PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : **Ona Ruhumun Yaralı Olduğunu Söyleyin**


...Kangallı...
03.02.2009, 11:57
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Nasıl yaralı olmasın ki.Doğrularından vazgeçmemiş olması yine kapının önüne konmasını gerektirmişti. Dünya mı garipti kendisi mi hiç bilemeyecekti.Tıkanıyordu hayat gelip kalbinde. Soldan soldan vuruyorlardı yine. Anlatamıyordu kimselere ne istediğini. Nasıl istediğini. Sanırım hiç anlatamayacaktı da. Belki anlatabilirdi de anlayan çıkmayacaktı…





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Nispet yapar gibi gidişin bir de dönüşü vardı elbet. Bulduğu gibi kaybetmek dedikleri şeyi iliklerine kadar yaşamıştı yine. Acıdı da acıdı yüreği. Bilirdi ihanetin acısını. Bilirdi bilmesine de her defasında ilk defa gibi acıyordu yüreği işte. Kendisine bile şikayet etmedi kalbini. Sustu sadece susması gerekenler gibi…





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Ne de çabuk tüketivermişti aşkı sevdayı hiç anlayamadı. "Başka türlü mü seviyorum ben" diye geçirdi içinden. Normalleri de karışır olmuştu her şey gibi son zamanlarda. Gerçi anlam yüklemeyi bırakmıştı insanların davranışlarına. Kimisi çok garip,kimisi anlamsız, kimisi de çok çocukça gelirdi ona. Bunu hangi kefeye koyacağını ise hiç bilemedi…





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Dar zamanlarda yaşamak denilen böyle bir şeydi. İnsan sabırsızdı, bir de nankör. Bekleyemiyordu. Kalp hızında yaşamak istiyordu kalbinden geçenleri. Tik tak seslerinden ritim tutmaya zamanı yoktu. Melodi duyulmadan gürültüde kayboluyordu tik taklar. Oysa kendisi aşkın melodisine hasretti, belki cıvıl cıvıl sesine…Bütün bütün sustu ama kulakları o melodiyi yine de duyamadı…





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Ama hiç kızmadığımı da. Belki çokça kırıldığımı da. Gitmesi gerektiği için gittiğine inandırmak zorunda kalışı kendini daha da yaralıyordu. "Gitmeyebilirdi de" deyiveriyordu içinde saklanan çocuk. Biz onunla içimizdeki çocuklarla yola çıkmıştık oysa. Sahi hani atlı karıncaya binecektik… Söylesene biner miyiz bir gün yine…





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Bıraktığı gibi burada olduğumu bir de. Tek damla eksilmediğini geride bıraktıklarından.Sadece gözyaşlarıyla yeşerttiği umuttan bahsedin biraz da. Sonra sıkı sıkı Rabbimin tuttuğu kalbimden. Dönüp dönüp kendisine dua ettirişinden. Söz verdiği halde hala o huzura gidemeyişinden. Onun yerine kendisinin gittiğinden bahsedin bolca.





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Bir de "her şeyde bir hayrın olduğunu." O anlar beni, bilir söylediklerimi en çok da söyleyemediklerimi. Söyleyin ona ki bazı şeyler ille de yaşanılarak öğrenilir hayatta. Vicdan derinden bir sızladı mı aklın mutlaka geleceğini başa. O başa gelene kadar bazen dibe vurmak gerektiğinide söyleyin. Dibe vurduğunda da uzatılan eli tutması gerektiğini de.Söylenmeden, sızlanmadan, mazeret üretmeden tutması gerektiğini sıkı sıkı söyleyin ama. O ele değil de elin gerçek sahibini görmesi gerektiğini de iyice tembih edin olur mu?





Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin… İsterse açtığı yaraları birbir sarabileceğini de hatırlatın ona. O unutur bunları bu aralaraklı bir karış havada. Yaptığı her şeye rağmen geride kocaman bir yüreğin biraz da yaralı bir ruhun onu beklediğini de söyleyin emi. Siz söyleyin mutlaka o bilir beni, niyetimi, özlemimi, sevgimi… Canımdan öte can olduğunu… Siz söyleyin yine de ona bülbülün kanının aktığı yerden gülün rengini bulduğunu… ve adının da sadece "aşk" olduğunu…




Alıntıdır..

NESLİ
03.02.2009, 12:29
Ona ruhumun yaralı olduğunu söyleyin... Bir de "her şeyde bir hayrın olduğunu." O anlar beni, bilir söylediklerimi en çok da söyleyemediklerimi. Söyleyin ona ki bazı şeyler ille de yaşanılarak öğrenilir hayatta. Vicdan derinden bir sızladı mı aklın mutlaka geleceğini başa. O başa gelene kadar bazen dibe vurmak gerektiğinide söyleyin. Dibe vurduğunda da uzatılan eli tutması gerektiğini de.Söylenmeden, sızlanmadan, mazeret üretmeden tutması gerektiğini sıkı sıkı söyleyin ama. O ele değil de elin gerçek sahibini görmesi gerektiğini de iyice tembih edin olur
AMA AĞLATTI BENİ BU SÖZLER

MeLody58
03.02.2009, 13:11
YAŞAMAK İSTEDİĞİM NE DİYE DÜŞÜNDÜM ÇOĞU ZAMAN CEVABI NE Mİ DİYORSUN? CEVABI YOK.ÇÜNKÜ NE YAŞAMAK İSTEDİĞİMİ NE YAPTIĞIMI NEYİ YAŞADIĞIMI BİLMİYORUM.HER ŞEY ÇEVREMİ SARMIŞ KURTULMAK MÜMKÜN DEĞİLMİŞ GİBİ HİSSEDİYORUM.ÇEVREMİ BİR SÜRÜ SAHTE YÜZ VE HER DAVRANIŞLARIYLA KENDİMİ ONLARI HAYATIMI DAHA ÇOK SORGULAMAMA NEDEN OLAN BİR SÜRÜ KİŞİ SARMIŞ VE BEN ARALARINDA SIKIŞMIŞ ÇARESİZ BİR ŞEKİLDE SADECE DÜŞÜNÜYORUM BAZEN ONU BİLE YAPAMIYORUM.SADECE NEREYE SÜRÜKLENİRSEM GİDİYORUM.
GÜRÜLTÜ HER AN KULAĞIMDA YANKILANAN GÜRÜLTÜ ALIP GÖTÜRÜYORSUN İÇİMDEKİ BİR PARÇA UMUDU VE KALABALIĞIN İÇİNDE SIKIŞMIŞ YALNIZLIK GELİP BENİ BULUYOR.BİR AN KURTULAMK İSTEDİĞİM YALNIZLIĞIM GÜRÜLTÜNÜN VE KALABALIĞIN İÇİNDE YİNE BENİ YAKALIYOR.YİNE ESİRİ OLUYORUM.GÜRÜLTÜ KULAĞIMDA UĞULDARKEN ONLARCA FARKLI SES KULAĞIMA GELİRKEN BEN NE KADAR YALNIZ OLDUĞUMU HİSSEDİYORUM.BELKİ DE DİYORUM İÇİMDEKİ O KENDİMİ AVUTMA İSTEĞİYLE BELKİDE BEN BOYLE İSTEDİM BELKİDE BENDE O GÜRÜLTÜNÜN İÇİNE KATILIP ONALRDAN BİR SES ONLARDAN BİR PARÇA OLABİLİRİM BİR ANLIĞINA…AMA BUNUN BENİM YALNIZLIĞIMI SONA ERDİRMEYECEĞİNİ SADECE YALNIZLIĞIMI BİR ANLIĞINA UNUTTURABİLECEĞİNİ BİLİYORUM.AMA BEN NE OLURSA OLSUN O GÜRÜLTÜNÜN İÇİNE KATILMAK İSTEMİYORUM.BELKİ BUNU YAPTIĞIMDA RUHUM ACI ÇEKİYOR YALNIZLIĞIMLA BELKİDE KIZIYOR BANA BELKİDE AĞLIYOR AMA RUHUM BENİM OLARAK KALIYOR.YALNIZLIĞIM BANA HÜZÜN VEREN BENİ HERKESTEN AYIRAN HERKES YALAN DİYEN BİR DOSTUM OLDU.HERKESİN KONUŞABİLECEK BİR SÜRÜ KONUSU ANLATABİLECEK BİR ÇOK OLAYI VARKEN BEN HEPSİNİ İÇİMDE YAŞIYORUM.BELKİDE YAŞAMIYORUM ÇUNKU ANLATABİLECEK NE BİR OLAYIM NE DE BİR KONUM VARDIR.YALNILIK EN ALAKASIZ ANDA HERKES GÜLERKEN HERKES KONUŞABİLECEK BİR KONU BULURKEN GELİR.DAHA ÇOK KAPLAR BENLİĞİNİ.KUTRULMAK BAĞIRMAK KAÇARAK UZAKLAŞAMAK İSTERSİN AMA YAPAMAZSIN.SENİN BUNLARI YAPAMANI ENGELLEYEN BİR ÇOK NEDEN VARDIR.AĞLAMAK İÇİNDEKİLERİ DÖKEMEK İSTERSİN AMA YAPAMAZSIN.ÇÜNKÜ ÇEVRENE TOPLANMIŞ OLAN O SAHTE SURATLARIN O GARİP ŞAŞKINLIK DOLU SORGULAYAN MERAKLI BAKIŞLARINA,DURMADAN SORU SORMALARINA EN YAPMACIK HALLERİYLE SENİ AVUTMALARINA KATLANAMAZSIN.EN YALNIZ OLDUĞUN ANDA HİSSEDERSİN HEP YALNIZ OLDUĞUNU EN YAKINLARINLA EĞLENİRKEN,GÜLERKEN,BİR ÇOK OLAY YAŞARKEN BİLE NE KADAR YALNIZ OLDUĞUNU HİSSEDERSİN.HEP ONLARLA ARANDA DURAN BİR BOŞLUK KOPMUŞ BİR BAĞ OLDUĞUNU ANLARSIN.BENİM HÜZÜNLÜ DOSTUM KADERİNE MAHKUM HEP AKILLARA HÜZNÜ GETİREN DOSTUM.SENDE YALNIZSIN BELKİ ADI ÜSTÜNDE YALNIZLIĞIMSIN BELKİ DE BÜTÜN DUYGULARIN İÇİNDE SENDE TEK BAŞINASINDIR.BANA HÜZÜN VEREN DOSTUM BELKİ SANA İHANET OLACAK BELKİ DE SENİ HÜZNÜNLE TEK BAŞINA BIRAKMAK OLACAK.AMA BENDE GİDİYORUM O GÜRÜLTÜYE KATILMAYA.HÜZNÜMÜ BİR TARAFA ATIM YÜZÜMDEKİ GÜLÜMSEYİŞİMLE BEN DE GİDİYORUM ONLARCA SESTEN BİRİ OLMAYA.

goramaz
03.02.2009, 13:53
giden bir daha gelmez ...

MeLody58
03.02.2009, 16:03
giden gitmiştir gittigi gün bitmiştir ....

...Kangallı...
03.02.2009, 16:08
giden bir daha gelmez ...

Kesinlikle gelmez ;)

MeLody58
03.02.2009, 18:16
Elini Vermiyor Hayat!

Yerde kıvranan kalbimin üstünde dansediyor acılar
koparıp göğsümden yerlere fırlattığım kalbimin
kimse dönüp bakmıyor
görmüyor ateşler içinde kıvrandığını kalbimin
eğilip almıyor ateşler içinde
yanıyor kalbim!
kalbim ahhh!!!

Yaprakları acılı rüzgarlada ürperen
yorgun bir dağ lalesiyim bir yol başında
yaralı ceylanların gözlerinde inliyor bedenim
ruhum bir cellâtınki kadar soğuk ve tedirgin
kirli bir hayatın karanlık odalarında
mil çekiliyor gözlerime
kör oluyorum!
dost bildiklerim hançerini saplıyor göğsüme
yaralanıyor canevim
kan damlıyor her yerimden
yüreğimden
ellerimden
gözlerimden
dudaklarımdan...
ahhh!!!

Zifir karası gecelerin acısı zaptediyor ruhumu
kalbimin en ince sızısından vuruyor hayat
ne güneş ısıtıyor üşüyen anılarımı artık
ne de insanlardan kaçıp sığındığım tenhalar
çıkmaz sokaklarda yitirdim yolumu, şaşkınım
şimdi yüreğim çırpınan yaralı bir kuş gibi çaresiz
kış kadar soğuk bedenim şimdi
param parça her yerim
bir ihanet sisinde yitirdim herşeyimi
yıldızlar göz kırpmıyor , ay küs
sisli geçen her gecenin ardından yağmuru bekliyorum

Ah!!! Diyorum,
keşke bende duygusuz yaşamayı becerebilseydim
yalanlar sıralayabilseydim, yalanların ardından
aç çocukların gözlerine bakıp utanmasaydım
yanmasaydım bu kadar dünyanın acısına
gözlerime perde çekip, unutabilseydim her olup biteni
ihanetlere incitmeseydim yüreğimi bu kadar

Ey ömrüm ödedim borcunu acıların, azad eyle beni
anladımki söz geçmiyor yüreğe tufandan sonra
bağışlamıyor hayat yüreğiyle oynayanı
el yordamıyla yürüyorum şimdi yürüdüğüm yerde
yalanlardan örülmüş bir duvarın kenarından tutunarak,
onurlulara mahsus acılı taşlara yürüyorum...
bir sümüklüböceğin kabuğunu sürüklediği çaresizlikle
sürüklüyorum bölük pörçük hayatımı ardımdan.

Ey kalbe saplanan hançer
ey ciğere işlenen kurşun
bu yürek artık ağlamamalı,
yanmamalı acılara bu kadar
ağır geliyor onurlu bir ömrün çekilen yükü
bir yanım deniz, bir yanım uçurum, bir yanım ateş
yalnız bir yolcuyum meçhule giden dümensiz bir gemide
gözlerimde kaç bin yıllık ah!
yüzme bilmediğini bile bile denize atıyorum kalbimi
alıp götürsün diye upuzun yanlızlıklara dalgalar

Yorgun bir dağ lalesinin hazin hikayesi hayatım
yaşama sevincimi yıllar önce
çiçekleri çiğnenen bir bahçede yitirdim
ağrılar içindeyim şimdi ah! mavi kuş
yorgunum, bitkinim, dargınım!
elini vermiyor hayat!
bir uçurum kenarında
ha düştüm düşeceğim

her gece bir yıldız kayıyor gözlerimden
yüreğimden bir dilek sönüyor her gece
bu yüzden hep yetimdir bir yanım
bir yanım aşka ve acıya ayarlı

enkaz oldum, toz oldum, duman oldum
(*)"ben bu kahrı çeke çeke yoruldum"
kara bir dumanla boğuluyorum şimdi
şimdi kara gecelerin kör kelebeği gözlerim
karanlıklar içindeyim dipsiz bir kuyuda
dolunay
bulutların arkasından
bakar
bakar
darılır...

ben
dolunaya
bakar
bakar
utanırım...