Sabiha Serin
02.01.2012, 23:04
AŞIK SEFİL SELİMİ’NİN ( AHMET GÜNBULUT)
KIZI KADRİYE GÖRİLE İLE SÖYLEŞİM
Aşık Sefil Selimi’yi ölümünün 8.Yıldönümünde saygı ile anıyorum.
Sefil Selimi, Asıl adı Ahmet Günbulut – 26 Ağustos 1933 - 30 Aralık 2003
Sefil Selimi 26.8.1933 yılında Sivas ili Şarkışla ilçesinde doğmuştur.. Uzun araştırmalarım sonucunda izini bulduğum Şarkışla’lı Aşık Sefil Selimi’nin kızı Kadriye Görile’ye zorda olsa ulaştım.
Kadriye Görile Sivas’ta yaşıyor. Kendisinden randevu aldım ve özellikle Sefil Selimi’nin doğum gününe rastlayan 26 Ağustos gününü özellikle tercih ettim ve onunla 26.08.2010 günü Sivas Buruciye Medresesinde buluşup söyleşimize başladık..Kadriye hanım çok duygulandı ve mutlu oldu. Babasını kaybettikten sonra onu ilk arayıp bulan kişinin benim olduğumu söyledi.
Keşke Aşık Sefil Selimi hayatta olsaydı da onunla canlı canlı söyleşi yapabilseydim. Şimdi Aşık Sefil Selimi’yi (Ahmet Günbulut) hepimiz tanıyoruz ama kızı Kadriye Görile’den biraz daha tanıyalım.
- Kadriye hanım hoş geldiniz. Bu mübarek Ramazan ayında bana zaman ayırıp geldiğiniz için teşekkür ederim.Bugün Babanız Aşık Sefil Selimi’nin doğum günü. Özellikle doğum gününde bugün babanızı birlikte anıp, onun başarılarından birlikte söz edelim istedim. Babanızdan ve onunla geçirdiğiniz yıllardaki anılarınızdan söz edelim mi?
-Sabiha hanım asıl ben size teşekkür ederim çok sağolunuz. Şu an duygu doluyum. Babamı kaybettikten sonra ilk kez birisi ile babamdan bahsedeceğim için heyecan yaşıyorum.
- Babanız Aşık Sefil Selimi çocukluğunuzda nasıl birisiydi şiir yazarımıydı? O yaşlarınızda babanız neler yapıyordu?
- Çocukluğumda babamın benim yanımda şiir yazdığını hatırlamıyorum. Daha sonraki yıllarda yazmaya başladı. İlkokul dönemlerimde babam terzilik yapardı. O sıralar Şeyh Çoban Mehmet ile tanıştı.Zaman zaman elinde sazı ile türküler söylerdi.Biz çocukları bundan çok zevk alırdık.Rahmetlik Annem de mutlu olurdu. Babam Şeyh Çoban Mehmet ile tanıştıktan sonra şiir yazmadan, kendi ürettiği sözcükleri kaleme almadan, doğaçlama türküler okurdu. Daha sonra şiirlerini yazmaya ve bestelemeye başladı.
- Şiirlerini günün hangi saatinde yazardı? Çocuklarına zaman ayırırımıydı. Günümüzde dahi bir çok şair eşleri, eşlerinin şiir yazmalarına karşı çıkıyorlar. Anneniz de babanızın şiir yazmasına, beste yapmasına karşı çıkıyor muydu?
- Babam şiirlerini daha çok geceleri yazardı. Babam askerlikten sonra terzilik yaptı. Birkaç yıl İzmir’de çalıştı ve 1967 yılında Hollanda’ya çalışmaya gitti. Döndükten sonra da kağıtçılık işi ile uğraştı. Babamın uzun yıllar gurbette olması nedeniyle bizlerle hep annem ilgilendi. Baba sıcaklığı fazla göremedik. Zaten babam eski geleneklerimiz nedeni ile de büyüklerinin yanında çocuklarına fazla yaklaşıp samimi olmazdı. Annem şiir yazmasına karşı çıkmazdı, aksine çok mutlu olurdu.
-İlk şiir kitabını ne zaman çıkarttı?Ne kadar besteleri var? Ödülleri var mı?
-Hollanda’dan döndükten sonra YAR BADESİ adlı ilk şiir kitabı çıktı. Toplam beş kitabı var. Bir çoğu TRT Repertuarında olan 100 e yakın besteleri var. Türkiye çapında farklı aşıklar yarışmasına, Kültür Bakanlığının açtığı yarışmaya katıldı ve ödüller aldı..
- Babanızın çalışmaları ile ilgili sizi en çok heyecanlandıran bir anınız var mı?
- Evet , elbette çok var ama hiç unutamadığım anım şöyledir: Bir gün annem ile birlikte o yıllarda çok popüler olan pilli radyomuzda TRT kanalını dinliyorduk. Bir baktık babam radyoda şu an türkü olan KEVSER IRMAĞI adlı şiirini okuyor. Annem ile çok heyecanlanıp mutlu olmuştuk. KEVSER IRMAĞI şiirinden en çok sevdiğim dörtlük şöyledir:
Kevser ırmağında saki olan yar,
Bir bardak dem ikram etmez mi ola?
Sıratın yolunu iyi bilen yar,
Benim de elimden tutmaz mı ola?
-En çok hangi konularda şiirler yazardı?
-Vatan, Bayrak, doğa,aşk,taşlama,öğüt,tasavvuf , bütün konularda şiirler yazardı. Atatürk ve Cumhuriyet konusunda da şiirleri çoktur. En çok gelecek ile ilgili, dünya görüşlerini anlatırdı. .CUMHURİYETTİR başlıklı şiirinde Vatanına, Bayrağına, Atatürk ve Cumhuriyet’e olan bağlılığını ve sevdasını nasıl da güzel anlatmıştır.
Şarapnel yarası, bomba yarası,
Vatan sevgisinin birkaç töresi
Conk bayırı Dumlupınar deresi
Üstüne kan döken Cumhuriyet’tir.
VATANINI KORU başlıklı şiirinde ise Vatan sevgisini anlatmıştır.
Tarihleri oku, geleceğe bak,
Vatandaşı yaşat, vatanı koru,
Hiç kimseyi yakma, cehaleti yak,
Kurdu kuşu yaşat, vatanı koru
- İlkönce annenizi mi, babanızı mı kaybettiniz?
- Annemi 26 yıl önce, babamı ise 30.12.2003 yılında kaybettik.Annemi kaybettikten sonra babam erkek kardeşim Cemali Günbulut ile yaşadı. Şu an yine unutamadığım bir anım geldi aklıma. Babam Annemi 16 yaşında görmüş, aşık olmuş, kaçırmış ve evlenmişler. Birbirlerini çok severlerdi. Annem hasta yatağında iken parmağındaki alyansı çıkartıp babama verdi ve dedi ki “ Ben ölürsem tekrar evlen ama bu alyansı sakın parmağından çıkartma “. O zaman babamın anneme cevabı şu oldu. “ Sen ne diyorsun benim hayatta iki sevdam var. Birisi sensin diğeri ise sazım.”
Gerçekten de babam ölene kadar o yüzüğü parmağından hiç çıkartmadı. Annemi kaybettikten sonra babam daha evlenmedi. Kardeşim Cemali Günbulut ve ailesi ile yaşadı.. Babamla her zaman onur duyduk. Mekanı cennet olsun.Şimdi Cemali’nin kızı da oğlu da saz çalıp dedesinin türkülerini okuyorlar. .Dedelerinin izinde gidiyorlar.
- Kadriye hanım bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Sivas’ımızın yetiştirdiği değerli hemşerimiz, Sivas’ın gururu, dünya çapında adını duyuran Babanız Sefil Selimi’yi bugün doğum gününde sizinle birlikte anmaktan mutlu oldum. İnşallah sizinle dostluğumuz devam edecek.
- Sabiha hanım asıl ben size teşekkür ederim. Çünkü az öncede bahsettiğim gibi babamı kaybettikten sonra ilk kez siz beni arayıp sorup buldunuz. Sizinde Başkanı olduğunuz SİVAS Yazarlar ve Şairler Derneğinin (SİYŞAD) 26 ve 27 Haziran 2010 Tarihinde Sivas Atatürk Kültür Merkezi salonunda gerçekleştirdiği Şiir Şöleninize davet ettiniz ve oraya geldim. Şiir şöleninizin başlangıcında gösterilen slayt gösterisinde hayatta olmayan Sivaslı aşık ve ozanlar, şairlere yer verdiğinizde Babam Sefil Selimi’yi de slayt gösterisinde görünce bana çok supriz oldu duygulandım. Keşke hayatta olmayan bütün değerlerimize böylesine sahip çıkılıp hatıraları ve eserleri yaşatılabilse. Sizin bu vefakar ve özverili gayretiniz için kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
- Kadriye hanım size söz veriyorum. İnşallah bundan böyle yaşayan veya yaşamayan şair, aşık ve ozanlarımıza ulaşıp bu güzellikleri onlarla veya yakınları ile paylaşmaktan onur duyacağım. Ben de size teşekkür eder şükran ve saygılarımı sunarım. 26.08.2010
SABİHA SERİN
SİVAS POSTASI GAZETESİ 02.01.2012 tarihli köşe yazımdır.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]
KIZI KADRİYE GÖRİLE İLE SÖYLEŞİM
Aşık Sefil Selimi’yi ölümünün 8.Yıldönümünde saygı ile anıyorum.
Sefil Selimi, Asıl adı Ahmet Günbulut – 26 Ağustos 1933 - 30 Aralık 2003
Sefil Selimi 26.8.1933 yılında Sivas ili Şarkışla ilçesinde doğmuştur.. Uzun araştırmalarım sonucunda izini bulduğum Şarkışla’lı Aşık Sefil Selimi’nin kızı Kadriye Görile’ye zorda olsa ulaştım.
Kadriye Görile Sivas’ta yaşıyor. Kendisinden randevu aldım ve özellikle Sefil Selimi’nin doğum gününe rastlayan 26 Ağustos gününü özellikle tercih ettim ve onunla 26.08.2010 günü Sivas Buruciye Medresesinde buluşup söyleşimize başladık..Kadriye hanım çok duygulandı ve mutlu oldu. Babasını kaybettikten sonra onu ilk arayıp bulan kişinin benim olduğumu söyledi.
Keşke Aşık Sefil Selimi hayatta olsaydı da onunla canlı canlı söyleşi yapabilseydim. Şimdi Aşık Sefil Selimi’yi (Ahmet Günbulut) hepimiz tanıyoruz ama kızı Kadriye Görile’den biraz daha tanıyalım.
- Kadriye hanım hoş geldiniz. Bu mübarek Ramazan ayında bana zaman ayırıp geldiğiniz için teşekkür ederim.Bugün Babanız Aşık Sefil Selimi’nin doğum günü. Özellikle doğum gününde bugün babanızı birlikte anıp, onun başarılarından birlikte söz edelim istedim. Babanızdan ve onunla geçirdiğiniz yıllardaki anılarınızdan söz edelim mi?
-Sabiha hanım asıl ben size teşekkür ederim çok sağolunuz. Şu an duygu doluyum. Babamı kaybettikten sonra ilk kez birisi ile babamdan bahsedeceğim için heyecan yaşıyorum.
- Babanız Aşık Sefil Selimi çocukluğunuzda nasıl birisiydi şiir yazarımıydı? O yaşlarınızda babanız neler yapıyordu?
- Çocukluğumda babamın benim yanımda şiir yazdığını hatırlamıyorum. Daha sonraki yıllarda yazmaya başladı. İlkokul dönemlerimde babam terzilik yapardı. O sıralar Şeyh Çoban Mehmet ile tanıştı.Zaman zaman elinde sazı ile türküler söylerdi.Biz çocukları bundan çok zevk alırdık.Rahmetlik Annem de mutlu olurdu. Babam Şeyh Çoban Mehmet ile tanıştıktan sonra şiir yazmadan, kendi ürettiği sözcükleri kaleme almadan, doğaçlama türküler okurdu. Daha sonra şiirlerini yazmaya ve bestelemeye başladı.
- Şiirlerini günün hangi saatinde yazardı? Çocuklarına zaman ayırırımıydı. Günümüzde dahi bir çok şair eşleri, eşlerinin şiir yazmalarına karşı çıkıyorlar. Anneniz de babanızın şiir yazmasına, beste yapmasına karşı çıkıyor muydu?
- Babam şiirlerini daha çok geceleri yazardı. Babam askerlikten sonra terzilik yaptı. Birkaç yıl İzmir’de çalıştı ve 1967 yılında Hollanda’ya çalışmaya gitti. Döndükten sonra da kağıtçılık işi ile uğraştı. Babamın uzun yıllar gurbette olması nedeniyle bizlerle hep annem ilgilendi. Baba sıcaklığı fazla göremedik. Zaten babam eski geleneklerimiz nedeni ile de büyüklerinin yanında çocuklarına fazla yaklaşıp samimi olmazdı. Annem şiir yazmasına karşı çıkmazdı, aksine çok mutlu olurdu.
-İlk şiir kitabını ne zaman çıkarttı?Ne kadar besteleri var? Ödülleri var mı?
-Hollanda’dan döndükten sonra YAR BADESİ adlı ilk şiir kitabı çıktı. Toplam beş kitabı var. Bir çoğu TRT Repertuarında olan 100 e yakın besteleri var. Türkiye çapında farklı aşıklar yarışmasına, Kültür Bakanlığının açtığı yarışmaya katıldı ve ödüller aldı..
- Babanızın çalışmaları ile ilgili sizi en çok heyecanlandıran bir anınız var mı?
- Evet , elbette çok var ama hiç unutamadığım anım şöyledir: Bir gün annem ile birlikte o yıllarda çok popüler olan pilli radyomuzda TRT kanalını dinliyorduk. Bir baktık babam radyoda şu an türkü olan KEVSER IRMAĞI adlı şiirini okuyor. Annem ile çok heyecanlanıp mutlu olmuştuk. KEVSER IRMAĞI şiirinden en çok sevdiğim dörtlük şöyledir:
Kevser ırmağında saki olan yar,
Bir bardak dem ikram etmez mi ola?
Sıratın yolunu iyi bilen yar,
Benim de elimden tutmaz mı ola?
-En çok hangi konularda şiirler yazardı?
-Vatan, Bayrak, doğa,aşk,taşlama,öğüt,tasavvuf , bütün konularda şiirler yazardı. Atatürk ve Cumhuriyet konusunda da şiirleri çoktur. En çok gelecek ile ilgili, dünya görüşlerini anlatırdı. .CUMHURİYETTİR başlıklı şiirinde Vatanına, Bayrağına, Atatürk ve Cumhuriyet’e olan bağlılığını ve sevdasını nasıl da güzel anlatmıştır.
Şarapnel yarası, bomba yarası,
Vatan sevgisinin birkaç töresi
Conk bayırı Dumlupınar deresi
Üstüne kan döken Cumhuriyet’tir.
VATANINI KORU başlıklı şiirinde ise Vatan sevgisini anlatmıştır.
Tarihleri oku, geleceğe bak,
Vatandaşı yaşat, vatanı koru,
Hiç kimseyi yakma, cehaleti yak,
Kurdu kuşu yaşat, vatanı koru
- İlkönce annenizi mi, babanızı mı kaybettiniz?
- Annemi 26 yıl önce, babamı ise 30.12.2003 yılında kaybettik.Annemi kaybettikten sonra babam erkek kardeşim Cemali Günbulut ile yaşadı. Şu an yine unutamadığım bir anım geldi aklıma. Babam Annemi 16 yaşında görmüş, aşık olmuş, kaçırmış ve evlenmişler. Birbirlerini çok severlerdi. Annem hasta yatağında iken parmağındaki alyansı çıkartıp babama verdi ve dedi ki “ Ben ölürsem tekrar evlen ama bu alyansı sakın parmağından çıkartma “. O zaman babamın anneme cevabı şu oldu. “ Sen ne diyorsun benim hayatta iki sevdam var. Birisi sensin diğeri ise sazım.”
Gerçekten de babam ölene kadar o yüzüğü parmağından hiç çıkartmadı. Annemi kaybettikten sonra babam daha evlenmedi. Kardeşim Cemali Günbulut ve ailesi ile yaşadı.. Babamla her zaman onur duyduk. Mekanı cennet olsun.Şimdi Cemali’nin kızı da oğlu da saz çalıp dedesinin türkülerini okuyorlar. .Dedelerinin izinde gidiyorlar.
- Kadriye hanım bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Sivas’ımızın yetiştirdiği değerli hemşerimiz, Sivas’ın gururu, dünya çapında adını duyuran Babanız Sefil Selimi’yi bugün doğum gününde sizinle birlikte anmaktan mutlu oldum. İnşallah sizinle dostluğumuz devam edecek.
- Sabiha hanım asıl ben size teşekkür ederim. Çünkü az öncede bahsettiğim gibi babamı kaybettikten sonra ilk kez siz beni arayıp sorup buldunuz. Sizinde Başkanı olduğunuz SİVAS Yazarlar ve Şairler Derneğinin (SİYŞAD) 26 ve 27 Haziran 2010 Tarihinde Sivas Atatürk Kültür Merkezi salonunda gerçekleştirdiği Şiir Şöleninize davet ettiniz ve oraya geldim. Şiir şöleninizin başlangıcında gösterilen slayt gösterisinde hayatta olmayan Sivaslı aşık ve ozanlar, şairlere yer verdiğinizde Babam Sefil Selimi’yi de slayt gösterisinde görünce bana çok supriz oldu duygulandım. Keşke hayatta olmayan bütün değerlerimize böylesine sahip çıkılıp hatıraları ve eserleri yaşatılabilse. Sizin bu vefakar ve özverili gayretiniz için kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
- Kadriye hanım size söz veriyorum. İnşallah bundan böyle yaşayan veya yaşamayan şair, aşık ve ozanlarımıza ulaşıp bu güzellikleri onlarla veya yakınları ile paylaşmaktan onur duyacağım. Ben de size teşekkür eder şükran ve saygılarımı sunarım. 26.08.2010
SABİHA SERİN
SİVAS POSTASI GAZETESİ 02.01.2012 tarihli köşe yazımdır.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez]