Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Serbest Kürsü (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=175)
-   -   Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi) (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=32249)

sivaslınet 29.09.2012 07:15

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=LaEdri;619269]AKP'nin ülkeyi kötü yönettiğinin kriteri nedir?[/QUOTE]

Yine başa döndük. Sana bunları anlatmanın imkansız olduğunu biliyorum. Ama hiç olmazsa yazdıklarımı belki kararsızlar okur diye yazıyorum.

Bunu bana soruyorsun. Değil kalan %50, %1 dahi olsa, var olan yönetim onların muhalefetini dikkate almalıdır. Kötü yönetimi burada anlatmaya kalksam 10 sayfa bile yetmeyecek. Anlatanlar ne olduki, ya ekonomik olarak susturuldu, yada içerde.

[QUOTE]Bu kriterleri asker mi belirliyor?[/QUOTE]

Anlamamışsın. Bir daha söyleyeyim. O veya şu belirliyor diye bir isim koyamayız. Aklına gelen tüm bireyler, kurumlar söz sahibidir.

İşinize gelmeyince, "haksızlığa karşı susmak müslümanlık değildir" diye ayet, hadis gösterirsiniz.

[QUOTE]Asker kim oluyor da beni,seçtiğim iktidara karşı korumak gibi bir görev üstleniyor?[/QUOTE]

Sana göre öyle. [B][U]Düşünen[/U][/B] bir insana göre ise, vergisini veren [B][U]her zat[/U][/B] hesap sorma hakkı vardır. Hatta susarsa insan değildir.

[QUOTE][COLOR="Red"]Sen,benim para verip tuttuğum adamımsın.[/COLOR] Görevin bu evi korumak.Başka işin yok senin..[/QUOTE]

Kırmızıladığım zihniyet sana ait köleci zihniyettir. O artk orta çağda kalmıştır. Söylediğim gibi vergisini ödeyen her bireyin demokratik düzende hesap sorma hakkı vardır. Bir cumhurbaşkanının, bir başbakanın, bir valinin ne kadar hakkı varsa, bir asgari ücretlinin de o kadar hakkı vardır.

Efendi, köle zihniyetini hortlatmak isteyen sizlersiniz. Gelişen bilim tarihi buna izin vermez.

_DuMaN_58 29.09.2012 09:19

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
Sivaslınet eğer iktidara muhalif isen bu tutumunu yasal olmayan yollardan mı yapman gerekir yoksa seçim zamanı geldiğinde oyunu kullanarak mı?

nene-hatun 29.09.2012 11:12

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[B]KADIN DURUŞU...[/B]

Yakın zamana kadar “asker duruşu” derdik...

Geçiniz...

“Kadın duruşu” bu...

Selam verin...

*

Bin erkek istemem...

Bir kadın tutsun elimden...

Bırakmaz...

Düşmem...

*

Döküldünüz birader, rezil ettiniz erkekliğin şanını...

Birbirinizi sattınız...

İspiyon, ihbar, gammazlık, ihanet...

Ben mi gidip ihbar ettim arkadaşımı?..

Paşa mısın?..

Maşa mısın?..

*

Akademisyenler, profesörler, bilim adamları, eğitimciler...

Çocukları yobaza teslim ederken hiç utanmadınız...

Sesiniz çıkmadı...

Sustunuz...

Bastınız imzayı hatta...

Bir kadın yine “Okulumu vermem” diye pankartını alıp çıktı... Okulun merdivenlerine oturdu ağladı...

Polisler alıp götürdüler...

Bebeği annesinin götürülüşünü görüp şaşkın ve çaresiz peşinden koştu boşuna...

Siz saklandınız...

*

Dün vardı gazetelerde:

Bir kadın...

Bülent Arınç, arkasında bir sürü yağcı erkekle Muğla’da dolanırken, o atılıp “Senin ne işin var burada, bunca şehidimiz var, ne yüzle geldin?” dedi...

Yiğidim...

Polisler tuttular kollarından...

Götürdüler...

*

Bebeğinin doğumuna karışan iktidarı Ankara’da protesto eden 27 kadın yargılanıyor... Her birisine 6 yıl hapis istiyor savcı...

Babaları yok ortalıkta...

Tek başlarına mı yapıyorlar bebekleri kadınlar?..

*

Size bu zamlar da az aslında...

Dünyanın en pahalı benzini müstahak mesela...

Hem paranız yok, hem yüreğiniz...

Türkiye’nin tuzu kuru en zengin kadınlarından birisi çıktı, Başbakan’a hiçbirimizin söyleyemediğini söyledi işte:

“Senden korkmuyorum...”

*

Bin erkek istemem...

Yanımda olacaksa bir kadın olsun...

Tutacaksa bir kadın tutsun elimi...

Düşmem...

[B]BEKIR COSKUN[/B]

LaEdri 29.09.2012 12:14

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=sivaslınet;619275]Yine başa döndük. Sana bunları anlatmanın imkansız olduğunu biliyorum. Ama hiç olmazsa yazdıklarımı belki kararsızlar okur diye yazıyorum.

Bunu bana soruyorsun. Değil kalan %50, %1 dahi olsa, var olan yönetim onların muhalefetini dikkate almalıdır. Kötü yönetimi burada anlatmaya kalksam 10 sayfa bile yetmeyecek. Anlatanlar ne olduki, ya ekonomik olarak susturuldu, yada içerde.



Anlamamışsın. Bir daha söyleyeyim. O veya şu belirliyor diye bir isim koyamayız. Aklına gelen tüm bireyler, kurumlar söz sahibidir.

İşinize gelmeyince, "haksızlığa karşı susmak müslümanlık değildir" diye ayet, hadis gösterirsiniz.



Sana göre öyle. [B][U]Düşünen[/U][/B] bir insana göre ise, vergisini veren [B][U]her zat[/U][/B] hesap sorma hakkı vardır. Hatta susarsa insan değildir.



Kırmızıladığım zihniyet sana ait köleci zihniyettir. O artk orta çağda kalmıştır. Söylediğim gibi vergisini ödeyen her bireyin demokratik düzende hesap sorma hakkı vardır. Bir cumhurbaşkanının, bir başbakanın, bir valinin ne kadar hakkı varsa, bir asgari ücretlinin de o kadar hakkı vardır.

Efendi, köle zihniyetini hortlatmak isteyen sizlersiniz. Gelişen bilim tarihi buna izin vermez.[/QUOTE]

Demokratik yollar vardır tepki göstermek için,haksızlığa karşı bağırmak için.Elinde silahın var diye,kafana göre iktidarları indir.Olmaz o iş!

sivaslınet 29.09.2012 13:32

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=LaEdri;619283]Demokratik yollar vardır tepki göstermek için,haksızlığa karşı bağırmak için.Elinde silahın var diye,kafana göre iktidarları indir.Olmaz o iş![/QUOTE]

Ben ve benim gibi düşünenler faşist baskının her türüne karşıdır. Siviline de..

Muhalif fikirler binlerce düzmece, sahte raporla darbe olarak değerlendirildi. Tabi siz sadece yandaş medyadan okuduğunuz için bilemezsiniz. Belgelere taa Amerika'dan, Tübitak'tan sahtedir vurgulaması yapıldı. Yine belgelerde Teknolojinin ancak altı yıl sonra çıkabilecek formatları kullanıldığı belirlendi.. Keza mahalle ve sokak isimleri..

Her neyse anlayacak değilsiniz ya.. Ama yüzlerce aydın insan, gazeteci, akademisyen, öğrenci.. Bunlar hep silahlı idiler değil mi?

Zihniyet; Ya taraf ya bertaraf.. Bunları biliyorsun aslında..

LaEdri 29.09.2012 15:59

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=sivaslınet;619287]Ben ve benim gibi düşünenler faşist baskının her türüne karşıdır. Siviline de..

Muhalif fikirler binlerce düzmece, sahte raporla darbe olarak değerlendirildi. Tabi siz sadece yandaş medyadan okuduğunuz için bilemezsiniz. Belgelere taa Amerika'dan, Tübitak'tan sahtedir vurgulaması yapıldı. Yine belgelerde Teknolojinin ancak altı yıl sonra çıkabilecek formatları kullanıldığı belirlendi.. Keza mahalle ve sokak isimleri..

Her neyse anlayacak değilsiniz ya.. Ama yüzlerce aydın insan, gazeteci, akademisyen, öğrenci.. Bunlar hep silahlı idiler değil mi?

Zihniyet; Ya taraf ya bertaraf.. Bunları biliyorsun aslında..[/QUOTE]

Siz de tek tarafı okumuş olmuyor musunuz?
Asker bugüne kadar darbe girişiminde hep bulundu ve darbeler yaptı.Balyoz darbesi olmayacak bir ihtimal miydi?Neden şaşılıyor?
Bu ülkede şiir okuyan bir insan hapse girdi.İnsanalrdeğil sahte belgeyle,belgesiz yargılandı.okullarından atıldı,ordudan atıldı.Nice insanalr suçsuz yere mahkum edildi.O günün aydınları ve size göre ses çıkarma hakkı olan askerler seslerini çıkarsaydı,haksızlığa karşı susmasalardı,güç ne de olsa biz de düşüncesine sapmasalardı bugün yargısız infaz dediğiniz şeyler olmayacaktı.Asker,Erdoğan şiirden dolayı mahkum edilince silahını çıkarsaydı,bugün silah çıkarmadığı halde mahkum olmayacaktı.Sandılar ki güç hep bizde olacak.Allta kalanın canı çıksın demeyeceklerdi..Herkes özgürce yaşasın,adalet temin edilsin diye silahlarını çıkaracaklardı.öyle olsaydı bugün daha demokratik,daha özgür bir ülkedeydik.

sivaslınet 30.09.2012 07:45

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=LaEdri;619288]Siz de tek tarafı okumuş olmuyor musunuz?[/QUOTE]
Ben neden tek taraflı okurum söyleyeyeyim. İyi dururken kötüyü okumam. Doğru dururken yanlışı okumam. Bilim dururken hurafeleri okumam. Tıp dururken koca karı tedavilerini okumam. Demokrat yayın dururken dikta taraftarı yayınları okumam. Bu konuda ölçüm, tüm insanlığın yararına olmasıdır.


[QUOTE]Asker bugüne kadar darbe girişiminde hep bulundu ve darbeler yaptı.Balyoz darbesi olmayacak bir ihtimal miydi?Neden şaşılıyor?
Bu ülkede şiir okuyan bir insan hapse girdi.İnsanalar değil sahte belgeyle,belgesiz yargılandı. okullarından atıldı,ordudan atıldı.Nice insanalr suçsuz yere mahkum edildi. O günün aydınları ve size göre ses çıkarma hakkı olan askerler seslerini çıkarsaydı,haksızlığa karşı susmasalardı,güç ne de olsa biz de düşüncesine sapmasalardı [COLOR="Red"]bugün yargısız infaz dediğiniz şeyler olmayacaktı. [/COLOR][/QUOTE]

Yargısız infazı sen de doğruluyorsan eğer..

Yanlış kapıdan girersen doğruya erişemezsin. Bugünün yargısız infazının sebebini geçmiştekine bağlayacağına, asıl doğruyu neden dile getirmiyorsun? Bir eğitimci olarak kafa bu kadar mı çalışıyor? Bak ben eğitimci olmamama rağmen, doğruyu söyleyeyim de sana örnek olayım.

Yargısız infaz askerden de gelse, yargıdan da gelse, siyasiden gelse, insanlık dışıdır. Haka, hukuka, demokrasiye darbedir, faşist eğilimdir. Bu değerleri Korumak ise, askerleri de ayırmaksızın tüm insanlığın görevidir.

"Bu kurumun görevlileri paralıdır. Görevleri kapıyı beklemektir" düşüncesi bir cehalet örneğidir.

[QUOTE]Asker,Erdoğan şiirden dolayı mahkum edilince silahını çıkarsaydı,bugün silah çıkarmadığı halde mahkum olmayacaktı.Sandılar ki güç hep bizde olacak.Allta kalanın canı çıksın demeyeceklerdi..Herkes özgürce yaşasın,adalet temin edilsin diye silahlarını çıkaracaklardı.öyle olsaydı bugün daha demokratik,daha özgür bir ülkedeydik.[/QUOTE]

Kurumları kaçınılmaz olarak siyasete mecbur edip te, bertaraf olma tehditleri gönderirsen, siyasetin çizgisinden gitme zorunda kalırlar. Her kimden, hangi siyasetten gelirse gelsin. Bu da bir faşist baskıdır, zulümdür.

nene-hatun 30.09.2012 09:05

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Hazretlerine

İkide bir “demir ağlarla kim örmüş, hep biz ördük” deyip duruyorsunuz, Atatürk zamanında yapılanları sıfıra indiriyorsunuz. Eğer biraz tarih bilseniz bunu söylemeye utanırdınız, yüzünüz kızarırdı. O günkü örülen demir ağlar yalnız tren yolları değildi: güçlü eğitim, güçlü ekonomi, güçlü demokrasi , güçlü laiklik temelleri atılmasaydı, ne siz bu gün o mevkie gelebilirdiniz, ne de gösteriş olarak başlarını örttürdüğünüz, yüzleri gözleri boyalı eşlerinizi gavur ülkelerine götürüp, gavurların ellerini sıktırabilirdiniz. Özendiğiniz Müslüman ülkelerin arasında hangisi bizim ülke gibi? Kendi kıyafetinizi bile o demir ağlara borçlusunuz.

Hazinesinde borçtan başka bir şey olmayan Osmanlı devleti yıkıntısı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, toprağından bir damlasını satmadan, kimselerden borç almadan, bir taraftan Osmanlının, diğer tarafta yenilmediğimiz halde yenilmiş sayıldığımız birinci Cihan savaşı borçlarını öderken, yapılan işler yanında sizinkiler çocuk oyuncağı kalır. Okuma yazma, hatta sabun kullanma bilmeyen, verem, sıtma, zührevi hastalıklar, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kahrolan zavallı fakir bir halk. Devletin geliri bu halkın verdiği vergilerdi. İşte o vergilerle o alay ettiğiniz demir ağlar yapıldı. Kısa zamanda elin parmakları sayımında doktorların özverileriyle hastalıkların önü alınmaya çalışılırken neler yapıldı neler!.

Koskoca ülkede bir çimento fabrikası yoktu. O yüzden evler kerpiç denilen çamurla yapılıyordu. Şeker fabrikamız yoktu. Rusya’dan gelen şekerleri bugün gibi hatırlıyorum. Evet şeker fabrikaları, çimento fabrikalar, kâğıt, silah, uçak fabrikası, kumaş fabrikaları kuruldu. Hem de ülkenin batısından doğusuna kadar dağıtıldı bu fabrikalar. Avrupa’dan bize, yenilemekte oldukları fabrikaların eskilerini ucuz fiatla satmak istediler. Eskiyi almak yine geri kalmışlıktır, diye alınmadı. Batıda “Atatürk Fabrikaları” diye adlandırılan o fabrikalar tiyatro, spor, müzik salonları ile bir kültür merkezi, çalışanlara her türlü rahatı sağlayan bir sosyal kurumdu. Ama bu fabrikalarda çalışacak biraz olsun işten anlayan işçimiz, teknisyenimiz, mühendisimiz yok gibiydi. Bunlardan bir kısmı burada bizim insanımızı eğitmek için dışarıdan getirtildi bir kısmı da Rusya’ya eğitilmek üzere gönderildi. İnsanımız o kadar yetenekli idi ki, kısa zamanda gerekli olanları öğrendi ve işleri ele aldı. O yüzden Atatürk, “Türk çalışkandır, zekidir” demiştir. Siz ise başa geçer geçmez alın teri ve büyük bir özveri ile yapılmış o güzel tesisleri satıp satıp yediniz yedirdiniz.

Ülkenin doğusu ve batısı düşman eliyle yanmış yıkılmıştı. Bir taraftan onlar onarılıyor, hastaneler okullar yapılıyor, diğer taraftan Ankara bir başkent olacak şekilde yapılandırılıyordu.

Hemen hemen hiç kara yolu yoktu. Onun için Atatürk, Osmanlı devleti zamanında “ne olurdu her vilayet senede bir kilometre yol yapsaydı, 500 yılda beşer yüz kilometre ile şehirler birbirine bağlanacaktı”, demişti.

Olan demir yolları da yabancıların elinde idi. Yalnız o mu daha bir çok kurum yabancılara aitti. Bütün onlar ellerinden alınarak ülkenin malı yapıldı. Onların üzerine 3000 kilometrelik tren yolu yapıldı ki, o zaman şimdiki gibi dağları bir anda oyacak makineler yoktu. Tüneller kazma ile kazıldı. Elde onları planlayacak hesaplayacak mühendisler yoktu. Hatta trenlerde çalışan makinist gibi memurlar bile hep Rum, Ermeni olduğundan bu konuda çalışacak insanımız da yoktu. Onun için böyle kimseleri yetiştirmek üzere okul açıldı. Tren rayları yapmak için fabrika kuruldu. Şimdi ki gibi ne gerekse dünyanın her yerinden getirilmedi.

Kilometrelerce kara yolu köprüler yapıldı.

Demir ağın bir ayağı olan “çağdaş eğitim” ne kadar önemliydi. Batı araştırmalarda icatlarda almış yürümüştü. ama biz de ne doğru dürüst ilk okul, lise ve ne de araştırmalar yapacak üniversite vardı. O yüzden Osmanlı devleti geri kalmış ve yıkılmıştı. Okullar açılsa eğitecek kimse yoktu. O yoklukta bir çok alanda eğitim almak üzere Batıya başarılı pek çok gencimiz gönderildi. Onlar daha yetişmeden Hitler’in Yahudi oldukları için işlerinden attığı çok değerli bilim insanlarının bize sığınmak istemeleriyle onlara açılan kapılarımız sonucu büyük bir eğitim atılımı başladı. İstanbul’da Darülfünun denilen okul tam bir üniversite oldu. Hukuk, Siyasal Bilgiler, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi fakültelerle Ankara Üniversitesinin temeli atıldı. Gelenlere istedikleri kitaplıklar, laboratuarlar sağlandı. Onların derslerini Türkçeye çevirecek çevirmenler bulundu. Bunların hepsi para ile oluyordu. O paralar, o fakir halkın vergileriyle sağlanıyor, kimseye para yedirilmiyor, rahmetli Başbakan İnönü “kimseye bir kuruş yedirmem” diye bar bar bağırıyor, yedirmiyordu. Böylece güçlü bir eğitim temeli atıldı. O yüzden Başbakan hazretleri! istediğiniz dalda uzmanları elinizin altında bulundurabiliyorsunuz. Bundan sonra İmam Hatipler’de yetiştireceğiniz dindar ve kindar o zavallı gençleriniz, Allah’a dua ederek, yalvararak size yardımcı olurlar. Böylece elinize aldığınız bu güzel ülkeyi kendinizle toprağa gömerek tarihe kara harflerle geçersiniz.

[B]Muazzez İlmiye Çığ[/B]

LaEdri 30.09.2012 11:56

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=sivaslınet;619296]Ben neden tek taraflı okurum söyleyeyeyim. İyi dururken kötüyü okumam. Doğru dururken yanlışı okumam. Bilim dururken hurafeleri okumam. Tıp dururken koca karı tedavilerini okumam. Demokrat yayın dururken dikta taraftarı yayınları okumam. Bu konuda ölçüm, tüm insanlığın yararına olmasıdır.




Yargısız infazı sen de doğruluyorsan eğer..

Yanlış kapıdan girersen doğruya erişemezsin. Bugünün yargısız infazının sebebini geçmiştekine bağlayacağına, asıl doğruyu neden dile getirmiyorsun? Bir eğitimci olarak kafa bu kadar mı çalışıyor? Bak ben eğitimci olmamama rağmen, doğruyu söyleyeyim de sana örnek olayım.

Yargısız infaz askerden de gelse, yargıdan da gelse, siyasiden gelse, insanlık dışıdır. Haka, hukuka, demokrasiye darbedir, faşist eğilimdir. Bu değerleri Korumak ise, askerleri de ayırmaksızın tüm insanlığın görevidir.

"Bu kurumun görevlileri paralıdır. Görevleri kapıyı beklemektir" düşüncesi bir cehalet örneğidir.



Kurumları kaçınılmaz olarak siyasete mecbur edip te, bertaraf olma tehditleri gönderirsen, siyasetin çizgisinden gitme zorunda kalırlar. Her kimden, hangi siyasetten gelirse gelsin. Bu da bir faşist baskıdır, zulümdür.[/QUOTE]

Okuduğunuz yayınlar size göre doğru,size göre demokrat,size göre iyi.Bana göre de durum tersi.
Yargısız infaz demedim,yargısız infaz dediğiniz şeyler dedim.Geçmişte sebep aramak gerekir tabi ki.benim detaş kafalılar yedi hakkımı,beni de mağdur ettiler.Ancak ben kimseye karşı kindar değilim.Herkes inancını özgür bir şekilde yapsın,kimse özel şeyleri sebeiyle yargılanamsın,mahkum edilmesin.Ben bunu istiyorum.Ancak ben kindar değilsem de insanlar kin dolu.Bana çektirdiler,şimdi güç bende onlar da çeksin diye intikam peşinde..Ve korkuyorum ki bu bir kan davası gibi gidecek,güç kimin elindeyse diğerini ezecek.

sivaslınet 30.09.2012 14:36

Cevap: Köşe yazıları paylaşımları(Urumçi)
 
[QUOTE=LaEdri;619301]Okuduğunuz yayınlar size göre doğru,size göre demokrat,size göre iyi.Bana göre de durum tersi.[/QUOTE]

Bu forumda bir kaç kez söylemişimdir. Ben kendi doğrularımı bilime, evrensel kabullere, insan hakları hukukuna göre belirlerim. Asla bir toplumsal kültüre göre belirlemem. Bu konuda sen bir de kendini irdele.

[QUOTE]Yargısız infaz demedim,yargısız infaz dediğiniz şeyler dedim.[/QUOTE]
Desen de demesen de yargızız infaz yapılmıştır. Avukatsız, binlerce sahte belge ile yapılan yargılamaya, yargısal infaz denilebilirmi? Önceki iletimde söyledim. Hatta anlamazlıktan geleceğini söyledim ve öyle de oldu.

[QUOTE]Geçmişte sebep aramak gerekir tabi ki.benim detaş kafalılar yedi hakkımı,beni de mağdur ettiler.Ancak ben kimseye karşı kindar değilim.Herkes inancını özgür bir şekilde yapsın,kimse özel şeyleri sebeiyle yargılanamsın,mahkum edilmesin.Ben bunu istiyorum.Ancak ben kindar değilsem de insanlar kin dolu.Bana çektirdiler,şimdi güç bende onlar da çeksin diye intikam peşinde..Ve korkuyorum ki bu bir kan davası gibi gidecek,güç kimin elindeyse diğerini ezecek.[/QUOTE]

Yazdığım şu genel doğru, senin endişelerinin çözümüdür. Evet doğru bile diyemiyorsun.

Ha bir de demokratik cumhuriyette yasalar ve kurumlar demokratik cumhuriyeti korumadan yana olmalılar.


WEZ Format +2. ?uan Saat: 15:33.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.