babayavuz
14.12.2011, 13:21
Oğuz ATA
oguzata58@gmail.com
10.11.2011
SİVAS NE ŞEHRİ?
Şehir yaşayan bir varlıktır desek pek yanlış olmaz sanırım. “Canlı” dendiğinde farklı anlaşılabiliyor, bu sebeple “yaşayan” demek doğru olur.
Şehir yaşayan bir varlık olduğu için tıpkı bir ticari işletme gibi, bir insan gibi hedefleri olmalıdır. Ancak hedefleri olan bir şehrin sağlıklı büyümesinden ve gelişmesinden bahsedilebilir.
Bugün gelişmiş veya gelişmekte olan şehirler sağlıksız büyümekten şikayetçiler. Sivas gibi iller ise bırakın sağlıklı sağlıksız ayrımını gelişememekten şikayetçiler. Elbette Sivas da gelişiyor, değişiyor. Burada bizim kastettiğimiz olgu, devlet tarafından belirlenen misyon içerisinde stratejik büyüme, gelişme ve değişmedir. Aynı zamanda rakip şehirler içerisinde görece ilerlemek ve büyümektir.
Sivas'ın devlet nezdinde yaşadığı en büyük sıkıntı ne şehri olacağının kararının verilememiş olmasıdır. Devlet nezdinde böyle bir kararın verilmesi gerekip gerekmediği ayrı bir yazı konusudur. Aydınlar ve düşünürlerin Sivas için biçtikleri misyon şu an için önemsiz görünmektedir. Çünkü siz ne hayal ederseniz edin, devlet tarafından bu konuda bir destek yoksa, belirlenmiş strateji ile sizin hayalleriniz uyuşmuyorsa, devletin projeksiyonu ile sizinki farklı ise çok da anlamlı değildir hayalleriniz.
Bunun son birkaç aydır en bariz göstergesi seçimlerdir. Malum Sayın İsmet Yılmaz Kültür ve Turizm Bakanı olarak bekleniyordu. Hemen bu konularda insanlar yazdılar çizdiler. Hatta kendisi bile Sivas'ın kurtuluşunu turizmde görüyordu ve Divriği Ulu Camiyi turizm misyonunun göbeğine oturtmuş, sorunu da Sivas-Divriği raylı sistemi ile çözmüştü. Bunları söylerken Turizm Bakanlığının 2023 Strateji Belgesini görmediği ve okumadığı aşikardı ama ilimizde kimse müstakbel Bakan ile papaz olmayı göze alamadığı için “kral çıplak” diyen çıkmadı.
Gün geldi, Sayın Bakan Milli Savunma Bakanı oldu. Devlet işlerini çocuk oyunu sanan, plansız programsız bir günde her şeyi halletmeyi marifet sayanlar Sivas'ın kurtuluşunun Savunma Sanayinde olduğunu yazdılar çizdiler. Kimse devletin stratejisini araştırmak okumak ihtiyacı hissetmedi.
Sayın Bakan Tarım Bakanı olsa idi sanırım Sivas'ın uçsuz bucaksız bir türlü değerlendirilemeyen arazilerinden ve bir tarım kenti olmasından dem vurulacaktı. Hepimiz ziraat mühendisi kesilecektik.
Şimdiki adıyla Teknoloji Bakanı olsa idi işimiz daha kolaydı. Dünyanın nanoteknoloji laboratuarı üniversitemiz bünyesinde değil miydi? Zaten rüzgar ve güneş enerjisi konusunda da ilimiz sayılı yerlerden biriydi. Sivas teknoloji üssü olurdu.
Sözün özü Sayın bakanım, sayın devlet büyüklerim bizde uzman çok, akıl veren çok, fikri olan çok. Siz yeter ki Sivas'ın ne olacağına karar verin.
Biz size göre de devlete göre de ilimize göre de kılıf buluruz.
Ya da en iyisi Sayın Nursuna Memecan gibi yapın, yokmuşuz gibi davranın.
Hiç değilse kalbimiz kırılmaz.
oguzata58@gmail.com
10.11.2011
SİVAS NE ŞEHRİ?
Şehir yaşayan bir varlıktır desek pek yanlış olmaz sanırım. “Canlı” dendiğinde farklı anlaşılabiliyor, bu sebeple “yaşayan” demek doğru olur.
Şehir yaşayan bir varlık olduğu için tıpkı bir ticari işletme gibi, bir insan gibi hedefleri olmalıdır. Ancak hedefleri olan bir şehrin sağlıklı büyümesinden ve gelişmesinden bahsedilebilir.
Bugün gelişmiş veya gelişmekte olan şehirler sağlıksız büyümekten şikayetçiler. Sivas gibi iller ise bırakın sağlıklı sağlıksız ayrımını gelişememekten şikayetçiler. Elbette Sivas da gelişiyor, değişiyor. Burada bizim kastettiğimiz olgu, devlet tarafından belirlenen misyon içerisinde stratejik büyüme, gelişme ve değişmedir. Aynı zamanda rakip şehirler içerisinde görece ilerlemek ve büyümektir.
Sivas'ın devlet nezdinde yaşadığı en büyük sıkıntı ne şehri olacağının kararının verilememiş olmasıdır. Devlet nezdinde böyle bir kararın verilmesi gerekip gerekmediği ayrı bir yazı konusudur. Aydınlar ve düşünürlerin Sivas için biçtikleri misyon şu an için önemsiz görünmektedir. Çünkü siz ne hayal ederseniz edin, devlet tarafından bu konuda bir destek yoksa, belirlenmiş strateji ile sizin hayalleriniz uyuşmuyorsa, devletin projeksiyonu ile sizinki farklı ise çok da anlamlı değildir hayalleriniz.
Bunun son birkaç aydır en bariz göstergesi seçimlerdir. Malum Sayın İsmet Yılmaz Kültür ve Turizm Bakanı olarak bekleniyordu. Hemen bu konularda insanlar yazdılar çizdiler. Hatta kendisi bile Sivas'ın kurtuluşunu turizmde görüyordu ve Divriği Ulu Camiyi turizm misyonunun göbeğine oturtmuş, sorunu da Sivas-Divriği raylı sistemi ile çözmüştü. Bunları söylerken Turizm Bakanlığının 2023 Strateji Belgesini görmediği ve okumadığı aşikardı ama ilimizde kimse müstakbel Bakan ile papaz olmayı göze alamadığı için “kral çıplak” diyen çıkmadı.
Gün geldi, Sayın Bakan Milli Savunma Bakanı oldu. Devlet işlerini çocuk oyunu sanan, plansız programsız bir günde her şeyi halletmeyi marifet sayanlar Sivas'ın kurtuluşunun Savunma Sanayinde olduğunu yazdılar çizdiler. Kimse devletin stratejisini araştırmak okumak ihtiyacı hissetmedi.
Sayın Bakan Tarım Bakanı olsa idi sanırım Sivas'ın uçsuz bucaksız bir türlü değerlendirilemeyen arazilerinden ve bir tarım kenti olmasından dem vurulacaktı. Hepimiz ziraat mühendisi kesilecektik.
Şimdiki adıyla Teknoloji Bakanı olsa idi işimiz daha kolaydı. Dünyanın nanoteknoloji laboratuarı üniversitemiz bünyesinde değil miydi? Zaten rüzgar ve güneş enerjisi konusunda da ilimiz sayılı yerlerden biriydi. Sivas teknoloji üssü olurdu.
Sözün özü Sayın bakanım, sayın devlet büyüklerim bizde uzman çok, akıl veren çok, fikri olan çok. Siz yeter ki Sivas'ın ne olacağına karar verin.
Biz size göre de devlete göre de ilimize göre de kılıf buluruz.
Ya da en iyisi Sayın Nursuna Memecan gibi yapın, yokmuşuz gibi davranın.
Hiç değilse kalbimiz kırılmaz.