PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : O hiç sigara içmedi ki ...


yigidonun_kızı
04.12.2008, 15:21
O hiç sigara içmedi ki ...



Baba,üvey anne ve oğul akşam yemeği için salondaki yemek masasındaki yerlerini almışlardı.Üvey anne çorba kaselerini ancak bırakmıştı masaya.Evin oğlu Hüseyin’i
öksürük tutmuştu.Anne ve baba sinirlendiler.

- İçme diyorum oğlum sana şu mereti ! diye söylendi baba..
- Ben de söylüyorum ama dinleyen kim ,diye söze katıldı üvey anne.
- İçmiyorum dedim size,ben sigara içmiyorum deyip kalktı masadan Hüseyin.
-Ben hiç sigara içmedim diye mırıldanarak ve ağlayarak gitti odasına.Daha çok üsteledi öksürüğü ağlarken.Uzun süre ağladı ve öksürdü.

- İçmiyorsun da bu öksürk nereden geliyor ? diye söylenmeye devam etti babası.
- Çocuk kandırıyor sanki diye ekledi üvey anne.

Öksürüğü geçince kalkıp yüzünü yıkadı.Masasına oturup derslerini çalışmaya başladı.Liseye o yıl başlamıştı ve oldukça da iyi bir öğrenciydi Hüseyin.

Ertesi gün sınıfta yine öksürük tuttu Hüseyin’i.Tahtada ders anlatması yarım kaldı.üzüldü,utandı.Özür diledi öğretmeninden.Öğretmeni mutlaka doktora gitmesini söyledi.

Akşam eve döndüğünde üvey annesinin bir kutlamanın hazırlıklarını yaptığını gördü.

- Hayrola anne,ne hazırlığı bu ?
- Bu gün babanla evlenme yıl dönümümüz..Bakalım baban hatırlayacak mı ?
- Kutlarım anne,nice yıllara inşallah.
- Sağol Hüseyin….Ay çok merak ediyorum,baban hatırlayacak mı,bana ne alacak acaba ?
- Anne,bu gün okulda yine öksürüğüm tuttu da,öğretmenim mutlaka bir doktora görünmem gerektiğini söyledi.Babama sen anlatsan,beni bir doktora götürse…..
- Sırası mı şimdi..adam yeni araba aldı..dünya kadar borca girdi..sen doktorları bilmezsin,bir defa gittin mi korkuturlar da korkuturlar..adamın iliğini sömürürler valla….

Akşam olduğunda elinde bir buket çiçekle geldi adam eve.Pahalı oldukları da belliydi çiçeklerin.

- Ah unutmamış,canım benim deyip kollarına atıldı kadın kocasının.
- Hiç unutur muyum bir tanem..bak sana ne aldım deyip cebindeki kutuyu çıkardı,açtı.
- Ah canım benim canım kocam deyip sımksıkı sarıldı ve yanaklarından defalarca öptü kadın kocasını.Çok pahalı bir pırlanta gerdanlık almıştı adam karısına.Büyük bir sükseyle taktı yerine.Kadının gün boyu uğraşıp titizlikle hazırladıkları sofraya oturdular.
Hüseyin’in yemeği odasına götürüldü.Onlar içki şişesini de açıp ışıkları da söndürerek yaktıkları mum ışığında kutlamalarına başladılar.
Kahkahalarına ve tokuşturdukları kadeh seslerine Hüseyin’in odasından gelen öksürük sesleri karıştı.Ama o akşam öksürük seslerine hiç aldırmadılar.

- İçmesene oğlum şu mereti !
- Zıkkım içesice, falan demediler o akşam.Çılgınlar gibi yiyip içip eğlendiler.

Bir sonraki gün Hüseyin okulda öksürürken ağzından kan geldi.Öğretmeni durumunun hiç de iyi olmadığını,mutlaka bir doktora gitmesi gerektiğini söyledi.
Hüseyin ancak üvey annesine durumu anlatabildi.Üvey annesi durumun ciddiyetin anlamış gibi davrandı.Kocasına anlatacağına dair söz verdi Hüseyin’e.

Olmadı,bir türlü olmadı.Doktora götürülemedi Hüseyin.Öksürükleri ve kanamaları devam etti.Öğretmenleri duruma müdahale etmek zorunda kaldılar.Ve Hüseyin’in Lösemi olduğu anlaşıldı.LÖSEV tarafından korumaya alındı.Tedavisi üstlenildiFakat kan kanseri tedavisi kesin olan bir hastalık değildi.İlik nakli için beklemek ve bu sürede hiç de kolay olmayan tedavileri sürdürmek gerekiyordu.Vakıf her türlü desteği verdi ve gerekli tedaviler uygulanıp ilik nakli için beklemeye geçildi.

Uzunca bir zaman geçti.Üvey anne yine bir telaş içindeydi.Yine evlenme yıldönümleri gelmiş çatmıştı.Şahane bir akşam sofrası donatırken yine merak ediyordu ,eşinin bu günü hatırlayıp hatırlamayacağını ve kendisine ne hediye alacağını.

Hazırlıklar bitince eşini beklemeye başladı kadın.Gözü kulağı kapıdaydı artık.Ama telefon kapıdan önce davrandı.Hastahaneden arıyorlardı.Hüseyin’in ömrü ilik bulunmasına yetmemişti.Ölmüştü Hüseyin.Hani o unuttukları,bir kerecik doktora götürmedikleri,hani o hiç içmediği sigaradan öksürdüğünü sandıkları Hüseyin diye biri vardı ya,işte o ölmüştü….

Birden vicdanı sızlamaya başladı kadının.Tansiyonu yükseldi..beyninde bir uyuşma başladı.
O anda kapı çaldı.Sürünerek gidebildi kapıya kadar..zor da olsa açabildi.
Elinde yine pahalı bir çiçek buketi vardı adamın..cebindeki kutuda da pırlanta bir takı.Ama karısı koltuğa yığılıp kalmıştı.Ne çiçekleri alabildi ne de takıyı.

- Hü…hü…hüs…Hüseyin…öl…öl…ölm üş .diyebildi zar zor.Baba da kötü olda bu kez ..onun da vicdanı ses vermeye başladı.Gözleri yaş denilen ıslaklıkla belki de uzun süredir ilk kez tanıştı.
Uzun uzun ağlamaya,bağırmaya başladı.

- Hüseyin’im,Hüseyin’im ! Affet bizi canım oğlum !

Faydası yoktu artık hiçbir şeyin.Ne üvey annenin felç olması,ne da babanın ağlaması…Hiçbir şey Hüseyin’i geri getirmeyecek ve bu günah asla affedilmeyecekti…

Hüseyin sigaradan öksürmüyordu ki…o sigaradan kanser olmadı ki….çünkü o hiç sigara içmedi ki…….

yigidonun_kızı
04.12.2008, 15:45
Ne kadar acı verici bir olay...
Okuduğumda çok duygulandım
Paylaşmak istedim...

altuntas58
04.12.2008, 15:51
Bu güzel hikayeyi bizlerle paylaştığın için teşekkürler

yigidonun_kızı
08.12.2008, 12:43
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden
ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın
bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En
kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.
İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni
ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu
zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün
yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok...

yigidonun_kızı
14.12.2008, 15:00
Sokak çocugu!!!

Sayfa no: YOK
Cilt no: YOK
Hane no: YOK
Ana adı?
Ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması asılı kalan çocuk varya,
Bilyelerini rüyalarında unutan çocuk,
Ve oyuncaklarını masal kahramanlarına kaptıran çocuk
O benim işte , o benim abi
Sahi, bir annem olmalıydı değilmi?
Ben dudaklarımda sokakları besteliyorum oysa
Sahi abi, tadı nasıldı anne sütünün?
Anneler nasıl okşar çocuklarını
Anne kokusu nasıldır kimbilir?
Ana ha?
Bir anne çizebilirmisin benim için
Karanlığın kar soğuğu parmak uçlarına bir anne
Unutulmuş çocukların ürkek avuçlarına bir anne
Ve yanına beni eklermisini abi?
Tıpkı sulu boya resimlerdeki gibi
Sımsıcak…
Sahi abi, senin gözlerini kesmiyor değil mi
Bir köprünün soğuk gergin ve karanlık bedeni …
Sahi sen hiç seyrettin mi ay dedeyi bir köprünün altından?
Üşüdün mü abi kayan bir yıldıza bakarken?
Abi sen, abi sen? boşver…
Gel boyat istersen ayakkabılarını
Ben, aha şu ayakkabıların bağcıklarından asılıyırom yaşama
Gel boyat ayakkabılarını
Boyat da resmi çıksın
Dostun, düşmanın tüm kaldırımlara
Sayfa no: yok
Cilt no: yok
Hane no: yok
Yokların varlığında tam göbek bağından yakalandın mı hiç yalnızlığa?
Sahi bir de… bir de babam olmalıydı değil mi?
Baba?
Beni döveecek bir babam bile yok biliyor musun?
Nasırlı ellerinde şefkat arayacağım bir insan
Kim bilir bayramda neler alır babalar çocuklarına
Unutmuşum !
Bayramlarınızda vardı sizin öyle değil mi
Arefeleriniz…
Bayramlarda temize çekilen dostluklar vardı sonra
Oysa ben kırık dökük ıslıklar ısmarlıyorum
Güneşe ve mehtaba…
Yankısız, bestelenmemiş ve bestelenmeyecek
Serseri ıslıklar…
Bir babam olsaydı belki yeterdi
Çocuk olurdum eskisi gibi
Şımarırdım öylesine
Boşver abi, kimin neyine bayram
Kimin neyine hediye, baba kimin neyine abi
Sahi senin düşlerin vardır
Söylesene, göremedğini rüyanın düşünü kurarmısın
Ahmet, bir düş görmüş geçenlerde
Yorgun ve geç gelen bir gecede
Utanırken anlattı, anlatırken utandı
Bir ip bağlamış gök kuşağına
'Bak ana uçurtmamı gördün mü
Ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?Ahmetin düşü işte…
Bana düşlerini kiralar mısın abi
Bedava boyarım ayakkabılarını
Bana düşlerini, düşlerini abi
Boşver…
Bak iyi parlayacak bu ayakkıbılar
En parlak ayakkabılarınla yürüyeceksin yaşama
Sen düşünme, sokaklar düşünsün beni
Gazete manşetleri, 3. sayfa haberleri düşünsün
İsimsiz bir damla gözyaşı düşünsün
Sen beni düşünme, düşünme be abi
Nasıl olsa ben olmayan ayakkabılarımın sıcaklığıyla
Basıyorum tüm kaldırımlara…
Olmasa da annesi babası sokakların
Sokak çocuğuyum işte
Ben sokak çocuğuyum
Kazanılmadan kaybedilmiş bir geleceğin herhangi bir yerinde
Ben sokak çocuğuyum abi
Hani şu uçurtması gökyüzünde asılı kalan
Oyuncaklarını masal kahramanlarına çaldıran çocuk var ya
İşte o benim
O benim abi
O benim….

yigidonun_kızı
14.12.2008, 20:11
HAYIR ve ŞER GİZLİDİR.. ANLAYAMAYIZ
Bir zamanlar Afrika'daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itbaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü.
Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:
"Bunda da bir hayır var!"
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın baş parmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki her zamanki sözünü söyledi:
"Bunda da bir hayır var!"
Kral acı ve öfkeyle bağırdı: "Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu?" Ve sonra da kızgınlığı geçmediği için arkadaşını zindana attırdı.
Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanıyordu.
Yamyamlar onları ele geçirdiler ve köylerine götürdüler. Ellerini, ayaklarını bağladılar ve köyün meydanına odun yığdılar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağladılar. Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını farkettiler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyordu. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlardı. Bu korkuyla, kralı çözdüler ve salıverdiler. Diğer adamları ise pişirip yediler.
Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman oldu. Hemen zindana koştu ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlattı. "Haklıymışsın!" dedi. "Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum.Yaptığım çok haksız ve kötü birşeydi."
"Hayır" diye karşılık verdi arkadaşı. "Bunda da bir hayır var."
"Ne diyorsun Allah aşkına?"
diye hayretle bağırdı kral. "Bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir."
"Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olurdum, değil mi?" Ve sonrasını düşünsene?

veysel
14.12.2008, 21:17
Bunlari Bizlerle paylastigin icin cok tesekkür ederiz.....

yigidonun_kızı
19.12.2008, 17:37
Sustukça sen oLdum, sen oLdukça kendime kaLdım, seni buLdum


Cezasının ne zaman biteceğini biLmeyen bir hükümLüydüm sende
Aşkı taşımak tek özgürLüğüm oLdu anLamaLısın
Bende kendini üretirken;yokLuğunu da aynı boyuta taşımasaydın keşke
Sen yoksan oLmayacaksan ben hangi kimLikLe kaLkarım ayağa hiç düşündün mü?
YığıLıp kaLdığım her yerde yokLuğun çöküyor gözLerime
HayaLinLe kaLmak seni yaşamak, bundandır, yaLnızLığı hiç kimse benim kadar sevemez
Tuhaf bir tesLimiyette, yokLuğunu yaşıyorum hepsi bu!
Sen ve sen YaLnızLık Hayır! Sen ve ben İçimde üretiyorum seni BirLikte çoğaLıyoruz, kimseye hesap vermeden


Susmuyorum Çünkü seni seviyorum…


GözLerimi karanLığa sımsıkı yumuyorum Sen oLmak üzere başkaLaşıyorum bir kez daha ve sonsuza kadar sen oLuyorum
Aşk, yaşamın beLirLediği rastLantıLarın sunduğu yöneLiştir, söyLemiştim sana Bu zorLu yürüyüşte kimseye tercih şansı tanınmadı eLbette biLirdim bunu O kadar anLamLıydın özeLdin ki tercih şansı tanınsaydı da biLe ben yine seçerdim Ödediğim ve ödeyeceğim bedeLLer ne kadar ağır oLsa da Sana seni anLatmakta bu kadar yetersiz kaLmasaydım keşke


Seni şu an yaşamaya ne kadar muhtacım Tek gerçeğim sensin ve hepte öyLe kaLacaksın
Yüreğimi çatışmaLarın tam ortasına sürerken hiçbir ödüL bekLemiyordum, biLesin
İçimde o kadar masumsun ki Seni yaşatmak adına nasıL bir direnişi üstLendiğimi kimse anLamasa da aLdırmıyorum artık


Yaşamak sana sığınmaktır, seni sende sevmektir
Sevdim seni hiçbir ödüL bekLemeden… GözLerimi kapatıyorum artık susma vaktidir
Bir varsın bir yoksun ÇocukLuğumda anLatıLan masaLLar gibi Ama en çok yoksun Başım dönüyor Aşkım ey ömrümün varı!


Ey VARLIĞIM! Seni seviyorum…
En çok sana geLdim durduk yerde
Yasaktı yoLLarım, aşk bir gidiLmez üLkeydi
En çok kendi tarihimin kahramanı biLe değiLdim sensiz
Ne kadar dirensem o kadar hükümLüydüm sende
Ve ben hep sana yürüdüm yürüdüm


Adımı unuttuğum her yerde seni buLmaLarımdı beni yaşatan
Ne zaman uzansam uzakLıktın
Seni kuşandıkça sen oLdum
BöyLece sen oLdukça varLığıma iLişkin her şeyi unuttum


Ama her şeyden çok en çok seni sevdim…
Herkesin öLümü kendi kıyametidir Ben gözLerimde yokLuğunu taşırken bir gün bekLenmedik düşeceğim beLki bağışLa BiLirim birgün geLir bütün yıLdızLar düşer, kavuşma günü geLsin diye mahşeri bekLer öLüLer
Kırık ezgiLeri bir aşk senfonisi sandım
DeğiLmiş
BiLdim
YanıLmadım
YeniLdim
Bütün hayaLLer darmadağındır şimdi sustum…


Kimse sen değiL
Sen herkes oLdun, biraz…
Ben değiL

yigidonun_kızı
19.12.2008, 17:39
BEN BÖYLE BİRİYİM

Sana hayatındaki sorunlar,şüpheler
veya korkularla ilgili çözümler sunamam
Ama seni dinleyebilir ve
Beraber cevapları araştırabilirim
Geçmişi,acılarını ve hayal kırıklarını
Degiştiremem nede gelecekte olacakları
Ama yardım etmek için her an yanında olabilirim
Ayagının kaymasını engelleyemem
Ama düşmemen için ve tutunman için
Sana elimi uzatabilirim
Eglencelerin,zaferlerin,başarı ların
Ve mutlulugun benim degil
Ama bunları neşe içinde seninle paylaşabilirim
Hayatta yapman için aldıgın kararlar
Benim degil,yargılarında
Ama sana destek olabilir
Cesaret verebilir ve istediginde
Yardım edebilirim
Yollarımızın,degerlerimizin
İkimizi ayrı düşmesini engelleyemem
Ama senin için dua edebilir
Seninle konuşabilir
Ve seni bekleyebilirim
Kalbinin kırılmasını ve acı çekmesini
Önleyemem ama
Seninle birlikte aglayabilir
Kırık parçaları toplamak ve
Yerine koymak için yardım edebilirim
Sana kim oldugumu söyleyemem
Ama sana YARDIM edebilirim
işte ben böyle biriyim

fatoş_yvz
19.12.2008, 18:02
süper bi yazı zamanım kısıtLı oldugu içiN baştakını okudum emegine sagLık gercekten güzELmiş.....

ErdalGüler
24.04.2009, 15:02
çok üzücü aynı zamanda da ibret verici bir hikaye, paylaşım için sağol...

65serdal58
24.04.2009, 17:25
ELLERİNE SAĞLIK
HER BİRİ BİRBİRİNDEN GÜZEL

sinan58_34
24.04.2009, 18:07
emeginize saglık arkadaslar

deniz kızı
24.04.2009, 18:40
paylaşım için teşekürler çok etkileyici gözlerim dolu dolu oldu

ABDULLAH DUMAN
24.04.2009, 18:43
Gerçekten çok duygulandım eline emeğine yüreğine sağlık güzel bir paylaşım

ZALIM_58
24.04.2009, 18:45
ÇOK GÜZELLER DİYECEK SÖZ BULAMIYORUM TEŞEKÜRLER

barikat58
24.04.2009, 18:46
Allah kimseyi annesiz koymasın kimseyi üvey anne eline düşürmesin işte böyle oluyor üvey olunca hiç birşey samimi olmuyor