Kardelencicegi
24.04.2009, 15:50
HAYATI SOBELEMEK
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
En çok şunu duyuyoruz reklam sloganlarında, köşe yazılarında: HAYATI YAKALAYIN!! Anlamlıdır çünkü gerçekten de hayatla kovalamaç oynuyoruz, biraz da saklambaç...Tek farkı şu hayat bizim içimize saklanıyor, öyle sağım solum sobe demek falan da yok, kuralları o koyuyor.
İnsan kurallarını rakibinin koyduğu oyunu nasıl kazanabilir?
Tabi ki rakibi tarafımıza çekerek. "HAYATI KENDİ TARAFIMIZA ÇEKMEK"...Kulağa hoş geliyor aslında, peki hayatı nasıl tarafımıza çekip onu kendi oyununda yenebiliriz ki??
Küçük noktalar ya da ayrıntılara önem vermek lazım tabi. Çünkü biz nasıl ailemize, dostlarımıza rol yapabilyorsak hayat da bize rol yapabilir. Büyük olayları şaşırtmacaları çok rahat kullanabilir. Ama kusursuz değildir, kenarda köşede biraz ipucu bırakır bize...
Aklımızda hayatla ilgili soru işaretiniz kalmamalı. En büyük soru işareti şu olur genelde: "BEN KİMİM?" perdeyi benliğimizi, karakterimizi keşfetmeden kapamak lazım. Aslında biraz dikkat etsek... En küçük olay bile bize bu konuda bir şeyler anlatmaya çalıştığını hatırlayabilsek hayatta kaybolmadan, hayatın küçük ayrıntılarına gülümseyebilsek, eeee ayrıntılar demiştik değil mi?? Ve şunu unutmamak lazım madem hayat bile kusursuz değil kuralları koyan olarak biz de kusursuz olmak zorunda değiliz o zaman. Hatta yer yer kusurlarımızla mükemmeliz...
Soru işaretlerini silmek için adımları attık diyelim, bir de "Keşke yapsaydım"lar var. Harekete geçip keşkeleri silmenin vakti ve"Eğer yapmazsam hep keşke yapsaydım diyeceğim, hep içimde acabalar kalacak." dediğimiz her şeyi mantıklıca bir daha düşünmenin. Hayatın soru işaretleri de keşkeleri de oyunun kurallarıydı yavaş yavaş kurallar lehimize dönüyor sanki, gülümsesek artık...
Ve aynaya bakınca aklımıza ilk gelen şey: "Saçım bozulmuş!" mu, "Ah çok güzelim" mi, "Çok çirkinim, çok şişmanım" mı? Keşke "Yaşıyorum!!" diyebilsek, işte bir keşke daha!! Eğer bu sizin de keşkenizse; bunu bir silmeye çalışın bakalım neler hissedeceksiniz.
Bir de çekingenlik var, hayat bize bir engel daha koymuş oyunda. "Millet ne der?!" lafını armağan etmiş bize. "Biri bana ölümün geldiğini söyledi diye toprağın altına girmeyeceğim..." diye biz söz duymuştum bir filmde. Evet doğru yaşamayı bitirene kadar kimse bir kabuğa kapayamamalı bizi...
Hayat önümüze soru işaretleri koydu, onların cevabını bulduk. Keşkeleri bıraktı avuçlarımıza, onları da sildik. "Çekingenlik" dedi, "Millet" dedi, hallettik hepsini. Hayatın sınavından geçip onu ve kuralları kendi tarafımıza çektik, hatta hayatı sobeledik!!
Hayırlı uğurlu olsunn!!!!
ALINTIDIRR......
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
En çok şunu duyuyoruz reklam sloganlarında, köşe yazılarında: HAYATI YAKALAYIN!! Anlamlıdır çünkü gerçekten de hayatla kovalamaç oynuyoruz, biraz da saklambaç...Tek farkı şu hayat bizim içimize saklanıyor, öyle sağım solum sobe demek falan da yok, kuralları o koyuyor.
İnsan kurallarını rakibinin koyduğu oyunu nasıl kazanabilir?
Tabi ki rakibi tarafımıza çekerek. "HAYATI KENDİ TARAFIMIZA ÇEKMEK"...Kulağa hoş geliyor aslında, peki hayatı nasıl tarafımıza çekip onu kendi oyununda yenebiliriz ki??
Küçük noktalar ya da ayrıntılara önem vermek lazım tabi. Çünkü biz nasıl ailemize, dostlarımıza rol yapabilyorsak hayat da bize rol yapabilir. Büyük olayları şaşırtmacaları çok rahat kullanabilir. Ama kusursuz değildir, kenarda köşede biraz ipucu bırakır bize...
Aklımızda hayatla ilgili soru işaretiniz kalmamalı. En büyük soru işareti şu olur genelde: "BEN KİMİM?" perdeyi benliğimizi, karakterimizi keşfetmeden kapamak lazım. Aslında biraz dikkat etsek... En küçük olay bile bize bu konuda bir şeyler anlatmaya çalıştığını hatırlayabilsek hayatta kaybolmadan, hayatın küçük ayrıntılarına gülümseyebilsek, eeee ayrıntılar demiştik değil mi?? Ve şunu unutmamak lazım madem hayat bile kusursuz değil kuralları koyan olarak biz de kusursuz olmak zorunda değiliz o zaman. Hatta yer yer kusurlarımızla mükemmeliz...
Soru işaretlerini silmek için adımları attık diyelim, bir de "Keşke yapsaydım"lar var. Harekete geçip keşkeleri silmenin vakti ve"Eğer yapmazsam hep keşke yapsaydım diyeceğim, hep içimde acabalar kalacak." dediğimiz her şeyi mantıklıca bir daha düşünmenin. Hayatın soru işaretleri de keşkeleri de oyunun kurallarıydı yavaş yavaş kurallar lehimize dönüyor sanki, gülümsesek artık...
Ve aynaya bakınca aklımıza ilk gelen şey: "Saçım bozulmuş!" mu, "Ah çok güzelim" mi, "Çok çirkinim, çok şişmanım" mı? Keşke "Yaşıyorum!!" diyebilsek, işte bir keşke daha!! Eğer bu sizin de keşkenizse; bunu bir silmeye çalışın bakalım neler hissedeceksiniz.
Bir de çekingenlik var, hayat bize bir engel daha koymuş oyunda. "Millet ne der?!" lafını armağan etmiş bize. "Biri bana ölümün geldiğini söyledi diye toprağın altına girmeyeceğim..." diye biz söz duymuştum bir filmde. Evet doğru yaşamayı bitirene kadar kimse bir kabuğa kapayamamalı bizi...
Hayat önümüze soru işaretleri koydu, onların cevabını bulduk. Keşkeleri bıraktı avuçlarımıza, onları da sildik. "Çekingenlik" dedi, "Millet" dedi, hallettik hepsini. Hayatın sınavından geçip onu ve kuralları kendi tarafımıza çektik, hatta hayatı sobeledik!!
Hayırlı uğurlu olsunn!!!!
ALINTIDIRR......