![]() |
SİVAS'A ŞİİRLER
SIVAS YOLLARINDA
Sivas yollarinda geceleri Katar katar kagnilar gider Tekerleri meseden. Agiz dil vermeyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mi götürürler? Agir agir kagnilar gider Sivas yollarinda geceleri. Ne, yildizlar kaynasir gökyüzünde, Ne, sevdayla dolup tasar gönüller, Bir rüzgar eser ki, biçak gibi El ayak siser. Sivas yollarinda geceleri Agir agir kagnilar gider. Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider Toz duman içinde, Savki vurur yollara, Arabalar dagilir söförler söger, Sivas yollarinda geceleri Katar katar kagnilar gide cahit külebi |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SİVAS'TA YOKSUL ÇOCUKLAR
Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar Yalvaran gözlerle etrafa baka baka Açıyorlar küçük esmer avuçlarını: -Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka! Hükümet konağının yanında biri Bir kemik kalmış bir deri... 'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor Ve daha fırça bile tutamıyor elleri. Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar Yorgunluktan güzelim yüzleri al al... Öldüren bir çığlık dudaklarında: -Boş hamal!boş hamal!boş hamal! Nane satan su satan yetim çocuklar Şarkı söyleyemediler güneşe aya... Biliyorum ne masal dinlemeye doydular Ne oyun oynamaya... Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta... Çocuklar var incecik yüzleri nurdan Ama toz toprak içinde elleri ayakları Oyuncakları çamurdan... Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim Affedin bizi. Gökteki yıldızlar kadar sayısız Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları Anladım farkınız yok koparılmış başaktan! Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık Utanıyorum yaşamaktan. |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SİVAS HASRETİ
Ne güzel seni sevmek böyle uzaktan Ve seni düşünmek bir çocuk hevesiyle Hersabah yeniden ezan sesiyle Müslüman müslüman uyanan şehir.. Bir selçuklu nakışında seni bulmak ne güzel Ne güzel seni duymak bir ney sesinde Şemsi Sivasi'nin mübarek türbesinde Kandil kandil yanan şehir.. Halayların türkülerin çağırır beni uzaktan Yüreğim hep mısmıl ırmak gibi tertemiz Nerde Çifte Minaremiz, Gök Medresemiz Sımsıcak Dualarla maziyi anan şehir.. Yavuz Bülent BAKİLER |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SİVASIM
Dünün güzeldi Sivasım Yarının da güzel olacak, Güller geç açıp erken solmayacak, Sokaklarda bir tek dilenci Kahvehanelerde tek işsiz olmayacak OLMAYACAK SİVASIM.. Dün senden kopup gidenler, Yarın bağrına dÖnecek, Hasret denen kor, Sivasım, Vuslat susuyuyla sönecek, Ve güllerin geç açıp erken solmayacak SOLMAYACAK SİVASIM.. Hiçbir evin tenceresinde, Hiçbir anne, çakıL taşı kaynatmayacak, Ve "Nerede o adil emir" diye Gözleri dolmayacak. DOLMAYACAK SİVASIM.. Her ferdin işini sende bulacak, Sende bulacak aşını, Ak yüzlü bebelerin, Baharını bekleyen zeytin gözleri, Kara ufuklara dalmayacak, DALMAYACAK SİVASIM.. Ver birgün beklenen yolcuların dönecek, Ve birgün bağrındaki kor sönecek, Belki bunları bir hayal, Ama inanırsak hiç birşey, Hayalde kalmayacak.. KALMAYACAK SİVASIM A.Mahir PEKŞEN |
--->: SİVAS`A SİİRLER
HASRET TÜRKÜSÜ
-------------------------------------------------------------------------------- Dağlarında gül olaydım Sivasım Ağacında dal olaydım Sivasım Peteğinde bal olaydım Sivasım Yazına kışına sor beni gardaaş.. Merakumun yeli olsam Sivasın Şeker şerbet dili olsam Sivasın Muhabbetin teli olsam Sivasın Suyuna aşına sor beni gardaaş.. Kutubiyem benim yarim Sivastır Yare hasret kalmak zulümdür yastır Yiğitler yatağı türküm Sivastır Dağına taşına sorbeni gardaş.. Seherin yeline sor beni gardaaaşş.. Tevfik KENEŞ |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Hayran oldum baharına yazına,
Açar gonca arasından uzanır gider Dağlar arasından uzanır gider İnişli çıkışlı yolu SİVAS'ın Traktör tarlalarda çalışır Ak kuzuya kara kuzu karışır Oğul gelin babasına danışır Öpülür büyüğün eli SİVAS'ın Sivas yayla dereler dağların ardı, Atamız burada kongre kurdu Ozanlar diyarı aşıklar yurdu Çalar ince ince teli SİVAS'ın Tohum eker ovasına düzüne Yiğitleri sadık olur sözüne Laf söyletmez gelinine kızına Bükülmez bileği, beli SİVAS'ın Koyunu, kuzusu yaylada otlar Biner koçyiğitler şahlanır atlar Düğünler kurulur silahlar patlar Bol olur kaymağı balı SİVAS'ın Okur cahil kalmaz şehiri, köyü, Pınarlardan akar soğuktur suyu Bir mecliste durur çobanı, beyi Kibir, benllik gütmez dili SİVAS'ın Beş vakit namazda camiler dolar, Yaradana kulluk etmeyi diler Yaşıyor bağrında ulular, pirler Cennete uzanır yolu SİVAS'ın Kazam Şarkışla, Sivas'tır ilim, Seni methetmekten durmuyor dilim, Biraz acı değer rüzgarın, yelin, Yurdagül kölesi, kulu SİVAS'ın Yurdagül ERDOĞAN |
--->: SİVAS`A SİİRLER
GURBETTEN SİVASA
merhaba güneşten aya zaranın güzel tatlı balına deriden akan kızlırmağına hasret kalırım gurbrtten sivasa şifalıdır balıklı kaplıcası dünyada tanılmış kangalı douma olmayan madımağı hasret kalırım gurbetten sivasa sılamın güzel kazaları türküyü söyler yürek delen ozanları sazım çalınca dönülen semahları hasret kaırım gurbetten sivasa anadolu deyince akla SİVAS gelir desen dersen kilim dikilir giripde çıkamadığın çermikleri hasret kalırım gurbetten sivasa BURAK BAYKAL |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Sivas'a
Bre Sivas havan soguk, Yaylalarin ovan soguk, Insanlarin sicak kanli, Sanilmasin dogan soguk, Asiklarin atisirlar, Celallenir yatisirlar, Muhabbete tutusurlar, Sohbet sicak divan soguk. Kaynar genclerinin kani, Civan, cihan pehlivani, Silada koyup canani, Gurbet gurbet savan soguk, Guzellerin dokur hali, Motif olur gulun dali, Meshurdur Zara’nin bali, Petek sirli kovan soguk. Şifaiye nakis nakis, Gez gor mazi ile bakis, Gelse bahar gecse de kis, Mekan serin tavan soguk. Yildiz, Tecer tipi boran,, Yolculardan hesap soran,, Yaras beli Yagdonduran,, Dagin tasin yuvan soguk.. Balkan’dan Diyar-i Rum’dan,, Oz vatani Erzurum’dan,, Gelip otag kurdugundan,, Seni candan seven soguk. şair:Güven tahtakıran yazan:gökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü... |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SIVAS'LIYIM
Sivas'liyim yigidin harman yerinden. Cavusbasi'ndan, Becirci'den, Kaleardi'ndan, Cagiragzi'ndan, Ücbeyler'den, Yahyabey'den, Yigitler cikar her mahallemden. Sivas'liyim catalyurek delikanliyim. Laf soyletmem kimseye arkamdan. Naram duyulur Cibillar Parki'ndan. Basimda sekiz koseli kasketim, Cebimde Sivas yapisi bicagim, Istasyon Caddesi'nde volta atarim, Yillardir nami soylenen Yadigar'im, Firtinayim, karim, borayim, Seyfebeli'nde yokusum, Hazar'da duz ovayim. Dertlerin ortagi uzun havayim, Davulum, zurnayim, halayim, Genc kizlarin ellerinde kinayim, Gokyuzunde ucan alli turnayim, Cerkez'in kahvesinde cayim, sohbetim, Kepenek suyu sana hasretim. Merekum'den esen aci poyrazim, Icime islemis kuru ayazin, Yiyidoyum maclarinda Sivas'in Tashan'da aslan basli cesmeyim, Haliyim, kilimim, heybeyim, Etembey Parki'nda semaverim, Kusburnuyum, karamugum, bogurtlenim, Cadirlar kurulan Sicak Cermigim Eveligim, madimagim, yemligim, Arpayim, bugdayim, figim, Adina turkuler soylenen Mehrali Beyim. Gardaslar'dan esen seher yeliyim, Ulucami'de ezan sesiyim, Cifte Minare'yim, Gokmedrese'yim, Kabakazisi'yim, Temeltepe'yim, Pasafabrikasi'yim, mesire yeriyim, 4 Eylulde Cumhuriyetin temeliyim, Sivas padisahi Kadi Burhanettin'im, Şeyhlerin seyhi Arap Şemsettin'im, Yukaritekke'de Abdulvahap Gazi'yim, Soguk Cermik'te Ahmedi Turan Veli'yim, Soyletmeyin beni gardas, yarami desmeyin, Şarkisla'da Veysel'im sadik yari toprak olan, Banaz'da Pir Sultan'im Sivas ellerinde sazi calinan, Kizilirmagim alli gelini alan, Egrikopru'yum senelerdir boynu bukuk duran. Sivas Kalesiyim tarihten kalan. Sivas'liyim guzele merakliyim. Kara kasa, kara goze, Guzel soze sevdaliyim. şair:İhsan içözen yazan:Gökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü... |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Sivasla Hasbihal
Karanlikta kandil olur yanarsin Kuraklikta caglayan bir pinarsin Koku derinlerde ulu cinarsin Tâ ezelden bagri yaniksin Sivas Turk’un tarihine taniksin Sivas Bir zamanlar Danisment’e yurt idin Zulme karsi havan gibi sert idin Tarih boyu hep mertoglu mert idin Tâ ezelden bagri yaniksin Sivas Turk’un tarihine taniksin Sivas Ilhanli ugradi ezip de gecti Eretna adalet yazip da gecti Mugiseddin Tugrul kizip da gecti Tâ ezelden bagri yaniksin Sivas Turk’un tarihine taniksin Sivas Osmanliya gozde muhit oldun sen Timur’a direndin sehit oldun sen Genc Cumhuriyet’e sahit oldun sen Tâ ezelden bagri yaniksin Sivas Turk’un tarihine taniksin Sivas şair:Güven Tahtakıran yazan:Gökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Sivaslim Gir Halaya -1
Sivaslim gir halaya Oynayalim doya doya Salinarak oynayalim Sarilalim can cana Sivaslim hayranim sana Sivaslim kurbanim sana Nasip olup alamazsam Kiyarim ben bu cana Sivaslim adin GÜLISTAN Oldun dillere destan Ince belde gumus kemer Giyindigin kutni fistan Ah sivaslim sivaslim Elde kina gozu yaslim Belikleri sira sira Surmeli goz kalem kaslim şair:Haşim Koç yazan:Gökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü... |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Cumhuriyet Şehri Sivas
Adi vilayettir basinda vali Yurekler acisi Sivas'in hali Sanayisi yoktur gocmus ahali Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Yurduma temeller burada atildi Manevi degerler nere atildi Fabrikalar hangi kente satildi Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Derin tarihiyle kultur ocagi Ozanlar diyari koyu bucagi Iade etsinler buyuk sancagi Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Bu davaya ait divan kurulsun Faili kimlerdir sorgu sorulsun Dort bir yani fabrikayla sarilsin Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Butun cevher dolu her bir daginda Beklemek olur mu uzay caginda Barajlar kurulsun Tokma cayinda Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Kurulsun carsilar islesin su hal Birlikte kalkinsin orada mahal Agaclar dikilsin yesersin hardal Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Kangal topraklari su gormelidir Maden Divrigi'de islemelidir Ankara da ozan iz surmelidir Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Kapanmis koylerin tum okullari Sefalete mahkum yetim dullari Viraneye donmus evi yollari Sivas Cumhuriyet sehriydi beyler Kangaldir ilcemiz dert mi dert etmez Ilhami'dir adim koyum etyemez Koyum haritada hic mi hic gecmez Sivas CUMHURIYET sehridir beyler şair:ilhami aslantaş yazan:Gökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü.. |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Ben Sivas'in Ogluyum
Bozkirin ortasinda medeniyet besigi Buradan arsa cikar evliyanin isigi Saymakla tukenir mi ozanlari, asigi ..................Veyselle aska geldim, Ruhsatiyle doluyum ..................Sivas benim vatanim, ben Sivas'in ogluyum Alevi, Sunni kardes, kardesligi biliriz Vatan icin yasariz, vatan icin oluruz Provaka etmeyin bir araya geliriz .................Ali benim imamim, Osmana da bagliyim .................Sivas benim vatanim, ben Sivas'in ogluyum Ozumde yigitlik var, haksizliga gelemem Zulme suskun kalip ta dilsiz seytan olamam Dostlarim aglar iken kahkahayla gulemem .................Yanlisa isyan eden Pir Sultan, Korogluyum .................Sivas benim vatanim, ben Sivas'in ogluyum Yildirim'in geldigi Osmanli sehiriyim Kizilirmakla cosan bereket nehiriyim Her ilmin merkeziyim batini, zahiriyim ................Orta Asyadan gelen Oguzlarin koluyum ................Sivas benim vatanim, ben Sivas'in ogluyum Cifte Minaresiyle eder dine sehadet Gokmedrese, sifaiye Selcukludan emanet Kitabinda yer almaz kalleslik ve ihanet .................Talibi'ye meftunum, Ali Izzet'e deliyim .................Sivas benim vatanim, ben sivas'in ogluyum Cumhuriyet temeli saglam oruldu burda Kurtulus Savasina karar verildi burda Bir millet saha kalkti, tekrar dirildi burda ..............Ozgurluk cinarinin yapragiyim, daliyim ..............Sivas benim vatanim, ben Sivas'in ogluyum şair:şahin yılmaz yazan:ökhan eşki cumhuriyet üni.fen edebiyat fak.turk dili edebiyati bölümü.. |
--->: SİVAS`A SİİRLER
NERDESİN
Sivas'ta iplik iplik bir yağmurla ansızın Bir ince hüzünle başladı yine akşam Bütün kuşlar döndü yuvalarına Ya sen nerdesin turnam? Bir Sivas kilimi dokur gibi gönlüme Renk renk,nakış nakış seni dokudum Ve yurdumun el değmemiş gözelerinde Seni içtim yudum yudum Seninle avundum yıllar yılı çaresiz Seninle uyandım uyudum Masallarda,türkülerde,cönklerd e Seni buldum,seni duydum,seni okudum Duruşun,yürüyüşün,başını çevirişin Salınışın Erzurum'un kız barlarında İri güzel gözlerini dallarda unutmuşsun Saçlarını ekin tarlalarında Seninle anladım yaşamak nedir? Nedir yokluğunun yüklediği gam Bin yıllık bir yürekle sessiz sedasız Yurdum gibi sevdim seni hep turnam Tutmaya kıyamadım gül gibi ellerini Bir türlü içimden çıkarıp atamadım Ve bir kapı önünde deli divane gibi Korkarak öptüğüm avuçlarının İnce güzelliğini unutmadım YAVUZ BÜLENT BAKİLER |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SİVASLI GARDAŞ
Buram, buram hasret kokar her taşı Unutur mu yiğit kavım gardaşı Madımak çorbası tarhana aşı Burnunda tütmezimi Sivaslı gardaş Çiçek açar yaz bahar'da yaylası Bir efsane gibi taş ve kayası Gönlümün sevdası kalbim aynası Gel desem gelmez mi Sivaslı gardaş Örnek almış cümle âlem huyunu Dağında meleşir kuzu koyunu İçmeye doymazsın Tecer suyunu Bu hasret yetmezimi Sivaslı gardaş Görmen mi yol olsa bir de vesile Gök medrese çifte minaresiyle Bir seher vaktinde ezan sesiyle Gel artık yetmez mi Sivaslı gardaş Selçukludan almış Atam soyumuz Ergenekon Tuna nehri boyumuz Öksüz garip kalmış yetim köyümüz Bu dert hiç gitmez mi Sivaslı gardaş Sen tedbir al verir takdirin Hak’tan Su içtiğin o yer kızıl ırmaktan Bıkmadın mı Gard aş uzak olmaktan Dost sitem etmez mi Sivaslı gardaş Ecdadın yâd etmiş Sivas adını Bırakmam ben elden itikadımı Genç ihtiyar yaşlı kız ve kadını Söyle dert bitmez mi Sivaslı gardaş Bu yurt senin sevki sen sevilensin Temiz bir iz bırak dönüp gelesin Atan var Deden var bur da bilesin Gurbet hiç bitmez mi Sivaslı gardaş Yol bizde der; Âlim Türkoğlu Türk'te Cumhuriyet bizle biz Atatürk'le Destan yazar yiğit bak süper ligde Durduğun yetmez mi Sivaslı gardaş Not : Bu Şiir BERGÜZAR İsimli Şiir Kitabımdan Alınmıştır... |
--->: SİVAS`A SİİRLER
SIVASLIM
Salkım saçak insanların gurbette Kimi hasret kimi hasta ne dertte Bulamamış bir ekmeği bu yurtta Toplamış göçünü gider Sivaslim Muhanete muhtaç olmamak için Hepisi bir ekmek sadece geçim Sürekli dışarıya akıyor göçün Kaderine sitem eder Sivaslim İş imkanı olmamış fakirlik serde En ağır işlerle düşmüşler derde Her ilde bulunur bütün her yerde Geçen günler sana keder sivaslim Sen bilmezsin dala vere hileyi Anlatmadın kendini çektin çileyi Elli yılda devlet den yedin silleyi İsyan edip demez yeter sivaslim İrfanım her nere gittimse gördüm Ne için geldiğini merakla sordum Sade ekmek dedi ağzından duydum Gurbet elde ömrü biter sivaslim |
--->: SİVAS`A SİİRLER
Selam.
ellerin dert görmesin hemsom, cok sagolun bu güzel siirleri bizlerle paylastiginiz icin. |
SİVAS ŞİİRLERİ
Sivas
Ahh Sivas, Otuzyedi ağaç devirdin Utanmadın! Otuzyedi kalem kırdın Sen ne yaptın? Ahh Sivas, Otuzyedi kalemi Üçyüzyetmiş yerinden yaktın Pir Sultan'dan Ne Veysel'den Hiçmi utanmadın? Ahh Sivas, Ahh... İhsan Dinibütün |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
[B][/B]
Sıvas Yollarında Sıvas yollarında geceleri Katar katar kağnılar gider Tekerleri meşeden. Ağız dil vermeyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler? .......... .......... Cahit Külebi |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
[B][/B]
**** Sivas' ta Yüreğim **** Odamın tam karşısında ki evden, Yukarıya doğru tırmanan türküler, Hüzünlü bir telaşla sokuluyor odama... Yalnız tek camı açılan; O küçük aydınlıktan da, Kocaman Sivas doluyor perde perde yüreğime... Buğulu bir Sivas var karşımda, Başımı biraz eğip, Pencerenin camsız tarafından bakıyorum, Kentle arama camın girmesine, Tahammülüm bile yok.! ! ! Gözgöze olmak istiyorum tüm ışıklarıyla... Yüreğim aydınlık minarelerde takılı kalıyor.... Sihir gibi bir dokunuşla, .......................................birleşiyor gönüllerimiz. Büyük bir aşkla .......................... sevdiğimi hissediyorum yeniden Sivas'ı.... Elimi uzatsam, ........................bütün semtler avucuma düşecek zannediyorum. Ve her tepede adımı haykırdığını düşlüyorum... Sesi kıvrak bir akisle odama düşüyor..... Az ötede duran; ..........................beyaz bir prensesle selamlaşıyorum... Bu önümde ki bacanın üzerinde ki .........................................................Leylek. Ona anlatıyorum büyük sevdamı... Biraz tedirgin dinliyor beni. Belli ki; Büyük koyu sevdaların, .....................................muhakkak ayrılığına defalarca tanık olmuş. Önce o anlıyor gideceğimi.. Yarım yamalak bir ay bulaşıyor karanlığa.. Kızılırmak beyaza dönüyor sessizce. Ümitsiz bir yakamoz gibi dönüyor gidenler. Trenler ağır hüzün taşıyor uzak istasyonlara. Bu gece vedalaşıyorum Sivas'la, Son selamım duvar gibi sıkıştığım; .........................................................Evliya caddesine.. Aslında hiçbirşeyi planlamamıştım... Ne bu kenti bu kadar seveceğimi; Ne onun koynunda yaşamak için, ........................................................bunca kedere karışacağımı.. Ne ışıklarının kanatlarına tutunup; ......................................................sayısız düşleri kucaklayacağımı.. Ne de tam vuslata yaklaşmışken; .......................................................arkamı dönüp gideceğimi.. Ama dedim ya; ''' Koyu sevdaların muhakkak ayrılığı kaçınılmaz olur.''' Elimi uzatsam bütün semtleri; ................................................avuçlarıma düşecek zannediyorum. İsteksiz ama kararlı; ................................pencereyi yavaşça kapatıyorum... ****Mutluluk Herkesin Yaşamından Bir Kere Geçer**** Tolga Kaan Dönmez |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
[B][/B]
Bu Mektup Sevdiğim Birine Gidecek Mektup kara çiçek Nice günler geçecek Yolver SİVAS dağları Bu mektup sevdiğime gidecek .......... .......... Feramis Kayacık |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
[B][/B]
Sivas Sabahı eylülün bulanık bir cay gibi ekime aktığı gündü yine yaşlı değirmenler yine mazılar çığlık çığlık yine bir aksamdı Sivas carsısında yine aksam taşıyorlardı ıslak Sivas carsısına kağnılar sanki gülerken vurulmuştuk sanki akşamdık sanki bir savaş ertesiydi durup yaslandığımız ay altında kerpiç ve kul ve ağıt namlular yılan sırtı meneviş tren düdükleri yakın uzak yabanıl ben bu gözleri bir ali galipte gördüm kurtuluşun bir sayfasında sinsi hain şımarık ve daha içimde Sivas sabahlarının o delikanlı gerinişi sırsıklamdık ben bu gergin havaları her zaman sevdim bu bir kurultay havasıdır bir abdurrahman halayına duruştur bu sığamadım gecelere sığamadım türkülere sığamadım kadın sesinde Anadolu aksamlarına onlar o kasları yıkık çakmaktaşı gibi kuvayi milliyeciler Mustafa kemal şafağının kıyısında öylece duruyorlar yüreklerinde katıksız güvenleri yalın yüzlerinde hakli öfkeleriyle öylece duruyorlar dimdik ve apaydınlık sığamadım toprağımda kar aklığına sığamadım delikanlı içkilere yaylamda sığamadım nakıslarla boğulan gözyaşlarına ben bu gergin havaları her zaman sevdim bak yine barut gibiyim sanki kurultaydayım sanki kulaklarımda sömürge sinekleri oysa Sivas carsısındayım gözlerime yağmur yağıyor namlular yılan sırtı meneviş. sen bir hüzzam makamından aksama bakıyorsun menekşe gözlerinde uzak bir acının ince buğusu kul rengi bir tango seni uykulara çekiyor ya bir roman kahramanısın ya da bir Paris yolcusu bu aksamlar hep böyledir karakuş gibi iner yukarılardan fabrikada sokakta perdeler arkasında vurur insani bu aksamlar hep böyledir, ben işte hep böyle götürülürüm beni her yerde görürsün adres kullanmıyorum bayrakları severim, tutsaklığa yumruk gibi savrulan bayrakları insanları severim, haksızlığa yumruk gibi sıkılan insanları kötüler ali galipseler ben kuvayi milliyeciyim yüreğimde doludizgin bir kardeşlik özlemi o şafağın kıyısında yine dimdik beklemekteyim bir Sivas sabahı var ki onu sonra göstereceğim. Hasan Hüseyin Korkmazgil |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Acıktın mı Gardaş?
Havası sert, insanı serttir Sivas'ın Yiğdolar çokta misafirperver, Büyük küçük eve kim gelirse gelsin, Açmısın, sofra serek mi derler. Misafir odasına kurulursun, Kesme çorbası, Katuklu, Borani, Yanında dal turşusuna bayılırsın, Yersin belki parmağını elini. Çorba faslı biter, geçersin böreğe, Kete, Velibah, Çökelek, Kullama, Doyamazsın sıcak etli ekmeğe, Hıngel mantısına, yaprak sarmaya. Acıkırsanız gezerken çarşıyı, Sorar size Sivaslı gardaşınız, Kelle yermisin, yoksa sebzelimi, Bidaha istersin varsa şansınız. Vakit erken ise Çedar, Kelecoş, Öğlene doğru paça çorba iste, Ardından mumbar dolması gelir hoş, Madımak, Evelik, Yemlik; uzar liste. Daha içli köftesini saymadık, Size bad yermisin diye sormadık, Avluda şöyle sac katmer yapmadık, Kalbura bastıyı sona bıraktık. Umduğunu değil, bulduğunu yer, Herzaman her eve gelen misfir, Sivas'ın insanı sanki canciğer, Hergün misfir olsasın gelir. Muharrem Karaoğlan |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
[B][/B]
Istanbul'dan Anadolu'ya 1980 kasımında yağmur yağıyordu, Yollar geçilmiyordu çamurdan. İstanbul el sallayıp uğurluyordu, Bizans’ın heybetli surlarından. Anadolu’yu ilk kez görmenin, Bendeki o tatlı hazzı, Köprüye inerken çevre yolundan, Göründü İstanbul Boğazı. Uyur uyanık bir rüyadaymışız gibi, Geçmişiz İzmit, Ankara’yı. Gün doğarken çorak tepelerden, Yozgat’ta verdik molayı. Çölün ortasında bir küçük şehir, Nasibini almamış doğadan. Çıplak tepelerin arasında, Varı yoğu ibaret bir ovadan. Ardından göründü Sivas yaylası, Bir batı kasabası görünümünde. Anadolu’nun kırgın küskün havası, Çıplak ayaklı bir çocuğun gülüşünde. Erzincan, Aşkale Sivas’tan iyi, Kızıldağ ardında bir yeşil şehir. Doğunun insanı unutmuş gülmeyi, İmanlı, mütevekkil.... Ben yılların katmerleştirdiği hasretle, Yaşadım o manevi duyguyu.. Sevdim, okşadım, kucakladım, Anadolu’yu... Halil İbrahim Güncan |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Bu Gidişler Neden? Ne zaman olsa sılaya, Türkiye’ye sefer; Araba küheylan gibi, altında dört teker. Çıkıverdi aniden yola Mustafa Şeker. Necmi, Şekerlere iyi yolculuklar diler. Bir akıncı beyi coşup Belgrad’ı geçti. Kendisine sıla olarak Sivas’ı seçti. Takım tam tekmil; bir er, bir hatun ve dört benât. Çeker arabayı sanki, yıldırım dört bin at. Mışıl-mışıl uyur melek kanadında sabi. Virajlar ova olur inayetle tabii. Bu gidişle kesilmez ters akınların ardı. Taa orada, Danimarka’da ne işin vardı? Diye sorar, İstanbul’da yatan fatih deden. Bu gidişler nereye, ne için ve neden? Gitti de hiç ses-soluk çıkmadı Sivaslıdan! Nasıl ki; hiç vazgeçmediyse Kerem Aslı’dan; Şeker de eridi gitti, vuslata erdi. Havasına girip, unuttu kederi derdi. Seni şair yaptı Sivas’ın o meşhur suyu! Kelimeler bitmez, şairlik derin bir kuyu. Ozanıyla ünlü, dünyada Sivas’ın adı. Şeker’siz kalmadı burada dünyanın tadı. Bitir seyr-ü seferi, selametle dön geri. Hazır burada Şekerin o muhteşem yeri. Keyfine bak, ye etli ekmeği ve döneri. Kılıbıklık sınırda bitti, bırak son eri! Necmi Ünsal |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Ben Sivas'ın Oğluyum Bozkırın ortasında medeniyet beşiği Buradan arşa çıkar evliyanın ışığı Saymakla tükenir mi ozanları, aşığı Veyselle aşka geldim, Ruhsatiyle doluyum Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum Alevi, Sünni kardeş, kardeşliği biliriz Vatan için yaşarız, vatan için ölürüz Provaka etmeyin bir araya geliriz Ali benim imamım, Osmana da bağlıyım Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum Özümde yiğitlik var, haksızlığa gelemem Zulme suskun kalıp ta dilsiz şeytan olamam Dostlarım ağlar iken kahkahayla gülemem Yanlışa isyan eden Pir Sultan, Köroğluyum Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum Yıldırım'ın geldiği Osmanlı şehiriyim Kızılırmakla coşan bereket nehiriyim Her ilmin merkeziyim batıni, zahiriyim Orta Asyadan gelen Oğuzların koluyum Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum Çifte Minaresiyle eder dine şehadet Gökmedrese, şifaiye Selçukludan emanet Kitabında yer almaz kalleşlik ve ihanet Talibi'ye meftunum, Ali İzzet'e deliyim Sivas benim vatanım, ben sivas'ın oğluyum Cumhuriyet temeli sağlam örüldü burda Kurtuluş Savaşına karar verildi burda Bir millet şaha kalktı, tekrar dirildi burda Özgürlük çinarının yaprağıyım, dalıyım Sivas benim vatanım, ben Sivas'ın oğluyum. Şahin Yılmaz |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Aşık Veysel'e Selam İki gözünde iki zindan On parmağında on çeşme nur Yüreği yanmış tutuşmuş Sıvas'tan bir aşık gelir. Kara diken tırmalama yüzünü Deli poyraz köstekleme hızını Dağlar taşlar incitmeyin dizini Yedisinde kaybetmiş iki gözünü Sıvas'tan Aşık Veysel gelir. Sekizinde düzenlemiş sazını .......... .......... Bedri Rahmi Eyüboğlu |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
CANIM SİVAS’IM
Dün yine özledim göresim geldi Burnumda çok tüten canım Sivas’ım Hasretin bağrımı nasıl da deldi Yüreğimde atan canım Sivas’ım Dört Eylül Kongresi kararlar dendi Ata’mın emrinde imzaya sundu Cumhuriyet ile meşale yandı Düşmanlara çatan canım Sivas’ım Cumhuriyet kültür sanatta yeksin Ozanlar diyarı ülkemde teksin Âşıkların yurdu sevdanı çeksin Sevilmek mi hatan canım Sivas’ım Nice şehit verdin dendi ağıtlar Mücadele verdi nice yiğitler Kahraman kadınlar oğul öğütler Türk yurdusun vatan canım Sivas’ım Dağın taşın başka rüzgârın sektir İnsanı bir başka mert oğlu merttir Misafire yüzü gülen bir ferttir Geleneği tutan canım Sivas’ım Kepenek suyunla yüreğim sönse Madımak yanında çemen de konsa Kışın da tel helvan elimde sünse Canıma can katan canım Sivas’ım SABİHA SERİN |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Kadınlar
Üç etekli ak pusulu türkü bakışlı Kadınlar yürüyor dağlara doğru Leylak moru gül kurusu dağlara doğru Özlemlerle acılarla bir Anadolu Sivas'lımı Urfa'lımı bilemem gayri Kadınlar kadınlar dağlara doğru Çalı çırpı sıla gurbet dağlara doğru Sarı sıcak ak cibinlik dağlara doğru Ordu ordu çekip gider ay çiçekleri Bakma Turaç bakma bana bakma el gibi Bilemezler avcının kim olduğunu Sezmişler düşmanın kokusunu Kadınlar kadınlar dağlara doğru Özlemlerle acılarla bir Anadolu Bu sıtmalı gecelere bu beşikleri Bakma Turaç bakma bana bakma el gibi. Hasan Hüseyin Korkmazgil |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Sivasla Hasbihal
Karanlıkta kandil olur yanarsın Kuraklıkta çağlayan bir pınarsın Kökü derinlerde ulu çınarsın Tâ ezelden bağrı yanıksın Sivas Türk’ün tarihine tanıksın Sivas Bir zamanlar Danişment’e yurt idin Zulme karşı havan gibi sert idin Tarih boyu hep mertoğlu mert idin Tâ ezelden bağrı yanıksın Sivas Türk’ün tarihine tanıksın Sivas İlhanlı uğradı ezip de geçti Eretna adalet yazıp da geçti Mugiseddin Tuğrul kızıp da geçti Tâ ezelden bağrı yanıksın Sivas Türk’ün tarihine tanıksın Sivas Osmanlıya gözde muhit oldun sen Timur’a direndin şehit oldun sen Genç Cumhuriyet’e şahit oldun sen Tâ ezelden bağrı yanıksın Sivas Türk’ün tarihine tanıksın Sivas Güven Tahtakıran |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Hasretin İçimde Yakar Sivas'ım
Bu nasıl bir tutku bu nasıl özlem Hasretin içimde yakar Sivas'ım Toprağın üstünde kurulan düzen Seninle yeşerip kalkar Sivas'ım 4 Eylül Bin dokuz yüz on dokuz'da Ulusal bir devlet kuruldu bur da Millet iradesi millî şuuruyla Çağlar nehir gibi akar Sivas'ım Nice şehit verdin nice gaziler Var mıdır emsalin kim sana benzer Sır tutan şu yerler şu araziler Hep sana imrenir bakar Sivas'ım Dağın taşın serin rüzgârın serin Bugünkü bu bayram senin eserin Dilde destan olur tarihte yerin Yıkılmaz doğrulup kalkar Sivas'ım Ne yazarsan ÂLİM yaz bitecekse Yarılıp yeryüzü yıkılsa çökse Ecelim seninle olsun isterse Kim usanır senden bıkar Sivas'ım Sitemkâr Âşık Bekir Alim |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Kral Yiğido
Kanaryam gagayla aslanı yedi Süper ligde yeni kral yiğido Hepsi alt alta geçti dizildi Gönüllerde Sivas kral Yiğido. Kartal da Bursa’yı tek golle geçti Dördüncü sıraya ancak yerleşti Trabzon san anda Antep’i biçti Gönüllerde Sivas kral Yiğido. Musa Aydın’lığa doğru götürdü İlhan doksan dörtte işi bitirdi Denizli’nin umudunu yitirdi Bize umut oldu Sivas, Yiğido. On bir tane yiğit her biri başka Sivas halkı durmaz gelince aşka Zirveye oturdu Bülent genç yaşta Teknik adam budur Sivas, Yiğido. Anlatmakla Sivas bitiremezler Seni ordan artık götüremezler Her biri bir altın satılamazlar Futbolcusu başka Sivas Yiğido. Kayaturan saydım binde birini Sağlama almalı ligde yerini Herkes gördü süper ligin pirini Gönüllerin piri Sivas yiğido. Şevki Kayaturan |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Sivas lı Veysel
sazım telleri yoluna kurban olsun nice aşıklar sana feda olsun sivas yoluna kurban olsun, dönde gel sivas lı veysen. seni yutan toprağa haram olsun, ünü salan ozanlar helal olsun sivas yoluna şahit olsun dönde gel sivas'lı veysel ömrüm bitse sevdam bitmez ölüm gelse şanın sönmez dünya ölse sivas ölmez, dönde gel aşık veysel. sıratın tellerini getirdim sana çınarın dallarını budadım sana, ömür bitti bu dünyada, gelde çal şu sazı sivas'lı ağa. bak sazın hep yas tutar, sen olmayınca bülbül susar kış gelir rüzgar eser, Sivas hep yolunu gözler. Onur Alkan |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Cumhuriyet şehri Sivas nerede?
Adı vilâyettir başında vali Yürekler acısı Sivas’ın hali Sanayisi yoktur göçmüş ahali Cumhuriyet şehri Sivas nerede Yurduma temeller burada atıldı Sevrin karanlığı o gün yırtıldı Ulus-Devlet şimdi kime satıldı Cumhuriyet şehri Sivas nerede Derin tarihiyle kültür ocağı Ozanlar diyarı köyü bucağı İade etsinler büyük sancağı Cumhuriyet şehri Sivas nerede Bu davaya ait divan kurulsun Faili kimlerdir sorgu sorulsun Dört bir yanı fabrikayla sarılsın Cumhuriyet şehri Sivas nerede Hiç durmak olur mu uzay çağında Maden cevher dolu her bir dağında Barajlar kurulsun Tohma çayında Cumhuriyet şehri Sivas nerede Kurulsun çarşılar işlesin şu hal Birlikle kalkınsın orada mahal Yanık türkülere dönmüş bu ne hal Cumhuriyet şehri Sivas nerede Ekmek kapısıydı Cer Atölyesi Kimler susturdular binlerce sesi Özelleştirmeymiş bu neyin nesi Cumhuriyet şehri Sivas nerede Kapanmış köylerin tüm okulları Sefalete mahkûm yetim dulları Viraneye dönmüş evi yolları Cumhuriyet şehri Sivas nerede İlhami’yim yalanları silmişim Her dem hakkı hakikati bilmişim Kangal Etyemez’den göçüp gelmişim Cumhuriyet şehri Sivas nerede İlhami Arslantaş |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Hoşgeldin Sivas
Süper lige hoşgeldin canım sivas Sevinçden ağlıyoruz gözlerde yaş Arkandayız tüm şehir,tüm vatandaş Yolun açık,golün bol olsun sivas Başarısız tarih mazide kaldı Korksun diğerleri arslanlar geldi İçimizi heyecan,dostluk sardı Yolun açık,golün bol olsun sivas Kardeş,dostluğun adı sivas olsun Diğer takımlar sana selam dursun Hedefin kazanmak,kardeşlik olsun Yolun açık,golün bol olsun sivas Hayranım rengine,kırmızı beyaz Gökte dalgalanan hilalle yıldız Seninle coşarız,senle ağlarız Yolun açık,golün bol olsun sivas İbrahim Tamer |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Sivas Yolunda
Hayatın ipinden ben nasıl tutam Ellerim bağlandı sivas yolunda Bugenç yaşta kara toprakta yatam Kollarım bağlandı sivas yolunda Çiçeği üstünde kırıldı dalım Kovanım dağıldı talanda balım Biletim kesildi ben nasıl kalım Yollarım bağlandı sivas yolunda Dünyanın devrine dur diyemeden Doyuncaya kadar yar diyemeden Benimde muradım var diyemeden Dillerim bağlandı sivas yolunda Yollada seyrederken hayal düş ile Felek pençesini vurdu taş ile Ğözlerimden aktı kanlar yaş ile Sallarım bağlandı sivas yolunda Vaadem tamam oldu günüm tükendi Ecel herkes gibi benide yendi Genç yaşımda vurdu önüme bendi Sellerim bağlandı sivas yolunda Kulsan kaderine olmalı rızan Böyle taktir etmiş yazıyı yazan Açılmadan goncam tez geldi hazan Güllerim bağlandı sivas yolunda Dostlarım hakkını etsinler helal Ardımdan duayı etmeyin ihmal Artık dünya sana olamam hamal Bellerim bağlandı sivas yolunda Eldeyme TURAB'a büyüktür acım Ağlamasın anam kardeşim hacım Yıkıldı kökünden hayat ağacım Dallarım bağlandı sivas yolunda. Yusuf Turabi |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
SIVAS YOLLARINDA
Sivas yollarında geceleri Katar katar kagnılar gider Tekerleri meşeden. Agız dil vermeyen köylüler Odun mu, tuz mu, hasta mı götürürler? Ağır ağır kagnılar gider Sivas yollarında geceleri. Ne, yıldızlar kaynaşır gökyüzünde, Ne, sevdayla dolup tasar gönüller, Bir rüzgar eser ki, bıçak gibi El ayak şişer. Sivas yollarında geceleri Ağır ağır kağnılar gider. Kamyonlar gelir geçer, kamyonlar gider Toz duman içinde, Şavkı vurur yollara, Arabalar dağılır şöförler söğer, Sivas yollarında geceleri Katar katar kağnılar gider. Cahit Külebi |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
GARDAŞ SEN SİVASIN NERESİNDENSİN?
Dur gardaş! Bir selam ver geç, dostuna Yabancı değilsin, bizim eldensin Endamın gururun bize benziyor Yiğidin harman olduğu yerdensin Sivaslısın gardaş tanıdım seni Neredensin söyle gardaş ilçeni? Bilirim ben Sivasımdan göçeni Gardaş, sen Sivasın neresindensin? Demirim, çeliğim sana emanet Yiğitlik var serde , etmezsin minnet Çalışkan, hatırnaz, hem dost hem de mert Gardaş, Divriğinin neresindensin? Gökpınarın berrak suyundan mısın? Selçukların asil soyundan mısın? Yoksa üç beldenin birinden misin? Gardaş, sen Gürünün neresindensin? Namın duyurmuşsun dünya alemde Balıklı çermiğin tıbbın dilinde Garabaş gür sesli, yayla yolunda Gardaş, sen Kangalın neresindensin? Köşedağı kanat gerer üstüne Yiğit gardaş, mert davranın dostuna Sahip çıkan hemşehrine, nesline Gardaş, SUŞEHRİnin neresindensin? Köşedağ yaylasının zirvesinden mi? Pötürge gölünün çevresinden mi? Kızılırmağımın çehresinden mi? Gardaş, sen Zaranın neresindensin? Asil soylu, güzel huylu hemşehrim Büyük gölden su içmişe benziyon Sivasıma gönül verin yürekten Gardaş, sen Hafiğin neresindensin? Kelkit vadisinin güzel yerinden Sessiz durup yükselirsin derinden Kösedağın yiğit bekçilerinden Gardaş, Koyulhisarın neresindensin? Gönül gözü ile dünyayı gören İnsanlığa örnek olan, yön veren Aşık Veyselimin doğduğu yerden Gardaş, Şarkışlanın neresindensin? Pir Sultan Abdalın bağnazından mı? Acılarla dolu ayvazından mı? Kabayelinden mi, poyrazından mı? Gardaş, Yıldızelinin neresindensin? Gür sesiyle yükseklerden haykıran Sarılırsın Sivasına doğrudan İşsizlikten göçtün sen de yurdundan Gardaş, İmranlının neresindensin? Hoşgeldin hemşehrim, dost kervanına SUŞEHRİyi, Zarayı aldın yanına Göğsüm kabarıyor güzel adına Gardaş, Akıncıların neresindensin? Yeni girdin, ilçe olup araya El attık, seni de kattık halaya Sen de çıkan Kösedağa, Yaylaya Gardaş, Gölovanın neresindensin? İçtiniz mi gardaş, tecer suyundan? Karabaş koyunun Kangal soyundan Merkezime yakın çevre köyümden Gardaş, sen Ulaşın neresindensin? Ata sporumu yaşatan sensin Kısbet giyip perdah atanım sensin Can hemşehrimizsin, sen de bizdensin Gardaş, Doğanşarın neresindensin? Uzunyayla siper olmuş bağrına Şiirler yazılmış senin uğruna Hoşgelmişsin sen de dost kervanına Gardaş, Altınyaylanın neresindensin? Baba vatanımsın, benim ilçemsin Gönlümde taht kuran gülsün, çiçeksin Seni sevenleri candan seversin? Gardaş, Gemereğin neresindensin? Yiğitler diyarı aslan ilinden Dostların soyundan, aşık dilinden Badelerle dolu pirler elinden Gardaş, sen Sivasın neresindensin? İHSAN AKPINAR |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Sarardım Ben Sarardım (türkü)
Sarardım ben sarardım Senin için sarardım Baş yastıkta göz yolda Her geçene sorardım Al dağlar yeşil dağlar Gurbette yarim ağlar Açtı m'ola şu Sivas'ın gülü yaprağı Çekti bizi şu yerlerin suyu toprağı Kayalardan kayarım Bulamadım ayarım Ben bu dertten ölürsem Kaderime sayarım Al dağlar yeşil dağlar Gurbette yarim ağlar Açtı m'ola şu Sivas'ın gülü yaprağı Çekti bizi şu yerlerin suyu toprağı Armut dalda dal yerde Bülbül ötmez her yerde Bizi felek ayırdı Herbirimiz bir yerde Al dağlar yeşil dağlar Gurbette yarim ağlar Açtı m'ola şu Sivas'ın gülü yaprağı Çekti bizi şu yerlerin suyu toprağı |
--->: SİVAS ŞİİRLERİ
Ah çektikçe erir gider
Yüreğimin yağı benim Seni görsem durur gider Dillerimin bağı benim Gam leskesi saf saf oldu Hep sözlerim boş laf oldu Senin yolunda mahv oldu Gençliğimin çağı benim Ah belimi büken oldu Gurbet bana diken oldu Altı aydır mekan oldu Dibi kırkkız dağı benim Sensin derdine düştüğüm Hayal oldu konuştuğum Her gün yediğim içtiğim İçerimde ağu benim Ağlar VEYSEL çıkmaz sesi Gine coştu gam deryası Garip gönlümün yaylası Güzel hüsnün bağı benim Aşık Veysel |
| WEZ Format +2. ?uan Saat: 00:27. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.