mozmen58
16.03.2009, 20:28
50 yıllık sır deşifre oldu
A. MURADOĞLU / İSTANBUL 27.03.2005
Em.Tümg. İlhan ATABAŞ, merhum Em.Korg. Atıf ERÇIKAN'ın NATO görevi sırasında başından geçen bir olayı anlattığı mektubunda, ABD'nin Türkiye'ye karşı hasmâne bir tutum içerisine girdiğine dikkat çekti.
ERÇIKAN'ın anlattığına göre, eline yanlışlıkla verilen dosyada SSCB'nin dağılmasının ardından kurulucak Türk devletlerinin Türkiye ile birleşmesi durumunda batı için büyük bir tehlikenin ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Em.Tüm. İlhan ATABAŞ, 1960'larda Amerika'nın NATO'da müttefiki olan Türkiye'ye dost görünürken, diğer taraftan da hasmâne bir tutum içerisine girdiğine dikkat çekti. ATABAŞ Paşa, Em.Korg. Merhum Atıf ERÇIKAN'ın 1960'ların başında Washington'daki NATO Askerî Komite karargahında Alb. rutbesiyle görev yaparken tanık olduğu ve kendisine aktardığı bir anısını gazetelere gönderdiği bir mektupla kamuoyu ile paylaştı. "Atıf ERÇIKAN çok zeki, intikal sürati fazla, ingilizcesi çok iyi, milli duyguları kuvvetli bir subaydır" diyen İlhan ATABAŞ, sözkonusu mektubunda "Kendisini 1961'de bu görevden Erzurum'a 3. Ordu İstihbarat Başkanlığı'na atandığı zaman tanıdım. Sonra Tümg. iken Brükselde 1969-1970 yıllarında beraber çalıştık. Korgenerallikten emekli olduktan sonra 1980'de evine, eşimle birlikte yaptığım bir nezaket ziyaretinde bu olayı ERÇIKAN'dan bizzat dinledim. Benden başka da bu olayı kendisinden dinleyen veya bu kadar teferruatı ile hatırlayan şu anda hayatta başka kimse yok" ifadelerine yer verdi.
ERÇIKAN'a teslim edilen dosya
1950'de Kore'ye asker göndererek NATO'ya giren Türkiye, sonraki dönemlerde de müttfekliğin gereği olan sorumluluklarını yerine getirdi. Hatta bu nedenle Doğu ve Batı sınırlarında komşusu olan SSCB'nin doğrudan hedefi hâline bile geldi. Ancak ATABAŞ Paşa'nın aktardığı bir olay, Amerika ve İngiltere'nin bir müttefike yakışır bir tutum içinde olmadığını gözler önüne seriyor. Olay 1961'de Washington'daki NATO Askerî Komite Karargahı'nda meydana geldi. Kur.Alb. Atıf ERÇIKAN karargahta görev yapan Türk subaylarından biriydi. Karargah Kurmay Başkanlığı'nda yapılan bir görev değişimi ERÇIKAN'ın aklından bile geçirmediği bir olayla karşılaşmasına neden oldu.
Olay şöyle gelişti: Yeni Kurmay Başkanı Fransız general, karargahtaki müttefik kuvvetleri temsil eden proje subaylarını toplayarak kendisine tevdi edilen proje dosyalarını dağıtıyor. ERÇIKAN'a verilen dosya'nın ilginç bir başlığı vardır, "Sovyetler Birliği'ne Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı" Kur.Alb. ERÇIKAN, son derece önemli bir başlığı içeren dosyanın kendisine tevdi edilmesinden son derece mutluydu.
NATO'da dosya kavgası
Atıf ERÇIKAN, dosyayı okumaya fırsat bulamadan biri Amerikalı, diğeri İngiliz 2 albay hışımla odaya giriyor. Neye uğradığını anlamayan ERÇIKAN şaşkındır. Albaylar, "Kurmay başkanı bu dosyayı sana yanlışlıkla vermiş, onu geri istiyor" derler. ERÇIKAN dosyanın kapağını bile açmamıştır. Albaylara itiraz ederek, "Kurmay Başkanı bu dosyayı yanlışlıkla değil, bilerek verdi. Size vermem" diyor. Ağız dalaşı devam ederken albaylardan birisi dosyayı masanın üzerinden almak ister. ERÇIKAN pes etmez. Daha çevik davranarak dosyayı kaparak çekmeceye kilitler. İşte bu esnada Albaylar, daha da sertleşerek bir müttefike yakışmayan sözler sarfediyorlar. İşin açıkçası, ERÇIKAN ölümle tehdit edilir.
ERÇIKAN'a "Vagram" tehdidi
Albayların "Bu dosyanın gizlilik derecesini biliyor musun?" sorusuna ERÇIKAN, "NATO'daki en yüksek gizlilik derecesi olan 'Cosmic top secret'dir' diyerek karşılık veriyor." Subayların verdiği cevap ise ERÇIKAN'ı şok edecek niteliktedir. Subaylar, ERÇIKAN'a "Hayır, burada ondan daha yüksek gizlilik derecesi vardır. Adı Vagram'dır. Bu dosyadan değil bir bilgi dışarı sızdırmak, bir kelimeyi dahi sızdırırsan bilki ölürsün" diyorlar. ERÇIKAN dosyanın ciddiyetini anlıyor, ancak pes etmeyerek, "Dosyayı okuduktan sonra kendi Genelkurmay Başkanıma arz ederim, başka kimseye söylemem" diyor. Subaylar tehditlerden de bir netice alamayacaklarını anladıklarından odayı terkediyorlar. Bir skandal sayılması gereken bu olay bu kadarla da bitmiyor. Amerikan ve İngiliz subaylarının işi ölümle tehdite kadar vardırmalarının anlamı dosyanın içeriğinde mevcuttu. Atıf ERÇIKAN, asıl şoku dosyayı okurken yaşıyor.
NATO'nun dosyasında ne vardı?
Atıf ERÇIKAN'ı şok eden "Sovyetler Birliği'ne Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı" başlıklı dosyada Türkiye ile ilgili ilginç ibareler yer alıyordu. Sovyet Rejimi'nin merkezî otoritesini çökertmeyi amaçladığı belirtilen dosyada, psikolojik harp vasıtaları zikrediliyordu. Psikolojik harbin hedef kitleleri ise Ruslar dışındaki halklardı. Bu halkların büyük bir kısmı ise Türk'tü. Dosyanın sonundaki bölümde merkezî otorite çöktüğü zaman ortaya çıkacak manzara tasvir ediliyordu. Buna göre Rusya'dan başka onbeş onaltı kadar yeni devlet ortaya çıkacaktı. Peki bu durumda nasıl bir manzara ortaya çıkacaktı? Bu bölümde, meydana gelecek yeni devletlerden 5-6 tanesinin Türk devleti olacağı belirtilerek meâlen şöyle deniliyordu: "Bunların işgal ettikleri coğrafya stratejik yönden çok değerli ve tabiî kaynakları bakımından da çok zengindir. Bu devletler, Batı'daki Türkiye Cumhuriyeti ile birleşirse, o zaman Hitler Almanyası'ndan veya Stalin Rusyası'ndan daha tehlikeli bir kuvvet Batılıların karşısına çıkar."
Türkiye'ye karşı tedbir almış!
Dosya daha da ilginç bir şekilde "Böyle bir tehlikeyi yaratmamak, Türkiye ile Doğu Türklerini birleştirmemek için alınacak tedbirler nelerdir?" sorusu ile sona eriyordu. NATO kararhagını altüst eden dosyanın sırrı buydu. ATABAŞ Paşa mektubunda Amerika ve İngiltere'nin yeni Türk devletleri ile Türkiye'nin birleşmesine mâni olmanın gerektiğini 1960'larda tespit ettiklerini ve çeşitli tedbirler aldıklarını belirtiyor. ATABAŞ Paşa'ya göre bu tedbirler, Türkiye ile Doğu Türklüğü arasında tampon devletler kurmak, Türkiye'nin lider devlet olmasına mâni teşkil edecek siyasî ve ekonomik tedbirleri uygulamak.
"Madanoğlu Cuntası"na sızmıştı
Korgeneral Atıf ERÇIKAN, 12 Mart 1971'deki darbenin önemli isimlerinden biriydi. Kamuoyunda '9 Martçılar' olarak bilinen ve amaçları BAAS tipi solcu bir rejim kurmak olan sivil-asker karışımı cuntanın içine sızan subaylardan biriydi. Sivil kanadın lideri Doğan AVCIOĞLU, asker kanadın lideri ise Em.Tümg. Cemal MADANOĞLU idi. 12 Mart'ta emekli edilen Tümg. Celil GÜRKAN da cuntanın önemli isimlerinden biriydi. Korg. Atıf ERÇIKAN 9 Mart'ta darbe yapmayı planlayan askerî cuntaya, İstanbul İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Mahir KAYNAK ise sivil kanada sızmıştı. KAYNAK, MADANOĞLU'nun en güvendiği isimlerden biriydi. ERÇIKAN'ın adı cunta toplantılarında Erçil Bey olarak anılıyordu. Org. Muhsin BATUR'un şifre adı 'Yavuz Bey", Org. Faruk GÜRLER'in ise 'Selim Bey'di. Cuntayı ilk deşifre eden isim de Erçil Bey, yani Atıf ERÇIKAN'dı. ERÇIKAN, cuntanın Ankara'da Emek Mahallesi'nde yaptığı toplantıyı gizlice teybe almıştı.
A. MURADOĞLU / İSTANBUL 27.03.2005
Em.Tümg. İlhan ATABAŞ, merhum Em.Korg. Atıf ERÇIKAN'ın NATO görevi sırasında başından geçen bir olayı anlattığı mektubunda, ABD'nin Türkiye'ye karşı hasmâne bir tutum içerisine girdiğine dikkat çekti.
ERÇIKAN'ın anlattığına göre, eline yanlışlıkla verilen dosyada SSCB'nin dağılmasının ardından kurulucak Türk devletlerinin Türkiye ile birleşmesi durumunda batı için büyük bir tehlikenin ortaya çıkacağı belirtiliyor.
Em.Tüm. İlhan ATABAŞ, 1960'larda Amerika'nın NATO'da müttefiki olan Türkiye'ye dost görünürken, diğer taraftan da hasmâne bir tutum içerisine girdiğine dikkat çekti. ATABAŞ Paşa, Em.Korg. Merhum Atıf ERÇIKAN'ın 1960'ların başında Washington'daki NATO Askerî Komite karargahında Alb. rutbesiyle görev yaparken tanık olduğu ve kendisine aktardığı bir anısını gazetelere gönderdiği bir mektupla kamuoyu ile paylaştı. "Atıf ERÇIKAN çok zeki, intikal sürati fazla, ingilizcesi çok iyi, milli duyguları kuvvetli bir subaydır" diyen İlhan ATABAŞ, sözkonusu mektubunda "Kendisini 1961'de bu görevden Erzurum'a 3. Ordu İstihbarat Başkanlığı'na atandığı zaman tanıdım. Sonra Tümg. iken Brükselde 1969-1970 yıllarında beraber çalıştık. Korgenerallikten emekli olduktan sonra 1980'de evine, eşimle birlikte yaptığım bir nezaket ziyaretinde bu olayı ERÇIKAN'dan bizzat dinledim. Benden başka da bu olayı kendisinden dinleyen veya bu kadar teferruatı ile hatırlayan şu anda hayatta başka kimse yok" ifadelerine yer verdi.
ERÇIKAN'a teslim edilen dosya
1950'de Kore'ye asker göndererek NATO'ya giren Türkiye, sonraki dönemlerde de müttfekliğin gereği olan sorumluluklarını yerine getirdi. Hatta bu nedenle Doğu ve Batı sınırlarında komşusu olan SSCB'nin doğrudan hedefi hâline bile geldi. Ancak ATABAŞ Paşa'nın aktardığı bir olay, Amerika ve İngiltere'nin bir müttefike yakışır bir tutum içinde olmadığını gözler önüne seriyor. Olay 1961'de Washington'daki NATO Askerî Komite Karargahı'nda meydana geldi. Kur.Alb. Atıf ERÇIKAN karargahta görev yapan Türk subaylarından biriydi. Karargah Kurmay Başkanlığı'nda yapılan bir görev değişimi ERÇIKAN'ın aklından bile geçirmediği bir olayla karşılaşmasına neden oldu.
Olay şöyle gelişti: Yeni Kurmay Başkanı Fransız general, karargahtaki müttefik kuvvetleri temsil eden proje subaylarını toplayarak kendisine tevdi edilen proje dosyalarını dağıtıyor. ERÇIKAN'a verilen dosya'nın ilginç bir başlığı vardır, "Sovyetler Birliği'ne Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı" Kur.Alb. ERÇIKAN, son derece önemli bir başlığı içeren dosyanın kendisine tevdi edilmesinden son derece mutluydu.
NATO'da dosya kavgası
Atıf ERÇIKAN, dosyayı okumaya fırsat bulamadan biri Amerikalı, diğeri İngiliz 2 albay hışımla odaya giriyor. Neye uğradığını anlamayan ERÇIKAN şaşkındır. Albaylar, "Kurmay başkanı bu dosyayı sana yanlışlıkla vermiş, onu geri istiyor" derler. ERÇIKAN dosyanın kapağını bile açmamıştır. Albaylara itiraz ederek, "Kurmay Başkanı bu dosyayı yanlışlıkla değil, bilerek verdi. Size vermem" diyor. Ağız dalaşı devam ederken albaylardan birisi dosyayı masanın üzerinden almak ister. ERÇIKAN pes etmez. Daha çevik davranarak dosyayı kaparak çekmeceye kilitler. İşte bu esnada Albaylar, daha da sertleşerek bir müttefike yakışmayan sözler sarfediyorlar. İşin açıkçası, ERÇIKAN ölümle tehdit edilir.
ERÇIKAN'a "Vagram" tehdidi
Albayların "Bu dosyanın gizlilik derecesini biliyor musun?" sorusuna ERÇIKAN, "NATO'daki en yüksek gizlilik derecesi olan 'Cosmic top secret'dir' diyerek karşılık veriyor." Subayların verdiği cevap ise ERÇIKAN'ı şok edecek niteliktedir. Subaylar, ERÇIKAN'a "Hayır, burada ondan daha yüksek gizlilik derecesi vardır. Adı Vagram'dır. Bu dosyadan değil bir bilgi dışarı sızdırmak, bir kelimeyi dahi sızdırırsan bilki ölürsün" diyorlar. ERÇIKAN dosyanın ciddiyetini anlıyor, ancak pes etmeyerek, "Dosyayı okuduktan sonra kendi Genelkurmay Başkanıma arz ederim, başka kimseye söylemem" diyor. Subaylar tehditlerden de bir netice alamayacaklarını anladıklarından odayı terkediyorlar. Bir skandal sayılması gereken bu olay bu kadarla da bitmiyor. Amerikan ve İngiliz subaylarının işi ölümle tehdite kadar vardırmalarının anlamı dosyanın içeriğinde mevcuttu. Atıf ERÇIKAN, asıl şoku dosyayı okurken yaşıyor.
NATO'nun dosyasında ne vardı?
Atıf ERÇIKAN'ı şok eden "Sovyetler Birliği'ne Karşı Uygulanacak Psikolojik Harp Harekatı" başlıklı dosyada Türkiye ile ilgili ilginç ibareler yer alıyordu. Sovyet Rejimi'nin merkezî otoritesini çökertmeyi amaçladığı belirtilen dosyada, psikolojik harp vasıtaları zikrediliyordu. Psikolojik harbin hedef kitleleri ise Ruslar dışındaki halklardı. Bu halkların büyük bir kısmı ise Türk'tü. Dosyanın sonundaki bölümde merkezî otorite çöktüğü zaman ortaya çıkacak manzara tasvir ediliyordu. Buna göre Rusya'dan başka onbeş onaltı kadar yeni devlet ortaya çıkacaktı. Peki bu durumda nasıl bir manzara ortaya çıkacaktı? Bu bölümde, meydana gelecek yeni devletlerden 5-6 tanesinin Türk devleti olacağı belirtilerek meâlen şöyle deniliyordu: "Bunların işgal ettikleri coğrafya stratejik yönden çok değerli ve tabiî kaynakları bakımından da çok zengindir. Bu devletler, Batı'daki Türkiye Cumhuriyeti ile birleşirse, o zaman Hitler Almanyası'ndan veya Stalin Rusyası'ndan daha tehlikeli bir kuvvet Batılıların karşısına çıkar."
Türkiye'ye karşı tedbir almış!
Dosya daha da ilginç bir şekilde "Böyle bir tehlikeyi yaratmamak, Türkiye ile Doğu Türklerini birleştirmemek için alınacak tedbirler nelerdir?" sorusu ile sona eriyordu. NATO kararhagını altüst eden dosyanın sırrı buydu. ATABAŞ Paşa mektubunda Amerika ve İngiltere'nin yeni Türk devletleri ile Türkiye'nin birleşmesine mâni olmanın gerektiğini 1960'larda tespit ettiklerini ve çeşitli tedbirler aldıklarını belirtiyor. ATABAŞ Paşa'ya göre bu tedbirler, Türkiye ile Doğu Türklüğü arasında tampon devletler kurmak, Türkiye'nin lider devlet olmasına mâni teşkil edecek siyasî ve ekonomik tedbirleri uygulamak.
"Madanoğlu Cuntası"na sızmıştı
Korgeneral Atıf ERÇIKAN, 12 Mart 1971'deki darbenin önemli isimlerinden biriydi. Kamuoyunda '9 Martçılar' olarak bilinen ve amaçları BAAS tipi solcu bir rejim kurmak olan sivil-asker karışımı cuntanın içine sızan subaylardan biriydi. Sivil kanadın lideri Doğan AVCIOĞLU, asker kanadın lideri ise Em.Tümg. Cemal MADANOĞLU idi. 12 Mart'ta emekli edilen Tümg. Celil GÜRKAN da cuntanın önemli isimlerinden biriydi. Korg. Atıf ERÇIKAN 9 Mart'ta darbe yapmayı planlayan askerî cuntaya, İstanbul İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Mahir KAYNAK ise sivil kanada sızmıştı. KAYNAK, MADANOĞLU'nun en güvendiği isimlerden biriydi. ERÇIKAN'ın adı cunta toplantılarında Erçil Bey olarak anılıyordu. Org. Muhsin BATUR'un şifre adı 'Yavuz Bey", Org. Faruk GÜRLER'in ise 'Selim Bey'di. Cuntayı ilk deşifre eden isim de Erçil Bey, yani Atıf ERÇIKAN'dı. ERÇIKAN, cuntanın Ankara'da Emek Mahallesi'nde yaptığı toplantıyı gizlice teybe almıştı.