Sabiha Serin
25.08.2010, 20:12
SİVAS'TA YAŞAMAK
Sivas’ta doğup büyüdüm ve halen de Sivas’ta yaşadığım için elbette mutluyum. Sivaslı olduğum içinde her zaman her ortamda bundan onur duyduğumu dile getiririm. Sivas’ımızı yazmak, anlatmak, tanıtmak bana ayrı bir heyecan ve onur vermiştir. Ancak, yinede bazen Sivas’tan bende göç etmeyi düşünüyorum. Sivas’ın yerlisiyim ama annem ve babam rahmetlik, mekânları cennet olsun, ailem, evlatlarım, akrabam, kimsem burada kalmadı birçoğu farklı illere gittiler. Kendi toprağımda kendimi bazen garip hissediyorum. Eş, dost, arkadaş çevrem var ama aile ve evlatların varlığı elbette çok daha başka değil mi? Tuhaf ama kendi toprağımda yaşadığım halde GURBET konulu şiirler yazıyorum. Sivas’tan göç etmeyi düşünüyorum dedim ama çok sevdiğim canım Sivas’ıma nasıl dayanırım diyorum ve sonra da vazgeçiyorum. Sanırım bu biraz bana göre zor. Kanımı akıtsalar Sivas akacak. Memleketimi seviyorum işte ne yapayım. SİVASIM SENİ UNUTAMIYORUM başlıklı bir şiirimde ise .“Yukarı Tekkeden başka yer istemem bilesin sen Sivas’ım “ demiştim. Sivas’ta Yaşamak dedim, çünkü Sivas’ta yaşamak bir başkadır. Sivas’ın özelliğini ve güzelliğini anlamak görmek için Sivas dışında yaşayanlar mutlaka bir gün olsun Sivas’a gelmeleri ve bu güzellikleri görmeleri lazım.
Sivas Yazarlar ve Şairler Derneğimiz (SİYŞAD) 26 – 27 Haziran 2010 tarihinde şiir şöleni yaptık ve Türkiye’nin farklı illerinden Sivas’a 75 şair, yazar,gazeteci konuk ettik,ağırladık, Şiir şölenimiz muhteşemdi.Konuklar memleketlerine döndüklerinde Sivas’ı köşe yazarı oldukları gazetelerinde, dergilerinde, internet sitelerinde övgü ile anlattılar.. Yayınlanan gazeteleri bize gönderdiler. Sivas konulu şiirler yazdılar ve bestelediler. Sivas turizmine ve kültürüne SİYŞAD derneğimiz olarak olağanüstü katkı sağladığımızı düşünüyorum ve bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz. Öyle ki birçok şair arkadaşımız çocuklarını Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde okutmayı bile düşündüler. Yüreklerinin yarısını burada bırakarak Sivas’tan ayrıldılar.
Bir hafta önce Ankara’dan Sivas’a görevli olarak bir grup geldi. Eşim ile birlikte onlara Sivas’ı gezdirdik, ilgilendik. Onları Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas’ımızın gururu Kongre müzemizi gezdirdik, hayran kaldılar. Sivas köftesinin tadına, Sivas kalesinin manzarasına, Tarihi mekânlarımıza, Medreselerimize, havamıza, suyumuza Sivas’ın her şeyine hayran kaldılar. Ancak en çok hayran oldukları ne oldu biliyor musunuz? İftardan sonra Sivas akşamları. Konuklarımız ile beraber iftardan sonra Hükümet Meydanında, İnönü Bulvarında (İstasyon Caddesi) ,Atatürk Caddesinde yürüyüş yaptık. Sivas Belediyemizin organize ettiği BURUCİYE YAZ AKŞAMLARI etkinliklerini izledik. Doğrusu bu konuda Sivas Belediye Başkanımız Doğan Ürgüp’e ve emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu yıl Sivas halkı ramazan akşamlarında Ramazan ayının zevkini ve güzelliğini doya doya yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Her akşam iftardan sonra Buruciye Medresesinde mis kokulu çayımızı yudumladıktan sonra medrese önünde kurulan sahnede “ Acaba bu akşam BURUCİYE YAZ AKŞAMLARI etkinlikleri içerisinde bugün ne tür etkinlik olacak” heyecanı yaşıyoruz. Günün stres ve yorgunluğunu gidermek için bu güzellik kaçırılır mı? Sizleri bilmem ama Sivas’ta çocukluğumdaki ramazanlardan sonra ilk kez bu yıl Ramazan akşamlarından bir başka mutlu oldum. Çocukluğuma döndüm sanki. Gece saat 24.00 te olsa Sivas sokaklarındaki canlılık ve güzellikler bu yıl bir başka güzel. Dileğim Sivas’ımızda bu güzelliklerin, huzurun ve barışın devam etmesidir.
Ankara’dan gelen konuklarımızın şu sözleri beni çok etkiledi.” Siz Sivaslılar çok şanslısınız. Biz Ankara’da Kızılay da bile gecenin 24.00 ünde tek başımıza gezemeyiz. Ama Sivas saat 24.00 te dahi cıvıl cıvıl kalabalık, sanki gündüz gibi. Sivas’a hayran kaldık Sivas’ta yaz akşamları bir başkaymış” dediler. Bende onlara “ Daha ne güzellikler gördünüz ki yakında 4.Eylül Şenliklerimiz bir başlasın işte o zaman Sivas’tan daha ayrılamazsınız dedim. Konuklarımız görevlerini tamamlayıp Ankara’ya dönerken uğurladığımızda veda ederken şöyle dediler: “ Biz Sivas’a doyamadık 4 Eylül Şenliklerinde çoluk çocuğu da alıp Sivas’ a geleceğiz “
Bütün Sivaslılar olarak keşke biraz daha tutkun, el ele, gönül gönüle, birlik beraberlik, dayanışma, paylaşma, yardımlaşma içinde olabilsek. Toprağımızı ilkönce biz sevmeliyiz, biz korumalıyız, biz yaşatmalıyız ki başkaları da sevsin, korusun, yardımlaşsın ve yaşatsın. Keşke yaşamımız boyunca her şeye sevgi ve saygı ile yaklaşmayı başarabilsek ne güzel olur. Ufak şeylerden mutlu olmayı öğrenebilsek, her şeye sevgi ile yaklaşabilsek işte o zaman hem kendimiz hem de çevremiz mutlu olur. Hepimizin her konuda birçok sıkıntıları sorunları, dertleri elbette var. Ancak; bir gün olsun bütün sıkıntılarımızı bir kenara bırakıp bu ramazan akşamlarında Sivas şehir merkezini görmek, yürümek sanırım kısada olsa bazı sorunlardan sizleri uzaklaştıracaktır.
Sonuç olarak diyorum ki SİVAS’TA YAŞAMAK güzel hem de çok güzel. Yeter ki bu güzelliği fark edelim, yaşayalım ve yaşatalım. İşte bu güzellikleri yaratmak ve yaşatmak ta yine bizim elimizde diye düşünüyorum.
Yüreğinizdeki sevgi tomurcuklarınızın hiç solmayıp, her zaman çiçek açması dileğimdir.
Sevgi ve saygılarımla..
SABİHA SERİN
SİVAS POSTASI GAZETESİ KÖŞE YAZIMDIR.
Aşağıdaki Sivas Postası Gazetesindeki köşe yazımın linkidir.
Buradaki yazımada değerli görüşlerinizi yazmanızdan onur duyarım.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
Sivas’ta doğup büyüdüm ve halen de Sivas’ta yaşadığım için elbette mutluyum. Sivaslı olduğum içinde her zaman her ortamda bundan onur duyduğumu dile getiririm. Sivas’ımızı yazmak, anlatmak, tanıtmak bana ayrı bir heyecan ve onur vermiştir. Ancak, yinede bazen Sivas’tan bende göç etmeyi düşünüyorum. Sivas’ın yerlisiyim ama annem ve babam rahmetlik, mekânları cennet olsun, ailem, evlatlarım, akrabam, kimsem burada kalmadı birçoğu farklı illere gittiler. Kendi toprağımda kendimi bazen garip hissediyorum. Eş, dost, arkadaş çevrem var ama aile ve evlatların varlığı elbette çok daha başka değil mi? Tuhaf ama kendi toprağımda yaşadığım halde GURBET konulu şiirler yazıyorum. Sivas’tan göç etmeyi düşünüyorum dedim ama çok sevdiğim canım Sivas’ıma nasıl dayanırım diyorum ve sonra da vazgeçiyorum. Sanırım bu biraz bana göre zor. Kanımı akıtsalar Sivas akacak. Memleketimi seviyorum işte ne yapayım. SİVASIM SENİ UNUTAMIYORUM başlıklı bir şiirimde ise .“Yukarı Tekkeden başka yer istemem bilesin sen Sivas’ım “ demiştim. Sivas’ta Yaşamak dedim, çünkü Sivas’ta yaşamak bir başkadır. Sivas’ın özelliğini ve güzelliğini anlamak görmek için Sivas dışında yaşayanlar mutlaka bir gün olsun Sivas’a gelmeleri ve bu güzellikleri görmeleri lazım.
Sivas Yazarlar ve Şairler Derneğimiz (SİYŞAD) 26 – 27 Haziran 2010 tarihinde şiir şöleni yaptık ve Türkiye’nin farklı illerinden Sivas’a 75 şair, yazar,gazeteci konuk ettik,ağırladık, Şiir şölenimiz muhteşemdi.Konuklar memleketlerine döndüklerinde Sivas’ı köşe yazarı oldukları gazetelerinde, dergilerinde, internet sitelerinde övgü ile anlattılar.. Yayınlanan gazeteleri bize gönderdiler. Sivas konulu şiirler yazdılar ve bestelediler. Sivas turizmine ve kültürüne SİYŞAD derneğimiz olarak olağanüstü katkı sağladığımızı düşünüyorum ve bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz. Öyle ki birçok şair arkadaşımız çocuklarını Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde okutmayı bile düşündüler. Yüreklerinin yarısını burada bırakarak Sivas’tan ayrıldılar.
Bir hafta önce Ankara’dan Sivas’a görevli olarak bir grup geldi. Eşim ile birlikte onlara Sivas’ı gezdirdik, ilgilendik. Onları Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Sivas’ımızın gururu Kongre müzemizi gezdirdik, hayran kaldılar. Sivas köftesinin tadına, Sivas kalesinin manzarasına, Tarihi mekânlarımıza, Medreselerimize, havamıza, suyumuza Sivas’ın her şeyine hayran kaldılar. Ancak en çok hayran oldukları ne oldu biliyor musunuz? İftardan sonra Sivas akşamları. Konuklarımız ile beraber iftardan sonra Hükümet Meydanında, İnönü Bulvarında (İstasyon Caddesi) ,Atatürk Caddesinde yürüyüş yaptık. Sivas Belediyemizin organize ettiği BURUCİYE YAZ AKŞAMLARI etkinliklerini izledik. Doğrusu bu konuda Sivas Belediye Başkanımız Doğan Ürgüp’e ve emeği geçen herkese ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu yıl Sivas halkı ramazan akşamlarında Ramazan ayının zevkini ve güzelliğini doya doya yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Her akşam iftardan sonra Buruciye Medresesinde mis kokulu çayımızı yudumladıktan sonra medrese önünde kurulan sahnede “ Acaba bu akşam BURUCİYE YAZ AKŞAMLARI etkinlikleri içerisinde bugün ne tür etkinlik olacak” heyecanı yaşıyoruz. Günün stres ve yorgunluğunu gidermek için bu güzellik kaçırılır mı? Sizleri bilmem ama Sivas’ta çocukluğumdaki ramazanlardan sonra ilk kez bu yıl Ramazan akşamlarından bir başka mutlu oldum. Çocukluğuma döndüm sanki. Gece saat 24.00 te olsa Sivas sokaklarındaki canlılık ve güzellikler bu yıl bir başka güzel. Dileğim Sivas’ımızda bu güzelliklerin, huzurun ve barışın devam etmesidir.
Ankara’dan gelen konuklarımızın şu sözleri beni çok etkiledi.” Siz Sivaslılar çok şanslısınız. Biz Ankara’da Kızılay da bile gecenin 24.00 ünde tek başımıza gezemeyiz. Ama Sivas saat 24.00 te dahi cıvıl cıvıl kalabalık, sanki gündüz gibi. Sivas’a hayran kaldık Sivas’ta yaz akşamları bir başkaymış” dediler. Bende onlara “ Daha ne güzellikler gördünüz ki yakında 4.Eylül Şenliklerimiz bir başlasın işte o zaman Sivas’tan daha ayrılamazsınız dedim. Konuklarımız görevlerini tamamlayıp Ankara’ya dönerken uğurladığımızda veda ederken şöyle dediler: “ Biz Sivas’a doyamadık 4 Eylül Şenliklerinde çoluk çocuğu da alıp Sivas’ a geleceğiz “
Bütün Sivaslılar olarak keşke biraz daha tutkun, el ele, gönül gönüle, birlik beraberlik, dayanışma, paylaşma, yardımlaşma içinde olabilsek. Toprağımızı ilkönce biz sevmeliyiz, biz korumalıyız, biz yaşatmalıyız ki başkaları da sevsin, korusun, yardımlaşsın ve yaşatsın. Keşke yaşamımız boyunca her şeye sevgi ve saygı ile yaklaşmayı başarabilsek ne güzel olur. Ufak şeylerden mutlu olmayı öğrenebilsek, her şeye sevgi ile yaklaşabilsek işte o zaman hem kendimiz hem de çevremiz mutlu olur. Hepimizin her konuda birçok sıkıntıları sorunları, dertleri elbette var. Ancak; bir gün olsun bütün sıkıntılarımızı bir kenara bırakıp bu ramazan akşamlarında Sivas şehir merkezini görmek, yürümek sanırım kısada olsa bazı sorunlardan sizleri uzaklaştıracaktır.
Sonuç olarak diyorum ki SİVAS’TA YAŞAMAK güzel hem de çok güzel. Yeter ki bu güzelliği fark edelim, yaşayalım ve yaşatalım. İşte bu güzellikleri yaratmak ve yaşatmak ta yine bizim elimizde diye düşünüyorum.
Yüreğinizdeki sevgi tomurcuklarınızın hiç solmayıp, her zaman çiçek açması dileğimdir.
Sevgi ve saygılarımla..
SABİHA SERİN
SİVAS POSTASI GAZETESİ KÖŞE YAZIMDIR.
Aşağıdaki Sivas Postası Gazetesindeki köşe yazımın linkidir.
Buradaki yazımada değerli görüşlerinizi yazmanızdan onur duyarım.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]