Orijinalini görmek için tıklayınız : Okullarda Din Eğitimi Verilmiyor
Sivaslilar.Net
12.11.2009, 18:59
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Bazı açılışlara katılmak üzere Sivas΄a gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Bardakoğlu, ilk olarak Vali Vekili İsmail Koşum΄u makamında ziyaret etti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardaokoğlu, okullarda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin bir din eğitimi olmadığını söyledi.
Vali Vekili Koşum ve vali yardımcıları Kemal Şahin ve Veysel Çiftçi tarafından Valilik binası önünde karşılanan Bardakoğlu, yaptığı konuşmada Kayseri ziyareti öncesi Sivas Müftüsü Yusuf Şahin΄e hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak ve bazı açılışlara katılmak üzere Sivas΄a geldiğini belirtti.
Sivas΄ta hizmetlerin artarak devam etmesi dileğinde bulunan Bardakoğlu, kentte toplu açılacak hizmetlerin yapılmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, şunları kaydetti: “Müftülüğümüzün bu hizmetleri, mutlaka Valilik, insanımızın, belediyelerin desteğiyle olur. Biz vilayetimize, belediyelere, ilçelerde kaymakamlıklarımıza teşekkür ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı ve müftülüklerimiz hem kamu kurumunun ayrılmaz bir parçası hem de insanımızın, milletimizin değerlerinin ayrılmaz bir parçası. Bir bakıma kamu kurumlarını toplumla bütünleştiren önemli bir köprü görevi de görmekte.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile birlikte özel bir programla Divriği΄ye geleceğini, burada tarihi Ulu Camii ve Darüşşifası΄nda incelemelerde bulunacaklarını da anlatan Bardakoğlu, Divriği΄de bulunan bu dünya şaheserine uygun bir yolun olmadığını kaydetti.
Vali Vekili Koşum da aynı zamanda hemşehrisi olan Bardakoğlu΄nu Sivas΄ta ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, toplu açılışı yapılacak eserlerin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
Bardakoğlu, Vali Vekili Koşum΄a Diyanet İşleri Başkanlığı΄nın yayınladığı eserlerden armağan etti. Koşum da Bardakoğlu΄na Sivas Valiliği΄nün kültür yayınlarından verdi.
“TOPLUMLA BÜTÜNLEŞMİŞ DİYANETİZ”
Valilik ziyaretinin ardından açılışı yapılacak olan Merkez Yatılı Kız Kur΄an Kursu ve Konferans Salonu΄na geçen Bardakoğlu, burada yaptığı konuşmada, toplumla, devletle, milletle, cumhuriyetin temel değerleriyle bütünleşmiş bir diyanet olduklarını söyledi.
Gönüllerinde ayrılık değil, birlik ve bütünlük olduğunu kaydeden Bardakoğlu, şunları ifade etti:
“Cumhuriyetimizin temel ilkelerini, milletimizin temel değerlerini, milletimizin kimliğini oluşturan o asıl mayayı, 21. yüz yılın ihtiyaçlarını, demokrasiyi, laikliği ve çağdaş dünyanın ortak paydalarını hep birlikte gönlümüzde bir arada ahenk içinde tutmaya ve bunlardan elde ettiğimiz hülasayı topluma hizmet olarak sunmaya gayret ediyoruz. Bunları birbirine alternatif kılmak, bunları yarıştırmak, bunları kavga ettirmek değil, bunları buluşturmak önemli. Önce gönlümüzde buluşturabilmek, sonra topluma bir ahenk içerisinde bunları sunabilmek önemli. Bu nedenle biz önce insanların gönül dünyasını imar etmeye gayret ediyoruz.”
Kur΄an kurslarında yetişen çocukların gönül dünyasının bu şekilde bütünleşmiş olduğunu da kaydeden Bardakoğlu, “Kuran kurslarımızda yetişen çocuklarımız sevgiyle dolmuş, Allah inancıyla, Peygamber sevgisiyle, insan sevgisiyle dolmuş yavrularımızdır. Bizim Kuran kurslarımız sadece Kuran öğrenimi değil, Kuran öğreniminin yanında İslamın temel değerlerini, toplumun, milletin ortak paydalarını, anne ve babayı sevmeyi, vatanı, bayrağı, milleti sevmeyi de çocuklarımıza öğretiyoruz. Çocuklarımız Kuran kurslarımızda kendisiyle, toplumuyla barışık olmayı, tarihiyle, kimliğiyle, örfüyle, adetiyle, giyimiyle, kuşamıyla barışık olmayı da öğreniyor. Ve sadece geçmişiyle övünen değil, geleceğe umutla bakan ve geleceğini inşa edecek azmi, kararlılığı sinesinde barındıran çocuklar istiyoruz. Şu anda Kuran kurslarımızda 300 bine yakın öğrencimiz okumaktadır ve her bir Kuran kursumuz aynı zamanda sevgi, birlik, bütünlük ve erdemlik ocağıdır” dedi.
OKULLARDA DİN EĞİTİMİ VERİLMİYOR
Din eğitiminin Anayasa΄nın belirttiği hükümler çerçevesinde verilmesi ve alınması gerektiğini söyleyen Bardakoğlu, kişilerin din eğitimi konusunda kendi isteğinin olması gerektiğini söyledi.
Bardakoğlu, okullarda verilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersiyle ilgili de şunları kaydetti: “Din eğitimi elbetteki Anayasamızın 24΄üncü maddesi gereği ailelerin, ebeveynin isteğine ve büyüklerinde kendi isteğine bağlı olarak verilmelidir. Küçüklerin din eğitimi alabilmesi için ebeveyninin onayı, büyüklerin alması içinde kendi talebi gerekiyor. Bu doğrudur ama okullarımızda okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi bir din eğitimi değildir. Din ve dinler hakkında çağdaş bir insanın, bu dünyada yaşayan, gözü, kulağı olan, her gün televizyon seyreden, toplum içerisinden çıkan bir insanın, din, ahlak ve temel manevi değerler hakkında bilgi edinme imkanıdır. Ne çekiyorsak bilgisizlikten çekiyoruz. Bilgisizlik karanlık, bilgi ise aydınlıktır. Böyle olunca da dinler hakkında, dinler, inançlar, temel inanç ve ahlak değerleri hakkında çocuklarımızın bilgili yetişmesinden çekinmemek ve bunu sorun etmemek gerekir. Zaman zaman Din Kültürü dersi kalkmalıdır şeklinde taleplerle karşılaşırsanız, emin olun bu talepler bu milletin hayrına, bu milletin geleceğinin imarına vurulmuş sektelerdir. Bu dersler de ihtiyari din eğitimi dersini bir bakıma bilgi yönüyle, kültür yönüyle tamamlayan imkanlardır. Ben bu nedenle Anayasamızın o maddesini de son derece önemli görmekteyim.”
Prof. Dr. Bardakoğlu konuşmasının ardından Sivas Müftülüğü ve Sivaslı hayırseverler tarafından yaptırılan Merkez Yatılı Kız Kur΄an Kursu ve Konferans Salonu΄nun açılışını yaptı.
Yeni Ülke
Din Kültürü öğretmenleri MEB in müfredatı dışına çıkmazsa Bardakoğlu'nun tespiti doğru. Ama bazı öğretmenler müfredatın dışında daha faydalı olabilecek bilgiler öğretiyor.Kendi öğretmenlerimden bildiğim kadarıyla.
Kibrisli
12.11.2009, 19:55
Sayın Bardakoğlu iyi bir bürokrat diyebilirim söyledikleri de çok güzel, çok hoş ama ilk, ortaokul ve lise yaşantım boyunca din kültürü derslerinde bahsettiği şeye raslamadım ne yazık ki...Bence bile bile içinden gelenleri söylüyor, doğruları değil...
Merkez_Alperen
12.11.2009, 20:39
Din kültürü derslerinin kaldırılması tamamen din düşmanlarının baskısıyla verilmiş bir karardır.
Türk gençliğinin dinden bi haber yaşamasını hızlandıracak bir uygulama diye nerdeyse düğün dernek kuracak bazıları.
Allah'ın izniyle Türk gençliği bu pis oyunlara bulaşmayarak bazılarına karşı gark ını alarak yoluna devam edecektir
iyide kerdes ben alevıyım ama dın dersınde daha yenı alındı mufredata.ben zorla namaza kıldıran ogretemne ne demelı.hanı ozgurluk hanı hakalr.
dın dersı zorunlu olmalı ama esıt sekılde ogretılmelı.yıllar sonr abu konualrda coktan asılmıs olucka ınsallah.
Aileler bu konu'da çok önemli. Dini eğitim öncelikle aileden alınmalıdır. Daha sonra isteyen istediği yerde dini eğitim'i alma konusunda serbest olmalıdır. Ancak son yıllarda insanlarımızın dini hassasiyetlerinin zayıflaması neticesinde yeni kuşaklar dini konularda çok yetersiz bilgi alarak yetişmekteler.
OSMAN ECE
13.11.2009, 10:12
balık baştan kokar bu atalarımızın sözü
başka lafa gerek yok
iyide kerdes ben alevıyım ama dın dersınde daha yenı alındı mufredata.ben zorla namaza kıldıran ogretemne ne demelı.hanı ozgurluk hanı hakalr.
dın dersı zorunlu olmalı ama esıt sekılde ogretılmelı.yıllar sonr abu konualrda coktan asılmıs olucka ınsallah.
Kimse sana namaz kıldıramaz sen kalkıpta onların kendini yönlendirmesine izin veriyorsan o başka ama istemediğiniz bir şeyi asla yaptıramazlar...
Din dersi çok önemli ve ahlakı bir durumdur din dersi eşit olarak verilmeli haklısın ama kimse kimsenin dinine kiyafetine hiç bir şeyine mudahele etmeden özgürce yaşamalılar özgürlük dediğimiz zaman öncelikle bu kısıtlamalara tepki göstermeliyiz sonra kendi özgürlüğümüzü istemeliyiz..
Dilsad Hatun
13.11.2009, 18:57
Bu ozgurluk bu haklar neden hep Turkiyede bir kisim vatandas için geçerli ?
Modern , laik cagdas sozcuklerini kullanmamiz mi lazim aceba ?
Istediginiz yerde ozgurlukcu istediginiz zaman geri kafali olmayin . Sen din dersine girmezsen oda derslerine girmek ister . Buyur ver hakkini bakalim.
Bu ozgurluk bu haklar neden hep Turkiyede bir kisim vatandas için geçerli ?
Modern , laik cagdas sozcuklerini kullanmamiz mi lazim aceba ?
Istediginiz yerde ozgurlukcu istediginiz zaman geri kafali olmayin . Sen din dersine girmezsen oda derslerine girmek ister . Buyur ver hakkini bakalim.
Bütün vatandaş için geçerli
barikat58
13.11.2009, 19:28
Türkiye'de tarih gerçek manasıyla anlatılırsa ve bugün putlaştırılan bazı masonlara tapılmazsa Türkiye'de din eğitimi verilir ve dini yaşama hakkını kazanır insanlar...Ama şu bir gerçek Fatih'in bedduasını alan bir topluluk (Türkiye) ne kadar iflah olur o da ayrı mesele :)
Okullarda Din dersi kaldırılsın
Kuran Kursları kapatılsın
İmam Hatip Liseleri kapatılsın
Namaz kılan öğrenciler memurlar fişlensin
Başörtülüler okullara alınmasın ikinci sınıf vatandaş olarak görülsün.
Sonra birileri çıkıp desinki % 99 u müslüman bir ülke...
barikat58
13.11.2009, 20:02
%99 müslüman kurtuluş savaşı sırasında varmış cley :) Daha sonra müslüman oranında hızla düşüş oldu buna en büyük etkenler ülkemize gelen masonlar oldu.Müslümanlar azınlıkta olduğu için eziliyor bu her yerde böyle olmuştur bugün türkiyede bir müslüman dininin gereğini yerine getiriyor diye eziliyor dışlanıyorsa demekki çoğunluk gayri müslim demektir ! Islam ülkemizde resmi din olarak gösteriliyor ve kimliklere islam yazılıyor bence yanlış bir olay bu ! 70 milyon nüfusu düşünürsek ülkemizde en fazla 10-20 milyon arası müslüman vardır tahminim :)
Siyahnur
13.11.2009, 20:04
Türkiye'de tarih gerçek manasıyla anlatılırsa ve bugün putlaştırılan bazı masonlara tapılmazsa Türkiye'de din eğitimi verilir ve dini yaşama hakkını kazanır insanlar...Ama şu bir gerçek Fatih'in bedduasını alan bir topluluk (Türkiye) ne kadar iflah olur o da ayrı mesele :)
Tuhaf uygulamar...kücükken haftada bi Din dersi verilirdi türk ögrenciler icin, kitaplar Tr den getirtiliyordu... Din dersi kitabinin bas sayfasindaki Atatürk resmini görünce Alman ögretmenim " Bu adam sizin dininizin son peygamberimi, Din dersi kitabinda ne isi var felan demisti...":rolleyes:
Degistimi bilmiyorum...
MİKAİLOGLU
13.11.2009, 20:05
Okullarda Din dersi kaldırılsın
Kuran Kursları kapatılsın
İmam Hatip Liseleri kapatılsın
Namaz kılan öğrenciler memurlar fişlensin
Başörtülüler okullara alınmasın ikinci sınıf vatandaş olarak görülsün.
Sonra birileri çıkıp desinki % 99 u müslüman bir ülke... AYNEN USTAMMMMM.%99 MÜSLÜMAN ÜLKEYİZ YAAAA!!!!!!!!!!!!
barikat58
13.11.2009, 20:11
Tuhaf uygulamar...kücükken haftada bi Din dersi verilirdi türk ögrenciler icin, kitaplar Tr den getirtiliyordu... Din dersi kitabinin bas sayfasindaki Atatürk resmini görünce Alman ögretmenim " Bu adam sizin dininizin son peygamberimi, Din dersi kitabinda ne isi var felan demisti...":rolleyes:
Degistimi bilmiyorum...
Yok değişmedi 1. Sayfada resim 2.sayfada gençliğe hitabe var :) Mustafa kemal yaşasa ve din dersi kitabına resminizi koyacaz deseler inanıyorum ki yok derdi :)
iyide kerdes ben alevıyım ama dın dersınde daha yenı alındı mufredata.ben zorla namaza kıldıran ogretemne ne demelı.hanı ozgurluk hanı hakalr.
dın dersı zorunlu olmalı ama esıt sekılde ogretılmelı.yıllar sonr abu konualrda coktan asılmıs olucka ınsallah.
şimdi alevilik ve din dersi tartışmalı bir konudur herkes bildiği bir durum..
Ancak bunun nedenlerinden birisi Aleviliğin hangi eksen üzerinde olduğunun net olarak tanımlananamasından kaynaklanır bu durum..
Aleviler ve Alevilik , İslam dini ve Müslümanlığın alternatifi bir ''din'' ise eğer dedğiğinizde yerden göğe kadar haklısınız.. Ama Alevilik İslam dininin içinde bir fikir farklılığı ise o zaman namazı orucu vs. öğrenmesi gerekmez mi? Alevi vatandaşların kimliğinde İslam yazar ...din kısmına Alevilik eklense o zaman herkesin kimlik bilgisine göre ders verilir ya da verilmez...zaten kimlik Müslümanları olduk o da ayrı bir konu...
Ben de din dersinin seçmeli olması gerektiğini düşünüyorum.. Alevi öğrenciler içinde de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini seven öğrenciler var..diğer taraftan dersi anlamak istemeyen öğrenmek istemeyen öğrenci söz konusuysa hem öğretene hem öğrenene zarar verir din dersi...Din, sevgiyle öğretilir ve öğrenilir nefretle değil...
Türkiye'de tarih gerçek manasıyla anlatılırsa ve bugün putlaştırılan bazı masonlara tapılmazsa Türkiye'de din eğitimi verilir ve dini yaşama hakkını kazanır insanlar...Ama şu bir gerçek Fatih'in bedduasını alan bir topluluk (Türkiye) ne kadar iflah olur o da ayrı mesele :)
az kaldı yakında ibadet etmeye başlarlarsa hiç şaşmayacağım...
sivaslıgenç
14.11.2009, 22:44
iyide kerdes ben alevıyım ama dın dersınde daha yenı alındı mufredata.ben zorla namaza kıldıran ogretemne ne demelı.hanı ozgurluk hanı hakalr.
dın dersı zorunlu olmalı ama esıt sekılde ogretılmelı.yıllar sonr abu konualrda coktan asılmıs olucka ınsallah.
Sonuçta Alevilerde müslümanız demıyorlar mı ,ozmn Din dersini tartışmaya ne gerek var.
Hem sadece Din dersine geldinmi Özgürlükçü olmakla bitmiyor bu işler başörtülü diye üniversiteye alınmayan başıörtülü kardeşiminde özgürlüğü olamalı dimi...
Klimasuyu
15.11.2009, 17:24
Tuhaf uygulamar...kücükken haftada bi Din dersi verilirdi türk ögrenciler icin, kitaplar Tr den getirtiliyordu... Din dersi kitabinin bas sayfasindaki Atatürk resmini görünce Alman ögretmenim " Bu adam sizin dininizin son peygamberimi, Din dersi kitabinda ne isi var felan demisti...":rolleyes:
Degistimi bilmiyorum...
:)
Eee sen ne dedin..?:)
Adolf Hitler'i sorsaydın Alman öğretmenine...
:)
Eee sen ne dedin..?:)
Adolf Hitler'i sorsaydın Alman öğretmenine...
Hitler ile Atatürk'ü karşılaştırma Metin sakıncalı bir durum :)
Klimasuyu
15.11.2009, 19:09
Hayır Cley ben birilerini kıyaslamıyorum...
Diyorum ki; "Hitler'i sorsaydın Alman öğretmenine" Hitler hakkında ne düşünüyormuş..?
Ama sormaz, hatta hoşuna bile gitmiş ki "Gurbetsokakları" nikli hemşerimin gelmiş buraya yazmış...
yahu din eğitimi kitaplarına Atatürk resmi konması neden bu kadar rahatsız ediyorki insanları :)
yahu arkadaşlar o kitaplar islam ilmuhaberi değil be :) içinde hıristiyanlık ve yahudilik hakkında da bilgi barındıran kitaplar...
Neyse benim bu konuyla ilgili bir kaç görüşüm var yazayım:
- Türkiye'deki din eğitimi yetersizdir. Savaşlar ve Sunni mezhebine ilişkin bilgiler dışında pekte bir şey yoktur.
- Din eğitimi mezhepsellikten çıkartılmalı sadece bir mezhebin görüşüne indirgenmemeli, Tamamıyla Kur'an ve herkesin mutabık olduğu anadolu bilginleri baz alınmalı...
- Din eğitimi derslerinde İslam Felsefesi öğretilmeli, gereksiz ve insanları dersten soğutan bilgiler verilip durulmamalı..
- Din eğitimi dersleri toplumsal tepki düşünülerek seçmeli ders olmalı, istemeyen girmemekte serbest bırakılmalı
- Din eğitimi dersi hocaları mezhepsel eğitim alan kurumlardan çıkmamalı, yani din hakkında eğitim veren kurumlar, üniversiteler mezhebe dayalı eğitim sisteminden vazgeçmeli.
- Din eğitimi derslerinde ezbere boğulmamalı öğrenciler, onun yerine daha önce de belirttiğim üzere İslam Felsefesi almalı...
- Din eğitimi derslerinde belli mezhebin kişilerinin ya da hocalarının görüşlerine dayanmak yerine saf Kur'an a dayanmak ve Kuran'ın açıklaması üzerine yoğunlaşmak gerekli...
- Din eğitimi dersleri seçmeli iken aynı zamanda özendirici olması için sınava tabii olmamalı, bilgiler verilmeli isteyen bilgiyi almalı, istemeyen zaten unutacaktır.
- Yanlış kanılardan kurtulmak vasıtasıyla din eğitimi derslerinde Atatürk'ün din üzerine düşünceleri derlenip anlatılmalı. Zira Atatürk'ün dini mukaddes tuttuğu hatıratlarına bakıldığında anlaşılır. Ancak bir çok Türk gençi gibi bunlardan haberimiz yok...
- Örgün eğitim hayatında 7 sene bu dersi düzenli alıpta hiçbir şey öğrenmemenin sebepleri iyi tahlil edilmeli ve esas öğretilecek olanın İslam'ın temel düşünce sistemi olduğundan sapılmamalı...
- Özellikle tek mezhebe ait bir eğitim sistemi verilmemeli, din eğitimi dersi mezhepler üstü olmalı.. Aksi halde diğer mezheplerle kutuplaşma oluyor, görüldü...
- Din eğitimi derslerinde sadece İslam hakkında bilgi verilmemeli gerekli kadar diğer dinler hakkında da bilgi verilmeli.
- Türk toplumunun eski dini şamanizmin, İslam'a benzerliği ve Türk toplumunun İslamı seçiş sebepleri ayrıntısıyla anlatılmalı. Zira bu konu üzerinde gençlik üzerinde yanlış bilgiler barınmakta. Mesela Aleviler şamanizmle oluşmaya başlayan bir topluluk olduklarını ve şamanizm geleneklerini devamı niteliğinde kültürlerinin oluştuğunu söylemekteler, haklılarda. Ancak unutulan ve onlara anlatılmayan bir husus var şamanizm Müslümanlığa inanç sistemi olarak olabildiğince benzer, bu benzerliklerin bilimsel bir şekilde analizi yapılıp aktarılmalı.
- Din eğitimi öğretmenleri mezhepsel eğitimden geçmeyecekleri gibi her mezhep din eğitimini teşvik etmeli, misal katılım sağlayarak. Bunu sağlamanın yolu mezhepleri hatırlamaktan geçer.
Şimdi bir kaç hususu belirtmek isterimki bunu bu ülkede Avrupa Hıristiyan Birliği direktifiyle Ruhban okulu açmaya yeltenen siyasi iktidar beceremez,
Ya da vakti zamanında devletin tüm kadrolarını işgal etmeden türban türban diye servis eden, ancak şimdi Cumhurbaşkanıyla Başbakanıyla Anayasa Mahkemesiyle tamamen bu kadroları elinde bulunduran siyasal iktidar buna rağmen bir hareket sergilememesi şu sıralar hiçbir şekilde, belki seçim politikası mantığıyla bunu genel seçimler arifesine atması gene bu siyasal iktidarın bunu beceremeyeceğine gösterge...
Din gibi uhrevi bir konuyu siyasete alet eden, üstelik bunu senelerce Malikilik mezhebinden kasıtla yapan ve Türban'ın yasaklanmasına sebep olan pek muhterem Erbakan Hoca'dır, bu bilinmeli ve dini, özellikle türbanı siyasi simge olmaktan çıkartılmalı ki günümüzde bu çok zor, zira Türban artık güzellik aksesuarı olmuş. Şuanki siyasal iktidarın bize türbanlı diye tanıttıkları siyasal islamcılar, şulebaş kafalarda, makyaj yapma yarışlarında, moda tabiri giyimlerde olmamalı. Musiad'ın başkanı parayı ben kazanıyorum harcarım, yardımımı da yaparım tarzında yaşam tarzını açıklama gayretinde iken tekrar İslam'ın ve Müslüman'ın sadeliği ve tutumluluğu anlatılmalı...
İslamlığın arapçılıktan geçmediği iyi tahlil ve analiz edilmeli, İslam'ı arap murakkıplarının ya da yobazlarının cehalete yaklaşık tutumundan kurtarmalı. Ancak bugün ne vahimdir ki irticacı diye suçlanan iktidar, din'i şerren ve alanen irtica etmekte, Müslümanlığın hoşgörüsünden vazgeçmekte ya neyse...
Hah bir de ayrı bir mevzu var Alevileri İslam'dan uzaklaştıran malesef devlet politikasıydı. Neydi o politika sunni mezhebinde bir Diyanet, sunni mezhebinde bir imam, sunni mezhebinde bir Din öğretmeni, sunni mezhebinde bir yatırım. Sadece Sunni mezhebine yönelik yatırımlar yaptık malesef. Oysa Aleviler bizim öz kardeşlerimizdi. Sen onların köyüne Cami yaptın, onlar ibadet yapıyorlardı ancak sen o camilere sadece Sunni eğitimi almış Sunni Mezhebinde bir İmam atadın. Aleviler tepki gösterdi işte buna senelerce ortada... Alevilerin büyük bir kısmını küstürdük ve gayrı milli görüşlerin alevilik maskesinde gizlenmesine musamma gösterdik, ateistlerin alevi maskesi altında konjonktür oluşturduklarına senelerce tanık olduk. Alevilere biz sahip çıkmadığımız için bugün alevilik İslam'dan uzakta ve uzaklaşmaya devam etmekte...
yahu din eğitimi kitaplarına Atatürk resmi konması neden bu kadar rahatsız ediyorki insanları :)
yahu arkadaşlar o kitaplar islam ilmuhaberi değil be :) içinde hıristiyanlık ve yahudilik hakkında da bilgi barındıran kitaplar...
Neyse benim bu konuyla ilgili bir kaç görüşüm var yazayım:
- Türkiye'deki din eğitimi yetersizdir. Savaşlar ve Sunni mezhebine ilişkin bilgiler dışında pekte bir şey yoktur.
- Din eğitimi mezhepsellikten çıkartılmalı sadece bir mezhebin görüşüne indirgenmemeli, Tamamıyla Kur'an ve herkesin mutabık olduğu anadolu bilginleri baz alınmalı...
- Din eğitimi derslerinde İslam Felsefesi öğretilmeli, gereksiz ve insanları dersten soğutan bilgiler verilip durulmamalı..
- Din eğitimi dersleri toplumsal tepki düşünülerek seçmeli ders olmalı, istemeyen girmemekte serbest bırakılmalı
- Din eğitimi dersi hocaları mezhepsel eğitim alan kurumlardan çıkmamalı, yani din hakkında eğitim veren kurumlar, üniversiteler mezhebe dayalı eğitim sisteminden vazgeçmeli.
- Din eğitimi derslerinde ezbere boğulmamalı öğrenciler, onun yerine daha önce de belirttiğim üzere İslam Felsefesi almalı...
- Din eğitimi derslerinde belli mezhebin kişilerinin ya da hocalarının görüşlerine dayanmak yerine saf Kur'an a dayanmak ve Kuran'ın açıklaması üzerine yoğunlaşmak gerekli...
- Din eğitimi dersleri seçmeli iken aynı zamanda özendirici olması için sınava tabii olmamalı, bilgiler verilmeli isteyen bilgiyi almalı, istemeyen zaten unutacaktır.
- Yanlış kanılardan kurtulmak vasıtasıyla din eğitimi derslerinde Atatürk'ün din üzerine düşünceleri derlenip anlatılmalı. Zira Atatürk'ün dini mukaddes tuttuğu hatıratlarına bakıldığında anlaşılır. Ancak bir çok Türk gençi gibi bunlardan haberimiz yok...
- Örgün eğitim hayatında 7 sene bu dersi düzenli alıpta hiçbir şey öğrenmemenin sebepleri iyi tahlil edilmeli ve esas öğretilecek olanın İslam'ın temel düşünce sistemi olduğundan sapılmamalı...
- Özellikle tek mezhebe ait bir eğitim sistemi verilmemeli, din eğitimi dersi mezhepler üstü olmalı.. Aksi halde diğer mezheplerle kutuplaşma oluyor, görüldü...
- Din eğitimi derslerinde sadece İslam hakkında bilgi verilmemeli gerekli kadar diğer dinler hakkında da bilgi verilmeli.
- Türk toplumunun eski dini şamanizmin, İslam'a benzerliği ve Türk toplumunun İslamı seçiş sebepleri ayrıntısıyla anlatılmalı. Zira bu konu üzerinde gençlik üzerinde yanlış bilgiler barınmakta. Mesela Aleviler şamanizmle oluşmaya başlayan bir topluluk olduklarını ve şamanizm geleneklerini devamı niteliğinde kültürlerinin oluştuğunu söylemekteler, haklılarda. Ancak unutulan ve onlara anlatılmayan bir husus var şamanizm Müslümanlığa inanç sistemi olarak olabildiğince benzer, bu benzerliklerin bilimsel bir şekilde analizi yapılıp aktarılmalı.
- Din eğitimi öğretmenleri mezhepsel eğitimden geçmeyecekleri gibi her mezhep din eğitimini teşvik etmeli, misal katılım sağlayarak. Bunu sağlamanın yolu mezhepleri hatırlamaktan geçer.
Şimdi bir kaç hususu belirtmek isterimki bunu bu ülkede Avrupa Hıristiyan Birliği direktifiyle Ruhban okulu açmaya yeltenen siyasi iktidar beceremez,
Ya da vakti zamanında devletin tüm kadrolarını işgal etmeden türban türban diye servis eden, ancak şimdi Cumhurbaşkanıyla Başbakanıyla Anayasa Mahkemesiyle tamamen bu kadroları elinde bulunduran siyasal iktidar buna rağmen bir hareket sergilememesi şu sıralar hiçbir şekilde, belki seçim politikası mantığıyla bunu genel seçimler arifesine atması gene bu siyasal iktidarın bunu beceremeyeceğine gösterge...
Din gibi uhrevi bir konuyu siyasete alet eden, üstelik bunu senelerce Malikilik mezhebinden kasıtla yapan ve Türban'ın yasaklanmasına sebep olan pek muhterem Erbakan Hoca'dır, bu bilinmeli ve dini, özellikle türbanı siyasi simge olmaktan çıkartılmalı ki günümüzde bu çok zor, zira Türban artık güzellik aksesuarı olmuş. Şuanki siyasal iktidarın bize türbanlı diye tanıttıkları siyasal islamcılar, şulebaş kafalarda, makyaj yapma yarışlarında, moda tabiri giyimlerde olmamalı. Musiad'ın başkanı parayı ben kazanıyorum harcarım, yardımımı da yaparım tarzında yaşam tarzını açıklama gayretinde iken tekrar İslam'ın ve Müslüman'ın sadeliği ve tutumluluğu anlatılmalı...
İslamlığın arapçılıktan geçmediği iyi tahlil ve analiz edilmeli, İslam'ı arap murakkıplarının ya da yobazlarının cehalete yaklaşık tutumundan kurtarmalı. Ancak bugün ne vahimdir ki irticacı diye suçlanan iktidar, din'i şerren ve alanen irtica etmekte, Müslümanlığın hoşgörüsünden vazgeçmekte ya neyse...
Hah bir de ayrı bir mevzu var Alevileri İslam'dan uzaklaştıran malesef devlet politikasıydı. Neydi o politika sunni mezhebinde bir Diyanet, sunni mezhebinde bir imam, sunni mezhebinde bir Din öğretmeni, sunni mezhebinde bir yatırım. Sadece Sunni mezhebine yönelik yatırımlar yaptık malesef. Oysa Aleviler bizim öz kardeşlerimizdi. Sen onların köyüne Cami yaptın, onlar ibadet yapıyorlardı ancak sen o camilere sadece Sunni eğitimi almış Sunni Mezhebinde bir İmam atadın. Aleviler tepki gösterdi işte buna senelerce ortada... Alevilerin büyük bir kısmını küstürdük ve gayrı milli görüşlerin alevilik maskesinde gizlenmesine musamma gösterdik, ateistlerin alevi maskesi altında konjonktür oluşturduklarına senelerce tanık olduk. Alevilere biz sahip çıkmadığımız için bugün alevilik İslam'dan uzakta ve uzaklaşmaya devam etmekte...
URUMÇİ sen din kÜltürü ve ahlak bilgisi dersi programını inceledin mi?hangi sınıfın hangi ünitesinden savaştan bahsediyor ...sunni mezhep derken neyi kastettin.. hanefiliği mi şafiliği mi malikiliği mi hanbeliliği mi..hangisinin görüşleri etrafında din eğitimi veriliyor..
D.K.A.B. dersinde öğrenim alanları bellidir.: İbadet, İnanç ve ahlak bu üç sac ayağına da yeterli oranda yer verilmiştir..
Daha temel dini bilgilerden yoksun çocuklara nasıl islam felsefesi verilmesi gerketiğini düşünüyorsun..Din zaten somut düşünen çocuk için ağırdır..bir de İslam felsefesini çocuk kaldıramaz...felsefe dersleri lise de verilmeye başlanır..öğrencilerin en sevmediği ders grubudur felsefe grubu (genel olarak toplumumuz da felsefeden hoşlanmaz) Ancak Allah'ın varlığı ve varlık kötülük problemi ve. gibi felsefi konular zaten derste işleniyor dersle ilişkilendiriliyor...
diğer bir maddeniz din öğretmenleri ile ilgli maddeniz, zaten D.k.a.b. öğretmenleri ilahiyat fakültelerinden ve İlk öğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünden mezun olan öğrencilerdir.. ne ilahiyat fakültelerinde ne de İ.Ö.D.K.A.B. öğetmenliği bölümünde mezhepsel öğretim verilmez..
din dersinin sınava tabi tutulmaması konusuna gelince, gerek din kültürü ve ahlak bilgisi dersi gerekse teknoloji tasarım , görsel sanatlar gibi derslerden liselere ve üniversiteler giriş sınavlarında soru çıkmaz..ezberci ve bilgiyi sınavda kullanıp unutan çocuk için sınvda çıkmayacak dersler önemli değildir...Öğrenmeyi öğrenmiş bir çocuk için bu dersler önemlidir.. bu desler her zaman için öğrenci için banko derslerdir.sadece okul puanını yükseltir..
Atatürk ve Atatürkçülükle ilişkilendirme her derste vardır.. En çok işlendiği ders ise (laiklik de dahil) D.K.A.B. dersidir..
7 yıl din eğitimi alan bu bilgisini davranışa dönüştüremiyor da başka dersleri alan öğrenci çok mu davranışa dönüştüryor..Bu eğitim sistemimizin çıkmazlarından biridir zaten... öğrenci matematik , beden eğitimi müzik, kimya gibi dersler hakkında nötr bir tutuma sahipken matematikten müzikten.. vs. nefret eden mezunlar veriyoruz.. daha de ötesi var: öğrenci elektirik elektironik okumuş iki kabloyu birbirine bağlamayı bilmiyor..yazın dişimi çektircem yeni mezun olmuş öğrenci dişime dört tane anestezi yaptı uğraştı uğraştı çekemedi..meğer kerpeteni yanlış tutuyormuş...
Diğer dinler hakkındaki bilgi de zaten üniteler içinde var...
genel olarak D.K.A.B. müfredatında baktığımızda sunni mezhebe ağırlık veren konular yoktur.. sadece ibadetler öğrenme alanı içinde : abdest , gusül , teyemmüm, namaz, oruç, zekat, hac, kurban ibadetleri verilir.. bunlar da zaten İslam'ın temel ibadetleridir... Bir Hristiyana bile sorsanız İslam'ın şartları nedir ? diye ya da İslam dinini diğer dinlerden ayıran şartları nedir diye araştırıp aynı sonuca ulaşır..
bunu aleviliğe ingirgemenin ne mantığı var anlamıyorum..namazı orucu haccı zekatı inkar eden zaten müslüman değildir.. Aleviler Müslümansa neden karşı çıkılıyor ...şu olabilir alevilik ile ilgili bir konu açılabilir...ki bunun da çalışmalrı devam ediyor..
Tamam ben de kabul ediyorum Din dersi seçmeli olsun çünkü severek öğrenilecek derstir D.k.a.b. dersi..
saygılar [/I]
sandalli
16.11.2009, 00:05
Zorunlu din eğitimi yerine yeterli din eğitimi verilmeli.
URUMÇİ sen din kÜltürü ve ahlak bilgisi dersi programını inceledin mi?hangi sınıfın hangi ünitesinden savaştan bahsediyor ...sunni mezhep derken neyi kastettin.. hanefiliği mi şafiliği mi malikiliği mi hanbeliliği mi..hangisinin görüşleri etrafında din eğitimi veriliyor..
D.K.A.B. dersinde öğrenim alanları bellidir.: İbadet, İnanç ve ahlak bu üç sac ayağına da yeterli oranda yer verilmiştir..
Daha temel dini bilgilerden yoksun çocuklara nasıl islam felsefesi verilmesi gerketiğini düşünüyorsun..Din zaten somut düşünen çocuk için ağırdır..bir de İslam felsefesini çocuk kaldıramaz...felsefe dersleri lise de verilmeye başlanır..öğrencilerin en sevmediği ders grubudur felsefe grubu (genel olarak toplumumuz da felsefeden hoşlanmaz) Ancak Allah'ın varlığı ve varlık kötülük problemi ve. gibi felsefi konular zaten derste işleniyor dersle ilişkilendiriliyor...
diğer bir maddeniz din öğretmenleri ile ilgli maddeniz, zaten D.k.a.b. öğretmenleri ilahiyat fakültelerinden ve İlk öğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği bölümünden mezun olan öğrencilerdir.. ne ilahiyat fakültelerinde ne de İ.Ö.D.K.A.B. öğetmenliği bölümünde mezhepsel öğretim verilmez..
din dersinin sınava tabi tutulmaması konusuna gelince, gerek din kültürü ve ahlak bilgisi dersi gerekse teknoloji tasarım , görsel sanatlar gibi derslerden liselere ve üniversiteler giriş sınavlarında soru çıkmaz..ezberci ve bilgiyi sınavda kullanıp unutan çocuk için sınvda çıkmayacak dersler önemli değildir...Öğrenmeyi öğrenmiş bir çocuk için bu dersler önemlidir.. bu desler her zaman için öğrenci için banko derslerdir.sadece okul puanını yükseltir..
Atatürk ve Atatürkçülükle ilişkilendirme her derste vardır.. En çok işlendiği ders ise (laiklik de dahil) D.K.A.B. dersidir..
7 yıl din eğitimi alan bu bilgisini davranışa dönüştüremiyor da başka dersleri alan öğrenci çok mu davranışa dönüştüryor..Bu eğitim sistemimizin çıkmazlarından biridir zaten... öğrenci matematik , beden eğitimi müzik, kimya gibi dersler hakkında nötr bir tutuma sahipken matematikten müzikten.. vs. nefret eden mezunlar veriyoruz.. daha de ötesi var: öğrenci elektirik elektironik okumuş iki kabloyu birbirine bağlamayı bilmiyor..yazın dişimi çektircem yeni mezun olmuş öğrenci dişime dört tane anestezi yaptı uğraştı uğraştı çekemedi..meğer kerpeteni yanlış tutuyormuş...
Diğer dinler hakkındaki bilgi de zaten üniteler içinde var...
genel olarak D.K.A.B. müfredatında baktığımızda sunni mezhebe ağırlık veren konular yoktur.. sadece ibadetler öğrenme alanı içinde : abdest , gusül , teyemmüm, namaz, oruç, zekat, hac, kurban ibadetleri verilir.. bunlar da zaten İslam'ın temel ibadetleridir... Bir Hristiyana bile sorsanız İslam'ın şartları nedir ? diye ya da İslam dinini diğer dinlerden ayıran şartları nedir diye araştırıp aynı sonuca ulaşır..
bunu aleviliğe ingirgemenin ne mantığı var anlamıyorum..namazı orucu haccı zekatı inkar eden zaten müslüman değildir.. Aleviler Müslümansa neden karşı çıkılıyor ...şu olabilir alevilik ile ilgili bir konu açılabilir...ki bunun da çalışmalrı devam ediyor..
Tamam ben de kabul ediyorum Din dersi seçmeli olsun çünkü severek öğrenilecek derstir D.k.a.b. dersi..
saygılar [/I]
ilk olarak sondan başlayım sevgili sandallı.
Aleviler namazı, orucu, haccı, zekatı inkar etmiyorlar, inkar edenleri alevilik maskesi altına saklanmış hamakatlar bunda hemfikir olmamız lazım. Zira benim bir çok alevi arkadaşım var ve seni bilmem ama benden daha fazla ibadet yaptıkları kesin. Evet bugüne kadar tek tük rastladım bende öylelerine yalnız bunun müsebbibi gene biziz. Nasıl mı biz aleviliği senelerce görmezden gelirken onu siyasi emelleri olanların kucaklarına attık. Avrupa Müslüman-Türklerinin çoğu Bektaşi onlarda böyle bir sorun var mı peki? Yok, peki neden yok çünkü oralarda malesef ayrımcılık politikası uygulanmamış. Şimdi böyle hararetli bir şekilde alevilik tartışmalarına taraf olan kesimlere bakıyorum birisi Necip Fazıl'ın betimlemesiyle Ham Softa Kuru Yobaz, diğeri de alevilik kisvesi altında kendi inançsızlığını ya da ideolojisini savunan kitle... Anadolu'da bir de şu gerçek var gayri müslim vergilerinden kurtulmak için vakti zamanında Aleviliği tercih etmiş Ermeni ve Rum (rum kitlesi azınlıkta) kesimleri de var. Ve Kürt alevisi denilen kitle genelde Ermeni menşaeli kitle. Ha burada onları ayırmak için demiyorum, onların aidiyetlikleri farklı. Aynı bizim meşhur yahudi dönmesi sebataylar gibi...
Neyse konudan sapmadan her alevi dediğin senin tasnif ettiğin gibi değildir hatta kırsal kesimdeki alevilerin büyük bir çoğunluğu öyle değildir. Bizim genelde gördüklerimiz şehir hayatında asimile olanlar ve kimliksel olarak dışlanmışlık sonucu karşı saf tutanlar. Bu yüzden aleviler nasıl müslümanmış yaa gibisine çıkışlarda bulunmak yersiz. Allah'a, Resülü Hz. Muhammed'e ve kitabı mukaddes Kuran'a inanan her insan Müslümandır düstürünü baz almalıyız ki bu konuda ali evine sığınmışlar olarak alevi olmuş vatandaşlarımızı Müslüman olarak görmeliyiz. Aksi halde aynı problemler Sunniler içinde geçerli. Zira günümüzde sünnilerin hangi kolu olursa olsun içlerinde malesefki ibadet görevini yerine getirmeyen kitle çoğunlukta. Sunnilerin kaçı ibadet farzlarını yerine getiriyor ki? Pekala farz-i ibadetini yerine getirmeyen sunniler olduğu için sunnilikte müslümanlık değildir diyebiliriz. Sakıncalı bir duruma teşekkül eder.
Ayrıca olayı alevilere indirgemeden de şu şekle getirebiliriz, benim eğitim aldığım sistemde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinde Hanefilik dominant idi. Şu sıralar Malikilik baskın olmaya başlamış o ayrı. Ders içeriklerine 7 sene boyunca somut ibadet ve müslümanlık öğretilemez mi? Öğretilemiyor demek ki bakınız Türk gençliğine liseyi bitirenlerine, kaçı doğru dürüst dinini biliyor. Demekki burada sakatlık var. İslam Felsefesi öyle ezber usülü somut bilgilerden daha faydalı bir öğrenim ve eğitim sistemidir, kanıtlandı. Sebebi şiyarı da pek ayandır bu vakianın zira eğitim alanında dini açıklamadan önce dinin neden olduğunu, getirisinin ne olduğunu, sosyolojik olarak neden gereklilik duyduğumuzu ve dinin gelmesindeki şartların yerine biz gelmiş bir dinin içeriğine abanıyoruz. İyi de bu dinin gelmesindeki bilimsel sebepler, bakınız bilimsel olarakta Müslümanlığın yer almasında sebepler vardır. Ben bir çok inançsız kişiye Hz. Muhammed (SAV) efendimizin en azından dünyanın en iyi filozofu olduğunu kabul ettirdim bu şekilde. Sempati oluşmasında ve farklı perspektiflerde bakılarak da konuya hakim olunmasındaki faydalardan birisi sadece bu. Diğerlerinin başında ise gelişen ve marjinalleşen toplumda Peygamber Efendimize olan hürmeti sağlayacak müspet verileri hakim olmaktan geçer. Peki bakalım din eğitimi müfredatına ne var bilgi sadece bilgi. Vahdet-i Vucud u bile farklılaştırmaya maal açan bilgi. Kendi islami felsefelerimizi bile materyalist yazarların yaftaladıklarıyla öğreniyoruz ya da katı islamın yobaz dolduruşlarıyla reddediyoruz... Netice de ne oluyor gerçek mümin kardeşlerimiz islam'ın felsefesinden uzaklaşırken nerede kokana sofu var bu felsefeye sahip çıkıyor. Benimsersiniz ya da benimsemezsiniz şuanki tasavvufi dergahların durumları ortada. Müslümanlığın mezhebi ya da görüşü ne olursa birleştirici en yegane unsuru İslam'ın kitabı ve felsefesi gerçekliliğini hepimiz biliyoruz. Şimdi bundan yoksun bir Müslüman halk olarak İslam'ın muzaffer ışığı altında birleşmemiz ne kadar ümit verici!..
Ayrıca ders içeriklerinde somut bilgilere boğmak yerine insanları üstelik o somutk bilgiler 7 senede öğrenilememişken "O sizlere düşünüp tutasınız diye öğüt veriyor!" mukaddes lafından hareketle insanları İslam Felsefesini düşünmeye dolayısıyla İslami düşünmeye itelemek yerine kuru kuruya şu şöyledir bu böyledir tarzında bilgi vermek ne kadar İslam'ın kabul ettiği mantığa uygundur. Ayrıca Alevileri kazanmamız, unuttukları ortak değerleri hatırlatmamızdan ve felsefi olarak onlarla pek farklı düşünmediğimizi göstermekten yaymaktan geçer. Böyle orada burada onlar müslüman mı bunlar müslüman mı dersen kutuplaşma ekseriyetinde de çatışma doğar. Adamlar Ali evine sığınmış kişiler peki nedir bu Ali Evi? Hz. Ali efendimizin düşünce ve inanç sistemi değil mi? Hz. Ali efendimiz müslüman, peygamber efendimizin damadı ve yeğeni değil mi? Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ortak acılarımız değil mi? Eee inanç aynı esasında, acılar aynı, Peygamber ve Allah aynı, Kitap aynı çıkıp oradan bir kaç kerkenez Alevilik adı altında saçma sapan icraatlar yapıyorsa düşünsel alanda, buna sen aleviler şöyle böyle diye tepki göstermek yerine düşünsel alanda ürettiğin felsefelerle yanıt vereceksin ki İslam Felsefesi de bütünleşilebilecek en yüce felsefe ise neden buna bu denli bir tepki veriliyor anlamış değilim. Dile kolay 7 sene hafta da iki saat olması münasebiyle bir ders veriliyor ama kazandırımı ne! Bir şeyler kazandırmak istiyorsak bu şekilde yapılabilir kanısındayım, aynı zamanda seninde çok farklı düşüneceğini zannedmiyorum zira gayelerimiz bir, sadece hatalar var ortada...
Neyse İslam'ın somut bilgilerine gelince onun da tamamen Diyanet'e bağlı yani Milli Eğitim bakanlığından bağımsız Din Kurslarıyla verilmesi yandaşıyım. Zaten en büyük eğitimi ailede alıyorken makul bir istek. Haa bu kurslarında mezhepsel olarak eğitim vermesi yandaşıyım, yani alevisi Diyanetimizin tayin ettiği bir alevi hoca eşliğinde eğitimini almalı, Hanefisi aynı şekilde, Malikisi aynı şekilde vs vs... Bu da insanın mezhebini ya da dini tasniflendiği değerleri farklı ibadet şekillerini ve ibadeti farklı yerine getirme şekillerini (kurbanda mesela aranacak özellikler alevilerde farklıdır, hanefilerde farklıdır, şafilerde farklıdır) öğrenmesi dininin yanında mezhebini de öğrenmesi açısından ayrı bir önem ifade edecektir...
ilk olarak sondan başlayım sevgili sandallı.
Aleviler namazı, orucu, haccı, zekatı inkar etmiyorlar, inkar edenleri alevilik maskesi altına saklanmış hamakatlar bunda hemfikir olmamız lazım. Zira benim bir çok alevi arkadaşım var ve seni bilmem ama benden daha fazla ibadet yaptıkları kesin. Evet bugüne kadar tek tük rastladım bende öylelerine yalnız bunun müsebbibi gene biziz. Nasıl mı biz aleviliği senelerce görmezden gelirken onu siyasi emelleri olanların kucaklarına attık. Avrupa Müslüman-Türklerinin çoğu Bektaşi onlarda böyle bir sorun var mı peki? Yok, peki neden yok çünkü oralarda malesef ayrımcılık politikası uygulanmamış. Şimdi böyle hararetli bir şekilde alevilik tartışmalarına taraf olan kesimlere bakıyorum birisi Necip Fazıl'ın betimlemesiyle Ham Softa Kuru Yobaz, diğeri de alevilik kisvesi altında kendi inançsızlığını ya da ideolojisini savunan kitle... Anadolu'da bir de şu gerçek var gayri müslim vergilerinden kurtulmak için vakti zamanında Aleviliği tercih etmiş Ermeni ve Rum (rum kitlesi azınlıkta) kesimleri de var. Ve Kürt alevisi denilen kitle genelde Ermeni menşaeli kitle. Ha burada onları ayırmak için demiyorum, onların aidiyetlikleri farklı. Aynı bizim meşhur yahudi dönmesi sebataylar gibi...
Neyse konudan sapmadan her alevi dediğin senin tasnif ettiğin gibi değildir hatta kırsal kesimdeki alevilerin büyük bir çoğunluğu öyle değildir. Bizim genelde gördüklerimiz şehir hayatında asimile olanlar ve kimliksel olarak dışlanmışlık sonucu karşı saf tutanlar. Bu yüzden aleviler nasıl müslümanmış yaa gibisine çıkışlarda bulunmak yersiz. Allah'a, Resülü Hz. Muhammed'e ve kitabı mukaddes Kuran'a inanan her insan Müslümandır düstürünü baz almalıyız ki bu konuda ali evine sığınmışlar olarak alevi olmuş vatandaşlarımızı Müslüman olarak görmeliyiz. Aksi halde aynı problemler Sunniler içinde geçerli. Zira günümüzde sünnilerin hangi kolu olursa olsun içlerinde malesefki ibadet görevini yerine getirmeyen kitle çoğunlukta. Sunnilerin kaçı ibadet farzlarını yerine getiriyor ki? Pekala farz-i ibadetini yerine getirmeyen sunniler olduğu için sunnilikte müslümanlık değildir diyebiliriz. Sakıncalı bir duruma teşekkül eder.
Ayrıca olayı alevilere indirgemeden de şu şekle getirebiliriz, benim eğitim aldığım sistemde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinde Hanefilik dominant idi. Şu sıralar Malikilik baskın olmaya başlamış o ayrı. Ders içeriklerine 7 sene boyunca somut ibadet ve müslümanlık öğretilemez mi? Öğretilemiyor demek ki bakınız Türk gençliğine liseyi bitirenlerine, kaçı doğru dürüst dinini biliyor. Demekki burada sakatlık var. İslam Felsefesi öyle ezber usülü somut bilgilerden daha faydalı bir öğrenim ve eğitim sistemidir, kanıtlandı. Sebebi şiyarı da pek ayandır bu vakianın zira eğitim alanında dini açıklamadan önce dinin neden olduğunu, getirisinin ne olduğunu, sosyolojik olarak neden gereklilik duyduğumuzu ve dinin gelmesindeki şartların yerine biz gelmiş bir dinin içeriğine abanıyoruz. İyi de bu dinin gelmesindeki bilimsel sebepler, bakınız bilimsel olarakta Müslümanlığın yer almasında sebepler vardır. Ben bir çok inançsız kişiye Hz. Muhammed (SAV) efendimizin en azından dünyanın en iyi filozofu olduğunu kabul ettirdim bu şekilde. Sempati oluşmasında ve farklı perspektiflerde bakılarak da konuya hakim olunmasındaki faydalardan birisi sadece bu. Diğerlerinin başında ise gelişen ve marjinalleşen toplumda Peygamber Efendimize olan hürmeti sağlayacak müspet verileri hakim olmaktan geçer. Peki bakalım din eğitimi müfredatına ne var bilgi sadece bilgi. Vahdet-i Vucud u bile farklılaştırmaya maal açan bilgi. Kendi islami felsefelerimizi bile materyalist yazarların yaftaladıklarıyla öğreniyoruz ya da katı islamın yobaz dolduruşlarıyla reddediyoruz... Netice de ne oluyor gerçek mümin kardeşlerimiz islam'ın felsefesinden uzaklaşırken nerede kokana sofu var bu felsefeye sahip çıkıyor. Benimsersiniz ya da benimsemezsiniz şuanki tasavvufi dergahların durumları ortada. Müslümanlığın mezhebi ya da görüşü ne olursa birleştirici en yegane unsuru İslam'ın kitabı ve felsefesi gerçekliliğini hepimiz biliyoruz. Şimdi bundan yoksun bir Müslüman halk olarak İslam'ın muzaffer ışığı altında birleşmemiz ne kadar ümit verici!..
Ayrıca ders içeriklerinde somut bilgilere boğmak yerine insanları üstelik o somutk bilgiler 7 senede öğrenilememişken "O sizlere düşünüp tutasınız diye öğüt veriyor!" mukaddes lafından hareketle insanları İslam Felsefesini düşünmeye dolayısıyla İslami düşünmeye itelemek yerine kuru kuruya şu şöyledir bu böyledir tarzında bilgi vermek ne kadar İslam'ın kabul ettiği mantığa uygundur. Ayrıca Alevileri kazanmamız, unuttukları ortak değerleri hatırlatmamızdan ve felsefi olarak onlarla pek farklı düşünmediğimizi göstermekten yaymaktan geçer. Böyle orada burada onlar müslüman mı bunlar müslüman mı dersen kutuplaşma ekseriyetinde de çatışma doğar. Adamlar Ali evine sığınmış kişiler peki nedir bu Ali Evi? Hz. Ali efendimizin düşünce ve inanç sistemi değil mi? Hz. Ali efendimiz müslüman, peygamber efendimizin damadı ve yeğeni değil mi? Hz. Hüseyin, Hz. Hasan ortak acılarımız değil mi? Eee inanç aynı esasında, acılar aynı, Peygamber ve Allah aynı, Kitap aynı çıkıp oradan bir kaç kerkenez Alevilik adı altında saçma sapan icraatlar yapıyorsa düşünsel alanda, buna sen aleviler şöyle böyle diye tepki göstermek yerine düşünsel alanda ürettiğin felsefelerle yanıt vereceksin ki İslam Felsefesi de bütünleşilebilecek en yüce felsefe ise neden buna bu denli bir tepki veriliyor anlamış değilim. Dile kolay 7 sene hafta da iki saat olması münasebiyle bir ders veriliyor ama kazandırımı ne! Bir şeyler kazandırmak istiyorsak bu şekilde yapılabilir kanısındayım, aynı zamanda seninde çok farklı düşüneceğini zannedmiyorum zira gayelerimiz bir, sadece hatalar var ortada...
Neyse İslam'ın somut bilgilerine gelince onun da tamamen Diyanet'e bağlı yani Milli Eğitim bakanlığından bağımsız Din Kurslarıyla verilmesi yandaşıyım. Zaten en büyük eğitimi ailede alıyorken makul bir istek. Haa bu kurslarında mezhepsel olarak eğitim vermesi yandaşıyım, yani alevisi Diyanetimizin tayin ettiği bir alevi hoca eşliğinde eğitimini almalı, Hanefisi aynı şekilde, Malikisi aynı şekilde vs vs... Bu da insanın mezhebini ya da dini tasniflendiği değerleri farklı ibadet şekillerini ve ibadeti farklı yerine getirme şekillerini (kurbanda mesela aranacak özellikler alevilerde farklıdır, hanefilerde farklıdır, şafilerde farklıdır) öğrenmesi dininin yanında mezhebini de öğrenmesi açısından ayrı bir önem ifade edecektir...
kıymetli hemşehrim.. birinci madde de nereye takıldınız anlamdım: Ben de aynı şeyi söyledim zaten.. Eğer aleviler Müslüman ise; Alevilerin din dersini almasından neden rahatsız olunuyor.. Zira namaz oruç, zekat gibi ibadetler dedğiğiniz gibi onlar için bağlacıdır...
Eğer ikinci grubu kastediyorsak ; Alevilik örtüsü altında ateist düşüncelerini barındırıyprsa bu insanlar o zaman Müslüman değildir o zaman din dersleri görmesinler...Ben de bunu söylüyorum zaten..
İkinci maddenize gelince kimsenin inancını yargılamak gibi bir lüksümüz yok zaten.. ''bunlar nasıl alevi '' gibi bir sözüm olmadı... Eğer bir insan İslamın şartını inkar ediyorsa Müslüman olamaz ki alevi olsun.. Uygulayamayabilir o oyrı mesele.. herkesin günahı da sevabı da kendisine.. Ama dini bir emri inkar çok farklıdır..Bunu alevi olsun sunni olsun dinsiz olsun kim inkar ederse etsin sonuç değişmez.
Diğer iki maddenize gelince somutluktan bahsettiğim benim paket bilgi değildir.. eğitimin ilkelerinden birisi somutluk ilkesidir.. yani bir konuyu ne kadar basitleştiriseniz bu öğrenci için o kadar kalıcı olur..beş duyu organınızı ne oranda öğrenmeye katarsanız öğrenmede oran da o derece yükselecektir. Ama bu din dersi için zordur..sadece ibadet konularında ve ahlak konularında bu somutluğu verebiliyorsunuz ama inanaç konularında zor..
islam felsefesi tamam.. İslam ferlsefesi o kadar kolay mı .. siz süper zekasınız sanırım Ben lisans tezimi İslam felsefesi dersinden almıştım 22 23 yaşlarımı İslam felsefesine ayırdım .. bir bölümü bazen üç dört kere okumak zorunda kalıyorsunuz.. İSlam felsefesini 10-17 yaş grubu çocuklara ve gençlere verebilmek için öncelikler felsefe derslerini görmesi gerekir ki 12 yaşına kadar çocuk somut düşünce evresindedir.. bu bakımdan zordur...sorgulamak açısından bakıyorsanız eğer bu zaten din derslerinde kullanılıyor...tabi ki sorgulayacak çocuk sorguluyorlar da emin olun.. çocuklarımız zannettiğimizden daha zekii..
ayrıca maliki mezhebinin din dersinde ağırlıklı olduğunu neye dayanarak söylediniz bir örnek verebilir misiniz ben gerçekten merak ediyorum..
son olarak ilk öğretim din kültürü ve ahlak bilgisi ders programını milli eğittim bakanlığı talim terbiye bölümünden incelenirse ders hakkında daha sağlıklı bilgilere ulaşılacaktır. buradan vermek okuyucular için sıkıcı olabilir..
Aleviler e de kesinlikle bir yargılayıcı öteleyici tutum olamaz...benim yazdıklarımdan bu anlam çıkmaz... sadece soru sordum ve cevap bekledim.. bu onları ötelediğim dışladığım anlamına gelmez..
saygılar tekrar
Sevgili goramaz alevilere bakış açısını görmek istiyorsan foruma göz gezdir bir daha iyi anlarsın, haa bunun müsebbibi bazı maskelerin arkasına sığınmış hamakatlar olsa dahi bu konu da önyargı bu derece var. Peki biz buradaki Herkes Din Kültürü ve Eğitimi dersi aldı kaçı aleviliğin oluşumunu anadolu ve balkanlardaki ayaklarından haberli. Mesela balkanlardaki Bektaşi/Türkleri senden benden daha çok ibadetine düşkünken anadolunun şehir hayatındaki ve özellikle doğudaki alevilerinde neden durum farklı bu konu üzerine değindim orada dikkatinle...
Kant ve Freud'un gelişim tablolarından haberin vardır. Bizim en verimli ve aktif gelişim sürecimizin 12-19 yaş aramız olduğunu, idrak kabiliyetimizin en çok olduğu dönemin esasında o olduğunu bilirsin. Bu yaşta edinilir bazı yetenekler. Mesela düşünme gibi, bu yaşlarda felsefi düşünceyi edinir ilerleyen yaşlarda tekrar edersiniz... 12-19 yaş arası kazanılmayan bir yetenek daha sonra kullanılması zor olan bir durum olur. Yani psikoloji bilmi diyorki çocukların düşünme vs. yetisi gibi yetilerinin canlı tutulacağı dönem bu dönem olmalıdır. Bundan hareketle eğitim seviyelerinin iyi olduğu dediğimiz ülkelerde bu yaşlarda düşünsel yeti kazandırılması hususunda durulur. Ezber verilmez. Biz ezber dayat. Hangi Din Kültürü içeriğinde düşünmeye, sorgulatmaya yönelik bir materyal var merak ediyorum... İslam Felsefesi'nin detayına inmeyeceksin zaten orada kastım o da değil, temelini vereceksin temelinden yola çıkacaksın, felsefi olarak İslam'ın gerekliliklerini de anlatacaksın düşündüreceksin. Hatta bu düşünce sisteminin ulaşacağı yegane yer Tanrı'nın inkar edilememesi durumu. İslam Felsefesi'ne dalalımda bütün düşünürlerin laflarını ezberletelim öğretelim demiyorum yani, temelinden felsefesini ve sosyolojisini verirsin öğrencilere düşündürürsün, hatta münazara edersin onlarla... Mesela Avrupa'da Hukuk Felsefesi dersi çok önemli bir derstir ve Hukuk Felsefesi kürsüsü çok önemli bir kürsüdür, adama hukuksal düşünmeyi sağlar. Geri kalan dersler bilgileri saf bilgileri veredursun... Hukuk Felsefesini temel olarak anlayan bir hukukçu temel hukuk bilgilerini daha iyi anlar ve algılar hatta bilmediği yerlerde akılsal çıkarımlarla çok büyük oranlarla doğru sonuçlara ulaşırlar. Şimdi bu üniversitede oluyor diyeceksin, adamlar eğitim hayatlarında zaten düşünceye yönelik eğitim alıyor, bizim gibi ezbere dayalı değil. Amerika MIT'e giden bir öğrenci oraya yol almadan önce lisede türev integralle uğraşmıyor. Ancak MIT dünyanın en iyi teknik ve matematik okulu...
Ayrıca tez konusu lisans tezleri de düşünsel şeylere değil saf bilgiye dayanır... Yani ben şimdi Kant'a dair bir tez yazacağım ama içi sadece ezber bilgiyle dolu olacak. Zorlanırım.
Süper zekayla alakası yok bu yaşlarda İslam Felsefesine giriş yapmak, düşünsel manada daha zor. Haa ezberleyebilirsin oturup şöyleymiş böyleymiş diye. Ama felsefe bildiğin üzere bir bilgi varsa dahi ona düşünerek ve konuşarak ulaşmadan geçer, daha kalıcıdır. Yani şu şöyle demiş yerine, şöyleyken şöyle olsa ne düşünürsünüz, peki böyle olsa ne düşünürsünüzlerle insanların düşüncelerini o düşünceyle paralel bir düşünceye çıkartma girişimidir. Çok ağır değildir alabildiğince kolaydır hatta ;)
Malikilik meselesinin içine inmedim lakin bir kaç din kültürü eğitmeni arkadaşım bu husus üzerine yakınmışlardır. Bilgi ve tecrübelerinden ötürü onlara inanmışımdır, doğru değilse hata yapmışımdır...
Sevgili goramaz alevilere bakış açısını görmek istiyorsan foruma göz gezdir bir daha iyi anlarsın, haa bunun müsebbibi bazı maskelerin arkasına sığınmış hamakatlar olsa dahi bu konu da önyargı bu derece var. Peki biz buradaki Herkes Din Kültürü ve Eğitimi dersi aldı kaçı aleviliğin oluşumunu anadolu ve balkanlardaki ayaklarından haberli. Mesela balkanlardaki Bektaşi/Türkleri senden benden daha çok ibadetine düşkünken anadolunun şehir hayatındaki ve özellikle doğudaki alevilerinde neden durum farklı bu konu üzerine değindim orada dikkatinle...
Kant ve Freud'un gelişim tablolarından haberin vardır. Bizim en verimli ve aktif gelişim sürecimizin 12-19 yaş aramız olduğunu, idrak kabiliyetimizin en çok olduğu dönemin esasında o olduğunu bilirsin. Bu yaşta edinilir bazı yetenekler. Mesela düşünme gibi, bu yaşlarda felsefi düşünceyi edinir ilerleyen yaşlarda tekrar edersiniz... 12-19 yaş arası kazanılmayan bir yetenek daha sonra kullanılması zor olan bir durum olur. Yani psikoloji bilmi diyorki çocukların düşünme vs. yetisi gibi yetilerinin canlı tutulacağı dönem bu dönem olmalıdır. Bundan hareketle eğitim seviyelerinin iyi olduğu dediğimiz ülkelerde bu yaşlarda düşünsel yeti kazandırılması hususunda durulur. Ezber verilmez. Biz ezber dayat. Hangi Din Kültürü içeriğinde düşünmeye, sorgulatmaya yönelik bir materyal var merak ediyorum... İslam Felsefesi'nin detayına inmeyeceksin zaten orada kastım o da değil, temelini vereceksin temelinden yola çıkacaksın, felsefi olarak İslam'ın gerekliliklerini de anlatacaksın düşündüreceksin. Hatta bu düşünce sisteminin ulaşacağı yegane yer Tanrı'nın inkar edilememesi durumu. İslam Felsefesi'ne dalalımda bütün düşünürlerin laflarını ezberletelim öğretelim demiyorum yani, temelinden felsefesini ve sosyolojisini verirsin öğrencilere düşündürürsün, hatta münazara edersin onlarla... Mesela Avrupa'da Hukuk Felsefesi dersi çok önemli bir derstir ve Hukuk Felsefesi kürsüsü çok önemli bir kürsüdür, adama hukuksal düşünmeyi sağlar. Geri kalan dersler bilgileri saf bilgileri veredursun... Hukuk Felsefesini temel olarak anlayan bir hukukçu temel hukuk bilgilerini daha iyi anlar ve algılar hatta bilmediği yerlerde akılsal çıkarımlarla çok büyük oranlarla doğru sonuçlara ulaşırlar. Şimdi bu üniversitede oluyor diyeceksin, adamlar eğitim hayatlarında zaten düşünceye yönelik eğitim alıyor, bizim gibi ezbere dayalı değil. Amerika MIT'e giden bir öğrenci oraya yol almadan önce lisede türev integralle uğraşmıyor. Ancak MIT dünyanın en iyi teknik ve matematik okulu...
Ayrıca tez konusu lisans tezleri de düşünsel şeylere değil saf bilgiye dayanır... Yani ben şimdi Kant'a dair bir tez yazacağım ama içi sadece ezber bilgiyle dolu olacak. Zorlanırım.
Süper zekayla alakası yok bu yaşlarda İslam Felsefesine giriş yapmak, düşünsel manada daha zor. Haa ezberleyebilirsin oturup şöyleymiş böyleymiş diye. Ama felsefe bildiğin üzere bir bilgi varsa dahi ona düşünerek ve konuşarak ulaşmadan geçer, daha kalıcıdır. Yani şu şöyle demiş yerine, şöyleyken şöyle olsa ne düşünürsünüz, peki böyle olsa ne düşünürsünüzlerle insanların düşüncelerini o düşünceyle paralel bir düşünceye çıkartma girişimidir. Çok ağır değildir alabildiğince kolaydır hatta ;)
Malikilik meselesinin içine inmedim lakin bir kaç din kültürü eğitmeni arkadaşım bu husus üzerine yakınmışlardır. Bilgi ve tecrübelerinden ötürü onlara inanmışımdır, doğru değilse hata yapmışımdır...
urumçi forunmdaki alevilerle ilgili konularla yetinecek olsaydım şunu düşünürüdüm: aleviler din düşmanı..halkımızın dinine maneviyatına aykırı yorumları buradan hep beraber okumadık mı? aleviler hakkında yanlış bir kannat oluşmuşsa bunu sadece sunnilere yüklemek olmaz... aleviler de kendilerini böyle tanıtıyorlar. en azından vitrindeki aleviler... dediinizde haklısınız .. namazında orucunda ibadetinde olan aleviler de var.. ancak ehl-i beyt sevgisinden feyzini alan aleviler de var zerdüştlükten alan aleviler de vardır.. aleviliğin menşeinin tam olarak netlik kazanamamasından dolayı bu sorunlar mevcut diye düşünüyorum..
ikinci olarak din eğitimi genellikler ezbere dayanan bir eğitimdir doğrudur.. ama bunun dışına çıkmak tamamen öğretmenin yeterliliine kalmış bir durumdur.. bir sureyi ezberleterek de öğretebilirsiniz oyun oynatarak düşünerek dinleterek de..en basitinden...
felsefe konusuna gelince... bakın...felsefe eğitimi yetersiz bunu siz de kabul edersiniz.. hele ki sbs öss kpss gibi sınavların belirleyici olduğu sakat bir anlayışla bunu öğrencilere vermek çok zor... daha kitap okumaktan aciz bir toplumken felsefeyi nasıl vermeyi düşünüyorsunuz.. dediğinizi anlıyorum.. zaten buluş yoluyla öğrenme ve beyin fırtınası tekniklerimiz gibi öğretim tekniklerimizi dersleriiz de uygulamaya çalışıyoruz...namaz nasıl kılınırdan önce çocuk niçin namaz kılması gerektiğini öğrenmelidir ki devamını kendisi yaşantı haline getirsin..
uygulama sorunu sadece D.K.A.B. dersinin değil tüm derslerin sorunudur...hala liseden mezun olup da şehirlerin yerini bilmeyen gençlerimiz yok mu ? ya da akdeniz bölgesinin iklimini bilip de antalyaya giderken kışlıklarını alan yok mu var...
eğitim sistemimizdeki eksiklikleri düzeltirsek paralelinde D.k.a.b. dersindeki hatalar da düzelecektir.
saygılar
Tuhaf uygulamar...kücükken haftada bi Din dersi verilirdi türk ögrenciler icin, kitaplar Tr den getirtiliyordu... Din dersi kitabinin bas sayfasindaki Atatürk resmini görünce Alman ögretmenim " Bu adam sizin dininizin son peygamberimi, Din dersi kitabinda ne isi var felan demisti...":rolleyes:
Degistimi bilmiyorum...
alman pçne deki hocam
o adam 7 düveli çanakkalede dize getirip kokuşmuş , ölmüş teslim olmuş bir inancı ve milleti tekrar diriltip ona şeref haysiyet kazandıran ulusal liderimizde çocuğum korkmadan göğsünü gere gere gururla de
onunda adı peygamberimiz adı de, islam dünyasının ikinci gururlu mustafası diyebilirsin bunu öğreten olmadımı sana çocuğum, milli benliğini unutma emi, iyi oku araştır
avrupa 30 larda faşizmden kırılırken Atatürk türkiyede isterse padişah, halife olabilecekken tam tersine kendi eliyle demokrasi inşa edip siyasi partiler kurup meclisi millet meclisi yapmaya uğraşıyordu, bunu bugünkü gericiler faşistler, 2.cumhuriyetciler anlamak istemiyor ama tarih anlatacak herkese birgün lider kimmiş diye, yukarıda yazılan ima ve vurguların bazıları çok çirkince hiç yakışık almıyor cumhuriyet şehrinin çocuklarına
urumçi forunmdaki alevilerle ilgili konularla yetinecek olsaydım şunu düşünürüdüm: aleviler din düşmanı..halkımızın dinine maneviyatına aykırı yorumları buradan hep beraber okumadık mı? aleviler hakkında yanlış bir kannat oluşmuşsa bunu sadece sunnilere yüklemek olmaz... aleviler de kendilerini böyle tanıtıyorlar. en azından vitrindeki aleviler... dediinizde haklısınız .. namazında orucunda ibadetinde olan aleviler de var.. ancak ehl-i beyt sevgisinden feyzini alan aleviler de var zerdüştlükten alan aleviler de vardır.. aleviliğin menşeinin tam olarak netlik kazanamamasından dolayı bu sorunlar mevcut diye düşünüyorum..
ikinci olarak din eğitimi genellikler ezbere dayanan bir eğitimdir doğrudur.. ama bunun dışına çıkmak tamamen öğretmenin yeterliliine kalmış bir durumdur.. bir sureyi ezberleterek de öğretebilirsiniz oyun oynatarak düşünerek dinleterek de..en basitinden...
felsefe konusuna gelince... bakın...felsefe eğitimi yetersiz bunu siz de kabul edersiniz.. hele ki sbs öss kpss gibi sınavların belirleyici olduğu sakat bir anlayışla bunu öğrencilere vermek çok zor... daha kitap okumaktan aciz bir toplumken felsefeyi nasıl vermeyi düşünüyorsunuz.. dediğinizi anlıyorum.. zaten buluş yoluyla öğrenme ve beyin fırtınası tekniklerimiz gibi öğretim tekniklerimizi dersleriiz de uygulamaya çalışıyoruz...namaz nasıl kılınırdan önce çocuk niçin namaz kılması gerektiğini öğrenmelidir ki devamını kendisi yaşantı haline getirsin..
uygulama sorunu sadece D.K.A.B. dersinin değil tüm derslerin sorunudur...hala liseden mezun olup da şehirlerin yerini bilmeyen gençlerimiz yok mu ? ya da akdeniz bölgesinin iklimini bilip de antalyaya giderken kışlıklarını alan yok mu var...
eğitim sistemimizdeki eksiklikleri düzeltirsek paralelinde D.k.a.b. dersindeki hatalar da düzelecektir.
saygılar
iyi işte benimde vitrindeki aa ben çok sunniyim diyenlerin icraatlarından hareketle sunnilik yani kendi mezhebim hakkında acayip yanlış intibalara kapılmam gerek, onu bırak müslümanım diyip vitrine çıkan yobaz, gerici, çıkarcı ******** zümreye bakıp dinimden vazcaymalıyım... zerdüştluktan çıkma alevilik olur mu hadi şamanizm islama yakındı biz de islama iman etip şaman geleneklerimizle bağdaştırdık peygamber efendimizin öğretileriyle hz. Ali efendimizin dünya görüşüne kanaat getirdik diyen adama alevi denilebilir ama cidden şu agnostikliğini ya da ateistliğini alevilik arkasına gizleyenlere ne denir cidden bilmiyorum...
Demişsinki öğretmenin yeterliliğine diye, efendim öğretmeni yetiştiren müfredat buna izin vermiyorki, üniversitede eğitim alamamış adam nasıl öğretmenlik hayatında bu şekilde öğretsin diyeceğim, eminim bu şekilde öğretecek olan vardır ama müfredat buna izin vermiyor. Benim kastım üniversitede ve lisede bu şekilde müfredatı değiştirirek bir gelişme sağlamak. Konumuz din kültürü dersi olduğu için din kültürü dersi için diyorum bunu zaten yukarılarda MITle ilgili verdiğim örnekte genel öğretimde de böyle olması gerekliliğine dokundum... Ancak mevzu din eğitimi onun üzerinde durmam gerekiyor...
şimdi alevilik ve din dersi tartışmalı bir konudur herkes bildiği bir durum..
Ancak bunun nedenlerinden birisi Aleviliğin hangi eksen üzerinde olduğunun net olarak tanımlananamasından kaynaklanır bu durum..
Aleviler ve Alevilik , İslam dini ve Müslümanlığın alternatifi bir ''din'' ise eğer dedğiğinizde yerden göğe kadar haklısınız.. Ama Alevilik İslam dininin içinde bir fikir farklılığı ise o zaman namazı orucu vs. öğrenmesi gerekmez mi? Alevi vatandaşların kimliğinde İslam yazar ...din kısmına Alevilik eklense o zaman herkesin kimlik bilgisine göre ders verilir ya da verilmez...zaten kimlik Müslümanları olduk o da ayrı bir konu...
Ben de din dersinin seçmeli olması gerektiğini düşünüyorum.. Alevi öğrenciler içinde de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini seven öğrenciler var..diğer taraftan dersi anlamak istemeyen öğrenmek istemeyen öğrenci söz konusuysa hem öğretene hem öğrenene zarar verir din dersi...Din, sevgiyle öğretilir ve öğrenilir nefretle değil...
ALEVİLİĞİN EKSENİNİ KİM BELİRLEYECEK
1500 ADET TARİKAT DOĞURMUŞ DİNMİ
MALESEF KİTAP TEK AMA 1500 ADET MEZHEP, YOL, CEMAAT, TARİKATMI ALEVİLİĞE TANIM GETİRECEK, SÜNNİ ÇOĞUNLUĞUN KENDİSİ ACABA KENDİSİNİ TANIMLAYIP BİR EKSENE OTURTABİLİYORMU 20 METRE ARAYLA CAMİSİ AYRI OLAN BİR ÜMMETİN ÇOCUKLARIYIZ, ONUN İÇİN LÜTFEN BİZ ALEVİLERİ KİMSE TANIMLAMASIN, BAN AVE ÇOCUĞUMA KİMSE ARTIK SÜNNİ İNANCI DAYATMASIN, ALLAH BİR KİTAP BİR PEYGAMBER BİR AMA EYVALLAH BİZDEN BU KADARI YETER BİRLİK İÇİN, YOL YAŞAM İNANÇ , İBADET ÇÖZÜMLEMEMİZ VE YAŞAMA YANSITMA ANLAYIŞIMIZ BİZİ SADECE BİREYİ İLGİLENDİRİR BENİM İNANCIM SENİN KAMUSAL SORUNU ALGINA GİRMEZ BANA ÇÖZÜM DAYATMA HAKKI VERMEZ, ANADOLU BEKTAŞİLİĞİ VE ALEVİLİĞİ IRKLAR KAVİMLER ZENGİNİ BU TOPRAĞIN RENKLARİNİ FARKLILIKLARINI VE ZENGİNLİKLERİNİ TAŞIR, BİZDE İMAN İTİKAT VE İBADET UYGULAMA BİRLİĞİ YOKTUR, OLMASIDA ZORUNLU DEĞİLDİR, SONUÇTA İNANÇ ALLAH İLE KUL ARASINDADIR, ARAYA DEVLETİ DİYANETİ MEMURU İMAMI DEDEYİ SOKMAYA GEREK YOK MEVZUU UZUN YAZ YAZ BİTMEZ ALİ MUAVİYE KAVGASI HALA ÇÖZÜLMEMİŞKEN, YEZİD VE YAPTIKLARI HALA TARTIŞILIRKEN
dinin birleştirici bir özelliği yoktur, aksine din ayrıştırır egemen olan dinin dışında kalanları ayrıştırır özellikle, aynı dinden olursun mezhep ayrıştırır, aynı mezhepten olursun cemaat ayrıştırı, din yerine ülke kavramı gİbi daha superordinate kavram olması gerek, onu da bu hukumet yok ediyor
Abdurrahman 58
19.11.2009, 00:43
dinin birleştirici bir özelliği yoktur, aksine din ayrıştırır egemen olan dinin dışında kalanları ayrıştırır özellikle, aynı dinden olursun mezhep ayrıştırır, aynı mezhepten olursun cemaat ayrıştırı, din yerine ülke kavramı gİbi daha superordinate kavram olması gerek, onu da bu hukumet yok ediyor
Bayramlarda,hacda,kandillerde sağlanan birlik din sayesinde olmuyormu abircan.söylediklerinizi iyice düşünmenizi tavsiye ediyorum
abdulvahid
19.11.2009, 00:44
avrupa 30 larda faşizmden kırılırken Atatürk türkiyede isterse padişah, halife olabilecekken tam tersine kendi eliyle demokrasi inşa edip siyasi partiler kurup meclisi millet meclisi yapmaya uğraşıyordu, bunu bugünkü gericiler faşistler, 2.cumhuriyetciler anlamak istemiyor ama tarih anlatacak herkese birgün lider kimmiş diye, yukarıda yazılan ima ve vurguların bazıları çok çirkince hiç yakışık almıyor cumhuriyet şehrinin çocuklarına
Cumhuriyet Dönemi arşivlerinin çoğu hala açılmamıştır.
Demokrasi derken,Uydurma suikast senaryoları,
Kapatılan partiler,
Mahkemeler,,
İdamlar,
Kanlı Baskınlar!
Daha Dersim olaylarının içyüzü yeni gün yüzüne çıkmışken,
İtinayla geçmiş aklama çabası neyin nesidir?
Biz tarihle yüzleşmek isterken,
Birileri arkasına saklandıkları şeyin yok olup gerçek yüzlerin deşifre olması korkusuyla bastırıyor
Şimdi sormak lazım:
Kim daha demokrat?
Tek parti faşizminin demokrasi havarileri mi?
Ya da kim daha gerici?
Hitler demokrasisini "özleyenler"mi?
abdulvahid
19.11.2009, 00:46
Ve din iddiaların aksine birleştiricidir,
Öyle olmuştur,
Ne zamanki öncelikler değişmiş,
Hüsrana kapı aralanmıştır.
Abdurrahman 58
19.11.2009, 00:46
dinin birleştirici bir özelliği yoktur, aksine din ayrıştırır egemen olan dinin dışında kalanları ayrıştırır özellikle, aynı dinden olursun mezhep ayrıştırır, aynı mezhepten olursun cemaat ayrıştırı, din yerine ülke kavramı gİbi daha superordinate kavram olması gerek, onu da bu hukumet yok ediyor
ayrıca Atatürk'ü Atatürk yapan Mehmetçik'ti değilmi?
Peki Mehmetçiği Mehmetçik yapan neydi ? İman gücü değilmiydi ?! yoksa bunundamı aksini idda ediyorsunuz ?
barikat58
19.11.2009, 00:53
dinin birleştirici bir özelliği yoktur, aksine din ayrıştırır egemen olan dinin dışında kalanları ayrıştırır özellikle, aynı dinden olursun mezhep ayrıştırır, aynı mezhepten olursun cemaat ayrıştırı, din yerine ülke kavramı gİbi daha superordinate kavram olması gerek, onu da bu hukumet yok ediyor
Dini yaşarsan birleştirici olduğunu görürsün !! İngiliz sevdalısı(!) superordinatlardan kurtulur İnşallah maşallah demeye başlarsın
barikat58
19.11.2009, 00:58
ALEVİLİĞİN EKSENİNİ KİM BELİRLEYECEK
1500 ADET TARİKAT DOĞURMUŞ DİNMİ
MALESEF KİTAP TEK AMA 1500 ADET MEZHEP, YOL, CEMAAT, TARİKATMI ALEVİLİĞE TANIM GETİRECEK, SÜNNİ ÇOĞUNLUĞUN KENDİSİ ACABA KENDİSİNİ TANIMLAYIP BİR EKSENE OTURTABİLİYORMU 20 METRE ARAYLA CAMİSİ AYRI OLAN BİR ÜMMETİN ÇOCUKLARIYIZ, ONUN İÇİN LÜTFEN BİZ ALEVİLERİ KİMSE TANIMLAMASIN, BAN AVE ÇOCUĞUMA KİMSE ARTIK SÜNNİ İNANCI DAYATMASIN, ALLAH BİR KİTAP BİR PEYGAMBER BİR AMA EYVALLAH BİZDEN BU KADARI YETER BİRLİK İÇİN, YOL YAŞAM İNANÇ , İBADET ÇÖZÜMLEMEMİZ VE YAŞAMA YANSITMA ANLAYIŞIMIZ BİZİ SADECE BİREYİ İLGİLENDİRİR BENİM İNANCIM SENİN KAMUSAL SORUNU ALGINA GİRMEZ BANA ÇÖZÜM DAYATMA HAKKI VERMEZ, ANADOLU BEKTAŞİLİĞİ VE ALEVİLİĞİ IRKLAR KAVİMLER ZENGİNİ BU TOPRAĞIN RENKLARİNİ FARKLILIKLARINI VE ZENGİNLİKLERİNİ TAŞIR, BİZDE İMAN İTİKAT VE İBADET UYGULAMA BİRLİĞİ YOKTUR, OLMASIDA ZORUNLU DEĞİLDİR, SONUÇTA İNANÇ ALLAH İLE KUL ARASINDADIR, ARAYA DEVLETİ DİYANETİ MEMURU İMAMI DEDEYİ SOKMAYA GEREK YOK MEVZUU UZUN YAZ YAZ BİTMEZ ALİ MUAVİYE KAVGASI HALA ÇÖZÜLMEMİŞKEN, YEZİD VE YAPTIKLARI HALA TARTIŞILIRKEN
iŞTE TÜRKİYEDE ŞUANDA DİNİNİ YAŞAYANLAR KAMUSAL SORUN HALİNE GETİRİLİYOR.O KIRMIZI RENK VERDİĞİM CÜMLEYİ SÖYLEMEYE EN ÇOK BU ÜLKEDE İNANCI YÜZÜNDEN HAKSIZLIĞA UĞRAYAN OKULLARA ALINMAYAN ASKERDE Kİ OĞLUNUN YEMİN TÖRENİNE GİDEMEYEN ANNELERİN VE KIZLARIN HAKKI VAR !!!
Cumhuriyet Dönemi arşivlerinin çoğu hala açılmamıştır.
Demokrasi derken,Uydurma suikast senaryoları,
Kapatılan partiler,
Mahkemeler,,
İdamlar,
Kanlı Baskınlar!
Daha Dersim olaylarının içyüzü yeni gün yüzüne çıkmışken,
İtinayla geçmiş aklama çabası neyin nesidir?
Biz tarihle yüzleşmek isterken,
Birileri arkasına saklandıkları şeyin yok olup gerçek yüzlerin deşifre olması korkusuyla bastırıyor
Şimdi sormak lazım:
Kim daha demokrat?
Tek parti faşizminin demokrasi havarileri mi?
Ya da kim daha gerici?
Hitler demokrasisini "özleyenler"mi?
MADIMAK SANIKLARINI İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE YILLARCA GİŞE MEMURU OLARAK ÇALIŞTIRANLARMI DERSİMİ BANA ANLATACAK
Sabiha Serin
19.11.2009, 01:20
Saygıdeğer üyelerimiz
Değerli arkadaşlarım
Neden bir konu açılınca hemen tartışma ortamı oluyor, neden hemen iş siyasete dökülüuyor yapmayınız Allah aşkına.
Evet efendim ben tabiki Atatürk'ün izindeyim, Cumhuriyet'imizin bekçisiyim, Şanlı Türk Bayrağımızın gölgesindeyim.
Ama ne mutlu bana ki dinime de bağlıyım. Her iki konu ayrıdır. Lütfen Laiklik ilkesini unutmayalım. Din ile siyaseti karıştırmayalım.
Benim fikrime gelince altını çizerek diyorum ki okullarda DİN EĞİTİMİ VERİLMELİDİR TABİİİ.
Çünkü bizim kuşaklar 7 yaşımızda fatiha okumayı, namaz kılmayı öğrenmedik mi? 7 yaşında zevk ve heyecanla oruç tutmadık mı? heyecanla teraviye gitmedik mi? Büyüğümüze saygının sevap, saygısızlığın günah olduğunu öğrenmedik mi?. Ne güzel işte demekki eğer bizim kuşaklar saygıda sevgide kusur etmiyorsak çocukluğumuzda aldığımız Din ve ahlak dersimizin yararındandır diyorum. Din dersi denince sadece din değil ki ahlak ta önemli.
Kısacası yeni kuşaklar bunlardan yoksun yetişiyıor üzülüyorum.Ben din bilgilerimi çocukluğumda ailemden , okulumdan aldım, o yıllarda bize baskı ile değil zevkle öğretilmişti.Soruyorum sizlere bizim zamanımızdaki gibi sevgi saygı kaldımı hani nerede! Akşam babam eve gelince kapıda güleryüz ile karşılardık.Babamızın yanında ayağımızı uzatıp oturamazdık.Şimdi ise eve babamı gelmiş kim gelmiş kimin umurunda ki..Üstelik babadan su isteyenlere ne demeli.Babaya "Heyy evlat gelirken bana bi su getir yaa" diyen çocuklar var.Üzülüyorum hemde çok.
Çocuklarımızın sevgi ve saygıyı öğrenmesi, büyüklere nasıl davranacağı konusunda din ve ahlak dersinin öğretilmesinden yanayım.
İşte geldik ve gideceğiz, yarın evlatlarımız kabrimize geldiğinde bize hiçdeğilse bir fatiha okumasınlar mı? Olmaz arkadaşlar olmaz kim ne derse desin
okullarda Din ve ahlak eğitimi verilmeli diyorum. Sizi bilmem ama ben son yıllardaki tabiki hepsi değil ama bazı gençlikten birşey anlamıyorum isterse bana kızsınlar . Ama tabiki bunun sorumlusu onlar değil elbette. Sevgi ve saygı ilkönce aile sonra okulda öğretilmeli. Eğer ben elimde poşetler ile otobüste devrile devrile ayakta gidiyorsam, gençlerde görüp yer vermiyorsa yazık diyorum yazık.Eee birgün bizde yaşlanacağız diye kalkıp yer veren kaç tane çıkar ki?
Gençlerimiz ne olur bana gücenmeyiniz ama haklıyım değilmi.
O halde okullarda eskisi gibi din ve ahlak eğitimi verilmeli diyorum.
Ben inanıyorum ki gençlerimiz daha iyi olacaktır.Onlar bizim evladımız canımız kanımızdır. Atatürk ülkemizi onlara emanet etmiştir.
Dileğim yaşamımızda tek ilkemiz sevgi ve saygı olsun. Büyükleri saymak, küçükleri sevmek yaşamımızın bir parçası olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu nedenle bir insan ister doktor olsun, isterse hakim, ister ne olursa olsun ilkönce sevgi ve saygıyı öğrenmeli ahlak bilgisi almalı diyorum. Yoksa ne olursa olsun valide olsa paşa da olsa eğer sevgi ve saygı eğitimi almadıysa boşuna.
Sivas'tan Selam ve saygılarımla
Cumhuriyet Dönemi arşivlerinin çoğu hala açılmamıştır.
Demokrasi derken,Uydurma suikast senaryoları,
Kapatılan partiler,
Mahkemeler,,
İdamlar,
Kanlı Baskınlar!
Daha Dersim olaylarının içyüzü yeni gün yüzüne çıkmışken,
İtinayla geçmiş aklama çabası neyin nesidir?
Biz tarihle yüzleşmek isterken,
Birileri arkasına saklandıkları şeyin yok olup gerçek yüzlerin deşifre olması korkusuyla bastırıyor
Şimdi sormak lazım:
Kim daha demokrat?
Tek parti faşizminin demokrasi havarileri mi?
Ya da kim daha gerici?
Hitler demokrasisini "özleyenler"mi?
Osmanlı dönemi arşivlerininde çoğu hala açılmamıştır
Arap dünyası tarihi arşivlerini de tamamen açmamıştır,
dünyada hiçbir Müslüman Ülke yoktur arşivleri tamamı açılmış olan...
Valla bu ülkede kapatılan partiler, kanlı baskınlar ve idamlardan
en müztarip olan benim siyasi görüşümken başkalarının buna kendi namına paye biçmesi de ne kadar enteresen...
Tarihle yüzleşmek derken neden bugün o tarihle yüzleşmek isteyenler,
bizi 1. Dünya savaşında halife'nin çağrısına rağmen hilafet ülkesi
Osmanlı'ya karşı savaşmış Araplar gerçeğiyle yüzleşmekten kaçınıyorlar...
Demokrasi araçtır amaç değildir diyen bir guruhun uyguladığı
anti demokratik uygulamalara demokrasi açılımı demesi mi demokratlığı sağlıyor.
Muhalefeti yandaş-mütareke medya'da, yandaş yazarlarla yanlı yayınlarla
susturması, muhalefetin söylemlerini çarpıklaştırması ve muhalif düşünceyi
engellemekle mi demokrat olunuyor. İşte bunu faşizm denir sevgili Abdulvahid...
Bugün Tarih ister Balkanlarda olsun, ister arap, sina yarımadasında olsun İslamiyet'in yek başına bütünleştirici olamadığını görmüştür. İşte bu yüzden İslamiyet'ten ayrılması beklenemez bir içtimai millet gerekliliği üzerinde durulmuştur. Osmanlı'da dahi ümmetçilik anlayışı başarısız olduğu için karşısında içinde dini de barındıran milliyetçilik anlayışı tartışılmış ancak ümmetçilik anlayışından sapma olmadığından Osmanlı tamamen yokolmuştur. Şimdi Türk Milleti diyoruz. Türk Milleti dediğinde biliyorsun ki bu millet Müslüman yani oluşturucu unsurlarından birisi Müslümanlık... Karşı durulan şeyler bunlar ya neyse...
Neyse ben bu Abdulvahid arkadaşımıza daha önce bir soru sormuştum, yanıtını da alamamıştım zaten, madem burada gene soruyorum...
Şimdi bizim Dindar dediğimiz bir demokrat guruhumuz var. Siz öyle adlandırıyorsunuz. Peki soruyorum bu ülkede ruhban okulu açmaya çalışmakla mı Müslüman olunuyor? Karabağ'da Müslüman-Türk kardeşlerimizi katletmiş, Türkiye'nin doğusu üzerinde hak iddia eden ve bu densizliği anayasasına bile koyan, Müslüman Türk Halkını soykırımla itham eden bir Hıristiyan Ülkeye elindeki tek yaptırımdan vazgeçmekle mi Müslüman olunuyor? Avrupa Hıristiyan Birliğine gireceğiz diye her türlü ödünü verince mi Müslüman oluyoruz? Vatan toprağını Yahudilere ve Yabancılara, ülke ekonomisini yabancılara peşkeş çekince mi Müslüman oluyoruz? İsrail/Amerika Projesi BOP'un eşbaşkanı olunca mı Müslüman oluyoruz? Yeni moda örtünme şekilleriyle, şulebaş kafalarla, boyalı suratlarla, dar bluejean kotlarla ham softa kuru yobaz olunca mı Müslüman oluyoruz? MÜSİAD gibi kurumların başkanları israfı parayı kazanıyoruz harcamakta en doğal hakkımız dediğinde mi daha Müslüman olunuyor? Müslümanlığı sadece başörtüsü meselesine indirgeyip, onuda her türlü mutabakata hatta her kurumun koltuğunu artık işgal etmesine rağmen çözüm arayışlarını sunmayıp her gündem değişmesi gerektiğinde topluma servis ederek, şimdilerdeyse görmezden gelerek belkide çözüme bağlamak için seçimlerin yaklaşmasını bekleyerek mi daha Müslüman oluyoruz?
Yok ya yok abi bunları neden görmezden geliyor insanlar anlamıyorum ya...
Seksen öncesi müslümanlığa cuma namazları ardında sıkılan kurşunlara göğüs gerenler faşist, seksen öncesi o müslümanlar sayesinde okuyupta kılını kıpırtatmayan günümüzde Müslümanlığın iyice içini boşaltıp rant kapısı sağlayan insanlar en temiz en güzel demokratlar. Bir Müslüman olarak gücüme gidiyor.. Saygılar...
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.