Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Serbest Kürsü (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=175)
-   -   MEMLEKTİMDEN MANZARALAR (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=23476)

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:08

MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Aşağı Balahur'da Bir Halt Yedim

Yıldızelilinin Aşağı Balahur (yeni adı Aşağı Yıldızlı) köyüne, nüfuzlu bir misafir gelmiş. Vakit akşammış, köylüler yemek çıkartmışlar, misafiri ağırlamışlar. Su içen misafir: "Suyunuz da ne kadar güzelmiş" demiş. Orada bulunan boşboğaz biri: "Efendim Yukarı Balahurun (Yukarı Yıldızlı) suyu daha da güzeldir" demiş. Bunun üzerine misafir, o sudan da içmek isteyince bu sözü sarf eden köylü, bin pişman, "iti öldürene sürütürler" diyerek, su kaplarını almış ve yola koyulmuş. Yukarı Balahura geldiğinde, gecenin bu saatinde onu çeşmede su doldururken gören köylüler: "Hayrola, bu vakitte işin ne?" diye sormuşlar. O da: "Sormayın" demiş ve sızlanmış: "Aşağı Balahur’da bir halt (b...) yedim, Yukarıda ağzımı çalkamaya (çalkalamaya) geldim!"

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:09

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
işte böyle Memmed Ağa
Kadının birinin kocası ölmüş, komşularından Memmed Ağa'nın da karışı ölmüş. Sahipsiz kalan kadın, istermiş ki Memmed Ağa kendisiyle evlensin. Adam bunu hiç düşünmezmiş. Kadın durumunu adama anıştırmak ( anlatmak)
İçin adama şöyle söylermiş: “İşte böyle Memmed Ağa, evin evime yakın, köyüm köyüne yakın, senin karın öldü, benimde kocam.” Mehmet Ağa kadının ne demek istediğini anlamamazlıktan geldikçe, kadın adamı her gördüğü yerde "İşte böyle Memmed Ağa..." diye aynı cümleleri tekrarlarmış.
Bu fıkra, insanların uygun gördükleri ve istedikleri şeyin karşılarındaki insan tarafından anlaşılmak istenmemesi durumlarında şaka yollu söylenir.

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:10

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Doğum günü!!!!
Oğul anasına sorar''ana benim doğum günüm nezaman''der anasının oğula cevabı ''ne bilim oğlum büyük kapılar (lakabıyla söylenen başka aile) üç germeç çamaşır asmışlardı o günü doğdun''diye cevap verir...

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:11

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
neyim necaam
geçmiş zamanlarda kız ile ana bir arada yaşarken akşam olunca ansına seslenir ''ana kalk alecelere gezmeye gidek''der anasının cevabı da ''get anam get onlar benim neyim necaam külaam cicaam ben onların sıcak akmeğini(ekmek) mi gördüm sıcak tandırını mı gördüm benim onlarda ne işim var'' demiş...

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:13

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Hocam sen devam et
Deli Mustafa Hocanın imamlık yaptığı camiye hocası Erzurumlu emekli vaiz Ahmet Efendi gelecekmiş. O da hocanın önünde namaz kıldırmam uygun olmaz diye
biraz ayak sürümüş. O esnada cemaat başlamış homurdanmaya, daha ne bekliyoruz ezan okundu, namazı niye geciktiriyoruz demeye. Hocada mecburen geçmiş namazı kıldırmaya başlamış. Tam rukuya eğildiği anda kapı açılmış. Deli Mustafa Hoca bacaklarının arasından bakmış ki hocası gelmiş. Hemen doğrulmuş ve namazı bozmuş; "Gel Hocam geç, namaza sen devam et" demiş.

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:15

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Poşanın oğluna öğüdü
Poşa oğluna demiş ki: "Rezil olacaksan, sürüneceksen aha mektep, adam olacaksan aha zurna!"

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:16

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Patlıcan la mı geçineceğim, seninle mi?
Zengin bir adam, aşçı tutmuş. Aşçı o gün patlıcan kebabı yapmış, yemeği çok beğendiğini aşçıya söyleyince, o da ertesi günü, başka bir patlıcanlı yemek pişirmiş. Bu yemeği de çok beğenen adama, aşçı patlıcanın diğer sebzeler içinde çok farklı bir yeri olduğunu, en fazla yemeği yapılan sebze olduğunu söylemiş ve patlıcanla yapılan yemekleri saymaya başlamış.Aşçı, artık her gün bir patlıcan yemeği pişiriyormuş. Adamda kaşıntı, mide, barsak şikayetleri başlamış. Sebebin patlıcanla ilgili olduğunu anlayan adam, patlıcan yemeğini sofraya getiren aşçıya, patlıcanın kendisinde rahatsızlıklar yaptığını söylemiş. Bunun üzerine aşçı da, patlıcanın zararlarını saymaya başlayınca adam: "Geçen gün övüp, yere göğe sığdıramadığın patlıcanı şimdi niye yerin dibine sokuyorsun?" diye çıkışmış. Bunun üzerine aşçıda şu cevabı vermiş "Patlıcanla mı geçineceğim, seninle mi? Ben seninle geçineceğim, patlıcanla değil!" Bu fıkrayı: "Ben senin dalkavuğunum, patlıcanın değil" şeklinde cevaplandığı gibi de anlatırlar.

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:18

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Alın oylarınızı verin minaremi
Borozon Yusuf, köyü olan Kangal'ın Havuz Beldesi'ne sık sık gider, eşini dostunu ziyaret eder. Burada amaç sadece sılay-ı rahim değildir.Hani bu köyden çıkmış, üç-beş para kazanmış ve önemli adam oluştur ya.Yine yerel seçimlerin yaklaştığı günlerde seçime 3 ay kalası bir yatırım yapması gerekiyor. Onunda aklına caminin minaresinin olmadığı geliyor. Hem dünyalık hem ahiretlik yatırım olacak. Ve başlıyor minareyi yaptırmaya. öyleki secimden 3 gün öncesine bitecek şekilde planlanıyor. Gün gelip çatıyor ve büyük bir törenle minare hizmete açılıyor. Ve tabi ki borazan sesiyle Bilali Habeşi edasıyla ilk ezanı Yusuf Atmaca okuyor. Buraya kadar her şey normal. Ama 3 gün sonra seçim yapılıp sandıklar açılınca dananın kuyruğu kopuyor. Yusuf Atmaca seçimi 3oyla kaybediyor. Topluyor milleti "Alın oylarınızı verin minaremi" diyor. Köylüler ne yapacaksın koca minareyi diyorlar. O da "Size ne, minareyi yapan kılıfını hazırlar" der.

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:19

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Tirentez

Rahmetli Ahmet amca(Ahmet Çankaya) Ankara da çalışmaktadır.Kendisinin bir atı vardır fakat iyice yaşlanmış güçden düşmüştür.Satacaktır ama at yem yiyip su içmez.Ata bir müşteri çıkar.Ahmet amca da müşteriye derki:
-Benim at eyidir,hastır emme birez tirentezdir.Eyle hele hüle yemi yemez

ebubekir çakmak 05.01.2009 09:20

Cevap: MEMLEKTİMDEN MANZARALAR
 
Muska

Rahmetli Duran dayının (Turan Çatlaş) eşi Ziynep bacı hastelenir.Akrabası Emin dayıya hocadan bir muska getir diye yalvarıp yaharır.O da tamam der ama gitmeye üşenir,hocanın nazını çekmek istemez.Alır eline bir kağıt,Elif Cüzüne baharahbişeyler yazar.Daha sonra muska gibi üçgen şeklinde katlar,Ziynep bacıya getirir,üzerine de deri kılıf dikmesini söyler.Ertesi gün baharki Zeynep bacı iyileşmiş hocaya dua ediyo.Dayanamaz “yav yenge onu ben yazdım” dese de Ziynep bacı “süs kele Emin ağa” der inanmaz. 


WEZ Format +2. ?uan Saat: 12:54.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.