Engin58
27.08.2008, 19:29
ONBİR AYIN SULTANI RAMAZAN
İki ay önce "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." Diye yaptığımız duanın kabulü olarak görmemiz gereken, "Recep Allah'ın ayıdır; Şaban Benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” Diye haber verilen, rahmet ve bereket ayı Ramazan’a kavuştuk.
Ebû Hureyre (r.a)'dan Resulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ramazan ay'ı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur" (Buhari, Savm, V)
Ramazan ayı içerisinde yapılan her ibadetin diğer aylardan daha faziletli olacağını da şu hadisi şeriften anlıyoruz.
İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Resulullah (sav) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitab etti:
"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay'ın gölgesi üzerinize bastı.
O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı.
Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı.
O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur.
O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir.
O, sabır ay'ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay'ıdır.
O ayda müminin rızkı bollaştırılır.
O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir.
Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz. " Ashab; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (sav):
Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir.
O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).
Resulullah (sav) Ramazan ay'ının yeni girdiği bir gün de; Bu ay içinde hayırda yarışmamızı istemiş, ayrıca hayırda yarışan kulları ile meleklere karşı Allah’ın iftihar edeceği haber verilmiştir.
"Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlayıp, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. Allah'a hayır ameller takdim ediniz. Şaki, günahkâr, bu ayda Allahın rahmetinden mahrum olan kimsedir" (Taberani'den naklen et-Tergîb, II, 99)
Rasululah (sav), Ramazan gecelerinin teravihle ihyasını da şöylece işaret etmiştir.
Hz. Ebu Hureyre (ra) 'nin anlattığına göre: "Resulullah (sav) onları, kesin bir emirde bulunmaksızın ramazan gecelerini ihyaya teşvik ederdi. (Bu maksatla) derdi ki: "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya ederse geçmiş günahları affedilir." (kütübi sitte: 3001)
Oruç ve Ramazanın fazileti hakkında zikredilen başka bir hadisi şerifte de oruç tutan kimsenin sevabının ancak Allah (cc) tarafından taktir edileceği belirtilmiştir.
Hz. Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Âdemoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kutside) şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti."
Oruçlunun Allah (cc) katındaki değerini anlamamız açısından şu hadisi şerifle konumuzu bitirelim. "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.'' (Kütübi-sitte-3082)
Orucuyla, teravihiyle, sahuruyla, hayır ve hasenatıyla; sefa geldin “Ey! On bir ayın Sultanı”…
İki ay önce "Allah'ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." Diye yaptığımız duanın kabulü olarak görmemiz gereken, "Recep Allah'ın ayıdır; Şaban Benim ayımdır, Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” Diye haber verilen, rahmet ve bereket ayı Ramazan’a kavuştuk.
Ebû Hureyre (r.a)'dan Resulullah (sav)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Ramazan ay'ı girince göklerin kapısı (başka bir rivayette Cennetin kapıları) açılır, Cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur" (Buhari, Savm, V)
Ramazan ayı içerisinde yapılan her ibadetin diğer aylardan daha faziletli olacağını da şu hadisi şeriften anlıyoruz.
İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Resulullah (sav) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitab etti:
"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay'ın gölgesi üzerinize bastı.
O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.
Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı.
Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı.
O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur.
O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir.
O, sabır ay'ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay'ıdır.
O ayda müminin rızkı bollaştırılır.
O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur.
Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir.
Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz. " Ashab; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (sav):
Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir.
O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).
Resulullah (sav) Ramazan ay'ının yeni girdiği bir gün de; Bu ay içinde hayırda yarışmamızı istemiş, ayrıca hayırda yarışan kulları ile meleklere karşı Allah’ın iftihar edeceği haber verilmiştir.
"Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlayıp, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. Allah'a hayır ameller takdim ediniz. Şaki, günahkâr, bu ayda Allahın rahmetinden mahrum olan kimsedir" (Taberani'den naklen et-Tergîb, II, 99)
Rasululah (sav), Ramazan gecelerinin teravihle ihyasını da şöylece işaret etmiştir.
Hz. Ebu Hureyre (ra) 'nin anlattığına göre: "Resulullah (sav) onları, kesin bir emirde bulunmaksızın ramazan gecelerini ihyaya teşvik ederdi. (Bu maksatla) derdi ki: "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya ederse geçmiş günahları affedilir." (kütübi sitte: 3001)
Oruç ve Ramazanın fazileti hakkında zikredilen başka bir hadisi şerifte de oruç tutan kimsenin sevabının ancak Allah (cc) tarafından taktir edileceği belirtilmiştir.
Hz. Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Âdemoğlunun her ameli katlanır. (Zira Cenab-ı Hakk'ın bu husustaki sünneti şudur:) Hayır ameller en az on misliyle yazılır, bu yedi yüz misline kadar çıkar. Allah Teâla Hazretleri (bir hadis-i kutside) şöyle buyurmuştur: "Oruç bu kaideden hariçtir. Çünkü o sırf benim içindir, ben de onu (dilediğim gibi) mükâfatlandıracağım. Kulum benim için şehvetini, yiyeceğini terk etti."
Oruçlunun Allah (cc) katındaki değerini anlamamız açısından şu hadisi şerifle konumuzu bitirelim. "Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur.'' (Kütübi-sitte-3082)
Orucuyla, teravihiyle, sahuruyla, hayır ve hasenatıyla; sefa geldin “Ey! On bir ayın Sultanı”…