''Bir annenin hastanenin normal doğum ısrarıyla felç olduğu

[adildr]

Sağlık Bakanlığı, ''Bir annenin hastanenin normal doğum ısrarıyla felç olduğu iddiası''na ilişkin olarak, vakada sezaryen gerekliliği bulunmadığını, vakaya müdahale eden hekimleri yaklaşımı ve uygulamasının doğru olduğunu ve herhangi bir hatanın söz konusu olmadığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bugün bir gazetede yer alan ''Hastanenin normal doğum ısrarıyla felç olan anneden dava'' başlıklı haberin eksik bilgiler içerdiği ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikler taşıdığı belirtildi.

Açıklamada, haberde adı geçen hastanın gebelik öncesi dönemde hipertansiyonu ve diyabeti bulunduğu ifade edilerek, hastanın gebeliği sırasında da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde, kronik hipertansiyon ve gebelik şeker hastalığı nedeniyle 1 ay süreyle yattığı, kan şekeri ve tansiyonunun düzenlendiği belirtildi.



Klinikte yatarken 38. haftada annenin doğum sancılarının başladığı ve normal vajinal yoldan doğumun gerçekleştirildiği ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

''Ancak, doğum sırasında nadir görülen komplikasyonlardan biri olan 'omuz takılması' meydana gelmiş, gerekli müdahale yapılarak doğum sağlanmış, bebeğin kolunda geçici felç oluşmuştur. Bebek, şu anda fizik tedavi almakta olup, felcinin kalıcı olup olmadığı kesin değildir.

Bununla beraber anne 6 gün hastanede yatırıldıktan sonra şifa ile taburcu edilmiş, daha sonra baş ağrısı şikayeti ile aynı hastanenin dahiliye ve nöroloji kliniğine yatırılarak tetkik ve tedavisi yapılmıştır. Annenin beyin damarlarıyla ilgili hastalığı mevcut olup, bunun doğumla alakası yoktur.



Bu vakada, sezaryen gerekliliği bulunmamaktadır. Annenin de tedavisi aynı hastanede devam etmektedir. Vakaya müdahale eden hekimlerin yaklaşımı ve uygulaması doğru olup, herhangi bir hata söz konusu değildir. Anne ve bebeğin durumu bakanlığımız ve adı geçen üniversite tarafından takip edilmektedir.''

[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]

[adildr]

MErhaba dostlar, ben bir doktor olarak bu tarz haberlerin halk tarafından yanlış anlaşıldığını düşünüyorum.
Yukarıdaki vakada doktorların herhangi bir suçu yok sonuçta ortaya çıkan felç sezaryen olsa yine olabilirdi, burada sezaryen kararını almamızı sağlayak hiç bir yargı yok...
Yani sezaryene almadı diye doktora uzatılan bu suçlama tamamen gereksizdir...

[_DuMaN_58]

Bir sağçıklı olarak, halkın gerçekten bazı konularda bizleri yanlış anladığına inanıyorum. Hiç bir sağlık çalışanı bir insanı tehlikeye atacak bir durumu bile bile yapmaz. Yukardaki olayda olduğu gibi suç doktora itilmeye çalışılmış. Fakat Sağlık Bakanlığının yaptığı açıklama olayı yeterince açıklıyor.

[aktassa]

Peki bu tarz durumlarda acaba gerekli olan açıklama TAM olarak hastalara yapılıp, doktor önerisi yazılı olarak hasta yakınlarına sunuluyor mu?
Son kararın ne olacağına ilişkin hasta veya yakınından yazılı belge alınıyor mu?
Böyle olsa sanırım itiraz etme ve yanlış anlaşılmalar da olmayacaktır diye düşünüyorum.
Görevlerinizde başarılar dilerim.

[_DuMaN_58]

Kesinlikle TAM açıklama yapılıyor hastaya ama ne hikmetse bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor. Basit bir örnek vereyim, ben hastaya diyorum ki "filminizi biz doktorun bilgisayarına gönderiyoruz 5 dkya ulaşır. siz direk yukarı çıkabilirsiniz" aradan 10-15 dk geçiyor hasta; " bizim filim hala çıkmadı mı?". Ben daha ne yapıyım.

Her türlü ameliyatta hastaya yada yakınına neyse, mutlaka yazılı belge imzalattırılır. Öyle doktor kafasına göre hareket etmez. Hastaya yapılması gerekeni söyler hasta kabul eder yada etmez. Bazı hastalar uyanıklık yapıyor. Olabilecek tehlikeler anlatılsa bile, olay bittikten sonra "bize kimse birşey söylemedi ki " demeye başlarlar.

[aktassa]

Bende diyorum ki;
Eğer bil belge imzalatılmış olsa,
oluşacak bir sorunda kimse doktoru suçlayamaz, bakanlık da soruşturma başlatmaz.
En azından 6 yıl telel tıp eğitimi + uzmanlık eğitimi almış birisi bunu bilir.

Neden bu polemik? Eksiklik nerede o zaman?

[KAOS]

Aydınlatılmış onam belgesi her zaman alınmalıdır. Akıllı doktor ve hastane bunu yapar. Kendi kliniğimde bu rutin bir işlemdir.

[_DuMaN_58]

Bende diyorum ki;
Eğer bil belge imzalatılmış olsa,
oluşacak bir sorunda kimse doktoru suçlayamaz, bakanlık da soruşturma başlatmaz.
En azından 6 yıl telel tıp eğitimi + uzmanlık eğitimi almış birisi bunu bilir.

Neden bu polemik? Eksiklik nerede o zaman?

Hastane belgeyi imzalatır. Hasta da "bana böyle bir bilgi vermediler" diye şikayette bulunur. Sağlık Bakanlığıda gerçekten hasta doğru söylüyor mu söylemiyor mu diye araştırır. Sonrasında belgenin imzalandığını görür. Doktoru haklı bulur. Olay bu kadar basit.

Ben bunu yukarda ki haber için söylemiyorum. Hasta bu şikayet edebilir. Sağlık bakanlığıda gerekli araştırmayı yapar. Normal birşey bu.