Orijinalini görmek için tıklayınız : :):):) FIKRALAR:):):) EE HADİ BUYRUN
ebubekir çakmak
16.02.2009, 13:44
Hamile Kadin :.
Küçük bir çocuk, hamile bir kadinin karnina dokunarak:
- Ne var sizin karninizda teyze,
Kadin:
- Çocugum var evladim, diye cevap verir.
- Sizin çocugunuz mu?
- Evet
- Onu seviyor musunuz?
- Evet
- Çok mu seviyorsunuz?
- Evet evladim.
- Öyleyse neden yediniz?
.: imammmmmmmmm :.
Köyün birinde imam bir köylünün kizina asik olmus.Bakmis böyle olmayacak annesine babasina söyleyip kizi istetmis.Ama ne yazik ki kizi vermemisler.
Bunun üzerine imam çok üzülmüs.Bu halde camiye gitmis ve ezan okumadan önce 'TÜM SEVIPTE KAVUSAMAYANLARA GELSIN' demis....
.: Çorap :.
Ayaklari çok fena kokardi. Bir gün bir arkadasina, birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.
- Hay hay, dedi arkadasi. Ama eve git, ayaklarini yika ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
- Söz...
Tiyatroya gittiler. Yerlerine oturdular. Aradan bes on dakika geçmeden etrafindakiler mendillerini burunlarina götürmeye basladi.
- Hani söz vermistin, dedi arkadasi.
- Vallahi degistirdim, dedi ve ekledi:
Inanmazsan diye kirlileri de cebime koydum. Iste burada!...
.: abdest :.
BIRGÜN HOCA HERZAMANKI GIBI NAMAZINI KILMAK IÇIN ABDEST ALMAYA HAZIRLANIR.ABDESTINIDE KÖYÜN MEYDANINDAKI ÇESMEDEN ALMAKTADIR. HOCAYI ABDEST ALIRKEN IZLEYEN KÖYLÜLER BAKARLAR KI HOCA DEFALARCA ÜST ÜSTE ABDEST ALMAKTADIR.SASIRIRLAR VE SEBEBINI MERAK EDERLER VE HOCAYI IZLERLER.DAHA SONRA HOCA NAMAZINI KILMAK IÇIN CAMIYE GIDER.HOCA NAMAZ KILARKEN GÖRÜRLERKI NAMAZ ESNASINDA IKIDE BIR GÜLÜP DURUYOR BUNUN ÜZERINE AHALIDEN BIRI DAYANAMAYIP
-HOCAM,NAMAZDA GÜLÜYORSUNUZ ABDESTINIZ BOZULDU NAMAZDA GITTI DER
HOCANIN CEVABI ISE,
-YAHU ÖNEMLI DEGIL YEDEKTE BIR KAÇ ABDESTIM DAHA VAR DER
MeLody58
16.02.2009, 13:48
Hamile Kadin :.
Küçük bir çocuk, hamile bir kadinin karnina dokunarak:
- Ne var sizin karninizda teyze,
Kadin:
- Çocugum var evladim, diye cevap verir.
- Sizin çocugunuz mu?
- Evet
- Onu seviyor musunuz?
- Evet
- Çok mu seviyorsunuz?
- Evet evladim.
- Öyleyse neden yediniz? :D:D::D:D
ebubekir çakmak
16.02.2009, 13:50
Bir dönem bir genel müdür yardımcılığı yapmış birisi anlatıyor:
"Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdürü yardımcısıyım.. Bayrama 10 gün var.. Benim müdür hastalandı.. Ben ise işe gireli 2 hafta olmus, olmamış.
Genel Müdür bey beni çağırttı:
- Tebrik kartları hazır mı?.. Şaşırdım:
- Anlamadım! Hangi kartlar efendim?
- Aman evladim, Şükrü Bey sana söylemedi mi? Bayram geldi, tebrik kartları şimdiye kadar hazır olmalıydı.. Tüh tüh.. Eyvah...
- Çabuk hemen hazırlayıverin.
- Emredersiniz efendim! dedim. Ancak sabaha kadar 3 bin kartı nasıl yazacağım?
Genel müdür bey, bütün kartları çini mürekkebiyle ve en güzel yazımla yazmamı istedi. 3 bin karttan 2 bin tanesini kendisinden makamca alt'takilere şu sekilde yazacaktım:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
1.000 tanesi de üst makamdakilere olacaktı ve onlarda da şu ifade yer alacaktı:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim." Sabaha kadar 3 bin kart, düşünebiliyor musunuz?!?..
Ne yapalım? Çaresiz mecburen kolları sıvadım ve başladım öncelikli 2000 karta:
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim",
"Bayramını kutlar, gözlerinden öperim"
...
1, 5, 10, 18, 28, 58, 108, 188, 558.. Yazıyorum, yazıyorum bitmiyor!.. Nasıl sıkıntı bastı bir bilseniz!... 738, 918..
2,5 paket Samsun'u bu arada bitirmişim. Öyle işkence çekiyorum ki, ekmek parası olmasa bırakıp kaçacağım. Sıra 2000. karta geldiğinde şafak söküyordu. Ben de bitmişim ama önümde hala yığınla kart duruyor!
Şimdi de 1.000 tane de üst makamlara yazılması gerekenler var. 4. Paket sigarayla birlikte "Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim"e başladım..
Boyuna yazıyorum, göz kapaklarim iyice ağırlaştı, takoz koysam gene de kapanacak.
209, 529, 689.. Yaz babam yaz.. Ama artık kalemi parmaklarımın arasında tutamaz oldum. Ben kaleme değil, kalem bana hakim:
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
"Sizin ve eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, sıhhatli ve başarılı günler niyaz ederim."
...
Ve bir müddet sonra gerisini nasıl yazmışım hiç hatırlamıyorum:
"Niyaz ederim başarılı günler sizinle eşinizin bayramını kutlarken.."
"Kutlarken eşinizin bayramını saygıyla sıhhatli günler diler Niyazi ile beraber ederim.."
“Sizin, niyazi ile eşiniz birlikte bayramınızı sıhhat dilerim, tebrikle beraber.”
"Niyazi ile birlikte sizin ve eşinizin bayramını kutlarken ayrıca sıhhatle ederim.."
"Önce bayramınızı başarılı eder, sonra eşinizle Niyazi'ye tebrikli günler dilerim.."
"Sizin de eşinizin de Niyazi'nin de bayramını saygıyla eder, sıhhatli tebrik dilerim.."
“Bayramınız niyazi ile sıhhat bulsun, eşiniz ile birlikte tebrik olsun”
"Sıhhatli eşinizin bayramını saygıyla kutlarken, Niyazi'ye başarılar diler aynı zamanda ederim.."
"Bayramınıza etmeden önce eşinizi saygıyla kutlar Niyazi'nin gözlerinden öperim.."
"Sizin de, eşinizin de, Niyazi'nin de, bayramini da, tatilini de, gemlisini de, geçmisini de bayramını beklerim.. Saygiyla tebrik ederken.."
"Önce niyazi bayramı tebrik etsin, yok öyle yağma, ben size ve eşinize sıhhat dilerim sonra"
“Bayram günü eşiniz ve niyaziye dikkat edin, size de daha bayram gelebilir.”
“Niyazi bey bayram günü eşiniz ile birlikte sizi sıhhat ile tebrik etsin”
“Tebrik ederim niyaziyi, eşiniz ile birlikte sizin bayram sabahı sıhhatinizi dilemiş”
Sabah tam mesai saatinde, gözlerim kan çanağı bir halde kartları yetiştirdim.. Genel müdür bir-ikisine şöyle bir baktı: "Aferin" dedi.
"Güzel yazmışsın. Hemen postalayın!" Bizde HEMEN POSTALADIK!..
3 gün sonra da önce bizim genel müdürü, sonra da tahmin ettiğiniz gibi bendenizi postaladılar!..
sivaslıbaki
06.04.2009, 16:56
bune ya :D bende 3000 kartı yazana kadar ölürdüm.
Kardelencicegi
14.04.2009, 11:00
Gelin Kaynana
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
"Evde çıktı iki meydan savaşı,
Biri bitti, biri bitti bitecek.
Gelinle kaynana tuttu güreşi,
Biri yattı, biri yattı yatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben de duyamadım sözün başını,
Gıcırdattı anam sıktı dişini,
Yerden kalkmayan o eğri kaşını,
Biri çattı, biri çattı çatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Havayı sarınca savaş kokusu,
Başladı hanımın kuru sıkısı.
Denizli horozu gibi ikisi,
Biri öttü, biri öttü ötecek
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Aracının dayak yemek kaderi,
Ara yere saldık yine pederi,
Garibi ortada ileri, geri,
Biri itti, biri itti itecek.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Çekilmiyor bunların gayri kahiri,
Terk eylesem derim köyü, şehiri,
Gizlice yemeğe fare zehiri,
Biri kattı, biri kattı katacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben giderim odun ile kömüre,
İkisi de bakmaz aşa, hamura,
İtişe kakışa varıp çamura,
Biri battı, biri battı batacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kim demiş hanımın gözleri şaşı,
Üç yerden yarıldı anamın başı,
Gördünüz attığı son iki taşı,
Biri tuttu, biri tuttu tutacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Adım 112, ben de attım havamı,
Zor aldım elinden bakır tavamı,
Karakolda biter maçın devamı,
Biri gitti, biri gitti gidecek."
58_SEMİH_58
21.04.2009, 13:53
Askerde Komuton Emir Veriyor Diyorki:
-Düşman Ceseti Getirene 10 $ veriLiyor Motivasyon İçin!
Herkez Cepheden Bir Düşman CEsedi Getiriyor...Ama TemeL 1 Hafta OrtaLıkta yoq:)
Komutan Şaşırıyor.Bir Hafta Sonra Bakıyorki TemeL 1 Vaqon DoLusu CesetLe qeLiyor:D
-Seni AlNından Öpüyorum TemeL asLanım Coq qüzeL savaştın Düşman CEseti qetirdin ama ÜlKenin Ekonomiside BeLLidir.qeL bu cesetLEri Bize 8 $ sat..
TemeL derki : Komutanım Haytta oLmaz Zaten 8 $ dan Bn aLdım :D:D:D:D:D:D
Laz AkLı işte Napacan :) ;)
MeLody58
21.04.2009, 14:24
Sabah anne, oğlunun odasına girdi ve onu uyandırdı. "Haydi oğlum, uyan artık. Okula geç kalacaksın..." Oğlu, yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle "fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi. Anne, oğlunun isteğine karşı çıktı: "Okula neden gitmek istemiyormuşsun bakayım?" dedi. "İki ciddi neden söyle bana..." Oğlu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini yanıtladı: "Okuldaki tüm öğretmenler benden nefret ediyorlar, biiir... Tüm öğrenciler de nefret ediyorlar, ikiii... Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?" Annesi oğlunun nedenlerini geçerli bulmadı; "bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi. "Şimdi hemen kal ve çabuk hazırlan..." Bu kez oğlu iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden: "Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne?" dedi. Sabrı tükenme noktasına gelen anne, oğlunun üstündeki yorganı hızla çekti ve oğlunun istediği iki ciddi nedeni ondan sonra açıkladı: "Birinci ciddi neden, 52 yaşında koskoca bir adamsın..." dedi şöyle devam etti: "İkinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün, oğlum..."
Kardelencicegi
14.05.2009, 13:38
NE BILEYIM?
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir delinin oturmuş,
birşeyler yazdığını gördü:
- "Kolay gelsin ne yazıyorsun?"
- "Mektup yazıyorum efendim."
- "Yaaa..Kime yazıyorsun?"
- "Kendime.."
- "Peki ne yazılı mektupta?" -
"İlahi doktor bey, deli misiniz siz..
Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"
Kardelencicegi
16.05.2009, 21:23
ÖNCE KAÇANLAR
Bir akil hastanesinde iki deliyi çikartmak zorundalarmis.
Bir test yapalim demisler.
Iki deliyi teste tabi tutmuslar.
Adamlarin önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuslar
`` buyrun beyler yiyin``
demisler bir tanesi hemen zeytine saldirmis.
Öbürü hemen önünü kesmis ve demiski
``önce kaçanlari yiyelim sonra duranlari yeriz``
demis....
****************************** *********
ERIYOR ISTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.
Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.
Garsonadan yine seker istedi.
Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.
Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor.
Kardelencicegi
19.05.2009, 12:38
Otobüs
Doktorlar akıl hastahanesinin duvarına bir
otobüs resmi çizmişler.
- “Hadi otobüse binin” demişler.
Deliler otobüse binmeye başlamışlar.
Bir deli binmemiş doktorlar:
- “Neden binmedin?” diye sormuş:
- “Çok kalabalık taksiyle gidicem”demiş.
Gelin Kaynana
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
"Evde çıktı iki meydan savaşı,
Biri bitti, biri bitti bitecek.
Gelinle kaynana tuttu güreşi,
Biri yattı, biri yattı yatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben de duyamadım sözün başını,
Gıcırdattı anam sıktı dişini,
Yerden kalkmayan o eğri kaşını,
Biri çattı, biri çattı çatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Havayı sarınca savaş kokusu,
Başladı hanımın kuru sıkısı.
Denizli horozu gibi ikisi,
Biri öttü, biri öttü ötecek
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Aracının dayak yemek kaderi,
Ara yere saldık yine pederi,
Garibi ortada ileri, geri,
Biri itti, biri itti itecek.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Çekilmiyor bunların gayri kahiri,
Terk eylesem derim köyü, şehiri,
Gizlice yemeğe fare zehiri,
Biri kattı, biri kattı katacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben giderim odun ile kömüre,
İkisi de bakmaz aşa, hamura,
İtişe kakışa varıp çamura,
Biri battı, biri battı batacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kim demiş hanımın gözleri şaşı,
Üç yerden yarıldı anamın başı,
Gördünüz attığı son iki taşı,
Biri tuttu, biri tuttu tutacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Adım 112, ben de attım havamı,
Zor aldım elinden bakır tavamı,
Karakolda biter maçın devamı,
Biri gitti, biri gitti gidecek."
ÇOK GÜZEL YA GÜL GÜL GÖZLERDEN YAŞ GELDİ ELLERİNE SAĞLIK KARDEŞİM
Kardelencicegi
19.05.2009, 13:53
Aşçıya Diyeceğim Yok Pilavı Bağışlayın
Selçuklu Sultanı Alâaddin, bir ramazan günü
Nasreddin Hoca’yı Konya’ya davet etmiş.
Sultan çağırır da gidilmezmi; üstelik,
rahmetliye hususi arap atlarından birini göndermiş.
Hoca şehre vardığında vezirlerden birisi karşılamış.
Gün boyu Konya’nın gezilecek yerlerini gezmişler, görülecek yerlerini görmüşler.
Akşam ezanıyla birlikte
“sultan sofrası”nda iftara oturmuşlar.
Adet olduğu üzre evvela çorba gelmiş.
Yine adet olduğu üzre ilk kaşığı Sultan Hazretleri
çalmış ama, parlaması da bir olmuş:
— Kaç defa ferman buyurdum;
benim çorbama Erciyes kekiği atılacak diye.
Kaldırın bu çorbayı! Kuzu tandırı getirin!
Sofrada bulunanlar çorbanın kokusuyla yutkuna dursunlar, bu defa kuzu tandır gelmiş.
Sultan tadına bakar bakmaz;
bu sefer de“Mendebur aşçıbaşı!”
diye gürlemiş:
— Şu Selçuk ülkesinde kuzu mu kalmadı ki, koç kızartırsınız. Götürün bunu çabuk!
Hasılı, o yemeye bir bahane, bu yemeye bir bahane, sofraya ne gelirse Sultan Hazretleri, tadına baktıktan sonra, aşçıbaşını azarlayarak geri gönderiyormuş.
Nasreddin Hoca bakmış ki, aç kalacak.
Ayağa fırladığı gibi pilav lengerini alıp önüne koymuş; hızla kaşıklamaya başlamış.
Sultan Hazretleri;
— Hocam, demiş, ne yapıyorsun?
— Sultanım, demiş, Hoca, ahçı başı sizin olsun,
bari pilavı bağışlayın!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Aşçıya Diyeceğim Yok Pilavı Bağışlayın
Selçuklu Sultanı Alâaddin, bir ramazan günü
Nasreddin Hoca’yı Konya’ya davet etmiş.
Sultan çağırır da gidilmezmi; üstelik,
rahmetliye hususi arap atlarından birini göndermiş.
Hoca şehre vardığında vezirlerden birisi karşılamış.
Gün boyu Konya’nın gezilecek yerlerini gezmişler, görülecek yerlerini görmüşler.
Akşam ezanıyla birlikte
“sultan sofrası”nda iftara oturmuşlar.
Adet olduğu üzre evvela çorba gelmiş.
Yine adet olduğu üzre ilk kaşığı Sultan Hazretleri
çalmış ama, parlaması da bir olmuş:
— Kaç defa ferman buyurdum;
benim çorbama Erciyes kekiği atılacak diye.
Kaldırın bu çorbayı! Kuzu tandırı getirin!
Sofrada bulunanlar çorbanın kokusuyla yutkuna dursunlar, bu defa kuzu tandır gelmiş.
Sultan tadına bakar bakmaz;
bu sefer de“Mendebur aşçıbaşı!”
diye gürlemiş:
— Şu Selçuk ülkesinde kuzu mu kalmadı ki, koç kızartırsınız. Götürün bunu çabuk!
Hasılı, o yemeye bir bahane, bu yemeye bir bahane, sofraya ne gelirse Sultan Hazretleri, tadına baktıktan sonra, aşçıbaşını azarlayarak geri gönderiyormuş.
Nasreddin Hoca bakmış ki, aç kalacak.
Ayağa fırladığı gibi pilav lengerini alıp önüne koymuş; hızla kaşıklamaya başlamış.
Sultan Hazretleri;
— Hocam, demiş, ne yapıyorsun?
— Sultanım, demiş, Hoca, ahçı başı sizin olsun,
bari pilavı bağışlayın!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
bu güzel çalışmaları inanın zekle okuyoruz nasıl buluyorsunuz konuya nasıl uyduruyorsunuz bravo size şimdi bi fincan kahve desem şıp diye önüme koyarsınız sağolun elinize sağlık alkışı hakkıyla hakediyorsunuz kardeşim
gönül3458
19.05.2009, 14:15
gelin kaynana dolu bir otobüs kaza yapmış kaynanaların hepsi ölmüş.hekes gülüp oynarken arkada bie gelin ağlıyormuş.neden ağlıyorsun diye sormuşlar Gelin ben kaynanamı evde unuttum demiş
gelin kaynana dolu bir otobüs kaza yapmış kaynanaların hepsi ölmüş.hekes gülüp oynarken arkada bie gelin ağlıyormuş.neden ağlıyorsun diye sormuşlar Gelin ben kaynanamı evde unuttum demiş
vah yazık gelin sevinmiyorda üzülüyor teşekkürler abla paylaşım için
gönül3458
19.05.2009, 14:32
vah yazık gelin sevinmiyorda üzülüyor teşekkürler abla paylaşım için
BEKLE SEVİYOR...........:D
Kardelencicegi
19.05.2009, 14:41
ALLAHIN RAHMETİ
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden
dışarı bakarken komşusunun koşa koşa
yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur.
Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece ALLAH ´ın rahmetine basmamak için çabalıyorum.
gönül3458
19.05.2009, 14:55
Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı. Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.
Kardelencicegi
19.05.2009, 14:57
BANA NE AD KOYARLARDI?
Bir gün Nasretin Hoca'ya Timur :
-Yahu, şu Abbasi halifelerinin her birisi birer
lakab almış kimi El mutazımBillah, kimisi de El mütevekkil-Allah, diye anılıyormuş.
Ben acaba onların zamanında hükümdar olsaydım, bana ne ad koyarlardı.
Hoca hiç çekinmeden :
-Sana da Neüzzü-Billah derlerdi, cevabını vermiş.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
gönül3458
19.05.2009, 15:05
Küçük Temel, Almanya da yasayan bir Türk gurbetçisinin ogludur. Küçük oglan,
aksam üstü okuldan gelir, kapidan annesine seslenir :
- Anne, Ben Alman oldum!..
Annesi sinirlenir :
- O nasil söz? Bir daha duymiyim böyle laflar!..
Çocuk devam eder :
- Anne!.. Ben Alman oldum. Bugün sinifta karar verdik. Ben artik Almanim...
Annesi sinirden iyice küplere biner, bagirip çagirmaya baslar. O sirada babasi da
içeriden bagrismalari duyar ve küçük Temel e birkaç tokat atar. Küçük Temel
bir yandan kaçmaya çalisirken bir yandan da konusmayi sürdürür :
- Su dünyanin isine bakin! Alman oldum. Yarim saat sonra Türklerle basim derde
girdi!..
Kardelencicegi
19.05.2009, 15:08
AKLIN VARSA GÖLE KOŞ
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.
Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.
Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!
Kardelencicegi
30.05.2009, 08:28
Günün Fıkrası :
Abuzer
Bilirsiniz adiyamanda abuzer ismi cok yaygin bir dildir.
Bir gün Jandarama bir minubusu durdurur ve kimlik kontrolu
yapacaktir komutan minibustekilere söyler ismi abuzer olan herkes asagi insin.
herkes asagi iner sadece biri kalir. komutan sorar senin ismin nedir.
oda Haci Abuzer der komutanim...........
Allah’ın sıcak bir gününde, Hoca merhum susuzluktan öyle bir yanmış, öyle bir yanmış ki, adeta dili dışarı düşmüş. Senli benli görüştüğü biri görmüş:
“Hoca efendi, bizimki akşama soğukluk yapmışı; her halde şimdiye kadar buz kesilmiştir. Az-buçuk harareti keser, buyur da, iki kaşık içelim!” demiş; **ürmüş Hoca’yı evine, dayamış bir tencere hoşafı önüne. Ne var ki, kendisi bir kepçe almış; Hoca’nın da bir kaşık vermiş eline. Rahmetlinin kaşığı dolu gidip, boş gelirken, adam kepçe kepçe gövdeye indiriyormuş. Her indirişte de: “Of öldüm!” deyip duruyormuş. Bir, iki derken, hoca dayanamamış:
“Yahu, Allah rızası için, ver şu kepçeyi de, biraz da biz ölelim!” demiş.
Kardelencicegi
30.05.2009, 08:52
Konya İle Akşehir Havası
Bir gün,nasrettin hoca,konya'ya gitmiş.
Camide vaaz verirken:
-ey müslümanlar demiş,sizin kentinizin havasıyla bizim akşehir'in havası birdir.
Vaazı dinleyenlerden biri:
-nereden biliyorsun hoca'm?diye sormuş.
Nasrettin hoca:
-akşehir'de ne kadar yıldız varsa,konya' da da o kadar var, yanıtını vermiş.
Gelin Kaynana
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
"Evde çıktı iki meydan savaşı,
Biri bitti, biri bitti bitecek.
Gelinle kaynana tuttu güreşi,
Biri yattı, biri yattı yatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben de duyamadım sözün başını,
Gıcırdattı anam sıktı dişini,
Yerden kalkmayan o eğri kaşını,
Biri çattı, biri çattı çatacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Havayı sarınca savaş kokusu,
Başladı hanımın kuru sıkısı.
Denizli horozu gibi ikisi,
Biri öttü, biri öttü ötecek
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Aracının dayak yemek kaderi,
Ara yere saldık yine pederi,
Garibi ortada ileri, geri,
Biri itti, biri itti itecek.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Çekilmiyor bunların gayri kahiri,
Terk eylesem derim köyü, şehiri,
Gizlice yemeğe fare zehiri,
Biri kattı, biri kattı katacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Ben giderim odun ile kömüre,
İkisi de bakmaz aşa, hamura,
İtişe kakışa varıp çamura,
Biri battı, biri battı batacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kim demiş hanımın gözleri şaşı,
Üç yerden yarıldı anamın başı,
Gördünüz attığı son iki taşı,
Biri tuttu, biri tuttu tutacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Adım 112, ben de attım havamı,
Zor aldım elinden bakır tavamı,
Karakolda biter maçın devamı,
Biri gitti, biri gitti gidecek."
BUNLAR Bİ HARİKA ELLERİNE SAĞLIK SAĞOL KARDEŞİM
Kardelencicegi
30.05.2009, 09:13
Beş Kuruş
Bir gün Hoca sallana sallana yolda yururken,
biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar.
Hoca neredeyse yere düsecek. Hoca hiddetle,
-Ne cüretle vuruyorsun!
Genc adam, biraz ukala bir tavirla, kisaca ozur diler.
Kücük bir hata yaptigini,
Hoca'yi bir arkadasina benzettigini soyler.
Ayrica, Hoca'nin kücük bir tepeyi dag haline getirdigini belirtir.
Bunun uzerine, Hoca'yi mahkemeye gitmekten baska hicbir sey tatmin etmez.
Hoca israrlidir ve genc adamin kabul etmekten baska caresi yoktur. Kadiya giderler.
Kadi her iki tarafida dinler.
Ancak kadi genc adamin arkadasi oldugundan,
onu muskul durumdan kurtarmanin caresine bakarken,
Hoca'yi da yumusatmaya calisir.
-Hoca, hislerini anliyorum. Herkes ayni seyleri hissederdi bu durumda.
Simdi ne dersin, bu genc adam kendine bir tokat atsa kabul edermisin.
Hoca bununla tatmin olmaz, israr eder mahkeme yapilsin der.
Bunun uzerine kadi, genc adama 5 kurus ceza verir ve gidip
getirmesini söyleyip kursuden iner.
Hoca, genc adamin dönmesini bekler.
Bir saat gecer, iki saat gecer
fakat genc adamdan ses seda yoktur.
Mahkeme kapisinin kapanmasina az kalmisken, Hoca kadinin,
en mesgul bir aninda ensesine okkali bir tokat atar ve ekler,
-Kusura bakma kadi efendi, daha fazla bekleyemecegim.
Gelirse söyle ona, 5 kurusu sana versin............
Nasrettin Hoca ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım çok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.
Kardelencicegi
30.05.2009, 09:22
Dünya Kaç Metre?
Arkadaşlarından biri Hocaya sorar:
-Hoca, Dünya kaç metre?
Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından.
Hoca onu göstererek:
-Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!..
Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:
-Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu. Hoca istifini bozmadan:
- Bana ne demiş.
Arkadaşı:
-Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş; hoca yine istifini bozmadan
-o zaman sana ne? demiş.
Kardelencicegi
30.05.2009, 09:37
Eski Dolunaylar
Kaybolan dolunayları merak eden biri sorar:
-Hoca! Eski dolunayları ne yaparlar?
-Kırpıp Kırpıp yıldız yaparlar
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .
ay çok güzeldi yaa sabah sabah ilk defa güldüm vallahi ellerinize sağlık harikasınız arkadaşlar
Adamın biri Nasreddin Hocaya sormuş:
- Hoca bir mizah sitesi hacklenmiş duydun mu?
- Hoca demiş bana ne!
- İyi ama hocam senin site hacklenmiş.
- iyide o zaman sana ne
Kardelencicegi
30.05.2009, 10:27
Cocuklarin cildirtan sorulari :))
Anne bu ne ?
- Buzdolabi yavrum .
- Neden ?
- Anne baliklar su icer mi ?
-Eniste bu ne?
-Cakmak
(1 dakka sonra)
-Eniste bu ne?
-Cakmak
...
-Eniste bu ne?
-Cakmak bahadir
...
-Eniste bu ne?
-Gazoz kapagi
-Olur mu o cakmak!
Baliklar terler mi ?
Anne ben kurt olsam ablam da ormanda kuzu olsa
o zaman benden korkar mi?
-Oglum cik yukari babaannenden biraz yeni bahar iste..
(kardes kucuktur daha 4 yas civari, merdivenlerin yarisinda doner ve..)
-Anne yeni bahar yoksa eski bahar istiyim mi?
-(Anne gulumser) Oglum eski bahar diye birsey yok sadece yeni bahar vardir
-Niye ama anne, yeni bahar varsa eski bahar da vardir hem olmasaydi niye yeni bahar desinler ki?
-Oyle demisler iste oglum, o bir baharat
-Nasil yani? Simdi gercekten eski bahar yok mu? Niye yok?
-(Anne delirme noktasina varmak uzereyken) Murattt cik yukari babaannenden yeni bahar al da gel hemen! ciyakkkk
- Pirincin uzerinde neden cizgi var?
-Kedi mamasi yesem kedi olur muyum anne?
-Olmazsin kizim.
-Peki kedi benim yemegimi yerse insan olur mu anne?
Anne, devlet ne zaman bana da imza vericek?
Ne zaman benim de imzam olucak?
-Baba, yeni aldigin ayakkabilarim ne renk?
-Kahverengi yavrum.
-Peki baba, kahve ne renk?
-....?!
-Bunu kirayim mi?
-Hayir.
-Bunu kirayim mi?
-Hayir.
-Bunu kiriyim mi?
-Hayir.
.......
-Bunu kirayim mi?
-Kir Allah'in cezasi kir.
-Neden?
-Teyze bu ne?
-Ucak
-O ucak degil bi kere, helikopter!
Hamile bi kadina:
Sen cocugunu niye yedin?
-Anne ben babami mi daha cok seviyorum seni mi ?
-Anneee, bu kedinin kuyrugu niye uzamiyo?
-Ne?!
-Cekiyorum ama niye uzamiyo?
-Baba
-Efendim kizim (Geliyor du bakalim)
-Aksam olunca biz uyuyoruz ya
-Eee?
-Sabah kalkacagimizi nerden biliyoruz?
-!!?
-Anne ne zaman olacak bu yemek?
-Ha deyince olmuyor.
-O zaman ne deyince oluyosa onu deki olsun
-Bizim kasimizi gozumuzu kim yapti?
-Allah yapti.
-Neden?
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°° °
Allah sabir versin...bence bilincli yapiyor cocuk:)))
Nasreddin hoca birgün küçük hack programlarıyla Yahoo’yu hacklemeye çalışıyormuş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca ne yapıyorsun.
- Görmüyormusunuz Yahoo’yu hacklemeye çalışıyorum.
- İyi de hocam o programla Yahoo hacklenmez ki!
- Ya hacklenirse.
Kardelencicegi
30.05.2009, 10:34
Müfettiş sınıfa girince
Bir gün din dersinde sınıfa müfettiş girer.
Bir çocuğu ayağı kaldırır:
-adın nedir?
çocuk:
-fatih!der
müfettiş de öyleyse fatiha suresini oku der.
Çocuk okur.daha sonra bir çocuğu daha kaldırır:
-adın nedir?
-Yasin! Ama arkadaşlar bana kısaca kevser derler.........
Hocaya sormuşlar
- Hocam dünyanın merkezi neresi.
Hoca demiş.
- Google da girip dünyanın merkezi diye arattır demiş.
sevdagülü
30.05.2009, 10:42
Üniversitede, dönemin ilk gününde rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektör demiş ki :
- Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 200 milyon ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 300 milyon, üçüncü yakalanışında da 500 milyon ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi :
- Sezonluk bilet ne kadar?
Hocadan devamlı Windows XP cdsini istiyorlarmış
Hocada bakmış olacak değil en sonunda
- Cd yi bardak altlığı yaptım demiş.
- İyide hocam hiç CD den bardak altlığı olurmu demiş.
Hoca da
- Niyetin yoksa vermeye bardak altlığıda olur demiş.
bahar5834
30.05.2009, 10:49
Karadenizli bir bilim adamı pirelerle deney yapıyor.Pireye
"sıçra" diyor, pire sıçrıyor; "zıpla" diyor, pire zıpliyor. Pirenin
kanatlarını koparıyor ve zıpla diyor.zıplıyor.
Rapor 1:Pire kanatları koparılmış olarak zıpladı.
Bu defa ayaklarını koparıyor ve "zıpla" diyor hareket yok.Bir
daha"zıpla" diyor yine hareket yok.ve adam yazıyor.
Rapor 2:Pirelerin ayakları kopunca kulakları duymuyor.
Arkadaşları Hocaya dert yanıyorlar
- Hocam senin karın internette çok sört yapıyor demişler.
Hocada
- Olurmu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteyede uğrardı demiş.
sevdagülü
30.05.2009, 10:57
Temel hışımla girmiş içeri.
"Haçan bana Kara Lahana ver!"
Adam şaşırmış:
"Sen laz mısın?"
Temel kızmış:
"Sen şimdi kurbağa bacağı istesem sen Fransız mısın diye mi soracaksın?"
"Ya da pizza istesem İtalyan mıyım diye soracak mısın?"
Adam sakin:
"Yooooo..."
Temel demin dediklerini zekice bulmuş, devam etmiş:
"Sosisli istesem Alman mısın diyeceksin?"
"Taco istesem Meksikalı mısın diye soracak mısın?"
Adam gülmüş:
"Hayır!"
Temel devam etmiş:
"Danimarka salamı istesem Danimarkalı mı diyeceksin?"
"Suşi var mı diye sorsam Japon musun diye soracak mısın?"
Adam artık sıkılmış:
"Yok yahu niye sorayım ki?"
Temel bağırmış:
"Peki hayvan herif, niye kara lahana istediğim için Laz mısın
diye soruyorsun o zaman?"
Adam sakince yanıtlamış:
"Beyefendi, burası Teknosa
Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hocada Aylık 10.000 der
Aradan birkaç yıl geçer. Aynı adam hocaya tekrar sorar.
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hoca yine 10.000 der.
- İyide hocam bunca yıldır hiç değişmedimi der.
Hocada
- Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar.
altuntas58
30.05.2009, 11:43
Bütün Gece
Temel’le Dursun, dört motorlu bir uçakla
Trabzon’dan İstanbul’a uçuyorlardı.
Birden Pilot’un anonsu duyuldu:
- Sayın yolcular, bir motorumuz arıza yaptı.
Ama paniğe gerek yok.Kalan motorlar bizi
götürür. Tabii hızımız biraz azalacak.
Dolayısıyla yolculuk da biraz uzayacak.
Az sonra bir motor daha durdu. Pilot yine
aynı anonsu yaptı:
- Yolculuk biraz daha uzayacak...
Sonra bir motor daha... Ve aynı anons...
Temel huzursuzlandı:
- Ula bir motor daha durursa, bütün gece
burdayız demektur
bahar5834
30.05.2009, 11:43
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Süleymanname
Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü'sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan,büküntülüsün!
Türk'e zıt sermaye merkezlerinden,
Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!
Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün
Ve devlete mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!
Ne sır sendeki bedava oluş!
Problemler içinde en müşkülüsün!
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Göyaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!
Büzülmüş susarken mahsun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!
Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden müslüman görüntülüsün!
(...)
Bir gökdelen sanır seni gören göz;
Bilmezki temelden çöküntülüsün!
(...)
Kuzum, senin neren anadolludur?
Türk'e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!
Hocanın bilgisayarına virüs girmiş. Hoca çok dertliymiş.
Çevresindekiler sormuş.
- Hoca kimi getirelim de baksın bilgisayara demişler.
Hocada
- Çernobil virüsünü yiyen birini getirin demiş. Benim halimden en iyi o anlar
Allah aşkına rahatsız olmayın :)))
ömründe camiye gidip hiç namaz kılmayan bir adam
acaba nasıl kılınıyor diye caminin yolunu tutmuş,
tam camiden içeri girdiği esnada
cemaat de namazı kılmak için ayağa kalkınca
adam patlatmış bombayı,;
Allah aşkına rahatsız olmayın !!!!!!
Baklava
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu...
-Beni ilgilendirmez!
-Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu.
-O zaman seni ilgilendirmez
Kardelencicegi
11.06.2009, 11:28
Sinekler
Temelle Dursun bir gün kamp yapmak için ormana giderler.
Gece yatarken sinekler ısırdığı için Temel Dursuna
: -Ula Dursun battaniyeyi üzerine çekte sinekler ısırmasın, der.
Bir aralık Temel gözünü açar ve ateş böceklerini görür.
Hemen Dursuna seslenir
: -Ula Dursun kalk sinekler ellerine el fenerlerini
almışlar bizi arayiler.
Nasrettin Hoca bir gün komşusunun bahçesine girer.Bahçedeki armutları görünce dayanamaz.Bir tane yer,dayanamaz bir daha,bir daha derken armut ağacına çıkıverir.Başlar yemeye.Tam bu sırada bahçenin sahibi çıkagelir.
Hoca şaşkınlıkla başlar bülbül gibi ötmeye.
Bahçenin sahibi şaşkın şaşkın Hocanın olduğu ağacınyanına varıp,
---Ne yapıyorsun burada diye bağırır.
Hoca sakince cevap verir.
---Ben bülbülüm,yuvam da burada,der.
Tekrar cırlak sesiyle ötmeye başlar.
Bahçe sahibi öfkeyle
---Bülbül böylemi öter be adam diye bağırınca,
Hoca
---ben acemi bülbülüm.Ancak bu kadar ötüyorum,der
Kardelencicegi
11.06.2009, 11:41
Beş Kişilik
Cemal silahçı dükkanına girer,
-Ha bi tabanca almak isteyrum.
Satıcı sorar :
-Nasıl bir tabanca?
Cemal : -Beş kişilik...
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için...
Kardelencicegi
11.06.2009, 12:02
Urfalının Duası
Urfalı Hüso fakirlikten ve garibanlıktan bezmiş.
Yüksek bir tepeye çıkmış.
Ellerini açıp, Rabbine dua etmeye başlamış,
-"Allah'ım biye para ver.
Ev alam, tomofil alam, veletlere, kariya gözel fistan alam."
Tam o anda yer sallanmaya başlamış.
Urfalı paldır küldür yere kapaklanmış.
Ayağa kalkıncada ellerini çaresiz göğe kaldırıp,
-"Ey Allah'ım vermiysen vermiysen de niye kizisen.
Hele kizisen kizisende niye bene itiysen..."
Nasreddin Hoca'nın evine tüccar arkadaşı misafir olmuş.Hoca ona mantı pişirip getirmiş. Arkadaşı acele edip mantıyı hemen ağzına atınca boğazı yanmış. Boğazının yandığını belli etmemek için başını tavana doğru dikmiş ve yanmanın etkisi gidince de başını tavandan indirmeyip sormuş :
-Hocam bu tavanı ne zaman yaptınız.
Hoca hemen :
-Boğazına ateş düştüğü zaman, demiş.
Kardelencicegi
11.06.2009, 12:11
Öğrenmek
Temel ile Dursun Sümene Manastırını gezmeye gelmiş ve şehir turu atan turist kafilesinden birkaç kişiyle Trabzon sahil boyunda gezinirken karşılaşmışlar,
Bir turist gelip kendilerine bir adres sorar;
-"Where is city central park? (Şehir Merkez park/meydanı nerde?)"
Temel ile Dursun hiçbirşey anlamaz.
Turist bu sefer İngilizce, Almanca,
Fransızca, İtalyanca bilip bilmediklerini ellerindeki her dilden
broşurleri göztererek, sorar fakat bizimkiler anlamaz...
Temel bu duruma üzülüp, hayıflanarak,
-"Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti!!!", der.
Bunun üzerine Dursun:
-"Ula neye yarayacakki bak adam bisürü dil biliyor yine derdini anlatamiyo!!!"
Nasrettin Hoca, bir gün agacin altinda namaz kiliyormus.Agacta bulunan baska biride onu izliyor mus.Namazi bitiren Nasrettin Hoca daha sonra namazinin kabul olmasi icin Allah'a dua etmeye baslamis.-"Allahim sen namazimi kabul et " Agacda ki adam:"Etmeeeeem" diye cevap vermis Nasrettin Hoca sasirmis. Tekrarlamis:Allahim sen namazimi kabul et "-"Etmeeem" Nasrettin Hocanin saskinligi iyicene artmis . Yine : Allahinsen namazimi kabul et" demis . Agacaki adam tekrar :" Etmeeeem ", diye Nasrettin Hocayi sinirlendirmis.-Etmesen etme.Zaten abdestiz kilmisdim
Kardelencicegi
16.06.2009, 19:12
KAYNANA AHI.............
Merhabalar Sivaslilar. net sizinle okuduğumda beni çok güldüren
bir fıkrayı paylaşmak istedim.
(Fıkra diyorum ama aslında gerçek bir olay)....
..... şehrinde birbirini beğenen iki genç gün gelir evlenmeye karar verirler.
Her şey çok güzeldir. Her şey yolundadır. Hiç bir eksik yoktur lakin erkeğin
annesi bu evliliğe kesinlikle karşı çıkar.
Oğlunun o kızla evlenmesini asla istemez ve düğün gününe
kadar bunu açıkca dile getirir. Hatta düğün günü bile..... (!!)
En sonunda oğlunu vazgeçiremeyince çaresiz kalır ses etmez.
Düğün günü gelir çatar. gelin ve damat çok mutludur.
Birazdan nikahları olacaktır.
Nikah memuru gelir ve konuşma yapar, önce gelin hanım sonra damat bey sırayla imzalarını atar veeeeeee......
elektrikler kesilir (!) herkes şaşkın etrafına bakınır.
çevreden 'aaaaa, AAAAAaaa ' gibi sesler gelir.
Ve tam o anda damat beyin annesinden muhteşem bi sözzzzz !!!!!
OĞLUMUN DAHA İLK DAKİKADAN HAYATI KARARDI!!!!....
(niye böyle dediğini ben çözemedim )
nasıl? harika değil mi????? ben bayıldım .. (!!!!????)
selametle Allah a emanet olun.
Alinti..
Sıkarken
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür.
demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam:
-Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca:
-Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş.
Baykal ve Kraliçe... :))))
TÜRKİYE'DE YILIN FIKRASI:))
CHP lideri Baykal, dış destek aramak için İngiltereyi ziyarete gitmiş. Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen Baykal,Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş.
Kraliçe 'çevremi akıllı insanlarla doldurmak' cevabını vermiş.
Baykal bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş.
Kraliçe, 'onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum' diye
yanıtlamış ve 'izin verin göstereyim' demiş.
Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve:
'Sayın Başbakan , lütfen bu soruya cevap verin: Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve buçocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu? ' diye sormuş.
Tony Blair: 'Bu benim majesteleri' diye yanıtlamış.
Kraliçe:Doğru.'Teşekkürler,iyi çalışmalar Blair' demiş ve Baykal'a dönerek:'Gördünüz mü Sayın Baykal?'
Baykal:'Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım' diyerek oradan ayrılmış.
Yurda dönüşünde hemen kemal Kılıçtar'ı yanına çağıran Baykal:'Kemal sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum'demiş.
kılıçtar:
'Tabii efendim, nedir?'
Baykal: Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var, ve bu çocuk senin ne kız ne de erkek kardeşin.Kimdir bu?
Kılıçtar sağa bakmış sola bakmış düşünmüş taşınmış ve en sonunda:
'Efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?' demiş.
Baykal kabul etmiş ve Kılıçtar oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden
parti Kurulunu toplantıya çağırmış,saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler,ama kimse bir cevap bulamamış.
En sonunda Kemal Kılıçtar, Kemal Derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan sonra:
'Annenizin bir çocuğu var,babanızın bir çocuğu var, ve bu çocuk sizin
ne kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdirbu?
Derviş: 'Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!' diye yanıtlamış
Cevabı alan kılıçtar hemen Baykal'ı arayarak: 'Cevabı buldum efendim, kim
olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş'demiş.
Baykal büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş:
'Yanlış cevap Kemal , Doğru cevap Tony Blair idi.'
Alıntı.
ALLAHIN RAHMETİ
Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar :
-Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.
Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister :
-Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun, der.
Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der :
-Ben rahmetten kaçmıyorum sadece allahın rahmetine basmamak için çabalıyorum
heartache58
17.06.2009, 16:28
Kuşlar ve Öküzler aynı masada oturamaz!
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.Profesör kaşlarını çatarak:
" Öküzler ve kuşlar aynı masada oturamaz!"
Öğrenci: "O zaman ben uçuyorum..."
Profesör cevaba cok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve sınavını başarısız
geçmesi için elinden geleni yapmış.
Yalnız sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım demiş.
Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var, diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: "Para olan çuvalı seçerdim.."
Profesör: "Ben akıl olan çuvalı seçerdim.."
Öğrenci: "Normal! Kimde ne eksikse onu seçer..
Profesör cok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine "Öküz" yazmış.
Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış : "Sayın profesör, imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz ....
(daha once eklendimi bilmiyorum,eklendiysede kusura bakmayın :) )
AKLIN VARSA GÖLE KOŞ
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken :
-Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür ve şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır.Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar.Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!
altuntas58
17.06.2009, 17:58
İki Arkadaş Bir Gece...
İki arkadaş bir gece, bir parti dönüşünde yürüyerek eve dönerlerken bir tanesi, biraz macera olur eğleniriz düşüncesiyle ilerideki mezarlığa girip kestirmeden gitmeyi önerir ve diğeri de hemen kabul eder.
Mezarlığın içine girerler ve yürümeye başlarlar. Çok derinlerden "tong tung" diye garip seslerin geldiğini fark ederler. İki arkadaş bir taraftan tırsarak bir taraftan da tırstıklarını birbirlerine belli etmeyerek yürümeye devam ederler ama bu korkunç ses onlar yürüdükçe artmaktadır.
Epey ilerledikten sonra ilerideki sis bulutunun arkasında bir kıpırtı görürler.
İyice tırsmışlardır artık ama "erkeklik" ya, yürümeye devam ederler. Sis biraz dağıldığında, fark ederler ki, bir mezar başında yaşlı bir adam, elinde çekiçle mezar taşına bir şeyler yazmaktadır.
Bunu gören iki arkadaş, müthiş bir şekilde rahatlayarak sorarlar;
__ “Uf yahu amca, bu saatte çalışılır mı? Biz de seni hayalet sanıp korkmuştuk!”
Yaşlı adam da şöyle bir kafasını kaldırıp gençleri süzdükten sonra sinirle homurdanır;
__ “Adımı yanlış yazmış geri zekâlılar...”:D:D
Cimri ve de boş boğazın biri Hocaya:
Ya Nasrettin Hoca demiş demek parayı çok seviyorsun. Acaba neden ?
-Hoca cevabını yapıştırmış. Senin gibilere muhtaç olmamak için
Kardelencicegi
30.06.2009, 19:17
Tanısana
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
notlar fotokopiler havada uçusmus.
Daha sonra sinavin yapilacagi gün gitmisler bir de bakmislar,
ortada kagit kalem yok sadece sira sira mikroskoplar.
Hocada baslarinda bekliyorken demis ki,
"Bu mikroskoplarda lam'da bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik.
Ögrenciler mikroskoplarin basina geçmis. Ama bir sey yapamiyorlar.
En sonunda biri dayanamamis, kapiyi çarpip çikmis.
Hoca arkasindan seslenmis :
''Kimsin ulan sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?"
Kapi hafifçe aralanmis ve bir bacak uzanmis :
"Tanisana hadi, tanisana kim oldugumu
sivaslii58
30.06.2009, 20:03
Temel arabası ile Taksim Meydanında dönüp duruyordu. Aynı trafikçinin önünden beşinci defa geçerken, polis de merak etti ve Temel'i durdurup sordu: - Bir yeri mi arıyorsunuz? Niye meydanın etrafında dönüp duruyorsunuz? Temel: - Sol sinyal takıldı da..
Adamın biri, bir gün ağacın altında namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan başka biri de onu izliyormuş. Namazını bitiren adam daha sonra namazının kabul olması için Allah'a dua etmeye başlamış. - "Allahım sen namazımı kabul et." Ağaçtaki adam: - "Etmem", diye cevap vermiş. Adam şaşırmış. Tekrarlamış: - "Allahım sen kıldığım namazı kabul et." - "Etmem." Adamın şaşkınlığı iyice artmış. Yine: - "Allahım sen namazımı kabul et", demiş. Ağaçtaki adam tekrar: - "Etmem", deyince adam sinirlenmiş. - "Etmezsen etme. Zaten abdestsiz kılmıştım."
:) :) :)
Kardelencicegi
30.06.2009, 21:24
Yasak!
Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış.
Birden şiddetli bir fırtına kopmuş.
Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş.
Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş.
Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören
kaptan hemen bir tayfasını çağırmış.
‘Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi’ demiş.
Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş.Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı.Ne dedin onlara?
-Çok kolay.İngilizlere ‘Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar’ dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da ‘Denize girmek yasak! ‘ dedim.
Dinlenme molasi
ÜÇ AFACAN KARDEŞ, sıcak bir öğleden sonrasının tadını çıkarmak için,
evlerinin arka bahçesinde hırsız-polisçilik oynuyorlardı.
İstemediği halde annelerini de zorla bu oyuna katmışlardı.
Oysa, zavallı kadın, bütün gün ev temizliği ile uğraşmış, bir yandan da,
akşama gelecek misafirler için türlü türlü yemekler hazırlamıştı. Biraz dinlenmek için, bahçeye çıktığında ise, çocuklara yakalanmıştı.
Çocuklar annelerinin oyuna katılması konusunda o kadar çok ısrar etmişlerdi ki,
canından çok sevdiği yavrularını bu durumda bile, kırması imkânsızdı.
Oyun sırasında çocuklardan bir tanesi oyuncak tabancasıyla annesine güya vurdu ve:
“Baam! Anne sen öldün” dedi.
Bunun üzerine kadın yere serildi ve uzun bir süre yerinden kalkmadı.
Onları penceresinden izleyen komşu kadın, biraz telâşlı bir şekilde
hemen koşup yanlarına geldi.
Komşu kadın üzerine doğru eğilince, üç afacanın bitkin annesi
tek gözünü açtı ve:
“Şşş… Sakın beni ele verme…
Biraz dinlenebilmek için elime geçen tek şans bu” dedi.
NE BILEYIM?
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir delinin oturmuş,
birşeyler yazdığını gördü:
- "Kolay gelsin ne yazıyorsun?"
- "Mektup yazıyorum efendim."
- "Yaaa..Kime yazıyorsun?"
- "Kendime.."
- "Peki ne yazılı mektupta?" -
"İlahi doktor bey, deli misiniz siz..
Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"
merhum hocanın oğlu ibadullah gurbete çalışmaya gider ve babasına oradan mektup yazar işte malum selam kelam nasılsın baba iyimisin beni sorarsan dört vakit namazda sana duacıyım,hoca rahmetli güler ve derki kerata hala sabah namazına kalkmıyor.
Kardelencicegi
02.07.2009, 00:05
Adam müftüye gitmiş
Yahu, hakikaten biz cennete gittiğimizde huri alacak mıyız?' demiş
Müftü, 'namazını kılar, orucunu tutar, zekâtını verirsen 4 huriyi alacaksın
elbette' demiş. Adamın derdi başka...
'Peki benim hanım cennete gidince ne olacak?' demiş.
Müftü cevap vermiş
'Ona da 4 Nuri düşer '
Adam şaşkın !!! Kös kös evine dönmüş.Bakmış karısı namaz kılıyor..
Basmış tekmeyi..... ...
'Ne namazı len bu..? Ha..haaa.... ne namazı..? kötü kadin mu olcen..??
__________________
izmirliyiğido
04.07.2009, 11:05
Temel bara gitmiş. Yanındaki kadınla sohbet ederken kadın:
-Ben lezbiyenim , demiş. Temel lezbiyenin ne olduğunu sorunca, kadın:
-Ben yalnızca kadınlarla beraber olurum, demiş. Temel' in hoşuna gitmiş.
-Pen ta sizin cibu lezbiyenum, demiş.
Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hocada Aylık 10.000 der
Aradan birkaç yıl geçer. Aynı adam hocaya tekrar sorar.
- Hocam siten kaç tekil hit alıyor der.
- Hoca yine 10.000 der.
- İyide hocam bunca yıldır hiç değişmedimi der.
Hocada
- Erkek adamın ağzından laf bir kere çıkar
Kardelencicegi
22.07.2009, 06:29
SAYIN MESAJI ALAN KİŞİ,
Su anda pir Laz Virüsü almış puluniysunuz...
Biz, Trabzon-Türkiye'de henüz yeterli teknolojik imçanlara sahip
olmatuğumuzdan, pu pir MANUEL virüstür!!
Lütfen, çendi hard disçinizdeki püdün tosyalari çendinuz silerek yok
edinuz ve bu maili biltuğunuz herçese cönderinuz!!
Pize yardımci oltuğundan dolayi ı çok teşeççür ederuz.
Hacker
Temel
Lazlara özel not : Bu bir şaka e-mailidur. Bu Mail'e uyup da
hard disçinizdeki tosyalari silmeyinuz
Arkadaşları Hocaya dert yanıyorlar
- Hocam senin karın internette çok sörf yapıyor demişler.
Hocada
- Olurmu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteyede uğrardı demiş
Kardelencicegi
22.07.2009, 09:18
Sigara
İngiliz Fransız birde Temel varmış bunları bir deney için uzaya gönderceklermiş.
İngilize sormuşlar uzayda yanına ne alırsın İngiliz bana sınırsız bira verin demiş.
Fransıza sormuşlar oda şarap istemış.
Temel'e sormuslar Usagım bana sınırsız sigara verin demiş.
Bunları Uzaya göndermişler aradan baya bi zaman geçmiş bunlar gerı gelıyolar.
İngilize sormuşlar nasıl geçti günlerin İngiliz sarhoş bi şekilde iyi geçti demiş.
Fransızda aynısını demiş bizim Temel gelir gelmez ateş verin len ateş demiş.
NE BILEYIM?
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir delinin oturmuş,
birşeyler yazdığını gördü:
- "Kolay gelsin ne yazıyorsun?"
- "Mektup yazıyorum efendim."
- "Yaaa..Kime yazıyorsun?"
- "Kendime.."
- "Peki ne yazılı mektupta?" -
"İlahi doktor bey, deli misiniz siz..
Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"
Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş :
-Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası ver!
Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış :
-Rabbim, bana iman ver!
İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye :
-Bak, herkes ne isitiyor Tanrı'dan, sen rakı parası. Utanmıyor musun?, demiş.
Bektaşi usulca :
-Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister, demiş.
Müfettiş sınıfa girince
Bir gün din dersinde sınıfa müfettiş girer.
Bir çocuğu ayağı kaldırır:
-adın nedir?
çocuk:
-fatih!der
müfettiş de öyleyse fatiha suresini oku der.
Çocuk okur.daha sonra bir çocuğu daha kaldırır:
-adın nedir?
-Yasin! Ama arkadaşlar bana kısaca kevser derler
bir gün artık bizim paşalardan birimi yoksa yabancılardan birimi bilinmez diyolarki gelin tekeyle askerlerimizi bir odaya koyalım sırayla bakalım en fazla hangimizin askeri dayana bilecektekeyi koyuyolar odaya peşinden amerikan askerini yolluyolar bekliyolar bi saat iki saat üç derken açıyolarki kapıyı asker bayılmış tekenin kokusundan sonra ingiliz askerini koyuyolar bekliyolar iki dakika sonra asker kendini dışarı zor atıyor bizim asker giriyor bekliyolar ses ver diyolar iyiyim komutanım diyor ses ver iyiyim böylece sabah oluyor kapıyı açıyolarki keçi baygın yerde yatıyor bizim askerde oturmuş tekeye bakıyor soruyolar nasıl oldu bu iş asker kalkıyor tekenin burnundan çoraplarını çıkarıyor diyorki komutanım çoraplarımı tekenin burnuna sardım o orda uyudu bende burda hiç birbirimizi rahatsız etmedik.
Adamın biri ölmüş.yıkamak için camiiye götürmüşler. Aradan bir saat geçmiş çıkmamış.iki saat geçmiş çıkmamış.üç saat ,dört saat derken sonunda çıkmış.sormuşlar"hoca neden bu kadar geç kaldın?"diye. Hocada "ne yapayım adam dirildi gebertene kadar canım çıktı"demiş.
Kardelencicegi
25.07.2009, 05:22
Gelin kaynana ilişkisi...
İki tabak vişne
Yürrü kaynana işine
Yeter beni ağlattın
Çıban çıksın dişine
Allar giyer allanır
Görsem midem bulanır
Kaynanam hamamdan çıkmış
Ayva göbek sallanır
Sabun koydum leğene
Bak başıma gelene
Ben kadar taş duşe
Kaynana senin tepene
Balon gibi kaynana
Çıkmış spor yapmaya
Koymayın sakın helvaya
Şişmanlıktan patlaya
Ey varvara varvara
Ayva doldur şalvara
azmış dişlek kaynana
Tırmanıyor düz duvara
Kaynanamın kelini
Gelin verir yemini
Dırdır etme kaynana
Akrep soksun dilini
Hava atma dur
Cüce kilikli bodur
Sen gibi kaynana
Masamda kulluk olur
Gelin evde durmalı
Konusmayıp susmalı
Çok gezen gelinin
Ayaklarını kırmalı
Kazan dolu salça
Dökülür akça akça
Yaktın beni kül ettin
Şişko gelin Hatça
Çarşıda güzel çok
Gelinden çirkini yok
Makyaj sana az gelir
Kafanı boyaya sok
Kayadan bakar aya
Bak şu karıya
Saftirik olan gelini
Bindirdiler kör taya
Tarlaya ektim Lahana
Tez uyandım sabaha
Ben kadar taş duşsun
Gelin yamuk kafana
Gelin seni oyarım
Sen hizmetçi ben hanım
Seni evden kovarım
Eğer isterse canım
Aya çıktım bakarım
Altın yüzük takarım
Çirkin gelin seni
Para gibi harcarım
Kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Aklı olan gelin
Kaynanaya hırlamaz
Gelini sevmeli
Ayda bir görmeli
Gördünmü sövmeli
Azınca dövmeli
Otobüs
Doktorlar akıl hastahanesinin duvarına bir
otobüs resmi çizmişler.
- “Hadi otobüse binin” demişler.
Deliler otobüse binmeye başlamışlar.
Bir deli binmemiş doktorlar:
- “Neden binmedin?” diye sormuş:
- “Çok kalabalık taksiyle gidicem”demiş
Kardelencicegi
28.07.2009, 11:49
Temel ve Inciluz
Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti.
Gemi Liverpool Limanı'na yanaşırken,
Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey..
Temel yine bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz'de gene hareket yok..
Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı: - Do you speak English?
- "Yes.. Yes.." dedi İngiliz; Temel öfkeyle bağırdı: - O zaman tut şu halatı..!
Arkadaşları Hocaya dert yanıyorlar
- Hocam senin karın internette çok sörf yapıyor demişler.
Hocada
- Olurmu canım o kadar sörf yapsaydı bizim siteyede uğrardı demiş
bir gün dursun kasabaya gelmiş bakmış herkes aglıyor sormuş neden hepiniz aglıyosunuz diye muhtar temelin vasiyeti yüzünden demiş dursunda; temelin vasiyeti neydi demiş. muhtarda; temel vasiyetinde beni denize gömün demiş. dursunda ee gömseydiniz demiş. muhtarda; gömdük gömmesinede gömene dek bayagı kişi kaybettik demiş.
Gelin kaynana ilişkisi...
İki tabak vişne
Yürrü kaynana işine
Yeter beni ağlattın
Çıban çıksın dişine
Allar giyer allanır
Görsem midem bulanır
Kaynanam hamamdan çıkmış
Ayva göbek sallanır
Sabun koydum leğene
Bak başıma gelene
Ben kadar taş duşe
Kaynana senin tepene
Balon gibi kaynana
Çıkmış spor yapmaya
Koymayın sakın helvaya
Şişmanlıktan patlaya
Ey varvara varvara
Ayva doldur şalvara
azmış dişlek kaynana
Tırmanıyor düz duvara
Kaynanamın kelini
Gelin verir yemini
Dırdır etme kaynana
Akrep soksun dilini
Hava atma dur
Cüce kilikli bodur
Sen gibi kaynana
Masamda kulluk olur
Gelin evde durmalı
Konusmayıp susmalı
Çok gezen gelinin
Ayaklarını kırmalı
Kazan dolu salça
Dökülür akça akça
Yaktın beni kül ettin
Şişko gelin Hatça
Çarşıda güzel çok
Gelinden çirkini yok
Makyaj sana az gelir
Kafanı boyaya sok
Kayadan bakar aya
Bak şu karıya
Saftirik olan gelini
Bindirdiler kör taya
Tarlaya ektim Lahana
Tez uyandım sabaha
Ben kadar taş duşsun
Gelin yamuk kafana
Gelin seni oyarım
Sen hizmetçi ben hanım
Seni evden kovarım
Eğer isterse canım
Aya çıktım bakarım
Altın yüzük takarım
Çirkin gelin seni
Para gibi harcarım
Kartal sinek avlamaz
Köpek kuşa havlamaz
Aklı olan gelin
Kaynanaya hırlamaz
Gelini sevmeli
Ayda bir görmeli
Gördünmü sövmeli
Azınca dövmeli
Bir gün Temel kahvede oturuyormuş
Dursun gelmiş kahveye demiş:
Temel senin inekler sigara içiyor mu?
-Hayır demiş
Dursun da: O zaman senin ahır yanıyor
Kardelencicegi
12.09.2009, 23:19
Kayserilinin ineği hastalanmış,
ineğim iyi olursa 30 gün oruç tutacam demiş ineğide
birkaç güne iyi olmuş,
sözünde durmuş ve 30 gün oruç tutmuş.
ama gelin görünki 31.gün inek ölmüş.
bu durum kayserilinin çok zoruna gitmiş;
Ya rabbi demiş bu gariban kulunu kandırdım sanma orucu
ramazandan düşerim ineği de kurbana sayarım ; )))
TEMEL ATMA TÖRENI
Adamin biri bir gün Karadeniz Bölgesi’nde gezmeye gider.
Arabasiyla ilerlerken bakar bir uçurumun kenarinda muhtesem bir manzara
ve de bir grup yöreli davul zurna kemençe horon tepiyorlar.
Çeker arabasini ve baslar seyretmeye, ama o da ne…
Adamlar bir tur atip geliyorlar uçurumun basina ve halayin basindakini atiyorlar asagiya… Sonra bi tur daha ve yine bi adam asagiya…
Turist dayanamaz yaklasir yanlarina ve sorar:
-Kardesim ne diye atiyosunuz adamlari asagiya?
Içlerinden biri cevap verir:
-Haçan biz burada Temel atma töreni yapayruk…….
Kardelencicegi
21.09.2009, 12:01
ÖĞRENCİ MARŞI
Korkma, bu sınıf toptan kalacak
Sınavlarda hep sana yardımcı olacak
Birler, ikiler karnede parlayacak
Onlar senindir hocam, senin eserindir ancak.
Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı baba
Kahraman evladına bir gül ne bu öfke bu ceza
Olsun senin uğruna bu canım feda
Haklıdır derslerden kalan öğrenci daima.
Ben ezelden beridir ZAYIF aldım zayıf alırım
Hangi hoca bana beş vermiş şaşarım
Ben her gün zayıflarla yatıp kalkarım
Yırtarım karnemi aileme göstermem atarım
Karnemin tamamını sarmışsa bütün birler
Benim iman dolu hocalarım sonra bana ne derler!
Evdekiler her gün beni kötüleyip üzerler
Bu zayıflar ne deyip üzerime yürürler
Arkadaş! Karneni zayıflara uğratma sakın
Biraz çalış bitsin bu alın yazın
Bundan sonra beş almak senin hakkın
Alışırsın beşlere belki yarın belki yarından da yakın
Aldığın birleri "not" diyerek geçme tanı
Düşün sınıftaki onlarca beş alanı
Sen tembel öğrencisin incitme yazıktır babanı
Verme karneni babana, verseler dünyaları
Kim bu beşlerin uğruna olmaz ki feda
Karneyi sıksan fışkıracak "bir" bir daha
Söylemese, karnemdeki birleri hocalarım babama
Etmese bir dolu karnemden beni herkesin yanında
Ruhumun hocalardan isteği beş almaktır emeli
Değmesin yazılıma hocaların kırmızı kalemi
Bu birler ki karnemin temeli
Ebedi karnemin üstünde benim inlemeli
O zaman annemle babam kırarsa kafamı
Her birimden dolayı yerim çehreme tokatı
Fışkırır sicim gibi gözlerimden göz yaşları
İşte o zaman hapis olurum çıkamam dışarı
Yok ol artık önümden ey şanlı karne
Dönsün artık karnemdeki bütün birler beşe
Yer verme karnede artık birlerle
Hakkındır senin de sevinmek karnede Hakkındır!
Kardelencicegi
19.10.2009, 23:23
He Direm
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara
ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansır
Bey anlatıyor...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı
bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili
bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
"Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar:
"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattıgın kimi."
"Hata ne?"
"Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:
Kaydetmek ister misiniz?
E / H
yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."
Kardelencicegi
11.11.2009, 19:43
Sıkça Söylenen Yalanlar
* Hallederiz.
* Yarın tamam.
* Öğle tatili yapmıyoruz..
* Hiç acıtmayacak.
* Yüzünü gören cennetlik.
* Abi , abla zahmet olmuş.
* Telefon numaran silinmiş ,eski telefonda kayıtlıymış.
* Şimdi ben de seni arayacaktım.
* İsterseniz parasını verelim.
* Orijinal yedek parcası.
* Telefon şehirler arasına kapalı.
* Burada torpil geçmez.
* Girilmez levhasını görmedim.
* Yemeğe kalın.
* Çok üzüldüm ya.
* Her bedene uyar.
* Davetliydik ama gitmedik.
* Bu saaten sonra çağırsada gitmem.
* Bu kızı kimler kimler istedi.
* Bu kızı ne avukatlar mühendisler istedi de varmedik.
* Herkese eşit zam yapıldı.
* Hatırası var.
* Herşeyin en iyisine layıksın.
* Ben zaten böyle olacağını biliyordum.
* Emrin olur.
* Arkasından değil, burada olsun yüzüne de söylerim.
* Bir kereden birşey çıkmaz.
* Bilsem söylemez miyim?
* Ayip ettin valla kimseye soylemem
* Kolay gelsin herkese,
* Aradım valla yoktun...................
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
58_SEMİH_58
11.11.2009, 21:23
Alzaymır Hastası 3 yaşLı kadın Konuşuyolarmış.Ya Azrail Gelirse bizim canımızı alırsa Diye.yaşlı kadınlardan biri ortaya bi fikir atmış. ''bebek taklidi yapalım belki bizi bebek sanar da gider'' deyince diğer 2si de onaylamış.Azrail bi gün gelmiş ve kadınlara görünmüş..Biri '' ma-ma'' biri '' ıngaaa'' diğeri De '' agu...uu '' demiş. azraiL DE Hadi BakaLım ADDAAAA Demiş :)
Kardelencicegi
09.12.2009, 13:03
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Evin annesi ütü yaparken evin küçük yaramızıda
salonda oyuncak treniyle oynuyormuş derken
annesi bir kulak kabartmış ki oglan şöyle bagırıyor.
EVET SON DURAGA GELDİK DUYMADINIZMI
ALLAHIN CEZALARI HALA NE OTURUYORSUNUZ?
ÇABUK DEFOLUN İNİN AŞAGI..
Bunları duyan anne neye ugradıgını şaşırmış
dogru salona koşmuş sen nerden ögrendin bakayım
böyle konuşmayı? ne kadar ayıp şimdi dogru odana
gidiyorsun tam 2 saat cezalısın bir daha
agzından öyle kötü sözler duymayım demiş
2 saat sonra küçük afacan tekrar salona dönmüş
treninin başına oturmuş anneside mutfakda
yemek yapıyormuş.
Derken yine oglunun konuşmalarını duymuş.
Sayın yolcularımız işte sond duraga geldik umarım
çok güzel bir yolculuk geçirmisinizdir lütfen
eşyalarınızı trende unutmamaya dikkat ediniz
trene yeni binen yolcularımız sizde çok güzel
bir yolculuk geçirmenizi diliyoruz küçük bagajlarınızı
koltuklarınızın altına koyabilirsiniz bu arada
unutmayın yolculuk sırasında sigara içmek yasaktır.
Bunları duyan annesi az önceki cezasının işe
yaradıgan memnun gülümserken oglu konuşmasına
devam etmiş ayrıca 2 saatlik rötar yüzünden
mutfadaki cadoloz adına hepinizden
özür dileriz demiş....... :D
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kibrisli
09.12.2009, 13:10
Fadime Dursun'a demiş ki:
-Dursuuun akşam evde kimse yok bize gelsene...
Akşam olmuş Dursun büyük bir hazırlık içerisinde Fadimelerin evinee gitmiş... Kapıyı bir çalmış....
Hakkaten evde kimse yok :D:D:D
Kardelencicegi
11.12.2009, 13:32
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Yahudi'nin biri pazara topal eşegini satmak için götürür fakat alıcıyı
kandırsın diye eşegin tırnagına da bir çivi çakar Eşege bir
Kayserili müsteri çıkar Kayserili ayaktaki çiviyi görür,
"içinden çiviyi çikaririm eşek düzelir," diye düsünür Parayi verir eşeği alır
Yahudi ertesi gün sagda solda övünür:
"Siz Kayserililer açik gözüz diye övünürsünüz, eşek anadan dogma sakatti
o çiviyi ben çaktim alıcıyı aldattım!"
Duyanlar esegi alan Kayserili'ye kosup anlatırlar Kayserili eline dizine vurur:
"Tuh yahu, verdigim para sahte olmasaydi bayagi kazıklanmıştım..........
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
EyüphanAydın
20.12.2009, 18:39
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
EyüphanAydın
20.12.2009, 18:39
Albay, binbaşıya: -Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün. Binbaşı, yüzbaşıya: -Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır. Yüzbaşı, teğmene: -Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir. Teğmen, başçavuşa: -Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kıyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir. Basçavuş, askere: -Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim teçhizat ile hazır olun. Askerler kendi aralarında: -Yarın sabah bizim başçavus Albayı tutuklayacakmış.
EyüphanAydın
20.12.2009, 18:40
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş. Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
-aynur58
15.01.2010, 01:27
3 kadına araba çarpar ve ölürler. Tam cennete gireceklerken Cebrail gelir ve der ki;
— İçerisi ördek dolu; sakın ördeklere basmayın cezalandırılırsınız.
— Tamam. diyerek içeri girerler.
İçerisi gerçekten ördek doludur. Ama o kadar çoklardır ki üzerine basmamak mümkün değildir.Nitekim biri basar üzerine ördeğin. Hemen Cebrail görünür ve yanında da çirkin bir erkek getirir, kadının koluna kelepçeler.
— Bundan sonra bu adamla yaşayacaksın! denir.
Diğerleri;
— Yandık hiç çekilmez bu herif! Bari dikkat edelim. derler.
Ama bir kaç gün sonra diğeri de basar bir ördeğin üzerine.Onun da koluna çirkin bir erkek kelepçeler Cebrail.
3.cüsü;
— Yooo! Ben kesinlikle basmamalıyım!
O kadar dikkat eder ki, hiç bir ördeği çiğnemez.
Bir yıl sonra Cebrail elinde yakışıklı bir erkekle görünür. Kadının koluna kelepçeler adamı.
Kadın adama döner;
— Yaşasın! Ördeğe basmadım diye seni bana ödül olarak yolladılar!!
Adam döner kadına ve:
— Salak kadın, ördeğe ben bastım!
EyüphanAydın
15.01.2010, 13:05
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
Kardelencicegi
23.04.2010, 11:13
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Sağır Eş
Adam doktora gider :
-Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz? Doktor :
-Eve gittiğiniz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona bir soru sorun. Eğer sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tesbit edelim, ona göre bir tedavi uygularız. Adam eve döner. Karısı mutfakta yemekle uğraşmaktadır. Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle :
- Hayatım, ne yiyoruz bu akşam? diye sorar. Karısı cevap vermez. Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar :
- Hayatım, ne yiyoruz bu akşam? Karısı yine cevap vermez. Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar:
- Hayatım, ne yiyoruz bu akşam? Karısı öfkeyle dönerek cevap verir :
- Üçtür köfte diyorum ya !!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
ERIYOR IŞTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.
Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.
Garsonadan yine seker istedi.
Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.
Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor.
Kardelencicegi
23.04.2010, 14:36
[B][U][COLOR="DarkRed"]
Tatil bitti Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden
sonra tatile çıkmaya karar verir.
Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları
bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel
bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider.
Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır.
Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra,
bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir.
Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider.
"Ne yazık ki tatil sona erdi..."
Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?"
İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir:
"Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti.
Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
58_SEMİH_58
30.04.2010, 22:00
Bir gün hırsız ile i*** arkadaş olur beraber yemeğe giderler.Hırsız i***'ye: "Bana i***ligi öğretir misin?"der. İ*** de: "Sen bana hırsızlığı öğretirsen öğretirim"der. Hırsız yandaki adamın cüzdanını çalar ve: "işte böyle şimdi sen bana i***ligi öğret" der.İ*** de: "Amca bu senin cüzdanını çaldı" der. :D :D
Kardelencicegi
03.05.2010, 19:54
Ağaç yürümezse
Nasreddin Hoca'ya yapılan sataşmalar tükenip bitmez.
Akşehirliler bir gün Hoca'ya takılır ve sorarlar:
- "Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi olduğun söylenir aslı var mıdır?" Hoca'nın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar: - "Her halde öyle olmalı."
- "Böyle kişiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini
herkese kanıtlar.
Hoca madem kabullendin göster bir mucize de görelim!" Hoca:
- "Pekala şimdi size bir numara yapalım" der..
Karşısında durmakta olan çınar ağacına;
- "Ey ulu çınar çabuk yanıma gel!" der.
Tabii ne gelen ağaç var ne giden.
Hoca yürümeye başlar ağacın yanına varır. Akşehirliler: -
"Ne oldu Hoca ağacı getiremedin, kendin oraya gittin!"
diye gülünce Hoca: -
"Bizde kibir yoktur, dağ yürümezse abdal yürür", der.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
_DuMaN_58
03.05.2010, 22:46
Bir gün hırsız ile i*** arkadaş olur beraber yemeğe giderler.Hırsız i***'ye: "Bana i***ligi öğretir misin?"der. İ*** de: "Sen bana hırsızlığı öğretirsen öğretirim"der. Hırsız yandaki adamın cüzdanını çalar ve: "işte böyle şimdi sen bana i***ligi öğret" der.İ*** de: "Amca bu senin cüzdanını çaldı" der. :D :D
:D semihcim şu i*** ler olmasa daha iyi olurdu ama böylede çok komik :D
Kardelencicegi
03.05.2010, 23:14
SÜNNET
Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir.
Üçü de birbirinden oburdur.
Hoca ne yemek çıkarırsa silip süpürürler.
O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir"
diye ekmekle iyice sıyırırlar.
Bu sirada odaya Hoca'nın oğlu girer.
Mollalar Hoca'yı memnun etmek için:
- "Aman ne güzel çocuk. Adı ne bunun?" diye sorarlar. Hoca:
- "Adı Farzdır", der. Mollalar şaşırıp birbirlerine bakarlar:
- "Bu ne biçim isim Hoca Efendi?" derler.
"Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık."
Hoca hemen taşı gediğine koyar:
- "Ya sünnet diyeyim de onu da mı yiyesiniz?"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
15.05.2010, 01:00
Issız Ada
Issız Ada
Birgün Temel , bir Amerikalı ve bir Fransız ıssız bir adaya düşerler .
Uzunca bir süre orada yaşam kalım savaşı verirler .
Günlerden birgün iyi huylu bir deniz perisi gelip onlara hepiniz benden
birer dilek dileyin der .
Amerikalı vatanına dönmek ister ve peri sayesinde döner .
Fransızda aynı dilekte bulunur , o da gider . Sıra Temele gelmiştir .
Biraz düşünür ve ha pen purda tek başuma ne edeyum canım sıkılır
şu gönderdiğin uşakları geri getir der …
… :D
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
serhat_58
15.05.2010, 01:08
Dönemin Valisi Erkilet’e gider. Orada kendisine ikram edilen kahvenin ilk yudumunda agzina bir sinek gelir. Vali buna hiddetlenir, kahvehane sahibini çagirir. Adama bir sürü sayip döker: -Pis adam dikkat etsene. Bu ne saygisizlik... Adam sasirmistir. -Hayrola pasam n’oldu? Niye hiddetlenirsin? -Kahvenden sinek çikti, görmüyor musun? Adam gayet piskin bir sekilde cevap verir: - Verdigin kaç kurus para ki pasam. Elbette sinek çikacak kahveden, deve çikacak degil ya!...(
Kardelencicegi
15.05.2010, 01:12
ZAMPARA KOCA
Karıkoca kahvaltı yaparken kadın bir anda elindeki tavayı kocasının
kafasına gecirir. Ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar.
Kadın: Dün pantalonunu yıkarken içinde üstünde Cigdem yazan bir kağıt
buldum.
Bunun üzerine kocası karıcım O gecen gün üzerine bahis oynadığımız
Atın ismiydi der.
Bu acıklamayı yeterli bulan kadın pür neşe icinde kahvaltısına devam
Eder.
İki gün sonra yine kahvaltıda bu sefer daha büyük bir tava ile
Kocasının kafasına öyle bir vurur ki koca bir kac dakika kendini bilmeden
masa üstünde yatakalmıştır. Ayılınca karısına yine durumu sorar ve kadın
cevap verir.
Dün senin at aradı ...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
serhat_58
15.05.2010, 01:14
İki tane çiftçi; biri Adanalı diğeri Kayserili, sohbet ediyorlarmış; bu arada haliyle zenginlikleriyle övünüyorlar.. Adanalı başlamış : - Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoruz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz demiş... Kayserili de bunun üzerine: -Yav bizim de vardı öyle eski bi arabamız, ama geçenlerde satıp yeni modelini aldık...
Kardelencicegi
15.05.2010, 01:28
Son sürat geldim
Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis,
nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı.
Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden
çıkarırken keyifle gülümsedi:
— Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla,
iç çekerek
karşılık verdi:
— Anlıyorum memur bey.
Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git,
git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
1 tane kalmış
Bilindiği gibi Kayserililer ticaretci bir ruha sahip insanlardır.
Mal almak için istanbula giden bir kayserili çok güzel ve geniş
hemde köşe başı bir dükkanı görünce burada çok güzel ticaret
yapılır düşünceleriyle dükkanın içine gayri ihtiyari uzun uzun bakar.
Bunu gören dükkan sahibi:
-Ne bakıyorsun?
-Hiç burada ne satılıyor diye baktım.
-Eşşekbaşı
-Belli oluyor hepsi satılmış, bir tane kalmış.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
ömer yalcin
15.05.2010, 01:41
HIC FIKRA BILMEM AMA OKURUM,YAZANLARA COK TESEKKÜRLER.............
serhat_58
15.05.2010, 03:00
kayserilin birisi bir gun babasindan para ister baba 5milyon versene der babasi:ne 4 milyonmu napacan 3milyonu 2milyon neyine yetmiyo al su 1milyonu 500yuzunu geri getir
Kardelencicegi
15.05.2010, 09:39
kadın zekası
John isten cikmadan once karisini evden arar;
-Tatlım , patron bir kac arkadasiyla beraber komsu eyaletteki
buyuk golde balik avlamaya gidecek,benim de gelmemi istiyor. Bu hafta
sonunu orada gecirecegiz. Bu benim terfi almam icin iyi bir firsat.
Benim icin yeteri kadar giysi ve olta takim cantami hazirlarmisin?
Direk ofisten cikacagiz ve gecerken evden cantalari alirim. Ha,
yeni ipek mavi pijamami da Koymayi unutma.
Karisi biraz iskillenir.
Fakat kocasinin istediklerini yapar.
Hafta basinda adam eve gelir,biraz yorgundur
ama iyi gozukmektedir. Karisi onu karsilar ve cok balik tutup
tutmadigini sorar.
John: Ha, evet epey balik tuttuk. .
Fakat sana soyledigim pijamayi cantaya koymamissin.
Karisi: Oltanın bulunduğu takim cantasina koymuştum.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
18.05.2010, 01:12
Taze Mi?
Kumkapıda bir balıkçı ; canlı balık , canlı balık diye bağırır .
Yaşlı bir teyze balıkçıya yaklaşarak evladım balıklar taze mi diye sorar .
-Balıkçı canlı balık canlı balık diye bağırmaya devam eder .
Teyze yine sorar evladım taze mi .
-Balıkçı sinirlenir teyze canlı diyoruz ya daha ne .
-Teyze bende canlıyım evladım ama taze miyim bi bak der …
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
19.05.2010, 10:52
Düşünür
Nasreddin Hoca Akşehir pazarında bir adamın başına
toplanmış olan kalabalığa yaklaşır.
Satıcı elindeki kuşu satmaya çalışmaktadır.
Yandaki tavuklar 5 akçeyken, kuşun fiyatı 50 akçedir.
Hoca bir türlü fiyattaki aşırı farka anlam vermez ve sorar:
- "Hemşerim bu nasıl bir kuştur ki 50 Akçe istersin?"
- "Hoca efendi bu bildiğin kuş değildir bunun özelliği var."
- "Neymiş özelliği?" - "Hocam bu kuşa papağan derler ve konuşur.
" Hoca hemen eve koşar, kümesten hindisini kaptığı gibi pazara döner.
Papağan satmakta olan adamın yanında durur ve yüksek sesle:
- "Bu gördüğünüz kuş sadece 100 Akçeye, gel, gelll!"
Herkesten çok, papağan satan şaşar bu işe ve sorar:
- "Hocam 100 Akçe çok değil mi bir hindi için?"
- "Sen 50 akçeye satıyorsun ama?"
- "Dedim ya hocam benim kuş konuşur ama.."
- "Öyleyse, benimki de düşünür!"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
19.05.2010, 10:55
Temel ile Dursun iki katlı otobüsle seyahat ediyordu. Üst kattaki Temel bir ara cep telefonunu çıkardı ve alt kattaki Dursun'u aradı: - "Tursun, orada durum nasıl?" - "Hüç... Bizim şoför uyumuş, otobüs öylece gidiyor." Temel: - "O da bir şey mi? Bizim katta hiç şoför yok. Otobüs şoförsüz gidiyor."
Kardelencicegi
20.05.2010, 02:09
Sifon Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmiş. Dursun Temel'i havaalanında karşılamış. Beraberce dışarı çıkmışlar.
Temel bir bakmış 10 metre boyunda bir limuzin!
"Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüş:
"Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Yola çıkmışlar, Dursun'un çiftliğinin kapısından içeri girmişler.
Git git bir türlü eve varmıyorlar. Temel şaşkınlık içinde:
"Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüş.
"Temel'im burası Amerika! Burada her birşey büyük!"
Neyse, akşam olmuş, yemek salonuna geçmisler.
Salonun ortasinda kocaman bir masa.
Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun.
Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor.
"Uyy!" diye bağırmış: "amma büyük masa, daa!
" Dursun'un sesi gelmiş "Temel'im burası Amerika!
Burada her birşey büyük!
" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmiş. Dursun:
- "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapı" diye tarif etmiş.
Temel alt kata inmiş ama sol yerine sağdan üçüncü kapıya girmiş.
Orası evin havuzunun oldugu yermiş.
Heryer karanlık olduğu için Temel elektrik düğmesini
ararken havuza düşmüş.
Can havliyle bağırmaya başlamış: -
"Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
23.05.2010, 01:20
Alıngan Hırsız.....[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Çinde bir üniversitede oldukça ilginç tamamiyle gerçek bir olay ..
Kızın biri bir gün yeni aldığı bisikletiyle okula geliyor ve
okulun bahçesindeki bisiklet parkına henüz kilit
almadığı için öylece bırakıyor..
derslerin bitiminde okul çıkışı bisikletinin yerinde
olmadığını görüyor ve çok sinirleniyor..
Ertesi gün sabah okula geldiğinde bisikletini üzerinde bir notla
bir gün önce bıraktığı yerde buluyor.
Üzerindeki notta "Çok özür dilerim ama bisikletine gerçekten
çok ihtiyacım vardı aldıktan 2 saat sonra geri
getirdim ama sanırım çıkışına yetişemedim çok
üzgünüm anlayışın için teşekkürler."
Kız doğruca bir bisikletçiye gidiyor ve 5 tane kilit
alarak okula dönüyor..
Bisikleti iyice kilitleyip 5 farklı anahtarla derse giriyor ve
olayı arkadaşlarına anlatıyor..
Ders bitimi okul çıkışında 5 kilit taktığını anlattığı arkadaşlarıyla
beraber bisikletini almaya gittiğinde şok oluyor..
Bisikletin üzerinde 10 kilit ve birde not var..
"Eğer acil ihtiyacım olduğu halde ben kullanamayacaksam
sen hiç kullanamayacaksın..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Bizi ilgilendirmez
Çocuğun biri babasına sormuş :
-baba biz nasıl olduk?
baba cevap vermiş maymunlar türeye türeye biz olduk demiş...
tabi çocuk babasının lafına inanmamış.
annesine biz nasıl olduk demiş?
annesi, ALLAH Adem babayla Havva annemizi yaratmış nesilden
nesile biz olmuşuz demiş.
çocuk demişki ama babam maymunlar türeye türeye biz olduk dedi
anne cevap verir: o babanın sülalesi bizi ilgilendirmez
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
24.05.2010, 06:51
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
OTOBÜS
Temel ile Dursun otobüsle İstanbul'a gitmektedirler.
Yolun yarısına geldiklerinde şoför bir duyuru yapar:
"sayın yolcular! otobüsün şanzımanı bozuldu, bir saat mola veriyoruz.
-Temel sorar:
"Yahu Dursun! bu şanzıman nedir?"
"Ha şu vites varya, işte onu çalıştıran alettir."
Temel sinirlenir:
"ben onun bozulacağını baştan anlamıştım;
şoför habire onunla oynuyordu. [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
25.05.2010, 08:54
Uuuy nasil anladın
Temel
Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor..
'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "
Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar"..
"Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar".
"Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi..
anlamazlar". Ve aşağıya iniyor.
Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor:
- "Barmen bana bir bira".
Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor:
- "Birader sen laz mısın?" Temel:
"uuuy nasil anladın" diyor:
- "Burası resepsiyon bar karşıda.."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Yalan
Küçük çocuk okula yeni bşlamıştı. O aksam okuldan döndükten sonra yüzünü
burusturarak söylendi :
- Anneciğim okulda bile yalan söylüyorlar...
- O da ne demek oluyor yavrum? Olur mu öyle şey?
- Inanmazsan git de bak. Bizim sınıfın kapıpısında birinci sınıf" yazıyor. Halbuki
oturacak yerler hep tahtadan...
temelin bir kızı varmış.
hep tırnaklarını yiyormuş.temel demişki tırnağını yeme kızım.kızı tamam demiş ertesi gün yine kızı tırnağını yiyormuş.temel yine uyarmış .kızı tamam demiş ve bu böyle gitmiş bir gün temelin arkadaşı gelmiş demişki ;temel senin kız tırnağını yiyordu.nasıl yememesine ikna ettin demiş .temel:ikna ...etmedim dişçiye gidip bütün dişlerini söktürdüm demiş :)))
Kardelencicegi
25.05.2010, 11:52
Zam
Evin hizmetcisi evin hanimindan maaşına zam ister.
Evin hanımı hoşnutsuz sebebini sorar.
Hizmetçi:
-"3 sebebim var: 1.si ben sizden daha iyi ütü yapıyorum."
Evin hanımı kızarak:
-"Sana bunu kim soyledi?"
Hizmetci
-"Beyiniz."
Evin hanımı
-"2. sebeb ne?"
Hizmetci
-"Ben sizden daha iyi yemek pisiriyorum"
Evin hanımı daha da kızarak
-"Olamaz senin benden daha iyi pişirdigini kim söyliyebilir?"
Hizmetçi
-"Beyiniz"
Evin hanımı patlarcasına sorar
-"3. sebeb neymis?'
Hizmetçi
-"Ben sizden daha iyi sevişiyormuşum"
Evin hanımı köpürerek
-"Bunu da mı kocam söyledi?"
Hizmetçi
-"Hayır... Bunu bahcıvan söyledi."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
25.05.2010, 15:19
Masal
Adamın biri kitapçıya gider ve tezgahtara :"Evin reisi erkektir adli kitap varmı?." diye sorar.
Tezgahtar:"Maalesef beyefendi masal kitabı satmıyoruz."
Kardelencicegi
25.05.2010, 15:28
Gelirsem oraya
Gelirsem oraya
Bir gun Jean Claude Van Damme Türkiye'de film çekmeye karar vermiş. Araştırmışlar en uygun yer neresi diye ve Trabzon'da çekmeye karar vermiş.
Ama bizim Temel'in bundan haberi yok.
Neyse gecenin bir yarısı, film çekimlerine devam ediyorlarmiş.
Bu sahnede Jean Claude Van Damme bir çatıdan diğer
çatıya atlayarak katillerden kurtulacakmış.
Jean Claude Van Damme bir çatıdan diğer çatıya atlamış ama
atladığı çatının alt odasında Temel yatıyormuş ve sinirli bir şekilde:
- Kim var ordaaa, diye bağırmaya başlamış.
Çatıdaki Jean Claude Van Damme adını söylemiş:
- Jean Claude Van Damme, diye.
Bizim Temel:
- Gelirsem oraya dördünüzüde döverim, demiş...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[/I][/COLOR][/B]
sandalli
25.05.2010, 15:35
İlk Yıllar
İki arkadaş hem içiyor, hem de karılarından yakınıyordu. Biri
-"Ben" dedi, "Evliliğimizin ilk senelerinde işten eve dönünce karımı kucaklar, nefesi kesilene kadar kollarımda sıkardım."
Diğeri içini çekerek sordu "Ya şimdi?"
-Şimdi mi? Daha fazla sıkmadığım için pişmanım!..
Kardelencicegi
25.05.2010, 15:38
Hic arkadasin kalmayacak...
Eve zamanindan erken
donen
koca karisini
yatakta en iyi arkadaslarindan biri ile yakalar.
adam hic bozuntuya vermeden ve sogukkanlilikla silahini ceker
ve
arkadasini
vurur. kadin yatakta soyle dogrulur:
--- bak bu sekilde davranmaya devam edersen hic arkadasin
kalmayacak.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
25.05.2010, 15:48
Abartıcı bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir dostuna:
- Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur’an yazıp bitirdim, demiş.
Az sonra dostu söze girmiş :
- Geçen Ramazan’da Kandilli’ye, bir iftar yemeğine gidiyordum. Boğaziçi’nde öyle bir fırtına çıktı ki... Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı. Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı. Ben de sigaramı kandillerden yakıp orucumu bozdum.
Mustafa İzzet Efendi bağırmış :
-Yalan !..
-Yalansa, senin dün gece yazdığın Kur’an-ı Kerim çarpsın.
Kardelencicegi
25.05.2010, 15:50
AVCININ ISI ATMAK
Temel ava gitmiş anlatıyordu;
Uşaklar geçen gün bi kuş sürüsüne rasladum, ben diyim
size sürü sen deki süpsürü ha oyle bi süriye rastladum.
Atayirum duşıyii atayirum duşıyii atayirum duşıyiii. Attuk
attuk ,attuk attukça duşıyiii yahu...
İdris hemen lafını bölmüş;
Ula Temel biliyirum senun tüfeğun otomatik değil nasıl
kurşundur habu yetışuyi ona yahu, atayısun duşiyii
atayısun duşiyii buna nasıl kurşun yetiriyorsun.
- Eee...ula habu karuşuklukta akluma kurşun doldurmak
mi geluyi oyle, atayısun duşiyii işte…
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
25.05.2010, 18:32
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık hastalanmakta haftada bir doktora gitmektedir.Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir.Bir gün bacağı,sonra kolu,eli...Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülüşle: -Uy!Hemşerim sanmaki anlamayrum,bağa öyle geliyoki galiba sen kısım kısım firar edeysun...
Kardelencicegi
25.05.2010, 23:18
He direm
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye
başladığı zamanlara
ait bir anıyı Erzurum Kültür Kurumu
İlköğretim Okulu'ndan Mansır Bey anlatıyor...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır.
Teknik servis elemanı
bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok
programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
"Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem
fegat program düzgün çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar:
"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattıgın kimi."
"Hata ne?"
"Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem.
Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini,
birim fiyatını vb. yazirem.
Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın
kimi kayıt bölümüne basirem.
Ekrana bir yazı geliir:
Kaydetmek ister misiniz?
E / H
yazısı çıkir. Ben de diyirem Hee..."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
25.05.2010, 23:30
Bektaşinin birini ramazanda içki içtiği için yakapaça kadıya götürürler. Çakırkeyif Bektaşi'yi görür görmez kadı:
"Behey kafir! Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı. Utanmıyor musun? Bilmiyor musun haram olduğunu? .." der.
"Sırtınızdaki ipek kaftan da haramdır" diye karşılık verir Bektaşi.
Kadı:
"Bunun içine pamuk katarlar" Bektaşi:
"Dünyada doğru adam mı kaldı, şaraba da yarı yarıya su katıyorlar..."
Kardelencicegi
25.05.2010, 23:39
(Nasrettin Hoca )
Bir gün Hoca eşeğini kaybetmiş. Aramadık yer, sormadık insan bırakmamış ama ne olmuşsa olmuş, bulamamış eşeği.
Oturup derdine yanacak yerde, bu hale de şükretmeye başlamış. Komşuları:
- Bre Hoca, canın sağ olsun ama, neticede eşekten oldun, şükredecek ne var bunda?" demişler.
Hoca cevap vermiş:
- A komşular, ben şükretmeyim de, kimler şükretsin, ya ben de eşeğin üstünde olsaydım!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[/B][/COLOR][/I]
sandalli
25.05.2010, 23:44
Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden obur şeylermiş. Hoca ne yemek çıkarmışsa silip süpürmüşler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir" diye ekmekle iyice sıyırırlarmış. Bu sırada odaya Hoca'nın oğlu girmiş. Mollalar Hoca'yı memnun etmek için:
-Aman ne güzel çocuk...Adı ne bunun? diye sormuşlar.
Hoca:
-Adı Farzdır, demiş.
Mollalar şaşırıp birbirlerine bakmışlar:
-Bu ne biçim isim Hoca Efendi? demişler. Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık.
Hoca hemen taşı gediğine koymuş:
-Ya, sünnet diyeyim de onu da mı yiyin?
Kardelencicegi
25.05.2010, 23:51
40 Yıl Önce
Kadın gece yarisi uyandiginda kocasinin yatakta olmadigini görür.
Kalkip mutfaga gittiginde kocasini yasli gözlerle kahve içerken bulur.
'Ne oldu,neyin var' diye sorar.
Adam:'40 yil önceki ciktigimiz günleri hatirliyormusun?'
Kadin çok duygulanir. Demekki kocasi 40 yıl önceki yıllarını
hatirlayip,uyuyamamistir.
'Evet' der duygulu bir sesle.
Adam:'Daha liseyi yeni bitirmistik ve sen 18'ine girmek üzere idin.
''Evet' der kadin o günleri hatırlayarak. Bir gün annen evde
yoktu ben size gelmistim.
Hatirliyormusun?
''Evet '!der kadin
gülümseyerek.
Adam:'Annen eve erken gelmisti ve bizi yakalamisti,
hatirliyormusun?
'Kadin 'Evet' der büyük bir sevgi ile.
Kocasinin her detayi hatirlamasindan memnun ve mutlu oldu.
Adam:'Annen odasina gitmis bir silah ile gelip silahi basima dayamis ya kizimla evlenirsin yada seni 40 yil hapse gönderirim,daha 18'ine bile basmadi' demisti. Hatirliyormusun?
''Evet' der kadin gülümseyerek.
Adam gözlerindeki yaslari siler ve büyük bir iç çeker:
" Bugün hapisten çikiyor olacaktim"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
25.05.2010, 23:55
Abraham Libemovitz sınıfındaki tek yahudi öğrenciydi. Ne iyi ki yaşadığı şehir nezih bir yerdi ve ırkçılık gibi sorunlar yoktu. Bir gün sınıfta öğretmen şöyle bir soru sordu:
- Evet çocuklar, dünyada gelmiş geçmiş en büyük insan kimdir? Bilene 20 dolar vereceğim. Bütün çocuklar tahmin etmeye başladı. Biri "George Washington ! Çünku ulusumuzun babasıdır!" dedi. Başka biri "Abraham Lincoln ! Çünkü köleliği kaldırdı !", bir diğeri; "Jan Dark ! Fransayı kurtardı !" Fakat öğretmen bu cevapları kabul etmemiş. Bu sırada Abraham parmak kaldırmış. Öğretmen sormuş; "Evet Abraham,sence dünyada gelmiş geçmiş en büyük insan kimdir?" - Nasıralı İsa.
- Bravo Abraham, aferim, gel al 20 dolarını.
Dersten sonra cevaptan çok memnun kalmış olan öğretmen Abrahama neden isa cevabını verdiğini sordu.
- Öğretmenim, aslına bakarsanız bence dünyadan gelmiş geçmiş en büyük insan Musadır ama...,iş iştir...
Temel ve Inciluz
Temel Çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti.
Gemi Liverpool Limanı'na yanaşırken,
Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz anlamadı bir şey..
Temel yine bağırdı: - Tut şu halatı! İngiliz'de gene hareket yok..
Temel ortaokuldaki ingilizcesi ile bağırdı: - Do you speak English?
- "Yes.. Yes.." dedi İngiliz; Temel öfkeyle bağırdı: - O zaman tut şu halatı..!
Kardelencicegi
26.05.2010, 14:18
Nasreddin Hoca'ya dert yanıyorlar:
- "Yahu Hoca senin karın çok geziyor."
Hoca: - "Olur mu canım?
O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrardı."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
29.05.2010, 09:38
Temel'in sigarası
Temel kayıkla her gün balığa çıkarmış fakat döndüğünde sağ bacağı dizine kadar ıslakmış, bunu görenler meraktan sormuşlar.
- Ula temel Niye bacağın ıslak geliyorsun.
Temel cevap vermiş:
- Sigarayı içeyrum, denize atayrum, sönsün diyede üstüne basayrum.[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[/QUOTE]
Sahibi Ölmüş Eşeği Buldunuz
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Nasrettin Hoca, bir gün karısına sorar:
-Hatun, bir insanın öldüğü nasıl anlaşılır?Söyle bana…
Kadın:
-A Hocam, der.Bunu bilmeyecek ne var?Eli, ayağı çekilir, buz gibi olur.
Aradan günler, haftalar geçer,Buz gibi bir kış günü, dağa giden
Nasrettin Hoca, odun kesmeye.İşini bitirip dönerken soğuktan
ve yorgunluktan titremeye başlar.
Kendi kendine:
Galiba ben ölüyorum.Bizim hatunun söylediği gibi elim, ayağım buz gibi, donuyorum, der.
arkasından da boylu boyunca yere yatar.
tam bu sırada, bir sürü aç kurdun sesleri duyulur ötelerden.
Nasrettin Hoca:
Nasıl olsa beni ölü sanırlar, diye mırıldanır.Ne olursa, bizim eşeğe olur.
Ben kurtulurum.
Yerinden kıpırdamaz Nasrettin Hoca.
Kurtlar, kısa bir süre içinde parçalayıp yerler.
Nasrettin Hoca, yattığı yerde daha fazla dayanamayıp başını kaldırır:
-Yiyin, yiyin, der.Sahibi ölmüş olan eşeği buldunuz ya, afiyetle yiyin bakalım, yiyebildiğiniz kadar…
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
29.05.2010, 09:55
Temel otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.. 'Ulan' diyor, "Ben aşağıdan içki isterken laz olduğum anlaşılır mı acaba?" Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor. "Bana bir fvisku.. yok böyle anlarlar".. "Bana bir rakı, yok" diyor "böyle de anlarlar". "Bana bir bira.. tamam" diyor "böyle iyi.. anlamazlar". Ve aşağıya iniyor. Masaya dirseklerini dayıyor ve sesleniyor: - "Barmen bana bir bira". Barmen Temel'i biraz süzdükten sonra soruyor: - "Birader sen laz mısın?" Temel: "uuuy nasil anladın" diyor: - "Burası resepsiyon bar karşıda.."
Kardelencicegi
29.05.2010, 10:02
Aldatmaca
İlyas ile Temel karşılıklı oturmuşlar sohbet ediyorlarmış.
Konuşma sırasında iş kimin daha zeki olduğuna gelip dayanmış
ve iki uşak birbirine bilmece sormaya karar vermiş.
İlk bilmeceyi İlyas sormuş: - "Saridur, kafestedur, öter...
Pu nedur, pill bakayrum..."
Temel hemen, "Kanaryadur" cevabını yapıştırmış.
Fakat İlyas hayır anlamında kafasını kaldırır.
Temel, birbiri ardına bütün kuşların adını sayıp döker.
Fakat her seferinde İlyas hayır deyince pes etmek zorunda kalır.
İlyas büyük bir sevinç içinde,
- "Haçan insan hamsiyu pilmez mu?"
deyince Temel hemen atılır. -
"Hamsi saru değuldur ki?" - "Boyamuşumdur.."
- "Kafeste midur?" - "Koymişumdur.."
Temel şaşırır: "Peku öter mu hamsi?"
- "O da aldatmacasıdur işin daa!.."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
29.05.2010, 10:05
Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: - "Dur, ceza yazacağım." - "Ceza mı? Yazamazsın." - "Haçan nedenmiş o?" Papaz gülerek cevap vermiş: - "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var." Temel hemen atılarak: - "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."
Kardelencicegi
29.05.2010, 10:10
Acemi Bülbül
Nasrettin Hoca bir gün komşusunun bahçesine girer.
Bahçedeki armutları görünce dayanamaz.
Bir tane yer,dayanamaz bir daha,bir daha derken
armut ağacına çıkıverir.
Başlar yemeye.Tam bu sırada bahçenin sahibi çıkagelir.
Hoca şaşkınlıkla başlar bülbül gibi ötmeye.
Bahçenin sahibi şaşkın şaşkın Hocanın olduğu ağacınyanına varıp,
---Ne yapıyorsun burada diye bağırır.
Hoca sakince cevap verir.
---Ben bülbülüm,yuvam da burada,der.
Tekrar cırlak sesiyle ötmeye başlar.
Bahçe sahibi öfkeyle
---Bülbül böylemi öter be adam diye bağırınca,
Hoca
---ben acemi bülbülüm.Ancak bu kadar ötüyorum,der
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
29.05.2010, 10:13
Söyle BAri
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.
Kardelencicegi
03.06.2010, 22:07
DERT ETMEYE DEYMEZ
-Temel,karısıFadime ile birlikte tatile çıkarlar.
-Yandık diye bağırır fadime.
Temel
-Niye bağırıyorsun der
Fadime
-Ütüyü prizde unuttum.
Temel
-Dert etmeğe deymez der. Çünkü bende muslukları açıkunuttum der...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
03.06.2010, 23:27
Yüzde yüz eminmiş
Temel ile Cemal kahvede tartışıyorlarmış.
Temel
-Akıllı adam her konuda şüphecidir.
Ancak aptallar her konu hakkında emin olurlar demiş.
Cemal
-Sen bu söylediklerinden eminmi sin?
Diye sormuş
Temel
-Evet,Hem de yüzde yüz eminim.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Parasitçü Temel
Temel Nato da havaci olarak askerligini yapiyormus.
Komutan askerlere
parasütle nasil atlanacagini ögretmis.
- "Uçaktan atlayinca birinci ipi çekeceksiniz.
Parasüt açilmaz ise ikinci ipi
çekeceksiniz. Yine açilmadi, o zaman Meryem Ana ya dua edeceksiniz."
Temel uçaktan atlar.
Birinci ipi çeker parasüt açilmaz, ikinci ipi
çeker yine açilmaz.
O sırada yere yavas yavas süzülen komutaninin
yanindan geçerken sorar:
- "Komutanim, komutanim.. O karinin adi neydi ?":D:D:D
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
04.06.2010, 00:07
nasrettin hoca ölüm döşeğindeymiş karısına: _ hanım git engüzel elbiselerini giy süslen gel yanıma otur hanım : ayol hoca sen bu haldeyken ben nasıl süslenirim hoca : iyi ya azrail gelince beğenir benim yerime seni götürür
Kardelencicegi
04.06.2010, 00:10
Fıkra :))
Yolculuktan dönen Idris, kahvede oturanlara sordu :
- Yahu pizum Temel nasil öldi?
- Kalpten cittu, dediler.
- Vasiyetu filan var miydu?
- Var idu. "Beni denize gömün" demis idu.
- Cömdünüz mü?
- Cömdük amma, mezarinu kazarken çok kayip verduk...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
04.06.2010, 00:12
birgün bir cocuk sınava girmiş ve sınavdan cıkmış babası sormuş hepsini cevapladınmı evet baba hepsini cevapladım hepsine bilmiyorum dedim demiş
Kardelencicegi
04.06.2010, 00:19
BEYİN:)
Agir bir hasta hastahanede.
Tüm ailesi bekleme odasinda doktorlardan haber bekliyor.
Yorgun ve umutsuz bakisli bir doktor çikiyor
"Tek yasam sansi var oda beyin nakli.
Böyle bir ameliyati ilk olarak deneyecegiz, tabi masraflar
hastanin ailesine ait."
Aile, saskin, yorgun, çaresiz...
Aralarindan biri "Peki ama fiat nedir diyor ?"
Degisir diyor cerrah. 5000 Euro erkek beyni kullanirsak,
200 euro kadin beyni kullanirsak.
Uzun bir sessizlik çöker. Beyler gülmemeye çalisirlar.
Hanimlarla gözgöze gelmekten kaçarlar.
Ama aralarindan biri merakini yenemez,
peki doktor bu fiat farkinin nedeni nedir diye sorar.
Cerrah gülümser.
"Eh tabi, ayni arabalar gibi, kadin beyinleri ucuz oluyor
akillarini çok kullandiklari için.
Kullanilmis akil, kullanilmis beyin.
Erkek beyni hiç kullanilmamis sifir km araba gibi pahali oluyor." :D:D
Hikâyenin otasinda gülümseyen beyleree selâm.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
04.06.2010, 00:24
Temel Birgün Uçakla Seyahat Ediyormuş,Uçakda Fazla Yük Olduğundan Uçak Devrilecekmiş.. Pilot Uyari Yapmış Bavullari Aşağı atiyoruz... sonra Uçakda 60 Kilo, Yük Kalmış Pilot Bir Uyari Daha Yapmış; İçinizden Birisi Aşağı Atlayacak Demiş Ve Alt Kapiilari Açmış. Herkez Üstteki Askiliklara Tutunmuş Herkez Temel Aşağı Sen atla demişler Temel;Ben Atlayacağım Ancak;Moral Alkışı İstiyorum Demiş Herkez Ellerini Aslılıkdan Birakip Alkışlarken Hepsi Aşağı Düşmüş Ve Temel Uçakdan Sağ Salim İnmiş...)
Kardelencicegi
04.06.2010, 00:55
Mısırlılar ve Temel:)
Misirlilar kendi aralarinda konusuyorlarmis.
-"Bu lazlari bütün dünya konusuyor.
Biz de bir seyler yapsak da tum dünya bizi konussa" demisler.
Kimi "Çöle agaç ekelim", kimi "çöle havuz yapalim"
biri de "çöle bogaz köprüsü yapalim" demis.
-"Hadi be, oyle sey mi olur, sacmalik" demisler.
-"Tamam, bizde sacmalik aramiyor muyuz "
diyerek baslamislar bogaz koprusu yapmaya.
7 ayda bitirmisler. Acilisa bütün dünya gazetecilerini cagirmislar.
Acilisi yapmak icin kurdeleyi kesmisler, tam bezi indirecekler,
bir bakmislar ki bizim Temel köprüde balik yakalamaya ugrasiyor.
Herkes saskin bakislarla:
-"Sen ne yapiyorsun, burada balik mi olur?"
Temel de : -"Ula kardesum, hapu çolde pogaz
çöprüsü oli da balik olmayi mi?.."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
04.06.2010, 01:03
Avcılar kahvede yine atıp tutuyorlarmış.Bunlardan bir tanesi:Bu hafta sonu ava gidiyordu.Daha yolda bile kendimden geçmiştim.Dağa varmadan önce ilk virajda karşıma bir ayı çıktı. Ben de çarpmamak için öylesinne bir frn tuttum ki arabanın ön aynasından arka plakayı okudum.Diğeri de ben havadaki ördek sürüsüne tüfekten bir fişek patlattım 39 tane ördek yere düştü.40.sının ise hala bir ördeğin peşinde olduğunu gördüm.
Kardelencicegi
09.06.2010, 18:31
Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmiş.
Aksilik bu ya, o gün de Türkiye'ye uçacakmis.
Kara kara düşünürken yolda bir pasaport bulmasın mı!
Hemen almış yerden,
bir bakmış ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu.
"Ne olursa olsun," demiş ve
şansını denemeye karar vermis.
Çıkarmış Leonardo'nun fotoğrafını, kendi
fotoğrafını yapıştırmış. Uçmuş Türkiye'ye.
Atatürk Havalimanı'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karşısına
geçmiş.
Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmış:
"Leonardo Di Caprio"; fotoğrafa bakmış ; bir zenci adama
bakmış; aynı zenci.
Birkaç şaşkın bakıştan sonra öbür masaya seslenmiş:
"Ula Cemal, bu Titanik batmış mıydı, yanmış mıydı.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
10.06.2010, 22:29
Temel'in babasi vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasil oldu?
Cevap: 30.kattan asagiya düstü...
Adam: Vah vah desene çok feci ölmüs...
Temel: Yok yok öyle ölmedi... Tam yere düsecekken manavin tentesine çarpip tekrar yükseldi...
Adam: Vah Vaah! Daha siddetli çakildi o zaman.
Temel: Yok! Karsidaki kasabin tenteden zipladi bu sefer karsi binanin çatisina...
Adam: Demek çatiya çarpip öldü.
Temel: Yok ya! Çatidan yuvarlanip elektrik tellerine gitti..
Adam: Deme ya! Çarpildi o zaman...
Temel: Yok canim teller yaylandi babami 200 metre yukari firlatti.
Adam: 200 metreden yere çakildi öyle mi? Yazik...
Temel: Yok ya yine en bastaki bakkalin tenteye...
Adam: Orda mi öldü?
Temel: Yooo... Ordanda yine kasaba...
En sonunda bunalan adam Temel'e bagirarak sordu: Ulan nasil öldü bu adam?
Temel: "Baktik durmuyor.. Vurduk oni !"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
12.06.2010, 09:29
Ev Telefonu
Ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış ;
Baba : 'Yahu bu korkunç bir fatura. Ben bu telefonu asla kullanmıyorum,
hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum . '
...Anne: 'Aynen ben de...
Akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında
telefon. ne yapayım bunu.'
Oğlan : 'Vallahi ben de şirketimin bana verdigi cep
telefonu ile bütün
görüşmelerimi yapıyorum
Kiz 'E benim de şirket hattım var. Ev telefonunu hiç kullanmam ki..'
Herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar...
Hizmetçi : 'Eee... Problem ne o zaman?
Sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz.....:D
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
13.06.2010, 09:50
Ne yemis Fikrasi
Temel, Cemal a´e sorar:
-Bu cün ögleye cok güzel bir sey yedum, pil pakalum nedur?
-Ola ne pileyum?
-Pi golayluk edeyrüm sagaa... Yedugum sey "P" ile baslayiii...
-pilav...
-Yok...
-Pirasa...
-Yok...
-Pasturma...
-Yok...
-E.. Pilemedum, sen söyle
-Pamya!..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
13.06.2010, 11:56
temel asker deyken karısı fatmadan mektup gelir temel tarlalar kazılacak kazıyım mı? diye temel cevap gönderir sakın kazıyım deme tarlada benim kaçak silahlarım var demiş. tabi komutanı bunu duyun ca temelin tarlasını kazmış kazmış bir şey yok temel arkadan mektup gön dermişki tarlalar iyi kazıldımı.
sandalli
13.06.2010, 20:20
Tarihte ilk kez Erzurum'a ayna gitmiş.
Adamın biri aynayı görüp eline almış.
Daha önce hiç kendini görmediği için ölen kardeşine benzetmiş karşısındakini.
Adam:- 'Ey gidi gardaşımm.. Seni bi daha görmek nasipte varmış'!
Aynayı eve götürüp sarılıp uyumuş kardeşine.
...Karısı bakmış adam bi şeye sarılıp uyuyor.
Aynaya bakmış bir kadın! 'Allah belaağı vireee, bu garı da kim?
Bi boka da benzese' diyerek feryat figan evden çıkmış, muhtara gitmiş.
Kadın:- Mığdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldatii.'
Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:
- 'Yav bu garıdan çok gavata benziir'! :))
Kardelencicegi
13.06.2010, 20:25
Temel Cemal'le dertleşiyormuş:
-"Haçan geçen cün kadinin piri bana çok sempatiksin dedi daa!"
-"Uyy... O da ne demeç çi uşağum?"
-"Pilmem... Pen her ihtimale karşı bastum tokadi..."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
13.06.2010, 21:20
Paça
Adamın biri Karadeniz'i gezerken bakmış bir köyde bütün koyunlar üç bacaklı. Merak etmiş ve arabasından inip çobana sormuş niye koyunlar böyle diye. Bunun üzerine çoban :
- Canımız her paça istediğinde koca koyunu kesecek değildik herhalde...
Kardelencicegi
13.06.2010, 21:26
Duymasin diye
Cemal ile Temel askerde beraber nobet tutarlarken,
komutanlari bir bakmis
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N’apiyorsunuz, demis.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem,
Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal’in kulaklarindaki pamuk ne?
temel:
- Mektubu tuymasin diye….
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
13.06.2010, 21:33
temel ile papağanı
bir gün temel papağanıyla maça gitmiş.o sırada bir şişko sahaya çıkmış.temel bağırıyormuş:''şişko çıktı sahaya şişko çıktı sahaya''diye bağırmış.papağan bunu ezberlemiş.kaleci topu sıyırmış temel yine''sıyırdı geçti gitti sıyırdı geçti gitti''demiş.papağan bunu da ezberlemiş.maç bitmiş eve geliyoalarmış.denize uçak düşmüş temel yine bağırmaya başlamış''benzini bitti düşttü benzini bitti düştü''diye papağan bunuda ezberlemiş.eve gelmişler.temelin karısıda şişkoymuş.papağan başlamış''şişko çıktı sahaya şişko çıktı sahaya''diye.kadın terliği fırlatmış papağana.papağan''sıyırdı geçti gitti sıyırdı geçti gitti''demiş.kadın sinirinden bayılmış.yine papağan demiş ki''benzini bitti düştü benzini bitti düştü''
Kardelencicegi
13.06.2010, 21:57
Fadimeden e-posta...
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde,
ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı,
Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir.
Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için,
Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider.
Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel,
bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara,
bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
13.06.2010, 22:13
Bir cift , gol kiyisina tatile gider..
Golde bazi bolumlerde balik avlamak yasaktir...
Koca yasak olmayan bolumlerde avlanarak , kadin da kitap okuyarak gunlerin gecirmektedirler. Derken bir gun adam balik avlamaktan gelir ve ogleden sonra kestirmek uzere odasina cekilir. Kadinin cani sıkılir ve botla golde bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini yitirir. Bot gol uzerinde serbsetce dolasmaya baslar. Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin cikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanfendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Gormuyormusunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bolgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"
Kardelencicegi
13.06.2010, 22:17
Cenaze
Birgün temel,ingilizve fransız bır otel odasında kalmıslar fakat
bu otele daha önce gelmıs olan fransız temele karıncalı odayı vermiş.
Ertesi gün fransız dalga gecmek ıcın
-nasıl karıncalarla iyi uyudun mu
demiş bunun üstüne temel
-evet odaya geldıgım de karınca vardı ama ben nasıl kurtulacağımı
buldum içlerinden birini öldürdüm hepsi onun cenazesine gittiler demiş.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
13.06.2010, 22:21
Benim Köpek
Malum, avcılar atıcılıklarıyla meşhurdurlar. Yine bir mecliste üç avcı karşılıklı olarak köpeklerini övüyorlarmış. Birincisi demiş ki:"Benim köpeğim çok akıllıdır, bakkala gönderirim, ne istersem alır ve getirir." Hemen ikinci avcı atlamış:" Ya benimki! Sadece istediklerimi almakla kalmaz, paranın üstünü de doğru olarak getirir, satış fişini de alır vs. vs.
Bu sırada üçüncü avcı kendinden emin bir tavırla aynen şöyle der:"Sizin köpeklerinizin alışveriş ettiği dükkanı benim köpeğim çalıştırıyor."
Kardelencicegi
13.06.2010, 22:28
Temelin aklı Ekleyen :
Azrail Temel’in canını almak için gelir. Temel'se Azrail'den kurtulmak
için hemen bir çare bulur.
İşaret parmağını ağzına sokar ve "aguk guguk"
sesleri çıkartarak bebek taklidi yapar.
Azrail durumu anlayıp Temel’in oyununu bozmak istemez ve gider.
Azrail ertesi gün Temel’i almak için geldiğinde Temel’in kendisine bir emzik bile aldığını ve yerlerde emeklediğini görür ve Temel’e seslenir:
- Temel, gel attaaaa gideceğiz...
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
13.06.2010, 22:31
Canavar
Avcı avlanmaya çıkmış.Önüne küçük bir kovuk çıkmış avcı demiş ki,bu kesin tavşan kovuğu demiş yatmış yere ve tavşan çıkmış tavşanı vurmuş.Biraz gittikten sonra biraz daha büyük bir delik çıkmış avcı demiş ki,bu kesin tilki deliği yatmış yere tilki çıkmış vurmuş.Yüz metre gittikten sonra biraz daha büyük bir mağara çıkmış karşısına avcı demiş ki bu kesin ayı deliği yatmış yere gerçektende ayı çıkmış ve vurmuş.İki yüz metre sonra biraz daha büyük bir delik çıkmış karşısına avcı düşünmüş düşünmüş bu hayvanın ne olduğunu bilememiş ,galiba canavar demiş neyse yatmış yere oysa ki tren deliğiymiş.
Kardelencicegi
14.06.2010, 17:20
Fıkra : KAMP
Temel'le Dursun bir gun kamp yapmak icin ormana giderler.
Gece yatarken sinekler isirdiGi icin Temel Dursuna :
- "Ula Tursun battaniyeyi uzerine cekte sinekler isirmasin", der.
Bir aralik Temel gozunu acar ve ates boceklerini gorur.
Hemen Dursuna seslenir :
- "Ula Tursun kalk, sinekler ellerine el fenerlerini almislar bizi
arayiler."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Temel, Amerikanın durduk yerde Irak`a saldırmasindan rahatsız olmustur. Bir yolunu bulup başkan Bush`a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savaş acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanıtlar:
"Hehehe...kaç kişilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..."
ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden oluşmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacağum."
Aradan birkaç gün geçer ve Temel, Bush`u yeniden arar:
"Başkan, savaş ilanimuz geçerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karşi!"
Bush, ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun`un tiraktörü,
benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankım, 30 bin uçağım ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrıca bu arada askerlerimizin sayısı da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karşısında biraz sıkılır.
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacağum."
Birkaç hafta sonra Temel, Bush`u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
-Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Mahkemede hâkim,Temel'e sormus:
"Kiminle evlisin?"
"Bizum kariylan!"Hâkim sinirlenmis:
"E,herhalde,sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
"Duydum tabi,nasil duymadim!.."
"Kimmis?"
"Bizim kari"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
14.06.2010, 17:30
Fıkra : KAMP
Temel'le Dursun bir gun kamp yapmak icin ormana giderler.
Gece yatarken sinekler isirdiGi icin Temel Dursuna :
- "Ula Tursun battaniyeyi uzerine cekte sinekler isirmasin", der.
Bir aralik Temel gozunu acar ve ates boceklerini gorur.
Hemen Dursuna seslenir :
- "Ula Tursun kalk, sinekler ellerine el fenerlerini almislar bizi
arayiler."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Temel, Amerikanın durduk yerde Irak`a saldırmasindan rahatsız olmustur. Bir yolunu bulup başkan Bush`a telefon eder:
"Alooo! Ben, Temel olarak size savaş acayrum haberunuz olsun!"
Bush, gülerek yanıtlar:
"Hehehe...kaç kişilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..."
ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden oluşmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacağum."
Aradan birkaç gün geçer ve Temel, Bush`u yeniden arar:
"Başkan, savaş ilanimuz geçerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karşi!"
Bush, ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun`un tiraktörü,
benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankım, 30 bin uçağım ve 10 bin askeri gemim var! Haaa, ayrıca bu arada askerlerimizin sayısı da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karşısında biraz sıkılır.
"Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacağum."
Birkaç hafta sonra Temel, Bush`u yeniden arar:
"Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
-Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Mahkemede hâkim,Temel'e sormus:
"Kiminle evlisin?"
"Bizum kariylan!"Hâkim sinirlenmis:
"E,herhalde,sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
"Duydum tabi,nasil duymadim!.."
"Kimmis?"
"Bizim kari"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
kardeş fıkraları hepsini almışsın bize kalmamış maşallah
Kardelencicegi
15.06.2010, 00:49
Temel’in yeri :))
Temel patron, Dursun da çiragiymisTemel ne derse Dursun
hep tersini yaparmis Artik Temel'in canina tak etmis,
Dursun'u mahkemeye vermisNeyse mahkeme günü gelmis çatmis
Hakim Temel e sormus:
-"Oglum nedir sikayetin?"
Temel :
-"Haçim bey ben Dursun'dan sikayetçiyim, o salagin biridir" demis
Hakim:
-"Tamam, Dursun'un salak oldugunu ispatla, onu cezalandiralim" demis
Temel, Dursun'a:
-"Ula Dursun cit bak bakaayum, pen dükanda miyim? demis
Dursun tabii kosa kosa gitmis.
Hakim :
-"Hakaten salakmis, surda telefon dururken kosarak gitti salak"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Laz virüsü
SAYIN MESAJI ALAN KİŞİ,
Su anda pir Laz Virüsü almış puluniysunuz...
Biz, Trabzon-Türkiye'de henüz yeterli teknolojik imçanlara sahip olmatuğumuzdan, pu pir MANUEL virüstür!!
Lütfen, çendi hard disçinizdeki püdün tosyalari çendinuz silerek yok
edinuz ve bu maili biltuğunuz herçese cönderinuz!!
Pize yardımci oltuğundan dolayi ı çok teşeççür ederuz.
Hacker Temel
Lazlara özel not : Bu bir şaka e-mailidur. Bu Mail'e uyup da hard disçinizdeki tosyalari silmeyinuz !! Kayıtlı
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
aysima58
15.06.2010, 01:22
öğretmen öğrencileriyle tanışıyor sınıfta,oğlum senin adın ne?çocuk fatih diyor öğretmen
bana fatşha sureni oku bakalım çocuk okuyor tabii
sonra diğerçocuklara soruyor kevsere keser suresini okutuyor falan derken o arada iki çocuğun sıranın altına saklandığını görüyor ve onlarada soruyor sizin adınız ne?çocukalrbiri hemen atılıyor öğretmenim benim adım yasin ama ailem bana kısaca subhaneke derler.
Kardelencicegi
18.06.2010, 20:39
Yaylalar Yaylalar
Temel, gece vakti mezarlıktan geçmek zorundadır, ama çok korkar. Arkadaşları “Korkma yahu” derler. “Mezarlıktan geçerken şarkı söylersin; hiçbir şey olmaz.” Temel çaresiz bu öneriyi kabul edip mezarlığa girer. Zifiri bir karanlık, Temel korku içinde ve başlar bir türkü söylemeye; “Ay akşamdan ışıktır!” Hemen ardından müthiş bir koro; “Yaaaylalar, yaylalar!..”
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Laz Kafasi
Habu çarpişan kafalar
Oldu mi laz kafasi
Cereklidur pilesunuz
Ortadoğunun sarsilmasi
Amerikadan duyulmali
Çarpişmanun gür sesi,
Temel zor bir iddiaya cirer
“Kafamla çivi çakarum” der.
Hep birlikte kahvenin
Behçesune celurler
Kahvenin duvarını bir yoklar
Sonra çiviyi çakmaya başlar.
Çivi biraz batar, sonra durur.
Temel habu işe çokça kudurur.
Temel ne kadar fursa da kafayi,
Çivi 1 milim de olsa batmayi.
Temel der, "Habunda vardur bi hiyle,
Kahvenin içinde cirelum şöyle".
Kahveye cirerler,
Bir de ne cörürler;
Şu bizim İdris dayi
Bilmeden çivinin yolunu tıkayi
kafayi tayamış duvara
Horlayarak uyuklayi.
Ciresunli Kadir
(28.03.2009)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
18.06.2010, 21:09
resim dersinde çocuk sadece sonbahar resmi yapıyormuş. öğretmeni gelmiş sormuş öğretmen: - neden hep sonbahar resmi yapıyorsun ? çocuk: - sadece sarı rengim kaldı. demiş
Kardelencicegi
19.06.2010, 01:11
TEMEK KARNESİNİ GETİRDİ.
MATEMATİK NOTLARI ZAYIFTI
ANNESİNE SORDU:
_ANNECİĞİM MATEMATİKTEN PEKİYİ ALSAM NE YAPARSIN?
_BU DA SORU MU YAVRUM. SEVİNÇTEN DELİ OLURUM.
_ÖYLEYSE HİÇ KORKMA ANNECİĞİM DELİ OLMAYACAKSIN.
ÇÜNKÜ ZAYIF ALDIM.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
aysima58
19.06.2010, 01:30
bir gün hocanın oğlu bebek gece uyumuyor zavallı kadın sallamaktan yorgun hocada horul horul uyuyor hanımı sinirleniyor ve diyorki hey hoca hoca bu çocuk benim olduğu kadar seninde çocuğun yoruldum kalk birazda sen salla hoca bu hiç takarmı hemen cevabı yapışyırıyor hanım sen sana düşeni salla benim payıma düşeni bırak ben sabah sallarım.
Kardelencicegi
19.06.2010, 01:44
Iişte temel ve zeka gücü
Temel fransız ve ingiliz 6 yıl hapse girerler 6 yıl hapisi yer ve çıkarlar çıktıklarında nerede kalacaklarını aralarında tartışırken fransız atılır:
-benim 6 bin katlı binam var isterseniz oaraya gidelim
ingiliz:
-benimde 850 bin katlı binam var isterseniz oraya gidelim demiş
temel:
-haçen uşaklar kavga edeysuz ama benim bir binam var hapse girmeden önce aşagı tükürdüm hala yere düşmedi demiş :))
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
29.06.2010, 22:52
Müdür
Sabah anne, oğlunun odasına girdi ve onu uyandırdı.
"Haydi oğlum, uyan artık.
Okula geç kalacaksın..."
Oğlu, yarı açık gözlerle annesine baktı ve uykulu bir sesle,
"Anne, bugün okula gitmek istemiyorum," dedi.
Anne, oğlunun isteğine karşı çıktı:
"Okula neden gitmek istemiyormuşsun bakayım?" dedi. "İki ciddi neden söyle bana..."
Oğlu bir yandan esnerken,
bir yandan da annesini yanıtladı:
"Okuldaki tüm öğretmenler benden nefret ediyorlar, biiir... Tüm öğrenciler de nefret ediyorlar, ikiii...
Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"
Annesi oğlunun nedenlerini geçerli bulmadı;
"Bunlar okula gitmemen
için neden olamaz," dedi.
"Şimdi hemen kalk ve çabuk hazırlan..."
Bu kez oğlu annesine sordu..
kalkıp hazırlanması için iki ciddi neden göstermesini istedi annesinden:
"Sen de bana,
okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir
misin, anne?" dedi.
Sabrı tükenme noktasına gelen anne,
oğlunun üstündeki yorganı hızla çekti ve oğlunun istediği iki ciddi nedeni açıkladı:
"Birinci ciddi neden, 52 yaşında koskoca bir adamsın..."
dedi şöyle devam etti:
"İkinci ciddi neden ise, sen okulun müdürüsün, oğlum..."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
29.06.2010, 23:13
5 arkadas bir gun arabayla geziyormus bunları polis durdurmus.polis sormus alkol varmı beyler.gencler cevap vermıs yok wala hepsini biz ictik(:
Kardelencicegi
29.06.2010, 23:49
İş kavukta mı?
Bir gün bir adam, elinde bir mektup, hocayı tutup:
- "Hocam zahmet ya sana, şu mektubu bir okusana?"
Açar bakar ki Hoca mektup baştan sona arapça..
Şöyle bir iki evirir çevirir söktüremez çaresiz geri verir.
Der ki: - "Başkasına okut bunu sen.." Adam şaşırır:
- "Neden?" - "Türkçe değil bu mektup okuyamam."
Yine anlamaz adam, Hoca'nın okuması yok zanneder:
- "Ayıp hoca, ayıp" der.
- "Benden utanmıyorsan şundan utan; şu başındaki koca kavuğundan utan!" Hoca, kavuğunu çıkarıp uzatır adama:
- "Madem ki" der, "iş kavuktadır; haydi bakalım, giy de şunu; kendin oku bakalım mektubunu."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
29.06.2010, 23:53
Birgün komutan askerden lazer yazıcı ister. Asker "emredersiniz komutanım!" der ve çıkıp gider. Asker yanında başka bir askerle gelir. komutan: "eeeeeeeee. Lazer yazıcı nerede?" Asker: "Komutanım arkadaş hem Laz hem Er Hemde yazıcı."der.
Kardelencicegi
30.06.2010, 00:00
Dargin
Temel ile karisi kavga edip küsmüsler ve birbirleriyle konusmuyorlarmis. Isteklerini bir kagida yazarak gideriyorlarmis.
Yine bir aksam Temel kagida:_Fadime beni sabah 6 da uyandir. diye yazmis.
Sabah oldugunda bir uyanmis ki saat 8.
Tam Fadimeye bagiracakken bakmis ki kagida bir not eklenmis :
_Temel kalk saat 6.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
30.06.2010, 00:03
bigün delinin biri bir hana gider ve hancıdan sabah erkenden kendisini kaldırmasını ister tabi delinin durduğu odada bir de general vardır hancı istediği gibi deliyi uyandırır tabi deli oda karanlık olduğu için yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola düşer bi bakar ki üstünde generalin elbiseleri var ve kendi kendine söylenir ve der ki [Yasak Kelime] hancı benim yerime yanlışlıkla generli uyandırmış gidip de kendimi kaldırayım:))
Kardelencicegi
30.06.2010, 01:02
Göremem
doktor akıl hastasına sorar?
bir kulağını kesersem ne olur?
canım yanar.
ya iki kulağını kesersem?
ozaman iyi göremem?
peki ama niçin?
niçini varmı doktor gözlüğümü takıcak yer yokta ondan..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
30.06.2010, 04:47
Bir gün Temel kahvede oturuyormuş
Dursun gelmiş kahveye demiş:
Temel senin inekler sigara içiyor mu?
-Hayır demiş
Dursun da: O zaman senin ahır yanıyor
Kendisini fare zannettiği için ailesi tarafından bir akıl hastanesine yatırılan adam, birkaç yıllık bir tedavinin ardından; iyice kendine gelmiş. Doktorlar, artık taburcu etmeyi düşündükleri hasta ile son bir görüşme yaparak,iyileştiğinden emin olmak istemişler. Adama sormuşlar: -"Söyle bakalım; sen insan mısın, fare misin?" Adam gülümsemiş: -"Doktor bey, o günleri geride bıraktım. Elbette ki ben bir insanım." Doktorlar, içleri rahatlayarak: -"Tamam o zaman, artık burada kalmana gerek kalmadı", demişler ve çıkış belgelerini uzatmışlar. Birkaç dakika sonra, gruptaki doktorlardan biri bahçeye çıktığında, adamı bir ağacın arkasına saklanır halde görmüş. -"N'oldu yahu? Sıkılmadın mı buradan, çıksana, git özgürlüğün tadını çıkar!" -"İyi de doktor bey, orada bir kedi var!" -"Eee, ne olmuş kedi varsa; hani sen artık bir fare olmadığını biliyordun?" -"Ya doktor bey, ben fare olmadığımı biliyorum da; kedi benim fare olmadığımı nereden bilecek?"
Kardelencicegi
10.08.2010, 23:20
DÜSEYRUM DA
Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu
: -Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum.
Meydey düşeyrum.Kule düşeyrum Kule hemen cevapladı
: - Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin.
Temel gayet ciddi : - Pilot kabini, öndeki sol koltuk,
pilot kabini, öndeki sol koltuk!.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
14.08.2010, 09:46
Beş Para Etmez
Adam durdurdugu taksi söförüne sorar :
- Gençlik parkına kadar kaça götürürsün?
- Yüz Ruble...
- Peki yanıma karımıda alsam?
- Yüz Ruble...
Adam karısına döner :
- Bak sana beş para etmezsin diye boşuna demiyormuşum!..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
DİZLERİM GIRILDI ,GALHAMADIM...
Elazığ'da esprileriyle tanınan adam kahveye girer ve oyun oynayanlara hitaben;
"Hop abeler,bi dakka.Hanımından gorhanlar ayağa gahsın."
Ani bir gürültü,hayda herkes ayakta.Bir kişi hariç.Kahvenin tamamı hayretler içinde.Soruyu soran adam,oturan adama yaklaşır ve;
"Abe helal olsun be,deliganlı adammışsın.Harbiden sen hanımından korkmaz mısın?"
Adam nefes nefesedir.Heyecanı biraz geçince cevap verir;
"Yav gardaşım ele bi laf ettin ki,dizlerim gırıldı,galhamadım."
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
aysima58
14.08.2010, 13:20
gız çoh guzeldi kele gulmekten bi haal oldum eline sağlık gulüm benim.
Kardelencicegi
15.08.2010, 11:54
Temelin Aynası
Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış o
anda gözü aynaya takılmış
- Ula Dursun ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy
demiş.
Dursun aynayı temelden almış şöyle bir bakmış
- Ula salak tabi tanıdık gelir bu benim .....
:D
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
filografozan
20.08.2010, 17:02
Tilki'nin Orucu
Tilki ormanda gezmektedir.Bir ağacın dalında bir geyik budunun asılı olduğunu görür....Açtır ama şüphelenir, kontrol edince tuzağı anlar. Çünkü geyik budu iple bir bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının ü...zerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu ve yatan tilkiyi görür.Tilkiye sorar:"Napıyorsun dostum?"
Tilki cevap verir:"Hiiçç...Yatıyorum."
-Burda bir but var.
-Evet var.
-Neden yemedin?
Tilki sakince cevap verir;"Bugün oruçluyum."
Kurt kendinden emin:"Ben yiyeyim o zaman."
Tilki; "Buyur afiyet olsun."der.
Kurt, buta uzanır uzanmaz bir patlama ile ortalık toz duman olur. Kurt yaralı, perişan halde yatarken, tilki sakince budu yemeye başlar.
Bunu gören kurt;"Hani sen oruçluydun?" deyince tilki pişkin pişkin; "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
Tilki'nin Orucu
Tilki ormanda gezmektedir.Bir ağacın dalında bir geyik budunun asılı olduğunu görür....Açtır ama şüphelenir, kontrol edince tuzağı anlar. Çünkü geyik budu iple bir bombaya bağlıdır. Epeyce uzağa gider ve başını kollarının ü...zerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu ve yatan tilkiyi görür.Tilkiye sorar:"Napıyorsun dostum?"
Tilki cevap verir:"Hiiçç...Yatıyorum."
-Burda bir but var.
-Evet var.
-Neden yemedin?
Tilki sakince cevap verir;"Bugün oruçluyum."
Kurt kendinden emin:"Ben yiyeyim o zaman."
Tilki; "Buyur afiyet olsun."der.
Kurt, buta uzanır uzanmaz bir patlama ile ortalık toz duman olur. Kurt yaralı, perişan halde yatarken, tilki sakince budu yemeye başlar.
Bunu gören kurt;"Hani sen oruçluydun?" deyince tilki pişkin pişkin; "Biraz önce top patladı duymadın mı?"
Tilkiye boşuna kurnaz dememişler, yapmış numarasını yemiş budu.:)
Aç karnına'da gülünüyormuş.paylaşım için teşekkürler.
aysima58
20.08.2010, 20:11
gül gül vakit geçer gülerken ama az geçiyor yahu uzuuuun uzun gülmek gerek vakit çabuk geçmesi için ben öyle yapıyorum .ama genede çabıh geçmiy yahu uffff kafayı yiyecem canım gelaket bi şekilde kahve ile tütün çekiyiii imdaaaaaaaaaaaaaat
sivaburs
20.08.2010, 20:53
Bu dünyada çok iyi arkadaş olan iki kişi ölür ve diğer tarafta bir şekilde karşılaşırlar. Hoşbeşten sonra birbirlerine nasıl öldüklerini sorarlar.
-Ben donarak öldüm, ya sen?
-Ben de sevinçten.
-Benim ölme nedenim mantıklı ama insan nasıl sevinçten ölür ki?
-Anlatayım, der öteki. Hani benim dünyalar güzeli bir karım vardı ya, sen iyi tanırsın.
-Tanımam mı canım.
-Mahalleli bir dedikodu çıkarmıştı, eşin seni aldatıyor diye. Başlangıçta aldırmadım ama sonra ben de şüphelenmeye başladım. Bir gün işe gitme bahanesiyle evden çıktım ve bir saat sonra gizlice eve geldim. Anahtarımla kapıyı açıp doğruca yatak odasına yöneldim. Baktım karım mışıl mışıl uyuyor ve odada kimse yok. Diğer odalara baktım kimse yok, banyoya baktım kimse yok, mutfağa baktım kimse yok. Karım beni aldatmıyor bunlar gerçekten dedikoduymuş diye o kadar sevinmişim ki işte buradayım.
-Yaaa
-Yaaa işte.
-Ulan salak buzdolabına baksaydın, şu an ikimiz de yaşıyor olacaktık...
Kardelencicegi
26.08.2010, 02:53
nine ile dede
nine ile dedeNine ile dede bir gün eski günleri yad ediyorlarmış.
Nine, "hadi yine eski günlerde olduğu gibi sinemanın önünde buluşup,
felekten bir gün çalalım" demiş.Dede de tamam hanım demiş,
ve ertesi gün olmuş.
Dede önceden sinemanın önüne gitmiş ve beklemeye başlamış
ama nine gözükmemiş..
Dede beklemekten sıkılıp sinirli bir şekilde eve gitmiş,bakmış ki
hanım evde oturmuş ağlıyor.
"Ya hanım seni o kadar bekledim niye gelmedin" demiş.
Nine ise hıçkıra hıçkıra cevap vermiş:
"Annem izin vermedi
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
ismail 58
26.08.2010, 05:13
TAZEMİYİM :))
.
Kumkapı'da bir balıkçı bağırıyor:
Canlı balık,canlı balık...
...Yaşlı bir teyze,yaklaşıp soruyor:
...
Evladım balıklar taze mi?
Canlı balık, canlı balık...
Evladım balıklar taze mi?
Teyze, canlı diyoruz ya işte!..
A evladım, ben de canlıyım ama taze miyim?
Kardelencicegi
26.08.2010, 12:33
SIKINTI
İki arkadas meyhanede oturmus sohpet ediyorlardi. Bir tanesi :
- Ne yahu, canını çok sıkkın görüyorum.
- Sorma arkadas, yattigim odanin penceresinin altinda 2 aydir
iki sevgili mırıl mırıll konuşup şapır şupur öpüşüyordu.
Bana ne diyip geçtim önceleri, artik tahammülüm tükendi,
kalktim dün gece, bir kova suyu yukaridan asagiya boca ettim!..
- iyi yapmissin, peki neden canını sıktın bu olay yüzünden?
- Neden olucak, beş dakika sonra karım sırılsıklam odaya girdi!..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
27.08.2010, 13:45
300 ekmek
Temel bir gün fırına girer: ustacuğum bana ordan 299 ekmek ver da!
300 olmazmı? yok ustacuğum okadar ekmeği kim yiyecek.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
27.08.2010, 13:47
--------------------------------------------------------------------------------
Temel’in yeri )
Temel patron, Dursun da çiragiymisTemel ne derse Dursun
hep tersini yaparmis Artik Temel'in canina tak etmis,
Dursun'u mahkemeye vermisNeyse mahkeme günü gelmis çatmis
Hakim Temel e sormus:
-"Oglum nedir sikayetin?"
Temel :
-"Haçim bey ben Dursun'dan sikayetçiyim, o salagin biridir" demis
Hakim:
-"Tamam, Dursun'un salak oldugunu ispatla, onu cezalandiralim" demis
Temel, Dursun'a:
-"Ula Dursun cit bak bakaayum, pen dükanda miyim? demis
Dursun tabii kosa kosa gitmis.
Hakim :
-"Hakaten salakmis, surda telefon dururken kosarak gitti salak"
Kardelencicegi
28.08.2010, 16:48
Kulaklığı Çıkar
Temel bir gün berbere gider Kulağındaki kulaklıkla berber koltuğuna oturur Berber:
- "Kulaklığınızı çıkarır mısın?", der
Temel:
- "Çıkarmam", der
Berber Temel'i traş etmeye başlar Ama kulaklıkla traş yapmak zordur Temel'e bir kere daha:
- "Kulaklığınızı çıkarabilir misiniz?" der
Temel, sert bir yanıtla:
- "Hayır!" der Berber içinden, "ben sana yapacağımı bilirim" der Temel'in kulaklığını habersizce çekiverir Temel koltuğa yığılıp kalır ve ölür
Berber:
"Nedir bu kulaklığın özelliği" der, kulaklığı kulağına takar Kulaklıktan şu sesler gelir:
- "Nefes al, nefes ver! Nefes al, nefes ver!"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Bos Koltuk
Milli maç, stadyumdaki tüm yerler satilmis, sadece bir koltuk bos. Son anda
adam gelmis. Yanindakine :
- Biliyor musunuz bilet, karim için almistim. Iki gün önce aniden öldü...
- Bileti arkadasiniza ya da bir akrabaniza verseydiniz bari.
- Hepsi cenazede. Bari bilet yanmasin ben geliyim dedim.
:Bos Koltuk
Milli maç, stadyumdaki tüm yerler satilmis, sadece bir koltuk bos. Son anda
adam gelmis. Yanindakine :
- Biliyor musunuz bilet, karim için almistim. Iki gün önce aniden öldü...
- Bileti arkadasiniza ya da bir akrabaniza verseydiniz bari.
- Hepsi cenazede. Bari bilet yanmasin ben geliyim dedim.
:D:D:D:D:D:D:D:D:D
ismail 58
29.08.2010, 00:25
Adamın birisinin,
Arabasının lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.
Adam arabayı kenara zor yanaştır...ır.
Sonraki işlem malum...
Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.
Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.
Mazgal açılır gibi değil,
Bijonlar görünmüyor bile.
Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar,
çaresiz kaldırıma çöker.
Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;
- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
- Sorma birader,lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.
- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun.
Seni, lastikçiye kadar idare eder.
Adam hemern denileni yapar.
Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:
- Senin ne işin var tımarhanede?
Cevap müthiştir....
- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil
Kardelencicegi
31.08.2010, 12:19
İki deli yolda gidiyorlarmış
1. deli susamış
demişki ; ben susadım su içmeye gıdıyom
2. deli demiş hazır gitmişken benım yerımede iç
tmm demiş gitmiş
biraz sonra gülerek gelmiş
2. deli sormuş neden gülüyorsun
1. deli
kendi yerime temiz senın yerıne pis su içtim
Kardelencicegi
02.09.2010, 12:58
Temel ile papağanı
Bir gün temel papağanıyla maça gitmiş.o sırada bir şişko sahaya çıkmış.
Temel bağırıyormuş:''şişko çıktı sahaya şişko çıktı sahaya''diye bağırmış.
Papağan bunu ezberlemiş.kaleci topu sıyırmış temel yine'
'sıyırdı geçti gitti sıyırdı geçti gitti''demiş.papağan bunu da ezberlemiş.
Maç bitmiş eve geliyorlarmış.
Denize uçak düşmüş temel yine bağırmaya başlamış
''benzini bitti düşttü benzini bitti düştü''diye papağan bunuda ezberlemiş.
Eve gelmişler.temelin karısıda şişkoymuş.papağan başlamış
''şişko çıktı sahaya şişko çıktı sahaya''diye.
Kadın terliği fırlatmış papağana.
Papağan''sıyırdı geçti gitti sıyırdı geçti gitti''demiş.
Kadın sinirinden bayılmış.yine papağan demiş ki
''benzini bitti düştü benzini bitti düştü''
ismail 58
02.09.2010, 13:14
Bir gün bir kaplumbağa ülkesinde su sıkıntısı ortaya çıkmış ve en yakın su kaynağı dağın hemen arkasındaymış. En genç 2 kaplumbağa su getirmeleri için yola koyulmuşlar.20 yıl sonra su kaynağına ulaşmışlar, fakat kova getirmediklerini anlamışlar. Bi tanesi ben gider kova alırım ama ben gelesiye kadar su içme asla demiş o da söz vermiş tamam demiş.60 yıl geçmiş kova almaya giden kaplumbağa geri dönmemiş, diğeri ise su içeyim de neslim tükenmesin demiş tam içecekken çalıların arasından diğer kaplumbağa çıkmış: 'Böyle yaparsan gitmem ama. :)))
58_SEMİH_58
02.09.2010, 16:01
İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: 'Evde mi bıraktım acaba?' İşte o an aradığım kız bu dedim.
--------- --------- --------- --------- --------- ---------
Pişmanlık
Bilinçli tüketim, bilinçli üretimle olur 18.000 YTL kredi kartı borcum olduğunu öğrenen babamın ilk tepkisi; 'Keşke korunsaydım'
------------ --------- --------- --------- ------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ---------
Altıncı his
6. His filmini izledin mi dedim. Hayır ama çok övdüler dedi.
Bende filmin CD'si var, istersen vereyim izle, ben de
çok beğendim dedim. Şimdi izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce dedi. Sustum.Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ----
Öncelik
Evlenmeyi düşündüğü erkek arkadaşının 'benden önce biriyle oldun mu?' sorusuna, 'buraya gelmeden önce mi?' cevabını vererek
evlilik umutlarını magmalara atan hatunun gerçek sarışın ol duğunu söylememe bilmem gerek kaldı mı?
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ---
Suyu ısıt
Geçenlerde köyde komşunun evinin önünden geçiyordum.
Yaşlı amca hanımına şöyle dedi: 'Hanım suyu ısıt;olursa olur olmazsa çay demleriz.' Hala gülmekteyim.
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- -----
Maalesef Kaybettik
Aniden fenalaşan annelerini apar topar hastanenin acil servisine taşıyan, ancak yarım saat sonra doktorun 'maalesef annenizi kaybettik'demesiyle annelerinin öldüğ ünü öğrenemeyen(!) bunun yerine 'ulan nasıl kaybedersiniz koca kadını daha demin buradaydı!' deyip doktorubir güzel döven komşularım var duyurulur...
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- -
Ramazan geldi
Her zaman canım, aşkım diyen kocacığım Ramazan geleli beri,orucu bozulmasın diye bana 'kanka' diyor ya..
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ------
Danger
Önümüzde ilerleyen tankerin üzerindeki 'DANGER' yazısını görüp de 'Allah'ın akıllısı, tanker yazacağına danger yazmış' diyen ve arkasından
kahkahalarla gülen teyzemi nerelere göndersem acaba?
------------ --------- --------- --------- --------- --------- -------- --------- --------- --------- --------- -------
Kıbleye çevirin
Bu zamana kadar hiçbir şeyi alkışlatamamıştım kısmet bugüneymiş. Lütfen o büyük alkışlarınız pilota 'Uçağı kıbleye çevirin, namaz kılacağım' diyen gurbetçi vatandaşımıza gelsin. Haberi gördüğümde ben öyle yaptım da.
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ---
Efendi Çocuklar
Lütfen bir alkış da benim anneme zira kendisi geçen gün televizyonda zap yaparken, Aydın ve Fatih Ürek'i görünce, 'Ben bunları çok
severim, mankenlerle falan dedikoduları çıkmıyor,terbiyeli çocuklar' dedi.
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- -----
Bizim oradaki Carrefour´un ilk açıldığı zamanlar. Mağazada anlık indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi:
'Pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz.'
------------ --------- --------- --------- --------- -------- ------------ --------- --------- --------- --------- --------- ---
Lise yıllarında Milli Güvenlik dersinde hocamız olan subay, sınıfın
güzel kızlarından birini kaldırmış ve ondan subay rütbelerini
küçükten büyüğe doğru saymasını istemişti. Sıralamayı aynen yazıyorum:
'Teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı ve albaşı '
------------ --------- --------- -------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ----
Geçenlerde gittiğim düğünde takılan paraları anons eden şahıs aynen şöyle dedi:
'Gelin hanım köşede, isteyen takabilir.'
------------ --------- --- ------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --
Arkadaşımın sevgilisi komiser. Geçenlerde ikisi arabada sohbet ederlerken;
- 'Bilmem kaç merkez, yolda üç tane or..pu var Tamam' diye bir telsiz
anonsu gelmiş.
Erkek arkadaşı çok utanmış ve hemen telsize sarılıp telsizin diğer
ucundaki memura;
- 'Bu ne biçim anons, malum kadın deyin biz anlarız' diye fırça atmış.
On dakika sonra gelen telsiz anonsu ikisini de kahkaha krizine sokmuş.
- 'Komiserim malum kadınlar or..pu degilmiş Tamam'
------------ --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- --------- ---------
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıkl ara bakıp;
- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.
Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'
FIKRA :))
Üç arkadas tren istasyonuna gitmisler. Içlerinden biri giseye yaklasip bilet almis ve trenin kalkmas...ina ne kadar zaman oldu sormus.
Bir saat on bes dakika...Arkadaslarina dönmüs:Daha çok var, hadi gidip su karsiki kafede çayiçelim... Oradan ...buradan derken lâf
lâfi açmis...Birden tren düdügüyle kendilerinegelmisler. Kosarak disari firlamislar ama,nafile...
Tren kaçmis..
Sormuslar: - Sonraki tren ne zaman?Bir buçuk saat sonra...
Yine dönmüsler kafeye. Yine çay, yine lâf ve derken yine düdük sesi. Kosmuslar ama bu defa da treni kaçirmislar.Bir saat sonra bir tren
daha varmis.
Dönmüsler kafeye... Ama bu kez uyanik duruyorlar.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar. Içlerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor yetismis... Üçüncü ise geride kalmis ve yetisememis...
Bir süre dövündükten sonra baslamis katila katila gülmeye.
Durumu gören istasyon memuru dayanamayip sormus:Hem treni kaçirdin hem gülüyorsun!
Nasil gülmeyeyim!... Onlar beni ugurlamaya gelmişlerdi..:) :)))
okuyun pişman olmazsınız :D
New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla b...ankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir is iç...in Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli beş bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi. Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra. "Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engeliniz yok" dedi ve ekledi: Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız". Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı: "Çok acelem var, uçağa yetişeceğim." dedi. "kapıdaki Rolls Royce' umu teminat olarak alabilirsiniz". Kredi işlemleri çok hızlı bir bicimde tamamlandı. Banka Rolls Royce otomobili bankanın garajına çektiler, adama da beş bin dolar krediyi verdiler. Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi. Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi dokuz bucuk doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir turlu yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servetin sahibi olduğunuzu öğrendim" dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden gereksinim duydunuz?" Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca dokuz bucuk dolara bırakabilirsiniz?(para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz,zeka da gerekir..)
Kayserili :))))
Padişahın biri,
- Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!
demiş. Yalancılar, hemen s...araya koşuşturup başlamışlar yalana;
- Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.
- Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..
- Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..
- Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..
- Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!
- Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş. Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!.
Kardelencicegi
03.09.2010, 01:53
IŞIĞI GÖREN GELİYOR
Adamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.
Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.
Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.
Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.
Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
doğan bulut58
03.09.2010, 03:19
Son sürat geldim
Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis,
nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı.
Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden
çıkarırken keyifle gülümsedi:
— Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla,
iç çekerek
karşılık verdi:
— Anlıyorum memur bey.
Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git,
git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.
58_SEMİH_58
04.09.2010, 03:52
Bir gün Haydar isimli bir adam kız arkadaşıyla buluşmak için restorana gitmiş oturup kızı beklemeye başlamış bi bakmış ki 2-3 masa ileride Kadir İnanır gitmiş yanına
- Kadir ağabey bir imza alabilir miyim? demiş
Kadir İnanır:
- Tabi. demiş vermiş imzayı adam gitmiş oturmuş yerine bi kaç dakika geçmiş Haydar kalkmış yerinde
- Kadir ağabey birazdan kız arkadaşım gelecek geçerken bir selam verirmisin ya karizma olur. demiş
Kadir İnanır:
- Tamam olur.demiş
ardından adam dayanamamış kalkmış yerinden yine
- Kadir ağabey be yanımızdan geçerken selam verip iki muhabbet edermisin ya çok sağlam karizma yaparız demiş
Kadir İnanır:
- İyi tamam hadi geç otur yerine ben giderken uğrarım sizin masaya demiş.
Adamın kız arkadaşı gelmiş oturmuşlar muhabbet ederken Kadir İnanır gelmiş
- Haydar naber abi? demiş
Haydar:
-Ya Kadir bi s**t*r git ya....
Kardelencicegi
12.09.2010, 13:59
AYAKLARI UZUN
Temel yeni yaptığı ahırına hayvanları yerleştiriyormuş.
Fakat sıra develere geldiğinde, develerin kapıdan geçemediğini anlamış. Başlamış kapının üst kısmını parçalamaya. Ordan geçen biri.
adam -Birader napıyon sen?
temel:
-Ula devenin boyni çok uzun , kapıyu uzatayrum
adam:
-Ulan salak kapının girişindeki toprağı biraz kazsana..
temel:
-Salak sensin da, devenin boynu uzun ayakları değul !!!
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
14.09.2010, 11:23
Günah
Kadın, günah çıkarma hücresine girmiş, başlamış anlatmaya:
- Beni bağışlayın peder…
Kitapta yazılı yedi büyük günahtan birini, kibir suçunu işledim.
Günde iki defa uzun uzun aynaya bakıyor, kendi kendime
“Ben ne güzel bir kadınım” diyorum.
Peder, aradaki kafes pencereyi açıp kadına yakından bakmış:
- Hanımefendi, size çok iyi haberlerim var. Günahınız yok.
Yanlışınız var.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])[/COLOR][/B]
murat tugrul
14.09.2010, 19:55
REFERANDUM FIKRASI
Referandum sonrası morali bozulan kemal bey
Öndercim ben bu işi kıvıramıyorum istifa edecem demiş
Önder sav efendim olurmu siz bu partinin gelmiş geçmiş en büyük başkanısınız deyince
bunu duyan kemal bey bıyık altından gülerek Atatürk'tendemi diye sormuş Önder tabi efendim
Atatürk , inönüden korkardı siz daha büyüksünüz demiş
Kemal bey iyice coşmuş peki İnönü'dendemi büyügüm
Önder tabi efendim Tayyip agzına geleni söylüyor inönü büyük olsa söyleyebilirmiydi siz ondanda büyüksünüz
Kemal bey Erdoganın adını duyunca canı epey sıkılarak
İşte bu adam kimseden korkmuyor ne israili bıraktı ne orduyu ne yargıyı
Başkanım canınızı sıktıgınız şeye bak oda Allahtan korkuyor
En büyük sizsiniz
Kardelencicegi
15.09.2010, 08:16
Kenan Evren Orhan Gencebay ve Recep Tayyip Erdoğan fıkrası
Bir çiftlik evine davet edilen Kenan Evren,
Orhan Gencebay ve Recep Tayyip Erdoğan aynı anda kapıya gelirler.
Kapıda bekçi karşılar.
Ama bekçi güvenlik konusunda sıkıca tembihlendiği için gelenlere kimliklerini sorar.
Gencebay ‘Beni herkes tanır. Bak sazımda elimde.
Sazım benim kimligimdir.’ der…
Bekçi tamam sizi sazınızdan tanıdım. Geçin’ der.
Kenan Evren ‘Bende Marmaris’te resim yapıyorum.
Herkes beni tanır. Bak paletlerimi de getirdim.
Belki burada da resim yapacağım’ der.
Bekçci ‘Tamam sizi de tanıdım.
Güzel hanımların resimlerini yapıyorsun, geçebilirsiniz’ der.
Sıra Recep Tayyip Erdoğan’a gelince, Erdoğan, ‘Ne kimliği, artistlik yapma lann!’ der.
Bekçi bu kez, ‘Tamam Başbakanım. Kimlik göstermenize gerek yok bu
beyanınız yeter.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
ÖnceVatan_58
15.09.2010, 09:50
Tayyip saç traşı olmak için berebere gitmiş. berber sormuş. 'başbakanım, laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz?'
tayyip duymazdan gelmiş. berber 5 dakika sonra tekrar sormuş:'başbakanım, laiklik hakkında ne düşünüyorsunuz?'
Tayyip yine duymazdan gelmiş. berber 5 dakika sonra sorusunu tekrarlayınca Tayyip sinirlenmiş: 'sana ne lan laiklikten? artistlik yapma, işine bak' diye azarlamış adamcağızı.
berber gülerek karşılık vermiş: 'laiklik sözünü duyunca saçlarınız diken diken oluyor da, daha kolay kesiyorum' :)
Kardelencicegi
15.09.2010, 22:44
12 Eylül Fıkrası oku
Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur.
Bir gün öğretmeni Ali’ye ‘Siyaset’ nedir diye sorar.
Ali düşünü…r ama o çocuk aklıyla cevap veremez.
Eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz.
O da babasına sormaya karar verir.
—Baba, Siyaset nedir?
Baba düşünür.Ali’ye uygun bir yolla anlatmak ister.
—Bu evde parayı getiren kim oğlum?
—Sen…
—Ben kapitalist rejimim.
—Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?
-Annem…
—O da hükümet.
—Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?
—Dadım…
—Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.
Ali her şeyi not alır ve uyur.
Gece garip seslerle uyanır.
Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.
Yanına gidince altına pislediğini anlar.
Hemen annesini kaldırmaya gider.
Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.
Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider.
Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Alinin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:
—Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek pislik içinde, halk ne yapsın :):)
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
24.09.2010, 09:44
Bak Boynuzların Çıkmaya Başlamış Bile.
Adam evlenir, 10 sene geçer çocuğu olmaz.
Yurtdışına göreve gider.
Hanımından gelen mektupta hamile olduğu yazılıdır.
Yurda döndüğünde ise
hanımı doğurmuştur ama çocuk zencidir.
Hanımına sorar: "Hanım ne sizin
sülâlede ne de bizim sülâlede zenci değil, esmer bile yok;
bu iş nasıl oldu?" Hanım: "Çocuğu doğurduktan sonra sütüm
gelmedi mecburen bir sütannesi tuttuk, onun sütünü emdi.
Sütanne zenciydi herhalde bu yüzden
böyle oldu" der. Adam ikna olmuşa benzer ama içinde yine
de ufak bir kuşku vardır ve "bunu bilse bilse annem bilir"
düşüncesiyle annesine sorar.
Anne: "Olmaz
olur mu oğlum, tabii ki olur.
Seni doğurduğumda benim de
sütüm gelmemişti ve inek sütüyle beslemiştim.
Bak boynuzların çıkmaya başlamış bile!"
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
26.09.2010, 08:14
Beni Tutuklayin
Komiser bey, beni tutuklayın. Karıma beş el ateş ettim.
- Öldü mü? - Hayır, hiçbiri isabet etmedi.
- Öyleyse neden tutuklanmayı istiyorsun? - Karım beni arıyor da... ))
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sandalli
26.09.2010, 09:09
MUTLU EVLİLİĞİN SIRRI
Çocuk Dedesine Sormuş:-)
Dede, Nenem İle Kaç Yıldır Evlisiniz?
- 40 Yıldır Evlat....... Demiş Dede.
- Peki Ama Dede, Ben Sizi Hiç Kavga Ederken Görmedim Bunun Sırrı Nedir?
...- Otur Evlat Anlatayım.
Evlat Biz Ninen İle Evlendiğimizde Elde Avuçta Bir Şey Yok,
Kimsemde Yoktu.
Ben Neneni Bizden Oldukça Uzaktaki Köyden Aldım,
Nikahımız Kıyıldı,
Benim At Arabasına Nenenin Üç Beş Eşyasını Attık Ve Bizim Köyün Yolunu Tuttuk.
Yolda Benim Atin Ayağı Sürçtü Ve Tökezledi.
-Ben "Bu Bir" Dedim. Devam Ederken Bir Daha Tökezledi,
-Ben Yine "Bu İki" Dedim. Köye De Daha Epey Yolumuz Vardı,
Bizim Atın Ayağı Bir Daha Tökezleyince
"Bu Üç" Dedim Ve Çektim Belimden Silahı,
Ati Orada Vurdum.
Ben Atı Vurunca Nenen Başladı Bana Söylenmeye.
"Biz Simdi Nasıl Gidiceğiz,
Niye Durup Dururken Atı Vurdun.
Sen De Hiç Akıl Yok Mu. Bu Eşyaları Nasıl Götüreceğiz"
-Ben De Döndüm Nenene
"Bu Bir" Dedim.
O Gün Bugündür, Gül Gibi Geçinip Gidiyoruz… :))
bilal kose
26.09.2010, 12:33
gerçek bi olay,
Kars'ın bir ilçesinde resmi bir kuruluş yakacak olarak tezek yakıyormuş o kurumdan da resmi yazıyla yakılan yakıtın kalorisi istenmiş. Kurum amiri düşünüyor ne yazayım tezeğin kalorisini araştırmış bulamamış.
Cevap yazıyor : "Yaktığımız boktur kalorisi yoktur."
sandalli
26.09.2010, 12:50
Köylü oğlan ve babası büyük şehre ilk defa gelmişler. Alışveriş merkezinde zemin kattaki iki gümüş... renkli parlak duvarın ağır ağır açılıp kapanması ilgilerini çekmiş. “Bu ne baba?” diye sormuş oğlan. Hayatında hiç asansör görmemiş baba
“Bilemiyorum oğul..” demiş.
Onlar bu ilginç şeyi nefeslerini tutup izlerken tekerlekli sandalyeli yaşlı bir kadın sağa sola kayan gümüş renkli duvarlara doğru gitmiş ve bir düğmeye basmış. Duvarlar açılmış, yaşlı kadın yoğun ışıklı küçük bir odaya girmiş, duvarlar kapanmış.
Oğlan ve babası kapının üzerindeki küçükten büyüğe doğru yanıp sönen ışıklı rakamları izlemişler. Son rakamdan sonra aynı sırayla bu sefer geriye doğru ışıklar teker teker yanmış. Sonunda duvar iki yana kayarak açılmış, dışarı 24 yaşlarında incecik muhteşem bir fıstık çıkmış.
“Oğlum” demiş adam kızdan gözlerini ayıramayarak,
“Koş..
Koş ananı getir!.. :)))
yörem-58
26.09.2010, 13:13
Dede bahçede oynayan torununu seyreder.
Torun bir deliğin içinde bulduğu solucanı çekip çıkarır..
Dedesi torununa hem yaptığı işin iyi olmadığını anlatmak, hem de zekâsını ölçmek için 'O solucanı tekrar deliğine sokabilir misin'der.
Torun 'Evet dede..' der anında.. Dede gülümser.. 'Sen onu tekrar deliğe sok, benden sana 10 lira!..' Çocuk eve koşar, annesinin saç spreyini kaptığı gibi solucana sıkmaya başlar, solucan kalem gibi düzleşir, sertleşir. Torun aynen deliğine iter, hayvanı. Dede şaşkın.. 10 lirayı çıkarır verir.. Ertesi gün çocuk gene bahçede oynarken bu defa ninesi yanına gelir, eline 50 lira sıkıştırır ve sırtını okşar..
'Sen dedene neler öğretmişsin öyle?..'
:)
Kardelencicegi
26.09.2010, 16:41
TEMEL´in DONLARI....))
Gümrük kapısında bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış.
Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.
Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.
'Niye 7 tane?' diye İngiliz'e sormuşlar.
O da : 'Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı,
Çarşamba...' demiş.
'Vay be ! ' demiş görevli, 'Helal olsun.. Medeniyete, temizliğe bak adamlardaki . ..'
Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. Açmışlar bakmışlar 8 tane don ..
7'yi anladık da , niye 8 ? ' diye sormuşlar..
Fransız : 'Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane,
bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım' demiş ..
'Vay be' diye düşünmüş bizim gümrükçüler .. 'Adamlardaki temizliğe medeniyete bak,
Ingilizleri de geçtiler temizlikte' ...
Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.
'İşte !' demişler.. Ne varsa bizim insanımızda var.
Avrupalı ile kıyas kabul etmeyiz .. Şu medeniyete, şu temizliğe bak..
Yabancılar da duysun diye sormuşlar : 'NEDEN 12 ADET ?'
Bizimki cevap vermiş : 'Ocak, Şubat, Mart, Nisan,
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
30.09.2010, 16:28
Mükemmel Arayan Adam
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Hayatı boyunca evlenmeden kalmış bir adam duymuştum.
Ve 90 yaşında ölüm döşeğindeyken birisi ona,
“Yaşamın boyunca evlenmedin fakat nedenini asla söylemedin,
artık ölüyorsun, en azından merakımızı dindir.
Bir sır varsa şimdi söyleyebilirsin, çünkü birazdan göçmüş olacaksın.
Sırrın açığa çıkmış bile olsa sana bir zararı olamaz” dedi.
“Evet, bir sır var.
Ben evliliğe karşı değilim ama mükemmel bir kadın arıyordum.
Aradım ve aradım ve tüm yaşamım kayıp gitti” dedi adam.
Soruyu soran; “Fakat bu koca dünya üzerinde, milyonlarca insan var,
onların yarısı kadın, bir tane mükemmel kadın bulamadın mı?” diye sordu.
Ölmek üzere olan adamın gözlerinden yaşlar aktı: “Evet, bir tane buldum” dedi.
Soruyu soran tamamıyla şoka uğramıştı: “O halde ne oldu? Niçin evlenmedin?” dedi.
Ve yaşlı adam şöyle dedi; “Fakat kadın mükemmel bir koca arıyordu.”
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
sivaslı fd
30.09.2010, 21:52
Saatlerin geri alınacağını duyan Temel
evdeki bütün saatleri toplar saatci Dursun'a götürür.
"La Dursun saatler geri alınacakmış,
bende bunların hepsunu senden almişudum al saatlerinu" der.
Dursun;
"Ula Temel yok öyle yağma, bende duydum o haberi
sadece bir saat geri alınacakmış, hepisi değul :D:D:D
Kardelencicegi
20.10.2010, 23:00
ÇEKİYORUM GÜLÜMSE
Savcı, morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti. Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp Krizi geçirdi ve oldu", dediler.
İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;
-Bu neden sırıtıyor? "Bunun DA oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki ce
cesediydi. O DA sırıtıyordu. "Bu neden oldu?" diye sordu savcı.
"Efendim, buna yıldırım çarptı" dediler.
-Peki neden sırıtıyordu?
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
aozdemir
31.10.2010, 17:56
çok güzeldi. :)
Arif Coşkun
31.10.2010, 18:30
Başbakan, Karadeniz gezisinde bir üniversiteyi ziyaret etmiş.
> Sınıfın birinde öğrencilerle tanışmış.
> O karizmatik duruşuyla beden dilini de kullanarak bir konuşma yapmış.
> Etkili konuştuğunu düşünerek " Sorusu olan var mı ? " demiş.
>
> TEMEL; "Ben size 3 soru soracağım." demiş;
> 1-Bu kadar yıpranmış olmanız gerekirken oylarınız nasıl oldu da arttı?
> 2-Özelleştirme adı altında bütün önemli kurumları yabancılara sattınız,
> bunlardan ne kadar para kazanıldı?
> 3-Bu paralar nerde?
> Tam bu sırada zil çalmış. Başbakan, "2.derste devam ederiz" deyip çıkmış.
> Derse yeniden girince "nerde kalmıştık" diye sormuş.
>
> Bu sefer DURSUN ayağa kalkmış; "Bizim sorularımızı cevaplayacaktınız"
> deyince,
> Başbakan "iyi tekrar sorun bakalım" demiş.
>
> DURSUN, "Size 5 sorum olacak" :
> 1-İktidarda yıpranmış olmanıza rağmen oylarınızı nasıl artırdınız?
> 2-Bütün önemli kurumlarımızı sattınız? ne kadar para kazanıldı?
> 3-Bu paralar nerde?
> 4-Tenefüs zili neden yarım saat erken çaldı?
> 5-TEMEL nerede?
Kardelencicegi
09.04.2011, 11:17
Yalan :)
Padişahın biri:
- "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın
vereceğim!"
demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1.Yalancı:
- "Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü."
Padişah:
- "Bunun neresi yalan?.."
- "Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!.."
2.Yalancı:
- "Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!.."
Padişah:
- "Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.
Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!.."
3.Yalancı:
- "Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra
geri döndü!"
Padişah:
- "Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür.
Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir."
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
- "Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın
almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver.
Yalan değil dersen borcunu öde!..":)
AĞAOĞULLARI
09.04.2011, 16:23
Türk mizahının usta duayenlerinden ilk akla gelen güldürü sanatının ustalarından Nasrettin hoca, doğumu 1237 Akşehir, Bekri Mustafa İstanbul Dördüncü Murat döneminde yaşamış .Neyzen Tevfik 1878-1953, İstanbul. İncli Çavuş (Mustafa efendi)1632-1633 Birinci Sultan Ahmet in muhasibidir.
ilgimi çeken bu dört güldürü ustalarından Bekri Mustafa nın bir Fıkrasını anlatmak istedim.Bu Ustanın mezarını İstanbul Unkapanında buldum. Şeyh Abdülraif Hazretleri ile aynı türbede yatmaktadır. Çelebi camii yanında İstanbul.
Günlerden bir gün , bir sokaktan keyifli vaziyette geçerken ,bir binanın önünde kalabalık görür. Bağrışmalar,konuşmalar ,koşuşturmalar görür. Bu kalabalık kafasını karıştırır. Allah Allah der her halde neşeli bir düğün olsa gerek der, burada bir iki kadeh almam gerek diye düşünür. Kalabalıktan birine sorar "Hey mübarek ,bu kimin düğünü " diye adam cevap verir :"Berduş bu düğün değil matem " Bekri, Allah Allah hani burada ölü nerede ? Kimse ağlamıyor . Eğer hoca yoksa ben cenazeyi kaldırırım der. Kalabalıktan biri derki : "Bak çelebi ,burada cenaze yok , düğün de yok. Adam çatıya çıktı ,şimdi aşağıya inemiyor. , nasıl indireceğimizi düşünüyoruz bu temaşe onun içindir der.
Bekri uyanır , olayı anlamıştır. Etrafına bir nara atar "Ulannnn çekilin buradan bir iş beceremiyorsunuz . Ben onu şimdi indiririm " Bana uzun bir urgan getirin "der. Etrafındaki insanlar derin bir nefes alırlar. Kalabalık rahatlar sevinirler. Urgan gelir , Bekri urganın bir ucunu çatıdaki adama atar tut bunu der adam tutar "İyice beline bağla ki düşmeyesin" der. Çatıdaki adam ipi beline bağlar. Bekri aşağıdan ipi çeker adam yere düşer ölür.
etrafındakiler bağırırlar sen ne yaptın ,adamı öldürdün, Bekri fesini çıkarır kafasını kaşımaya başlar . "Allah Allah geçen gün görmüştüm kuyudan çıkarıyorlardı sağ çıktı. Bu nasıl oldu da öldü "diye düşünür durur.
Bekri bir kişinin kuyudan iple yukarı çekerek çıkarıldığını görmüş . Demli kafayla bunu ona benzetmiş.
Kardelencicegi
09.09.2011, 19:24
Ez Oni
Trabzonda bir fil yasarmis ve karinca marinca dinlemeden
onune gelen her canliyi ezermis.
Bir gün bu filin etrafini laz karincalar sarmis ve heryerini kaplamislar.
Fil bir silkinmis sadece en tepedeki karinca kalmis.
Diger yere düsen karincalarda tepedeki karincaya :
-"La ez oni usagum ez daa.."
Kardelencicegi
10.09.2011, 12:06
Soygun
Büyük bir banka kaya soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu,
kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler.
Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla uğraşmayalım.
Yarın gazeteler yazınca kaç milyon çaldık öğreniriz.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı:
- Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!
Kardelencicegi
13.09.2011, 19:26
Dedeniz ödesin.
Cebinde meteligi yoktu.
Bir lokantanin önünde durdu, gözü vitrinde bir levhaya takildi:
"Girin ve istediginizi yiyin. Hesabinizi torununuz ödesin."
Adam, "tam bana göre", diye mirildanarak içeri daldi.
Havyar, istakoz, karides, kuzu pirzolasi...
Doydugu halde ne varsa söyledi.
Yemegi bitirince, çikmak üzere hazirlandi.
Fakat garson yetisip, hesap pusulasini burnuna dayamasin mi?
Hem de tuzlu bir hesap... "Ama", diye derhal itiraz etti bizimki tabii.
"Kapida hesabinizi torununuz ödesin diye yazmiyor mu?"
Garson gayet nazik cevap verdi: "Yaziyor tabi efendim.
Ama bu size takdim ettigim hesap, sizin büyükbabanizin."[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
NECMEDDİN ÖZBEK
13.09.2011, 20:27
yazık ALLAH hiç kimseyi ne aç bıraksın nede bu durumlara düşürsün
Kardelencicegi
16.09.2011, 20:56
Vatan Nedir:?
komutan askere sorar asker vatan nedir?
Asker acemi ve saf oldugundan bişey diyemez.
Komutan çavuşa dönerek çavuş vatan nedir?
çavuş vatan bizim anamızdır der.
Komutan tekrar askere dönerek asker vatan neymiş der?
Asker vatan bizim çavuşun anasıymış. >[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]>[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]>[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
NECMEDDİN ÖZBEK
16.09.2011, 21:53
iki arkadaş birlikte gezerken yağmur başlar o arada arkadaşın biri şemsiyesini açarak hem kendini hemde arkadaşını yağmurdan korur korur korumasınada yol boyu sürekli benim şemsiyem olmasa ıslanırdın hemi diye söylenip durur onlarca kez tekrarlanan bu söz karşısında canına tak eden adam hemen oracıkta bulunan havuza kendisini atar ve arkadaşına dönerek ulan edepsiz bundandamı çok ıslanacaktım diye bağırır adam yüzlerce kez tekrarladığı sözü hiç etmemiş gibi büyük bir pişkinlikle ulaah söyledikmiydiki der
Kardelencicegi
19.09.2011, 01:35
Memleket Havasi
Temel, memleketinden uzunca bir süre önce ayrilmisti. Trabzon plakali arabayi
görünce hemen arabanin yanina geldi, lastigini patlatti, havasini koklamaya
basladi.
Araba sahibi yetisti :
- Ne yapiyorsun sersem herif?
- Rahat pirakpenu... Memleçet havasi alayrum...
Kardelencicegi
19.09.2011, 20:29
Manti
KARI-koca sohbet ediyorlarmis.
Adam: “Olursem evlenir misin?” diye sormus.
Kadin: “Evlenmem..”
“Evlenirsin, evlenirsin..” demis adam..
Kadin soyle bi dusunmus; “Belki evlenirim, cocuklar ortada kalmasin diye..” demis.
Adam: “Peki, ona da bana yaptigin gibi manti yapar misin?”
Kadin cevap vermis; “Yok yapmam, o manti sevmiyor..” :D
Kardelencicegi
20.09.2011, 10:56
Yahudi kani..
Zengin bir Arap kalp ameliyati geçirecekmis.
Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan
depolamak istemisler.
Ama bu Arap'in kani çok nadir bir kan imis. Bütün dünyayi arayip
taramislar ve sonunda Kudüs'te yasayan bir yahudide bu kanin
oldugu anlasilmis.
Yahudi kan vermeye razi olmus ve ameliyat da yapilmis.
Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudiye
tesekkürleri ile beraber müthis bir otomobil ve bir milyon dolar
para yollamis.
....
Bir kaç ay sonra Arap'in bir kere daha ameliyat olmasi icap etmis.
Doktorlar yine Yahudi'yi aramislar ve Yahudi'de tekrar kan
verecegini söylemis.Arap yine ameliyat edilmis.
Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudiye bir tesekkür notu ile
bir kutu şam baklavasi yollamis.
Çok daha kiymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok
bozulmus.
Kan verdigi Arap zenginine bir telefon açip neden bu kadar cimri
davrandigini sormus.
Arap kahkahalar atarak su cevabi vermis:
'Ya habibi, gözümün nuru... Artik damarlarimda Yahudi kanı dolasiyor!' [Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Kardelencicegi
21.09.2011, 08:01
Sığamadık
Nasreddin Hocanın bir gün karısı ölmüş. Bir ay sonra kocası ölmüş bir kadınla evlenmiş.
Evlendiği kadın Hoca'ya sürekli eski kocasını anlatıyormuş.
Yine bir gün yatakta kocasını anlatıyormuş. İşte "benim kocam şöyle yapardı, böyle yapardı"...
Hoca sinirlenmiş ve kadına bir tekme atmış ve kadın yere düşmüş.
Kadın sormuş "aman hoca niye attın beni?
" Hocanın da cevabı hazır:
- "Eee yatakta bir sen yatıyosun bir ben bir de eski kocan üçümüz sığamadık sen de düştün.."
Kardelencicegi
28.10.2011, 21:06
Sadece senin mi deden var.
Şapka satan adam, ormanda ağacın altında otururken uyuyakalmış.
Uyandığında bir... de bakmış ki sepetteki şapkalar yok.
Kafasını kaldırdığında ne görsün, ağacın dallarında bir sürü maymun
ve her birinin başında şapka...
Adam “Bu şapkaları maymunlardan nasıl alırım?” diye kafasını kaşırken, bakmış ki maymunlar da aynısını yapıyor.
Bunun üzerine adam şapkasını çıkarıp yere atmış.
Maymunlar da aynısını yapınca, adam bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş ve yoluna devam etmiş.
Aradan 40 yıl geçmiş.
Şapkacı adamın torunu da şapkacı olmuş.
Tesadüf o ya o da ormandan geçerken yorulup, ağacın altında uyuyakalmış.
Uyandığında sepetteki şapkaları, ağaçtaki maymunların başında görmüş.
Hemen dedesinin anlattığını hatırlamış.
Kafasını kaşımış, maymunlar da aynısını yapmış.
Ardından kafasındaki şapkayı yere fırlatmış.
O anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş ve yere atılan şapkayı kapmış.
Adama da bir tokat atıp, şöyle demiş;
- Sadece senin mi deden var ülenn![Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
Kardelencicegi
10.11.2011, 18:24
PAPAĞAN
Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.
Bunun üzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz 'derler.
Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim 'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir papağanı görürler
ve kızarak :'biz sana bunu yok edeceksin demedik mi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekâlı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrolsun Amerika!
Ses çıkmayınca bakkal amca dâhil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
Papağan dile gelir
-Âmin evlatlarım.)))
ALINTIDIR
Kardelencicegi
11.11.2011, 22:41
Namaz
Namazın ortasında temel dursuna…
- "Namazda konuşulmaz ama bir araba satayrum Dursun” demiş,..
Dursun, - "namazda konuşulmaz ama ne kadar isteysun" demiş…
Temel, - "namaz da konuşulmaz ama 15 bin" demiş…
Dursun, - "namazda konuşulmaz ama 13 vereyim" demiş ..
... ... Temel, - "ben secdede duşuneyim" demiş…
secdeden kalkmışlar Dursun, - "tamam mı ula veruymisun arabayı" demis…
Temel’de, - "kusura kalma Dursun,
ben rükuda 14 bin e İdrise sattim arabayu"… demiş.[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]))
C)alinti
Kardelencicegi
12.11.2011, 09:41
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] 66626510_501663_2091261_n.jpg
Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir anı...
Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı
bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili
bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:
"Kardeşim sizin anlattıgınız kimi yapirem fegat program düzgün çalışmiir."
Teknik servis elemanı sorar:
"Nasıl yapıyorsunuz?"
"Senin anlattıgın kimi."
"Hata ne?"
"Yazdıgım bilgiler kaydetmeme ragmen saklanmiir."
"İşlem basamaklarını tek tek anlatır mısınız?."
"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...
"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim
fiyatını vb. yazirem. Hepsini yazdıhtan sonra senin anlattıgın kimi kayıt
bölümüne basirem. Ekrana bir yazı geliir:
Kaydetmek ister misiniz?
E / H
yazısı çıkir.
Ben de diyirem Hee...
((:
alıntı..
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Tatil bitti
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2024, Jelsoft Enterprises Ltd.