![]() |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[QUOTE=sandalli;563963]Bu sistemi siz kurdunuz sevgili dostum, demokrasi diye bagirdiginiz, cumhuriyetcilik diye korumaya calistiginiz sistem bu. Hem bu sistemi savunuyorsunuz hem de büyük cogunluk temsil edilmiyor diye sikayet ediyorsunuz. Basbakan Alemdaroglu olsa o zaman memnun olurdunuz degil mi?
Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu. :)[/QUOTE] GÜÇLÜ KALEMİN DOST YÜREĞİN VAR OLSUN |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[CENTER][url=http://resimzade.com/Show.html?i=22155&token=22372][img]http://resimzade.com/Show.html?i=22155&token=22372[/img][/url]
[B]Necdet Adalı'yı idama ben hazırladım[/B] [I][B]Erdoğan'ın ağlayarak anlattığı Necdet Adalı'nın idamının bilinmeyen hikayesini AK Parti milletvekili Esat Güven anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün 12 Eylül’de idam edilen Necdet Adalı, Erdal Eren ve Mustafa Pehlivanoğlu'nun hikayelerini anlatırken, koğuş arkadaşları Mahmut Esat Güven'in AK Parti Kars Milletvekili olarak kendisini dinlediğini bilmiyordu.[/B][/I] Güven, 12 Eylül öncesi Kurtuluş Sosyalist Dergi Grubu’nun yönetici kadrosunda bulunduğu gerekçesiyle 1977 Ekim ayında cezaevine girdi. 9 yıl cezaevinde kalan, 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Güven, 2007’de Ak Parti’den milletvekili seçildi. Hürrriyet gazetesinde yer alan Şükrü Küçükşahin imzalı haberin ayrıntıları şöyle... “12 Eylül, en büyük darbeyi Meclis’e vurdu. Ak Parti Meclis’in namusunu kurtarıyor” diyen Güven, o günleri şöyle anlattı: [B]"Necdet yardımcımdı"[/B] Başbakan, hapis yattığımı biliyor ama Adalı’nın koğuş arkadaşı olduğumu bilmiyor. Başbakan’ın o üç gencimizle ilgili sözleri edeceğini bilmiyordum. Birden onlardan söz edince çok şaşırdım. Bir yanımla çok mutlu oldum. Bir Başbakan o gençlere yapılan haksızlığı, yıllar sonra da olsa yüreğinde hissederek millete anlattı. Diğer yandan içim yandı, canım çok acıdı. Necdet Adalı, benim koğuşta yardımcımdı. Mustafa Pehlivanoğlu ile de Mamak Cezaevi A Blok Zemin 2 koğuşunda birlikteydik. Erdal Eren ile de aynı koğuşlarda kaldım. [B]"Koğuş başkanıydım"[/B] Adalı ile Merkez Kapalı Cezaevi’nde beraberdik. Oradan önce ben, sonra Necdet Mamak’a gönderildik. Her iki tarafta da örgütün koğuş komününü başkanı bendim, Adalı da yardımcım. Necdet, idam cezası aldıktan sonra da hiç değişmedi, çok gururluydu. İdamlar gündeme gelince beklemeye başladık. Buna hediyeler de geliyordu, idama gidecek diye. Boynundan çekip alıyorduk, ‘Sana yaramaz artık’ diye şaka yapıyorduk. O da, ‘Umurumda değil ya ne yaparlarsa yapsınlar’ derdi. Bugün bunları söylemek ne kadar zor biliyorum; ama o günün koşullarında o ortamda hayatımız buydu. Deniz Gezmiş’in idama götürülüş sürecini çok iyi okumuştum, bir de Adli Tıp raporlarını okumaya başladım, idama gidilirken neler oluyor, diye. Necdet’i hazırlamaya başladım. [B]"Sabaha kadar dövdüler"[/B] Sonra bizi ayırdılar. Beni tecrit, Necdet ile Pehlivanoğlu’nu ‘Ölüm koğuşu’ dediğimiz, hücrelere koydular. Deniz Gezmiş’i koğuştan aldıktan 35 gün sonra idam etmişlerdi. Necdet’e, ‘Bu kadar uzun olmaz; ama 15 gün olur hiç değilse’ dedim. O nedenle koğuştan alınırken, ‘Eşyalarımı alayım mı’ diye sormuş. Gerek olmadığı söylenmiş. Gece saat 02.00’de almışlar 2’sini birden. Bunları sonra öğrendim. Çünkü hepimizi her gece döverlerdi. O gece sabaha kadar sadece beni dövdüler. Sabah taşkınlık yapmamayım diye. [B]"İdamı asker anlattı"[/B] Sabah bir asker idam edildiklerini söyledi. ‘Necdet dimdik durdu. Çok rahattı’ dedi. Tam bir ay inanmadım. Sindiremedim, yalan diye gördüm. Bunun bir propaganda olduğunu söyledim. Tecritten çıkınca öğrenebildim. [B]"Saatlerimizi değiştirdik"[/B] Hücrelere konmadan önce saatlerimizi değiştirdik. İdam sonrası üzerinde çıkanlardan biri de bu saatti. İdamdan 15 gün önce de haber gönderdi, ‘Param yok’ diye. 100 lira yolladım. Üzerinde çıkan para da 75 lira oldu. [B]"Önce tuvalete gitmiş"[/B] Necdet, götürüldüğü yerde avukatı Mehdi Bektaş’ı görünce durumu anlıyor. İdam konusunu konuşurken, idam edilenlerin zaman zaman altına kaçırdığını da söylemiştim. İdamdan önce tuvalete gitmek için izin istemiş. Bu da gururunu gösteren bir şey. Son talebini soruyorlar. ‘Eğer ulaştıracaksanız aileme mektup yazacağım’ diyor. Mektubu yazıyor. Cellat sehpaya vuramıyor. Komutanı bağırıyor, ‘Bunun öldürdüklerinin anası, babası gelse nasıl vururdu, öyle yap’ diye. Necdet, slogan atıp tekmeyi de kendisi vuruyor. [B]"Mustafa ile konuşmadık"[/B] Mustafa Pehlivanoğlu ile koğuşta konuşmazdık, aksine kavga ederdik. Malum 12 Eylül, barıştırma diye sağcıyla solcuyu aynı koğuşa koyuyordu. İlk başlarda karşılıklı sessiz kaldık; ama daha sonra özellikle havalandırmadan dönüşte koğuşa girerken birbirimize giriyorduk. Bir sefer atılan çay bardağı Necdet’in gözünü çizdi, GATA’ya götürdüler. Bizim faşist gördüğümüz bir doktorun eline düştü. Doktor, uyuşturmadan gözünü dikti. Hiç ağlamamış, ‘O faşistin karşısında ağlayamazdım’ dedi. Cezasını almadan önce duruşmalara giderken, Necdet ile beni aynı kelepçe ile bağlarlardı. Bazen o halde de ülkücülerle kavga ederdik, elim çok acırdı; çünkü o çok güçlü ve çok ataktı, aynı anda elimi hareket ettiremezdim. Bir seferinde kendisini kaptırmış ha bire yumruk atıyor. Canım çok acıdı, Necdet’e bir yumruk da ben attım. O zaman hayretle baktı, ‘Ya elimi koparacaksın’ dedim, güldü. [B]Ulucanlar 9. Koğuş hatırası[/B] Ak Parti Kars Milletvekili Mahmut Esat Güven, 12 Eylül’de idam edilen Necdet Adalı ile hem Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi hem de Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’nde aynı koğuşu paylaştı. Güven ve Adalı, 12 Eylül’e kadar Ulucanlar’da kaldı. 12 Eylül’de darbe olunca önce Güven, daha sonra da Adalı, Mamak’a gönderildi. Adalı, Mamak’tan idam edileceği Ulucanlar’a götürülmek için çıkarıldı.[/CENTER] |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
Bize bu karanlık yılları yaşatan darbecilere ve onun zihniyetindekilere dur denecek inş!
|
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[QUOTE=LaEdri;565742]Bize bu karanlık yılları yaşatan darbecilere ve onun zihniyetindekilere dur denecek inş![/QUOTE]
Laedri sana 12 Eylül darbesinin yapılma nedenini sorsam cevabın ne olur? Neden yapıldı 12 Eylül darbesi? Cevabını merak ettiğim için soruyorum. |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
oyılları bende yaşadım ........hayatımın en kötü unutulmaz günleri
şimdi soruyorum o zaman biçak sırtı gibi kesildi olaylar her yer toz duman oldu peki aynı uygulama neden pkk yi bitirmek için yapılmadı yıllarca kan göz yaşı dinmiyor bilen anlayan bana cvp yazsın... |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[QUOTE=AKÇA;565747]oyılları bende yaşadım ........hayatımın en kötü unutulmaz günleri
şimdi soruyorum o zaman biçak sırtı gibi kesildi olaylar her yer toz duman oldu peki aynı uygulama neden pkk yi bitirmek için yapılmadı yıllarca kan göz yaşı dinmiyor bilen anlayan bana cvp yazsın...[/QUOTE] akça kardeş,pkk zaten odevrin, o zihniyetin ürünü. koskoca general,utanmadan sıkılmadan OLAYLARIN OLGUNLAŞMASINI BEKLEDİK diyor.tamamen suça ortak. bir memlekette,karakteri satılık kansızlar varsa,maddi güç için yapamayacağı şey yoktur. bizim yakın tarihimizdede,yeni nesillerin yetiştirlmesi,maneviyattan yoksun bırakılmasından ,vatan sevgisinin çarpıtılarak verilmesinden,ahlaki ve insani değerlerin milletimizin ruhundan sökülüp alınmak istenen bir eğitim ve zulüm baskısı altında tahakkümcü zihniyetin yerleşmesinden dolayı,onlarca senemiz boşa gitti.insanlar öldürüldü,nesiller maddeci yetiştirildi,boş insanlar başa,ehil olanlar devredışına alındı. toplum olarak araştırma ,bilgiye ulaşmada tembellik, biraz ezbercilik hazırcılık,nemelazımcılık yerleşti. ve ortaya öyle bir toplum modeli çıktıki KAFALARINI KİRAYA VERMİŞ insanlar topluluğuna dönüşmüş bir model. hani dertler elvan elvan misali.....yaz yaz bitmiyor. RABBİM bu toplumun, bu milletin aleyhine çalışanlara fırsat vermesin;isterse babam olsun. |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[B][COLOR="Blue"]evet evet evet de evet evet[/COLOR][/B]
|
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[QUOTE=ÖnceVatan_58;565743]Laedri sana 12 Eylül darbesinin yapılma nedenini sorsam cevabın ne olur? Neden yapıldı 12 Eylül darbesi? Cevabını merak ettiğim için soruyorum.[/QUOTE]
Kenan Evren'in 11 yıl önce yaptığı röportaj yayınlandı.Dinle!Onda her şeye cevap var,anlayana! |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[QUOTE=LaEdri;565757]Kenan Evren'in 11 yıl önce yaptığı röportaj yayınlandı.Dinle!Onda her şeye cevap var,anlayana![/QUOTE]
Çok aydınaltıcıydın tşk. ler o günleri görmüş yaşamış biri olarak olarak olayları bu şekilde özetleyebilirim. Bende çok iyi hatırlıyorum ve lise yıllarıma denk gelen bir dönemdi. Hemen hemen hergün insanlar ölüyordu, okullar bombalanıyor gece bir yere çıkamıyoruz kahveler taranıyor okullar basılıyor hergün 15-20 kişi ölüyordu. Artık herşey kontrolden çıkmış hükümetin ne yaptığı belli değil bir başı boşluk sokaklar şiddete teslim olmuştu. O zamanda kamplaşmalar kutuplaşmalar almış başını gitmiş, kürt, türk ayrımı yoktu ama sağ, sol ayrımı vardı. Farklı görüşte olup kardeş kardeşi öldürebiliyordu. O derece siyasi ideoloji insanların ruhuna beynine işletilmişti. 12 Eylülle birlikte olaylar azalarak bir süre daha devam etti ve sonrada tamamen durdu. Ve millet o zaman oh be bunlardan Allah razı olsun kardeş kavgasını durdurdular diye dua ediyordu. Kenan Evren ve konsey üyelerinin posterleri iş yerlerini, evleri süslüyordu. Kenan Evren'in gittiği her yerede büyük izdiham yaşanıp mitinkler yapılırdı, Daha dün gibi hatırımda. Yani halkın büyük çoğunluğu bu harekata destek vermişti, anayasa oylamasındanda belli olduğu gibi yüzde 94 gibi bir destekle geçmişti. Yani halk bağrına basmıştı. Darbe yapılması yönetime el koyması gerekiyormuydu? O zaman büyük bir çoğunluğa göre gerekiyordu. Umut askeriyeye kalmıştı. İşin garip yanı o zaman "Allah razı olsun askeriye geldi akan kanı durdurdu" diyenler bugün onları yargılayıp ceza istemesi enterasan bir çelişkiyide beraberinde getiriyor. Darbe adındanda belli olmaması gereken bir şey, keşke o yaşananlar olamsaydıda ne darbe olsaydı nede acılar yaşansaydı. Darbeye sürükleyen nedenler doğruluğu yanlışlığı elbetteki tutumu tartışılır, tartışılmalıda. Darbe yanlısı değilim vede şiddetle her türlü darbeye karşıyım, ama toplum olarakta darbe gerektirecek tutumdan uzak durmalıyız. Sonra feryad figan etmemek için geçmişten ders çıkarmamız lazım. İşte ortada darbenin etkisinden onlarca yıl geçmesine rağmen hala zararlarını çekiyoruz. Her darbe ülkemizi 10 yıl 20 yıl geriye götürmüştür. Keşke bu darbeler olmasaydı kurunun yanına yaşlarda yanmasaydı. |
Cevap: 12 Eylül'de sandık başına.
[B][COLOR=darkorange]öncelikle evet-hayır dan ziyade yeni anayasa paketinin içeriği hakkında halkı bilgilendirmek lazım diye düşünüyorum . insanlar sempati duyduğu partinin tabiri caiz ise ağzı ile oy verecek ama çoğu kimse neye evet yada hayır diyeceğini bilmiyor [/COLOR][/B]
|
WEZ Format +2. ?uan Saat: 08:25. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.