, icimizde bir kabul etmememe hali varsa, yine beklemeliyiz. Fakat bir olu gibi degil, diri gibi dusunerek, sorarak ve kararimizdan suphelenerek arastirmalarimiza devam etmeliyiz.
Cile ceken, zorluklarla karsilasan sadece biz degiliz. Biz insaniz. Zorluklarla karsilastigimiz gibi insan olan herkes buna benzer zorluklarla da karsilasacaktir. Zorluklari gecistirmek icin meshur kimselerin hayatlarini okumaliyiz. Elbette ki meshurlarin basinda peygamberler, sahabeler ve alimler gelir. Onlarin evleri, coluk cocuklari vardi. Onlar da yakinlarindan zarar gordu. Onlar da haksizliga ugradi ve onlar da bizim gibi cilelerin yumagindan hayat denilen kumasi dokuyup giydiler.
Dereyi gormeden pacalari sivamayin. Ileride olabilecek bazi tehlikeleri dusunup simdiden uzulmek, gelecekteki kitlik yillarini dusunup simdiden yemek yemek gibidir.
Hayat yayiginda hadiselerin darbesiyle sarsiliyoruz. Karisiklilar bir yana bu ayranin bu sekilde yaginin cikacagini da unutmamak gerekir. Yeter ki her darbede, her halde Islam'a uymasini bilelim. Yarinlar, inanan, Allah'in emirlerini tutup O'na asker olanlarindir