bayatlı kenan58
23.07.2008, 19:33
Sual: Ahirette imanlı ve imansızların hâli nasıl olacaktır?
CEVAP
İmanı olmayanlar, yani bütün kâfirler, ölünce sonsuz Cehenneme gidecek ve orada sonsuz kalacaktır. İmanlı olanların sevapları, günahları tartılacaktır. Sevabı fazla gelenler Cennete gidecek ve orada sonsuz kalacaktır.
Bu konudaki âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir:
(Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. O zaman hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan her işi, bir hardal tanesi kadar da olsa, adalet terazisine getiririz. Herkesin hesabını görmeye yeteriz.) [Enbiya 47]
(Kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, onlara gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!) [Araf 6]
(Yaptıkları her şeyi kendilerine bir bir anlatacağız; çünkü onlardan uzak değiliz.) [Araf 7]
(Kıyamet günü kurulacak mizan haktır, gerçektir. Tartıda sevapları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.) [Araf 8]
(Sevapları tartıda hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.) [Araf 9]
(Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur.) [A.İmran 185]
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Âdem oğlu kıyamette getirilir ve mizanın kefeleri önünde durdurulur. Ona bir melek tayin edilir. Eğer mizanı ağır gelirse, vazifeli melek, "Filan kimse bundan sonra ebedi olarak kurtulmuştur” der. Mizanı hafif gelirse, melek "Falan kimse de kaybetmiştir" der.) [Ebu Nuaym]
(Kulun Kıyamette ilk hesaba çekileceği ameli namazdır. Eğer o düzgün çıkarsa, diğer amelleri de düzgün olur. Eğer o bozuk çıkarsa diğer amelleri de bozuk olur.) [Taberani]
Kameraya alınan işler
Sual: Kiramen katibin melekleri insanların günah ve sevaplarını yazıyorlar. Kişi o günahına tevbe etmiş olabilir veya aynı mezhepteki başka bir âlime göre o şeyi işlemek caiz olabilir. Bu işlerde bir karışıklık olmaz mı, bu yazdıkları şeyler hesap gününde de aynen geçerli mi olacak? Yeniden gözden geçirilmesi söz konusu mudur?
CEVAP
Her işte karışıklık, yanlışlık olabilir ama Allahü teâlânın işinde asla karışıklık ve yanlışlık olmaz. Karışık ve yanlış iş yapan nasıl ilah olabilir?
Melekler, bir şey üzerine, harf ile yazmaz. Bilgileri, zihnimizde topladığımız gibi, bir yere toplarlar. Kolay anlaşılması için günümüzden örnek verelim.
Yaptığımız bütün işler kameraya alınıyor. Hesap günündeki canlı yayında bütün detayları ile gösteriliyor. Bu filmleri kendimiz de seyredeceğiz. Hiç kimsenin itiraz edecek hali kalmayacak, herkesin içinde rezil olacaktır. Hem yapılanları aynen göreceğiz, hem de uzuvlarımız da, cansız şeyler de lehimize veya aleyhimize şahitlik edecektir.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(O gün, dilleri, elleri ve ayakları onların yaptıkları her şeye şahitlik edecektir.) [Nur 24]
(Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler.) [Fussilet 20]
(Derilerine, “Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz” diye sorarlar. Derileri de, “Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. Sizi hiç yok iken de o yarattı, yine ona döndürülüyorsunuz” derler.) [Fussilet 21]
(Gözleriniz, kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğinden korkmuyor, kötü işlerden çekinmiyordunuz. Allah’ın, yaptıklarınızın çoğunu bilmeyeceğini sanıyordunuz. [Dirilmeye inanmıyordunuz.]) [Fussilet 22]
(O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları [ve bütün uzuvları] da şahitlik eder.) [Yasin 65]
Tevbe ettiğimiz günahlar beyaz sayfa olarak görülecektir. Kendimize bile burada ne günah işlediğimiz hatırlatılmayacaktır. Kendimiz de unutacağız, bilemeyeceğiz. Allahü teâlânın sevgili kulu olarak ölürsek, yaptığımız çirkin işlerin hiç birisi, hiç kimseye gösterilmeyecektir.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(O gün, Allah, Peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rezil etmez.) [Tahrim 8]
Peygamber efendimiz, hesap defterleri [kamera ile çekilen filmler] benim elimde olsun, hiç kimse görmesin diyecek, (Ya Rabbi, ümmetimin kusurlarını hiç kimsenin duymaması için onların hesaplarını bana ver!) diye ricada bulunacak, Allahü teâlâ da, (Onlar senin ümmetin ise, benim de kullarımdır. Ben onlara senden daha merhametliyim. Hiç kimse kusurlarını görmeden, hesaplarını gizli görürüm) buyuracaktır.
Böyle kullardan olmak için, itikadımızı düzelttikten sonra günahlardan sakınıp ibadetlerimizi doğru yapmaya çalışmamız gerekir. Doğru itikadı, doğru ibadetin nasıl yapılacağını öğrenmek için de Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz.
Ameller nasıl tartılır
Sual: Kıyamet günü, ameller terazi ile nasıl tartılır?
CEVAP
Kıyamet günü, amelleri, işleri ölçmek için, bilmediğimiz bir (Mizan), bir ölçü aleti, bir terazi vardır. Yer ve gök bir gözüne sığar. Sevap gözü, parlak olup, Arşın sağında Cennet tarafındadır. Günah tarafı, karanlık olup, Arşın solunda, Cehennem tarafındadır. Dünyada yapılan işler, sözler, düşünceler, bakışlar, orada şekil alarak, iyilikler parlak, kötülükler karanlık ve iğrenç görünüp, bu terazide tartılacaktır. Bu terazi, dünya terazilerine benzemez. Ağır tarafı yukarı kalkar, hafif tarafı aşağı iner denildi. Âlimlerin bir kısmına göre, çeşitli teraziler olacaktır. Âlimlerin birçoğu da, (Terazilerin kaç tane ve nasıl oldukları dinde açık bildirilmedi, bunları düşünmemelidir) buyurdular.
Sevabı ağır gelen kurtulur
Sual: Kıyamet günü mizanda sevabı ağır gelen mümin Cennete gidecek deniyor. Halbuki Kur'anda buyuruluyor ki:
(Zerre kadar hayır ve şer işleyen, karşılığını görür.) [Zilzal 7,8]
Biliyoruz ki, Müslüman günahlarına tevbe edemeden öldüyse, hayatta iken işlediği günahlarının cezasını yine hayattayken çektiği sıkıntı, hastalık vb. nimetlerle ödeyememişse, vefatından sonra kabir azabı ile, yine yetmiyorsa, mahşer sıkıntıları çekerek ödüyor, şefaatle de bunlar giderilemiyorsa, Cehennemde günahlarının karşılığı kadar kalıyor. O halde yukarıdaki söz yanlış değil mi?
CEVAP
O söz de, sizin bildirdikleriniz de yanlış değildir. Evet günahları sevaplarından çok olursa öyle olacaktır. Yani hayatta, ölüm anında, kabirde ve mahşerde çektiği sıkıntılar yine yetmezse o zaman kalan günahları kadar cezasını çekecektir. Hadis-i şerifte, (Günahsız insan olmaz) buyuruluyor. O zaman her günah için azap çekersek yandık demektir. Sevabın faydası, günahları yok etmek içindir. Mesela kul hakkı çok önemli, bunu nafile ibadetlerle ödeyemeyiz. Farz ibadetlerimizle bunu ödememiz gerekir. Eğer birisinin kalbini kırarsak kul hakkı geçer. Onunla helalleşmek gerekir. O hakkını helal etmezse ne olacak? Farz ibadetlerimizden ona verirler. Yahut onun işlediği büyük günahları bize yüklerler. Evet zerre kadar günah ve zerre kadar iyilik zayi olmaz. Günahlar mizanda tartılır. Hangisi ağır gelir ise ona göre muamele edilir.
CEVAP
İmanı olmayanlar, yani bütün kâfirler, ölünce sonsuz Cehenneme gidecek ve orada sonsuz kalacaktır. İmanlı olanların sevapları, günahları tartılacaktır. Sevabı fazla gelenler Cennete gidecek ve orada sonsuz kalacaktır.
Bu konudaki âyet-i kerimelerden bazılarının mealleri şöyledir:
(Kıyamet günü için adalet terazileri kurarız. O zaman hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan her işi, bir hardal tanesi kadar da olsa, adalet terazisine getiririz. Herkesin hesabını görmeye yeteriz.) [Enbiya 47]
(Kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, onlara gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz!) [Araf 6]
(Yaptıkları her şeyi kendilerine bir bir anlatacağız; çünkü onlardan uzak değiliz.) [Araf 7]
(Kıyamet günü kurulacak mizan haktır, gerçektir. Tartıda sevapları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.) [Araf 8]
(Sevapları tartıda hafif gelirse, işte onlar, âyetlerimize karşı haksızlık ettiklerinden dolayı kendilerini ziyana sokanlardır.) [Araf 9]
(Her insan ölümü tadacaktır. Kıyamet günü, ecirleriniz size mutlaka ödenecektir. Cehennem ateşinden uzaklaştırılıp Cennete sokulan kimse artık kurtulmuştur.) [A.İmran 185]
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Âdem oğlu kıyamette getirilir ve mizanın kefeleri önünde durdurulur. Ona bir melek tayin edilir. Eğer mizanı ağır gelirse, vazifeli melek, "Filan kimse bundan sonra ebedi olarak kurtulmuştur” der. Mizanı hafif gelirse, melek "Falan kimse de kaybetmiştir" der.) [Ebu Nuaym]
(Kulun Kıyamette ilk hesaba çekileceği ameli namazdır. Eğer o düzgün çıkarsa, diğer amelleri de düzgün olur. Eğer o bozuk çıkarsa diğer amelleri de bozuk olur.) [Taberani]
Kameraya alınan işler
Sual: Kiramen katibin melekleri insanların günah ve sevaplarını yazıyorlar. Kişi o günahına tevbe etmiş olabilir veya aynı mezhepteki başka bir âlime göre o şeyi işlemek caiz olabilir. Bu işlerde bir karışıklık olmaz mı, bu yazdıkları şeyler hesap gününde de aynen geçerli mi olacak? Yeniden gözden geçirilmesi söz konusu mudur?
CEVAP
Her işte karışıklık, yanlışlık olabilir ama Allahü teâlânın işinde asla karışıklık ve yanlışlık olmaz. Karışık ve yanlış iş yapan nasıl ilah olabilir?
Melekler, bir şey üzerine, harf ile yazmaz. Bilgileri, zihnimizde topladığımız gibi, bir yere toplarlar. Kolay anlaşılması için günümüzden örnek verelim.
Yaptığımız bütün işler kameraya alınıyor. Hesap günündeki canlı yayında bütün detayları ile gösteriliyor. Bu filmleri kendimiz de seyredeceğiz. Hiç kimsenin itiraz edecek hali kalmayacak, herkesin içinde rezil olacaktır. Hem yapılanları aynen göreceğiz, hem de uzuvlarımız da, cansız şeyler de lehimize veya aleyhimize şahitlik edecektir.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(O gün, dilleri, elleri ve ayakları onların yaptıkları her şeye şahitlik edecektir.) [Nur 24]
(Nihayet oraya vardıkları zaman kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları şeyler hakkında onların aleyhinde şahitlik ederler.) [Fussilet 20]
(Derilerine, “Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz” diye sorarlar. Derileri de, “Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. Sizi hiç yok iken de o yarattı, yine ona döndürülüyorsunuz” derler.) [Fussilet 21]
(Gözleriniz, kulaklarınız ve derilerinizin aleyhinize şahitlik edeceğinden korkmuyor, kötü işlerden çekinmiyordunuz. Allah’ın, yaptıklarınızın çoğunu bilmeyeceğini sanıyordunuz. [Dirilmeye inanmıyordunuz.]) [Fussilet 22]
(O gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları [ve bütün uzuvları] da şahitlik eder.) [Yasin 65]
Tevbe ettiğimiz günahlar beyaz sayfa olarak görülecektir. Kendimize bile burada ne günah işlediğimiz hatırlatılmayacaktır. Kendimiz de unutacağız, bilemeyeceğiz. Allahü teâlânın sevgili kulu olarak ölürsek, yaptığımız çirkin işlerin hiç birisi, hiç kimseye gösterilmeyecektir.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(O gün, Allah, Peygamberini ve iman edip onunla beraber olanları rezil etmez.) [Tahrim 8]
Peygamber efendimiz, hesap defterleri [kamera ile çekilen filmler] benim elimde olsun, hiç kimse görmesin diyecek, (Ya Rabbi, ümmetimin kusurlarını hiç kimsenin duymaması için onların hesaplarını bana ver!) diye ricada bulunacak, Allahü teâlâ da, (Onlar senin ümmetin ise, benim de kullarımdır. Ben onlara senden daha merhametliyim. Hiç kimse kusurlarını görmeden, hesaplarını gizli görürüm) buyuracaktır.
Böyle kullardan olmak için, itikadımızı düzelttikten sonra günahlardan sakınıp ibadetlerimizi doğru yapmaya çalışmamız gerekir. Doğru itikadı, doğru ibadetin nasıl yapılacağını öğrenmek için de Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabını okumayı tavsiye ederiz.
Ameller nasıl tartılır
Sual: Kıyamet günü, ameller terazi ile nasıl tartılır?
CEVAP
Kıyamet günü, amelleri, işleri ölçmek için, bilmediğimiz bir (Mizan), bir ölçü aleti, bir terazi vardır. Yer ve gök bir gözüne sığar. Sevap gözü, parlak olup, Arşın sağında Cennet tarafındadır. Günah tarafı, karanlık olup, Arşın solunda, Cehennem tarafındadır. Dünyada yapılan işler, sözler, düşünceler, bakışlar, orada şekil alarak, iyilikler parlak, kötülükler karanlık ve iğrenç görünüp, bu terazide tartılacaktır. Bu terazi, dünya terazilerine benzemez. Ağır tarafı yukarı kalkar, hafif tarafı aşağı iner denildi. Âlimlerin bir kısmına göre, çeşitli teraziler olacaktır. Âlimlerin birçoğu da, (Terazilerin kaç tane ve nasıl oldukları dinde açık bildirilmedi, bunları düşünmemelidir) buyurdular.
Sevabı ağır gelen kurtulur
Sual: Kıyamet günü mizanda sevabı ağır gelen mümin Cennete gidecek deniyor. Halbuki Kur'anda buyuruluyor ki:
(Zerre kadar hayır ve şer işleyen, karşılığını görür.) [Zilzal 7,8]
Biliyoruz ki, Müslüman günahlarına tevbe edemeden öldüyse, hayatta iken işlediği günahlarının cezasını yine hayattayken çektiği sıkıntı, hastalık vb. nimetlerle ödeyememişse, vefatından sonra kabir azabı ile, yine yetmiyorsa, mahşer sıkıntıları çekerek ödüyor, şefaatle de bunlar giderilemiyorsa, Cehennemde günahlarının karşılığı kadar kalıyor. O halde yukarıdaki söz yanlış değil mi?
CEVAP
O söz de, sizin bildirdikleriniz de yanlış değildir. Evet günahları sevaplarından çok olursa öyle olacaktır. Yani hayatta, ölüm anında, kabirde ve mahşerde çektiği sıkıntılar yine yetmezse o zaman kalan günahları kadar cezasını çekecektir. Hadis-i şerifte, (Günahsız insan olmaz) buyuruluyor. O zaman her günah için azap çekersek yandık demektir. Sevabın faydası, günahları yok etmek içindir. Mesela kul hakkı çok önemli, bunu nafile ibadetlerle ödeyemeyiz. Farz ibadetlerimizle bunu ödememiz gerekir. Eğer birisinin kalbini kırarsak kul hakkı geçer. Onunla helalleşmek gerekir. O hakkını helal etmezse ne olacak? Farz ibadetlerimizden ona verirler. Yahut onun işlediği büyük günahları bize yüklerler. Evet zerre kadar günah ve zerre kadar iyilik zayi olmaz. Günahlar mizanda tartılır. Hangisi ağır gelir ise ona göre muamele edilir.