Orijinalini görmek için tıklayınız : Beğendiğiniz Şiirler
Sayfa :
1
2
[
3]
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Sweetgirl
19.11.2008, 14:04
Dedikodu
Dedikodu
yapanın yanına kar
dinleyene zarar
bitirir dostlukları
sevindirir düşmanları
çamur at izi kalsın
çıngırak gibi boynuna
dolansın
iftiradır adı
çıkarıp atamazsın
hele sanal ortamda
bir fincan kahve yoktur ki
hatırı kalsın
sanal ortamda dost aramak
buz üstüne yazı yazmak
ordan burdan derlenir
Seninmiş gibi gösterilir
sadece rakipleri sevindirir
kırılınca kalpler
yitirilince güvenler
bulunur belki yeniler
yıkılınca sırça saraylar
bir daha yapılmaz ki
o kırılan gönüller
sevgidir betonu harcı
yıktın bir söz ile
onca yaşanmışlığı
sevmek yetmez
inanmak gerek
anladım ki
bu sanal ortamda
sevgi sadece
klavyede bir yazıdan ibaret
gidiyorum gerçek aleme
atın iftiraları
yapın dedikoduları
tıkadım kulaklarımı
kalbimi bir daha kıramazsınız
çünkü,çünkü
paramparça oldu bu yürek
Fulya Aydın
karizma54
19.11.2008, 16:47
Yalansız bir şarkı tutturdu dilim
Her gün batımı sana onu söylerim
Bir yıldız gibi parıldar cahil gönlüm
Sevme derim anlamaz ki deli yüreğim
Bırak dedim, yeter dedim divane bedenime
Dinmek, durulmak nedir bilmedi
Sevme dedim artık, uslan dedim
Dayanamaz ki zavallı gönlüm,
Söz dinlemez, nafile, sönmez ateşim
Sevme derim, anlamaz ki Deli Yüreğim.
karizma54
19.11.2008, 16:51
Of'lu hoca Cuma namazında içki içenleri fena azarlıyordu:
-"Paranızı sokağa atıyorsunuz! Kazanan kim? Meyhaneci...
En büyük dükkan kimin? Meyhanecinin...
En güzel ev kimin? Meyhanecinin...
Ya en güzel araba? Meyhanecinin.
Bu paralary veren kim? Ha sizin gibi kafasızlar..."
Aradan 2 hafta geçer, bir adam koşarak hocanın yanına gelir ve ellerine sarılıp öperek:
-"Allah razy olsun hocam, senin verdiğin içki vaazı sayesinde hayatım kurtuldu.."
Hoca memnun:
-"Aferin, içkiyi bırakmanın mükafatlarını ahirette de göreceksin oğlum." der. Adam düzeltir:
-"İçkiyi bırakmadım hocam, MEYHANE AÇTIM!"
Gülmedim
Süper!:D:D:D:D
dark_yamtar58
19.11.2008, 18:54
seni düşünüyorum mavi gecede
Şu karanlik mavi gecede seni Düşünüyorum
Düşünmenin üzerine Ezan Sesi Eklenir kulaklarıma
Dalip gidiyorum Uzaklara Ve dua ediyorum yaradanıma
Dostlar Ayrilmasin Diye,dualarım ve gözyaşlarıma karışmış
Sel olup akmış benliğimde gidiyor sonsuluğuma ızdırap veriyorum
Kendime hayırıyorum güle amin diyiyorum ölüme doğru
Sen ne düşünürsen düşün ben seni düşünüyorum
Düşünülecek daha önemli beni daha çok mutlu edecek hiçbir şeyim yok benim
Sen varsın yalnızca düşünürken bile mutlu olduğum sensizhayatım
Hiçbir şey istemiyorum senden varlığını hiç yaşamadım ama varlığının
Hayallerimden daha güzel olabileceğini hayal ediyorum sık sık
Ağlamıyorum artık gülüyorum şen kahkahalarımla sende bunu istemiyormuydun
Diyorum ya güçlüyüm ama bu yokluğunla başa çıkamıyorum işte kendimi sorguluyorum
Gene seni düşünüyorum bu mavi gecede yalızlıklarımla baş başa dostsuz bir gecede
Seni senin istediğin gibi kabul etmiş olma duygusu var bir de içimde sen nasıl dost gibi
Aldıysan beni içine bende seni dost olarak aldım içime senin dediğin gibi
Ben dostluğuna razı gelirken sen dostunu dostsuz yarım bıraktın çekip gittin
Bir gelse dediğimde yüzünü görebilmek tek istediğim.sadece bir saniye bir dakika bile değil
Sesini duymasam da olur sessizliğine alıştım ben yokluğunada hiç konuşmaman bile
Yakmıyor canımı anlayabildiğin dili bir bulabilsem ve tüm bunları sana anlayabildiğin dilden
Anlatabilsem bir anlayabilsen diye değil kendime açtığım savaş bir anlatabilsem diye
Sen istediğin kadar uzaklaş ben yokluğunu alıştım ve öğrendim acılarımıda
Sen ne dersen de ben çok sevilmekten sen sevilmemekten yorulmuşsun
Sen ne düşünürsen düşün ben seni hep dost olarak seveceğim seni hep düşünüyorum mavi gecede
Sen beni nasıl seversen öyle sev ben seni işte böyle seviyorum dostum olarak
BU DOSTUN ZALİM DEĞİL SANDIĞIN KADAR
BENİM GÖZLERİMDE AKACAK GÖZYAŞIMDA VAR
GÜLECEK KAHKAHALARIMDA YAPABİLECEK ESPİRİLERİMDE
GEL DİYE DEĞİL BU ŞARKILAR BU SATIRLAR
BÖYLE DUYULUYOR İÇİMDE FIRTINALAR...
Bu yüzden yazıyorum uzun uzunnnn...
Bu Yüzden yazıyorum sık sık hep vefasız dostlar için
Ama sen anlamasın anlamak istemezsin anlayamazsın
Bu kafa böyle gelmiş böylede gider
dark_yamtar58
19.11.2008, 19:12
seni düşünüyorum mavi gecede
Kategori: Benim Şiirlerim
Şu karanlik mavi gecede seni Düşünüyorum
Düşünmenin üzerine Ezan Sesi Eklenir kulaklarıma
Dalip gidiyorum Uzaklara Ve dua ediyorum yaradanıma
Dostlar Ayrilmasin Diye,dualarım ve gözyaşlarıma karışmış
Sel olup akmış benliğimde gidiyor sonsuluğuma ızdırap veriyorum
Kendime hayırıyorum güle amin diyiyorum ölüme doğru
Sen ne düşünürsen düşün ben seni düşünüyorum
Düşünülecek daha önemli beni daha çok mutlu edecek hiçbir şeyim yok benim
Sen varsın yalnızca düşünürken bile mutlu olduğum sensizhayatım
Hiçbir şey istemiyorum senden varlığını hiç yaşamadım ama varlığının
Hayallerimden daha güzel olabileceğini hayal ediyorum sık sık
Ağlamıyorum artık gülüyorum şen kahkahalarımla sende bunu istemiyormuydun
Diyorum ya güçlüyüm ama bu yokluğunla başa çıkamıyorum işte kendimi sorguluyorum
Gene seni düşünüyorum bu mavi gecede yalızlıklarımla baş başa dostsuz bir gecede
Seni senin istediğin gibi kabul etmiş olma duygusu var bir de içimde sen nasıl dost gibi
Aldıysan beni içine bende seni dost olarak aldım içime senin dediğin gibi
Ben dostluğuna razı gelirken sen dostunu dostsuz yarım bıraktın çekip gittin
Bir gelse dediğimde yüzünü görebilmek tek istediğim.sadece bir saniye bir dakika bile değil
Sesini duymasam da olur sessizliğine alıştım ben yokluğunada hiç konuşmaman bile
Yakmıyor canımı anlayabildiğin dili bir bulabilsem ve tüm bunları sana anlayabildiğin dilden
Anlatabilsem bir anlayabilsen diye değil kendime açtığım savaş bir anlatabilsem diye
Sen istediğin kadar uzaklaş ben yokluğunu alıştım ve öğrendim acılarımıda
Sen ne dersen de ben çok sevilmekten sen sevilmemekten yorulmuşsun
Sen ne düşünürsen düşün ben seni hep dost olarak seveceğim seni hep düşünüyorum mavi gecede
Sen beni nasıl seversen öyle sev ben seni işte böyle seviyorum dostum olarak
BU DOSTUN ZALİM DEĞİL SANDIĞIN KADAR
BENİM GÖZLERİMDE AKACAK GÖZYAŞIMDA VAR
GÜLECEK KAHKAHALARIMDA YAPABİLECEK ESPİRİLERİMDE
GEL DİYE DEĞİL BU ŞARKILAR BU SATIRLAR
BÖYLE DUYULUYOR İÇİMDE FIRTINALAR...
Bu yüzden yazıyorum uzun uzunnnn...
Bu Yüzden yazıyorum sık sık hep vefasız dostlar için
Ama sen anlamasın anlamak istemezsin anlayamazsın
Bu kafa böyle gelmiş böylede gider
dark_yamtar58
19.11.2008, 19:16
BU DOSTUN ZALİM DEĞİL SANDIĞIN KADAR
BENİM GÖZLERİMDE AKACAK GÖZYAŞIMDA VAR
GÜLECEK KAHKAHALARIMDA YAPABİLECEK ESPİRİLERİMDE
GEL DİYE DEĞİL BU ŞARKILAR BU SATIRLAR
BÖYLE DUYULUYOR İÇİMDE FIRTINALAR...
Kardelencicegi
19.11.2008, 20:59
AĞLADIM
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim...
Ekleyen/Kaynak: Erol İDEM (BAKÜ-AZERBAYCAN
sivaburs
19.11.2008, 21:39
Bitirdim bendeki seni gözün aydın.
Umrumda değil artık kiminle olduğun,
Kime sevdalandığın,
Kime mesajlar yolladığın,
Kafanda kimleri, nasıl tasarladığın.
Gözün aydın,
Kopardım, kalmadı benimle bağın…
İnanmıyorsun değil mi?
Hakkın var, bu benim de inanamadığım.
Esirgemeden, Allah ne verdiyse ve düşüncesizce
Senden her kötülük geldikçe;
Onlarca karara imza atmıştım, tutamadığım.
Değer ifade etmeyen bir aşk yaşadık senle,
Çarpanı sen, çarpılanı ben, sonucu sıfır…
İşte bu yüzden, sırf bu yüzden belki de ilk defa
Kendime bir iyilik yaptım,
Mutluyum, çünkü başardım.
Zorlandım belki, yıprandım, ama başardım.
Arkamda bıraktım artık, başaramam dediklerimi,
Arkamda bıraktım artık, sana yönelik aşk adına hissettiklerimi.
Hani bir ara demiştin bana,
Dilinden değil, gönlünden söyle diye.
Bak şimdi, şu dakikada gönlümden söylüyorum;
Artık seni sevmiyorum.
Aslında bu senin zaferin, sen sevin.
Sevdam ağlamıyor arkamdan,
İç çekmiyorum derin derin.
Sen yokken başlayan bir yıllık aşktı bu,
Sahteliklerinle gelip yok ettiğin.
Sen sevin,
Sensiz bir ben, senin eserin…
Ayberk
dark_yamtar58
20.11.2008, 00:04
Platonik Aşk
Platonik Aşk
Onu görmek bile sizi heyecanlandırırken, o sizin yanınızdan, geçip gider. Siz heyecandan sapır sapır titrerken, o işiyle meşgul olur. O sizin için hayatınızdaki en önemli kişiyken, siz onun için sıradan birisinizdir. Hem aşık, hem de salak hissedersiniz kendinizi... Davranışlarından, konuşmalarından isaretler alıp, umutlanır, bozulur, küsersiniz.
İşte Böyle Birşey
yigidonun_kızı
20.11.2008, 12:26
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ
gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım
ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım
akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım
Attila İLHAN
yigidonun_kızı
20.11.2008, 12:28
Ölümü Ektim Randevu Yerinde
Beklemekten Ağaç Olsun
Zembereği boşalmış sözcüklerin
Akreple yelkovan öpüşüyor onikide
Bütün ziller vaktinde vuruyor,
tembellik edip gitmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
Bugün de gecikeceğim
Sessizlik çökmüş kentin sokaklarına
Martılar uykuya dalmış
Kar bütün izlerini örtmeye hazır
Randevularımıza sadığımdır sektirmem saatini ama bu sefer tembelliğim tuttu, ölüm daha çok beklersin beni…
Şimdi kış ölümün vaktidir derler ve tecrübelerimden bilirim kışın ölene söverler.
Kusura bakma ölüm
ben ardımdan sövdürmem.
Bu randevuya asla gelmem.
Bu şiirin içinden tren de geçebilir
Uçak da
Vapur da
Bütün teknolojik ölüm aletleri de
ama hiç birine binmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
gelmeyeceğim
***
Gelecek öyle uçsuz bucaksız duruyor ki
Ve ben ne olacağını merak ederken
hani filmin en güzel sahnesinde
sinemadan çıkar gibi
hayattan çıkıp gidemem
Kusura bakma ölüm
Adın çok soğuk gelemem
Bunca mazeretim varken
yaşama dair,
ölümü aklımdan bile geçirmem
Seviyorum seni hayat
tüm kötü sürprizlerini de..
yigidonun_kızı
20.11.2008, 12:35
AYSEL GİT BAŞIMDAN
Aysel Git Başımdan
Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim icin kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
ATİLLA İLHAN
yigidonun_kızı
20.11.2008, 12:38
Korkuyorum
Yağmuru seviyorum diyorsun,
yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
İşte,bunun için korkuyorum;
Beni de sevdiğini söylüyorsun...
William Shakespeare
... favori şiirim ......
yigidonun_kızı
20.11.2008, 12:46
SIVAS YOLLARINDA
Sıvas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider
Tekerleri meşeden.
Ağız dil vermeyen köylüler
Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler?
Ağır ağır kağnılar gider
Sıvas yollarında geceleri.
Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde,
Ne, sevdayla dolar taşar gönüller,
Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi
El ayak şişer.
Sıvas yollarında geceleri
Ağır ağır kağnılar gider.
Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider
Toz duman içinde,
Şavkı vurur yollara,
Arabalar dağılır şoförler söver,
Sıvas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider.
Cahit KÜLEBİ
falconman
20.11.2008, 13:14
Ellerine sağlık güzel olmuş duygulu şiirlerin devamını bekleriz
Eline, emeğine sağlık hepsi birbirinden güzel gerçekten...TEŞEKKÜRLER
Sivasprensi
20.11.2008, 13:38
elıne saglık emek verıp yazmıssın paylasmıssın duygulu bırısın anlasılan nese kolay gelsın
Biz ki çok uzaklardan gelip çok uzaklara giden sevda yelleridik,
Biz ki asi umutlar beslerdik yüreğimizde
Hesapsızdı yüreğim , pazarlıksız ve de katıksız
Şimdi başımı taştan taşa , yüreğimi soysuz sevdalara çaldırıyorum
Yoruldum ve de yanıldım...
Ama inan Türkü Gözlüm bu azaran yaraya zamansız yakalandım.
Zamansız yakalandım...
Abidin Biter ---Türkü gözlüm adlı türküsündeki şiir
ÇOK sewiyorun burasını.....
yigidonun_kızı
20.11.2008, 13:39
bende çokkkk seviyorum bu türküyü
:)
...................
Bu Dünyayı Paylaşmak
Bu dünyayı paylaşmak neden bu kadar zor
Kimse kimseye bir elini uzatmıyor
Güvendiğimiz dağlara hep kar yağıyor
İnsanlık denen olgu ateşten bir kor mu?
Sefaya dayadığımız sırtın keyfiyle
Unuttuk akrabayı,eşi- dostu bile
Yozlaşa yozlaşa düştük dostlar bu hale
İnsanlık denen olgu ateşten bir kor mu?
Bir insaniyet yöndü insanların kalbinde
Hemen devreye girerdi bir kara günde
Dosdoğru pusulaydı kulların elinde
İnsanlık denen olgu ateşten bir kor mu?
Tüm yanlışları seçmişsen bir keresinde
Doğruların acep dünyanın neresinde
Arayıp ta bulamazsan bir karesinde
İnsanlık denen olgu ateşten bir kor mu?
dark_yamtar58
20.11.2008, 19:46
--------------------------------------------------------------------------------
Sen ki Asena'm!
Sen ki; kökleri tarihe,dalları Turan illerine uzanan bir ulu çınarsın...
Sen ki; yeri geldiğinde yüzünü toprağa değdirecek kadar mütevazi,yeri geldiğinde,kükremiş sel gibi,bendini çiğneyip aşan bir pınarsın.
Sen ki; Süyümbikelerin,Selcenlerin,Nen e hatunların torunu, asırlar boyu cesaret ve ahlak timsalisin.
Sen ki;fıtratının getirdiği hasletleri ilminle yoğuran,eğilmez bir duruşun adısın.
Yarınsın Asenam...
Umutsun Asenam...
Sevdamsın Asenam...
Namusumsun Asenam...
Şimdi zaman, gönlüne, zihnine vurulan zincirleri kırma zamanıdır.
Şimdi zaman, atalarınınn şerefli mirasını gelceğe taşıma zamanıdır.
Şimdi zaman, kanına olan vefa borcunu ödeme zamanıdır.
Şimdi zaman, MÜSLÜMAN-TÜRK KIZI SIFATININ HAKKINI VRME ZAMANIDIR.
Şimdi zaman,boynunu bükük bırakanların boynunu kırma zamanıdır.
dark_yamtar58
20.11.2008, 19:49
--------------------------------------------------------------------------------
Türk'e Türk'ten Başkasından Dost Olmaz!
Yüreğinde taşır en büyük aşkı
Tek yurdundan başkasına yar demez
Cenk günü kahpede bulunur kuşku
Türk ölse de vatanından yer vermez
Kaltak olan çeker elin derdini
Erkek olan çiğnetir mi yurdunu
Gelen geçen kimdir yosmalar sormaz
Türk'e Türk'ten başkasından dost olmaz
Yosma sormaz para veren kim diye
Mert hiç aciz dedirir mi kendine
Evi namus bilmeyen pezevenktir
Erden yurt almanın tek yolu cenktir
Yarini yabanla metres paylaşır
Yiğitler toprağı için savaşır
Satanın adını ***** koyarız
Yurt için dünyayı kana boyarız
Yurda başka ana diyen millet yok
Yazık anasını"pazarlayan" çok
Ermeni,Rum,Moskof, Yahudi neymiş
Anaları hepsiyle de evlenmiş
Soyları yok adları kol geziyor
Hepsi de savaşmadan öl istiyor
Savaşsan da sana ölmek güç değil
EyüphanAydın
20.11.2008, 20:09
Sevmek Dediğimiz
Sevmek, yalnızca sevgiden oluşmuyor. Bir altın madeninin duvarından kopardığımız bir parçanın içinde altınla birlikte nasıl taş, çakil,
çamur buluyorsanız, sevmek dediğinizde de sevginin yanında sevgiye benzemeyen birçok duyguyu buluyorsunuz. Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret olsaydı, sevdiğimizin mutluluğunu ister, onun mutluluğundan mutlu olurduk ama biz sevdiğimizin mutlu olmasını değil, "bizimle mutlu olmasını" istiyoruz."Bizimle" sözcüğü altının yanındaki çakıl işte. Sevdiğimiz kadın bir başkasıyla mutlu olduğunda bu bizi mutsuz ediyor, sevdiğimiz bir başkasıyla güldüğünde bu bizi ağlatıyor, sevdiğimiz bir başkasıyla seviştiğinde bu bizi yaralıyor. Sevmek, sevdiğimiz"bizimle" mutlu olduğunda, bizi başkalarına tercih ettiğinde sevgiye benziyor ama sevdiğimiz bir başkasıyla mutlu olmayı tercih ettiğinde, bizi terk ettiğinde sevmek sevgisizliği hatta düsmanlığı andırıyor. Sevmek, ancak "bizimle" şartı gerçeklestiğinde sevgiyse eğer, o zaman, sevmek karşımızdakine mi yoksa kendimize mi sevgi duymamızdan kaynaklanıyor? Hem seven hem sevilen biziz de, sevdiğimizi sandığımız kişi, kendimize duyduğumuz sevgiyi yansıtan bir ayna mı; sevdiğimizi kaybettiğimizde bizi ve sevgimizi yansıtan aynayı kaybettiğimiz için mi o kadar mutsuz oluyoruz? Peki ama eğer sevmek böyle bir şeyse, niye herhangi birini değil de özel olarak seçtiğimiz birini seviyoruz, niye ancak bir kişi bizim aynamız olabiliyor? Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil, daha karmaşık, daha anlaşılmaz, daha tehlikeli bir şey. Sevdiğimiz insan uğruna öldüğümüz öldürdügümüz de oluyor. Bir kadını sevdiğimizde "benim olsun" diyoruz. Bir erkeği sevdiğimizde "benim olsun" diyoruz. Sevmek, yalnızca sevgiyi değil sahiplenmeyi de getiriyor. Sevmek, yalnızca sevgiden ibaret değil. Sevdiğimiz "mutlu olsun" değil, sevdiğimiz "bizimle" mutlu olsun istiyoruz.
Sevdiğimiz "başkasıyla" mutlu olduğunda, sevmek, sevgiden çok düşmanlığa benziyor. Kızıyor, kıskanıyor, öfkeleniyor hatta öldürüyoruz.
Sevmek, karmaşık, anlaşılmaz hatta tehlikeli bir şey.
Seven öldürebiliyor da...
EyüphanAydın
20.11.2008, 20:51
Bir Kez Gönül Yıktınısa
Bir kez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil
Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil
EyüphanAydın
20.11.2008, 20:53
Mehmet Ali Kaya'ya
Mecazi bir aşktı bizimkisi,
ne yanlış bir zikr dudaklarında
duyup sindirmeye içim varmadı
oysa dudak ucuyla söylediğin her kelimeye nasıl da anlam yüklerdim
nasıl da güzel söylerdin
pek yakışırdı gül dudaklarına sözcükler
içimin en derinindeki inciden hazinelere dokunurdun dudak ucunla
sanki ipek böceklerini seyre koyulurdum
henüz bilincimdeki mecazi anlama bile dokunamadım
konsantrasyon sorunu yaşıyor kalem, kabullenmiyor bellek
yazamıyor aşk dolu bir meşk
yakışmadı be dudaklarına bu ahenk
öfkeden diş geçirilip çıkmış olsa gerek
o kadar sert koydu ki yüreğime
soyadın gibi, kaya gibi güçlü, mecaz kadar gerçek
içime akıttığın bu derin sükunet
anlamca birbirine en uzak şıkkı temsil ediyor şimdi
ve böylece buluyor kendini bölünmüş yaşamın gerçek cümleleri
ve böylece açılıyor sensizliğin dram perdeleri
böyle bırakma bizi...
Elif Kakız
sivaburs
20.11.2008, 22:27
Bak yine yağmur yağacak, üstümüzde bulutlar,
Gök gürültüsü korkutur seni, ürkütür bilirim.
Bilirim terk etti seni, senin olan umutlar,
Bekleme küçücüğüm, sana ancak rüyalarda gelirim.
Yine yağmura dalmış gözlerin,
Yine çakmış şimşek, yakmış yüreğini.
Almış götürmüş uzaklara kırılan hayallerin,
Buz tutmuş camlar çekiyor ellerini.
A benim küçücüğüm, a benim sahte düşüm,
A benim ikinci, belki de son gülüşüm,
Al yüreğimi ört üzerine,
Sen üşüdükçe, ben üşümüşüm…
Ayberk
dark_yamtar58
21.11.2008, 00:31
Dost Dersin, Candan Öte Seversin
Dost Dersin, Candan Öte Seversin
Dost dersin, candan öte seversin
Arada bir de olsa sohbetini istersin
Gün gelir acı bir kahvesini içersin
Dost dersin, candan öte seversin
Bazen sırlarını sadece ona verirsin
O üzüldüğünde gözyaşını dökersin
Sevincinde ise beraberce gülersin
Dost dersin, candan öte seversin
Üzüldüğü zaman ona teselli olursun
Anasına ana, babasına baba dersin
Gerektiğinde Fizan'a dahi gidersin
Dost dersin, candan öte seversin
Siyahii yine hüzünlü düşünür oldu
Aklına dost bildiği insanları koydu
Derdini dumanla çiğerine doldurdu
Dost dedi ama nafile, nerden bileydi
yiğidoturan
21.11.2008, 01:56
Varsın geçsin yıllarım,
Yalnızlığın kucağında,
Perişan olacaksa,
Senin zalim ocağında.
Susmaya kin'im var,
Heceler dostum benim.
Gündüzlere kin'im var,
Geceler dostum benim.
Bir rüya gibi gelip geçti,
Bu sevda üç günde bitti.
Ayrılık bu sefer bizi seçti,
Yüreğimi toz duman etti.
GÖKHAN KARAKAYA...
yigidonun_kızı
21.11.2008, 12:51
DAYANILIR ŞEY DEĞİL
Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem...
Değil!
Ekmek parası desem...
Değil!
Bir dert ki...
Dayanılır şey değil
ORHAN VELİ KANIK
yigidonun_kızı
21.11.2008, 12:52
YALNIZLIK ŞİİRİ..
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım
Bu gece dağ başları kadar yalnızım
Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim
Gözlerim gözlerini arıyor durmadan
Nerdesin?
ATİLLA İLHAN
yigidonun_kızı
21.11.2008, 12:55
DİLENCİ
Sen hergün köşebaşlarında
Yırtık urbanla kirli ellerinle
Avuç açan, sefil insan.
İnan yok farkımız birbirimizden
Sen belki tüm yaşamınca dilenecek;
Beklediğin beş kuruşu biri vermezse
Ötekinden isteyeceksin.
Ama ben tüm yaşamım boyunca
Tek bir kez dilendim
Bir acımasız kalbin sevdası ile alevlendim.
Öylesine boş öylesine açık kaldı ki elim,
Yemin ettim bir daha dilenmeyeceğim.
Victor Hugo
yigidonun_kızı
21.11.2008, 12:59
Kaldım
seni düşlerime aldım,
uykusuz kaldım.
seni uykularıma aldım,
düşsüz kaldım.
başıma aldım, sensiz;
gönlüme aldım, başsız,
sensiz, yollarda pulsuz,
pullarda mektupsuz kaldım.
sana adlar aradım.
ardında adsız kaldım.
Özdemir Asaf
EyüphanAydın
21.11.2008, 17:19
Adini özlem koydun bu sonsuz sevginin,
Özlemin tek siginagi oldu bu aci dolu yüregin,
Bu bitmeyen özlem kaçinilmazligiydi sensizligin,
Bitmez bu özlem sevgili, bitmeyecek bensizligin...
Ayrildik ve her geçen gün büyüdü bu özlem,
Her iç çekiste bir göz yasi, her göz yasinda bir sitem,
Bitmedi bu hasret, ne yapsam nereye gitsem,
Özlemin gösterdi, kime baksam hep sen...
Yillarim seni beklemekle geçti umutla,
Gelisin seni vazgeçilmez kildi bir anda,
Sensizligin içimi, yüregimi yaktigi anlarda,
Özlemin hep vardi, birakip gittigin zamanlarda...
Adi hep özlem kalacak bu karsiliksiz sevginin,
Özlemek tek çaresi olacak sensizligin,
Bitmez bu tutku, bitmeyecek bensizligin,
Yasadikça vazgeçilmez olacak ismin,
Kaçinilmaz olacak özlemin,
Özlemim...
EyüphanAydın
21.11.2008, 17:22
BEN BU VATAN İCİN SEHİT OLDUM ANA
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Basma ne olur yüreğine mezar taşlarını
Ağlayıp ta güldürme düşmanlarımı
Yolma sakın o ak düşmüş saçlarını
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Yurdumda gezdirmesinler diye kirli ellerini
Kirletmesinler benim vatanımı
Gerçekleştirmesinler düşmanlarım emellerini
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Bizim için şehit olanlar gibi, Sakarya da
Benim gibi, canı pahasına direnenler
Destan yazmadı mı Çanakkale de, Kütahya da
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Almadı düşmanımın bin kurşunu bedenimden canımı
Yurduma ihanet edenin değerse bir kurşunu
Akıtıverir o zaman bu yaramdan kanımı
Ben bu vatan için şehit oldum ana
Şu yurdumun her karış toprağında
Tomurcuk tomurcuk sevgi gülleri açsın diye
Kelebekler uçsun konsun diye her bir yaprağında
EyüphanAydın
21.11.2008, 17:25
TİNERCİ COCUK
SOKAGIN KARANLIGINDA
KUYTU BİR KÖŞEDE BÜZÜLMÜŞ
ELİNDEKİ BEZDE ARIYORDU
MUTLULUK DENİLEN KELİMEYİ
DÜNYADAN Bİ HABERDİ
BEYNİ UYUŞMUŞTU BİŞEY DÜŞÜNMÜYODU
KARANLIK VE SİSLİ SOKAKTA
YALPALAYARAK YÜRÜMEYE BAŞLADI
ETRAFTA KİMSECİKLER YOKTU
O ÇOCUK SOKAK ÇOCUGUYDU
DERTLERİNİ BİLMEDİGİMİZ
HİÇ ANLAMAK İSTEMEDİGİMİZ
ANLASAK BİLE YARDIM ETMEDİGİMİZ
MİLYONLARCA COCUKTAN BİRİYDİ
KARANLIK SOKAKLARDA TİNER ÇEKEREK
MUTLULUGU ARAYAN
KENDİNİ DERTLERDEN UZAK TUTMAK İSTEYEN
MİLYONLARCA ÇOCUKTAN SADECE BİR TANESİYDİ
EyüphanAydın
21.11.2008, 17:26
Almanya Yarası
Bu Almanya bize varya efendi,
Her bir şeyi sinsi sinsi öğretti.
Türklüğümüz pasaportta küflendi,
Yetmişikibuçuk cinsi öğretti.
Parasıyla düdüğünü öttürdü,
Diyarında devesine güttürdü,
Kadere imanı kayıp ettirdi,
Lotoyu, totoyu, şansı öğretti.
Anlatmak zor bazısının halını,
Kimi tuttu Yahova`nın yolunu,
Zeybekler unuttu 'Harman dalı' nı,
Dadaşıma bile dansı öğretti.
Arif der ki; zıkkım olsun parası,
Zor kapanır Almanya`nın yarası,
'Ali' leri 'Aleks' yaptı burası,
'Hasan' ın yerine 'Hans' ı öğretti.
Sweetgirl
22.11.2008, 12:00
Cokmu gördünüz
Cokmu gördünüz
Size karsi sucum neydi bilemem
Su gurbetde aglarimda gülemem
Gurbette ölürsem geri dönemem
iki satir yaziyi cokmu gördünüz
Sitemlidir sözüm bana kizmayin
isterseniz bana mektup yazmayin
Ben ölürsem mezarimi kazmayin
Bir kücük kagidi cokmu gördünüz..
Tülay Kaba
Sweetgirl
22.11.2008, 12:49
Ağlamayı bile bilmeyen
Ağlamayı bile bilmeyen
Sevmemiş sevilmeyen
Rüya bile görmeyen insanlardan
Usandım! !
Dinledikçe gördükçe duydukça
Yürek sızlatan anlamsızlıklardan
Hızla uzaklaşırım daha elimi dokunmadan
Yanlızlığıma teslim olurum
Ya sonra?
Her sabah başka bir düğüm atarsın
Hayatın bağlarına
Tutunup yaşarsın işte nasıl yaşanıyorsa
Bekleyişe geçersin can sana emanettir
Etrafına gülümsersin günlük yaşam işte
Aldırmıyorum beni etkilemz dersin
Aslını söyleyemezsin! ! !
Sebepleri nedenleri karmakarışık
Bir hayat düşün ki toprağa hasret
ve bir toprak düşünki bu cana hasret
Asiye Atabaş
Sweetgirl
22.11.2008, 12:52
Keyfim yok
Dokunma bugün keyfim yok
Tadım tuzum kaçmış
Kendimden bir eser yok
Bulut olsam yağmur olsam
Çakabilsem şimşeklere
Aşk bağını gülü ben olsam
Çölde bir yudum su
Umut olsam çare olsam
Tarih olsam şanlı yazılmış
Feryad olsam yürek dağlamış
Mehtabı olsam Aşkların
Bugün keyfim yok .........
Asiye Atabaş
Sweetgirl
22.11.2008, 12:53
Sizinle Herşeyi Paylaşabilirmiyim?
Doğrudan yana olduğum gibi
Sizinle herşeyi paylaşabilirmiyim?
Sevdiğim gibi inancım gibi
Özümü sözümü paylaşabilirmiyim?
Dostluğumu umutlarımı
Aşklarımı acılarımı
Mutlu olduğum her anı
Kısaca hayata dair herşeyimi
Sizinle paylaşabilirmiyim?
Biliyorum her sorunun cevabi EVET ise
Peki soruyorum ozaman
Siz benimle Herşeyi paylaşırmısınız?
Asiye Atabaş
dark_yamtar58
22.11.2008, 14:32
Utanmadımı
Hadı insaf etmedin uğrunda yanan cana
Aşkıma yalan diyen dilin utanmadımı?
Çektiğim acıları acıdan saymadında
Kalbimi parçalayan elin utanmadı?
Ben sana deli gibi çırpınıp duruyorken
Başkasına bakmaya gözün utanmadımı?
Nasılda kiymet bilmez vefasızın birisin
Halime gülüyörken yüzün utanmadımı?
Sevipte başkasına yarim diyemem asla
Benim kalbim utanır senin utanmadımı?
Aklımın köşesinden geçmezdi boyle bir şey
Ellere yar olmaya tenin utanmadımı?
dark_yamtar58
22.11.2008, 14:34
BİZ NE AYRILIKLAR GÖRMÜŞ ADAMIZ
Gitmek istiyorsan gidebilirsin
Biz ne ayrılıklar görmüş adamız
Çekinme sen de vur sırtımdan beni
Biz ne ihanetler görmüş adamız
BİZ NE AYRILIKLAR GÖRMÜŞ ADAMIZ
Aldırma sen benim yalnızlığıma
Aldırma sen benim gözyaşlarıma
Boşver sende kalmış yarınlarıma
Biz kadere çelme takmış adamız.
Sevsen gidemezdin sevsen bırakamaz
Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz
Git bu ateşte beni kül etmez yakmaz
Biz ne cehennemler görmüş adamız
Hadi daha çabuk daha acele
Git başka kollara git güle güle
Sen de unutursun adımı bile
Biz ne vefasızlar görmüş adamız
Hep aynı hikaye hep aynı masal
Sen bu şarkıyı git başka yerde çal
Al yanı başımdan gölgeni de al
Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız
dark_yamtar58
22.11.2008, 14:40
KARANLIK ADAM
Elleri soğuğa değmişti artık
Gökyüzü karanlık,karanlık...
Ne gece ilgilendiriyordu onu ne gündüz..
Ne ay ne de yıldız..
Tek bildiği tek sevdiği kadın
Gidiyordu..
Son dokunuşuydu parmaklarının..
iliklerinde hisseti yalnızlığı
Gözlerinden akan kanı..
Kadın..!
Yabancıydı artık..
Gökyüzü karanlık,karanlık..
Kadın..!
Tek bildiği,tek sevdiği
Yalnızca hissettiği...
Adamın..!
Elleri soğuğa değmişti artık
Gökyüzü karanlık,karanlık...
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:50
Ölümü Ektim Randevu Yerinde
Beklemekten Ağaç Olsun
Zembereği boşalmış sözcüklerin
Akreple yelkovan öpüşüyor onikide
Bütün ziller vaktinde vuruyor,
tembellik edip gitmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
Bugün de gecikeceğim
Sessizlik çökmüş kentin sokaklarına
Martılar uykuya dalmış
Kar bütün izlerini örtmeye hazır
Randevularımıza sadığımdır sektirmem saatini ama bu sefer tembelliğim tuttu, ölüm daha çok beklersin beni…
Şimdi kış ölümün vaktidir derler ve tecrübelerimden bilirim kışın ölene söverler.
Kusura bakma ölüm
ben ardımdan sövdürmem.
Bu randevuya asla gelmem.
Bu şiirin içinden tren de geçebilir
Uçak da
Vapur da
Bütün teknolojik ölüm aletleri de
ama hiç birine binmeyeceğim
Kusura bakma ölüm
gelmeyeceğim
***
Gelecek öyle uçsuz bucaksız duruyor ki
Ve ben ne olacağını merak ederken
hani filmin en güzel sahnesinde
sinemadan çıkar gibi
hayattan çıkıp gidemem
Kusura bakma ölüm
Adın çok soğuk gelemem
Bunca mazeretim varken
yaşama dair,
ölümü aklımdan bile geçirmem
Seviyorum seni hayat
tüm kötü sürprizlerini de..
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:51
ANNECİĞİM
Anneciğim seni ben,
Çiçeklerden yemişten,
Sarı saçlı bebekten,
Canımdan çok severim.
Gitme hep yanımda kal,
Beni kollarına al,
Pembe gülden daha al,
Yanağından öperim.
Melahat UĞURKAN
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:51
YIKANMA
Leğene girdi mi Mine
Kendini ördek sanır
Annesi verir süngeri eline
Hiç ağlamadan yıkanır.
Her yıkanışında Mine
Biraz daha küçülür leğen
Leğen mi küçülür dersiniz
Yoksa Mine mi büyür?
Rıfat ILGAZ
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:52
BENİM GÜZEL YAVRUM
Ondan sonra, benim güzel yavrum,
Bir de oğlu varmış padişahın.
Senin gibi akıllı,
Senin gibi yürekli
Başı dik
Gözü pek,
Babasından daha güçlü,
Senin gibi�
Bakmış ki padişah,
Oğlu gün günden büyüyor,
Büyüyüp gelişiyor.
Şunu demek istiyorum,
Oğlu babasını geçiyor.
Padişah bu,
Bizim gibi sıradan baba değil ki
Anladın gerisini değil mi,
"Cellat!" demiş padişah,
"Uçurun başını!"
Demiş ama, benim güzel yavrum,
Dediğiylen kalmış!
(1981)
Kulağımız Kirişte adlı şiir kitabından 1983
Bütün Şiirleri 1927-1991(Çınar Yayınları)
Rıfat ILGAZ
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:52
NE KUŞ, NE BÖCEK
Kuşsunuz diyorlar, çocuklarım,
Bir kuşsunuz diyorlar size
Sığınacak kol arayan
Konacak dal arayan
Bir yavru kuş, türkülerde.
Telgrafın tellerine konarsınız
Ezgilere uymak için
Avcılar vurur sizi.
Yeşil başlı ördek olur
Kalırsınız çöllerde
Böyle bir kuş işte!..
Kuş değil ya çocuklarım,
Böcek bile olamazsınız!
Bunca yük, bunca borç
Omuzlarınıza vurulmuşken
Hem de doğar doğmaz
Kanatlanamazsınız!
Uç uç böceğim deseler de
Annenizin alacağı pabuçları
Peşin peşin giydirseler de
Uçamazsınız, çocuklarım,
Bu gidişle!
(1981)
Kulağımız Kirişte adlı şiir kitabından 1983
Bütün Şiirleri 1927-1991(Çınar Yayınları)
Rıfat ILGAZ
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:53
TÜRKÇE'MİZ
Annenden öğrendiğinle yetinme
Çocuğum, Türkçe'ni geliştir.
Dilimiz öylesine güzel ki
Durgun göllerimizce duru
Akar sularımızca coşkulu
Ne var ki çocuğum,
Güzellik de bakım ister!
Önce türkülerimizi öğren,
Seni büyüten ninnilerimizi belle,
Gidenlere yakılan ağıtları
Her sözün en güzeli Türkçe'mizde,
Diline takılanları ayıkla,
Yabancı sözcükleri at!
Bak, devrim ne güzel!
Barış, ne güzel!
Dayanışma, özgürlük
Hele bağımsızlık!
En güzeli, sevgi!
Sev Türkçe'ni, çocuğum,
Dilini sevenleri sev!
Ocak Katırı Alagöz adlı şiir kitabından 1987
Bütün Şiirleri 1927-1991(Çınar Yayınları)
Rıfat ILGAZ
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:53
BENİM OĞLAN FOTOĞRAFLARDA BÜYÜYOR
İçimde acısı var yemişi koparılmış bir dalın,
gitmez gözümden hayali Haliçe inen yolun,
iki gözlü bir bıçaktır yüreğime saplanmış
evlât hasretiyle hasreti İstanbulun.
Ayrılık dayanılır gibi değil mi?
Bize pek mi müthiş geliyor kendi kaderimiz?
Elâleme haset mi ediyoruz?
Elâlemin babası İstanbulda hapiste,
elâlemin oğlunu asmak istiyorlar
yol ortasında
güpegündüz.
Bense burda rüzgâr gibi
bir halk türküsü gibi hürüm,
sen ordasın yavrum,
ama asılamıyacak kadar küçüksün henüz.
Elâlemin oğlu katil olmasın,
elâlemin babası ölmesin,
eve ekmekle uçurtma getirsin diye,
orda onlar aldı göze ipi.
İnsanlar,
iyi insanlar,
seslenin dünyanın dört köşesinden
dur deyin,
cellât geçirmesin ipi.
Nâzım HİKMET
EyüphanAydın
22.11.2008, 14:54
BİR KIZ VARDI JAPONYADA
............
Bir kız vardı Japonyada
ufacık, tefecik bir kız,
Bir bulut vardı dünyada
işi: öldürmekti yalnız.
Bu bulut bu kızcağızın
öldürdü nineciğini,
külünü göğe savurdu,
sonra, yine apansızın
gelip babasını vurdu,
sonra da kızın kendisini.
Ve doymadı ve doymadı
yeni kurbanlar arıyor.
Atom ölümüdür adı,
karanlıkta bağırıyor.
Büyük bir birlik kuralım,
canavarı susturalım.
Savaş cengine gidelim,
canavarı yok edelim.
Nâzım HİKMET
Arif Coşkun
22.11.2008, 15:25
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde
Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda
Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık
Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını
MeLody58
22.11.2008, 20:49
şiir sanadır iyi dinle...
Dinle ki,
Bana dair ne varsa
Ve ne varsa yalan yanlış yaşadığımız
Herşey ama herşey yüzleşecek bu mısralarda...
Bugün haber aldım senden
Defalarca çarpıp nefretin kapılarını
Sokaklara vurdum kendimi.
Serseri kaldırımlar ayağıma dolaştı,
Yalanlarla soğuttum yüreğimi
Kahrettim, kan kustum ama hep sustum
Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de,
Gizli gizli ağladım,
Sen ki celladı olmuştun hayallerimin
Umutlarımın katili...
Ve genç bir ömrün acımasız azraili
Her gece çalıp rüyalarımın kapısını
Beni dirhem dirhem öldürdün
Dünyayı dar edecektim sana
Önümde diz çöküp yalvaracaktın
Bensizliğin acısı oturduğunda içine
Yokluğum ilmek olup dolandığında boynuna
İpini çekecektim, olmadı yapamadım.
Bilir misin kaç kereler seni düşünüp de, sana içtim
Şerefine değil, ********liğine...
Ben seni mi sevmiştim?
Sabahlara kadar ağlayıp kuruttuğumda göz yaşlarımı
Kimse sormadı halimi, kimse acımadı.
Şarkılarla dertleştim birbaşıma...
Unuttum deyip kutladığımda sensizliği
Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda
Gözlerimde seni buldum.
Başucuma resmini koydum,
Nasıl da acımasızdı bakışların
Nasıl da zalim,
Ben seni mi sevmiştim?
Kırık dökük bir bahar mı kalacaktı senden geriye
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancısı...
Seni benden çalacaklar mıydı?
Bir kuş gibi uçup gidecek miydin yüreğimden,
Bir daha dönmeyecek miydin?
Hangi kahpe kurşunla bitti bu mavi sevda?
Ağlamak neyi değiştirir ki
Herşey bitti artık herşey bitti
Sen hayallerimin celladı,
Umutlarımın katili ve zavallı bir ömrün acımasız azraili,
Beynimdeki tek kurşunla vurdum kendimi,
Gelip alabilirsin emanetini...
sivaburs
22.11.2008, 22:12
Aşk bitti ne kaldı geriye demişsin,
Karmaşık duygularım ne desem yar!
Basmışsın, ezmişsin,
Üzerinde gezmişsin, nasıl kalksam yar!
Yüreğim bu aralar,
Bir şeyler getiriyor diline lakin,
Karadeniz kadar çalkantılı, ölüdeniz kadar sakin…
Çıkarıp atılmaz, senle de yapılmaz,
İşledin içime, işledin yar!
Ne senle ne sensiz bahara çıkılmaz
Yüreğimde kışladın yar !
Ayberk
Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda
Gözlerimde seni buldum
çok hüzünlendim yaaaaaaaaaaa
dark_yamtar58
23.11.2008, 02:10
KİMLİK
BEN KİMİM, NEYİM, NEREDEYİM
Uçan kuşun kanatları arasında
Semadayım, yeryüzündeyim, içindeyim
Zaman benim. Geçmişim, geleceğim
Bir yanda madde bedenim
Ve ben onun türbedarı
Bir yanda mana
Anlamsız olmamak adına, hizmetkarıyım
Pervaz ve kapı kanadı arasında menteşeyim ben
Belki gereksiz yere üzgün belki pür neşe
Bazen de zevkten dört köşeyim
Neyim ben, neredeyim
Düzlemde, açıda, uçta köşede miyim
Ne kenarda, ne köşede
Küre de nokta. Tam merkezdeyim
Yer küresi bedenim
Her noktasındaki de benim
Belki sen ben değilsin amma ben “sen”im
Ben “O”yum. Varlık bizim bedenimiz.
Güçlü olan “biz”iz. Biz MUKTEDİRİZ
Zengin, fakir, genç, ihtiyar; güzel,çirkin,uzak,yakın
Var ve yokun arasındayım.
Hangisine ülfet etsem, diğerinde sitem
Küçüğün irisinde, büyüğün gerisindeyim.
Akıl, mantık, zeka, hafıza
Başarı, sevinç, gurur, itibar
Hayat gerçek bunların hepsi var
Peki var da nerede ?. Bedende değil
Manada mı ?. “Ben” de mi ?.
Ben MADDE- MANA arasında menteşe
Bensiz onlar hiçbir şey
Ve ben bir el dokunmadıkça bir “hiç” im
Ve o ele de hep
MeLody58
23.11.2008, 11:30
Ağlamak neyi değiştirir ki
Herşey bitti artık herşey bitti
Sen hayallerimin celladı,
Umutlarımın katili ve zavallı bir ömrün acımasız azraili,
Beynimdeki tek kurşunla vurdum kendimi,
Gelip alabilirsin emanetini...
]
Sweetgirl
23.11.2008, 13:18
- SEN GELMEZSEN -
Yollarına bakakaldım
Hasretinden her gün yandım
Haberini elden aldım
Ne vefasızmışsın yarim
Bu halimden bilmezsin yar
Akan yaşı simezsin yar
Ben ölsemde gelmezsin yar
Ne vefasızmışsın yarim
Sen gelmezsen bahar gelmez
Sen gelmezsen yüzüm gülmez
Hasretinle yanar kalbim
Sen gelmezsen bu dert bitmez
Sweetgirl
23.11.2008, 13:20
Acı çekiyorum
Bir garibim bu gün yine farketmiyorsun
Gözlerinin içine bakarken ağlamak geçiyor içimden
Hala anlamıyorsun deyil mi
Nasılda muhtacım sevgine
Nasılda ihtiyacım var gülümsemene
Gölgenin arkasında yer almaktan yoruldum
Elimde olan sadece seyretmek
Bir gün anlatacağın gerçeği dinlemek
Bazı geceler haberin olmaz
Yanında oldugumun birlikte oldugumuzun
Islaktır yastığımın bir köşesi hep
Islaktır ruhum benim coğu geçe üşürüm
Mevsim kış ama senin ayazın daha sert
Daha dondurucu bakısların
Bazen herşeyi bırakıp gitmek istiyorum
Bu dünyayı sana bırakmak sana vermek
Gönlünce yaşa demekistiyorum
Ama yine yapamıyorum
Kahretsin yine sensiz gidemiyorum
Degerim yok belki sende
Sadece insanım karşında o kadar
Bilmeni istediğim bir şey var sevgili
Çok acı çekiyorum
Arif Coşkun
25.11.2008, 09:08
ÇOCUKÇA AŞK
Seni özlemek geldi içimden
Çocukluğumu özler gibi
Babamın eve gelişini gözler gibi
Sobanın üzerinde kızarmış ekmek
Çaydanlıkta tıkırdayan çay
İçmek geldi seni içimden
Oh çekerek yudum yudum
Ağlamak geldi içimden
Hüngür hıçkırık çocukça
Hiç neden olmasa bile
Türlü kaprisler yaparak sana...
Karanlıktan korktum da yine
Yatağında uyumak istedim
Sokulup kedi gibi koynuna
Sıcaklığını duymak istedim
Haydi evcilik oyna benimle
Çamurdan köfteler yap bana
Bu yaramaz bebeğine
Ninniler söyle dizinde
Haydi çocuk gibi davran bana
Hiç olmadığım kadar çocukça
Çocukluğuma ver bütün bunları
Farzet ki -
Çocukça aşık olmak geldi içimden...
dark_yamtar58
25.11.2008, 09:20
Düşen Yar
İçimdeki acılar
Her gün durmadan yanar
Kimselere diyemem
Benim yüreğim sızlar
Hiç biri bende değil
Aşkımdan yare eğil
Yavaş yavaş gelecek
Sevda denilen meyil
Karanlıkta yalnızlık
Bedendeki cansızlık
Birden bire yok oldu
Yüzündeki kansızlık
Bitmek bilmiyor bunlar
Hepsi hatıramda var
Durmadan yara kanar
Benden uzak düşen yar
dark_yamtar58
25.11.2008, 09:31
Bil bakalım kimim ben?
Belki gerçekten biliyorsun kim olduğumu; neyi düşünerek uyuyup uyandığımı yani…
Belki gözümün ucundaki yaşı görüyorsun, ben gördüğünü bilmeden…
Belki gülünce dudağımın kenarında çıkan çizgi kaldı aklında…
Belki gizlice elimdeki küçük yarayı tutarken, senin de acıdı canın…
Belki benden çok kimse görmedi gülüşünü…
Belki hiç sesimi çıkarmasam, yok olsam aniden, yıkılacaksın.
Belki “git” derken içinden “gidersen eksilirim” diyorsun…
Belki hiç aklına gelmedi içimi çekerken içimden geçtiğin… İçimden, en kırılgan yerlerime basa basa geçtiğini hiç bilmeden yürüdün gittin belki…
Belki hiç tanımadın beni…
Arif Coşkun
25.11.2008, 09:53
Hazan Yaprakları
Yine batıyor güneş,
Nemli gözlerinin elasında.
Gökkuşağı gibi bakışların,
Batıyor Akdeniz'in ufkunda.
Eylül sarısı saçların,
Hazan yaprakları gibi,
Eser kalmadı,
Hazeran gülünden.
Renk verir akşam güneşi,
Bir zeytin ağacının başucundan.
Çatlak dudaklarına nar çiçeği,
Yüreğime gül kurusu hüzün düşer.
Gülüşün yüreğimi ısıtsın,
Bir dal kalmadı tutunacak,
Sevdadan başka.
Soğudu gülü tutan ellerim.
dark_yamtar58
25.11.2008, 10:03
GİDECEKSİN
BİLİYORUM GİDECEKSİN
BU ŞEHİRDEN BAŞIN ÖNÜNDE
OLACAKSIN KİMBİLİR KİMLERLE
YAZDIĞIM O ŞİİRLERDE
ANACAĞIM ADINI YİNE
HASRET KOKAN ŞARKILARDA
SABAH DĞAN HER GÜNEŞTE
OKUYACAKSIN ADINI
ANLAYACAKSIN SEVĞİMİ
SENİ NASIL DELİCE SEVDİĞİMİ
YOLUN ACIK OLSUN
BENİ BULAN ECELİM
SENİDE BULSUN
DİLERİM ODA SENİN KADAR ACIMASIZ OLSUN!!!!!!!!!!
senin olan pınarından
dark_yamtar58
25.11.2008, 11:46
SEN MAVİYE ÇALAN
Kondu beyaz martılar sayfana
Bir çiçek açtı ucunda kalemimin
rüzgarlar kovdu uykularımızı
Sevgi yağmurlarıyla ıslandı
kelimeler
süzülürken sevinç gözyaşları gözlerinden
Yaşam şiir olup dolmuşsa yüreğine
´´Yazmak´´ yaşamaktır..
yaşamaksa aşk
Alabildiğine mavinin içinde bir şair
Alabildiğine mavinin içinde
Sanki âşık gibiydi,
Ölümüne uçuyordu martılar
Aşkının ölümüne maviliğinde.
Her seferinde haykırdılar aşklarını,
Mavi gözyaşları bile martının...
Geceleri gemilere fener ışıltısıydı
Gündüzleri istanbul´a
aşkını anlattı,
mavisini,
Kayalıklardaki deniz kızlarına...
Seni sevdiğim gibi
martılarda gözlerini seviyorum,
saçlarını, güneşli bakışlarını seviyorum
Bakışların mavi, yeşil, kırmızı,
siyah ya da kahverengi gibi
Hep güzel bakıyor.
Yok mu şu beni sana çaresiz kılan gülüşün,
yalnızlığımı gideren sözlerin
beyaz kuşlar gibi sayfalara
martıların gözleri gibi
Varlığından habersiz yürüyordum
Kadıköy de sahilde
Beyoğlu´nda yaşlı bir kemancının yanında
Gözümde seneler, dudağımda eski şarkılar
Gece limanda yıkılmamak için zorlandım
Şarhoştum yaşamak için sebepler üretiyordum kendimce
Korkarım gözlerine her bakışımda eriyeceğim
Aldığın gibi yüreğimi çoğalacağım
sen maviye çalan
bir martı gibisin.
Dünyanın en hassas,
en tatlı martısı.
süzülüyorsun,kanatlarını çırparken
senle çırpınan sevda dolu yüreğime
Arif Coşkun
25.11.2008, 12:07
SEVGİ NEDİR
Sevgi doğuş
Sevgi oluş
Sevgi duruş
Sevgi hasret
Sevgi özlemdir
Sevgi umut
Sevgi çare
Sevgi ölüm
Sevgi kalım
Sevgi isyandır
Sevgi barış
Sevgi yarış
Sevgi ermek
Sevgi Yunustur
Sevgi Mevlana
Sevgi Fuzuli
Sevgi Nesimi
Sevgi Ali
Sevgi Osman’dır
Sevgi Leyla
Sevgi Mecnun
Sevgi Ferhat
Sevgi Şirin’dir
Sevgi duygu
Sevgi tutku
Sevgi utku
Sevgi hikemdir
Sevgi insan
Sevgi kan
Sevgi damar
Sevgi fikirdir
Sevgi feda
Sevgi vefa
Sevgi yalnız
Sevgi doğruluktur
Sevgi vuslat
Sevgi hicret
Sevgi gurbet
Sevgi çöl
Sevgi yolculuktur
Sevgi yürek
Sevgi İbrahim
Sevgi yakan
Sevgi ateştir
Sevgi türkü
Sevgi şarkı
Sevgi beste
Sevgi şiirdir
Sevgi kalem
Sevgi selam
Sevgi barış
Sevgi esenliktir
Sevgi çiğdem
Sevgi menekşe
Sevgi sümbül
Sevgi gonca
Sevgi güldür
Sevgi eylül
Sevgi hazan
Sevgi hicran
Sevgi hüzündür
Sevgi diriliş
Sevgi bahar
Sevgi tomurcuk
Sevgi kelebek
Sevgi çiçektir
Sevgi damla
Sevgi su
Sevgi yağmur
Sevgi rahmettir
Sevgi dağ
Sevgi deniz
Sevgi öteler
Sevgi evrendir
SEVGİ HERŞEYDİR.
EyüphanAydın
25.11.2008, 12:39
Gurbet İşte (Türkü)
Nasıl başlayımda, neleri deyim
Başında sonunda, gurbet kokuyor
Onulmaz acıyla, dertle doluyum
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Ağlayan gözlerle eller sallanır
Hasretler işlenip mendil yollanır
Mektuplar yazılır selam salınır
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Hazırlanıp azık çıkılır yola
Devletten devlete verilir mola
Tekrar görüşmemiz gelecek yıla
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Konuşur anlamam, dilini bilmem
Duygusalım ben, gurbete gelmem
ALLAH'ım, inşallah burda ölmem
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Ağlatır anaları, yürekler sızlar
Bir başka dertlidir, çalınan sazlar
Duygusal olunur, dokunur sözler
Gurbet işte gardaş, yürek yakıyor
Akan yaşlarımı anam, silemez oldum
Çıktım gurbet elede, dönemez oldum
İbrahim Tamer
EyüphanAydın
25.11.2008, 12:41
Tsunami (Asya Felaketi)
Denizler kabarıp canlandı sular
Devası dalgalar oluşuverdi
Çil yavrusu gibi dağıldı kullar
Bir anda ecelle bulşuverdi
Okyanus'ta kırıldı neyse bu fay
Sarstı Dünyayı bırkmadı bir köy
Heryerde insan cesetleri boy boy
Bir anda ölümle bulusuverdi
Bu felakete Tsunami dendi
Neydi,nasıl oldu bilinemedi
Doğa gücü insanı yine yendi
Çok büyük dramlar oluşuverdi
Gömüldü sulara koca adalar
Yıkıldı oteller bir bir odalar
Yavruyu yitiren dertli analar
Bir anda hasretle buluşuverdi
Bacak belden,kol bedenden ayrıldı
Herbir insan bir kenera savruldu
Bütün Dünya acı ile kavruldu
Bir anda Dünyamız karışıverdi
Sarsıldı devletler,dağlar ovalar
Yıkıldı binlerce mutlu yuvalar
Yalan cennet olan yeşil sahalar
Yaşanmaz çöllere dönüşüverdi
Yüz çevirme, yardım et,sende katıl
ALLAH'ın emriydi arama katil
İlahi güce inan olma batıl
Bak, deniz toprakla buluşuverdi
İbrahim Tamer
Arif Coşkun
25.11.2008, 12:50
SEVGİ
Sevgi ışık, sevgi umut
Kâinatın gizi sevgi
Sevgi soyut, sevgi somut
Gönlün gören gözü sevgi
Sevgi huzur, sevgi barış
Sevgi ilmek, sevgi nakış
Sevgi gülüş, sevgi bakış
Gönüllerin közü sevgi
Sevgi bahar, sevgi rahmet
Sevgi kazanç, sevgi servet
Sevgi dostluk, sevgi sohbet
Ömrün tadı, tuzu sevgi
EyüphanAydın
25.11.2008, 12:51
SIVAS YOLLARINDA
Sıvas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider
Tekerleri meşeden.
Ağız dil vermeyen köylüler
Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler?
Ağır ağır kağnılar gider
Sıvas yollarında geceleri.
Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde,
Ne, sevdayla dolar taşar gönüller,
Bir rüzgâr eser ki bıçak gibi
El ayak şişer.
Sıvas yollarında geceleri
Ağır ağır kağnılar gider.
Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider
Toz duman içinde,
Şavkı vurur yollara,
Arabalar dağılır şoförler söver,
Sıvas yollarında geceleri
Katar katar kağnılar gider.
CAHİT KULEBİ
EyüphanAydın
25.11.2008, 13:03
KARLI DAĞLAR KARANLIĞIN BASTI MI?
Karlı dağlar karanlığın bastı mı?
Kahpe felek ayrılığın vakti mi?
Karlı dağlar ne olur ne olur
Asker ağam gelse yaralarım ey olur.
Bir bulut kaynıyor Sivas elinde
Ucu telli mektup geldi yarimden
Karlı dağlar ne olur ne olur
Asker ağam gelse yaralarım ey olur
Allah şu askere ömürler vere
Tezkeresin alıp geriye döne
Karlı dağlar ne olur ne olur
Asker ağam gelse yaralarım ey olur
EyüphanAydın
25.11.2008, 13:05
erişti sinnimiz kemali tahtı
Tam coktu sinnime ihtiyarlık vakti
felek beni böyle sona bıraktı
aglayan gözlerim gülmüyor gayri
cevahır gözlerın satılmaz oldu
ilacım mayaya katılmaz oldu
tutulan sözlerım tutulmaz oldu
ailem yanıma gelmıyor gayri
bakmıyor yuzume gelınım kızım
görmüyor gözlerim tumuyor dizim
avrada söyluyom kar etmez sözüm
bulgur corbasından vermıyor gayri
sırrımı söyleyim ahbaplara ellere
acıp söylesem bana ne derler
yakalarımı yırttım kazandım mallar
evlatta kıymetım bilmiyor gayri
(aşik seyit )ne söyluyon koyaktan
cok soylersen haber al dayaktan
düşmanım düşmesın elden ayaktan
derler koca sinsiz ölmuyor gayri
Seyit Türk, 1911 yılında Yıldızeli'nin Belcik köyünde doğmuştur. Şairliğe, 35 yaşında, başından geçen olağan üstü bir olaydan sonra başlamıştır. Kendisinin anlattığına göre, soğuk algınlığı sonucu yatağa düşer. Karısı onun için imamı çağırmaya gittiği esnada içeri giren yaşlı bir kadın ona hastalığını nasıl tedavi edeceğini anlatır. Yaşlı kadının söylediklerini uygulayan şair sonunda iyileşir ve bu kadının Hızır olduğuna inanır.
Saz çalmayı bilmeyen aşık, şiirlerini irticalen söylemiştir. 1958 yılında, kendi çabalarıyla "Gönlümün Sesi" adlı bir şair kitabı yayımlamıştır. Bu kitap da yer alan şiirlerin çoğu dini muhtevalıdır.
Konya ve Sivas Aşıklar Bayramı'na katılarak şöhret bulan Aşık Seyyit Türk, 1986 yılında köyünde
EyüphanAydın
25.11.2008, 13:05
Aylardan Ağustos, günlerden Cuma,
Gün doğmadan evvel iklim-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma;
Yeni bir şevk ile gürledi gökler...
Ya Allah...Bismillah...Allahuekbe r!
Önde yalın kılıç Türkmen başbuğu,
Ardından Oğuz'un elli bin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı
Budur Peygamber'in övdüğü Türkler
Ya Allah...Bismillah...Allahuekbe r!
Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi
Malazgirt, Bizans'ın Türk'e secdesi
Bu ses insanlığa Hakk'ın müjdesi
Bu sesle irkilir çarpan yürekler...
Ya Allah...Bismillah...Allahuekbe r!
Nağramızdır bugün gök gürültüsü
Kanımızdır bu gün yerin örtüsü
Gazi atlarının nal pırıltısı
Kılıçlarımızdır çakan şimşekler
Ya Allah...Bismillah...Allahuekbe r!
Yiğitler kan döker bayrak solmaya
Anadolu başlar vatan olmaya
Kızılelma'ya hey!Kızılelma'ya
En güzel marşını vurmada mehter
Ya Allah...Bismillah...Allahuekbe r!
BÜYÜK ŞAİR NİYAZİ YILDIRIM GENÇOSMANOĞLU
EyüphanAydın
25.11.2008, 13:07
Bir mecnun yarattın bak eserine,
Teselli ver desem,verecek misin?
Kimleri oturttun gönül tahtına?
Gözyaşım sel gibi silecek misin?
Her serap görüşte sensin karşımda,
Bir hayal gibi hep kaçacak mısın?
Kadehi kadehe her vuruşumda,
Böyle köpürecek,taşacak mısın?
Bir yürek eriyor aşk ateşiyle,
Bir yudum su desem,bulacak mısın?
Bu ömür sönerse gününü birinde,
Gönül ateşinle yakacak mısın?
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:51
En Zor Günüm Böyle Olsun,
Gözlerin Hergün Yaşla Dolsun
Bahçendeki Güller Solsun
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
EyüphanAydın
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:53
Gülme Şu Masum Halime
Gelde Sarıl Şu Kırık Belime
Nurlar Sardım Bak Elime
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:54
Yaşadığın Her Anı
Gel Gör Bakta Tanı
Uzandı Artık Bak Şanı
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:54
Karanlık İçinde Beni Ara
Uzadı Artık Şaçlarını Tara
Gözlerindeki O Güzelim Kara
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:55
Belki Güzeldi Sözlerin
Beni Etkiledi Gözlerin
O Ne Güzeldi Özverin
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:56
Hiç Hor Görmedim
Arkandan Hiç Sövmedim
Hiç Bir Zaman Dövmedim
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:57
Aşkınla Yanıp Tutuştum
Senin İçin Belki Üç Kuruştum
Satılık Değil O Güzel Duruşum
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:57
Pencerendeki Goncan Olaydım
Bir Gül Gibi aCIP Solaydım
Hiç Bir Zaman Sevmedin Beni Dolaylım
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 21:58
Rüzgar Deyip Geçme
Her İnsanı Kendine Şeçme
Mezarını Bugünlerde Eşme
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:02
Mahlastır İsmi Örten
Sendin Bana Yalakalık İle Sürten
Aklımdaki O Güzelim Cilven
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:06
Demir Gibi Sattın Beni
Evirdin Çevirdin Yuttun Beni
Sen Neymişsin SENİ SENİ
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
( EyüphanAydın )
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:07
Seni unutamaz sen öyle dersin,
Senin gibi adamin pesinden gelsin,
Güzel ise yigit kiymetin bilsin,
Istesede seni unutamaz ki.
Uzanmış Yatıyor Şaçların
Mübarek Gibiyidi O Güzel Kaşların
Allahın Önünde Eğilir Başların
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:12
Kollarımdaydın Uzun Zaman
Yeter Artık Aman Aman
Sevgini Gördüğün Zaman
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:14
Dudaklar'IM Kilitli Kaldı
Ellerim Ellerini Artık Saldı
Seni aRTIK Başka Eller Aldı
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:15
Kalp Hırsızı Oldun
Bir Gül Gibi Açtin Soldun
Sen Bugünlerde Çok Oldun
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
EyüphanAydın
25.11.2008, 22:16
Geldi Güzelim Zaman
Dur Gitme Aman Aman
Otlar Büyüdü Oldu Saman
Sen Beni Ömrümce Unutamassın
Arif Coşkun
26.11.2008, 09:22
GÜNAYDIN her seher açan al gülüm
GÜNAYDIN visale yürünen yolum,
GÜNAYDIN ağzımda en tatlı
Mukaddes üç harfli hecem
GÜNAYDIN vatanım kentim bucağım
GÜNAYDIN şefkatli ana kucağım
GÜNAYDIN sevgiyle yanan ocağım
Sevdamı tüttüren bacam
GÜNAYDIN şiryanda her an atanım
GÜNAYDIN aşk ile doğup batanım
GÜNAYDIN saflığı mesken tutanım
Karlı dağlardaki yücem
GÜNAYDIN sevincim kederde vayım
GÜNAYDIN şelale besleyen çayım
GÜNAYDIN buluta girmeyen Ay’ım
En parlakyıldızlı gecem
GÜNAYDIN baharım şimşek çakışlım
GÜNAYDIN yüreği sevda nakışlım
GÜNAYDIN can parem kahve
Gönül ülkemdeki racam GÜNAYDIN
GÜNAYDIN dünyanın en melek yüzü
GÜNAYDIN içimde dinmeyen sızı,
GÜNAYDIN Derviş’in yemyeşil gözü,
Gönlümün sultanı benim GÜNAYDIN
EyüphanAydın
26.11.2008, 09:53
Sürgünmüdür Çektiğim Bilmem
Gözlerindeki Yaşları Hiç Silmem
Ellerini Uzatsanda Gelmem
Sen Beni Ömrünce UNUTAMASSIN
Sweetgirl
26.11.2008, 12:52
Yine seni siirlerle anlatmaya calisdim
Yine beceremedim
Yine seni anlatacak sözleri bulamadim
Yine seni anlatacak sözleri ararken
Yine hayallerde kendimi buldum
Yine o hayallerde seninle bulusurken
Yine senin sevdigin gibi gülümsedim
Yine hayallerde sana elimi uzattim
Yine elimi uzattigim anda kayboldun
Yine sadece hayallerde kaldin
Yine gözlerim doldu ve basimi egdim
Yine sensiz caresiz bir haldeyim
Yine seni delicesine özlemekteyim
A.G.
Arif Coşkun
26.11.2008, 18:12
AÇ KAPIYI BEN GELDİM
Korka korka değil, usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden, bir senin gözlerinden
Dişlerinden dudaklarından
Nergisler Ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmeyeceğim
Yediveren güllerden
Duvardan sarkan güllerden
Çocuklardan, sabah erken okula giderlerken
Atlardan bahsedeceğim
Kan ter içinde atlardan.
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım, oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum
Penceremin dibinde açacak.
Ekinleri dolu vurmadı,
Çekirge gelmedi,
Kurak olmadı.
Yorgunum demeyeceğim,
Bir evimiz olsa demeyeceğim,
Yüreğim daralıyor demeyeceğim.
Bir baksan gözlerime
Başını çevirmeyeceksin,
Yürüyüp gitmeyeceksin,
Elini çekmeyeceksin.
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler göreceksin.
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin.
Açmam diyemezsin artık,
Aç!
Arif Coşkun
26.11.2008, 18:21
Açelya Çiçeği
Salınıp yürürsün uçarcasına,
Bir uğur böceği gibisin güzel.
Pembe pembe, al al yanaklarınla,
Açelya çiçeği gibisin güzel.
Öyle ılık meltem gibi bakarsın,
Bahar gibi burcak burcak kokarsın,
Sımsıcak sarılıp, sanki sıkarsın,
Sen ana kucağı gibisin güzel.
Güneş gözün bana dikildiğinde,
Boynun hafif yana büküldüğünde,
Saçların omzuna döküldüğünde,
Ağustos sıcağı gibisin güzel.
Çehrende her şeyin yerli yerinde,
Gözün ezberimde, kirpiklerin de,
Gül açıyor, gülünce her yerinde,
Gülistan bucağı gibisin güzel.
Öyle güzelsin ki, anlatmaz kelam,
Belki ruha ilaç, mü’mine selam,
Sanki şu elimde tuttuğum kalem,
Bir ceylan bacağı gibisin güzel.
Nazlı Nazlı, bir bir yürüyüşünle,
Gönlümü ardında sürüyüşünle,
Yaşın yetkin ama görünüşünle,
İlkbahar göceği gibisin güzel.
Arif Coşkun
26.11.2008, 18:27
ACEMİ ŞAİR
Ne farkın var senin şiir hırsızlarından
Onlar mısralarımı
Sen duygularımı çaldın
"Uçurum çiçeğim" dedim uçtun
"Şiir gözlüm " dedim sustun
"Yosun gözlüm" dedim soldun
"Sen bensiz ben sensiz az mı ağladık dedim" güldün
"Ne ateşler yaktım senin için" dedim söndün
"Ben böyle olacak adam değildim" dedim küstün
Ve bir sabah
Ne var ne yoksa içimde
Çalıp götürdün
Görüyorsun işte
Sen de acemi şairler gibi
Doğmadan öldün.
Arif Coşkun
26.11.2008, 22:42
AY KARANLIK
Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık...
AHMED ARİF
Arif Coşkun
26.11.2008, 23:24
ACI
yasamak ugruna
ölmek bu olsa gerek
sevmek ugruna
aci cekmek bu olsa gerek
hayat ugruna
savasmak bu olsa gerek
peki ya sen ugruna
uzulmek niye?
Yilmaz Erdogan
Sweetgirl
27.11.2008, 10:28
Gidiyorum artık, gidiyorum buralardan
Senden kalan son damla umudum da tükendi işte
Ama aklımda sıcak bir gülüşün
Bir de beni her gördüğünde nefretle bakan gözlerin var
Gidiyorum belki yeni bir hayal kırıklığına
Gidiyorum belki de her güneşin doğuşunda
Beni yeniden umutlandıracak başka bir aşk diyarına
Gidiyorum, ama vazgeçemediğimden
Gidiyorum, ne kadar kızsam da
Her ne yapsam da her defa yine sana aşık olduğumdan
Gidiyorum.
Beni hiç bırakmayan yalnızlığımda hâla yanımda
Acı acı gülümsüyor bana
Ama kızamıyorum ona, en vefalı dost gibi
Her acımda, her umudumda, her hasretimde....
Gidiyorum, çünkü ağlamaktan kurudu artık gözyaşlarım
Sensizliği taşımaktan çürüdü omuzlarım
Her an bu acıyla yaşamaktansa
Son defa, kalbime hançerini saplar giderim.
Ama sen bir gel de, hiç düşünmeden gelirim
Sen bir defa sev de, ben bin defa ölürüm
Mutlu ol artık kahpe kader, yenildim sana
Her ne yaptımsa sevdiremedim sana kendimi
Acımadan yıktın her defasında ümitlerimi
Bensa düşünmemiştim sevmekten başka hiçbir şeyi
Mutlu ol gidiyorum artık
Ama beni sakın unutma
Gidiyorum, beni hep gülen gözlerimle hatırla.
Yusuf TEPEKAYA
dark_yamtar58
27.11.2008, 10:39
BİTMENİN ZAMANIMIDIR?
Sahile vuran hırçın dalgalarla
Deniz isyanlarda;
Saçlarımın arasında göz kırpan aklarla
Zaman masum mudur?
Gündüzler geceleri,
Geceler gündüzleri kovalarken
Ben yorulduğumda,
Zaman yorulmaz mıdır?
Yıllar mı bırakıp gidiyor,
Yoksa biz mi tüketiyoruz yılları?
Yakamıza yapışmış dönüp duran el
Yoksa zamanın mıdır?
Bir yılın daha son ayında
Ağıt yakarken Aralıkta
Her şeyi yoluna koymuşken
İşin yoksa tekrar dön dur; BİTMENİN ZAMANIMIDIR?
dark_yamtar58
27.11.2008, 10:43
gözlerimin içine bakabilir misin! ‘’
Dayanabilir misin hüznüme?
Ellerin değebilir mi yanaklarıma
Sahi senin de titrer mi ellerin
Korkar mısın boğulmaktan nefessiz kalmaktan?
Hafızamdan kazıyabilir misin bütün masalları
Masal kahramanlarını öldürebilir misin
Yeniden doğabilir miyiz ?
Hayata sil baştan birlikte çığlık atabilir miyiz
Caka satabilir miyiz kadere ?
dark_yamtar58
27.11.2008, 10:51
Kurşun Lekesi
Gerek yok silahın namlusundan çıkacak kurşuna
Bir kalemde silmek var ya!
Silip geçen kurşun yeter canını almaya…
Cüsseyi yere sermek değil marifet
Marifet yüreğe bir çizik atabilmek…
Ne bir sitem
Ne bir ah!
Onlar çoktan yiyip bitirdi kendini
Boş sözlerin birikintisi
Derya deniz olup boğdu geçti bütün bedelleri.
Titremiyor eller
Kırpmıyor kendini gözler
Hayat defterinden bir isim daha eksildi
Bir kalemde silindi gitti!
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:23
ANA
Hasretliğin cana yeter oldu
Hayalin gözümde tüter oldu anam.
Bir ben değil, bir sen değil.
Hasretliği herkes çeker oldu anam.
Ayak bastığın her yer vatan imiş.
Anasız gecen günler, ömürden zarar imiş.
Seni anmak bir gün değil, her gün değil .
Her saniye azdır,gerisi yalan imiş anam.
Benim için tarla tarla yalın ayak gezerdin.
Her aksam yavrum deyip oksar severdin
Dövseydin de terbiye ile döverdin anam
Bir inleseydim uykuyu haram ederdin kendine.
Benim için tatlı uykularini bölerdin.
Ceşit ceşit caputlara belerdin
Sever oksar ninni söylerdin anam
Güzel şeyleri bana öğrettin anam
Bahar oldu, güller açtı
Hasretlik üzerinden bu kişda gecti
Beni canindan cok severdin.
Gurbet diyarı bizi ayırdı anam.
Anaların bağri taş imiş
Gözleri dolu yaş imiş.
Ana gönlünü hoş edenler.
Veysel Karaniye yoldaş imiş anam.
Analar başta taç imiş.
Ellerin yağı balı değil.
Ananın kuru eli, evlada ilaç imiş
Benim sözüm değil,Erenler demiş anam.
Levhi kalemde analar Aziz bilinmiş.
Cennet anaların ayağında denilmiş.
Bir evlat Pir olsa' da anasına muhtaç imiş.
Allah'ta seni takdir etmiş anam.
Ağlarken gözün' den akan, yaş olsam anam.
Gezdiğin yerlerin toprağı olsam.
Seni ne kadar övsem, yine azdır anam
Dile Mevla' dan Ana duası alanlara baş olsam anam.
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:24
Aynalardan Uzakta
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle
Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde
Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin
Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca
Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:24
Ben geç kaldım,
sen erken geldin sevdaya.
Zamansız çakıştı yollarımız,
Sen nice sevdalardan dönerken,
ben yeni girdim o yollara.
Geciktim sevmeye seni,
beni bağışla...
Sen, bütün mevsimleri yaşamışken,
ben, henüz girdim bahara.
Bilmem kışları, ayazları,
öğrenecek vaktim var daha...
Sen durulmuşken,
ben şimdi başladım çağlamaya.
Akacak denizlerim var,
bekleme, affet sevdalım.
Yolum düşmez yollarına...
Seynur İnal
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:24
== Gurbet ==
Gurbet o kadar aci
Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabanci,
Hepsi baska biçimde.
Eriyorum gitgide;
Elveda her ümide.
Gurbet benligimi de
Bitirmis bir içimde.
Ne arzum, ne emelim...
Yaralanmis bir elim
Ben gurbette degilim,
Gurbet benim içimde
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:25
== Otel Odalari ==
Bir merhamettir yanan, daracik odalarin,
Isli lâmbalarinda, isli lâmbalarinda.
Gelip geçen her yüzden gizli bir akis kalmis,
Küflü aynalarinda, küflü aynalarinda.
Atilan elbiseler, bogazlanmis bir adam,
Kirik masalarinda, kirik masalarinda.
Bir sirri sürüklüyor, terlikler tipir tipir,
Izbe sofalarinda, izbe sofalarinda.
Atiyor sizilarin, çiplak duvarda nabzi,
Çivi yaralarinda, çivi yaralarinda.
Kulak verin ki, zaman, tahtayi kemiriyor,
Tavan aralarinda, tavan aralarinda.
Aglayin, âsinasiz, sessiz, can verenlere,
Otel odalarinda, otel odalarinda!...
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:25
== Gönül Gurbet Ele Çikma ==
Gönül gurbet ele çikma
Ya gelinir ya gelinmez
Her dilbere meyil verme
Ya sevilir ya sevilmez
Yögrüktür bizim atimiz
Yardan atlatti zatimiz
Gurbet ilde kiymatimiz
Ya bilinir ya bilinmez
Bahçemizde nar agaci
Kimi tatli kimi aci
Gönüldeki dert ilaci
Ya bulunur ya bulunmaz
Deryalarda olur bahri
Doldur ver içem zehri
Sunam gurbet elin kahri
Ya çekilir ya çekilmez
Emrah der ki düstüm dile
Bülbül figan eder güle
Güzel sevmek bir sarp kale
Ya alinir ya alinmaz
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:25
== Andikça ==
Ne zaman seni düsünsem içim ürperir
Seninle geçen her saat, her gün gelir aklima
Bir aksam vakti gelir bir deniz kiyisi gelir
O essiz hatiralar bütün gelir aklima
Ne yapsam unutamam yasadigimizi
Sevgindi sevgilerin en yalansizi
Simdi nerde bir gül görsem kirmizi
Dudaklarimi uzun uzun öptügün gelir aklima
Bir çiban büyürcesine ortasinda gecenin
Dolar yüregime hüznü seni sevmenin
Dünyada ne benim yerim var artik ne senin
Aglarim basucunda ölümün gelir aklima.
== Bana Bir Sarki Söyle ==
Özledim sesini ne olur konus
Bir gül açtir zamanlarin ötesinden
Karanliklar içindeyim, kapkarayim bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir sarki söyle
Içimde bir sey kimildiyor
Gözlerim kan çanagi, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divâne
Yaraliyim, çaresizim, umutsuzum
Bana bir sarki söyle
Yagmur ol yag üstüme, günes ol isit
Dokul karanligima isiklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksin içimde bir pinar gibi
Bana bir sarki söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dali gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir sarki söyle
Bazan kar nasil hazin yagar bilirsin
Kursuni bir gökyüzünden aglamakli
Iste öyleyim, kapkarayim bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunakli
Bana bir sarki söyle
== Ben Orada Sen Burada ==
Ben orada öldüm en çok orada bilmezsin
Orada zaman burusmus bir eski resimdi
Orada sen yoktun, gözlerin belli belirsiz
Koptum oradan, bir kirik heykelim simdi
Bir kolum derin denizlerde tek basina
Ayaklarim çöllerde kum tepelerinde gömülü
Alip götürür saçlarimi bir soguk rüzgâr
Ben orada öldüm, en çok orada bir baska türlü
Hiç bende degilsin, burada yoksun ki
Orada var misin, ya da ben yok muyum
Tek degiliz seninle, bütün olmadik hiç
Simdi nerdeyiz nasiliz bilmiyorum
Orada aksamlar daha çok serin
Ben bu kadar degilim, bu kadar yikik
Sarhosum, kederliyim, yoksulum, sensizim
Orasi sisler içinde orasi karanlik.
Bensiz oldugun yerde degil mi en güzelsin
Bensiz oldugun yerde söyle sarkilarini askin
Bir mermeri al, yont, sekil ver ona benden
Bir günah islercesine sessiz ve dalgin
En iyisi sen burada kal, hep burada
Ellerinle kal, dudaklarinla, gözlerinle
Tut ki bütün renkler senin mavi kirmizi
Burada her sey sen nasil istersen öyle
Bir büyük ayna duvarlar çok büyük
Orayi düsünme hiç burada soyun
Utandir duvarlari pencereleri, kapilari
Iki yalniziz simdi anliyor musun
Var sandigin sen sen degilsin bir baskasi
Benim anlasana benim o yok dedigin
Sabahlari bir serin havayim içine dolan
Benim aksamlari pencerende bekledigin
Hiçbir sey bilmiyorum, sen anliyorsun
Senin bilmediklerini anladigim gibi
Güzel, parmaklarinin degdigi bir sey
Sensizlikler içinde seninle olmak iyi
Orada bulutlar yagiyor paramparça
Orada aglayan daglardir göge en yakin
Orada sen yoksun, orada bir sey yok
Orada kan ve ölüm, orada yangin
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:30
VATAN, ŞEHİTLERİMİZ VE BAYRAĞIM
Atamdan armağandır bu topraklar bizlere
Çiğnetmeyiz kutsaldır sözümüz var sizlere
Hiç bir yaban gezemez bu toprağın üstünde
Yaşıyor ölmemişsek ne gerek var sözlere
Şehitlik kefenimi giydim beklerim Onu
Aşığım vatanıma ölüm olsada sonu
Dünyalara bedeldir toprağımın zerresi
Yıkılmam,yalnız kalsam korumam için Onu
Çiğnetirsek yabana bize olur mu helal?
Bu ne düşünüş tarzı, bu ne biçim istiklal
Böyle bir düşünüşü Türk için düşünemem
Bu kutsal ocağımı mümkünü yok söndürtmem
Gururlu ayaktayım şehit dedem var benim
Andıkca onları ben titrer yürek ve tenim
Kükrerim bir sel gibi Sakarya-Dumlupınar
Helal et hakkınızı sevgili ana ve yar
Çiğnetirim atamı uykusunda öyle mi?
İndirmek isteyeni hep yere sermedi mi?
Yeter ki dalgalan diye başımızın üstünde
Senin için yiğitler, beyler can vermedi mi?
Anamın yaşmağısın şehidimin örtüsü
İçimi ısıtansın kalp gözümün büyüsü
Yükseklerde dalgalan titret düşmanlarımı
Gölgende huzurluyum vatanımın al süsü.
Mustafa Macit
dark_yamtar58
27.11.2008, 12:30
Sahiller dalgayı nasıl beklerse,
Gökyüzü mehtabı nasıl özlerse,
Kuru topraklar suya nasıl hasretse,
Sende benim hasretimsin…
Mutlu olmayi biliyorsan, sevmeyi bileceksin
Gerçekten seviyorsan, ömrünü vereceksin.
Ben seni dün sevmedim çünkü dün bitti.
Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek.
Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek
Doğan güneşi bana doğsa, her mutluluk beni bulsa,
Bütün dünya benim olsa sensiz hayat yaşanmıyor.
Sen benim gökyüzümdün, denizim, topragimdin,
Simdi bir hatira olamazsin belirsiz, uzak
Biliyorsun bazi seyler vardir elimizde olmayan
Iste öyle imkansiz birsey seni unutmak.
Kuyruklu yıldızlar vardır;
Yetmiş yılda bir yaklaşır dünyaya…
İnsan ömrü boyunca ya bir defa görür ya hiç…
Ben gördüm, O da sensin bitanem…
Seni yıldızlara benzetiyorum.
Onlar kadar pırıl pırıl ve yine onlar kadar ışıl ışılsın.
Ama aranızda tek bir fark var,
Onlar bin tane sen bir tanesin.
Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan,
Mavi denize dalardım geriye bakmadan,
Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni,
Ta ki beni sende bulana kadar.
Başını göğsüme yasladığımda tek bir düşmanım vardır; Geçip giden zaman.
Hayatımın hem anlamı hem neşesi oluverdin,
Seni gördüğüm günden beri,
Şarkılarda seni düşündüm,
Gecelerimin parlayan yıldızı oldun..
Aşkım var dağlar bilemez,
Sevgim var kimsenin aklı alamaz,
Birde sen varsın ya bir tanem,
Dünyada kimse böyle sevilemez…
Alaca Karanlığı Sevmem ben
Ya gece olmalı ya gündüz
Kurşun ya vurmalı yada namluda durmalı
Sevgili dediğin ya senin gibi olmalı
Yada hiç olmamalı..
Hayalin hafızamdan silinene kadar,
Izdırabın saçlarım dökülene kadar,
Ağlamaktan gözlerim kör oluncaya kadar
Her dakika Seni Seveceğim…
Ne senden vaz geçerim, ne düşlerimden,
Nede gözlerimi kaparım hayalinle yaşarken,
İnan hayatı seni bana verdiği için,
Seni ise hayatıma anlam verdiğin için seviyorum!!
Ne zaman tutsam ellerini,
Gözlerimin önünden mevsimler geçer.
Ne zaman gözlerin gözlerime değse
Samanyolundan bir yıldız düşer…
Aşkım yatağın, sevgim yorganın,
Yüreğim yastığın olsun iyi uyu BİRTANEM !!
En koyu mavilikleri avucuna,
En içten mutlulukları gözlerine,
En derin sevgileri kalbine usulca bırakıyorum.
Her zaman sevgiyle kal.
Sahiller dalgayı nasıl beklerse,
Gökyüzü mehtabı nasıl özlerse,
Kuru topraklar suya nasıl hasretse,
Sende benim hasretimsin…
Ömrüme yetecek bir aşk ararken seni buldum.
Şimdiyse aşkıma yetecek bir ömür arıyorum.
Seni çok seviyorum…
Ben senin gözbebeklerinde kaybolmayı sevdim,
Seninleyken sana doyamamayı,
Sensizkense doyasıya seni yaşamayı sevdim..
Gün aşırı özlemek güzel,
Seni anımsayıp gülümsemek güzel,
Seni senle yaşamak bambaşka bir güzel.
En koyu mavilikleri avucuna,
En içten mutlulukları gözlerine,
En derin sevgileri kalbine usulca bırakıyorum.
Her zaman sevgiyle kal.
Uçsuz bucaksız gökyüzünde kanat çırpan martıların.
Sonsuz huzuru anlatan denizin maviliğinde gördükleri,
Kendi yansımaları kadar eşsiz hayat…..
Gülümsedikçe ve umut ettikçe yaşamaya değer…
Her aşk bir yüreğin sesidir ve sabırla büyür!
İçindeki sevgiyle, acıyla, inançla, öfkeyle,piser!
Şarap gibi gün geçtikçe güzelleşir..
Bugün yeni bir meyhane kesfettim mezarligin karsisinda. Bir gün beni arar da bulamazsan ya meyhanedeyim ya da tam karsisinda.
Dün kopan bir yaprakti,düsen bir kuru daldi
Bugünden güzel degil bulacagin yarinda
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarinda
Dün gitmis yarin yok bize bir bugün kaldi.
Birgün biri çıkıpta güneşe adını buzla yazarsa ,
Bilki o seni benden daha çok seviyor…
Eğer birgün bulusacağımız yere gelemezsem.
Dünyanın bütün renklerinden oluşan bir demet çiçek yaptır.
Çünkü beni senden ayıracak olan tek kuvvet,
Ölüm beni yakalamış demektir.
Kendimi kör düşündüm, kötü oldum,
Sağır olsaydım ne yapardım bilmem,
Birde dilsiz hissettim , kalbim sızladı,
Sensiz olsam ne yapardım dedim ve düşünürken öldüm!!
Sen benim hayatimda oldugun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir…
Çünkü sen benim için daima teksin!
Seni yildizlara benzetiyorum onlar kadar uzak onlar kadar erisilmezsin
Ama bir farkin var; onlar bin tane sen bir tanesin.
Önceleri hasreti hiç tatmadim, yarimden hiç ayri kalmadim, biter diye takvimlere baktim. Zor geldi ayrilik alisamadim.
Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye
Beni çagirdigini bir defa duyabilsem
Avuçlarimda ates, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapina gelsem
Basimi duvarlara vurup ölsem diyorum
Her sey sagir içimde, ne siir ne musiki
Dünyadan bezginligim dünyalar kadar eski
Öylesine çözülmüs, öyle dagilmisim ki
Bu ne bitmez ayrilik bu ne özlem diyorum
Istemem sevgili yüzüme gülme
Eger ki sonunda aglatacaksan
Istemem sevgilim ümitler verme
Sonunda dünyamı karartacaksan
Yatagini gül yapraklariyla, rüyalarini papatyalarla süsledim, üzerini sevgimle örttüm tüm kabuslarini da ben aldim ki sen rahat uyu birtanem!
Askim yatagin, sevgim yorganin, yüregim yastigin olsun iyi uyu birtanem.
Ne zaman tutsam ellerini gözlerimin önünden mevsimler geçer, ne zaman gözlerin gözlerime degse samanyolundan bir yildiz düser.
Seni unutmak zor, anlatmaksa imkansız,
Sen unutuldukca hatırlanan,
Anlattıkca bitmeyensin meleğim..
Ben sana mecburum bilemezsin, adını mıh gibi tutuyorum aklımda
İçimi seninle ısıtıyorum bir yaşamak düşünsem “sus” deyip adınla başlıyorum.
Ağlasam çizgi çizgi,
Gözyaşlarım sana değilmiş gibi, beklesem,
Zamansız, dünsüz, yarınsız gelmeyişini, Silinmiyor hüzünlerim,
Seni seviyorum…
İki yıldız gibi parlayan gözlerine bakıp da, senin ruhunu tüm içtenliğiyle görebilenler anlar ki sen bir ömre bedelsin !!
Hafif hafif çiseleyen yağmurda kalırsan;
Saçlarını okşayan her tanede
BENİ HATIRLA !
Senin için ağlarken gözümden düşen yaşlar denize dökülseydi eğer,
Karaya vuran dalgalar “seni seviyorum” yazardı.
Hep bir yıldız olmanı bekledim.
Gün gelir kayıp bana ulaşırsın diye,
Sonra vazgeçtim,
Yıldız olursan ben ulaşamam diye…
Bu gece pencereni açık bırak,
Bir kuş uçurdum, biraz yorgun biraz ıslak,
Başucuna bir tutam sevgi bırakacak.
Haritaya bakıyorum izin yok,
Kitaplara bakıyorum yüzün yok,
Sözlüklere bakıyorum ismin yok,
Birde dönüp kendime bakıyorum,
Senin benden başka adresin yok.
Bugünü yaşıyorsam eğer,
Gelecek günlerin seni getireceğine inandığım içindir.
Bulutlara yükledim özlemimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi,
Yağmurları yağdırdım gözyaşlarımla,
Küçücük melekler gönderdim,
Seni öpmeye gelmediler mi?
Birgün hayatın bütün güzelliklerinden vazgeçip,
Ölüme sessiz sedasız gitmek istersen,
Yanıma gel ki sana sensiz yaşamanın,
Sensiz olmanın ölüm olduğunu göstereyim.
Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek,
Gündüzleri yıldızları görebilmek marifet,
Aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet
Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamını taşısaydı,
Ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın,
İnanki bir tanem hergün yağmur yağardı…
Elimde denizde buldugum bir midye var,
Denizden o kadar uzak ki tıpkı seninle benim gibi.
Ama arada tek fark var o denize sen bana aitsin.
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:31
Seninle buluşmamız ne kadar güç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika başbaşa kalmamız suç olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...
Çağırsam bile gelme, yorulma ne olursun!
Sen üzülme, incinme, kırılma ne olursun!
Beni yanlış anlama, darılma ne olursun!
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...
Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı,
Aşkımın değerini sır gibi taşımanı,
Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum...
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:32
mavi ıslak
ne zaman ilk yaz olsa
yanım yönüm,sağım solum;mavi
ne zaman bir yağmur yağsa
önüm arkam dünüm günüm mavi
çünkü bira mavide yakalamıştım
ışığını gözlerinin
ve bir maviye takılmıştı
uçurtması gökyüzünün
sen ilk yazda bir tatlı ayazdın bu yürekte
fazla sıcak, derin mavi
ve ben son günde bir nehirdim
çok az ılık,biraz sıcak
yüzünü anımsıyorum sonra
mavi suda,nemli,ıslak
sevmelerimi daha sonra
renkten öte nemden uzak
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:32
DİBİNİ GÖREMEDİGİM ISSIZ KUYULARDAYIM
ÇEKİLMEYECEK DERTLERLE HEP BEN BAŞBAŞAYIM
RUHUMUN ESARET ALTINDA KALMIŞ KISMIYLA DUALARDAYIM
DUALARIMDA HER ZAMAN HAYKIRMAKTAYIM
HAYKIRIŞLARIMLA BERABER BEN HERZAMAN İSYANLARDAYIM
İSYANIMIN PENCERESİNDEN DÜNYAYA SESLENMEKTEYİM
YANLIŞLARLA DOLU BU HAYAT DÜZENİYLE
HER ZAMAN SAVAŞ İÇERSİNDEYİM
KARANLIKLARIN ÇOCUGU OLMAYA ADAY BİR BOŞ BEYİNİM
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:33
O elinde tuttuğun zarf bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt er mektubudur
Görülmüştür
Doğum günüm
Bugün 3 Aralık
Ve şafak kanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevgilimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmıyacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terk edilmekte varmış
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bugün doğum günüm 3 Aralık ve şafak karanlık
3-5 nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi örttü üstümü kar, siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalın gözümen önüne geldi anne.
Kız kardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir sen kaldın geriye
Üzülme anne! Üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk bir siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkı hem sevgiyi
Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garıp gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyormusun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldız yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm aklımıza bile gelmiyor anne
Canlar canlar gidiyor anne
Gidiyor canlar ve kimbilir ne zaman bahar
Bugün doğum günüm 3 Aralık
Hiç saymadım kaç günüm kaldığını
Daha şafak karanlık
Yeni yeni bitmeye başladı dede, torun muhabbetleri
Ve yeni yeni öğrendim tokat yemeyi
Zamanla herşeye alışıyor insan
Akşam postalları boyayıp yatmaya
Sabah içtimaya kalkmaya
Barut kokusuna tüfeğe havai fişeğe
Nohuta ve kara şimşeğe
İnsan her şeye alışıyor anne
Hele bir de olmasa şu çarşı izni
Doyasıya yemek yemek
Ve eşe dosta telefon etmek
Her şeye alıştım da bir alışamadım sevdiğimin
Başkasına gidişine
Benden saklama anne
Sende biliyorsun bir haftaya kadar
Nikah masasına oturacağını
Kızma ama anne
Bu terk ediliş ya firara gebe
Yada bir daha hiç dönmemeye
Sitemem sana değil anne
Ama bu terk ediliş
Ya firara gebe
Yada hiç dönmemeye.
Geçen gece yine karakolu bastılar
Kurşunlar yine kurşun gibi
Yağdı üzerimize,
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu yine anne
Biliyormusun?
O an hiç kokmuyorsun
Herkes kendini bir spere atıyor
Ve gecenin karanlığında
Kurşun yerine ışıl ışıl yıldızlar yağıyor üzerimize
Ve ölüm
Akılına bile gelmiyor anne.
Yıldızlar yağıyor üzerimize
Ve kurşundan yağmurlar
Ama ben değil onlar
Sadece
Şehitler ıslanıyor anne
Ben değil
Onlar.
Onlar canlar
Kim bilir
Onlar için
Ne zaman bahar.
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:34
KAÇINCI TEMMUZ HEYYYYYYY......
Öküzünboynuzunda dünya
Kuyruğunda sinekler
Koca dünya durmuş
Öküz dönüyor
Beyinleri, yürekleri
Kaç bin yıl sonra
Tozları dökülmüş
Bir yalan
Anası karanlık yobazın
Gözlerini boyamış kışkırtmış yüreğini
Sırıtmış sivri dişleri
Salyası akıyor
Elinin köründe din iman
Ateş çakıyor
Öfkesi dönüyor duman içinde
Bir yılan
Kırılıp dökülmüş - çekilip asılmış
Ne güzel insan
Koca Pir Sultan
Şeh Bedrettin
Nesimi, Mansur
Yüz yılların ötesinden
Yalanın çukurunda
Yanmaya gelmiş
Madımak oy... Madımak can pazarı
Yobazın elinde kantar
Yangın alıp yangın satar
Koca bir çınardı
Elinde kalem di can - Yandı
Dalında tomurcuk
Açarken
Elinde saz
Çalarken - Yandı
Candı 37 si
Bir sevdanın içinde
Yaşarken - Yandı
Kara bir duman almış Sivas’ın üstü
Çamlıbel de bölük, bölük
Duyar mı... duymadı dağlar
Yıldızlar ..
Duymadı ağalar paşalar
Yandı... yandı canlar
Öküzün boynuzunda dünya
Kuyruğunda sinekler
Koca dünya durmuş
Öküz dönüyor
Akıl süpürgeye binmiş ateş elinde
Ankara bakıyor
Yobaz çakıyor
Ankara bakıyor
Yobaz çakıyor
Yanarken bahtı kara
Ankara
Yüzün kara
Alev kanatlarını çırptı canlar
Semah döndü gök yüzünde
Dökülen kan
Asılan – Yakılan can
Öfkesini alıp döndü geri
Bu ne derin sevda böyle
Aramıza indi
Yanımıza durdu
Yakılmak için dikildi
Bu nasıl din iman dedi
Kahpeliğin yüzüne tükürdü
Biz dedi yanmayız
Yakılsak da
Yansak da tükenmeyiz
Bu kaçıncı Temmuz hey..
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:34
DAIMA MERT OL SASMA YOLUNDAN
SEMALARA KADAR UZANSIN SANIN
BEKLEME KIMSENIN TUTMASINI KOLUNDAN
HEP INSANLIK DOGRULUK ICIN AKSIN KANIN
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:36
Ayrılığın Hediyesi
Albüm : Dinle Sevgili Ülkem
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Birben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamıs ben.
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu arasıra, biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun, son olsun.
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hiç uyumamış ben
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.
Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun, ne olacaksa olsun...
Birazdan Kudurur Deniz
Albüm : Dinle Sevgili Ülkem
Birazdan kudurur deniz
Birazdan dalgaların sırtından
Üst üste fışkıran rüzgarlar
Bir intikam gibi saldırınca üstüne.
Yüzüne şarkılar çarpar, yüzüne şiirler çarpar, ağlarsın
Sen artık, sen artık buralarda duramazsın.
Artık sazın bağrı mı olur
Kimsenin bilmediği bir ağrı mı
Gider kendine gömülürsün
Yoksa bu şehir bu sokaklar
Seni alır kullanır, seni alır kullanır
Santim santim çürürsün.
Bazen bir uçurum kalır
Bazen de martıların ardından
Velvele koparan bir leş kalır
Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar.
Sırtını duvara yaslar, sırtını ağaca yaslar susarsın
Sen artık, sen artık hiçbir sözü kaldıramazsın.
Şimdi bir yeni sevda mı olur
Kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı
Tutar sıfırdan başlarsın
Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar
Seni yiyip bitirir, seni yiyip bitirir
Dirhem dirhem azalırsın.
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:37
Devir Beni
Sen deli rüzgarım ben kuru yaprak
Savur beni savur düşene kadar
Doğ da güneşim ol ben kuru toprak
Kavur beni kavur pişene kadar
Sapladığın okun gerdiği yayım
Sensin benliğimde en büyük payım
Etrafımda devir daim halkayım
Çevir beni çevir şaşana kadar
Hayat sensizlikse ölmeye değer
Ömrü bir kalemde silmeye değer
Bana gelmen için engelsem eğer
Devir beni devir aşana kadar
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:37
Kahraman Asker
En derin imanın en derin gücün
Sahibi kudreti kahraman asker.
Baş kaldırsa düşman bu topraklara
Çarpışır onunla kahraman asker.
Serden geçmez canından vazgeçer o
Namusu göklerde ay yıldızdır o
Kanı akar canı çıkar ölmez o
Ebedi gönülde kahraman asker.
Bir kişisi bin düşmana bedeldir
Coskun,coşkun akan bulanık seldir
Onun için vatan en güzel yardir
Sevgisi gönülde kahraman asker.
Sıladan bir haber alırsa eğer
Onun için en güzel duyguymuş meğer
Ondaki yücelik göklere değer
Arşa çıkar güçlü kahraman asker.
Sadık yari kara toprak olsa da
Dört bir yanı hainlerle dolsa da
Hazan vurup çiçekleri solsa da
Cennet bahçesinde kahraman asker.
Hüseyin Çelik
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:38
ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsinki orucumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa niye türban sorarsın
rakı şarap içiyorsam sana ne
yoksa sana bir zararım içerim
ikimizde gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşkende geçerim
esir isen mümkünmüdür ibadet
yatıp kalk atatürk'e dua et
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet
işgaldeki hali sakın unutma
atatürk'e dil uzatma sebepsiz
sen anandan yine çıkardın amma
baban kimdi bilemezdin,********
neyzen tevfik kolaylı
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:39
MERDİVEN
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Ahmet HAŞİM
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:39
SEN GURBETLIGI BILEMEZSIN
Sen gurbetligi bilemezsin
Nereden bileceksin yasamadinki
Mesela ben senin gibi ezan sesiyle uyanamam
Burda ezan yok canlar calar ancak
Burda güller solgun acar
Kuslar ise sessiz ucar
Geceler acimasiz insani yüreginden yaralar
Belki inanmayacaksin ama
Her cocuk gurbette yetim dogar
Sevdiklerin ta ötede
Hasret büyütürsün gönlünde
Sen bakma güzelim
Yüzümüz gülüyor ama
Kan damliyor icimizde
Burda vefa yok burda sevgi yok
Burda hasret var burda özlem var
Burasi gurbetlik cekmesi zor
Burda her hecede kadere sitem var
Sen gurbetligi bilemezsin
Nereden bileceksin yasamadinki
Bayram gelir mesela
Babanin ellerinden öpersin
O cok sevdigin annenin bayramini kutlar
Siki siki boynuna sarilirsin
Biricik kardesine bayram hediyesi alirsin
Mahalledeki cocuklara bayram sekeri dagitirsin
Eslere dostlara bayramliga gidersin
Bayram gelince bir baska cöker icime hüzün
Belki inanmayacaksin ama yasla dolar gözüm
Yüzüne hasret anama sarilamam
Babamin ellerinden öpemem
Tek tesellim suskun bir bayram karti
Ondanda teselli bekleyemem
Burda dostluk yok burda bayram yok
Burda hasret var burda özlem var
Burasi gurbetlik cekmesi zor
Burda her hecede kadere sitem var
Sen gurbetligi bilemezsin
Nereden bileceksin yasamadinki
Ya yarime ne demeli
Uzun zaman oldu yüzünü görmeyeli
Eli elime teni tenime degmeyeli
Söylemek istemiyor ama
Isyani mektuplarinda gizli
Onada zor geliyor yolumu gözlemek
Kendi vataninda gurbetlik cekmek
Bitir artik dön gel diyor
Ayrilik onuda bitiriyor
Kervan gecmez hanlar gibi
Gemi ugramaz limanlar gibi
Yapayalniz virane gözlü
Dört gözle bekliyor yolumu
Burda sevgi yok burda sefa yok
Burda hasret var burda özlem var
Burasi gurbetlik cekmesi zor
Burda her hecede kadere sitem var
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:40
Bende köyümü özledim.(Sivas-Zara-Gühertaş)
G Ü H E R T A Ş
Gel hemserim gel! Verelim bas basa
Hep beraber, hep birlikte gidelim GÜHERTAS'a
Tarlasi tasli, yolu yokuslu
Daglari, bayirlari yayla çiçegi kokuslu
Çoraplari heybeleri Türkmen nakisli
Ne hostur, eveligi madimagi GÜHERTAS'in.
Bahar geldi mi koyun kuzu çobana emanet
Gençlerin önünde boynuzlari çitak öküzler
Korucu korkusuyla güderlerdi meralarda
Derelerde çimerdi çocuklar
Ne hostu, soguk suyun basinda peksimeti GÜHERTAS'in.
Hatirlayin� Hatirlayin hele su yayla göçünü
Kagni arabalari dizilirdi sira sira�
Süslenirdi öküzler�Süslenirdi gelincik kiz gibi
Alli pullu kizlar Turnalar söylerdi Yazinin basinda
Ne hostu, yollarda kagni gicilatmasi GÜHERTAS'in.
Yaylaya bir baksana, yemyesil olmus
Koyun gözleri ile dolmus her taraf
Kadin, kiz- koyun, kuzu birbirine karismis
Kuzun agzinda nisanlisini yakalamis delikanlilar
Ne hostu Hacinin Yurdunda davar geçmesi GÜHERTAS'in.
Ninemin sirtinda kozak çuvali
Dumanlari yükselirdi, yayla evlerinin bacalarindan
Insanlar mutlu, huzurlu, yüzler gülerdi
Aksam olmus inek bicik hepsi tamam
Ne hostu çira isiginda aksami GÜHERTAS'in
Zaman göç zamani kosu mali inerdi köye
Yüklenirdi kagnilar, dizilirdi katar katar
Ellerde kömüs yogurdu, biçak kesmez kaymagi
Öglen sicaginda kusluga gelirdi öküzler
Demlenirdi kadinsiz evlerde çaylar çirce suyundan
Ne hostu bu vakitte Çökeligi GÜHERTAS'in.
Bostanlar kazmalanirdi, fideler dikilirdi
Mugrasulun otlrari biçilecek zamana gelirdi
�'Ey Ahali�Yarin ota baslanacak''derdi bekçi
Anca beraber, ganca beraber derdi elbet
Ne hostu, Sarukayada ot biçmesi GÜHERTAS'in
Elinde orak, sirtinda besik, tarlaya giderdi kadinlar
Ekinler biçilirdi, hanlar bölünürdü, yigilirdi yiginlar
Hüzünlü türkülerle inler daglar taslar
Kagnilar yüklenirdi özene bezene
Yollarda kagni arabalari gicilardi dertli dertli
Ne hostu sap arabasinda uyumasi GÜHERTAS'in.
Saplar çekilirdi, düvenler dönerdi
Agustos sicagi vururdu öküzlerin basina
Düveni alip kaçarlardi gölge yere
Sirtinda kazakla harman aktarirdi Ahmet Amca
Ne hostu, Agustosta serin gölgesi GÜHERTAS'in,
Aksam odlu mu, kurulurdu makinelar
Gelirdi her harmandan bir makina sesi
Tiglar çikarilir, çecler elenirdi
Bugdaylar doldurulurdu kil çuvallara
Bir isi bitirmenin mutlulugu vardi gözlerde
Ne hostu, harmanda tozu topragi GÜHERTAS'in
Otururdu caminin kapisinda ak sakalli dedeler
Göklere yükselirdi, minareden bes vakit ezan sesi
Cuma günleri cami dolardi tiklim tiklim,
Köyün sorunlari konusulurdu Cuma çikisinda
Baslardi, çekis, dögüs, bagirmalar, çagirmalar
Ne hostu, Cuma çikisinda kavgasi GÜHERTAS'in
Harmanlar içeri atilinca gönüller rahatlardi
Biraz keven kesilirdi, birazda gazel toplanirdi
Odunumuz az derdi Mehmet dayi biraz daha odun
Kis dedigin derin dere ne olur ne olmaz
Ne hostu, kis aylarinda kizak kaymasi GÜHERTAS'in.
Kis geldimi dügün dernek kurulurdu
Danis yenirdi, kahya seçilirdi, saçi salinirdi
Güres meydanlarinda kizisirdi pehlivanlar
Damat da damatti hani, fesli salvarli
Ata binerdi telli duvakli gelinler
Ne hostu, dügünlerde davulu zurnasi GÜHERTAS'in.
Okul civil civildi.Hoca mektebi dolup tasardi.
Ellerinde Kur'an, sokakta gezerdi delikanlilar
Kizlar agiz dersi alir, çikardi Fergaba
Mektebe gelirdi, findiklar, armutlar
Ne hostu, Hoca mektebinde falakasi GÜHERTAS'in
Kis aksamlari toplanilirdi Büyük odaya
Yalilar anlatirlardi, yasadiklari anilari
Gençler toplanmis saya oynaylardi bacalarda
Kimi Ibis, kimi Gelin, kimi Fate olurdu.
Gezilirdi ev, ev, toplanirdi bahsisler
Ne hostu, kis aylarinda Sayasi GÜHERTAS'in
Ey hemserim! Birde simdi gör köyünü
Boynunu bükmüs, mahzun mahzun bakar minare
Evler issiz, yollar insansiz, harmanlar kuzusuz
Madimak oymaklari, bekler olmus elleri kinali kizlari
Armutlar Bile arar olmus dallarini kiran çocuklari
Ne hostu, büyük hocadan çalinan menündüsü GÜHERTAS'in
Üzülme! Üzülme ayriyim diye köyümden
Geçim derdi, gelecek derdi, seni ayirdi yurdundan
Ama bozmadi Gühertas'li Dirligini düzenini hiçbir zaman
Gühertas orda kaldi. Ama sen Gühertas yaptin ISTANBUL'u
Ne hostu, Ne hostur Kültür Merkezi GÜHERTAS'in�
SON
Yazar: Mustafa COSKUN
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:40
SENI DÜSÜNDÜM
Seni dusundum,gectin kalbimden
Birseyler yazmak geldi icimden
Senden uzaklarda gurbet ellerde
Mektupla halini sormak istedim.
Aylardir ayriyiz, gormedim seni
Kalbimin icinde gizledim seni
Bana hayat veren tatli sesini
Tellerle konusup duymak istedim.
Nekadar dirensem durmuyor icim
Sana tutkunlugum bir baska bicim
Her satirda seni yasamak icin
Adina bir siir yazmak istedim.
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:41
Memlekete Destan Oldum
Memlekete destan oldum
Karim beni beğenmedi
Esten oldum dosttan oldum
Yarim beni beğenmedi
Ne söylesem "deli" dedi
"Meyva vermez cali" dedi
"Açma bana kolu" dedi
Sarim beni beğenmedi
Ben gönlümün valisiyim
Altı çocuk velisiyim
Bir güzel delisiyim
Durum beni beğenmedi
Yine düştüm dilden dile
Göz yaşlarım sile sile
Attı beni gurbet ele
Yarim beni beğenmedi
Geçti güzelliğin cağı
Golkoy'e kurdum otagi
Guz geldi doktu yapragi
Dalim beni begenmedi
Veysel yonum yare dondum
Lodos degmis kara dondum
Yesillenmis yare dondum
Pirim beni begenmedi
EyüphanAydın
27.11.2008, 12:41
YAVUZ BÜLENT BAKİLER
Türkçemize hizmette
Geleceğe himmette
Unutulmaz elbette
Baki kalır Bakiler
Söz konusu vatansa
Ay-yıldızlı bayraksa
Bu mübarek topraksa
Cesur olur Bakiler
Ayrılmayıp davadan
Bu vefasız dünyadan
Gidenlerin ardından
Ağlar durur Bakiler
Doğuştan olmuş şair
Sevmiş bir Sultan Şehir
Halk için yazar şiir
Dua alır Bakiler
Zalime sert Bakiler
Her zaman mert Bakiler
Korkmaz levent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
yigidonun_kızı
27.11.2008, 13:06
NİCEDİR ÖZLEMİŞİM
Nicedir özlemişim
Bu rüzgarı
Hani Doğu'da eser
Bahar akşamları
Nicedir özlemişim
Bir elma ağacının
Dibine oturmayı
Nicedir özlemişim
Şoseleri,dağları
Nicedir özlemişim
Bir dosta sarılıp
Ağlamayı
Ataol BEHRAMOĞLU
yigidonun_kızı
27.11.2008, 13:13
- Nerdesin?
Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar: -Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Aşıkıyım beni çağran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgarlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana: -Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben,
Elverir ki bir gün bana derinden,
Ta derinden bir gün bana Gel desin.
Ahmet Kutsi Tecer
Buda farklı bir açıdan aşk şiiri
YANACAKSIN ELBET...
SENDE YANACAKSIN BİRGÜN
KİMSE YARDIM EDMİYCEK SANA
İNLESENDE DUYAN OLMAYACAK SESİNİ
SORACAKLAR ETTİKLERİNİ
NASIL OYNANIR GÖNÜLLE
NASIL YALANLA AVUTULUR
SORACAKLAR BİRGÜN
ERİYECEKSİN SENDE BEN GİBİ TÜKENECEKSİN
ANLAYACAKSIN NASIL OLDUGUNU
YANACAKSIN ALEV ALEV
BİR DAMLA SERİNLİK DİYE YALVARACAKSIN
BOGULACAKSIN HEM KENDİ ACINA
HEM YAPTIKLARINA SONUNDA AFFEDİLMEYECEKSİN GERİDE KALAN
YANIK İZLERLE GEÇİNECEKSİN
EN DİBE DÜŞECEKSİN EN KARANLIK
EN KUYTU YERE KORKACAKSIN
SESİMLE ÇINLAYACA
SEni_Özledim
YİNE YAĞDI YAGMUR
DAMLA DAMLA DEYDİ YÜREĞİME
SENSİZ BOŞ SOKAKLARI İZLEDİM
HAYALİN GELDİ GÖZÜMÜN ÖNÜNE
NE GÜZEL KOSARDIK DELİCESİNE
NE GÜZEL ISLANIRDIK O YAĞMURDA
SEN DEĞERDİN TENİME
ÜŞÜME SEVDİĞİM DİYE
ÜŞÜYORUM İŞTE HADİ DEY TENİME
ARTIK YAĞMURLARDA DEYMEZ
OLDU YÜREĞİME PENCEREMDEN
AKIP GİDİYOR GELECEK OLAN SEVGİLERE
AĞLIYORUM AĞLIYORUM TUTAMIYORUM
DÜŞÜNDÜKÇE SENİ CILDIRIYORUM
NE OLUR GEL SEVDİĞİM YAĞMURLARDA SENİNİM
bu güzelmiş:D:)
yigidonun_kızı
27.11.2008, 13:21
çok güzellermiş emeğine sağlık
yigidonun_kızı
27.11.2008, 13:22
OLVİDO
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
İşte, doğduğun eski evdesin birden
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağlûplar, mahzunlar...
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar bir gün bir camı açtığını,
Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.
Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kolkola.
Ya sizler! ey geçmiş zaman etekleri,
İhtiyaç ağaçlı, kuytu bahçelerden
Ayışığı gibi sürüklenip giden;
Geceye bırakıp yorgun erkekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla.
Ebedi âşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde.
Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış!
Aldan, geçmiş olsa bile ümitsiz kış;
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen âşığın serptiği çiçekler.
Ya sen! ey sen! Esen dallar arasından
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu uyanma vaktinde
Sensin hep, sen, esen dallar arasından.
Ey unutuş! kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni.
Ahmet Muhip DRANAS
yigidonun_kızı
27.11.2008, 13:28
Kepez
Ansizin bir karasu iner
Deniz fenerinin gözlerine
Fener kör olur
Ve agir agir uyanmaya baslar
Deniz dibinin devleri
Koç sürüsü dalgalar toslasir gerine gerine
Ötede yikkin bir balikçi köyünün çiçeksiz evleri
Evler ki denizlerde olup bitenleri bilmez
Bense bu kaderi iyi bilirim
Benim adim Kepez
Yildizlar olmadi mi, dolunay olmadi mi
Gökyüzü de kördür
Yüregindeki kara bulutlar
Durmadan yildirimlar kusar
Yorgun bir gemi oturur kayalara
Karisir birbirine dua ve küfür
Korkuysa sapkasini her zaman
Kapkara bir dala asar
Bir yosun tarlasinda dinlenirken
Gördüm ölümü kaç kez
Selam verip geçti gülümseyerek
Ben korkusuz Kepez
Kaç sünger ve inci avcisinin
Kanina girdi bu denizler
Kaç taze gelin ihtiyarladi
Bu ufuklara baka baka
Her sabah
Neseli bir islik aydinligina
Evden çikip gidenler
Ya döndüler ya da hiç dönmediler
Yarali aksamlara
Yalniz kalmayinca aç kalmayinca
Oglak, kuzu melemez
Ben ne dramlar yasamamisimdir bu kiyida
Ben Kepez
Mutlu insanlarda gördüm
Gelip kollarimin arasinda sevisen
Ama uzun sürmedi
Singir mingir kristal ömürleri
Ne çigliklar isittim rüzgarlardan
Mevsim mevsim degisen
Hele de yitik ekmekler gibi ayrilik türküleri
Tedirgin martilarin
Kanatlari vururken gez
Ben dilsiz bir görgü tanigiyim
Benim adim Kepez
Gün kisalir,
Bir gece de degisir renk renk haritam
Gün uzar,
Sizlayan süslü bir gögüstür Tarih-i Kadim
Sirdir, ayiptir
Gördüklerimin hepsini anlatamam
Gemiler gelip geçerken
Kaç dilden hüzünlü sarkilar dinledim
Gül yanakli, lale dudakli
Ne güzeller gördüm gitti gelmez
Ben hep ayni yerde beklerim
Benim adim Kepez
Bazen denize küserde
Gökteki yildizlarla konusurum
Bazen gidemedigim yerleri oksamak isterim
Bulamam ellerimi
Ay dogarken baslar
En uzun süren sarhoslugum
Asirlar kemirse de
Koparamazlar zincirlerimi
Kimse kirli ayaklariyla
Üzerimi tepeleyemez
Ben bes vakit
Sabrin gül suyuyla yikanirim
Benim adim Kepez
Bahaettin Karakoç
Sweetgirl
27.11.2008, 15:49
Bir Sözünle Tükendi
Bir sözünle tükendi içimdeki hevesler
Neden ilham alıp da sana şiir yazayım
Son perdeyi kapattın bitti bütün piyesler
Sen efendi ben köle nasıl ferman bozayım
Boynumdaki ilmeğin ucu senin elinde
İnan yaşamam ölmem bir kelime dilinde
Ben bir kemer olmayı istedim de belinde
Malım mülküm yetmedi söyle nasıl olayım
Hasretine razıyım senin olsun merhamet
Fırsat varken elinde sevenini idam et
Dünya zindan gözümde sensiz zaten rezalet
Olmadığın yerlerde nasıl gezip tozayım
Hep benimle paylaştın kederini acını
Şimdi sana göreyim dene bende gücünü
Günahına girdiğin şu kalbimin öcünü
Kime kusur bulup da kimden nasıl alayım
Muammer Baydere
Arif Coşkun
27.11.2008, 15:53
Karanlık gecemizin aydınlık yarının da
Hani bir güneş doğacaktı ufuklarımız da
Mutluluk tohumları ekecektik bulutlara
Hepsi birer düş, birer hayalmiş unutma...
26-11-2009
Saat:12,45
Kardelencicegi
27.11.2008, 20:01
Sevgi;
katlanmak
ilgilenmek
beslemek
cesaretle yaklaşmak
ödün
ve
özveride bulunmak
bir de paylaşmak ise eğer
ben sevmenin de ötesinde seviyorum o zaman…!
Aşk;
yalnızlık
sensizlik
çaresizlik
yetersizlik
acizlik
tutkuya tutsak olmak
ve
bir de acı çekmek ise eğer
ben aşık olmaktan da öte aşığım o zaman…!
Sevda;
çekmek
taşımak
aramak
bulamamak
ulaşamamak
ve
bir de karanlıkta gezmek ise eğer
sevdadan da öte, ben KARA SEVDALIYIM o zaman…!
Alintidir;
Kardelencicegi
27.11.2008, 20:01
Aşık Olduğunuzu Nerden Anlarsınız???
--------------------------------------------------------------------------------
Ask, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Ask, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Ask, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Ask, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
Ask, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir
Ask, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir.
Ask, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir.
Ask, korumaktir. Sorumluluktur.
Ask, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
Ask, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
Ask, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
Ask, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
Ask, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir.
Ask, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur.
Ask, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
Ask, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
Ask, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
Ask, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Ask, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Ask, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
Ask, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Ask, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Ask, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Ask, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir.
Ask, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Ask, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Ask, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
Ask, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir.
Ask, asla anlatilmayacak hikayelerdir. Özeldir. Kiymetini Bilene Tabiiiii
alintidir, bi sitede gördüm, sizinle paylasmak istedim.
Cok güzel ve anlamli bir yazi.....
yerliturkuaz
27.11.2008, 20:13
Sevme beni ne olur
Eğer beni üzeceksen
Bırakıp gideceksen
Beni terk edeceksen
Bana acı vereceksen
Yüreğimi yaracaksan
Gözyaşlarımı akıtacaksan
Birgün bırakıp başkasının olacaksan
SEVME BENİ NE OLUR!
sandalli
27.11.2008, 20:14
BANA BİR ŞARKI SÖYLE
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksin icimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı soyle
Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bu gün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle
Ümit Yaşar Oğuzcan
dark_yamtar58
27.11.2008, 20:29
ÖZLEDİM
BENİM OLMADIN
SEN HİÇ BİR ZAMAN
SENİ HER BULDUĞUMDA KAYBETTİM
DÜŞÜNMEDİM SONRASINI
HEP BÖYLE DEVAM EDER ZANNETTİM
AĞLADIM ÇOK AĞLADIM ARDINDAN
KADERİNE BOYUN EĞDİM
KELİMELER TARİFSİZ KALIR
SENİ ÇOK ÖZLEDİM
ŞİMDİ DÖNSEN GERİ
OLMAZ OLSUN BÖYLE SEVGİ
SENDEN SONRA KALMADIKİ
HİÇBİŞEYİN TADI KEYFİ
Kardelencicegi
27.11.2008, 20:48
Diyecegsin ki niye iste eyle ,
seni görüp yüreğim bir hoş olir
yanir yanir tutuşur ataşlanir
sonra işte öyle kaybolir sönir
diyecağsanki niye
işte eyle
akşam olur davar gelir nahır gelir
beklirem beklirem bir sen gelmirsen
baban/anan seni bizim yakaya koymir
diyecağsanki niye
işte eyle
geceleri seni hep düşünirem
pencereye bakip seni görürem
"gel" direm gaybolup birden gidiysen
diyecağsanki niye
işte eyle....
Bu siir doguya Kars, Erzurum taraflarina ait bir anonim siirdir,
yöresel sivesi ile yazilmis muhtesem mahsum ve safligi insanin cok rahat yakaladigi bir siir,
dark_yamtar58
27.11.2008, 21:02
BİR TEK SENİ UNUTAMAM
Bir Başıma Bu Kentin Sokaklarında Yürüyorum.
Üşüyorum.
Ne Kadar Uzaksan Bana O Kadar Soğuyor Hava.
Sen Yoksan, Sıcaklık Hep Mevsim Normallerinin Altında
Bu Yüzden Meteoroloji Raporları Umurumda Bile Değil
Kar Mı Yağıyor Yoksa Yağmur mu Bana Ne?
Ben Senin Hasretinle Sırılsıklamım Zaten
Daha Ne Kadar Islanabilirim Ki ?
Burada mısın Değil misin Belli Değil
Bazen Gidişlerin Kahramanı Oluyorsun
Bazen Sonsuz Kalışların
Doyumsuz Gecelerdesin Kimi Zaman
Bazen de Yalnız Karanlıklardasın
Bitmek Bilmez Bir Şarkısın ,
Ama Ben mi Notaları Yanlış Basıyorum da
Sen Bu Şarkıyı Söyleyemiyorsun?
Neden Susuyorsun ?
Aşkın Sessizliği Ne Kadar Korkunç Olur Bilir misin?
Bir Tek Kelimeye Hasret Geçen Gecelerin
Hesabını Soracağın Kimse de Yoktur Üstelik
Kendi Kendiyle Konuşana Deli Derler Ya
Beni Çoktan Akıl Hastanesine Kapatmaları Gerekirdi.
Hem de İflah Olmaz Hastalar Bölümüne
Yokluğuna Alışmaktan Korkuyorum,Ne Kadar Kötü
Yokluğunu Yürüyorum Sokaklarda
Yokluğunu İçiyorum Kadeh Kadeh
Hiç Gelmeme İhtimalin Bir İdam Mahkumuna Dönüştürüyor Beni.
Hiçbir Şey Yapmadan Beklerler Ya Hücrelerinde,
Ölümün Soğuk Nefesini Hissederek
Anlamlı Olan Bir Şey Yoktur Onlar İçin
Belki De Bir An Önce Ölmektir Akıllarından Geçen
Bu Bekleme İşkencesi Bitsin Diye
Bu Yokluk Hissi Öldürecek Beni
Gelebilme İhtimalinse Yüreğimdeki Kuşları Havalandırıyor
Kanat Seslerini Duy Gelmek İste Bana
Bir Görsem Yüzünü,Ah Bir Dokunsam Sana
Göreceksin,Sevdanın Çiçek Çiçek Açtığını
Umudun Bir Yangın Gibi Alev Alev İkimizi Birden Sardığını.
Anladım Ki Mümkün Değil Seni Sensiz yaşamak.
Ben O Gönlü Genişlerden Değilim
Madem İçimdesin,Yüreğimde Taşıyorum Seni
O Zaman Yanımda Da Olmalısın
Sensiz Yaşanmayacak Bu Aşk Ötesi Yok
Şimdi Yalnız Geceleri Seviyorum
Seni Yıldızlarda Buluyorum
Daha Bir Dayanılır Oluyor Sensizlik Sancısı
Mümkünü Yok Çıkmayacaksın Aklımdan
Bu Yüzden Gece, El Ayak Çekilmişken,
Hiçbir Ses Yokken Sen Ve Gece
Zaman Geçer,Her Şey Unutulur
Bir Örtüyle Kaplanır Acılar Ama
Sweetgirl
28.11.2008, 14:17
Paramparça kalbim
paramparça kalbim
ekmek kırıntıları gibi dökülüyor soframa
her saniye düşüncemdesin
kendini kaybetmiş,aşkı anlatan
tüm arsız duygularım karanlık sokaklarda
kimsin nesin
nerden esiyorsun deli deli
neden yüreğim kapıldı sana
özgür düşünceler içinde
mutlu yaşıyordu ruhum
baharın ilk ışıkları ile süzülüyorsun
odama merhaba dercesine
bense yüreğimi sana yansıtmış
matlaşmış bakışlarımla
ışıltıyı yaşıyorum gözlerinde
Mehmet Akçam
dark_yamtar58
28.11.2008, 14:51
Yokluğuna Alışmaktan Korkuyorum,Ne Kadar Kötü
Yokluğunu Yürüyorum Sokaklarda
Yokluğunu İçiyorum Kadeh Kadeh
Hiç Gelmeme İhtimalin Bir İdam Mahkumuna Dönüştürüyor Beni.
Hiçbir Şey Yapmadan Beklerler Ya Hücrelerinde,
Ölümün Soğuk Nefesini Hissederek
Anlamlı Olan Bir Şey Yoktur Onlar İçin
Belki De Bir An Önce Ölmektir Akıllarından Geçen
Bu Bekleme İşkencesi Bitsin Diye
Bu Yokluk Hissi Öldürecek Beni
Sweetgirl
28.11.2008, 14:59
Kalbim Acıyor Anne!
Sen, bana sevgi verdin.
Sevmeyi öğrettin.
Başımı, dik tutmayı,
Dürüst ve çalışkan olmayı,
İnsan gibi insan, olmayı,
Adam gibi, sevmeyi öğrettin.
Adam gibi.
Sen bana,
Tilkinin, kurnazlığını,
Karganın ağzından, peyniri,
Nasıl çaldığını, değil.
Kurdun, sivri dişlerinin,
Her şeyi nasıl, parçaladığını değil.
Timsahın, gözyaşlarını,
Çıkar savaşlarını, öğretmedin.
Kimseyi,
Kendinden fazla sevme,
Demedin!
Kelebeklerin ömrü, kısa olur.
Kozanı delme, demedin.
Kalbim acıyor, anne!
Kalbim.
Perihan Pehlivan
dark_yamtar58
28.11.2008, 15:04
Gelebilme İhtimalinse Yüreğimdeki Kuşları Havalandırıyor
Kanat Seslerini Duy Gelmek İste Bana
Bir Görsem Yüzünü,Ah Bir Dokunsam Sana
Göreceksin,Sevdanın Çiçek Çiçek Açtığını
Umudun Bir Yangın Gibi Alev Alev İkimizi Birden Sardığını.
Anladım Ki Mümkün Değil Seni Sensiz yaşamak.
Ben O Gönlü Genişlerden Değilim
Madem İçimdesin,Yüreğimde Taşıyorum Seni
O Zaman Yanımda Da Olmalısın
Sensiz Yaşanmayacak Bu Aşk Ötesi Yok
Kardelencicegi
28.11.2008, 15:19
> Bİr Demet Şİİr....
Icimdeki sevgi
Icimdeki sevgi her şeyi aşmıştı da
Bir sana mı ulaşmadı yar
Bu yüzü herkes güldüremedi
Sen mi ağlattın yar...
Yüreğimde yangın çıktı o gün
Sen mi aldattın beni yar
Çok seviyordun, çok üzülüyordun da
Özlemin bitti mi yar
Sana olan özlemim beni boğardı
Özlemimi de aşıp, sen mi öldürdün beni
Sevdamı bilirdin de, seviyorum derdin
Buna rağmen sen mi gittin yar
Hep yanındayım döneceğim derdin
Bekle, pes etme, beni unutma derdin
Sen yoktun ama hayalin yeterdi
Yollar açıldı da yar, sen gelemedin..
Sana sarılacaktım doya doya
Ayrılamam senden derdin hep bana
Yağmur altında özgürce dolaşacağız derdin
Yağmur yağmadı mı yar oralarda......
Alintidir;
dark_yamtar58
28.11.2008, 15:35
BIRAKMA BENİ...
Günlerdir ağladım yokluğunda
Bekledim bana geleceğin o günü
Senden uzak olsamda aldırmadım
Hep umutluydum, beklemeye yeminliydim
Düşünmedim sensizliği, yapamazdım zaten...
Sensiz asla olamazdım
Bir eksiklik vardı İçimde, gittiğinden beri
Dönseydin bitecekti, ya dönmeseydin...
İşte o zaman da ben bitecektim.
Eğer sen olmayacaksan bu dünyada
Bende olmayacam...
İstesem bile bunu yapamayacam
Sensiz asla olamayacam...
Kardelencicegi
28.11.2008, 17:45
Ve Ben Sensiz Karşılarım Yüreğime Yağan Yağmuru...
Yalnızlığımın Rengi Solar Gecenin Karanlığında..
Gece Suskun..
Yüreğime Dokunur Hüzün Rüzgarı..
İçimde Eser de Durur..
Sevdamın Derinliğine Çöktü Hasretin Közü..
Alevi Durgun..
Kanar Yalnızlığım..Damarlarımda..
Kanar İçime Vurur...
Gülmeyi Unuttu Bakışlarım..Unuttu Aynalar..
Süzülür Gece Gözlerimde..
Süzülür Simsiyah ve Sakin
İçime Volkanlar Patlar..Kuşatır Hislerimi..Sarar Yüreğimi Lavlar..
Yağmur..Hüzün Yağdırır Üzerime..
Hüzün Yağar Yüreğime...
Yükselen Çığlıklarımı Duyan Olmaz..Gece de..
Çözemez Zaman..Karanlığa Gömülen Kaderimi..
Gece...Acı Kokan Rüzgarını Estirir Gözlerime..
Katran Sızar..Sızdıkça Sızar Yanan Yüreğime..
Hüzünle Bakar Gözlerim..
Hüznü Konuşur Gayrı Dilim..
Kim Anlar ki?"
Sessizliğe Boğulan Hıçkırıklarımı..
Susmalıyım..
Konuşmak Fayda Etmez..Acze Düşerken Hecelerim..
Yaşayan Var mı? Sorsam..Anlatsam Benim Yaşadıklarımı...
Ve Bedenim Düşer..Yıkılıverir Öylece Yere..
Toprak Hüznümü Çeker Alır Yüreğimden..Hasretini Unutur Yüreğim..
Dalar Toprağımın..Derinlinğe.. En Derine
Ve Ben Sensiz Karşılarım Yağmurun Yüreğime Yağışını...
<Alıntı>
dark_yamtar58
28.11.2008, 17:54
şehla gözlerin esrari
şehla gözlerin
beş vakit namaza divan durdugum
eyilip secdeye alın vurdugum
hilal kaşlarına kurban oldugum
kalbimin kıblesi şehla gözlerin
aşkını ruhuma mabet yaptıgım
o har kor rengine nara yandıgım
allah ımdan sonra inan taptıgım
gönlümün kabesi şehla gözlerin
kılıçtan keskin ve ince sırattan
ibadetim var düşsem de kırattan
bilirim durgundur deli fırattan
bir ırmak hevesi şehla gözlerin
ceylan bakışlım içimin uktesi
acem aşiran buselik bestesi
hüseyni makamı neva perdesi
notamda la sesi şehla gözlerin
o her hasretim vuslat a gidiştir
murada ermeyiş bende bitiştir
o nur cemalinde bir raks ediştir
tanrı mucizesi şehla gözlerin
esrariyim taptım günah sa günah
yar bende afrodit ilah sa ilah
vururum kendimi silah sa silah
bir ölüm mermisi şehla gözlerin
EyüphanAydın
28.11.2008, 17:56
UNUTMAK..........
Unutmak o kadar kolay olsaydı,
Önce kendimi unuturdum gamzelim.
İçimi yaktı ela gözlerin.
Bakışlarında eridi yüreğim.
Unutmak o kadar kolay olsaydı,
Seni tanıdığım anı silerdim gamzelim.
Belki sevmesini beceremedim.
Belki çok sevdim.
Korkuttu seni aşırı sevgim.
Unutmak o kadar kolay olsaydı,
Sevmesini unturdum gamzelim......
EyüphanAydın
28.11.2008, 17:57
ARADIM SENİ
hep türkülerde aradım seni,hep şarkılardaydın,
nerde üzgün ,nerde ayrılık şarkıları varsa orda aradım seni,
hani dinlemeyecektik ayrılık üzerine ne varsa........
yavuz bingölle başladım birtanem
değmen benim gamlı yaslı gönlüme
ben bir selvi yardan ayrıldım vay ....
evvel bağ bal idim dostun bağında
talan vurdu ayva nardan ayrıldım ayrıldım ayrıldım vay........
ben gönlümü çala yardan ayrıldım vay.............
sonra daldım şarkılara ismail yk
içim yanar kalbim yanar zor gelir bu ayrılık
henüz erken daha erken
doyamadım çok severken.
ben seni günlük sevmedim ki,
ben seni bir ömür sevdim
sen benim umudum herşeyimsin ,canımın içisin
isterim seni daha sana doymadımki
özlerim seni henüz senden kopmadım ki..........
böyle sürüp gitti sarkılarda aradım seni
yüreğim yanarak,kalbim kanayarak,
çıkmadın telefonlara,konusmak bile istemedin,
gururun yendi seni...........
leman samın gül güzelini dinlerken
akan yaslar yanaklarımdan süzüldü teker teker
hatamı söyle yar..............
aradım seni her yerde,
sahillerde,elele gezdiğimiz caddelerde,
martılara sordum seni...........
1503 kere bağırdım seni seviyorum yar......
gururumu çiğneyerek söylüyorum geri dön yar
arıyorum seni her nefesimde,her anımda.......
geri dön yar ,ruhum öldü bedenimde ölmeden geri dön yar............
sandalli
28.11.2008, 18:50
Göklerde Kartal Gibiydim
Göklerde kartal gibiydim
Kanatlarımdan vuruldum
Mor çiçekli dal gibiydim
Bahar vaktinde kırıldım
Yar olmadı bana devir
Her günüm bir başka zehir
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım
Coşkundum pınarlar gibi
Sarhoştum rüzgarlar gibi
İhtiyar çınarlar gibi
Bir gün içinde devrildim
Ekmeğim bahtımdan katı
Bahtım düşmanımdan kötü
Böyle kepaze hayatı
Sürüklemekten yoruldum
Kimseye soramadığım
Doyunca saramadığım
Görmesem duramadığım
Nazlı yarimden ayrıldım
EyüphanAydın
28.11.2008, 19:12
Sarhoş
Gecenin karanlık yollarından,
Kaldırım asfaltlarından yürüdüm.
Paketinden sigarayı çektim.
Ateşim hiç olmaz aşkım olmadığı gibi,
Neyseki yoldan geçen bir adamdan ateş aldım.
Yaktım sigaramı,
içtim.
Ahh çektim.
Hep kendime kızdım.
Ahh ulan ahh dedim.
istasyon caddesinin birahanelerinde gezdim.
Çektim kafayı.
İçtim rakıları.
Efkar dağıttım dağıtabildiğim kadar.
Okkalı bir ses geldi Orhan abiden ''bir teselli ver''.
Bir teselli ver be insafsız verebildiğin kadar.
Hani çok sevmiştin anlatamayacağın kadar.
Sonrası güzelim,başım dönüyor.
Sarhoş oluyorum.
Dayak yemeden meyhaneciden kalkıp gidiyorum.
Ayakta duramıyorum.
Sağa sola çarpıyorum.
Ateşim hiç olmaz aşkım olmadığı gibi,
Sönmeden sigaram,sigaramı sigaramla yakıyorum.
Kızıyorum vefasız dostlara.
İsyan ediyorum ayyaşlığıma.
sonra bu sarhoşluğuma.
Sonrası güzelim,kapının önünden geçiyorum.
Şeytan diyor sarhoş feryadıyla bağır,
Melekler diyor çek git evine ağır ağır.
Neyseki gidiyoruz evimize.
Efendiliğimizi bozmuyoruz.
Soytarılık etmiyoruz elaleme.
Nede olsa delikanlı takılıyoruz bu alemde.
Işığın sönsede,hani perden çekilsede,
İçimize gömüyoruz sevdamızı acıyla,kederle,hasretle.
Kendi kendime konuşuyorum karanlık yollarda.
Gören,deli sanıyor.
Deliyim ama kanlıyımda.
Sonrası güzelim,
Sarhoş oluyorum aşkınla,
.............................. .......Sevdanla,
.............................. .......................Rakıyla ,
.............................. .............................. ....Rakıyla
ulan
rakıyla.
EyüphanAydın
28.11.2008, 19:12
Sen Benim Mucizemdin…
Sana dokunmak bir mucizeydi, seninle olmaksa bir mucizeyle yaşamak..
Gün geceye döndüğünde seninle olmak öyle güzel ki. Bütün bir gece seninle aynı
havayı solumak, dinlediğim şarkılarda seni bulmak. Gündüzümde insanlar,
mücadele, kavgalar, çirkinlikler var belki ama gecemde sadece sen ve ben… Belki
bu yüzden geceyi sevişim. Sadece sana ait gecelerim, tıpkı kalbim gibi...
Dün gece yine uzandı elim telefondaki tuşlara. “Aradığınız numara
kullanılmamaktadır” Gülümsedim ve iletilemeyeceğini bile bile defalarca mesaj
gönderdim. Her “iletilemedi” raporunda sanki “Buda geçecek. Geçecek değil mi
Can’ım?” cevabını okudum…
Aradım seni. “Ulaşılmaz” olduğunu bile bile aradım seni. “Ulaşılır” olsaydın
keşke. Keşke biraz daha çok gülebilseydik yaşamın bize yaptıklarına. Keşke “Sen”
yine yanımda olabilseydin. Keşke şu iç çekmeler olmasaydı. Acı olmasaydı keşke…
Keşke… Keşke… “Keşke” kelimesini bilmese, öğrenmeseydik.
Hayata tek bağımdı aşkın… Gelirdim yanına sokulurdum… Tüm dertlerden ,
kederlerden uzaklaşırdım gözbebeklerinde kendimi gördüğümde… Nerden bilebilirdim
ki bir gün o gözlerde kaybolacağımı… Umutlarımın, hayallerimin, sevgimin,
beklentilerimin, inançlarımın yok olacağını… Nerden bilebilirdim ki; o
seyretmeye doyamadığım gözlerinde ölümün beni beklediğini…
Oysa ben ayrılığı hiç düşünmezdim. Aklıma gelmezdi sensiz sabahlamak. Sen varken
fark etmezdim mevsimlerin döndüğünü. Meğer ellerime kar yağabilir, gözlerime
bulutlar değebilirmiş. Sen benim mucizemdin. İşte o mucizeye dokunmak, aslında
seni sonsuza dek kaybetmekmiş. Bunu da öğrendim...
Aradım seni Can’ım. Ulaşılmaz olduğunu bile bile aradım. Seni henüz özlemiş de
değilim, yanlış anlama beni. Ne zaman özlerim bilmiyorum. Hâlâ benimlesin ve
hâlâ gecelerim senin; tıpkı kalbim gibi….
EyüphanAydın
28.11.2008, 19:13
Üç yağmur sonra geleceğim,
Korkma.
Aydınlık, güne saklanmayacak.
Saçaklara asılı bıraktığımız
Yağmurluğu alıp dağlara gideceğiz
Üç yağmur sonra...
Üç yağmur sonra geleceğim,
İki saklı mısra var
Gökyüzüne çizdiğimiz resimlerde
Birisi elleriyle yakacak o şiiri.
Ve yağmur yetmeyecek artık
Üç yağmur sonra geleceğim,
Şakaklarımda duran bu gülümseyiş,
Sadece anı olacak.
Ve hüzün...
Ve şiir...
Ve yağmur getireceğim.
Üç yağmur sonra...
Üç yağmur sonra geleceğim,
Bekleyecek misin hep o bıraktığım yerde ?
Öznesiz şiirlerimle,
Umutlar getireceğim çocuklara,
Üç yağmur sonra...
Yüklemim düşecek umut ağacımdan,
Dedim ya üç yağmur sonra,
Gideceğim...
Arif Coşkun
28.11.2008, 23:02
GİLGEMDE VAR OLUŞ
Yaprakta hayat
dalda hayat
gövdede hayat
hayat papatyada
kırda göz alabildiğince
varolmak dediğin nedir ki?
Gölgem de hayat
EyüphanAydın
28.11.2008, 23:05
CANIM İSTANBUL
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey, hava, renk, eda, iklim
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım
Vatanım da vatanım
İstanbul
İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik.
Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat.
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet.
O manayı bul da bul
İlle İstanbul'da bul
İstanbul
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği
Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar.
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i
Kadını keskin bıçak
Taze kan gibi sıcak
İstanbul
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler.
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar
Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar.
Gecesi sümbül kokan
Türkçesi bülbül kokan
İstanbul
İstanbul...
sivaburs
28.11.2008, 23:28
Yağmurunu sevmiyorum bu şehrin.
Hoş güneşini de sevmedim.
Ben bu şehri sevemedim.
Yıllarımı gömüp kaldırımlarına,
Eli boş terk edeceğimi düşünemedim.
Gidiyorum işte, trenim gelir şimdi.
Alır götürür beni bu şehirden,
Alır götürür sensizliğe.
Ağlayacak mısın arkamdan,
Alışabilecek misin bensizliğe.
Affedemiyorum seni, affedemem.
Gidiyorum, sen beni affet.
Uzun bir yol gidişim, geri dönemem,
Zira sensizlik, uzak memleket.
Ayberk
EyüphanAydın
28.11.2008, 23:34
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Sakarya' da, İnönü' de, Afyon' dakiler
Dumlupınar' dakiler de elbet
Ve Aydın' da Antep' de vurulup düşenler,
Siz toprak altında ulu köklerimizsiniz
Yatarsınız al kanlar içinde.
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri,
Siz toprak altında derin uykudayken
Düşmanı çağırdılar,
Satıldık, uyanın !
Biz toptak üstünde derin uykulardayız,
Kalkıp uyandırın bizi !
Uyandırın bizi !
Şehitler, Kuvayi Milliye şehitleri
Mezardan çıkmanın vaktidir !
Vatan Şairi Nazım HİKMET-1959
Ölüm 3 Haziran 1963
dark_yamtar58
29.11.2008, 00:52
AŞK ESRARİ
GEREK KALMADI
Ey aşk artık yüregimi
Yakmana gerek kalmadı.
Umudumu hayalimi
Yıkmana gerek kalmadı.
Bıktım viraneligimden
Mecnun divaneligimden
Bir yaş olup gözlerimden
Akmana gerek kalmadı.
Ömrüm çile dert yorgunu
Gönlüm bir hasret vurgunu
Kalbime hüsran kurşunu
Sıkmana gerek kalmadı.
Gönlümde buldum hüsranı
Kalbimde acı hicranı
Bu içimdeki isyanı
Duymana gerek kalmadı.
Perişanım ser sefilim
Bu halimden yar kefilim
Bak işte geldi ecelim
Lokmana gerek kalmadı.
dark_yamtar58
29.11.2008, 00:53
ADRESİM ESRARİ
ADRESİM
Bir sabah erkenden çıkıp yollara
Ne olur aşıp gel dert deryasını
Bitir bu hasreti allah aşkına
Çal artık mazinin kır kapısını.
Bırakıp gitmiştin beni burada
Ne bahara erdim nede murada
Daha fazla durma dön gel sılada
Adresim hep aynı hasret sokagı.
Kime sorsan beni tarif ederler
Bura aşk rıhtımı çile duragı
Sora sora bagdat bulunur derler
Adresim hep aynı hasret sokagı.
dark_yamtar58
29.11.2008, 00:57
RÜZGAR ESRARİ
RÜZGAR
Gençlik deli bir rüzgar
Savurur durur beni.
Aşk ateş yürek yakar
Kavurur durur beni.
Yagmur yagmaz gönlüme
Hep hüzün var ömrüme
Hazan vurmuş gülüme
kurutur durur beni.
Hasretim acılarım
Özlemim sancılarım
Gönlümde anılarım
Avutur durur beni.
Kaybeder gizlerinde
Gölgesi izlerinde
Zalim aşk dizlerinde
Uyutur durur beni.
dark_yamtar58
29.11.2008, 00:58
Kahrediyor beni sensiz bu şehir
Böyle yaşamaya çoktan alıştım.
Gözlerim bir ırmak sanki bir nehir
Hasret bana ben hasrete karıştım.
Özleyip yanmışım yüregim dolu
Gülmeyecek yüzüm farkettim bunu
Mazi sokagında kaybettim yolu
Grbet bana ben gurbete karıştım.
Haddi hesabı yok çektiklerimin
Yüregi taş olmuş sevdiklerimin
Farkı yok gündüzden gecelerimin
Zulmet bana ben zulmete karıştım..
HÜSEYİN ATMACA OGLU,ESRARİ
ŞİİRDEN,GÜFTEYE1976.DAN,2008.E EE,ESRARİCE
ESRARİ
O,TAM BİR MUAMMA FARKLI BİR GİZEM
GÖNÜL SIRLARINDA BİR SÜL ESRARİ.
AŞKIN OCAGINDA YANAN BİR KEREM
SEVDA KORLARINDA BİR KÜL ESRARİ.
Nazligül
29.11.2008, 01:50
Unutamıyorum seni...
Kader değil bu asi zamanın bize ettiği,
Yarasını saklayan iki yorgun beden,
Susup susup konuşmak isteyen ben
Ve içimde büyüyen sen,
hangi mısrayı silmeye uzatsam elimi
odamın duvarlarına çizilir o eşsiz desen;
gözlerin...
Unutamıyorum seni,
bu akşamda aklımdasın,
düşünüyorum derin derin,
Allah'ım çıldırabilirim!
Yok mu benzerin? ...
Nazligül
29.11.2008, 01:53
Ben Seni Çok Özledim Kahve Bahane
Geleceğim yanına, ver bir müsaade
Sürüver sen ocağa, birisi sade
Dolduralım içine ballarla bade
Bir yüzüme gülüver şenlensin hane
Ben seni çok özledim kahve bahane
Kırk değil yüzyıllarca kalsın hatırın
İsterse acı yazsın her bir satırın
Çeker bütün yükünü sevda katırın
Sen yanımda olunca her şey şahane
Ben seni çok özledim kahve bahane
Ruhuma neşe katsın tatlı sözlerin
Kanımı tutuştursun kahve gözlerin
Yanacaksak yanalım, sönsün közlerin
Sen yanımda olunca her şey şahane
Ben seni çok özledim kahve bahane
dark_yamtar58
29.11.2008, 01:56
TEK BİR ÜMİT ESRARİ
Tek bir ümit verseydin dagı taşı delerdim
Bir rüzgar olup eser yagmur gibi çilerdim
Aşkını kıble bilip inanki diz çökerdim
Bir allah,a bir sana zikrederdim
Tükenmezdi umudum bilsem dönecegini
Ayrılıgı gönülden kalpten silecegini
Ah.bir anlasam beni tekrar sevecegini
O,zaman mantıgıma hükmederdim
Bu büyük aşkla erdim virana berduşluğa
Derbeder sakilige divane sarhoşluğa
İnan ahrec ederdim o, eski mutsuzluga
Mazideki günlere şükrederdim
Ayrılıgın örseler ömrümün törpüsünü
Miras bıraktın aşkın bu hazin öyküsünü
Notalara döktügüm hasretin türküsünü
Yâr o, gül cemalinde raksederdim
Esrariyim harcardım gönlümün servetini
Âbât et yüregimi tamamla hicretini
Her emrine amade dünyanın servetini
Ayagına sererdim vahşederdim
Kardelencicegi
29.11.2008, 08:52
Yüreğin Üşüdüğü Gün
Yüreğin üşüdüğü gün
sıcacık bir günü düşün
sıcacık bir bahar gününü
umudun büyüklüğünü
ve sonsuz maviliğini göğün
yüreğin üşüdüğü gün
bir çocuğun gülüşünü düşün
bir çocuğun beyaz düşünü
göveren dal uçlarını
çatlayan tomurcuğu
ve çiçeklenen yerini her öpüşün
yüreğin üşüdüğü gün
bir ormanın gümbürtüsünü düşün
bir ırmağın türküsünü
bulutların beyazlığını
güneşin kızıllığını
ve ısıtan yanını özğürlüğün
Nuri CAN
Kardelencicegi
29.11.2008, 08:54
Güzelleme
yaprak dalında güzel
dal çiçekte
çiçek umutta
umut baharda güzel
sevda yürekte güzel
yürek dostlukta
dostluk barışta
barış yarışta güzel
özlem yağmurda güzel
yağmur baharda
bahar dağlarda
dağlar seyranda güzel
Nuri CAN
Kardelencicegi
29.11.2008, 08:57
Küs Çiçeği
Bir rüzgar olsam ıssızda
hıçkırsam tenhalara
solgun güllere essem, yorgun yollara
pınarlara seslensem, tomurcuklara
okşasam incinmiş yapraklarını sesimle
ay ışığı olsam ısızda
akıp gitsem su gibi derelere
yalnızlıkları yıkasam, sevgisizlikleri
yıldızlar bir yanımı alıp götürse, güneş bir yanımı
her gece,
kapısı kapalı evlere düşsem, pencerelere
solgun bahçelere, yorgun kollara
nazlı bir şafak olsam dağlarda
kızıl bir nar gibi serilsem gökyüzüne
yıldız gülücükleriyle terli çocukların
her sabah lekesiz alınlarından öpsem
gün konmuş yanaklarından...
ay bir yanımı alıp götürse, güneş bir yanımı
dağ dağ, deniz deniz savrulsam
bir bahar başlasa yeşil
yaslasam başımı omuzuna dağların
bir yol çiçeği gibi küs ve yorgun
ağlasam
nazlı bir çocuk avuçlarına saklasa gözyaşlarımı
uzanıp uyusam incinmiş kirpiklerine
bir daha uyanmasam
Nuri CAN
Kardelencicegi
29.11.2008, 08:58
NAR ÇİÇEĞİM
Nar çiçeğim
Kar çiçeğim
Güneşle beslediğim
Sevgiyle süslediğim
Onca umut sanaydı
Onca özlem sana
Nar çiçeğim
Kar çiçeğim
Gelir diye düşlediğim
Yüreğime işlediğim
Bunca şiir sendin
Bunca resim sen
Kır çiçeğim
Sır ciçeğim
İnce bir yay kaşların
Baygın bir ay bakışların
Saplanır şu sineme
Öldürür beni
Naz çiçeğim
Yaz çiçeğim
Kervan geçmez
Kuş uçmaz
Kanadım değdi sevdaya
Zulüm aşka yakışmaz
Göz çiçeğim
Güz çiçeğim
Hasrete gül yükledim
Mecnunum çöl bekledim
Yıllar geçti tükendi ömür
Ölüm geldi gelmedin
Mor çiçeğim
Kor çiçeğim
Şarkı sözü 1972 Nıjmegen
Nuri CAN
EyüphanAydın
29.11.2008, 09:41
BAĞIŞLA
Ya zamanından çok erken gelirim..
Dünya'ya geldiğim gibi,
Ya zamanından çok geç,
Seni bu yaşta sevdiğim gibi....
Mutluluğa hep geç kalırım.
Hep erken giderim mutsuzluğa..
Ya herşey bitmiştir çoktan,
Ya hiçbirşey başlamamış...
Öyle bir zamanında geldim ki yaşamın,
Ölüme erken,sevgiye geç..
Yine gecikmişim bağışla sevgilim..
Sevgiye on kala,ölüme beş......
haticeözlü
29.11.2008, 10:46
Kalpten kalbe bir yol vardır izlenir
Sevgim hazinemdir kalpte gizlenir
Eyüp'ün sabrıyla gönül bezenir
Sevda bilmez dosta sitem eylerim
Dostun bahçesine güller ekmeyi
Vuslat eylemeyip özlem çekmeyi
Canımı yandırıp cana bakmayı
Anlamayan dosta sitem eylerim
Günleri aylara yıla ekledim
Sevdamı ben yüreğimde sakladım
Kış ayında senden gülmü bekledim
Vefa bilmez dosta sitem eylerim
Benim sevdam senin sözünü almaz
Söylediğin sözden devasın bulmaz
Kırdığın gönlümün tamiri olmaz
Gönül bilmez dosta sitem eylerim
Bahar gelmez artık benim gülüme
Bülbül sussun figan etsin halime
Taş basarım artık ben bu gönlüme
Gül verdiğim dosta sitem eylerim.
EyüphanAydın
29.11.2008, 14:07
Bu Hesap Sorulacak
Yiğit olanın lokması cana azıktır beyler
Kimse bana söylemesin buna yazıktır beyler
Soyu soysuz olanın sütü bozuktur beyler
Bunların soyu bozulmuş Türk'e düşman göbekten
Bu hesap sorulacak Apo denen köpekten!
Kan istediniz canlardan bitmedi inadınız
Oğuz size yar olmadı budüz idi adınız
Senelerdir bu vatanın ekmeğini yediniz
Suyunuzu keseceğiz dağlardaki gölekten
Bu hesap sorulacak Apo denen köpekten!
Dağlar, taşlar bu ovalar bilin ki Türk'ün yurdu
Aslımız insan neslidir Türk'e semboldür Kurd'u
Soyu ermeni olanlar nerden bilecek Kürd'ü
İhaneti seyreyleyin perdedeki delikten
Bu hesap sorulacak Apo denen köpekten!
Alperenler şehadeti seslenirken çağrına
İbrahim'in dedikleri nişan oldu bağrına
Mehmetçik'ler şehit düştü bu vatanın uğruna
Vatan mı istediniz lan beşikteki bebekten?
Bu hesap sorulacak Apo denen köpekten!
Başı bozuk yaylalarda bol keseden savurdun
Ne dinin var, ne imanın sen ne biçim gavurdun?
Hem korkaksın, hem zavallı zoru gördün kıvırdın!
Urgan bile dava eder boynundaki ilmekten!
Bu hesap sorulacak Apo denen köpekten!
Aşık Sefai
EyüphanAydın
29.11.2008, 14:08
Bayraksızlar!
Bayraksızlar bayraksızlar
Yere düşse bayrak sızlar
Nerden bilsin kıymetini
Soysuz sopsuz bayraksızlar
Ne olurdu yazmasaydım
Ben bu kara yazıyı
Bilmeseydi namert soysuz
İçimdeki sızıyı
Yıldızların isyanı var
Hilâl taşıyan felek
Damla damla kan akıyor
Delik deşik bu yürek
Al rengine kara bağlar
Yastadır deli gönül
Aşık'ın olmuşum senin
Hastadır deli gönül
Renginde şehitlik gizli
Hilâlinde mana var
Yüreğimde saklamışım
Kurbanında kına var
Toprağa düşse yiğit
Ölüm güç verir bize
İnancıma teslim oldum
Zulüm güç verir bize
Uğrunda ölen yiğit
Kim ne bilsin ne kadar
Geriye ne can kaldı
Hepsini kurban adar
Yamacında gezindiğin
Şimdi dağlar ağlasın
Bayrağım hançerlendi
Şimdi çağlar ağlasın
Bayrak yere düşerken
Alkışlayan piçleri
Kahredecek Türk milleti
Destek veren güçleri
Susmayın ey milletim
Bayraksızda ar olmaz
Susar ise yiğitler
Vatan bize yar olmaz
Başı bozuk yaylada
Pusuları kurdular
İki yaşında yiğit
Kürşad'ımı vurdular
Bundan gayrı düşmanım
Bayrağa ters bakanlar
Artık hesap vermeli
Dağı taşı yakanlar
Meleküt aleminde
Destan olan can bizim
Dalgalansın bayrağım
Üstündeki kan bizim
Dört aylık bebeklere
Kurşun sıkan nerdesin
Nereye gidersen git
Öleceğin yerdesin
Hükmü ilâhi varsa
Belki korur Yaradan
Kan düşmanı olmuşuz
Çekilsinler aradan
Bu vatanın ekmeğii
Gözünüze durmalı
Yiğit bir can gelmeli
Sizden hesap sormalı
Sefai'yem yaşamak ki
Bundan gayrı ar gelir
Ay yıldızlı bayrağa
Bu yeryüzü dar gelir
Nazligül
29.11.2008, 14:58
BEN SENİ NEDEN SEVDİM BİLİYOR MUSUN
ben seni neden sevdim biliyormusun
ben senin özlemini sevdim
platonik aşkını
ve görmedigim gözlerini sevdim
bilmedigim hırçınlıgını
tutmadıgım ellerini
yudum yudum içtigim hasretini sevdim
yalnızlıgımda
sen yokken yanımda
ama dalgın dalgın bakarken duvarlara
beynimde seni
tasavvur edişimi sevdim
ben seni neden sevdim biliyormusun
gece karanlıgında
kara karıncanın ayak izi gibi
hayallerime
sessizce gelişini sevdim
duvarda beliren anlık suretini
bir anda görüşümü sevdim
ben seni sen oldugun için sevdim
ben seni neden sevdim biliyormusun
haberin yok ama
sen benim ruhumda nakış nakış
gönlüme desen çizişini sevdim
bir gül gibi
hayalimde açışını sevdim
hiç demedin ama
seni seviyorum diye
bülbül gibi ötüşünü sevdim
Nazligül
29.11.2008, 15:01
BEN SENİ BİLMEDEN SEVDİM
Ben, seni; adını bilmeden sevdim. Ve, varlığınla gülüşünü...
Ben seni, yaşını bilmeden, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ve, ''yar''lığa süzülüşünü.
Ben seni, sesini duymadan sevdim...
Ve duymadan nefesini.
Ben seni adını bilmeden sevdim...
Ama; sevdim!..
Üşüyüşünü sevdim...
Üşüyüşünü sevdim on üçüncü ayın ilk günü;
Gel, ısıt deyişini!..
Bekleyişini sevdim beşinci mevsimin gün bitimlerinde,
bilerek gelmeyeceğimi...
Akşam alacalarının gönlüne yürüyüşünü sevdim...
Ve, kıpırtısız, karanlığa gömülüşünü sevdim.
Bir de;
Gel, ışıt deyişini!..
Ben seni, adını bilmeden sevdim.
İhtiyacım... Cevabım...
İsimler koydum sana; bahar yelim, çiçek tarlam...
Gökkuşağım, ışığım...
Kuşkanadım, pembe rüyam, çiy tanem...
Seni, adını bilmeden sevince öğrendim;
seni sevmek için gerekmiyordu
ismini bilmem...
...Sevdim işte!
Ben, seni; yaşını bilmeden sevdim...
Yani bilmeden sevdim deden yaşında mıyım,
torununla akran mı!
Ben seni, gözünü-kaşını bilmeden sevdim.
Ben seni, sesini duymadan sevdim.
Ve hatta öğrenmeye korkarken, bilmeye kıyamazken seni...
...seni sevdim.
Seni sevdim.
İçime salıncaklar kurdum gönlümün ipleriyle...
Oturdun, sallayamadım; dokunurum diye korkumdan!
Dolaştın boynuma bir sarmaşık gibi; okşayamadım.
...Koklayamadım!
Dalgalarını taramamış olan parmaklarım yabancı saçlarına...
Ve hâlâ bilmiyorum, gözlerin ne renk?.. Hangi yıldızlar mahpus içinde?
Ve ben sana hâlâ seni sevdiğimi söyleyemedim!..
Ama ben seni; adını bilmeden, yaşını bilmeden... Yüzünü bilmeden, sesini bilmeden...
...seni bilmeden sevdim.
Seni, bilmeden sevdim!
Senin olmadığın ve benim olmadığım bir sokaktaki köşebaşında çarpıştı duygularımız!
Döküldü içindekiler ve döküldü içimdekiler...
Sen yoktun orda ve ben de yoktum;
Ama sevda vardı!
Ve, ben; seni adını bilmeden sevdim ...
Cihan ANADOLULU
dark_yamtar58
29.11.2008, 15:47
Seni Nasıl Sevdim Biliyor Musun
Bütün mevsimlerde yüzüm kırağı tutuyor
sende benim gibi üşüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Milyonluk nüfusun içinde yapayalnızım,
bir gölgelik ışık bile parlamıyor.
Sende benim gibi korkuyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bıraktığın hatıralar kanıyor,
yaralara gözyaşımı basıyorum.
Sende benim gibi sızım sızım
sızlıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun
Seni senden, seni benden, seni onlardan,
seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim.
Yoksa sen gülüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Üstüne serpilecek topraktan da daha çok
Sevgimden kefen biçip,
aşkımdan tabut çaktım
seni kalbime gömüyorum.
Yoksa sen kaçıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bana on dakikanı ayır
gözlerinle gözlerim buluşsun
sana fısıldayacakları var diyorum
bakarız kısmet, zaman diyorsun,
beni zamana mı bırakıyorsun,
bana saniyeleri heba mı görüyorsun,
ben sana ömrümü veriyorum alıyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Sana bir şey olmasın diye
kalbime dokunamıyorum
içinde sen yaşarsın,
sana bir şey olmasın diye
tenime dokunamıyorum
tenimde teninin izi var.
Sense benden aldığın beni cömertçe
har vurup harman savuruyorsun
seni nasıl sevdim biliyor musun?
Seni nasıl sevdim diyorum,
beni duyuyor musun?
Beni duyman lazım,
beni duymalısın
çünkü ;
sen padişahların, perilerin kızısın
sen Aslı’sın, Şirin’sin, Leyla’sın
Ferhat'a dağları deldiren aşkı
bana yaşatan kadınsın
beni duymalısın.
Sen yeni doğmuş, saf, sabi,
zerre kadar günahı olmayan
taze bebek canısın,
otuzunda bile süt kokarsın,
sen zalim olamazsın beni duyarsın.
Sen duru bir susun, Peygamberin torunusun
beni duyuyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Sensiz gelen her sabahın doğan güneşine
uyanmak ne kadar zifiri karanlıkta
kalmakmış sen biliyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Bütün saatlerde seni dolu dolu yaşarken,
yüreğimin penceresinden sana koskoca Ankara'yı
santim santim gezdirirken,
ALLAH aşkına sen beni kaç saniye
düşünüyorsun.
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Seni senden, seni benden, seni onlardan,
seni ağrıyan yanımdan bile çok sevdim.
Yoksa sen gülüyor musun?
Seni nasıl sevdim biliyor musun?
Arif Coşkun
29.11.2008, 17:20
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
dark_yamtar58
29.11.2008, 18:41
Şiir Gibi
Şiir tadında,
Berrak,
Dupduru,
Samimi,
Su gibi...
Çıkarsız..
Yalansız...
Sevgimi verip,
Karşılığında yine
Sevgi istiyorum
Bu hayattan ve
Senden...
Yaşamı
Güzelleştiren ,
Kar beyazı
Düşlerime sahip,
Çkacak,
Cesaretin ve
İç rahatlığın var mı ?
Evet ise cevabın, hiç durma !!
Bu yüreğin özlemleri öyle çok ki...
Aşkın kanadında uçmak,
İnandığın doğrulara
Cevap olmak için
Gel.
Her şeyimizi
Kaybettiğimiz bu hayatta,
Birbirimizi bularak
Yeniden
Başlamak için
Gel !
Şiir yüreğim sana !
Şarkı gözlerim sana !
Bir ışık ol,
Karartılıp kapatılan iç dünyama !
Gel !
Er’ isen
Yar isen
ve de yalnız
Benim isen
Gel...
El ele, gönül gönüle
Şarkıdan
Türkülere
Türküden
Şiirlere
Ne varsa bize dair
Yaşadığımız ve
Yaşayacağımız her değere
Göğsümüzü gere gere
Hakkın huzurunda
Duracak
İç rahatlağın varsa !
GEL...
GEL..
Ya da
Sen çağır ben gelirim...
gerçekten çok güzel ellerinize sağlık
EyüphanAydın
29.11.2008, 18:51
NANIYORUM
Yıldızların ne kadar parlak olduğuna inanıyorsam,
Gökyüzünün de ne kadar yüksek olduğuna inanıyorsam,
Ve ölümün ne kadar yakın olduğuna inanıyorsam,
Bilki seni sevdiğime de o kadar inanıyorum,
Eğer inanıyorsan sende yıldızların parlaklığına ,
Gök yüzünün de ne kadar yüksek olduğuna,
Ve ölümün ne kadar yakın olduğuna inanıyorsan,
Sende beni seviyorsun !!!
İNANIYORUM........
Yalnızlık
Yalnizlik nedir bilirmisin arkadas?İ‚Â
Boslukda dolanip, sonsuza dogru
Kendini kaybetmis, söyle bilirmisin?
Bombos hersey, ne yapsan anlamsiz
Zamansiz yasamak, nasil gecer bilirmisin?
Umutsuz hayata bakis, anlam bulamamak
Karanliklar icinde hevessiz, nasil düsündürür bilirmisin?
Bir gün gelir, dostun bile kalmaz
Akar sular sürükler seni acimasizca,
götürür seni yalnizlar diyarina
Hele geceler uzar uzar, karanlik geceler,
Icin burkulur yalnizliginda, yaninda biri olmayinca
Dilersin Allah`tan hayat arkadasi ömür boyu icin,
Kirilir kalbin, dileklere bile kahredersin
Canyoldasini kaybetmek nasildir bilirmisin?
Yillar gecer böyle, caresiz yalnizligini cekersin
Nasil kader yazmis arkadas söylermisin?
Karlar yagmis saclara, sen hala yalnizmisin?
Sende mi, arkadas artik gideceksin?
Git git sende git arkadas, zaten alismisim
Yalnizlik sende giders݃©n bir gün, kara toprak,
Sen bana arkadas olurmusun?
Cünkü iste o zaman, bak arkadas,
Yalnizligimin sonu gelmis olur!!!!
EyüphanAydın
29.11.2008, 18:52
Başkalık Vardı
Yemin ediyorum Başbuğum yemin,
Gülüşünde bile başkalık vardı.
Kürsüye gelirdin kendinden emin
Gelişinde bile başkalık vardı.
Gelip 'Bozkurtlarım' deyince hele
Zelzele olurdu sanki zelzele
Davudi sesinle mevzuyu ele
Alışında bile başkalık vardı.
Her derdini düşünürdün ülkenin
Ferasetin müthiş, müthişti fenin
Herkesin bildiği konuyu senin
Bilişinde bile başkalık vardı
Bir Çiçek Aldım
Dün gece yine yalnızdım
Sokağa çıktım
Ve kendime bir çiçek aldım
Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda
Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm
Ama her gece gibi
Dün gece de yalnızdım
Ve kendime bir çiçek aldım
Bir saat geri alınmış saatler
Ben geri almadım
Ve bir saat daha yalnız kalmadım
Bir masaya oturdum
İki çay ısmarladım
Ben içtim
Sen soğutdun
Sana söyleyeceğim herşeyi unutdum
Çok dert etmedim
Çünki yoktun
Dün gece yine yanlızdım
Rahat ağladım
Yokluğunda gizlemedim gözyaşlarımı
Ve lambaları hiç karartmadım
Dün gece
Her gece gibi yanlızdım
Sokağa cıktım
Ve kendime bir çiçek aldım
Sen sandım
KOKLAMADIM..!
Kardelencicegi
29.11.2008, 19:04
Umudum Olur musun?
Ben sen gibiyim. Ya sen ben olur musun?
Ben durulmak istemeyen bir nehir.
Sen üzerimdeki virane sal olur musun?
Açsam diyorum yüregimin
Tüm kapılarını sana.
Sen içeri süzülen sevdam olur musun?
Darbe üstüne bir büyügü daha!
Ama ben uslanmadım. Umudum Olur musun?
Ben sen gibiyim. Ya sen ben olur musun?
Ben durulmak istemeyen bir nehir.
Sen üzerimdeki virane sal olur musun?
Açsam diyorum yüregimin
Tüm kapılarını sana.
Sen içeri süzülen sevdam olur musun?
Darbe üstüne bir büyügü daha!
Ama ben uslanmadım.
Ben sen gibi karanlıkta gün’ü yasadım.
Bir dilenci misali soruyorum: Gün’ümdeki
karanlıgı yırtan umudum olur musun?
Ben sen gibi karanlıkta gün’ü yasadım.
Bir dilenci misali soruyorum: Gün’ümdeki
karanlıgı yırtan umudum olur musun?
dark_yamtar58
29.11.2008, 19:05
Yol Verin Bana
Gecenin vurgun yemiş ayazındayım
Ayın prangalarını söküyorum
Ellerim kan revan
Yüreğimde hasret tortusu
Tutuklu düşlerim isyankâr
Mızrak girmiş göğsümde
Serseri bir çırpınma
Bakışlarım sevdaya koşar
Kurşun yemiş düşlerimin
Tadı damağımda
Sigaramın dumanına
Sarılır sensizlik
Çektikçe dolar içime
Yapışır ciğerime
Parmaklarım sararmış
Boş kovan tedirginliğinde
Ellerim zaten depremlerde
Yüzümde yaşamın darbı
İnsafsız düşlerdeyim
Serseri mermi misali
Azimle söküyorum
Gecenin karanlığını
Tan’ın kızıllığını içiyorum
Doluyorum boynuma
Senli hayallerimi
Göz pınarlarımda
Buz kristalleri
Haykırıyorum isyanımı
Geçitsiz dağlara
Gecenin vurgun yemiş ayazındayım
Yol verin bana
EyüphanAydın
29.11.2008, 19:09
sana gelmek istedim dün gece.
hasretin,
bulutlarda bağdaş kurmaktaydı,
ve kanımda da şarap vardı.
mendilci çocuklar oynuyordu
otobüs durağında;
geçip de gözlerimdeki kalabalıklardan
kapına gelmek istedim.
bütün otobüsler boştu,
ve bütün duraklar.
adını bile bilmediğim birinin
yatağındaydım,
ve dürbünlüyordu gölgemi
dikbaşlı bakışlar.
gecenin zulasında
yola çıkmıştı uğrular,
ay karanlık;
unutmuşum ayaklarımı kapı önünde,
çalmışlar...
ellerini tutmak istedim dün gece.
çöplükler sokak kedilerine
güneşli bir demet sunmaktaydı,
ve kanımda da konyak vardı.
kuş soluğu kokulu
yağmurlar yağıyordu sokağına,
derip de yediveren şiirleri
yürek soframdan
pencerene ürkek serçeler getirdim.
bütün evler boştu,
ve bütün apartmanlar.
insancıl olan her duyguyu
hesapsızca paylaşmalardaydım,
ve umudun rengine bürünüyordu
asi şiirler,
senli yazılar.
oysa,aşkını
çalmaya hırsızlanmıştı ellerim
birden doğdu geceye ay,
aydınlık;
yakalandım polise,
ellerimi kesip atmışlar...
gözlerini görmek istedim dün gece.
bir sokağın kuytusunda
ölüler kurşunlanmaktaydı,
ve kanımda da votka vardı.
gökyüzünde birer birer
yıldızları söndürüyordu Hera.
serip de bıçaklanmış uykuları
urbasından,
kirpiklerinin parmaklığında,
gözlerinde tutuklanmak istedim.
bütün mezarlar boştu,
ve bütün tabutlar.
karaları değil,
yıldızları kuşanmalardaydım,
ve tenceresinde
tehlikeli şiirler pişirmekteydi
sarhoşlar.
zamanın bilinmezinde durmuştu
bütün saatler
saklamıştım cüzdanımda,
şanssızlık;
düşürmüşüm bilmediğim bir yerde
gözlerimi,
kaybolmuşlar.
şimdi;
ne el, ne ayak,
ne de göz kaldı.
gökdelenlerin görkemli şahikasının
gölgelendiği yerde,
baltalanmış çınar gibi
ayrı düşmelerdeyim.
bir ceset,
şişiyor parkın ortasında yavaş yavaş
kara gözlüklü,
kara gölgeli adamlar
yarın,
onu sehpada asacaklar.
başı puşilenmiş korkulardayım,
ve bu gece,
içkiyi böyle karıştırmamalıydım.
gelemiyorum sana,
yok işte ellerim,
ayaklarım,
ve gözlerim yok işte.
göremiyorum, yokluklardayım.
oysa,
yüreğimizden hüzün dolu
çiçekler derlemiştik;
damarlarımda alkol,
damarlarımda kara gölgelerin
ayak sesleri;
kopardılar.
yetiş!
bir yüreğim kaldı bende,
..emanetin.
ihanetsiz soluklarla,
ölü köpek bakışlarındayım.
Yalnızlığım ve Ben
Yalnızlıgımla basbasayım yine
Hayaller ve anılarla
Yasamımı hatırlayıp
Agladıgım yalnızlıgımlayım
Sadece duygularımı paylasan
Kader var yanımda
Yalnizliga düşmüş bir kuş gibi
Çaresiz kanadı kırık
Yinede yılmadan ama gözyaşlarına yenilerek...
Terkedilip bırakılan bir güvercin gibi
Anılarımla ve kaderımle paylaşıyorum herşeyi...
Çaresizligimi,umarsızlıgımı
Yalnız bırakılan fakat yılmayan
Kimseye muhtaç olmayan
Ama aglayan...
Bir dag yamacına oturmuş
Geceyi ve gündüzü düşünüyorum sadece...
Sadece içimi yakan ateş gibi
Kıvılcımlanıp yasadıgım acı günleri yakmak istiyorum...
Yakmak istiyorum ki
Kül olup ortadan kalksınlar diye
Beni sadece yalnızlıgımla bıraksınlar diye
Düşünüyorum.....
Seni düşünüyorum yinede Yılmadan bıkmadan
Damla,damla dökülen yagmurlar gibi
İşte yine yanaklarım ıslandı
Yine aynı şey oluyor
Ne zaman seni düşünsem
Hep aynı şey oluyor bana
Ama sen beni hiç sevmedin ki
Beni yalnızlıgımla başbaşa bıraktın
İimdi kuş olup uçmak isterdim
Bulutlarin üzerinde
Asagıya bakmak isterdim
Seni görürüm diye
Sevgimin bitmedigini
Sana göstermek için
Sensizligin acı yüzünü
Sevmenin şevkatsizligini
Göz yaşlarımın bile ezildigini
Sana göstermek için ...
dark_yamtar58
29.11.2008, 19:14
ŞAİRİM BEN...
Dünyaya kafa tutarım, kavgam kendimle benim.
Şairim ben,
Eylemci değil, söylemciyim.
Vardır benimde bir inancım,
Hatta dünya görüşüm.
Onun adamı, bunun yandaşı değilim.
Be şairim, yüreği sevgi dolu!
Gönül gözüyle gözlemlerim hayatı,
Toplumdaki çarpıklıkları,
Mazlumların hakkını korumak isterim.
Ezilene, çaresize çare olmaktır dileğim.
Ben şairim, kimsenin malı değil.
Dünyayı iyisile kötüsüyle severim.
Böyle sevmek kolay değil,
Tek derdim kendimle,
Kimseye muhalif değilim.
EyüphanAydın
29.11.2008, 19:18
Büyük Olmak İçin...
Büyük olmak için kimseye iltifat etmeyeceksin,
Kimseyi üstün görmeyeceksin,
Hiç kimseyi aldatmayacaksın,
Ülke için gerçek idealin ne ise onu görecek,
O hedefe yürüyeceksin.
Herkes sana karşı çıkacaktır;
Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır;
Önüne sonsuz engeller yığacaklardır,
Fakat sen bunlara dayanıklı olacaksın.
Kendini büyük değil,küçük,bir hiç sayarak,
Kimseden yardım görmeyeceğine inanarak
Bu engelleri aşacaksın.
Bütün bunlardan sonra da 'büyük' derlerse
Söyleyenlere gülüp geçeceksin
Ben Ölürsem...
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
İehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır
Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar
EyüphanAydın
29.11.2008, 19:27
YUNUS'DAN DiZELER
Her sey sende gizli
Yerin seni cektigi kadar agirsin
Kanatlarin cirpindigi kadar hafif..
Kalbinin attigi kadar canlisin
Gozlerinin uzagi gordugu kadar genc...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kotu..
Ne renk olursa olsun kasin gozun
Karsindakinin gordugudur rengin..
Yasadiklarini kar sayma
Yasadigin kadar yakinsin sonuna ne kadar yasarsan yasa,
Sevdigin kadardir omrun..
Gulebildigin kadar mutlusun uzulme
Bil ki agladigin kadar guleceksin
Sakin bitti sanma her seyi,sevdigin kadar sevileceksin
Gunesin dogusundadir doganin sana verdigi deger
Ve karsindakine deger verdigin kadar insansin
Bir gun yalan soyleyeceksen eger
Birak karsindaki sana guvendigi kadar inansin.
Ay isigindadir sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldigin kadar ona yakinsin
Unutma yagmurun yagdigi kadar islaksin
Gunesin seni isittigi kadar sicak
Kendini yalniz hissetigin kadar yalnizsin
Ve guclu hissettigin kadar guclu
Kendini guzel hissettigin kadar guzelsin..iste budur hayat!
Iste budur yasamak bunu hatirladigin kadar yasarsin
Bunu unuttugunda aldigin her nefes kadar usursun
Ve karsindakini unuttugun kadar cabuk unutulursun
Cicek sulandigi kadar guzeldir
Kuslar otebildigi kadar sevimli
Bebek agladigi kadar bebektir
Ve herseyi ogrendigin kadar bilirsin
Bunu da ogren , sevdigin kadar sevilirsin...''
YUNUS EMRE
Sweetgirl
29.11.2008, 19:30
Arkadaslar lütfen kopyala yapistir yaptiginiz siirlerin altina kimin yazdiginida belirtirseniz sevinrim.
Birde biraz daha yavas kopyala yapistir yapinda herkesde okuyabilsin güzel siirleri.
Kardelencicegi
29.11.2008, 19:38
****ANLAYA BİLİRMİSİN?****
Bir şeyler anlatsam sana
Anlamlı veya anlamsız
Dinlermisin beni?
Yada bir şeyler sorsam sana
Mantıklı veya saçma sapan alakasız
Cevap verirmisin sorularıma?
Yada gözlerim ansızın dalıp gitse uzaklara
Aklım bir düşünceye takılıp kalsa
Düşlerim karmakarışık bir haldeyken bile
Anlaya bilirmisin beni?
Alintidir:
dark_yamtar58
29.11.2008, 19:42
Gölgelerde kalan umutlarimiz
kaçarken kızılllığımdaki tebessüm,
çoğalıyor gönlümdeki sevgi,
mutsuzluğa sitemdi uykularımın kaçışı,
gölgeyle anlattim masalımı....
kara bir hayattı,
eskimeyen utanmazlığımın,
ahında kalan hükümsüz,
kara kaçışlarıydı dünyam...
su yolunu bulsada,
kaybolurdum yasaklarında,
mülteci bir tortu kalir belleğimde,
vakitsizce,
otekileşerek...
ne yalnızlıklar yaşadım,
iz’siz yolların yolcusuyken,
mevsimleşir dururdu yüreğim,
ürkerek ve mırıldanarak...
bedenler yorgun,
ruhlar sarhoş,
gidişlerinle,
prangalaşır yürekler...
oysa,
düşlerimi gittiğin yerde bırakarak,
topladım benliğimi sevgi tadında,
hüzünsüz bir hükme inat,
yol aldım akşamlara.....
Arif Coşkun
29.11.2008, 19:48
Arkadaslar lütfen kopyala yapistir yaptiginiz siirlerin altina kimin yazdiginida belirtirseniz sevinrim.
Birde biraz daha yavas kopyala yapistir yapinda herkesde okuyabilsin güzel siirleri.
Evett bende ayni şeyi diyecektim teşekkürler
EyüphanAydın
29.11.2008, 19:50
***NASILSA CENENNEM***
***SENDEN SONRASI****
***KÜLLEREDE DÜŞSEM***
*****ATEŞİM SEN OL*****
Gardaş mahlaslı bir isim.
EyüphanAydın
29.11.2008, 19:54
Attila İlhan'a Nazire
"Duvar"’dı, orta yerimizden bölen bizi,
"Sisler Bulvarı", dağılmıştı gecenin kollarında.
"Yağmur Kaçağı", yağmura kaçmıştı bu defa.
Ve "Ben Sana Mecburum", sona mecbur olmam gibi.
"Bela Çiçeği", saksılardan balkona inen.
"Yasak Sevişmek", konuşmak gibi, ölmek gibi. Yasak...
"Tutuklunun Günlüğü"’dür, raflarımda tozlanan.
"Böyle Bir Sevmek", hiç olmadı.
"Elde Var Hüzün", sen çıktın, ben bölündüm.
"Korkunun Krallığı", saraylarda hüküm süren.
"Ayrılık Sevdaya Dahil", hayata hariç.
"Kimi Sevsem Sensin", on ikiye bölünmüş şiir gibi...
Orhan KARAHAN
Tekin Barlas
30.11.2008, 00:00
BiLMeK iSTeRiM
Çok görme ömrüme yarınlarımı,
Beni hiç sevdinmi?-Bilmek isterim.
Nehirlere dönen göz pınarlarımı,
O güzel elinle silmek isterim.
Perişan halimi,Güldürme ele.
Şu yüce sevdamı,Düşürme dile.
Saklarım yaşımı,Ağlarken bile.
Ben,senin yanında gülmek isterim.
Kendi yaşantımdan çok uzaklaşıp,
Bütün anılara adını yazıp,
Seni yıldız diye göklere dizip,
Yanına AŞKIM'la gelmek isterim.
Gittiğin yollarda yıllarca koşup,
Dua eder gibi seni konuşup,
En son nefesimde sana kavuşup,
Ayak uçlarında ölmek isterim.
Tekin Barlas
30.11.2008, 00:05
GiTME SEVGİLİ
mutluluğa beş kala buldum seni
öyle mutsuzluklar içinde
öyle biçare öyle yanlız
gözlerindi tetikleyen beni
uykulara gem vurdum da
bir duygulara vuramadım
yapamadım sevgili
zaman imkansızlığa akarken
sevgimiz dökülüyordu bakışlarda
dudağında hasretin tadı
yüreğimde deprem sancısı
ellerinde güneşin sıcaklığı vardı.
gitme sevgili
hoyrat bakışlara satma sevgimi
gitme ne olur, dur
acılar bağlayıp düşlerime..
Tekin Barlas
30.11.2008, 00:08
KIRIK DÖKÜK
Gizlice yağmura ver yüzünü
Karanfil kokularıyla işlenmiş
Bir şubat akşamında
Yüreğimin sargılarını sök
Ağır yaralıyım.
Yorgun bir mevsime başlarken
Eskiyen eylüllere gömüyorum anılarımı
Uçsuz bucaksız okyanus ortasında
Kısacık bir ayraçtı mutluluklarım
Belki de biraz akşamdım
Sayısız güller kanadı dikenlerimde
Umutlar usul usul düşerken
Her yarayı bir hüzünle dağladım
Kanayan yaralarım
Örselenen yüreğimde
Ayrılığa savrulurken oklar
Kan sürdüm gözlerimin akına
Tekin Barlas
30.11.2008, 15:55
SENİ SORDUM
Seni yazdım sahildeki kumlara,
ismini fısıldadım içimdeki duygulara,
Sordum dalgalara,Gelsin dedim
-Yeter dedim...
Ve sen yanlızca birtanem,,,
Dinlediğim şarkılarda,
Duyduğum dalgalarda,
Sigaram olduğun anda,
Bir hayal olup,Bir özlem olup kaldın.
Seni sordum sevdalara,
Göklerdeki yıldızlara,
içimdeki korkulara,
Gönlümdeki arzulara.
Günler oldu,,,
Sen gelmedin Sevgilim..
Tekin Barlas
30.11.2008, 16:50
GİTMELERİN
Bir eylül sonu gözlerimde
Güneşin ellerimden kayıp
Gidişi canlanıyordu
Gelmelerin değil,gitmelerindi
Geni son bahar eden
Sonra neden; tekrar gelişlerin...
Tekrar gidişlerin
Gözlerin yosun yosun
Ellerin güneş güneş...
Nasıl yitiğim,nasıl yetimim yokluğunda
Sen bilmiyorsun
Hep geliyor; gidiyorsun...
Yağmur misali
Ardına bile bakmıyorsun...
Korkuyorum bilmiyorsun
Ya birgün diyorum
Gidişlerin geliş olmazsa
Yosunlar dalgalanmazsa
Ta en diplerde
Güneş bir daha düşmezse;
Avuçlarıma...
Mevsim hep hazan kalır
Aldırmıyor
Gidiyorsun...
Tekin BARLAS
Tekin Barlas
30.11.2008, 16:56
FARKINDAYIM
Uzatıyorum kollarımı,
bileklerimde kalın iki kelepçe sözlerin.
Tutuklanmış sıcaklığı avuçlarımın.
Parmak aralarımdan
sızıyor gülün rengi.
Koyu bir al...
Al... şu sol göğsümün altındaki
çırpınan feryadı.
Tek suçlusu o bu cinayetin
Kelimelerinden kur darağacını
ve sallandır katili.
Isınır belki canhavli
son nefesini vermeden önce,
buz tutmuş yürek
Acınmaz Duyguya
Tekin BARLAS
dark_yamtar58
30.11.2008, 18:08
tatlı dudaklarında badem ezdiğim:
-aşka ve yaşama teğet geçmeden-
nisan yağmurlarında,
coşkulu yürek atışlarında bekleyiş
ve arzulu dudaklarında ateş yıldızlaşırsa;
sert renkli kayaları yıkayan, kulakları okşayan
ve köpürerek deli deli yılan gibi kıvrılan ırmakta
peri kızları yıkanırsa;
saçların ışıltılarından gökyüzünde yıldızlar çoğalır,
çiçek kar altında boy atar,
karanlık senin beyaz göğsünde aydınlanır.
dark_yamtar58
30.11.2008, 18:15
Eyy! Mavi
bitmeyen öyküm
gök perçemini kesti astarını yüzünün
dilimde eskiye açılan kilitler
içimde rengine kuruyan nehirler
vakur akşamların ıssızlığında tümcesini yitirdi yıldızlar
aynada dünden kalma gözlerinin yol haritası
seraba dönen senli siluetlerin gölgesi ıssız uçurum
yıkıma çoğalan bir şehir eşkiyası yüreğim
kendime doğrulttuğum bir namludan vuruyorum seni
kalbim paramparça ateş sancısı
sancıdan öte ölüm acısı
düşerken
açık gözlerimden ellerime uzanamayan ellerini düşlüyorum
Eyy! Mavi
soluğu Deniz kokan sevgili
ilahi bir yalnızlığın karanlık dehlizinde adımlarım
yürüdükçe uzayan
uzadıkça karanlığa çıkan ucu zehir diken yollarım
dibe çekiliyor sevi’ye yeltenen sanrılar
kadavrasını acıya perçinlemiş yelkovanın alazındayım
girişleri sana açık çıkmaz bir sokak oluyorum
sensiz tüm adreslerim mühürlü
cevap anahtarı seni gösteren
çözümsüz bir bulmacanın ivediye dönen telaşındayım
yazdıkça çoğalan bir karmaşayım
boğazım düğümlenir seni düşündükçe
Mavi’ye yağan bir yağmuru yüklüyorum sırtıma
Eyy! Mavi
dudaklarıma düşen yağmur damlası tenin
giderken hüznü serpiştirdiğin kaldırımların izdüşümündeyim
yazılması muhtemel bir bestenin çığlığında yankın
kulağımda duvar dibi derinlik
bildiğim tüm dualardan bir avuç toprakla sunuyorum dileklerimi
son kez belki de
tut ellerimi diyorum
öyle yalandan değil
çocukça olsa da bırakma ellerimi bir adımlık yol
kırlangıçlar mevsim değiştirmeden
bitsin ayrımı iklimlerin
küskün sözcüklerimi topladım tüm sayfalardan
maviye boyadım kalbimi
gelişine bayram duruyorum
Eyy! Mavi
yüreğimde ki depremin öncüsü
*gözlerinden kalan yakamozları saklıyorum
içimde adının anlamında bir Deniz donuyor
affında mülteciliği soyunuyor gurur yapan hücrelerim
bilirsin savruk yılların enkazındayım
yarım öyküden kurtarılan asi bir göçebe hala
senin kadar deliliğim
deliliğim gibi senim
rüzgardan çaldım öfkeyi
ektim toplanmayacak fırtınaları
bil ki
kalbim tanımaz nefreti
*üzerinde seviştiğimiz yeşil üstüne
hatta kıyamadığım
Mavi üstüne
Seni sevdiğimi anlatacak kelimeleri yazamıyorum
dark_yamtar58
30.11.2008, 18:16
MAVİ II
Eyy! Mavi
içimdeki deliliği özgür bırakıyorum
kaybetmek için aklımı
bir kez olsun dinle sana ait cümlelerimi
ezber değil kalbine inen öykümün sancısı
sazına ibadete duran kimliksiz bir türkünün diliyim
bağır beni çığlık çığlığa
umutsuzluk akarken damarlarımdan
kalbime gözlerinden Mavi bir nehir getir
iç beni soluk soluğa
şafak vakti uyandır yıldızları yeniden
gözlerinden ışıklı nergisler düşsün üstüme
-sen gök ama yüzüm-
-yüzüm sen sadece mavi-
Eyy! Mavi
özgürlüğüm yüreğinde kuş kanadı taşikardi çılgınlık
içimde elzem duygular silsilesi bir tufan
kırılmaya hazır bir fay hattından geçiyorum
yıkılmaktan habersiz her şehir benim
her şehirde imdat çığlığı bir siren sesi kalbim
öyle avaz
böyle beklenmedik viran
-senden koptuğum an-
-an diye her şey talan-
Eyy! Mavi
*şaşkın bir sözcük işçisi aciz bir anlatıcıyım
nasırlaşan rutubetli bir yol seansındayım
bir dağ köyünde topla ıssızlığın naçar devasını
sahiline tutkun bir Deniz’in hasretine çal duvarlarımı
sana adadığım her harften yargılanıyorum
beni hayallerimden asabilir misin?
seni düşünmek bir iç savaştır Mavi
ben kanayan bir yarayım ellerinden
ellerin kadar uzaktayım
sığınmak talebi nedir bilir misin?
b i l e m e z s i n
bitmeyen bir açlıkla çürüyor bedenim
vasiyetimdir
bolca Mavi’den olsun kefenim
sen bir intihar süsü
ben bir vicdan öyküsü
ölüyoruz..
sen gözlerini toprakla
ben ruhumu ızdırapla doyuruyorum
Ahhhh! Maviiii...
Kardelencicegi
30.11.2008, 18:26
Nisan Yagmuru
Bir Nisan yağmurunda
Islandı soldu gönlüm
Sarı sarı yapraklarla
Ay düştü soldu gönlüm
Tam gemiler kaçtı derken
Turnalar uçtu derken
Sen çıkıp gelsen
Bir Nisan yağmurunda
Islandı yandı gönlüm
Sarı sarı yapraklarla
Ay düştü soldu gönlüm
Tam gemiler kaçtı derken
Turnalar uçtu derken
Sen çıkıp gelsen
Kardelencicegi
30.11.2008, 18:28
Nisan Yağmuru
Yine nisan yagmurunda ıslanacagım
Yine sensiz bulutlarla dertleşecegim
Farkında olmadan üşüdügümün
Hasret ateşiyle kavrulacagım
Benim böyle feryadımı duymuyor musun
Sensin benim tek tesellim anlamıyorsun
Şimdi çok uzaklarda gurbet ellerindeyim
Hayatın çekilmeyen pençesindeyim
İstersen sessiz gel haber vermeden
Göreceksin beni ben ne haldeyim
Belki birgün uzaklardan koşup gelirsin
Belki gördügünde beni tanıyamazsın
Gücenirim diye sakın düşünme
Hayli zaman oldu canım sende haklısın
Gelde bitsin dertlerimiz kederlerimiz
Gelde gülsün gözlerimiz gönüllerimiz
Şimdi çok uzaklarda gurbet ellerindeyim
Hayatın çekilmeyen pençesindeyim
İstersen sessiz gel haber vermeden
Göreceksin beni ben ne haldeyim
EyüphanAydın
30.11.2008, 19:48
Atilla İlhan
Kadınlar Sonbahar
kadinlar sonbahar yapraklarini dokmeye baslar
titrek dudaklarinda sarisin bir keder
nabiz kaybolur kan susar dolasim yavaslar
sisli bir nebuloz gokte yazilmamis siirler
dargin sevgililer yalnizliklarina uzaklasiyor
anlasilmaz cocuklugun ortaokullarindan ders zilleri
kilitli defterlerde kurutulmus menekseler
tehlikeli yolculuklarin kanat cirpan mendilleri
sazdan saza azalan hicranli kocekceler
dunku delikanlilari yasliliga tasiyor
eylul sehirleri yagmurlu gurultulerle alir yerlerini
deniz kahvelerinde son kadehlerde bulutlar birikir
ilik bir aydinlikla yikayip yorgun ellerini
gorgulu ihtiyarlar bir bir ortaliktan cekilir
yaslandikca insan dunya baskalasiyor
EyüphanAydın
30.11.2008, 19:49
AKŞAMLAR
Gözlerim
Sonsuza varmak istercesine
Kapanır akşamları
Ve bazen
Sözlerim tükenir
Kalınca bir başıma
Yine akşamlar
Neyin peşinde koştuk
Yıllarca durmadan
Neden,neden uzaklaştık
Yaşamın anlamından
Akşamlar beni bana bağlar
Akşamlar derdimi yakarlar
Akşamlar,bitmeyen akşamlar
Yavuz AKGÜL
sivaburs
30.11.2008, 20:40
Kabardı gönlümün vuslat arzusu
Ey sevgili, kabuğun sıkmadı mı?
Çık da gözlerin görsün sonsuzu
Gönlün inadından bıkmadı mı?
Dar gelir bilirim sana mekanın,
Bilirim gönlünün saray halini.
Sen ki özendiği kulsun mevlanın,
Çık da görsün gözüm gül cemalini…
Ayberk
Arif Coşkun
30.11.2008, 20:55
TUTUKLU
Birden
Kurşun yemiş gibi susar
Gözbebeklerine karşı
Susar da
Açılıp yol verir şehir
Sade radyolarda bir gamlı hava
"Elaziz uzun çarşı"
Firarda gözüm yok
Namussuzum yok
Yok pişmanlık bir halim
Yaslanıp bir cigara yakmak isterim
Dumanı cevahir değer
Mağlup mu desem mahçup mu
Ama ikisi de değil
Ben garip sen güzel
Dünya umutlu
Öyle bir tuhafım bu akşam üstü
Sevgilim
Canavar götürür gibi
iki yanım
İki süngü.
Ahmet Arif
dark_yamtar58
30.11.2008, 21:05
geçmiş hâlin aşkı
duyamazsın tınısını sonsuzun
gitar ışığıyla çalınan
ay gölgesinde güneş
yiterken dünyalar üstü
solarken harikası boşluğun
bulamazsın göç yönünü sevdanın
tozan örtüyle sakınan
azığı bir lokma mekân
yüzünde son gülüşün nefesi
kışlık dumanca naif
göremezsin örgüsünü siyahın
bebek suçuyla koşan
çınar ömründe yaprak kadar narin
metal bir at diklenirken şaha
kılıcında safkan hain
kıramazsın fanus yaşamını
isli bir kan ağlar camında
pıhtıdır kentsel yargılar
ünlem soru ve vurgusuz
kırık kenarda kör satırlar
silemezsin izini parmağın
dokunduğun lekeler denize kaçar
solucan kirlenir tünelinde
firari anılara özenen
boğumunda tırnak çentiği
bilemezsin aşkın geçmiş halini
kimbilir kaç düş özler
dantel kesilirken gelinbaşları
suyuyla yıpranır taşçiçekler
geceye açar katran gülleri..
Arif Coşkun
30.11.2008, 21:47
Ölmüş karga gözümü oysun ki
Boş tüfek beni vursun ki
Boş havuzda boğulayım ki
Bozuk araba bana çarpsın ki
Seni hep düşünüyorum:D:D
sivaburs
30.11.2008, 21:53
Bir şiir yazmak geldi içimden yine,
Gönül kabarık, duygular yoğun.
Yoo sana değil, bu kez ilhamım değil yokluğun.
Öylesine yazacağım satırlarımı, herkese mal olsun, sen hariç.
Sana her yazdıkça, boşa gitti mürekkebi kalemimin,
Karşılığında ne gördüm senden sevdaya dair, sadece bir hiç.
İri taşlar tıkamış kanallarımı, suyu çekildi gönül çeşmemin.
Umrumda değil artık, suyunu nereden içersen iç.
Ayberk
yerliturkuaz
30.11.2008, 22:22
hiç koku almadan
hissedebilir misin
en güzel kokuyu,
görmeden denizi
tarif edebilir misin
en güzelini denizlerin,
görmeden gökyüzündeki
yıldızı
güneşi
ayı,
tarif edebilir misin sonsuzluğu
görmeden karanlığı,
bekler misin hasretle aydınlığı,
görmeden güneşi,
yanar mı alev gibi bedenin,
görmeden gökyüzünü
anlatabilir misin en güzel maviyi,
duymadan sesi,
dansedebilir misin en güzel ezgiyle,
beynin durmuşsa
kurabilir misin en güzel düşü,
buz tutmuşsa yüreğin,
yaşayabilir misin en güzel sevdayı,
görmeden martıyı,
bilir misin anlamını özgürlüğün
bir gün dayandı kapıma bir martı,
taşıdığı bir yudum sevgiyle
onda buldum
en güzel maviyi,
en sıcak güneşi,en parlak yıldızı,
o yaşattı bana en güzel düşü,
özgürlüğü kavradım onun kanatlarıyla,
ve yaşadık birlikte en güzel cenneti,
alev gibi korlaşan yüreğimizdeki sevdayla,
öyle kavratmıştı ki özgürlüğü,
tutsak hissediyor olmalı
avuçlarımda kendini,
bense en zalim gardyan,
özgürlüğü öylesine benimsedim ki,
açtım avuçlarımı,
martı kanatlarını
savururken en güzel maviye,
gagasında getirdiği bir yudum sevgi
gözümde yaş,
ama biliyorum ki birlikte yaşayacağiz
en güzel cenneti,
engüzel maviyi,
en sıcak güneşi,
en güzel düşü,
öğrettiği sonsuzluğu,
yaşatacağim yüreğimde
bıraktığı en güzel kardelenle
sevgi yaş oldu döküldü gözümden,
bakarken ardından en güzel martının,
özgürlüğe kanat çırpışına
Kardelencicegi
30.11.2008, 22:29
İklim Döngüsüdür
Karanlığa tutsak bir yalnızlıktı yokluğun,
Dinle sevdalım,
Seninle büyüyen bir aşkın çaresizliğiydi içimde,
Her haykırışta binlerce parçaya ayrılan suskunluğun,
Geçer gözlerin önünden aylar,hesapsız yıllar,
İstemesende,
Döner yüzünü mevsim,saçlarını savuran rüzgara,
Ve ben bir yağmur damlası,
Bir seni bilirim,
Seni özlerim,
Kapılıp giderim peşinsıra kör kuşlara,
Dağ olurum geçit vermem,
Nehir olurum beklemeyi sevmem,
Sen olurum,
Seni hiçkimseye değişmem,
Düşerim bulutları öptüğün sabahlara,
Kimseyi sen kadar özleyemem,
Her suretten sensizlik kalır mühürlenmiş sevdalara,
İklim döngüsüdür avuçlarındaki hasret,
Yürek törpüsüdür,inanamazsın,
Bu gözler,bu dudaklar,
Yokluğuna yazılan,ne şiirlerin sürgünüdür,
Ağlamak istersinde,
Ağlayamazsın,
Ve geçer sevdiğim dokunamadığın her zaman,
Geçer gider ömürden aşk,
Anlayamazsın....
BIRKAN ASKAN
Tekin Barlas
30.11.2008, 22:41
İklim Döngüsüdür
Karanlığa tutsak bir yalnızlıktı yokluğun,
Dinle sevdalım,
Seninle büyüyen bir aşkın çaresizliğiydi içimde,
Her haykırışta binlerce parçaya ayrılan suskunluğun,
Geçer gözlerin önünden aylar,hesapsız yıllar,
İstemesende,
Döner yüzünü mevsim,saçlarını savuran rüzgara,
Ve ben bir yağmur damlası,
Bir seni bilirim,
Seni özlerim,
Kapılıp giderim peşinsıra kör kuşlara,
Dağ olurum geçit vermem,
Nehir olurum beklemeyi sevmem,
Sen olurum,
Seni hiçkimseye değişmem,
Düşerim bulutları öptüğün sabahlara,
Kimseyi sen kadar özleyemem,
Her suretten sensizlik kalır mühürlenmiş sevdalara,
İklim döngüsüdür avuçlarındaki hasret,
Yürek törpüsüdür,inanamazsın,
Bu gözler,bu dudaklar,
Yokluğuna yazılan,ne şiirlerin sürgünüdür,
Ağlamak istersinde,
Ağlayamazsın,
Ve geçer sevdiğim dokunamadığın her zaman,
Geçer gider ömürden aşk,
Anlayamazsın....
BIRKAN ASKAN
Sus kalbim sus artık yeter!
Gönül sırça bir handı,
Un ufak oldu işte!
Zulmünden kurtulamadı,
Perişan oldu işte!
Safa getiren mutluluk dizeleri,
Yerini ağlatan ezgilere bıraktı şimdi.
Sus kalbim sus artık yeter!
Bende kalan “tek şey” var;
Onu bırak bana sadece.
Boş kalsın içim.
Yalnız bir diyara sal beni.
El uzatılamayacak, ışıktan uzak bir ülkeye sürgüne yolla...
Ama sus kalbim!
Yalan sevgisini sayıklama O’nun.
Artık şiirler yazma Ona
Sus kalbim sus artık yeter!
Sweetgirl
30.11.2008, 22:57
Ölmüş karga gözümü oysun ki
Boş tüfek beni vursun ki
Boş havuzda boğulayım ki
Bozuk araba bana çarpsın ki
Seni hep düşünüyorum:D:D
bu süper abi yaaa ne bu böyle :D
sen kendinmi yazdin bunu :)
dertli58
01.12.2008, 00:48
Ey Gönül… Ölmedinse Uyan!
Kapalı… Şuur kapalı, akıl kapalı, hayâl kapalı… Gözler, kulaklar kapalı. Duygular kapalı ve en önemlisi ruh kapalı. Kalbin kapıları kapalı. Ne vardı bu kadar içine kapanacak? Bir de perdeler kapalı oralarda… Neleri kaçırdığının farkında mı oturduğu mekânlarda, yaşadığı bedende insan? Duyuyor musun, dinliyor musun beni? Hayat çağırıyor seni. Gönlünü dinle, kalbini dinle yürü, aklını dinle dur. Aç perdeleri tek tek. Önce ışığını, çok ama çok erkenden kapattığın o loş odaların, uykusuz gecelerin karanlığından çık kurtul ey ruhum. Mutluluk aradığın yerde değil, kaçmak kapanmak asla çıkar yol değil. Bir dene istersen, bir defacık olsun bir dene lütfen. Nelerin değiştiğini gör ve gül. Gül de, güller açılsın güller koksun her yanın.
Biliyorum ezan vakitleri dışında duymadığın, duymak istemediğin, kendine yabancı kıldığın bütün seslerin, kalbine açılan yoldan içeriye girmesine izin ver. Uzaklardan gelen bir kırlangıç sesi, bir rüzgâr uğultusu… Eğer yeşermeye uygun bir tek duygun kalmışsa binlercesinin arasında, dirileceksin. Bir nefes alıp vereceksin, hayat kadar. Hayatının tamamı kadar bir nefes.
Seni, yanına hayat çağırırken ölümün karanlık gecesine gömülmen neden? Göz ağlamak için, göz görüp de duygulanmak için, kalp yaşamanın çok ötesinde hissetmek için. Sen bütün duygularını boşuna kapamışsın. Kaç bakalım, kaç kendinden ve Rabbinden kaç Ama nereye kadar? Nereye gidersen git, o sonsuz rahmetin kucağındasın hep. Ve ondan başkada hiçbir yere kaçamayacaksın.
Bir dene, aç şu perdeyi, aç şu gözlerinin önündeki o incecik perdeyi. Fırla yatağından, hayatının yanlış akan ırmağından. Yoksa denizlere kavuşmaz bu ırmak, bu hayat. Çevir yönünü ummanlara. Çöllerde kuruyup gitme. Pencerenden içeriye sızan ilk ışık, güneşten ve güneşin Sahibi’nden sana bir merhabadır, görüyorsun. Gülüyorsun şimdi değil mi?
Başkaları nasıl yaşıyorsa, sen öyle yaşayamazsın. Sen ki en sıradan idealin bile bir düşeni kaldırmak idi. Şimdi, kendi girdabında boğulmak üzeresin. Eğer bir kapı varsa, bir pencere varsa önünde, aç artık. Işık dolacak içeriye, baştan aşağıya nurlar içinde kalacaksın, yıkanacaksın. Başka bir seçim yok senin için. Açacaksın, açacaksın ne varsa. Görmeni engelleyen her şeyi, aşacaksın. Perdeleri tek tek aralayacaksın. Hem senin için ne dualar edildiğini bir bilseydin, asla ümitsizlenmezdin. Bu yoldan niceleri geçtiler. Gidenlerin bir çoğu dönmediler. Sen, gayesiz yollarda yürüyenlerin yolcusu değilsin. Sen, uykusuz geceleri bıçak gibi bölen, paramparça edensin. Rabbin kapını ışıkla çaldı, gönlünü ilhamla kalbini sevgisiyle. Direnme artık boşuna, boş yere. İnadın sırası değil. Kapılar bile yok önünde, belki perdeler bile yok. Gözlerin hafif hafif bir aralansa, ilk defa ama ilk defa dünyaya gelen bir bebeğin tertemiz bir ruhun gözü ile bakabilsen, ah bir bakabilsen… Hayatı değiştirmek, yeniden bir sayfa açmak bu kadar kolayken bunca zorlara düşmek neden? Şimdi kalbinle değil nefsinle hesaplaşma vakti. Tut yakasından, vur yere şeytanın uşağını.
Allah’ım, güzel Allah’ım. Sana gelmek ve koşmak isteyen bütün ruhların önündeki kapıları aç, ardına kadar aç lütfen… Her an yeniden yarattığın kâinata, her an yeniden bakabilen bir göz, onu, her an yeniden anlayabilen bir akıl ve her an yeniden hissedebilen bir kalp lûtfeyle.
Niye korkak, niye kaçak, niye yalnız, niye uzak Sen’in rahmetinden bunca insan Allah’ım? Neden? Sen’den neden kaçıyorlar? Belki de kaçtıkça yakınlaşıyorlar. Evet, Sen ki, kaçtıkça yakınlaştığımızsın. Göklerin ve yerin nurusun, ışığımızsın. Dört bir yanımızsın. Bütün sınırlar senin, sınırları belirleyen çizgiler de senin. Kalbimde çoktandır unuttuğum, öldüğünü sandığım sevgin, bugün gözyaşımla dirilsin, izin ver. Mahşere bırakma bu dileği… Dirildiler işte. İçime attığım yeter artık sıkıntıları, kederleri. Uçurumlara, çiçekler ekmem yakışır mıydı? Ve boşluklarda ne aradım bilmem yıllar boyu. Ey yaşlı suç ortağı nefsim, ey zavallı kalbim. Ey sesi kısılmış duygularım. Yeter artık bir perde açın, bağışlayıcı ve affedici bir sesin sahibinin davetine doğru yürüyün, koşun artık.
Kalbime düşen kurtlar, delik deşik ettiler o güzelim dünyamı, mahvettiler. Tam da hayatın bu anında yeniden yaşamak istesem, adeta bir çocuk gibi yeniden doğsam çok mudur istediğim Rabbim? Bahtına düştüm, kapına geldim. Lekelenen melek vaktim, pembe beyaz baharlarım, ağlayan dakikalarım, hüzünlü günlerim adına beni affet. Ben gibi olanları, o durumda bulunanları da affet. Yolumdan beni ayartmaya çalışanları da affet, bilmiyorlar. Ve onlara öyle bir lûtfet ki, hepsi ama hepsi Sen’in sonsuz rahmetinin kucağında bulsunlar bir gün kendilerini. Ve öyle şaşırsınlar, öyle bir çığlık koparsınlar ki, bir çığ olup üzerlerine düşsün rahmetin bembeyaz. Kefen gibi örtsün tüm günahlarını, yıkanmış, arınmış gibi. Kabul edilmiş katındaki ak pak tövbelerinle çıksınlar bu yığının, bu enkazın altından.
Ah Ömer, Faruk Ömer, senin o mahzun içler yakan hatıranın hürmetine, duanın arasına bizimkini de alsan ne olur? Hani bir gündü ; “Hz Peygamber’i memnun ettin, Hz Ebubekir’i memnun ettin, sayısız insanı memnun ettin yaşadığın sürece. ‘Sen ki Cennetin Firdevs’lerinde gezeceksin, ne mutlu sana’ dediklerinde baştan aşağıya buz kesmiş, acı bir tebessümle bakmış ve demiştin ki; ‘Keşke annemden doğduğum günkü gibi saf temiz bir çocuk olarak kalaydım. Bu dünyadan öyle gideydim. Başka hiçbir şey bu kadar memnun etmezdi beni’ demiştin.” Duana katılıyorum bütün zerrelerimle. Ne güzel bir arzuda bulunmuşsun. Tam sırası o duana, arzuna âmin demenin. Sen ki ey Ömer, bir bakışta tutuşup yanmıştın. O Sevgilinin bakışıydı seni tutuşturan, yakan. Olan oldu işte, bir anda sen mutluluk ağacının başında asırlar sonrasına gülümseyen bir meyve oluverdin. Şu an senin ağacının, uğruna yaşadığın hayatının meyvesini yiyoruz. Ey ruhum sahabe bunlar, yıldız insanlar. Takıl peşlerine onların, bul şaşırtmayan gerçeğin aydınlık yolunu. Arama, yok başka çıkar yol, başka kılavuz. Onlar ki ışığını kainatın sevgilisinden ve canlı güneşinden aldıkları için ebediyen parlayacaklardır. Yolunu kaybedenlere hep birer ümit ışığı olacaklardır.
Ey kenar, kuytu köşelerde, karanlıklarda, yataklarda, oralarda, buralarda kıvranan ruhlar. Acziyetinizin, hiçliğinizin ve günahlarınızın gücüne inanın. Çünkü karadan aka geçmek bir adım bile değil.
Dirilişi öldükten sonraya bırakmayalım. Ezdirmeyelim bu kadar ruhlarımızı. Kalbimiz dayanmaz böylesi ağır yüklere. Ben ki, yaşadığımı ve inandığımı yazmak istiyorum. Konum bütün insanlığın dramı. Bir doğum anında, içimizi dışımıza dökmek zamanında söylediklerimizi duyar da söyleyemediklerimizi bilmez mi Rabbim?
Ah lekelenen melek vaktim, pembe beyaz baharım, ey kalbimin hazin sesleri. Adını, adın’ın yanındaki, o güzel adla yüceltmek istiyorum Rabbim. Kâinatın yaratıldığı andan beri ne varsa, aldığı nefes ve yaratılan bütün zerreler adedince sonsuza dek Sana hamdü senalar, o sevgili Resulüne selamlar, salavatlar olsun. Susan diller, dudaklar adına da… Kâinattaki gezegenler ve içlerindeki moleküller sayısınca, adının anılmadığı anlar adedince, her mekana şâmil, bir dua olsun Rabbim bu. Rahmetinin temsilcisi olan O zatın ve O’nun en büyük mucizesi Kur’an’ın ve O’nun dava ettiği davanın adına ve hürmetine, meleklerin onu taşıdığı, indirdiği anlardan sindirdiği yerlere kadar Resulüne salat-u selam olsun Allah’ım….
Ya Rabbi Sana hamdetmek, şükretmek ve o şükürler için de şükretmek ne güzel… Biliyorum kabul ediyorsun dualarımı. İnanıyorum ki varsın, beni duyuyorsun.
Şu an da, adını anan müezzinin okuduğu ezanda da varsın, haksın. Bütün kâinata cennetten bir kapı aralıyorsun. Sadece davetine değil, rahmetine çağırıyorsun bütün insanları. Büyüklüğünü ilân ettiriyorsun küçücük dillerle.. Her yer kulak kesilmiş yeri göğü inletiyor o güzel sâdâlar. Bütün kalpler dalga dalga titriyor şu an. Rahatlayan ruhlarımız bir ümidi yakalar gibi. Kapımıza bu kadar yaklaşmışken rahmetin, bize de açmak kalıyor sadece. Allah’ım bu gücü de lûtfeyle. Kapında inleyen şu kulunun ruhunu da doğruların ruhunun yanında dinlendir. Rahmetin yar olunca her şey kolay.
Yolculuk saati gelip çatmadan ruhumuzu temizleyecek olanları yakın et bize. İzbe köşelerde, karanlık odalarda kıvranan ruhlar adına güneşi görmeden, nurundan, rahmetinden habersiz şaşkın, kararsız tüm ruhlar adına, sevdir bize sevdiklerini… Sevginin ebedi mahkûmu olalım. Ebedi Cennetinde sonsuza dek sevdiklerimizle beraber bizi mutlu et, bizi bırakma. Ey Rabbim vakt erişince, toprağa katsan da bedenimizi, biz o karanlık sanılan alemde de söyleyeceğiz bu şarkıyı…Korkumuz yok karanlıklardan adınla, nurunla aydınlanınca her yanımız. Yaşasın bizim için yaşattığın ve varettiğin ümit. Yaşasın ebediyet, yaşasın bitmez tükenmez sevinç günlerimiz… Ey ruhum, söyle bu duayı, seviyorum Allah’ı. Yok Sen’den başka gidecek, yok Sen’den başka varılacak. Affet bu dünya sürgününde nefsine yenik düşenleri, bizleri affet. Dertli Yunus gibi, dudağımızda o sevgilinin adını anarak bizleri affet.
“Arayı arayı bulsam izini
İzinin tozuna sürsem yüzümü”
Hangi günahı işlerse işlesin, hangi ağırlığın altında kalırsa kalsın nihayet bir kalp taşıyor herkes. Yeniden de bir başka insan yaratılmayacağına göre bu dünyanın imtihanında, yine ümit bizde. Yüz binlerce insanın hepsinin suçu, günahı sanki üzerimizde gibi bir ah çekip yansak. Bir ah ki yüz binlerce insanın yeniden affının ve dirilişinin sâdâsı olsa. Affet, binlerin, yüz binlerin uyanışı adına bizi affet. Söz veriyoruz, telafi edeceğiz bunca ziyanı. Elveda boş yıllar, elveda aldanış diyeceğiz.
Allah’ım toprağın altına da girsem, yıldızlara da çıksam, bu dünyada milyon sene de yaşasam, Sen yoksan ben ne yapabilirim, nasıl yaşayabilirim ki? Senin olmadığın dünyalar yok olsun. Senden istemeyen dillerim kurusun sana açılmayan ellerim kurusun. Yıkılsın gitsin bedenim. Dağılsın toz olsun zerrelerim. Allah’ım öyle bir iman lûtfet ki Sana yok diyenler bile Sen’de varolsun. Seviyorum seni Allah’ım. Kalbimi, kalbimin sevdiklerini ve sevdiklerimle ebediyen beraber olmayı vaat ettiğin için seviyorum Sen’i. Seviniyorum. İnanıyorum Sana, güveniyorum hiç kimseye güvenmediğim kadar. Biz istemeden bizim için her şeyi yaratan Rabbim. Sen’den ayrı günlerim, anlarım azap oluyor.
Neler neler yazmaktı niyetim ama yine rahmetine doğru çark etti kalemim. Alev alev yanan ruhumun, kızıl renginde tutuşan yüreğimin, kanlarından rengini almış gül gibi kızaran kalbimin senden tek bir duası var bugün. Kabul eder misin söyleyiversem izninle? Aşkınla yanan dudağımla fısıldıyorum ruhum ürpererek… Aç ki şu gözlerin önündeki perdeleri, göremeyenler görsünler bu güzellikleri.
Hangi işte senin adın varsa işlediklerimiz güzelleşiyor. Sevgilinin, Peygamberimin adını anınca bilirim ki, dualarım yerde kalmaz sana yükselirler kat kat. Kabul et, lûtfet ne olur.
Kulakların, kalplerin önündeki bütün kapıları, perdeleri ardına kadar aç. Dudaklar seni söylesin, şarkılar seni ansın, kalemler seni yazsın, ayaklar sana koşsun. Kalmasın bir kişi ki kıytı kuyularda Sana sevgisini, özlemini söyleyememiş. Bütün kırık kalpler, ümidini kesmişler adına, şeytanın ve nefsin tuzaklarına batmışlar adına, tövbe sularında yıka hepimizi, kalbimizi. Kalbimiz Sana emanet. Pişmanlığın ve tövbenin ve bütün bunların sonunda geçirdiğimiz ağır ameliyatın o ağır yaralarına rağmen tüm hastalıklarımızdan, kirlerimizden kurtar, arındır bizi. Rahmetinin ruha derman ilâcıyla.
Allah’ım günahları işleyen bizleriz, dönmemizi bekleyen sensin, cennetini istiyoruz. Çok mu? Yüzümüz yok mu? Madem Cennetini onu isteyene vereceksin aç kapısını ardına kadar, aç. Bozduğumuz tövbeler, yaptığımız tüm yanlışlar için bir kere daha Sana, yalnızca Sana tövbeler olsun. Tövbelerimizin affını ve kabulünü vaat ettiğin için de hamdüsenalar olsun. Biz ki, bu dünya çölünün garip yolcularıyız. Bu günah dolu, ağır yükle bu vadiler, bu yollar aşılır mı hiç? Sonsuz yolculuğa aşkına güvenerek, bir gönüle girerek, seni seven gönüllere girerek, güçlenip hep beraber kanat çırpmak istiyoruz katına. Dikenlerin bile gülün yanında kıymet kazandığı bir dünyada o Sevgilinden başka sığınacak gülümüz, Sen’den başka Rabbimiz yok. Sana ibadeti, Sana duayı terk etmiyoruz ama bunlara da asla güvenmiyoruz. Nedeni belli. Şeytan da çok ileri gitmişti ibadette ama ona bir faydası olmamıştı. Dostluğunu yar eyle, sevdiklerinin yolundan ayırma bizi.
Çok şükür dualarımız kabul edildi gibi… Kalbim sükun ve huzur dolu… Bütün bunları yaşamak için gelinseydi bile bu dünyaya değerdi Allah’ım.
Ey kapalı kapıların ardındaki duygular, gözler, kulaklar, kalpler, ayaklar…Aralanın, ayaklanın… Haydi ey insanlar, kalkın artık. Hoş günler geliyor; kış geçti, bahar bitti, şimdi yaz başladı. Şaşkın ruhumuzu nefsin şehvet rüzgârları kollarına almadan ve sarmadan, kalbimizi onun sahibine emanet edelim. Kalkın ey ruhlar, kalkın. Öyle bir kalkın ki yataklarınızdan, öylesine açın ki kapıları ümidiniz coşsun. Sevginiz başka yürekleri de tutuştursun. Evet, bu karanlıklardan aydınlıkları çıkarmak için kalkın, uyanın. “Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından hiçbir şey kaybetmez” diyor Mevlana.
Ey gönül ölmedinse uyan, yeter artık. Sana kapalı görünen kapıları aç artık. Göğün mavilerine, Cennetin baharlarına uç artık.
EyüphanAydın
01.12.2008, 12:22
Aşk ve Körlük
karanlık gecelerime doğardın,
güneşim olurdun sen,
yağmurun yağdığını işitiyorken içerden,
sonsuz bir şiir gücü katardın,
gözlerinin feri kaçmış bir şairi öykünürdüm,
musalar, ilham perileri, gelip giderken,
tüm cümlelerim yarım kalırken,
tamamlanması gereken,
anakaraların artçı depremleri gibi
irili ufaklı,
kapkara
şiirler yazdırırdın bana,
yağmurların yağdığı,
şimşeklerin çaktığı,
doluların düştüğü odamın dışında doğardın.
sen güneşe benzerdin.
ben yol bilmez, iz bilmez insanlardan birine benzerdim,
daha dünkü şairdim.
sen sabah gelirdin, akşam giderdin; ecirdin, gündelikçiydin.
ötede kınalanırdı ellerin
ölü gözlü bir kadın tarafından,
her yere dağılmıştı saçlarının kokusu
her gece rüyalarıma girdin
derindi kuşların uykusu
sıcacıktın, üryandın, kim yaklaşsa yakardın
gidiyordun her akşam aklın fikrin karanlıktaydı
hep ona gidiyordun;
oysa ben
senden ona giderken,
yürüdüğüm yolları aydınlatmanı istemiyorum.
ben senin bir de gözlerim olmanı istiyorum.
6 Eylül 2006 Tokat
Arif Coşkun
01.12.2008, 12:22
Ne Garip Bı Duygudur Yasamakk
Ne garip bir duygudur aslında yaşamak
Uyanırsın yatağından
İçinde deli bi coşku
Nedensiz bi sevinç
Baş döndüren bi muamma
Hışımla kalkarsın sıcacık yatağından
Güne başlamak için
İlk işin çaydanlığı ocağa koymadan önce
Perdeyi aralayıp, hava soğuk olsa bile
Doğan güneşe bir selam çakıp
Miss gibi havayı taaa ciğerlerine kadar çekmektir
Umut dolusundur
Gelecek kaygısı, bugün bitirilmesi gereken işler
Ve ödenecek faturaların hiçbir hezimeti yoktur
Çünkü sen güne kendini, kendini de güne adamışsındır..
Sevdiğin şarkının sadece bildiğin nakaratını
Bozuk plak gibi defalarca söylemene rağmen sıkılmamışsındır
Börtü böceğe, yağan kara, doğan güneşe selam veresin gelir
Çünkü hayat her şeye rağmen güzeldir..
Ve yaşamak da.
Sonra bir gün daha olur yaşamında;
Gece ağlamaktan ıslattığın yastığının şahitlik ettiği
Şiş gözlerle uyanırsın
Günün ağarmasına inat, hala karanlıktır gördüklerin
Işık yoktur,
Ufuk yoktur,
Umut etmek bile istemezsin
İsyan değildir aslında göğe savurdukların
Yaşadığın haksızlıklar, aşktaki hayal kırıklıkların
Ve ömrünü adadıklarının ihaneti sarar tüm benliğini
O günü kafanda geçirirsin;
Her gün yaptığın gündelik işler bile yük gelir sana.
Hayatın yükü ağır,
Yaşadıkların ağır,
Ve bunları taşıyacak -omzum- hala minicik dersin
Ezilirsin altında hayatın
Gözlerin hala ıslak ıslak, en hüzünlü şarkıların
Ağır dizleridir dilindeki
Yalnızlık demlersin, çile katarsın
2 şekerli açık sabah çayının içine biraz da
Sonra yola çıkar, etrafına şöyle bir bakarsın,
Ne hazin bir öyküdür hayat
Ve yaşadıklarımız da
Dersin...
Ve devam edersin
Alıntı
EyüphanAydın
01.12.2008, 12:23
(HAYAT)
Ata belinden bir zaman
Anasına düştü gönül
Hakk'tan bize destûr oldu
Hazineyi düştü gönül
Ondan beni can eyledi
Et ü sünük kan eyledi
Dört on günü diyacağiz
Değritmeye düştü gönül
Yürür idim onda pinhan
Hakk buyruğu vermez aman
Vatanımdan ayırdılar
Bu dünyaya düştü gönül
Beni beşiğe vurdular
Elim ayağım sardılar
Önceden acısını verdiler
Tuz içine düştü gönül
YUNUS EMRE
EyüphanAydın
01.12.2008, 12:24
İÇİMDEKİ GURBET
Çok şehirler gördüm
Çok gurbetler yaşadım
Bir kalemle , defter oldu
En iyi arkadaşlarım
Yazdım içimdeki gurbeti
Sığmadı defterlere
Beklediğim vuslat güneşi
Doğmadı gecelere
Çevremdeki herşey sanki yalan
Duvardaki saat bile yalancı
Dibe vurmuşum anlaşılan
Aynada gördüğüm suret yabancı
Allahım ümitliyim yine de
Beklediğim gelecekten
Rüyamda gördüğüm güne
Kavuşacağım bir gün gerçekten
Talha Gönülalan - 21 Kasım 2007
Arif Coşkun
01.12.2008, 13:04
Al işte
Ne anlatmaya çalışır
Esmer siyahı saçların
Ne güller konduğum
Yüreğinden dökülen sözler
Filizlenmedikçe gözlerinde tebessümler
Neye yarar sendeki benler
Seni bir şiire sığdıramayışım
Ondandır belki sevgili
EyüphanAydın
01.12.2008, 13:08
Sivas Seni Özledim
Irmağına inip olta atmayı
Üç beş arkadaşla balık tutmayı
Cıbırlar parkında kafa çatmayı
Bir bardak demli çayı özledim
Kalesine çıkıp seni seyretsem
Üçlü kaynağından suyunu içsem
sıcak çermiğine hamama girsem
Herşeyinle sivas seni özledim
Madımak oteli değil,aşını
Pek yağmayan yağmurunu yaşını
Tozlu yolu toprağını taşını
Pide pişen ocakbaşı özledim
Veyselin sazında teli özledim
Ilık ılık esen yeli özledim
İhtiyar anamı köyü özledim
Herşeyinle sivas seni özledim
İbrahim Tamer
EyüphanAydın
01.12.2008, 19:49
ÇANAKKALE SEHITLERI
Bomba simsekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor gögsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthis tipidir, savrulur enkazi beser.
Bosanir sirtlara, vadilere, sagnak sagnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnindan, uzanmis yatiyor,
Bir hilal ugruna yarap ne günesler batiyor.
Ey bu topraklar için topraga düsmüs asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alni deger.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsin?
Gömelim gel seni tarihe desem sigmazsin.
Mehmet Akif ERSOY
EyüphanAydın
01.12.2008, 19:51
HÜSRAN
Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı,
İslâmı uyandırmak için haykıracaktım.
Gür hisli, gür imanlı beyinler, coşar ancak,
Ben zaten uzun boylu düşünmekten uzaktım?
Haykır! Kime, lâkin? Hani sâhipleri yurdun?
Ellerdi yatanlar, sağa baktım, sola baktım;
Feryâdımı artık boğarak, na'şını, tuttum,
Bin parça edip şi'rime gömdüm de bıraktım.
Seller gibi vâdîyi enînim saracakken,
Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım.
Yoktur elemimden şu sağır kubbede bir iz;
İnler "Safahât"ımdaki hüsran bile sessiz!
MEHMET AKİF ERSOY
dark_yamtar58
01.12.2008, 21:42
SAATİ ÖLÜMLERE KURDULAR!..
Medet Yarabbi medet, günahın bataklığı
Yutmakta tek tek bizi, derine çok derine
Sürdükçe nefsimizle şeytanın ortaklığı
Yapışacak sırtımız gazabın minderine
Cehenneme talibiz ateşten korkuyorken
Manasız ısrardayız inkar küf kokuyorken
Dört adamın omzunda ölüme yürüyorken
Çizilecek rotamız derine, en derine
Üstüne bastığımız toprak sanki kayacak
Ayağımız altından, bize hasım olacak
Unuttuğumuz tövbe elbet lazım olacak
Ağlasın herkes şimdi, ağlasın kaderine
Uyanayım, uyanın! ..Kör olsun kör uykular
Biz doğarken saati “ölümlere kurdular”
Nefs-e dair ne varsa nefsimde kudurdular
Düşmüşüz biz her halin, beterin beterine
dertli58
02.12.2008, 00:25
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] om/2008/11/to_brighten_your_day_by_timele ssimages.jpg?w=470&h=335
Güz bahçeme yirmi üç yaprak düştü bugece, üç daha düştü. Uç noktalara selâm durdu sabahlar. Ayrılığın derdini bir tek geceler anlar.. .Fezâmı donatan aşk hanı yıldızlar. Yine göremedim koğuş yüzümü, asılmış şiirlerde aslımı sezemedim. Kan-terindeyim leylim, hicrâna meczup vehbîm. Karartan kırılmalarda ne çok gezindim böyle? Ayağımda diken diken gülüşler. Kasalarda hep çürük meyveler… Gül dökülmüş, hazanmış. Şâir ölmüş, yalanmış. Geçip gidermiş günler; arkasından koşulması, koyulması, oyulması boşunaymış. İç içe geçirilmiş, geçitliği silinmiş. Neymiş hazan yüzlüm; dokunulmazlık, okunulmazlık, bir namazlık… Mermerimde soğuk anılar kalmış.
Âna varmak için küller meşveret kurmuş mangalıma. Âteş, kıvılcımlarını istemiş göklerden. Hücre hücre bölünmeymiş, gözyaşlarımın ağırlığı. Cisme sığmayan,sığamayan câna cânan saklanmış, hiç çıkmamalıymış, yanmamalıymış, yanı olmamalıymış… Bilemedim ki ben; mum denilen kalbim, sahrânın yitik Leylâ’sıymış. Bir çıkışlık gidişe, izin verilmiş ya… Niye gittin ki gönlüm, kime gittin? Eller -ayaklar- kollar senin değilken, sen sensizliğinde nereye gittin? Süzme baharlara aldanıp, yaslı yosunlara kanmak için mi? Bakışları ardında neler gizlidir insanın, kaç yol vardır, hangisine seni vurmuştur bilinmez! Boş ümitlerin dolu aldatışına öylece kanmak için mi? Müfredâtında sel sessizliği, kuyulara kovalar salmak için mi? Âh ki, kum tânecikleri saymaya yetişemeyebilir özlemimi. Çıldırtan saatlere verebilir miyim izlerini? Pişmanlığın perişanlığında duâ makâmına salabilir miyim gizlerimi?
Gözlerken gelmeni, güz yapraklarıyla ölmek istiyorum. Ölememenin bedeliyle her gece ağıtların bestesini çiziyorum iç defterime notalarca. Kararımca kalamıyorum; aşksızlığın sökük mendil açan sofralarında. Kara kalıyorum nehârın çehresine, bakamadan. Akamadan sana, komadan çıkamıyorum. Çıkışlarımı Sen tutmuşsun, yutmuşum nefesimi. Nefs illetinde mimlenmişim, savmıma sûzan susuşlar eklemişim. Koridor uzamış hastahâne odalarında. Seruma yapılan iğneyi bile seçememişim. Şifâsına kör kalan bir bakışla, bulanık haritalardan yolumu lekelemişim. Sormasınlar neler gelmiş başıma. Sırlanmasınlar herşeylerini her yere vermişken ya da verememişken yansınlar da aşkınla, sırr-ı esrârında üfürülsün umutlar…
Seyr-ü seferimde hep o kıyılarıma çarpan dalgalar… Çırpınan, çoğaltan, çağlatan… Köşedeki şadırvan; hâlimi çerağında beyân eder misin Yâr’e? Künyem yâre, can yâre… Şehrimde dergiler dizaynı; yanyanayım isminle. Od düşen geceleri, otur da düşün gönlüm! Beşikleri sallamakla bitmiyor bu ses. Ninnileri terennüm etmekle dinmiyor bîkes. Kalemkeş rûhuma hatt-ı hümâyunu nakşet! Bahşet artık keremini, susturamıyorum küçük kızın feryâd-ı hazînini. Uyumuyor, uyutamıyorum; dervişler niye sallanır hazan dalları gibi, anladıysan anla ki, gelip gidiyorum. Eli boş döndürme beni…
Bir ömrü bakılmamış tarla eyledi günahlarım. Yabânî otların arasında biçimsiz ve kuvvetsiz kaldı nebâtım. Şems, aralayıp bâbını giremedi. Yedi renk, yedi tepeyle yol bulup gezemedi. Gurbette boynu bükükler gibiyim, herkes - herşey yabancı. Çapalarda, oraklarda ızdırâp imgesi, ıztırar ihâlesi. Diller var dilim değil! Kalpler var, kan sızsa da grubum değil… Âcilden giriş yapsam, kaydımda dillerimi bilir miyim? Kalbimdeki kalbolunan gurûba, batışımı verebilir miyim? Hazan Yüzlüm! Çürümüşlüğüme kasalar parçalayıp, çöplüğüne atma! Geri dönüşüm’den olsun, olsun dönebilir miyim aşkına?… Bul, bil, bırakma…
Haykırıp da Keşiş Dağına, mağara ağlarına takılmak istiyorum. Bir sinek kanadını bile yoktan var kılamaz dünyâ, beni var kılamaz yokken… Yıkıkken kaldıramaz tutup omuzlarımdan. Kaymışken kayalıklardan, uçurumlardan düşmüşken kurtaramaz!.. Keşiş Dağına haykırıp remizli yağışımı, Hira’ya yolluyorum selâmımı. Bir hasreti, bir bekleyişi, bir gecikmişi ve küçülmüşlüğü, dahası ardı arkası sönmeyen yanışları, uçuşan kül yığınlarını… hepsini ama hepsini o dağ -ki dağlanmışlığıyla hâllenir yüreğimi. Tınısında, terasında, tıkanışında… O şehlâ duruşunda okur kılar okuma bilmeyen dillerimi. Hem ben neyi okuyacağım ki? Sorularıma aşkı cevap kılar…
Âh bu samanlıklar seyrân eyler yüreğimi. Bir seyyah olurum diyar diyar gezen; daha kendimden çıkamadım, şehir şehir Sen… Rehberim hep Sen olsan diyorum, rüzgârım… Tepelerden yorulmaksızın essem. Yılgınlık vermese sahte yüz sanrıları. Her aynada, her inananda, her yüzümde Seni görsem… Yüzsem, batma endişesi olmaksızın… Ve batsam Sana, bâtınında bühtan firakları yaksam. Alnımda Aksâ’dan ısmarlı verâ nişanı; yükselsem, yükümü aşkın kaldırsa… Kandırsa aşkın bu fakîri; ekmeğim, aşım, aşmışlığım olsan bütün herşeyi…
Beceremiyorum beceriksizliğimi bile söylemeyi. İlâç kokuları sinmiş derûn duvarlarıma. Bir beceri verip sol yanıma, dilim ol Sevgili… Yıllarım, ömrüm geçerken; her bindiğinde yaş üzerime, saklım ol! Tâzele bayatlamış sevdâ sepetimi, Sen dol!… Cevherini emânet bilip, cihâna cûd vefâm ol!… Kâfî gel, ihtiyâç listeme… Sen yetersin Sevgili, dilersen yetiştirirsin keremkâr nimetini. Bahtım ol da, Cemâline aç cennetimi. Cennetim ol… Cinnetim… Çimlenişim… Sana ek beni, tohum tohum toprağında tozun olmak istiyorum. Murâd ettiğine saç, mecnun çöllere beni…
‘Kurutulup Senin kilerine asılmak’ istiyorum ben de Allâh’ım… Aşkında rızıklanan kullardan eyle. Koparma tellerimi bir bir ayırıp Senden, daha sendelemeden…
…
Güz bahçeme yirmi üç yaprak düştü bugece, üç daha düştü. Hepi topu bu dünyâda yaşadığım sâdece düş’tü. Ve düşüşlerim Sevgili’ye düştü… O’ndan özge düşülecek aşk mı var? Kasım, Son-bahar! Sonsuzlukta kal…
dertli58
02.12.2008, 00:29
Ben, seni aramak ve bulmak için düştüm yollara…
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez] om/2008/11/woooo.jpg?w=470&h=312
Ben, seni aramak ve bulmak için düştüm yollara… “Aramakla bulunmaz…”diyen söze aldanmadım. Bakmadım sözün bu yanına… Susuzluğumu hissediyorsam bana değildi bu söz. Zîra devamında “Bulanlar; ancak arayanlardır…” ümidini fısıldayan bir ses vardı. Ve ben o sese uyup düştüm yollara… Çünkü içimdeki bu hasret ateşini sen yaktın. Bu çağıltılı “ara ve bul” sesi senden geliyordu… Bu senin çağrındı. Nasıl dururdum zincirlerimle… Nasıl beklerdim hapishanemde… Kırdım zincirlerimi, yıktım duvarlarımı… Düştüm yola… Artık bir yolcuyum ben de… Ezelle ebed arasında yoldayım şimdi. Seni arıyorum ama bilirim ki yoldaşım da yine sensin. Çünkü sen olmasan ne yol olurdu ne yolcu.
Ne kadar yol yürüsem önüm kapı ardım kapıydı… Seslenişim sanaydı bu yüzden: “Aç kapını ben geldim!” diye… Seni bulduğum, bildiğim her yerde, her nesnede rengin vardı, kokun, sesin. Ama hiç biri sen değildin. O yüzden baygın kokularıyla sermest olsam da gülün bir bir solup düştü yaprakları… Hangi suyu içsem daha da susadım. Hangi ekmeği yesem daha da acıktım. Hangi Züleyhâ’nın vuslat kapısında bulsam kendimi, bir hiçlik kuyusuna düştüm. Düştüm dünya gayyasına, düştüm. Düşmeyen kalkmaz, yitirmeyen aramaz ki… Düştüm, kalkacağım, yitirdim arayıp bulacağım.
Başı dumanlı dağlara düşüyor yolum, denize koşan sulara… Toprakla buluşan yağmura… Açan çiçeğe, uçan kelebeğe… Seni soruyorum. “Daha git…” diyorlar… Gidiyorum vadiler aşıyorum, yanardağlar gibi kalbimin ateşini salıyorum her yere… Haramiler çıkıyor önüme…”Dur, bekle…”diyorlar. Ama ben, akan sulara, yıldızlara bakıp “Ötesi… ötesi…”diyorum. Yürüyorum. Ne ten, ne can, ne yâr ne yâran… Geçiyorum hepsini… Ne şiir kurtarıyor beni ne söz… Adım ne, kimim ben, kadehimde ne var? Yoldayım ama illerim hani? Bunu da sen biliyorsun ancak. Biliyor ve çağırıyorsun kendine. Ama ne kadar gitsem, yol uzuyor, kısalmıyor.
Ben bu dert ile kime yanayım. Kime anlatayım sabahtan akşama senin için koştuğumu… Senden gelip sana gittiğimi… Akşam heybetinle kendimden geçip sabah merhametinle kendime geldiğimi… Ey kırık gönlün dermanı, ey Mecnun’un Leylâ’sı… Zebur okuyup Davut oldum, İncil okuyup İsa oldum. Yeryüzüne indim. Gökyüzüne ağdım. Çöl gecelerinde Medineli kızlarla şarkılar söyledim sevgilinin aşkına… Artık göster kendini de yeniden bir fidan gibi dikileyim toprağına… Çünkü derdim var, şifa senden, yol senin. Sen izin vermezsen yürüyemem. Yorgun düşüyor bedenim, güç ver. İçimin pencerelerini aç… Ne dünya kalsın ne ukbâ… Ezel günündeki nidanla beni bir daha çağır. Çünkü sultan sensin, devlet senin, izzet senin. Bak, yağmaya verdim cihanı… Tek yolunda yürüyeyim diye… Çünkü yol da senin, yolcu da… Renkten renge giriyorsun, bir sırrını çözemeden başka bir tecellinle kamaştırıyorsun gözlerimi… Aciz olan benim, kudretli olan sen…
Öyleyse tut ellerimden. Kapat gözlerimi… Kapat ki açtığımda seni göreyim. Kesreti geçip vahdete ereyim. Bir çift yeşil göze mahkûm etme beni… Yasemin kokulu bir bahçeye.. .Ne geçmişe ne bugüne ne geleceğe…Rahmet ki bitsin bu mahmur gece… Ben sabahına uyanayım.
Dağlar aşıyorum, kartallarla söyleşiyorum. Söz bitiyor, sen kalıyorsun. Denizler geçiyorum, beyaz köpüklü dalgalarla kıyılara vuruyorum. Su, bitiyor, yine sen kalıyorsun. Vadilerden geçiyorum. Çiçekler soluyor da yine sen kalıyorsun. Ben lal, ben âmâ… Sen baki, ben fânî… Sen konuşturmazsan ben konuşamam, sen baktırmazsan ben göremem. Sen işaretler göstermezsen ben yürüyemem. Bak, şehrimin kandilleri sönmüş. Lütfet ve yak onları..Bak, tarumar olmuş bahçem. Solmuş güllerim. Sen, dirilt onları… Sen olmazsan bütün vakitler akşam, sen olmazsan ne sefa var ne vefa… Ne dünya var, ne ukbâ… Toz toprak oluyorum kudretini görüp bir rüzgâr esiyor, bir gece kuşu ötüyor. Bu da senden, o.da senden. Hepsi senden.
İşte gecenin elbisesi… Kumaşı senden, işte gece sefaları açıyor. Kokusu senden.. .Ama biliyorsun ki, bunlar hep tuzak… Bana ne gül gerekir ne lâle… Mihman ver ki yolun doğru olanında yürüyeyim. Değilse yollar uçurumlara çıkar… Karanlık olur her yan. Güneşe söyle ki doğsun. Bileyim ki sabah oldu. Tekrar yürümek vaktidir, düşeyim yola… Kapansın ziyan defterleri, başlasın yeniden yolculuk neşesi… Ney olup inleyeyim, kaval olup ağlayayım. Yeter ki seni söylesin dilim, senin elinden tutsun elim. Bu cihan ortasında, bu dehlizde yalnız bırakma beni…Ezelden ebede savur beni… ki, toprağını arayan bir buğday tanesi gibi senin iklimine düşeyim… Orda yeşereyim…
Pervane kesiliyorum ışığında… Görüyor ve biliyorsun. Kerem ediyorsun ve açılıyor perdeler. Safalar bahşediyorsun, tazeleniyor sözler… Hû dedikçe bayram ediyor lâleler… Bak, o zaman nasıl da kanatlanıyor gönlüm… Ne doğu kalıyor ne batı… Ne güneş ne ay… Sen gelip gönül mülküne şah oluyorsun, bir bir tükeniyor yollar. Kayboluyor gam ve mihnet deryası… Parlıyor ayna.. .Can evinde hüma kuşu… Harabe içinde define… Ben ne yaptım da geldi bu saadet… Mansur gibi dara mı çekildim. Ne yaptım da şad ettin gönül hanemi… Bilirim ki rahmetindir bu… Sen olmasan ne yol biter ne feryadım. Ne tedbirim kâr eder ne cehdim.
Meğer ki, hep sendeymişim, seninleymişim. Ne yol varmış ne yolcu… Hasretin vuslat, uzağın yakın imiş. Bunu da sen bildirdin. Şimdi şahbaz olup devran etmenin vaktidir gökleri… Şimdi selâmlamanın vaktidir melekleri… Tur dağında Musa, gökyüzünde İsa olmanın demi… Kapı açıldı, suret belirdi. Bitti kavga, bitti tuzak… Ne daneler var yolda ne avcı kuşları… Sen ki vefa bağının gülüydün, cefa senden uzak… Ben derdim, sen dermanım, sen ikrarımsın benim. Saf tutmuş selvinin secdesi sana. Bütün yollar sana doğrudur sana… Şimdi ulu divânında yine rahmet, lütfet ki bağışlansın suçum, uzun yoldan geliyorum ama ellerim boş. Sâdece hasretimi sunabiliyorum sana bir de aczimi…
Kabul buyurur musun?
dark_yamtar58
02.12.2008, 00:45
sevgi sözden anlama
Sen su gönlüme düsen ince sizim...
Sen gözyaslarimdaki pirilti...
Sen yüzümdeki tebessüm...
Sen yüce dag basindaki papatyam...
Sen benim bügünüm,yarinim,herseyim...
Sen yarim yagmur yüreklim...
Sen günüm sen gecem...
Sen günesim,sen ayim sen yildizim...
Sen nefesim tek hevesim...
Sen kanim,canim Sevdamsin...
Sen bir romansin okuyupta bikmadigim...
Sen güller bahcesindeki tek gülüm,kiyipta koparamadigim...
Sen yeter be yeter diyemedigim...
Sen benim binlerce insanin icindeki BIRTANEMSIN...
Sen benim Yoncam.Goncam ve Tabiki Biricik Sevdamsin
Kardelencicegi
02.12.2008, 05:51
Hatırlanacaktı
Bir melek vardı, peri vardı,
Benim sevdiğim mavi gözlü yardı,
O kadar parlaktı ki gözümü aldı ,
Beni sevmekten ağlattı,
Onlarca kalbi yakardı,
Her önüne gelenle oynardı ,
Bir o kadarda ağır başlıydı,
Ona bakınca gözlerini kaçıracak yer arardı,
Mevsimlerden sonbahardı,
O da solacak sararacaktı,
Kış gelecek kar altında kalacaktı,
Belki bir gün hatırlanacaktı,
Ama unutulanlar hatırlanırdı.
dark_yamtar58
02.12.2008, 08:24
Ağlayan bir melek var avuçlarımda
Ağlayan bir melek var avuçlarımda...
İsyanı var tanrıya,
kim demiş melekler ağlamaz diye?..
Kim demiş isyan etmezler diye?...
Hem sen hiç melek oldun mu?..
Sen hiç ağladın mı çaresizliğine?..
ağladın mı hiç ölümsüzlüğüne?..
Ölememek ne demek bilir misin sen ?..
Aldığın her yarayı en ince sızısına kadar,
sonuna kadar hissettin mi ?
Bir meleğin yarasına
hangi merhem ,ne çare?...
Avuçlarımdan akan yaşlar,
toprağa düşüp filizlenseler de
her biri bir gözyaşı.
Her biri ayrı bir acı ....
Karanlıktayım şimdi,
parlatılmış aynalara bakıyorum
ve susuyorum...
Sessiz bir soğuk var etrafımda,
nefesim hayretlerde
ve üşüyorum...
Aklım karışmış birbirine,
hayallerim kırışık
ve ağlıyorum....
Arif Coşkun
02.12.2008, 08:38
“İki şeyi deli gibi sevdim
Hayatta….
Bir seni, bir de maviyi
Seni sevdim çünkü;
Maviydi gözlerin
Maviyi sevdim çünkü;
O gözler senin”
Arif Coşkun
02.12.2008, 08:40
“Fedakâr olmak için
Gönülden sevmek gerek
Yürekli olmak için
Kendini tanımak gerek
Umudunu kaybetmeye
Yaşamayı sevendir
Unutmayan bir kalp
Bir ömür sevendir
Unutma ki;
Güzeller kervanı gönülden geçer”
dark_yamtar58
02.12.2008, 08:48
Yüz Yılın Kadını
Kırıklarımı aldırdım
Biraz uzayan saçlarımın
Giyindim, hazırlandım, çok güzel oldum
Sildim gereksiz numaranı
Yaktım fotoğraflarını
Çöpe attım eşyalarını
Layığını buldun, dağ gibiyim, taş gibiyim
Artık yep yeniyim
Film yeni başlıyor
Sonunu göreceğim
Sen kaybettin adamım
Artık çok rahatım
Bundan böyle seyret beni
Yüzyılın kadınıyım
Arif Coşkun
02.12.2008, 08:52
“Bombalarımıza Sponsor Arıyoruz”
“Hayallerimi, Amerika bombaları yok etti
İki gözümü alıp ama etti
Daha on dört yaşımda belimi büktü
Baharı beklerken, hayatımı zemheri etti
Gençliğimi yaşamadan, yaşayan ölü etti.”
Kardelencicegi
02.12.2008, 09:11
canim yanıyor anne...
bir yerlerde kaybettiğim kendimi bulamıyorum.
düğümleniyor tum nefes almalarım .
kalbime varmadan tükeniyor umutlarım.
hasrete boğuluyor özlemlerim.
bak bana ben ben delim anne,
ben yitik bir umudun,
yarım kalmış bir sevdanın eseriyim.
dokun kalbime anne dokunn!
yavaş ve nazik bir okşama ile dokun.
hissedebiliyor musun ordaki savaşı, acıyı ?
canım yanıyor annem canımm....
korkuyorum anne tut elimi.
sevilmekten korkuyorumm.
her yeni bir sevgi omzumda yeni bir yük sanki!
sorumluluğum artıyor anne korkuyorum,
sevipte kaybetmekten ,
acılar denizinde kaybolmaktan korkuyorum.
bırakma sakın beni anne sende onlar gibi,
bak gidiyor tum sevmeler
gidiyor anne gidiyorr
bir gece insafsızz bir veda sahbesinde
beni öylece umutsuzz bırakıp gidiyor dönmeksizin...
bağlıyorum anne sil gozumun yaşını.
acılar dudakkarımdan süzülüp kalbime akıyor,
gamzelerimdeki tebbesüm yok artık anne.
ağlıyorumm sensizliğe,
ağlıyorum sevipte gidenlere
ağlıyorumm anne sil gozumun yaşını.....
bak yağmur yağıyor anne,
yapraklarr kopuyor dalından ,
zaman bir kum tanesine bakıyor,
mavsimler donup geçiyor ardından
ben unutamıyorum onu anne unutamıyorum.
masum bir çocuğun elinden seker alınmış ve
savaşın ortasına konulmuş gibi hissediyorum.
yağmur yağıyor anne üşüyorum...
(alıntıdır)
dark_yamtar58
02.12.2008, 10:06
Doymaz doyamazdım Sana Sevgilim
Damla damla yollarına yağsaydım
Sana bekçi ya gardiyan olsaydım
Kollarında bin yıl mahkum kalsaydım
Doymaz doyamazdım sana sevgilim
Akşamları yollarını gözlerdim
Geceleri hep kalbimde gizlerdim
Kollarımda bile seni özlerdim
Doymaz doyamazdım sana sevgilim
Sende bana bir tatlı söz deseydin
Bende sana bu ömrümü verseydim
Dizlerine başım koyup ölseydim
Doymaz doyamazdım sana sevdiğim
Kardelencicegi
02.12.2008, 10:38
NEMLİ YÜREK
yüreğim nemlidir benim gözlerim yaşlı
kuytu köşelerde gizli saklı ağlamaktan
sesim buğuludur benim
sevdiğimi ulu orta haykırmaya korktuğumdan
dizlerim yorgundur benim
bir umut deyipte seni aramaktan
kalbim yaralıdır benim
sevip özleyipte görememekten
kafam karışıktır benim
şimdi nerdesin diye düşünmekten
ama gönlüm sevdalıdır benim içim buruk
sana uzak olduğumdan
yüreğim hep nemlidir benim
hasretini çektiğimden
ama ruhum huzurludur benim
senin gibi birini sevdiğimden.....
dark_yamtar58
02.12.2008, 10:45
Sen Üzülme...
Bir durgunluk var bu gün sende
Yüzündeki hüzün ele veriyor
Donuk bakışların dalarken uzaklara
Belirli olmayan ifadeler.
Dünyayı bir pula satacak kadar umursamaz.
Üzerine çöken kara bulutları dağıt ne olur
Gülümse ki güneş doğsun dünyama
Karanlıklar dağılsın
Solmasın gönlünün çiçekleri
Sen ki yegâne yaşam sebebimsin
Dayanamam böyle üzülmene senin
Göz pınarlarım hazır akmak için
Senin gözlerinin yerine
Yeter ki yaş akmasın gözünden
Bahar tüm ihtişamıyla hissettirirken kendini
Nerden sardı bu sonbahar havası seni
Kov tüm karamsarlıkları
Olumsuzluklara karşı diren
Yılmadan, bıkmadan mücadele et
Çünkü yaşamak güzel her şeye rağmen
dark_yamtar58
02.12.2008, 11:11
Sonbahar
Bakışlarım kitlendi gözlerine
Kor ateşin yanıyordu yüreğimde
Dokunamadım sana
Sarılamadım boynuna
Haykıramadım sesimi sana
Seviyorum diyemedim
Hani yağmurlar yağacaktı üstümüze
Hani kaybolup gidiyorduk gökyüzünde
Boğazımda bir düğüm gözümde damlalar
Neden ayırdın bizi sonbahar
BAĞIŞLA
Ya zamanından çok erken gelirim..
Dünya'ya geldiğim gibi,
Ya zamanından çok geç,
Seni bu yaşta sevdiğim gibi....
Mutluluğa hep geç kalırım.
Hep erken giderim mutsuzluğa..
Ya herşey bitmiştir çoktan,
Ya hiçbirşey başlamamış...
Öyle bir zamanında geldim ki yaşamın,
Ölüme erken,sevgiye geç..
Yine gecikmişim bağışla sevgilim..
Sevgiye on kala,ölüme beş......
Kardelencicegi
02.12.2008, 12:02
Bırakıpta gittin diye,
Sana sitem etmedimki
Ateşlere attın diye,
Sana sitem etmedimki
Ellerim boş kaldı diye
Ümitlerim soldu diye
Hergünüm dert doldu diye
Sana sitem etmedimki
Gerçek aşkta sitem olmaz
Seven kalpler böyle yapmaz
Hiç bir zaman unutulmaz
Sana sitem etmedimki
Git mesut ol hayatında
Beni getirme aklına
Mutluluklar benden sana
Sana sitem etmedimki
El sözüne kanıp durma
Hayatına darbe vurma
Benden zarar gelmez sana
Sana sitem etmedimki
Geçmişini unut gitsin
Geleceğin parlak senin
Rabbim sana huzur versin
Sana sitem etmedimki
Ramazan Karataş
dark_yamtar58
02.12.2008, 12:12
Sen sakın ağlama ben ağlarım senin yerine.
Sen sakın üzülme ben üzülürüm senin yerine.
Sen sakın özleme ben özlerim senin yerine.
Sen sakın sewmiyorum diye üzülme ben sewiyorum senin yerine
Senin üzülmene asla dayanamam sen benim için kendimden ötesin.
Sen beni yakan ilk Güneş. Yüreğimi titreten son rüzgarsın.
Sen beni ağlatan İlk Sevdam Unutucağım son İnsansın...
Kardelencicegi
02.12.2008, 12:15
ISTERSEN
Sensizligi yasadim
Çaresizim askinla
Haksizliga ugradim
Duygularim isyanda
Sensizlikten yoruldum
Haksizliktan usandim
Bin defa kirdin beni
Bir sana kiyamadim
Istersen kaybolur
Çikarim hayatindan
Istersen gül olur
Solarim askindan
Istersen kus olur
Göçerim bu diyardan
Üzülme güzelim
Sana hiç kiyamam
Istersen ölürüm göcerim bu dünyadan
Üzülme güzelim sana hic kiyamam
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.