PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Komedi


!~+4upn| q!y4rI
25.06.2008, 00:43
Annem pazardan geldiğinde çantada olanlardan cebime doldurur sokakta yerdim,annem olum gören gözün hakkı var alan var alamayan var evde ye diyordu.yine birgün annem pazardan gelmişti meyveleri cebime doldurdum tam çıkıyordum annem de beni gördü kovalamaya başladı caddeye fırlayınca dolmuşu son anda farkettim ama ayağımın üstünden geçti acıyla bağırdım şöför durdu olum bişey varmı dedi yok amca dedim sen çok korktun git de şu duvara işe dedi yok amca tamam dedim adam da ses tonunu yükselterek hadi bakim hadi dedi tam duvara işiyordum camdan kadının biri çıkıp eşşeoğlu eşşek duvara işenirmi dedi ve bana tokadı çaktı ne olduğunu anlayamadım o sinirle hem kadına hemde şöföre küfredip oran hızla uzaklaştım


Maltepe'den Kadıköy'e gitmek için kadıköy minibüslerine bindim.paramı uzattım. Birden kuzenimin bana anlattığı komik bir şey geldi aklıma. Onu yapayım dedim.kuzenim bana "bir gün otobuse binersen arkadan para uzatırmısın deniklerinde parayı eline al arkana dön ve parayı uzatan adama yok bu para uzamıyo abide dedi."bende bunu yapayım dedim.ve nihayet arkadan bir adam 5 milyon uzattı ve bana delikanlı bir tanae bostancı uzatırmısın dedi.ve ben işte o an dedim.ilk başta kötü bir şey olacağını tahmin etmedim.ve ben adama para yı çekerek yok amca bu para uzamıyo dedim ama bir fazla çekmişim her halde para ortadan ikiye yırtıldı.adam beni biraz bağrımdı ve beni karakola götürdü.ama çok korkmuştum.ben adam tamam ben sana 5 milyonu vereyim desemde adam inat .götürdü beni karakola ve ailem arandı babam geldi karakola ve birde şimdi babama olayı anlattık tabiki ve adama 5 milyonunu verdik ve olay bitti.

Eve gidince kuzenime telefon acıp ağzıma gelen bütün küfürleri saydım ama kuzenim hiç bir şey olmamış gibi kahkaha atıyordu.


NOT:SAKIN DENEMEYİM

Ben cok sık yolculuk yaparım.Hep aynı firmayı kullandıgım için hep aynı dinlenme tesisinde duruyoruz ve hep ben wcye gidiyorum. Tuvalette duran amcamda hiç degişmedigi için bi yüz aşinalıgı oldu. Bende buna güvenerek amcama bi espri yapayım dedim.Amcaya "Ben devamlı buraya para ödüyorum bare abonman kartı cıkarayımda ucuza gelsin dedim." Amcada actı agzını yumdu gözünü " Ya ben hep söylüyorum burdakilere; şu tuvalerlere tuvalet kagıdı koyun şikayet geliyor diye beni dinlemiyolar sizde haklısınız lazım tabi" diye.

Ben orda dumur olmuş şekilde tuvaletciye bakakaldım ve otobüse gidip dakikalarca güldüm)
Geçen sene arkadaşım merve ile bahçedee oynarken nerden geldide aklımıza gülsuyu banyosu geldi bahçede ne kadar gül varsa kafalarını kopardık ve bir leğenin içine koyduk azcık su ile karıştırıp onları ufaladık. daha sonra mayolarla girdik banyoya beraber başladık leğeni başımızdan aşağı dökmeğe bir böcek suratımdan akıp gitmes mi aynı anda leğenin örümceklerle dolu olduğunu anladık ve çığlık atıp duştan çıkdık ardın dan suyu açdık yapraklar gitsin die banyo bir tıkanmasın mı tam da dışarı çıkıyoduk ardından tesisatçı çağırdık durumu halleddik.


1999 yılında dayı oğlunun düğünü için İzmir'e gittik. Temmuz ayı hava çok sıcak. Düğün oldu bitti. Genç çiftleri evlerine gönderdikten sonra dayımlarla balkonda oturup muhabbete başladık. Laf lafı açtı muhabbet uzadı. Dayım şeker hastasıdır, sıkışmış. Ev kalabalık olduğu için tuvalete gidemedi belkide üşendi bilemiyorum. Benden yerde duran boş kola kutusunu istedi. Çaktırmadan içine işedikten sonra kutuyu balkondan aşağıda çöp torbalarının bulunduğu yere doğru fırlattı. Tesadüf bu ya kutu hiç devrilmeden çöplerin yanına kaldırımın üstüne dik olarak düştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde çöpleri karıştıran bir adam kola kutusunu fark etti. Önce eline aldı kutuyu kulağına yaklaştırıp salladı. İçinin dolu olduğunu anlayınca kutuyu kafasına dikmesiyle püskürmesi bir oldu. Biz balkonunun içinde katıla katıla gülerken adam kendi kendine söyleniyordu. Dayımın herhangi bir kimseye şaka yapmak gibi veya zarar vermek gibi bir düşüncesi olmamıştı. Ama olay bir anda şaka gibi olmuştu. Şimdi nezaman çöpleri karıştıran birini görsem aklıma hep o adam gelir ve buruk bir gülümseme kaplar yüzümü.


Bundan 4-5 sene önceydi ipananın yumurta deneylerini biliyorsunuz. 3 kardeş deneyi yapmaya karar verdik annemde burada bize çok sinirlenmiş bağırıyor gidip anneme ipana deneyi yapacağımızı söyledik tabi doğal olarak hayır dedi bizde gizli gizli yapmaya karar verdik ama aksilik ya evde yumurta kalmamış ablam bana annem gizli gidip almamı söyledi kardeşimde gaza getirince kim tutar beni gizlice evden çıktım ama eve nasıl gireceğimi hiç düşünmemiştim gerçi ben eve dönmeden annem benim yokluğumu farketmiş kapının önüne gelince mecburen zile bastım annem açtı kapıyı iki elimde de birer yumurta annem bunlar ne dedi bende yumurta dedim ver onları bana ver dedi ve almasıyla alsana yumurta diye yumurtaları kafama geçirmişti ben ağlarken kardeşlerimde gülme krize girmişlerdi.

Ne gündü yaaa deneyi daha sonra yaptık ama aradan kaç yıl geçmesine rağmen her aklımıza gelişinde kırılıyoruz hele ablamla kardeşim

Hiç unutmuyorum bir kış günüydü..
Henüz o sıralarda lise bire gidiyordum.Sabah saat 05:00 kalkıyor ve okula gitmek için servis beklerdim.Dedimya bir kış günüydü ve bende havalar soğuk olduğundan dolayı üzerime benden üç beden büyük bir kazak giyip yatmıştım.Neyseki saat 05:00 olduğunda yataktan kalkıp formalarımı giymek için tam yürürken birden sağ tarafımda birşey sallandığını hissettim ve birdaha sağ omuzumu oynattığımda sağ kazağımın kolu çok rahat bir şekilde oynamaya başlamıştı bende elimi kazağın koluna doğru getirerek neler olduğuna bakmak istedim.Kazağı tuttuğumda içiinde kolumun olmadığını farkedince o hışımla ev halkını kalkın kolum yok diye ayağıya kaldırdım.Tabi onlarda uyku sersemi ne kolu nerde kolun kim aldı gibi çok komik kelimeler söylemeye başlamıştı biz bu arada kol ararken birde baktım üç beden büyük giymiş olduğum kazağın içinde uyuşan kolum çözülüp onu hissettiğim anda evde bir kahkaha kopmuştu ve bende kimse daha fazla uykusuz kalmasın diye tamam kol bulunmuştur kazağın içinde uyuşmuş deyip herkezin artık uyuyabileceğini söyledim


Tutucu idaresi olan bir lisede okuyorduk. Öyle ki cuma günleri 'hocam biz cumaya gideceğiz!..' diyerek dersten izinli olarak ayrılırdık.Hocalarımızda bu duruma alıştı. Hocam biz gidiyoruz diye dersten izin alıp bilardo salonuna giderdik. Son sınıfa geldiğimizde matematik dersi tam cuma saatine denk geliyordu. Biz yine okuldan iyice bunaldığımız bir gün ki bugün perşembedir (perşembe günleri de matematik dersimiz vardı) cuma namazına gidiyoruz diye yaşlı hocamızdan izin isteyip sınıftan ayrıldık. Hocamız dünya tatlısı tonton bir adamdı, bizi hiç kırmadan, 'gidin oğlum gidin allah kabul etsin' dedi.

gürün_güzeli
27.06.2008, 19:25
Bizim zamanimizda velilerimiz eti senin kemigi benim derlerdi!
- ( Sinavda ) Kimse kimseye bakmasin.
- ( Sinavda ) Su andan itibaren herkes birbiriyle küs!
- ( Sinavda ) Kopya cekeni yakarim.
- ( Sinavda ) Oglum/Kizim bi daha görmeyim. - ( Sinavda ) Oglum/Kizim kagidini ver.
- Beni aptal yerine koymayin.
- Ben ögrenciyken hic kopya cekmezdim.
- ( Bir Soru Cözerken ) Oglum/Kizim kac defa söylicem orasi öyle degil!!!
- ( Tahtada Bir Soru Cözerken ) Yanlis otur yerine!
- Bu konuya fazla girmeyelim ileride göreceksiniz.
- Sinava iyi calisin.
- ( Nöbetci ögretmenler ) Oglum/Kizim hadi sinifiniza gecin ziliniz caldi.
- ( Derse Gec Kalinca ) ilk zil ögrenciler icindir ikinciside bizim icin!
- Git Müdür yardimcisindan izin kagidi al! - Cik disari!!
- Siz evinizde de mi böylesiniz. - Tahtayi silin.
- Neden calismadiniz.
- ( Her Hangi Bir ögrenciye ) Dersleri serdin. Artik hic calismiyosun.

- Bunu sinavda sorarim.
- Ben bunlari zaten biliyorum.
- Buna benzer sorular üniversitede sik sik cikar.
- Bi insan söyleneni bi defa da anlar. Afedersiniz siz aptalmisiniz??
- Arka taraf konusmayi kesin! N'oluyor orda!!
- Bunun hesabini sinavda sorarim!
- Burayi dikkatli dinleyin.
- Bi cok ögrenci burda hata yapar!
- Konusmak isteyen disari ciksin!
- Kapi acik. Sizi zorla getirmiyolar buraya!!
- istemiyorsan gelme!
- Kimler ödevi yapmadi.
- ödevleri yapmadan gelmeyin

fertelliyim
25.07.2008, 09:42
Erkeklerin Spor Salonu Halleri


1.Gün:
Salona kayıt yaptırılmış, üyelik kartı alınmıştır. Aynaya keskin bir bakış fırlatılmıştır. Kaydı yapan insan azmanının kolları hakkında "adamda bacağım kadar kol varmış ama 1 yıl çalışsam ben de öyle olurum" yorumu yapılmıştır. Ortama uygun kıyafet, ayakkabı, havlu vs temin edilmiştir.

Büyük bir heyecanla salon gezilmiş, her biri birbirinden alengirli aletlerden en "ilk gün karizma çizmeyecek" olanı seçilmiştir. Ortamdaki kadın sayısına bakılarak, daha ilk birkaç harekette kesilen nefes ve moraran surat, yüksek sesle söylenilen "burası da çok sıcak galiba" sitemi ile giderilmiştir.

Kimselerin görmediği bir anda aynaya karşı pazu şişirilmiştir.

Asla kaldırılamayacağı bilindiği halde, salon sahibinin oyuncak muamelesi yaptığı halter yerden bir ucuyla hafifçe kaldırılmış, "eyvah sanırım fıtık oluyorum" telaşıyla yere bırakılmıştır. Kum torbasına yine kimsenin görmediği bir esnada bir iki yumruk çakılmıştır.

"İlk günden çok zorlamanın alemi yok" denilmiş ve çıkmadan önce son bir kez aynaya bakılmıştır.

2.Gün:
İlk günün yol açtığı hamlık nedeniyle 2.gün pas geçilmiştir. "2. günden çok fazla asılmak gereksiz olur" fikri benimsenmiştir. Evde, belli aralıklarla aynada pazu yoklanmıştır. Pazu şişirme seansı boyunca küçük "göbekçik" içeri çekilmiştir. 6 aylık sıkı bir çalışma ile Rambo olunabileceği ihtimali düşünülmüş ve kabul görmüştür.Yatmadan önce birkaç mekik çekilmiştir.

3.Gün:
Salona uzun süredir devam ettiği belli olan ve hiçbir alette "ecele merhaba deme" durumunda gözükmeyen salondaki tüm üçgen vücutlulara gıcık olunmuş ve içe kapanık bir ruh haliyle çalışmaya başlanmıştır. Sık sık aynaya bakılmış, "fazla kaslı erkeklerden kadınlar çok da haz etmiyorlar zaten" diye düşünülmüştür. Ağırlık aletlerinden ziyade koşu bantları, mekik minderleri tercih edilmiştir. Salona düzenli devam eden sarışın kadının pazularının kendi pazularından daha gelişmiş olduğundan şüphe duyulmuş ve hemen bu şüpheden vazgeçilmiştir. Salondan çıkarken "İnsanın içi güzel olacak kardeşim içi. Ne o öyle kas yığını olmak falan? Hem beyin kaslarının gelişmiş olması daha önemli" fikrine varılmıştır. 3 aylık konsantre bir çalışma ile, hiç olmazsa fit bir vücuda sahip olunabileceği fikri benimsenmiştir. Salondan çıkmadan önce kum torbasına bir yumruk atılmıştır.

4.Gün:
Salona telefon açılmış, üyelik iptal ettirilmiştir. Eve bir iki küçük el ağırlığı ve ucuz yollu bir kum torbası alınmıştır.

Akşam evde ayna karşısında göbek sıvazlanmış, telefonda büyük boy pizza sipariş edilmiştir.

Pizzanın tüketilmesinin akabinde başlanacak iki haftalık sıkı bir rejimle forma girilebileceği fikri harika gelmiştir.

6 ay sonra:
Daha önce gidilmemiş bir salona kayıt yaptırılmış, üyelik kartı alınmıştır. Aynaya bakılmış, pazu şişirilmiştir. 6 ay öncesine göre "göbekçik"ten "adam akıllı göbek"e terfi etmiş olan karnı içeri çekmekte hayli zorlanılmıştır.

1 yıllık sıkı bir çalışma ile, şahane "baklava dilim karın" yapılacağı hayal edilmiştir...

sivaslı_gız
27.08.2008, 15:21
Pinokyo abi, sen sünnet oldun mu?
-hayır.
-istersen bu konuda sana yardımcı olabilirim, dayım marangoz da …. Ehehe.


-pinokyo, okula gitcen mi sen?
-yoo.
-hiç bişi öğrenmeyecen yani?
-hayır öğrenmicem, oldu mu!
-odun geldin odun gitcen yani, hehehe…
-odunu görcen şimdi sen, konuş konuş…


-pinokyo, sen yalan söyleyince burnun uzuyo de mi?
-ewet.
-peki doğruyu söyleyince neren uzuyo? Ehehehe…
-olum bela mı arıyon sen yaa!


-şşt, baksana odun!
-kim ben mi?
-yok ben! Odun diyom etrafa bakıyo yaa, sanki ormandayız anasını satiim.olum senin kafada bi tahta eksik galiba!


-pinokyo, sen abızıtın mı?
- ne?
-zzıt tahtalıköy, puhahaha……..
-gül gül sen gül !


X - heh, geldim işte.çok beklettim mi ya?
Pinokyo -iki satir bekliyoz burda yaw!
Y – ewet ya, çocuk ağaç oldu burada, ehe ehe…
Pinokyo – sen konuş biraz daha konuş…..


-pinokyo, şu meşhur Truva atı var ya, o senin akrabanmış, ööle diyolar…
- o diyenleri bi yakalarsam zaten ...........****
-ehehe..
-Ne gülüyon lan!

Pinokyonun sevgilis – ne biçim kuklasın sen yaa, tahtasın bi yararın yok!ormandaki ağaçlar bile oksijen veriyo etrafa…
Pinokyo – oksijen veririm ama kokar şimdi boşver
Pinokyonun sevgilisi – pislik!

dark_yamtar58
20.10.2008, 21:56
Delikanlı Bilgisayarcı, silmek istediği bir dosyayı shift +del kombinasyonu ile siler,geri dönüşüm kutusu kullanmaz,tükürdüğünü yalamaz.
Delikanlı Bilgisayarcı, Windows gezgini kullanmaz,aradığı dosyayı anında bulur!
Delikanlı bilgisayarcı, IP numarasını gizlemez.
Delikanlı Bilgisayarcı, WindowsXP'de bir hata olduğunda hata raporu göndermez, ispiyonculuktan hoşlanmaz. Hoşgörülüdür.
Delikanlı Bilgisayarcı, MS Office yardımcısı kullanmaz.
Delikanlı Bilgisayarcı, yardım menüsünü de kullanmaz.İhtiyacı olmaz.
Delikanlı Bilgisayarcı, Windows'taki Pinball oyununu uninstall eder.Oyun bile olsa toplarla işi olmaz!
Delikanlı bilgisayarcı, IMAC gibi renkli cicili-bicili bilgisayar kullanmaz.
Delikanlı Bilgisayarcı, bilgisayarını sleep modunda bırakmaz,bilgisayarı her daim hazır ve nazırdır.
Delikanlı bilgisayarcı, bilgisayarcı kültürüne saygı gösterir:
Örneğin : "tek rakibim AMD" , "rahmetli de X386ydı ", "bir sana hasretim,birde 3 Ghz cpu hızına", " Windows'un ustasıyım Linux'un hastasıyım" vb..
Delikanlı Bilgisayarcı, görev zamanlayıcı kullanmaz, kafasına estiğinde defrag yapar.
Delikanlı Bilgisayarcı Memik Yanık gibi şahsiyetlerle muhattap olmaz.
Delikanlı bilgisayarcı monitörünün üstüne meraklı ördek,kuş böcük vb. materyaller koymaz.
Delikanlı Bilgisayarcı internette sörf yapmaz,olsa olsa tavla oynar.

selocan58
22.12.2008, 22:46
Işık hızında gidiyorsunuz elinizde bir ayna aynaya baktığınızda kendinizi görürmüsünüz sizce?

selocan58
22.12.2008, 22:59
Kral bir gün idam edilecek adamın eline kuş verir

kral idam edilecek adama

bu kuşu nasıl öldürürsen bizde seni öyle öldüreceğiz der

"idam edilecek adama öyle bir şey yaptırın ki kurtulsun..."


Not:kuş ölmek zorunda kuşu uçuralım adam uçamaz cvabı ynlış yni...

fertelliyim
23.12.2008, 19:04
Adamın biri arabasıyla yolda gidiyormuş.. derken tam bi manastirin ordan gecerken araba arizalanmiş... adam ugraşmiş etmiş ama bakmiş ki olmiycak, hava da karariyo, gidip manastirin kapisini calmiş:

- Afedersiniz... ben burdan geciyodum ve arabam arizalandi... gidebilicegim hicbir yer yok geceyi burda gecirebilir miyim?

Rahipler memnuniyetle adami iceri almişlar, ona yemek vermişler hatta arabasini da tamir etmişler.. derken uyku vakti gelmiş... adam tam uykuya dalicagi sirada, koridordan gelen cok tuhaf bi ugultuyla irkilmiş..... birkac dakika sonra ugultu kesilmiş ve adam uyumuş.. sabah uyanir uyanmaz rahiplere "o ses ne sesiydi?"diye sormuş,rahipler "ne oldugunu sana soyleyemeyiz, cunku sen bi rahip diilsin..." demişler.. adam biraz bozulmuş ama yine de rahiplere teşekkur etmiş, arabasina atlamiş yoluna devam etmiş...

Aradan birkac yil gecmiş... adam yine arabasiyla ayni yoldan gecerken yine arabasi tam manastirin orda bozulmuş... adam yine kapiyi calmiş, rahipler adami iceri almişlar arabasina bakmişlar,ve gece olup da adam yatinca yine koridordan ayni tuhaf ses gelmez mi..... "bunu mutlaka ogrenmeliyim"diye sabahi zor etmiş, sabah rahiplere sordugunda rahipler yine ayni cevabi
vermişler: "Sana soyleyemeyiz, cunku sen bir rahip diilsin..."

Adam bunun uzerine "pekala...."demiş.. "bakin o sesin ne oldugunu ogrenmek icin deli oluyorum...bana soylemenizin tek yolu benim bi rahip olmamsa, tamam olucam... bunun icin ne yapmam gerekiyor?" Rahiplerden biri cevap vermiş:

"Bunun icin dunyayi baştan sona geziceksin, yeryuzunun tamaminda kac sim tanesi ve kac kum tanesi oldugunu bulucaksin.... buraya donup bize soyledigin zaman sen de artik bizdensin...."

Adam kafaya koymuş bi kere o ugultunun ne oldugunu ogrenicek .. yola duşmuş, 45 sene boyunca dunyayi gezmiş dolaşmiş gorevini tamamlamiş, ve manastira geri donup kapiyi calmiş.... rahiplerden biri kapiyi acinca adam hemen iceri dalmiş:

"Beni hatirladiniz di mi.. o sesin ne oldugunu bana soylemeniz icin butun dunyayi dolaştim, butun sim tanelerini ve kum tanelerini tek tek saydim...
işte istediginiz sayilar: dunyada 145.236.284.232 sim tanesi, 231.281.219.999.129.382 kum tanesi var..."

Rahipler "BRAVO..!!"demişler.. "Artik sen de bizdensin... gel bakalim şimdi seni o sesin kaynagina goturucez..." ve adami koridordan gecirip tahta bi kapinin onune getirmişler...baş rahip "işte ses burdan gelir" demiş... adam kapiyi acmak istemiş ama kilitliymiş,"anahtari verir misiniz?"demiş, baş rahip ona anahtari vermiş... adam kapiyi acip iceri girmiş,karşisina bu kez taştan bir kapi cikmiş.. o da kilitliymiş, adam onun da anahtarini istemiş, kapiyi acmiş, iceri girince bu kez karşisina yakut renkli bir kapi cikmiş.. o da kilitliymiş,
Adam baş rahipten anahtari almiş, iceri girmiş, bu kez de karşisina zumrut kapli bi kapi,çikmiş, adam onun da anahtarini istemiş iceri girmiş derken adam bu şekilde tam 15 tane degişik kapilardan gecmiş, en sonunda karşisina altin renkli bi kapi cikmiş..baş rahip adama o kapinin anahtarini verirken "işte son kapinin anahtari...."demiş... adam kilidi acmiş, iceri girmiş... ve en sonunda o tuhaf sesin kaynagi olarak karşisina ............
..... ne ciktigini malesef size soyleyemem, cunku siz bir rahip diilsiniz .


Alıntı....

*AHISKALI*
19.01.2009, 21:40
YORUM SİZLERİN:):):)


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]|0|8CB457082468500|

ebubekir çakmak
01.02.2009, 13:17
Soruları ilerledikçe cevaplandırın
Sadece 4 soru var ve hepsini bitirmeden görürseniz, gerçek sonuçları alamazsınız



Bir uyarı!


Yavaşça ilerleyin ve her alıştırmayı teker teker tamamlayın


İlerledikçe cevaplarınızı yazmak için kağıt kalem alın







Bu size kendiniz hakkında çok şey anlatacak bir alıştırmadır
Her bölüm için tek cevap verin
Genellikle aklınıza gelen ilk cevap en iyi cevaptır
Hatırlayın – bunu kimse değil siz göreceksiniz






(1) Aşağıdaki 5 hayvanı dilediğiniz gibi sıralayın:
İnek, Kaplan, Koyun, At, Domuz








(2) Aşağıdaki kelimelerden birini seçerek tanımlayın:
Köpek, Kedi, Fare, Kahve, Deniz








(3) Aşağıdaki renklerle özdeşleştirebileceğiniz, sizi tanıyan ve sizin için önemli olan birini düşünün
Cevabınızı tekrarlamayın
Her renk için sadece bir kişiyi isimlendirin:


Sarı, Turuncu, Kırmızı, Beyaz, Yeşil


(4) Son olarak, en sevdiğiniz sayıyı ve haftanın en sevdiğiniz gününü yazın



Lütfen cevaplarınızın istediğiniz cevaplar olduğundan


EMİN OLUN




BİTTİ Mİ?


Aşağıdaki açıklamalara bakın:


Fakat devam etmeden önce,


Cevaplarınızı KONTROL EDİN






CEVAPLAR…
Bu sizin hayattaki önceliklerinizi tanımlar


İnek, KARİYER anlamına gelir


Kaplan, GURUR anlamına gelir


Koyun, AŞK anlamına gelir


At, AİLE anlamına gelir


Domuz, PARA anlamına gelir



(1)






Köpeği tanımlayışınız kişiliğinizi ifade eder
Kediyi tanımlayışınız partnerinizin kişiliğini ifade eder
Fareyi tanımlayışınız düşmanınızın kişiliğini ifade eder
Kahveyi tanımlayışınız seksi nasıl yorumladığınızı ifade eder
Denizi tanımlayışınız kendi hayatınızı ifade eder



(2)






Sarı: Asla unutmayacağınız biri
Turuncu: Gerçek dostunuz olarak kabul ettiğiniz biri
Kırmızı: Gerçekten aşık olduğunuz birisi
Beyaz: Ruh ikiziniz
Yeşil: Hayatınızın geri kalanında hatırlayacağınız biri



(3)






Bu mesajı en sevdiğiniz sayı kadar kişiye yollamak zorundasınız; böylece tuttuğunuz dilek sizin gününüzde gerçekleşecek


(4)




Not:Bana MaiL OLaraK GeLmişti(= İLgimi ÇeKti SizLede PayLaşiyim DedimBana Cıkan CevapLarı Daha Sonra PayLaşıcam

ebubekir çakmak
03.02.2009, 11:52
TÜRK KIZLARIMIZA şöyle bir bakış
1 Açı

1-Türk kizi; kimseye baglanmaz, cok gerekiyorsa baglar

2- Türk kizi:asla normal kola icmez Diet kolanin yaninda, en kalorilisinden pasta yer (Vicdan azabi duymaz )

3-Türk kizi; zekasini kanitlamaya calismaz Dünya alemin bildigi birseyin kaniti olmaz tabii ki

4-Türk kizi;kumruyu bir cins kus sananlara, her kusun etinin yenmeyecegini cok güzel ögretir

5-Türk kizi;; bastan cikmaz, cikarir

6- Turk kizi cok nazlidir, ama yakisirda

7-Türk kizi; toplum icinde aglamaz olsa olsa gözüne kirpik kacmistir

8-Türk kizi;kendisi hakkinda yapilan olumsuz elestirileri dinler Bu arada hep 12 maddenin ne kadar dogru oldugunu düsünür durur

9-Türk kizi;kizdigi zaman, ortalikta olmamaniz tavsiye edilir

10-Türk kizi; uyusturucu kullanmaz Uyarici olarak kendi üstün ve özgün yeteneklerini kullanir

11-Türk kizi; vazgecmez!

12-Türk kizi;annesine tapar Kardesleri icin ölür Babasina toz kondurmaz

13-Türk kizi; kuaförünün söyledigi herseye inanip, sacini abuk sabuk kestirip boyatmaz Paralari Leyla'ya basmaz

14-En son ve en gerçegi,en güzel kizlar türk kizlaridir

2 Açı(biraz uzun)


1-) Brad Pitt, Leonardo Di Caprio,vs gibi tanımadığı insanLara aşık oLurLar

2-) CırtLak renkLi markası we fiyatı 100 m öteden beLLi oLan "cast" ayakkabıLarın içine kot pantoLonun paçasını sokar we herkesin onLara beğeniyLe baktığını zannederLer

3-) Dış görünüşe değiL iç görünüşe önem werdikLerini söyLeyip karşıLarına çıkan iLk yakışıkLı we beyinsiz erkeğe aşık oLurLar

4-) OnLarın önem sırası aşağıdan yukarıya doorudur Ayakkabının markası,pantoLonun markası,gömLeğin markası, beyin

5-) KendiLerini dünyanın en güzeL kızı zannederLer we bunu çewreye hissettirmeye çaLışırLar

6-) Kadın HakLarı diye çığırırLar ama kamu kuruLuşLarında en hızLı onLarın işi görüLür

7-) "Aaaaaeeyayayay iiinaaağğğğnnnmmııığğğğyyyoooğ ğğğğ rrruuuuuooommmmm m, ciiidddiiiiiğğğğymiiisiiiiıııı aannnn, aaaaayyyyyy çuuuooookkkk tııııaaaattttLLııııaaaaa" gibi angutça bir konuşma diLLeri wardır

En PatatesLeri internete girince ortamın şahı padişahı CLaudia Schifferi oLur

9-) OnLara göre paran oLduğu sürece adamsındırParasız erkek öLü erkektir

10-) Kçını açıkta bırakan bodyLer giyip gün boyu çekiştirirLer Ya görünmesini istemiosan giyme!Bu ne perhiz bu ne Lahana turşusu

11-) Edep yerLerine kadar görünecek kıyafetLer giyip "ErkekLer sapık, bakıyorLar" derLer Ya peki senin açık giyinmekteki amacın ne?
Göstermekse eğer bakınca niye sapık diyorsun Sende teşhircisin ona bakarsan

12-) Bir erkek kötü 1 şey yaptığında "Erkek diiLmi hepsi aynı" derLer Bende geçen sokakta 1 hayat kadını gördüm Napiim şimdi "kadın değiL mi hepsi aynı " mı diyeyim? Aynı mantık ona bakarsan

13-) MesajLarında "canım,şekerim,1 tanem" gibi sıfatLarı resmi oLdukLarı kişiLere yazar, sonrada "umut wermedim ki ben" diye zeytinyağı moduna geçerLer


14-) Erkeğin yaptığı her işe "ben de yaparım ne farkım war" diye atLarLar

15-) Sokakta bağıra bağıra anıra anıra güLerLer we siz ona kınayarak baktığınızda siz geçene kadar durup siz geçer geçmez"KİKİKİKiiikklkkkiikkl" diye bağırırLar

16-) Kot pantoLonu çizmenin içine sokup şebek oLurLar

17-) DuwarLarına Gökhan Özen posterLeri yapıştırıp "aşkııııaaaıııaıaıaıaım yaaaaaağğğğğ" diye arkadaşLarıyLa ayin yaparLar

1 PLaza topuk giyip yürürken Yao Ming oLurLar Yürüyemiyosan giyme ya ALLA ALLA


19-) Gitar bağLama vs çaLan erkekLerin dibine girip bir o yana bir bu yana kafa saLLayarak ywşrLar

20-) YüzLerini fondotene ruja carta curta buLarLar

21-) Sınıfta ağLayıp sızLarLar nedensiz yere

22-) "Ay arabeskmi dinLiyosun iiğğğğğğwweeeennnnçç" diyip biLgisayarLarında İbrahim TatLıses'in tüm aLbümLerini buLundururLar

23-) SeninLe mesLeğin,araban,okuLun,paran,a yakkabın vs gibi her şeyin için beraber oLabiLirLer Karakterin we beynin hariç

24-) 1 BirayLa sarhoş oLup geceyi mahwederLer

25-) OkuL etekLerini kısaLtırLar

abircan
12.02.2009, 10:28
MÜŞTERİ : para çekecektim.
- hangi hesaptan
- benimkinden.
- tamam beyefendi de sizin hesap no.su kaç?
- bilmiyorum.
- isim neydi?
- benim gendimin mi?
- YOK E... (denemiyo tabii..)
********
- günaydın. sizin işlem neydi?
(bir arkada bekleyen bayan ) : sohbet etmeyi bırak da işini yapsana kardeşim. !
********
MÜŞTERİ : Ben aycell faturasını bankadan yatırdım. ama hattım borcundan dolayı kapandı.
- nasıl olur? biz aycell tahsilatı yapmıyoruz ki?
- ben oyak'dan yatırdım zaten.
- ?
- ona bi baksak. olmuyo mu? oyak çok kalabalık da...
- olurmu kardeşim. ben nasıl görürüm oyağın hesaplarını?
- şundan baksan?(bilgisayarı gösteriyor.) hani onlar da oradan bakıyo da. olmuyo mu öyle?
- oluyo canım. hatta elim değmişken tapu da, muhtar falan da işin varsa onu da aradan çıkaralım.
************
- doğum tarihiniz?
- 57
-tam tarih alıyım?
- 1957
***********
(kredi kartları için call center genelde anne kızlık soyismini ve mezun olunan ilk okulu güvenlik şifresi olarak kullanıyor)
- mezun olduğunuz ilk okul?
- ben lise mezunuyum.
- tamam da bana ilkokul adı lazım.
- iyi de ben liseyi bitirdim!
- ?
********
- anne kızlık soyismi?
- bilmiyorum.
- (pratiğiz ya!) dayınız soyismi ne?
- ya bi kart vereceniz taa dayımı karıştırıyonuz. istemem kart mart. (hışımla şubeyi terk eder.)
********
Meraba ben Serkan nasil yardimci olabilirim?
- Benim telefonda bi problem var bankomatta islem yapamadim
- Peki ilk önce telefonunuzun ''menü' tusuna sonra da ''5''tusuna basin...
- Evet... Tamam...
- Ekranda ne var simdi?
- Show tv...
- ???
********
- Iyi günler kredi karti basvurunuz için aramistim sizi...
- Tabi buyrun..
- Mesleginiz nedir acaba?
- Hayat kadini...
- .. Özel sektör yaziyorum ben...
- O da olur!..Kamu yazsanız.....
********
Kadin : Merhaba ben kredi kartinizla köpek almistim...
Yetkili: Evet efendim?...
Kadin : Bu köpegin kulaklari duymuyor. Acaba sigorta kapsamina giriyor mu?
Yetkili: Ben bi üstüme danisiyim !!!?!!...
********
- Iyi günler, hosgeldiniz, nasil yardimci olabilirim?
- Para çekemiyorum ben...
- Sifrenizi yanlis giriyormussunuz Ahmet bey!...
- Sifre mi? Benim sifrem hep aynidir, Istanbul'un kurtulusu...
- Lütfen, bana sifreyi söylemeyin efendim.
- Hah, tamam hatirladim, 1956!!!
- Efendim o Istanbul'un kurtulusu degil ama...
- Yaaaa!... Kaçti Istanbul'un kurtulusu?
- Efendim ben malesef söyleyemem bunu size.
- Niye sen de mi bilmiyosun?...
- Biliyorum, ama güvenlik açisindan benim sifreyi bilmemem gerekiyor.
- Ben sana sifreyi sormuyorum ki!... Istanbul'un kurtulusunu soruyorum.
- Evet, ama... ???!!!
********
Buyrun Bankacilik Destek
- Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalismiyor!...
- Windowstami çalisiyor?
- Evet
- Bilgisayar printeri görüyor mu Konya?
- Evet, karsi karsiyalar!...
********
-Güvenliginiz için bir kaç soru sormam gerekiyor.
-Dogum yeriniz?
- Erzurum...
- Dogum tarihiniz?
- 23 Ocak 1957
- Annenizin evlenmeden önceki soyadi?
- Anami karistirma lan bu ise!
- ?????!!!!!
********
- Su an bankanizin ATM'sinden maasimi çekemiyorum.
- Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü su an tüm sistemlerimiz off'tadir.
(Bir saat kadar sonra müşteri yine arar)
- Ben su an Of'dayim ve hala parami çekemiyorum...

puanss
08.03.2009, 10:16
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
1.atkı 7
2.atkı 10
3.atkı 10
4.atkı 8
5.atkı 8
buseti toplu alana 30 lira
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez])
atkılar 8 lira
toplu olarak 25 lira
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] ([Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] pg)
1.atkı 8
2.atkı 10
3.atkı 7
4.atkı 10
toplu olarak 30 lira

ogeday3358
10.03.2009, 21:19
salut arkadaslar. fransadan aileme yazdigim mektubu okuyun elestirilerinizi bekliyorum :)

______________________________ __________________________

bonjour can frère'im mon abuzittin.
comment ça va frére'im? çoluk enfin comment. ça va'dir inchallah.
a moi question sorarsan bien'im Allaha sukur... mondial iste yuvarlanip partir'im.
mon anne que yapiyor? keyfi se biendir inchallah. Epeydir mon mére'la non parli. eger mon mére'i se voir beaucoup selam dit.

la frère'im mon pére que yapire? yine le caféhaneye partirmi? lui camarade'lariyla caféhanede okey et batak se jouer mi? lui'ye dit sakin yenilmesin.
mon frérin enfini olmus. garçon'mu fille'mi non pas bilmek. Enfinin garçon mu fille mi oldugunu a mon'a dit.
mon l'ecole da baya bien partir iste. ecole'nin basindan beri francais classe voir yapiyoruz yani goruyoruz. francaisi soktum. moi parli francais sakir sakir. a toi soz verdigim gibi.

meyilime son verirken toi'nin gozlerinden bizou. toi beaucoup ozledim. seneye moi venir incahllah.

can petit frériniz oktay saricam.

prochaine mon meyilde gorusmek uzere.

salut.

Kardelencicegi
15.04.2009, 20:46
Pozitif Olun! Ne kaybedersiniz ki?


Bütünsel sağlık sistemleri; beden sağlığı yanında zihin ve ruhun da dengede olduğu koşulların kendimizi iyi hissetmemiz bakımından önemli olduğunu vurgulamakta.
Bedenlerinden çok kafalarının içinde yaşayanlar ya da sağlık kavramının sadece fiziksel yönüne takılanlar bu noktada yetersiz kalıyorlar.
Sağlıklı bir yaşam; sağlıklı bir beden, dingin ve pozitif bir zihin ve bunlarla uyum içinde bir ruh ve sonuçta da varlığımızın ışıl ışıl ortaya çıkması demek...


Milattan önce 500’lü yıllarda yaşayan Buda’nın; “olduğumuz herşey, düşünmüş olduklarımızın sonucudur” sözleri pozitif düşünmemiz için yeterli olur mu sizce?
Dünyaca ünlü ve kitapları en çok satanlar listesinde yer alan yazar Bob Proctor’un ,
“hayatınıza giren herşeyi, kendinize çeken sizsiniz. Bunu, zihninizde tuttuğunuz imgeler ve düşüncelerinizle yapıyor; zihninizden geçirdiklerinizi kendinize çekiyorsunuz” sözleriyle; pozitif olmakla yaşamımızı pozitif yönde şekillendirmek ilişkilendirilebilir mi?

‘İyi olmak’ insanın doğasında var

Hayatımızdaki tüm deneyimler gibi, hastalıkları da kendi düşünce kalıplarımızla yaratıyoruz.
‘Ne gelirse marazdan gelir’; büyüklerimizin yaşam tecrübesiyle onayladığı bir ifade.
Tıp bilimcilerinin, hastalarına ‘stersten uzak durun’ tembihleri de bu ifadenin bilimsel versiyonu.

Şifa ile ilgili yapılan çalışmalarda, DNA’larımızdaki en güçlü kodun, aynı zamanda DNA’nın en güçlü fonksiyonu olan ‘iyileşme kodu’ olduğu ve bu kodun da hastalıktan çok daha güçlü olduğu tespit edilmiş. Buna göre, hasta olmak için bizim çok yüksek bir çaba göstermemiz gerekiyor. Hastalıklar; dıştan gelen unsurların bedenimizde stres, kaygı, korku, öfke gibi duygu patlamalarına neden olarak DNA’larımızı sıkıştırmasıyla tetikleniyor bu araştırmacılara göre. Gevşemek ve rahat olmak da; kendi doğamıza dönmemizin bir koşulu.

Odak noktanızı değiştirin

Bazen yaşamda yolunda gitmeyen şeyler olabilir. Hatta bazen herşey sanki aleyhinize çalışıyormuş izlenimine kapılabilirsiniz. Bu istenmeyen koşulların tümünü de değiştirmeniz mümkün olmayabilir. Değiştirmenize de gerek yok aslında. Üzerinde durmaktan vazgeçin yeter. Olumsuz koşullarda kendinizi daha iyi hissettirecek şeyler bulup onları düşünün. İyi hissettiğiniz anda da sizi rahatsız eden olumsuzlukların yerine olmasını istediklerinize odaklanın.

Kendinize ‘siz’ değer verin

Bize değer veren insanları daha mı çok seviyoruz? Neden? Kendimizi değerli hissettiren şeyler hayatımızdan çıktığında değersiz mi olyoruz? Oysa hiçbirşey değişmemiştir kendimiz olmamıza dair. O zaman başka birinin değer vermesini beklemeyin. Kendinize ‘siz’ değer verin.

Çocuklar gibi olun

Hiç farkettiniz mi çocukların küçücük şeylerden nasıl mutlu olabildiklerini? Onlara uzatılan bir parça çikolata ya da sıcacık bir gülüş bile mutluluklarına yetiyor çoğu zaman. Belki de bazen bizim onları örnek almamız gerekiyor. Hayatı bir oyun gibi görmek ve hayata neşeyle sarılmak, mutlu olmak için yetecektir kimi zaman.

Önce kendinizi keşfedin

Ne beklersiniz yaşamdan? Şu anda nerde olmak isterdiniz? En çok ne mutlu ederdi sizi ve ne kadar uzaksınız şimdi bunlardan? Ve engel var mıdır onlara ulaşmanıza? Belki de kendimiziz en büyük engel, kendi düşünce kalıplarımız ve kendi oluşturduğumuz sınırlar. Hayatta neler istediğimizi bulmadan önce kendimizi keşfetmemiz gerekiyor. Çok da fazla sınır çizmeden önümüze. Ufkumuzun ve algımızın alabildiğince geniş olmasının; yaşamımıza katacaklarımızla doğru orantılı olduğunu unutmayın. Kendinizi keşfetmekle başlayın ve sonrasında neyi istediğinizle devam edin. Ve Einstein’in şu muhteşem sözünü anımsayın: “Hayal etmek herşey demektir. Hayatın size getireceklerinin bir ön gösterimidir.”

‘Tutku’ yu yakalamak

Tutku, kendi gücünüzü hissetmeniz demektir. Tutku, yaratmaktır. Her ne yaparsanız yapın bunu ‘tutku’yla şekillendirin. Ya da içinizde ‘tutku’yu yaratan şeylerin peşinden koşun. En güzeli de işinizi tutkuyla yapın. Kendinizi ifade etmenin bir yolu olarak görün işinizi. Ne patronunuz ne de maaşınız için sadece ve sadece ‘iyi birşeyler’ ortaya koyabilmek için. Uzakdoğuluların felsefesiyle netleştirelim bunu iyice: ‘bir işin bedelinin en iyi karşılığı sadece o işin iyi yapılmış olmasıdır.’ Bu düzlemden hareketle ortaya koyacağınız herşey, emin olun ki günün sonunda size hem maddi hem de manevi tatmini sağlayacaktır.

Bolluğu tanımlayın ve farkedin

Nedir bolluk? Sayamayacağınız kadar para mı yoksa son model arabalar ve lüks objeler mi? Bolluğu ‘mutluluk veren herşey’ olarak kabul edersek; buna huzuru, sağlığı, yaşama coşkusunu, almayı ve vermeyi, neşeyi ve en önemlisi de ‘sevgi’yi de eklebilir miyiz? Kendi yaşamınızı düşünün ve farkedin aslında bolluğun kendi içinizde olduğunu. Bolluk, akışta olmak ve yaşadığımız evrenle bir olmak demek. Para ise değişim aracı olarak görülmeli bolluk kavramlarının içinde.

Affedersiniz ama hayat sizi bekliyor

L. Grabhorn’un kaleme aldığı ‘affedersiniz ama hayat sizi bekliyor’ kitabından birkaç cümleyi okuyalım:

· Kendinizi iyi hissetmediğinizde, hep daha iyi hissetmenin yollarını bulun.
· Hiçbirşeyin sizin kendinizi iyi hissetmenizden daha önemli olmadığını hatırlayın.
· Hayatta güzel şeylerin de gerçekleştiğine dair ipuçları arayın.
· Hislerinize kulak verin.
· Sadece ne istediğinizi düşünün.
· Geçmişi unutun.O artık yok.
· Sakinleşin, gevşeyin, doğal olun.
· Kendinizi bulmaya çalışmaktan vazgeçin. Kendiniz olun.
· Hiçbirşey yapamıyorsanız gülümseyin.
· Pesetmeyin. Ve sizin bir yaşam gücünüz olduğunu hep hatırlayın.

Soru cümleleriyle dolu olan bu yazı aslında sizin kendi içinizde verdiğiniz cevaplarda asılı kaldı. Hepimiz farklı cevaplar vermişizdir muhtemelen. Farklı mesajlar almışızdır. Hepimizi birbirinden ‘farklı’ kılan da bu değil mi zaten. Hayata bakış açımız ve düşünce biçimlerimiz. Bazen cevap bekleyen sorular biriktiğinde ve bir yardıma ihtiyaç duyduğumuzda veya bir fikre; durup da kendi içimize bakmamız gerekiyordur sadece belki de. Orda size gözkırpan bir cevap, bir mesaj vardır anlaşılmayı bekleyen. Farketmekle başlayın. Çünkü farkındalıkla başlıyor herşey.

Ve, pozitif olun. Ne kaybedersiniz ki?

ogeday3358
19.04.2009, 20:55
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

seva
12.05.2009, 16:03
1) Levent ile Nejat'ın yasları toplamı Husnu'nun yaşına eşittir.Bahrinin yaşı ise gizlidir.Hepsinin
yaşları toplam 670 yaptığına göre Ferhat'ın bir kaplumbağa olduğu açıktır.Kaplumbağalarda sindirim
sisteminin zaman zaman sağa çekmesine ne denir?

A: Mutasyon
B: Soğuk difüzyon
C: İlik difüzyon
D: Deli DNA
E: Hektometre


2) Bir uzay gemisindeki astronotların %20'si alıngan , %20'ı neşeli,%10'u uykucu,geri kalanlar ise
maymundur. O uzay gemisinin dünya çevresinde s.d.h (son derece hızlı ) dönmesi nasıl bir açının
yansımasına yol açar?

A: 15
B: 170 desigrad
C: 42 indikator
D: 70 hekto
E: Hepsi


3) İç bükey bir aynaya dik gelen bakışların özgül ağırlığı öyle böyle değildir. A cismi aynanın
arkasında görüntü vermemekte, üstelik bundan şikayet etmektedir. Görünen görgüsüz görüntüsü aynanın
neresine düşer?

A: Tam göbeğine
B: Tam olmasada göbeğine
C: Aynanın kenarına
D: Aynanın köşesine iliştirilmiş kartpostalın üstüne
E: Bilinmez


4) Bir cezveye iki musluktan su akmaktadır. Oysa bir musluktan akan su, cezvenin dolması için
yeterlidir. Bu açıktır , nettir. Tartışan manyaktır.Cezvenin sapı kaç gr ağırlığında olsa gerek?

A: 40 gr
B: 8 hekto
C: 143 milogram
D: 44 kgb
E: Hepsinden biraz


5) Anamurdan yola çıkan bir forklift saatte 40 kilometre hızla gitmektedir. Araç geri geri
gittiğinde hız azalmaktadır. Öte yandan Üsküp'den havalanan bir helikopter incek yer aramaktadır.
Ankara plakalı bir takside ise başkent karizmasını bitiren Ankaralı Turgut çalmaktadır. Bu üç aracın
Fındıklı'da kesişme olasalığı nedir?

A: %5
B: %0
C: hekto
D: Binde kırk
E: Bilinmiyor


6) 37 kişilik bir sınıfta kız öğrencilerden bir kısmı Fransızca bir kısmı İspanyolca bir kısmı ise
hem Almanca hemde Türkçe konuşmaktadır. Kalanlar ise kendi aralarında konuşup gülüşmektedir. O
sınıftaki erkek öğrencilerin tamamı bütün dilleri konuşabilmektedir. Okulun bir kız lisesi olduğu
varsayılırsa, hem Hintçe düşünüp Farsca yazabilmekte, hem de okulu bırakıp hayvan maması işine
girebilme yetkisine sahip kaç öğrenci vardır ve coğrafyacının adı nedir?

A: 18 Nebahat
B: 13 Güzin
C: 19 Kamil
D: 10 Heidi
E: 60 Şaziye


7) İnsan vücudunda yer alan kıkırdak doku, iskeletle uyum içinde geçinmek için zaman zaman sol
kulakcık üzerinden alyuvar pompalar. Mide boşluğunda ise bir kısım ara kablolar vardırki, bunlara
bağısak denir. Bazi biyologlar ise bağırmasak diye diretir.Buna göre insan vucudunda hangi kemik
masa kenarına çarparsa çok acır?

A: Köprücük
B: Tupgecitcik
C: Kedicik
D: Hektocuk
E: Hiçbiri


8-Cool Bir kahvede okey oynayanların sayısı hipotez yapan pişpirikcilere oranla bayağı fazladır.
Bunların bir Futbol maçı yapma oranı ile Türkiyenin Avrupa birliğine girme oranı arasında 2000 km
fark vardır. Buna göre kahvede kaç kişi vardır?

A: 15
B: 0
C: bilinmez
D: İnsan kemik sayısını 36/7 'si
E: Hepsi


9) Bir denizaltının üç kardeşi vardır. En küçük denizaltı 9 yaşında ortanca 18, büyük olan ise 42
yaşındadır. Babayı bir savaşta yemişlerdir. Bu öksüz denizaltının annesi ise kafasını kayaya vurup
aptal olmuştur. Buna göre küçük denizaltının altını kim bağlamak zorundadır?

A: Reha Muhtar
B: Ortanca kardeş
C: Bill Gates
D: ÖSYM
E: Hiçbiri


10) Ayşe ile Hasan birbirlerine fazla benzemeselerde kardeşdirler. Bu kardeşlerden biri ben sağa
gidecem der diğeri sola gidecem der. Yani bu kadar birbirlerine zıttırlar. Hasan yaşça Ayşeden daha
büyüktür buna karşılık Ayşe Hasan'a göre daha olgundur. Yukarıdaki bilgileri göz önünde tutarak Ayşe
ile Hasan'ın başka kardeşleri olma olasılığını hesaplayınız.

A) 10/1
B) Olsa olsa 88/71 dir.
C) Yok canım olur mu öyle şey. Taş çatlasa 11/1 olur.
D) Hiçbiri
E) Hepsi


11 - Bir genç kiza günde ortalama 27 kisi evlenme teklif etmektedir.
Bunların bir kısmının zaten evli olduğu düşünülürse, amaçlarının
gönül eğlendirmek olduğu açıktır. Normal şartlarda bir gönlün
eğlenmesi 48 saat sürdüğüne göre kızın abisinin günde ortalama 10
adam dövmesiyle bir yil sonunda kaç bekar adam dayak yememiş olur?

a. 42 adam
b. 570 adam
c. birkaç iyi adam
d. sadece, dünyayi kurtaran adam
e. hepsi


12) Asağıdakilerden hangisinin ne alakası var

a) sen telafisi olmayan en büyük hatam benim
b) sen terapisi olmayan en büyük hastam benim
c) sen teravisi olmayan en büyük hacım benim
d) hiçbiri
e) herbiri


13) 40 bilinmeyenli bir denklemin, kaç bilinmeyenini bulan bir öğrenci, pozitif bilim ilkelerine göre başarılı sayılır?

A) 4 (%10 yeter prensibi)
B) 20 (fifty-fifty kuralı)
C) 21 (black jack teorisi)
D) 40 (ya hep ya hiç ilkesi)
E) Bu kadar çok bilinmeyenin olduğu bir denklemde, bilinenlerden de kuşku duymak, onlarıda sorgulamak lazım gelir


14) Bir dik dörtgenin kısa kenarı 4 katına çıkarılır, uzun kenarı yarısına indirilir ve diğer uzun kenarıda tamamen yok edilirse, Alan nasıl değişir ve ortaya çıkan yeni şekle NE denir?

A) Alan aynı kalır, şekle eciş denir!
B) Alan yok olur, şekle biz kendi aramızda Muhittin deriz!
C) Alan 7 katına çıkar, şekil bücüş ismine kavuşur!
D) Alan üçte biri olur, şekile herhangi bir isim verilmez!
E) Alan memnun, Satan memnun!



15) Ahmet bir işi 9 günde bitiriyor. Mehmet ise ayni işi 43 günde
bitiriyor o da yarım yamalak, tam bitmiş de sayılamaz yani. Mehmet
kadar sorumsuz, lakayt adam olamaz. Haa, eğlence olsun, Mehmet hemen
devreye girer. Ama iş deyince kaçar. Bu durumda Ahmet'le Mehmet beraber
çalışırlarsa, o işin akıbeti ne olur?

a) Ahmet, Mehmet'i daha ilk gün kalasla döver!
b) Ahmet işi bırakır, yük gemisine kalfa olarak binip Nikaragua'ya gider!
c) Mehmet hepimizi şaşırtıp işi 5 saatte bitirir! (Asla olmaz böyle bi şey
abi!)
d) Mehmet, Ahmet'i de kendine benzetir, o ise yıllar yılı bitmez!
e) Hep biri


16) Modern matematiğin en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

a) Modern matematikte işlemler, hesap makinasıyla yapılır!
b) Modern matematikte bilinmeyenli denklem yoktur, her şey şeffaftır!
c) Modern matematik diye bir şey yoktur, doğrusu postmodern matematik
olmalıdır!
d) Modern matematikte, doğal sayılar evlerinde, kilimlerin üzerinde
ayakkabılarıyla gezerler!
e) Modern matematikte, bir rakama ortam içinde kare kökünü sormak,
ayıplana gelen bir tutumdur!

Vayak
19.05.2009, 21:06
Merhaba topraklarım ben istanbulda yaşıyorum 15 gün sonra sivas'a geçicem merkezde motosikler kiralamayı düşünüyorum bilen bi arkadaşımız var ise yardımcı olursa sevinirim.

CrSivaslim58
30.06.2009, 16:46
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] :D

SarkiSLa`
31.08.2009, 15:42
Evet Arkadaşlar Konumuzun Amacı Belli , Ramazanda Ne Özlediklerimizi Yazalım.

Ben Başlıyorum ;

Sahurda TV'de Çıkan Tek Bölümlük Dini Film'leri Özledim.
Onları Sahurda İzlemek Bi Başka Oluyor..