Sabiha Serin
04.12.2009, 21:42
KADINLARIMIZA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI
TANINMASININ 75. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARIM
5 Aralık 2009. Türk Kadınlarına Milletvekili Genel Seçimlerinde Seçme ve Seçilme hakkını tanıyan Anayasa değişikliğinin 75.yıldönümünüdür. Bir Türk Kadını olarak gururla,sevinçle ve minnetle kutlarım. 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yerlerini aldı
5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınlarına Milletvekili genel seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi.8 Şubat 1935 de yapılan milletvekili genel seçimlerinde kadınlar ilk kez milletvekili seçme ve seçilme hakkını kullandılar..Bu seçimlerin sonunda oluşturulan beşinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisine 18 kadının ilk kez parlamentoya girdiği 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4.5'ti.
Türkiye’nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu pek de iç açıcı değil. Ne yazık ki Kadın milletvekili sandalye sayısı azdır.Türkiye Büyük Millet Meclisinde Atatürk İlke ve İnkılaplarını, Demokratik ve Laik Cumhuriyetimizi en iyi temsil etmeye Türk Kadını her zaman hazırdır ve bu asli görevi erkeklerden daha da başarılı bir şekilde yerine getirebileceğine inanıyorum. Türkiye laik devlet sistemini koruduğu sürece kadın hakları da korunacak ve kadınlarımızın geleceği daha aydın ve güvencede olacaktır diyorum.
Şu anda Türk halkı zor günler yaşamaktadır.Türk kadınının ne yazık ki şu günlerde tenceresine aş,erkeklerimizin iş, yavrularımızın sıcak bir yuva bulamadığı bir dönem yaşıyoruz.Memur,İşçi,Emekli,Öğ retmen,Esnaf zor günler yaşamaktadır.Milletvekili olabilmek için,halkı temsil etmeye aday olup,vatandaşa binlerce hizmet söz verip te hiçbirini yapmayan erkek milletvekillerimiz ülkemizin sorunlarını çözemediği gibi kadınların sorunlarını çözümleyebilir mi. Kadın sorunlarından ancak kadın milletvekillerimiz anlar.
Saygıdeğer Türk Kadınlarımıza da diyorum ki:
Koca evin reisidir, kadın sadece evde oturur ,aman sen sus, sen karışma ,sen ancak ev işlerini yapmana bak,yemek pişir, evi süpür, emrimizde hizmet et, çocuğa bak, bizlere çalış bunların dışındaki işler erkek işidir düşüncesi ve mantığı ile yaşadığımız sürece hiçbir sorununuzun çözüleceğini boşuna beklemeyiniz.Her şeye boyun eğdiğimiz sürece tenceremiz ocağın üstünde hep boş ve takır takır sesler çıkaracaktır.Ülkemizdeki yapılan yanlışlıklara elimiz kolumuz bağlı evde oturup bir sinema gibi izlemeye devam edersek bizleri daha da kötü günler bekliyor diye düşünüyorum.
Bu düşüncelerimle bütün kadınlarımızın evlerinin sorumluluklarını yerine getirdikten sonra ülkemiz ve toplumumuz içinde bir şeyler yapmasının çok acil ve önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Türk Ulusunun bilhassa Türk erkeklerinin nazarında kadınlarımız halen iki,nci sınıf vatandaş olarakn görülmektedir. Kadınlara güçsüz inancı ile bakan anlayışının yıkılması için böyle düşünenlere sosyal ve kültürel alanda çalışarak ve gücümüzü göstererek kadınların gücünü inandırmak gerekmektedir..Her türlü ortamda,her türlü sorunlarla karşılaştığımızda kadınız diye geriye çekilmeyip,inatla,kararlılıkla , hırs ve azimle yaşadığımız olumsuzlukları sonuna kadar savunmalıyız, mücadele etmeliyiz. Türk Kadını,Türk Anası her zaman güçlüdür eski Kahraman vatansever Türk Kadınlarımızı kendimize örnek alıp her konuda duyarlı olup yavrularımızın ,torunlarımızın ve Ülkemizin geleceği için yaşadığımız olumsuzluklara karşı duyarlı olup seyirci kalmayıp Aydınlık bir Türkiye için çok ama çok çalışmamız gerekiyor.
SABİHA SERİN
TANINMASININ 75. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLARIM
5 Aralık 2009. Türk Kadınlarına Milletvekili Genel Seçimlerinde Seçme ve Seçilme hakkını tanıyan Anayasa değişikliğinin 75.yıldönümünüdür. Bir Türk Kadını olarak gururla,sevinçle ve minnetle kutlarım. 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yerlerini aldı
5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınlarına Milletvekili genel seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi.8 Şubat 1935 de yapılan milletvekili genel seçimlerinde kadınlar ilk kez milletvekili seçme ve seçilme hakkını kullandılar..Bu seçimlerin sonunda oluşturulan beşinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisine 18 kadının ilk kez parlamentoya girdiği 1935 seçimlerinde kadın temsil oranı yüzde 4.5'ti.
Türkiye’nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu pek de iç açıcı değil. Ne yazık ki Kadın milletvekili sandalye sayısı azdır.Türkiye Büyük Millet Meclisinde Atatürk İlke ve İnkılaplarını, Demokratik ve Laik Cumhuriyetimizi en iyi temsil etmeye Türk Kadını her zaman hazırdır ve bu asli görevi erkeklerden daha da başarılı bir şekilde yerine getirebileceğine inanıyorum. Türkiye laik devlet sistemini koruduğu sürece kadın hakları da korunacak ve kadınlarımızın geleceği daha aydın ve güvencede olacaktır diyorum.
Şu anda Türk halkı zor günler yaşamaktadır.Türk kadınının ne yazık ki şu günlerde tenceresine aş,erkeklerimizin iş, yavrularımızın sıcak bir yuva bulamadığı bir dönem yaşıyoruz.Memur,İşçi,Emekli,Öğ retmen,Esnaf zor günler yaşamaktadır.Milletvekili olabilmek için,halkı temsil etmeye aday olup,vatandaşa binlerce hizmet söz verip te hiçbirini yapmayan erkek milletvekillerimiz ülkemizin sorunlarını çözemediği gibi kadınların sorunlarını çözümleyebilir mi. Kadın sorunlarından ancak kadın milletvekillerimiz anlar.
Saygıdeğer Türk Kadınlarımıza da diyorum ki:
Koca evin reisidir, kadın sadece evde oturur ,aman sen sus, sen karışma ,sen ancak ev işlerini yapmana bak,yemek pişir, evi süpür, emrimizde hizmet et, çocuğa bak, bizlere çalış bunların dışındaki işler erkek işidir düşüncesi ve mantığı ile yaşadığımız sürece hiçbir sorununuzun çözüleceğini boşuna beklemeyiniz.Her şeye boyun eğdiğimiz sürece tenceremiz ocağın üstünde hep boş ve takır takır sesler çıkaracaktır.Ülkemizdeki yapılan yanlışlıklara elimiz kolumuz bağlı evde oturup bir sinema gibi izlemeye devam edersek bizleri daha da kötü günler bekliyor diye düşünüyorum.
Bu düşüncelerimle bütün kadınlarımızın evlerinin sorumluluklarını yerine getirdikten sonra ülkemiz ve toplumumuz içinde bir şeyler yapmasının çok acil ve önemli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Türk Ulusunun bilhassa Türk erkeklerinin nazarında kadınlarımız halen iki,nci sınıf vatandaş olarakn görülmektedir. Kadınlara güçsüz inancı ile bakan anlayışının yıkılması için böyle düşünenlere sosyal ve kültürel alanda çalışarak ve gücümüzü göstererek kadınların gücünü inandırmak gerekmektedir..Her türlü ortamda,her türlü sorunlarla karşılaştığımızda kadınız diye geriye çekilmeyip,inatla,kararlılıkla , hırs ve azimle yaşadığımız olumsuzlukları sonuna kadar savunmalıyız, mücadele etmeliyiz. Türk Kadını,Türk Anası her zaman güçlüdür eski Kahraman vatansever Türk Kadınlarımızı kendimize örnek alıp her konuda duyarlı olup yavrularımızın ,torunlarımızın ve Ülkemizin geleceği için yaşadığımız olumsuzluklara karşı duyarlı olup seyirci kalmayıp Aydınlık bir Türkiye için çok ama çok çalışmamız gerekiyor.
SABİHA SERİN