4Eylul
23.07.2008, 11:55
Erkekler kur yaptıkları dönemdeki davranışlarını evlilikte de sürdürseler boşanmalar azalır, iflaslar artar...
Erkek kilo aldığında “oturaklı adam” olur, kadın kilo aldığında “şişko kadın”...
Erkek, eğer karısında bir hata bulamıyorsa boşanmış demektir...
Aşk ve evlilik, tıpkı bir at ve araba gibi birlikte yürür... En son ne zaman at arabası gördünüz?...
Erkeğin saçının aklaşması “olgunluğunun” belirtisidir, kadının saçının aklaşması ise “yaşlılığının”...
Aşkın gözü kör olabilir ama evlilik insanın gözünü açıverir...
Kadının canı bir şey içmek istediğinde dolabı açar ve içeceğini alır. Erkeğin canı bir şey içmek istediğinde, “Hayatım birşeyler içmeye ne dersin” der...
Televizyonda 278 bölümlük Brezilya dizilerini izledikçe “evliliğinizin iyi gittiği” inancınız artar...
Kadınların bütün istedikleri başarılı bir iş yaşamı, mutlu bir evlilik ve akıllı-uslu çocuklardır... Onları bekleyen ise büro işi, ev işi ve çocukların ödevlerini yapma işidir...
Masallarda çiftler aşık olurlar, evlenirler ve yaşamlarının sonuna kadar mutlu yaşarlar... Bunlara masal denmesinin nedeni de budur zaten...
Eğer esprili, yetenekli, kendinden emin, duygulu, yumuşak ve romantik bir erkek arıyorsanız sinemaya gidin...
Dünyanın en güzel kadını da olsanız, yaprak sarmayı bilmiyorsanız güzelliğiniz beş para etmez...
Kadına daima dünyanın en akıllı kadınıymış gibi davranın... Kendisi öyle zannettiği için sizden bunu bekler...
Zaman zaman karısı olmaktan çıkıp; annesi, kızı, kızkardeşi, erkek kardeşi, sevgilisi rollerini oynayın. Ne yapalım, hayatın kendisi zaten bir tiyatro...
Eğer size evlilikten söz eden yalnızca anne ve babanız ise durum sizin için son derece umutsuzdur...
Sakın para için evlenmeyin... Çok daha uygun koşullarda borç alabilirsiniz...
Birçok erkek başarılarını ilk karılarına borçludur... İkinci karılarını ise başarılarına...
Boşanmalardan tek kârlı çıkanlar avukatlardır...
Evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği son yer nikah masasıdır...
Evliliğe başlamak, bitirmekten daha kolaydır... Ve suçlu daima eşinizdir...
Ah Memedim, Memedim... Sana ben “Paralı askerlik çıkacak gitme” demedim, diyemedim...
Erkek kilo aldığında “oturaklı adam” olur, kadın kilo aldığında “şişko kadın”...
Erkek, eğer karısında bir hata bulamıyorsa boşanmış demektir...
Aşk ve evlilik, tıpkı bir at ve araba gibi birlikte yürür... En son ne zaman at arabası gördünüz?...
Erkeğin saçının aklaşması “olgunluğunun” belirtisidir, kadının saçının aklaşması ise “yaşlılığının”...
Aşkın gözü kör olabilir ama evlilik insanın gözünü açıverir...
Kadının canı bir şey içmek istediğinde dolabı açar ve içeceğini alır. Erkeğin canı bir şey içmek istediğinde, “Hayatım birşeyler içmeye ne dersin” der...
Televizyonda 278 bölümlük Brezilya dizilerini izledikçe “evliliğinizin iyi gittiği” inancınız artar...
Kadınların bütün istedikleri başarılı bir iş yaşamı, mutlu bir evlilik ve akıllı-uslu çocuklardır... Onları bekleyen ise büro işi, ev işi ve çocukların ödevlerini yapma işidir...
Masallarda çiftler aşık olurlar, evlenirler ve yaşamlarının sonuna kadar mutlu yaşarlar... Bunlara masal denmesinin nedeni de budur zaten...
Eğer esprili, yetenekli, kendinden emin, duygulu, yumuşak ve romantik bir erkek arıyorsanız sinemaya gidin...
Dünyanın en güzel kadını da olsanız, yaprak sarmayı bilmiyorsanız güzelliğiniz beş para etmez...
Kadına daima dünyanın en akıllı kadınıymış gibi davranın... Kendisi öyle zannettiği için sizden bunu bekler...
Zaman zaman karısı olmaktan çıkıp; annesi, kızı, kızkardeşi, erkek kardeşi, sevgilisi rollerini oynayın. Ne yapalım, hayatın kendisi zaten bir tiyatro...
Eğer size evlilikten söz eden yalnızca anne ve babanız ise durum sizin için son derece umutsuzdur...
Sakın para için evlenmeyin... Çok daha uygun koşullarda borç alabilirsiniz...
Birçok erkek başarılarını ilk karılarına borçludur... İkinci karılarını ise başarılarına...
Boşanmalardan tek kârlı çıkanlar avukatlardır...
Evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği son yer nikah masasıdır...
Evliliğe başlamak, bitirmekten daha kolaydır... Ve suçlu daima eşinizdir...
Ah Memedim, Memedim... Sana ben “Paralı askerlik çıkacak gitme” demedim, diyemedim...