Orijinalini görmek için tıklayınız : Ülkücülerin hayatı bambaşkadır ***
Dilsad Hatun
01.10.2009, 22:41
GÜN olur, ülküsüz insanlara gıbta ile bakasınız gelir. Rahat yaşarlar. Tıpkı Şairin söylediği gibi: «Akl-ı şuur»ları vardır, güzel severler. «Bade» içerler ve nihayet göçüp giderler.
Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile, hattâ sevdikleri ile... Belli bir ülkünün esaslarından ziyade politikanın değişen icaplarına uymayı tercih eden kudret sahipleri de sık sık ihtilâfa düşerler. Çok defa, başları belâya girer; gene de sinmezler. Bu halleri «kalabalık»a göre, uslanmamaktır; kendilerine göre de, yılmamak.
Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasibsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka o'na yeter. Paraya karşı o kadar müstağnidir ki; halkın hayretine sebep olur. Herkesin istediğini istemez, ne istediğini de herkes anlayamaz. Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde «zevksiz» bir adamdır! Küçümserler onu, hayatı anlamamakla, üç günlük dünyanın hakkını vermemekle itham ederler. Böyle davranışlara hiç önem vermez. Elverir ki, inandığına dokunulmasın!
Kalabalığın nazarında o, zavallı bir hayalperesttir. Olmayacak fikirlerin rüyasına dalmış öylece uyumakta, başkalarını da uyumağa teşvik etmekte...
Bir gün fikirlerinin gerçekleştiği görülse bile, O'na karşı hiç kimse «aferin» demez. Üstelik «böyle olacağı zaten belli idi» buyrulur.
Ülkücünün, ülküsü ile münasebeti, hakikî bir aşkta sevenle sevgilinin münasebetine benzer. Hep verir, hiç almaz. Sevgili nazlıdır, sitemi eksik etmez, incinmeğe de hiç gelemez. Diğer sahalarda umumiyetle dikkatsiz hareket eden Ülkücü, sevgili bahis konusu oldu mu baştanbaşa hassasiyet kesilir. Şahsına fenalık yapanlara pek aldırmaz ama ülküsüne yan gözle bakanlara tahammülü yoktur. Sadakati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir... Ülküsüne hizmet edenlere son derece hürmetkârdır. Gerçek âşıklar gibidir; kıskanmaz. Sevgilinin sevildikçe güzelleşeceğini bilir. Sevmenin gururu yegâne süsüdür.
Ülkücünün en çok dinlediği «nasihatdır. «Yapma derler, hayatını heba etme derler, gününü gün et derler». O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar.
Ülkücülerin en amansız düşmanları «eyyamperest»lerdir. Menfaatlerine tapan bu adamlar, daha çok kazanmalarına, daha rahat yaşamalarına mâni olacak sanırlar da, ülkücüyü hep ezmeğe çalışırlar! Ne garip tecellidir ki, ülkücünün gayretlerinden en çok faydalananlar da «eyyamperest»lerdir.
Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyasını değiştirir. Kalabalık o'na acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Hâlbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca «kalabalık»a acımıştır.
GALİP ERDEM
serhat_58
01.10.2009, 22:43
neresi farkli :)
emeğine sağlık asena :)
o farklılığı herkezin anlamasını beklemiyoruz zaten o yüzden farklı hayatımız :)
serhat_58
01.10.2009, 22:49
emeğine sağlık asena :)
o farklılığı herkezin anlamasını beklemiyoruz zaten o yüzden farklı hayatımız :)
niye, sen direk cennetlikmisin
Abdurrahman 58
01.10.2009, 22:49
Kısaca özetleyim
Ülkücülüğü küçük gören vatanı için dini için savaşmamış bir kişi can verirse sadece bir CESET olur..
Ama son nefesine kadar NİZAM-I ALEM için TURAN için savaşan bir beden can verdikten sonra bir ŞEHİT olur..!
Nizam-ı Alem'i ve Turan ı bilmiyorsanda diyecek bir sözüm yok sana gayrı !
Klimasuyu
01.10.2009, 22:52
Ülkücülük adı altında artık malesef Türkiye'de ırkçılık yapılıyor...
niye, sen direk cennetlikmisin
kelimelerimin içinde cennetliğim diye bişi yazmadım
Dilsad Hatun
01.10.2009, 22:52
niye, sen direk cennetlikmisin
Helal olsun konuyu nerden nereye getirdin Tebrik ediyorum . Artik sizin karaniza kaldik bir dusunun isterseniz !!!!!
Konuyu sakin ama sakin saptirmayin LUTFEN ! Saygilar .
serhat_58
01.10.2009, 22:54
Kısaca özetleyim
Ülkücülüğü küçük gören vatanı için dini için savaşmamış bir kişi can verirse sadece bir CESET olur..
Ama son nefesine kadar NİZAM-I ALEM için TURAN için savaşan bir beden can verdikten sonra bir ŞEHİT olur..!
Nizam-ı Alem'i ve Turan ı bilmiyorsanda diyecek bir sözüm yok sana gayrı !
benim ülkücüleri sevmedimi nerden biliyon, vatani icin savasipta ulkücü deyilse cesetmi oluyor ozaman
arkaşım ülkü kelimesinin tam manasını biliyosun dimi
Dilsad Hatun
01.10.2009, 22:56
Okuma özelligin yokmu senin ? Once konuyu oku sonra yorumunu yap ! Egerse canin SIKILDIYSA forum oyunlarina gir !
SABIR MEVLAM!
sandalli
01.10.2009, 22:56
Ben de bir fark göremedim ülücülerin yasaminda. Ben insana insan oldugu icin deger verenleri seviyorum. Ben türk oldugum icin kendimi türk olmayanlardan üstün görmedigim gibi, türk olmayanlari da kendimden üstün görmüyorum. Irkcilgin her türlüsüne karsiyim. Sadece vatanim ve milletim oldugu icin seviyorum. Serhat hakli, neresi farkli?
ırkçılık yapan kim anlamadım ki ülkücülüğün ne olduğunu bilmeden konuşmayalım yorum yapmayalım
ülkücülükle ırkçılığı yanyana koymayın
Abdurrahman 58
01.10.2009, 22:59
benim ülkücüleri sevmedimi nerden biliyon, vatani icin savasipta ulkücü deyilse cesetmi oluyor ozaman
Nizam-ı Alem davası sadece ALPERENLERİN,ÜLKÜCÜLERİN davası değildir ! İSLAMİYETİN TÜRKLÜĞÜN davasıdır! bunu Osmanlı'da yapmıştır
serhat_58
01.10.2009, 22:59
Ben de bir fark göremedim ülücülerin yasaminda. Ben insana insan oldugu icin deger verenleri seviyorum. Ben türk oldugum icin kendimi türk olmayanlardan üstün görmedigim gibi, türk olmayanlari da kendimden üstün görmüyorum. Irkcilgin her türlüsüne karsiyim. Sadece vatanim ve milletim oldugu icin seviyorum. Serhat hakli, neresi farkli?
agzina saglik bacanak:), bunlar herhalde cenneten tapulari var galiba
serhat_58
01.10.2009, 22:59
Okuma özelligin yokmu senin ? Once konuyu oku sonra yorumunu yap ! Egerse canin SIKILDIYSA forum oyunlarina gir !
SABIR MEVLAM!
okuma yazmam yok asena anladinmi
Abdurrahman 58
01.10.2009, 23:00
Artistlik yok !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
he az önce gökten zembille tapu indi ALLAH'Im sen sabır ver
cenneti nerden çıkardın anlamıyorum
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:02
agzina saglik bacanak:), bunlar herhalde cenneten tapulari var galiba
Ooo ailecek mi baskina geldiniz , Helal olsun aferim size :)
Cennetlik kelimesi agzina alip sakin bana ümmetcilik yapma simdi ve kendine gel! bu konuda ne Türklükle övünüldü nede irkcilik yapiliyor ! Okumak diye bir kavram yok mu sizde Allah askina baska konular bitti bumu kaldi karistiracak ! Saygidan bahsediliyor yaptiginiza bakin ! Yazik
sandalli
01.10.2009, 23:05
Ben aslinda bu tür konulara yorum yapmam, kusura bakmayin.
serhat_58
01.10.2009, 23:05
Ooo ailecek mi baskina geldiniz , Helal olsun aferim size :)
Cennetlik kelimesi agzina alip sakin bana ümmetcilik yapma simdi ve kendine gel! bu konuda ne Türklükle övünüldü nede irkcilik yapiliyor ! Okumak diye bir kavram yok mu sizde Allah askina baska konular bitti bumu kaldi karistiracak ! Saygidan bahsediliyor yaptiginiza bakin ! Yazik
ailece gelmedim sulalemnen geldim, oyle bi anlatiyonuzki sanki tek siz varsiniz
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:05
Ben de bir fark göremedim ülücülerin yasaminda. Ben insana insan oldugu icin deger verenleri seviyorum. Ben türk oldugum icin kendimi türk olmayanlardan üstün görmedigim gibi, türk olmayanlari da kendimden üstün görmüyorum. Irkcilgin her türlüsüne karsiyim. Sadece vatanim ve milletim oldugu icin seviyorum. Serhat hakli, neresi farkli?
Ben, İslâm imân ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim.İnanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim.
S. AHMET ARVASI !
Abdurrahman 58
01.10.2009, 23:07
ailece gelmedim sulalemnen geldim, oyle bi anlatiyonuzki sanki tek siz varsiniz
şimdi Ülkücü olduğunu iddaa etmeyeceksin inşallah ? ..
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:08
ailece gelmedim sulalemnen geldim, oyle bi anlatiyonuzki sanki tek siz varsiniz
Insanin alabilecegi kadar anlatmak gerekirmis malesef senin anlamiyacagini dusunemedim kusurumuza bakmazsin artik :) Konuyu dagittigin icinde ayrica tesekkur ediyorum sen ve sizler rahat etmistirsiniz , Buyur yaz yazabildigin kadar rahatla biraz içinde kalmis senin .
Daha sakin ve kalp kırmadan yorumlar yapalım lütfen....
serhat_58
01.10.2009, 23:09
Ben, İslâm imân ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim.İnanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim.
S. AHMET ARVASI !
getirmeyelim demiyom, bizde elhamdulillah muslumaniz, sana bisey diyim asena, bizim burdada var ulkücü, ramazanda orucu yiyor nediyecen sen buna, sonrada ülkücülüyü kimseye vermiyor
arkadaşlar size bi kitap önercem onu okuyun gerçi okuma alışkanlığınız yok ama bizi anlatan hemde islamın kur'an-ı kerimin bizi nasıl tasfir ettiğini anlatan bi kitap ozmn kendi milletinizin nasıl bi şerefe nail olduğunu anlarsınız türk islam şuurunu çözersiniz
türkler niçin müslüman oldu?
yazar: ismail hami danişmend
serhat_58
01.10.2009, 23:10
şimdi Ülkücü olduğunu iddaa etmeyeceksin inşallah ? ..
ülkücü deyilim ama sevdiyim ülkücüler var , sanki bi sizmisin burda ülkücü
evet bi kişinin yaptığıyla herkesi sınayamazsın dimi serhat mesela ne kapalı kızlar var neler yapıyolar ama türbanı kimseye vermiyolar dimi nde açıklar var onların yaptıklarıylada bütün açık insanlarımızı bir tutabiliriz
önce aynaya bak yargıla sonra söle
Abdurrahman 58
01.10.2009, 23:14
Dışardan GERÇEK ALPERENLER VE ÜLKÜCÜLER düşman gibi görünsede biz BİRİZ!
Ama hiçbir bilgisi olmadan Ülkücüyüm diye ortaya fırlayanlar bazen senin gibilerin yanlış anlamalarına sebep oluyor..!
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:14
getirmeyelim demiyom, bizde elhamdulillah muslumaniz, sana bisey diyim asena, bizim burdada var ulkücü, ramazanda orucu yiyor nediyecen sen buna, sonrada ülkücülüyü kimseye vermiyor
La havle ....
Ne senin muslumanligini nede benim muslumanligimi kimse ölcemez ve hic kimsenin haddinede düsmez ! Vermez kardesim sanane ,ülkücü degilsen niye gocunuyorsun ki anlamadim yani derdin ne senin ? Her kesimden her gorusten illaki pislikler cikiyor , ve onlarin yuzunden butun kesim yargi yiyor senin yaptigin gibi . Biz bu konulari bosuna acmiyoruz herhalde ...
serhat_58
01.10.2009, 23:19
La havle ....
Ne senin muslumanligini nede benim muslumanligimi kimse ölcemez ve hic kimsenin haddinede düsmez ! Vermez kardesim sanane ,ülkücü degilsen niye gocunuyorsun ki anlamadim yani derdin ne senin ? Her kesimden her gorusten illaki pislikler cikiyor , ve onlarin yuzunden butun kesim yargi yiyor senin yaptigin gibi . Biz bu konulari bosuna acmiyoruz herhalde ...
ben sadece fikrimi soyledim, bennen la havle felan konusma,
LA HAVLE
fikrini düzgün belirt konuyla senin fikrin arasında hiç bağlantı yok farkındaysan
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:22
ben sadece fikrimi soyledim, bennen la havle felan konusma,
Bende sana fikrimi soyledim , cevabin yok ;) simdi ortami daha cok germeden susarsan sevinicem!
Selam ve dua ile .
Dilsad Hatun
01.10.2009, 23:23
Hey gidi koca reis,
Gidiyorsun ha,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyorsun ha,
Ne diyeyim şimdi;iyi mi ettin diyeyim,
Kalan,,,,kalan yok be reis,
Hani,birkaç küçük anı,birkaç hatıra,
İçimde tuhaf bir his,
Sana geldi diyor belki de şimdi sıra,
Pekala,baş üstüne,
Ölüm çoktan kabulüm,
Nasıl olsa çocuklar büyüdü,
Üç buçuk emekli aylığımda geçinir gider karım,
Lakin,lakin benim korkum;
Şiirlerim kalır diye yarım,
Satılır diye bir mahalle bakkalına kitaplarım,
Zeytin sarılır,helva sarılır,
Kalırsa duvarda bir resmim kalır,
Belki kapı zilinde bir müddet ismim,
Sonra,sonra unutulur gider cismim dahi,
Hey gidi koca reis,
Gidiyor musun sahi ?
Hatırlar mısın ?aynı yıl bitirmiştik okulu,
Senin tayının Anadolu"ya çıkmıştı da,
Giderim ulan demiştin,güle oynaya giderim,
Bizi vatan haini ilan edip;
Ve güle oynaya gitmiştin,bir akşam treniyle,
Gerçi sık,sık mektuplaşır,
Oraları anlatırdın bizlere,
Değişmeli derdin,değişmeli buraların makus talihi,
Oralardan yine öğretmenle evlenmiştin,
Çağırmıştın da gelememiştik be koca reis,
İş güç işte birazda bahane,
Kızmıştın,hatırlar mısın,ulan demiştin;
Siz benim cenazeme de gelmezsiniz,
Geldik,geldik be koca reis,geldik,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyor musun sahi?
Ne hikmetse en çokta bana kızardın,
Bırak derdin,şu aşk meşk şiirlerini,
Yazacaksan ulan,memleket meselelerini yaz,
Öyle Erenköy"de oturup,
Köylü geldim,köylü gideceğim hikayelerini kimse yemez,
Buralar yok yoksul,buralarda akşamlar ayaz,
Buralara ne kimse geliyor,ne yaz,
Tutturmuşsunuz,varsa yoksa bizim kuşak,
İnsan insanlarına olmalı,taşına toprağına olmalı,
İnsan vatanına olmalı uşak,
Gelmeyin ulan,gelmeyin derdin,ölümümde dahi,
Geldik be koca reis,geldik,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyor musun sahi?
Kalan,kalan yok be reis,
Satılır palton bir eskiciye,
Kömürlüğe atılır haftasına masan,
Kalırsa duvarda bir resmin kalır,
Belki,belki kapı zilinde bir müddet ismin.
Böyle giderse yazışmalar bu konu da uzun sürmez kapanır.
Klimasuyu
01.10.2009, 23:25
"Ülkücüyüm" diye geçinenler yüzünden artık ülkücü falan değilim..!
serhat_58
01.10.2009, 23:25
LA HAVLE
fikrini düzgün belirt konuyla senin fikrin arasında hiç bağlantı yok farkındaysan
kocak sen buranin agasimin, sanane ben asenaya soyledim , herseye zirt pirt atlama
serhat_58
01.10.2009, 23:30
"Ülkücüyüm" diye geçinenler yüzünden artık ülkücü falan değilim..!
helal sana gardasim , dediklerine katiliyorum
yazanın eline, düşünenin beynine, anlayanın ruhuna sağlık. Ve sen asena bu kıymetli sözleri buraya aktardığın için yüreğine sağlık. Senin gibi düşünceler olduğu müddetçe bu vatan dimdik ayakta kalır. Üç beş anlamayana kelime sarf etmene bile değmez inanki. Tekrar tekrar teşekkürler.
demişki birisi ülkücü gibi geçinenler yüzünden artık ülkücü değilim, ırkçı-şamanist öğeleri barındıran son 7 yıldır aktif olan Atsızcılık kisvesiyle Türk Milliyetçilerini bölmeye çalışan bir partiyi desteklemek ne kadar akılcıdır diye soruyorum arkadaşa.
Ayrıca ülkücü geçinenler ülkücü olmayanlar olması hasebiyle, sadece ben ülkücüyüm dediği için bir insan davasından dönmez.
Mamafih ben cemaat evindeki porno film arşivlerine tanık oldum, nice sapkınlıklar gördüm o halde onlar da müslüman değil. Aynı şekilde Atsız Hoca'nın ahlaki duruş hakkındaki yazısını okumayıp özentiliği milli şuur edinmiş nice Atsızcılarda gördüm... Bir kesmi suçlarken o kesimdenim diyip uymayan hamasetleri baz almak ne kadar doğrudur, aynı zamanda aslolunan düşünce-ülkü müdür, yoksa o ülküye inanıyorum diye atıp tutan zevzekler midir!...
Aklımızı başımıza devşirelim...
Klimasuyu
02.10.2009, 04:45
[B]demişki birisi ülkücü gibi geçinenler yüzünden artık ülkücü değilim , ırkçı-şamanist öğeleri barındıran son 7 yıldır aktif olan Atsızcılık kisvesiyle Türk Milliyetçilerini bölmeye çalışan bir partiyi desteklemek ne kadar akılcıdır diye soruyorum arkadaşa.
Ayrıca ülkücü geçinenler ülkücü olmayanlar olması hasebiyle, sadece ben ülkücüyüm dediği için bir insan davasından dönmez.
Mamafih ben cemaat evindeki porno film arşivlerine tanık oldum, nice sapkınlıklar gördüm o halde onlar da müslüman değil. Aynı şekilde Atsız Hoca'nın ahlaki duruş hakkındaki yazısını okumayıp özentiliği milli şuur edinmiş nice Atsızcılarda gördüm... Bir kesmi suçlarken o kesimdenim diyip uymayan hamasetleri baz almak ne kadar doğrudur, aynı zamanda aslolunan düşünce-ülkü müdür, yoksa o ülküye inanıyorum diye atıp tutan zevzekler midir!...
Aklımızı başımıza devşirelim...
Siyah yazı; O "birisi" diye hitap ettiğiniz ben oluyorum ve doğal olarak bana cvp hakkı doğuyor...:)
Şimdi gelelim mavi yazıya; orda bahsedilen partiden nefret ettiğimi bir siz bilmiyorsunuz sanırım bu sitede sayın Urumçi...:)
Ülkü; insanın ya kendi milleti veya bütün insanlık için ulaşılmasını şiddetle arzu ettiği son hedeftir. Arzu ve hayal edilen son hedefe varmak gayesiyle, yorulup yılmadan, bıkıp usanmadan fazilet ve cesaretle, fedakarca çalışanlara da Ülkücü denir...
Türk Milleti için Ülkücülük; kuru bir ırkçılık davası değildir(Buraya dikkat lütfen). Ülkücülük, Milliyet olgusunu reddeden bir Ümmetçilik de değildir. Ülkücülük, her milletin kendi özdeğerlerine sahip çıkmasını tabii gören, Türklüğün milli ve manevi değerlerinin kaynaşmasından meydana gelen Müslüman Türk Milletinin milletler yarışında en öne geçmesini istemek, çalışmak ve bu Ülküyü hayat tarzı haline getirmektir...
Şimdi bende sorarım size şuanda "Ülkücülük" adı altında yapılanlar yukardaki tanımlarla ne kadar alakalıdır?
iyide sen bu davayı bırakırsam, ben bu davayı bırakırsam ülkümüze kim sahip çıkacak?
Biz ülkücüler olarak sesimizi çıkarmaz isek şayet, ite çakala bırakılmış olmayacak mı ülkü kavramı?
Hadi onu geçtim kaç tane bu şekilde ülkücüyüm diyeni bilinçlendirmeye çalıştın?
Ben vazgeçmedim, ülkücülüğü çapulculara yetirtmem. Ben susmadım, konuşmaya devam edicem.
Kaç ülkücüyü bilinçlendirdin dersen verdiğim konferansları ve istanbul üniversitesi ülkücülerinden olmamı örnek olarak sunarım...
Peki sen ne yaptın, sıkıldın davayı bıraktın...
Mavi yazıda belirtilen parti Osman Pamukoğlu'nun kurduğu parti olup, gayesine giden yolda türk solu kanallarının(art vs) desteklediği, kuruluş ve duruş açısından bakıldığı zaman masumane ancak marjinal ve genel eğilimler açısından siyaseten hem oy hemde güç bölme potansiyeli olup, ırkçı bir yapıda konuşlanmış Türk ırkından başka ırkı kabul etmeyip, diğer etnik kimliklerin türk milleti mensupluğunu kabul etseler dahi reddetme politikası güden HEPAR idir. Osman Pamukoğlu'nun istediği de budur zira yılgın bir şekilde ülkücülük ideasını bırakıp, daha ak olduğu kanısıyla kendi ideasını öne çıkarmak. Amma bilinçli yapar bunu amma saf duygular ile bilinmez, neticede Türk Milliyetçiliği vakti zamanında daha dini motifler barındıran BBP bölünmesinden sonra bir de HEPAR bölünmesine doğru gitmekte. Oysa Türk Milliyetçilerinin bugün güçlü bir partisi vardır, buna sen sahip çıkmazsan ben sahip çıkmazsam, Osman Pamukoğlu sahip çıkmazsa, Muhsin başkanın izindekiler sahip çıkmazsa o partinin ve güçlü oy potansiyelinin bölünmesinden yanlış iratlar yolunda kullanılmasından öteye gidememiş oluruz...
Bugün güçlü bir isim olarak Osman Pamukoğlu MHP'nin içinde bulunabilirdi, geliyorum ben dediğinde kimse git diyemezdi. Tepki oluşurdu. Pekala yönetiminde söz sahibide olurdu engellenemezdi. Nitekim farklı eğilimlerle farklı oluşumlara girmiştir, bir kere İslam hukuku açısından sakat bir kaç durumu barındırmaktadır, ikinci olarakta ırkçı bir tutum sergilemektedir. Biz Türk Milliyetçileri olarak Türk Milletine aidiyetle bağlı herkesi Türk olarak görürken ve etnik kimliklerin Türkleştirilme inancına sahip olurken, Osman Pamukoğlu ırki bir tutum sergileyip diğer etnik kimlikleri reddetmekte. Bu sakat durumun gölgesine sende düşmektesin, kürtlerin sürülmesine ilişkin bir düşünceye sahip olarak. Evet Kürtlerin sürülmesi gerekliliğine inanıyorum ancak bu durum, bir kürt devleti kurulmadığı takdirde olmaması gereken bir durum. Zira kürt devletinede Musul ve Kerkük'e konuçlanacağından ve ülkeye müdahale edip hak iddia edeceğinden ötürü karşıyız. Senin mübadele yapman bağımsız bir kürt devletini hukuken tanımakta. Yani Türk yörelerini zaten Kürt devletine katmış olarak saymakta geçiyor. Osman Pamukoğlu'nunda genel görüşü mübadele. Ancak mübadele iki ayrı devletin iki ayır milleti değişmesi sonuçu gerçekleşir. Yani sen hem kürt devletini tanıyacaksın hemde kürt kimliğini,aynı zamanda tapusu türkiyeden geçen musul, kerkük, erbil, süleymaniye'yi kürt devleti egemenliğine bırakacaksın. Olamaz böyleşey ve osman pamukoğlunun bu tutumu belki masumane ancak aşikar bir şekilde bir rant sağlayacağını gösteriyor.
Demem o ki biz ülkücü geçinen çapulcular yüzünden ülkümüzü, davamızı bırakmamalıyız. Onları bilinçlendirmek hedef ve gayesinde olmalıyız. Şimdi soruyorum sen ülkücülüğe sahip çıkmazsan, ben çıkmazsam Türk Milliyetçileri ülkülerine sahip çıkmazsa, bilmezse ve hatta rant sağlamak amacıyla kullanırsa sende bunlara ben onlar yüzünden soğudum demek dışında başka bir tepki göstermez isen, gidip farklılaştırıca ayrıştırıcı siyasi eğilimler gösterirsen, mevcut ve yegane güzel gayeler etrafında buluşmuş bir düşünceyi kurtarmak dururken ne olur Türk-İslam Ülküsünün hali.
Bu davaya her zaman sahip çıkman temennisiyle...
Klimasuyu
02.10.2009, 07:31
MHP'nin amaçlarıyla hangi Türk'ün düşünceleri uyuşmuyor? Tek sorun yıllardır tahtından bir türlü inmek bilmeyen Bahçeli...:)
D.BAHÇELİ şuanda mecliste bulunlarların için de benim gözüm de en iyisi, bunu her zaman dile getirdim.Ama kötünün iyisi:) MHP'nin başına deyim yerindeyse "adam gibi adam" olan bir genel başkan geçmediği sürece ben o partiye oyumu vermedim vermem de arkadaş...
Belki Atsızlık çok eskiden vardır ama HEPAR kurulalı bir yıl oldu ve öyle sol bir parti falan da değil ...
Avatarımdaki adama dikkat edin, O'nu izlemeye devam edin...
O bir 2.Fatih Sultan Mehmet, O bir 2.G.Mustafa Kemal ATATÜRK...
% Kaç oy alırsa alsın ben oyumu ülkemi ilerleteceğine, geliştireceğine, kısacası idare edeceğine inandığım adama veririm, BBp'ye verdiğim gibi...
MHP'nin amaçlarıyla hangi Türk'ün düşünceleri uyuşmuyor? Tek sorun yıllardır tahtından bir türlü inmek bilmeyen Bahçeli...:)
D.BAHÇELİ şuanda mecliste bulunlarların için de benim gözüm de en iyisi, bunu her zaman dile getirdim.Ama kötünün iyisi:) MHP'nin başına deyim yerindeyse "adam gibi adam" olan bir genel başkan geçmediği sürece ben o partiye oyumu vermedim vermem de arkadaş...
Belki Atsızlık çok eskiden vardır ama HEPAR kurulalı bir yıl oldu ve öyle sol bir parti falan da değil ...
Avatarımdaki adama dikkat edin, O'nu izlemeye devam edin...
O bir 2.Fatih Sultan Mehmet, O bir 2.G.Mustafa Kemal ATATÜRK...
% Kaç oy alırsa alsın ben oyumu ülkemi ilerleteceğine, geliştireceğine, kısacası idare edeceğine inandığım adama veririm BBp'ye verdiğim gibi...
Demişsin ben bir MHP'liyim oyumu MHP'ye veririm, Sayın Devlet Bahçeli'yi takip ederim. Medyanın ya da onun bunun dolduruşlarına gelmem Devlet Bahçeli'nin pasif edilmesi siyasetini, bu komploya gitmesini begayet okuyabilirim. Devlet Bahçeli'nin izlediği siyaset iyi idi ancak komploya kurban gitti yani daha iyi olabilir imiş. Genede siyasi olarak beğendim bir zattır, Neyse MHP düşünsel olarak Türklükle örtüşmüyor demedim Bahçeli'nin senelerdir bir Ülkücü oluşumdan bir lider çıkartamaması Türk Düşüncelerinden bir nebze feragat etmektir. Bunun yanında yeni yeni liderler çıkarken kayıtsız kalmakta Türk Milliyetçilerinin oylarının bölünmesi demektir ki şu durumda bu vahimdir. Osman Pamukoğlu sevdiğim bir zattır ancak düşünce olarak bir kaç hususta beni telaşa düşürüyor bir de bunun yanında oy bölme durumu, henüz Türk milliyetçiliği bu bölünmelere hazır değil. Evet Demokrasi için Türk Milliyetçiliği de içerisinde bölünmeli farklı görüşleri savunanlar çıkmalı ancak buna ulaşmak için ancak şu şartlarda güçlü ve birlik olmamız gerekirken değil. Ayrıca Osman Pamukoğlu'nun solcu olduğunu kastetmedim sadece kendilerini Türk Solu olarak adlandıranların medyasında fersah fersah boy göstertilmesinin yegane gayesi nedir sorguluyorum... Bir başka açıdan bakıldığında da MHP içerisine girip oradan etkin siyasetini yapabilir, MHP'nin eksik gördüğü ya da yanlış gördüğü konularda iç muhalefet dinamiğini oluşturabilir ve Türk Milliyetçiliğini Tek elden güçlendirdikten sonra demokratik bir şekilde kendi siyasal oluşumunu oluşturabilirdi. Ben bugün Devlet Bahçeli'yi görüşlerini gayet severim ve benimserim bir lider çıkartamaması hususunda eleştirirken bu şekildeki eleştiriyi de aynı şekilde Osman Pamukoğlu'na yöneltiyorum, Zira gün birlik olma günüdür... Ve nedense bu tarz bölünme yaratacak olaylar ne zaman Demokratik ya da Kürt açılımı safsataları olsa o zaman oluyor, ilginçtir...(bu son cümle acayip ironik oldu, özür dilerim şimdiden açık ve net söyleyemediğim için manasını...)
Dilsad Hatun
02.10.2009, 09:51
yazanın eline, düşünenin beynine, anlayanın ruhuna sağlık. Ve sen asena bu kıymetli sözleri buraya aktardığın için yüreğine sağlık. Senin gibi düşünceler olduğu müddetçe bu vatan dimdik ayakta kalır. Üç beş anlamayana kelime sarf etmene bile değmez inanki. Tekrar tekrar teşekkürler.
Evet malesef anlamiyorlar yada anlatamiyoruz . Ve de ne yazikki artik ülkücü degilim diyenleri bile cikiyor . Bu yol cetin ve menfaatcilarla dolu olucak demisti BASBUGUM ne yazikki oyleymis ... Ben size tesekkur ediyorum sagolun.
serhat_58
02.10.2009, 13:28
yazanın eline, düşünenin beynine, anlayanın ruhuna sağlık. Ve sen asena bu kıymetli sözleri buraya aktardığın için yüreğine sağlık. Senin gibi düşünceler olduğu müddetçe bu vatan dimdik ayakta kalır. Üç beş anlamayana kelime sarf etmene bile değmez inanki. Tekrar tekrar teşekkürler.
eceli sen kendini ne zannediyon
Dilsad Hatun
02.10.2009, 13:33
EY ÜLKÜCÜ BUNLARI BIL VE UNUTMA :
ILK ŞEHİDİMİZ
Türk-İslam davasının 22 yaşında ilk şehidi olan Ruhi Kılıçkıran’ın yetim olduğunu biliyor muydunuz? ... Ya 4 Ocak 1968’de Ankara Site Yurdu Kantininde iftarını açtıktan hemen sonra şehid edildiğini…
KOMÜNİST KATLİAMI
17 Mart 1978 tarihinde Ömer Bayraklar, Salih Uluğ, Bahri Bilgin, Cevat Koca, Sinan Koca isimli 5 ülkücü işçinin aynı anda, Dev-Yol militanları tarafından hunharca katledildiğini biliyor musunuz? Ümraniye de oturan bu ülkücülerin hepsinin de Giresunlu olduklarını, Sinan ile Cevat’ın kardeş olduğunu... Sinan Koca’nın henüz 10 günlük bebeği olduğunu Biliyor Muydunuz?
6 ÖĞRETMEN AYNI ANDA
18 Eylül 1979 tarihinde, Adana’da 6 ülkücü öğretmenin, arkalarından ateş açılmak suretiyle şehid edildiğini biliyor muydunuz? Ahmet Güleç, Davut Korkmaz, Müslüm Teke, Yılmaz Kızılay, Mustafa Karaca ve Özcan Doruk isimli öğretmenleri hunharca katleden komünist militanlardan çoğunun yakalanmadığını biliyor musunuz?
36 SAATTİR YEMEMİŞTİ
8 Haziran 1970 tarihinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bahçesi’nde şehit edilen Yusuf İmamoğlu’nun yapılan otopsi sonucu 36 saattir yemek yemediği biliyor muydunuz? Şehit edilmeden önce okulun arka bahçesinde bulunan ağaçların altında son namazını kılan İmamoğlu’nun, cebinden sadece 35 kuruş çıktığını Biliyor Musunuz?
ÖNKUZU HEY, ÖNKUZU
23 Kasım 1970 yılında ülkücü şehid Ertuğrul Dursun ÖNKUZU’nun komünist militanlar tarafından ağır işkencelere sonucu şehit düştüğünü... Önkuzu’nun kırılmadık kemiği, patlamadık yerinin kalmadığını ve ağzından ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava verilerek ciğerleri de patlatıldıktan sonra okulun 3. katının penceresinden aşağıya atıldığını biliyor muydunuz? BİL VE UNUTMA!
İKİ EVLİYA
12 Eylül idaresi tarafından haklarında verilen idam hükmünün uygulanması sırasında yanlarında bulunan görevli imamın Selçuk Duracık ve Halil Esendağ için; “Hiç evliya gördünüz mü? diyenlere “Evet, Halil ile Selçuk’u gördüm diyeceğim” dediğini biliyor musunuz? Peki ya, idama gitmeden evvel Halil Esendağ’ın arkadaşlarından gelinlik istediğini... Ve bu gelinliğin kefen olduğunu biliyor musunuz?
ALLAH DAVASI ÖLMEZ
12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun son mektubunda “Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır” dediğini Biliyor Musunuz? Bil, Unutma, Unutturma!
BAYKAL’IN KORUMASI
Ankara Etlik Lisesi son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Metin Öztürk’ün, Ankara’nın Etlik semtinde 13 Mart 1977’de, CHP’li Deniz Baykal’ın koruma polislerinden biri tarafından vurularak şehit edildiğini biliyor musunuz?
AVUKATI BİLE YOKTU
Yine 12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Cevdet Karakaş’ı, avukat barolarından hiçbir avukatın savunmak istemediğini biliyor musunuz? Karakaş’ın, savunmasını kendisi yapmak zorunda olduğunu…
2,5 YAŞINDAYDI
17 Nisan 1978 tarihinde Malatya Belediye başkanı Hamit Fendoğlu’nun evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu, Hamit Fendoğlu, kızı ve 2 torununun şehid edildiğini biliyor musunuz? Torunu olan Selim Bozkurt Fendoğlu’nun daha 2,5 yaşında olduğunu… Küçük Selim Bozkurt’un babasının, vatani görevini yapmakta olduğunu Biliyor Musunuz?
O ŞEHİTTİR
12 Eylül idaresi tarafından asılarak şehid edilen Cengiz Baktemur’un, korkusuzca idam sehpasına yürüyüşüne şahit olan cezaevi personelinin: “Bizce şehiddir o. Şehidlik mertebesine ermemiş birinin kârı değildir sevinerek ve koşarak ilmiği boynuna geçirmek...” dediğini biliyor musunuz?
15 YAŞINDA
5 Eylül 1979 yılında şehit olan Adem Pekmezci isimli ülküdaşımızın henüz 15 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?
20 KURŞUN YEDİ
Ülkücü şehit Ahmet Evcimen’in basit bir suçtan dolayı arandığını halde, Bakırköy’deki Sürmeli otelinin önünde polisler tarafından 20’den fazla kurşunla şehid edildiğini…
ÖNKUZU SEVGİSİ
14 Yaşındayken şahadet şerbeti için Tokat’ın Zile ilçesinden Mustafa Taştangil’in kitap ve defterlerinin her sahifesinde büyük ülkü devi Ertuğrul Dursun Önkuzu’nun isminin yazılı olduğunu biliyor musunuz? Mezarı Önkuzu’nun yanında bulunan Taştangil’in, ailesinden son isteğinin bu olduğunu biliyor muydunuz?
SAĞIR VE DİLSİZDİ
Ülkücü şehitlerden Ahmet Sarpkaya’nın Kurban Bayramı’nın son günü mahallelerine baskına gelen komünist militanları önceden fark edip, durumdan arkadaşlarını haberdar etmek için evleri dolaşırken açılan ateş neticesinde öldüğünü… 18 yaşındaki Sarpkaya’nın sağır ve dilsiz olduğunu biliyor musunuz?
O GÜN OĞLU OLMUŞTU
Uşak’ta dokuma işçiliği olarak çalışan Alaattin Gündüz’ün, doğum yapmak üzere olan eşinin yanına giderken, 27 kurşunla şehit edildiğini… Gündüz’ün vefat ettiği gün bir oğlunun dünyaya geldiğini ve doğan bebeğe Alaattin isminin verildiğini biliyor muydunuz?
8 ÇOCUKLU ŞEHİT
Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Sarkeçili köyünden olan ülkücü şehit Ali Görkem’in, 37 yaşında ve sekiz çocuk babası olduğunu… Daha sonra olay yerine gelen polislerin, Görkem’in üzerinde ülkücü bir şairin şiirini bulunca ‘bir faşist daha temizlenmiş’ diyerek cesedini tekmelediklerini biliyor muydunuz?
12 EYLÜL ADALETİ (!)
Eşitlik olsun diye, 12 Eylül idaresinin, Selçuk Duracık, Halil Esendağ, Cengiz Baktemur, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan, Cevdet Karakaş, Ali Bülent Orkan, Ahmet Kerse olmak üzere 9 Ülkücüyü asarak şehid ettiğini biliyor musunuz? BİL VE UNUTMA!...
17 YAŞINDAYDI
Alican Karaosmanoğlu’nun, 18 Haziran 1977 yılında Mimar Kemal Lisesi öğrencisiyken şehitlik mertebesine ulaştığını ve yaşının henüz 17 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?
İŞKENCEYLE ŞEHİT OLDU
6 Ağustos 1979 da şehitlik mertebesine ulaşan Ali Çetin’in, vatani görevini asteğmen olarak yaptığı sırada, Kayseri’de bulunan ailesini ziyarete gittiğinde şehit olduğunu… Evli ve iki çocuk babası olan Çetin’in, komünist militanlar tarafından önce dişlerinin söküldüğünü, sonra üzerine asit dökülerek bıçaklandığını ve daha sonra yakıldığını biliyor muydunuz?
ARKADAN VURDULAR
Artvin’in Şavşat ilçesinden olan şehit Fuat Meydan’ın, bir kahvehanede televizyon seyrederken, sonradan gelip içeri giren ve arkasındaki bir sandalyeye oturan komünist bir militan tarafından kafasına ateş edilmek suretiyle şehit edildiğini…
18 YAŞINDA
3 Haziran 1980 tarihinde şehit edilen Ali Koç’un, henüz 18 yaşında olduğunu biliyor muydunuz? Ve o yaşlarda Kayseri ÜGD’nin Plevne mahallesi şubesi başkanlığını yaptığını…
ANNESİNİN KUCAĞINDA…
Ali Osman Devecioğlu isimli ülkücü şehitimizin, yaşlı annesini emekli maaşını almaya götürürken, Çeliktepe’de komünist militanların silahlı saldırısına uğradığını, biliyor muydunuz? Kafasına isabet eden tek kurşunla olay yerinde annesinin kolları arasında, şehit olduğunu ve oğluna siper olmaya çalışan annesinin de ağır bir şekilde yaralandığını biliyor muydunuz?
AİLECE KATLEDİLDİ
Ali Rıza Altınok’un, 25 Haziran 1980’de İstanbul Gaziosmanpaşa’da MHP ilçe başkanlığı görevini yürütürken, Rami’deki evine silahlı bir baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından kızı ve karısı ile birlikte vurularak şehit edildiğini...
KIZI OLMUŞTU !
İnşaat Mühendisi olan Ali Sünnetçi isimli evine giderken pusu kurarak beklemekte olan üç komünist militanın silahlı saldırısı neticesi vurularak şehit olduğunu, biliyor muydunuz? Peki ya, hamile olan eşinin Ali Sünnetçi’nin şahadetinden sonra bir kız çocuğu doğurduğunu...
KAMYON DOLUSU KOMÜNİST
Ali Tezdoğan’ın, Eyüp MHP İlçe teşkilatının kurucularından olup yönetim kurulu üyesiyken, partiyi basmaya gelen bir kamyonet dolusu komünist militan tarafından kurşun yağmuruna tutularak, kendisine ait camcı dükkânında şehit edildiğini. Cenazesi, Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildiğini biliyor musunuz?
SEYREDEN CEMAAT
Tunceli’nin Çemişkezek kazasından olan 24 yaşındaki Alper Tunga Uytun’un, Cuma namazını kılmak için gittikleri okul yakınındaki bir camiden çıkarlarken, cami önünde bekleyen bir grup komünist militanın saldırısına uğradıklarında, üç yerinden bıçaklanarak ağır yaralandığını. Yaralandıktan sonra, camiden çıkan ve olayı tepkisiz seyreden cemaata hitaben söylediği “Bir müslümana saldırılıyor, hiç biriniz müdahale etmiyorsunuz! Bu böyle giderse, korkarım sizler de aynı akıbete uğrarsınız.” sözünün, bir müddet sonra gerçekleştiğini ve cemaatten birçok insan daha sonra komünistlerin saldırılarına uğradığını… BİLİYOR MUSUNUZ?
SONRA KIZI OLDU
Ülkücü Şehit Arif Yılmaz’ın, 21 yaşında ve evliyken şehit edildiğini… 1978 yılı Ramazan ayında, başından vurularak şehit edildikten sonra “Gül” adı verilen bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini Biliyor muydunuz?
EVİNE GELEN BELGE
Balıkesir’li ülkücü şehit Atalay Çakır’ın 20 yaşındayken, 1979 yılı Ramazan ayında, evleri yakınındaki Sakarya Camiine giderken şehit edildiğini biliyor muydunuz? Şahadetinden bir gün sonra evlerine, üniversite imtihanında Hukuk Fakültesi’ni kazandığını bildiren bir belgenin geldiği…
17 YAŞINDA, 14 KURŞUN
11 Ocak 1980 tarihinde şehit edilen Ayhan Yazıcı’nın, Zeytinburnu-Yeşiltepe mahallesinde oturduklarını… Yazıcı’nın, 17 yaşında olup İhsan Mermerci Lisesi son sınıf öğrencisi olduğunu biliyor muydunuz? Olay günü, sabah okula giderken evlerinin önündeki sokakta yolunu kesen komünist militanlar tarafından vurularak ağır yaralandı. Yaralı halde geri evine girmek isterken peşinden gelen komünistler tarafından tekrar kurşunlanarak evlerinin kapısında 14 kurşunla şehit edildiğini… Cenazesi, Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildiğini biliyor musunuz?
CESEDİ ÇÜRÜMEMİŞTİ
Balıkesir’in Havran kazasından olan ülkücü şehit Hasan Tezer’in, askerliğini yeni bitirdiğini ve CHP Gençlik Kolları başkanı ile iki arkadaşı tarafından dövüldükten sonra kurşunlanarak şehit edildiğini biliyor musunuz? Şehadetinden altı ay sonra mahkeme kararıyla mezarı açıldığında, cenazesinin hiç bozulmamış olduğu biliyor musunuz?
ŞEHİT EŞİNE İŞKENCE
Bahri Aksu isimli ülkücü şehidimizin, evli ve çocuk sahibiyken Şişli’de vurularak şehit edildiğini... 12 Eylül’de eşinin polisler tarafından gözaltına alındığını ve götürüldüğü Üsküdar Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye uğradığını biliyor muydunuz? Bahri Aksu’nun eşinin daha sonra da, İstanbul MHP Davası’nda sanık olarak yargılandığını biliyor muydunuz? Bil ve Unutma!
RAMAZANDA ŞEHİT
İstanbul-Eyüp’te, Marangozlar Sitesi’nde marangozluk yapan Başaran Kambur’un, evli ve çocuk sahibi olup, Eyüp-Ortakçılar semtinde oturduğunu… Başaran’ın mübarek Ramazan ayında, sabahleyin işyerine baskın düzenleyen bir grup komünist militan tarafından otomatik silahlarla taranarak şehit edildiğini.. Cenazesinin, Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildiğini biliyor muydunuz?
DAYANILMAZ ACI
4 Temmuz 1978’de Kayseri’de, 19 yaşında evli olan Bedri Akbaş’ın, şehit edildiğinde bir kızının olduğunu biliyor muydunuz? Şehadetinden sonra bir kızının daha dünyaya geldiğini… ETKO davasından tutuklu bulunan ağabeyi Hasan Hüseyin Akbaş da yaklaşık bir yıl sonra komünistler tarafından yattığı cezaevinde şişlenerek şehit edildiğini biliyor musunuz?
EVİN TEK OĞLU
Bekir Çifter’in şehit olduğunda daha 16 yaşında olduğunu ve ailesinin tek erkek evladını olduğunu… Kayserili olan bu ülküdaşımızın doktorların gerekli ilgi ve ihtimamı göstermemeleri sebebiyle şehit düştüğünü biliyor musunuz?
BİLE BİLE ŞEHİT OLDU
İstanbul, Zeytinburnu MHP İlçe Başkanlığı görevini yürüten şehit Bekir Şendilmen’in, Zeytinburnu MHP ilçe başkanlığı seçimleri sırasında yöneticililerinden birinin “Biz buraya başkan değil, şehit adayı seçiyoruz.” şeklindeki konuşmasına rağmen adaylığını koyarak başkanlığa seçildiğini biliyor muydunuz? Şendilmen’in, seçildikten kısa bir süre sonra şehit edildiğini... Biliyor muydunuz?
5 AYLIK BEBEK…
8 Mayıs 1979 yılında şehit edilen 26 yaşındaki Bekir Yücel’in, öğretmenlik yaparken şehit edildiğinde 5 aylık bir kızı olduğunu Biliyor musunuz?
2 YAŞINDA ŞEHİT
3 Mart 1980 yılında henüz 2 yaşında bir kız çocuğu olan Bilge Özsoy’un, tarih öğretmenliği ve ev hanımı olan annesi ile birlikte komünist militanlar tarafından ailece dövüldükleri sırada başına isabet eden tekmeler neticesi olay yerinde şehit olduğunu Biliyor Muydunuz?
AİLESİNİN TEK ÇOCUĞU
8 Temmuz 1980’de iki arkadaşıyla birlikte şehit olan İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü mezunu Blade Aybars Tekin’in, ailesinin tek çocuğu olduğunu…
CAMİYE GİDERKEN…
Tokat Gaziosmanpaşa lisesi 2. Sınıfında okurken şehit edilen Cengis Aslan’ın, 17 yaşında ve okuldan çıkıp Cuma namazını kılmak için camiye giderken yolda komünist militanların açtıkları ateş neticesi şehid olduğunu….
16 YAŞINDAYDI
Cevdet Acar’ın, babasının hırdavatçı dükkânına, çivi almak bahanesiyle gelen komünist bir militan tarafından şehit edildiğinde henüz 16 yaşında olduğunu… Şehadeti sırasında ise ağabeyinin, Ülkücülük suçundan cezaevinde yattığını…
5 BIÇAK DARBESİ
Aslen Malatya’lı olup ailece İskenderun’da Dumlupınar mahallesinde oturan Cihan Kurt’un, 5 bıçak darbesiyle şehit edildiğinde 16 yaşın olduğunu Biliyor Musunuz?
DEMİR ÇUBUKLARLA
Ailesinden ayrılarak çalışıp para kazanmak gayesiyle geldiği Antalya’da hamallık yapan Erdal Çor’un, kendilerini durdurup kimliklerini ve siyasi görüşlerini soran bir grup komünistin saldırısına uğradıklarında, demir çubuklarla dövülerek ağır yaralandığı... Ve bir müddet sonra 18 yaşındayken şehitlik makamına ulaştığını biliyor muydunuz?
İFTAR SAATİNDE
10 Eylül 1977’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nden yeni mezun olan 21 yaşındaki Erdem Arabacı’nın, Kadir Gecesinde iftara yakın saatlerde komünistlerin saldırısı sonucu şehit olduğunu… Arabacı’nın ailesinin tek erkek çocuğu olduğunu biliyor musunuz?
BEBEĞİNİ GÖREMEDİ…
Balıkesirli Ülkücü şehit Erdoğan Bıyık’ın, 2 Haziran 1979 mahallelerini basan komünistlerle girişilen bir silahlı çatışma esnasında, vücuduna isabet eden tek kurşunla vurularak şehit olduğunu… Bıyık’ın şehadetinden birkaç gün önce ikinci çocuğunun dünyaya geldiğini biliyor muydunuz? Bir çocuğun babasız büyümek zorunda kaldığını düşününüz, bunun acısını biliyor musunuz?
17 YAŞINDAKİ ŞEHİT
Giresun’un Görele ilçesine bağlı Çavuşlu nahiyesinden olan 17 yaşındaki Erdoğan Yılmaz’ın, Vefa Lisesi’nde okurken komünist militanlar tarafından vurularak şehitlik mertebesine ulaştığını…
EYÜP’TEKİ ŞEHİT
2 Şubat 1980’de Eyüp MHP İlçe 2. Başkanı Şaban Ali Terzibaşı’nın 17 yaşındaki oğlu Erkan ile birlikte şehit edildiğini ve Erkan’ın lise 1. sınıf öğrencisi olduğunu biliyor muydunuz?
ACI ÜSTÜNE ACI
Faruk Ferah’ın cezaevinden tahliye olduktan tam 9 gün sonra yani 5 Nisan 1980’de şehit edildiğini… 20 yaşındaki Ferah’ın Eskişehir Bahçelievler Lisesi’nden yeni mezun olduğunu ve oğlunu kaybetmenin acısına dayanamayan babasının kısa bir süre sonra vefat ettiğini biliyor muydunuz? Ülkücü Şehit Faruk Ferah’ın mezarı başına dikilen ve üzerinde “Bir Leylei Kadir’de düşen din için yere” mısraı ile başlayan şiirin kazılı olduğu mezar taşının 12 Eylül’den sonra polisler tarafından sökülerek götürüldüğünü biliyor muydunuz?
10 KEZ SALDIRILDI
Fazıl Ahmet Kurtoğlu 23 yaşında olup, İstanbul’un Kadırga semtinde kalmaktaydı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü öğrencisiydi. 13 Aralık 1979 günü Kadırga semtinde komünist militanlar tarafından işkence edildikten sonra şehit edildi. Şehit Kurtoğlu’nun daha önce de, 9 defa silahlı saldırıya uğradığını Biliyor Musunuz?
KATİLİ AMCASININ OĞLU
Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Yemişli köyünden 20 yaşındaki şehit Figen Çöktü’nün, komünistlerin baskıları sebebiyle devam ettiği Ticaret Lisesi’ni yarıda bıraktığını ve Çukobirlik Genel Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştığını biliyor muydunuz? Olay günü, akşam geç saatlerde evlerine giren biri amcasının oğlu, iki komünist militan tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini Biliyor musunuz?
19 KURŞUN
Konya’lı 18 yaşındaki Haluk Çağan, İstanbul’un Haznedar semtinde oturuyor ve bir oto tamir atölyesinde çalışıyordu. Çağan’ın Komünist militanlarca açılan ateş neticesinde, vücüduna 19 kurşun isabet ederek ağır yaralandığını ve bu sırada ağabeyinin de Ülkücülük suçundan cezaevinde yattığını…
İKİ KARDEŞ
Samsunlu Ülkücü Şehit Hasan Güven’in 18 yaşındayken, alışveriş bahanesiyle bakkal dükkânlarına gelen komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini… 24 Mart 1980’de şehitlik makamına ulaşan Güven’in, 11 gün önce de kardeşinin de şehit düştüğünü biliyor musunuz?
KADİR GECESİ ŞEHİDİ
Ülkücü Şehit Hayrettin Ulubay’ın, 25 yaşındayken 10 Eylül 1977 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesinde camiden çıkarken şehit edildiğini… Ulubay’a bıçaklarla saldıran komünist militanlarının içinde o dönemin CHP Sivas Divriği ilçe başkanın kardeşinin de bulunduğunu biliyor musunuz?
1 HAFTALIK EVLİ
Arvin’in Murgul kazasına bağlı Eren köyünden olan Hikmet Yıldırım’ın, 23 Ekim 1978’de şehit edildiğinde 17 yaşında olduğunu… Şehit Yıldırım’ın henüz bir haftalık evli olduğunu ve şehadetinden bir süre sonra, kocasının acısına dayanamayan eşinin de vefat ettiği biliyor muydunuz?
32 KURŞUN…
Elazığ’ın Maden kazasından olan ülkücü şehit Hüseyin Altay’ın, Tuzla Ağır Saç Sanayi Fabrikası’nda öğle paydosunda iş yerine gelirken komünist militanlar tarafından şehit edildiğinde 32 kurşun yarası olduğunun tespit edildiğini biliyor muydunuz?
İŞKENCENİN BÖYLESİ
Hüseyin Bayram’ın 17 yaşında Ülkücülük suçundan girdiği Antalya Kapalı Cezaevi’nde komünist mahkûmların isyanı sırasında, önce şiş ve bıçak darbeleri ile ağır yaralandığını... Sonra da, başına tüplerle vurularak ezilmek suretiyle şehit edildiğini biliyor muydunuz? Bayram’ın cenazesin, polisler tarafından gizlice bir çukura gömülmek üzereyken ülküdaşlarının yetişerek müdahale etmesi üzerine, cenaze namazının kılıp Antalya’nın Kütükçü Mezarlığı’na defnedildiğini biliyor muydunuz?
RAMAZAN BAYRAMININ İLK GÜNÜ
22 yaşındaki Hüseyin Büyükkoz’un, İstanbul Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu Makina bölümü öğrencisiyken, Şişli’de komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehitlik mertebesine eriştiğini… Şehit edildiği gün 1976 yılının Ramazan Bayramı’nın ilk günü olduğunu biliyor muydunuz?
DAYANAMAYAN BABA
Samsun’lu Hasan Güven’in 13 Mart 1980 günü 16 yaşındayken şehadet şerbeti içtiğini ve ondan 11 sonra ağabeyi Hasan Güven’in şehit düştüğünü biliyor muydunuz? Art arda iki oğlunu şehit veren baba Dursun Ali Güven’in de bu acılara dayanamayarak, kısa bir süre sonra vefat ettiğini biliyor muydunuz?
RAMAZANDA ŞEHİT
Tokat’ın Niksar kazasından olan Hüseyin Sobacının, çalışmak için gittiği İstanbul’da Beşiktaş’taki Migros mağazasının önünde, 13 Ağustos 1979 günü yani Ramazan ayında komünist militanlar tarafından çembere alınıp yere yatırıldıktan sonra kurşunlanmak suretiyle şehit edildiğini biliyor muydunuz?
ŞEHİT OLACAĞINI SÖYLEDİ
Ülkücü Şehitlerden İbrahim Çalık, 25 yaşında olup İstanbul-Zeytinburnu Sümer mahallesinde oturuyordu. 25 Eylül 1979 günü arkadaşları ile birlikte otururken buraya baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildi. Olaydan biraz önce, birlikte oturduğu arkadaşlarını “Ben bugün şehit edileceğim, siz bu masadan uzaklaşın” diyerek uyardığını biliyor muydunuz? Peki Çalık’ın, ailesinin tek oğlu olduğunu biliyor musunuz?
AİLESİNİN TEK OĞLU
16 Ağustos 1980’de 17 yaşındayken Ülkücü şehitler kervanına katılan İbrahim Nalbantoğlu’nun ailesinin tek oğlu olduğunu biliyor muydunuz?
BABASIZ KALDILAR
Ülkücü Şehit İlhami Balcı’nın 27 Temmuz 1979 yılında kendisine ait olan bakkal dükkânında iftarda orucunu açtığı sırada kardeşi ile birlikte şehit olduğunu biliyor muydunuz? 27 yaşındaki Balcı’nın, genç eşinin dul, 2 çocuğunun babasız kaldığını…
DOĞAN BEBEK
Adana’da Karşıyaka Lisesi’nin müdürlüğünü yapan 32 yaşındaki İlhan Demir’in, ramazan ayında okulu basan komünist militanlarca kurşunlanarak şehit edildiğini… Şehit Demir’in 5 Ağustos 1980’de şehit edildiğinde bir kaç aylık kız çocuğunun olduğunu biliyor musunuz?
MAZARI PARÇALANDI
İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümü 1. sınıf öğrencisi olan İrfan Öğütçü’nün İstanbul Fikirtepe’de Eğitim Enstitüsü’nün yanındaki Mandra caddesinde bildiri dağıtırken şehit edildiğini… 19 yaşında şehit olan Öğütçü’nün şehadetinden yaklaşık 3 sene sonra da kardeşinin de şehit edildiğini biliyor muydunuz? Karacaahmet Mezarlığı’nda bulunan şehit İrfan Öğütçü’nün mezarının, komünistler tarafından defalarca tahrip edildiğini biliyor muydunuz?
ASKERİ ARAÇ
İrfan Teksan’ın, 6 Mart 1980’de 19 yaşındayken Ankara-Yenimahalle’de, bir kaç saat önce şehit edilen Yavuz Turhan’ın kardeşini teskin ve teselli ederken yanlarından geçmekte olan bir askeri araçtan yaylım ateşi neticesi sırtından çok sayıda kurşun yiyerek şehit düştüğünü biliyor muydunuz? Daha sonra olayda silah kullanan askerlere mükafat olarak 250’şer lira para verildiğini biliyor muydunuz?
YARALARI İYİLEŞMEMİŞTİ
30 Ağustos 1980’de şehit edilen İsa Oduncu’nun, askerden izne geldiğinde komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini… Şehit edildiğinde daha önce uğradığı saldırısı esnasında aldığı yaraların henüz iyileşmediğini biliyor muydunuz?
8 ÇOCUK BABASI
İsmail Aslan’ın Zeytinburnu MHP ilçe başkanlığı yaptığı sırada Yenidoğan mahallesindeki kendisine ait tüp-gaz bayiliğinde komünist militanlarca şehid edildiğini… Aslen Konyalı olan 55 yaşındaki Aslan’ın 8 çocuk babası olduğunu biliyor musunuz?
SERUMU ÇEKİLEN ŞEHİT
Uşak MHP Merkez ilçe başkanı İsmail Bahadır’ın 30 Mart 1980 tarihinde, akşamleyin evine giderken iki komünist militan tarafından vurularak ağır yaralandığını biliyor muydunuz? Kaldırıldığı Uşak Devlet Hastanesi’nde gerekli tıbbi müdahale yapılmadığı gibi kimliği anlaşılınca koluna takılan serum da çekilerek şehit edildiğini biliyor muydunuz?
Mekanları Cennet- Ruhları Şadolsun...
Dilsad Hatun
02.10.2009, 13:34
EY ÜLKÜCÜ BUNLARI BIL VE UNUTMA :
ILK ŞEHİDİMİZ
Türk-İslam davasının 22 yaşında ilk şehidi olan Ruhi Kılıçkıran’ın yetim olduğunu biliyor muydunuz? ... Ya 4 Ocak 1968’de Ankara Site Yurdu Kantininde iftarını açtıktan hemen sonra şehid edildiğini…
KOMÜNİST KATLİAMI
17 Mart 1978 tarihinde Ömer Bayraklar, Salih Uluğ, Bahri Bilgin, Cevat Koca, Sinan Koca isimli 5 ülkücü işçinin aynı anda, Dev-Yol militanları tarafından hunharca katledildiğini biliyor musunuz? Ümraniye de oturan bu ülkücülerin hepsinin de Giresunlu olduklarını, Sinan ile Cevat’ın kardeş olduğunu... Sinan Koca’nın henüz 10 günlük bebeği olduğunu Biliyor Muydunuz?
6 ÖĞRETMEN AYNI ANDA
18 Eylül 1979 tarihinde, Adana’da 6 ülkücü öğretmenin, arkalarından ateş açılmak suretiyle şehid edildiğini biliyor muydunuz? Ahmet Güleç, Davut Korkmaz, Müslüm Teke, Yılmaz Kızılay, Mustafa Karaca ve Özcan Doruk isimli öğretmenleri hunharca katleden komünist militanlardan çoğunun yakalanmadığını biliyor musunuz?
36 SAATTİR YEMEMİŞTİ
8 Haziran 1970 tarihinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bahçesi’nde şehit edilen Yusuf İmamoğlu’nun yapılan otopsi sonucu 36 saattir yemek yemediği biliyor muydunuz? Şehit edilmeden önce okulun arka bahçesinde bulunan ağaçların altında son namazını kılan İmamoğlu’nun, cebinden sadece 35 kuruş çıktığını Biliyor Musunuz?
ÖNKUZU HEY, ÖNKUZU
23 Kasım 1970 yılında ülkücü şehid Ertuğrul Dursun ÖNKUZU’nun komünist militanlar tarafından ağır işkencelere sonucu şehit düştüğünü... Önkuzu’nun kırılmadık kemiği, patlamadık yerinin kalmadığını ve ağzından ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava verilerek ciğerleri de patlatıldıktan sonra okulun 3. katının penceresinden aşağıya atıldığını biliyor muydunuz? BİL VE UNUTMA!
İKİ EVLİYA
12 Eylül idaresi tarafından haklarında verilen idam hükmünün uygulanması sırasında yanlarında bulunan görevli imamın Selçuk Duracık ve Halil Esendağ için; “Hiç evliya gördünüz mü? diyenlere “Evet, Halil ile Selçuk’u gördüm diyeceğim” dediğini biliyor musunuz? Peki ya, idama gitmeden evvel Halil Esendağ’ın arkadaşlarından gelinlik istediğini... Ve bu gelinliğin kefen olduğunu biliyor musunuz?
ALLAH DAVASI ÖLMEZ
12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun son mektubunda “Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır” dediğini Biliyor Musunuz? Bil, Unutma, Unutturma!
BAYKAL’IN KORUMASI
Ankara Etlik Lisesi son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Metin Öztürk’ün, Ankara’nın Etlik semtinde 13 Mart 1977’de, CHP’li Deniz Baykal’ın koruma polislerinden biri tarafından vurularak şehit edildiğini biliyor musunuz?
AVUKATI BİLE YOKTU
Yine 12 Eylül idaresi tarafından idam edilen Cevdet Karakaş’ı, avukat barolarından hiçbir avukatın savunmak istemediğini biliyor musunuz? Karakaş’ın, savunmasını kendisi yapmak zorunda olduğunu…
2,5 YAŞINDAYDI
17 Nisan 1978 tarihinde Malatya Belediye başkanı Hamit Fendoğlu’nun evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu, Hamit Fendoğlu, kızı ve 2 torununun şehid edildiğini biliyor musunuz? Torunu olan Selim Bozkurt Fendoğlu’nun daha 2,5 yaşında olduğunu… Küçük Selim Bozkurt’un babasının, vatani görevini yapmakta olduğunu Biliyor Musunuz?
O ŞEHİTTİR
12 Eylül idaresi tarafından asılarak şehid edilen Cengiz Baktemur’un, korkusuzca idam sehpasına yürüyüşüne şahit olan cezaevi personelinin: “Bizce şehiddir o. Şehidlik mertebesine ermemiş birinin kârı değildir sevinerek ve koşarak ilmiği boynuna geçirmek...” dediğini biliyor musunuz?
15 YAŞINDA
5 Eylül 1979 yılında şehit olan Adem Pekmezci isimli ülküdaşımızın henüz 15 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?
20 KURŞUN YEDİ
Ülkücü şehit Ahmet Evcimen’in basit bir suçtan dolayı arandığını halde, Bakırköy’deki Sürmeli otelinin önünde polisler tarafından 20’den fazla kurşunla şehid edildiğini…
ÖNKUZU SEVGİSİ
14 Yaşındayken şahadet şerbeti için Tokat’ın Zile ilçesinden Mustafa Taştangil’in kitap ve defterlerinin her sahifesinde büyük ülkü devi Ertuğrul Dursun Önkuzu’nun isminin yazılı olduğunu biliyor musunuz? Mezarı Önkuzu’nun yanında bulunan Taştangil’in, ailesinden son isteğinin bu olduğunu biliyor muydunuz?
SAĞIR VE DİLSİZDİ
Ülkücü şehitlerden Ahmet Sarpkaya’nın Kurban Bayramı’nın son günü mahallelerine baskına gelen komünist militanları önceden fark edip, durumdan arkadaşlarını haberdar etmek için evleri dolaşırken açılan ateş neticesinde öldüğünü… 18 yaşındaki Sarpkaya’nın sağır ve dilsiz olduğunu biliyor musunuz?
O GÜN OĞLU OLMUŞTU
Uşak’ta dokuma işçiliği olarak çalışan Alaattin Gündüz’ün, doğum yapmak üzere olan eşinin yanına giderken, 27 kurşunla şehit edildiğini… Gündüz’ün vefat ettiği gün bir oğlunun dünyaya geldiğini ve doğan bebeğe Alaattin isminin verildiğini biliyor muydunuz?
8 ÇOCUKLU ŞEHİT
Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Sarkeçili köyünden olan ülkücü şehit Ali Görkem’in, 37 yaşında ve sekiz çocuk babası olduğunu… Daha sonra olay yerine gelen polislerin, Görkem’in üzerinde ülkücü bir şairin şiirini bulunca ‘bir faşist daha temizlenmiş’ diyerek cesedini tekmelediklerini biliyor muydunuz?
12 EYLÜL ADALETİ (!)
Eşitlik olsun diye, 12 Eylül idaresinin, Selçuk Duracık, Halil Esendağ, Cengiz Baktemur, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan, Cevdet Karakaş, Ali Bülent Orkan, Ahmet Kerse olmak üzere 9 Ülkücüyü asarak şehid ettiğini biliyor musunuz? BİL VE UNUTMA!...
17 YAŞINDAYDI
Alican Karaosmanoğlu’nun, 18 Haziran 1977 yılında Mimar Kemal Lisesi öğrencisiyken şehitlik mertebesine ulaştığını ve yaşının henüz 17 yaşında olduğunu biliyor muydunuz?
İŞKENCEYLE ŞEHİT OLDU
6 Ağustos 1979 da şehitlik mertebesine ulaşan Ali Çetin’in, vatani görevini asteğmen olarak yaptığı sırada, Kayseri’de bulunan ailesini ziyarete gittiğinde şehit olduğunu… Evli ve iki çocuk babası olan Çetin’in, komünist militanlar tarafından önce dişlerinin söküldüğünü, sonra üzerine asit dökülerek bıçaklandığını ve daha sonra yakıldığını biliyor muydunuz?
ARKADAN VURDULAR
Artvin’in Şavşat ilçesinden olan şehit Fuat Meydan’ın, bir kahvehanede televizyon seyrederken, sonradan gelip içeri giren ve arkasındaki bir sandalyeye oturan komünist bir militan tarafından kafasına ateş edilmek suretiyle şehit edildiğini…
18 YAŞINDA
3 Haziran 1980 tarihinde şehit edilen Ali Koç’un, henüz 18 yaşında olduğunu biliyor muydunuz? Ve o yaşlarda Kayseri ÜGD’nin Plevne mahallesi şubesi başkanlığını yaptığını…
ANNESİNİN KUCAĞINDA…
Ali Osman Devecioğlu isimli ülkücü şehitimizin, yaşlı annesini emekli maaşını almaya götürürken, Çeliktepe’de komünist militanların silahlı saldırısına uğradığını, biliyor muydunuz? Kafasına isabet eden tek kurşunla olay yerinde annesinin kolları arasında, şehit olduğunu ve oğluna siper olmaya çalışan annesinin de ağır bir şekilde yaralandığını biliyor muydunuz?
AİLECE KATLEDİLDİ
Ali Rıza Altınok’un, 25 Haziran 1980’de İstanbul Gaziosmanpaşa’da MHP ilçe başkanlığı görevini yürütürken, Rami’deki evine silahlı bir baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından kızı ve karısı ile birlikte vurularak şehit edildiğini...
KIZI OLMUŞTU !
İnşaat Mühendisi olan Ali Sünnetçi isimli evine giderken pusu kurarak beklemekte olan üç komünist militanın silahlı saldırısı neticesi vurularak şehit olduğunu, biliyor muydunuz? Peki ya, hamile olan eşinin Ali Sünnetçi’nin şahadetinden sonra bir kız çocuğu doğurduğunu...
KAMYON DOLUSU KOMÜNİST
Ali Tezdoğan’ın, Eyüp MHP İlçe teşkilatının kurucularından olup yönetim kurulu üyesiyken, partiyi basmaya gelen bir kamyonet dolusu komünist militan tarafından kurşun yağmuruna tutularak, kendisine ait camcı dükkânında şehit edildiğini. Cenazesi, Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildiğini biliyor musunuz?
SEYREDEN CEMAAT
Tunceli’nin Çemişkezek kazasından olan 24 yaşındaki Alper Tunga Uytun’un, Cuma namazını kılmak için gittikleri okul yakınındaki bir camiden çıkarlarken, cami önünde bekleyen bir grup komünist militanın saldırısına uğradıklarında, üç yerinden bıçaklanarak ağır yaralandığını. Yaralandıktan sonra, camiden çıkan ve olayı tepkisiz seyreden cemaata hitaben söylediği “Bir müslümana saldırılıyor, hiç biriniz müdahale etmiyorsunuz! Bu böyle giderse, korkarım sizler de aynı akıbete uğrarsınız.” sözünün, bir müddet sonra gerçekleştiğini ve cemaatten birçok insan daha sonra komünistlerin saldırılarına uğradığını… BİLİYOR MUSUNUZ?
SONRA KIZI OLDU
Ülkücü Şehit Arif Yılmaz’ın, 21 yaşında ve evliyken şehit edildiğini… 1978 yılı Ramazan ayında, başından vurularak şehit edildikten sonra “Gül” adı verilen bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini Biliyor muydunuz?
EVİNE GELEN BELGE
Balıkesir’li ülkücü şehit Atalay Çakır’ın 20 yaşındayken, 1979 yılı Ramazan ayında, evleri yakınındaki Sakarya Camiine giderken şehit edildiğini biliyor muydunuz? Şahadetinden bir gün sonra evlerine, üniversite imtihanında Hukuk Fakültesi’ni kazandığını bildiren bir belgenin geldiği…
17 YAŞINDA, 14 KURŞUN
11 Ocak 1980 tarihinde şehit edilen Ayhan Yazıcı’nın, Zeytinburnu-Yeşiltepe mahallesinde oturduklarını… Yazıcı’nın, 17 yaşında olup İhsan Mermerci Lisesi son sınıf öğrencisi olduğunu biliyor muydunuz? Olay günü, sabah okula giderken evlerinin önündeki sokakta yolunu kesen komünist militanlar tarafından vurularak ağır yaralandı. Yaralı halde geri evine girmek isterken peşinden gelen komünistler tarafından tekrar kurşunlanarak evlerinin kapısında 14 kurşunla şehit edildiğini… Cenazesi, Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı’na defnedildiğini biliyor musunuz?
CESEDİ ÇÜRÜMEMİŞTİ
Balıkesir’in Havran kazasından olan ülkücü şehit Hasan Tezer’in, askerliğini yeni bitirdiğini ve CHP Gençlik Kolları başkanı ile iki arkadaşı tarafından dövüldükten sonra kurşunlanarak şehit edildiğini biliyor musunuz? Şehadetinden altı ay sonra mahkeme kararıyla mezarı açıldığında, cenazesinin hiç bozulmamış olduğu biliyor musunuz?
ŞEHİT EŞİNE İŞKENCE
Bahri Aksu isimli ülkücü şehidimizin, evli ve çocuk sahibiyken Şişli’de vurularak şehit edildiğini... 12 Eylül’de eşinin polisler tarafından gözaltına alındığını ve götürüldüğü Üsküdar Emniyet Müdürlüğü’nde işkenceye uğradığını biliyor muydunuz? Bahri Aksu’nun eşinin daha sonra da, İstanbul MHP Davası’nda sanık olarak yargılandığını biliyor muydunuz? Bil ve Unutma!
RAMAZANDA ŞEHİT
İstanbul-Eyüp’te, Marangozlar Sitesi’nde marangozluk yapan Başaran Kambur’un, evli ve çocuk sahibi olup, Eyüp-Ortakçılar semtinde oturduğunu… Başaran’ın mübarek Ramazan ayında, sabahleyin işyerine baskın düzenleyen bir grup komünist militan tarafından otomatik silahlarla taranarak şehit edildiğini.. Cenazesinin, Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildiğini biliyor muydunuz?
DAYANILMAZ ACI
4 Temmuz 1978’de Kayseri’de, 19 yaşında evli olan Bedri Akbaş’ın, şehit edildiğinde bir kızının olduğunu biliyor muydunuz? Şehadetinden sonra bir kızının daha dünyaya geldiğini… ETKO davasından tutuklu bulunan ağabeyi Hasan Hüseyin Akbaş da yaklaşık bir yıl sonra komünistler tarafından yattığı cezaevinde şişlenerek şehit edildiğini biliyor musunuz?
EVİN TEK OĞLU
Bekir Çifter’in şehit olduğunda daha 16 yaşında olduğunu ve ailesinin tek erkek evladını olduğunu… Kayserili olan bu ülküdaşımızın doktorların gerekli ilgi ve ihtimamı göstermemeleri sebebiyle şehit düştüğünü biliyor musunuz?
BİLE BİLE ŞEHİT OLDU
İstanbul, Zeytinburnu MHP İlçe Başkanlığı görevini yürüten şehit Bekir Şendilmen’in, Zeytinburnu MHP ilçe başkanlığı seçimleri sırasında yöneticililerinden birinin “Biz buraya başkan değil, şehit adayı seçiyoruz.” şeklindeki konuşmasına rağmen adaylığını koyarak başkanlığa seçildiğini biliyor muydunuz? Şendilmen’in, seçildikten kısa bir süre sonra şehit edildiğini... Biliyor muydunuz?
5 AYLIK BEBEK…
8 Mayıs 1979 yılında şehit edilen 26 yaşındaki Bekir Yücel’in, öğretmenlik yaparken şehit edildiğinde 5 aylık bir kızı olduğunu Biliyor musunuz?
2 YAŞINDA ŞEHİT
3 Mart 1980 yılında henüz 2 yaşında bir kız çocuğu olan Bilge Özsoy’un, tarih öğretmenliği ve ev hanımı olan annesi ile birlikte komünist militanlar tarafından ailece dövüldükleri sırada başına isabet eden tekmeler neticesi olay yerinde şehit olduğunu Biliyor Muydunuz?
AİLESİNİN TEK ÇOCUĞU
8 Temmuz 1980’de iki arkadaşıyla birlikte şehit olan İstanbul Üniversitesi Tarih bölümü mezunu Blade Aybars Tekin’in, ailesinin tek çocuğu olduğunu…
CAMİYE GİDERKEN…
Tokat Gaziosmanpaşa lisesi 2. Sınıfında okurken şehit edilen Cengis Aslan’ın, 17 yaşında ve okuldan çıkıp Cuma namazını kılmak için camiye giderken yolda komünist militanların açtıkları ateş neticesi şehid olduğunu….
16 YAŞINDAYDI
Cevdet Acar’ın, babasının hırdavatçı dükkânına, çivi almak bahanesiyle gelen komünist bir militan tarafından şehit edildiğinde henüz 16 yaşında olduğunu… Şehadeti sırasında ise ağabeyinin, Ülkücülük suçundan cezaevinde yattığını…
5 BIÇAK DARBESİ
Aslen Malatya’lı olup ailece İskenderun’da Dumlupınar mahallesinde oturan Cihan Kurt’un, 5 bıçak darbesiyle şehit edildiğinde 16 yaşın olduğunu Biliyor Musunuz?
DEMİR ÇUBUKLARLA
Ailesinden ayrılarak çalışıp para kazanmak gayesiyle geldiği Antalya’da hamallık yapan Erdal Çor’un, kendilerini durdurup kimliklerini ve siyasi görüşlerini soran bir grup komünistin saldırısına uğradıklarında, demir çubuklarla dövülerek ağır yaralandığı... Ve bir müddet sonra 18 yaşındayken şehitlik makamına ulaştığını biliyor muydunuz?
İFTAR SAATİNDE
10 Eylül 1977’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’nden yeni mezun olan 21 yaşındaki Erdem Arabacı’nın, Kadir Gecesinde iftara yakın saatlerde komünistlerin saldırısı sonucu şehit olduğunu… Arabacı’nın ailesinin tek erkek çocuğu olduğunu biliyor musunuz?
BEBEĞİNİ GÖREMEDİ…
Balıkesirli Ülkücü şehit Erdoğan Bıyık’ın, 2 Haziran 1979 mahallelerini basan komünistlerle girişilen bir silahlı çatışma esnasında, vücuduna isabet eden tek kurşunla vurularak şehit olduğunu… Bıyık’ın şehadetinden birkaç gün önce ikinci çocuğunun dünyaya geldiğini biliyor muydunuz? Bir çocuğun babasız büyümek zorunda kaldığını düşününüz, bunun acısını biliyor musunuz?
17 YAŞINDAKİ ŞEHİT
Giresun’un Görele ilçesine bağlı Çavuşlu nahiyesinden olan 17 yaşındaki Erdoğan Yılmaz’ın, Vefa Lisesi’nde okurken komünist militanlar tarafından vurularak şehitlik mertebesine ulaştığını…
EYÜP’TEKİ ŞEHİT
2 Şubat 1980’de Eyüp MHP İlçe 2. Başkanı Şaban Ali Terzibaşı’nın 17 yaşındaki oğlu Erkan ile birlikte şehit edildiğini ve Erkan’ın lise 1. sınıf öğrencisi olduğunu biliyor muydunuz?
ACI ÜSTÜNE ACI
Faruk Ferah’ın cezaevinden tahliye olduktan tam 9 gün sonra yani 5 Nisan 1980’de şehit edildiğini… 20 yaşındaki Ferah’ın Eskişehir Bahçelievler Lisesi’nden yeni mezun olduğunu ve oğlunu kaybetmenin acısına dayanamayan babasının kısa bir süre sonra vefat ettiğini biliyor muydunuz? Ülkücü Şehit Faruk Ferah’ın mezarı başına dikilen ve üzerinde “Bir Leylei Kadir’de düşen din için yere” mısraı ile başlayan şiirin kazılı olduğu mezar taşının 12 Eylül’den sonra polisler tarafından sökülerek götürüldüğünü biliyor muydunuz?
10 KEZ SALDIRILDI
Fazıl Ahmet Kurtoğlu 23 yaşında olup, İstanbul’un Kadırga semtinde kalmaktaydı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü öğrencisiydi. 13 Aralık 1979 günü Kadırga semtinde komünist militanlar tarafından işkence edildikten sonra şehit edildi. Şehit Kurtoğlu’nun daha önce de, 9 defa silahlı saldırıya uğradığını Biliyor Musunuz?
KATİLİ AMCASININ OĞLU
Adana’nın Karataş ilçesine bağlı Yemişli köyünden 20 yaşındaki şehit Figen Çöktü’nün, komünistlerin baskıları sebebiyle devam ettiği Ticaret Lisesi’ni yarıda bıraktığını ve Çukobirlik Genel Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştığını biliyor muydunuz? Olay günü, akşam geç saatlerde evlerine giren biri amcasının oğlu, iki komünist militan tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini Biliyor musunuz?
19 KURŞUN
Konya’lı 18 yaşındaki Haluk Çağan, İstanbul’un Haznedar semtinde oturuyor ve bir oto tamir atölyesinde çalışıyordu. Çağan’ın Komünist militanlarca açılan ateş neticesinde, vücüduna 19 kurşun isabet ederek ağır yaralandığını ve bu sırada ağabeyinin de Ülkücülük suçundan cezaevinde yattığını…
İKİ KARDEŞ
Samsunlu Ülkücü Şehit Hasan Güven’in 18 yaşındayken, alışveriş bahanesiyle bakkal dükkânlarına gelen komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini… 24 Mart 1980’de şehitlik makamına ulaşan Güven’in, 11 gün önce de kardeşinin de şehit düştüğünü biliyor musunuz?
KADİR GECESİ ŞEHİDİ
Ülkücü Şehit Hayrettin Ulubay’ın, 25 yaşındayken 10 Eylül 1977 yılında Ramazan ayının Kadir Gecesinde camiden çıkarken şehit edildiğini… Ulubay’a bıçaklarla saldıran komünist militanlarının içinde o dönemin CHP Sivas Divriği ilçe başkanın kardeşinin de bulunduğunu biliyor musunuz?
1 HAFTALIK EVLİ
Arvin’in Murgul kazasına bağlı Eren köyünden olan Hikmet Yıldırım’ın, 23 Ekim 1978’de şehit edildiğinde 17 yaşında olduğunu… Şehit Yıldırım’ın henüz bir haftalık evli olduğunu ve şehadetinden bir süre sonra, kocasının acısına dayanamayan eşinin de vefat ettiği biliyor muydunuz?
32 KURŞUN…
Elazığ’ın Maden kazasından olan ülkücü şehit Hüseyin Altay’ın, Tuzla Ağır Saç Sanayi Fabrikası’nda öğle paydosunda iş yerine gelirken komünist militanlar tarafından şehit edildiğinde 32 kurşun yarası olduğunun tespit edildiğini biliyor muydunuz?
İŞKENCENİN BÖYLESİ
Hüseyin Bayram’ın 17 yaşında Ülkücülük suçundan girdiği Antalya Kapalı Cezaevi’nde komünist mahkûmların isyanı sırasında, önce şiş ve bıçak darbeleri ile ağır yaralandığını... Sonra da, başına tüplerle vurularak ezilmek suretiyle şehit edildiğini biliyor muydunuz? Bayram’ın cenazesin, polisler tarafından gizlice bir çukura gömülmek üzereyken ülküdaşlarının yetişerek müdahale etmesi üzerine, cenaze namazının kılıp Antalya’nın Kütükçü Mezarlığı’na defnedildiğini biliyor muydunuz?
RAMAZAN BAYRAMININ İLK GÜNÜ
22 yaşındaki Hüseyin Büyükkoz’un, İstanbul Galatasaray Mühendislik Yüksek Okulu Makina bölümü öğrencisiyken, Şişli’de komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehitlik mertebesine eriştiğini… Şehit edildiği gün 1976 yılının Ramazan Bayramı’nın ilk günü olduğunu biliyor muydunuz?
DAYANAMAYAN BABA
Samsun’lu Hasan Güven’in 13 Mart 1980 günü 16 yaşındayken şehadet şerbeti içtiğini ve ondan 11 sonra ağabeyi Hasan Güven’in şehit düştüğünü biliyor muydunuz? Art arda iki oğlunu şehit veren baba Dursun Ali Güven’in de bu acılara dayanamayarak, kısa bir süre sonra vefat ettiğini biliyor muydunuz?
RAMAZANDA ŞEHİT
Tokat’ın Niksar kazasından olan Hüseyin Sobacının, çalışmak için gittiği İstanbul’da Beşiktaş’taki Migros mağazasının önünde, 13 Ağustos 1979 günü yani Ramazan ayında komünist militanlar tarafından çembere alınıp yere yatırıldıktan sonra kurşunlanmak suretiyle şehit edildiğini biliyor muydunuz?
ŞEHİT OLACAĞINI SÖYLEDİ
Ülkücü Şehitlerden İbrahim Çalık, 25 yaşında olup İstanbul-Zeytinburnu Sümer mahallesinde oturuyordu. 25 Eylül 1979 günü arkadaşları ile birlikte otururken buraya baskın düzenleyen komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildi. Olaydan biraz önce, birlikte oturduğu arkadaşlarını “Ben bugün şehit edileceğim, siz bu masadan uzaklaşın” diyerek uyardığını biliyor muydunuz? Peki Çalık’ın, ailesinin tek oğlu olduğunu biliyor musunuz?
AİLESİNİN TEK OĞLU
16 Ağustos 1980’de 17 yaşındayken Ülkücü şehitler kervanına katılan İbrahim Nalbantoğlu’nun ailesinin tek oğlu olduğunu biliyor muydunuz?
BABASIZ KALDILAR
Ülkücü Şehit İlhami Balcı’nın 27 Temmuz 1979 yılında kendisine ait olan bakkal dükkânında iftarda orucunu açtığı sırada kardeşi ile birlikte şehit olduğunu biliyor muydunuz? 27 yaşındaki Balcı’nın, genç eşinin dul, 2 çocuğunun babasız kaldığını…
DOĞAN BEBEK
Adana’da Karşıyaka Lisesi’nin müdürlüğünü yapan 32 yaşındaki İlhan Demir’in, ramazan ayında okulu basan komünist militanlarca kurşunlanarak şehit edildiğini… Şehit Demir’in 5 Ağustos 1980’de şehit edildiğinde bir kaç aylık kız çocuğunun olduğunu biliyor musunuz?
MAZARI PARÇALANDI
İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Türkçe bölümü 1. sınıf öğrencisi olan İrfan Öğütçü’nün İstanbul Fikirtepe’de Eğitim Enstitüsü’nün yanındaki Mandra caddesinde bildiri dağıtırken şehit edildiğini… 19 yaşında şehit olan Öğütçü’nün şehadetinden yaklaşık 3 sene sonra da kardeşinin de şehit edildiğini biliyor muydunuz? Karacaahmet Mezarlığı’nda bulunan şehit İrfan Öğütçü’nün mezarının, komünistler tarafından defalarca tahrip edildiğini biliyor muydunuz?
ASKERİ ARAÇ
İrfan Teksan’ın, 6 Mart 1980’de 19 yaşındayken Ankara-Yenimahalle’de, bir kaç saat önce şehit edilen Yavuz Turhan’ın kardeşini teskin ve teselli ederken yanlarından geçmekte olan bir askeri araçtan yaylım ateşi neticesi sırtından çok sayıda kurşun yiyerek şehit düştüğünü biliyor muydunuz? Daha sonra olayda silah kullanan askerlere mükafat olarak 250’şer lira para verildiğini biliyor muydunuz?
YARALARI İYİLEŞMEMİŞTİ
30 Ağustos 1980’de şehit edilen İsa Oduncu’nun, askerden izne geldiğinde komünist militanlar tarafından kurşunlanarak şehit edildiğini… Şehit edildiğinde daha önce uğradığı saldırısı esnasında aldığı yaraların henüz iyileşmediğini biliyor muydunuz?
8 ÇOCUK BABASI
İsmail Aslan’ın Zeytinburnu MHP ilçe başkanlığı yaptığı sırada Yenidoğan mahallesindeki kendisine ait tüp-gaz bayiliğinde komünist militanlarca şehid edildiğini… Aslen Konyalı olan 55 yaşındaki Aslan’ın 8 çocuk babası olduğunu biliyor musunuz?
SERUMU ÇEKİLEN ŞEHİT
Uşak MHP Merkez ilçe başkanı İsmail Bahadır’ın 30 Mart 1980 tarihinde, akşamleyin evine giderken iki komünist militan tarafından vurularak ağır yaralandığını biliyor muydunuz? Kaldırıldığı Uşak Devlet Hastanesi’nde gerekli tıbbi müdahale yapılmadığı gibi kimliği anlaşılınca koluna takılan serum da çekilerek şehit edildiğini biliyor muydunuz?
Mekanları Cennet- Ruhları Şadolsun...
Şu ana kadar tek bir tane dahi Ülkü Ocağı görmüş değilim.Hepsi Ülkü Ocağı olduğunu sanıyor..
Şehitlik kavramını da fazla irdelemek doğru değil.Herkesin kendi inancına göre şehidi var.
Dilsad Hatun
02.10.2009, 13:55
Görmeden saniyor demek ne kadar dogru olur ?
Bizim inancimiz Islam , ha diger Sehit kavramini kullananlar icinde saygim var .
serhat_58
02.10.2009, 13:58
ülkücülerin hepsi bir deyil asena, benim sevdigim ulkücülerde var,
Görmeden saniyor demek ne kadar dogru olur ?
.
Görüp görmediğimi bilmeden görmediğime hükmetmek ne kadar yanlışsa,gördüğüm şey hakında konuşmak tam zıttı oranında doğrudur..
serhat_58
02.10.2009, 14:00
Görmeden saniyor demek ne kadar dogru olur ?
Bizim inancimiz Islam , ha diger Sehit kavramini kullananlar icinde saygim var .
bizim inancimiz ney asena?
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:02
Görüp görmediğimi bilmeden görmediğime hükmetmek ne kadar yanlışsa,gördüğüm şey hakında konuşmak tam zıttı oranında doğrudur..
Hükmetmiyorum , yorumunuzda simdiye kadar Ülkü ocagi gormedim diyorsunuz ?
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:03
bizim inancimiz ney asena?
Ortami dagitmayi beceriyorsun . Afferim
Hükmetmiyorum , yorumunuzda simdiye kadar Ülkü ocagi gormedim diyorsunuz ?
Bu kadar yüzeysel okudun yani yorumumu..:)
O zaman biraz açayım..
Gördüklerimin sadece adı Ülkü Ocağı idi..Ruh anlamındaysa Ülkü kelimesiyle uzaktan yakından alakası yok!
serhat_58
02.10.2009, 14:06
Ortami dagitmayi beceriyorsun . Afferim
asena bana artislik yapma laflarina dikkat et tamammi,
madımak_58
02.10.2009, 14:07
Gözlerime inanamıyorum,bensiz bir tartışma konusuda olabiliyormuş demek ki.Lütfen bir daha duymak istemiyorum ortalığı karıştırıyorsun dediğinizi :)
Şu ana kadar tek bir tane dahi Ülkü Ocağı görmüş değilim.Hepsi Ülkü Ocağı olduğunu sanıyor..
Şehitlik kavramını da fazla irdelemek doğru değil.Herkesin kendi inancına göre şehidi var.
Bende tam bu konuda cevap yazmayı düşünüyordum,siz benden önce davranmışsınız.Sizinle aynı şeyi düşündüğüme şaşırdım açıkçası :)
Şehitlik sadece vatanı uğruna can verenlerdir diyenler vardı.Burada yazılanların hepsi şehit midir acaba?
Yine de paylaşımınız için teşekkürler.İlgimi çeken bir yazıydı.Ve ilgimi çeken bir tartışma konusuydu da diyebilirim :)
Ben insana insan oldugu icin deger verenleri seviyorum.
demiş ya Hasan abi,aynen öyle işte...
Yine de tüm şehitlerimize Allah Rahmet Eylesin...
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:08
Bu kadar yüzeysel okudun yani yorumumu..:)
Bence görmemissin . Ulku ocagini gorupte hepsi Ulku ocagi saniyor kendini demek mantiksiz . Hangi ocaklara gittin veya hangilerini gorupte begenmedin abi ogrenebilirmiyim ?
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:10
asena bana artislik yapma laflarina dikkat et tamammi,
Insan gibi yorum yapana cevabim vardir . Seni dikkate bile almiyorum artik her yoruma siritman bile ne kadar bilgisiz bos biri oldugunu gosteriyor . Daha cok saygimi senin için bozmuyor .
Selametle!
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:11
Gözlerime inanamıyorum,bensiz bir tartışma konusuda olabiliyormuş demek ki.Lütfen bir daha duymak istemiyorum ortalığı karıştırıyorsun dediğinizi :)
Bende tam bu konuda cevap yazmayı düşünüyordum,siz benden önce davranmışsınız.Sizinle aynı şeyi düşündüğüme şaşırdım açıkçası :)
Şehitlik sadece vatanı uğruna can verenlerdir diyenler vardı.Burada yazılanların hepsi şehit midir acaba?
Yine de paylaşımınız için teşekkürler.İlgimi çeken bir yazıydı.Ve ilgimi çeken bir tartışma konusuydu da diyebilirim :)
demiş ya Hasan abi,aynen öyle işte...
Yine de tüm şehitlerimize Allah Rahmet Eylesin...
EY ULKUCU yazdim yani Ulkuculere hitaben :rolleyes:
serhat_58
02.10.2009, 14:11
Insan gibi yorum yapana cevabim vardir . Seni dikkate bile almiyorum artik her yoruma siritman bile ne kadar bilgisiz bos biri oldugunu gosteriyor . Daha cok saygimi senin için bozmuyor .
Selametle!
hangisine siritiyom, ben sana tek bisey diyom , bennen dogru konus laflarinada dikkat et
Bence görmemissin . Ulku ocagini gorupte hepsi Ulku ocagi saniyor kendini demek mantiksiz . Hangi ocaklara gittin veya hangilerini gorupte begenmedin abi ogrenebilirmiyim ?
Hey gidi Erzurum günleri..
Ülkü Ocağının önündeki sokaktan geçebilmek mümkün müydü?
Ülkü Ocağı yüzünden nasıl da "illallah" çekmişti mahallemiz..En sonunda el birliğiyle kapatmışlardı ocağı..
İftarına evine gittiğimiz koyu bir ülkücü olan Erzurumlu'nun şuanki ocakların içler acısı halini anlatırken,hem ağlayıp hem de nasıl sövdüğünü keşke görseydin..:)
Bende tam bu konuda cevap yazmayı düşünüyordum,siz benden önce davranmışsınız.Sizinle aynı şeyi düşündüğüme şaşırdım açıkçası :)
Ben daha çok şaşırdım....:rolleyes:
madımak_58
02.10.2009, 14:43
EY ULKUCU yazdim yani Ulkuculere hitaben :rolleyes:
Burada ki düşünceyi anlayamadım.Ne olmuş yani ÜLKÜCÜLERE hitaben yazıldıysa?
Dilsad Hatun
02.10.2009, 14:46
Hey gidi Erzurum günleri..
Ülkü Ocağının önündeki sokaktan geçebilmek mümkün müydü?
Ülkü Ocağı yüzünden nasıl da "illallah" çekmişti mahallemiz..En sonunda el birliğiyle kapatmışlardı ocağı..
İftarına evine gittiğimiz koyu bir ülkücü olan Erzurumlu'nun şuanki ocakların içler acısı halini anlatırken,hem ağlayıp hem de nasıl sövdüğünü keşke görseydin..:)
Merak etme abi o durumu bende yasadim ... Zaten o durumda olan bir cok ulku ocagi kapatildi yada yönetimleri degisti . Temennim insallah bir daha boyle durumlar yasanmaz . Sizleri fransada ki ocagimiza yada Istanbuldaki ocagimizada bekleriz :)
Dünden beri bitiremediniz mi tartışmayı. Sayın madımak da katılmış konu kapanana kadar gider gayri :)
madımak_58
02.10.2009, 15:02
Dünden beri bitiremediniz mi tartışmayı. Sayın madımak da katılmış konu kapanana kadar gider gayri :)
Bak şimdi! Daha yeni yazdım,üzerime kalacak şimdi konu haa :)
Sayın Cley;
Onu da söylemeseniz olmazdı değil mi! Neyse,konu ÜLKÜCÜLERİN olsun,ne diyeyim daha :)
Ben de karışmıyorum artık ülkücülerin işine...
serhat3358
02.10.2009, 15:13
Ülküsü VATAN SEVGİSİ, hedefi TURAN, rehberi KURAN olan ve buna riayet eden her ülkücü şahsım ve DOST tabir ettiğim insanların başlarının tacıdır.
sandalli
02.10.2009, 15:29
Anlayamadigim sey su, insanin kendi milletini sevmesi kadar dogal birsey olamaz. Ama bu zaten insanin tabiatinda vardir, bunu abartmanin ve ülkü haline getirmenin ne anlami var. Belki de sizi farkli kilan bu. Bir de, sizce biz türk soyundan gelenler diger irklardan üstün müyüz?
Ülkücülük başka şey ırkçılık başka şey. Türkiyedeki ülkücülük ırkçılıktır kafatası milliyetçiliğidir bana göre. Türk olsun çamurdan olsun anlayışı var.
Arif Coşkun
02.10.2009, 15:37
Tabiki bir devlet bir millet ırkıyla sınırlarıyla belli olur, Ancak bunu illada ben iyiyim ben büyüğüm ben dünyaya bedelim gibi, dünyayı ele geçirme gibi bir mücadele bir amaç ırklar arası üstünüm gibi bir savaşın içinde olmak bence bir talihsizliktir.Bu tüm ırklar için geçerlidir.
İnsanlar evrensel barışı nasıl sağlarız, tüm dünya halkı barış içinde nasıl yaşarız onun çabası içinde olması gerekir.
Arabın arap olmayana arap olmayanın da arap olana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. 14 asır öncesinden gelen mesaj...
''Arabın arap olmayana arap olmayanın da arap olana bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. 14 asır öncesinden gelen mesaj...''
nokta.. bu kadar.
Dilsad Hatun
02.10.2009, 15:58
Ülkücülükte yani Türk islam anlayisimizda irkcilik yok ! üstünlük anca takvadadir zaten bunu boyle bildik bizde . Türk olsun camurdan olsun degil Müslüman Türk olsun benim için önemli olan budur o kadar . Herkezin gorusu farklidir . Irkcilik yapsaydik ocagimizda kürt vatandasi barindirmazdik ; bize edeple gelen saygi ile karsilanir , tek derdi Dini Vatani olsun yeter bize .
Eyvallah...
Dilsad Hatun
02.10.2009, 16:04
Ülkücü Hareket,kaynağını Türklükten ve yüce dinimiz İslamiyet’ten alan,her türlü emperyalist akıma karşı olan,Nizam-ı Alem ve İlay-ı Kelimetullah davasını güden aksiyoner bir harekettir.
Davamız haktır ve bir inanç hareketidir.Bu sebeple de elbette daima saldırıya uğramış,fitne,hile ev iftiralara maruz kalmıştır ve kalacaktır.
Neferleri çeşitli vesilelerle her dönem hareketten kopartılmaya çalışılmış ve zaman zaman da bunda başarılı olunsa da,ayrılanların ve dökülenlerin geldikleri noktaların ortada durması,ayrılan ve kopanların hiçbir zaman irileşemediği her ülkücünün malumudur.
Hareketten kopartılmalar ve fitne tohumları dün nasıl olduysa,yarında olacaktır ancak hareketi bölme teşebbüsleri dün nasıl muvaffak olamadıysa yarında asla ve kat’a Allah’ın izniyle başarılı olmayacaktır.
Dün nasıl hareketin önüne engel koymak isteyen,”Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği” senaryoları üretmeye çalışan,çukur ve kişiliksiz kişiler var olduysa,yarında bunların fotokopileri de aynı tezgahları hareketin şu an ki genel başkanı için ortaya koymaya çalışmaktadır ve buna da devam edeceklerdir,bundan da hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Davası Allah(C.C)’ın adını yaymak olan,davası Turan olan bir hareketin mümessilleri tabiidir ki,başbuğları gibi inançlı,azimli,sağlam bir imana sahip,donanımlı olmak mecburiyetindedirler.
Her Ülkücü dün C5’lerde,Harbiyelerde, Hatsallarda,Polderlilerin işkencelerine maruz olan,gazi olan,şehit olan Ülkücü ağabeylerini iyi tanımalı,anlamalı,ve davalarına daha da sıkı sıkıya sarılmalı,her yere hakim kılmaya yemin etmelidir.
"Allah yolunda öldürülenlere "ölüdür" demeyin. Aslında onlar diridirler fakat siz bunu bilemezsiniz."buyuruyor Cenab-ı Allah!
Her Ülkücü bu davaya can veren 5000’e yakın şehidinin varlığını her saniye iliklerine kadar hissetmeli ve bunun idrakinde olmalı,onlara layık olmalıdır.
Ülkücü Hareket,12 Eylülleri,zindanları,işkencele ri,kahpe oyunları,idam sehpalarını aşarak,alt ederek bugünlere nasıl ulaştıysa,yarında Allah’ı izniyle muktedir ve iktidar olacaktır.
Yarın elbet bizim elbet bizimdir!
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir!
Kozenir-15.Eylül.2008
Dilsad Hatun
02.10.2009, 17:23
X5cJgmE35zY
Özledim seni BASBUGUM ve herseye ragmen ÜLKÜCÜYÜM !
eceli sen kendini ne zannediyon
pardon kimsin? Af buyur da neden gocundun, yaran mı var?
serhat_58
03.10.2009, 00:35
pardon kimsin? Af buyur da neden gocundun, yaran mı var?
sen herseye maydonoz olmasana
sandalli
03.10.2009, 00:55
Insanlari kücük görmeye kimsenin hakki yok, hele de hakaret etmeye asla. Rahat ol bacanah ve de sakin ol.
serhat_58
03.10.2009, 01:03
Insanlari kücük görmeye kimsenin hakki yok, hele de hakaret etmeye asla. Rahat ol bacanah ve de sakin ol.
ben sakinim bacanah , kendi bilmezler artislik yapiyorlar burda
Ülkücülük başka şey ırkçılık başka şey. Türkiyedeki ülkücülük ırkçılıktır kafatası milliyetçiliğidir bana göre. Türk olsun çamurdan olsun anlayışı var.
Bunu diyerek arkadaşımız Hem Ülkücüleri Hem Alperenleri yakışıksız bir itham altında bırakıyor. Bunu da Dokuz Işık ya da Seyyid Ahmed Arvasi Hocayı okumamış olmasına, İçtimai Millet kavramını bilmemesine ve Ülkücülüğün her türlü ırkçılığı reddettiğini bilmemesine bağlamak mümkündür.
Irkçılık dediğin şey bir ülke sınırları içerisinde sen Türksün, Sen Arapsın, Sen Kürtsün demektir, ayrıştırmaktır. Oysa Ülkücü görüş Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı Türk Kültürünü benimsemiş herkesi Türk olarak görür, bu birleştirici milliyetçiliktir. Bu birleştiriciliğin yanında Dinin önemini de savunurak zaten ırkçılığı reddeder. Ayrıştırmayı da reddeder aynı zamanda...
Dilsad Hatun
03.10.2009, 12:08
ben sakinim bacanah , kendi bilmezler artislik yapiyorlar burda
Adam gibi yorumunu yap soru soracaksan sorunu sor sana hiç kimse artislik yapmaz ! Herseye maydonoz olanda sensin farkinda degilsin herhalde birak herkez gorusu yazsin sen cennete koymicaksin bu insanlari !!!...
Dilsad Hatun
03.10.2009, 12:34
İNANDIĞIM SEVDAM; ÜLKÜCÜLÜK.
Bazı sözler vardır; düşüneni de, söyleyeni de, söyleneni de incitir! Ama bu sözler, doğru olduğu için de mutlaka söylenmelidir. Çünkü bu sözler, dost sözleridir ve acıdır.
Bu sözler, zamanında söylenirse; "Dün neden söylemedin?!" diye gecikmişlikle; gününden önce söylenirse; "Şimdi zamanı mı?!" diye acelecilikle suçlanır!...
Tekrarlıyorum: Bu sözler, mutlaka söylenmelidir.
Seven; sevdiğini, sevdiklerini başkalarının incitmelerine izin vermemek için bu doğruları söylemek zorundadır.
Bu yüzden yaklaşık iki yılda bir, söylemezsem beni, söylersem sevdiklerimi incitecek sözlerimi söylemek durumundayım!
Körlerin, el yordamıyla tuttukları yeri tariflerinden fil tarifi çıkmaz! Fanatizmin körlüğü ile de memleketimizin mes'eleleri doğru tesbit edilemez, çare üretilemez veya çare üreteceklere destek verilemez!....
Müslüman kadınların örtünmesinin Allah emri olduğunu bilenlerdenim.
" Ey inananlar! Allah'a itaat edin. Peygambere ve sizden olan ululemre de itaat edin. (Nisa-59-)" ayetindeki ilâhi buyrukla, ululemre itatatin de din gereği olduğunu bilirim.
İnsanların, fiziki özelliklerini birbirleriyle yarıştırmasının mantığı vardır. Boyun uzunluğu-kısalığı, sıkletin ağırlığı-hafifliği, kol kuvvetinin azlığı-çokluğu, saç rengi, göz rengi birbiriyle mukâyese kabul eder.
Sevgi ve nefretin mukâyesesi ise mümkün değildir. Sevgi ve nefret hissedenin kapasitesiyle düz orantılı seviyededir. Hele îmanın mukâyesesi asla mümkün değildir. Çünkü îman, kuluyla Allah(c.c.) arasındaki bir gerçektir. Sadece O bilir...
Bu yüzden -hâşâ- ne kimsenin îmânını ölçmeye yeltenir, ne de îmânımızı kimsenin ölçmesine izin veririz.
Çok kıymet verdiğim bir sitede; site yöneticileri, bendenizden ülkücülüğün tarifini istemişler!... Sorana kolay!...
Bir yerlerden okunanla, birilerinin tarifi ile ülkücülük anlatmak ta kolay! Ama nasıl ki sevgi ve nefretin anlatılması ancak yaşanarak ve olaylar karşısındaki tavırlarla ortaya koyulursa; ülkücülük te olaylar karşısındaki ortaya koyulan tavırla belli olur diye düşünmekteyim. Yine de ülküdaşlarımın meraklarını ve sorularını emir telâkki ederek, dilimin gücü kadar anladığım, yaşamaya gayret ettiğim ülkücülüğü ifâdeye gayret edeyim:
Ülkücülüğü, sevdâmızı anlat dediler, SEVDÂ ERLERİ !...
Sevdâmızı anlat diye rica ettiler!...
Çok kolay gibi gelen bu iş; iki gecedir patlattı beynimi, zonklattı şakaklarımı... Sevdâyı yaşamak kolaydı sevdalı için ama anlatması, ne mümkün?!...
Sevdâmızı paylaştığımız Sevdâ Erleri istemişler bir kere, anlatmalıyız SEVDÂMIZ'ı...
Zor ama, Sevdâmızı bize bahşeden Rabbimiz'e sığınarak başlayalım bir kere...
Sevdâmızı, ülkücülüğü tarife; Sevda Erleri'nin başlarından, Sultan Alparslan'ı hatırlayıp hatırlatarak başlamak isterim.
Vasiyeti üzerine; "Gökyüzüne kadar yükselen Alparslan'ın büyüklüğünü görmüş olanlar, gelsinler şimdi onu Merv'de bir avuç toprak altında görsünler." şeklindeki mezar taşıyla madalyalı bir Sultan, bir Sevdâ Eri'yle...
15.000 kişilik mütevâzi ama her biri bir Sevdâ Eri olan ordusuyla 200.000 kişilik Haçlı Ordusunu târ u mâr edip Rum İmparatoru Romen Diyogen'i esir alan kahraman kumandanla... Muzafferce dönüşünü kutlamaya hazırlanan milletine; "Karşılamayın!.. Yanımda yenilmiş bir hükümdâr vardır, onu rahatsız etmek istemem!..." haberiyle tarihe şerh düşecek kadar güçlü bir mühürdârla...
Mezar taşına târif olarak yazılan "Gökyüzüne kadar yükselen...." sıfatını, niye ve nasıl kazandığını, anlatmaktan zevk aldığımız bir Sevdâ Eri'yle... Sağlığında dünyaya sığmayan, gökyüzüne yükselen; ölümünden sonra bir avuç toprağın altına sığan ama bu kere de tarihe sığmayan bir tariftir Sevdâmız...
Diriliğinde iri, bitiş diye tariflenen ölümünde büyümesiyle tariflidir... Öldükçe çoğalan, çoğaldıkça ölen erlerin sevdâsıdır Sevdâmız...
Bu Sevda; hiçkimsenin sahiplenemeyeceği kadar özel, bu sevda, kendini Türk hisseden her yürekle paylaşılacak kadar da büyük...
Bu büyük Sevdâ'nın sevdâlıları da büyüktür...
Bu SEVDA ERLERİ'nden yoldaşları, râzıdır. Şühedâ râzıdır bu ERLER'den. Ulemâ râzıdır, ümerâ râzıdır. Bu ERLER'den evliyâ râzıdır, Alperenler râzıdır. Bu ERLER'den Peygamber(s.a.v.) "Aguşunu" açıp bekleyecek kadar râzı, bu ERLER'den Allah(c.c.) râzıdır...
Çünkü Nizâm-ı âlemdir bu Erlerin sevdâsı. Bu Erlerin Sevdâsı İlâyı Kelimetullâh'tır...
"Nerde bir Türk varsa ora bizimdir." diyebilecek kadar alıcı, "Komşusu açken tok yatan bizden değildir." emrini uygulayacak kadar vericidir bu Sevdâ Erleri...
"Hiç kimse kimsesiz değil herkesin var bir kimsesi
Hiç kimsesiz kaldım medet Kimsesizler Kimsesi.." diye kendini tarifleyerek Fâtih olan ve 600 yıldır Fâtih kalabilen erlerdir...
Dünya malı tarifli zenginliğe, tenezzül etmeyecek kadar tok gözlü, şehâdetinde cebinden 35 kuruş çıkan İmamoğlu kadar zengindir bu Sevdâ Erleri...
Bu Sevda Erleri'nden küsülmez ve küstürmek te mümkün değildir bu Sevda Erleri'ni!...
Açılışı Sultan Alparslan'la yapılan ve yaklaşık bin yıl sonra - haçlı dünyaya inat- açık ve diri tutmaya çalışan Başbuğ Alparslan'la devam eden bu sevdâ; Bayrağı indirmemecesine, Ezan'ı dindirmemecesine sürmeli, sürer...
Bir kara sevdâdır bizim SEVDÂMIZ.
Çekildikçe aklanır ve karatoprakla paklanır...
Elbette her yürek tutulamaz ve elbette Sevdâ Eri'nden başkasının yüreği, dayanamaz bu Sevda'ya!...
Bu Sevda, kutludur. Millet adına umutludur bu Sevdâ... Bu Sevdâ Erleri'nde rehber Kur'an, hedef Tûran'dır... En büyük ödülü Şehâdet, madalyası gâzilik'tir bu Sevdâ'nın.
Bu yüzden yürek gerektirir.
Bu Sevdâ özeldir. Bu Sevdânın Erleri, özeldir. Özel sevdânın özel erleri ile yaşatılan bu Sevdâ, özelliği kadar güzeldir...
Bu Sevdanın Erleri, Sultan Alparslan'la esir aldığı imparatoru incitmemek için kutlama yaptırmayacak kadar nâzik; Muhteşem Türk Başbuğ Atatürk'le yendiği ve kovduğu işgalci milletlerin bayrağını yerden kaldırtacak kadar incedir.
Bu nezâketleri, bu incelikleri ile kazandıkları Allah'ın Rızâsıyla; 15.000 kişiyle 200.000 kişilik orduyu, yokluklar içinde yedi Düveli dize getirecek kadar da güçlüdür bu SEVDÂ ERLERİ...
Bu sevdânın mensupları erdir erkektir...
Erendir, Alperendir bu Sevdânın Erleri.
Ölenlerinin şehit, kalanlarının Gâzîlik'le madalyalandığı; Türk'e göre, Türk için, Türk'e özel sevdâdır SEVDÂMIZ, ÜLKÜCÜLÜK...
Bu Sevdâ, anlatılmaz erenler!...
Anlatılamaz!...
Bu sevdâ, Allah nasip etmişse yaşanır sadece... Bu Sevdânın Erleri'ni tanıyanlar şanslıdır, tanımayanlar bahtsız!...
Savaşlarıyla özelleşir, öğütleriyle güzelleşirler bu ERLER...
Bu erler, Sevdâmızın Erleri'dirler... Sevdâmız'a sevdâ tarifini yakıştıran sıfatlardır bu Erler!... Destanlar, bu sevdâ erleri için; bu sevdâ erleri destanlaşmak içindir...
Her devirde destandır sevdâmız; her devirde destan devleridir Sevdâmızın Erleri...
Zorlandım erenler!...
Ülkücülüğü, Sevdâmızı anlatmaya niyetlendim, zorlandım!...
Bir Sevdâ Süvârisi olarak Sevdâ Erleri'nden arlandım!...
Bu Sevdâ Erleri'den uzak kalmaktansa bütün dünya ikbâllerinden uzaklaşmayı tercih ederim...
Allah(c.c.) Sevdâmızı korusun. Sevdâ Erleri'nin sevdâsını artırsın.
Dünya durdukça Türk dursun, Tanrı Türk'ü Korusun...
"TÜRK'ÜM.BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua...
Siyahnur
03.10.2009, 18:41
İNANDIĞIM SEVDAM; ÜLKÜCÜLÜK.
Tanrı Türk'ü Korusun...
"TÜRK'ÜM.BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua...
Tanri Türkü korumasin, Kürte kıyak yapmasın, Cerkeze ayrı kabiliyetler katmasın. Ne istenecekse "ümmet" icin, Müslümanlar icin insanlik icin istensin, istensin ki kardesligimiz pekissin. Zaten sonrasında bu vatan da, bu vatanda yasayanlarda fazlasiyla ihya olacaktir. Görebilene, anlayabilene...
"Türküm bu ad her ünvandan üstündür " Bu irkcilik degilde nedir ??
Cley ve goramaz in ekledikleri Hadis-i serif i okumadin mi ?
Neresinden bakarsan bak bana göre bu isin olur yani yok...
Ps:Ocaklarda neler ögretiliyor bilmiyorum ama oralara giden Almanyada yasayan türk gencleri kavga,bilardo salonu, icki, kabadayilik, racon, mafya ve dahası benzer akla ne gelirse hepsinin merkez noktasında bu gencler var.
Güya Milliyetciler, ama milletimizi onlardan baska rezil eden yok.
Dilsad Hatun
03.10.2009, 18:52
Bir tek sen eksiktin grup tamamlasti ...
Üstün olabilir ama irkcilik yapmayi gerektirmez bunuda sen anliyamadin herhalde ... Herkez kendi irkini sever ve yüceltmeye calisir heryerde en iyisini olmasini ister bu kadar israrla anlamamakta direnmeyin artik cok basitlestiyorsunuz .
Senin o bahsettigin genclerden burdada var merak etme , kuran kursuna geldiler sunu soyle anlatim Milli gorus kuran kursu ve Türkes kuran kursun vardi , jandarmalar kontrol ettiklerinde kimde uyusturucu buldu biliyormusun ? Milli gorus kuran kursunda hani irkci olmayan butun arap kardeslerine yardim edenler , sizler gibi !
Yani bosuna iki uç pisligin yaptigini buraya getirip ülkücüleri karalamaya calisma senin verecegin orneklerden bende iki kati var !
Hadi Selametle ...
Dilsad Hatun
03.10.2009, 18:55
İradenin hürlüğü meselesi, bütün fikir tarihi boyunca tartışılıp durmuştur. Kimileri insanın iradesinin "hür olduğunu" savunurken, kimileri de bunun imkânsızlığından söz etmiştir.
Konu, "ferdî irade" açısından ne kadar zorluk arzediyorsa, "içtimaî irade" bakımından da aynıdır. Yani, "halkın iradesi" veya "millî irade" dediğimiz şey de "hür" müdür, yoksa bu iradeyi de kontrol eden müessirler var mıdır?
Hemen belirtelim ki, "ferdî iradeyi" biçimlendiren ve yönlendiren ne kadar âmil (müessir) varsa, "içtimaî iradeyi" de aynı şekilde kontrol eden o kadar sebep vardır. Yani, her içtimaî kıpırdanışın ve tavrın arkasında, çok karmaşık bir sebepler yumağı bulunur. İçtimaî olay ve oluşları bir tek âmile bağlayarak açıklamak mümkün değildir.
Bizim devlet adamlarımız, aydınlarımız ve politikacılarımız, çok iyi bilmelidirler ki, Türk Milleti, bir olay karşısında, ortaya bir tavır koyuyorsa, bunu meydana getiren ve ihmâl edilmesi mümkün olmayan pek çok âmil vardır. Namuslu ve ciddî bir devlet ve siyaset adamı, vicdanlı bir aydın, milletin aldığı "ortak tavır" karşısında, gerçekten de hassas davranmak ve meseleye dikkatle eğilmek zorundadır.
Asla unutmamak gerekir ki, millet, şu veya bu olay karşısında ortaya bir tavır koymuşsa, onu, buna zorlayan pek çok âmil var demektir. Bir defa, her millet, asla tarihinden ve tarihî tecrübesinden kurtulamaz. Olayları, mutlaka, bir tarih süzgecinden geçirir. Millî hafıza, zannettiğimizden daha fazla dayanıklıdır. Her ne kadar, "hâfıza-i beşer nisyan ile malûldür" deniyorsa da, zamanı gelince, unutulmuş sanılan şeyler, "kollektif gayri şuurdan" şuur sahasına bir bir çıkıverir. Tarihen sabittir ki, gerçekleri, bir milletten uzun zaman saklamak mümkün değildir. Er-geç, her şey gün yüzüne çıkar, herkes ve her şey hak ettiği yeri bulur. Yani "millî vicdan" uzun zaman aldatılamaz.
Diğer taraftan, her millet, içtimaî olayları ve gelişmeleri, sahip olduğu "millî ve manevî kriterlerin ışığında değerlendirir" ve hükmünü verir. Her millet gibi, Türk Milleti de uzun bir tarihî geçmişe ve bu tarih zemininde dinî, ahlâkî ve hukukî değerlere sahip olmuştur. O, bütün olayları ve gelişmeleri, yoğurduğu bu kültür ve medeniyet değerleri içinde ele alır ve değerlendirir. Topyekûn bir milleti aldatmak ve ona ters düşen "değer yargıları" içinde uyutmak, uzun zaman mümkün değildir. Er-geç, millet, olayları, gelişmeleri ve müesseseleri, kendi açısından değerlendirip herkesin hakkını verir.
Bazı çevreler, ellerine hoparlörleri geçirerek, basın ve yayın organlarını yönlendirerek, eğitim ve öğretim müesseselerini kontrollerine alarak, kısacası "beyin yıkayarak" netice alacaklarını sanıyorlar. Oysa zaman göstermiştir ki, bütün bu gayretler, millî vicdana ve iradeye ters düştükçe, müsbet bir netice alınamaz.
Ahmed ARVASİ
Ülkü Ocaklarında yetişen bir sosyalist insan olarak benimde bu konu hakkında ufak birikim ve fikirlerim var.
Öncelikle asılsız iddalarda bulunduğunuz gibi yerler değildir ülkü ocakları , bize önce ahlaklı olmayı öğrettiler. Ocaklardaki abi , reis konumlu insanlar hep bunun üzerinden bize yol gösterdi. Kuran-ı Kerim hakkında donanımlı bilgileri ülkü ocakları sayesinde öğrendim , İslamın şartlarını yaşamasındada çok büyük yol gösterici oldu. Ocakta Diyarbakırlı , Ağrılı kürt arkadaşlarımızda vardı bize kardeşliği öğrettiler. Türkiye'deki Milliyetçilik , Ulusalcılıkla , Avrupadaki Irkçılığı birbirine karıştırmak büyük gaflet ve cahilliktir.
Siyahnur
03.10.2009, 19:04
Bol ünlem isaretli yorumun ;üslubun her seyi acikliyor, malumâta lüzum yok:)
Önemide yok, herkes hesabini hesab gününde verecek :)
Kime diyorsun bayan lümpen ?
Yalçın kardeşim , Ben de 3 aydır Cuma namazına gitmediğinden, oruç tutmadığından , Yurtlardaki küpelileri 3-5 kişi bir araya gelip dövdüklerinden övünen reislerle karşılaştım. Bu mudur öğretilen ahlak. ( geneli için demiyorum ama ben hiç düzgününü görmedim ülkü ocaklarının )
sandalli
03.10.2009, 20:05
Benim tanidiklarim, özellikle gencler Hamburg´ta racon kesiyorlar, arkadasa neden baktin diye adam dövüyorlar. Gurbet Sokaklari gözleminizden dolayi sizi tebrik ederim.
Yalçın kardeşim , Ben de 3 aydır Cuma namazına gitmediğinden, oruç tutmadığından , Yurtlardaki küpelileri 3-5 kişi bir araya gelip dövdüklerinden övünen reislerle karşılaştım. Bu mudur öğretilen ahlak. ( geneli için demiyorum ama ben hiç düzgününü görmedim ülkü ocaklarının )
Yoksa ikimiz aynı kişileri mi görüyoruz..:rolleyes:
Dilsad Hatun
03.10.2009, 22:06
evet sandallı malesef Almanyadakıler oyle ben onları Türk olarak bile gormuyorum yanı sorun yok :). Hem kardeslık sevdasına kendınızı kaptıracagınıza genclerımızı duzeltın ???
Yalçın kardeşim , Ben de 3 aydır Cuma namazına gitmediğinden, oruç tutmadığından , Yurtlardaki küpelileri 3-5 kişi bir araya gelip dövdüklerinden övünen reislerle karşılaştım. Bu mudur öğretilen ahlak. ( geneli için demiyorum ama ben hiç düzgününü görmedim ülkü ocaklarının )
Cley kardeşim ben de cemaat evlerinde pornografik yayın izleyenleri, haram yiyenleri, gösteriş olsun diye ibadet edenleri, çıkarları için "mumin, muminin kardeşidir" lafını boşa çıkaranları, benim tek kusurum cinsellik diyenleri gördüm... Şimdi bunlar Müslümanız diye geçiniyor ne kadar ironik...
Ayrıca Türk-İslam ülküsü diyoruz oruç tutmayan adam Ülkücü olur mu, sadece ülkücüyüm der. Ona bakarsan ateistlerde Müslümanım diyor, müslüman oluyor mu hiç? Ayrıca benim arkadaşlarımın arasında da küpe takanlar var, hatta küpeli olupta ülkücüyüm diyenlerde var... Ne olacak şimdi, iki üç çakal, iki üç yozlaşmış ocak var diye böyle mi olacağız.
Bilmem hangi ülkede yaşıyorsun Cley, bugün benim büyüklerim ülkücü olmamalarına hatta MHP'ye bir oy atmamalarına rağmen 80 öncesi islama sıkılan kurşunlara göğüs gerenlerin Ülkücüler olduğunu, 80 sonrası da İslamın savunucuları arasında ülkücülerin yer aldığını pek güzel söylerler..
Dilsad Hatun
04.10.2009, 11:32
Ülkücüler,davası Allah’ın (C.C) adını yüceltmek ve Resulullah’ın (S.A.V) yolunda ilerlemek olan,yüzyılımızın Alperenleridir.
Davası Nizam-ı Alem ve İlay-ı Kelimetullah olan ve bu ulvi,kutsal sorumluluğu sebebiyle her anını Allah’ın istediği gibi ve Resulullahında yaşadığı gibi yaşaması gereken bir yolun yolcusudur.Eğer bugün sağlam bir imana sahipse Ülkücüler,Allah(c.c)'a kulluk ediyorsalar Ülkücüleri bu noktaya getiren,Ülkücü Hareketin kurucusu ve Lideri Alparslan TÜRKEŞ olduğunu unutmamalıdırlar.Ona kuru kuruya bağlı değil,bizlere sağlam bir iman kazandırdığı için bağlı olduğumuzu da ifade etmemiz bir hakkaniyetin teslimidir.
Her Türk İslam Ülkücüsü,Ülkücü Hareketin kurucusu Alparslan Türkeş gibi ahlaklı,imanlı,inancını yaşayan ve savunan birer iman abidesi olmak zorundadır.
Başbuğumuz;”Ben sizleri Türklük şuur ve gururuna, İslâm ahlâk ve faziletine, hak yolu, hakikat yolu, ALLAH yoluna çağırıyorum.” derken her Ülkücünün de nasıl bir fikri yapıya sahip olması konusunda ki mesajı oldukça nettir.
Ve devam ediyor Başbuğumuz:” Hareketin adını isteyenlere açıkça ilan ediyorum : Yeniden maneviyata dönüş...."diyerek davamızın yönünü ve çizgisini belirlemiştir.
12 Eylül savunmasında diyor ki başbuğumuz:
"Elhamdülillah inanmış samimi bir Müslamanım, fanilik hissine aşinayım. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu biliyorum. Şu anda burada bulunuşumuz da, inanıyorum ki her şeyden önce bir kader tecellisidir, ilahi bir imtihandır. Sabır ve şükürle karşılıyor ve bu imtihandan da yüz akıyla çıkmayı bize nasip etmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum. Rahmet ve şaşmaz adalet ümidimiz yalnız Allah’tandır. Ben burada önce Allah’ın huzurunda, sonra tarihin ve milletin huzurunda olduğumun huşuu, mesuliyet ve vakarı içinde konuşacağım. Benim için bir hesap verme bahis konusu ise, o hesabı milletime ve tarihe vereceğim. Türk Milleti’nin vicdanında teşekkül edecek olan hüküm ve tarih hükmü, mahkemenin hükmünden önde gelir. Huzur-u İlahiye yüz akıyla çıkmaktan başka hiçbir endişeye gönlümde yer yoktur. Hiç kimsenin merhamet ve insafına şahsen ihtiyacım yoktur. Sözüm, tenkidim, talebim yalnız hak ve hakikat namınadır. Yalnız mülkün temeli olan adalet namınadır. Yalnız milletim ve devletim içindir.”
Bu duruş,teslimiyet ve takva her Ülkücünün yolunu çizecek kadar billur ve açıktır.
Ve biz Türk İslam Ülkücüleri olarak inanıyoruz ki,takvada daha azimli olan her Ülkücü hem Yaradanına,hem Resulüne,hem başbuğuna hem de Liderine daha da sıkı sıkıya bağlanacak ve Ülkücü Harekete daha çok hizmet edecektir.
Türk Milleti biliyoruz ki Takvada üstün bir Millettir.
Bunu kimse inkar edemez ve unutmasın.
Ve Takvada ileri olduğu her dönemde de daima üstün olmuş ve dünyaya adaletini yaymıştır.
Bu sebeple her Türk İslam Ülkücüsü Takvaca en ileri olmakla yükümlüdür.
Her Türk İslam Ülkücüsü birer Osman Bey ve birer Fatih Sultan Mehmet olmak zorundadır.
Takva,Allah (C.C)’tan korkmak ve O’nun emirlerine uymaktır,O’nun yasaklarından kaçmak,eline,diline ve beline sahip olmaktır.
Takvasız yapılan hiçbir işten hayır gelmeyeceğini her Ülkücü mutlaka kafasına kazımalıdır.
Takvanın yerinin gönül olduğunu da bilmeliyiz.
Gönlü zengin olan Ülkücülerin Takvada ileri olmasından daha tabii bir şey olabilir mi?
Allah’ın (C.C) emirlerine sıkı sıkıya bağlı,Resulullah’ın (S.A.V) yolunda Takvada ilerlemiş,Başbuğunun gösterdiği Ülkü yolunda ve Liderinin gösterdiği hedefler doğrultusunda olan,bir elinde Kur’an ve dilinde dua,bir elinde bilgisayar ve kalem,medeni ilimlere vakıf,ilimle haşır neşir,eğitimde yüksek kaliteyi hedeflemiş,şahsiyetli,toplumda örnek kişiliği ile saygı ve itibar gören,sayılan,hukukun üstünlüğü prensiplerine bağlı,Türk Milletini başbuğunun buyurduğu gibi çağlar üstünden atlatma Ülküsüne sadık,üretken bir Ülkücü olmak hepimizin vazifesidir,boynumuzun da borcudur.
Allah ( C.C) Türkü Korusun Ve Yüceltsin.
Dilsad Hatun
05.10.2009, 14:08
5 EKİM 1978
Tokatın Niksar kazasındandı. Niksar lisesinde okurken kominist idareciler tarafından okuldan tasdikname verilerek uzaklaştırılmıştı.Başka bir liseye kaydını yaptırmak üzere gittiği İstanbul da garajlarda kominist militanların saldırısına uğradı silah zoruyla götürüldüğü bir mezarlıkta kurşunlanarak şehit edildi.Cenazesi memleketinde toprağa verildi..
Şehidimizin Ruhu Şad Olsun.. Ruhuna El-Fatiha..
Dilsad Hatun
06.10.2009, 13:56
RABBİM EN İYİ ÜLKÜCÜ BENİM DEYİP BURNU HAVADA OLANLARDAN, YAŞIM SİZDEN BÜYÜK SİZ HİÇSİNİZ DEYİP KÜÇÜKLERİ BU DAVADAN SOĞUTANLARDAN,YAŞIM SİZDEN KÜÇÜK DEYİP BÜYÜKLERİNE SAYGI GÖSTERMEYENLERDEN BİZLERİ UZAK ETSİN..NEFİSLERİMİZ BİZ YERİNE BEN DEDİĞİ SÜRECE..YÜCE RABBİM MİLLİYETÇİ HAREKATA VE ÜLKÜCÜLERE YARDIM ETSİN..
Dilsad Hatun
08.10.2009, 21:34
Kimi onları yiğid mert diye tanır, kimi onlar deli divane diye tanır, kimi düşman bilir onları kendine kimi dost bilir onları ve ona göre tavır alır, kimi onları boş bir hayale kapılmış zamane çocukları diye tanır... dedik ya işte kimi yavuz diye tanır, kimi yunus diye tanır ve tarih onları Türk milletinin son fidelerini iyi tanır ve irdeler...
Üstad Necip Fazıl ne güzel anlatmış onları... ALLAH'sızın nefret, namussuzun dehşet, yüreksizin heybet , başı boşun mihnet, devrim bazın zulmet, eyyamcının şirret, inmelinin sıklet, anarşistin devlet , komünistin illet sandığı ve tanıdığı sen... Anlayana çok söz anlatır bunlar...
Bu millet ve devlet o ak alınlı kara yazgılı çocukların mertliğini yiğitliğini, bileklerinin bükülmezliğini, sözünden dönmezliği gördü ve tanıdı onlarda... Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz misali sokaklarında, mahallelerinde, semtlerinde ve çevrelerinde komünistlere peşkeş çekmediler, onların karşısında başlarını eğip susmadılar, her zaman haykırdılar... ne dünyalık istediler nede aferin umdular, ne kavgadan vazgeçtiler, ne gücenip küstüler , vatan millet din ve devlet alsancaklar hakkına dar günlerin bozkurt sesi olarak haykırdılar.Tanıdığı bildiği abileri yakın bildiği arkadaşları onlara hep öğüt dolu sözler verdiler. Etme oğlum, yapma oğlum kendini heder etme vatanı sen mi kurtaracaksın derler. Yerine göre liderlerinin, başbuğlarının hakkında atıp tuttular, ocaklarda işin ne, ne yapacan vatanı seviyorsan içinde sev vs. buna benzer şeyleri söylerler. Büyüklük taslarlar. Yüreğinde ülkü meşalesi yanan genç, söz kendine gelince ülkücülerin yüreğinden geleni dilleriyle değil de gözleriyle anlatırlaki önce anlayacağını anlar. Ülkücü genç, eğer söylenen sözler kendine ise, teşkilatı hedefi anlatır kutlu sevdasını anlatır. Anlatır anlatır çok şey anlatırda karşısındaki hiçbir şey anlamaz ama başbuğun ve davanın hakkında eleştiri yaptıysa bu sefer ülkücü genç yüreğinden geleni bilekleriyle ve bütün gücüyle vurunca yeri de öptürür.
Onlar dudaklarında sevda şiirleri, sevgiliye aşk-ı ilan edemediler. Sevgilileriyle oturup da mehtaba bakıp yıldızları sayarak kendilerine yıldız seçemediler, sevgililerinin kulaklarına aşk sözcükleri fısıldayamadılar. Bir türlü kırmızı, beyaz ve sarı gülün ne anlam ifade ettiğini bilemediler. Onlarda insandı onlarda gençti, onlarda delikanlıydı. Daha hayatının baharında taze fidandılar sevdiler ise de bir türlü sevdiklerini belli edemediler, sevdiğini görünce zamane bebeleri gibi boyunlarına atlamak ellerini bellerinden tutmak yerine yüzleri kızarıp bir an önce oralardan uzaklaşmanın yoluna baktılar... işte onlar yirminci asrın bahadır melekleri...
Hayattan nasiplenemediler. Bir türlü parayı malı mülkü de sevemediler. Ellerine de pek para geçmedi zaten.Onların yürekleri zengindi oda onlara yeterdi zaten.
Orta okul, lise talebesi iken adı "reis"; diye bilinenler kendilerini okudukları okulun tahta sıralarının yerine hücrelere zindanlara atıldılar. Küçücük elleriyle kalem tutanların ellerinde defalarca joplar patladı. Söyle dediler, anlat dediler. Ne biliyorlardı ki neyi anlatsınlar. Vatan mı sattılar, bayrak mı yırttılar, neyi anlatacaklardı ki...Yıktılar üzerlerine suçları ben kalırım tek arkadaşım kurtulsun diyerek kendilerini feda ettiler. Bir şeyler yazılıp önlerine konuldu. Hep alakası olmayan faili meçhulleri verdiler bunlara... vatanımın ha ekmeğini yemişim ha kurşununu yemişim diyen şehit abilerinin yolundan gittiler hep vur abalının sırtına misali oldular. Abileri canlarını verdi karatoprağa düşerek kara toprağı gül bahçesine çevirdiler, onlar sırtlarında dünya yükü o kara zindanları yusufiye bildiler, taş medrese yaptılar... onlara taşmedreseli yusufiyeli dediler öyle anıldılar kimisi Bursa'ya, kimi Eskişehir adana Yozgat il il cezaevlerine dağıldılar... ama hiçbir zaman davasına tşkilatına küsmediler yılgınlık göstermediler.
Onlar çağımızın alperenleri, Hoca Ahmet Yesevi' nin Horasandaki velilerin hem manevi hemde öz torunlarıydılar. Türk e sevdalıydılar. Kendilerini arabesk konserlerinde jiletlemediler, sanatçıların ellerini sıkmak için ağlayarak sanatçı ismi bağırmadılar. Onlar zamane çocuklarından çok farklıydılar çok... onlar gözyaşlarını uzak diyarlarındaki Türk illerindeki soydaşlarının garipliğine hüzün kalışına ağladılar onlar haykırdılarsa da yamyam bile hür bu dünyada Türk niye esir diye haykırdılar.
Onlar ak alınlı kara yazgılı çocuklardılar. Onların kavgası varoluş kavgası idi. Onların zamane çocuklarıyla değil, vatana bayrağa dine ve devlete kastı olanaydı kavgaları...
Ne mutlu öyle olanlara ve de kalabilenlere!..
Dilsad Hatun
09.10.2009, 18:31
BEYAZ SONSUZLUK :
Yiğit olanların sonu olmaz
Talihi de gülmez, yüzü de gülmez
Varsın onu öldü sanan sansın,
Kahramanlar ölmez
Kahramanlar ölmez"
ALİ KINIK
Bembeyaz karlar içinde Başbuğumuzu uğurladık sonsuzluğa bir zaman. Dualar, fatihalar, yasinlerle. Ogün bütün yürekler birleşti ahde vefada, kırgınlıklar, kızgınlıklar, küskünlükler tek yürek olup 1999 da sandığa aktı. "Ülkücü Hareket" oldu.
Bugün yine bembeyaz, karlı, sisli ve dağların yamacındaki bilinmezlikte kızgınlığımız, küskünlüğümüz ve kırgınlığımızla duadayız. Ahde vefa adına. Allah'ım ülkücü hareketin tek yürekliliği, titreyişi hep ölümlerle mi nasip olacak. Bunlar korkutuyor insanı. Küskün baba oğlun beyaz gelin tarlalarında uçmağa varması, sonsuzlukta kavuşurken milleti birleştirmesi sanki. Ülkücülere kişilik, kimlik ve gurur kazandıran, dünyaya bakışına damga vuran, rahmetli Alparslan Türkeş'in ruhu şad olsun. Onu unutmayacağız... Unutturmayacağız...
Yine Başbuğumuzun peşinden, onun rahmete gidişinin arifesinde, sanki Başbuğunun izini arayan, onunla buluşmaya çıkan, dağların beyazındaki sonsuzlukta kavuşmayı bekleyen Muhsin başkana da rahmet okumaktan başka yapacak bir şey yok. Bu, Devletin ya da Milletin çaresizliği değil, inanmıyorum. Bu gönüllerin buluşup birleşebilmesi için, gözlerin bağlanmasıdır. Bu görmekle bakmak arasındaki gönül köprüsünün kurulacak olmasıdır. Bu ülkü gönüllerinin birleşmesidir bence.
Yerin yedi kat altındaki nesneyi bulan, gösteren teknolojinin, koskoca helikopteri ve beş insanı bulamayıp, gösterememesinin başka açıklaması olamaz. İlahi adalet tecelli edecek, Ruhlar buluşup birbirleriyle helalleşip, kavileşecek, inanç ve imanı gelecek nesillere ve bugünümüze perçinleyecek. Bu kaçınılmaz sonun Milletimize bildirisidir bence. Dünyada "sınıflar savaşı" safsatasının iflas ettiği tarihe karıştığı artık sarih olandır. Demir perdenin çöküşü bunun delilidir.
Yine "dinler savaşı" denen kavganın bitip "diyalog" a döndürüldüğü malumdur. Ancak ülkücü hareketin 5000 yıldır iddia edip kendilerine ideoloji yaptığı "MİLLETLER SAVAŞI" hala vardır ve süregelmektedir. Türk ülkücülerini "MİLLETLER SAVAŞI" çizgisinde buluşturup perçinleyen, yol gösteren, asabiyetine sahip çıkılması ve bu uğurda kavga verilmesini öğütleyen, Oğuz Kağan’dan Atatürk'e ve Alparslan Türkeş'e kadar hep milletiyle övünen, Milletinin cihanşümulluğunu dava edinenlerin, belki de son asrına girdiğimiz dünya coğrafyasında artık kırgınlıkları, kızgınlıkları, nefsi ve istikbali düşünceleri bir tarafa bırakıp, bu bulunmazlığın, Millet olabilmenin aslına dönüşümünün habercisi olduğunu kabul etmeleri gerekir diye düşünüyorum.
Türk ülkücüleri.. Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve Muhsin başkanın buluştuğu sonsuz beyazlığa Türk milleti ve Türk asabiyetini gömmek istemiyor, unutup unutturmak istemiyorsak, artık küskünlüğü, dargınlığı ve nefis denen şeytanı içimizden atıp, Türk milletini buluşturup birleştirerek cephe yaratalım. Bütün gönülleri Türk otağında birleştirip geçmişimize yaraşır ve yakışır duruşla Türk milletini payidar yapacak kadroları kuralım.
Geçmişin ve bugünün Ülkücüleri asla ölmez, ölemezler de. Onlar gönüllerimizde yaşayan, yaşatacak olduğumuz ÜLKÜ DEVLERİDİR. Onlar "bir ölüp bin dirilenlerdir". Muhsin başkan ve bütün şehitlerimizin ruhları şad, mekânları cennet olsun. Selam, sevgi dualarımızla.
Ahmet Yilmaz
sandalli
09.10.2009, 18:38
Yazilariniz cok kücük ve cok uzun, okunmuyor. Daha büyük olursa okurum belki.
Dilsad Hatun
09.10.2009, 20:51
Yazilariniz cok kücük ve cok uzun, okunmuyor. Daha büyük olursa okurum belki.
Düzeltme imkanim yok malesef , bir dahaki yazimi buyuk yazarim . Kusura bakmayin.
Dilsad Hatun
11.10.2009, 18:36
Ülkücü'ye Mektup:
OCAK ÇALIŞMIYOR
Sanki evdesine nisan alirken gözünü bile kirpmayan Mete'nin askerlerindendi...
Sanki Kürsad ile beraber Çin sarayini basmaya giderken tatli candan geçenlerden birisi de oydu...
Sanki "Su les sürüsüne haddini kim bildirecek?" denilince kiliç sakirdatip herkesten evvel önce çikan er kendisiydi...
Sabahlara dek kandil isiginda eser yazan da, kavurucu günes altinda tarla süren de idi sanki...
"Disiplin" der, "fedakarlik" der, "kahramanlik", "alimlik", "çaliskanlik" der, fakat buldugu bir gölgelikte serin rüyalar görür.
Kafa tutar, kendini düsünür; korkaktir, cahildir, tembeldir.
"Ocak çalismiyor arkadas!"
"Öyle mi! Söyle hele, Ocagin ne yapmasi lâzim?"
"Ne bileyim..."
"Gençler Ocak'ta bos bos oturuyor!"
"De bakalim, Ocaga gidiyor musun?"
"Valla is güç..."
Bazi tosunlar Ülkü Ocaklari'nin adresini bilmezken, Ocaklar hakkinda rapor düzenlemeyi çok iyi biliyor. Tenkit konusunda maharetliler, ancak "Gel su isin bir ucundan tutuver" denilince de ipe un seriyorlar... "Yüke gelince kusum, uçmaya gelince deveyim" diyen bu tipleri ne kadar sevmiyorsak; "Ínandigim davamin selameti için ne emrediliyorsa yaparim" diyenlere de o kadar hayraniz...
Bize göre Ocaklarin temel vazifesi, önce gençler olmak üzere bütün insanlarimizi "üstün ahlâk sahibi" yapmaktir... Üstün ahlâk sahibi olmak için Kur'an-i Kerim, Hadis, Fikih, Íslâm ve Türk Tarihi, Edebiyat gibi hususlarda egitim görmek gerekir. Bu egitimin neticesinde saglanan bilgi pratige dönüsecektir. Bunun ilk mektebi ocaklardir.
Ocaklari insanlar idare eder.
Ínsanlar beserdir, sasirabilir...
Beserin yardima ihtiyaci vardir.
En önemlisi Ocak, Ocaklilarindir!
Bu Ocagin basarisi da basarisizligi da bütün Ülkücüleri ilgilendirir. "Yönetim kurulunu sevmiyorum" diye Ocaga tavir alanlar, kendi samanligini atese veren aptallar gibidir.
Peki, yapilan her tenkit asilsizmidir?
Hayir!
Hayir ama tenkit edenler daha iyisini ortaya koymadan, çözüm teklifi sunmadan bunu yapiyorlarsa, begenmediklerinden daha asagi duruma düserler...
Öyle bir dönem yasiyoruz ki, birakin Ocak baskanlarimizi, "Ocak'ta bir sandalyede uyuyanin bile ayagini öpmek gerekir."
Basarmak için inançli olmak yetmez.
Ínancin dinamosu mücadeledir, faal olmaktir.
Kocaman bir jeneratörü incecik bir telin kopmasi durdurulabilir. O halde çene yarisini birakip, güçlerimizi birlestirelim. Kim, hangi alanda yetenikliyse meydana çiksin. Yani herkes pamugunu döksün ortaya.
Ocak yöneticilerimiz de gevezelerin laklaklarini dikkate almasin... Davanin muzaffer olmasi için programi olanlara imkan sagliyarak, kültür-sanat ve fikir adamlarimizi "degerlendirsin" ler.
Mahalle, ilçe il Ocak temsilcilikleri vatandasin hayatinda vazgeçilmez bir unsur haline gelsin...
"Ocak çalismiyor" diyenler, siz de kalemi alin elinize yazmaya baslayin... Yazamiyorsaniz çikin Ocak baskaninin huzuruna ve görüslerinizi, tenkit ve tekliflerinizi sözle sunun. Onu da yapamiyorsaniz SUSUN..
figen-58
12.10.2009, 00:03
sizingibi kardeşlerimiz kaldımı tebrik ederim
elinize emeğinize salık
Dilsad Hatun
13.10.2009, 13:13
ÜLkücü'ye Mektup :
ÜLKÜCÜ OLMAK
Oldeyince olduran, nimetleriyle besleyen ; öldürüp hesaba çekecek olan din günün sahibi; koruyan bagisliyan yüce Allah'in adiyla... Mutlak kudret sahibi Allah'a binlerce hamd olsun.. Salat ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen; iki dünyada rehberimiz, rahmet ve iman peygamberi Resulullah Efendimize; onun sanli ashabina, âlimlere, sehitlere ve gâzilere olsun! Can Ülküdasim ...! de oturan bir genç ülküdasimizdan aldigim mektubu okuduktan sonra yaziyorum bu satirlari.O gencin mektubunu okurken yüregim büyük acilarla kivrandi. Mektubu bitirdikten sonra uzun bir süre kendime gelemedim. Genç ülküdasimizin dile getirdigi meseleler asilinda bütün ülkücülerin gündemlerinde tutulmalidir.
Bu kardesimiz mektubunda diyor ki;
"...Ülkücülük bu mu agabey! Biyigi asagi sakittin mi, yakana bozkurtlu rozet, boynuna bozkurtlu kolye taktin mi ülkücü mü oluyorsun? Ben kolye, rozet ve yüzük gibi seylere karsi degilim, hatta bunlari takanlar samimi olarak davalarini yasiyorlarsa saygi bile duyuyorum. Ama, fikir namina tamtakir olan, ayrica harekeleri ülkücülüge yakismayan kimselerde bunlari görünce son derece öfkeleniyorum. Zaten üzerlerinde bozkurt isareti tasidiklari halde çirkin davranislarda bulunanlarin ülkücü olduklarina kesinlikle innmiyorum. Bunlar olsa olsa ülkücüleri halkin gözüne kötü göstermek isteyen art niyetli kisilerdir..."
Sevgili kardesim
Bu delikanli diyor ki; "Ben ülkücülerin atesten gömlek giydigi 12 Eylül öncesinde küçük bir çocuktum. Amcam ve arkadaslarindan ülkücülerin serefli mücadelerini dinliye dinliye bu kutlu yola sevdalandim. Su anda liseyi bitirmek üzere olan bir genç olarak bazi ülkücülerin hâllerine çok üzülüyor ve ülkücülük bu mu diyorum..."
Delikanlinin öze dönük elestirileri ve hakli sitemleri su sekilde devam ediyor.
"Ülkücülügü lekeleyen bazi tipler var diye, ülkücü hareketten kopacak degilim. Beni hiç kimse ülkücüyapmadi. Ben okuyarak, arastirarak, tabiri caizse kili kirk yararak bu yola girdim ve bütün dünya karsima gecerek <<ya öleceksin, ya ülkücü degilim diyeceksin>> dese, yine de bu mukaddes yoldan vazgeçmiyecegim... Allah rizasini kazanmak için canla basla çalisan gerçek dava adami agabeylerime; Türk esir olmasin, vatan bölünmesin,; ezan susmasin, bayrak inmesin diye topragin kara bagrina giren aziz sehitlerimize layik olmaya çalisacagim.
Bizden evvel ülkücü olanlar çok çile çekmis; okulundan, isinden atilmis; günlerce mahallelerine girememis; kahpe kursunlarla vucutlari delik desik edilmis... Bize ne oluyor! Bu kadar rahat bir hayat yasamamiza ragmen kendimizi fikir bakimindan yetistirmiyoruz. Yarin bir ateistle, koministle, mezhepsizle, milliyetsizle tartismaya gireskek düsüncelerimizi anlatabilecek miyiz?..."
Degerli kardesim,
Böyle genç yasata bu kadar ince düsünebilen ülkücülerin var olmasi bizleri gururlandiriyor. Bu gencin sözlerine hak vermemek mümkün mü. Maalesef, bu delikanlinin bahsettigi olumsuzluklar içinde debelenen arkadaslarimiz var. Bunlarin çogu iyi niyetli olsalar da bilgisiz olmalari sebebiyle davamiza zarar veriyorlar. Bu genç kardesimizin mektubundan biraz daha alinti yapmak istiyorum. Gencimiz diyor ki:
"...Bu nasil ülkücülük Allah askina!
Ülkücü, Cenab-i Allah'in nizamini yeryüzüne yaymayi gaye edinmistir. Ílâyi kelimetullah ve nizam-i âlem davasi ugruna maliyla, caniyla; her seyiyle mücadele etmeye söz vermis olan ülkücüler, namazsiz.niyazsiz olabilir mi?
Bir insanin kalbini kirmayi, Cenab-i Hakk'a itaatsizlik olarak degerlendiren ülkücüler, gönüllere korku, nefret salabilir mi?
Annesini, babasini, akrabalarini, komsularini inciten insan ülkücü olabilir mi?
Ülkücüler, <<zalime Yavuz, mazluma Yunus>> degil midir?
Türk milletini ilimde, teknikte, maneviyatta dünya milliyetlerinin en önüne geçirmeyi hedefleyen ülkücüler, kahvehanelerde vakit öldürebilir; caddelerde aylak aylak dolasabilir mi?
<<Vatanim, ha ekmegini yemisim, ha ugruna bir kursun!>> diyen ülkücüler, vatan ve millet sevgisini herkesten daha çok tasimiyorlar mi?
Ülkücü, Kuran-i Kerim'de ve hasisi seriflerde tarif edilen Íslâm ahlâkinin örnek yasaticisi degil midir? Ülkücüyü uzaktan görenler onun yasayisina imrenmeli, <<gerçek müslüman iste böyle olur>> demelidir.
Ülkücü, sanli ecdadimiz gibi hürriyete esir olmamali; maddî-manevî her türlü kölelige karsi çikmalidir.
Ülkücü, kendi menfaati ile toplumun menfaati çatistiginda derhal toplumdan yana fedakârlik yapabilmeli; kendi hakkini yedirmiyecegi gibi, milletin hakkini da kimseye gasbettirmemelidir.
Dilsad Hatun
14.10.2009, 12:05
Bu ki, anlattığım; Yâr dâvâsıdır
Beş bin Şehîd vermiş, zor dâvâsıdır
Gönüller ışıtan, nûr dâvâsıdır
Nizâm-ı Âleme bendedir canlar
İmânlı Ülkücü gençliktir bunlar
Hakk için her türlü yerden geçtiler
Anadan, babadan, yârdan geçtiler
Dikenli bahçeden, dâr'dan geçtiler
Nizâm-ı Âleme bendedir canlar
İmânlı Ülkücü gençliktir bunlar
Vatana hizmette dur etmediler
Canların vermeye âr etmediler
Gerçeğe gözlerin kör etmediler
Nizâm-ı Âleme bendedir canlar
İmânlı Ülkücü gençliktir bunlar
ARIKAN, ORKAN'I, PEHLİVANOĞLU
ESENDAĞ, DURACIK, KARATAŞ soylu
Saymakla bitmezler, hep Yûsuf huylu
Nizâm-ı Âleme bendedir canlar
İmânlı Ülkücü gençliktir bunlar
ÖNKUZU, ÖZMEN'ler önü tuttular
SAZAK'lar, ÇEYİZ'ler yönü tuttular
ONLAR HİÇ ÖLMEYEN CANI TUTTULAR
Nizâm-ı Âleme bendedir canlar
İmânlı Ülkücü gençliktir bunlar..
Dilsad Hatun
15.10.2009, 12:05
Onlar bizim Agabeylerimizdi
Hani herkesin bir dayısı varya, iste onlar bizim dayılarımızdı...
Eylüllerde kaybettik biz sevdiklerimizi, ne kahpe eylülleri unuttuk, ne sönen Ocaklari, nede giden canları...
Ayrılık acısı düsünce cemre, iste o zaman anladık yitirdigimiz ülkü güllerini... Umutları vardı geleceğe dair, gelecegin Turan ülküsüne, yeminleri vardı...
Kahpe kursunlara hedef oldu o umutları, eylüllerde gömdük onlarla beraber, yeserecegini ümit ederek... Olmadı, olmadı onların ellerinde buket Cicekleri, gidecegi sevgilileri olmadi, onlar ülkü denilen nazli gelinin sevdalilariydilar, iste onlar bizim Agabeylerimizdi, hani herkesin bir dayisi varya, iste onlar bizim dayılarımızdı...
O günden bugüne hergün eylül oldu feryat etti yüreklerimiz canlarimiza... Yillar gectikce, yumru gibi oturdu bogazimiza, dügümlendi hasretleri, özlemleri, cözemedik.... Ancak gözlerimizle olur diyebildik, halbuki gök gürültüsü gibi carpardi yüreklerimiz... Iskenceler görüp, kahpe kursunlara kurban verdigimiz canlari, düsündükce küfrettik kahpe eylüllere, yemin ettik öc almaya, alinmadikca öcümüz, gülmeyi haram bildik kendimize... iste onlar bizim Agabeylerimizdi, hani herkesin bir dayısı varya, iste onlar bizim dayılarımızdı...
Süleyman Özmenler, Kılıçkıranlar, Önkuzular, Arıkanlar, Osman Baturlar, Veli Canlar..... Yemin olsun size, alınmadıkca öcünüz, haram olsun gülmek bize, alınmadıkca öcünüz, haram olsun sevmek bize...
Eylüllerde kaybettik biz sevdiklerimizi, O günden bugüne, dalında sevdik gülleri, Inadına..
Dilsad Hatun
20.10.2009, 14:00
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Dilsad Hatun
20.10.2009, 14:09
Özledim! Özledim! .
Özledim seni;
Özledim ulu Hakan.
Özledim seni.
Özledim dik başını.
Özledim seksenli yaşını.
Özledim yiğitçe bakışını.
Ve özledim Bozkurtlarım deyişini.
Özledim; 100 milyonluk
Milliyetçi Türkiye`yi anlatışını.
Özledim Başbuğ`um özledim.
Özledim şefkatle anlımdan öpüşünü.
Özledim Turan yolunda yürüyüşünü.
Özledim vatanım, bayrağım deyişini.
Özledim ulu Hakan,
Özledim Aslanlar gibi kükreyişini.
Özledim ulu çınar,
Gölgende dinlenişimi.
Özledim Barzanilere,
Haddini bil deyişini.
Özledim güzel insan,
Özledim coşuşunu.
Özledim düşmana korku,
Dosta güven verişini.
Özledim Hanlar Hanı,
Özledim Bayrak oluşunu.
Özledim Başbuğum Türkeş,
Türk`e huzur verişini.
Özledim Bilge Atam,
Derya Deniz oluşunu
Dikenli yollarda yılmadan,
Hakka hizmet edişini! ..
Şimdi cennettedir belli;
Hepiniz bunu bilin
Gelse veririm canımı
Sözüm söz, şahit olun.
Allah`ım o`nu gözet
Cennetine kabul et
Peygambere komşu eyle
Ruhunu nurla donat! .
Bulunmaz böyle insan
Dolmaz yeri bir daha,
Başbuğum! başbuğum rahat uyu,
Duruyorum yerimde.
Yerim ülkü bağıdır,
Topladım çiçekleri.
Gitmiyorum geriye,
Yüzüm daim ileri.
Yalnız; genede hüzünlüyüm, üzgünüm,
Üzüntüm hiç bitmiyor,
Yorgunum ve bitkinim.
Sebebi malûmunuz,
Seni çok! seni çok çok özledim.
A. KILIç
Bu konuyu ilk baştan başlayıp okudum vede çok üzüldüm.İşte bizlerin tek hatası tahammülsüzlüğümüz insan hangi dine mensup olursa olsun hangi görüşten olursa olsun saygı duymalıyız.İşte bizlerin yanıldıgı tek nokta şudur sanki insan a partiden olursa müslüman b partiden olursa degil,Kardeşimmm din ile partizanlık ayrı kavramlardır bizim herkesin görüşüne saygımız olmalı,hepimiz bir bayragın altında yaşıyoruz biz milletiz.Sevgili kardeşimiz sevdasını dile getiriyor ne güzel bu onun görüşüdür sevdasıdır buna saygı gösterip incitici sözlerde bulunmamalıyız,özelliklede bu bir bayansa dahada nazik olmalıyız,tabiki heryerde bir sivri çıkacaktır bunu bir partinin tümüne yada bir cemaatin hepsine yıkarsak çok ayıp etmiş kul hakkına girmiş oluruz evlatlarımız var hngisinin huyu biribirine benziyor sonra birkaç kişi için tüm camiayı suçlamakta çok pardon densizlik olur.Biz bu ülke için canını ortaya koyan gerçekten ülkemizin menfaati için çalışan herkesi seviyoruz saygı duyuyoruz ama ülkeyi karıştıranlar içinde heran pençelerimiz açık bekliyoruz kadın erkek hepimiz.Benim görüşüm kardeşlerimizin daha nazik yaklaşımlarıdır.Allah korusun hepimizde dar günde etle tırnak oluruz dogrusuda bu ben ülkemi çok seviyorum birtek kum tanesini bile kimseye vermem verdirmem bu arada rahmetli Başbugun yerinide hiç kimse dolduuramaz dolduracak abilerimizide genç yaşta kurban veriyoruz.Eger sizleri kıracak bir kelimem varsada hakkınızı helal edin aslında hiçbir zaman bir partizan olmadım sadece kardeşlerimin birbirlerine yorumlarını okuyunca kayıtsız kalmadım.Hakkınızı helal edin hiç kimseyide incitmeyin bir kalbi kırmak çok kolay ama tamiri çokk zordur kardeşlerim.Saygılar Sevgiler hepinize.
Dilsad Hatun
20.10.2009, 20:37
Allah(c.c) Razi olsun ablam . Kim kimin kul hakkina girip siz cennetlikmisiniz dediginde zaten o kisiye hakkim'da helal degildir . Vebali agir olucak ama önceden dusunseymis.
Vesselam , yorumun için tesekkurler ederim . Saygilar.
Dilsad Hatun
21.10.2009, 19:43
21 EKİM 1979
18 yaşında olup, ailesinden ayrılarak çalışmak üzere geldiği Antalya'da iş bulamayınca hamallık yaparak geçimini sağlıyordu. Ülkücü bir arkadaşıyla birlikte olay günü Antalya Lisesi'nin önünden geçerlerken bir komünistin saldırısına uğrayarak demir çucuklarla dövülerek ağır yaralandı. Ağır yaralı vaziyette kaldırıldığı hastanede girdiği komadan kurtarılamayarak üç gün sonra şehid oldu. Cenazesi Antalya Andızlı Mezarlığına defnedildi.
Ruhu Şad Olsun... (Ruhuna El-Fatiha... )
Dilsad Hatun
21.10.2009, 19:56
Seni,acundan yüce tek var saymışım Tanrı’m
Göğe değen başımı,yere eğmişim Tanrı’m
Ve gönlümde yanına çiçek koymuşum Tanrı’m
Bu sevgiyi sen verdin,bu da benim nazımdır
Korkak kullarca değil,erkekçe niyazımdır
Ey Tanrı’m,yüce Tanrı’m
Kat,gücü güce Tanrı’m
Bölük bölük bölündük
Sonumuz nice Tanrı’m
Sensin derdi yaratan,derman olan,yine sen
Sensin Türk’ü yaratan,ayrı kılan,yine sen
Yüce dağlar birleşir,eğer ki sen “ol” desen
Dilersen kes hakkımı,ekmeğimden,suyumdan
Bu birlik,varlık demek,esirgeme soyumdan
Kapına durdum Tanrı’m
Yere diz vurdum Tanrı’m
Çek şu kızıl perdeyi,
Bir olsun yurdum Tanrı’m
Tanrı’m,şerefim için,namusum,dinim için
Şerefsize bilenen şerefli kinim için
“Ben” dedim ya,andolsun,sanma ki benim için
Ahlaksız çarklar için,saklanmaz farklar için
Şu çakal insancıklar,şu Bozkurt Türkler için
Açtım elimi Tanrı’m
Çözdüm dilimi Tanrı’m
Kabul et bu duamı
Arz-ı halimi Tanrı’m
Bir gece,ağlar gibi,kurtlar uludu dağdan
Gözlerime kan değdi,dokuz yaralı tuğdan
Bir türkü,bir de ağıt kopardım eski çağdan
Türküm umudum olsun,ağıdım yaram olsun
Türküsüz ve ağıtsız gün bana haram olsun
Bu acı beter Tanrı’m
Sanmam ki biter Tanrı’m
Belki benden artar da,
Neslime yeter Tanrı’m
Bizi zulme bileyen bu kutlu güç senindir
Haklı ve yiğit kılan şerefli taç senindir
Türk olmaksa suçumuz,bu soylu suç senindir
Sanma ki bu sorgudur,sen Tanrı’sın,ben kulum
Sen sabırda zenginsin,bense işte yoksulum
Dört yanım soru,Tanrı’m
Hepsi en zoru Tanrı’m
Soruların zorundan,
Soyumu koru Tanrı’m
Sen Tanrı değil misin,adını yargılatma
Sana Tanrı deyince,dinimi sorgulatma
Ya adam et bunları,ya beraber yaşatma
Kanı bozuk olanlar,”Türk’üm” diyemesinler
Ve Türk’ün dik başını yere eğemesinler
Gökçek Tanrı’m,gök Tanrı’m
Sevgisi büyük Tanrı’m
İti kurda baş kılma
Bu ne ağır yük Tanrı’m?
Şimdi beni ezenler,demek soyumu bilmez
Bozgunun ardındaki mutlak toyumu bilmez
Demek,beni bilir de,deli huyumu bilmez
Çin’de kırkbir çeriyle ihtilal yapan kimdi?
Peki,o uslanmaz kan hangi bedende şimdi?
Şükür ki,bende,Tanrı’m
“Niçin”i sende,Tanrı’m
Bugünü de kutlu kıl
Gözlerim dünde Tanrı’m
Türkiye benim yurdum,canım kurban bu yurda
Fakat,bir dağ az gelir,mayası hür Bozkurda
Kıralım şu zinciri,artık ferman buyur da
Sınırları bozalım,yeni baştan çizelim
Kendi toprağımızda hesapsızca gezelim
Bir ferman buyur Tanrı’m
Dünyaya duyur Tanrı’m
Türk’ü Türk’e kavuştur,
Var,beni ayır Tanrı’m
Çünkü,o gün her ölen,
Sadece uyur Tanrı’m..
Dilsad Hatun
22.10.2009, 12:48
Üstad Necip Fazıl ne güzel anlatmış onları.. :
ALLAH'sızın nefret, namussuzun dehşet, yüreksizin heybet , başı boşun mihnet, devrim bazın zulmet, eyyamcının şirret, inmelinin sıklet, anarşistin devlet , komünistin illet sandığı ve tanıdığı sen..
Anlayana çok söz anlatır bunlar..
Dilsad Hatun
22.10.2009, 12:49
Canım gideydi de sen gitmeyeydin Velican
İşte böyle diyor şair. Sözü de yüreğimize gark ediyordu. Velican Oduncu ismi Ülkücü Hareketin şanlı mazisinde altın harflerle yazılı bir şahsiyetin adıdır aynı zamanda.
Doğu Türkistan Türküdür kendisi. Bugünler de Doğu Türkistan Davası denildiğinde bir çok kişinin aklına basın ve televizyon kanallarından dolayı Rabia Kadir Hanımefendi gelmektedir. Bizim şuurumuzda Doğu Türkistan Davası denildiğinde şöyle geçmişe bakılarak “Yaşım doksanı buldu gözlerimde görmüyor ama Doğu Türkistan davasından vazgeçmem” diyebilecek yüksek ruha sahip İsa Yusuf Alptekin Bey gelir, Çinde Türke her türlü baskı yapılıp ellerindeki silahlar toparlanmaya kalktığında “Ben Çinliye Silahımı vermem” diyerek asaletin timsali olan Osman Batur gelir akla ve böyle asil insanların kanından canından birde Velican Oduncu gelir aklımıza.
1964 yılında Doğu Türkistanlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Ata yurtlarından çok uzakta ana yurttalar artık. Velican Oduncu Türk coğrafyasında dünyaya gözünü açtıktan sonra kanındaki asil ruh ile büyümüş terbiye edilmiştir. Biraz kaparıp boy atmaya başladığında ata yurttan Komünizm illeti yüzünden göçüp geldikleri illet kendilerini burada da bulmuştur. Kanında mertlik vardır Velican’ın.
Daha ondördünde mertliğinden yiğitliğinden dolayı arkadaşları evlerinin önünde çelik çomak oynama yarışında iken Velican Pol-Der’li köpeklerin akan salyaları arasında ekip otosuna bindirilerek işkencehanelere götürülmektedir. Hayli işkencelerden sonra Sağmalcılar Cezaevine gönderilmiştir artık. Cezaevi günleri başlamıştır on dördünde bu yiğidin. Bıyıkları terlemeden.
Daha on beşinde zindanlardan On Üç Ülkücü ağabeyi ile birlikte firar ederek Türkiye’nin gündemine de bomba gibi düşmüştür. Sağmalcılardan firar eden Ülkücülerle birlikte Türkiye’de cezaevi gerçeği de bir kez daha gün yüzüne vurmuştur. Aşırı komünist gazete dergi vb. Yayınlarda poster poster fotoğrafları yayınlanan Ülkücüler hedef gösterilmiştir.
Firar döneminden sonra ihtilalin kanlı yüzü yine zindanları göstermiştir Velican ismine...
Yıllar geçmekte Velican Oduncu ömrünü zindanda geçirmekte çocukluğunu, ergenlik çağını gençliğini zindanda yaşamak zorunda kalmıştır.
Kahpe eller doymamıştır kana. Tarihler 16 Temmuz 1988 gününü gösterdiğinde koğuşta ranzasında uzanmışken kahpeler saldırmıştır apansız. Ellerindeki şişlerle vurmuşlardır Velicanı.
Geriye adı kalmıştır tarihe ve yüreklere nakşedilen...
Birde o zindanlarda bıyıkları terlemeden çocukça masumca fotoğraf karelerinde bakışı kalmıştır.
Sana uzanan eller gün yüzü görürmü Velican Ağabey.
Davan davamız, yaşamın hayat nizamımızdır.
Ruhun Şad Mekanın Cennet Olsun..
çok güzel paylaşımlarınız için sonsuz teşekkürler kardeşim sağol
Dilsad Hatun
22.10.2009, 13:39
çok güzel paylaşımlarınız için sonsuz teşekkürler kardeşim sağol
Ben tesekkur ederim abicim . Okuyan gözlerinize saglik.
Bugün iki arkadaşım bu mesele üzerine konuşurek,oturdum dinledim.Biri,ülkücü olan diğerine sordu:"DTP'liler Kürtçülük yapıyor,siz Türkçülük yapıyorsunuz,ne farkınız var ?" diye sordu..
Dilsad Hatun
22.10.2009, 20:25
Bugün iki arkadaşım bu mesele üzerine konuşurek,oturdum dinledim.Biri,ülkücü olan diğerine sordu:"DTP'liler Kürtçülük yapıyor,siz Türkçülük yapıyorsunuz,ne farkınız var ?" diye sordu..
Hani Dtpliler kürtlerin temsilcisi degildi ? :) Allah allah ...
Dtp'nin politikası kürt şovenliği , aksini idda edenlerde varsa sabaha kadar tartışırım.
Hani Dtpliler kürtlerin temsilcisi degildi ? :) Allah allah ...
Ben öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum.Dedimse yanlış yazmışımdır.Her 10 Kürt'ün 7-8'inin oyunu alan bir parti nasıl Kürt'ün temsilcisi olmaz..Neyse asıl konu bu değil...
Bizlerin DTP'yi kimin temsilcisi olarak gördüğümüzden ziyade DTP'nin kendini kimin temsilcisi olarak gördüğü önemlidir.DTP Kürt halkı için,dili için uğraşıyorsa Kürtçülük yapıyordur.Bir tarafta Kürtçülük yapan,diğer taraf da Türkçülük yapan bir kesim.Fikir olarak fark var mı?
Abdurrahman 58
29.10.2009, 21:12
Konuyu saptırmayalım..okuyalım anlayalım !
Gün gelir, ecel hükmünü icra eder, ülkücü dünyasını değiştirir. Kalabalık o'na acır, daha iyi yaşamış olmasını temenni eder. Hâlbuki o, inançları uğrunda yaşamanın hazzını tadamadıkları için ömrü boyunca «kalabalık»a acımıştır.
Dilsad Hatun
30.10.2009, 14:25
"Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah
davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakindir. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır."
(7 ekim 1980 tarihinde idam edilerek, Şehit olan Mustafa PEHLİVANOĞLU'nun son sözleri.)
Dilsad Hatun
31.10.2009, 13:09
HUSEYIN CELIK _31 Ekim 1979
Hatay'ın Kırıkhan ilçesinden olup 24 yaþındaydı. Gaziantep Eğitim
Enstitüsü öğrencisiydi. Olay günü, Kurban Bayramının ilk günü, Kırıkhan'da Zafer ilkokulu civarında, komünist militanlar tarafından vurularak şehit edildi.
Şehidimizin ruhu şad olsun.. Ruhuna El-Fatiha..
yiğidoturan
31.10.2009, 13:17
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
SEHPALARDA ZAFER VAR
-Cellatlar, Unutulmasın-
Biz, bir soylu topluluk, bir avuç kahraman
Umutlar derlerdik amansız kavgalardan.
Bizdik kan gölü sokaklarda kurşun yiyen!
Bizdik; maziden atiye Hakka yürüyen!
Derken namlularla çevrildi yollarımız,
Dalbudak salarken, kesildi kollarımız.
Evlerimiz basıldı yıkıldı ocaklar,
Eylüllerle geldi "apoletli" cellatlar.
Bir meydan savaşında er dilercesine,
Yiğitçe direndik tağutların zulmüne
Önce, MUSTAFA'm yürüdü cellada doğru,
Adı gibi yiğitti o Pehlivanoğlu.
İlk o yürüdü dimdik başıyla sehpaya,
Tekbirlerle yükselip, kavuştu Mevlaya.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Sonra CEVDET KARAKAŞ alıp abdestini,
Tevhid nidasıyla verdi son nefesini.
Titredi gök... Sarsıldı arz... Kanlı zulümden!..
ALLAH" dedi FİKRİ son nefesini verirken!...
Cellatlar doymadı kana, Kurban istedi.
Bir kanlı el çıkıp, CENGİZ'imi gösterdi.
Yürüdü CENGİZ BAKTEMUR, sehpaya... gamsız.
Hükmü has kalıp ALLAH'a... gitti pervasız !..
Sonra ALi BÜLENT atıldı ercesine
Tekbirler aldı, Bedir'e girercesine...
Kanlı zindanların soğuğunda son gece,
Namazını kılıp, yürüdü AHMET KERSE...
Bitişini görsün onda... Şu köhnemiş çağ!...
Yiğitçe çıktı sehpaya HALiL ESENDAĞ!...
Sonra fırladı SELÇUK, Halil'in ardından,
Şühedaya kanat çırptı aynı mekandan.
Böylece yollandı sekiz şehit Mevla'ya,
Yemin ettik o dem... intikamlar almaya!..
Sonra döndü zaman, ters-yüz oldu hesaplar
Kinleri öğüttü "ikbal"denilen çarklar
Hala hüküm sürmede zulmün mimarları
Hatırlayan yok... Zindanları, Çarmıhları!..
Hücreler, sehpalar, ölümler unutulmuş...
Dünkü yusufsoylular nefslere kul olmuş?...
Şimdi, acıların pençesinde şu ruhum
Kırbaçlanmış köle gibi, bitkin ve yorgun
Bir vebal gibi mazi... omuzlarımda yük!…
Bir azap yaşıyorum... kabuslardan büyük!..
Kaç zaman var ki, katledilmiş hayatların
"Adalet!..." diyen seslerini duymaktayım...
Her ses bir çığlık gönlümde... Çığlıklar isyan!
Her yerde bir iz var... 0 kanlı hatıradan!...
Her gördüğüm direkte sallanan bir ceset!...
Her devrilmiş tabure beynimde cinnet!...
Sanki her yer mezarlık sanki her yer zindan!..
Yetimler ağlıyor “KISAS” diye ardımdan!..Ah...
Duymasa kulağım, görmese gözlerim
Kısasta hayat var!..." Lakin bomboş ellerim
Bir ben miyim... Sokaklarda gezinen mecnun!..
Bir ben mi kaldım... İntikam gününe tutkun?!..
Hani... kanlı Eylüllerde vurgun yiyenler? ...
Hani... Zulümlere direnip devleşenler?...
Neredesiniz ey zindan arkadaşlarım?...
Şu sokaklarda neden... Yalnız başımayım?...
Hani... Zindanlarda cellatların yüzüne,
Tükürmüş, yeminler etmiştik ölümüne!...
Unutmak ölümdür dünü... unutmak zillet !...
Ey zafere doğan yiğit kalk ve kıyam et!
Fırlayıp mekanizmadan bir mermi gibi,
Vurun!... idamlara kalem kıran elleri!...
Vurun ki... Titresin cihan!... Anlasın ümmet;
Sehpalarda zafer var! Zindanda hürriyet!
Süleyman KALAYCI
Dilsad Hatun
01.11.2009, 20:31
MQcaWpyTHC8
Irkcilik var diyenler ...Buyrun.
Ugurlar olsun Basbugum Fatihalar Tekbirler sana ...
Dilsad Hatun
03.11.2009, 13:33
Kelepçeler sıksa kopsa da bilek
Vatan için çarpar vurdukça yürek
Güçlü Türkiye’yi kurmaktır dilek
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Kinim yoktur benim ere polise
Tutup katsalar da beni hapise
Suçlasınlar vatan sevmek suç ise
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Tüketemez kimse vatan sevgimi
Saygıyla anarım şanlı ceddimi
Terk etmem milleti asil dinimi
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Gül bahçesi olur hapishaneler
Azmime güç verir dertler çileler
Yolumdan döndürmez tüm işkenceler
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Ben nasıl severim vatan sevmezi
Milliyetsiz, ruhsuz töre bilmezi
Onlarda istemez sevemez bizi
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Türk’üm diyen Türk’e açıyor yara
Vatanını seven düşüyor dara
Yerini bırakır kışlar bahara
Horlansam da yine ben ülkücüyüm
Dilsad Hatun
03.11.2009, 13:38
Alparslan Gümüş_3 KASIM 1975
Afyon'un Bolvadin kazasındandı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Matematik Bölümü 2.sınıf öğrencisiydi. Yıldırım Beyazıt Öğrenci Yurdu'nda kalıyordu. 22 yaşındaydı. Olay günü okula geldiğı bir sırada okulun önünde önceden bekleyen otuz-kırk kişilik komünist gruptan otamatik silahlarla açılan yaylım ateşi sırasında başından aldığı kurşun yarası sebebiyle ağır yaralandı. Hacettepe Hastanesine kaldırılarak acilen beyin ameliyatına alındıysa da, kurtarılamayarak şehid oldu. Cenazesi Bolvadin'de toprağa verildi.
Şehidimizin ruhu şad olsun... Ruhuna El-Fatiha...
Garip Musalı
03.11.2009, 15:32
BAYRAĞIMIN RENGİNE ´AYINA ´YILDIZINA VATAN TOPRAĞININ ZERRESİNE CANIM KURBAN BENİM
Dilsad Hatun
04.11.2009, 12:46
Ahmet Duran Özhorta _4 KASIM 1979
Adana'nın Arıklı köyündendi. 45 yaşında olup evli ve 5 çocuk babasıydı. Adana'nın Denizli mahallesinde bulunan Zorlu Fırını önünde komünistler tarafından vurularak ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılırken yolda şehid oldu. Daha önce de komünistlerce defalarca saldırıya uğramışlar bir defasında da evleri yakılmıştı. Yeğeni Mustafa Karacan bir yıl önce komünistlerce şehit edilmişti. Cenazesi Adana Asri Mezarlığı'nda defnedildi.
Şehidimizin ruhu şad olsun.. Ruhuna El-Fatiha..
allah mekanını cennet etsin ülkücülük çoook cesaret ister ülkücülük vatan sevdasıdır ülkülük osmanlı hatırsıdır kısaca tabii benim kan,atıma göre ülkücülük bir ayrıcalıktır diğer partilerle uzaktan yakından alakası yoktur.ülkülük aşktır vatan aşkı namus aşkı o bir sevdadır onu ancak yaşayan bilir dışardan biri anlıyamaz.
Bu yazı tam bir "çıfıt" propagandası. Genellikle köy ya da varoş kökenli Anadolu'nun yağız delikanlıları olan Ülkücülerin hepsinin "sara hastası" ya da "derviş" olduğunu sanmıyorum. Onlar da diğer insanlar gibi sevmeli, sevilmeli ve aile kurmalıdırlar. Aileye bağlılık erdemdir.
Sokaklarda Siyonistlerin ya da diğer kötülerin talimatlarıyla yabancı ideolojilerin "koç başı" olacaklarına, kütüphanelerde, laboratuvarlarda, atölyelerde çalışmalılar, yeteneklerini , bilgi birikimlerini geliştirmelidirler.
Bugün ülkemizde 100 üzerinde üniversite , binlerce profesör var ama ülke sadaka toplumu. Her şey çöküntü içinde, gelecek umut vermiyor. Ülkücüler sokakta şunun bunun gizli kirli amacı için dövüşerek değil, beyin faaliyetlerini geliştirerek bu gidişi tersine döndürmeye çalışmalıdırlar.
Kaba insan hiçbir uygar toplumda değer bulmamıştır.
Bugün vatan dediğimiz topraklarda en az yarararlananlardan bir kesim de Ülkücüler'dir.
O. Bayülken, M. Akpınar,Tarkan, B. Erdoğan ve diğer kriptolar askere bile gitmeyecekler , en yüksek konforu yaşayacaklar ama vatanın nimetlerinden en az yararlanan Ülkücüler en önde koşacaklar. Türk kökneli Ülkücüler kurbanlık koyun olmamalı diye düşünüyorum.
Yazarın soyadındaki Er takısı kuşku uyandırıyor.
"Ülkücülerin hepsinin "sara hastası" ya da "derviş" olduğunu sanmıyorum"
Makalede bir epilepsi(sara) hastasının profili çizildiği için bu cümleyi kullandım.
inanki ne dediğini analamış değilim atıyomusun tutuyomusun belli değil konunu biraz daha açık ve net yazarsan bizde anlarız ne demek istediğini dimi ülkücüler neden sara hastası olsun yahu öylemi gösteriyoruzki.
Ne kadar ayıp ülkücülere sara hastası denir mi ?
Dilsad Hatun
04.11.2009, 16:55
Muhali 'nin ne demek istedigini anladim . Tesekkurler Muhali.
Her koyun kendi bacagindan asilir tabii.
Tartisma olayi yaratmayin . :)
Bu forum'da neler soylenmiyor ki Cley .
sandalli
04.11.2009, 16:57
Kim sara hastası orasını biraz açar mısınız?
Dilsad Hatun
04.11.2009, 17:02
Kim sara hastası orasını biraz açar mısınız?
Ezan'in sesini kisin diyenler :rolleyes:
Muhali 'nin ne demek istedigini anladim . Tesekkurler Muhali.
Her koyun kendi bacagindan asilir tabii.
Bir padişahın kötü huylu bir oğlu vardı.Oğul , çevredekilere kötülük etmekten zevk duyardı. Babası ise dindar ,Allahı bilen bir adamdı.Oğlunun kötülüklerini duyup gördükçe:..
"Yapma oğlum derdi" "Bunun cezasını çekersin" Bir gün oğlunun bir kötülük daha yaptığını duyması üzerine yine böyle söylemişti ki, oğlu karşılık verdi "Cezasını çekersem çekeyim. Nasıl olsa her koyun kendi bacağından asılır, değil mi?" Oğlu gidince padişah bir adam çağırttı.Adama şöyle dedi. "Simdi hemen bir koyun keseceksin.koyun oğlumun penceresinin dibine tek bacağından asılacak." Padişahın dediklerini aynen yaptılar. Koyun durduğu yerde kokmaya başladı. Koktukça özellikle padişahın oğlunu ve bütün sarayı rahatsız ediyordu. Oğlan o koyunu oradan kaldırtmak istedi ama "Padişahın emri var, kaldırmayız" dediler O da babasına gitti ,şikayette bulundu. Babası: "Gördün mü? dedi HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR AMA DÖRT MAHALLEYE DE ZARARI DOKUNUR...
Dilsad Hatun
04.11.2009, 17:10
Sonbahar güllerimiz koparan Zalim ellere dikenleri batacaktır birgün Rüzgarlar savursada ana,yar feryadını Birgün dinecektir bu acı feryatlar Birgün bu feryatlar alemi darma duman edecektir Sarı yapraklar güllerimiz kanına döndü Gökyüzündeki yıldızlar güllerime bir yol oldu Yol uzundu ama varmak O’na güç değildi Sanmasınlar ki gül yaprağındaki Mehmedim Yere düşüp yok oldu O sonsuzluk şerbetini tattı,var oldu Gül yaprağındaki Lokmanım Koklamadan anan,yarin seni Sen şimdi cenneti kokluyorsun Sen beyazlar içindeyken Şimdi biz karaları giymiş sana yas tutuyoruz Oysa beyaz kefenimizi giyip Elimizde silahımız,gözümüzde kin,yüreğimizde sen Karşısında durmalıyız seni koparan zalim ellerin Sen gül yaprağındaki Lokmanım Sen bize derman olacakken Öyle bir yara açtın ki sol yanımızda Bu yaralar kapanmaz ki durmadan kanar Lokmanım Gül yaprağındaki İlyasım Sen 3 yaşında bir gül bıraktın bize Gülümüze suyunu verir büyütürüz Ama korkarız da,babam nerde derse İşte bundan korkarız Anlatamayız ki o küçük yaralı gülümüze Dilimiz varmaz ki baban şehit oldu demeye Baban uzaklara gitti,sana şeker alacak deriz Gülümüz büyüdüğünde başı dik VATAN SAĞOLSUN diyecektir biliriz Sen gül yaprağındak İlyasım Sen rahat ol düşünme gülümüzü Gülümüzü,güllerimizi solduramazlar,güneşini alamazlar Sen İlyasım düşünme geride kalanları Sonbaharda güllerimiz koparanların Boyunlarını koparmalıyız Yüzler değişir,milyon olur Ama vatandan bir karış verilmez Sonbaharın güllerinde acı bir çığlık VATAN SAĞOLSUN….
Dilsad Hatun
04.11.2009, 17:12
"Allahım, bizi dünyadan ancak şehit olarak ve imanla çıkar."
Bu milletin evlatları, çocukluklarından yetişkinliklerine kadar, ana, baba ve dedelerinden hep gazilik ve şehitlik hatıraları dinleyerek büyümüşlerdir. Yüce dinimiz İslamiyette, gazilik ve şehitlik, Allah katında en büyük makam ve mükâfatlardan biri olarak bil...dirilmiştir. Öyle ki, Cenabı Allah Kur’an-ı Kerim’inde “şehitler için ölüler demeyiniz, onlar diridirler; ama, siz anlayamazsınız” diyerek, şehitlerin Allah katındaki imtiyazlarını en istisnaî ve çarpıcı şekilde ifade etmiştir. İşte, Türk Milleti, millî karakterinden kaynaklanan istiklal ve bağımsızlığına düşkünlüğünün yanı sıra, yüce dinimizin gazilik ve şehitlik için biçtiği payeye de muhatap olabilmek konusunda her zaman kararlı ve istekli olmuştur; bu, bizim millî karakterimiz ve ülkümüzdür.
Ülkücüler, sara hastası demedim, makalenin bir sara hastasının profilini, karakter özelliklerini yansıttığını, oysa Ülkücülerin de diğer insanlar gibi yaşamaları gerektiğini vurguladım.
“Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile, hattâ sevdikleri ile….”
Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasibsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka o'na yeter.(derviş özelliği)
“Kalabalığın nazarında o, zavallı bir hayalperesttir. Olmayacak fikirlerin rüyasına dalmış öylece uyumakta, başkalarını da uyumağa teşvik etmekte…”
Bu karakter özellikleri normal bir insanın özellikleri değil, ben şahsen Türk çocuklarına yakıştıramıyorum.
Yani, Ülkücü bir hırka bir lokma diyerek savaşacak, A. Erbil, O. Bay-ülgen, İ. Tatlı,vb soytarılar, pe..venler, dalkavuklar askere gitmeyeckeler, herhangi bir kavgaları olmayacak fakat ülkede en yüksek standartı yaşayacaklar: yalılarda oturacaklar, özel uçak, özel yatlar alacaklar ve yattıkları kadınların binlerce olduğunu söyleyerek –ve bu ahlaksızlığı sanki bir erdemmiş gibi yansıtarak- yaşayacaklar.
Yine yineliyorum: Türk kökenli Ülkücü de etten kemikten insandır. O’nunda sevmek, sevilmek, aile kurmak en doğal hakkıdır. Ailesine, arkadaşlarına, sevdiklerine değer vermesi kötü bir özellik değil, tam tersine “iyi” dir.
Türk Ülkücü’nün yeri sokak değil, kütüphane, laboratuvar, atölye, fabrika…
Tartışma açmak istemiyorum, bu nedenle yanıt’a yanıt vermeyeceğim.
Dilsad Hatun
05.11.2009, 00:03
Ülkücüler, sara hastası demedim, makalenin bir sara hastasının profilini, karakter özelliklerini yansıttığını, oysa Ülkücülerin de diğer insanlar gibi yaşamaları gerektiğini vurguladım.
“Ülkücülerin hayatı bambaşkadır. Sözlüklerinde rahatlık kelimesinin yeri yoktur. Daimi bir mücadele içinde ömür tüketirler. Hemen herkesle, her şeyle zaman zaman çatıştıkları görülür. Arkadaşları ile, aileleri ile, hattâ sevdikleri ile….”
Ülkücü, dünya nimetlerinden yana nasibsizdir. Gözü yoktur ki, nasibi olsun. Bir lokma, bir hırka o'na yeter.(derviş özelliği)
“Kalabalığın nazarında o, zavallı bir hayalperesttir. Olmayacak fikirlerin rüyasına dalmış öylece uyumakta, başkalarını da uyumağa teşvik etmekte…”
Bu karakter özellikleri normal bir insanın özellikleri değil, ben şahsen Türk çocuklarına yakıştıramıyorum.
Yani, Ülkücü bir hırka bir lokma diyerek savaşacak, A. Erbil, O. Bay-ülgen, İ. Tatlı,vb soytarılar, pe..venler, dalkavuklar askere gitmeyeckeler, herhangi bir kavgaları olmayacak fakat ülkede en yüksek standartı yaşayacaklar: yalılarda oturacaklar, özel uçak, özel yatlar alacaklar ve yattıkları kadınların binlerce olduğunu söyleyerek –ve bu ahlaksızlığı sanki bir erdemmiş gibi yansıtarak- yaşayacaklar.
Yine yineliyorum: Türk kökenli Ülkücü de etten kemikten insandır. O’nunda sevmek, sevilmek, aile kurmak en doğal hakkıdır. Ailesine, arkadaşlarına, sevdiklerine değer vermesi kötü bir özellik değil, tam tersine “iyi” dir.
Türk Ülkücü’nün yeri sokak değil, kütüphane, laboratuvar, atölye, fabrika…
Tartışma açmak istemiyorum, bu nedenle yanıt’a yanıt vermeyeceğim.
Demekki neymis , Ülkücü harac kesen degil , elinde bicak sallayan degil , oruc tutmayan degil'misss
Vesselam bu yazi hor görülen ÜLkücü gençlik için yazilmisti kiminin gôzünde eskiya gibi gorunsekte bizim mücadelemiz her yerde en iyi bir sekilde Türk Müslümani temsil etmektir .
Demekki neymis , Ülkücü harac kesen degil , elinde bicak sallayan degil , oruc tutmayan degil'misss
Vesselam bu yazi hor görülen ÜLkücü gençlik için yazilmisti kiminin gôzünde eskiya gibi gorunsekte bizim mücadelemiz her yerde en iyi bir sekilde Türk Müslümani temsil etmektir .
Yanıt vermeyim diyorum, ama zorluyorsunuz adeta!
Niçin hor görenler çarpışsın, ölsün öldürsün demiyorsunuz da hor görülen Ülkücüleri öne sürüyorsunuz!? Hor görenlerin refahını, güvenliğini, mutluluğunu, vb arttrımak için mi!? Sizce Ülkücü demek öldürmeye ölmeye progranmlanmış, başka bir söylemle "harcanacak" insan mıdır?
ÖNCE VATANIN KAYMAĞINI YİYEN ASALAKLAR, YILANLAR VATAN İÇİN ÇARPIŞSIN!!! Sonra çarpışma sırası sıradan yurttaşlara gelsin...
Dilsad Hatun
05.11.2009, 00:18
Yanıt vermeyim diyorum, ama zorluyorsunu adeta!
Niçin hor görenler çarpışsın, ölsün öldürsün demiyorsunuz da hor görülen Ülkücüleri öne sürüyorsunuz!? Hor görenlerin refahını, güvenliğini, mutluluğunu, vb arttrımak için mi!? Sizce Ülkücü demek öldürmeye ölmeye progranmlanmış, başka bir söylemle "harcanacak" insan mıdır?
ÖNCE VATANIN KAYMAĞINI YİYEN ASALAKLAR, YILANLAR VATAN İÇİN ÇARPIŞSIN!!! Sonra çarpışma sırası sıradan yurttaşlara gelsin...
Sizin su son yazdiginizi Ülkücü harekat yapmak istese ne duruma düseriz haberiniz varmi ?! yapmayin Allah askina Ulkücüler sizde nasil gorunuyor ?
[kiminin gôzünde eskiya gibi gorunsekte.. . [/COLOR]
[/COLOR][/B][/QUOTE]
Eğer böyle bir imajınız (algılanmanız/anlaşılmanız) varsa bunun nedeni sorgulayın, düzeltmenin yollarını arayın.
Bu sitede bazı kişiler gerçekten hatır gönül kırıcı yazılar yazıyorlar, ama onların yaptıkları Ülkücülerin içinden çıktığı Türk tabana maledilemez diye düşünüyorum.
Sonuç olarak, Lütfen bu kompleksinizden kurtulunuz
Dilsad Hatun
05.11.2009, 00:32
Yok sukur daha o duruma düsmedik .
Isteyen istedigi dusunur , benim gorusum kimseyide ilgilendirmez ama malesef iki uc kendini bilmez diye bu forumdaki cogunun gorusu o soyledigim imaja sabitlenmis kalmis .
Sizin su son yazdiginizi Ülkücü harekat yapmak istese ne duruma düseriz haberiniz varmi ?! yapmayin Allah askina Ulkücüler sizde nasil gorunuyor ?
Yeniçerilik kaldırılılınca Osmanlı Devleti ordusuz kaldı ve o süreçte Rusya savaş açtı. II. Mahmut, yeşil bir sancak alarak, "Müslümnlar Peygamber'in sancağı altında toplansın," dedi. (Tam böyle söylememiş olabilir, ama konuşmasından bu anlam çıkıyor) Ve böylece, ordu millileşti (yani halk ordu oldu) ve modernleşti. Çanakkale'de, Sakarya'da, Kocatepe'de savaşan ordu, devşirme Yeniçeriler değil Türklerden oluşan milli orduydu. Yenilikçi padişah şeriatçı bir ziyniyetle milli orduyu kurmuş oldu, bu bir paradoktur ama aynı zamanda gerçektir.
Bunun gibi, eğer devlet ve halk Ülkücülere güvenerek gevşek davranıyorsa Ülkücüler önsaflardan çekilsin, güvenelik derdine düşen halk vatana bariyer olsun.
Önemli olan benim Ülkücüleri nasıl gördüğüm değil, Ülkücünün kendini nasıl gördüğü. Yazıcıoğlu "hata yaptık" diyordu, demek ki kendini sorguluyordu, yani geçmişin aynasından kendine bakıyordu. Ülkücüler de yapıyor mu?
Eğer böyle bir imajınız (algılanmanız/anlaşılmanız) varsa bunun nedeni sorgulayın, düzeltmenin yollarını arayın.
Sonuç olarak, Lütfen bu kompleksinizden kurtulunuz
Efendim böyle denmiş, ancak medya kimin elinde, sözde aydın denilen işte o hamakatlar kimler. Şimdi bunların yönlendirdiği bir medya sisteminde ülkücülerin böyle algılanması doğru vesselam. Ülkücüler ülkücülüğü anlatabilmek için hiçbir imkana sahip değil. Onları destekleyen bir medya yerine onları sürekli küçümseyen bir medya var. Haa diyeceksin ülkücüler kendi medyasını oluşturamaz mıydı. Neyle oluşturacak peki? Ülkücülerin arkasında duran bir mali kaynak mı var şu kapitalist sistemde.
Bilmem farkettiniz mi kültür bakanlığından en çok para yardımını alan kitaplar, sol menşaeli ya da cemaatçi kitaplar. Şimdi ülkücüler kitap yazıp düşüncelerini, duruşlarını anlatmıyor mu? Anlatıyor elbette. Bu hususta belki 1000'lerce kitap var. Peki hangi yayınevlerinde var bu kitaplar, çok basit hiçbir yayınevinde yok...
Şu da bir özeleştiridir. Bu gibi durumlara rağmen Türklük geleneğinden kültürlerine aşılanan teşkilatlanma işini çok iyi beceriyor ülkücüler. Ancak o teşkilatlara da üniversitelerde ya da şartlarda ipini koparan geliyor. Şimdi ülkücülük bir haraket, bir düşünce sistemi var, belli başlı kuralları var Türk ve İslam toplumuna uyulması amacından. Her ülkücüyüm diyen ülkücü değildir bu sebepten... Ama özeleştiride bulunursak Üniversiteler babında gerçek Ülkücülerin Çoğu Ankara DTCF'de ve İstanbul Üniversitesinde bulunur. Gazi de orada burada bu gibi çapulcuların yaptıklarındanda gerçek ülkücüler DTCF de İstanbul Üniversitesinde rahatsız olur...
Şu acıdan bir ümitte vardır Ülkücülük bir siyasi harekettir ve o kötü intibayı bırakanların hiçbiri üst kadrolarda yer almaz. Mesela milletvekillerine baksak çoğu profesör, diplomat, askeri kökenli insanlar ancak ülkücü deyince karşımıza şu mütareke medyası tarafından çıkartılanlar ülkücü olduğunu söyleyen çapulcular.
Biz ne yapalım bu şeraitte peki, kendimizi doğru tanıtabilmek için bir yerlerimizi yırtıyoruz ama buna fırsat veriyorlar mı? Cevabı gayet açık...
Peki bu düzeni değiştirmek için ne yapabiliriz, şu şartlarda demokratik olarak hiçbir şey. Ve buna rağmen demokrasi diyoruz, tabii demokrasinin ne olduğunu tam manasıyla bilerek...
Mesela bu ülkede ülkücüleri bölmek için yürütülen çalışmalardan kaçınızın haberi var. Bundan 5 6 sene evvel Hitler'in Kavgam kitabı eş zamanlı olarak 5 yayınevi tarafından yayımlandı. Hem de ucuz bir fiyata. Okumayan milliyetçi genç de pek kalmamıştır. Peki o gençlerin arasından bugün Türk Milliyetçiliği yerine Türk ırkçılığı yapan bir kitle çıktı, hatta parti bile kurdular Hepar adında. Peki bu durumun vehametini Türk toplumuna anlatan kaç kişi gördün. Ben sana söyleyim çok kişi gördüm ama sen görmedin, niye çünkü medya sağolsun. Hatırlarsan aynı medya aylarca bu kitabı bir de manşetlerde reklam etmişti. Şimdi bu şartlarda biz ne yapabiliyoruz, ne kadar yapabiliyoruz ve üstelik buna rağmen yüzde 17lerde oy potansiyeline sahip bir partimiz var.
Neyse gelelim bir diğer özeleştiriye, utandığım tek husus vardır ülkücü olmamla ilgili o da partisel manada 40 yıl siyasal manada 100 yıllık bir oluşum olmamıza rağmen Alparslan Türkeş'ten sonra gerçek bir lider çıkaramamız... Hoş çıkarsakta bu medyayla sanki bir şeyler değişecek...
Demekki neymis , Ülkücü harac kesen degil , elinde bicak sallayan degil , oruc tutmayan degil'misss
Vesselam bu yazi hor görülen ÜLkücü gençlik için yazilmisti kiminin gôzünde eskiya gibi gorunsekte bizim mücadelemiz her yerde en iyi bir sekilde Türk Müslümani temsil etmektir .
Dilsad,
Birileri ülkü ocakalrı içki içen,bıçak sallayan,eşkiyalık yapan insanalrla dolu deyince inanmıyorsun;başka biri ülkücüler iyidir deyince inanıyorsun.demek ki neymiş,işine gelene inanıyormuşsun..:)
*Farklı insanlar evet ;
-Ağızlarında sigarayla oruç tutmayanları döverler =)
-Üniversitelerde biri önde (reis) diğerleri arkada kabadayı kabadayı gezerler.
Yan bakan yada kılığını beğenmedikleri olursa döverler
-Kantinde ayrı bi yerleri vardır , başkası oturursa döverler
-Hocaları bile döverler
-Hep asarlar hep keserler hep bi kabadayılık vardır üzerlerinde... Hep bi kavga hali, her an birine saldıracakmışcasına...
vs vs vs...
Üzgünüm ama benim şimdiki gördüğüm ülkücü-ler böyle.
Keşke olmasa ama böyle.Amacından saptırılmış.Ülkücülük=kavga, dalaş , aykırılık gibi :)
Dilsad Hatun
05.11.2009, 21:34
Dilsad,
Birileri ülkü ocakalrı içki içen,bıçak sallayan,eşkiyalık yapan insanalrla dolu deyince inanmıyorsun;başka biri ülkücüler iyidir deyince inanıyorsun.demek ki neymiş,işine gelene inanıyormuşsun..:)
Inaniyorum , var malesef , döneklerin oldugu bu davada eskilar neden olmasin. ;)
işte o sayılanlar ülkücü değildir bilhassa arkadaşlar.
Sadece ülkücülük adını kullanarak çevre edinen ya da teşkilatlanan Dilşad arkadaşımızın dediği gibi eşkiyalardır. Onlar hiçbir zaman ülkücü sayılmayacaktır bu sebepten, bana okulu bitirince ülkücülüğü bırakan ya da teşkilatı kapanınca ülkücülüğü bırakan adamları anlatıyorsunuz. Ülkücülerin doktrinleri vardır, hayata karşı bir duruş şekilleri vardır. Şimdi buna uymayan adamlara ülkücü denilebilir mi? Denemezse, bu insanlar ülkücü değil çakaldır...
Ben bıktım böyle kitlelerle aynı kefeye konmaktan, ama bilinçli insan olduğunu iddia eden sizlerinde onların ülkücü olmadığının farkında olup onlarla bizim gibileri aynı kefeye koymamanız gerekiyor. Eğer öyle yapıyorsanız zaten "Kellim Kellim La YenFa"
Onlar ve biz derken ? Onlarda kendilerine ülkücü diyorlar.Ve ülkü ocaklarındalar.
Ben böyle ülkücüler tanıdım.Okulda olmayan ülkücülerde son derece kavgacı insanlar,asabi insanlar.
Neden böyle bilmiyorum.Ama böyle...
yazılanları okudumda ben hiç böyleleriyle karşılaşmadım.
bundan sonra karşılaşırmıyım acaba ? yok karşılaşmam...:)
sevgili salim arkadaşım gel bana tanışırsın hem benimle hem benim gibilerle...
ibra ettiğim gibi daha da önce sen önce müslümanım diyeceksin, sonra gidip zina zinkaf peşinde koşacaksın, yetim hakkı yiyeceksin, içki içip sapıtacaksın, müslümanlığın men ettiği ne varsa yapacaksın, müslümanım derken müslümanlığın yerine getirilmesi gereken şartlarını yapmayacaksın sonra hala ben müslümanım diye boy boy afişe edeceksin kendini. İşte bunlar ne kadar saçmaysa o ham softa kuru yobaz ülkücülerde ne kadar ülkücüyüm dese saçmadır... Asıl saçmalık ülkücülüğün ne olduğunu bilmeden de her ülkücüyüm diyeni ülkücü sanmaktır ;)
Biraz hicvettim ama üzerine alınıp kimse sinirlenmesin, doğruya doğru o tarz ülkücüleri karşıma getirdiğiniz sürece ben alınacam, böyle hicvedecem...
işte o sayılanlar ülkücü değildir bilhassa arkadaşlar.
Sadece ülkücülük adını kullanarak çevre edinen ya da teşkilatlanan Dilşad arkadaşımızın dediği gibi eşkiyalardır. Onlar hiçbir zaman ülkücü sayılmayacaktır bu sebepten, bana okulu bitirince ülkücülüğü bırakan ya da teşkilatı kapanınca ülkücülüğü bırakan adamları anlatıyorsunuz. Ülkücülerin doktrinleri vardır, hayata karşı bir duruş şekilleri vardır. Şimdi buna uymayan adamlara ülkücü denilebilir mi? Denemezse, bu insanlar ülkücü değil çakaldır...
Ben bıktım böyle kitlelerle aynı kefeye konmaktan, ama bilinçli insan olduğunu iddia eden sizlerinde onların ülkücü olmadığının farkında olup onlarla bizim gibileri aynı kefeye koymamanız gerekiyor. Eğer öyle yapıyorsanız zaten "Kellim Kellim La YenFa"
Onları ocaklara ben mi sokuyorum,muvaffakatlarını ben mi veriyorum.?
öylesi insanlar ülkücülük altına sığınıp milletie kaba kuvvet kullanan lardır bizimle bir alakası yok bende böyle biriyle seçim sıralarında tanıştım maalesef ve şikayette bulunup ocaktanda üyeliktende attırdım var evet yok değil ama dediğim gibi onların amacı ülkücülük değil o peçe arkasında haraç ve kavgalar yapmak eğer böylelerini görürseniz şikayette bulunun hemen uzaklaştırırlar bizde istemeyiz böyle insanları ülkücülüğün adını kirletiyolar böyleleri bizlerde bunlar gibi bi kaç a salak yüzünden gümbürtüye gidiyoruz ne yazıkki.
sevgili salim arkadaşım gel bana tanışırsın hem benimle hem benim gibilerle...
ibra ettiğim gibi daha da önce sen önce müslümanım diyeceksin, sonra gidip zina zinkaf peşinde koşacaksın, yetim hakkı yiyeceksin, içki içip sapıtacaksın, müslümanlığın men ettiği ne varsa yapacaksın, müslümanım derken müslümanlığın yerine getirilmesi gereken şartlarını yapmayacaksın sonra hala ben müslümanım diye boy boy afişe edeceksin kendini. İşte bunlar ne kadar saçmaysa o ham softa kuru yobaz ülkücülerde ne kadar ülkücüyüm dese saçmadır... Asıl saçmalık ülkücülüğün ne olduğunu bilmeden de her ülkücüyüm diyeni ülkücü sanmaktır ;)
Biraz hicvettim ama üzerine alınıp kimse sinirlenmesin, doğruya doğru o tarz ülkücüleri karşıma getirdiğiniz sürece ben alınacam, böyle hicvedecem...
ben ülkücülerden bu güne kadar olumsuz bişey görüp yaşamadım sadece bunu belirttim:) yaşayacağımıda sanmıyorum inşallah yaşamam .
her ülkücüyüm diyen doğrumu hayır. veya yanlışmı oda hayır. bu isim altında tabiki çıkıyor çıkacakta, gerçekten ülkücülüğü yaşayanlar zaten yapmıyor. yapanlar belli isim kullanmak ve bişeyler yapıp herkesi kötüleyip karalamak bundada nekadar başarılı oluyorlar görüyoruz..
siz yaşayıp görmüşsünüz o doğrultuda haklısınız
bende gördüm yaşadım ama bi yanlış görmedim yani sizin saydıklarınızdaki yanlışları ya ben az kişiyle karşılaştım yada hep iyileri denk geldi...
bak urum içi kardeşim arka sayfaya yazdım galiba okumadınız yada bayan diye önemsemediniz bu bir ülkücülükte değil her partide iyiside çıkar kötüsüde ak parti çok ak hiç yamuk yokmu chp çokmu temiz diğer pariler adını getirmedim şimdi onlarda hiç yokmu azanı kuduranı ha
ben size yazdım ülkücülüğün arkasına sığınıp pislik yapan bi kaç çapulcu madem bu kadar yakınızdaydı nede derneğe gidip ihbarda bulunmadınız bak ben tanıştım bisiyle attırdım diyorum sizde gördüğünüz zaman en yakın derneğe başvurun hemen atarlar çünkü onlar aslında ülkücü değil sadece desinlere gelip üye oluyor sonra yemediği nane kalmıyor ileri git diyenede ben ülkücüyüm kimse bana bişiy yapamaz yok yaa ülkücünün işi gücü yok senin yaptığın haksızlığın peşine koşacak yok öyle yağma herkes yerini bilmeli sen yakınsan istanbul içindeysen buyur üsküdar yada levent ülkü ocağı teşkilatına ülkücülük nasılmış görürsünüz uzaktaysanızda sorun değil misafir hanelerimiz var seni güzel bir ağırlar arkadaşlarımız o zaman belki bizim hakkımızda bir nebzede olsa fikrin değişir.
Dilsad Hatun
06.11.2009, 16:35
ben ülkücülerden bu güne kadar olumsuz bişey görüp yaşamadım sadece bunu belirttim:) yaşayacağımıda sanmıyorum inşallah yaşamam .
her ülkücüyüm diyen doğrumu hayır. veya yanlışmı oda hayır. bu isim altında tabiki çıkıyor çıkacakta, gerçekten ülkücülüğü yaşayanlar zaten yapmıyor. yapanlar belli isim kullanmak ve bişeyler yapıp herkesi kötüleyip karalamak bundada nekadar başarılı oluyorlar görüyoruz..
siz yaşayıp görmüşsünüz o doğrultuda haklısınız
bende gördüm yaşadım ama bi yanlış görmedim yani sizin saydıklarınızdaki yanlışları ya ben az kişiyle karşılaştım yada hep iyileri denk geldi...
InsaAllah abi yasamazsin . Önüne gelen artik ocaklara alinmiyor , ocak terbiyesi ile yetismis nice abilerimiz , gardaslarimiz var . Ocaga bir defa gelip teskilatlarimizda gorev yapmiyanlari ülkücü diye biliyor bu insanlar .Allah yar ve yardimcimiz olsun .
anlatıyorum ama ötüken kardeşim beni muhatabına almadığı için okumuyor galiba kendisi bilir başka ne diyim.
ayyy pardon beee urumiçi diycektim özür dilerim ötüken kardeşim bu gün iki oldu bu yanlışım çok afersin ötüken kardeşim kusura bakmayın nolur urumiçi kardeşim beni insan yerine koyup yazdıklarımı okumadığı için hala kendi gördüklerinde ısrar ediyor.
doğan bulut
06.11.2009, 18:55
ben ülkücülüğü bilmeyeninen ülkücülük tartışması yapmam kulakda dolma birtakım bilgilerle ülkücülere laf söylemeyin ..
Bugün ben cuma namazına giderken ülkücülüğü ile milliyetçiliği övünen arkadaşlarım gelmedi. Sizin anlattıklarınız varolan ülkücülük değil olması gereken ülkücülük...Ya da bizim karşımıza çıkanlar çakma ülkücü...
ben ülkücülüğü bilmeyeninen ülkücülük tartışması yapmam kulakda dolma birtakım bilgilerle ülkücülere laf söylemeyin ..
Tamam kulaktan duymalara inanmayalım,gözümüzün gördüğüne de inanmayalım,şahit olduklarımıza da inanmayalım.Bir forumda hiç tanımadığım birine inanayım.Olur mu?
sandalli
06.11.2009, 19:17
InsaAllah abi yasamazsin . Önüne gelen artik ocaklara alinmiyor , ocak terbiyesi ile yetismis nice abilerimiz , gardaslarimiz var . Ocaga bir defa gelip teskilatlarimizda gorev yapmiyanlari ülkücü diye biliyor bu insanlar .Allah yar ve yardimcimiz olsun .
Beni almıyacaklarına göre gitmeme gerek kalmadı, önüne gelen derken kimi kasdettiniz?
..
doğan bulut
06.11.2009, 19:21
Tamam kulaktan duymalara inanmayalım,gözümüzün gördüğüne de inanmayalım,şahit olduklarımıza da inanmayalım.Bir forumda hiç tanımadığım birine inanayım.Olur mu?
şahit olduklarınıza inanın tabiğ ama gercek ülkücümü sizin değiniz gibi çakma ülkücümü bende çok hacı hoca gördüm gerçekden örnek almayı kesinlikle istemem eğer her abdest alan namaz kılan müslüman oluyosa hayır kesinlikle öyle bir islamiyet isdemem
doğan bulut
06.11.2009, 19:23
Beni almıyacaklarına göre gitmeme gerek kalmadı, önüne gelen derken kimi kasdettiniz?
..
ben cevap vereyim kasd etiği kişiler ülkücü olarak ortada gezen çakallar
şahit olduklarınıza inanın tabiğ ama gercek ülkücümü sizin değiniz gibi çakma ülkücümü bende çok hacı hoca gördüm gerçekden örnek almayı kesinlikle istemem eğer her abdest alan namaz kılan müslüman oluyosa hayır kesinlikle öyle bir islamiyet isdemem
Doğan abi sanki hacca giden müslümanları ne biliyim namaz kılanları ülkücülerin karşıtı gibi göstermişsiniz. Bir ülkücü de pekala hacca gidebilir ..ikisi zıt olgular değil
doğan bulut
06.11.2009, 19:27
Bugün ben cuma namazına giderken ülkücülüğü ile milliyetçiliği övünen arkadaşlarım gelmedi. Sizin anlattıklarınız varolan ülkücülük değil olması gereken ülkücülük...Ya da bizim karşımıza çıkanlar çakma ülkücü...
her cuma namazına giden dürüstmü zannediyorsun sen peki camide cıktıkdan sonra ne halt karıştırdıklarını biliyormusun yani nazkılınca birtek islamın şartını yerine getirmişmi oluyor yani
Konumuz "bir müslüman nasıl olmalıdır?" değil. Konu değişmesin lütfen...Günümüz ülkücüleri gerçek anlamda ülkücülüğü yansıtıyor mu? Ülkücülerin hayatı gerçekten başka mı?Ülkü ocakları amacına uygun işleyen yerler olmaktan çıktı mı?
doğan bulut
06.11.2009, 19:31
Doğan abi sanki hacca giden müslümanları ne biliyim namaz kılanları ülkücülerin karşıtı gibi göstermişsiniz. Bir ülkücü de pekala hacca gidebilir ..ikisi zıt olgular değil
yok olurmu kardeşim arkadaşım bana yazmışki cuma namazına giderken ülkücüler geziyodu diye bende ona istinaden yazdım yani her ülkücüyüm diyen ülkücü olmaz
Ben ülkücüler hakkında yorum yazmamaya karar verdim...Biz yanlış tanımışız ülkücüleri pardon...
yok olurmu kardeşim arkadaşım bana yazmışki cuma namazına giderken ülkücüler geziyodu diye bende ona istinaden yazdım yani her ülkücüyüm diyen ülkücü olmaz
abi tamam da imaj herşeydir.. ülkücüler hakkında varsa bir yanlış kanaat bunu siz düzelteceksiniz..
siz ülkücü harekatı Müslümanları kötüleyerek mi savunacaksınız? ülkücü olsun akp li olsun milli görüşlü olsun dp li olsun hepimizin ortak paydası müslümanlıktır..kıyasınız yanlış gibime geliyor:rolleyes:
doğan bulut
06.11.2009, 19:35
Konumuz "bir müslüman nasıl olmalıdır?" değil. Konu değişmesin lütfen...Günümüz ülkücüleri gerçek anlamda ülkücülüğü yansıtıyor mu? Ülkücülerin hayatı gerçekten başka mı?Ülkü ocakları amacına uygun işleyen yerler olmaktan çıktı mı?
güzel kardeşim koskoca tc ordusunun içinde neler çıkdı gördünüz tabiğki her partide olduğu gibi onun içindede bozuk zihniyeti olanlar var hepisini sütden çıkmış ak kaşık değil ila vardır
şahit olduklarınıza inanın tabiğ ama gercek ülkücümü sizin değiniz gibi çakma ülkücümü bende çok hacı hoca gördüm gerçekden örnek almayı kesinlikle istemem eğer her abdest alan namaz kılan müslüman oluyosa hayır kesinlikle öyle bir islamiyet isdemem
İyi de ben ülkücülere karşı hacıları savunmuyorum ki.Hem ülkücülerin karşıtı,zıttı hacılar,hocalar mı ki ban hacıları örnek veriyorsun?
Klimasuyu
06.11.2009, 19:41
Bu ülkücülerin de nasıl bir hayatı varmış kardeşim günlerdir tartış tartış bitmiyor..:)
doğan bulut
06.11.2009, 19:41
abi tamam da imaj herşeydir.. ülkücüler hakkında varsa bir yanlış kanaat bunu siz düzelteceksiniz..
siz ülkücü harekatı Müslümanları kötüleyerek mi savunacaksınız? ülkücü olsun akp li olsun milli görüşlü olsun dp li olsun hepimizin ortak paydası müslümanlıktır..kıyasınız yanlış gibime geliyor:rolleyes:
ya kardeşim ben kedi fikrimi söyleyim hacılar hocalar yanlış anlamasınlar benim demek istediklerimi dikatli okursan görür sün adam hoca imamlık yapıyo faizcilik yapıyo ben bunumu örnek alayım adam haca gitmiş gelmiş aldığı nefes bile haram ben bunumu örnek alıyım ben bunu söylüyorum
Son demiştim ama cevap hakkı doğdu :)
Ülkücülerin tamamına ithafta bulunarak sui zan yapmak istemem. Ben çevremde gördüklerimi yazıyorum. İllaki her toplum içinde çürükler vardır.En basiti Habil ile Kabil örneği aynı anne babadan olan iki evlat. Bir kardeşimizin yazdıgı kıssada geçtiği gibi biri kanı seçti biri aşkı...
Bu ülkücülerin de nasıl bir hayatı varmış kardeşim günlerdir tartış tartış bitmiyor..:)
bambaşka işte...
doğan bulut
06.11.2009, 19:47
İyi de ben ülkücülere karşı hacıları savunmuyorum ki.Hem ülkücülerin karşıtı,zıttı hacılar,hocalar mı ki ban hacıları örnek veriyorsun?
benim anlatmak istediğim oydu işde her kurum ve kuruluşların hepsi birdeğil oluyor işde hacı hoca dan ülkücü yokmuki örnek vereyim siz cumadan namazdan örnek verdiniz bende öyle bir örnek verdim
ya kardeşim ben kedi fikrimi söyleyim hacılar hocalar yanlış anlamasınlar benim demek istediklerimi dikatli okursan görür sün adam hoca imamlık yapıyo faizcilik yapıyo ben bunumu örnek alayım adam haca gitmiş gelmiş aldığı nefes bile haram ben bunumu örnek alıyım ben bunu söylüyorum
tamam abi ben anladım..bir ülkücü de hacca gidip faiz yiyebilir.ben de şunu demek istiyorum..mesela sivasta mahalleleri kıyaslıyacağız..''esentepe mahallesi kötüdür'' diyen birisine siz ''sivas kötüdür'' gibi bir cevap verdiğinizi düşünün.
doğan bulut
06.11.2009, 19:50
Son demiştim ama cevap hakkı doğdu :)
Ülkücülerin tamamına ithafta bulunarak sui zan yapmak istemem. Ben çevremde gördüklerimi yazıyorum. İllaki her toplum içinde çürükler vardır.En basiti Habil ile Kabil örneği aynı anne babadan olan iki evlat. Bir kardeşimizin yazdıgı kıssada geçtiği gibi biri kanı seçti biri aşkı...
ben farklı bir şeymi dedim yani illaki oluyor işde
benim anlatmak istediğim oydu işde her kurum ve kuruluşların hepsi birdeğil oluyor işde hacı hoca dan ülkücü yokmuki örnek vereyim siz cumadan namazdan örnek verdiniz bende öyle bir örnek verdim
Sandalı,Cley,ben ve diğerleri.hepimiz çevremizde gördüğümüz ocakalrdaki ülkücülerden bahsediyoruz ve hepimizin de kötü anıları tecrübeleri var.hepimiz de ocaktakileri içki içip bağıran,yol kesen eşkiyalık yapanalr olarak tecrübe etmişiz.Ve hepimiz de farklı şehirlerdeyiz.Bir sorun yok mu yani?
doğan bulut
06.11.2009, 20:03
Sandalı,Cley,ben ve diğerleri.hepimiz çevremizde gördüğümüz ocakalrdaki ülkücülerden bahsediyoruz ve hepimizin de kötü anıları tecrübeleri var.hepimiz de ocaktakileri içki içip bağıran,yol kesen eşkiyalık yapanalr olarak tecrübe etmişiz.Ve hepimiz de farklı şehirlerdeyiz.Bir sorun yok mu yani?
tüm camiayı katmadığınız takdirde olabir hepsi birdeğildir belkide adam sahda ülkücüdür siz her ülkücüyüm diyen inanı yorsanız ola bilir
doğan bulut
06.11.2009, 20:06
tamam abi ben anladım..bir ülkücü de hacca gidip faiz yiyebilir.ben de şunu demek istiyorum..mesela sivasta mahalleleri kıyaslıyacağız..''esentepe mahallesi kötüdür'' diyen birisine siz ''sivas kötüdür'' gibi bir cevap verdiğinizi düşünün.
anlamışsında yan lış anlamışsı bak şimdi ben diyorumki ben ülkücüyüm diyen ne olduğu belirsiz üç beş çakalı siz nasıl getiride ülkü ocaklarına mal edrsiniz benim dediğim o
anlamışsında yan lış anlamışsı bak şimdi ben diyorumki ben ülkücüyüm diyen ne olduğu belirsiz üç beş çakalı siz nasıl getiride ülkü ocaklarına mal edrsiniz benim dediğim o
siz nasıl ki hacca gidip sahtarkalık yapanları müslümanlığa mal ediyorsanız onlar da(sizin değiminizle) o çakalları ülkücülere mal ediyor doğan abi.. tamam kişilere takılmamak lazım ama camiayı karalayan da hakkında olumlu ya da olumsuz düşünülmesini sağlayan yine kişilerdir..
selametle
doğan bulut
06.11.2009, 20:48
siz nasıl ki hacca gidip sahtarkalık yapanları müslümanlığa mal ediyorsanız onlar da(sizin değiminizle) o çakalları ülkücülere mal ediyor doğan abi.. tamam kişilere takılmamak lazım ama camiayı karalayan da hakkında olumlu ya da olumsuz düşünülmesini sağlayan yine kişilerdir..
selametle
müslümanlık birkaçtane kişinin tekeli altında değil her hacı hocada dürüst değil her hacı hoca sağcıda değil solcu hacı hoca yokmu sen nasıl anlıyorsun ben anlaıyorumki müslümanlık birkaç kişden ibaremi bu konu yetrin ce sıkdı artık ben cevap vermiyeceğem ben hiç bir zaman ülkücüdür hacıdır hocadır diye bildiğim doğruları yazarım kimse alın masın ortalıkda örnekleri dolanıyo nasıl yok sayalım yani adam hoca ufuruk culuk altında neler yapıyo bunu yokmu sayalım hepsini kast eden kim bir kaçtane yavşakları camialara mal etmeyin demiyormuyum hala sen bikaç kişiyi müslümalara eşliyon
abi bence de uzadı.. sadece şu kadarını söyleyeyim..siz nasıl ki birkaç ülkücünün yaptığı hatanın bütün camiaya mal edilemesine karşıysanız aynı hatayı siz de yapıyorsunuz bir kaç müslümanın yaptığı hata bütün müslümanlara yansıtılamaz..
doğan bulut
06.11.2009, 21:15
goramaz abisinin güzeli yazdığımı yenide okurmusun lütfen canım benim
doğancım boşuna kendini paralama anlatamzsın bende gündüz çok yazdım ama kulak asan olmadı haala odunumun parası diyolar cley doğru anlamış evet çakma ülkücülerden bahsettim ama es geçildi okunmadı bi kaç çapulcu oy zamanı gelip yaltaklanıyor gövde gösterisi yapıyor üye oluyor sonrada çıkıp ben ülkücüyüm diyerek haraç kesmeye kalkıyor kavga çıkarıyor falan ben buna yeminle seçime dört gün kala şahit oldum yeminle diyorum sonra aynı kişi çok afedersiniz beni rahatsız etti benim ülkücü olduğumu bile bile bana annesi yaşındaki bir bayana çok kötü terbiyesizlik yaptı ve ben ihbar ettim çağırdılar sordular tabii inkar edince dayağı yedi ve atıldı işte bunlar sahte ülkücülerdir anlata bildimmi inşallah anlamışınızdır ne demek istediğimi yeter artık başka partiye geçin birazda isterseniz.
"...diyeceksin ülkücüler kendi medyasını oluşturamaz mıydı. Neyle oluşturacak peki? Ülkücülerin arkasında duran bir mali kaynak mı var şu kapitalist sistemde..."
Mali kaynak Ülkücülerin bizatihi kendilerinde, Ulu Başbuğ'un çocuklarında "emanet" olarak duruyor.
Türkeş öldüğünde İsviçre ve İngiltere’deki banka hesaplarında 575 bin mark, 845 bin dolar, ve 367 bin sterlin olduğu görüldü. Yurtdışındaki banka hesaplarından çıkan bu paraları, ilk karsından olan iki kızı , Ayzıt Hall (Türkeş) ve Umay Günay, banka hesaplarından çektiler. Diğer kardeşlerin şikayeti üzerine iki kız kardeş evrakta sahtekarlık yapmaktan yargılandılar, beraat ettiler. Ancak, Yargıtay, beraat kararını 21.05.2004 tarihinde bozdu. İki kıza sahtecilikten 6 yıl hapis, 6 trilyon para cezası ile yeniden dava açıldı( Hürriyet Gazetesi, 23.05.2004)
Bu nakit servetin yanında Türkiye’deki (yurt dışında var mı, yo mu bilinmiyor) gayri menkullerinin değeri de bir o kadar. (Bunların tam dökümü için Türkeş’in ölümünden hemen sonraki günlerde çıkan günlük gazetelere bakılabilir). Bu büyük servetin tümünü kendi çocuklarına bıraktı. Albay emeklisi ve Milletvekili maaşı alan ve birkaç dönem bakanlık yapan Türkeş’in servetinin kaynağı T:C.Devleti’nden aldığı maaşları olamaz. Belki bir kısmı, en fakir öğrenci grubunu oluşturan Ülkücü gençlerin Kredi Yurtlar Kurumu’ndan aldıkları kredilerden ve ailelerinin yolladıkları üç beş kuruşluk harçlıklarından arttırarak gönüllü olarak verdikleri bağışlardı ( kimisi de harçlığının yanında canını da Türkeş için bağışladı, bu ayrı bir konu),
Cezası bile 6 triliyon olan bir parayla herhalde bir medya ağı kurulabilir ve %17'lik bir Ülücü kitle "ülkücü medya"nın yaşamsı ve genişlemsi için yeterli olur sanırım.
Bol şanslar...
sen yanındamıydın türkeş bu paraları alıp bankaya koyarken
akpsi chpsi bilmem ne partisi türkiyeyi hortumladı haalda devaam ediyorlar onu görmüyorda gözün iç beş sahtekar basına inanıyosun onlar görmüşlermi saymışlarmı türkeşin parasını sen halla soyuluyosun sesini çıkaramıyosunda ölmüş insandan mı hesap soruyosun kendine gel muhalimisin çahalimisin ne zıkkımsan uğraşma ölmüş gitmiş adamla derdin ne türkeş sana para vermedimi omu gerdi seni yeter kapatın şu konuyu be cleycim lutfen kapatırmısın artık yoksa birbirimize girecez aptal aptal konuşuyorlar insanın canını sıkıyolar densizler sanki kendileri yada tuttukları parti sütten çıkmış ak kaşık kardeşim önündeki hezanı görmez elin çöpüne göz koyarlar.
tartışmalarda epey yol katedilmiş gibi......
Ülkücülerin bir özelliğini daha yazalım eleştiriye açık değiller.Az bi eleştiri görünce üslupları ağırlaşıyor.Seviye düşüyor.
doğan bulut
07.11.2009, 11:08
Ülkücülerin bir özelliğini daha yazalım eleştiriye açık değiller.Az bi eleştiri görünce üslupları ağırlaşıyor.Seviye düşüyor.
ülkücüler kimin nekadar ne derece seviyesini çok iyi bilir ben bu yorumu gercekden sana yakışdıramadım üzüldüm doğrusu cley kardeşim tartış malar olur biter biz yine dost kallalıyız ama görüyorumki üslubu siz düşüdünüz
Dilsad Hatun
07.11.2009, 11:29
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin
"9. Olağan Büyük Kurultay sürecine dışarıdan müdahil olma niyetlerine" ilişkin
yazılı basın açıklaması.
6 Kasım 2009
Türkiye’nin çok ağır bunalımları yaşadığı ve milletimizin bekasının ağır tehditlere maruz kaldığı bir dönemde, Milliyetçi Hareket Partisi 9. Olağan Büyük Kurultayını gerçekleştirecektir.
Bu tarihi toplantının sancılı bir süreçte bulunan Türkiye için önemi ve değeri ortadadır.
Milliyetçi Hareket, yerinde ve zamanında yaptığı siyasal müdahalelerle, çözülmek istenen milli birlik ve beraberliğin yegâne temsilcisi ve bu hassas değerlerin son kalesi olduğunu ispat etmiştir.
Partimizin tek başına duruşu milletimiz de uyandırmış ve üzerlerinde oynanmak istenen oyunun bozulmasını sağlamıştır.
Başka başkentlerde kurgulanmış, yıkım ve çöküş getirecek senaryolarını uygulamakta ummadıkları bir tepki ve engelle karşılaşan mihrakların partimizi etkisiz hale getirmek için her yol, tuzak ve yöntemi demekten başka çarelerinin kalmadığı ortadadır.
Nitekim, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kongre sürecini önlemek, sabote etmek ve milliyetçi-ülkücü iradeyi etki altına almak gibi yürütülen bütün çabalar geride kalan süreçte boşa çıkartılmıştır.
Hükümetin partimiz üzerindeki oyunları; fikri duruşu, yüksek karakteri ve ülküleri son derece sağlam olan delege yapımıza sızmasına ve müdahil olmasına fırsat vermemiştir.
Ardından, sözde Genel Başkan aday adayı olduklarını ilan eden bazı şahıslar üzerinden kongremizi baltalamak ve duruşumuzu bozmak için yeni oyunlar sergilenmek istenmiş ama bunlar da boşa çıkartılmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi’ne yönetici olmak gibi şerefli bir talebin hukuki ve manevi şartları ve esasları bellidir.
Karanlık ilişkiler içindeki şahısların, kazançlarının kaynağını açıklayamayan kişilerin, yabancı ülkelerle ticaretin de üstünde özel ve kuşkulu bir yakınlaşma ve işbirliği geliştirenlerin Milliyetçi Hareket Partisinde hangi seviyede olursa olsun asla yerleri olmayacaktır.
Kongremiz, partimizin kırk yıllık tarihindeki vakara uygun olarak ve demokratik kuralların içinde huzur ve esenlikle sonuçlanacaktır. Bu konuda bütün hazırlıklarımız tamamlanmıştır.
Ancak, hükümetin elindeki kamu gücünü kullanarak kurultayımızın huzurunu bozmayı, partimizin vakarına zarar vermeyi, mensuplarımızı tahrik etmeyi ve bu yolla siyasal kazanç sağlamayı planladığına dair güçlü emareler alınmıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi ilkeleri belli olan, çizgisi kırılmamış, kadroları kararlı ve inançlı bir siyasal harekettir.
Bu kadrolar, tercihlerini hiçbir telkin ve tesire bakmaksızın, yalnızca kendi iradeleri ile belirler ve yöneticilerini tamamen kendi kadroları içinden seçerler. Yine aynı şekilde olacağı kesin ve açıktır.
Ancak, başta hükümet olmak üzere, hangi mihrak ve odaklar olursa olsun bu muhteşem iradeye müdahaleye yeltenmeleri halinde Milliyetçi Hareket Partisi mensuplarının verecekleri karşılığın muhataplarında ağır siyasi sonuçlar doğuracağının bilinmesini isterim.
Bütün tedbirlerimize rağmen, kongremizde yaşanması muhtemel olumsuzlukların sorumluluğu Adalet Ve Kalkınma Partisi hükümetine ve görevlendirdiği emniyet mensuplarına ait olacaktır.
Ve böylesi bir huzursuzluğun partimizin en büyük temsil ortamında gerçekleşmesi halinde Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti bunun sonuçlarına katlanacaktır.
Hükümetin desteği, himayesi ve zorlaması milliyetçi- ülkücü iradenin kabul edemeyeceği komplonun, kışkırtmanın veya tartışmanın yaşatılması halinde, bu tarihten itibaren AKP’nin yurt çapındaki hiçbir toplantısının huzur ve emniyet içerisinde yapılmasının güvencesi olmayacaktır.
Milliyetçi Hareket oynanan oyunların farkında ve şuurundadır. Bu ikazlara dikkat edilmesi muhataplarının yararına olacaktır.
sen yanındamıydın türkeş bu paraları alıp bankaya koyarken
akpsi chpsi bilmem ne partisi türkiyeyi hortumladı haalda devaam ediyorlar onu görmüyorda gözün iç beş sahtekar basına inanıyosun onlar görmüşlermi saymışlarmı türkeşin parasını sen halla soyuluyosun sesini çıkaramıyosunda ölmüş insandan mı hesap soruyosun kendine gel muhalimisin çahalimisin ne zıkkımsan uğraşma ölmüş gitmiş adamla derdin ne türkeş sana para vermedimi omu gerdi seni yeter kapatın şu konuyu be cleycim lutfen kapatırmısın artık yoksa birbirimize girecez aptal aptal konuşuyorlar insanın canını sıkıyolar densizler sanki kendileri yada tuttukları parti sütten çıkmış ak kaşık kardeşim önündeki hezanı görmez elin çöpüne göz koyarlar.
Doğan abi sözüm sana değil. Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim.Üstteki yorumu okumuşsundur.Ve bu yoruma sebep olan muhali nin yazısını da. Arasındaki farkı söylemeye gerek var mı?
Bütün tedbirlerimize rağmen, kongremizde yaşanması muhtemel olumsuzlukların sorumluluğu Adalet Ve Kalkınma Partisi hükümetine ve görevlendirdiği emniyet mensuplarına ait olacaktır.
Hey Allah'ım bu nasıl bir şuurdur?Bu nasıl rezil bir düşüncedir?Kendi pisliklerini temizlerken,çıkan pislikleri başkasının üzerine atmaktan medet umuyorlar.
Ayrıca sitemizde üyelere örnek olması gereken yaştaki kişilerin kullandığı hakretler de hoş değil.
Yine kavgalı uçan sandalyeli bir kongre bekliyor emniyet çalışanlarını. Allah yardımcıları olsun. İnşallah kardeşim görev almaz :)
Yine kavgalı uçan sandalyeli bir kongre bekliyor emniyet çalışanlarını. Allah yardımcıları olsun. İnşallah kardeşim görev almaz :)
Hayatı bambaşka olanın kongresi de bambaşka olur Cley.
hayırdır ötüken sana noluyor sana bir sözüm oldumu benim yok dimi.
o zaman sus ha kardeşim söz gümüş ise sükut altındır demiş atalarımız
elhamdülillah ülkücüyüz. eline sağlık kardeş.
zaralı ülkücü
07.11.2009, 13:37
allah nasıp ederse kongrede benımde oyum var ıns o tarıhde mekanda olacagız ???
hayırdır ötüken sana noluyor sana bir sözüm oldumu benim yok dimi.
o zaman sus ha kardeşim söz gümüş ise sükut altındır demiş atalarımız
Benim size bir sözüm oldu mu ki cevapta adımı anmak gereği duydunuz?
Onu diyen ataya kurban...
sitemizde örnek olacak yaştaki kişilerin kullandığı hakaretler hoş değil demişiniz hakareti yazan benim ötüken kardeş artı ben sizin adınızı kötü niyetle anmadım evet belli bir yaştayım ama bazı kişiler haddini aşıyor o zamanda hakareti hak ediyor dimi benim yerimde siz olsanız naapardınız ağzına sağlıkmı derdiniz sizi kırdıysam özür dilerim ama lutfen yorum yazarken iyice okuyup haklıyı haksızı ayırın allaha emanet olun.
Onları ocaklara ben mi sokuyorum,muvaffakatlarını ben mi veriyorum.?
ben ocakçı bir ülkücü değilim, ancak şu cümleden ocaklar hakkında bilgisizliğinin ortaya çıktığı belli. Ocaklara her isteyen türk gençi katılabilir, ocaklar partisel manada MHP'den bağımsızdır. Ayrıca muvafakatlarını verme, yani icazetlerini verme gibi bir kavram yoktur. Ayrıca bunu diyen arkadaşın Ocak mensuplarının partinin herhangi bir kademesinde görev alamayacağını, görev alması için ocaklarla olan tüm bağını kesmesinin gerektiğini bilmeyen bir insandır. Bu ülkede binlerce ülkü ocağı var ve bunun denetimini sağlamakta güçlük çekilmesi normaldir. Bu gibi durumlar yüzünden hiçte tasvip etmediğim hareketin genel başkanı Devlet Bahçeli'nin fersah fersah ocakları gezerek tenkitlerde bulunduğunu bilmediğin de aşikardır. Ayrıca medyanın yanlı haberlerini eklemekte lazım buna. Bir de şu açıdan bakıldığında olayları çıkaran kesim genelde ne yazıkki üniversite ülkücüleridir ve üniversite ülkücüleri hiyerarşik olarak esasında bağımsızdırlardır. Üniversite de havasını koklamış birisi olarak ne ocaklardan destek görürüz ne de ocaklar bize müdahale eder ya da edebilir. Hatta bunu daha ileri götürüp Gazi Üniversitesi gibi yerlerde kendilerine ülkücü diyen kesimin babalarını dahi dinlememesi gösterilebilir... Peki genel olarak Gazi Üniversitesinde kimdir Ülkücüler, ülkücü oluyum güçlü oluyum diyenlerdir. Zira Gazi Üniversitesinde ülkücü olmak kolaydır, zor olan İstanbul Üniversitesinde ülkücü olmaktır. Yani Gazi'de her önüne gelen ülkücü olduğu için ve ülkücü denildiği zaman akla Gazi geldiği için böyledir mesela. Ha Gazi'de gerçek manada ülkücüler yok mu var ama epey azınlıktalar seslerini kolpa ülkücülerin kısacağı kadar. Ne yazıkki bunlardan birisi de Abimdir... Şimdi o ocaklara kimseyi kimse sokmuyor, ocaklar babında da eylemlerden pek müztarip değiliz. Konu bağımsız Üniversite Ülkücüleri ne yazıkki bazı üniversitelerde aşırı bağımsızlar. Gazi'ye Ülkü Ocakları başkanını sokmayacak kadar bağımsızlar hatta. Biz bunları da eleştiriyoruz ama ne yapabiliriz istidabla kardeşi kardeşe mi vurduracağız, karışıklık mı çıkartacağız. Neyse konu uzar durur.
Ayrı bir hoşluk hangi perspektiften baktığımız konusunda, Yavuz Bülent Bakiler'in resmini koymuşsun severek okurum yazılarını kaçırmadan, ancak bir çok dil hakkında cemaatin ülkücüler arasına soktuğu ajan olarak gösteriyor. Ne kadar vahim... Eğer değilse bu spekülasyonun bu kadar ayyuka çıkması vahim, eğer doğruysa da milliyetçi insanları yönlendiren bir kalem olması vahim... Olayları ya da kurumları daha iyi tahlil etmen temennisiyle, saygılar...
evet kardeşim haklısın ama ben msjım uzun olmasın diye kısa bir örnek verdim başta ama kimse kaile almadı buna sizde dahilsiniz
doğan bulut
07.11.2009, 17:05
Yine kavgalı uçan sandalyeli bir kongre bekliyor emniyet çalışanlarını. Allah yardımcıları olsun. İnşallah kardeşim görev almaz :)
hayıdır cıley polislere acıyorsan sede gel polise desdek verirsin hergün heryerde pkk yürüyüşü oluyo heç dikatiçekmiyomu o zaman polis elini kaldırsa suç oluyor şimdi polisemi acıyon bir başkadır bizim seçim lerimizde çenklerimizde inanmaz isen git ermenide asala terör örgütünü sor inanmaz isen türki cumhuriyetlerde sor bağımsızlık mucadelenizde ülkücülerin rolü varmı diye biz bu ülkiye gelip hazıra konmadık mucadele ettik bana inanmaz isen kenan evren ülkücülerin nerelerde mucadele verdiğini anlatır sana
Abi kavgasız geçen bir MHP kongresi söyler misin bana ??? PKK yı Asala'yı karıştırmaya gerek yok. :)
-MHP TEKİRDAĞ İL KONGRESİ -KONGREDEN SONRA ÇIKAN KAVGADA, 1`İ KOMİSER 4 KİŞİ YARALANDI -OLAYLA İLGİLİ 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI (FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ) TEKİRDAĞ (A.A) - 19.07.2009 – MHP
MHP Sultangazi ilçe kongresi karakolda bitti. Daha önce Arnavutköy, Bakırköy ve Ataşehir ilçe kongreleri de kavga yüzünden yarım kalmıştı
MHP KONGRESİNDE KAVGA ÇIKTI : 5 YARALI
Geçmiş tarihlerden birkaç haber başlığı...
doğan bulut
07.11.2009, 17:17
Abi kavgasız geçen bir MHP kongresi söyler misin bana ??? PKK yı Asala'yı karıştırmaya gerek yok. :)
-MHP TEKİRDAĞ İL KONGRESİ -KONGREDEN SONRA ÇIKAN KAVGADA, 1`İ KOMİSER 4 KİŞİ YARALANDI -OLAYLA İLGİLİ 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI (FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ) TEKİRDAĞ (A.A) - 19.07.2009 – MHP
MHP Sultangazi ilçe kongresi karakolda bitti. Daha önce Arnavutköy, Bakırköy ve Ataşehir ilçe kongreleri de kavga yüzünden yarım kalmıştı
MHP KONGRESİNDE KAVGA ÇIKTI : 5 YARALI
Geçmiş tarihlerden birkaç haber başlığı...
ya abisinin sen hiç olumlu düşünmez misin yoksa abini kızdırmak içinmi yazıyon
ya abisinin sen hiç olumlu düşünmez misin yoksa abini kızdırmak içinmi yazıyon
Abicim Mhp kongreleri kavgalı geçmez mi neden kabul etmiyorsunuz? Yarın görecez kavga çıkıyor mu çıkmıyor mu?
Abicim Mhp kongreleri kavgalı geçmez mi neden kabul etmiyorsunuz? Yarın görecez kavga çıkıyor mu çıkmıyor mu?
2500 delege 4500 polis varmış yarın için inşallah çıkmaz...
doğan bulut
07.11.2009, 17:25
Abicim Mhp kongreleri kavgalı geçmez mi neden kabul etmiyorsunuz? Yarın görecez kavga çıkıyor mu çıkmıyor mu?
güzel kadeşim büyük parti oldumu olur ufak defek sıyrıklar sen kendini üzme rahat ol hiç bir olay olmayacak
abdulvahid
07.11.2009, 19:17
Kısaca özetleyim
Ülkücülüğü küçük gören vatanı için dini için savaşmamış bir kişi can verirse sadece bir CESET olur..
Ama son nefesine kadar NİZAM-I ALEM için TURAN için savaşan bir beden can verdikten sonra bir ŞEHİT olur..!
Nizam-ı Alem'i ve Turan ı bilmiyorsanda diyecek bir sözüm yok sana gayrı !
Turan İçin savaşan şehid oluyor,
Emin Misiniz?
Şehadet kavramı okadar mı değişken oldu şimdi?
Eskiden "solcular" boşaltırdı kavramların içini,
Şimdi milliyetçiyiz diyenler.
serhat_58
07.11.2009, 19:26
onune gelen fetva verirse herkes sehit olacak yakinda
acıyorum sizlere ne kadar içiniz boş yazık vallahi yazık sizin gibi gençlere
abdulvahid
07.11.2009, 20:35
acıyorum sizlere ne kadar içiniz boş yazık vallahi yazık sizin gibi gençlere
İçi boş olmak nasıl birşeydir acaba?
Sizce ülkücü olmayanların içleri boş mudur?
Yoksa yeryüzünün en erdemli mücadelesi ülkücü hayat tercihi midir?
Sevgi neresindedir böyle bir yaşamın?
Kardeşlik neresinde?
Bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmekle eşdeğer olduğu gerçeği ne kadar yer alır böylesi bir misyonunda?
Gençlik dönemimizde bu "bambaşka"hayatları fazlasıyla görme imkanımız oldu.
Her insanı bir alem görmedikçe sizin de içinizin "dolu"olduğunu söyleyemeyiz maalesef!
Pusula_58
07.11.2009, 20:54
Kim ayranım kara der, herkesin yaşantısı kendine güzel gelir. Herkes aynı şekilde yaşayamazki. Ne demişler zevkler ve renkler tartişilmaz. Bu konuyu tartişmak bile doğru değil.
ben ocakçı bir ülkücü değilim, ancak şu cümleden ocaklar hakkında bilgisizliğinin ortaya çıktığı belli. Ocaklara her isteyen türk gençi katılabilir, ocaklar partisel manada MHP'den bağımsızdır. Ayrıca muvafakatlarını verme, yani icazetlerini verme gibi bir kavram yoktur. Ayrıca bunu diyen arkadaşın Ocak mensuplarının partinin herhangi bir kademesinde görev alamayacağını, görev alması için ocaklarla olan tüm bağını kesmesinin gerektiğini bilmeyen bir insandır. Bu ülkede binlerce ülkü ocağı var ve bunun denetimini sağlamakta güçlük çekilmesi normaldir. Bu gibi durumlar yüzünden hiçte tasvip etmediğim hareketin genel başkanı Devlet Bahçeli'nin fersah fersah ocakları gezerek tenkitlerde bulunduğunu bilmediğin de aşikardır. Ayrıca medyanın yanlı haberlerini eklemekte lazım buna. Bir de şu açıdan bakıldığında olayları çıkaran kesim genelde ne yazıkki üniversite ülkücüleridir ve üniversite ülkücüleri hiyerarşik olarak esasında bağımsızdırlardır. Üniversite de havasını koklamış birisi olarak ne ocaklardan destek görürüz ne de ocaklar bize müdahale eder ya da edebilir. Hatta bunu daha ileri götürüp Gazi Üniversitesi gibi yerlerde kendilerine ülkücü diyen kesimin babalarını dahi dinlememesi gösterilebilir... Peki genel olarak Gazi Üniversitesinde kimdir Ülkücüler, ülkücü oluyum güçlü oluyum diyenlerdir. Zira Gazi Üniversitesinde ülkücü olmak kolaydır, zor olan İstanbul Üniversitesinde ülkücü olmaktır. Yani Gazi'de her önüne gelen ülkücü olduğu için ve ülkücü denildiği zaman akla Gazi geldiği için böyledir mesela. Ha Gazi'de gerçek manada ülkücüler yok mu var ama epey azınlıktalar seslerini kolpa ülkücülerin kısacağı kadar. Ne yazıkki bunlardan birisi de Abimdir... Şimdi o ocaklara kimseyi kimse sokmuyor, ocaklar babında da eylemlerden pek müztarip değiliz. Konu bağımsız Üniversite Ülkücüleri ne yazıkki bazı üniversitelerde aşırı bağımsızlar. Gazi'ye Ülkü Ocakları başkanını sokmayacak kadar bağımsızlar hatta. Biz bunları da eleştiriyoruz ama ne yapabiliriz istidabla kardeşi kardeşe mi vurduracağız, karışıklık mı çıkartacağız. Neyse konu uzar durur.
Ayrı bir hoşluk hangi perspektiften baktığımız konusunda, Yavuz Bülent Bakiler'in resmini koymuşsun severek okurum yazılarını kaçırmadan, ancak bir çok dil hakkında cemaatin ülkücüler arasına soktuğu ajan olarak gösteriyor. Ne kadar vahim... Eğer değilse bu spekülasyonun bu kadar ayyuka çıkması vahim, eğer doğruysa da milliyetçi insanları yönlendiren bir kalem olması vahim... Olayları ya da kurumları daha iyi tahlil etmen temennisiyle, saygılar...
Bir şeyi yüz defa kitaptan okursan mı yoksa bir defa tecrübe etsen mi daha iyi öğrenirsin?Bence bir defa tecrübe etmek daha kalıcı öğrenmeyi sağlar.Ben hangi şehire gittimse bir tane de düzgün,misyonuna uygun çalışan ocak göremedim ki hah işte bunlar ülkücü diyeyim.
4 Eylül stadına giren her seyircinin yaptığı eylemden Sivasspor sorumludur ve cezayı Sivasspor yer.Bunun gibi,ocağa giren herkesten birer birer yöneticiler sorumludur.Hem ocağa sok,hem de yaptığı işlerden sorumlu olma ;yok öyle!
Ben hala makaledeyim, gaddar, zalim sözcükleri bu yazıyı yazanın ruh halini, iç dünyasını tam olarak tanımlayamaz herhalde.
“/…/Sadakati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir...”
/…/“Ülkücünün en çok dinlediği «nasihatdır. «Yapma derler, hayatını heba etme derler, gününü gün et derler». O kadar çok şey söylerler ki, hiç bitmez. O hepsini dinler, ama hiçbirini tutmaz, gene bildiği gibi yaşar….”
/…/ Kendi zevkleri dışında zevk tanımayanların gözünde «zevksiz» bir adamdır!
Büyük Ülkücü, ezeli ve ebedi Başbuğ bu tanımın dışında olsa gerek.
Türkeş ikinci karısı ile evlendiğinde Türkeş 63, kız 20 yaşında idi, bazı Ülkücülere göre ise kız 18 yaşında idi, yaşı büyültüldü.
Mamak’tan torunu yaşındaki bu genç kadına yazdığı aşk-cilve mektuplarını –buradaki insanların çoğunluğunun mütedeyyin olduklarını tahmin ettiğimden- buraya almadım.
/…/“Ülkücülerin en amansız düşmanları «eyyamperest»lerdir. Menfaatlerine tapan bu adamlar, daha çok kazanmalarına, daha rahat yaşamalarına mâni olacak sanırlar da, ülkücüyü hep ezmeğe çalışırlar! Ne garip tecellidir ki, ülkücünün gayretlerinden en çok faydalananlar da «eyyamperest»lerdir…”
Ulu Başbuğ’un küçük serveti hakkında çıkan gazete haberlerinden söz etmiştim. Ülkücü –makalede çizilen tipolojiye göre- bedeniyle, ruhuyla insanlıktan soyutlanırken ve tam anlamıyla biyonik-mekanik bir yaratığa dönüştürülürken, aslında “Ülkücüyüm” diyenden bu özellikler beklenirken, Ülkücülüğü kuran, örgütleyen ve onlara saldıracakları hedefleri belirleyen Büyük Ülkücü Başbuğ’un aile rahatına, refahına bir halel geldi mi? Papyonlu (monşer) Oğlu ya da kızları (gavur yüzbaşı ile evlenen dahil) herhangi bir olaya katıldılar mı? Herhangi bir tehdit, yara, v.s aldılar mı? Belki söylentidir, Hacettepe Üniversitesi’nde 3 kişi papyon takarmış; Prof. Dr. Şinasi Özsoylu (şimdi Fatih Ünv’sinde), öğrenci Vedat Dalokay (CHP’den Ankara Belediye başkanı), üçüncüsü ise Bağbuğun oğlu Tuğrul Türkeş.
Papyonlu Ülkücüleri yaz tatillerinde 5 yıldızlı otellerde komi ya da garson olarak görebiliriz.
Aslında, karşılıklı ve münakaşa şeklinde değil, Ülkücüler bilimsel olarak etnolojik, psikolojik, sosyolojik, ekonomik yönden incelenmelidirler. Çünkü, son 40 yılda Türkiye siyasetini, ekonomisini, kültürünü –bana göre- olumsuz yönde ve çok büyük boyutlarda etkilemişlerdir. Örneğin, Ülkücü hareket olmasaydı, halkın en büyük iş güvencesi KIT’ler özelleştirme adında talan edilemezdi, kanımca.
Konu, bilimsel seviyede devam etmelidir.
NOT: Yaşamımda yüzlerce Ülkücü ile diyalogum oldu, hiçbirisi ile sorunum olmadı. Ne bana şiddet uyguladılar, ne de başkalarına uyguladıkları şiddete tanık oldum. Onlardan bazıları ile şimdi karşılaşsam tıpkı yıllar önceki gibi sarılırım. Ancak, şiddete , işkenceye maruz kalanlardan dinledim, Çorum, Maraş, Sivas, Erzincan, Malatya, Elazığ, vb. Alevi kırımlarını yapmalarını televizyonlardan izledim, gazetelerde, kitaplarda okuyorum. Zaten kendileri de bunları inkar etmediler, hatta övünerek anlattılar, yazdılar.
Bana göre, Ülkücüyü harkete geçiren iç dinamiğinden daha çok dış dinamik; yukarıdan gelen emir ve ajitasyonun galeyana getirdiği toplum psikolojisi.
Alevi kırımları mı :)
Siyasi çatışmalar Aleviliğe ne zaman mal edilir oldu?
Kürt kökenli Ülkücü olduğu gibi Alevi Ülkücü de vardır, hatta benim Alevi Ülkücü arkadaşım çok vardır. Hatta Türk-İslam Ülküsünde Türklüğün öz değerleriyle Müslümanlığın değerlerini kavuşturması açısından Alevilik de önemlidir. Ülkücüler Sunni olabilir genel itibariyle ama asla Sunni ya da mezhep Müslümanlığı yapmaz. Müslümanlık anlayışları tüm Müslümanlığı kapsar, burada Alevileri konu alan başlıklardaki yorumlarımdan da görebilirsiniz. Alparslan Türkeş'in alevilik hakkındaki düşüncelerinden de...
Siyasi çatışmaların alevi-ülkücü çatışması olarak lanse edilmesi yanlış, zira sadece aleviliğe yönelik eylemlerde olmuştur bu ülkede yalnız onu aynı malesef aynı görüşte kategorize edildiğimiz ham-softa kuru yobaz islami kesim yaptığı için bize mal edilmiştir. Evet bugün Aleviliğin 80 öncesi ve sonrası baş düşmanları iktidar yanlısı murakkıplık ya da siyasilik yapmakta. Benim 80 öncesi olayların içerisinde olan ne kadar tanıdığım varsa buna hali hazır babamda dahil, benim alevilik üzerine düşüncelerimi etkilemiş hatta katı tutumumu değiştirmiştir bu konuda. Aleviliğe karşı ağır tutumumu değiştirmemi sağlayan insanların o eylemlerin içerisinde olması beklenemez. Aynı şekilde sol kisveli hareketleri içlerinde bağırlarına basıpta, sol eylemler yapıpta sonra sağ sol çatışmasına müdahil olan Alevilerinde bu konuyu aleviliğe indirgemeleri benimsenemez. Aynı şekilde Alevilere sırf alevi olduğu için yapılan çirkin saldırılar kimse tarafından kabul edilemez. Aynı zamanda alevilerin daha tanrı inancı olmayan insanları alevi kimliği altında tasniflemesi de kabul edilemez. Alevilik bir inançtır, inançsızlığın ne işi var aleviliğin içinde sordun mu? Alevilik bir soy mu, ırk mı bir sunni pekala alevi olmayı seçebilir dini bir oluşumdur Alevilik. Kendi inanç sistemi dışında bak müslümanlık demiyorum, kendi inanç sistemi dışında öğeleri barındıran bir nevi sözcüsü ilan eden bununla beraber sözde aydın kitlesi olarak gören yamulmuş bir Alevilik var günümüzde...
Neyse daha öncede söyledim Medya kimin yanında, medya yazarları kim, medya neyi neden kötülüyor ve medyaya biz hepbir ağızdan neden mütareke medyası diyoruz. Medyada izlediklerine itibar etmeden önce konunun aslını araştırıp irdelemek gerekiyor birazcık...
Bir şeyi yüz defa kitaptan okursan mı yoksa bir defa tecrübe etsen mi daha iyi öğrenirsin?Bence bir defa tecrübe etmek daha kalıcı öğrenmeyi sağlar.Ben hangi şehire gittimse bir tane de düzgün,misyonuna uygun çalışan ocak göremedim ki hah işte bunlar ülkücü diyeyim.
4 Eylül stadına giren her seyircinin yaptığı eylemden Sivasspor sorumludur ve cezayı Sivasspor yer.Bunun gibi,ocağa giren herkesten birer birer yöneticiler sorumludur.Hem ocağa sok,hem de yaptığı işlerden sorumlu olma ;yok öyle!
Siyasi bir düşünceyle, hiçbir düşünce barındırmayan futbolu bağdaştırman garip. Futbol takımını desteklemek için sadece sempati duyman yeterli hakkında hiçbir şey bilmene gerek yok, futbol takımınında toplum düzenini konu alan bir düşünsel yapısınında olmadığını biliyoruz. Tamamen farklı konuyu manipüle edici bir örneklendirme olmuş.
AMA MADEM;
Beşiktaş başkanı çıktı bu tribün olaylarına karışan, tribünde küfür edenler asla Beşiktaş taraftarı değildirler dedi. Sadece Beşiktaş'da değil her takımda benzer olaylar olunca başkanlar benzer tepkiyi koydu. Haa gazeteler ve halk konsensüne varmış gibi bunlar taraftar değil holigan, yok beşiktaşlı değil cimbomlu değil sivaslı değil deme eğilimine girdi. Öyle düşündü inandı, buna sen de dahilsin ben de.
Neyse şimdi Devlet Bahçeli'de Alparslan Türkeş'te çıkıp defalarca izah etti bunlar bunlar bizden değildir diye. Daha geçenlerde Devlet Bahçeli ülkücünün nasıl olması gerektiğini izah etti ve bunun dışında olanların ülkücülüğe zarar vereceğini ve ülkücü olarak tasniflenemeyeceğini belirtti. Siyasi olarak gerildiğimiz şu son dönemde de hükümeti eleştirirken aynı zamanda ülkücü kitleye ülkücülüğün gerekliliklerini anlattı ama tabii hiçbir medyada bu yer almadı. Devlet Bahçeli'nin ülkücüler ile ilgili uyarıları zaten medyada yer alsaydı ocak ocak gezip millete tenkitte bulunmak zorunda kalmazdı neyse.
Madem sen futbol gibi birdüşünce barındırmayan bir şeyle bir düşünce akımını karşılaştırdın, futbolda sergilediğin ya da toplumun sergilediği tepkinin aynısını niye sergilemiyorsun. Yani futbolda bunları taraftardan saymıyorsun ama siyasette bunları ülkücü sayıyorsun. Pek ala Mualla o zaman... Taassup olmuyor mu bu arkadaşım diye sormak gerekir.
Neyse sana güzel bir ülkü ocağı örneği vereyim hemde en umulmadık yerde Beyoğlu Ülkü Ocağı git bir kez, konuş insanlarla, düşüncelerini ve yaşayış biçimlerini gör. Yahut gel ben seni gezdiriyim ocakları madem görmemişsin, hoş ocaklara girip girmediğini ya da ne amaçla girdiğini de bilmiyoruz ama. En azından ülkücü bir düşünürün ki onun hakkındaki şüpheleri de belirttim, Fotoğrafını avatarında taşıyacak kadar benimsemişsin bu düşünceyi de o da ayrı...
Sevgiler...
önceki yazıyı okuyup ayrıca cevap verirsen sevinirim Ötüken:
zina peşinde koşan, yetim hakkı yiyen, haram yiyen, zevkü sefa insanları müslümanım dediğinde müslüman mı oluyorlar. Onlar Müslümanım dediği zaman sen dininden vazgeçiyor musun? Onları müslüman olarak görebiliyor musun? Hadi bakalım onlar Müslümanım diye dininden vazgeçebiliyor musun? Yanıtla bunları, bu ülkede müslümanım diyenlerin çoğu böyle o zaman dinimizden de mi vazgeçeceğiz?
Hah işte konu böyle çarptırılıp yöneltirir cevap vereceksin hepsine eğer yediremiyorsan böyle müslümanları tutarlı haraketler bekliyoruz senden ya Müslümanlığa karşı olmak gibi ya da benim anlatmak istediğimi anlaman gibi... İkincisi tercihimdir buradan Dini siyaset gibi rezil bir yola alet edenler çıkıp bu yazıdan sonra Müslümanlığa çamur atıyor demesin, çamur attığım Müslümanım deyip müslümanlığı bilmeyen ve müslüman gibi hareket etmeyenler... Aksi halde amacımda öyle müslümanların sayısını azaltmak. Her neyse yobaz tutumlar karşısında bu gibi açıklamalar yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm...
Ha bu arada konuyu manipüle edip dinle ülkücülüğü bir kefeye mi koyuyorsun deme cinliğini gösterme; Türk-İslam Ülküsü diyoruz çünkü İslamiyet ülkücülüğün temeli yani...
Hadi bakalım kolay gele ;)
NOT: Saygıyla belirtiyorum, Alevi arkadaşlarda mezhepçilik konusunda saldırmasın zira Sunnilik demiyorum, İslamiyet diyorum yani Aleviliği de kapsayan bir kavram... Kendisini Müslüman olarak görmeyen Alevi arkadaşlara da şunu hatırlatıyorum Alevilik bir ırk değil bir inanış şekli ve Müslümanlığı baz alan her ne kadar şamanist öğelerde barındırsa... Yani bir insanın Müslüman olmaması alevi de olmadığına delalet bunu da göz önünde tutarlarsa sevinirim...
Turan İçin savaşan şehid oluyor,
Emin Misiniz?
Şehadet kavramı okadar mı değişken oldu şimdi?
Eskiden "solcular" boşaltırdı kavramların içini,
Şimdi milliyetçiyiz diyenler.
demiş ayrıca Turan Müslüman Türk Dünyası adına savaşan oluyor, savaştığın bir Türk birliği iken aynı zamanda bir İslam birliği demekki aynı zamanda İslam için savaşıyorsun, demekki Turan için savaşan İslamiyet için savaştığı için aynı zamanda, müslümanlığa göre şehit oluyor.... Aynı zamanda güçlü bir Türk Dünyası'nın güçlü bir İslam dünyası olduğunu bildikleri için savaşıyorlar...
Peki sen ne için savaşıyorsun sevgili arkadaşım ülkende gavurlar sözlerini geçirsin diye mi, ruhban okulları tekrar açılsın diye mi? Ülkenin toprakları parsel parsel yabancılara satılsın diye mi? Sen ne için savaşıyorsun pardon?
abdulvahid
08.11.2009, 08:37
demiş ayrıca Turan Müslüman Türk Dünyası adına savaşan oluyor, savaştığın bir Türk birliği iken aynı zamanda bir İslam birliği demekki aynı zamanda İslam için savaşıyorsun, demekki Turan için savaşan İslamiyet için savaştığı için aynı zamanda, müslümanlığa göre şehit oluyor.... Aynı zamanda güçlü bir Türk Dünyası'nın güçlü bir İslam dünyası olduğunu bildikleri için savaşıyorlar...
Peki sen ne için savaşıyorsun sevgili arkadaşım ülkende gavurlar sözlerini geçirsin diye mi, ruhban okulları tekrar açılsın diye mi? Ülkenin toprakları parsel parsel yabancılara satılsın diye mi? Sen ne için savaşıyorsun pardon?
demekki falan filan,
bu ne biçim mantık örgüsü böyle!
yoksa yeni bir önerme türü mü hediye edildi mantık alemine?
turan için savaşan islam için savaşmış oluyor!
kendinizi destanlara fazla kaptırmayın!
Türkçülük felsefesinde belki yeri vardır ama,işe İslamiyeti karıştırmayın,
Ne zamandan beri şuculuk buculuk İslamla eşdeğer oldu!
İslam mükemmel bir sistem,hiçbir eksikliği yok,
Ne bir şey çıkarılabilir, ne eklenebilir,
Aksi halde çıkarılan ve eksilen kalır ve İslam orayı terkeder!
Şu toprak satma hikayesi de işin çabası?
Bu işlerin karşılıklılık ilkesi gereği yapılabildiğini herkes bilir,
Ayrıca kimin ne kadar sattığına bakarsak,
Milliyetçi taifenin iktidarda olduğu dönemlerde daha çok satıldığını görürüz.
Yani benim hırsızım iyi değil
Vesselam!
doğan bulut
08.11.2009, 11:12
cley nerdesin bengü tv yi açarmısın ülkücüleri isle izlede kongre nasıl olur öğren
Daha yeni başladı kongre abi. Diğer adaylar konuşurken görürüm ben kongreyi :)
doğan bulut
08.11.2009, 11:17
cley kardeşim benseni teprik edrim MHP yi bukadar sevdiğini bilmiyodum bak ben bile senin kadar endişeli değilim
doğan bulut
08.11.2009, 11:24
cley izliyonmu izle izlede gör
Şimdi Kongrenin yapıldıgı spor salonuna gidiyorum canlı canlı izleyim :)
doğan bulut
08.11.2009, 11:32
cley kongureyi sapota etmiyemi gidiyon tayip karıştırmak için senidemi görevlendirdi kardeşim şakaydı sakın alınma
Dilsad Hatun
08.11.2009, 12:35
onune gelen fetva verirse herkes sehit olacak yakinda
Insallah sen o mertebeye ulasirsin ne diyeyim ben sana . !!
Dilsad Hatun
08.11.2009, 12:39
Abi kavgasız geçen bir MHP kongresi söyler misin bana ??? PKK yı Asala'yı karıştırmaya gerek yok. :)
-MHP TEKİRDAĞ İL KONGRESİ -KONGREDEN SONRA ÇIKAN KAVGADA, 1`İ KOMİSER 4 KİŞİ YARALANDI -OLAYLA İLGİLİ 9 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI (FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ) TEKİRDAĞ (A.A) - 19.07.2009 – MHP
MHP Sultangazi ilçe kongresi karakolda bitti. Daha önce Arnavutköy, Bakırköy ve Ataşehir ilçe kongreleri de kavga yüzünden yarım kalmıştı
MHP KONGRESİNDE KAVGA ÇIKTI : 5 YARALI
Geçmiş tarihlerden birkaç haber başlığı...
Kimler yüzûnden cikiyor peki bu olaylar ?
Paris'te Türk kurultayi olurken kac tane gencimiz gorevli olmak zorunda kaldi haberin var mi ?! Turkiyedeki iti cakali avrupaya yollayanlardan birde hesap sorun . Ülkücülük sadece Türkiyemde yasanmiyor .
Yorumları okuyunca şaşırıyorum.dtp kongresi falan olsa diyeceğim bunlar yine bayrak mayrak indirir ortalık karışır... size ne oluyor ...
olur kongerede de maçta da seçim de de... bunları niye sahiplenmiyorsunuz...Olgun bir tutum içinde olun da sevaplarınıza sahip çıktığınız gibi günahlarınıza da sahip çıkın.kongresnizdeki gerginlikten bile başkasını sorumlu tutmak ne oluyor.
demekki falan filan,
bu ne biçim mantık örgüsü böyle!
yoksa yeni bir önerme türü mü hediye edildi mantık alemine?
turan için savaşan islam için savaşmış oluyor!
kendinizi destanlara fazla kaptırmayın!
Türkçülük felsefesinde belki yeri vardır ama,işe İslamiyeti karıştırmayın,
Ne zamandan beri şuculuk buculuk İslamla eşdeğer oldu!
İslam mükemmel bir sistem,hiçbir eksikliği yok,
Ne bir şey çıkarılabilir, ne eklenebilir,
Aksi halde çıkarılan ve eksilen kalır ve İslam orayı terkeder!
Şu toprak satma hikayesi de işin çabası?
Bu işlerin karşılıklılık ilkesi gereği yapılabildiğini herkes bilir,
Ayrıca kimin ne kadar sattığına bakarsak,
Milliyetçi taifenin iktidarda olduğu dönemlerde daha çok satıldığını görürüz.
Yani benim hırsızım iyi değil
Vesselam!
İşte dedim ben size bazı arkadaşlar bazı şeyleri İslam'la eş tuttuğumu söyleyecek diye, oku oku önceki yazdıklarımı. Ayrıca bunu söyleyen arkadaşın Tarih bilincini de sorgularım, Biz Türkler değil miydik İslamı savaşmadan benimser iken çoğunlukla bir de bunun yanında Kutsal İslam Alemi'nin önüne haçlı akınları karşısında göğüs geren? Ayrıca felsefe yapacaksak sana Ludwig Wittgenstein'i öneririm, felsefeyi öldüren adam. Bak ne diyor: "mantığın tüm önermeleri totolojinin genellemeleridir ve totolojinin tüm genellemeleri mantığın önermeleridir, bunlardan başka mantıksal önerme yoktur."
Bizim Turancılık fikrimiz Tüm Müslüman dünyasını, bunun içinde Filistin'i olsun, Irak'ı olsun, Doğu Türkistan'ı olsun ezilen tüm İslam dünyasını emperyalist güçlerden korumak için güçlü bir birlik oluşturmak olduğunu da bilmiyor oluyorsun... Amerika'nın uşağı olmuş araplara mı güvenecez bu konuda. Bak Amerika'n uşağı olmayan araplara Filistin'de, Irak'ta nasıl patır patır öldürülüyor ve sömürülüyorlar? Geri kalanı nerde peki amerikan bankalarında mevduat hesaplarında, Ayrıca daha 90 sene oldu malesef Müslüman kardeşlerimizin Hilafet buyruğuna rağmen bize karşı çatışıp Kudüs'ü İngilizlere altın tepside sunmaları... Gene de gayemiz Türk-İslam Ülküsü içinde Müslümanlığın muzafferiyet ülküsüyken, biz şehit olmayacağızda Müslümanlığa karşı duran rus hamakatları mı yoksa vatanı parse parse satan amerikan hamakatları mı şehit olacak soruyorum sana...
Evet bak ortak olduğumuz bir fikir var mezhebi ne olursa olsun, caferiliğin bazı kısımları hariç İslam saf haliyle harika bir sistem, gayemiz islama bir şeyler eklemek ya da çıkartmak değil yalnız genel mantık ilkeleriyle İmam efendilerimizin İslam'a ekledikleri bazı şeyler var bizde onlara göre mezhepleşiyoruz. Ben Kuran'ın Farz, Peygamber Efendimizin Sünnet kıldıkları dışındaki İslam'a eklenen bazı şeylere mantık olarak yorumlayıp katılıyorum, eğer seninde mezhebin varsa sende katılıyorsun... Mezhepçilik yapmaya karşıyım bu yüzden bir Sünni olarak ve Hanefiliğin ilkelerini yerine getirmeye çalışan birisi olarak. Ama saf İslam'ın murakkıp bir savunucusu olmaya çalışan bir kitle hakkındaki yorumlarında dikkatli olmalısın...
Son paragrafında demişsinki Milliyetçi taifenin iktidar olduğu dönemlerde, sorarım sana emperyalist oyunlar eşliğinde iktidardan düşürülen kim, niye düşürüldü ve o dönemdeki toprak satışları nedir bir bilgin var mı yoksa işkembeden mi konuşuyorsun. Bak ben sana biraz bir şeyler anlatayım Türkiye'de antisiyonist görünen Erbakan Hoca'nın iktidardeyken en büyük icraatı neydi yahudi iş adamlarıyla aynı masaya oturmasıydı. Neyse geçelim Büyük Orta Doğu projesi adı altında siyonist projenin eşbaşkanı kim Recep Tayyip Erdoğan değil mi? Peki toprak satışları ne alemde? Daha dün sınırını mayın temizleme bahanesiyle İsrail'e peşkeş çekmeye çalışan kim? Peki hıristiyan kulübüne gireceğiz diye müslüman kardeşlerimizi karabağ'da katleten Ermenilere karabağ işgali devam ederken sınır açmayı tahaddüt edip, toplum baskısıyla meclise getiremeyen kim? Müslüman topraklarını kendilerinin olduğu iddiasını anayasasında taşıyan Ermenistana sınırı açmaya çalışan kim? Müslümanları soykırımla suçlayan Ermenilere sınırı açmaya çalışan kim? Vatanı için hayatını seve seve vermiş Müslüman kardeşlerimizin Ailelerini sıhhıyeden kızılaya yürütmezken, dinsiz bir dünya görüşü üzerine kurulmuş PKK'lılara düğün bayram yapma imtiyazı tanıyan kim? Biz Müslümanlığın mütevaziliğine dem vururken şulebaş modellerle, moda diye, boyalı yapıncaklara türbanlı muamelesi yapan kim? Peki şuan yöküyle, cumhurbaşkanıyla, iktidarıyla üstelik askeri pıstırmışken Türban sorunu hakkında hiçbir harekete girişmeyen, oysa vakti zamanında çözümsüzlük umuduyla sürekli gündem yapıp sonra mazlumu oynayan kim? Kim bu ülkede Ruhban okulunu açmaya çalışan kim aziz sevgili din kardeşim?
Peki be güzel kardeşim seksen öncesi marksist-materyalist din düşmanı zümreye meydanı boş bırakmamak için, Müslümanlığa sıkılmış kurşunları Cuma Namazı çıkışlarında göğüsleyenler kim? Yapma be böyle... Farkında değilsiniz ama bizi marksist-materyalist din düşmanlarının sıktığı kurşunlar değil, Müslüman kardeşlerimizin düştükleri yanlışlar öldürüyor....
Sevgiler...
doğan bulut
08.11.2009, 14:57
cley helal olsun ülkücülere okadar karıştırmak için uğraştın ya karıştıramadın gördünmü cley sen rahat ol olay cıkmaz ülkücüler ne yaptığını bilir demedimmi şimdi sanırım bana bir özür borcun var galiba ne dersin kardeşim ....ha aklıma gelmişken bir şeyi başardınız AYTEN58..ceza almasını necıkar yani bir hafta yasaklayınca kişiler görüşünü söylemesinmi bunu sivaslılar nete yakıştıramadım 20ci asırda başbakan açılım üstüne açılım yaparken sizkapanım yapıyosunuz ozaman kimse görüşünü söylemesin ben bu kararınızı gecekten net görevlilerine yakışyıramadım bu kararı sefle karşıladığımıda bildiriyorum sanırım bu karara benimgibi düşünen çok arkadaşım olacaktır bukararı yeniden gözden geçirmenizi ÖNEMLE RİCA EDİYORUM SAYGILARIMLA
doğan bulut
08.11.2009, 16:02
arkadaşlar teşekkür birşeyi fazla etki etmez eğer yapılan yasaklama haksız ise tapkinizi ortaya koyun .....nebileyim konu hakında sizde yorum ve görüşlerinizi yazılı olarak gösterin
Dilsad Hatun
08.11.2009, 16:10
arkadaşlar teşekkür birşeyi fazla etki etmez eğer yapılan yasaklama haksız ise tapkinizi ortaya koyun .....nebileyim konu hakında sizde yorum ve görüşlerinizi yazılı olarak gösterin
Yasaklanan ayten58 sanirim ? Sebebi neymis abi aciklarmisin?
Dilsad Hatun
08.11.2009, 16:20
ALİ YAŞAR GÜNAYDIN - 7 KASIM 1979
İstanbul Zeytinburnu, Yenidoğan mahallesinde oturmaktaydı. İstanbul Emniyet Müdürlüğünde komiser muavini olarak görev yapıyordu. Pol-Bir üyesiydi. Evli ve çocuk sahibiydi. Olay günü, sabahleyin görevine gitmek için evinin önündeki otomobiline bindiği sırada, önceden pusu kurmuş olan komünist militanlarca kurşunlandı… Bu arada silahına davranma fırsatı bularak saldırganlardan birini yaraladıysa da aldığı ağır yaralar sebebiyle şehit oldu..
Şehidimizin ruhu şad olsun... Ruhuna El-Fatiha...
MEHMET CURA - 7 KASIM 1979
İstanbul Zeytinburnu, Sümer mahallesinde oturuyordu. 27 yaşında olup İstanbul Deniz İşletmeleri’nde işçi olarak çalışıyordu. Daha önce Zeytinburnu ÜOD’nde muhasiplik yapmış, şehadeti sırasında ise Zeytinburnu MHP İlçe başkanlığı görevini yürütüyordu. Olay günü, evinin önünde komünist militanların silahlı saldırısına uğrayarak şehit düştü.
Şehidimizin ruhu şad olsun... Ruhuna El-Fatiha...
doğan bulut
08.11.2009, 16:21
Yasaklanan ayten58 sanirim ? Sebebi neymis abi aciklarmisin?
dünki ülkücüler hakında yorum yapanlara cevap vermesi dün akşamki ülkücülerin hakında yapılan yorum ları okursan anlarsın kardeşim aytenin yaptığı yorumları okurmusun
Dilsad Hatun
08.11.2009, 16:25
dünki ülkücüler hakında yorum yapanlara cevap vermesi dün akşamki ülkücülerin hakında yapılan yorum ları okursan anlarsın kardeşim aytenin yaptığı yorumları okurmusun
Yanlis anlasildiysam ozur dilerim demis ve bir kac tane agir kelimesi olmus sebebi buysa yazik . Sana ozel'den ulasacagim abi gereken yapilacak merak etme .
bir de bize faşist diyorlar, her yerde her dönemde yasaklanan biziz 1944 de 1960'da, 1980'de hala şuanda, burada orada şurada :)
demekki neymiş asıl faşizan düşüncelerimize ket vurmaya çalışıp bize saldıranlarmış.
(bundan önce düşünsel anlamda faşizmin tanımını yapacaktım ancak gerek duymadım çok muhterem arkadaşlar)
ee hakaret edilen üyeyi niye savunmuyorsunuz..ülkücü hakaret ederse haklı engellenirse engelleyen faşist ....
serhat_58
08.11.2009, 17:00
acıyorum sizlere ne kadar içiniz boş yazık vallahi yazık sizin gibi gençlere
kime yazikmis, herkes kendi isine bahsin,
doğan bulut
08.11.2009, 17:07
ee hakaret edilen üyeyi niye savunmuyorsunuz..ülkücü hakaret ederse haklı engellenirse engelleyen faşist ....
siz dünden berli hakaret üstüne hakaret ediyorsunuz size serbes galiba yasak olan ülkücülermi oluyor dönden beri konuşmadığınız kalmadı ne oldu kongure bitti kaç kişi öldü kaçı yaralı yani oradakiler insan değilmi o ülkücülerin siz nereden bakıyorsunuzda vahşi görüyorsunuz.ülkücülerin şahzına yapılmış hakaret olmuyormu ama size serbes
doğan bulut
08.11.2009, 17:29
Ya sabır......
cley kardeşim yasabır cekeceksen sana tesbik lazım adresini verde göndereyim
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.