Sivaslilar.Net
06.12.2008, 04:17
Yeşillikler içinde tarihi binalarla çevrili bir meydan.. Küçük ama güzel, yeşil ve derli toplu bir Anadolu kenti. Çocukluğumda gittiğim Sivas'tan aklımda kalan imgeler bunlar. Şimdi ise aynı meydanı tarihi binalar olmasa tanımak mümkün değil. Yüzyıllık ağaçlar sokakları karanlık yapıyor diye kesilmiş, yeşili olmayan, çok katlı apartmanların çevrelediği sıradan bir meydana dönüşmüş. Anadolu'nun en eski kentlerinden Sivas, koca bir taş yığınına dönmüş.
Kent tabii ki büyümüş, zenginleşme de fena değil. Villa projeleri başlamış, otomobil modelleri yeni, çarşılar kalabalık... Ama ne yazık ki ruh yok olmuş.
Neyse gelelim Sivas'ta yaşanan güncel sorunlara. Sivas'a yıllar sonra yolumu düşüren neden Renault'nun 7. yılına giren sosyal sorumluluk projesi Sokakta İlk Adımlar... İlkokul öğrencilerine Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan trafik konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen projenin startı için yapılan toplantıda Sivas Valisi Veysel Dalmaz, Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım ve işadamlarıyla sohbet etme imkânı buldum.
Kamu yatırımları ağırlıkta
Sivas, kamu yatırımlarının ağırlıklı olduğu bir kent. Cumhuriyetin ilk yıllarında 8. sırada yer alırken bugün 53. sırada. 2002'den sonra ise sanayileşme heyecanını yakalamış illerden biriydi. Teşviklerin de katkısıyla Almanya'dan gelen yabancı yatırımcılarla birlikte canlanan ekonomi kentin her alanına etki etti. Sporundan sosyal yaşamına kadar önemli adımlar atıldı.
Bugün birinci ligde mücadele eden Sivasspor'un başarısında ilin ekonomisinde yaşanan bu atılım etkili oldu. Tüketim arttı, yatırımlar çeşitlendi. Ancak Sivas'taki bu umut dolu gelişmeler son bir iki yıldır tersine dönmüş...
Vali Dalmaz, kentte son yıllarda önemli bir hareketliliğin yaşandığını ancak şimdi krizin etkilerinin görülmeye başlandığını söylüyor. İşçi çıkarmalar henüz yoğunlaşmasa da sektörlere sahip çıkılması gerektiğini belirten vali beyin endişesi planlanan bazı yatırımların gerçekleşememesi. Özellikle ferro krom alanında Hindistan'la ortak bir yatırım görüşmelerinin sürdüğünü anlatan Dalmaz, "Krizden etkilenmezsek kenti bir paslanmaz çelik üretim üssü yapabileceğiz" diyor.
Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım ise daha endişeli. Yıldırım önce 2002'den itibaren atılım yapan kentte önemli gelişmelerin yaşandığını şu rakamlarla anlatıyor: "Havaalanının büyütülmesiyle birlikte 7 bin olan yolcu sayısı 100 bine ulaştı. Organize Sanayi Bölgesi'nde 34 fabrika vardı, şimdi 85. Çalışan sayısı da yüzde 300 artışla 4500'e çıktı. İhracatımız da 16 milyon dolardan 100 milyon dolarlara ulaştı."
Yıldırım, bu sevindirici gelişmelerin son 2 yıldır kötüye gitmeye başladığını söylüyor. Cumhurbaşkanlığı tartışması ile başlayan süreçte türban, kapatma davası gibi olumsuzlukların geriye gidişi hızlandırdığını kaydeden Yıldırım, "Yani biz zaten krize girmiştik. Küresel krize hazırdık" diyor.
KDV indirimi yararlı olur
Sivas'ta büyük işletmeler olmadığı için toplu işten çıkarmaların olmadığını söyleyen Yıldırım, kış aylarından ise daha fazla endişeli. Sivas'ta üretiminin daha çok iç pazara yönelik olması nedeniyle tüketimdeki gerilemenin yansıyacağını anlatan Yıldırım, "Tüketici psikolojik olarak da tüketimi kesti. Yok deniyor ama KDV indirimi gibi tedbirler yararlı olacaktır. Bankalar sağlam ama onlar için de önlem alınması gerekli. Bankalarda taşıt kredileri bekliyor. Konut alacaklar bekliyor" diye konuşuyor.
Yıldırım, Sivas'ın gelecekte gelişecek illerden biri olduğunu, altyapı yatırımlarının tamamlandığını belirtiyor. Bu sayede yabancı yatırımcı çektiklerini, 6 şirket kurularak otomotiv sektöründe bir kümelenme modeli oluşturulduğunu da anlatan Yıldırım, bu konuda da bir talihsizlik yaşadıklarını ifade ederek "Almanya'dan gelen bir yatırımcımız vardı. O diğerlerini de çekti. Ancak sağlık nedeniyle dönmek zorunda kaldı. Fabrika kapanıyor ve işçi çıkarıyorlar" diyor.
Yıldırım'la odada sohbet ederken "Cansuyu kredileriyle" ilgili de başvurular oluyordu. Yıldırım'ın bu konuda da bir önerisi var:
"Krediyi almak kolay değil. Bence her başvuru değerlendirilmeli. Kaynak yetmiyorsa 25 bin YTL ile sınırlandırılmalı. Bugün elektrik parasını kredi kartıyla ödeyenler var. Hiç olmazsa herkese cansuyu olsun."
Tüketim bıçak gibi kesildi
Sivas'ta krizi en ağır hissedenlerden biri ise Renault Bayii Mehmet Oflaz. Dünyadaki krizin Türkiye'ye çok sert yansıdığını söyleyen Oflaz, kasım ayını "kâbus" olarak niteliyor. Kasımda bir adet bile otomobil satılmamış. Otomotiv satışlarında hayatında böyle bir ay hatırlamadığını vurgulayan Oflaz, krizin sorumlusunu medya olarak gösterse de hükümetin krizi yönetemediği görüşünü savunuyor.
Sivas'tan dönüşümüz Kayseri üzerinden oldu. Bu kentte krizin yansımasını ise yine bir Renault Kayseri Yetkili Satıcısı Hacı Ahmet Gülsoy'dan öğreniyoruz. O da tıpkı Oflaz gibi tüketimin bıçak gibi kesildiğini söylüyor. Ona göre de krizin derinleşmesinde medya etkili oldu. Ancak krizin iyi yönetilemediğini de ekliyor. Krizin en az vuracağı illerden sayılan Kayserili işadamı Gülsoy, daha da endişeli: "Daha kriz başlamadı. Asıl mart, nisanda göreceğiz. Allah sonumuzu hayır etsin..."
Yazdıklarım kısa bir günün izlenimleri. Ama bir gerçek var ki kriz Anadolu'yu da vuruyor.
Sivas'ın marka değeri
Sivasspor'la arttı
Sivas'taki toplantının onur konukları kente büyük heyecan getiren Sivassporlu futbolcular ve Teknik Direktör Bülent Uygun'du. Konu futbol olunca sohbetler de koyu oluyor. Birinci ligde ve Türkiye kupası maçlarında iddialı bir mücadele sergileyen Sivasspor'un başarısı aslında tüm kentin ileri gelenlerinin desteğiyle sağlanmış. Vali Veysel Dalmaz, bu isimlerin başında geliyor. Dalmaz, sporun kente büyük enerji kattığını söylüyor. Takımın kaynak sağlamasında da Dalmaz'ın katkıları büyük. Teknik Direktör Bülent Uygun, Sivasspor'un kentin marka değerini artırdığını, son 5 yılda Sivas'ın tanıtımına da büyük katkı sağlandığını söylüyor. 2.5 trilyon YTL ile 100 milyon euroluk takımlara rakip olduklarını ekleyen Uygun, "Motivasyonumuz yüksek. Bu bir ekip anlayışı, Sivas'ta bunu sağladık. Bugün takımımızın marka değeri 40 milyon euro" diyor.
Sivasspor Koleji kuruluyor
Takımın başarısının sürmesi ve istikrarın korunması için ise bazı önerileri var: "Tesislerimiz yeterli olmalı. Çeşitli adımlar atıldı. Altyapı kuvvetli olmalı, bu konuda da Sivasspor Koleji kuruluyor. Sistemin tabii ki iyi kurulması lazım."
Bu arada takımın kadrosunu koruduğu sadece iki futbolcuya ihtiyaçları bulunduğunu anlatan Uygun, "Büyük takımlar kaos yaşıyor. Bu bizim için avantaj. Transferler konusunda ise sürekli isimlerimiz çıkıyor. Bizim takımda herkes satılık ama kimseyi satmayız" diye konuşuyor.
Sivasspor, ligde üçüncü durumda. Bu motivasyonla iddialarının süreceği de görülüyor. Çok yakınmasalar da tüm Anadolu takımlarında yaşanan bir sıkıntıyı söylemek lazım: Kaynak. Çünkü futbol endüstrisi büyük paralarla yürüyor. Oradan buradan toplanan kaynaklarla başarılar çok da kalıcı olamıyor.
Madımak Oteli kütüphane olsun
Sivas'ta tarihi binaların yanında gelenlere bir de Madımak Oteli gösteriliyor. Sivaslılar için üzüntü kaynağı bu. Yapılan açıklamaya göre hükümet, otelin satın alınması için valiliğe görev vermiş. Hükümetin Alevi açılımı sayesinde gündeme gelen konulardan biri bu. Aleviler ve bu olaydan canı yanan kesimler, ben de dahil bu olayın unutulmaması gerektiğini söylüyor. Bunun için de altında kebapçı bulunan otelin müze yapılması talep ediliyor. Valiliğe verilen görev bu anlamda bir adım atılacağını gösteriyor.
Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım'ın ise başka bir önerisi var: "Madımak Oteli müze değil, İl Halk Kütüphanesi olsun."
Yıldırım, "O bölgede bir meydan düzenlemesine ihtiyaç var. Kentimizin de kütüphanesi yok. Kültürevi olsun. Müze olması sakıncalı olur diye düşünüyorum. Provokasyonlara açık olur. Her 2 Temmuz'da insanlar geliyor. Bizler de gidiyoruz. Anılsın ama kütüphane daha anlamlı görünüyor."
Madımak Oteli, Türkiye'nin kara simgelerinden biri.
Jale Özgentürk
Referans Gazetesi
Kent tabii ki büyümüş, zenginleşme de fena değil. Villa projeleri başlamış, otomobil modelleri yeni, çarşılar kalabalık... Ama ne yazık ki ruh yok olmuş.
Neyse gelelim Sivas'ta yaşanan güncel sorunlara. Sivas'a yıllar sonra yolumu düşüren neden Renault'nun 7. yılına giren sosyal sorumluluk projesi Sokakta İlk Adımlar... İlkokul öğrencilerine Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan trafik konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen projenin startı için yapılan toplantıda Sivas Valisi Veysel Dalmaz, Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım ve işadamlarıyla sohbet etme imkânı buldum.
Kamu yatırımları ağırlıkta
Sivas, kamu yatırımlarının ağırlıklı olduğu bir kent. Cumhuriyetin ilk yıllarında 8. sırada yer alırken bugün 53. sırada. 2002'den sonra ise sanayileşme heyecanını yakalamış illerden biriydi. Teşviklerin de katkısıyla Almanya'dan gelen yabancı yatırımcılarla birlikte canlanan ekonomi kentin her alanına etki etti. Sporundan sosyal yaşamına kadar önemli adımlar atıldı.
Bugün birinci ligde mücadele eden Sivasspor'un başarısında ilin ekonomisinde yaşanan bu atılım etkili oldu. Tüketim arttı, yatırımlar çeşitlendi. Ancak Sivas'taki bu umut dolu gelişmeler son bir iki yıldır tersine dönmüş...
Vali Dalmaz, kentte son yıllarda önemli bir hareketliliğin yaşandığını ancak şimdi krizin etkilerinin görülmeye başlandığını söylüyor. İşçi çıkarmalar henüz yoğunlaşmasa da sektörlere sahip çıkılması gerektiğini belirten vali beyin endişesi planlanan bazı yatırımların gerçekleşememesi. Özellikle ferro krom alanında Hindistan'la ortak bir yatırım görüşmelerinin sürdüğünü anlatan Dalmaz, "Krizden etkilenmezsek kenti bir paslanmaz çelik üretim üssü yapabileceğiz" diyor.
Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım ise daha endişeli. Yıldırım önce 2002'den itibaren atılım yapan kentte önemli gelişmelerin yaşandığını şu rakamlarla anlatıyor: "Havaalanının büyütülmesiyle birlikte 7 bin olan yolcu sayısı 100 bine ulaştı. Organize Sanayi Bölgesi'nde 34 fabrika vardı, şimdi 85. Çalışan sayısı da yüzde 300 artışla 4500'e çıktı. İhracatımız da 16 milyon dolardan 100 milyon dolarlara ulaştı."
Yıldırım, bu sevindirici gelişmelerin son 2 yıldır kötüye gitmeye başladığını söylüyor. Cumhurbaşkanlığı tartışması ile başlayan süreçte türban, kapatma davası gibi olumsuzlukların geriye gidişi hızlandırdığını kaydeden Yıldırım, "Yani biz zaten krize girmiştik. Küresel krize hazırdık" diyor.
KDV indirimi yararlı olur
Sivas'ta büyük işletmeler olmadığı için toplu işten çıkarmaların olmadığını söyleyen Yıldırım, kış aylarından ise daha fazla endişeli. Sivas'ta üretiminin daha çok iç pazara yönelik olması nedeniyle tüketimdeki gerilemenin yansıyacağını anlatan Yıldırım, "Tüketici psikolojik olarak da tüketimi kesti. Yok deniyor ama KDV indirimi gibi tedbirler yararlı olacaktır. Bankalar sağlam ama onlar için de önlem alınması gerekli. Bankalarda taşıt kredileri bekliyor. Konut alacaklar bekliyor" diye konuşuyor.
Yıldırım, Sivas'ın gelecekte gelişecek illerden biri olduğunu, altyapı yatırımlarının tamamlandığını belirtiyor. Bu sayede yabancı yatırımcı çektiklerini, 6 şirket kurularak otomotiv sektöründe bir kümelenme modeli oluşturulduğunu da anlatan Yıldırım, bu konuda da bir talihsizlik yaşadıklarını ifade ederek "Almanya'dan gelen bir yatırımcımız vardı. O diğerlerini de çekti. Ancak sağlık nedeniyle dönmek zorunda kaldı. Fabrika kapanıyor ve işçi çıkarıyorlar" diyor.
Yıldırım'la odada sohbet ederken "Cansuyu kredileriyle" ilgili de başvurular oluyordu. Yıldırım'ın bu konuda da bir önerisi var:
"Krediyi almak kolay değil. Bence her başvuru değerlendirilmeli. Kaynak yetmiyorsa 25 bin YTL ile sınırlandırılmalı. Bugün elektrik parasını kredi kartıyla ödeyenler var. Hiç olmazsa herkese cansuyu olsun."
Tüketim bıçak gibi kesildi
Sivas'ta krizi en ağır hissedenlerden biri ise Renault Bayii Mehmet Oflaz. Dünyadaki krizin Türkiye'ye çok sert yansıdığını söyleyen Oflaz, kasım ayını "kâbus" olarak niteliyor. Kasımda bir adet bile otomobil satılmamış. Otomotiv satışlarında hayatında böyle bir ay hatırlamadığını vurgulayan Oflaz, krizin sorumlusunu medya olarak gösterse de hükümetin krizi yönetemediği görüşünü savunuyor.
Sivas'tan dönüşümüz Kayseri üzerinden oldu. Bu kentte krizin yansımasını ise yine bir Renault Kayseri Yetkili Satıcısı Hacı Ahmet Gülsoy'dan öğreniyoruz. O da tıpkı Oflaz gibi tüketimin bıçak gibi kesildiğini söylüyor. Ona göre de krizin derinleşmesinde medya etkili oldu. Ancak krizin iyi yönetilemediğini de ekliyor. Krizin en az vuracağı illerden sayılan Kayserili işadamı Gülsoy, daha da endişeli: "Daha kriz başlamadı. Asıl mart, nisanda göreceğiz. Allah sonumuzu hayır etsin..."
Yazdıklarım kısa bir günün izlenimleri. Ama bir gerçek var ki kriz Anadolu'yu da vuruyor.
Sivas'ın marka değeri
Sivasspor'la arttı
Sivas'taki toplantının onur konukları kente büyük heyecan getiren Sivassporlu futbolcular ve Teknik Direktör Bülent Uygun'du. Konu futbol olunca sohbetler de koyu oluyor. Birinci ligde ve Türkiye kupası maçlarında iddialı bir mücadele sergileyen Sivasspor'un başarısı aslında tüm kentin ileri gelenlerinin desteğiyle sağlanmış. Vali Veysel Dalmaz, bu isimlerin başında geliyor. Dalmaz, sporun kente büyük enerji kattığını söylüyor. Takımın kaynak sağlamasında da Dalmaz'ın katkıları büyük. Teknik Direktör Bülent Uygun, Sivasspor'un kentin marka değerini artırdığını, son 5 yılda Sivas'ın tanıtımına da büyük katkı sağlandığını söylüyor. 2.5 trilyon YTL ile 100 milyon euroluk takımlara rakip olduklarını ekleyen Uygun, "Motivasyonumuz yüksek. Bu bir ekip anlayışı, Sivas'ta bunu sağladık. Bugün takımımızın marka değeri 40 milyon euro" diyor.
Sivasspor Koleji kuruluyor
Takımın başarısının sürmesi ve istikrarın korunması için ise bazı önerileri var: "Tesislerimiz yeterli olmalı. Çeşitli adımlar atıldı. Altyapı kuvvetli olmalı, bu konuda da Sivasspor Koleji kuruluyor. Sistemin tabii ki iyi kurulması lazım."
Bu arada takımın kadrosunu koruduğu sadece iki futbolcuya ihtiyaçları bulunduğunu anlatan Uygun, "Büyük takımlar kaos yaşıyor. Bu bizim için avantaj. Transferler konusunda ise sürekli isimlerimiz çıkıyor. Bizim takımda herkes satılık ama kimseyi satmayız" diye konuşuyor.
Sivasspor, ligde üçüncü durumda. Bu motivasyonla iddialarının süreceği de görülüyor. Çok yakınmasalar da tüm Anadolu takımlarında yaşanan bir sıkıntıyı söylemek lazım: Kaynak. Çünkü futbol endüstrisi büyük paralarla yürüyor. Oradan buradan toplanan kaynaklarla başarılar çok da kalıcı olamıyor.
Madımak Oteli kütüphane olsun
Sivas'ta tarihi binaların yanında gelenlere bir de Madımak Oteli gösteriliyor. Sivaslılar için üzüntü kaynağı bu. Yapılan açıklamaya göre hükümet, otelin satın alınması için valiliğe görev vermiş. Hükümetin Alevi açılımı sayesinde gündeme gelen konulardan biri bu. Aleviler ve bu olaydan canı yanan kesimler, ben de dahil bu olayın unutulmaması gerektiğini söylüyor. Bunun için de altında kebapçı bulunan otelin müze yapılması talep ediliyor. Valiliğe verilen görev bu anlamda bir adım atılacağını gösteriyor.
Sivas Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım'ın ise başka bir önerisi var: "Madımak Oteli müze değil, İl Halk Kütüphanesi olsun."
Yıldırım, "O bölgede bir meydan düzenlemesine ihtiyaç var. Kentimizin de kütüphanesi yok. Kültürevi olsun. Müze olması sakıncalı olur diye düşünüyorum. Provokasyonlara açık olur. Her 2 Temmuz'da insanlar geliyor. Bizler de gidiyoruz. Anılsın ama kütüphane daha anlamlı görünüyor."
Madımak Oteli, Türkiye'nin kara simgelerinden biri.
Jale Özgentürk
Referans Gazetesi