Naksidamlasi
28.07.2009, 12:21
Dünya fanidir, geçicidir; ama burada yapılması gereken lüzumlu işler pek çoktur. Çünkü, ahiret ve ebedi huzur yeri olan cennet dünyada kazanılacaktır. Bundan dolayıdır ki, aklı başında olan kimse fuzulî şeylerle uğraşıp değersiz insan durumuna düşmez. Manasız ve lüzumsuz bilgileri, hayali bulandıran görüntüleri, kalbi hançerleyen sahneleri, daha açık bir ifade ile müstehcenlik ifade eden gazete, dergi ve kitapları takip ederek zihnini karıştırmaz.
ALLAH’ın bir nimeti olarak pek hayırlı faaliyetlerde kullanılabilecek interneti ve televizyonu hayalinin, şuurunun, kalp ve kafasının katili haline getirmez.
Nitekim Peygamber Efendimiz de, “Bir insanın faydasız ve ahiret hesabına kıymeti olmayan işleri terk etmesi onun Müslümanlığının güzelliğindendir” (Tirmizi, Zühd 11) buyurmuşlardır.
Günümüzün üst üste yığılmış dert ve problemleri, Cenab-ı Hakk’ın sevgisine mazhar gençleri bekliyor. Dünyanın kararan ufku, gönlü temiz o yiğitlerin ışığına muhtaçtır. Kimdir onlar? Vasıfları nedir o bahtiyarların? Bu soruların cevabı da Efendimizin şu mübarek ifadesindedir: “Cenab-ı ALLAH, eğlencelere ve nefsin isteklerine karşı içindeki arzu ve meyle hâkim olan bir genci pek beğenmekte ve ondan hoşnut olmaktadır.” (Müsned, 5/264)
Öyleyse, ALLAH’ın sevgisine mazhar bir genç, bilgisayar ya da televizyon ekranından gazete sayfalarına kadar, gözünün ilişebileceği her türlü çirkin sahne ve görüntüye karşı tetikte olmalı, kendisini uçurumlara sürükleyecek yollara girmemelidir.
(Daha detaylı bilgi sahibi olmak için bknz. M. Ali Seyhan; “Gençliğin Cinsellik İmtihanı” Nesil Yayınları)
ALLAH’ın bir nimeti olarak pek hayırlı faaliyetlerde kullanılabilecek interneti ve televizyonu hayalinin, şuurunun, kalp ve kafasının katili haline getirmez.
Nitekim Peygamber Efendimiz de, “Bir insanın faydasız ve ahiret hesabına kıymeti olmayan işleri terk etmesi onun Müslümanlığının güzelliğindendir” (Tirmizi, Zühd 11) buyurmuşlardır.
Günümüzün üst üste yığılmış dert ve problemleri, Cenab-ı Hakk’ın sevgisine mazhar gençleri bekliyor. Dünyanın kararan ufku, gönlü temiz o yiğitlerin ışığına muhtaçtır. Kimdir onlar? Vasıfları nedir o bahtiyarların? Bu soruların cevabı da Efendimizin şu mübarek ifadesindedir: “Cenab-ı ALLAH, eğlencelere ve nefsin isteklerine karşı içindeki arzu ve meyle hâkim olan bir genci pek beğenmekte ve ondan hoşnut olmaktadır.” (Müsned, 5/264)
Öyleyse, ALLAH’ın sevgisine mazhar bir genç, bilgisayar ya da televizyon ekranından gazete sayfalarına kadar, gözünün ilişebileceği her türlü çirkin sahne ve görüntüye karşı tetikte olmalı, kendisini uçurumlara sürükleyecek yollara girmemelidir.
(Daha detaylı bilgi sahibi olmak için bknz. M. Ali Seyhan; “Gençliğin Cinsellik İmtihanı” Nesil Yayınları)