seva
31.08.2009, 16:47
Kişi kendisi için sevdiğini kardeşi için sevmedikçe hakiki mü'min olamaz
Çok basit bir meselede uğradığım haksızlığın, hayatım boyunca "insanlar arasında adaletle hük-metmenin" ne kadar önemli olduğunu, bütün içtimâî marazların, kargaşaların, hatta bugün Türki-ye'de yaşanan anarşi ve kanlı terörün temelinde bu adaletsizliğin yattığını anlamama temel oldu.
Ayet ve hadisler, elbette ki her Müslüman'ın hayatında, takva derecesine göre, bir surette yer eder, yön verir. Kişi bunların bazısının farkındadır, bazısının değil. Farkında olmadıklarını çevresinden, cemiyetten, ihtiyarsız olarak almıştır. Farkında oldukları da "ayettir", "hadistir" diye öğretilenlerdir veya şahsî gayretiyle öğrendikleridir. Elbette bu iki kaynaktan şuurdarâne olan muktesebatın hepsi aynı derecede insan üzerinde müessir değildir. Hayatında bir dönüm noktası, yeni bir başlangıç vesilesi olan veya yaşadığı ciddî, hatta şahsı için önemli bir vakaya mutabık ve vak'a vesilesiyle öğrendikleri daha müessirdir ve hayatı boyu onu unutamaz.
"Bana çokça tesir etmiş ayet ve hadisler neler olabilir?" diye fazla bir zihnî mesâi sarf etmeden aklıma geliverenlerden birkaçını yazıyorum:
İlki, "Müminler kardeştir." ayet-i kerimesidir. Bu hem ilk öğrendiğim olduğu için hem de bunun gereğine hayat boyu, günlük olarak çok ihtiyaç duyduğumuz halde gerçek hayatta yeterince göremediğimiz için olacak. Yaşadığımız hadiseler hep, "Bu ne biçim kardeşlik?" dedirttiği için. Bunu tamamlayan ve İslam'ın derpiş ettiği kardeşliği özetleyen Fahr-i Âlem Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz'in şu sözleri var: "Kişi kendisi için sevdiğini kardeşi için sevmedikçe hakiki mü'min olamaz."
Çok basit bir meselede uğradığım haksızlığın, hayatım boyunca "insanlar arasında adaletle hük-metmenin" ne kadar önemli olduğunu, bütün içtimâî marazların, kargaşaların, hatta bugün Türki-ye'de yaşanan anarşi ve kanlı terörün temelinde bu adaletsizliğin yattığını anlamama temel oldu.
Ayet ve hadisler, elbette ki her Müslüman'ın hayatında, takva derecesine göre, bir surette yer eder, yön verir. Kişi bunların bazısının farkındadır, bazısının değil. Farkında olmadıklarını çevresinden, cemiyetten, ihtiyarsız olarak almıştır. Farkında oldukları da "ayettir", "hadistir" diye öğretilenlerdir veya şahsî gayretiyle öğrendikleridir. Elbette bu iki kaynaktan şuurdarâne olan muktesebatın hepsi aynı derecede insan üzerinde müessir değildir. Hayatında bir dönüm noktası, yeni bir başlangıç vesilesi olan veya yaşadığı ciddî, hatta şahsı için önemli bir vakaya mutabık ve vak'a vesilesiyle öğrendikleri daha müessirdir ve hayatı boyu onu unutamaz.
"Bana çokça tesir etmiş ayet ve hadisler neler olabilir?" diye fazla bir zihnî mesâi sarf etmeden aklıma geliverenlerden birkaçını yazıyorum:
İlki, "Müminler kardeştir." ayet-i kerimesidir. Bu hem ilk öğrendiğim olduğu için hem de bunun gereğine hayat boyu, günlük olarak çok ihtiyaç duyduğumuz halde gerçek hayatta yeterince göremediğimiz için olacak. Yaşadığımız hadiseler hep, "Bu ne biçim kardeşlik?" dedirttiği için. Bunu tamamlayan ve İslam'ın derpiş ettiği kardeşliği özetleyen Fahr-i Âlem Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz'in şu sözleri var: "Kişi kendisi için sevdiğini kardeşi için sevmedikçe hakiki mü'min olamaz."