PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İnançlı kalplerin zaferi...


seva
31.08.2008, 00:10
Samimi, ikiyüzlü, güzel, çirkin, iyi, kötü, doğru, yanlış çeşit çeşit yaratılmış insanlar... Ve sınav başlamış! Kim hangi yoldan gidecek? Sonunda kim kazanacak?

Bir dünya yaratılmış bizim için… İçinde sayısız güzellikler, denizler, ormanlar, kuşlar, kuzular, güneş, ay, hava, toprak ve ateş hep bizim için, faydalanmamız için…

Masum günahsız bebek olarak geliyoruz dünyaya, yaratılıştaki karakterimizi önce aile, sonra çevreden öğrendiklerimizle geliştiriyoruz. Derler ya “7’sinde ne ise 70’in de de odur” diye. Huylar, alışkanlıklar değişebiliyor, hatalara tövbe edip doğru yolu seçebiliyor insanlar. Ama kişilik, ahlak kolay kolay değişmiyor.

Kimisi zoru göğüslüyor, vicdanının sesi ile ilerliyor hayatta, her zorluğun ardından bir kolaylığın geleceğini tecrübe etmiş olarak, inançla huzur içinde yaşıyor…

Kimisi de uyanık geçinmeyi tercih ediyor, hak hukuk tanımadan, menfaatini ön plana alarak ve sinsi oyunlarla, hile ve tuzaklarla her şeye sahip olabileceğini zannediyor, bazen elde etse de sonunda kazdığı kuyuya kendi düşüp kaybediyor.

Bu dünyanın bir düzeni, doğanın bir dengesi var… Çok şükür Yaradan’ımız var…

“Bu benim istediğim şey değil”, “şimdi ben ona günün göstereceğim” “param var, gücüm var, şunu şöyle kullanırım, bunu da böyle kullanırım, onun da yüzüne güler, arkasından vururum” diyenler! yalana, iftiraya, fitneye başvurup kendi emelleri uğruna başkalarını mağdur edip gözü yaşlı mazlumların ahını alanlar!

Yağmuru durdura bilir misiniz? Ya rüzgarı? Peki ya denizdeki akıntıyı, dalgaları durdura bilir misiniz? Her gün güneş doğuyor engelleye bilir misiniz? Her gece ay çıkıyor ve geceyi bile aydınlatan var… Karartabilir misiniz?

Doğumu engelleye bilir misiniz? Peki ya ölümün önüne geçebilir misiniz?

Düşünüp ibret alanlar bilirler ki kısmetten ötesi yok!

İnanan ve kalbi olanlar, azim ve tevekkülle çabalarlar, hayır da şer de Yaradan’dan derler. Her şer de bir hayır vardır deyip hep hayır peşinde koşarlar…

Ya hayırlısı olsun demeyi bilmeyenler! Onlar da karamış kalpleriyle, sinsi hileleriyle, içlerine çöken kötülükle kazdıkları kuyuya düşüverirler…

Tarihte bunun en güzel örneği Çanakkale’de Gelibolu’da yaşanmış… İnançla zaferin kazanıldığı yerde!

Gencecik, tecrübesiz askerler, çeyrek kuru ekmek ve su ile karın doyurup, eski model silahlarla, ama yüreklerindeki inanç, arkalarındaki dua ile kazanmışlar… Uzaktan bakıldığında güçsüz görünen ama içten bakınca yiğit, vicdanlı, inançlı, fedakar, vefalı askerlerimiz düşünmeden canlarını vermişler ve uzun bir direnmenin ardından zafere ulaşmışlar.

Dünyanın en büyük ve en güçlü diye bilinen orduları sinsi oyunlarıyla ve kendinden emin tavırlarıyla gelmişler. Son model silahları, bombaları, para bizde, güç bizde, muhbirlerimiz var, her şeyi biliyoruz naraları ile, iki günde iki bomba ile hallederiz, boğazları alırız düşüncesiyle yola çıkmışlar. Onlar güçsüz, zayıf, her yandan kuşattık mı hiç şansları yok demişler, ama kazdıkları kuyuya düşüp, arkalarına bakmadan, boynu bükük, inancın zaferini seyrederek gitmişler…

Çanakkale savaşlarında 250 binin üzerinde askerimiz şehit düştü. Düşman kayıpları ise bu rakamın üstündedir.

Tüm şehitlerimize Allah rahmet eylesin.

Bugün şehit askerlerimizin ruhu yaşar Gelibolu’ da, Ege sularında… Gelibolu'ya her gidişimde, ziyaret ederim şehitlerimizi. Kabatepe'den, Conkbayırı'ndan, Abide'den ruhlarına rahmet dilerken, onlardan aldığım güçle daha da artar inancım doğruluğun, iyiliğin, azmin ve inancın her daim kazanacağına…

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] özel Nihal Doğan