PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yalnız bir Opera


tatli-dilli
18.08.2008, 19:53
En cok sevdigim siirlerden biri, uzun diye okumamazlik etmeyin siddetle tavsiye ediyorum...


Yalnız bir Opera

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
Dile dökülmeyenin tenhalığında
Kaçırılan bakışlarda
Gündeliğin başıboş ayrıntılarında
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin. Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parça yazmaya karar vermiştim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.
Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
Çerçevesine sığmayan
Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.
Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük
Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,
Belki de ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha.
Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?
“Eylül’de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen” notunu buldum kapımda.
Altına saat:16.00 diye yazmıştın, ve 16.04′tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını. Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri.
Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı.
Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,
Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıstı.
Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza.
Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk.
Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.
Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki.
Zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize.
Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.
Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak? Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.
Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada
Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek
Herşeyi bir başka aşka erteleyeceğiz. Kış başlıyor sevgilim
Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
Oysa yapacak ne çok şey vardı
Ve ne kadar az zaman
Kış başlıyor sevgilim
İyi bak kendine
Gözlerindeki usul şefkati
Teslim etme kimseye, hiçbir şeye
Upuzun bir kış başlıyor sevgilim
Ayrılığımızın kışı başlıyor
Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime. Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,
Yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak,
Camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak…
Böyle zamanlarda herşey birbirinin yerini alır
Çünkü herşey bir o kadar anlamsızdır
İçimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun
Para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar
Bir aşkı yaşatan ayrıntları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
Çıplak bir yara gibi sızlar paylaştığımız anlar,
Eşyalar gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar
Korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
Çağrışımlarla ödeşemezsiniz. Dışarda hayat düşmandır size
İçeride odalara sığamazken siz, kendiniz
Bir ayrılığın ilk günleridir daha
Herşey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta
Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup
Kulak verdiğiniz saat tiktakları
Kaplar tekin olmayan göğümüzü
Geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç
Suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz
Bakınıp dururken duvarlara
Boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çiçek,
Unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani,
Unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında
Kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi
Kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi
Yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutkunluk haline, bir trafik kazasına,
Başımıza gelmiş bir felakete, işkenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya
Kendimizi hazırlar gibi. Yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi
Ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken,
Ve kazanmış görünürken derinliğimizi
Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde
Bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar
O tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi
Hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar
Göremeseniz de, bilirsiniz
Hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar. Bana zamandan söz ediyorlar
Gelip size zamandan söz ederler
Yaraları nasıl sardığından, ya da herşeye nasıl iyi geldiğinden
Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
Dahası onlar da bilirler.
Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler.
Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki
hançeri çıkartmak, Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak kolay değildir elbet. Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
Zaman alır.
Zaman alır sizden bunların yükünü
O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar dibe çöker.
Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O boşluk doldu sanırsınız
Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir. Gün gelir bir gün
Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
O eski ağrı
Ansızın geri teper.
Dilerim geri teper.
Yoksa gerçekten bitmişsinizdir. Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi kavranır.
Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır.
Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.
Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık
Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
Herşeye iyi gelen zaman sizi kanatır olmuş
Saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Günlerin dökümünü yap
Benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini
Kim bilebilir ikimizden başka?
Sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış
Bir ilişkiyi, duyguların birliğini,
Bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği
Yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız herşeyi bir düşün
Emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya
Şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor
Orada olmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Bunlar da bir işe yaramadıysa
Demek yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda. Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Solgun yollardan geçtim.
Bakışımlı mevsimlerden
İkindi yağmurlarını bekleyen
Yaz sonu hüzünlerinden
Gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim
Geçti her çağın bitki örtüsünden
Oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından
Bakarken dünyaya
Yangınlarla bayındır kentler gibiyim:
Çiçek adlarını ezberlemekten geldim
Eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların
Unuttuklarını hatırlamaktan
Uzun uzak yolları tarif etmekten
Haydutluktan ve melankoliden
Giderken ya da dönerken atlanan eşiklerden
Duyarlığın gece mekteplerinden geldim
Bütünlemeli çocukluklarıyla geçti
Gençliğimin rüzgara verdiğim yılları
Gökummaların ve içdökmelerin vaktinden geldim. Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Yaram vardı, bir de sözcükler
Sonra vaat edilmiş topraklar gibi
Sayfalar ve günler
Işık istiyordu yalnızlığım
Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum
İlerledikçe…Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde
Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden.
Karardı dizeler.
Aşk…Bitti. Soldu şiir. Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden
Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım
Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde
Aşk yalnız bir operadır, biliyordum:
Operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım.
Barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim
Her adımda boynumdan bir fular düşüyordu
El kadar gökyüzü mendil kadar ufuk
Birlikte çıkılan yolların yazgısıdır:
Eksiliyorduk
Mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim
Her otelde biraz eksilip, biraz artarak
Yani çoğalarak
Tahvil ve senetlerini intiharlarla değiştirenlerin
Birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında
Ağır ve acı tanıklıklardan
Geçerek geldim. Terli ve kirliydim.
Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum
Maskeler ve çiçekler biriktiriyordu
Linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de…
Korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları
Ve açık hayatları seviyordu.
Buraya gelirken
Uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim
Atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri
Ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi
Çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri…
panayır yerleri…
Ölü kelebekler…
Ölü kelebekler…
Sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim. Adım onların adının yanına yazılmasın diye
Acı çekecek yerlerimi yok etmeden
Acıyla baş etmeyi öğrendim.
Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?
İpek yollarında kuzey yıldızı
Aşkın kuzey yıldızı
Sanırsın durduğun yerde
Ya da yol üstündedir
Oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar
Ölü yanardağlar, ölü yıldızlar
Ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı. Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta başka türlü geçilen
Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta biraz gecikilen
Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler
Gözlerim
Aşkın kuzey yıldızıdır bu
Yazları daha iyi görülen
Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler
İlerlerim
Zamanla anlarsın bu bir yanılsama
Ölü şairlerin imgelerinden kalma
Sen de değilsin. O da değil
Kuzey yıldızı daha uzakta
Yeniden yollara düşerler
Düşerim
Bir şiir yaşatır herşeyi yaşamın anlamı solduğunda
Ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında
Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler
Yaşamsa yerli yerinde
Yerli yerinde herşey
Şimdi herşey doludizgin ve çoğul
Şimdi herşey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi
Şimdi herşey yeniden
Yüreğim, o eski aşk kalesi
Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Dönüp ardıma bakıyorum
Yoksun sen
Ey Sanat! Herşeyi hayata dönüştüren.

Murathan Mungan

veysel
18.08.2008, 19:56
yazanin eline ve gonlüne saglik....

4Eylul
18.08.2008, 20:00
Elinize, Yureginize saglik..........

tatli-dilli
25.08.2008, 17:28
Bilmez miyim hiç

Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona
Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar
Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok
Kıyılar da bomboş, kır yolları da
Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum
Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca
Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler
Yol kenarında bir kapı, tahta
Peki, kim yitirmiş evini, ya da
Hangi yitikle yok olmuş o yapı
Kimbilir
Vuruyorum yokuş aşağı, kıyıya
Bir taşın üstüne oturuyorum
Ben oturur oturmaz
Çıkıyor kuytularından bütün görünümler
Ve ufak bir oyun oynuyor bana doğa
Alıp alıp götürüyor gözlerimi bıkmadan
Kısalıp uzayan bir çift yılan balığını andıran gözlerimi
Güneşin şavkından yuvarlanan çakıllara
Tam o sıra bir vapur yanaşıyor iskeleye uzun sürecek bir sonbahar taslağı gibi
Denize yeni sürülmüs bir tarlaya benziyor, uyanık, diri
Ve işin tuhafı bense
Alışıyorum gittikçe
Her gün bir parça daha alışıyorum yalnızlığıma
Ürperiyorum bir ara arkamdaki ayak sesinden
Ve bu yüzden mi bilmem
Durup bir süre çevreme bakar gibi yapıyorum
Sürüyle kus havalanıyor defnelerin içinden
Sürüyle, evet, hatırlıyorum birden
Nicedir unutmuşum saymayı bile günleri
Dağılıp gitmişler herbiri bir yana
Kuşlar gibi, onlar da
Benimse ne gidecegim bir yer
Ne de özlediğim bir şey var
Öyleyse neden yazıyorum bu sözleri ona
Bu biraz sevdaya benzeyen, biraz da sevdasızlığa
Böyle gelişigüzel, böyle kırık dökük
Sanki hiç kimselerin kullanmadığı bir gün kalmış bana.

Uzun bir cumartesiyi hatırlıyorum, saat on iki
Dalıp gidiyorum, düsünüyorum da, saat on iki
Bir sigara yakıyorum, bir kağıda bir iki dize yazıyorum
Yerini iyi bilen, onurlu bir iki sözcük daha
Ama hiç kımıldamıyor, akrep de, yelkovan da
Yani tam böyle birşeye benziyor zaman
Yılgın ve çarpıcı renkler içinde pek kımıldamayan
Çıkageliyor sonra, saat on iki.

Anlıyorum
Yaşam elbette uzun biz duyabildikçe sevgiyi
Yalnızca bunun için uzun
Yani sevgiyle de sevebilir insan, sevdayla da
Örneğin
Bir sevgiyi yontup onarmak için
Döğüşmek de sevgidir
Ve benim bildiğim kadarıyla
Her şeydir bir insan, her şeydir
Yalandır kısalığı yaşamın
Ve özellikle insan dediğimiz şey
İnançli bir insan soyunun parçasıysa.

Sonunda başbasa kalıyoruz gene
Başbaşa kalıyoruz doğayla ben
İşte az önce yağmur da başladı, cumartesi günlerden
On temmuz cumartesi
Bir vapur daha kalkıyor iskeleden
Ve yağmur hızlanıyor biraz
Uzanıp yatsam diyorum otların üstünde çırılçıplak
Tam öyle yapıyorum
Şimdi yağmuru seviyorum, şimdi yağmuru seviyorum, yağmuru seviyorum...

Edip Cansever

tatli-dilli
25.08.2008, 17:45
Artik bu baslik altinda sevdigim, okurken kendimden birseyler buldugum, kimi zaman hüzünlendigim, kimi zaman ise mutlu oldugum, hayallere daldigim, gerceklere döndügüm, kizdigim, güldügüm, gerildigim sevindigim, agladigim ve güldügüm siirleri ve sözleri ekleyecegim...

tatli-dilli
25.08.2008, 17:46
Kendini kendimden sürdün,
masal değildi ama süründün,
şimdi benim yarama tuz mu sürdün?

Hangi sebepsen,
sandığım en büyük itiraf.
Neden yorgunluk sargılara denk değil,
garip kayboluşlar peşinde,
ne yana baksan boş suretler,
bıktım!

Sanki düşmüşsün en büyük düşünde,
düşün de bul hadi..
Yargısız ya da insafsız bu iç çekiş.
Şimdi bir elimi tutsan diğeri kıskanır,
değeri ıskalanır..

"Sen" demiştim en başında,
kıymet mi bilmedin,
gözünü sevdiğin tüm yollar sana mı düşman?
Nerdeyim dersem bulma beni,
kaçak sürüngenlere özeniyorum, yersizim..
Yokmuş acının an be an çıkmazı,
şimdi hangi yönde kırıldım bilmem..
Sözlerin içinde,
içimden içince,
hangi içimi çektim görmem..

Bırak, toparlanmasın!
şimdi ben bu saatleri nereye gömeyim,
kendimi alıp hangi dibe gireyim..

Gittim sanma diye geldim,
bitişimi yorma diye gittim..
Kaderin yüzölçümü senden büyükmüş bilmedim..

Anonim

tatli-dilli
25.08.2008, 17:51
Mavi Mavi Sevdim Seni


Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu
Kelebekleri göç etti gönlümün
Issızlaştı hayat sanki
Sanki, sabahı eksik şiirlerimin.
Sanki, gecesi hep kanayan bir yara
Ve sanki, artık hep kanayacak...
Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim
Çare yok, ağlayacak.
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Kapıları kendime ben açamadım
Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni
Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım..
Sarmaşık aşkın sarısında kaldım, sarılamadım.
Savunamadım seni kimselere
Anlatamadım seni kimselere
Kimsesiz kaldım,En çok da sensiz...
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben..
Sana uyumak,Sana uyanmaktı hayat.
Sıratını geçtim yaşarken korkmadan
Korkumu geçtim cesaretle, ihanetle
Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile
Tek sen gitme diye
Sonbahar oldum yaprak yaprak
Ağaç oldum köklerimi unutarak
Tesellisiz bir geceye fırlatıldım
Kalbimi dar kafese kapatarak
İçimdeki bir kanarya
Hiç susmadan ağlayacak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak
Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına
Beyazında akladım bulutunun
Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma
Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim.
Bugün sardunyalarım da açmadı
Belki de küskün renklere
Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım
Sensiz soluyorum anlayacağın
Mavi mavi ölüyorum
Duyuyor musun, orada mısın,
Var mısın, yok musun?
Bir tek şeyi unutma!
Seni sevdim ben.
Yanarak, yıkılarak
Aklıma her geldiğinde ağlayarak....

Naşide Göktürk

tatli-dilli
25.08.2008, 17:52
Sevdim ben"onu"
Oda beni çok sevdi
ve hiç bi zaman sevişmedik

sevgimiz bakışlarımızdı
sevdamız gülümseyişlerimiz
ve hiç bi zaman tanışmadık
tanışıklığımız içtendi
içimiz birdi herkez susunca
suskunluğumuz sevişmekdi
öylece düşlerdik

yalnızlık yok
yanlışlık yokdu
sevgimiz bakışlarımızdı
sevdamız gülümseyişlerimiz
ve hiç bir gün konuşmadık
tek bir saniye değmedi nefesim

oysa çiğ düşerken toprağa
ağlama diyebilirdim
üşuyorum yokluğunda
bırakma diyebilridim

o durgun , iri gözlerine bakıp
kafamda ki bu son şiirimi yazabilirdim
biriktirebilirdim sayfalarca
gördüğüm düşü.
Yanına ansızın sokulup
ellerine uzanabilirdim.

Sevdim ben"onu"
Oda beni çok sevdi
ve biz
hiç bi zaman yaşatmadık o anı


Yitirilmedik bir tek o sevdam kaldı
tartışmadığım tek kavgam
kazandığım tek yenilgim
susadığım tek pınar
tek yaşanmamışlığım
tek en özel kalan

Mütemadiyen bakıyorum hala
Sen o yolların ucunda
ben o yolların sonunda
bir aptal gibi sevmenin
cocuksuluğunu arıyorum

Sevdim ben"onu"
Oda beni çok sevdi
ve hiç zaman bilmedik ,
öğrenmedik "o" gerçeği...

Anonim

tatli-dilli
25.08.2008, 17:56
...gelme

Hain zamanların puslu sularında,
vedaların kendini bilmez susuşlarında,
sen ki bana düşman,
sen ki bana hasret,
sen ki sensizsin artık...
Derin anlamları tükenişine gömdüm,
basit cümleleri boş sayfalara,
üzerini çizmek de yetmiyor satırlarca,
siyahların hükmü geçiyor şimdi,
sana koşmaya can atan tüm üç noktalarda...



Yanlış teşhis edilmiş bir kimlikle yolların çıkmazında,
apansız sarmışım hayata,
küsmüşüm, küfretmişim..
Resimlerde yaşayan gündüzleri,
hayatın üzerime yüklediği kafiyeyi neyleyim..
Ses yok,
ben yok,
dün yok!
İlacı yok ki bu yoklukların hükmü olsun!


Durup durup takvimlerin aldatıcı sülietleri,
zamanın kan revan çıkmazı,
kaldığım yerden ne kadar uzakta sence?
Gelmeni dilemediğim her duada
hala yoksun ki...
Türküler söylenir yine,
sana kalmışlıkta senli ve sensiz..
Yakmışlığımda büyüdün sen,
serpilmeden küçüldün..
Gül olmak için harcadığın çaba,
gonca kalmışlığına da yetmedi..
Gayrı dayanılmaz bu iç çekişler kederle,
sevmediğim hesaplarım var şimdi kaderle..
Ne olursa olsun sen yine de gelme!

Anonim

tatli-dilli
25.08.2008, 18:04
Aslında çok haklısın.
Söyleyemediğin her sözde
Alışkanlıklara hükmedip
Sadece yureğinden gelenleri
Savurmadığın için gökyüzüne
Çok şanslısın…

Ve farklısın
Diğerlerinden olmamak için
Sıralı sırasız ilişkilerde
Küs oturup, Süs kalabilmek
Sadece senin harcın bitanem…

Çünkü sen Başkasın
Detaylarında bir liman arıyorsa
Bu koca sehir…
Ve sen hala
Susuyorsan seni sorana…
Her aradığımdaki gibi
Ulaşılamazımsın…

Karmaşanın ortasında
Çoğalan sessizlik senin ışığın..
Kör oldukça
Daha net duyuyorum…

Çünkü Biliyorum!
Artık çok yaklaştım.
Nicelerinden bir kelam
Hala senin için saklıyorum…

tatli-dilli
25.08.2008, 18:06
Şimdi çık yola..
sorma bilmiyorum nerde olduğumu..
Geçmediğin yollara bak
hatıran olmayan bi yerdeyim..
ne sesin izin nede gülüşün..
pusulanın göstermediği bir yön düşün..
hem lodos hem poyraz esiyor aynı anda!!
kırıldı umudun kanatları..
düştüğüm meçhul yerde ara bul beni..
bağıra bağıra söyle ismimi..
boz bu sessizliği,
kopar al benden sensizliği..
öyle ıssız bi yerdeyim
yokluğun,
kaybolmuşluğum,
bir de umutsuzum...
Aksa gözyaşım değişirdi toprağın rengi..
Toprağı kan kırmızı bir yerde ara bul beni...

tatli-dilli
05.09.2008, 13:52
bit tad var damagimda
adi yok tarifi yok
ucsuz bucaksiz alabildigince

tatli-dilli
21.09.2008, 00:21
Yeni bir sayfada sana bakmak

Her sey yapilabilir
Bir beyaz kagitla
Uçak örnegin uçurtma mesela
Altina konulabilir
Bir ayagi ötekilerden kisa oldugu için
Sallanan bir masanin
Veya siir yazilabilir
Süresi ötekilerden kisa
Bir ömür üzerine.

Bir beyaz kagida
Her sey yazilabilir
Senin disinda
Güzelligine benzetme bulmak zor
Sen iyisi mi sana benzemeye çalisan
Her seyden
Bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
Belki tabiattadir çaresi
Senin bir çiçege bu kadar benzemenin
Ve benim
Bilinci nasirli bir bahçivan çaresizligim
Anlarim bitkiden filan
Ama anlatamam
Topragin günesle konusmasini
Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla


Sen bana isik ver yeter
Bende filiz çok
Köklerim içimde gizlidir
Gelen giden açan soran bere budak yok
Bir siir istersin
"Içinde benzetmeler olan"
Kusura bakma sevgilim
Heybemde sana benzeyecek kadar
Güzel bir sey yok

Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz katiksiz bir yolcuyum
Yarali yarasiz sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kagit bosluk
Her seyi anlattim
Olan olmayan acitan sancitan
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancilari
Bütün stabilize arkadasliklar
Daha hizli kosardim
Severadim gelirdim
Gözlerinin mercan maviligine

Sana bakmak
Suya bakmaktir
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktir

Sana sola bakmadan yürüdügüm yollar taniktir
Ask sorgusunda sahanem
Yalniz kelepçeler saniktir
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatirlar
Hem yapilmis hem yapma çiçek satanlar
Bahçivanlar degil tüccarlardir
Sen öyle göz
Sen öyle toprak ve günes ortakligi
Sen teninde cennet kayganligi iken
Sana siir yazmak ahmakliktir

Bir tek söz kalir
Dislerimin arasindan
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya baslar

Verdigim bütün sözler
Sende kalsin isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzedigi için ölümsüz
Yazdigim bütün siirler
Sana baslayan bir kitap için önsöz

Sana bakmak
Bir beyaz kagida bakmaktir
Her sey olmaya hazir
Sana bakmak
Suya bakmaktir
Gördügün suretten utanmak
Sana bakmak
Bütün rastlantilari reddedip
Bir mucizeyi anlamaktir
Sana bakmak
Allah'a inanmaktir
...
Yilmaz Erdogan


bütün duygular anlam kazaninca cok daha güzel oluyormus bunu da anladim, sana bakmak ve seni sevebilmek bir mucizeyi anlayabilmekmis bunu da anliyorum...

tatli-dilli
22.09.2008, 12:49
Yaşayalım kı

Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.

Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.

Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte.

Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.

Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden.

Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız...

Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı \"herşeyde\".

Can Yücel

tatli-dilli
24.09.2008, 08:45
Bu günlerde fazlasiyla hissettigim ve anladigim birsey var, askta, sevgide, mutlulukta, kederde, hasretde, özlemde, sadakatta, ihanette, aglamakta, gülmekte, kaderde her dilde ayni renk ve ayni duygu. Insanin cani yandigi zaman dili, dini, irki hic farketmiyor, cünki canimiz cok yaniyor. Bazen sözlerini hic anlamadigimiz bir sarkida (örnegin Yasmin Mori – Mother) edilen feryada takilip kaliriz. Icli bir sestir bize bazi seyleri hatirlatan, düsündüren ve paylastiran. Illede paylasmak gerek duygulari, cünki paylasildikca cogalir ya da azalir mutlulugun ve kederin...

tatli-dilli
24.09.2008, 08:47
Ask nedir?

Herkesin kendince farkli dillerde ve farkli renklerde tanimladigi bir duygu, ya da sanirim en dogrusu tanimlamaya calistigi. Askin tarifi yoktur olamazda, kisisel bir duygudur. Kimisi aci cekerek, kimisi mutlulugu secerek, kimi aglayarak, kimi de gülerek yasamayi tercih eder. Hani derler ya duygulara gem vurulmaz, cok dogru. Ask ile aci, aci ile mutluluk, sevinc ile gözyasi hep bir arada. Ask bana göre sonsuz bir mavi...

Asik olan insani anlamakta zordur esasen. Insan kendine yakistiramayacagi davranislar da sergileyebiliyor zaman zaman. Kendine yabanci duygular ve huylar kesfediyor. Tuhaf bisey bu ask, ama mutlu bisey sanirim. Ask acisi hic cekmedim (dilerim hic de cekmem), bunun tarifini de bilemicem. Ama sanirim cok can yakabilir, insanin yüregini sizlatabilir, hani derler ya „burnumun direklerine kadar hissettim bu aciyi“ öyle bisey olsa gerek.

Ask siddettir, ask tutkudur, ask iradedir, ask iradesizliktir, ask uysalliktir, ask sahibine yaltaklanmaktir, ask yüceltmektir, ask ihanettir, ask sadakattir, ask hissetmektir, ask hissettirmektir, ask büyümektir, ask büyütmektir, ask mantiksizliktir, ask sevmektir...

Ask, bircok yaniyla ele aliniyor. Peki ama askin fiziksel bir tarifi, biyolojik bir aciklamasi yok mu? Neden aska ihtiyac duyariz, neden asksiz yapamayiz (sevgi de ayni sekilde tabiki)? Ask vücudun fiziksel ihtiyaclarini da karsilayan bir duygudur bana göre. Haz hormonu ve sinir sistemi ne alaka diceksiniz dimi, ama askin yarattigi duygularla haz hormonu harekete gecer ve hatta sinir sistemine kadar etkiler. Psikiyatristlere göre insanlar asik oldugunu sanirlarmis. Aslinda ask sanidigmiz seyin sadece fiziksel bir begeni ve cekicilikten ibaret oldugunu anlamiyormusuz bile. Hoslanmanin dozu arttikca, mantik da o oranda geri plana düsüyormus. Esasen böyle duyunca yazinca cok da mantikli geliyor bu cümleler. Bir kisiye asik olup onu secince, onu kafamizda yücelttikce yüceltmiyormuyuz. Hani hic birseyi konduramayiz, bu da bizi yipratip zarar dahi verebiliyor, aski yasadigimiz o an icin gözlerimiz görmez, kulaklarimiz duymazki hic birseyi. Kendimizi gittikce bunalima ve cikmaza sürükleyebiliyoruz. Ask yorucu da olabilir, sanki hic bitmesini istemedigimiz bir maraton gibi, kalbimiz calistikca calisir. Bu tempo kimimizi yoruyor, gücsüz kiliyor, gercek ask ise de yerini sevgiye birakiyor ve daha da kontrollu olunabiliyor sanirim o zaman. En güzel ask karsilikli olandir, hem mutlu oluruz hem de kendimize olan özgüvenimiz artar. Mutlu oldugumuz zaman kendimizi daha saglikli hissederiz, pozitif enerji yayar ve daha da basarili oluruz hayatimizda. Hani bazende kendi kendimize aci cektirip mazosist bir asik da olabiliyoruz. Allah kimseyi ümitsiz asik etmesin, hani kara sevdaya düsürmesin.

Okadar sey yazmama ragmen ask nedir sorunusunun cevabini halen veremedim kendimce, aslinda bir cok duygu var böyle olan. Nedir bu ask, allah askina? Bir yazi okumustum cok etkilendim, sizinle de paylasayim:

Ask yerine göre yol olunur yürünür, yerine göre iman olur uyulur. Bazen ates olup yakar, bazen deniz olur bogar. Sultan olur ülke yönetir, sarap olur sarhos eder. At olup kosar, kus olup ucar, Hazine olur viran gönüllerde saklanir, kimya olur hakir topraklari altina dönüstürür. Sir olur saklanir, gonca olur acilir. Gül bahcesi olur kokusuyla asiklari mest eder, günes olur asiklarin ümit meyvelerini olgunlastirir. Ask olunca gönüller birlesir, ask olunca kiyamap koparcasina hareketlilik olur. Ask olunca simsekler cakar, rahmetler yagar. Alemler kiyama kalkarsa asktandir. Hastalarin sifa bulmasi asktandir. Ask ile döner gökler, ask ile durur kainat. Ask mecnundan leylaya bir feryat, Mansurdan Dara bir sir, gözdende kalbe yoldur…

En güzel ask elbetteki iman askidir, peygamber (s.a.v) askidir, allah (c.c) askidir, bunlar huzur ve ferahlik verir, bu ask hic eksik olmasin icimizden. Diger aska gelince, her nekadar asik olmak mantiktan yoksun olmak denilsede, hepimize mantikli bir ask nasip eylesin mevlam. Adi konulmasin, sadece yasansin, ucu bucagi sonu hic birseyi düsünülmeden. Icimizde yüregimizde ucucasan kelebekler, yeseren ümitler saglamlassin, ve sevgiye dönüssün, ama o ask heyecani hic bitmesin. Asik insanin sürprizleri bitmezmis, sevgiye olusan askta da bitmesin. Ask sadece sevgiliye ask degildir bana göre, aileye ese dosta akrabaya da asktir, bagliliktir. Herkese hayirli ve kiymetli bir ask diliyorum …

Cok konustum, tamam tamam sustum napim yani birden de costum : )) okuyanlarin gözlerine saglik, okurkende yüzlerinde tebessüm olusanlarin, soru isareti olusanlarin yüreklerine saglik. Bu duygularin hepsi güzel, ve hepsi de paylasildikca cogalir, icimdekileri ve düsüncelerimi paylasarak, ve sizin tecrübe ve düsünceleriniz paylasarakta birbirimizi daha iyi taniyacagimizi umut ediyorum.

Herkes kendine iyi baksin, aski ve sevgi hayatindan eksik etmesin…

tatli-dilli
29.09.2008, 08:29
Anladım - Ugur Arslan

Binmediğim hiçbir otobüs, beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde.
Gittikçe azalıyor hayat!
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin benden gittiğine.
Beni hep bulmamak için aradın!
Yanılgımdın!
Yandığımdın!
Ben neyi erken yaşadıysam hep ona geç kaldım!

Ben kapıyı hiç kendi anahtarımla açmazdım ki?
O zaman anladım gittiğini…
Evin kapısı soğuk bir duvar, mevsim sonbahar!
O zaman anladım gittiğini…
Taşkaldırımdan on yedi adım atıp, köşeyi dönüp çektiğini!
Bir dönüm tütün paket paket ciğerlerimde!
O bile yetmedi…
Tan vaktiyle tanıştığımda anladım gittiğini…
Gece ile atıştığımda,
Hüznü dirhem dirhem atıştırdığımda,
Koca evde sıkıştığımda anladım gittiğini!

Anladım senin bana döneceğin yok!
Perişan halimi göreceğin yok!

Evin kapısını tam on yedi kez kendim açtım!
On yedi defa kapı komşuma “daha gelmedi” dedim.
Onbin defa kendime “O gelecek!” dedim.
“Gitti” demedim, diyemedim!
On yedi mevsim de beklerim, on yedi ömür de tüketirim.
Ben geldim demen için on yedi yanımı veririm.
Ama bilirim gelmeyeceksin, aramayacaksın, sormayacaksın…
Peki bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın?

Ne unutacak kadar nefret ettin?
Ne de hatırlayacak kadar sevdin beni!
İçimde öldürülecek bir anı bile bulamayan iki yarım kaldık!
Tamamlayamadık BİZİ!
Ne yani?
Gözleri SANA BENZEYEN bir KIZIMIZ olmayacak mi şimdi?
Başkalarımı sevecek seni?
Başkalarımı tutacak ellerini?
Al geri veriyorum yanlış kapılara vurduğun kilitleri!
İçimin mavisi senin okyanusundandı halbuki…


Ağladım çare olmadı haykırdım olmadı.
El açtım dualar ettim kabul olmadı.
Seni sevip sensiz yaşamakmış benim kaderim…

Anladım senin bana döneceğin yok.
Perişan halimi göreceğin yok.

MELİLA 58
29.09.2008, 08:41
YA ASLINDA ŞİİR HİÇ SEVMEM AMA BUNLAR SÜPEEER

tatli-dilli
29.09.2008, 08:43
ne güzel bak sevdirebiliyorsam biseyleri : )) yazanlarin ve seslendirenlerin yüreklerine ve emeklerine saglik...

her siir güzel degildir, herkesin kendince biseyler bulup hissetikleridir bana göre en anlamli olan...

tatli-dilli
29.09.2008, 12:44
Bugün en çok seni özledim

Bugün en çok seni özledim
Önce rüyamda gördüm seni
Kalktığımda sen vardın aklımda
Yanımdaydın
Sanki seninle geçirecektim tüm günü
Bu sefer mutluluk verdi özlemin bana
Bütün gün sana yoğunlaştım…

Öğleye dogru acıtmaya başladı özlemin
Gülüşün aklıma gelmeye başladı….
Sonra camın önüne gittim dışarıyı seyrettim…..
Giderek beynimi kemirmeye başladı duygularımın karmaşıklığı
ve çaresizliğim midemi bulandırıyordu
Beklemiyordum artık aramanı
Özlüyordum işte…..
Yanımda uyumanı,doya doya gözlerini seyretmeyi istiyordum ama yoktun işte

Bugün her şeyi seninle yapmak istedim.
Bide olacakmış gibi bir sürü hayal kurdum
Onlarda mutlu eder gibi oluyor ama gerçekle yüzleşince geçiyor
işte…
Sonrada içimdeki yorgunluk ve küskünlük…

Şımarıklıktan nefret eden ben bugün şımartılmak istedim..
Kendim için yaşayan ben bugün senin için yaşamak istedim

Bugün en çok seni özledim ben
Bütün alışkanlıklarını,ne biliyim yürüyüşünü falan göresim geldi…
Bir dokunuşunu, bir bakışını, sesini duymayı…


alinti

tatli-dilli
01.10.2008, 11:32
Sebepsiz duru$unu seviyorum hayatımdaki…

çok fazla dağıtabilirim içimden geçen tadın damağımda bıraktığı yalnızlığı ve belki hiç olmamı$çasına yazabilirim aklımdan geçenleri…

Kime ne?

tahta masanın birkaç parçaya bölünmü$ dü$ünce ağından kurtulalı, aslına bakarsanız fazla zaman da geçmedi..Duvardaki yüzlerden biri değildi gece’m…ve altına fark ettirmeden dü$ürdüğüm gölgem, ‘artık’ bir yılın kalanı değildi…

varlığınla rahatsız ettiğin bir teni, varlığından söküp atmak bazen anlamsızla$sa da; yıktığım her hücrenin yapı ta$ları bana ait…

gökyüzüne bakmalı, aylak aylak dola$ıp tenlerin mahzenlerine girmeli ve biraz da soluklanmalı…bir sigarayı yakmak kadar lütüfkâr bir geceyi kollarının arasına alıp sıkıca sar(ıl)malı…

Sana ne?

"kim kaybettirdi kadınlığını dudaklarının arasından? …ve yokluk hangi iklimin kanatlarına kazıdı, aynadan tenine dü$en çocuksu bakı$larını?

sen sadece sarıl…"
çok az da olsa mırıldanabilirim senli satırları…ya da sayıklayabilirim bunalımlı duru$larını hep bir sigarayla anımsadığım…

Size ne?

siyah ve lo$ bir ak$amın masama uzanan elini tutunca ba$ladı bu yolculuk… "ben kimim?" sorusunun altına saklanmı$ tanınma dürtüleri ikimizin de bakı$larındaydı…

önce bakmı$ sonra da yıllardır benimle bütünle$mi$ bir hikayenin renklerini sektirmeden sıralamı$tın…sonrası kopuk kopuk da olsa mısraların sarho$luğunda sıralanan saat dilimleri…

uzun aramalar, iyi geceler tonunun mahremiyeti sarsan dokunu$ları, kaybedilmi$ koca bir yılın düzensiz hesapları ve amansız bir uyku…

sen beklenmeyensin, biraz da bundan ya sana olan tutukluğum, dizlerimin bağını kahkahalarla e$ değer tutan…

hiç kimse bilmesin…


"uyandığında fısılda göz kapaklarıma..ve sakın öpüp gitme.."

bu uzun bir soluk; nerede bırakacağımı bilmediğim..yılın ilk karını avucuna almak gibi…ya da ba$layan bir soğuğu içine çekmek gibi…

yalnızlık mı; o sadece küçük dikdörtgen kutunun ağırlığı kadar içimde…dumanına bırakınca dudaklarımı, dağılıp gidiyor her kelimenin haylaz dokunu$unda…

"uyandığında omzumda bırak dudaklarını ve sakın gitme…"

alintidir...

tatli-dilli
01.10.2008, 14:29
Başıboş Bırakırsan

başıboş bırakırsan
sendelerim
bilmeden, fark etmeden
terk ederim..

hatlar, sınırlar
karışır, hatırlar
gülerim!

başıboş bırakırsan

bırakırsan yani
gözün hatırına
kenarlarda
dolaşır, rüyalara yapışır
karışırım..

gözün hatırına
bir damlaya ulaşır
o damlaya alışırım

başıboş bırakırsan
sendelerim gülüm
tanıştığım, ölüm
sonsuzluk, yolum..

başıboş bırakırsan, yarım
ben ki seninle varım
söylesen nedir kârım
kaybolur iki yarım

başıboş bırakırsan, canım
işte böyle olur her yanım
duymadığın, duyurmadığın
ferman diye buyurmadığın..

alinti

tatli-dilli
01.10.2008, 14:57
Seni özlemek...

Seni özlemek canıma tak etti
Birtanem özlemek,izlemek yollarını gözlemek
Hep seveceğim seni ömrümün sonuna dek
Güzel gözlerinde buluşsam güneşi
Yakamı bırakmaz artık o gözlerin ateşi
Sen olmadığında yanımda şarkılar,
Çok boş,çok anlamsız
Kararsız yapılan tüm eylemler,fikirler
Ve mantık arka planda
Birtanem
Senle birlikteyken aşkımdır beni var eden
Yokluğunsa mahfeden
Bir hüzündür içime ansızın çöküveren
Seni özlemek canıma tak etti,
Birtanem özlemek,izlemek yollarını gözlemek
Hep seveceğim seni ömrümün sonuna dek
Yaşamak istiyorum hep seni severek
Düşlerimle yetinmek bana yetmiyor
Geçmiyor zaman o zaman
Kalbimizin beraber çarpması,atması senin için
Yüreğimin içindeki en güzel duygular
Senindir hep birtanem
Senden başkasını sevemem,
Değemem başka bir ele
Seni seviyorum,sende beni öyle,ayrılmayalım
Birdaha sevelim hayatımızın sonuna kadar
Çünkü her ayrılıkta,seni beklemek var
Yaşam biter,ömür biter,ama sevmek hiç bitmez
Hayatın gerçeklerini yaşamayan bilemez
Hayatın en gerçeği
Seni seviyorum sevgilim ve bu gerçeği
Kalbimin her yerinde hissederim
Seni özlemek canıma tak etti,birtanem
Özlemek,izlemek yollarını gözlemek
Hep seveceğim seni ömrümün sonuna dek...

Dj Akman

tatli-dilli
03.10.2008, 07:01
Anne, ne olur elini alnımdan çekme,
yüreğini yüreğime yasla,
bırakma beni kahramanların yalnızlığında..

bir süre aranizda olmayabilirim...

altuntas58
03.10.2008, 10:03
Güzel şiirlerinizi zevkle okudum çok beğendim emeğinize sağlık

FurkaN
03.10.2008, 10:47
Güzel şiirler...
Ellerine sağlık...

tatli-dilli
03.10.2008, 11:35
Mavi...

bilmez kimse nasıl yoruldu bu can
deli gözlerim duruldu çoktan
kalp yerinde bir sızı
sormaz kimse neden mavi yüreğim?
yaralı sol yanından kansızdı
aşk bir hayat hırsızı..

yinede sen sakın vazgeçme benden
bekle değişirim
yüreğime yüreğini ekle
senle iyileşirim...

duymaz kimse nasıl boğuldu sesim
yapayalnızım en uzaktan ağlayan hüzünlü yıldızım
sormaz kimse neden mavi yüreğim?
yaralı sol yanından kansızdı
aşk bir hayat hırsızı..

yinede sen sakın vazgeçme benden
belki değişirim
yüreğime yüreğini ekle
senle iyileşirim....!

Tolga Futaci

tatli-dilli
06.10.2008, 19:44
Bolahenk - Tutamadım ellerin

Tutamadım ellerin yağmur olsun Sarıpta doyamadım
Öpemedim gül tenin baharın olsun
Sevipte kanamadım

Ördü kader ağlarını kırdı yine kollarımı ah

Bir canım var al senin olsun

Ördü kader ağlarını kırdı yine kollarımı ah

Bir canım var al senin olsun…

*AHISKALI*
06.10.2008, 23:50
affınıza sığınarak bir tane de ben ekleyeyim:

Sevgili öyküler
Durgun gecelerde gökyüzüne sesini
Çaresiz çirpinan ezgilere nefesini
Versen de duysam sevgi hikayene
Inanirmiyim dersin
Yalniz aksamlarimin yolu olsan
Akip giden çirpilara arkadas olsan
Tassan yüregimden seni paylassam
Pay olurum der misin?
Sevgi, sorular sorsan gizlemesem
Bana ögütler versen dinlemesem
Yüzüme dokunsan hissetsek birer birer
Sigarami yaksan bogulsak beraber
Sevgi sicak sarsan üsümesem
Sensizligi asla düsünmesem
Solugum olsanda beni yasasan
Yeniden dogmak istermisin?
Sevgi

tatli-dilli
07.10.2008, 07:11
Limanlar...

kor bulutlar inmişti hani akşam limana
masada resimleri bölüşüp ayırmıştık
hayallerimi taktım bir martı kanadına
bir daha buluşmamak üzere ayrılmıştık

tozlu yoldan zor döndüm yaşadığım odaya
aynada uzun uzun gözlerimi seyrettim
bir daha derin baktım artık yoktun orada
birkaç saat içinde o limanı terkettim

yine gemiler kalkar aşkın ufkuna kadar
yine ağlar bir adam ayrılır apar topar
limanların kaderi taşlara yazılmıştır
her dalga vuruşunda oradan bir yürek kopar.

Rahmetli Aysel Gürel'in bir bestesi...

tatli-dilli
07.10.2008, 12:55
Yürüyelim Seninle İstanbul'da

Kırmızıyı sevdiğini bilseydim
hayallerim kıpkırmızı olurdu.

İstanbul hala güneşin ardında
ufuklarında birkaç kara leke
birkaç kan pıhtısı dudaklarında
İstanbul hala sevimli mi sevimli
ve hala bir tomurcuk tadında
yürüyelim seninle İstanbul'da
korkusuz bir rüyadır
bekler bizi Beykoz'da, Üsküdar'da
birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü
yenilgisiz bir muamma gibidir
arar buluşmayan ellerimizi
deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

tam orada, Çamlıca yokuşunda
birkaç bulut çekelim gökyüzünden
damarlarımızdan geçirelim ve birden
bırakalım suların üzerine
sen bir defa konuş, sen bir defa gül
kumlu ebrular yapalım seninle
serpmeli ebrular, bülbülyuvası
hercaimenekşe, gonca ve sümbül

yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında
yürüyelim seninle İstanbul'da
Boğaziçi mağrur Türkülerini
gözlerine baka baka söyleyin
martılar üşüyünce
denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

anlayabilir misin
neden çıban gibi büyür bağrımda
büyürde kelebek olur bu sızı
kırmızıyı sevdiğini söyledin
bu yüzden mi günlerdir
İstanbul'da gül kokusu yayılan
tepeler kırmızı, sular kırmızı

İstanbul bilmeli ki, sahillerine
mehtabı taşıyan senin bakışlarındır
İstanbul bilmeliki, limanlardan gemiler
önce senin yüreğine açılır
uzaklarda bir yerde
toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın
parmaklarında hüzün
sana doğru akan nehrin
ağlayan suretidir

bir elimizde umut
bir elimizde sevda
yürüyelim seninle İstanbul'da
musiki kesilsin, tükensin yazı
çaresiz kalınca mızrap ve şiir
ozan bir kenara bıraksın sazı
ressam fırçasına neden mi kızgın
tuvalde çizgiler, renkler kırmızı
kırmızıyı sevdiğini bilince
çekilir mi artık güllerin nazı

Anadolukavağı'nda her akşam
burcu burcu bir rüyadır hayalin
karanlık, hüznünü düşürür dağa
kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar
endamın her sabah iner toprağa

hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz
ayrılık acıyla süzülür kandan
nefesin fermandır Topkapı Sarayı'nda
dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler
öylesine yorgun, mahzun ve candan

İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda
uykusundan uyanınca fırtına
dalgalar Türkümüze aşina olur
yüzümüze bakınca deniz fenerleri
sahibini arayan gemilerin
çığlığıyla vurulur

tarih heyelandır hainlerin ardında
İstanbul tarihin soylu anası
biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız
sevdayı kız kulesi'nden
yalıların burukluğu altında
geçiyoruz sokaklardan delice

anlayabilir misin
Beyoğlu'nda gezinen
hayal kırıklığının benden türediğini
anlayabilir misin
kırmızı neden böyle
doldurur aynalara inleyen yüreğimi

sana giden yolların kavşağında
bir adam direniyor izini bulmak için
siliyor tanyerine akan alın terini
ufkunda sapsarı umudun rengi
mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah
arıyor sessizce kaybolan günlerini

Gülhane'de simit satan çocuklar
nasıl anlasınlar ellerimizin
neden böyle çekingen olduğunu
Ayasofya önünde tramvay bekleyenler
gökyüzüne dokunurken bu acı
kimdir diye sorsunlar içlerinden
birlikte yürüyen iki yabancı

biz gitsek de, İstanbul'da yine de
yıllar yılı gezinmeli bu sızı
benden bir yaralı şiir kalmalı
senden bir tebessüm, bir de kırmızı

Nurullah Genç

fertelliyim
07.10.2008, 13:11
Anladım - Ugur Arslan

Binmediğim hiçbir otobüs, beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde.
Gittikçe azalıyor hayat!
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin benden gittiğine.
Beni hep bulmamak için aradın!
Yanılgımdın!
Yandığımdın!
Ben neyi erken yaşadıysam hep ona geç kaldım!

Ben kapıyı hiç kendi anahtarımla açmazdım ki?
O zaman anladım gittiğini…
Evin kapısı soğuk bir duvar, mevsim sonbahar!
O zaman anladım gittiğini…
Taşkaldırımdan on yedi adım atıp, köşeyi dönüp çektiğini!
Bir dönüm tütün paket paket ciğerlerimde!
O bile yetmedi…
Tan vaktiyle tanıştığımda anladım gittiğini…
Gece ile atıştığımda,
Hüznü dirhem dirhem atıştırdığımda,
Koca evde sıkıştığımda anladım gittiğini!

Anladım senin bana döneceğin yok!
Perişan halimi göreceğin yok!

Evin kapısını tam on yedi kez kendim açtım!
On yedi defa kapı komşuma “daha gelmedi” dedim.
Onbin defa kendime “O gelecek!” dedim.
“Gitti” demedim, diyemedim!
On yedi mevsim de beklerim, on yedi ömür de tüketirim.
Ben geldim demen için on yedi yanımı veririm.
Ama bilirim gelmeyeceksin, aramayacaksın, sormayacaksın…
Peki bir ömür böyle nasıl yaşayacaksın?

Ne unutacak kadar nefret ettin?
Ne de hatırlayacak kadar sevdin beni!
İçimde öldürülecek bir anı bile bulamayan iki yarım kaldık!
Tamamlayamadık BİZİ!
Ne yani?
Gözleri SANA BENZEYEN bir KIZIMIZ olmayacak mi şimdi?
Başkalarımı sevecek seni?
Başkalarımı tutacak ellerini?
Al geri veriyorum yanlış kapılara vurduğun kilitleri!
İçimin mavisi senin okyanusundandı halbuki…


Ağladım çare olmadı haykırdım olmadı.
El açtım dualar ettim kabul olmadı.
Seni sevip sensiz yaşamakmış benim kaderim…

Anladım senin bana döneceğin yok.
Perişan halimi göreceğin yok.

Emeğine Yüreğine sağlık Gercekten Çok güzel Sözler ( Diğerleride Çok güzel )

tatli-dilli
07.10.2008, 13:30
Arkadaslar lütfen sarfettigim emege ya da serfedilen emeklere saygili olalim, burasi bir paylasim basligi, siirle alakali olmayan hic bir mesaj görmek istemiyorum.

tatli-dilli
13.10.2008, 12:41
En derin aşklarda bile yaşanır bu gel-gitler
Her insanın içindedir bu hırçın dürtüler

Bazen bir an olur ki şaşırırsın olanlara
Hiç olmadık yere sürerler bu zamansız öfkeler

Yalnız kalınca kendinle pişmanlık sarıverir
Ama giden çoktan gitmişse çareler çaresizdir

Kal de hadi kal de bana kal de kalayım
Bana kal de hadi gitme de bana kal de kalayım

bana hep kal de olurmu, hic gitme de bende kalayim...

tatli-dilli
15.10.2008, 08:54
Tanımam Senden Başka - Ebru Gündeş

Beni yanından hiç ayırma
Gözlerim gözlerinde kalsın
Seninle öyle doluyum ki
Her anımda inan sen varsın

İstersen ver günahlarını
Razıyım al sevaplarımı
Koparma aşkın bağlarını
Ellerin ellerimde kalsın

Tanımam senden başka
Dünyada yoktur eşin
Sanki yıllar öncesi
Seni görüp sevmişim

Tanımam senden başka
Dünyada yoktur eşin
Sanki yıllar öncesi
Onu görüp sevmişim

Anla artık halimden
Şüphe etme sevgimden
Sensizlik bir uçurum
Tut artık ellerimden
Tut artık ellerimden

Sana adadım herşeyimi
Sen çizdin benim kaderimi
Esirgeme benden sevgini
Gel de bu yalnızlık son bulsun

Tanımam senden başka
Dünyada yoktur eşin
Sanki yıllar öncesi
Onu görüp sevmişim

Anla artık halimden
Şüphe etme sevgimden
Sensizlik bir uçurum
Tut artık ellerimden
Tut artık ellerimden

EyüphanAydın
15.10.2008, 10:12
Sevdim ben"onu"
Oda beni çok sevdi
ve hiç zaman bilmedik ,
öğrenmedik "o" gerçeği...

Ablacım burayı okurken öyle bir içim ' cız ' ettiki.Bu yaşta o kadar büyük acılar yaşadımki anlatamam.

tatli-dilli
16.10.2008, 17:38
Ablacım burayı okurken öyle bir içim ' cız ' ettiki.Bu yaşta o kadar büyük acılar yaşadımki anlatamam.

ama ben sana kiyamamki kuzum,
bu yasta o nasil bir aciymis allah allah,
dogru insan olsa sana o acilari yasatmazdi zaten,
daha cok cok cok gencsin ama sakin küsme hic biseye...

tatli-dilli
16.10.2008, 17:41
Grup Yorum - Özlem

dayanırım her şeye ben
şu yokluğun olmasaydı
sitem etmezdim geceye
sesin bende kalmasaydı

pencerene bak
bir yaralı kırlangıç var
yüreğine al onu
alev gözlü yar

seni her düşündüğümde
yağmur yağar toprak kokar
çocuk gibi umut umut
yanağımda güller açar

kalma sakın gecelerde
sabah şarkıları söyle
biter elbet tüm acılar
ilk gün ışığını bekle

tatli-dilli
16.10.2008, 17:48
o denli o denli çok beklettin
alıştırdın bekletmeye kendini
çok zamanlar geçti de geldin
senden çok seviyorum senin özlemeni

Aziz Nesin

tatli-dilli
19.10.2008, 20:49
Sinan Özen - Canım yandı

Öyle bir sevdaydı ikimiz bir nefestik,
Hayat bize toz pembe güler geçerdik,
Sonra birdenbire kaybolup gittin sen,
Savrulan bir yaprak gibi,
Aramaz oldun,
Çağırmaz oldun,

Benim canım yandı,
Haberin mi vardı,
Telefonlara bile,
Cevap vermezsin,

Benim canım yandı,
Haberin mi Vardı,
Telefonlara bile,
Cevap vermezsin,

Bir ihtimal kaldı,
Seni eller aldı,
Bu gönül merak eder,
Söyle nerdesin...

tatli-dilli
21.10.2008, 21:01
Leona Lewis - I will always love you

If I
Should stay
I would only be in your way
So I'll go
But I know
I'll think of you every step of
the way

And I...
Will always
Love you, oohh
Will always
Love you
You
My darling you
Mmm-mm

Bittersweet
Memories
That is all I'm taking with me
So good-bye
Please don't cry
We both know I'm not what you
You need

And I...
Will always love you
I...
Will always love you
You, ooh

[Instrumental/Sax solo]

I hope
life treats you kind
And I hope
you have all you've dreamed of
And I wish you joy
and happiness
But above all this
I wish you love

And I...
Will always love you
I...
Will always love you
[Repeat]

I, I will always love
You....
You
Darling I love you
I'll always
I'll always
Love
You..
Oooh
Ooohhh

tatli-dilli
24.10.2008, 09:56
Özcan Deniz - Annem gibi / Efkarliyim

güvenmek istedim kendime
fırsatım vardı olmadı
birazcık sahlansam yakıştırılmadı
tatmin oldular

elden birşey gelirmi
kıymet bildiklerim gibi
benimde bilinirmi
sen haklıydın her zaman
annem gibi

haksızlığıda koydum bavuluma
yanlızlığıda aldım yanıma
teşekkür ettim her şey adına
gidiyorum gidiyorum
ama bitmiyorum...

tatli-dilli
26.10.2008, 01:42
Bitti diyorsun....

bitti diyorsun
kocaman bir hava boşluğu oluşuyor yüreğimde
birden üşüyorum
çok üşüyorum
garip bir dengesizlik../..yön devinimi
otomatik bir yüreğim yok ki,
o girsin devreye ve kurtarsın beni

ne garip değil mi..?
şimdiki zamanı yaşayıp,
gelecek zamanı düşünürken,
birdenbire geçmiş zaman kipinde takılı kalmak
ve dalıp gitmek garip bir bilinmezliğe
hemde çok garip
türk dili edebiyatı şeklinde yaşanıyor aşklar
türk dil kurumuna kendini beğendirmek ister gibi

bitti diyorsun
kırılıyor düşler birer birer
ortalık düş kırıklığı sitesi
ortalık yangın yeri
nasıl toplarsın diye sorsam..
hayır../..cevaplama
konuşmama hakkına sahipsin
söylediklerini aleyhine delil olarak kullanabilirim
istersen bir avukat tut diyeceğim ama
bir avukat bile temizleyemez,
çıkardığın yangının küllerini

susuyorum
susmak ağır gelsede
bu kadar kolay işte
kocaman bir yaşanmışlığı,
sokaktan geçen eskiciye verir gibi,
arkanı dönüp de gitmek
üstüne kaç para aldın,
yetti mi bir akşamlık otuzbeşliğine..?

bitti diyorsun
vuruyor bütün dalgalar yüreğime
vuruyor umarsızlığın bütün bedenime
şarkılar söylüyorum hiç durmadan
şarkılar söylüyorum bir kalemde silebilenlere

bitti diyorsun
bu kadar kolay söylüyorsun
cinsiyetsiz bir sevda bırakıyorsun şehir çöplüğüne

bitti diyorsun
tek bir kelimeyle kan döküyorsun..

alinti

tatli-dilli
26.10.2008, 11:52
Özcan Deniz - Nasip Değilmiş

Yangin her askin yolu
sevdim gördüm
gözlerin karanlik kuyu
düstüm öldüm

ah gönlün simdi baska yare mesken
ah el cekmiyor kara sevda benden
sen hangi elde sevda olup actin
ben karli daglar misali yalnizim

yok bir sitemim
hayatta hersey kismet
soldu gencligim ömrümü askla ziyan ettim
agla gönlüm nasip degilmis vuslat
rahat uyu yar sana hakkimi helal ettim

ah gönlün simdi baska yare mesken
ah el cekmiyor kara sevda benden
sen hangi elde sevda olup actin
ben karli daglar misali yalnizim

yok bir sitemim
hayatta hersey kismet
soldu gencligim ömrümü askla ziyan ettim
agla gönlüm nasip degilmis vuslat
rahat uyu yar sana hakkimi helal ettim

tatli-dilli
26.10.2008, 12:58
Tuğba Özerk - Yıkıldı Duvarlarım

Küçücük bir söz bile söylemedin
Acım vardı hiçbir şey demedin
Gittin anlamsız kaldı gecelerim
Önümde sorular ve alışkanlıklar
Sözsöz tutulmak için verilirmiş sevgilim
Vazgeçtin işte benden ve bu şehirden neyleyim

Yıkıldı duvarlarım
Önümde binlerce insan
Aşkım bir hiç
Sonu yerle yeksan

Yıkıldım derin
Kalbim delik deşik
Ömrüm senin
Nerdesin koca adam

Hiçbir ben kalmadı ardında bıraktın
Benden geçti artık anladım
Arkamda kocaman dağlar vardı
Önümde birsürü çıkmaz yollar

tatli-dilli
26.10.2008, 14:07
Sezen Aksu - Kınalı kuzum

ne yiyor, ne içiyorsun
elde değil aklım sende
gece çok geç yatıyorsun
gel de bir demli çay iç bende

olmadı akşam yemeğe yetiş bari
yolunu gözlüyor perihan hanım
bu ayrı ev işine alışamadım
sızlıyor ince ince sol yanım

a nenni nenni
kınalı kuzum
büyüdün de adam mı oldun
yanağı pembem, dudağı kirazım
gözü okyanusum iyi ki doğdun

bu yürek çarpıntısı ömürlük biliyorsun
büyümedin hiç gözümde
bebeğim sen ne diyorsun

bir dualık mesafedeyim
ne zaman sıkışırsan yanındayım
ha bu arada soğudu havalar aman ha
üşütme yine, kurbanın olayım

a nenni nenni
kınalı kuzum
büyüdün de adam mı oldun
yanağı pembem, dudağı kirazım
gözü okyanusum iyi ki doğdun


benim icin en özel sarkilardan biridir, rabbim bana da nasip etsin bir bebis insallah...


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] .net/d02l1dgc.jpg

tatli-dilli
27.10.2008, 19:38
Onur San - Anladim

Sevdim seni sevmiyorsun
Aska kiymet vermiyorsun
Vefa nedir bilmiyorsun

Cennet olsam cehennemsin
Günahtan gayri nemsin
Maksat ayri yürek ayri

Anladim anladim bitsin
Anladim benim degilsin
Anladim gönlün sevinsin
Olamayiz senle gayri
Yolumuz ezelden ayri
Anladim yarim degilsin

Gülün olsam soldurursun
Kulun olsam öldürürsün
Yarin olsam kandirirsin

Basim öne egdirirsin
Beni ele güldürürsün
Yol tek olsa hedef ayri

Anladim anladim bitsin
Anladim benim degilsin
Anladim gönlün sevinsin
Olamayiz senle gayri
Yolumuz ezelden ayri
Anladim yarim degilsin

veysel
27.10.2008, 20:07
NE KADAR COK YAZMISSIN EMEGINE SAGLIK....

tatli-dilli
27.10.2008, 20:30
Iyi Niyetli Hatalarim

Hatalar... Bazen can sıkan, bazen can yakan hatalar... Bazen eksilten bazense olası olumlu sonuçları nedeniyle çoğaltan hatalar... Bazen gerip kopartan, bazense gerginlikten sonraki çekimle daha da birleştiren hatalar... Bazen yıkıcı, bazense yapıcı sonuçlara yol açan hatalar...

Hatalar... Bazen kötü niyetli, bazen iyi niyetli hatalar... Bazen nefret dolu, bazense sevgi dolu hatalar... Bazen kasıtlı, bazense bilmeden, istemeden yapılan hatalar...

Ömrüm boyunca çok hatalar yaptım, sonuçlarından çok dersler aldım... Bazen azaldım, bazen çoğaldım, çoğalttım... Hatalarımla hayattan koptum yeri gelince, yeri gelince hatalarımla hayata tutundum... Hayatı öğrendim düşe kalka... Yıka döke... Düşmeden kalkmayı öğrenmek zor... Yıkmadan yapmayı öğrenmek zor...

Yaşayarak öğreniyor insan... Hataları ve doğruları yaparak öğreniyor hayatı, ve hayata dair herşeyi... Kendini ve karşısındakileri bu hatalar ve doğrular ile tanıyor, tanıtıyor...

Büyüklüğü kıstas alırsak en ağır hatalarım kendime karşı olanlar olmalıydı aslında... Normal koşullarda beni en çok yıpratanların bunlar olması gerekirdi... Ancak ben karşımdaki kişilere karşı yaptığım hatalarda yıprandım hep... Onlara zarar verme düşüncesi ile, onları kırıp üzme gerçeğiyle acı çektim... Kendimle savaştım hep, savaş oklarımın yönü hep beni buldu... Kendime olan tahammülümü en çok bu anlarda yitirdim...

Hatalar... Hatalarım... Özellikle sevdiğim kişilere karşı yaptığım iyi niyetli hatalarım... Sevdiklerimi üzdüklerim... Destek olayım derken yaraladıklarım. .. Yanında durayım derken acı verip karşıma aldıklarım...

İyi niyetli hatalarım... Sebepleri en başta sevgim... Sonrasında bazen iyi bazense kötü sonuçlar doğuran empati yeteneğim... Olan olmayan her türlü olasılığı zihnimde ve duygularımda yaratabilme, yaşayabilme özelliğim... Sonrasında bazen o olasılıklar arasında yanlış olanlardan birini seçme ihtimalim...

Empati yeteneğim... İyi niyetli hatalarımın çıkış noktası... Bir anlığına da olsa karşımdaki gibi düşünme, hissetme çabam... Ve sonrasında olasılıklar silsilesinde savruluşum... Çok açılı düşünmeye çalışıp, her açıdan birşeyler alıp ortalamasını bulma ve bunun gerçekliğine inanma yanılgım...

İyi niyetli hatalarım... Karşımdakilere ve hatta bazen 3. kişilere zarar veren hatalarım... Beni en çok kahreden hatalarım... Her defasında sarsıldığım ama sonrasında yeniden, durmadan yaptığım hatalarım... İstesem de çoğu zaman engelleyemediğ im, çünkü sevgimin getirisi olan hatalarım...

Ömrüm boyunca hatalarımla, özellikle iyi niyetli hatalarımla üzüp yaraladığım herkesten özür diliyorum... Ve inanıyorum ki çoğu bu hataları niye yaptığımı biliyordur.. . Biliyorlardır ki benim sevgim bazen beni bile aşacak şekilde psikopattır.. . Biliyorlardır ki hatalarımın esas sebebi onları kendimden önce tutuşum, ve yaralasam bile kendimden korumaya çalışıyor oluşumdur...

Benim sevgim anaçtır, hatta psikopattır.. . Bağlanırım ve feci sahiplenici olurum... Bağlandıkça sevgim ve empatim artar... Özellikle dostlarım ailemden biri gibi olur... Bazen böyle iyi niyetli hatalar da yaparım... Sevgi söz konusu oldu mu herşey mübah olur bende... Benim sevgimi taşımak zordur, ama taşıyabilene de her zaman açıktır...

Kim mi yazmış bunu?
Ben, sen,o, herhangi biri..
Hatalarıyla çoğalan, büyüyen biri..

alinti

dark_yamtar58
27.10.2008, 20:55
Ömrüm boyunca hatalarımla, özellikle iyi niyetli hatalarımla üzüp yaraladığım herkesten özür diliyorum... Ve inanıyorum ki çoğu bu hataları niye yaptığımı biliyordur.. . Biliyorlardır ki benim sevgim bazen beni bile aşacak şekilde psikopattır.. . Biliyorlardır ki hatalarımın esas sebebi onları kendimden önce tutuşum, ve yaralasam bile kendimden korumaya çalışıyor oluşumdur...

yerliturkuaz
27.10.2008, 21:08
İnsan neden sevdiği insana karşı koyamaz hep onunla hep ıonla beraber olmak ister....

İster çünkü herşeyidir o hayatta vazgeçemediği herşeyini paylaşdığı o güzelim insan onun bitanesidir...

Ama en kötüsü nedir biliyo musunuz severken ayrılmaktır....

tatli-dilli
28.10.2008, 12:30
@ dark yamtar
kendimden birseyler buldugum icin bu güzel yaziyi paylasmak istedim,
kusursuz degiliz hic birimiz mühim olan hata ve kusurlarimiza ragmen kabul edip birbirimizi sevebilmemiz,
insaniz ne de olsa...

@ yerliturkuaz
severken ayrilmak cok aci olsa gerek,
dilerim rabbim bana ya da sevenlere yasatmaz,
bazen de böyle birseyin olmasi gerek diye düsünüyorum,
herkes ayni düsünmüyor iste,
kimisi tek kalemde siliyor,
kimisi affediyor,
bu da insanina bagli...

tatli-dilli
15.11.2008, 00:37
Mavilere uyanmak

yedi iklim geçer,
ağarıp solan güz ışıklarından
yalan pencerelere doğru...

uykularda olur ne olursa
yangınlar,
takvim ziyanları,
gömülü sevdalar...

iksir gibi yayılır
hücrelerimin rehavetine ıslaklığın
düş tüccarları ağır mesaidedir...

uykularda olur ne olursa,
talanlar
ve beton serinliği
inşaat halindeki aşkların...

uykularda ölür ne ölürse,
kıpırdayan su
gülümseyen yel...

yedi iklimin oralarda
kavalını kırmış bir çobandır
gökyüzü,
aklında new orleans
heybesinde caz!

yedi iklimin
bar olduğu yerdedir uykunun
alkol imparatorluğu
kalabalık avındadır bakışlar...

uykularda olur ne olursa,
bitmez efkar kırları
bazı saçlarda
ve ölüm gibi suskunluklar açar
derin kuyularda...

ve şaka gibi
ve sarsak sarsak
ve kımıl kımıl
bir yaşamaktır
MAVİLERE UYANMAK
en kesif karanlıklara kafa tutan
gözlerinin mavisine kuşanmak...

senin kanatların var,
benim köylü yüreğim...
operada tezek kokusu
bu şehirdeki varlığım! ..
beni taşıyacak vesaitim yok
bu caddeüstü sevdada
ellerinden gayrı..
'gayrı dayanamam ben bu hasrete'
ya beni de yitir
ya sen de git
beni götürdüğün yere...
türküleri sev
yalan kahkahalardan uzak dur
canımın suyuyla yıka ellerini..
aklımın maharetiyle giydir
en mavi yerlerini...

senin adın
buzul mavisi!
çünkü mavilerde uyur,
benden sana geçen
sende beni kalkındıran ne varsa!
sevdiğim, açlığımın uzak ufku,
her sabah;
güneşten ne zaman işaret alırsan
ne zaman dar gelirse soluğun
böyle uzun sarılmaklara,
fikrini kurcalarsa eğer
açık korkular,
işte o zaman
mavilere,
mavilere
uyandır beni...

Yilmaz Erdogan

dark_yamtar58
15.11.2008, 01:10
Sevmek Sana yakışıyor

Aylar sonra gülüyorsun
Kahkahalar atıyorsun
Şaka bile yapıyorsun
Sevmek sana yakışıyor

İyi gördüm bugün seni
Yüreğinle sevdin belli
Mutlu ettin inan beni
Sevmek sana yakışıyor

Bayıldım bu duruşuna
Mağrur,güçlü bakışınla
Aşka saygı katışınla
Sevmek sana yakışıyor

Gönlün sanki bayram yeri
Yakışıyor,yakışıyor
Gülmek sana yakışıyor
Sevmek sana yakışıyor

SONOSMANLI58
15.11.2008, 01:18
Aşkıma ihanet edersen birgün
Ben bunu yanına bırakır mıyım
Sen benim boynumu büktükten sonra
Seni bu alemde yaşatırmıyım

Kurşuna dizseler senin yüzünden
Bir damla yaş gelmez inan gözümden
Ölmeyi kafama koymuşum zaten
Seni bu alemde yaşatır mıyım

Bırakıp gitmeyi düşünme sakın
Güneşim parlamaz gelmez sabahım
Diline düşersem dostun, düşmanın
Seni bu alemde yaşatır mıyım

Kurşuna dizseler senin yüzünden
Bir damla yaş gelmez inan gözümden
Ölmeyi kafama koymuşum zaten
Seni bu alemde yaşatır mıyım
__________________

dark_yamtar58
15.11.2008, 03:02
BEKLENEN

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?

BEKLEYEN

Sen, kaçan ürkek ceylânsın dağda,
Ben, peşine düşmüş bir canavarım!
İstersen dünyayı çağır imdada;
Sen varsın dünyada, bir de ben varım!
Seni korkutacak geçtiğin yollar,
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar,
Enseni yakacak ateş nefesim.
Kimsesiz odanda kış geceleri,
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki: Odur sarsan pencereleri,
De ki: Rüzgâr değil, odur haykıran!
Göğsümden havaya kattığım zehir,
Solduracak bir gül gibi ömrünü,
Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir,
Bana kalacaksın yine son günü.
Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur, beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye,
Toprağında bir taş olur, beklerim...

tatli-dilli
15.11.2008, 03:02
Toygar Işıklı - Sardunyalar

En son sardunyalarda soldular
Sen orda ben burada yüreğim yanar
Bu ayrılık değil ölüm bana
Ne olur
ağlama kıyamam sana
Bu aşk saklı içimde
Sen de gitme
Acılarla olmaz böyle
Ayrılık niye
O masum yüzünde
Sessiz çığlıklar gibi her sözün
Git desende kal desende yaş dolar gözüm
O masum teninde yorgun
Ellerinde hep hüzün
Sensizlikten her nefeste
Yaş dolar gözüm

Dokunma yaralarıma
İçimde çıkmaz yollara
Yapma dudaklarınla
Kalbime dokunup onu acıtma
Vurma yaralarıma
Kar yağmasın baharıma
Yapma dudaklarınla kalbime
Dokunup onu acıtma

En son sardunyalar da soldular

dark_yamtar58
15.11.2008, 12:11
Kapatma gözlerini;
Ki ışık vursun yüzüme! ..

Kapatma gözlerini;
Kesilmesin aydınlığım...
Kirpiklerinin gölgesiyle oynayayım;
bazen elime bazen koluma
bazen de kucağıma düşürerek! ..
Kapatma gözlerini;
Ki korkmayayım! ..

Kapatma gözlerini;
Çünkü sen kapattıkça gözlerini ben gökyüzünü göremiyorum...
Ve ışık dökülmüyor başıma;
Korkuyorum...

Ve her korktuğumda yüreğine yaslayıp kulağımı;
Adımı dinliyorum!..

Parmak uçlarımın ve avuçlarımın dokunuşunu hissettin mi geçende?..
Sildim ya hani dört bir yönüme attığım çiziklerin hepsini...
Şimdi ben;
Zamandan da bîhaber...
Bilmiyorum ne zamandır burdayım!..

Kapatma gözlerini;
Karanlıkta kalmayayım!..
Kapatma gözlerini;
Kesilmesin ışığım!..

tatli-dilli
16.11.2008, 01:26
Demet Akalin - Aldatıldım

Ne kadardır sürüyordu
Başka kimler biliyordu
Söyle kaç arkadaş kaç dost
Arkamdan gülüyordu

Demek ki ben senin için
Hiç birşeyden ibaretim
Hayatına girip çıkan
Sıradan bir hikayeydim

O kadar mı değerim yok
O kadar mı kıymetim yok

Ne kadar acı...
Bir o kadar açık;
Aldatıldım!

Şimdi hangi yüzle karşımda duruyorsun
Hem suçlu, hem güçlü, sabrımı zorluyorsun
Utanmadan birde hesapmı soruyorsun
Yıkıl karşımdan durma sen sevmeyi bilmiyorsun

dark_yamtar58
16.11.2008, 01:42
Varsayılan
Yar?
Duyuyormusun?
Bütün mumları yak..Ağacın altı aydınlık olsun..
Bir melodi..Damlalar ve sen...
Sus konuşma..
Sadece gözlerime bak..

Konuşursam...isyan ederim..
Konuşursam...Sevdiğimi söylerim...
Konuşursam...İnanki Gidemezsin..

Bavulunda boş bir köşe ayır bana..
Ne kadar güçlüyüm desem de sana,
Bavuluna sığmak için küçülebilirim...
Küçülecek kadar büyük sevdam..
Bir bavulda yaşayacak kadar isyanım var..
Korkuyorum...

Korktuğum sadece rüzgar..Öyle sinsi ki bu gece..Hani dalsam bir ara gözlerine.. Kaybolsam..Alıp gotürecek seni..

Lanet olsun sana kalemim..

Susmuyorsun yine bu gece..
..
Ağlamak yok..

tatli-dilli
16.11.2008, 12:06
Unutamam

Unutmadım unutamam
Kara sevdam merak etme
Yaşamaksa, yaşadım lakin
Canımın çoğu kaldı sende
Pişman mıyım asla, güzelleştim yasla
Sevmedim mi sevdim evet
Senden sonra ihtirasla...

Ama benim ciğerim yanar
Ten oyalanır, can kanar
İki gözüm, iki çeşme haberin yok
İçerime içerime akar...

Söz - Müzik: Sezen Aksu
Seslendiren: Mustafa Ceceli

Hayatimdaki en özel parcalardan biri...

tatli-dilli
19.11.2008, 17:56
Demet Akalin - Gururum

Kalk gururum bugün burdan gidelim
Ne olur ona yenilmeyelim
Hadi dik dur toparlan gidelim

Gel gururum her zalim böyle degil
Egileceksen sen gerçek aska egil
Gözlerinden kurtul da gidelim
Oooff teslim etme beni ona
Son kelime asktan sana

Artik seni sevmiyorum
Kalbime dönüyorum
Sevdama agliyorum
Umrumda degil ki onun
Ask benim sonum

tatli-dilli
11.12.2008, 22:58
Hüzünbaz…

Kalp dedigin biraz yorgun olmali
böyle patavatsizca susmali bazen
savasmaya hali yoksa aptali oynamali
belkide bitiyorum sana
bos suretimi de sevme diye
tutsana ne duruyorsun
hala anlamiyormusun?
Gitmek iki hecedir bir kelimede,
ya da bir eylemdir kendi alfabesinde,
gel diye dilek agacina yaslanmadim neticesinde..
Faili asikar,
magduru muamma,
lirik bir agitti yasadigimiz
Bir destan degil….
Kendini kendimden sürdün,
masal degildi ama süründün,
simdi benim yarama tuz mu sürdün?
Sanki düsmüssün en büyük düsünde,
düsün de bul hadi..
Yargisiz ama insafsiz bu ic cekis.
Simdi bir elimi tutsan digeri kiskanir,
degeri iskalanir..
Gittim sanma diye geldim,
bitisimi yorma diye gittim..
Kederin yüzölcümü senden büyükmüs bilmedim..
Bitisini imzalamaktayim
koyu kalemlerle,
mürekkepler tükense de gözyaslarim var,
yersiz sebeplerim var
aska dair hala..
Elinde bavul,
icinde siirlerim..
Bu duvarlar, bu bahar ayazi
var mi gercekten..
Bitiyorum yalvartma!
Ders olsun hayallere,
aleme ibret..
Bak demiyorum mutlu ask var diye,
ama anliyosun,
susuyorsun,
belki de gidiyorsun..
kov beni istersen,
ya da sar ne bileyim..

alinti

dark_yamtar58
11.12.2008, 23:08
Dudaklarında ıslanan türkülerle sevdim seni. Dudaklarından taşan yosun kokusu nefesine vurgun sevdim seni. Aslında seni hayallerimde buldum da sevdim. Radyoda eski türküler çalarken ben herşeyin eskimişliğiyle sevdim seni. Hayallerime sığmadın bir süre sonra. Seni yaşamın en olağan yerinde aradım. Yanıbaşımda. Nasıl ısındı içim nasıl üşüdü. Yaşamın zıtlıklarıyla sarıldım sana.Ben hep seni mahzun bir sewdayla sevdim gulum

dark_yamtar58
13.12.2008, 01:31
Arkadaşlığın bÜyÜsÜnÜ tadanlardanım


Dostluğun kavramını yaşayanlardanım
Bir söz söyle bana taaa uzaklardan
İçten olsun.
Arkadaşça, dostça bir selam gönder bana
YÜrekten olsun.
Atma içine ÜzÜntÜlerini
Tatma kederli saatleri
Paylaş kardeşçe mutlu sevgileri
DÜşÜnme,
Ardına bırak ÜzÜntÜlerini
Gel arkadaşım
Birlikte atalım kederli dÜşÜnceleri
DÜnya değmez hiç bir ÜzÜntÜye
Kapıl git yepyeni sevgilere
İnandır dÜnyanın sevgi dolu olduğuna
Evrende saygının var olduğuna
çocuk gibi, saf, temiz, tertemiz
YÜreğinin bir köşesinde
Yer var mı bana da?
Canımı verirdim o yÜrek için.
Arkadaşça, sevgiyle, dostça
Bir selam gönder bana
Ama ne olur yÜrekten olsun...

Kardelencicegi
13.12.2008, 01:40
SENİ TERK EDİYORUM
BENİM GÜCÜM YOK SANA
BİTTİ DİYEMİYORUM
YANIYOR İÇİN İÇİN
ÇEK GİT DİYEMİYORUM

SENİ VARYA SENİ BEN
MAZİYE GÖMÜYORUM
ANLA ARTIK EY KALPSİZ
SENİ TERK EDİYORUM

ÇOK ZOR ANLAR YAŞADIM
KALBİMLE ÇOK SAVAŞTIM
BENİM ENZOR KARARIM
SENİ SANA BIRAKTIM...

Kardelencicegi
13.12.2008, 01:47
Seni Dilendim Şarkı Sözleri

Gözümde hasretin dinmez yağmuru
Kadere el açıp seni dilendim
Bitirdin bendeki bütün gururu
Yüz kızartıp senden seni dilendim

Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
İçtiğim kadehten seni dilendim

Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe
Seni bana geri getirmedikçe
Açıp ellerimi böyle her gece
Doğmayan güneşten seni dilendim

Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
İçtiğim kadehten seni dilendim

dark_yamtar58
13.12.2008, 01:49
SEVGİLİYE VEDA

KELİMELER DÜĞÜMLENİR BAZEN BOĞAZIMA
GÖZYAŞLARIM BOĞAR GÖZLERİMİN SÖZLERİNİ
SESSİZ ÇIĞLIKLAR TIKAR SÖZLERİMİ,KONUŞAMAM
HER SOKAK BAŞINDA HAYALİN DÜŞER PEŞİME
VE BİR KAÇIŞ BAŞLAR BENLİĞİMLE BEN ARASINDA

SEN BENİM GÜNBATIMINDA
ÇAYIMI YUDUMLARKEN İÇİME DOLAN SICAKLIKSIN
VE SEN GECELERİN AYAZINDA SARILDIĞIM YILDIZLARSIN
YILDIZLAR TEK TEK DÜŞÜ VERSELER DE
GÖKYÜZÜNDEN
DÜŞMEYECEKSİN SEN HİÇ GÖZÜMDEN, KALBİMDEN ...

Kardelencicegi
13.12.2008, 02:13
Canim yaniyor......

senden bana ah neler varsa
kapilara kilit vurdular
kopardilar ayirdilar
seni benden caldilar

olmaz dedim ya olmaz dedim
kendi kendimi ben yedim
nasil ettin izinverdin
gururuma yediremedim


canim yaniyor
canim yaniyor
adini andikca oof icim gidiyor
oof yurek kaniyor oof seni ariyor

Kardelencicegi
13.12.2008, 02:50
İntizar

Ah Senin Küsmelerin Şarkı Sözleri

Yuva bilmez kuslar gördüm,
Bahar bilmez kislar gördüm.
Kar altinda kalmi$ bütün a$klar,

Yüregim üzgün, acim zamansiz
Yar beni anlamaz dinsiz imansiz. 2x

Aaah senin küsmelerin boynumu bükmelerin,
Habersiz gitmelerin yetmezmi..yetmezmi..yetmezmi.. 2x


Yuva bilmez kuslar gördüm,
Bahar bilmez kislar gördöm.
Kar altinda kalmis bütün a$klar,

Yüregim üzgün, acim zamansiz,
yar beni anlamaz dinsiz imansiz. 2x

aaah senin küsmelerin boynumu bükmelerin
habersiz gitmelerin yetmezmi..yetmezmi..yetmezmi.. 2x

dark_yamtar58
13.12.2008, 13:39
... İçinden Geleni Söyle...

yerin seni çektiği kadar ağırsın
kanatların çırpındığı kadar hafif...
kalbin attığı kadar canlısın
gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

sevdiklerin kadar iyisin
nefret ettiklerin kadar kötü...
ne renk olursa olsun kaşın gözün
karşındakinin gördüğüdür rengin...

yaşadıklarını kar sayma:
yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
ne kadar yaşarsan yaşa
sevdiğin kadardır ömrün...

gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme, bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma herşeyi,
sevdiğin kadar sevileceksin...

güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
bir gün yalan söyleyeceksen eğer
bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın...

ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
güneşin seni ısıttığı kadar sıcak...

kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
ve güçlü hissettiğin kadar güçlü
kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin...

bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

çiçek sulandığı kadar güzeldir
kuşlar ötebildiği kadar sevimli
bebek ağladığı kadar bebektir
ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin

bunu da öğren:

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...

dark_yamtar58
13.12.2008, 13:44
Sana ben hayaller düşler büyüttüm
Sana ben gözümde yaşlar büyüttüm
Sana ben hummalı aşklar büyüttüm
Söyleyemedim...



Gözlerimden gitmiyor bakışın. Gülüşüne bakarken gülüşünü özlüyorum. Bana gülmeni istiyorum sadece. Benim için gülmeni. Gülümserken küçülen gözlerine aşık oluyorum durup durup. Durup durup seni seviyorum.

Sen bilmesen de ben biliyorum.
Sen sevmeden de ben seviyorum.

EyüphanAydın
13.12.2008, 16:00
Teşekkür ederiz ' tatli-dilli ' ablacım:)

Çok güzel paylaşımlar ve yazılar.

Kardelencicegi
13.12.2008, 23:52
Gül, Sonbahar, Sonra

Bir alev-gül baygın dudaklarında
Düş düş...
Yalnızlık ormanları kuytu
Bütün masallar büyümüş...

Oltalarda mercan balıklar
Yalnızlık denizleri, derin...
Düşünüyorum, kuytu odalarda
Bir güle uzanıyor ellerin...

Bir damla yaş gibi sıcacık
Bakışlarında eylül bahçeleri...
Bir gül gibi topluyorum usulca
Uykusuz geceleri...

Bir gül yaprağısın uzakta
Hayal gibi yok musun, var mısın?
Yalnızım, dertliyim, çaresizim
Duyar mısın?

Kardelencicegi
13.12.2008, 23:56
Yapraklar

Hüzün ve yalnizlik sarar içimi,
Serin sonbahar akşamlari..

Ay işiği vurmuştur ağaçlarin dibine;
Dökülen yapraklarini göstermek için ağaca..
Aynen damlayan gözyaşlarimi aydinlatan,
Masadaki lamba gibi....

Nasil bir ağaçta sonbahar burukluğu varsa;
Benim de sizlar içim
Kopar benim de bir parçam,
Süzülür issiz, sakin sokaklara...

Animsarim çünkü;
Mutlu sonbahar günlerimi,
Dolaştiğim parklari hatirlarim;
Yerleri sade kupkuru yapraklari olan...
Yaslandiğim sevgilimin omuzlarini hatirlarim;
Soğuk gecelerde sicacik elleri olan...

Yok ama artik hiçbiri,
Ne o yaslandiğim omuzlar..
Ne o sicacik eller...

Ağaçlar bile bu mevsim,
Dökmüyor yapraklarini inatla
Ben bile ağlayamiyorum artik...

Tek dostum siz kaldiniz ağaçlar,
Dökün yapraklarinizi da,
Ağlayayim ben de doya doya,
Ne olur dökün artik!....

tatli-dilli
22.12.2008, 18:17
ÇIPLAK

iki çıplak yara
iki çıplak düşman
şimdi karşı karşıya
artık herşey olabilir
artık bütün dünya karanlık imkan
geç geçebilirsen ruhum
bir daha buralardan

aşktaki düşmanlık değil
düşmanlıktaki aşk
onları şimdi birbirinden ayıran
ruh ölür, beden unutur
av kurtulur kendine kurduğu
mazinin tuzağından

kendinin sonuna geldi mi
yeniden görür insan
çıplak hüküm, acı özgürlük!
kana karışan aşk zamana intikamla sızar
bilirim, çok geçtim buralardan
benim zaferim ayrıldıktan sonra başlar

aşkta zafer olmadığını anlayana kadar

Murathan Mungan

tatli-dilli
22.12.2008, 18:18
YALNIZLIK...

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
Ne tuhaf, vaktim olmazdı
yalnızlığı bunca bilirken
kendimi hiç yalnız sanmazdım
çevremde hep birileri vardı,
ben hep birilerinin yanındaydım
günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı
aramızda habersiz gidip gelen gündelik armağanlarla
kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat
bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı
bazı evlerden taşınırdık, bazı insanlar girip çıkardı hayatımıza
bazı mektuplar alırdık, bazı sözler, çiçek selamları
sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de karşılaştık
elde olmayan nedenle
sudaki halkalar gibi genişleyen
küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara
vazgeçişler, unutuşlar, kayıplar
birbirimizi çok sevdik hep
yıllarla azala azala

şimdi ne zaman yalnız kaldığımı düşünsem,
yalnız olmadığımı kanıtlamak istiyorum kendime
eskiden iki albüme sığdırdığım hayatım,
şimdi sığmıyor eskilenlerle çoğalmış fotograflara
telefonun başına geçiyorum
alt alta dizilmiş onca ad arasında seken ömür parçası
gün ölüyor meşgul numaralarla
şimdi ne zaman yalnız olduğumu düşünsem,
şimdi ne kadar yalnız...
yalnız olduğumu anlamam için beni hiç yalnız bırakmadınız.

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
her zaman yalnızdım, bunu biliyorum
büyücü ellerimin kara sanatı yazı
en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu
bağışlamasız sanarken kendimi
en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını
tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini
denenmemiş başlangıçları göze aldım,
hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı
mutfağı beklemek hep bana kaldı
bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp
her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım hayata
hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim
odalarınıza, ruhlarınıza
buraya

eski aşklarım neredesiniz? Hepinizi çok özledim.
Şimdi birdenbire bir köşeden çıkıp bana,
yalnızca, Merhaba, deseniz,
o zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz,
bir zamanlar bütün ağladıklarımı geri verebilirim size
sağ olun demenk isterim, sağ olun, sağ olun
sanki beni yeniden sevdiniz
ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor, şemsiyem yok yanımda,
yağmurda yürümekten nefret ederken, yürümekte ısrarlıyım gene de
isterseniz, kederdeki bütünlük, diyelim buna
ne kadar ıslansam, o kadar çıkacağım sanki
bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım
o yıkanmış zamanlara...

yeni değil keşfine gençlik verilmiş gerçekler
her zaman yalnızdım
kitaplar kadar yalnız
yalnızca yalnızlığımdan gürültücü bir kalabalık yaptım
herkes için farklı aldanışlar kurtarılmış hayatlar yok pahasına

her zaman yalnızdım
yanardağlar kadar yalnız
ey kafiye sevenler,
şimdi beni gökyüzünde bir yıldız sananlar, yanıldınız!

nankörlük etmeyeyim gene de,
yalnızlığımı daha az hissettiğim anlarım oldu yalnız

evimde hep aynı anda çalar telefonla kapı
gene öyle oluyor; hiç yalnız bırakmazlar beni
yalnızlık bilgisiyle çatılmış arkadaşlıkların korunaklı gölgesinde
yalnızlık için çalar telefonlar kapılar
İstersen bana uğra, ya da, Akşama buluşalım,
ölmeden yapacak çok iş var...

MURATHAN MUNGAN

tatli-dilli
22.12.2008, 18:21
SİYAH FERMAN...

ferman siyahı ya da siyah kan
nereden okuduğuna bağlı
aşk körü gözlerin
kendini inandırdığı falı

bir hikayeyi sonuna kadar yaşamak uğruna
daha başlangıçta göz yumulan
birkaç karanlık işaret
aktıkça
siyaha boyar bütün ferman

fermanın okunmaz siyah olanı denir

görmezden gelinen karanlığın kanıdır oysa
ilerledikçe
fermanı siyah yapan
okunmaz yazı değil
bu kaderin daha başından okunabilirliğidir

en kısa fermandır siyah olan
aşk ile ölüm arasında
en kısa yolu seçmiştir
ölüme gitmek için aşk
her ne kadar sonlarda okunsa da
fermanların ilkidir

MURATHAN MUNGAN

tatli-dilli
22.12.2008, 18:23
ÖDÜNÇ HANÇER ÖLDÜRMEZ BENİ...


bir küfür gibi kara
kayış dilini ver
binlerce kez açıklasam da
dilini çözemediğim ihanet
gel bir daha bende dene kendini
ne sen öldürebiliyorsun beni bu cenkte
ne ben yenebiliyorum seni
yazıldığın mevsime çok su ver kendi izinden
giden yolları suçlarından arındır
arkanda kaldı seni ilerde bekleyenler
unutkan şiirler, kopmuş alıntılar
hiçbir zaman kullanamadığın hatıralarla
kendine yazdığın yaşam öyküsü!
ah, bu kadar aşk herkesi yanıltır
gelme üstüme
boşalmış yeminlerin bileği
ben sandığın sözcüklere vuran aksimdir
ödünç hançer öldürmez beni
ya başka bir silah seç kendine
ya bırak başkasının ellerine
ölüm aşkın işidir
kork benden sevgilim
ahretin olurum senin
bu kadar çok seven öldürmesini de bilir
ben seni
çok yanılmış kalplerin sağlamlığıyla sevdim
gücümdü güçsüzlüğüm
ey, izini sürdüğüm ruhumdaki kara gölge,
büyüttüğüm oğullarımı bir bir elimden alan hayat
yanıltma beni, beni bana yakıştır
son darbeden önce ilk sözü söyleyemeyen!
kolay değil ödenmiş hayatın katili olmak
kör eder hançerini içimin gücü
ölümü göze alan yaşamasını da bilir

MURATHAN MUNGAN

tatli-dilli
22.12.2008, 18:23
MIRILDANDIKLARIM...

Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler.
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
'içtenliğin' yada 'dünya görüşünün' kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hala bir umut var mıdır
Çikmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım nede mutsuz
Sadece rüzgarlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettigi bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
senin ve benim , yani bizim için...

MURATHAN MUNGAN

tatli-dilli
22.12.2008, 18:25
BİR YILIN SON GÜNLERİ...

I.
bir yıl daha bitiyor
İşte bu kadar duru,bu kadar yalın
bu kadar el değmemiş
sıradan bir gerçeği daha
kolları bağlı hayatımızın
bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri
her sonda her başlangıçta ve her defasında
alır gibi bir başkasını karşımıza
perdeler çekip,ışıklar söndürüp
oturup yatağın içine bir başımıza
sorgulamak kendimizi
öğrenmek ikizin anadilini,ikinci belleğimizi
öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz
karanlık günlerimizin kenar süslerini

biterken bir yılın son günleri
biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
gençlik ikindilerini

kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

II.
bir yıl daha bitiyor
düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden
bana mı öyle geliyor
yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman
insan yaşlanırken?

III.
kırdım mı incittim mi birilerin
kimleri kazandım,yitirdiklerim kimler?
kendimi yineledim mi yazdıklarımda?
yeniden düşünmeliyim
dostluklarımı,ilişkilerimi
dağınık yatağım,mutsuz yatağım
çoğalttın mı eksiklerimi
gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
borçlarımı ödedim mi?
doğru seçtim mi soruların fiillerini?
tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış,saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü,odam düzenli mi?
ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
geri verdim mi aldıklarımı:
aşkları,dostlukları,sevgileri, güvenleri,bağları
kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?
yokladım mı duygularımı
hala sevebiliyor muyum insanları?
ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı,cila geçmeli ahşaplarıma
ovmalı umutları
saklı tutumalı gelecek inancını,yarınları,eksik etmemeli ağzımızdan
hançer kıvamındaki karamizah tadını
şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım Yavuz'a
sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama
yeni bir yıla
ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda
bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

MURATHAN MUNGAN

tatli-dilli
22.12.2008, 18:38
SEN SÖYLEMEDEN DE BİLİYORUM...

Seziyorum ki kaçacaksın..
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende
Ayrımsıyorum ki unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende
Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende.

AZİZ NESİN

Arif Coşkun
22.12.2008, 20:48
ÇELİŞKİ

Çelişki,
Ruha karışır.

Vicdan,
Boynuna asılır.

Yas saatlerini terketmeden,
Çıkma yolculuklarına.

Kıtanı terkeden gölgeler,
Geçti sandığın hüzünler,
Ve terkedilen, sana ait, sen ler!

Yakanda...

Ve sen,

Çelişkinle başbaşa....

İnsanlara söylediğin yalanlara değil,
Kendine söylediklerin.

Tercihlerin değil,
Yaşamsal değişimlerin.

Söylebildiklerin değil,
Gösterebildiklerin.

İdeallerin değil,
Ütopyaların.

Sildiklerin değil,
Karaladıkların.
Altına attığın imzaların..

Gidip gelen döngü,
Artçı depremi.

Ne yıkar,
Ne bozar seni,

Sadece farkedebilir belki biri,
Çatlak bakışlı bir seni..

tatli-dilli
22.12.2008, 20:51
ama bu siirin fevkaladenin fevkinde be abiskom, cok tesekkürler...

dark_yamtar58
23.12.2008, 13:21
GÖZLERİN

Gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.

Gözlerin gözlerin gözlerin,
kaç defa karşımda ağladılar
çırılçıplak kaldı gözlerin
altı aylık çocuk gözleri gibi kocaman ve çırılçıplak,
fakat bir gün bile güneşsiz kalmadılar.

Gözlerin gözlerin gözlerin,
gözlerin bir mahmurlaşmayagörsün
sevinçli bahtiyar
alabildiğine akıllı ve mükemmel
dillere destan bir şeyler olur dünyaya sevdası insanın.

Gözlerin gözlerin gözlerin,
sonbaharda öyledir işte kestanelikleri Bursa@nın
ve yaz yağmurundan sonra yapraklar
ve her mevsim ve her saat İstanbul.

Gözlerin gözlerin gözlerin,
gün gelecek gülüm, gün gelecek,
kardeş insanlar birbirine
senin gözlerinle bakacaklar gülüm,
senin gözlerinle bakacaklar.

tatli-dilli
18.01.2009, 02:14
Melihat Gülses - Bitmemiş Gibi

seninle bu aşkı kaldığı yerden
devam ettirelim bitmemiş gibi
bütün suçlarını affediyorum
ne olur geri dön, gitmemiş gibi

razıyım gönlümü yerden yere vur
razıyım karşımda eller gibi dur
bitsin bu ayrılık bitsin bu gurur
ne olur geri dön, gitmemiş gibi

ne ben söyleyeyim, ne sen hatırlat
unut o vedayı anılara kat
bizimle başlasın yeniden hayat
ne olur geri dön, gitmemiş gibi.

yiğidoturan
26.01.2009, 00:15
VAR GİT

Ne olur bu gece uykumu bölme
Var git düşlerimden, var git bu akşam
Tam unuttum derken aklıma düşme
Var git hayalimden, var git bu akşam



Yağmur istiyorsan gözyaşıma bak
Yangın istiyorsan yüreğime bak
Ne olursun beni benimle bırak
Var git gözlerimden, var git bu akşam



Nasıl unutulur böyle sevgiler
Neler yaşamıştık bir düşün neler
Her köşede durur senden gölgeler
Var git gözlerimden, var git bu akşam
Aldığım her nefes seni fısıldar
Gelir ta kalbimden vurur şarkılar
Sana mı sözlenmiş bütün akşamlar
Var git anılardan, var git bu akşam

ramazan_d
26.01.2009, 00:23
Bu şiire başladığımda nerde,
şimdi nerdeyim?
solgun yollardan geçtim. Bakışımlı mevsimlerden
ikindi yağmurlarını bekleyen
yaz sonu hüzünlerinden
gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim
geçti her çağın bitki örtüsünden
oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından
bakarken dünyaya
yangınlarda bayındır kentler gibiyim:
çiçek adlarını ezberlemekten geldim
eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların
unuttuklarını hatırlamaktan
uzak uzak yolları tarif etmekten
haydutluktan ve melankoliden
giderken ya da dönerken atlanan eşiklerden
Duyarlığın gece mekteplerinden geldim
Bütünlemeli çocuklarla geçti
gençliğimin rüzgara verdiğim yılları
dokunmaların ve içdökmelerin vaktinden geldim.

Bu şiire başladığımda nerde,
şimdi nerdeyim?
yaram vardı. bir de sözcükler
sonra vaat edilmiş topraklar gibi
sayfalar ve günler
ışık istiyordu yalnızlığım
Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum
İlerledikçe... Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde
Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü
daha şiir bitmeden. Karardı dizeler.
Aşk... Bitti. Soldu şiir.
Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden............ yalnız bir opera......murathan mungan
mu

ramazan_d
26.01.2009, 00:25
Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım
Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde
Aşk yalnız bir operadır, biliyordum: Operada bir gece
uyudum, hiç uyanmadım.
barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim
her adımda boynumdan bir fular düşüyordu
el kadar gökyüzü mendil kadar ufuk
birlikte çıkılan yolların yazgısıdır:
eksiliyorduk
mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim
her otelde biraz eksilip, biraz artarak
yani çoğalarak
tahvil ve senetlerini intiharla değiştirenlerin
birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında
ağır ve acı tanıklıklardan
geçerek geldim. Terli ve kirliydim.
Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum
maskeler ve çiçekler biriktiriyordu
linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de...
korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları
ve açık hayatları seviyordu.
Buraya gelirken
uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim
atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri
ödünç almadım hiç kimseden hiçbir şeyi
çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için
panayır yerleri... panayır yerleri...
ölü kelebekler... ölü kelebekler...
sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim.
Adım onların adının yanına yazılmasın diye
acı çekecek yerlerimi yok etmeden
acıyla baş etmeyi öğrendim.
Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?

ipek yollarında kuzey yıldızı
aşkın kuzey yıldızı
sanırsın durduğun yerde
ya da yol üstündedir
oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar
ölü yanardağlar, ölü yıldızlar
ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı

AŞKIN BİR YOLU VARDIR
HER YAŞTA BAŞKA TÜRLÜ GEÇİLEN
AŞKIN BİR YOLU VARDIR
HER YAŞTA BİRAZ GEÇİKİLEN................ murathan ................mungan

yiğidoturan
04.02.2009, 01:11
SEN BİLİRMİSİN ?
Sen !
Uykusuzluk nedir bilir misin?
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı?
Gözlerini tavana dikip, düşündüğün oldu mu bütün gece?
Ve bütün bir gün, belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Gelmeyince, seni aramayınca, ölesiye ağladın mı?
Sonra çekilip en kuytusuna yalnızlıkların, dev bir ağacın altında ölmeyi,
bir teselli aramayı ,ıssız parklarda, tenha sokaklarda,
deli divane yollara düşüp, yaşlanmış bir köpek gibi,
eskimiş bir gömlek gibi, atılmış hissettiğin oldu mu?
Sevmekten, günler, geceler boyunca yürümekten, yüreğin hiç yoruldu mu?
Sen ! yalnızlığın acısını bilir misin?
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına?
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtımı?
Bütün gururunu çiğneyip, sevdiğinin geçtiği yollarda,
bastığı toprakları eğilip öptün mü?
Sen !
Çaresizlik nedir bilir misin?
Sen !
Yokluk nedir gördün mü?
Yanan başını duvarlara vurup,
parçalamak geldimi içinden?
Sen !
Her gün bir defa daha öldün mü?
Böyleyim diye ayıplama beni.
Bir gün kendimi sonsuzluğun koynuna bırakırım,
yaralı ve yenik bir insan gibi, darılma!
unutma ki her seven adsız bir kahramandır.
Unutma ki insan sevebildiği kadar İNSANDIR...

tatli-dilli
14.02.2009, 08:03
Cemal Safi - Benim adım aşk

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü,
Bir gül için can evinden tutuştu,
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü,
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı,
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim taç ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kâmil iken câhil ettim âlimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi,
Lokman Hekim bulamadı çaremi,
Aslı için kül eyledim Kerem'i,
İbrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di,
Hatrım için yüce dağlar delindi,
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi,
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm,
Yunus'umla öfkeleri dindirdim,
Günahımla çok ocaklar söndürdüm,
Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da,
Görünmezim cismim de yok, resmim de,
Dil üzmezim, tek hece var ismimde,
Barınağım gönül denen yer benim...

Benim adım aşk....

Kardelencicegi
14.02.2009, 08:14
Seni Seviyordum

Sana uzak kentlerden birinde zamanın bir yerinde seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi...

Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi

İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri

SENİ SEVİYORDUM ve senin haberin yoktu

Saçlarını izliyordum uzaktan, kulağının arkasına düşüşü ve burnun, herkesten başkaydı işte...

Güldüğü zaman yukarıya bakardı;

Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı...

Ne güzeldiler sen bilmiyordun...

BEN SENİ SEVİYORDUM...

Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler

Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu

Geri dönüyordu, çoğalarak

Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi, herseyi erteleyişim oluyordun

Kalp ağrısı oluyordun,

Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun,

Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk,

Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyorduk ve bazen tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk

Cesurduk...

Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiller...

Ben SENİ SEVİYORDUM sen bilmiyordun...

Sevinçlerim oluyordun arasıra sen hiç bilmiyordun

Sonra herhangi biri oldun, bütün sevinçlerim bittikten sonra

Yağmurlar yağdı, serin haziran akşamları

Derken bir gün uzaktan gördüm seni...

Saçların bana inat başın herseye meydan okuyarak işte yine aynı

Kalbimi acıttı her zamanki gibi...

Değiştik sanıyordum ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri kim bilir yada boşver bilme en iyisi...

İclal Aydın

Kardelencicegi
14.02.2009, 08:17
Sen Bilmiyordun

Gitmek istiyordum gitme diyordun
Beni karanlığa itme diyordun
Eşkiya kalbime hükmediyordun
Herkesten farkındım sen bilmiyordun

Sen beni üzüyor incitiyordun
Ben sana kırgındım sen bilmiyordun
Kalbimi kırıyor acıtıyordun
Ben sana dargındım sen bilmiyordun

Sen benim uykumu kahreden korkum
Sen zehir zemberek sen zehir zakkum
Sen benim cezamdın ben sana mahkum
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Sen yangın çıkarır ben söndürürdüm
Sevmesem dünyanı ters döndürürdüm
Seni sürüm sürüm süründürürdüm
Ben senin korkundum sen bilmiyordun

Sen bana günahtın sen bana yasak
Helale uzaktı düştüğüm tuzak
Ben sana tutkundum ben sana tutsak
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun

Bir yavuz hırsızdın dikleniyordun
Sustukça sabrıma yükleniyordun
Sen hiç beklemiyor bekleniyordun
Ben sana yorgundum sen bilmiyordun

Sen benim uykumu kahreden korkum
Sen zehir zemberek sen zehir zakkum
Sen benim cezamdın ben sana mahkum
Ben sana sürgündüm sen bilmiyordun......

Kardelencicegi
14.02.2009, 08:22
ADIN BATSIN

yüreğime bir gül çizdim kanlı yaş ile
yaktın beni küle döndüm dumana döndüm
nasıl edem nere gidem dertli baş ile
bilemedim teli kırık kemana döndüm

canım aldın, can evimden vurdun ya sende
küstüm sana, faydası yok, geri dönsen de
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

zaman ola devran döne sen de çekesin
yitiresin umudunu heder olasın
aşka düşe kahrolasın candan bıkasın
ömrün boyu bir kez olsun gülmeyesin

sen ki beni rezil ettin yedi cihanda
yalan oldum talan oldum senin sayende
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

beni özleyince bir nehir yatağını bulsun
kor düşsün dağlarına, ceylanlar suya insin
sesime bakıpta ağlıyorum sanma
seni özleyince böyle olsun birazda

ayrılıversin yaprak dalından
insan sevdiğinden ayrılıversin
kan damarımdan can pazarından
adam baharından ayrılıversin

dağda dört mevsim erimeyen kar varya
yokluğum öyle erimesin
sende vefasız çıktın, sende hayırsız çıktın
sen de vicdansız çıktın adın batsın

İBRAHİM SADRİ

tatli-dilli
14.02.2009, 08:51
Seni sevmek istiyorum

Seni sevmek için senin beni sevmeni istiyorum
Yalnızca beni sevmeni...
Yaşadıklarımız yaşayacaklarımızdan az olmalı...

Seni sevmek istiyorum. Hüzünle geçen dünlerime inat,
'İşte bende seviyorum' demeyi ve o mutluluk denizinde
Seninle yüzmeyi istiyorum..
Sana neler verebilirim bilmiyorum. Ama senden seni istiyorum..
Beni sevmeni istiyorum, yalnızca beni sevmeni...

Sana aşkı yüreğimde yaşatmak istiyorum
Seni içime hapsettiğimde,yazdığın her harfin bizi anlatmasını....
Belki bu bencillik biliyorum ama ben yalnız seni istiyorum..
Sevdalıların hep 'sen' ile 'ben' olmasını istiyorum..

Sen kimsin bilmiyorum. Ama seni seviyorum..
Bana her gelişinde, beni bir öncekinden daha çok sevmeni istiyorum..
Vuran her dakikanın 'senin adını andığım an' olmasını istiyorum..
Sevda hesapları yapmak istiyorum.Daha çok sevsin daha çok sevsin daha çok..
Ben senin beni sevmeni istiyorum. Seninle girdiğimiz bu sevme yarışında,
Hep yenilmeni ve her yenilişinde kazanmak için bendne çok sevmeni..

Ben beni sevmeni istiyorum. Kendinden bile fazla..
Her sarılışında özlemeni, her özlediğinde sarılmanı..
Ve beni sevmeni istiyorum. Benden bile fazla..

Seni sevmek istiyorum.. Yalnızca sevmek için sevmek
Sana gelmek istiyorum.. Ben 'SEN' olmak istiyorum...
Ama, benim olduğum kadar istermisin bilmiyorum...
Ama seni sevmek istiyorum..
Ve senin beni benden çok sevmeni istiyorum...
Söylesene sevgilim SENDEN ÇOK ŞEY Mİ İSTİYORUM ?...

Kardelencicegi
14.02.2009, 08:56
YALNIZ BIR OPERA

Ve bitti...

Sonra YALNIZ BIR OPERA BASLADI
Ölü bir yilan gibi yatiyordu aramizda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmisim
Oysa bilmedigin bir sey vardi sevgilim
Ben sende bütün asklarimi temize çektim.

Imrendigin, öfkelendigin
Kizdigin, ya da kiskandigin diyelim
Yani yasamislik sandigin geçmisim
Dile dökülmeyenin tenhaliginda
Kaçirilan bakislarda
Gündeligin basibos ayrintilarinda
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatimdaki herhangi biri saniyordun,
Biraz daha fazla sevdigim, biraz daha önem verdigim.

Baslangicta dogruydu belki.
Siradan bir seruven, rastgele bir iliski
Gibi baslayip, gün günden hayatima yayilan,
Varligimi ele geciren, buyuyup kok salan bir aska bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende butun asklarimi temize cektim
Anladigindaysa yapacak tek sey kalmisti sana
Butun kazananlar gibi
Terk ettin

Yaz basiydi gittiginde,
Ardindan, senin icin üc lirik parca yazmaya karar vermistim.
Kimsesiz bir yazdi.
Yoktun. Kimsesizdim.
Cikilmis bir yolun ilk duraginda
Bir mevsim bekledim durdum.
Cunku ben askin butun caglarindan geliyordum.

Sanirim lirik sozcugu en cok yuzune yakisiyordu
Yuzundeki kuskun kedere, gur kirpiklerinin altindan
Kisik lambalar gibi isiyan gozlerine
Cercevesine sigmayan munis, sokulgan, huzunlu resimlerine
Lirik sozcugu en cok yuzune yakisiyordu

Yaz basiydi gittiginde.
Sersemletici bir ruzgar gibi gecmisti Mayis.
Seni bir siire dusunduke
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Ucucu ve yumusak seyler geliyordu aklima.
Onceki siirlerimde hic kullanmadigim bu sozcuk
Usulca dusuyordu bir kagit akligina,
Belkide ilk kez giriyordu yazdiklarima, hayatima.

Yaz basiydi gittiginde.
Bir askin ilk gunleriydi daha.
Ask miydi, degil miydi?
Bunu o gunler kim bilebilirdi?
Eylul'de ayni yerde ve ayni insan
Olmami isteyen" notunu buldum kapimda.
Altina saat:16.00 diye yazmistin, ve
16.04'tü onu buldugumda.

Daha o gun anlamaliydim bu iliskinin yazgisini
Takvim tutmazligini
Aramizda bir dusman gibi duran zamani
Daha o gun anlamaliydim
Benim sana erken
Senin bana gec kaldigini

Gittin.
Koca bir yaz girdi aramiza.
Yaz ve getirdikleri.
Dondugunde eksik, noksan bir seyler baslamisti.
Sanki yaz,
Birbirimizi gormedigimiz o uc ay,
Alip goturmustu bir seyleri hayatimizdan,
Olmamisti, eksik kalmisti.

Kirilmis bir seyi onarir gibi basladik
yarim kalmis arkadasligimiza.
Adimlarimiz tutuk,
Yuregimiz cekingen, korler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakisiyorduk.
Sanki ufacik bir sey olsa birbirimizden kacacaktik.
Fotoromansiz, truksuz, hilesiz, klisesiz bir beraberlikti bizimki.
Zamanla gozlerimiz acildi,
Dilimiz cozuldu guvenle ilerledik birbirimize.

Gittin
Simdi bir mevsim degil, koca bir hayat girdi aramiza.
Biliyorum ne sen donebilirsin artik,
Ne de ben kapiyi acabilirim sana.

Simdi biz neyiz biliyor musun?
Akip giden zamana goz kirpan yorgun yildizlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boslukta iki yalniz yildiz gibi
Aci cekiyor ve kendimize gomuluyoruz
Bir zaman sonra
Batik bir asktan geriye kalan iki enkaz olacagiz yalnizca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasiz bogulacagiz
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkac satir ve benim su kirik dokuk siirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dunyasinda
Ne kalacak geriye savrulmus gunlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?

Simdi biz neyiz biliyor musun?
Yikintilar arasinda yakinlarini arayan
Oksuz savas cocuklari gibiyiz.
Umut ve korkunun
Hicbir anlam tasimadigi bir dunyada bir sey buldugunda
Neyi, ne yapacagini bilmeyen cocuklar gibi
Ve elbet biz de bu askta buyuyecek
Her seyi bir baska aska erteleyecegiz Kis basliyor sevgilim
Hosnutsuzlugumun kisi basliyor
Bir yaz daha gecti hicbir sey anlamadan
Oysa yapacak ne cok sey vardi
Ve ne kadar az zaman
Kis basliyor sevgilim
Iyi bak kendine
Gozlerindeki usul sefkati
Teslim etme kimseye, hicbir seye
Upuzun bir kis basliyor sevgilim
Ayriligimizin kisi basliyor
Giriyoruz kara ve soguk bir mevsime.

Kitaplara sarilmak, dostlarla konusmak,
Yaziya oturup sonu gelmeyen cumleler kurmak,
Camdan disari bakip puslu sarkilar mirildanmak....
Böyle zamanlarda her sey birbirinin yerini alir
Cunku her sey bir o kadar anlamsizdir
Icimizdeki issizligi dolduramaz hicbir oyun
Para etmez kendimizi avutmak icin buldugumuz numaralar
Bir aski yasatan ayrintilari nereye saklayacaginizi bilemezsiniz
Ciplak bir yara gibi sizlar paylastigimiz anlar,esyalar
Gozunuzun onunde durur birlikte yarattiginiz aliskanliklar
Korkarsiniz sozcuklerden, sessizlikten de;
Bakamazsiniz aynalara,
Cagrisimlarla odesemezsiniz

Disarda hayat dusmandir size
Iceride odalara sigamazken siz, kendiniz
Bir ayriligin ilk gunleridir daha
Her sey asili kalmistir bitkisel bir yalnizlikta

Gun boyu hicbir sey yapmadan oturup
Kulak verdiginiz saat tiktaklari
Kaplar tekin olmayan gogunuzu
Gecici bir dinginlik, duzmece bir erinc
Suyu bosalmis bir havuz, fisten cekilmis bir alet kadar tehlikesiz
Bakinip dururken duvarlara Bos bir cuval gibi, calmayan bir org gibi,
Plastik bir cicek, unutulmus bir oyuncak, eski bir cerceve gibi,
Hani unutsam esyanin gürültüsünü, nesnelerin dunyasinda
Kendime bir yer bulsam, dedigimiz zamanlar gibi
kendimizin icinden yeni bir kendimiz cikarmaya zorlandigimiz anlar gibi
Yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutkunluk haline, bir trafik kazasina,
basimiza gelmis bir felakete, iskenceye cekilmeye, ameliyata alinmaya
Kendimizi hazirlar gibi

Yani dayanmak ve katlanmak icin silkelerken butun benligimizi
Ama oyle sessiz baktigimiz duvarlar gibi olmaya calisirken,
Ve kazanmis gorunurken derinligimizi
Ne zaman ki, yeniden canlanir bagislamasiz bellegimizde
Bir anin, yalnizca bir anin bütün bir hayati kapladigi anlar
O tiktaklar kadar onemsiz kalir simdi
Hayatimiza verdigimiz bütün anlamlar

Denemeseniz de, bilirsiniz
Hic yakin olmamisinizdir intihara bu kadar

Bana Zamandan soz ediyorlar
Gelip size Zamandan soz ederler
Yaralari nasil sardigindan, ya da her seye nasil iyi geldiginden.

Zamanla ilgili butun atasozleri gundeme gelir yeniden.
Hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadigini bildiginiz gibi.
Dahasi onalar da bilirler.
Ama yine de guc verir bazi sozler, sozcukler, oyle dusunurler.
Bittigine kendini inandirmak, ayriligin gercegine katlanmak,
Sirtinizdaki hanceri cikartmak,
Yureginizin unuttugunuz yerleriyle yeniden karsilasmak
Kolay degildir elbet.
Kolay degildir bunlarla bas etmek, ugruna icinizi oldurmek.
Zaman alir.
Zaman alir sizden bunlarin yukunu
O bosluk dolar elbet, yaralar kabuk baglar, sizilar diner,
Acilar dibe coker.
Hayatta sevinilecek seyler yeniden fark edilir.
Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O bosluk doldu sanirsiniz
Oysa o boslugu dolduran eksilmenizdir

Gun gelir bir gun
Baska bir mevsim, baska bir takvim, baska bir iliskide
O eski agri ansizin geri teper.
Dilerim geri teper.
Yoksa gercekten
Bitmissinizdir.

Zamanla yerlesir yasadiklarin, yeniden konumlanir, cogalir anlamlari,
Onemi kavranir.
Bir zamanlar anlamadan yasadigin sey, cok sonra degerini kazanir.
Yoklugu derin ve surekli bir sizi halini alir.
Oysa yapacak hicbir sey kalmamistir artik
Mutluluk gecip gitmistir yaninizdan
Her seye iyi gelen zaman sizi kanatir

Olmus saadeti karsilastir yasayan mutsuzlukla
Gunlerin dokumunu yap
Benim senden, senin benden habersiz alip verdiklerini
Kim bilebilir ikimizden baska?
Sozcuklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmis
Bir iliskiyi, duygularin birligini, bir aski beraberlik haline getiren
Kendiligindenligi
Yani gunlerimiz aydinlikken kacirdigimiz her seyi
Bir dusun
Emek ve askla guzellestirilmis bir dunya
Simdi agir agir batiyor ve yokluga karisiyor orada
Olmus saadeti karsilastir yasayan mutsuzlukla
Bunlar da bir ise yaramadiysa
Demek yangindan kurtarilacak hicbir sey kalmamis aramizda

Bu siire basladigimda nerde,
Simdi nerdeyim?
Solgun yollardan gectim.
Bakisimli mevsimlerden
Ikindi yagmurlarini bekleyen
Yaz sonu huzunlerinden
Gunden gune puslu pencerelere benzeyen gozlerim
Gecti her cagin bitki ortusunden
Oysa simdi icimin yikanmis tasligindan
Bakarken dunyaya
Yanginlarla bayindir kentler gibiyim:
Cicek adlarini ezberlemekten geldim
Eski sarkilari, sarhoslarin ve suclularin
Unuttuklarini hatirlamaktan
Uzun uzak yollari tarif etmekten
Haydutluktan ve melankoliden
Giderken ya da donerken atlanan esiklerden
Duyarligin gece mekteplerinden geldim
Butunlemeli cocuklyarla gecti
Gencligimin ruzgara verdigim yillari
Dokunmalarin ve icdokmelerin vaktinden geldim.

Bu siire basladigimda nerde,
simdi nerdeyim?
Yaram vardi.
Bir de sozcukler
Sonra vaat edilmis topraklar gibi
Sayfalar ve gunler
Isik istiyordu yalnizligim
Kotulukler imparatorlugunda bir tek siir yazmayi biliyordum
ilerledikce...Kaybolup gittin bu siirin derinliklerinde
Ask ve Aci usul usul eriyen bir kandil gibi sondu
Daha siir bitmeden.
Karardi dizeler.
Ask...Bitti. Soldu siir.
Buyuk bir saskinlik kaldi o firtinali gunlerden

Daha once de baska siirlerde konaklamistim
Agir sinavlar vermistim degisen ruh iklimlerinde
Ask yalniz bir operadir, biliyordum: Operada bir gece
Uyudum, hic uyanmadim.
Barbarlarin seyrettigi tarapezlerden gectim
Her adimda boynumdan bir fular dusuyordu
El kadar gokyuzu mendil kadar ufuk
Birlikte cikalan yollarin yazgisidir:
Eksiliyorduk
Mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim
Her otelde biraz eksilip, biraz artarak
Yani cogalarak
Tahvil ve senetlerini intiharlarla degistirenlerin
Birahaneler ve bankalar uzerine kurulu hayatlarinda
Agir ve aci tanikliklardan
gecerek geldim. Terli ve kirliydim.
Sonra timarhanelerde timar edilen ruhum
Maskeler ve cicekler biriktiriyordu
Linc edilerek oldurulenlerin hayat hikayelerini de...
Korsan yazilari, kara siirleri, gizli kitaplari
Ve acik hayatlari seviyordu.
Buraya gelirken
Uzun uzak yollar icin her menzilde at degistirdim
Atlarla birlikte terledim yollari ve geceleri
Odunc almadim hic kimseden hicbir seyi
Ciplak ve sahici yasayip ciplak ve sahici olmek icin
Panayir yerleri...panayir yerleri...
Olu kelebekler...olu kelebekler...
Sonra dunyanin butun sinemalarinda butun filmleri seyrettim.
Adim onlarin adinin yanina yazilmasin diye
Aci cekecek yerlerimi yok etmeden
Aciyla bas etmeyi ogrendim.
Yoksa bu kadar konusabilir miydim?

Ipek yollarinda kuzey yildizi
Askin kuzey yildizi
Sanirsin durdugun yerde
Ya da yol ustundedir
Oysa cocukluktan kalma gokyuzunde hileli zar
Olu yanardaglar, olu yildizlar
Ve toy yasin bilmedigi hesap: isik hizi

Askin bir yolu vardir
Her yasta baska türlü gecilen
Askin bir yolu vardir
Her yasta biraz gecikilen
gokyuzunde yalniz bir yildiz arar gözler gözlerim
Askin kuzey yildizidir bu
Yazlari daha iyi gorulen
Ben, oteki, bir digeri ona dogru ilerler,ilerlerim
Zamanla anlarsin bu bir yanilsama
Olu sairlerin imgelerinden kalma
Sen de degilsin. O da degil
Kuzey yildizi daha uzakta
Yeniden yollara duserler,
Duserim
Bir siir yasatir her seyi yasamin anlami soldugunda
Ben yoluma devam ederim.
Bitmemis bir siirin ortasinda
Darmadaginik imgeler, sozcukler ve kafiyeler
Yasamsa yerli yerinde
Yerli yerinde her sey

Simdi her sey doludizgin ve cogul
Simdi her sey kesintisiz ve surekli bir devrim gibi
Simdi her sey yeniden
Yuregim, o eski ask kalesi
Yepyeni bir mazi yaratti sozcuklerin gucunden

Donup ardima bakiyorum
Yoksun sen
Ey Sanat!
Her seyi Hayata donusturen!

MURATHAN MUNGAN

Kardelencicegi
14.02.2009, 09:08
Hatirlama

Ne zaman elime bir kalem alsam,
Sana seslenmek geliyor icimden.
Guzelligini hatirliyorum bir yaz gunu,
Yine gemiler geciyor uzaklardan,
Biz yosun kokulu rihtimlarda el ele,
Sehirlerden Istanbul, aylardan temmuz.*

*

**Ne zaman elime bir kalem alsam,
Gecmisi seninle yeniden yasiyoruz.
Ne zaman elime bir kitap alsam,
Hep seni okuyorum, inanir misin?
Istiyorum seni anlatmali butun romanlar,
Sevilen kadin hep sen olmalisin.

Ne zaman elime bir kibrit alsam,
Yine Istanbul'u yakmak geciyor aklimdan,
Bu sensiz sokaklari, bu evleri,
Bu plajlari, bu denizleri,
Sensiz kaldigim bu sehri tum yakasim geliyor.
Yine alev alev bir Istanbul dusunuyorum
Ve caresiz yaktigim butun sigaralarin
Dumanlarinda seni goruyorum.

Ne zaman elime bir firca alsam,
Yuzunu ciziyorum kapilara, duvarlara,
Bir bir hatirliyorum butun hatlarini,
Gozlerini, dudaklarini, saclarini.
Baktigim her yere golgen dusuyor,
Dokundugum herseyde senin sicakligin,
Sonra daglar, denizler giriyor aramiza,
Gitgide buyuyor uzakligin.

Ne zaman elime bir kadeh alsam,
Delicesine sarhos olmak istiyorum.
Ickiler seni hatirlatiyor yine,
Kiriyorum birbiri ardinca kadehleri.
Artik hic birsey kar etmez biliyorum,
Ne dost, ne icki, ne ask, ne kadin,
Gozlerimde yillardir essiz olan,
Degismeyen bir sen varsin.

Ne zaman elime bir ayna alsam,
Gozlerimden korkuyorum, bakislarimdan,
Bu seni unutamayan benden korkuyorum.
Ucurum cizgiler, kara golgeler,
Bir sonun belirtileri yuzumde yer yer,
Karsimdaki yuz sefil bir aksam,
Hep sana sesleniyorum, duyuyor musun?
Ne zaman elime bir kagit alsam... *

ümit yaşar oğuzcan

Kardelencicegi
15.02.2009, 13:57
Zaman Sevdaya Akıyor

Zaman Sevdaya Akıyor
Ağır yokluğunu söküp attım yüreğimden Sevdiğim
Karanlığda kovaladım arkasından ..
Bir daha girmesin diye kapıyı kilitleyip ışık tuttum yüreğime ..
Senin sevdanın ışığı ..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Biliyormusun Sevdiğim
artık ellerim titremiyor kalem tutabiliyorum ..
Hüzünde kokmuyor şiirlerim ..
Hepsine biraz umut birazda sevinç serptim ..
Her mısrasında mutluluklarla sana akıyor
fakir cümlelerim ..

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] jpg)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Sensizliğin senfonisi yerine
gözlerinde bestelediğim türküyü çalıyorum ..

Bulutlar kulaklarıma nameler anlatırken
çocuksu yüzüm bir tebessüm açıp
Beyaz düşen saçlarıma ise yıldızlar konaklıyor ..

Her gülüş 'Seni' andırıyor Sevdiğim

her bakışını ise bir ömür biliyorum ..
Seni anlatmakdansa seni 'Sende' yaşıyorum .
Hayata sımsıkı sarıldım ..
Ve umutlarım yüreğime dolmuş
Bahar ise gözlerime ..

Kardelencicegi
15.02.2009, 14:11
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] stopmpxg8.jpg)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 6f5467ci1.gif)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Bir papatya tarlası düşün.. İlkbahar ayı.. Ve sen, onun yanından geçen yolda yürüyorsun... Ve o papatya tarlasında bir papatya dikkatini çeker.. Binlercesinden birisidir ama sen, onun yanına gidersin.. Onda seni çeken bir seyler vardır.. O papatyayı olduğu yerden koparırsın.. Sadece senin olsun istersin, sadece senin.. Öleceğini düşünmeden. Ve gidersin o tarladan... İçindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik ama bir o kadar güzel ve hapsedici. İşte bu TUTKU...

Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsundur.. Yine milyonlarcası arasında bir tanesi seni çeker.. Yaklaşırsın, yanına gidersin o papatyanın.. Gözlerin başkasını görmez olur o an. Onun için herşeyi yapmak istersin... Dokunmak istersin.. Dokunamazsın, orda, onunla ölmek istersin. Ama birden hafif bir rüzgar eser ve bir başka güzel çiçek kokusu gelir burnuna.. Dayanamazsın onun kokusuna.. Unutturur herşeyi bir anda ve o kokunun geldiği yöne gidersin.. O papatya orda kalmıştır, yüreğinin bir kenarında.. Paylaşılmamıştır bi çok şey.. Unutulmaz belki ama geri de dönülmez ona.. İşte bu AŞK...

Yine o yoldasın.. Papatya tarlasının yanından geçen.. Ve yine bir papatya ... Milyonlarcasının içinde seni çeker.. Gidersin yanına.. Orda kalakalırsın.. O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın.. Tüm gücünle onunla olmak istersin.. Oradan seni koparacak hiç bir güç olmadığına inanırsın.. Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalırsın... İşte bu da SEVGİ...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
13.03.2009, 18:27
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Yüreğim yorgun bugün..
Harap ve bitap..
Dahada beterrii
Sanki bir mezarlık yüreğim..
Ne umutlar gömmüşüm,
Ne hayaller,
Ne dostluklar..!!
Kimilerine dua okuyorum,
Kimilerine lanett ..!!
Kimilerine acı bir tebessüm,
Kimilerine ne güzeldi değil mi diyorumm,
Kimilerine hiç olmamalıydın,
Kimilerine nerdesiinn..!!
Hiç aklıma gelmezdi..
Bir gün yüreğimde bir mezarlık göreceğim..
Benim yüreğim kocaman bii mezarlık bugün..!!!!

Kardelencicegi
13.03.2009, 18:32
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Hiçbir şeye itirazım yok,

Çok derinden yaralayan bir sancının nöbetçisiyim şimdi.

Yoksun ya,

Ondandır bu gariplik, bu kırgınlık,

Hani bir Hoşça kal demedin ya giderken,

Biraz da bundandır gündüzlerimin gecelere karışması.

Boş ver,
Aldırma sen bana,

Gözlerimdeki yaşa,

Sesimin titreyişine,

Kulak asma sitemlerime,

Zaman her şeyin ilacıdır,

Nasılsa geçer zamanla,

Hani bir Hoşça kal demedin ya,

Ondandır biraz da bu sitemler,

Duymamış gibi yap,

Dudaklarımın ismini sayıklamaktaki ısrarını,

Sanma ki gidişindir bana böyle koyan,

Hani bir Hoşça kal demedin ya.

Hani zamansız oldu biraz gidişin ondandır,

Gelişin gibi....

Aldırma sönmediğine bu ateşlerin,

Aldığım her nefese işlemişim gidişini,

Aşka göğüs gerip, imkansızlığı zorlamamdır cümlelerime yansıyan

Zamansızdır senin için yanan alevler,


Şimdi git...!

Son kez arkana bakmadan,

Aklın bende kalmasın,

Hala sevilmekteysen, hala özleniyorsan umursama,

Sen haklısın,

Zordur Hoşça kal demek,

Adamlık ister, Yürek ister, Cesaret ister,

Zordur sebepsiz gitmelerin bahanesini bulmak,

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
25.03.2009, 09:57
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Ne hatırlayacak kadar sevdin
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum
Beni hep bulmamak için aradın
Yanılgımdın
Yandığımdın
Yangındın
Sensizliğe yenilmek
Sana yenilmekten zor olsada
Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak
Seni içimden terk ediyorum
Şimdi
İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan
İki yarım kaldık
Tamamlayamadık bizi
Elinden tutamadık yanlızlığımın
Saçlarımıda uzaklarına gömdün
İçimin mavisi senin okyanusundandı
Al! geri veriyorum.
Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
Sana bensizliği terkediyorum
"Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin
Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?
Ne tuhaf değil mi?
İçimi acıtanda sendin
Acımı dindirecek olanda
"Ya öldür beni"dedim
Ya da git benden
İçi bulanık bir sevdanın ucunda
Seni kaybettim
Aldırmadın aldırmalarıma
Bir gecede yakıp yârini
Şafaklara sattın ihanetini
Küllerime basanlar bile utandı yaptığından
İşte soluk bir ÖMRÜN son nefesi
Benden
İçimden
Terkediyorum.................. .............

Kardelencicegi
03.04.2009, 20:19
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

DAYAN KALBİM

Seni dağladılar, değil mi kalbim,
Her yanın, içi su dolu kabarcık.
Bulunmaz bu halden anlar bir ilim;
Akıl yırtık çuval, sökük dağarcık.

Sensin gökten gelen oklara hedef;
Oyası ateşle işlenen gergef.
Çekme üç beş günlük dünyaya esef!
Dayan kalbim üç beş nefes kadarcık!

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Kardelencicegi
11.04.2009, 22:29
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Yapayalnızım ...


Söylesene beni kaç harfle sevdin?
Hani anlat desem içindeki sevgiyi; ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer?
Zamanı ellerimle yakasından tutup havaya kaldırsam ne kadar anlatırdın?
Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?

Oyuna mı geldin sevgili?
Kandırdım seni az önce..
ßana olan sewgin kaç harf diye sordum, sende bana anlatmaya başladın...
Cümlelerle kelimeleri süsleyerek anlatmak yeterli oldu.
Demek sadece '' SENİ SEVİYORUM '' da özetim..
Oysa bana yaşadığımızı sandığım bu büyük aşkı tarif edememen lazımdı..
Ağzından hiç bir kelime çıkmamalıydı..
Düğümlenmeliydi ses tellerin, ellerin titremeli, avuçların terlemeliydi..
ßocalamalıydın...
Her anlatmaya kalktığında saçmalayıp, örneklerle izah etmeye çalışmalıydın...
ßaşaramamalıydın...
Anlamını bilecek kadar bir aşk bize yakışmazdı oysa..
ßak sokaklara hep onlarla dolu.
Ellerinden tutabildiğin bir aşk bu sendeki..
ßana olan sevgini özetleyememeliydin sevgili.
Özetlenecek bir aşk sadece kitaplara konu...
Yazılabilecek kadar basit bir aşkı, ben bir damla gözyaşıyla anlatırdım sana...

ßana benim sorumu sorma sevgili..
'' Peki sen anlat o zaman. '' deme bana..!
ßeni sadece 13 harf seven birisine ben ne anlatayım?..

Kardelencicegi
16.04.2009, 13:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Sevdayı dinledim türkülerinde...

Elleri ellerimde

Aşkı anlattı dizlerinde.

Ah...sen varya sen

Anlatılmaz bir duygu bir his,

Yaşanılmak istenen

ve

Yaşatılan bir özlemdi.

Bakışları yaktı yüreğimi

İçten içe.

Birşeyler koptu gönülde

Ateş oldu,nar oldu.

Söylenecek sözler düğümlendi,

Dil lal oldu.

Ne sırlar saklıydı bilmem

O hançer bakışları

Aşka giden yoldu.

Kardelencicegi
07.05.2009, 09:15
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır.

Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini...

Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini,

Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini,

Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;

"ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır.

Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini...

Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır.

Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini

Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır...

Ama riskler yaşanmalıdır,çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.!

Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir

ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.

Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,

bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.

Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.

Kardelencicegi
13.05.2009, 09:46
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Yok yere ayrıldık yıprattık aşkı
Gönlüm heba oldu ,
Aklım karıştı ..
Sevmedin sen beni
Benim seni sevdiğim gibi
Yanmıyor yüreğim
Yanmıyor kalbim
Hergün benim yandığım gibi


Binlerce kez tövbe ettim,
Bin kere döndüm..
Ne yeminler bozdum ama ,
Yine KÖRDÜĞÜM.

Aşkımızın sonu yoktu
Yoktu bir çözüm
“Kaçıp gitmek” tek çareydi
Çok üzgünüm..
Yok yere ayrıldık , yıprattık aşkı
Gönlüm heba oldu
Aklım karıştı ..
Sevmedin sen beni
Benim seni sevdiğim gibi

Bakmıyor yüreğim
Bakmıyor gözlerim
Benim sana baktığım gibi ……

Kardelencicegi
15.05.2009, 23:20
Hasretlik cöktü Üstüme

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Sevdamiz sonsuza sürsün askim
Biz birbirimizi kaybetmeyelim
Ben herseyimi birtek sana adadim
Benim ol ben sensiz anlamsizim.


Eger simdi sana kavusmak varsa
Ellerin simsicak ellerimi tutsa
Gözlerin dönüp gözlerime baksa
Ben allahimdan ne isterim baska.


Inan hasretindir bana güc veren
Varligindir beni dünyada güldüren
Mutlulugundur beni mutlu eden
Su deli kalbimdir seni delice seven.


Sensizlikden cok korkuyorum
Ben Karagözlümsüz olamiyorum
Su an inan huzur bulamiyorum
Seni cidden daglar kadar Seviyorum.

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
18.05.2009, 15:24
"KAPAMA GÖZLERİNİ"

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


çocukken geceleri yıldızlara bakardım...
Başımı gökyüzüne kaldırır heyecanla
yıldızları sayardım;kaçında aşk vardı,kaçından böyle
görünürdü gökyüzü,
kaçında denizler bu kadar güzel ve kaçında aşk maviydi...
Yıllar sonra senin gözlerinde gördüm yıldızları...
Gözlerinde o çocukluk
heyecenımı yaşadım yeniden.
Mavi denizleri,mavi gökyüzünü,mavi aşkı gördüm...
Belki de onun için sen gözlerini kapattığında sönüyor yıldızlarım...
Gözlerinden bir yol çizdim kendime,yıldızlara tutunarak ulaştım aşka...
Aşk maviydi;gözlerinde aşka bulandım...
Şimdi belki de bu yüzden;gözlerini kapadığında yolumu kaybedişim...
Şiirler okurdum gökyüzüne bakarak;nefesimden cam buğulanırdı...
Adımı yazardım o şiirli buğuya,yanında bir boşluk bırakarak...
Sonra yanına eklenecek mavi aşkımı hayal ederdim saatlerce...
Şöyle olmalı,böyle bakmalı,böyle konuşmalı...
Şimdilerde gözlerine bakarak şiirler okuyorum içimden,sen duymuyorsun...
Gözlerinin buğusuna adımı yazıyorum,yanına da mavi aşkımı;yani seni...
Kapasan gözlerini,buğusu silinecek,adım silinecek gözlerinden,aşk silinecek...
Bir şiir okuyorum soğuk cama yaslanıp;
"YOKLUĞUN CEHENNEMİN ÖBÜR ADIDIR,KAPAMA GÖZLERİNİ"diye biten...
Şimdi gözlerini kaparsan;gözlerindeki yıldızlar sönecek...
Şimdi gözlerini kaparsan;maviler çok üşüyecek...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

altuntas58
18.05.2009, 15:26
Güzele, saflığa, temizliğe,İyiliğe,
doğruluğa,Yükseğe, daha yükseğe,
Erişmek ister misin?
Pek kolay görünmese de
Zor da değil dileyince
Ulaşır insan isteyince
Sen de ister misin?
Unuttum yanlışları,
Sildim hatalarımı,
Taşıyor olsam da izlerini,
Yine de umutluyum
Benimle gelir misin?

Kardelencicegi
19.05.2009, 12:25
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
21.05.2009, 23:59
KARDELENLER UMUT KOKAR...

Kışın, o soğukta, yokluklar içinde, karlar arasında bir çiçek belirir.
Issızlık ve sessizlik içinde, hem zarif hem de dimdik...
Yılmayan ve korkmayan ama yüreği yanıklara merhem olan bir çiçek...
Adı kardelen...
Karların arasında süzüle çıkan bir bahar müjdecisi...
Kardelen...
Karları delerek gelen...Yüreklere su serpen...gönüllere
Ümit eken... Adı umut kokan...
Kokusu bahar olan...
Bahara meftun olan...Onu görenler bilirler ki bahar gelecek...
Alımıyla çalımıyla, edasıyla nazıyla,
sevdasıyla sazıyla bahar gelecek...
Çok fazla yaşamıyacağını bilir kardelen...
Baharı göremeyeceğini de...Vazifesi baharı müjdelemektir...
Nasıl her gecenin bir gündüzü var, aynen öyle de her kışın da
baharı vardır der...
Baharı müjdeler ve o güzellikleri görmeden gider...
Kardelenler kendilerini düşünmezler...Baharı ateşler öyle giderler...
Yaşama arzusuyla gekmemiştir onlar yeryüzüne...
çünkü bilirler kizemin buna müsait değildir...
Ümit tomurcuğudur onlar...
Yürekleri ümitlendirir, gönülleri heyecanladırır,
kıvılcımı çakar ve sessizce giderler...
Bunun adı canını ortaya koymaktır...
Bunun adı fedakarlıktır...
İnsanlar içindede kardelen misali insanlar vardır...
Dayanıp darılmayan, azmedip yılmayan ve hele ümitsizliğe asla
kapılmayan fedakar insanlar...
Onaların derdi tasası insanlıktır...
Kardelen gibi yükseklerde yaşar, ıssızlığı ve sessizliği severler...
Severler, çünkü bulundukları yer zirvedir ve kimsesizdir...
Korkmazlar hiç bir zaman, dimdik ayakta dururlar...
Ne kar aman verir, ne dağ diz çöker önlerinde ama onlar
sevdalarını haykırırlar...
Yaşatmak için yaşar, yaşamak için ölürler..
Kardelen gibi fedakardır onlar...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
21.05.2009, 23:59
KARDELENLER UMUT KOKAR...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])



Kışın, o soğukta, yokluklar içinde, karlar arasında bir çiçek belirir.
Issızlık ve sessizlik içinde, hem zarif hem de dimdik...
Yılmayan ve korkmayan ama yüreği yanıklara merhem olan bir çiçek...
Adı kardelen...
Karların arasında süzüle çıkan bir bahar müjdecisi...
Kardelen...
Karları delerek gelen...Yüreklere su serpen...gönüllere
Ümit eken... Adı umut kokan...
Kokusu bahar olan...
Bahara meftun olan...Onu görenler bilirler ki bahar gelecek...
Alımıyla çalımıyla, edasıyla nazıyla,
sevdasıyla sazıyla bahar gelecek...
Çok fazla yaşamıyacağını bilir kardelen...
Baharı göremeyeceğini de...Vazifesi baharı müjdelemektir...
Nasıl her gecenin bir gündüzü var, aynen öyle de her kışın da
baharı vardır der...
Baharı müjdeler ve o güzellikleri görmeden gider...
Kardelenler kendilerini düşünmezler...Baharı ateşler öyle giderler...
Yaşama arzusuyla gekmemiştir onlar yeryüzüne...
çünkü bilirler kizemin buna müsait değildir...
Ümit tomurcuğudur onlar...
Yürekleri ümitlendirir, gönülleri heyecanladırır,
kıvılcımı çakar ve sessizce giderler...
Bunun adı canını ortaya koymaktır...
Bunun adı fedakarlıktır...
İnsanlar içindede kardelen misali insanlar vardır...
Dayanıp darılmayan, azmedip yılmayan ve hele ümitsizliğe asla
kapılmayan fedakar insanlar...
Onaların derdi tasası insanlıktır...
Kardelen gibi yükseklerde yaşar, ıssızlığı ve sessizliği severler...
Severler, çünkü bulundukları yer zirvedir ve kimsesizdir...
Korkmazlar hiç bir zaman, dimdik ayakta dururlar...
Ne kar aman verir, ne dağ diz çöker önlerinde ama onlar
sevdalarını haykırırlar...
Yaşatmak için yaşar, yaşamak için ölürler..
Kardelen gibi fedakardır onlar...

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
26.05.2009, 12:39
AGLaMa HüZüN GüLü*~..

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Kaldinmi yine kendinle bas basa Hüzün Gülü
Aratiyor mu gecen günün dünü
Yasamiyor sanki ölü...
Agliyor bu gece yine Hüzün Gülü

Yildiz gözlerde yine mi yas var..
Yine mi kalbini kirdilar....
Egme kaldir basini...
Aglama bu gece Hüzün Gülü

Biri var canim diyen...
Biri var Gülüm diyen...
Biri var halini bilmeyen...
Aglama bu gece Hüzün Gülü...

Sana kalkan Eller .......?????
Her gün kiran diller ......?????
Birak Allahin´dan bulsun...
Aglama bu gece Hüzün Gülü...

Canim dersin canin ciksin der...
Bikmaz sürekli hancerler...
Yeter artik vazgec sevmekten...
Aglama bu gece Hüzün Gülü....

Salim58
26.05.2009, 12:41
...gelme

Hain zamanların puslu sularında,
vedaların kendini bilmez susuşlarında,
sen ki bana düşman,
sen ki bana hasret,
sen ki sensizsin artık...
Derin anlamları tükenişine gömdüm,
basit cümleleri boş sayfalara,
üzerini çizmek de yetmiyor satırlarca,
siyahların hükmü geçiyor şimdi,
sana koşmaya can atan tüm üç noktalarda...



Yanlış teşhis edilmiş bir kimlikle yolların çıkmazında,
apansız sarmışım hayata,
küsmüşüm, küfretmişim..
Resimlerde yaşayan gündüzleri,
hayatın üzerime yüklediği kafiyeyi neyleyim..
Ses yok,
ben yok,
dün yok!
İlacı yok ki bu yoklukların hükmü olsun!


Durup durup takvimlerin aldatıcı sülietleri,
zamanın kan revan çıkmazı,
kaldığım yerden ne kadar uzakta sence?
Gelmeni dilemediğim her duada
hala yoksun ki...
Türküler söylenir yine,
sana kalmışlıkta senli ve sensiz..
Yakmışlığımda büyüdün sen,
serpilmeden küçüldün..
Gül olmak için harcadığın çaba,
gonca kalmışlığına da yetmedi..
Gayrı dayanılmaz bu iç çekişler kederle,
sevmediğim hesaplarım var şimdi kaderle..
Ne olursa olsun sen yine de gelme!

Kardelencicegi
26.05.2009, 12:43
OLMADI
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


Başka birşeydi anlatmaya çalıştığın
ya ben anlamadım
ya da zaman yetmedi
gözlerinle başlamıştı herşey
son bir bakış daha istedim
.......
olmadı
.......
ne gördüğüm düşleri anlatabilirim sana
ne de görmek istediklerimi
yanlış anlama ben şair değilim
sadece sevdalıyım hayata

bir daha söyle ne olursun
duymak istiyorum
bir kere de içinden geldiği gibi konuş
cezan neyse ben çekerim
bağır dünyaya
ağla
ağladığına ağla
.......
zamanı değildi
.......
oysa hangi düşüncelerde aramıştım ben seni
hangi sebepsiz kozalardan çıkarmıştım gülüşünü
umudun çürüdüğü yerlerde kopardım çiçeğini
.......
haklısın seni ben ...........?







SENI DUSUNUYORUM

Bir nasihat: Kendine dikkat et.
Bir rica: Sakın değisme!
Bir Dilek : Beni unutma.
Bir Yalan : Seni hiç sevmiyorum.
Bir Gercek : Seni çok özlüyorum.

Ne dil yeter seni anlatmaya,
Ne göz kıyar sana bakmaya,
Ne ellerim dayanır sana dokunmaya,
Ne kollarım uzanır seni sarmaya
Hiç ömür yeter mi?
sen bir daha bulmaya

SENI DÜSÜNÜYORUM
dün aksam yine seni düsündüm,
birsey takildi bogazima aglayamadim ÖLÜM`mü?
yoksa SENSIZLIK`mi?
korkuttu ayirt edemedim cünkü fark yoktu,
ÖLÜM sensizlik SENSIZLIK zaten ölüm




AGLaMa HüZüN GüLü*~..


Kaldinmi yine kendinle bas basa Hüzün Gülü
Aratiyor mu gecen günün dünü
Yasamiyor sanki ölü...
Agliyor bu gece yine Hüzün Gülü

Yildiz gözlerde yine mi yas var..
Yine mi kalbini kirdilar....
Egme kaldir basini...
Aglama bu gece Hüzün Gülü

Biri var canim diyen...
Biri var Gülüm diyen...
Biri var halini bilmeyen...
Aglama bu gece Hüzün Gülü...

Sana kalkan Eller .......?????
Her gün kiran diller ......?????
Birak Allahin´dan bulsun...
Aglama bu gece Hüzün Gülü...

Canim dersin canin ciksin der...
Bikmaz sürekli hancerler...
Yeter artik vazgec sevmekten...
Aglama bu gece Hüzün Gülü....




IKI YASLI GÖZ
hasretin,le iki yasli göz biraktin
dudaklarimda adiini söz biraktin
baharimi soldurdun güz biraktin
Ne diyeyim sana helal olsun

ne bir hata ne heves oldun
ömrüme inan ilk nefes oldun
yanlizca telefonda bir ses oldun
Ne diyeyim sana helal olsun

kefensiz mezara koydun beni
delik desik edip oydun beni
ne merhamet ettin ne duydun beni
Ne diyeyim sana helal olsun





DEME SAKIN

Güvenme kimseye, güvenme
arkadasim dostum deme!
Deme sakin deme,
yoksa sende yaralanirsin,
yoksa senide üzerler!

Güvenme kimseye, güvenme!
Vay be,
sana ne kadar güvenmistim!
Seni dostum arkadasim
olarak bilmistim!
Fakat artik havandan
gecilmez oldu!
Artik benim gözümde
baskalardan farkli degilsin!

Dur sen daha dur,
gün gelecek beni cok arayacaksin!!

dogru ya bu dünyada kendinden baskasina güvenmiyeceksin...





INANMIYORUM SANA

Senin için ölürüm diye yalan söyleme
Sevdan iletutuşup yandım deme ne olur
Seni paylaşmak bana ölüm gibi geliyor
Kitaba el bassanda inanmıyorum sana

Sen yanlız benimdin başkalarının oldun
Buacılar yüzünden sana güvenmez oldum
Yakıp yıktın dünyamı ezip gectin rüyamı
Yok ettin saf aşkımı inanmıyorum sana

Alıştıgım halini özlemiyorum artık
Senin sahte sevgini istemiyorum artık
Canım bir tanem benim diyemiyorum artık
Kitaba el bassanda güvenmiyorum sana





SENI BEKLERIM YAGMUR YÜREKLIM

Giderken yağmur vuruyordu camlara
Yağmurun sesine karışmıştı ayak seslerin
Çaresizliği ve umutsuzluğu yaşayan biri kalmıştı geride
Ve ben, ve sen, ve sevgi ya aşkımız?
Bitmişti... Hepsi bitmişti...
Geride ise küllenmeye başlayan bir aşkta
Hala bir rüzgar bekleyen
Bir ateş parçası kalmıştı

Ve bir rüzgar bekliyordu yeniden alevlenmek için
İlk ayrılıktı bu...
İlk aşk ve ilk ayrılık...
Giderken sessizliği öğrettin bana
Giderken hüznü öğrettin
Hiç gelişin olmadı zaten...
Bazen içimdeki umut bir mum oldu
Karanlık gecelerde seni aramak için

Lakin rüzgara karşı yürüdüğümün farkında değildim...
Ve şimdi...
Her yağmur sesinde seni düşlerim
Her yağmur sesinde seni özlerim
Ve hala giden sevgili seni beklerim
Seni beklerim... Yağmur yüreklim...




SEVGI YOLDUR


Sevgi Yol'dur,
Engel Olunamayan.
Sevgi Barış'tır,
Barikat Kurulamayan.

Sevgi Özgür'lüktür,
Sınır Tanımayan.
Sevgi Yürek'tir,
Pas Tutmayan.

Sevgi Yarın'dır,
Pazarlığı Olmayan.
Sevgi Onur'dur,
Emek'le Yoğrulan.

Sevgi, İçten Bir Merhaba'dır.
Yanıt'sız Kalmayan.
Sevgi Emek'tir.Yürekler de, Filiz'lenen Aşk'ın Umuda Yolculuğu.
Sevgi Derya'dır.Seven Kalplerde.Sevgili Kürek Mahkumu.





SAHIDIM OLSUN
şaidim olsun
şahidim olsun bu gökyüzü bu deniz bu hırçın dalgalar
şahidim olsun gökteki yıldızlar
yıldızlara eşlik eden ay
bana bakan bir çift göz şahidim olsun
yüreğimdeki sarhoşluk,
dilimden düşmeyen tek isim tek kişi
ruhumdaki heyecan
badednimdeki ateş
yüreğime düşen sen şahidim ol
sana sokulduğumda yüreğimin limanına esen rüzgar kopan fırtına
ellerini tutan ellerim şahidim olsun
olmadı senden sonrası
girmedi kalbime senden başkası
bu yürek sevmedi bir başkasını seni sevdiği kadar
koymadı senin yerine hiç kimseyi
son olarak da unutulmayan aşka selam olsun dedi...




SENI BÖYLE SEVDIM

Seni ikimizde seviyoruz anlasilan,
Birbirimize inat, kiyasiya
Hiçbir rakip birbirine bu kadar yakin olmadi
Seni seviyor olmam ama onu sevmiyor olamamam bu isin kötü yani
Seni ikimizde seviyoruz,
Ben ikinizi de seviyorum.
Onun beni sevip sevmedigi bilmiyorum.

O beyaz atli prens,
Bense bu masali anlatan.
Ya sen,
Beyaz atli prensin öptügü uyuyan güzel mi,
Yoksa bu masali anlatan kisinin dizlerinde uyuyan güzel mi?

Beyaz atli prensin öptügü uyuyan güzelsen uyan
Çünkü masal böyle devam ediyor.
Eger masali anlatan kisinin dizlerinde uyuyan güzelsen
Ister uyan, ister uyanma,
Çünkü o seni her halinle seviyor.

Kardelencicegi
01.06.2009, 12:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Salim58
01.06.2009, 12:28
Kendini kendimden sürdün,
masal değildi ama süründün,
şimdi benim yarama tuz mu sürdün?

Hangi sebepsen,
sandığım en büyük itiraf.
Neden yorgunluk sargılara denk değil,
garip kayboluşlar peşinde,
ne yana baksan boş suretler,
bıktım!

Sanki düşmüşsün en büyük düşünde,
düşün de bul hadi..
Yargısız ya da insafsız bu iç çekiş.
Şimdi bir elimi tutsan diğeri kıskanır,
değeri ıskalanır..

"Sen" demiştim en başında,
kıymet mi bilmedin,
gözünü sevdiğin tüm yollar sana mı düşman?
Nerdeyim dersem bulma beni,
kaçak sürüngenlere özeniyorum, yersizim..
Yokmuş acının an be an çıkmazı,
şimdi hangi yönde kırıldım bilmem..
Sözlerin içinde,
içimden içince,
hangi içimi çektim görmem..

Bırak, toparlanmasın!
şimdi ben bu saatleri nereye gömeyim,
kendimi alıp hangi dibe gireyim..

Gittim sanma diye geldim,
bitişimi yorma diye gittim..
Kaderin yüzölçümü senden büyükmüş bilmedim

Kardelencicegi
01.06.2009, 19:34
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

- Ölüm Sana Kavuşmamım Tek Yolu... -----


Düş Bozumu Sevdalar Çocuğuyum ben
Sensizliğe atıyorum her adımı
Her adım hüzne yaklastırıyor
Her adım kahrediyor
Her adım yakıyor
Yorgun bedenimi

Hangi yönünü özlüyorum bilmiyorum
Bana sarılmanımı sımsıkı
Öpmenimi tatlı tatlı
Yoksa koklamanı mı derin derin
Yoksa
Yalan olsada beni mutlu eden
Seni Seviyorumlarını mı


Bazen öyle anlar geliyor ki
Kör bıcak keskinliğinde aksamlar
Tuzlu su gibi içimi yakan anılar
Aşkım
Sensizliği Dolduruyorum Şarjörüme
Sıkıyorum kafama iki el...

Biliyorum hayata inat hayattayım
Alamıyor canımı kahrolası sensizlik
Yalvarıyorum yakarıyorum
Ama elimde değil
Ölemiyorum....

Kül Rengi hayat
Siyah beyaz hersey
Renkler yok
Nesem yok sen yoksun
Mutsuzum umutsuzum
Askının ızdırabını saçlarıma sürüyorum
Saçlarım bembeyaz
Ölümü bekliyorum sevgili
Sana kavusmayı
Ama ölemiyorum....

altuntas58
01.06.2009, 20:22
Yalnızlık

Yalnızlık, yalnızlık
Bari sen elimden tut
Geceyarısı aynalarda
Suçlu ve ezik
Gözlerim kan çanağı
Cinnete dönüşen bir dinginlik
Duruyorum karşında

Şarap taşlaşıyor
Midemde ve beynimde
Mavi mavi tüten sigara
Giderek mora çalıyor
Yalnızlık, yalnızlık
Bari sen elimden tut
Suflör kullanma
Dost seslerini dudağınla ısıtıp
Gece hep aynı gece
Karbon kağıdıyla çoğaltılmış
Gibi kara ve soğuk

Ellerim beynime alkol serpiyor boyuna
Niye böyle, neden
Sormuyorum artık
Yalnızlık, yalnızlık
Bir kez olsun kuğuların türküsünü
Tersinden söyleyeyim
Ölümse ölüm
Yaşamsa yaşam
Ayna hep ayna ayna...


Ahmet Erhan

Kardelencicegi
01.06.2009, 20:26
Yine Yalnızlık

Neden mi sana her haykırışımda ağlıyorum
Neden mi en yakınımdayken yalnızlığını özlüyorum
Neden mi son nefesimde senin kokunu içime çekiyorum
Hata belki ama
Aşk başlı başına yanlışlık
Gözlerine vurgunum kalbine yanık
Bu aşkın mecalini sende bulmak olsa da yazık
O zaman hem sana yazık
Ben bana yine yalnızlık

Haydar Arıtan

altuntas58
01.06.2009, 21:03
Adı: Gül

Gülü vurmuşlar Gül Sokağı’nda,
Uzanmış üç adım yatıyordu gül...

Bir adam usulca bir uçuruma,
"Sevi için" deyip atıyordu gül...

Ve bir kız kanatıp hüznü boyuna,
Hepten sevgisizlere satıyordu gül...

Gülü vurmuşlar Gül Sokağı’nda,
Uzanmış üç adım yatıyordu gül...




Bülent Özcan

yiğidoturan
02.06.2009, 02:08
**Sevgin Kadar Güçlüsün

SEVGİN KADAR GÜÇLÜSÜN

Benden uzaktasın ama;
Bir yerlerde olduğunu, biliyorum.
Oralarda,
beni sevdiğini,
Yine
beni düşündüğünü biliyorum.
O bana yetiyor.

Sende benim varlığımı biliyor,
Beni sevdiğini,
Düşündüğünü hissediyorum.
Bu duygu,
Bana mutluluk veriyor.

Bedenler ayrı kalsa bile
Ruhlar birleşiyor.
Sevginin diliyle,
Ruhlar konuşuyor.
Tutulan güzel dilekle
Hayat anlam kazanıyor.
Belki de mutluluk bu.
Sevinçler, kederler paylaşılıyor.

Ben, senin,
Bir yerlerde varlığını bilmem,
Beni sevdiğini,
Beni düşündüğünü bilmem
Hayatıma anlam katıyor.
Yalnızlığım yok oluyor.
Seni düşünerek geçen hayatımın
Bir amacı oluyor.
Ve
Yaşadığımı anlıyorum.

Çünkü sevgi varsa hayat var.
Ey sevgili,
Bu dünyada
Mutluluğun ölçüsü sevgidir.
Neyi, ne kadar seviyorsan
Hayatta o kadar varsın
Yani hayattasın
Varsın.
Yaşarsın
Sevgin kadarsın..
Ve
Güçlüsün

Duyguların çoğalır,
Geleceğe ümitsin
Sıkıntı, dert içinde,
Sevgin kadar güçlüsün

Bu sözlerden sonra;

Sevgi hasrettir
Sevgi, güzellik,
Sevgi umuttur
Sevgi yaşamak

Sevgi, gülen yüz
Sevgi, bakan göz,
Sevgi; sıcaklık
Sevgi yaşamak

Sevgi, amaçtır,
Sevgi bir kaygı
Sevgi, içten söz.
Sevgi yaşamak.

Sevgi bir kucak,
Sevgi tutan el
Sevgi Uçuşmak
Sevgi; yaşamak

Sevgi umuttur
Sevgi kaynaşmak,
Sevgi sabırdır
Sevgi; yaşamak

Sevgi emektir,
Sevgi bereket
Sevgi hayattır
Sevgi; yaşamak

Sevgi sıcak söz
Sevgi busedir
Sevgi i yakan göz
Sevgi; yaşamak

Sevgi biterse
Hayat anlamsız
Amaç yok olur
Duygu kaybolur

Acıma kalmaz,
İnsanlık olmaz
Sevginin yerini
Hiçbir şey almaz.

Nerede güzellik
Orada sevgi var
Sevgisiz bu dünya,
Sanki bir mezar

Duyguların çoğalır,
Geleceğe ümitsin
Sıkıntı, dert içinde,
Sevgin kadar güçlüsün

Kardelencicegi
04.06.2009, 16:41
AĞLAMAK...


Yüzümde hissediyorum bir ıslaklık.
Nedir bu bilmiyorum.
Gözyası diyorlar
Hayır.sadece gözyası değil.
Sessizce haykırmak.Acı sevinç,aldatılmak,
hepsi içinde.Canım yanıyor.İçim kanıyor.
Fırtınalar kopuyor sessiz sedasız
içimde.Yürüyorum bir karanlıkta.Sanki o yol hiç bitmicek aydınlığa
ulasamayacagım.Sanki her akan yas o yolu dahada uzatıyor.
Bu yuzden istemiyorum. Islanmasın yüzüm akmasın gözlerimden yas.
Uzamasın daha fazla yalnız basıma karanlıkta yürüyüsüm.
korkuyorum.Yok ki tutan elimden.Elini uzatan ben tutmadan
cekiyor.Kayboluyor karanlıkta.Yetisemiyorum.Kosma ya
calısıyorum.Ayaklarım yerinde sayıyor.Neden o yolun bitmediğini
anlıyorrum.Yalnız olmuyor. O karanlık yok sadece birinin tüm kalbiyle
sevgisiyle elinden tutup sana yönünü göstermesiyle bitermiş.
Yoksa sende o yolda kaybolan bir cok genç gibi boğulur gidermişsin
sessizce sesini duyuramadan!!!

Kardelencicegi
06.09.2009, 00:44
Yine Sen Yoktun

Yine Sen YoktunOysa sen yoktun
Hep o buluştuğumuz köşede
Elimde bir gül sanki yokluğuna ağlar gibi
başı önüne eğik mahzun mahzun duruyor,

Ve yine sen yoktun
Hep seni düşündüğüm hayallerde
Hayallerim bile hayal etmek istemiyordu
yokluğunu
Hala yoktun o eski resimlerde
Silinmiş gitmişti sanki hayalin resimlerden
Gözlerim inanmıyor kan ağlıyordu yokluğuna
Yine sen yoktun,

Hatıra defterim bile hasret kalmıştı
Zor alışmıştı şiir defterim ayrılıklara
Yalancı sevdalarımı karalıyordum
Teselli adına
Yine sen yoktun,

Fakat içimde bir umut
Geleceğin güne hasret bir yürek
İçimde sen sevgisini besleyen bir kalp
Evet hala bekliyorum seni o köşede
Dön gel yine aynı gecede...

İmran Baysal

yiğidoturan
07.09.2009, 03:16
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Kardelencicegi
12.09.2009, 21:22
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Bu kez alnından öpüyorum
Gidiyorum iki gözüm
Neden diye sormazsın
Seni bu yüzden seviyorum

Gece uyurken açık olmasın üstün
Ayaza meydan okuma kalın giyin
Kendi gider hatırası kalır
Evladiyelik değil aşk dediğin
Kirli sakallarımı sevdiğinden beri
Hasat mevsimi gelmedi yüzüme
Ayrılık ensemizden hiç inmedi
Ellerimse başka ele değmedi
Sana benden yalan yok alnım açık gülyüzlüm
Ve hakkını helal et yıldız gözülüm

Yar yar benim için ağlama bana o koyar)
Gezdiğimiz yerler gördüğümüz günler ) nakarat
Yakama yapışırda hesap sorar )

Ne bir ölüm ayırıyor ne bir celse
Onurum elimde gururum cebimde
Ve şimdiden seni özlüyorum

Sen şimdi bensiz akşamları sineye çekersin
Gizli gizli ağlarsın biliyorum
Kimseye yokluğumu hissettirmezsin
Seni bu yüzdne seviyorum

Paramız olacaktı
Ve boy boy çocuklarımız
Zenginlik hayellerimi fukarlara
Baba olabilme özlemlerimi
Yetimlere bırakıyorum

Bunlar hem vasiyetim hem son sözüm
Alnım açık gül yüzlüm
Hadi sende sil gözyaşlarını
Ve hakkını helal et yıldız gözlüm

Yar yar benim için ağlama bana o koyar)
Gezdiğimiz yerler gördüğümüz günler )nakarat
Yakama yapışırda hesap sorar )

Kardelencicegi
25.09.2009, 13:18
ISYAN ETTI GÖNLÜM:


Agardi saclarim gözlerine bakarak.


Karardi dünyam askini tadarak.


Hic kaldi feryatlarim sevgini anlayarak.


Yandi bu gönül aglayarak.


Bikti yasamdan tad almayarak.


Kaldi sonumuza son bir yaprak


Isyan etti gönlüm kadere utanarak.


Aldi sevdigimi elimden kaparak.


Birakti beni yalniz dertlere koyarak.


Sarardi benligim ugrunda yanarak.


Isyan etti gönlüm kadere utanarak...

Kardelencicegi
02.10.2009, 09:49
*Göçmen Kızı

O masal ülkelerinin birinde
İnsanlar birbiriyle dostça yaşardı..
Ve bu ülkede pekçok sevilen
Bir Göçmen Kızı vardı...

Kuş cıvıltılarından tatlı bir sesi
Meltem rüzgarından ılık nefesi
Bir defada büyüleyen, herkesi..
Ceylan gibi ürkek bakışı vardı...

Delerdi kalpleri, kirpik uçları
Bembeyazdı o çocuksu avuçları
Kömürümsü simsiyah saçları
Ve kahverengi gözleri vardı...

Benim için bu kız bülbüle çile
Güzellikte meydan okur, tomurcuk güle
-Aşka sevgiye inanmam - derken bile
Tatlı bakışlarından sevgi akardı...

Onsuz içimde dolu anlamsız pekçok sızı
Belki bir melekti O, belki Çoban Yıldızı
Nasıl da bambaşkaydı bu Göçmen Kızı
Gecemde, gündüzümde yalnız O vardı...

İçimdeki anısının buruktur tadı
Sevgilim olmadı ya, bana yetiyor adı
Sevgililerin özlemi, o güzel mehtabı
Kıskançlıktan çatlatacak bir yüzü vardı...

Herşeyimdi O benim, geçen yıllarımda
Onsuz günlerimde dünyam çok dardı
İçtiğim sigaranın dumanlarında
Düne kadar O´nun hayali vardı...

HAYIR...HAYIR...AŞIK FALAN DEĞİLDİM O´NA
KIŞ GEÇEN ÖMRÜMDE O, SADECE BİR BAHARDI...







Mustafa Şahin (Çumralı)

Kardelencicegi
14.10.2009, 22:26
SEVGİ ÜZERİNE

Kendimi hissetmiyorum sensiz zamanlarda
Söz dinletemiyorum benliğime hala seviyorum..
Boyası dökülmüş paslı demir oldu yüreğim
Yağmur yağıyor puslu gözlerim ağlamaklı.
Hala seni düşünüyorum dizlerim çözülüyor.
Gizli uzak kahredici bir aşka düştüm dönmem dönemem.

Hayat her zaman doğrusal değil
Yanlışa düştüğüm zamanlarda oluyor elbet
Ama sen en doğru yanlışımsın
Hala seninleyim senden şehirlerce uzakta olsamda
Yolların beyaz çizgileri kadar aklımdasın sonsuz

İnzivaya çekilmiş tınıların sessizliğini alacağım
Canlanacak renklenecek hayatın umudunu katacağım
Çelişkilerin çakışma hızını keseceğim gülüm
Gerekirse durduracağım dünyamı seni unutmadan
Diğer beni atacağım sırf sensizliği düşündüğü için

Birgün bitecek bu yorgunluk rahat edeceğim.
Duygularım özgürleşecek ben özgürleşeceğim
Kaçak tedirginliğim bitecek sarılacağım hayata
Ama hala sendeyim meşgul ediyorsun tüm beynimi
Kolların kavuşamayacağı kadar büyük sevdam

Kardelencicegi
15.10.2009, 21:46
HATRINA DÜŞECEĞİM

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
Hatırına düşeceğim belki
Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
Sonra sıcak yatağında uzun uzun
Ağlayacaksın Ağlayacak.!

Boğazında bir şeyler düğümlenecek
Ah yanımda olsaydı diyeceksin
Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
İliklerine işleyecek bensizlik
Kahrolacaksın...!

Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
Ufku seyredeceksin saatlerce
Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
Sonra hayalim gelecek karşına
Bir Şiirimi mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın..!

Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
Anlayacaksın..!

Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
Unutmak isteyeceksin her şeyi
Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
Kıvranacaksın.!

N: Fazil Kisakürek

Kardelencicegi
25.10.2009, 19:47
BILEMEZSIN

Seni çok sevdiğimi söylesem de bilemezsin..
Hatıramdan hayalini istesen de silemezsin
Gülün kokusunu bize ulaştıran,
havada bulut gibi uçuşan,
gözümüzle göremediğimiz zerrecikler değilmi?
O zerrecikleri hissedersin ama hiçbir zaman göremezsin….
Sevda da öyle bir şey hissedersin,içine çekersin,büyüsünü seni sarhoş eder….
Büyülü sevda kokusunun cazibesinden kurtulamazsın.
Zaten kurtulmayı istemezsin ki..
İşte ben seni böyle bir sevdayla sevdim.
Bu büyüden kurtulmak da istemiyorum.
Kalan ömrümü bu sarhoşlukla yaşamak sevdasındayım.
Gülü koklamak için koparma derler.Koparmaya kalkarsan;
İlkin dikenleri eline batarak,sana direnir.
Koparınca damarlarının özsuyu çekilir.
Yaprakları solmaya kurumaya baslar.
Sonrada kokusun göndermez olur..
Üzülürsün.Onun için BİRTANEM,’koparma gülleri,yerinde kalsın…
Dalında bırak,uzaktan seyret,uzaktan sev,uzaklardan kokla..
Benim gibi..
Kokusu seninledir her an.
Solmaz,üzülmez,kurumaz..
Sevgililer sevenlerin gülüdür.
Ona elini uzatmak,öpmek,
sevmek,koklamak,
bahar ışınlarını yaşamak için yanıp,tutuşular.
Ancak ellerini uzaklardan uzatmaları gerek..
Hissettirmeden,sezdirmeden koklamalı,
uzaklardan sevmeli,uzaklardan özlem duymalılar;
Sen de benim nadidem,eşsiz, biricik gülümsün,
birtanem…
Seni böyle uzaklardan seveceğim.
Erişemeyeceğim uzaklardan uzanıp,öpmeye çalışacağım,
düşsem bile…
Şarkımızı mırıldanacağım uzaklardan..
Ben böyle yanmayı,yanarak uslanmayı seviyorum.
Böylece de yanacağım yıllarca..Ne kadar dayanabilirsem….
Umut vermeye kalkma;Bir gün kavusuruz beklide..deme.
Vuslat bize yasak…
Biliyorum belki yarım kalacak,bu türküde..
Hayallerimde yaşayacaksın,bir tek gün gerçek olamadan..
Umut verme birtanem;sen söyleme bir şey sen söyleme….

UNUTMAKİ;NE OLURSA OLSUN SEN BENİM HERSEYİMSİN….

Alinti.

Kardelencicegi
30.10.2009, 13:05
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Seni bir gün seveceğim

Haberin bile olamayacak...
Yalnızlığımı resminle paylasacağım
Anlamayacaksın...
Gözlerine şiirler dökeceğim
Okumayacaksın...
Her şey istediğin gibi dostça kalacak
Bir gün yollar ayrılırsa
Vedasız çıkacağım hayatından
Gittiğimi farketmeyeceksin
Dedim ya haberin bile olmayacak
Acılarının ortağı mutluluğunun
Parçası olacağım etkilenmeyeceksin
Belki sende seveceksin
O zaman ben olmayacağım yanında
Üzüleceksin...
Anılarda ara beni yalancı saatlerde
Sonbaharda bul beni
Seviştiğimiz gecelerde!
İstemiyorum... hayır! Sevme beni yakışmaz
Yabancıyız dedik ya bir kere..
Ne aşkımsın sen ne de arkadasım
Sen bir yalan sen bir masal
Sen benim en saklı hikayemsin
Anlatamadığım...
Başlangıcını bılmediğim geleceğini kestıremediğim
sen en huzunlu kafıyelerımde yasıyorsun
sen benım en rısklı şiirimsin
sonunu getıremediğim...
dalınca resimlerine bır tuhaflık sarıyor
anlayamıyorum...
bazen cosuyorum bazen de hissizim sana dair
ne zaman cevap bulur bu soru bılmıyorum
bildiğim senı bır gun seveceğim
farkedemeyceksin...
aylar mevsimler yıllar gececek
belki unutulacak yuzum
aldırmayacağım...
ama hep içimde kalacak
o en tatlı hüzün...
adı hiç olmayacak sensız gecelerin
ben bu dizeleri yasarken
sen uyuyor olacaksın
sızlamayacak için...
geceler üşütecek belki de beni
yalnızlık üstüme devrilecek
saatler yokluğunu vuracak
çayımı yudumlarken açacağım penceremi
gözlerin çağıracak uzaklardan gelmeyeceğim.....
elbet bu kente kış gelecek
aylardan EKİM üşüyeceğim
sen gittiğinde bu sokaklara YAGMURLAR yağacak
seni bir gün seveceğim
haberin bile olmayacak....
bilmem nereye kadar gıder bu bilinmezlik
bu avuntu surer mi yıllarca?
yarına bir sey kalmaz belki...
belki de hiç beklenmedik anda doğar o güneş
sakıncalı bir hayalsin sen gerçekleşmesini istemediğim
ve sokmuyorum senı gecelerıme
en guzel ruyamsın sen
yasarken gormediğim...
ellerımı saclarında gezdirdiğimde hıssetmeyecek
adına beste yaptığımda dınlemeyeceksin....
ve bu şiiri ben dahil kımse okumayacak
seni bir gun seveceğim
haberin bile olmayacak.....



Ve gün gelecek senı sevdiğimi
yaralı akşamlara döktüğüm mısralara
en aydınlık sabahlara söyleyeceğim
ama sana asla...
ama sana ASLA............

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ayten58
30.10.2009, 14:07
harika şiirler ellerinize sağlık paylaşımda çok güzel teşekkürler.

Kardelencicegi
30.10.2009, 14:11
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

ayten58
30.10.2009, 14:14
bravo güzelim harikasın eline yüreğine sağlık teşekkür ederim.

Kardelencicegi
30.10.2009, 14:21
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

yiğidoturan
31.10.2009, 10:41
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

zombi
12.03.2010, 23:58
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim .............................. ..

inan bana usta sevgı uzerıne soylenebıleecek en derın kelımeler dıye dusunuyorum..

saol
emeğine sağlık.

zombi
13.03.2010, 00:00
ha!

bu arada sabrına da hayran kaldım.
o kadar uzun şiiri yazıya dokmek sabır işi..

tekrar teşekkürler.

Kardelencicegi
15.07.2011, 00:20
Dayan yüreğim mahşere az kaldı ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] qQIYo2EfFAzbgOoAfpGlfREhHhNV9x IaWAkHgk2MWJ97ECUE

"acılarla bilenmiş bir Bursa bıçağıdır hayat" - can yücel
öyle bir keser ki insanı
en sevdalanmış yerinden
bir kanar ki yürek
acır ki..
"ölümse ince bir rüzgar"

Can Yücel

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]






öyle bir örter ki aşk acısını
sonsuza dek kalın bir toprak
anıtgömütleşir dev yürekte..
karanfil de bitse kalkamaz artık
uzatamaz ki ellerini derinden
ölümse sürgit yorgunluğudur aşkın
sevdalı olan dinlenemez (ki)..

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
"bir çavlandır hayat/ içinde ikinci kez yıkanabilirsen eğer"

Can Yücel
işte bunu beceremedik çiçeğim
hayat hep çavlandı ama
biz ilk kez yıkandık her zaman içinde
hep ilk kez aşık olduk/ son kez sevdik
ikincisini bulamadık bir türlü..
dayan yüreğim mahşere az kaldı!

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])

Kardelencicegi
17.12.2012, 01:26
Suskun yüreğim
Kimsesizdi AŞK
Sahip çıktım
Elinden tuttum
Ama nerde Vefa
Nankör çıktı
Bıraktı yüzüstü
Arkasından bakakaldı
Öylece terkettiği
Suskun yüreğim
İliklerine kadar donarak

Nazlı Arman