PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ÇOCUKLARIMIZ KİMİN UMURUNDA


Sabiha Serin
18.11.2009, 18:26
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

Sivas Postası Gazetesi SERİNCE başlıklı köşemde köşe yazımdır.




20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE
ÇOCUKLARIMIZ KİMİN UMURUNDA


ÇOCUK HAKLARI BİLDİRGESİ: Çocukların erişkinden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi 20 Kasım 1959 da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda “ Çocuk Hakları Bildirgesi” ile kabul edilmiştir. On ülkeden oluşmuştur. Çocuk hakları Sözleşmesi ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

20 Kasım Dünya Çocuk hakları günü yaklaşıyor. Acaba büyüklerimiz, gelecekte sağlıklı bir nesil yetişmesi için neler yapıyorlar. Çocuk hakları gününde çocukların hakları için ne denli gayret içindeler. Üzgünüm ama ne yazık ki çocuklarımızın ne sağlığı nede geleceği yeteri kadar düşünülmüyor, ciddi projeler hayata geçirilmiyor. Oysa sağlıklı bir toplum için bedensel, ruhsal, sosyal yönden sağlıklı bireylerin oluşması gerekir. Sağlıklı çocuklarımızın olması için da onların eğitimine, sağlığına, gelişimine önem vermeliyiz diye düşünüyorum.
Bugün ben çocuklarımızın eğitim ve diğer sorunlardan değil sağlık sorunlarını paylaşmak istedim. Ülkemizde sağlık sorunlarımız çığ gibi büyüyor. Hiç değilse çocuklarımızın sağlık sorunları ciddiye alınsa nasıl olur acaba?
Son aylarda Sivas’ta ve Türkiye’nin tüm illerinde Hastanelerde aciller tıklım tıklım grip olmuş çocuklarımızla dolup taşmaktadır. Üç gün öncede kızım ağır gribe yakalandı,. Domuz gribimi acaba diye endişelendik, ailece maskeler takıp ateşler içinde olan kızımı gece hastaneye acile götürdük Acil de gördüğüm manzara içler acısıydı. Olağanüstü çocuk hasta vardı ve sağlık personeli çırpınıp duruyordu. Biz tahlil yapacaklar ve domuz gribi olup olmadığını öğreneceğiz diye beklerken 10 dakikalık ayaküstü muayene ve iki adet ilaç ile evimize gönderildik. Nöbetçi doktora “ Kızım acaba domuz gribimi nasıl öğreneceğiz” diye sorduğumda aldığım cevap şu oldu .”Domuz gribi için tahlilin Türkiye’de sadece Ankara ve İstanbul’da yapıldığını, zaten oralarda da hasta yoğunluğundan artık tahlillerin durdurulduğu, şu an ise hastanede tahlilin imkânsız olduğunu söylediler. Bu durumda kim Domuz gribi kim değil hiç anlaşılmayacak, sağlığımız tesadüfe bırakılmış. İster yaşa istersen öl kimin umurundayız.
Şimdi o zaman Sağlık Bakanlığı ve tüm yetkililerimize soruyorum: Günlerdir yazılı ve görsel basın şu kadar sayıda hasta domuz gribinden vefat etmiştir diyor. Bunu neye dayanarak açıklıyorlar ne malum domuz gribinden öldükleri. Tahlil yapılmış mı? Domuz gribi olduğu kesinleşmiş mi? Madem tahlil imkânı yok neden halkımıza panik yaratıcı demeçler veriliyor. Çocuklarımızın sağlığı neden tesadüfe bırakılıyor. Eğer domuz gribi olup olmadığı tespit edilemeyecekse o zaman halk neden bu kadar tedirgin edildi,.Ne olacak şimdi, bunun çözümü nedir? Aman ne güzel hem halkımıza Domuz gribi korkusu verilsin hem hiçbir önlem, çözüm üretilmesin. O zaman ben derim ki bu konuda bir takım oyunlar var. Televizyon dünya kadar dezenfekte ürünlerinin reklamını yapıyor. Bravo doğrusu sömürülen yine halkımız, demek ki Domuz gribi konusunda da Türkiye’de bir takım oyunlar oynanıyor diye siz düşünmez misiniz durum ortada işte. Gripten okullarda sınıflar boşaldı, çocuklar evde yatıyor, çocuklarımızın eğitimi de aksıyor, derslerden geri kalıyorlar, okullar tatilde edilmiyor.
Domuz gribi aşısını çocuklarımızın olup olmaması için velilerden yazılı izin onayı isteniyor hadi ne yaparsanız yapın. Evet deseniz bir türlü, Hayır deseniz bir türlü. Neye ve kime güveneceğimizi şaşırdık. Doğrusu bu durum çocuklarımızı riske atmak değil de nedir? Halkımız Domuz gribi konusunda aydınlatıldı mı? Yetkililerden sağlıklı cevap aldık mı, hangi yetkiliye güveniliyor ki Evet veya Hayır desin. Diyelim ki öğrenci velisi çocuğunun domuz gribi aşısı olmasına Evet dedi, aşının getireceği riskin bedelini yine çocuklarımız mı ödeyecek, sorumlusu Devlet değil veli mi olacak pes doğrusu. Diyelim ki Hayır dedik o zaman Domuz gribine bir adım daha yaklaşacak. Vay halimize vay! İşte acı gerçekler ortadadır. Dünya Çocuk Hakları Günü olsa ne olacak ki. Çocuklarımızın hangi hakları hangi sağlığı korunuyor. Vatandaş şaşkın, Hastanelerde doktorlar şaşkın. Türkiye’de halkımıza her konuda panik üretmekten vatandaşı sömürmekten başka ortada bir şey yok. Halkı korumak, sağlıklı olmalarını sağlamak, çözüm üretmek hiç yok. Çalışmak mı? O zaten hiç mi hiç yok.
Ne yazık ki yetkililerimiz vatandaşın, gözümüzün nuru çocuklarımızın sağlığı ve domuz gribi için hep birlikte şu şarkıyı koro halinde söylüyorlar.

ÖLEN ÖLÜR KALAN SAĞLAR BİZİMDİR
YAZIK ÜLKEMİZE, YAZIK ULUSUMUZA, YAZIK ÇOCUKLARIMIZA
20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE
ÇOCUKLARIMIZ KİMİN UMURUNDA!



SABİHA SERİN

kronik
18.11.2009, 21:05
çocuklarımıza çiçek ,karma vs aşılarını yaparlarken yazılı izin alıyorlarmı ki bu d.gribi aşısını yapacakları zaman yazılı izin istiyorlar bu bence kafalardaki soru işareti sayısını daha da artırıyor ben bundan anlıyorum ki doğabilecek yan etkilerin sonucunda diyecekler ki çocuklarınıza zorla aşı yapmadık yazılı izniniz var ve sorumluluk size ait

goramaz
18.11.2009, 21:38
bu konuda pek bilgim yok aşının yan etkilerini avantajlarını bilenlere bırakalım.. sadece şunu söyleyeyim bir öğrencim H1N1 virüsü kaptı ve iyi bir bakım ve tedavi ile tekrar sağlığına kavuştu.. aşısız... kimseyi yanlış yönlendirmek istemem.. ama insan dedğiniz gibi düşünmeden edemiyor... bu neyin rantıdır...

goramaz
20.11.2009, 19:44
çocuklarımız kimin umrumda...

gün geçmiyor ki yeni bir çocuk ölümü haberi almayalım.. yahu bu kadar mı taşlaştı insanlık... onlar bizim geleceğimiz umudumuz... onların minik bedenlerini ne şekilde olursa olsun sermaye aracı edenler gittikçe çoğalıyor..bu insanlıktan nasibini almamış yaratık bozuntularına en ağır cezaların verilmesi gerekiyor..
gençlik yıllarında heba olup gidenler ise başka bir acı vakıa....malesef çocuklarımız milli ve ahlaki kazanımlardan yoksun..İstiklal Marşımız okunurken bizim kuşak gözümüzü bile kırpmayı neredeyse günah sayardık.. şimdiki gençlerimiz öyle mi..ortaöğretim çökmüş durumda.. düz bir lisenin önünden geçerken hızlı hızlı yürümek zorunda kalıyorsunuz..sanki pırıl pırıl gençlerin değil de ne yapacağı belli olmayan amaçsız bir kalabalığın önünden geçiyorsunuz sanki
gençliğine ve çocuklarına yatırım yapmayan devletler kendi elleriyle kendilerini darağacına asmış demektir..çocuklarımız ve gençliğimize dair yeni projeler üretmeli onların en iyi şekilde gelişmesi için hiç bir yatırımdan kaçınmamamlıyız.. eğitime verilen para hiç bir zaman boşa gitmez.. size kat be kat fazlasıyla geri döner

yiğidoturan
20.11.2009, 19:53
ne idik ne olduk ne olacağımızda belli değil zaten bindik bir alamete gidiyoz kıyamete Allah sonumuzu hayır etsin
Öyle bir ülke oldukki anlatamam sağlık bakanı 43 MİLYON aşı sipariş veriyor BAŞBAKAN ne kendim aşı olurum ne çocuklarıma aşı yaptırırım diyor bu aşı nın ihraç edilmesi bende kuşkular uyandırıyor yeni çıkan bir aşının yan etkileri en erken 8 ayda meydana çıkıyor bu aşı çıkalı 5 ay olmuş sayın sağlık bakanı olumsuz yan etkisi yok diyor bu ne perhiz bu ne lahana turşusu bu aşıların ıhracatının altında neler yatıyor acaba !