Orijinalini görmek için tıklayınız : Suriye - ABD - Türkiye Kıskacı
Son zamanlarda hepimiz takip ediyoruzdur. Suriye'deki Esad yönetimi halka görülmemiş vahşetle saldırıyor.
Forumda biraz da bu konuda fikir paylaşımında bulunmak istedim.
Acaba ne planlıyor Esad? Saddam Hüseyin gibi ABD ile danışıklı dövüş mü? Ülkede kargaşa ortamı yaratıp ABD'nin DEMOKRASİ! getirmesi için bir bahane ile mi kendi halkını, camilerini bombalıyor acaba? Bile bile bu kadar cüretkar olunamaz yoksa. Dikbaşlı Kaddafi bile Libyada fazla dayanamamışken, ABD Esad'a hala nasıl bu kadar müsamahakar davranabilmekte?
Yoksa bir harekat hazırlığı mı var ufukta?
Belki biliyorsunuzdur. 2 gün önce ABD ve Türk jetleri Konya'daki 3. Jet Ana Üs Kmtlığından kalkarak beraberce Irak hava sahasında " Ortak Harekat - Çalışılabilirlik" tatbikatı gerçekleştirdiler.
Acaba bu önümüzdeki günlerde yapılacak bir saldırının hazırlıkları mı?
Türkiye'nin bölgeden çıkarı ne olacak?
Ülkelerinden kaçan Suriyelilere kim, hangi şartlarda nasıl bakacak?
Türkiyeye iltica eden Suriyelilerle beraber PKK militanlarının giriş yapmaları nasıl engellenecek, yoksa şu anki serbestlikler sırf bu nedenle mi?
Bu konularda sizler de görüş bildirirseniz sevinirim.
Saygılarımla.
Kibrisli
17.03.2012, 00:40
Belki de bu kadar peşin hükümlü olmamak gerek. Yani şıklar çok yönlendirici olmuş. Esad'ın ülkesinde vahşet yaratmadığını düşünenler de olabilir değil mi? Bunların diğer ülkelerde olduğu gibi ABD'nin bir oyunu olabileceği gibi. Yıllardır söylenen Irak, Suriye, İran ardından da Türkiye yanlızlaşınca Türkiye gibi bir stratejisi olabilir mi ABD'nin? Annan geliyor, Türkiye Suriye'den iltica edenlere kapımız açık diyor, Afganistan da şehit veriyoruz acaba bunların bir bağlantısı olabilir mi? Suriye'ye gidip yayın yapan çok program izledim... Bazı sol görüşlü ABD'li yazarları okudum ve gördüm ki orada da Suriye'de bir vahşet olmadığı söyleniyor... Türkiye'den gidip çeken gazeteciler de aynısını söylüyor. Aslında Esad dayanıyor, Türkiye'ye rağmen dayanıyor Emperyalizme karşı... O yüzden bence Esad'ın yanında durmak gerekli...
Emperyalizme karşı koymak istiyorsa Esad,çıkıp gidecek.ABD'yi ve diğer batılıları memleketine sokmayacak.Kurun partilerinizi,yapın seçimlerinizi ben yokum diyecek..Ha,demokrasiye geçmek kolay değil..Biz 90 sene sonra yeni yeni geçmeye başlıyoruz.Ama Esad'ın da bu adımları atması gerekir.
Esad'ın yaptığı da bence bir vahşet..Hergün onlarca insan öldürülüyor.Haberlerde,paylaşı m sitelerinde gördüklerimizn nasıl izahı olabilir ki.!Bu sefer masada Türkiye de olmalı..Artık bölgede öndergüç olduğumuzu somut olarak da göstermeliyiz..
Kıbrıslı hocam.
Yok yanlış anlaşılma olmasın.
Ben zaten konuyu aslında yapılacak bir saldırı üzerine Türkiye konumunu merak ettiğimden o şekilde yazdım. Tabiki orada olanları bizler bilemeyiz. Ben öğle aralarında ve akşamüstleri genelde El Cezire INT. haberlerini takip etmekteyim. Orada suriyeye barış için giden aktivistleri konu alıyorlar. Anlattıkları içler acısı. Bununla beraber aynı televizyon yine Suriyede canlı yayın görüntülerini veriyor ve bakıyorsunuz aynı bizim Nişantaşı- Osmanbey civarı. Herkes alışverişlerinde, günlük yaşamında. yani dediğiniz gibi tanklar aynı anda ülkenin dörtbir yanında değil ama sadece bir kısım Suriyeliye şiddet uygulanıyor ve inanıyorum ki ileriki yıllarda buradada bir soykırımdan söz edilecek. Durum gerçekten vahim gibi. Her ne olursa olsun bölgede çatışmaları tetikleyici bir güç var ve ABD olası çatışmada bölgeye ilk gireceklerden.
Tekrar ediyorum. Kimsenin fikrini yönlendirme amacı ile değil, sadece bu ihtimal göz önünde bulundurularak anket oluşturulmuştur.
Yanlış anlaşılmasını istemem.
saygılar.
Kibrisli
17.03.2012, 10:09
Emperyalizme karşı koymak istiyorsa Esad,çıkıp gidecek.ABD'yi ve diğer batılıları memleketine sokmayacak.Kurun partilerinizi,yapın seçimlerinizi ben yokum diyecek..Ha,demokrasiye geçmek kolay değil..Biz 90 sene sonra yeni yeni geçmeye başlıyoruz.Ama Esad'ın da bu adımları atması gerekir.
Esad'ın yaptığı da bence bir vahşet..Hergün onlarca insan öldürülüyor.Haberlerde,paylaşı m sitelerinde gördüklerimizn nasıl izahı olabilir ki.!Bu sefer masada Türkiye de olmalı..Artık bölgede öndergüç olduğumuzu somut olarak da göstermeliyiz..
Ne yabapacak Esad? Bırakacak Yaser Tabbara'ya öyle mi? Bırakacak görevi Burhan Galyun'a öyle mi? Sen bence iyice bir araştır Laedri bu olayı da ondan sonra konuşalım... Suriye'de muhalif kanadı yönetenlerin kim olduklarını tabiyetlerini nerede eğitim aldıklarını geçmişlerini görelim bakalım hatta yürüttükleri açıkça dillendirdikleri diğer görevlerine bak ondan sonra Esad'ın Emperyalist ülkeleri istemiyorsa ne yapacağına karar verirsin... ABD ve batılılıları memleketine sokmayacakmış... İyi diyon has diyon da zaten muhalifler ABD'ci ve Batıcı
sivaslınet
17.03.2012, 11:04
*Müdahale Eden Ülkeler Arasında Yerini Almalı
*Müdahale Eden Ülkelere Sadece Lojistik Destek Sağlamalı
*Sadece Kaçanlara yardım Etmeli
*Hiçbir Şekilde Müdahil Olmamalı, Olanları Seyretmeli?
Gönül isterdi ki, anket maddelerinin içerisinde 5. bir şık yani, ülkenin(suriye) "bağımsız demokratik, laik, üniter ve hukuk devleti yapılanması için ne gerekirse yapmak" diye bir madde olmasıydı.
Bu durumda maddelerin içerisinde 1. maddeyi işaretlesem; Emperyalist ülkelerle işbirliği yapmış olacağım.
2. Maddeyi işaretlesem, Aynı olacak..
3. Maddeyi desteklesem insani görevimin bir kısmını yapıp diğerlerini yapmamış olacağım. Akan kana seyirci kalmak ta doğru değil.
4. sü ise insanca, komşuca bir davranış değil...
Esad direnmeli direnebildiği kadar. Türkiye de bir tarafta yer alacaksa bu Esad tarafı olmalı.
_DuMaN_58
17.03.2012, 11:45
Türkiye ABD yada diğer ülkelerin yanında olmamalı. Suriyeye kesinlikle askeri müdahele yapmamalı. Sadece Suriye halkından gelenler olursa onlara yardım etmeli.
Dediğim gibi anket soruları konunun gidişatında yazdığım gibi olası bir müdahale göz önüne alınak hazırlanmıştır.
Ne yabapacak Esad? Bırakacak Yaser Tabbara'ya öyle mi? Bırakacak görevi Burhan Galyun'a öyle mi? Sen bence iyice bir araştır Laedri bu olayı da ondan sonra konuşalım... Suriye'de muhalif kanadı yönetenlerin kim olduklarını tabiyetlerini nerede eğitim aldıklarını geçmişlerini görelim bakalım hatta yürüttükleri açıkça dillendirdikleri diğer görevlerine bak ondan sonra Esad'ın Emperyalist ülkeleri istemiyorsa ne yapacağına karar verirsin... ABD ve batılılıları memleketine sokmayacakmış... İyi diyon has diyon da zaten muhalifler ABD'ci ve Batıcı
Esad bıraksın yerine o saydığın isimler gelsin demiyorum abi..
Ne o saydığın isimlere,ne de ABD'ye fırsat vermeden çözüm yolu aranmalı..Ama bu çözüm kendi halkına silah sıkmak olmamalı..
Arif Coşkun
17.03.2012, 18:13
Büyük balık küçük balığı yutar misali, Suriye şuan küçük balık ve yavaş yavaş o sürece yaklaşıyor. Kim ki tam bağımsızlığını ister başına bunlar gelir. Irak, Libya örneklerinde olduğu gibi. Emperyalizm denen şey işte budur. Komşu ülkeler büyük balığı sadece destek ve izlemekle yetinirlerse gün gelir onların da başına aynı şey gelir.
ÖnceVatan_58
18.03.2012, 09:15
Ülkemiz zamanında Emperyalizme ve ABD ye karşı mücadele veren gençleri uyduruk suçlamalarla darağacına yolladı. Son nefesine kadar bile Kahrolsun ABD emperyalizmi diyerek can verdi Deniz.
Tarih bunları unutmaz, şimdide yok öyle yok böyle diye dövünür kurbalık koyun gibi sıra beklenir.Bundan kurtuluşun yolu birlik beraberlik birlikte haraket etmekten geçer.
sivaslınet
18.03.2012, 11:59
Suriye olayı Libya olayı gibi iki ucu keskin kılıç misali.
Müdahaleci güçler sözüm ona diktatörlüğe karşı mücadele edenleri destekliyor ama, sonuçta kendilerine bağımlı hale getiriyorlar.
Diğer Taraftan savunucu güçlere destek olmak ise, dikta rejimine destek olmak anlamına geliyor.
Bu durumda, daha önceki iletimde yazdığım gibi, O ülkenin demokrasi mücadelesini desteklemek en doğru ve sağlıklı olanı.
nene-hatun
06.02.2013, 22:14
Suriye Düşerse, Türkiye de Düşer
Suriye-Türkiye Dostluk Komitesi, Suriye’de yaşayan Türk ve Suriyeli vatandaşların son emperyal saldırıya, karşı durmak için oluşturdukları bir sivil toplum girişimi.
Suriye iş dünyası ile işbirliği içinde ve tabii ki resmi kuruluşlardan izin alarak Türkiye’den bir heyeti Suriye’ye davet ettiler. Ben de davet edilenler arasındayım.
Komite başkanı Prof. dr Mehmet Yuva, bu heyet oluşturulurken, TBMM içindeki bir çok milletvekili ve siyasinin , AKP’den CHP den MHP’den Saadet Partisinden, bir çok ismin, her cenahtan gazetecilerin davet edildiğini söyledi. Ulaşamadığı bazı isimlere ulaşmakta kendisine yardımcı oldum.
Çünkü böylesi bir ziyaretin iki komsu ve akraba millet arasında şart olduğu kanısındayım. Nazlı ılıcak’tan, Reha Muhtar’a kadar, Fatih Altaylı’dan Salih Tuna, İbrahim Karagül’e, Balçiçek İlter’e, Ahmet Hakan’a kadar tüm basın yayın organlarında çalışan gazeteci ve televizyoncular ayrım gözetilmeksizin davet edildi. Bir kısmıyla doğrudan ben görüştüm.
Akademisyen ve çeşitli konuların uzmanları, Kamusen gibi sendika başkanları davet edilmişti. Birçoğunun cevap bile vermediği öğrenildi. Bunda ‚yukarısı ne der’ endişesinin hakim olduğu satır aralarında söylendi.
Emperyal tehdit altında olan, sokaklarında batılı aktivist ve silahlı çetelerin fink attığı, her yanından bir anda pıtrak gibi terörist faaliyet fışkıran Suriye, Arap baharı adı altında bölgeyi çökertme operasyonunda bir halkadır. Farklı batılı istihbarat çeteleri pimi çekilmiş bombaları dara’da, deir ez Zor’da lazkiye’de , şam’da patlatmaya kalkmişlardır. Devlet terör faaliyetlerine karşı orduyu alarma geçirmiştir.
Dışarda yıllardır çöreklenmiş ‚muhalefet’ batı istihbaratı ile eşgüdümlü saldırmaya başlamıştır. Içerde ‚peaceful’ barışcıl (!) eylemciler, tonlarca silahla sokakaları kana bulamış, kamu binalarını yakmış, öldürdükleri insanları köprülerden fırlatmışlardır… Suriye’nin içinde terör orduları ve istihbarat ajanları fink atmaktadır.
Ama küresel basında tek cümleyle özetlenebilir bir haber vardır!: ‚Suriye halkının demokratik taleplerine karşı duran eli kanlı diktatör!’
Soru şu: Neden şimdi tehditler savuranlar, 2011’e kadar onlarca yıldır, baskı zulüm ve demokrasi dışı uygulamaları sözkonusu etmemiştir?!
Bu soruların cevabı onların dilinde ‚konjonktür’!
Bizim için bellidir: Ortadoğunun sırası gelmiştir!
Irak’dan aşağılara kayma /paylaşma vaktidir! Enerji kaynakları su yolları stratejik bölgeler çeteler arasında rekabetin durumuna göre pay edilecektir!
Dolayısıyla ’Kurt, kuzuya ‚suyu bulandırıyorsun. Seni ne yaparsan yap yiyecem!’ demektedir. Bu oyunda kuzuyu yakalayıp boynunu bıçağa hazır etme işi Türkiye’ye verilmek istenmektedir!
Bu haberin kokusu yayıldığında sessiz bir çığlık yeri göğü inletmiştir…
Türk milleti komşu akraba Suriye’ye KARŞI bir müdahaleye DİRENECEKTIR!
Bunu belki de en iyi duyan batının içerdeki adamları, temsilcileri, işbirlikçileridir!
Batının deli gömleği içinde kıvranıp milleti de deli gömleği içine sokmak isteyenler becerememişlerdir.. Ayrıca gelecekleri de belirsizdir…
Küresel çete savaşları içinde kimin üstte kalacağı da belirsizdir. Bu toz duman arasında iki kardeş millet, başlarındakiler ne derse desin elele verecektir. Geçen yüzyılda tüm coğrafya el değiştirecekken, bu yöntemle tarihin akışını değiştirmişlerdir.
Bu bölgede müslümanı müslümana kırdırma oyunu da, etnik savaşlarla bölüp yutarak Asya’nın enerji kaynaklarına uzanma oyunu epey eskidir!
Bu oyuna karşı Avrasya’nın da elinde güçlü kozlar vardır. Ve zamanı geldiğinde bu hain oyunun en sert dönemecinde yani Türkiye İran, Suriye halkasında batının oyunu bir kez daha bozulacaktır.
İşte o nedenle bizler bu millete ve bu milletin akrabası olan kardeş milletlere güveniyoruz. Kirli çete oyunlarına karşı onlarla elele vermeye, sorunlarımızı batılı sırtlanlar araya girmeden kendi aramızda konuşmaya gidiyoruz.
Emperyalizm Ermenistanla Gürcistanla Yunanistan’la İsrail’le Türk heyetlerini kaynaştırmaya çalışırken , gazetecileri kanka ilan ederken alkışlıyorlardı… Şimdi iki komsu ülkenin aydınları , batı dayatması bir maceraya karşı durmak için, bir komşu ve akraba ülkeyi ziyaret ederken hakaret ve çamur kampanyası açtılar.
Küresel çetelerin oyunları ancak bölge ülkelerinin dayanışmasıyla bozulur. O nedenle İran Suriye Türkiye Rusya arasındaki herhangi bir yakınlaşma Batılı çevreler ve işbirlikçilerinin ödünü koparır.
Provokasyonlar, suikastler, terör eylemleri sahneye konur… Bölge ülkeleri arasına kama sokulur! Çamur kampanyaları sahibinin sesi ekranlardan yayılır: ‚
Onlar Suriye ajanı! Ergenekonun Suriye kolu!’ ‚zaten ne Arabın yüzü ne Şam’ın şekeri!’
Hem arap’ın yüzü hem şamın şekeri!
Onlar bizim akrabalarımız..
Bizim derdimiz ne Esad’a destek olmak ne baas partisini savunmak.. Hiçbiri sütten çıkmadı..
Ama kardeş ve akraba Suriye halkıyla elele, bu bölgede kurulan kapandan çıkabiliriz…Tüm dengeleri bozacak bir ülkeler arası çatışma, bu coğrafyayı yüzyıllarca sürecek bir istikrarsızlığa mahkum edecektir. Ortadoğunun ortasında duran israil kördüğümü gibi 2. 3. 4. kördüğümler meydana getirecektir. Ve böylesi bir müdahale Türkiye’yi de yokedecektir.. O nedenle diyoruz ki:
Suriye düşerse, Lübnan düşer, Suriye düşerse İran düşer, Suriye düşerse Türkiye düşer…
Avrasya kilidi dağılır… O kapıdan girenler Avrasyayı mahveder..
Ve Türkiye müdahil olmadan bu bölgede Batı kanlı heveslerini hayata geçiremez.
İşte o nedenle Suriye ve Türkiye’deki akil insanlar, aydınlar, gazeteciler, siyasi şahsiyetler, sanatçılar Suriye Türkiye Dostluk hareketi çatısı altında bu gidişe DUR! Diyecekler.
Emperyal hedefler uğruna bölgemizin kana bulanmasına izin vermeyecekler.
Türkiyeyi yönetenler, hergün şehit veren bu ülkeyi kimin kana buladığını bilmektedirler. Kandil’den Kuzey ırak’dan çıkan yılanın başı Pentagon’da NATO’da Birleşmiş Milletler’de AB’ organlarının içindedir.
Savaşacaksak onlarla savaşılır.. Tehdit altında bırakılan bölge ülkeleriyle değil!
Banu Avar
vBulletin v3.8.3, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.