Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[IMG]http://www.sivaslilar.net/images/stories//politika/devlet-bahceli.sivas.JPG [/IMG]

[B]Hayır, mitingleri çerçevesinde Sivas’ta partililerine hitap eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İyi düşünün kararda sizin ülkede sizin” dedi. [/B]

Bahçeli, Anayasa değişikliğinin PKK’yı siyasalaştırma ve Erdoğan’ı yüce divandan kurtarma projesi olduğunu iddia ederek ‘Hayır’ oyu istedi. Bahçeli, “Ülkücüler uyanık olmalıdır” dedi.

Anayasa değişikliği referandumunda milletten ‘Hayır’ oyu İsteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mevlana meydanında Sivaslılara hitap etti. Bahçeli’de Erdoğan gibi Sivaslılardan Yazıcıoğlu’na atıf yaparak oy istedi. Bahçeli konuşmasında referandumun neden yapıldığını uzun uzun anlatarak şunları ifade etti: “ Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından sonra 1921, 1924 Anayasaları yürürlükte kaldı daha sonra ise ara rejimler olan 1961 ve 1982 Anayasaları yapıldı. Şu anda yürürlükte olan 1982 Anayasasının şuana kadar 85 maddesi değişti ve bunların büyük bir çoğunluğunu oluşturan 30 maddelik değişiklik MHP’nin de içinde olduğu koalisyon hükümeti tarafından değiştirildi. O zaman kimse bize Anayasa değişikliklerine karşı diyemez. Peki, o zaman biz bu değişikliğe neden karşı çıkıyoruz. Şunun için. Her şeyden önce bu Anayasa paketi hazırlanırken mecliste uzlaşı aranmadı. MHP’nin hiçbir önergesi kabul edilmedi. Bundan da öte bu anayasanın gizli bir gündemi var. Bu değişiklikte bir bit yeniği var. İşte o bit yeniğini ben size söylüyorum. Bu anayasanın iki önemli gerekçesi var. Birincisi açılım üstünden PKK’nın siyasallaşması ikincisi de AKP’nin yolsuzluklarının, talanın yüce divana gitmesi korkusudur. Başbakan bu değişiklikle Anayasa Mahkemesinin ve HSYK’nın yapısını değiştirerek kendisini yüce divanda yargılanmaktan kurtarmaya çalışıyor” dedi.


[B]HER YOLU MÜBAH SAYIYOR[/B]

AKP’nin bunu başarmak için her yolu mubah saydığını dile getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Başbakan Erdoğan, Aydın’a gidiyor rahmetli Adnan Menderes’i hatırlıyor. Eskişehir’e gidiyor Hasan Polatkan’ı hatırlıyor. Samsun’a gidiyor Mahmut şehidimizi hatırlıyor. Sivas’a geliyor kardeşimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nu hatırlıyor. Meclis grubunda Mustafa Pehlivanoğlu şehidimizin mektubunu okuyup orta oyunu oynuyor. Bütün bunları başbakan gizli gündemini gerçekleştirmek için yapıyor. Ülkücüleri kullanıyor. Ben sizi uyarıyorum. Ülkenin bölünmesine ülkücüler destek verir mi, vermemeli. Hepiniz 12 Eylülde sandık başına gidin tüm sandıkları doldurun tercihinizi kullanın bu demokratik haktır. Bu ülkede sizin kararda sizin” dedi. Bahçeli, mitingin ardından Partisinin il teşkilatı tarafından düzenlenen iftar yemeğinde de de Hayır çağrısını yineledi.

Kaynak: Gazete Izci

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

sayın bahçeli bu kafayla giderse baraj altındada kalacak parti tabanınıda kayıp edecek

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]Sayın Bahçeli'de Bazen ne dediğini bilmiyor.Nedense bu defa ip atmamış.:)[/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

BAŞ BUĞUM

ruhun şaad olsun ulu çınarım
bizleri mateme saldı baş buğum
yerin doldurulmadı ona yanarım
partimiz başsız kaldı baş buğum

aynı çatı altında devam dediler
cigere üşüştü hırsız kediler
her şeyi paylaşıp miras yediler
bu iş yüreğimi deldi başbuğum

ardından binlerce ağıtlar yandı
dillerde zikirler ismini andı
bütün sevsnlerin deliye döndü
gözlerden akan seldi baş buğum

vatan sevdasına olmuşum deli
olanlar gocunsun kafada keli
aşık diyari babanın gözleri dolu
ardından saçların yoldu baş buğum

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

bu nefret ve kinle bir
yere varılmaz. konuşmalarında hiç bir sıcaklık yok...gönül verdiğim bir güzel ülkü bu halemi gelecekti.adamda eş yok evlat yok bunlar olmayınca sevgi merhamet gözünde yaş yok bununla hiç bir şey olmaz

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

bu tutumla çok fire verdin bahçeli halktan beşe aldın bire verdin bahçeli

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Bu adam başa gelmeden önce emniyet camiasının %90'ı MHP liydi. Ya şimdi?

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

yaşimdi koskoca sıfır eski ülkücülere ediyorr küfür

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=OSMAN ECE;576013]sayın bahçeli bu kafayla giderse baraj altındada kalacak parti tabanınıda kayıp edecek[/QUOTE]

kaybetti zaten abi

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]5-6 tane yorum gördümde ne kadar ilgilisiniz Bahçeliye karsı :)

yav adam parti içinde yapcagını yapar fakat bunu tebanın sineye cekmesi gerekmektedir çünkü ülkücü hareket kar gibidir küçük siyah noktada ülkücülerin ne şekilde fişlenceğini hepimiz biliyoruz Devlet bahçeli bende hernekadar sevmesemde parti içinde çarpıtılmaya yanlıs anlasılmaya yanlıslara karsı kendini sağlama alıyor parti ve gençlik olarak velhasıl muhaleft yapmayın bu adamın siyaset hayatı içinde birtane kirli oyununu görmüş değiliz çamur atmanında manası yok . partili olmak olmamak sorun değil objektif olun ne bu ya kardeşim Adam referandum tuzagının ne denli kirli bir cıkar oyunu oldugunu göstermeye calısıyor Allah yolundan döndürmesin. parti içinde yapcagı hatalarıda kendi ceker zaten buna bizim müdahale etmemiz sacma ... herneyse selametle. [/B]

[QUOTE=ŞAHBEY;576017]bu nefret ve kinle bir
yere varılmaz. konuşmalarında hiç bir sıcaklık yok...gönül verdiğim bir güzel ülkü bu halemi gelecekti.adamda eş yok evlat yok bunlar olmayınca sevgi merhamet gözünde yaş yok bununla hiç bir şey olmaz[/QUOTE]

[B]ne kadar düşüncesizce yazılmıs bi yorum değil mi ?

İnsana evlatıda bahşeden Allah'tır! kimseyi elinde olmayan birşeyle suclayamazsın .. o adamın merhametini sevgisini sen ne biliyosun nesinde biliyosun ??? [/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

ailemin %90 mhp li idi bu adam ne zaman başa geldi hepsi mhp den nefret eder oldu

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Bahçeli'nin siyasi yaşamı boyunca memlekete sağladığı bir fayda var mıdır bilmiyorum.Memleketi geçtim,partisine var mıdır onu da bilmiyorum.Biri aydınaltsın lütfen..:)

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=LaEdri;576078]Bahçeli'nin siyasi yaşamı boyunca memlekete sağladığı bir fayda var mıdır bilmiyorum.Memleketi geçtim,partisine var mıdır onu da bilmiyorum.Biri aydınaltsın lütfen..:)[/QUOTE]

Davanın içinde olmadıkça o şuuru kendinde görmedikce sen ömrünü adasan yine aydınlanmazsın sıkıntı yapma ;)

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Aklın sıra laf ebeliği yapacağına soruma cevap ver.Vermiyorsan alıntı yapma!

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=LaEdri;576085]Aklın sıra laf ebeliği yapacağına soruma cevap ver.Vermiyorsan alıntı yapma![/QUOTE]

akıllı konus.


devlet bahçeli istese suanda bu ülkede kaos bile olur siz ocakları kuzulastı sanıyorsunuz. unutmayın ki herşeyin bir zamanı var bu ülkede bayrak yakıldı hala ülkücüler oldugu yerde duruyosa buda mhp genel baskanının bir bildiği oldugunu gösterir o yüzden sagduyuyla yaklastı olaylara çünkü adam ülkeyi karıstırmaktan yana değil ama bunu görmek var görmek var.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=Ebuhalid_52;576092]akıllı konus.


devlet bahçeli istese suanda bu ülkede kaos bile olur siz ocakları kuzulastı sanıyorsunuz. unutmayın ki herşeyin bir zamanı var bu ülkede bayrak yakıldı hala ülkücüler oldugu yerde duruyosa buda mhp genel baskanının bir bildiği oldugunu gösterir o yüzden sagduyuyla yaklastı olaylara çünkü adam ülkeyi karıstırmaktan yana değil ama bunu görmek var görmek var.[/QUOTE]

[QUOTE=LaEdri;576085]Aklın sıra laf ebeliği yapacağına soruma cevap ver.Vermiyorsan alıntı yapma![/QUOTE]

++++++++++++++++

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE]devlet bahçeli istese suanda bu ülkede kaos bile olur siz ocakları kuzulastı sanıyorsunuz. unutmayın ki herşeyin bir zamanı var bu ülkede bayrak yakıldı hala ülkücüler oldugu yerde duruyosa buda mhp genel baskanının bir bildiği oldugunu gösterir o yüzden sagduyuyla yaklastı olaylara çünkü adam ülkeyi karıstırmaktan yana değil ama bunu görmek var görmek var.[/QUOTE]

Aynen öyle. Devlet Bey yaptigi hatalari görüp, yaptigi dogrulari unutmak ve görmemek olmaz. Bu hic bir Türk-Islam Ülkücüsüne yakismaz. Unutulmasin suan rahmetli Muhsin baskanimin Partisini "Ülküsüzlestiren" bir sayin Topcu da var. Neden rahmetli Alparslan Türkes'ten sonra, Muhsin Baskanin da emanetini yüregi ile müdafaa eden kalmadi

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

30 Ağustos 2010

Arslan BULUT
[email]arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr[/email]

AKP AYRI BAYRAĞI 2001 de KABUL ETTİ

Boşuna söylemiyorum, bu adamlar Muaviye politikası uyguluyor diye! Kemal Kılıçdaroğlu, “Terör örgütü mensupları, silahlarını bırakır ve teslim olursa, o zaman genel af düşünülebilir” dedi. Başta Tayip Erdoğan olmak üzere bütün AKP’liler bir kaşık suda fırtına koparıyor; “Vay sen hangi yetkiyle af çıkarıyorsun, Abdullah Öcalan’ı da mı serbest bırakacaksın?”
Oysa herkes biliyor ki Abdullah Öcalan’ı da serbest bırakacak Terörle Mücadele Yasası’nda Değişiklik yapan yasa, Başbakan Tayip Erdoğan’ın imzası ile 18 Nisan 2006’da Meclis Başkanlığı’na sunulmuş, CHP’nin karşı çıkışı ve durumu kamuoyuna açıklaması ile AKP tasarıyı geri çekmişti.
AKP’nin yaygarasına MHP de katıldı. Hatta milliyetçi yazarlar da Kemal Bey’i eleştirdiler.
* * *
Bütün eleştirenlere sormak istiyorum. PKK bugün silah bıraksa ve bütün militanları teslim olsa, bir genel af düşünmez misiniz?
Adamın silah bırakmaya niyeti yok zaten. Çünkü tek kozunun silah olduğuna inanıyor. Elinde silah bulunduğu sürece, Türkiye ile pazarlık yapabileceğini düşünüyor. Aslında böyle düşünmesini bugüne kadar kendisi ile pazarlık yapanlar sağladı. Yani bu yolu Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Genelkurmay Başkanları ve MİT Müsteşarları açtı.
Şimdi milletin önünde deniliyor ki, silahı bırak teslim ol, ben de seni millet adına affedeyim.
Yok etmem!
Etmezsen, Türkiye’nin ebediyen bu mesele ile boğuşmasına razısın demektir. Bu da bir bakış açısıdır, kınanamaz. Ancak, “analar ağlamasın” nidaları göklere yükseldiğinde kimse bu fırtınanın önünde duramıyor!
Bugün, Türk Milleti hala çocuğunu “En büyük asker bizim asker” diye davul zurnayla askere gönderiyor ama terörle mücadelede yapılan hataları gören vatandaş, bu tabloya itiraz etmeyecek mi sanıyorsunuz?
* * *
Kaldı ki PKK yeniden bölgenin aktörü haline AKP döneminde getirilmiştir. Üstelik demokratik açılım adı altında fiilen özerklik yolu açılmıştır. Erdoğan, ayrı bayrak olmaz diyor ama daha partisini kurmadan CFR’den gönderilen “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” şeklindeki muhtırayı kabul etmemiş miydi?
Bu belgeye dayanarak iddia ediyorum; 8 yıldır bu konuda ağzını bıçak açmayan Tayyip Erdoğan, ayrı bayrağı kabul ederek Başbakan olmuştur! Onun için konuşmaya bile hakkı yoktur.
* * *
Erdoğan, bu belgedeki maddeleri hemen hemen aynı cümlelerle parti programı haline getirdi. Memorandumda, küresel sermayenin talepleri sıralanmıştı.
Küresel sermayenin Türkiye için kısa vadede ne istediğini, daha açık olarak eski Amerikan Büyükelçisi Pearson açıkladı; Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu ile Kuzey Irak’ın tek bir ekonomik bölge haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Barzani’nin İnternet sitesinde, bu bölgenin sadece ekonomik olarak değil, siyasi olarak da tek bir bölge haline geleceği, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin burada “işgalci” olduğu iddia edildi!
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Bölgenin su ve enerji kaynaklarını bize bırakın” sözünü söylemesi de Erdoğan döneminde TBMM’den geçen İkiz Yasalar’ın her siyasi, sosyal veya etnik gruba tanıdığı ekonomik ve siyasi haklara dayanmaktadır. Kamu Yönetimi reformu, Globalleşme, Kalkınma Ajansları gibi yerel yönetimlere otonomi vermek ve Türk kimliği yerine Türkiye kimliği yerleştirmek çabaları, Erdoğan dönemi uygulamalarıdır.

===================================================================DİN İMAN HİKAYE REFERANDUM ŞAHANE
DİN İMAN HİKAYE REFERANDUM ŞAHANE

29.08.2010 11:51
Karakter boyutu :

MHP İstanbul Teşkilatı'nın yayın organı 2023 İstanbul ilginç bir iddiada bulundu. İddiaya göre MHP davasından girdiği cezaevinde Mart 1988'de öldürülen Velican Oduncu'nun ailesine referandumda "evet" diyeceklerini televizyonda söylemeleri karşılığında Kanal 7 Televizyonu rüşvet teklif etti.

Velican Oduncu'nun abisi Tahir Oduncu Kanal7'nin ailelerine "MHP nin kendileriyle ilgilenmediklerini, MHP aleyhinde konuşmalarını istediklerini, referanduma EVET demelerini istediklerini ve bunun karşılığında ihtiyaçları olan bütün ekonomik giderlerinin kendileri tarafından karşılanacağını tahhüt ettiklerini" 2023 İstanbul'a dile getirdi.
Ailenin teklifi reddetmesi üzerine olay ortaya çıktı.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Bu ülkede ne yazıkki doğru söyleyene inanmayıp, gözünün içine baka baka yalan söyleyenler şakşakçıları tarafından alkış yağmuruna tutuluyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi gerek yapısıyla gerek söylemleriyle daha ciddi buluyor ve daha gerçekçi buluyorum.
Ne yazıkki "Eden yaranır" sözü gibi bu millete eden yaranır malesef bu söz günümüz yaşantısında doğrulanıyor.

Recep Bey "Ben PKK lideri ile yada partimden her hangi biri eğer bir görüşme yapmışsa silerim diyor." Sayın Recep Bey. Zaten yapılan iddialar direk siz görüştünüz yönünde değilki neden sözleri çarptırıp sanki öyle demişler gibi ortalığı bir birine katıyorsunuz?
Katil imralıdan açıklama yapıyor" Evet devlet benimle görüştü diyor" Ve bu hangi tarihte hangi saate hatta ne ile oraya gidildiğide biliniyor.
Yani şuan devleti kim temsil ediyor? Ülkemizi başka birilerimi yönetiyor yoksa?
Kafaları karıştıran olay, bu görüşme olduktan sonra DTP'nin ve PKK nın ağız değiştirmesi ve merakta ne konuşuldu ne söz verildi? Bu görüşemden sonra " kesinlikle hayır diyeceğiz" pkk nında protesto edeceğiz" demesine rağmen evet te diyebiliriz dediler?

Genel af konusuna gelince, aslında Kılıçdaroğlu sanki hemen genel af çıksın, herkes serbest kalsın demiş gibi, demogojik açıklamalarla saldırıya geçiliyor.
Dediği şu "Bu milelt 30 yıldır binlerce şehit vermekten bıktı, anaların gözyaşları dinsin bu kadar acı yeter" Eğer tüm pkk militanları silah bırakır teslim olur, liderleri ve birkaç isim dışındakiler af kapsamına alınabilir." Buında ne var anlamadım. Şimdi şuan da PKK böyle bir açıklama yapsa "artık silahı bırakıyoruz af şartıyla ve tüm kadromuzla teslim olacağız," deseler şuanki hükümetin yaklaşımı nasıl olur? merak konusu. Sanki hiç eve dönüş yasası adı altında af çıkarılmamış gibi kafa karıştırıcı açıklamalar insanlarıda şaşırtıyor.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=Ebuhalid_52;576092]akıllı konus.


devlet bahçeli istese suanda bu ülkede kaos bile olur siz ocakları kuzulastı sanıyorsunuz. unutmayın ki herşeyin bir zamanı var bu ülkede bayrak yakıldı hala ülkücüler oldugu yerde duruyosa buda mhp genel baskanının bir bildiği oldugunu gösterir o yüzden sagduyuyla yaklastı olaylara çünkü adam ülkeyi karıstırmaktan yana değil ama bunu görmek var görmek var.[/QUOTE]



bu zihniyet hala devam ediyormu ya asarım keserimle artık işler yürümez ülkü ocaklarının ne olduğunu da artık herkes biliyor merak etme sizin asarım keserim dönemi artık kapandı

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]Bu referandumda memura ve memur emeklilerine toplu sözleşme hakkı veren diğer SSK ve bağkur emeklilerini bu referandum maddelerinin dışına atan insanları sınıflandıran tam anlamıyla cifte standart uygulayan ve dışlayan bu iktidara SSk emeklisi olarak kocaman bir[COLOR="Red"] HAYIR [/COLOR]diyorum
[/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

30 Ağustos 2010

Hasan DEMİR


KIZMAYIN GERÇEĞİ YAZDIM!

Biz çok saf bir milletiz.
Pek çok sosyal, tarihî, kültürel ve siyasî olayları:
* Güneşin doğuşu,
* Yağmurun yağışı,
* Dört mevsimin peş peşe sıralanışı gibi “olağan” karşılıyoruz.
Oysa hiç de öyle değil.
* Erdoğan’a Yahudi Lobisi’nin “Cesaret Ödülü”,
* Orhan Pamuk’a İsveç Nobel Akademisi’nin “Edebiyat Ödülü” vermesi ırmağın denize akması gibi normal kabul edilebilir mi?
Siz “olabilir” derken biz “olamaz” deriz.
Deriz ve 1932 yılında Belçika’da düzenlenen “Dünya Güzellik Yarışması”nda jürinin Türk güzeli Keriman Halis’i “Dünya Güzeli” seçme sebebini Halit Turhan Bey’in hatıralarından aktarır, ellerinizden öperiz:
“(...) Jüri salona geçip, puan değerlendirmesi yapmak istedi. Başkan kürsüye geçerek: ‘-Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Bir zamanlar sokağı bile pencere arkasından seyredebilen Müslüman kadınların temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Ondan daha güzel varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene İslâm’ı yenmenin zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdahalede bulunan Kanuni Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sutyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle Türk güzelini Dünya Güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”
Demek ki neymiş?
“İşte böyle bir şey”miş.
“Bir milyon Ermeni, 30 milyon Kürt kestik” demeseydi Orhan Pamuk’un Nobel Edebiyat Ödülü yüzü görebileceğine inanıyor musunuz?
* * *
Biz inanmıyorduk.
Akasya Yayınları arasında çıkan “Orhan Pamuk Yalanları” kitabımız da bunun içindi ve akıl almaz eleştirilere maruz kaldık. Eleştiriler üzerine biz de bir aile dostumuzun yıllar önce öğrettiği, “Sabret/Seyret” limanına sığınıp, beklemeye başladık. Konu küllenmeye başlamıştı ki Yaşar Kemal bir CIA ajanının kendisine Türkiye İşçi Partisi’nden ayrılması halinde kitaplarının ABD’de oldukça popüler olacağına dair bir teklifte bulunduğunu söyledi. “Bu teklif karşısında siz ne yaptınız?” sorusunu da şöyle cevapladı:
“- Seni o..pu çocuğu! Beni Amerikan parasıyla satın almaya çalışan bir hainsin.(..) S..tir ol git bir daha da gözüme görünme!”
İşte bu olay Yaşar Kemal’e Batı’nın yolunu kapatmıştır. Yani ne yazarsan, nasıl yazarsan yaz CIA istemedi mi, işin zordur kardeşim.
* * *
Bu işlerde “tesadüf” sökmez vesselâm.
Şu günlerde Nobel’in “Tıp Ödülü” ile ilgili ortalık çalkalanıp duruyor. Son Nobel Tıp Ödülü’nü alanlardan biri olan Alman biliminsanı Harld Zur Hansen’in ödül alış sebebi “Rahim ağzı kanseri” ile ilgili bir buluşu imiş.
Ödülden altı ay önce Nobel Şirketi’ne finansör olan Alman ilaç firması Aster Zenaca, rahim ağzı kanserini önleyen bir aşıyı piyasaya sürüvermiş.. Ne kadar “tesadüf” öyle değil mi?
* * *
“Edebiyat” dedik, “Tıp” dedik, bir de “Barış Ödülü” ile ilgili ilginç bir örnek verelim isterseniz.
1938 yılında Time Dergisi Hitler’i, takdir dolu bir biyografisini yayınlayarak “Yılın Adamı” ilân ediverdi.
Niye?
Çünkü “İlahlar tarafından” Yahudilerin Avrupa’dan çıkartılması ve Orta Doğu’da bir Yahudi Devleti kurulması operasyonu başlatılmıştı.
Neyse.. Biz bu satırları Orhan Pamuk’un yeni kitabı “Manzaradan Parçalar” ile gündeme gelmesi ve kitap piyasaya çıkmadan üç gün önce, “Ben de evet diyeceğim” demesi üzerine kaleme aldık.
“Evet”i de Nobel’i gibi “tesadüf”e benzemiyor vesselâm.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

arkadaslar boluculere inanip açilim yapmak akil kari midir ? adamlarin ne istedigini anlamak için 0 -180 olçeginden 20 derece bir zeka yapisina sahip olmak yeterli bence. kendi organlarinca yayinladiklari goruntulerde askerlerin uzerine nasil sinsice yaklasip acimasizca ates altina aldiklarini yayinliyorlar . Bunlarin bir devlet kurdugunu dusunun daha da çok silahlanip sivasin sozum ona kurt siniri olacagi bir yerde sizi rahat rahat oturtacagini mi dusunuyorsunuz. hadi recep beyin oglu kuzey irakta ticaret kurdu butun yatirimlari oraya gidiyor [COLOR="Red"]ya siz bu boluculere inanan insanlara inanan insanlar [/COLOR]hiç mi dusunemiyorsunuz

sayin bahceli kanimca dogru yoldadir ama mhp toplumun her kesimine hitap etmeyen ve odun vermeyen bir parti oldugu için asla tek basina ikdidar olamayacaktir.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

bahçeliyi savunan arkadaşlara inanamıyorum nasıl yorumlar okudum şaştım ...MÜSLÜMAN kişi fiteneye sebep olmaz beyefendi hiç konuşmasın fırsat elindeyken bebek katilini alıp kenara koymasaydı rahmetli ecevite kol değneği olmasaydı bugün başımıza taç yapardık şimdi boşuna esip gürlemesin kimin ne olduğunu anladık kendini yormasın zaten yaşlı yerini gençlere bıraksın bu davanın acısını yüreğinde yaşayan hayatını bu uğurda harcamış insanlara bıraksa bu davaya hayırlı bir hizmet etmiş olacak

ne kadar düşüncesizce yazılmıs bi yorum değil mi ?
İnsana evlatıda bahşeden Allah'tır! kimseyi elinde olmayan birşeyle suclayamazsın .. o adamın merhametini sevgisini sen ne biliyosun nesinde biliyosun ???
__________________HALİD KARDEŞİM bana böyle demiş...
hııı sen beni tanıyormusun bu davaya yıllarını vermiş acılar çekmiş biriyim yaşını bilmiyorum birşeyler yazıyorsam boşuna değildir ben çok şey biliyorum merak ettiğin için yazıyorum kardeşim sendende şüpem var inanan insan fitneye fırsat vermez ılmlı olur sen ortalığı karıştırma derdindesin söyle kenara çekil ayak altında fazla dolaşma en doğrusu bu kime ne diyeceğini şaşırdın

arkadaşlar msjlar birleşmiş yazdığım msja alıntı birleşmiş..

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]partili değilim bahçeliyi sevmem ama sevmeme nedenlerim baska parti içinde tabana yaptıgı hal ve hareketlerdir.. sadece burda bazı kişilerin derdini anlamıs değilim.yani diyelim ki chplisindir derdin gelip bahçeliye çatmak değil kendinde bi kusur varmı ona bakmak yani boş muhabbetler bunlar. anlatabilmişimdir insallah. fitne fesata yol veren sizlersiniz ortalıgı karıstırmak değil sizin gibi yok zamanında sunu yasadım bunu yasadım diyipte böyle davasına ihanet edenleredir sinirim yaşadıysan sagda solda söylemek içinmi yaşadın o zamanın şartlarında bu şuuru tasıyan tüm ülkücü gençlik bunu yaşardı sende yaşadın şimdi 5 bin şehit verdik sorabiliyomusun hesabını sen vatanın bekası için mücadele verirken şimdi aynı masaya oturdugun akp hükümetindeki tüm milletvekilleri napıyordu onların vatan memleket meselesi diye bir düşüncelerimi yokmuymus ki ?. yanlıs kişilere muhalafet oluyosunuz yanlıs kişileri savunuyosunuz . benim elhamdulillah kendimden şüphem yok bu davada cile ceksem yanıma bırakır lafını etmem senin gibi .gereken oydu yapıldı. selam ve dua ile. [/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

kardeşim bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım bizne yaptıysak VATAN içindi gün geldi koca VATANA sığmayan ikimetre kareye sığdırıldı bunları bazıları yaşamadı ciğerleri yanmadı şimdi meydanlarda ip atıyorlar fırsatı değerlendirmeyenler.ben hiç bir zaman geçmişten bahsetmeyi sevmem yaralar kanar kendimi mecbur hissettim selam ve duayla EYVALLAH

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Bahçeli'yi ben de fazla sevmiyorum.
Rahmetli Muhsin Başkan'ı Mhp'nin başında görmek isteyenlerden birisiydim.. ( Yeni parti kurmasaydı belki de başbakandı) ..

Yorumlara gelince
Bir arkadaşımız eşi yok çocuğu yok falan demiş.
Peşinden gittiğiniz MFG yi biraz açıklayabilir misiniz ??

[QUOTE=Sivaslilar.Net;576011]

Anayasa değişikliği referandumunda milletten ‘Hayır’ oyu İsteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Mevlana meydanında Sivaslılara hitap etti. [B]Bahçeli’de Erdoğan gibi Sivaslılardan Yazıcıoğlu’na atıf yaparak oy istedi [/B].

Kaynak: Gazete Izci[/QUOTE]

Mitinge ben de gittim.
Yazıcıoğlu'nu kullanarak oy istemedi.
Konuşmasını tam olarak yazamayacağım ama:
Konuşmasının başında Merhum Muhsin başkanı ve Rize'de heyelanda hayatını kaybeden vatandaşlarımızı andı Allah'tan rahmet diliyorum dedi. Özü böyleydi.

Birileri gibi ağlayıp zırlamadı, duygu sömürüsünde bulunmadı. Sakin bir şekilde konuştu. Haber Kaynağı taraflı anlatmış herhalde.

Bahçeli yerine başka birisi gelirse Mhp bence hatrı sayılır derecede oy kazanır. Çünkü toplum içerisinde bir antipati oluşturmuş durumda kendileri.
Ama gelecek bu kişinin de tanıdık birisi olması gerekli. Mesela Yusuf Halaçoğlu veya Ümit Özdağ gelebilir.

Kılıçdaroğlu gibi birisi bile Chp'nin oylarını %6 -%7 artırdıysa gelin MHP'deki değişimi siz düşünün..

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

İBRETLİK BİR YAZI...KANDIRILAN ÜLKÜCÜLERİN GÖZÜNÜ AÇABİLECEKMİ ?


03 Eylül 2010

Behiç KILIÇ


ÇAKMA ÜLKÜCÜLERİN REFERANDUM ŞENLİKLERİ!..

Ak Parti iktidara geldiğinde, şöyle bir istatistik vardı..
Bu partinin oy tabanında yüzde 22’lik bir ülkücü kökenli seçmenden bahsediliyordu... Dahası, milletvekilleri arasında da, daha önce MHP-Ülkücü camia içinde yer alanlar mevcuttu..
Yıllar geçtikçe, o “yüzde 22 taban” eridi ama yok olmadı...
Kimdir bu “MHP-ülkücü kökenli AKP’liler!” diye baktığımızda, ortaya hoş bir manzara da çıkıveriyordu..!
Bu arkadaşların belediye ilintili müteahhitler, yeni düzende de yer alabilmiş, eşraftan kişiler, tuzu kuru kalmayı başarabilmiş yeni muhafazakar demokratlar olduğu, ceplerinin hidayete erdiği anlaşılıyordu.. Siyaset-cemaat kadrolarının yıldızlarıydılar Allah için ve var güçleri ile ülkücü kimliklerini unutturmaya çalışıyorlardı, yeni partileri içerisinde.. Aralarında öyleleri vardı ki, vekildiler ve zaman zaman kürsüye gelip milliyetçiler için ağır sözler edebiliyorlardı..
Taa ki, bu referandum meselesi ortaya çıkana kadar!..
Birdenbire!.. Efendi hazretleri ve kurmaylarının akıllarına dahice bir fikir geliverdi..! “Evet” garanti altına alınmalıydı ve beklenen sonuç “çantada keklik” değildi.. O halde, oy çalınmalıydı ve Ülkücü-milliyetçi taban ayartılabilirdi belki!. Ne yapılmalıydı!.? “Bizim eski ülkücüler” parlatılıp meydanlara salınabilirdi nitekim!!.
En son, “maşa” manşetlere itildi..
“Yusufiyeliler” diye ülkücü bir birliktelik de, “12 Eylül’den hesap sorulması” için “Evet” diyecekti.. Gerçekten de “Yusufiyeli” diye tanınan bir ülkücü birliktelik vardı ve “12 Eylül cuntası” onlara en ağır işkenceleri yapmışlardı..
Ama, “Yusufiyeliler” vatan aşkı ile dolu mert kişilerdi ve asla bir siyasi rantiyeye çanak tutup gerçekleri göremeyecek kişiler değillerdi..
Peki “ne işti” bu ortaya dökülen “Yusufiyeli” dalgası...
Şimdi, bu aktaracağım satırları okuyalım..
“Ülkücüler Türk Milletinin milli dinamiğidir, bu dün böyle idi bu gün de, yarın da böyle olmak zorundadır. Misak-ı milli şartlarından daha ağır şartların yaşandığı günümüzde Türk Milliyetçileri uyanık olmak zorundadır. İhanetleri Damat Ferid Hükümetinden çok daha ileri noktalardadır.
Ülkemizin milli varlıkları özelleştirme ambalajı ile emperyal güçlere satılırken, diğer yandan “Anadolu’yu Türksüzleştirme” planı yürürlüğe konmuştur. Üniter yapımız AKP hükümetinin kanun ve icraatları ile parçalanma eşiğindedir. Atatürk’ün sözleri ile “bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirmişlerdir.”
AKP hükümetinin kuyruğuna yapışan gafiller de tarih önünde hesap vereceklerdir. Bu gafillerin kimisi “Türk Ocağı Genel Başkanı” sıfatı ile gerçek hayatta, kimileri de “Ankara Yusufiye Ülkücüler Derneği” ve “Yusufiye Vakfı Genel Başkanı” sıfatı ile internet ortamında kurdukları sanal dernek ve vakıflarla AKP şakşakçılığına soyunup Türk Milliyetçilerinin kafasını karıştırmaktadırlar... Ülkücü Hareketin pınar suyuna lağım suyu karıştırma heveslisi bu gafilleri kınıyoruz... Yakın tarihte binlerce şehidimiz ve on binlerce gazimizle taçlanan “YUSUFİYE” kavramını AKP ihanetinin yanında göstermek mücadelemizi inkar ve hatta karalamak olarak görüyoruz... 15. madde değişikliğini bu desteğe gerekçe göstermek de oltanın ucuna takılan yemdir. Ülkücü Hareketin bilirkişisi Yusufiyeliler
1 gram bal yemek için 40 kilo odun yemeyeceklerdir.
Bu ve daha birçok sebepten ötürü YUSUFİYELİLER anayasaya HAYIR diyeceklerdir.
Saygılarımla
Ahmet Yılmaz
Yusufiyeli Ülkücüler Teşkilatı Genel Başkanı
YUSUFİYELİ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATI”
Uzun sözün kısası budur..

VARAN 2 ....... İŞTE GERÇEK ÜLKÜCÜ MİLLİYETÇİ YİĞİTİN GÖRÜŞLERİ

03 Eylül 2010

Mustafa ASLAN


RECEBANDUM OYLAMASI..

Otuz yıldır ülkücülerin adını ağzına almayan, alınca da; “Biz onların cemaziyelevvellerini biliriiiiz!” şeklinde kullanan BOP Eş Başkanı; “RECEBANDUM” söz konusu olunca, oya ihtiyâcı olunca, Meclis’te ağladı! Ülkücü Şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun darağacına giderken yazdığı son mektubundan okuması gereken yeri atlayarak bir paragraf okudu ve ağladı!
Yetmedi!
Yandaş-yoldaş-candaş basın ve medya “eskiden ülkücü” olan şimdi ne oldukları bilinmeyen kişileri ekrana taşıdı, çarşaf-çarşaf manşet etti!
Yetmedi! Rahmetli Velican Oduncu’nun ailesine para teklif edildi!
Yetmedi! Hayatında bir kere “Türk’üm” dememiş BOP Eş Başkanı, Türklükleriyle onurlu Ülkücülere; “Ülkücü kardeşlerim!” diye seslendi! Kahkaha ile güldüm!
Bana sesleniyorsa -ki fakîri tanıyanlar, adımdan önce ülkücülüğümü teslîm ederler- Potamyalı İrecep’le asla kardeşliğimiz yok, olamaz!
Şahsen; “İrecep Bey yapmayın! Biz kardeş olamayız! Çünkü ben Elhamdülillah Müslümânım ve yerle gök arası kadar da şükrederim ki Türk’üm” diyorum. İkinci 12 Eylül’den sonra, “Türk’üm” diyenlere yeniden saldıracağınızı bile bile haykırıyorum...
“RECEBANDUM” öncesi, başka söylemleri de dikkat çekiyor.
Bu memlekette; “takîyeyi ilm-i siyâset eden, değişen-gelişen, gömlek değişen-dönen, karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan, bugün söylediğini yarın inkâr eden, renksiz, milliyetsiz, sözünde durmayan” v.s. sıfatları, kim için kullanıldı yıllardır? İki gündür, kürsüde boyun damarlarını çatlatırcasına; “İnsanın ağzından söz bir kere çıkar” diye yırtınıyor!
Sanki; dokunulmazlıkları kaldıracağım deyip sonra; “Dokunulmazlıkları kaldırarak milletvekillerini mahkemelerde süründüremem” diyen o değil!
Sanki; YÖK’ü kaldıracağım deyip şimdi YÖK’e sığınan o değil!
Sanki; “Velev ki simge olsun” diyecek kadar sahiplendiği türban yasağını kaldıracağım vaadiyle iki kere seçim kazanıp sonra; “Bu bir mutabakat meselesidir” diyen o değil!..
Sanki; yalan bile sadece kendisine ve yoldaşlarına mûbah! Kendi iki kere söz verip halletmeyince bir şey yok ama Gandi Kemal “Ben hallederim” deyince yalan söylemiş oluyor! Velev ki yalan olsun! İki kere seçim kazanmana rağmen neden kaldırmadın ve sen yalancı değilsin! Gandi Kemal, daha seçim kazanmadı! Kazandığında yapmazsa o da bir kere yalancı olsa kıyâmet mi kopar? Bu yalan da sadece size mi helâl müslüman?
Bir başka konu.
30 Ağustos’ta en büyük zaferimizi kutladık. Zafer Bayramı kutlamalarında Başbakan yoktu! Rize’ye geçmiş olsuna gitmişti! Rize’ye ve Rizelilere çok geçmiş olsun. Devlet elbette oradaki yaraları sarmakla, zararı kapatmakla mükellef... Bir gün sonra gitseydi, ne eksilir veya olmaz mıydı?
“Her 10 Kasım’da sap gibi durmaya ne gerek var” diye sorguladıkları bilinir de Zafer Bayramımızdan istedikleri ne? Bilmek isteriz...
Sayın Potamyalı İrecep Bey, Sayın BOP Eş Başkanı; bir yerde şanslısınız! Gandi Kemâl, yalan konusunda sizin kadar tecrübeli değil! Siz sekiz yılda; yalanlarınızı ve yalanı tevil edecek elemanlarınızı geliştirdiniz! Biriniz yalan söylerken, aynı anda bir diğeriniz yalanı tevil edersiniz!
Siz; “İspatlamayan ********dir! Alçaktır!” dersiniz, Cumhurbaşkanı ve danışmanınız görüşmeyi doğrular! Onlar da yetmez hem Kandil’deki itlâf edilecek alçak, hem de PeKaKa’nın siyasallaşmışları görüşmenin yapıldığını söylerler!
“Şerefsiz! Alçak!” dediğiniz kişiler, bu iltifatları iade ettiler mi?..
Şeytana HAYIR diyemeyen, Bezm-i Elest’te BELÎ diyenlerden midir? Vesselam...

VARAN 3 .......ÜLKÜCÜ MİLLİYETÇİ YİĞİTLER AKP Yİ İYİ TANISIN KAFESE GELMESİN

03 Eylül 2010

Sabahattin ÖNKİBAR

KÜRT KANI DİYOR TÜRK MİLLETİ DİYEMİYOR!

Başbakan Erdoğan önceki akşam Kanaltürk TV’de şöyle bir söz ediyor:
“Bayrağımızın alında Türk’ün kanı da var, Kürt’ün kanı da var, Laz’ın kanı da var, Çerkez’in kanı da var, Boşnak’ın kanı da var, Arnavut’un kanı da var.”
Başbakan’ın bu beyanını Çinli, Japonyalı, Avustralyalı ya da Arjantinli bir akademisyen duysa muhtemelen şu sonuca varacaktır:
-Türklerin bayrağı ya da bağımsızlığı için pek çok ulus kan akıttı ve Türklere devlet kurdurdu.
Evet Tayyip Erdoğan sanki bin yıldır ortak idealler uğruna devletler kurup ölüme beraber koşan bir ulusu değil de Birleşmiş Milletler’i tasvir ediyor!
Şu tabloya bakar mısınız, bin yıldır adı Türk olan bir ulusa Başbakanlık yapıyor ama o hâlâ ona Türk Milleti demiyor!
Söylediklerinin bırakın insafla, sosyoloji bilimi ve tarihle de uyumu yok!
Erdoğan hem ümmetçi alışkanlıklarının tezahürlerini sergiliyor hem de kafasında var olan yeni idari planlamaya yani federatif yapıya kamuoyunu alıştırarak hazırlıyor.
Türklüğü ısrarla 36 etnik yapıdan biri olarak sunması, bu bakışını teyit ediyor!
Öyle olmasaydı, Türklük ya da Türk Milleti gibi bütün 73 milyonu kapsayan çatı veya üst kimliği neredeyse her konuşmasında alt kimlik olarak sunmazdı.
Osmanlı’yı ihya ile Sultan ya da Başkanlık düşlerini gören Tayyip Bey’in bu özlemlerinden ötürü böyle davranmasını anlarım da, Türk milliyetçiliğinin sembolü olmuş Muhsin Yazıcıoğlu’nun devamıyız diyenlerin bu çizgiye girmesini ve Erdoğan’ın ardına takılmasını hiç mi hiç anlayamıyorum.
Sadece Başbakan’ın bu bakışı bile on tane 12 Eylül’den hesap sormayla takas edilebilecekken (ki hesap sorma asla yok) bunun görmezden gelinmesi AKP ile BBP arasında var olan esrarengiz ilişkiyi kanıtlayan net bir belge değil midir?
Bunları hatırlatıp sorguladığım için BBP’li üst yönetim bize kızıyor ama BBP tabanından emin olunuz müthiş destekler alıyor ve parti yönetiminin AKP ile özdeşleşmesine duydukları öfkeye şahit oluyorum.
Tekrar ediyorum sadece bu boyut yani Başbakan’ın Türk milleti dememesi ve milletimizi etnik bir aşure gibi sunması bile bu referandumda hayır demeye bin kere yeter de artar bile!
Teşbihte hata olur mu bilmem ama referandumda AKP’nin peşine takılmak, bir hahamın ya da papazın ardına takılıp cennete gidilebileceğini düşünmek gibi bir şeydir.
Bakın bugün Başbakan Diyarbakır’da olacak, dikkat edin bir kere olsun hepimiz Türk milletinin unsurlarıyız diyebilecek mi?
Referandumda oylanacak olan maddelere şayet evet denilirse son bağımsız kale yargı da topyekun düşecek ve devletin tamamı AKP tarafından fethedilecektir.
Kendisini Türk Milleti’nin parçası gören herkesin bu referandumda tarihsel bir sorumluluğu vardır.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=35gürün58;577138]İBRETLİK BİR YAZI...KANDIRILAN ÜLKÜCÜLERİN GÖZÜNÜ AÇABİLECEKMİ ?


03 Eylül 2010

Behiç KILIÇ


ÇAKMA ÜLKÜCÜLERİN REFERANDUM ŞENLİKLERİ!..

Ak Parti iktidara geldiğinde, şöyle bir istatistik vardı..
Bu partinin oy tabanında yüzde 22’lik bir ülkücü kökenli seçmenden bahsediliyordu... Dahası, milletvekilleri arasında da, daha önce MHP-Ülkücü camia içinde yer alanlar mevcuttu..
Yıllar geçtikçe, o “yüzde 22 taban” eridi ama yok olmadı...
Kimdir bu “MHP-ülkücü kökenli AKP’liler!” diye baktığımızda, ortaya hoş bir manzara da çıkıveriyordu..!
Bu arkadaşların belediye ilintili müteahhitler, yeni düzende de yer alabilmiş, eşraftan kişiler, tuzu kuru kalmayı başarabilmiş yeni muhafazakar demokratlar olduğu, ceplerinin hidayete erdiği anlaşılıyordu.. Siyaset-cemaat kadrolarının yıldızlarıydılar Allah için ve var güçleri ile ülkücü kimliklerini unutturmaya çalışıyorlardı, yeni partileri içerisinde.. Aralarında öyleleri vardı ki, vekildiler ve zaman zaman kürsüye gelip milliyetçiler için ağır sözler edebiliyorlardı..
Taa ki, bu referandum meselesi ortaya çıkana kadar!..
Birdenbire!.. Efendi hazretleri ve kurmaylarının akıllarına dahice bir fikir geliverdi..! “Evet” garanti altına alınmalıydı ve beklenen sonuç “çantada keklik” değildi.. O halde, oy çalınmalıydı ve Ülkücü-milliyetçi taban ayartılabilirdi belki!. Ne yapılmalıydı!.? “Bizim eski ülkücüler” parlatılıp meydanlara salınabilirdi nitekim!!.
En son, “maşa” manşetlere itildi..
“Yusufiyeliler” diye ülkücü bir birliktelik de, “12 Eylül’den hesap sorulması” için “Evet” diyecekti.. Gerçekten de “Yusufiyeli” diye tanınan bir ülkücü birliktelik vardı ve “12 Eylül cuntası” onlara en ağır işkenceleri yapmışlardı..
Ama, “Yusufiyeliler” vatan aşkı ile dolu mert kişilerdi ve asla bir siyasi rantiyeye çanak tutup gerçekleri göremeyecek kişiler değillerdi..
Peki “ne işti” bu ortaya dökülen “Yusufiyeli” dalgası...
Şimdi, bu aktaracağım satırları okuyalım..
“Ülkücüler Türk Milletinin milli dinamiğidir, bu dün böyle idi bu gün de, yarın da böyle olmak zorundadır. Misak-ı milli şartlarından daha ağır şartların yaşandığı günümüzde Türk Milliyetçileri uyanık olmak zorundadır. İhanetleri Damat Ferid Hükümetinden çok daha ileri noktalardadır.
Ülkemizin milli varlıkları özelleştirme ambalajı ile emperyal güçlere satılırken, diğer yandan “Anadolu’yu Türksüzleştirme” planı yürürlüğe konmuştur. Üniter yapımız AKP hükümetinin kanun ve icraatları ile parçalanma eşiğindedir. Atatürk’ün sözleri ile “bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirmişlerdir.”
AKP hükümetinin kuyruğuna yapışan gafiller de tarih önünde hesap vereceklerdir. Bu gafillerin kimisi “Türk Ocağı Genel Başkanı” sıfatı ile gerçek hayatta, kimileri de “Ankara Yusufiye Ülkücüler Derneği” ve “Yusufiye Vakfı Genel Başkanı” sıfatı ile internet ortamında kurdukları sanal dernek ve vakıflarla AKP şakşakçılığına soyunup Türk Milliyetçilerinin kafasını karıştırmaktadırlar... Ülkücü Hareketin pınar suyuna lağım suyu karıştırma heveslisi bu gafilleri kınıyoruz... Yakın tarihte binlerce şehidimiz ve on binlerce gazimizle taçlanan “YUSUFİYE” kavramını AKP ihanetinin yanında göstermek mücadelemizi inkar ve hatta karalamak olarak görüyoruz... 15. madde değişikliğini bu desteğe gerekçe göstermek de oltanın ucuna takılan yemdir. Ülkücü Hareketin bilirkişisi Yusufiyeliler
1 gram bal yemek için 40 kilo odun yemeyeceklerdir.
Bu ve daha birçok sebepten ötürü YUSUFİYELİLER anayasaya HAYIR diyeceklerdir.
Saygılarımla
Ahmet Yılmaz
Yusufiyeli Ülkücüler Teşkilatı Genel Başkanı
YUSUFİYELİ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATI”
Uzun sözün kısası budur..

VARAN 2 ....... İŞTE GERÇEK ÜLKÜCÜ MİLLİYETÇİ YİĞİTİN GÖRÜŞLERİ

03 Eylül 2010

Mustafa ASLAN


RECEBANDUM OYLAMASI..

Otuz yıldır ülkücülerin adını ağzına almayan, alınca da; “Biz onların cemaziyelevvellerini biliriiiiz!” şeklinde kullanan BOP Eş Başkanı; “RECEBANDUM” söz konusu olunca, oya ihtiyâcı olunca, Meclis’te ağladı! Ülkücü Şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun darağacına giderken yazdığı son mektubundan okuması gereken yeri atlayarak bir paragraf okudu ve ağladı!
Yetmedi!
Yandaş-yoldaş-candaş basın ve medya “eskiden ülkücü” olan şimdi ne oldukları bilinmeyen kişileri ekrana taşıdı, çarşaf-çarşaf manşet etti!
Yetmedi! Rahmetli Velican Oduncu’nun ailesine para teklif edildi!
Yetmedi! Hayatında bir kere “Türk’üm” dememiş BOP Eş Başkanı, Türklükleriyle onurlu Ülkücülere; “Ülkücü kardeşlerim!” diye seslendi! Kahkaha ile güldüm!
Bana sesleniyorsa -ki fakîri tanıyanlar, adımdan önce ülkücülüğümü teslîm ederler- Potamyalı İrecep’le asla kardeşliğimiz yok, olamaz!
Şahsen; “İrecep Bey yapmayın! Biz kardeş olamayız! Çünkü ben Elhamdülillah Müslümânım ve yerle gök arası kadar da şükrederim ki Türk’üm” diyorum. İkinci 12 Eylül’den sonra, “Türk’üm” diyenlere yeniden saldıracağınızı bile bile haykırıyorum...
“RECEBANDUM” öncesi, başka söylemleri de dikkat çekiyor.
Bu memlekette; “takîyeyi ilm-i siyâset eden, değişen-gelişen, gömlek değişen-dönen, karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan, bugün söylediğini yarın inkâr eden, renksiz, milliyetsiz, sözünde durmayan” v.s. sıfatları, kim için kullanıldı yıllardır? İki gündür, kürsüde boyun damarlarını çatlatırcasına; “İnsanın ağzından söz bir kere çıkar” diye yırtınıyor!
Sanki; dokunulmazlıkları kaldıracağım deyip sonra; “Dokunulmazlıkları kaldırarak milletvekillerini mahkemelerde süründüremem” diyen o değil!
Sanki; YÖK’ü kaldıracağım deyip şimdi YÖK’e sığınan o değil!
Sanki; “Velev ki simge olsun” diyecek kadar sahiplendiği türban yasağını kaldıracağım vaadiyle iki kere seçim kazanıp sonra; “Bu bir mutabakat meselesidir” diyen o değil!..
Sanki; yalan bile sadece kendisine ve yoldaşlarına mûbah! Kendi iki kere söz verip halletmeyince bir şey yok ama Gandi Kemal “Ben hallederim” deyince yalan söylemiş oluyor! Velev ki yalan olsun! İki kere seçim kazanmana rağmen neden kaldırmadın ve sen yalancı değilsin! Gandi Kemal, daha seçim kazanmadı! Kazandığında yapmazsa o da bir kere yalancı olsa kıyâmet mi kopar? Bu yalan da sadece size mi helâl müslüman?
Bir başka konu.
30 Ağustos’ta en büyük zaferimizi kutladık. Zafer Bayramı kutlamalarında Başbakan yoktu! Rize’ye geçmiş olsuna gitmişti! Rize’ye ve Rizelilere çok geçmiş olsun. Devlet elbette oradaki yaraları sarmakla, zararı kapatmakla mükellef... Bir gün sonra gitseydi, ne eksilir veya olmaz mıydı?
“Her 10 Kasım’da sap gibi durmaya ne gerek var” diye sorguladıkları bilinir de Zafer Bayramımızdan istedikleri ne? Bilmek isteriz...
Sayın Potamyalı İrecep Bey, Sayın BOP Eş Başkanı; bir yerde şanslısınız! Gandi Kemâl, yalan konusunda sizin kadar tecrübeli değil! Siz sekiz yılda; yalanlarınızı ve yalanı tevil edecek elemanlarınızı geliştirdiniz! Biriniz yalan söylerken, aynı anda bir diğeriniz yalanı tevil edersiniz!
Siz; “İspatlamayan ********dir! Alçaktır!” dersiniz, Cumhurbaşkanı ve danışmanınız görüşmeyi doğrular! Onlar da yetmez hem Kandil’deki itlâf edilecek alçak, hem de PeKaKa’nın siyasallaşmışları görüşmenin yapıldığını söylerler!
“Şerefsiz! Alçak!” dediğiniz kişiler, bu iltifatları iade ettiler mi?..
Şeytana HAYIR diyemeyen, Bezm-i Elest’te BELÎ diyenlerden midir? Vesselam...

VARAN 3 .......ÜLKÜCÜ MİLLİYETÇİ YİĞİTLER AKP Yİ İYİ TANISIN KAFESE GELMESİN

03 Eylül 2010

Sabahattin ÖNKİBAR

KÜRT KANI DİYOR TÜRK MİLLETİ DİYEMİYOR!

Başbakan Erdoğan önceki akşam Kanaltürk TV’de şöyle bir söz ediyor:
“Bayrağımızın alında Türk’ün kanı da var, Kürt’ün kanı da var, Laz’ın kanı da var, Çerkez’in kanı da var, Boşnak’ın kanı da var, Arnavut’un kanı da var.”
Başbakan’ın bu beyanını Çinli, Japonyalı, Avustralyalı ya da Arjantinli bir akademisyen duysa muhtemelen şu sonuca varacaktır:
-Türklerin bayrağı ya da bağımsızlığı için pek çok ulus kan akıttı ve Türklere devlet kurdurdu.
Evet Tayyip Erdoğan sanki bin yıldır ortak idealler uğruna devletler kurup ölüme beraber koşan bir ulusu değil de Birleşmiş Milletler’i tasvir ediyor!
Şu tabloya bakar mısınız, bin yıldır adı Türk olan bir ulusa Başbakanlık yapıyor ama o hâlâ ona Türk Milleti demiyor!
Söylediklerinin bırakın insafla, sosyoloji bilimi ve tarihle de uyumu yok!
Erdoğan hem ümmetçi alışkanlıklarının tezahürlerini sergiliyor hem de kafasında var olan yeni idari planlamaya yani federatif yapıya kamuoyunu alıştırarak hazırlıyor.
Türklüğü ısrarla 36 etnik yapıdan biri olarak sunması, bu bakışını teyit ediyor!
Öyle olmasaydı, Türklük ya da Türk Milleti gibi bütün 73 milyonu kapsayan çatı veya üst kimliği neredeyse her konuşmasında alt kimlik olarak sunmazdı.
Osmanlı’yı ihya ile Sultan ya da Başkanlık düşlerini gören Tayyip Bey’in bu özlemlerinden ötürü böyle davranmasını anlarım da, Türk milliyetçiliğinin sembolü olmuş Muhsin Yazıcıoğlu’nun devamıyız diyenlerin bu çizgiye girmesini ve Erdoğan’ın ardına takılmasını hiç mi hiç anlayamıyorum.
Sadece Başbakan’ın bu bakışı bile on tane 12 Eylül’den hesap sormayla takas edilebilecekken (ki hesap sorma asla yok) bunun görmezden gelinmesi AKP ile BBP arasında var olan esrarengiz ilişkiyi kanıtlayan net bir belge değil midir?
Bunları hatırlatıp sorguladığım için BBP’li üst yönetim bize kızıyor ama BBP tabanından emin olunuz müthiş destekler alıyor ve parti yönetiminin AKP ile özdeşleşmesine duydukları öfkeye şahit oluyorum.
Tekrar ediyorum sadece bu boyut yani Başbakan’ın Türk milleti dememesi ve milletimizi etnik bir aşure gibi sunması bile bu referandumda hayır demeye bin kere yeter de artar bile!
Teşbihte hata olur mu bilmem ama referandumda AKP’nin peşine takılmak, bir hahamın ya da papazın ardına takılıp cennete gidilebileceğini düşünmek gibi bir şeydir.
Bakın bugün Başbakan Diyarbakır’da olacak, dikkat edin bir kere olsun hepimiz Türk milletinin unsurlarıyız diyebilecek mi?
Referandumda oylanacak olan maddelere şayet evet denilirse son bağımsız kale yargı da topyekun düşecek ve devletin tamamı AKP tarafından fethedilecektir.
Kendisini Türk Milleti’nin parçası gören herkesin bu referandumda tarihsel bir sorumluluğu vardır.[/QUOTE]

Bunu sadece ülkücülerin değil vatanımı seviyorum diyen herkesin son harfine kadar okumasını tavsiye ediyorum.


Sözün bittiği yer. Tebrikler. İMZA

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]Referandumda belirleyici rolü ülkücüler oynayacak gibi. Tayyip Erdoğan da CHP de ülkücü kardeşlerimiz demeye başladı. Ülkücüler yarıyarıya fire verecektir bence. Kazanan Evet olacak tabiki...[/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B][I]Bu da Başbakanın aldığı yeni bir kavis değil mi Cley...?[/I][/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[B]Siyaset kavislerle doludur Klimasuyu. Dikkat etmezsen savrulursun :)[/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

MELİH AŞIK


ÖZAL...
Batı’nın uşağı demokrasi âşığı olur mu? Oldu bile...
Tayyip Erdoğan, Turgut Özal’ın memleketi Malatya’da halka hitap ediyor:
“Bizim yolumuza Malatyalı büyük insan, demokrasi âşığı Turgut Özal ışık tutuyor.”
Dönelim biraz geriye... Tarih 5 Ocak 1991. Turgut Özal Cumhurbaşkanıdır, Tayyip Erdoğan da Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olarak Hamburg’da düzenlenen bir toplantıda bakınız ne demektedir:
“Şu anda Türkiye’nin başında olanlar ‘biz baba değiliz’ diyor. Sayın Özal da öyle ifade etti. E, sen bu millete baba değilsen, bu millet de seni azledecektir, çünkü bu millete baba değilsin, azledecek. Baba değiller ama ne bunlar? Uşak! Uşak! Neyin uşağı; Batı’nın uşağı, Amerika’nın uşağı. Tabii uşaktan baba olmaz...”



Recep Tayyip Erdoğan, referandumda “bitaraf olan bertaraf olur” buyurmuşlardı. PKK da bitaraf olduğunu açıkladı ama bertaraf edileceğine dair hiçbir belirti göremedik henüz.
Arman Salepçi

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Sayın Süleyman Demirel'in bir sözü vardı. "Dün dündür bugün bugündür"
Söylediklerini unutuyolar gittikelri her yere "nabza göre şerbet" işte geçmişimizdede şimdiki siyasettede aynı şey devam ediyor.

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

arkadaşlar bahçeliye chp cumhurbaşkanlığı sözü vermiş hayırlı olsun al gülüm ver gülüm mesele anlaşıldı sanırım...

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=ŞAHBEY;577184]arkadaşlar bahçeliye chp cumhurbaşkanlığı sözü vermiş hayırlı olsun al gülüm ver gülüm mesele anlaşıldı sanırım...[/QUOTE]

))))))))))))) Allahda seni güldürsün

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=ŞAHBEY;577184]arkadaşlar bahçeliye chp cumhurbaşkanlığı sözü vermiş hayırlı olsun al gülüm ver gülüm mesele anlaşıldı sanırım...[/QUOTE]

[B]Hiç bu kadar birbirlerine yakın olmamışlardı demekki birşeyler varmış.:)

Evet mesele anlaşılmıştır.:D[/B]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[FONT=Book Antiqua][B]Vay be kim derdi Ülkücüler bu kadar çok söz konusu olacak diye , Kanal7 bile 12 Eylül magdurlari Ülkücülerle röportaj yapiyor:rolleyes:
[COLOR=Red]
35gürün58 :
[/COLOR]
Merak etme hiç kimse kandirilmiyor. Suan MHP'yi bu duruma getiren tek bi kisilik var oda Devlet Bey , iyice Ülküsüzlestirdiniz Dava'yi! [/B][B]
Partici olmadan bir geçmise dön ve bir bak. Yusufiyeliler Vakfi acildiysa bosuna degildir. O dönemler'de sahip cikilmayan bir çok Ülkücü agabeylerimiz var Unutma!

Hayir diyenler'de belli zaten , sen bir kaç yaziyi alip yapistirmak'la birsey degistiremezsin :)
[/B][/FONT]

[B][FONT=Book Antiqua]"" Ha bu arada okumayi seven bir kisilikmis'sinizzz , madem gözünüzü açmak istiyorsunuz ,buyrun Türkes'in 12 Eylül adeletsizligine karsi yapmis oldugu savunma metni .[/FONT][/B]

[URL="http://www.turkcu.com/savunma-1.htm"]http://www.turkcu.com/savunma-1.htm[/URL]

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

[QUOTE=Dilsad Hatun;577214][FONT=Book Antiqua][B]Vay be kim derdi Ülkücüler bu kadar çok söz konusu olacak diye , Kanal7 bile 12 Eylül magdurlari Ülkücülerle röportaj yapiyor:rolleyes:
[COLOR=Red]
35gürün58 :
[/COLOR]
Merak etme hiç kimse kandirilmiyor. Suan MHP'yi bu duruma getiren tek bi kisilik var oda Devlet Bey , iyice Ülküsüzlestirdiniz Dava'yi! [/B][B]
Partici olmadan bir geçmise dön ve bir bak. Yusufiyeliler Vakfi acildiysa bosuna degildir. O dönemler'de sahip cikilmayan bir çok Ülkücü agabeylerimiz var Unutma!

Hayir diyenler'de belli zaten , sen bir kaç yaziyi alip yapistirmak'la birsey degistiremezsin :)
[/B][/FONT]




[B][FONT=Book Antiqua]"" Ha bu arada okumayi seven bir kisilikmis'sinizzz , madem gözünüzü açmak istiyorsunuz ,buyrun Türkes'in 12 Eylül adeletsizligine karsi yapmis oldugu savunma metni .[/FONT][/B]

[URL="http://www.turkcu.com/savunma-1.htm"]http://www.turkcu.com/savunma-1.htm[/URL][/QUOTE]

Sayın Dilşat Hatun,
Yazıyı öyle bir bağlamışsınız ki sanki 12 Eylülü savunan biri var yada bizmişiz gibi
çok enteresan oysa 12 Eylül e o zamanki referandumda Hayır diyen %8 lik grubun içinde var olmakla her zaman gurur duyarım. O zaman oy kullandınız mı bilmiyorum kullandıysanız ne verdiğinizi siz biliyorsunuzdur o konuyu ancak size ve vicdanınıza bırakabilirim.

Bizim üzerinde durduğumuz konu Yasayı hazırlayan AKP nin 12 eylülle 30 yıldır bir sorununun olmadığı ve 12 Eylülden yararlanan tek siyasal görüşe sahip grup olduğudur.
Üstelik bu referandum maddesindeki 15. maddenin fiiliyatta hiçbir hükmünün olmadığını sağır sultan biliyor onlar bildiğine göre herhalde sizde biliyorsunuzdur.

4 ay kadar önce CHP 15.maddedeki zaman aşımının kaldırılması ve işlememesi için Meclise yasa teklifi verdi (bakınız söz verdi, laf etti demiyorum) bu yasa teklifi AKP nin oyları ile reddedildi bunu biliyormusunuz ?
12 Eylülden hesap sormak isteyen böyle yaparmı. Nerede samimiyet.?

Şimdi 12 Eylülde zaman aşımı doluyor tüm hukukçuların ortak görüşü hesap sorulamayacağıdır.
Gerçi 30 yıl önceye gitmeye de gerek yok 27 nisan muhtırasını veren Büyükanıt a ne yapıldı ? Üstün hizmet madalyası verildi.. Nerede samimiyet.

İşte bu nedenle Sayın toprağım, Benim zekam bunları sorguluyor bir türlü kandırılamıyor, Erdoğanın dediği gibi bunları hap haline getireceğiz yutturacağız
lafına karşı sorgulayan ve araştıran biri olarak ben bu hapı yutmayacağım.

doğru olan katıldığım tarafınız şu 12 Eylülde en çok acıyı CHP-MHP-Ülkücüler ve sol gruplar çekmiştir. bunda hemfikiriz,
AKP sadece her konuda olduğu gibi bu konununda istismarını yapıyor kandırabildiğim kadar kandırırım diye.
Saygılarımla

Cevap: Bahçeli, Ülkücüler uyanık olmalıdır
 

Yav darbe olalı 30 sene olmuş hem o darbe acep niye olmuş, spor olsun diyemi yapılmış yoksa oluk oluk akan kanı durdurmak içinmi?
Daha o tarihte hayatta olmayanlar bile duyduklarıyla bombardıman yağmuruna tutuyor,bilip bilmeden ağzı olan konuşuyor misali karalıyor birşeyler. O tarihte darbe kaçınılmazdı, Demirel hükümeti çaresiz kalmıştı. Demokrasi askıya alındı ve düzen sağlandıktan sonrada geriye siyasi partilere iade edildi.
Demokrasi geri iade edilmeseydi AKP doğarmıydı? Yiyorlar içiyorlar her makama geliyolar hala demokarsiden bahsediyolar.
Bunlarınki üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Hem 12 Eylül anayasası tarihe karıştı yüzde 90 nı değişmiş geri kalan da zaten çok önemli şeyler değil. Hem anayasanın askeri olması ne sivil olması ne? Asker bu devletin değilmi başka bir ülkeninmi ya? Sanki askeriye öcü, uzaydan gelme bu ülkeyle alakası yokmuş gibi bakıyor herkes, bu ülkenin sahibidir asker o koruyor o şehit oluyor sivillerde hayatını yaşıyor. Polis baş edemediiği zaman hemen askere sarılmasını biliyor.Halk benimsemese yüzde 92 destek verirmiydi o tarihte?
Zaten alıştık böyle olamdık zamanlarda durup dururken ortaya bişe atıp milletin kafasını karıştırmalarına, ülkede işsizlik, açlık, yoksulluk almış başını gitmiş, çıkın bir sokakları caddeleri gezin dükkanlın çoğu ya devren kiralık yada satılık boş dükkanlarla dolu.
Boş şeylerle uğraşmak, gündem değiştirmek oyalamaktan başka bir şey değil bu. Halk ekmek iş derdinde onlar servet iktidarını sağlama almak koruma peşindeler.Fark bu işte.