![]() |
Emeklinin sesi
[IMG]http://ozanguven.com.tr/blog/photo/tayyip.jpg[/IMG]
Emekli ne zaman ölecek ? Bağ-Kur emeklisine 16 kuruş zam, işçi emeklisine 37 kuruş zam. Emekli zamla şoka girdi. Emekliyi enflasyona ezdirmeyiz diyerek gelenler emeklileri sadakaya muhtaç hale getirdiler. Bu uygulama gösteriyor ki ramazanda fitrenizi emekliye verebilirsiniz. En düşük emekli aylığı 11 lira artışla 632-TL oldu. En düşük bağkurlu günde 16 kuruş zamla SSK'lı 37 kuruş zam ile enflasyondan korunmuş olacakmış, mış, mış. Hükümet enflasyonu nasıl hesaplıyor anlamak mümkün değil. Yazın ortasında sebze, meyve el yakarken nasıl oluyor da enflasyon düşük çıkıyor anlamıyorum ? birde 8 milyon emekli onları yoksulluk ve açlığa mahkum eden anlayışa nasıl esir oluyor anlamıyorum ? neden bu halk cellatına aşık anlam veremiyorum. 7 yıldır emekli mağdur. Ama sandık kuruldu mu sandıklar oy doluyor. Demek ki emekliye bu para çok. Biraz daha az ver deniyor. Onlarda damla damla ağzına damlatıyorlar. Emekli ölse kurtulacaklar. Onun için az para veriyorlar ki siz bunu sadaka olarak yorumlayın. Emekli dengeli beslenmesin ki çabucak ortadan kaybolsun. Bu parayı dilenciye versen kesin kızar. Tv'lerde izliyoruz diğer ülkelerin emeklileri ömürlerinin son demlerinde ülke ülke geziyorlar. Bizim emekli ya simit satıyor ya da ayakkabı boyacılığı yapıyor. Yani yaşamak için ikinci bir işte çalışıyor. Gezmek bizim emekli için hayal. 37 kuruş zam ile bir simit bile alınmaz. İnsanlar yaşamını nasıl sürdürecek bunu anlamak mümkün değil. Hata sadece hükümette değil. Sen köşeye çekilmiş olarak verilen sadakaya razı olursan onlarda sana onurluca bir yaşam süreceğin parayı asla vermezler. Sesini çıkarmazsan onlar seni hep sadakaya mahkum ederler. Bu zamla emekli ev hapsine alınacaktır ve daha çok borçlanarak açlığa mahkum olacaktır. Emeklinin sokağa çıkmaya yüzü kalmayacaktır. Sizce bu zamla evini geçindirmesi mümkün mü ? önümüz kış odununu, kömürünü, kurbanını alması mümkün mü ? Devlet açlık sınırının altındakine sadaka vererek 20 milyon açlık ordusu yaratmıştır. Hani kriz teğet geçtiydi ? Hani milli gelir 10 bin dolardı ? Ekonomik çöküşte eksi yüzde 13.8 ile en kötü 3 ülke arasında bulunuyoruz. Ama toplum sorunlarına sahip çıkmıyor. İlçemizde 5 bine yakın emekli var. Ama Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Elmadağ Şubesinin 500 üyesi var. Bundan yola çıkın. Yolunuz açık olsun… Cihan ÇETİN TİED Elmadağ Şubesi 2.Başkanı |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Emekli olmak hiç cazip olmadığı için iyice yaşlanan memur ve işçiler emekli olmuyor,emekli olunca da onların yerine gelecek yeni nesil memurlar işsiz bekliyor..Kimse emekli olunca 400-500 liralık bir kayba uğramak istemez..
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
şu emeklilerin durumuna çok acıyorum.. Tayyip ciğim şu sorunu da halledip dengeyi sağlasa keşke...
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[QUOTE=goramaz;463720]şu emeklilerin durumuna çok acıyorum.. Tayyip ciğim şu sorunu da halledip dengeyi sağlasa keşke...[/QUOTE]
[B]zor sağlar bu kadar yıldır sağlamamış şimdimi sağlayacak gerçektende emeklinin aldığı maaş içler acısı tayyip baba el atarmı derseniz zoooor çok zor derim[/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Keser döner sap döner bir gün hesap geri döner[/B]
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
öyle deme salim abi miletvekili emeklilerin maaşı gayet iyi..durum o kadar da kötü değil
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Arkadaşlar şunu hiç bir zaman unutmayalım. Ezmeden, sömürmeden diğer bir kesimin bir eli yağda bir eli balda yaşaması mümkün değil. Onun içindir ki, kapitalizmin temel yapısı budur. Buna paralel büyük bir kesim daha çok fakirleşirken , diğer kesim daha güçlü ve zengin hale gelemektedir.
Sosyal devletten uzaklaşınca elbetteki aradaki farkta korkunç açılmaktadır. Aynen şu türkü gibi "Kimi metelik bulamaz, kimi milyona karışır" gibi olur. Gerçek manada hakça paylaşım adaletli sosyal bir sistem varolmadıkça bu sorunalrı dahada çok hissederek yaşarız. |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Türkiye'de emeklilerin hali çok kötü...ama buna rağmen en az zam alan yine onlar...Allah yardım etsin
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Kapitalizmin kayıtdışına çözümü: kayıt içindeki emeği zayıflatmak - Gaye Yılmaz
Ekonomist Gaye Yılmaz, hükümetin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) tasarısının kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınmasına yardımcı olacağına dair savlarını, eğilimi deşifre ederek değerlendiriyor: "Asıl yapılmak istenen şu. Bütün kayıt içindekileri kayıt dışı koşullara getirir ve kaydedersiniz. Adı kayıt altına almak olur. Kuralsızlaştırma yasa eliyle gerçekleştirilir." Yılmaz, bunun kayıt içinde olanlarla ilgili vergilerin, yüklenimlerin en alta indirilmesi, dolayısıyla emekçilerin hak ve kazanımlarının budanmasının öngörüldüğünü, söylüyor: "Zaten işveren örgütleri de bunu savunuyor. Kayıt dışının asıl gerekçesi, yüksek maliyetlerden kaçmadır." Yılmaz yeni ihale yasa tasarısının su, enerji,ulaşım ve posta hizmetlerini bütünüyle şirketlerin inisiyatifine bırakmasını, emekçilerin hizmet sözleşmelerini tamamen denetim dışına çıkarmasını, kuralsızlaştırmasını buna örnek gösteriyor. "Şimdilik dört alanda; ama bunu yaygınlaştıracaklardır." Başka bir yolu daha var Yılmaz kayıt dışını kayıt altına almanın başka bir yolu daha olduğunu söylüyor. "Toplumun, işçi sınıfının çıkarlarını gözeten bir yerden de bunu yapabilirsiniz. Ama piyasanın yasalarına aykırı olur. Kayıt altındaki firmalardaki emekçilerin sosyal hak ve kazanımları geriletilmeden, kayıt dışındaki denetimler ve yaptırımlar artırılır. Buna paralel olarak vergi adaletini de sağlamak gerek. Böylece sosyal harcamalara yönelik bütçe büyümüş olur." Kayıt dışı istihdam yüzde 47 Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre 2007'nin toplam istihdamı 21 milyon 219 bin kişi. Bunun yüzde 46,7'sini oluşturan 9 milyon 929'unun sosyal güvencesi yok, yani kayıt dışı çalışıyorlar. Bunların yüzde 51'i tarım dışında. Kayıt dışı istihdamın yüzde 36'sı ücretli. Yüzde 89'u tarım dışında ya da kentlerde. Kayıt dışı nerede? Yılmaz, kayıt dışının kapitalizmin kendine içkin bir sorun olduğuna dikkat çekiyor: "Sermaye hızla küçük parçalara ayrılıyor. Muazzam miktarda taşeron tedarik zincirleri oluşuyor. Bunlar küçük ölçekli firmalar. Öz sermaye yetersizliğinde, borçla, krediyle kendini döndürebiliyorlar. Bunlara vergi, sigorta, yükümlülük getirilirse önemli bir bölümü kapanır. Firmalar kapandığında ortaya çıkacak işsizliği, binlerce yeni işsizin durumunu da savunmak mümkün değil. Aslında sorun doğrudan sistemin kendisine içkin bir sorun. O nedenle bu alandaki mücadele özünde sistem karşıtı olmak zorunda" Bankalar boşuna KOBİ reklamı yapmıyor "Kayıt dışı 80'li yıllardan itibaren bu kadar gündemde. "70'lerde kâr oranları düşüşü başladı. Sermaye artan kârı makine ve teçhizata yatırınca, kâr oranları tersine dönmeye başladı. Asıl sorun makine parkından, teknolojiden kaynaklanınca, bunu küçük parçalara bölüp dünya ölçeğine yaymak gerekti. Küreselleşme dedikleri bu: Üretken sermayenin uluslararasılaşması. Taşeronlaşmanın kökeni burada. Nihai ürünler yine ana merkeze geliyor. "TÜSİAD neden ısrarla küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri (KOBİ) güçlendirmemiz gerek diyor. Çünkü onlar olmadan büyükler olamaz. Bütün bankalar KOBİ'ler için kredi yarışı içinde; özel departmanlar oluşturuyorlar. Sistemin kendini var etmesinin başka koşulu yok." (TK) SSGSS nasıl icat edildi? 80'lerde KİT'ler satılınca sosyal güvenlik bir "açık" olmaya başladı. Devletler borçlanarak sosyal güvenliği finanse etti. Sermaye bankacılıktan beslenemeyince çözüm bulundu: Sosyal güvenliğe aktarılacak fonların ortadan kaldırılması. Ekonomist Gaye Yılmaz, emek örgütlerinin karşı çıktığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) türü yasalara kapitalizmin neden ihtiyaç duyduğunu, bu tür düzenlemelerin yapısal olarak nasıl ortaya çıktığını bianet'e anlattı. Kara delikler nasıl oluştu? 1980'li yıllara kadar devletler sosyal güvenliğin tamamını finanse ederdi. O zamana kadar bu "sorun" yaratmıyordu. Çünkü devletler sosyal güvenliği gelir getiren kamu iktisadi teşekkülleriyle, KİT'lerle finanse ediyordu ve "kara delik" oluşmuyordu. 80'lerden itibaren bütün ülkelerde KİT'lerin hızla satılmasıyla sosyal güvenlik bir açık olarak ortaya çıktı. Buna paralel başka bir akım da şuydu: Devletler hızla bankacılık sisteminden borçlanmaya başladı. Hazine bonosu, devlet tahvilinin ortaya çıkış dönemleriydi. Borçlanan devlet, sermayeyi besleyemeyen bankacılık Bunun sonucunda bankacılık sistemin asıl işlevi olan, kapitalizmin gelişmesi için sermaye ve sanayi yerine, sosyal güvenlik için devletlere aktarım yapınca, sermayeye aktarılacak fonlar azaldı. Kapitalizmin gelişimi yavaşladı. Devletin borçlanması kapitalizmde istenen bir durum değildir. TÜSİAD'ın IMF'nin taleplerini anımsayın. "Devlet borcu azalsın" derken samimiler; çünkü buna ihtiyaçları var. Kapitalizmin gelişimi için, bankacılık kaynakları devletin üretken olmayan faaliyetleri için değil, kapitalistlerin sermaye için değer üreten faaliyetlerine aktarılmalıdır. Ve çözüm: SSGSS Buna bulunan çözüm sosyal güvenliğe aktarılacak fonların ortadan kaldırılması oldu. Bunun kapitalistler için ikili avantajı var: 1. Devlet borçları azaltılırken sosyal güvenlik sisteminin sermayeye olan maliyetleri de düşürülüyor. Emeklilik yaşı uzatılıyor: Erken emeklilik sistemi gündeme getirilirken, işletmelerin yeniden yapılanması dolayısıyla emekçiler istemeden erken emekli ediliyorlar. Erken emekli edilenlerin kayıpları büyüyor. Diyelim emeklilik yaşı 60. Siz 50'ye geldiğinizde, firma yeniden yapılanmaya gidince erken emekli ediliyorsunuz. Bunun sizin gelirinizde neden olduğu kayıp, 10 yıllık süreye denk gelir. Emeklilik yaşını 68'e çıkarınca kayıp 18 yıla ulaşır. Bir tarafın kaybı öbür tarafın kazancıdır. 2. Sosyal güvenlik kapsamındaki hizmetlerin hızla kapitalistleşmesi. Şili modeli denen sosyal güvenlik primlerinin finans piyasalarına aktarılmasıyla, finans piyasalarının verimlilik kazanması. Bu insanların alınterinin spekülasyona açık hale getirilmesidir. SSGSS'ye muhalefet neye dayanmalı? Emek örgütleri aslında bu gerçekliği kendi tabanlarına çok iyi, açık şekilde anlatmalı. Bu düzenlemelerin toplumla ilgili boyutu da çok önemli. Kamu hizmetlerini artık para karşılığı alıyoruz. Toplumu da bu muhalefete entegre etmek fırsatı var. Henüz eğitim almakta olan gençler, yakında işçileşecekler. Bu düzenleme onları da etkileyecek. Onlar da bu mücadeleye katılabilir. Bu mücadelelerin hepsi sistem karşıtı olmayı gerektiriyor. Alıntıdır. |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[QUOTE=goramaz;463907]öyle deme salim abi miletvekili emeklilerin maaşı gayet iyi..durum o kadar da kötü değil[/QUOTE]
[B]evet sadece milletvekillerinin maaşları güzel en iyi hizmeti onlar veriyor çünkü benim yıllarca ter döküp emek verip en güzel gençlik yıllarını çalışmayla geçiren emeklimin hali içler acısı [/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Red"]İŞÇİ EMEKLİLERİ NOKSAN MAAŞ ALDIKLARI İDDİASIYLA DAVA AÇIYORLAR...
İşçi Emeklisi Nadir ÜŞEKÇİOĞLU vekili Avukat Yavuz DERSAN Ankara 17. İş Mahkemesine başvurarak müvekkiline 2003 yılı başından bu yana eksik maaş ödendiği gerekçesiyle maaşının düzeltilmesi ve birikmiş farkların ödenmesi talebi ile dava açtı. Dava açılan konu hakkında görüşlerini açıklayan Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Hukuk Danışmanı Cafer Tufan YAZICIOĞLU “2007 yılı bütçe kanunu ile işçi emeklileri 2006 yılı Aralık ayı maaşlarında memur aylıklarında katsayı nedeniyle meydana gelen yıllık oran kadar, yıllık olarak artış yapılması gerekirken altı aylık artış yapılmıştır. İşçi emeklisinin maaşına yüzde 2.25 lik daha fark ilavesi gerekmektedir. Ayrıca daha önceki hükümetler döneminde 2002 yılında çıkan 2002/4847 sayılı kararnameye istinaden de Aralık 2002 yılı maaşına yüzde 3,25 zam yapılması gerekmekte idi, bu yapılmamış, 31.12.2002 tarihinde yürürlükte olan bu kararname 2003 yılında iptal edilmiştir. Ancak 31.12.2002 tarihinde yürürlükte olan kararnameye istinaden fark uygulanmalıdır. Her işçi emeklisinin ortalama 50 ile 100 milyon lira aylık fark alacağı var” ded[/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[QUOTE=altuntas58;467009][B][FONT="Arial Black"][COLOR="Red"]İŞÇİ EMEKLİLERİ NOKSAN MAAŞ ALDIKLARI İDDİASIYLA DAVA AÇIYORLAR...
İşçi Emeklisi Nadir ÜŞEKÇİOĞLU vekili Avukat Yavuz DERSAN Ankara 17. İş Mahkemesine başvurarak müvekkiline 2003 yılı başından bu yana eksik maaş ödendiği gerekçesiyle maaşının düzeltilmesi ve birikmiş farkların ödenmesi talebi ile dava açtı. Dava açılan konu hakkında görüşlerini açıklayan Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Hukuk Danışmanı Cafer Tufan YAZICIOĞLU “2007 yılı bütçe kanunu ile işçi emeklileri 2006 yılı Aralık ayı maaşlarında memur aylıklarında katsayı nedeniyle meydana gelen yıllık oran kadar, yıllık olarak artış yapılması gerekirken altı aylık artış yapılmıştır. İşçi emeklisinin maaşına yüzde 2.25 lik daha fark ilavesi gerekmektedir. Ayrıca daha önceki hükümetler döneminde 2002 yılında çıkan 2002/4847 sayılı kararnameye istinaden de Aralık 2002 yılı maaşına yüzde 3,25 zam yapılması gerekmekte idi, bu yapılmamış, 31.12.2002 tarihinde yürürlükte olan bu kararname 2003 yılında iptal edilmiştir. Ancak 31.12.2002 tarihinde yürürlükte olan kararnameye istinaden fark uygulanmalıdır. Her işçi emeklisinin ortalama 50 ile 100 milyon lira aylık fark alacağı var” ded[/COLOR][/FONT][/B][/QUOTE] [B]inşallah alırlar gerçektende emeklinin durumu içler acısı bu ülkede emekli olmak zor [/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Purple"]EMEKLİNİN SESİ İLE YENİDEN MERHABA..!
Kapitalizmin krizi 2008 yılında ABD de başlayıp tüm dünyayı sardı. İşten atılmalar, iflas haberleri gündemin ilk sırasında yer alırken, sermayedarlar krizi nasıl fırsata dönüştüreceklerinin hesabını yaptılar. AKP iktidarı “krizin bizi teğet geçeceğini” söyleyerek geçiştirmeye çalıştı. 24 Ocak 1980 den bugüne en insafsızca sürdürülen ekonomik politikalar krizle birleşince emekçi halkımız son 60 yılın en büyük işsizlik yoksulluk gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. AKP iktidarı, bankaya kredi borcunu ödeyemeyen köylünün, kredi kartı borcunu ödeyemeyen milyonlarca işçinin, işsizin, emeklilerin ve açlar ordusunun tepkisini görmüyor, sesini duymuyor. Bunun yerine sermayeyi daha da korumak için yeni yeni paketler açıyor. En son açılan 6. önlem paketi de büyük sermayeye, bankalara kaynak aktarma, lüks tüketime teşvik paketinden öteye geçemedi. İktidar desteğini arkasına alan işverenler krizin tüm yükünü emekçilere ödetmek için her türlü çaba sarf etmekten geri durmuyor. Kriz başladığından bu yana işten çıkarılanların sayısı 500 binin üzerindedir. Yıllardan beri emekli maaşları arasındaki dengesizlik, sendikamız EMEKLİ-SEN in ve emeklilerin ısrarlı taleplerine rağmen düzeltilmedi. Bu haklı taleplerimiz AKP iktidarınca bugüne kadar duymazdan, görmezden gelindi. Emekliler için sefaletten başka bir çözüm reva görülmedi. Geçmişteki tüm iktidarların yaptığı gibi AKP iktidarının da “İNTİBAK YASASI” üzerinde bir çalışma yapmadıklarını sosyal güvenlikten sorumlu bakanı itiraf etmiştir. Biz emekliler buradan hükümete bir kez daha sesleniyoruz; · 12 Eylül darbesiyle, işçi sınıfına ve halkımıza dayatılan antidemokratik yasalar, yasaklar kaldırılmalıdır. · Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü, sendikal örgütlenme özgürlüklerinin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. · SSK emeklilerinin 2000–2004 yılları arasında yanlış hesaplamadan kaynaklanan TÜFE farkı alacakları yargı kararına rağmen ödenmedi. Bu ödemeler hemen yapılmalıdır. · IMF, ABD, DB ile yapılan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir. · Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamusal hizmetler ücretsiz olmalı. İlaç ve temel gıdalardaki vergi oranları kaldırılmalı, işten atılmalar yasaklanmalıdır. · Bugün 3 milyon SSK emeklisi 620 TL, Bağ-Kur emeklisi 550 TL emekli maaşı almaktadır. Açlık sınırı olan 745 TL altındaki tüm emekli maaşları 1200 TL ye yükseltilmelidir. Taban aylığı olarak 900 TL değil 1200 TL belirlenmelidir. · TBMM raflarında yıllardır bekleyen yasa ile emeklilerin bu sorununa acilen çözüm bulunmalıdır. Yıllardan beri yapılmayan emekli maaş düzenlemesindeki dengesizlik giderilmelidir. · Kriz nedeniyle sorun yaşayan kredi kartı mağdurlarının borç faizleri silinmeli, kalan borçları 2 yıllık ödeme planıyla taksitlendirilmelidir. · İnsan onuruna yaraşır bir yaşam hakkımızdır. Haydi, örgütlü mücadeleye. [/COLOR][/FONT][/B] [B]sesimizi duyupta care olmayan hükümet üyelerini allaha havale ediyorum [/B] [B]KESER DÖNER SAP DÖNER BİR GÜN HESAP GERİ DÖNER[/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[COLOR="Black"][FONT="Arial Black"]Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) tarafından yapılan araştırmaya göre, bazı emeklilerinin evine hiç et girmiyor[/FONT][/COLOR].
[COLOR="SlateGray"][FONT="Arial Black"]Araştırmaya katılan emeklilerinin yarısının evine ise ayda 1 kilogramdan az et giriyor. TİED yetkilileri, önümüzdeki Kurban Bayramı'nda kurban kesenlerin etlerini rahatlıkla mahallelerindeki ve çevrelerindeki emeklilere verebileceklerini ve böylelikle önemli sevap kazanacaklarını söylediler. Drnek, 47 ilde 4 bin 362 emeklinin katılımıyla emeklilerin ekonomik ve sosyal durumunu belirlemeye yönelik bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya katılan emeklilerin yüzde 62'si 50 yaşın altında, yüzde 34'ü 50-60 yaş aralığında, yüzde 3'ü 60 ve üzeri yaşlarda emekli olduğunu bildirdi. Araştırmaya göre, emeklilerin yüzde 5'nin hiç çocuğu bulunmuyor. Emeklilerin yüzde 64'ü 1-3, yüzde 31'i 4 ve üzeri çocuk sahibi. Emeklilerin yüzde 27'sinin bakmakla yükümlü olduğu çocuğu yok. Buna karşılık emeklilerin yüzde 61'inin bakmakla yükümlü olduğu 1-3, yüzde 11'nin 4 ve üzeri çocuğu var. Emekli aylığından başka geliri olmayan emeklilerin oranı yüzde 86'ye çıkarken, yüzde 11'i halen bir işte çalışıyor. Kendi evinde ikamet eden emekli oranı yüzde 67 düzeyinde bulunurken, emeklilerin yüzde 22'si halen kirada oturuyor. Emekli aylığını yetersiz bulanların oranı yüzde 96'yı buluyor. TİED'in yaptığı araştırmada öne çıkan bazı sonuçlar şöyle: “-Emeklilerin yüzde 10'nun evine hiç et girmiyor. Emeklilerin yüzde 48'inin evine ise ayda 1 kilogramdan az et giriyor. -Emekli ailelerinin yüzde 8'i günde 1 ve daha az, yüzde 47'si 1-3, yüzde 33'ü 4-6, yüzde 12'si 6'dan fazla ekmek tüketiyor. -Dengeli ve sağlıklı beslenebildiğini düşünen emeklilerin oranı yüzde 18'de kalıyor. -Emeklilerin yüzde 58'i kamudan, yüzde 41'i özel sektörden emekli. -Bireysel emekliliği bulunan emeklilerin oranı yüzde 4 düzeyinde. -Emeklilerin yüzde 78'i bir ve daha fazla dernek üyesi. -Emeklilerin yüzde 18'i bir siyasi partiye üye. -Emeklilerin yüzde 9'u yabancı dil biliyor. -Bir veya daha fazla kredi kartı kullanan emeklilerin oranı yüzde 49. -Emeklilerin yüzde 23'ü icra takibine maruz kalmış. YARISININ SÜREKLİ HASTALIĞI VAR -Emeklilerin yüzde 48'inin sürekli bir hastalığı bulunuyor. -Emeklilerin yüzde 42'si yılda birkaç kez, yüzde 40'ı ayda birkaç kez, yüzde 8'i de haftada birkaç kez hastaneye gidiyor. -Hastanelerde aldığı sağlık hizmetini yeterli bulanların oranı yüzde 17'de kalıyor. -Emeklilerin yarıdan fazlasının sürekli kullandığı ilaç ve ilaçlar var. -Emeklilerin yüzde 70'i cep telefonu kullanıyor. -Emeklilerin yüzde 90'ı ikamet ettiği yerin yerel yönetiminin emekli ve yaşlılara sunduğu hizmeti yeterli bulmuyor. -Sergi, konser, festival gibi kültürel etkinliklere hiç katılmadığını bildirenlerin oranı yüzde 73'e ulaşıyor. -Emeklilerin yüzde 49'u fırsat buldukça, yüzde 27'si sadece bayramlarda akraba ve aile ziyareti yapıyor; yüzde 9'u ise hiç ziyaret yapamıyor. -Türkiye'nin AB'ye üye olabileceğine inananların oranı yüzde 8'de kalıyor. -Emeklilerin yüzde 90'ı yaşlılara evde bakılmasını uygun buluyor.”[/FONT][/COLOR] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Blue"][COLOR="Black"]Hükümet Emeklilerin Sesini Duymuyor[/COLOR]
[IMG]http://tokatraporgazetesi.com/v1/wp-content/2009/01/rdogru-150x150.jpg[/IMG] Milliyetçi Hareket Partisi, Tokat Milletvekili Dr, Reşat DOĞRU, Emeklilerin durumunu değerlendirdi. Dr. Reşat DOĞRU yaptığı açıklamada; AKP Hükümeti 8 milyona yakın emeklinin, yine hayallerini yıktı. 2009 yılının ilk atlı ayı için %4 ikinci altı aylık dönemi için %4,5 oranda zam yaptı. Bu emekliler için çok yetersizdir. Unutulmaması gereken konu emeklilerin %85 civarının açlık sınırının altında maaş aldığıdır. Emekli sandığı, Bağ- Kur, SSK emeklileri hükümetin, çok acil bir şekilde sorunlarına ilgi gösterilmesini, çözülmesini, maaşlarının insan onuruna yakışır bir düzeye getirilmesini istiyorlar. Emekli insanlar, devletin birçok kurumlarında görev yapmış, projeler üretmiş, çalışmalarıyla topluma hizmet etmiş insanlardır. Ancak 2009 emekliler için tam bir hezimet ve üzüntü yılı olmuştur. Evlerine ekmek götüremez, kiralarını ödeyemez konuma gelmişlerdir. Açlık sınırının altında kredi kartı borcuyla yaşayan, aş evlerine, iftar çadırlarına, dağıtılan kömüre ve gıda paketlerine muhtaç hale getirilen bu insanların sesi mutlaka duyulmalıdır. . Bağ-kur ve Emekli Sandığından maaş alanlarda da farklı bir durum yoktur. Emekli işçiler 2008 yılında, hükümetten emekli aylıklarının yeniden düzenlenmesini, İNTİBAK YASASININ, çıkmasını umutla beklediler. Ancak ne emekli işçinin ne memurun ne de Bağ-kurlunun sesini AKP hükümeti duymadı. Ancak artık TBMM’nin gündemine emeklilerinde gelmesini bekliyorlar. 2009 yılının global kriz içerisinde olması, sorunlarının gölgelenmemesini istiyorlar. [COLOR="Red"] Emekli öğretmenlere günlük 1 lira zam yapılması kabul edilemez[/COLOR]. Emekli insanlar elektrik, doğal gaz ve su faturalarını nasıl ödeyeceğiz diye karar kara düşünüp, acaba sesimiz nasıl duyulacak diye bekliyorlar. 2009 yılının da, bir önceki yıl gibi zehir olmamasını bekliyorlar. Enflasyona ezdirmeyeceğiz diye oy alan hükümet bu insanların üzerinden maalesef dozer geçiriyor hükümetin sorunlarına çözüm üretmesini ve torunlarına harçlık verme imkânı verilmesini bekliyorlar. Yani seçim zamanı değil her zaman hatırlanmasını bekliyorlar. 29 Mart seçimleri Türk Milleti için kader seçimi olacaktır. Milletimiz önümüzdeki yılları yani geleceğini oylayacaktır. [COLOR="Red"]M. Kemal ATATÜR diyor ki “Bir Milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu, o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Mazide muktedirken bütün kuvveti ile çalışmış olanlara karşı mihnet hissi duymayan bir milletin istikbale güvenle bakma hakkı yoktur.[/COLOR] “ sözü çok önemlidir. Hem üretimin tamamen durma noktasına geldiği, işsizliğin çığ gibi büyüdüğü günümüzde emeklisine sahip çıkmayan, onun sorunlarını çözmeyen, onu hiçe sayan bu [COLOR="Red"]AKP iktidarı önümüzdeki dönemde hak ettiği dersi alacaktır[/COLOR]. dedi. [/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Duyuyorda duymamazlık işlerine geldiğinden duymuyormuş numarası yapıyorlar.
Şimdi açılım zamanı meşguller abi hayırlısıyla bir açılalımda onları duymayada sıra gelir elbet!!! |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B] Emeklilerin Sesi Derneği’nin Genel Başkan adayı Suat Aras şöyle dedi: ''Göreve layık görüldüğüm takdirde, geçim zorluğu çeken 15 milyona yakın emeklinin sesi olacağım. Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK’daki maaş farklarını ortadan kaldıracak ve halen mecliste bekleyen intibat yasasının yürürlüğe girmesi için katkıda bulunacağım [/B]
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[QUOTE=Salim58;470973][B] Emeklilerin Sesi Derneği’nin Genel Başkan adayı Suat Aras şöyle dedi: ''Göreve layık görüldüğüm takdirde, geçim zorluğu çeken 15 milyona yakın emeklinin sesi olacağım. Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve SSK’daki maaş farklarını ortadan kaldıracak ve halen mecliste bekleyen intibat yasasının yürürlüğe girmesi için katkıda bulunacağım [/B][/QUOTE]
[B]Secilene kadar vaadin bini bir para secildikten sonra koltuğuna yaslanana kadar ondan sonra unutulur gider keşke sağlam bir başkan bulsakta secsek[/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[COLOR="Sienna"][FONT="Arial Black"]Açıklama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer'den geldi. 3 milyon emeklinin maaşına düzenleme geliyor
Hükümet, emekliler arasındaki maaş dengesizliğini ortadan kaldırmak için harekete geçti. Yeni düzenleme 3 milyon emeklinin maaşına artış olarak yansıyacak.[/FONT][/COLOR] [B]Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, geçmişte aynı primi yatıranların aldıkları emekli maaşları arasında farklılık olduğuna işaret ederek, SGK'nın konuyla ilgili çalışma başlattığını söyledi. Zaman'ın haberine göre sosyal güvenliğin temelinin, ödenen prime göre maaş alınması olduğunu vurgulayan Dinçer, adaleti sağlamak için yapılacak düzenlemenin maliyetinin çalışma tamamlandıktan sonra ortaya çıkacağını kaydetti. İntibak düzenlemesinin hayata geçirilmesiyle yaklaşık 3 milyon emeklinin maaşında artış olacak. Emekli aylıklarının bağlanmasıyla ilgili sistemden kaynaklanan problem sebebiyle örneğin tavandan emekli olmuş bir kişi, eski emekli ise aldığı aylık 650 lira civarında. Ancak bir başka kişi yine tavandan prim ödeyip yeni emekli olursa yaklaşık 1.200 lira aylık alıyor. Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, "Bu bizim hizmet sunucuları olan hastaneler, ilaç firmaları ve medikalcilerle olan bir ilişki. Sistem, harcama arttıkça indirimlerin arttığı bir mekanizma getiriyor. Örneğin ilaca ödediğimiz para 14,5 milyar lira. Bu rakam arttıkça indirim oranı da artacak. Böylece devletin ilaca ödediği para sabit kalacak" dedi. Dinçer, ancak global bütçe uygulamasını ilaç firmalarının kabul etmediğini söyledi. Bu sebeple tasarruf amacıyla bir başka düzenlemeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Üç milyar lira tasarruf sağlayacak bu düzenlemeye göre orijinal ve eşdeğer ilaçların fiyatları yüzde 60 bandına çekildi. Daha önce orijinal ilaçlarda yüzde 100, eşdeğer ilaçlarda yüzde 80 ödeyen devlet, yeni uygulamayla orijinal ve eşdeğer ilaçlarda yüzde 60 üzerinden ödeme yapacak. Bakan Dinçer, yılbaşından itibaren hastanelerin sınıflandırılarak 5 ayrı fark ücreti uygulamasına geçileceğini de anlattı. Konut Edindirme Yardımı (KEY) ödemelerindeki gecikmeyle ilgili de bilgi veren Bakan Dinçer, gecikmenin kaynak yokluğundan değil, yanlış tutulan kayıtlardan ve kurumların baştan savma listelerinden kaynaklandığını aktardı. Çalışma Bakanı, sendikalar tarafından 'kiralık işçi' düzenlemesi olarak anılan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veto ettiği özel istihdam bürolarıyla ilgili düzenlemede ısrarcı olacaklarını açıkladı.[/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]İnşallah sözlerinde dururlar ben bu martavalları çok duydum bu hükümetin kanunlaştırıp icraata gecmeyen hiç bir sözüne inanmam[/B]
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[COLOR="DarkSlateGray"][FONT="Arial Black"]Emekli aylıklarında oluşan adaletsizlik korkunç boyutlara ulaştı. Çarpık tabloyu düzeltmek için düğmeye basıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in talimatıyla, daha önce pek çok kez başlatılan, ancak sonuçlandırılamayan ''emekli aylıklarının intibakının sağlanması'' konusunda yeni bir çalışma başlatıldı. Bu doğrultuda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), aynı emeklilik koşullarına sahip olmalarına rağmen farklı düzeylerde emekli aylığı alanların durumunu ele alacak ve bu durumu ortadan kaldırmaya yönelik hazırlık yapacak. Çalışma, emekli aylıklarının tüm emekliler için eşitlenmesini içermiyor. Bunun yerine, çalışma ve prim ödeme koşullarını eşit düzeyde gerçekleştiren kişiler arasındaki aylık farklılığının giderilmesi üzerinde duruluyor. Kurumun yapacağı çalışma gerekçesi ve maliyetiyle Bakan Ömer Dinçer'e sunulacak. Çalışmaya nihai şeklin verilmesiyle konu Bakanlar Kurulu gündemine getirilecek. SGK, daha önce de bu konuda bazı çalışmalar yapmış, ancak bu çalışmaların getirdiği maliyet nedeniyle hayata geçirilmediği iddia edilmişti. Türkiye İşçi Emekliler Derneği (TİED), emekli aylığı belirlenmesinde zaman içerisinde değişen uygulamaların mevcut aylıklara yansıtılması halinde emekliler lehine ortaya çıkacak durumu bir örnekle ortaya koydu. 7 bin 239 gün tavandan prim ödeyip 25 yıl çalışmayla 1996'da emekliliğe hak kazanan ve halen 778,93 lira aylık alan TİED Genel Eğitim ve Teşkilatlanma Sekreteri ve Erzurum Şube Başkanı Enver Ağcakale, SGK'dan aynı çalışma süresi ve prim ödeme gün sayısıyla bugün emekli olsa kendisine ne kadar aylık bağlanacağını öğrenmek istediğini söyledi. İntibakları yapılmadığı için 2000 öncesi emeklilerin aylıklarının bugünkü aylıklara göre son derece düşük kaldığını vurgulayan Ağcakale, aynı çalışma ve prim ödeme koşullarıyla bugün emekli olsa bin 695 lira aylık alacağını öğrenince adeta şoke olduğunu belirtti. 'İNTİBAK YAPILMIŞ OLSAYDI AYLIKLAR 2 KATI OLACAKTI' Zaman içerisinde emekli aylıklarında ortaya çıkan adaletsizliğin giderilmesini beklediklerini ifade eden Ağcakale, şöyle konuştu: ''Geçen dönemlerde sürekli değişen emeklilik koşulları nedeniyle aylıklarımız son derece düşük kaldı. Oysa intibaklar zamanında yapılmış olsaydı, bizlerin aylıkları da demek ki yaklaşık şimdikinin 2 katı kadar olacaktı. Bu büyük bir haksızlıktır. Bu haksızlığın giderilmesini ve gerçek aylıklarımızın hesaplanarak ödenmesini bekliyoruz. Bu konuda Sayın Çalışma Bakanımızın bir çalışma başlatmış olması bizleri umutlandırmıştır. Umarız 17 yıldır beklenen intibak yasası çıkar ve emeklilerin mağduriyeti giderilir.'' Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Satılmış Çalışkan da söz konusu düzenlemenin hizmet ve ödenen prim gün sayıları dikkate alınarak bir an önce hayata geçirilmesini beklediklerini kaydetti.[/FONT][/COLOR] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Purple"][COLOR="Black"]GELİR VE AYLIKLARDA İYİLEŞTİRME YAPILMALIDIR
[/COLOR] İşçi emeklisi, dul ve yetimlerinin aylıklarının yüzde 85’i açlık sınırının, geneli ise yoksulluk sınırının altında bulunmaktadır. Emekliler, ülke ekonomisine en iyi şekilde katkı yaparak görevlerini yapmış olmanın gururu içinde iken, devlet ise bu kesime ilgisiz kalarak kaderleri ile baş başa bırakmıştır. Hiçbir emekli çalışmak istemez. Bugün ödenmekte olan gelir ve aylıklar geçim sağlamaktan uzak kaldığından, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan emeklilerin yaşam mücadelesi verdiği gerçeği yeterince değerlendirilmemektedir. Bu durumda olan veya kayıtdışı çalışan yaklaşık 2,5 milyon emekli bulunmaktadır. Emekliler, yetersiz kalan aylıklarını işsiz çocukları ile de paylaştığından, sistemin en mağdur kesimi olmaktadır. Ülkenin sosyal barışına da katkı yapan emeklileri devletin sahiplenmesi gerekir. Hiç olmazsa, alt sınır aylıklarda eşitlik sağlanması benimsenmelidir. Tek çatı ile yola çıkanlar, Emekli Sandığı ve SSK emeklileri arasında taban aylıklarda bile eşitliği sağlamadığından, farklılıklar giderek daha da artmaktadır. Bu eşitsizliğin giderilmesi yönündeki taleplerimiz dikkate alınmamıştır. [/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, emekli maaşlarıyla ilgili çalışmaya yönelik “Bu konuda gerçekçi olmak, neyi yapabileceğimizi, neyi yapamayacağımızı iyice hesap etmek, buna göre de emeklilerimizin sorunlarını çözecek tedbirler almakla karşı karşıyayız” dedi.
Dinçer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, toplantıda 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda bakanlığın daha önce ilkesel bazda hazırladığı tekliflerin gözden geçirildiğini belirtti. Konuyla ilgili işçi ve işveren sendikalarının değerlendirmelerini aldıklarını ifade eden Dinçer, görüşmelerin sonunda daha ayrıntılı bir çalışma yapmaya karar verdiklerini bildirdi. Yapılacak çalışmada her sendikanın çözüm önerileri hazırlayacağını dile getiren Bakan Dinçer, şunları söyledi: “Daha önceden vardığımız mutabakata uygun olarak bir sonuç elde edebilirsek yeni çalışmalarımızı toplumun gündemine taşıyacağız. Daha önceden hazırlanmış olan kanun tasarısı Meclis'in gündeminde bekliyordu. Bizim için o kanun tasarısı bir zemin oluşturacak. Bunun üzerine daha çok anlaşabileceğimiz, sendikalarımızın özgürlüklerini artıran, toplu iş sözleşmesinin önündeki engelleri kaldıran, yeni düzenlemeler ve fırsatlar yakalayabilirsek onu gündeme getireceğiz, aksi takdirde Meclis'in gündemindeki mevcut kanunu desteklemeye devam edeceğiz. Hazırladığımız strateji üzerine çalışmamız devam edecek. 25 Kasımda yeniden bir araya geleceğiz.” Bakan Dinçer, sundukları taslağın içeriğiyle ilgili soruya “Bizim sunduğumuz taslak, ilkeleri içeren bir taslaktı. Hem sendikalarla ilgili hem de toplu iş sözleşmesiyle ilgili ILO'nun, Avrupa Birliğinin standartlarını öngören, bizim ülkemizdeki mevcut sorunları göz önünde bulunduran, ilkesel bazda teklifler içeriyordu. Bu teklifler üzerinden katıldıklarımız ve katılmadıklarımız üzerine değerlendirmeler yapıldı. Bunu daha ayrıntılandıracağız. Ondan sonra belki de yeni bir taslak oluşturmak için çaba sarf edeceğiz” yanıtını verdi. Ömer Dinçer, toplantıda fikir birliğine varılan konuların sorulması üzerine de belirli bir konuda fikir birliğine varma endişesiyle toplantı yapmadıklarını söyledi. İşçilerin sendikalara üyelik aidatlarının ödemesinde halen uygulanan”Check off” sistemiyle ilgili bir soruya Dinçer, şu yanıtı verdi: “Check off sistemi konuldu ya da kaldırıldı diye bakmak yerine mevcut sendikacılık sistemi içindeki sorunların sıralandığını varsayın. Çünkü check off sistemi bazı sendikalarımızın kabul etmediği bir husus. Biz orada sorunları alt alta sıraladığımız zaman bunlarla ilgili bir bütünlük yakalamak gerektiği kanaatindeyiz. Meseleye tek tek baktığımızda sorunlarının çözümünün daha zor olduğunu düşünüyoruz. Bir bütünlük içinde eğer topyekun, mesela sendikalaşmanın daha rahat ve daha özgür olacağını varsayacağımız bir ortamda sendika üyeliklerinin kolaylaştırıldığı bir zemin içerisinde belki check off sistemi öyle çok tartışılmayacak. Dolayısıyla bütünlüğü gözden kaçırarak tek tek meseleye bakmadık.” EMEKLİ MAAŞLARI Emekli maaşlarının dengelenmesini öngören çalışmayla ilgili soru üzerine Bakan Dinçer çalışmanın henüz neticelendirilmediğini belirtti. Emeklilerin içinde bulunduğu geçim sıkıntısının farkında olduklarını dile getiren Dinçer, emeklilik sistemindeki sorunları da görüp bunlarla ilgili çalışmalar yaptıklarını anlattı. Söz konusu çalışmaların kamuoyunda farklı üslupla tartışıldığını dile getiren Dinçer, şunları söyledi: “Kamuoyunda emeklilerimizin alacağı maaşların artış, zam oranlarına varana kadar farklı üslupta tartışmalar oluyor. Bunların doğru olmadığı kanaatindeyim. Biz henüz kamuoyuyla çok somut bir şey paylaşmış değiliz. Biz sadece olaydan haberdar ettik. Bu konuda gerçekçi olmamız gerektiği kanaatindeyim. Hükümetimiz orta vadeli programı açıkladı ve kamuoyu ile paylaştı. Bir de biz küresel kriz süreci içinden geçmekteyiz. Bu konuda gerçekçi olmak, neyi yapabileceğimizi, neyi yapamayacağımızı iyice hesap etmek buna göre de emeklilerimizin sorunlarını çözecek tedbirler almakla karşı karşıyayız. Bu yüzden çok popülist yaklaşımları desteklememek gerektiği kanaatimdeyim. Sorunları çözebilecek tedbirleri de elimizden geldiği kadar gözden geçireceğiz ve yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışacağız.” /B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Blue"]CHP Genel Başkanı Yardımcısı Cevdet Selvi, Türkiye'de 6 milyon 700 bin emeklinin, açlık sınırında bir maaşla geçinmeye çalıştığını söyledi.
[IMG]http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/99159.jpg[/IMG] Cevdet Selvi, İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru'yu ziyaretinde, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insanlığa yakışmayacak olayların yaşandığını belirterek, söz konusu yerde adalet ve acıma duygusunun yok sayıldığını kaydetti. 7 yıl önce işçilerin ve emeklilerin AK Parti'ye oy vererek dertlerinden kurtulacağını sandığını ifade eden Selvi, şöyle konuştu: ''AK Parti'nin, işçilere ve emeklilere yedi yıl önce verdiği sözleri yerine gelmedi. Yedi yılda işsizlik ve huzursuzluk iyice ilerledi. Krizin ülkeyi teğet geçeceği sanılarak dikkate alınmadı. Yedi yıl içinde özelleştirme adı altında 50 milyar dolarlık tesislerimiz ve kaynaklarımız satıldı. Ülkedeki en önemli darbeyi emekliler yedi. Emeklilerin rahata kavuşması için İntibak Yasası'nın çıkması gerekir. Ülkede 8 milyon 900 bin emekli vatandaşımız var. Söz konusu emeklilerimizin 6 milyon 700 bini açlık sınırında bir maaşla geçinmeye çalışıyor. Ülkede yedi milyon işsiz var. Bu Hükümet, işsiz sayısında rekor kırdı. Ülke ekonomisi yüzde 13,8 küçüldü. Bu rakam bir dünya rekorudur.'[/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B] ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞ ZAMLARI
2010 yılında prim yapılandırma geliri olarak 503 milyon TL elde edilmesi bekleniyor. Çalışan kamu görevlilerinin sağlık harcamalarının 2010 yılı başından itibaren SGK’ya devredileceği ancak yeşil kart sahiplerinin sağlık harcamalarının program döneminde SGK’ya devredilmeyeceği öngörülüyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarının toplam gelirlerinin 83.6 milyar TL, toplam giderlerinin 115.4 milyar TL ve gelir gider farkının 31.8 milyar TL olması öngörülüyor. GSYH’ya oran olarak, gelirlerin yüzde 8.13, giderlerin yüzde 11.22 ve açığın yüzde 3.09 olması hedefleniyor. 2010 yılında SGK’ya faturalı ödemeler, ek karşılıklar, emeklilere yapılan ek ödeme, devlet katkısı, hizmet akdiyle çalışanlar için 5 puan prim indirimi ve özürlü primi teşviki de dahil olmak üzere toplam 57.7 milyar TL tutarında ve GSYH’nın yüzde 5.61’i oranında bütçe transferi yapılması öngörülüyor. İŞSİZLİK FONU’NDAN YAPILACAK TRANSFERLER 2010 yılında İşsizlik Sigortası Fonu’nun prim gelirinin GSYH’nın yüzde 0.32’si, faiz gelirinin GSYH’nın yüzde 0.44’ü, Fona yapılan devlet katkısının ise GSYH’nın yüzde 0,11’i oranında gerçekleşmesi bekleniyor. 5921 sayılı Kanun uyarınca, 2010 yılında Fonun faiz gelirinin yüzde 75’ine tekabül eden 3.398 milyon TL’lik kısmının Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamındaki projelerin finansmanında kullanılmak üzere merkezi yönetim bütçesine aktarılacağı, Fonun gelirlerinden 18-29 yaş arası genç istihdamı ve kadın istihdamını teşvik amacıyla uygulanan prim indiriminin maliyetine tekabül eden 137 milyon TL’lik kısmının SGK’ya transfer edileceği öngörülüyor. Ayrıca, 196 milyon TL tutarında kısa çalışma ödeneği harcaması yapılması bekleniyor. Bu çerçevede, Fonun toplam giderinin 5.011 milyon TL’ye ulaşması bekleniyor. Fon varlığının ise 45.5 milyar TL ile GSYH’nın yüzde 4,42’sine ulaşacağı tahmin ediliyor.2010 yılında elde edilmesi beklenen özelleştirme gelirlerinin 4.9 milyar TL tutarındaki kısmının Özelleştirme Fonu’na aktarılması bekleniyor. Fonların kaynaklarının 4.3 milyar TL ile GSYH’nın yüzde 0.42’si, harcamalarının 4 milyar TL tutarla GSYH’nın yüzde 0.39’u, böylece 245 milyon TL tutarla fon sistemi finansman fazlasının GSYH‘ya oranının yüzde 0.02 seviyesinde gerçekleşmesi hedefleniyor [/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="DarkRed"]
[COLOR="Black"]SIRF EMEKLİLERE ZAM YAPMAMAK İÇİN.[/COLOR].. Sistem içinde birden farklı emeklilik türlerinin bulunması olağan birşey mi? Olağan değil tabii ki. Sistemin durumuna göre emekli aylıklarının fazla geleceğini görenler, sistemi değiştirmiş. İlk önce memur maaş katsayılarına bağlıymış. Demişler ki, memura zam yapınca emekliye de zam yapıyoruz; SSK ve Bağ-Kur emeklisine de zam yapıyoruz, bizim istediğimiz sadece memura zam yapmak, emeklisine değil... Böyle diyerek sistemi değiştirip asgari ücret sistemine geçmişler. Asgari ücretler arttıkça emeklilerin aylığı artmış. Bu kez de TÜFE’ye geçelim, demişler. TÜFE’ye geçince enflasyon arttıkça emekli maaşlarına, gelişme hızını getirelim, demişler. O zaman gelişme hızı düşükmüş. Ama son 10 yıldır da gelişme hızı çok yüksek çıkıyor. Yani hangi sistem emeklilere zam getiriyorsa ondan vazgeçilip başka sisteme geçiliyor. Sırf emekli aylıklarına zam yapmamak adına her 10-15 yılda bir sistem değişiyor.[/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Şu intibak kanunu kabak tadı verdi artık.Bu iktidar emeklileri umutlandırır ama iş icraata gelince yan cizer. Hükümet yıllarca emeklileri oyalayıp durdu.İkaz ediyorum eğer bakan dincerin yeniden gündeme getirdiği maaş ayarlaması olmazsa bilinmelidirki emekliden AKPye bir tek oy yok[/B]
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="DarkRed"] Emekli-Senilaç bırakma eylemi yaptı Emekli-Senilaç bırakma eylemi yaptı
[IMG]http://image.haber7.com/haber/haber7/photos/935120081203043243461.jpg[/IMG] Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) Bursa Şubesi üyeleri, sağlık hizmetine ulaşmada güçlük yaşadıkları gerekçesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Bursa İl Müdürlüğü Osmangazi Sosyal Güvenlik Merkezi'nin önüne ilaç bıraktı. Emekli-Sen Bursa Şube Başkanı Günay Onayman, Osmangazi Sosyal Güvenlik Merkezi'nin önünde şube üyesi emeklilerle yaptığı açıklamada, aylıklarının yılda 2 kez gerçek enflasyonu yansıtmayan 6 aylık TÜFE kadar artırıldığından günden güne eridiğini ileri sürdü. Yıllarca ödedikleri primlerin karşılığı olarak, devlet tarafından ücretsiz verilmesi gereken sağlık hizmetinin ulaşılması güç hale getirildiğini iddia eden Onayman, şöyle konuştu: ''Artık sağlıkta aldığımız her hizmet için katkı payı ödüyoruz. Muayene ücretleri yüzde 650 arttı. SGK'nın son genelgesiyle sağlık ocaklarında 2, devlet hastanelerinde 8, özel hastanelerde 15 lira muayene ücreti ödemek zorundayız. Mecbur kalır da özel hastaneye gidersek SGK'nın belirlediği fiyatın yüzde 70 üzerinde ödeme yapacağız. Hastane ücretlerine, tetkik ve tedavilere, ameliyatlara ve yatan hasta için ödenen giderlere yeni zamlar yapıldı.'' İlaçta devletin ödediği payın düştüğünü, bazı ilaçların ödeme listesinden çıkarıldığını öne süren Onayman, ''Eskiden katkı payı ödemeden aldığımız raporlu ilaçları parayla alıyoruz. Milyonlarca yurttaş, halk sağlığı güvencesinden yoksun. Sağlık hizmetine ulaşmada yaşanan güçlüklere dikkati çekmek için ilaç bırakma eylemini gerçekleştireceğiz'' dedi. Açıklamanın ardından, Onayman ve emekliler, ilaçları merkezin önüne bıraktı[/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Calışma bakanı ömer,yaptığı son acıklamada bakın nelere değiniyor işci emeklileri ile memur emeklileri arasındaki maaş farkının kaldırılmasına yönelik intibak calışması kolay sonuclanmayacak...Böyle acıklamaya ne demeli?Daha yakın zamanda işci emeklilerine aynı kişi tarafından verilen müjdeli habere bakarsak bunun adına dense dense ipe un sermek denir..Bakanbey bu acıklamasıyla birde gaf yaptı...Dincer,işçi emeklileri ile memur emeklileri arasındaki maaş farkı diyor..Aslında işçi emeklilerinin istediği kamu iş yerlerinden henüz emekli olmuş kişilere şu anda verilen maaşa paralellik gösteren bir maaş almak..1998yılında emekli olan işçi arkadaşımın şu andaki maaşı 700tl ama bugün aynı yerden emekli olan başka bir kişi 1800(bin sekizyüz) tl alıyor bu ucurum niye?bu adaletmi?bu haksızlığı gidermemek vebal altına girmektir
Fahri GÜVENDİ-SİVAS[/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[COLOR="Blue"][FONT="Arial Black"]Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, emekli maaşlarının arttırmasıyla ilgili çalışmada son aşamaya geldikleri müjdesini verdi.
Hem işçilerin hem eczacıların protestolarıyla gergin günler yaşayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer bugün emekliye müjde verdi. Sendikaların gönlünü aldı. Protestolar gölgesinde gergin başlayan sosyal güvenlik genel kurulu havası Bakan Dinçer’in konuşmasıyla yumuşadı. Dinçer, son yıllarda yapılan çalışmalarla emeklilere giderek daha etkin ve hızlı hizmet verildiğini belirtti ve müjdeyi patlattı. Dinçer, “Emeklilerimizin gelirlerinin düzeltilmesiyle ilgili çalışmalarımız neticelenmek üzeredir” dedi. Müjdeyle ilgili daha fazla detay vermeyen Dinçer, eczacı protestosunun ise haksız olduğunu ileri sürdü, eczanelerin son yıllarda karlılıklarının artığını belirtirken buna rağmen eylem yapmalarının takdirini vatandaşa bıraktı. Gönül aldı İş Kur Genel Kurulu’ndaki konuşması nedeniyle hem işçi hem de işveren konfederasyonlarının tepkisini alan Dinçer, bugün bu sözlerine de açıklık getirdi. Dostlarına sitem iletmek istediğini belirterek bütün samimiyetiyle yaptığı bu konuşmada yanlış anlaşılmaktan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Dinçer, konuşmasını, “Onları ve sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum” cümlesiyle tamamladı.[/FONT][/COLOR] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Arial Black"][COLOR="Navy"]Emeklimizin,dar gelirli ve orta direk vatandaşlarımız ile asgari ücretli
çalışanlarımızın açılımını "T.C. Başbakanı ve Bakanları ne zaman duyacak ? Vallahi çok merak ediyorum. Türkiye de bir eşitlik var ise Başbakanımız ,Bakanlarımız ile Milletvekillerimizin maaşları, asgari ücret veya işçi emeklisi gelirinde olsun…O zaman geçinmenin ne olduğunu anlayacaklardır[/COLOR][/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Protestolar gölgesinde gergin başlayan sosyal güvenlik genel kurulu havası Bakan Dinçer’in konuşmasıyla yumuşadı. Dinçer, son yıllarda yapılan çalışmalarla emeklilere giderek daha etkin ve hızlı hizmet verildiğini belirtti ve müjdeyi patlattı. Dinçer, “[COLOR="Red"]Emeklilerimizin gelirlerinin düzeltilmesiyle ilgili çalışmalarımız neticelenmek üzeredir” dedi [/COLOR]
İnanmam ben bu iktidarın hiç bir sözüne güvenmiyorum ne zaman elime zamlı maaş gecer o zaman inanırım [/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[COLOR="DarkGreen"][FONT="Arial Black"]Emeklilere müjde! Bağ-Kur ve işçi emeklilerine 100 lira seyyanen zam geliyor. Buna bir de yüzde 3'lük artış eklenecek. 'İntibak'tan önce en düşük maaş 783 TL olacak.
Önceki gün Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'in açıkladığı 100 TL seyyanen ve yüzde 3 zam, işçi (SSK) ve esnaf (Bağ-Kur) emeklilerini heyecanlandırdı. Emekliler, bu konuda yapılan çalışmaların bitmesini dört gözle bekliyor. Bakan Ömer Dinçer, önceki gün katıldığı Sosyal Güvenlik Genel Kurulu'nda emekliler için müjdeli haberler vermişti. Bakan Dinçer, bir süredir devam eden İntibak Yasası çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu ve bu sayede emeklilerin maaş farklarının, yapılacak ek zamlarla giderileceğini ifade etti. Yapılacak zamla ilgili olarak ise 100 TL seyyanen ve buna ilaveten yüzde 3'lük artış öngörülüyor. Maaş farkları da bitiyor Bu artış gerçekleştiği takdirde, şu anda en düşük Bağ-Kur emeklisinin maaşı 468 liradan 585 TL'ye çıkacak. En düşük SSK emeklisinin maaşı ise 632 liradan 753 liraya yükselmiş olacak. Maliye Bakanlığı ile ortak yürütülecek zam kararının yanı sıra, İntibak Yasası da maaşlardaki dengesizlikleri giderecek. Buna göre; aynı kıdem ve primden farklı tarihlerde emekli olmuş olanların arasındaki maaş farkları zamana yayılarak giderilecek. Takvim[/FONT][/COLOR] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
Pastadan kalan kırıntılar layık görülmüş, yiyin boğazınızda kalasıcalar yiyin bu dünya sizede kalmaz.
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B][FONT="Comic Sans MS"]AVRUPA MASALI
Lak,lak ile gecirdik koskoca yedi seneyi Dinleyerek her akşam ekranda recep beyi Bu ne bicim adalet bu nasıl müslümanlık Bize% 1.83 lük zam onlara aslan payı * * * * * * * * * * * * * * * * * * Bir avrupa masalı tuturmuşlar gidiyorlar Felan fişman olursa bu iş tamam diyorlar Ne kadar cabalasak ne kadar uğraşsakta tepeleri dağları denizleri aşsakta * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Hatta yerlere yatıp takla bile atsakta Ne o felan ne fişman nede o iş olur Göstermelik reforumlar yaramıyor bir işe sayın başbakan bakta care bul bu işe[/FONT][/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
boşa çenenizi elinizi yormayın emekliler sesimiz soluğumuz zaten kalmadı son gıpırtılarınızıda harcayıp iyce güçten düşmeyin
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[QUOTE=Salim58;488418][COLOR="DarkGreen"][FONT="Arial Black"]Emeklilere müjde! Bağ-Kur ve işçi emeklilerine 100 lira seyyanen zam geliyor. Buna bir de yüzde 3'lük artış eklenecek. 'İntibak'tan önce en düşük maaş 783 TL olacak.
Önceki gün Çalışma Bakanı Ömer Dinçer'in açıkladığı 100 TL seyyanen ve yüzde 3 zam, işçi (SSK) ve esnaf (Bağ-Kur) emeklilerini heyecanlandırdı. Emekliler, bu konuda yapılan çalışmaların bitmesini dört gözle bekliyor. Bakan Ömer Dinçer, önceki gün katıldığı Sosyal Güvenlik Genel Kurulu'nda emekliler için müjdeli haberler vermişti. Bakan Dinçer, bir süredir devam eden İntibak Yasası çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu ve bu sayede emeklilerin maaş farklarının, yapılacak ek zamlarla giderileceğini ifade etti. Yapılacak zamla ilgili olarak ise 100 TL seyyanen ve buna ilaveten yüzde 3'lük artış öngörülüyor. Maaş farkları da bitiyor Bu artış gerçekleştiği takdirde, şu anda en düşük Bağ-Kur emeklisinin maaşı 468 liradan 585 TL'ye çıkacak. En düşük SSK emeklisinin maaşı ise 632 liradan 753 liraya yükselmiş olacak. Maliye Bakanlığı ile ortak yürütülecek zam kararının yanı sıra, İntibak Yasası da maaşlardaki dengesizlikleri giderecek. Buna göre; aynı kıdem ve primden farklı tarihlerde emekli olmuş olanların arasındaki maaş farkları zamana yayılarak giderilecek. Takvim[/FONT][/COLOR][/QUOTE] [B]Dilerim olur... En azından bu olur inşallah... [/B] |
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
hadi inşallah ağzınız bal yisin uşah la
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Bu gün iktidar ülke sorunlarını cözmek yerine ülkeyi acılım adı altında etnik guruplara bölüp parcalamakla meşgul dünya tarihinde bunu yaşayan ülkeler mevcut yugoslavya.afganistanve ırak bunun en iyi örnekleri.İktidarın en büyük amacı amerikan emperyalizimine hizmet etmektir iktidar ne muhallefeti nede sivil toplum örgütlerini dikkate almıyor.Bu gidişlede alacağa benzemiyor Bugüne kadar gelmiş gecmiş hiç bir hükümet emekliyi bu kadar sefalete sürüklemedi Emeklinin yaşam hakkını tamamen elinden aldı ancak kendi yandaşlarına akrabalarına gelince devlet varlıklarının tüm nimetlerini sonuna kadar kullanmaktan cekinmiyor halktan tabiri caizse söke,söke aldığı vergileri sacma sapan yerlere carcur ediyor yapılan yanlışlıklara karşı cıkanlar hemen iktidar tarafından cezalandırılıyor Ama bu sorununda üstesinden gelmenin bir yolu var.Ülkede yaşayan yaklaşık10.000 emekli bir araya gelip kendilerine eziyet eden AKPyi sandığa gömecek.biz emekliler üç kuruşluk zam için iktidara yalvarmak zorunda değiliz asıl onun bize bizim oylarımıza ihtiyacı var aclığa mahkum olmuş biz emekliler bir araya gelip AKPyi bir sonraki secimde iktidardan uzaklaştıracağız[/B]
|
Cevap: EMEKLİNİN SESİ
[B]Emekliyiz ama ac milletiz
yinede allaha şürederiz Gururluyuz ve dilenmeyiz Kimseye ödün vermeyiz * * * Yıllarca calışıp durduk isyan etmeyip sustuk yediğimizi zamlarla kustuk Yeter artık bizde yorulduk * * * Emekliye müjde dediler Dertten başka ne verdiler Kuru bakla yedirdiler Sonunda midemizi deldiler * * * Emekliler sefil caresizler Arada hep biz ezilenler Ne kavurma nede pastırma Utansın yediniz diyenler * * * Gecti kurban bayramı Hani et kimseler calmadı kapımı Üzülüp içtip tansiyon hapımı Böylemi olurdu verselerdi hakkımı * * * Yeter yeter yeter yeter Bu adaletsizlik zulumdan beter Nedense hep unutulan biz olduk Bu işin sonu mezarlıkta biter alıntı necip yozgatlı/istanbul [/B] |
WEZ Format +2. ?uan Saat: 14:16. |
Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.