Kardelencicegi
14.04.2009, 08:38
Kardeşini Uyarmak üzerine müthiş bir kıssa...
Kardeşi günah işlemeye müptela olduğu zaman daha fazla yardımına koşmak, onu
tek başına bırakmamak va nasihatle ona yardım etmek EDEBİDİR.
Hazreti ÖMER RadıyAllahu anh'ın ahiret kardeşi olmuş olan zat Şam tarafına
gitmiş, envai çeşit büyük günahlara dalmıştı. Uzun bir müddetten sonra Şam'dan
birisi Hazreti ÖMER'in ziyaretine varmış. Hazreti ÖMER: "Filan adam benim
arkadaşım idi, o taraflara geldi, acaba hali nedir?" diye sormuş; Şamlı adam: "Ya
Emir-el-mü-minin, haşa o senin kardeşin değil, şeytanın arkadaşıdır. İçki
içiyor, büyük günah işliyor." der. Hazreti ÖMER radıyallahu anh kalben Allah'a
yönelir dua eder; ve adama: Sen gittiğinde şu mektubu ona ver." der. mektubun
özeti:
Ey benim kardeşim, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla mektubuma başlıyorum.
"Ha,mim. Bu kitap galip ve alim olan Allah'tan inendir. O günahları örtücü, tevbeyi
de kabul edendir. Azabı da çok acıklı." mealindeki ayetten sonra: Ey
kardeşim, şüphesiz halini öğrendim, sen benim kardeşimsin, KIYAMET GÜNÜNDE
SENDEN AYRILMAK İSTEMİYORUM. Her nasılsa dünyada benden ayrıldın. Sen
de benden ayrılmayı isteme, ne olur. Benim ahlakımla ahlaklan, senin
kardeşinimbeni mahçup etmemeye çalış.
Kardeşi bu mektubu alınca: "Ne yüce insan, beni yanlız bırakmadı. ALLAH için
nasihat etti. Vay benim halime ne kötü bir hal, and olsun, bundan sonra kardeşimi
mahcup etmemeye çalışacağım. Ey benim Rabb'im. Azemetin'e karşı çok suç
işledim, beni afuv et. Şayed ki beni afuv etmezsen bari her iki gözümü kör et. Ta
ki Hazreti ÖMER'e karşı mahcubiyet azabını görmeyeyim" demekle tevbe
etmiştir.
Gözümün nuru Şeyh Abdulhak Hazretleri, kitabdan bu kıssayı bize okuduktan
sonra şöyle dediler: "anladınız mı? Kardeşini günahla baş başa bırakan hıyanet
etmiş olur. Ey gençler! İslam aleminin üzerine bir sel gelmiştir. Gücünüz ne kadar
varsa kardeşlerinizi isyan selinden kurtarmaya çalışın. andolsun!... Mahcubiyetten
gelen azap yerine cehennemin azabını tercih ederim. Hem dua ile hem nasihatle
hem mali yardımla kardeşinizi bu selde boğulmaktan kurtarın. "dediler. Meclis
ağladı, cezbeliler ve ağlayış sesinden bu sohbetin devamını zaptedemedim. Kendileri de
ağladılar. buna ilaveten: "Ey müslüman kardeşlerim! Gençlere can ve malı feda
etmekte fedakarlıkta bulunun. kurtarmaya çalışalım. "Şeyh Abdulhak'ın sohbetini
dinledikten sonra tüm varımla vücudumu gençlere HİZMET ETMEYE
VAKFETTİM. and olsun islamdan başka hiçbir gayem yoktur.
Üstad İsmail Çetin Kuddîse sırrıh.
Edeble varış, lutufla dönüş
_________________
Kardeşi günah işlemeye müptela olduğu zaman daha fazla yardımına koşmak, onu
tek başına bırakmamak va nasihatle ona yardım etmek EDEBİDİR.
Hazreti ÖMER RadıyAllahu anh'ın ahiret kardeşi olmuş olan zat Şam tarafına
gitmiş, envai çeşit büyük günahlara dalmıştı. Uzun bir müddetten sonra Şam'dan
birisi Hazreti ÖMER'in ziyaretine varmış. Hazreti ÖMER: "Filan adam benim
arkadaşım idi, o taraflara geldi, acaba hali nedir?" diye sormuş; Şamlı adam: "Ya
Emir-el-mü-minin, haşa o senin kardeşin değil, şeytanın arkadaşıdır. İçki
içiyor, büyük günah işliyor." der. Hazreti ÖMER radıyallahu anh kalben Allah'a
yönelir dua eder; ve adama: Sen gittiğinde şu mektubu ona ver." der. mektubun
özeti:
Ey benim kardeşim, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla mektubuma başlıyorum.
"Ha,mim. Bu kitap galip ve alim olan Allah'tan inendir. O günahları örtücü, tevbeyi
de kabul edendir. Azabı da çok acıklı." mealindeki ayetten sonra: Ey
kardeşim, şüphesiz halini öğrendim, sen benim kardeşimsin, KIYAMET GÜNÜNDE
SENDEN AYRILMAK İSTEMİYORUM. Her nasılsa dünyada benden ayrıldın. Sen
de benden ayrılmayı isteme, ne olur. Benim ahlakımla ahlaklan, senin
kardeşinimbeni mahçup etmemeye çalış.
Kardeşi bu mektubu alınca: "Ne yüce insan, beni yanlız bırakmadı. ALLAH için
nasihat etti. Vay benim halime ne kötü bir hal, and olsun, bundan sonra kardeşimi
mahcup etmemeye çalışacağım. Ey benim Rabb'im. Azemetin'e karşı çok suç
işledim, beni afuv et. Şayed ki beni afuv etmezsen bari her iki gözümü kör et. Ta
ki Hazreti ÖMER'e karşı mahcubiyet azabını görmeyeyim" demekle tevbe
etmiştir.
Gözümün nuru Şeyh Abdulhak Hazretleri, kitabdan bu kıssayı bize okuduktan
sonra şöyle dediler: "anladınız mı? Kardeşini günahla baş başa bırakan hıyanet
etmiş olur. Ey gençler! İslam aleminin üzerine bir sel gelmiştir. Gücünüz ne kadar
varsa kardeşlerinizi isyan selinden kurtarmaya çalışın. andolsun!... Mahcubiyetten
gelen azap yerine cehennemin azabını tercih ederim. Hem dua ile hem nasihatle
hem mali yardımla kardeşinizi bu selde boğulmaktan kurtarın. "dediler. Meclis
ağladı, cezbeliler ve ağlayış sesinden bu sohbetin devamını zaptedemedim. Kendileri de
ağladılar. buna ilaveten: "Ey müslüman kardeşlerim! Gençlere can ve malı feda
etmekte fedakarlıkta bulunun. kurtarmaya çalışalım. "Şeyh Abdulhak'ın sohbetini
dinledikten sonra tüm varımla vücudumu gençlere HİZMET ETMEYE
VAKFETTİM. and olsun islamdan başka hiçbir gayem yoktur.
Üstad İsmail Çetin Kuddîse sırrıh.
Edeble varış, lutufla dönüş
_________________