Öğrencilere Dayak İddiası
 

[url=http://resimzade.com/Show.html?i=25788&token=15181][img]http://resimzade.com/Show.html?i=25788&token=15181[/img][/url]

[B]SİVAS merkeze bağlı Gazi Köyü'nde ilköğretim okulunda okuyan 13 yaşındaki Yusuf Yıldırım ve amcasının oğlu 14 yaşındaki Cafer Yıldırım'ın, pazartesi günü İstiklal Marşı törenine geç kalınca Okul Müdürü Hakan Evcil tarafından dövüldüğü iddia edildi. Müdür Evcil, "Çocukların abartması. Sadece biraz kızdım. Geç gelenlere şınav çektiriyorum" dedi.[/B]

Gaziköy İlköğretim Okulu 7'inci sınıf öğrencisi Yusuf Yıldırım ve kuzeni 8'inci sınıf öğrencisi Cafer Yıldırım, pazartesi günü okula geç kalınca İstiklal Marşı törenine yetişemedi. İddiaya göre öğrencilerin gecikmesine sinirlenen Okul Müdürü Hakan Evcil, çocukları okul önünde bir süre bekletti. Diğer öğrencilerin içeri girmesinin ardından Okul Müdürü Evcil geç gelen iki öğrenciyi döverek sınıfına gönderdi. Yüzü yediği tokatlar nedeniyle kızaran Yusuf Yıldırım'ın arkadaşları durumu ailesine haber verdi. Yusuf Yıldırım şunları anlattı:

"Pazartesi günü 2 kız arkadaşımız ve biz okula geç kaldık. Okula geldiğimizde müdürümüz kızların kafasına birer tane vurarak sınıflarına yolladı. Ben ve arkadaşım Cafer'i girişte tutarak dövmeye başladı. Daha sonra tekme atarak sınıflarımıza gönderdi. Müdürümüz bunu sürekli olarak yapıyor. Geç kalan bazı arkadaşlarımızda sınav çektirip değişik cezalar veriyor. Beni dövmesi de çok ağırıma gitti. Bir ders boyunca sınıfımda sıramda ağladım."

Dayak yediği öne sürülen diğer öğrenci ise konuşmadı.

[B]OKUL MÜDÜRÜ: ŞINAV ÇEKTİRİYORUM [/B]

Okul Müdürü Hakan Evcil ise 8 yıldır öğretmenlik yaptığını belirterek şöyle konuştu:

"Buraya geldiğimde öğrencilerime söylediğim tek şey şu: Bizim için önce vatan, millet, bayrak. Bunun için İstiklal Marşı bizim için çok önemlidir. Bir çocuğun sorumluluğu da okula zamanında gelmek ve İstiklal Marşı'na katılmaktır. Bunu söylememe rağmen geç gelen çocuklar var. Ben de okul müdürü olarak görevim gereği geç gelenleri uyarıyorum. Her defasında uyarmamıza rağmen geç kalan çocuklara da çeşitli cezalar veriyoruz. O gün de Yusuf ve Cafer geç geldikleri için kızdım biraz. Ama darp var mı hatırlamıyorum. O an sinirlenmiş olabilirim. Geç gelen öğrencilere genelde şınav çektiriyorum. Kimseyi dövmedim. Genelde okul müdürleri sevilmez zaten. Şınav çektiriyorum. Bu ceza bile sayılmaz. Bu onlara bir ödül."

Bazı öğrenciler ise, İstiklal Marşı'na gecikenleri müdürün dövdüğünü ve onlara çeşitli cezalar verdiğini söyledi. Ailenin olay nedeni ile müdür hakkında Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurduğu kaydedilirken, savcılığa da suç duyurusunda bulunacakları bildirildi.

(Doğan Haber Ajansı)

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

ah be müdür bey kardeşim taş devrindemi yaşıyosun nedir dayak tarihe kaarışalı hayli zaman geçti siz galiba haala gerilerde yaşıyosunuz isterseniz şöyle şehre doğru ininde bazı okullara bir göz atın ne dersiniz belki işinize yarayan bazı şeyler öğrenirsiniz.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[B]Disiplin olmalı. Ama aşırıya kaçmamak lazım.[/B]

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

tabiiki haklısın kardeşim ama bu beyefendi kendini aşmış bayaa baksana ne diyor sinrlenince naaptığını bilmiyor sinir anında hatırlamıyorum diyor demekki sinir anında öldürse ben yapmadım yada yada sinir anında olmuş hatırlamıyorum diycek.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[B][I][COLOR="Red"]Ceza vermenin farkli yöntemleri vardir.
Cocuk dayakla terbiye edilmez.
Maalesef bunu anlamayanlar var hala...

Yaptigi sey cok büyük,ama önemsiz birsey yapmis gibi hatirlamiyormus.
[/COLOR][/I][/B]

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

allah allah bu nasıl müdürmüş yahu miili eğitim bakanı okullardan istiklal marşını ve andımızı kaldırmaya çalışıyor bu adam geç kaldınız diye çocuk dövüyor tövbe tövbe ne günlere kaldık

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

Ortaokul ve lisede unutamadigim Dayaklar.

[B]Ortaokul 3. Sinif Yer Sivas Imam Hatip Lisesi, olayin failleri ben ve Ögretmen A. K.:[/B]

Mayis ayinin sicak günlerinden biriydi, sinifin icine düsen günes isigi insani rahatsiz eder boyuttaydi, bizde siralari arka tarafa dogru cekmistik ki oraya daha az günes isigi düsüyordu. Ögretmen iceri girdi ve neden böyle oldu diye sordu, soruya ben cevap verdim hisimla beni yanina vagirdi ve ulan it herif bana burnunla gösterme diye yumrugu vurdu, savunmasiz daha dogrusu karsiligini bile veremeyecegim o yumrukla yere düstüm. Yere düsmem onun hizini kesmemisti, beni yerde tekmelemeye basladi, yüzümden, burnumdan kan gelince defol git elini yüzünü yika diyerek beni siniftan disari atti.

[B]Lise 1. sinif, yer; Sivas Imam Hatip Lisesi olayin Failleri ben ve Ögretmen M.Y.
[/B]
Yatili okulda kaldigim icin haftasonunu da okulda geciriyordum, güzel bir cumartesi günü yemekten önce arkadaslarin bahcede top oynayalim teklifine kimsenin hayir diyemeyecegi gibi ben de hayir demedim. Arkadasin biri topa vurdu ve top penceresi acik olan ögretmen odasina girdi, o anda herkes kacti, herbiri bir yere dagildi, ben orada kaldim, yaklasik iki dakika sonra yildiz seklinde kesilmis top pencereden disari atildi. Cok zoruma gitmisti ben de topu tekrar yuvarlayip ögretmenler odasindan iceri attim ve kactim. Öglen yemeginde ögretmen yanima geldi ve beni odasinda bekledigini söyledi ben de yemekten sonra gelirim hocam dedim, yok simdi geleceksin dedi ve beraber odasinda gittik. Önce küfür etmeye basladi, ilk defa bir ögretmenden sinkafli sözler duyuyordum, sasirmistim. Saskinligim gectikten sonra masanin üzerinde duran degil insana herhangi bir canliya dahi vuramayacaginiz kalinliktaki sopayi eline aldi. Ellerimi acmami söyledi. 8 defa elime vurduktan sonra ben ellerimi acmadim, elini acsana lan diye bagirdi ben de bu kadar yeterli degil mi deyince elindeki sopayla bana rastgele vurmaya basladi. Yedigim dayaga karsi sadece kollarimi siper ediyordum, kudurmus gibiydi, durmayacagini anlayinca odadan kacmaya karar verdim. Ben odandan cikinca O da arkamdan kosmaya basladi, kapiyi acip disari cikmak isterken kendisi beni düsürmek icin itince kapinin üzerine dogru düstüm, düsünce cam kapi kirildi ve ellerim cam kapidan iceri girdi, kollarim bileklerimden kesilmisti ve korkunc kan akiyordu, o kanla Bezirci polis karakoluna gittim, karakoldan hastaneye götürdüler ve bileklerimi diktiler. Yaklasik iki saat sonra okul müdürü R.S., müdür yardimcilarinin hemen hemen hepsi oradaydi. Hepsi ögretmene destek veriyorlardi. Karakol komseri henüz 15 yasindasin kendi basina davaci olamazsin dedi, ailen gelmeli. Köyde yasayan senede en fazla 3 defa gördügüm ailem gelip dava acacak da o ögretmenler beni okulda barindiracak, sinif gecirecek ve yatili okulda kalmama birsey demiyecekler. Sonucta dava acamadim, karakoldan bileklerimdeki yaralarla geri döndüm, o kesilen bileklerimdeki agri hic gitmedi, ne zaman uzun bir metin yazmaya kalksam kendisinin varligini hep hissettim. Unutamadim unutturmadi.

[B]Lise 1, Yer: Sivas Imam Hatip Lisesi olayin failleri ben ve ögretmen N.C. ve Ögretmen A.K.[/B]

Soguk bir cumartesi aksami sinemeya gitmistim, aksam en gec saat 22.00´de yatilida olmam lazimdi, filmin bitisi saat 22´den daha önce oldugu icin sorun yoktu ama film uzadi ve giris saatine kadar yetisemedim, basima gelcek seyi biliyordum, ögretmen birkac tokat atacak ve bagiracakti. Ama hic ummadigim birsey beni bekliyordu; kapida beni karsilayan ögretmenim nereden geliyorsun bu saatte dedi, ben de sinemaya gitmistim hocam deyince git sinemeda yat lan dedi ve kapiyi acmadi. Yaklasik 5 defa kapiya geldim ve her seferinde kapiyi acmayacagini söyledi. 15 yasinda bir cocuk gecenin 11´inde nereye giderdi, otele gidecek para yoktu, aklima istasyon geldi. Sivas garindaki o sari, soguk sandalyelerin üzerinde sabahlayacaktim, aklima hicbir tehlike gelmiyordu. Sarhoslarin, evsizlerin istasyonda sabahladiklarina ilk defa orada sahit oldum. Tam gözlerim dalinca o sari, soguk sandalyeden asagi dogru kayiyor ve her defasinda yeniden uyaniyordum. Sabah olmustu bir sekilde ve ben tekrar yatilinin yolunu tuttum, iceri girdim ve ögretmen bana burada uyuyamayacagimi söyledi, öyle nefretle bakiyordu ki anlatamam, aksama kadar siralarin üzerine basimi koyarak bekledim. Pazartesi günü beni dersten cagirdilar. Müdür yardimcisi A.K. elinde sopayla beni bekliyordu, yine bilinen son olmustu.
Bu sadece yedigim dayaklarin üc tanesi, buna benzer cok hatiralarim var, hicbirine hakkimi helal etmiyorum.

Ben size inaniyorum genc kardeslerim, ögretmen dövmüstür, ögretmen döver hatta hem döver hem söver, keske benim de sizin gibi beni koruyabilecek bir ailem olsaydi. Ben sunu acikca söylüyeyim; eger bir ögretmen benim cocugumu döverse o okulu basina yikarim.
Lütfen cocuklarinizi dayakla terbiye etmeyin, ettirmeyin. Dayak atmayan ögretmenler istiyoruz.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[B]Şunu söylemeden edemeyeceğim, bazı dayaklık öğrenciler de var hani.

Mesela size "Lisede Zamanlarında" geçen bir hikaye anlatayım;

Sınıfta bir erkek arkadaşım vardı, çocuk hiç susmazdı, yaramazlıkları eksik olmazdı, tembeldi, saygısızdı.. her bir kötü alışkanlık vardı çocukta. Çocuğa hocalar ne kadar yapma, etme deselerde anlamazdı. Tam tersine daha çok yapardı. Bir gün öyle bir an geldi ki hocanın biri iyi bir dayak attı çocuğa amma öyle böyle değil iyice dövdü.. Çocuk yaklaşık 2 hafta rapor aldı. 2 hafta sonunda melek gibi, tertemiz, aklı başında bir kişi olarak tekrar geldi okula. Dedik, "yav ne oldu sana niye konuşmuyorsun hiç." Dedi," akıllandım ben, artık boşboş konuşmakda yok gevezelikte yok, yaramazlıkta yok. " Dedik, "ne oldu da akıllandın? Evde babandan da mı dayak yedin yoksa?" Dedi, "hayır babam hiç birşey yapmadı. Zaten bugüne kadar hiç birşey yapmadığı için, beni hep serbest bıraktığı için ben böyle oldum. Hoca dayak atınca aklım başıma geldi. Hocaları bu kadar sinirlendirdiğimin farkına varmamıştım. Ben kötü birşeyler yapsam, onlar anlatır anlatır geçerlerdi, birşey yapmazlardı. Bende daha çok kötülük yapardım. Ama dayak yeyince anladım herşeyi..."[/B]

[B]Hikayeyi ben yazdım ama umarım asıl anlatmak istediğim şeyi anlamışsınızdır :)[/B]

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

AKP İstiklal MArşını okullardan zorunlu olmaktan çıakrıyor diye adamalrı hain ilan ederiz,sonra da bu değere önem vermeyenlere "höyt" diyenlere ceza veririz.Bazı şeyleri hep abartırız.Çoğumuz dayak yedik.Haketmediğimz halde yedik.Şimdi hakedenlere dokunmak suç.O okul kapanırsa köylü de bazı şeyleri analr!

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

ben köyde büyümüş ilk okulu köyde okumuş biri olarak babamdan öğretmenimden ne bir tokat yedim nede kötü bir söz işittim babam bize yapılan hatanın yanlışlığını direk değil dolaylı anlatırdı örneğin yukarıda bir çocuk komşunun bahçesini taşlamış camide babasını yakaladılar adam utancından yer yarılmadiki içine girsin diye anlatır bizde bahçe taşlamanın meyve koparmanın utanç verici bir şey olduğunğunu öğrenir babamızı mahcup etmekmek için o tür hataları asla yapmazdık öğretmenimizde şarkışlanın sivri alan köyündendi ali can allah selamet versin oda hiç bir öğrencinin hatasını yüzün vurmaz bırakın döğmeyi sesini bile yükseltmezdi ama çeşitli örneklerle öğrencilerinin yapacakları yanlışları daha başlamadan bitirir bizim okulumuzdada asla yanlış yapılmazdı ama o öğretmenlerin bir özellikler vardı KÖYENİSTÜTÜ mezunu öğretmen olmaları yüreklerinyurtseverlik ve doğa aşkı bulunmas idi

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=NECMEDDİN ÖZBEK;590940]ben köyde büyümüş ilk okulu köyde okumuş biri olarak babamdan öğretmenimden ne bir tokat yedim nede kötü bir söz işittim babam bize yapılan hatanın yanlışlığını direk değil dolaylı anlatırdı örneğin yukarıda bir çocuk komşunun bahçesini taşlamış camide babasını yakaladılar adam utancından yer yarılmadiki içine girsin diye anlatır bizde bahçe taşlamanın meyve koparmanın utanç verici bir şey olduğunğunu öğrenir babamızı mahcup etmekmek için o tür hataları asla yapmazdık öğretmenimizde şarkışlanın sivri alan köyündendi ali can allah selamet versin oda hiç bir öğrencinin hatasını yüzün vurmaz bırakın döğmeyi sesini bile yükseltmezdi ama çeşitli örneklerle öğrencilerinin yapacakları yanlışları daha başlamadan bitirir bizim okulumuzdada asla yanlış yapılmazdı ama o öğretmenlerin bir özellikler vardı KÖYENİSTÜTÜ mezunu öğretmen olmaları yüreklerinyurtseverlik ve doğa aşkı bulunmas idi[/QUOTE]

O,eskidendi..

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

Sebep ne olursa olsun ögretmen ögrencisini dövmemeli. Benim nasil ögretmenime vurma hakkim yoksa onun da bana vurma hakki olmamali. Bilgisizligini kaba kuvvetle kapatmaya calisan cok ögretmen tanidim ben. Ben, ögretmen cocuklarima ögretsin diye vergi veriyorum; dövsün, yildirsin, korkutsun diye degil. Almanya´da dayak zaten olmaz, onlar herseye hukuki acidan bakarlar, cocuk kurallara uymazsa ceza veren mercilere bildirilir ve gerekli cezalari kanunlara göre o merciler verir. Ben elinde sopalarla dolasan ögretmenleri hala unutmadim. Ben saclarim uzun diye kafamda makasla tren yolu acan ögretmenleri de unutmadim, ben ders saatinde kisisel isleriyle ugrasan ögretmenleri de unutmadim. Yeni nesil ögretmenlerin bu konularda daha duyarli olduklarina inaniyorum.
Ben yaramaz bir ögrenci degildim, tam aksine kurallara uyan biriydim. Hem okul saatlerinde hem de okul saatleri disinda o ögretmen baskisini yasayan biri olarak ne yazik ki gecmisteki ögretmenlerimin cogunu muhabbetle anamiyorum, ne zaman böyle bir konu görsem o acilar yeniden canlaniyor gözümde.

Yatili okulda kalanlar bilirler, devlet yatili ögrencilere senede bir defaya mahsus olmak üzere elbise verir, daha dogrusu elbise parasi. Okul yönetimi bir magzayla anlasir ve ögrenciler o magzadan elbise alirlar. Bizde de ayni uygulama olurdu. Bütün ögrencilerin ayni anda magzaya girmeleri mümkün olmadigi icin gruplar halinde gidilir ve elbiseler alinirdi, Ilk giden gruplar istediklerini alirken geriye kalan gruplar icin magzada onlara uygun elbise kalmazdi. Kac defa bana olmayan yetiskin elbisesi verdiler, magza sahibi ve okul idarecileri baban giyer, deden giyer, amcana verirsin diye zorla o elbiseleri bize verdikleri hala aklimda.
Simdi en iyisi susmak, yoksa yazi uzayacak ve kimse okumayacak. Ülkemde tek sorun okullar, ögretmenler degil mutlaka ama ben bunlari birebir yasadim.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=LaEdri;590938]AKP İstiklal MArşını okullardan zorunlu olmaktan çıakrıyor diye adamalrı hain ilan ederiz,sonra da bu değere önem vermeyenlere "höyt" diyenlere ceza veririz.Bazı şeyleri hep abartırız.Çoğumuz dayak yedik.Haketmediğimz halde yedik.Şimdi hakedenlere dokunmak suç.O okul kapanırsa köylü de bazı şeyleri analr![/QUOTE]

saygı değer LAEDRİ kimsenin kimseyi vatan haini falan ilan ettiği yok a.k.p içerisinde benden daha yurtsver milyonlarca insanın olduğunuda bilenlerdenim ama istiklal marşı bir ulusun kurtuluş ve var oluş marşıdır her milletin bir ulusal marşı mutlaka vardır ama bizimki kadar anlam ifade edeni yoktur istiklali(bağımsızlığı)olmayan bir milletin vatanı olmaz vatanı olmayan bir ulusuda dini imanı ve namusu ayaklar altına alınır bir ulusun değer yargıları ile oynamak sadece a.k.p nin değil hiç bir siyasi partinin ne hakkıdır nede haddidir bu millet bu tür girişimlere asla izin vermez tarih boyuncada vermemiştir saygılarımla

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

Dayaklık öğrenci var mı yok mu bilemem ama dayak ve azarlama çocuğun olumsuz davranışını pekiştirir.İlk yılımda kendini camdan atmaya çalışan ve sırtarak bunu alay haline getiren biröğrencime vurmuştum. Demek ki o zaman öğretmen değilmişim.

İnsan yetiştirmek kolay değil. Bazen söylenen bir sözü söyleyen unutur ama dinleyen yıllarca unutmaz. Her zaman olumluya odaklanmak lazım olumlu olumlu olumlu . Her çocuğun elle tutulur gözle görülür olumlu güzel bir tarafı mutlaka vardır. Olmasa bile siz kafadan uydurun bakalım ''şunu daçok güzel yapmışsın '' deyin.görün bakın neler değişecek?

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=sandalli;590943]Sebep ne olursa olsun ögretmen ögrencisini dövmemeli. Benim nasil ögretmenime vurma hakkim yoksa onun da bana vurma hakki olmamali. Bilgisizligini kaba kuvvetle kapatmaya calisan cok ögretmen tanidim ben. Ben, ögretmen cocuklarima ögretsin diye vergi veriyorum; dövsün, yildirsin, korkutsun diye degil. Almanya´da dayak zaten olmaz, onlar herseye hukuki acidan bakarlar, cocuk kurallara uymazsa ceza veren mercilere bildirilir ve gerekli cezalari kanunlara göre o merciler verir. Ben elinde sopalarla dolasan ögretmenleri hala unutmadim. Ben saclarim uzun diye kafamda makasla tren yolu acan ögretmenleri de unutmadim, ben ders saatinde kisisel isleriyle ugrasan ögretmenleri de unutmadim. Yeni nesil ögretmenlerin bu konularda daha duyarli olduklarina inaniyorum.
Ben yaramaz bir ögrenci degildim, tam aksine kurallara uyan biriydim. Hem okul saatlerinde hem de okul saatleri disinda o ögretmen baskisini yasayan biri olarak ne yazik ki gecmisteki ögretmenlerimin cogunu muhabbetle anamiyorum, ne zaman böyle bir konu görsem o acilar yeniden canlaniyor gözümde.

Yatili okulda kalanlar bilirler, devlet yatili ögrencilere senede bir defaya mahsus olmak üzere elbise verir, daha dogrusu elbise parasi. Okul yönetimi bir magzayla anlasir ve ögrenciler o magzadan elbise alirlar. Bizde de ayni uygulama olurdu. Bütün ögrencilerin ayni anda magzaya girmeleri mümkün olmadigi icin gruplar halinde gidilir ve elbiseler alinirdi, Ilk giden gruplar istediklerini alirken geriye kalan gruplar icin magzada onlara uygun elbise kalmazdi. Kac defa bana olmayan yetiskin elbisesi verdiler, magza sahibi ve okul idarecileri baban giyer, deden giyer, amcana verirsin diye zorla o elbiseleri bize verdikleri hala aklimda.
Simdi en iyisi susmak, yoksa yazi uzayacak ve kimse okumayacak. Ülkemde tek sorun okullar, ögretmenler degil mutlaka ama ben bunlari birebir yasadim.[/QUOTE]

Abi biz Avrupa'dan yüzyıl geriyiz.2100 yıllarında biz olacağız öyle biz.Avrupa mantığıyla Türk mantığını bir tutamazsın.Orda cezai merciler varsa ,burada yok!Biz Avrupalı gibi düşünmeden onların eğitim sistemini uygulamaya çalışıyoruz.Bu,temelsiz bina yapmaya benzer.Biz Yaprak Dökümünüe hngür hüngür ağlayacak kadar cahil bir milletiz.Biz,apayrıyız.Tüm dünyaya uyan sistem bize yine uymaz! Bize Avrupa'nın,Batı'nın eğitim ssitemi kalkındırmaz,bize has sistemelr lazım!

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=NECMEDDİN ÖZBEK;590947]saygı değer LAEDRİ kimsenin kimseyi vatan haini falan ilan ettiği yok a.k.p içerisinde benden daha yurtsver milyonlarca insanın olduğunuda bilenlerdenim ama istiklal marşı bir ulusun kurtuluş ve var oluş marşıdır her milletin bir ulusal marşı mutlaka vardır ama bizimki kadar anlam ifade edeni yoktur istiklali(bağımsızlığı)olmayan bir milletin vatanı olmaz vatanı olmayan bir ulusuda dini imanı ve namusu ayaklar altına alınır bir ulusun değer yargıları ile oynamak sadece a.k.p nin değil hiç bir siyasi partinin ne hakkıdır nede haddidir bu millet bu tür girişimlere asla izin vermez tarih boyuncada vermemiştir saygılarımla[/QUOTE]

Marşımızın kutsallığı konusunda farklı düşünmüyoruz.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=_DuMaN_58;590936][B]Şunu söylemeden edemeyeceğim, bazı dayaklık öğrenciler de var hani.

Mesela size "Lisede Zamanlarında" geçen bir hikaye anlatayım;

Sınıfta bir erkek arkadaşım vardı, çocuk hiç susmazdı, yaramazlıkları eksik olmazdı, tembeldi, saygısızdı.. her bir kötü alışkanlık vardı çocukta. Çocuğa hocalar ne kadar yapma, etme deselerde anlamazdı. Tam tersine daha çok yapardı. Bir gün öyle bir an geldi ki hocanın biri iyi bir dayak attı çocuğa amma öyle böyle değil iyice dövdü.. Çocuk yaklaşık 2 hafta rapor aldı. 2 hafta sonunda melek gibi, tertemiz, aklı başında bir kişi olarak tekrar geldi okula. Dedik, "yav ne oldu sana niye konuşmuyorsun hiç." Dedi," akıllandım ben, artık boşboş konuşmakda yok gevezelikte yok, yaramazlıkta yok. " Dedik, "ne oldu da akıllandın? Evde babandan da mı dayak yedin yoksa?" Dedi, "hayır babam hiç birşey yapmadı. Zaten bugüne kadar hiç birşey yapmadığı için, beni hep serbest bıraktığı için ben böyle oldum. Hoca dayak atınca aklım başıma geldi. Hocaları bu kadar sinirlendirdiğimin farkına varmamıştım. Ben kötü birşeyler yapsam, onlar anlatır anlatır geçerlerdi, birşey yapmazlardı. Bende daha çok kötülük yapardım. Ama dayak yeyince anladım herşeyi..."[/B]

[B]Hikayeyi ben yazdım ama umarım asıl anlatmak istediğim şeyi anlamışsınızdır :)[/B][/QUOTE]

sevgili arkadaşım kötü örnek ölçü alınmaz demekki o orkadaşın sivas deyimi ile kursağı kötülükten götürüyormuş oysa iyi söz yılanı deliğinden çıkarır( bu sözde sivsta çok kullanılır)

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=LaEdri;590951]Marşımızın kutsallığı konusunda farklı düşünmüyoruz.[/QUOTE]

çok teşekkür ederim

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

Şimdi de istiklal marşınamı sıra geldi. Eee böyle giderse nelere daha gelmezki dün Diyarbakır'da görmedinizmi sanki başka bir ülkenin cumhurbaşkanı gelmiş gibi hava yaratıldı ve başarılıda olundu. İki dildede sözlük hediye edildi.

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=goramaz;590948]Dayaklık öğrenci var mı yok mu bilemem ama dayak ve azarlama çocuğun olumsuz davranışını pekiştirir.İlk yılımda kendini camdan atmaya çalışan ve sırtarak bunu alay haline getiren biröğrencime vurmuştum. Demek ki o zaman öğretmen değilmişim.

İnsan yetiştirmek kolay değil. Bazen söylenen bir sözü söyleyen unutur ama dinleyen yıllarca unutmaz. Her zaman olumluya odaklanmak lazım olumlu olumlu olumlu . Her çocuğun elle tutulur gözle görülür olumlu güzel bir tarafı mutlaka vardır. Olmasa bile siz kafadan uydurun bakalım ''şunu daçok güzel yapmışsın '' deyin.görün bakın neler değişecek?[/QUOTE]

işte gerçek ve saygı duyulacak bir yorum insan olmanın gereği budur teşekkürler sayı goramaz

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

[B]Şimdi bu yorumumu okuduğunuzda beni dayağı savunan bir kişi olarak görmenizi istemem; ancak bunun yanında bazı gerçekleri de görmenizi olayın hiç de sizin gördüğünüz gibi olmadığınızı bilmenizi isterim. Ben de lisede görev yapan bir öğretmen olarak bu gibi benzer durumlarla, tartışma ve kavgalarla çok karşılaştım.Fakat nedense birgün olup da bir kişinin bile çıkıp kendine öz eleştiri yaptığını görmedim.Liselerde kalma nerdeyse imkansız, disiplin konusunda birçok alanda idarenin ve öğretmenlerin eli kolu bağlı. Lise gençliği malesef sürmüş arabasını son sürat uçuruma doğru gidiyor. Ahlaki çöküntü ve saygısızlık, umursamazlık dizboyu! Özellikle birçok merkezi lisede birçok öğretmen idareci evime bugün sağ salim ansıl giderim acaba bugün önümü kesen olur mu korkusunda...Bu saydıklarımı uzatmak daha da mümkün.Bütün bu dağ gibi sorunlar varken -her zaman tasvip etmesem de - bir dayak olayı basına bu kadar malzeme olup okulların, öğretmenelrin gerçek sorunları görmezden geliniyorsa ve hemen eğiticimlere karşı bir tavı takınılıyorsa kusura bakamyın ben orda olayı sorgularım.Birçok veli çocuğunu okula bir çeşit atıp gidiyor ayda yıla bir uğrarsa uğruyor sonra böyle bir olay ya da sıkıntı olduğu zaman birden en sorumlu en kültürlü veli haline geliyor, hayret! Çok acı bir örnekle yazıma son vereyim.Aşırı süslendiği ve etek boyunu düzeltmesi için bir öğretmen arkadaşmz bir kız öğrenciyi uyarıp velisini çağırdığında annesinin kız çocuğu bu tabi süslenecek,kendini beğendirecek şeklinde bir cevapla karşılaşmasıyla bu köydeki dayak olayını bir karşılaştırın. Sizce hangisi daha vahim???[/B]

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Dayak büyük, olsun küçük olsun her zaman onur kırıcıdır. İlk okulda öğretmenimden yediğim tokatı şu yaşıma kadar hala unutmuş değilim ve hala öfkem var. Her zaman her şey güzellikle eğitimle tatli dille öğretilmeli. Eğitim bir sabır işidir ehli olmayan kişilerde yapmamalı.

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Dayağı hiç bir zaman tasvip etmiyorum ama, çeşitli disiplin cezalarıda kaçınılmaz olmalı,
Çocukları başıboş bıraktığımız zaman sonunda hoş olmayan nahoş olaylar da kaçınılmazdır,

Bizler öğretmenlerimizden ne dayaklar yedik, ha bir yerim kanıyası veya kalıcı bişey değildiler ama, ben şimdi o hocalarıma dua ediyorum, bu gün yüksek okul mezunu olduysam onların payı büyük, bunuda inkar etmemek lazım,
Her hoca için geçerli değildir ama hakkını ödeyemediğimiz hocalarımızda var,, örneğin ilkokul 2. sınıf öğretmenim zarada sayit yıldız unutamadığım ve saygıyla andığım zaman zaman ziyaret edip elini öptüğüm öğretmenlerimdendir.

Şimdi devlet bile çocuğuna fiske vuranı bile sorguluyor, hatta çocuğu koruma altına almasına kadar gidiyor, bunun sonucu,
Biz Türk milletinin kanında var, alıştırılmışız fazla özgür oldumu? zıvanadan çıkarız, her zaman çekineceğimiz birileri olacak, ([I]tabi bu satıra katılmayanlar olabilir[/I])O zaman disiplin olmazsa fazla özgürlük ters tepiyor,

O zamanda çocuklarımızı kendi irademizle yetiştiremiyoruz,

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=*AHISKALI*;591496][B]Şimdi bu yorumumu okuduğunuzda beni dayağı savunan bir kişi olarak görmenizi istemem; ancak bunun yanında bazı gerçekleri de görmenizi olayın hiç de sizin gördüğünüz gibi olmadığınızı bilmenizi isterim. Ben de lisede görev yapan bir öğretmen olarak bu gibi benzer durumlarla, tartışma ve kavgalarla çok karşılaştım.Fakat nedense birgün olup da bir kişinin bile çıkıp kendine öz eleştiri yaptığını görmedim.Liselerde kalma nerdeyse imkansız, disiplin konusunda birçok alanda idarenin ve öğretmenlerin eli kolu bağlı. Lise gençliği malesef sürmüş arabasını son sürat uçuruma doğru gidiyor. Ahlaki çöküntü ve saygısızlık, umursamazlık dizboyu! Özellikle birçok merkezi lisede birçok öğretmen idareci evime bugün sağ salim ansıl giderim acaba bugün önümü kesen olur mu korkusunda...Bu saydıklarımı uzatmak daha da mümkün.Bütün bu dağ gibi sorunlar varken -her zaman tasvip etmesem de - bir dayak olayı basına bu kadar malzeme olup okulların, öğretmenelrin gerçek sorunları görmezden geliniyorsa ve hemen eğiticimlere karşı bir tavı takınılıyorsa kusura bakamyın ben orda olayı sorgularım.Birçok veli çocuğunu okula bir çeşit atıp gidiyor ayda yıla bir uğrarsa uğruyor sonra böyle bir olay ya da sıkıntı olduğu zaman birden en sorumlu en kültürlü veli haline geliyor, hayret! Çok acı bir örnekle yazıma son vereyim.Aşırı süslendiği ve etek boyunu düzeltmesi için bir öğretmen arkadaşmz bir kız öğrenciyi uyarıp velisini çağırdığında annesinin kız çocuğu bu tabi süslenecek,kendini beğendirecek şeklinde bir cevapla karşılaşmasıyla bu köydeki dayak olayını bir karşılaştırın. Sizce hangisi daha vahim???[/B][/QUOTE]

Hocam toplumda öğretmenlere yönelik bir önyargı var maalesef.En çok öğretmen eleştirilir,en çok onun maaşı konuşulur.Kimse ben ne yaptım demez.Her şey dışarıdan göründüğü gibi sanıyorlar.Maalesef!

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Ben Öğretmen değilim ama;
Öğretmen arkadaşlarımıza da fazla yüklenmek acımasızlık olur,
Bizler evde iki çocuuğumuza yerine göre söz geçiremezken; Onlar onlarca çocuğu okutuyor, sorunlarıyla ilgileniyor, dinliyor, eğitiyor, ben hiç bir öğretmenin sanmıyorum ki,
Bir öğrencisi Üniversite kazandığında üzülsün, aksine gurur duyar, iyi kariyer sahibi insanlar olduğunda, onur duyar, yerine göre öğrencileriyle baba ve anneden daha çok ilgilenirler,
Bunları da unutmamak lazım,
Dayağı savunduğumdan değil, sakın yanlış anlaşılmasın, içlerinden tabi çürük elmalar çıkmayacak diyede bir garanti veremiyiz

Cevap: İstiklal Marşı'na Geç Kalan Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=sandalli;590934]Ortaokul ve lisede unutamadigim Dayaklar.

[B]Ortaokul 3. Sinif Yer Sivas Imam Hatip Lisesi, olayin failleri ben ve Ögretmen A. K.:[/B]

Mayis ayinin sicak günlerinden biriydi, sinifin icine düsen günes isigi insani rahatsiz eder boyuttaydi, bizde siralari arka tarafa dogru cekmistik ki oraya daha az günes isigi düsüyordu. Ögretmen iceri girdi ve neden böyle oldu diye sordu, soruya ben cevap verdim hisimla beni yanina vagirdi ve ulan it herif bana burnunla gösterme diye yumrugu vurdu, savunmasiz daha dogrusu karsiligini bile veremeyecegim o yumrukla yere düstüm. Yere düsmem onun hizini kesmemisti, beni yerde tekmelemeye basladi, yüzümden, burnumdan kan gelince defol git elini yüzünü yika diyerek beni siniftan disari atti.

[B]Lise 1. sinif, yer; Sivas Imam Hatip Lisesi olayin Failleri ben ve Ögretmen M.Y.
[/B]
Yatili okulda kaldigim icin haftasonunu da okulda geciriyordum, güzel bir cumartesi günü yemekten önce arkadaslarin bahcede top oynayalim teklifine kimsenin hayir diyemeyecegi gibi ben de hayir demedim. Arkadasin biri topa vurdu ve top penceresi acik olan ögretmen odasina girdi, o anda herkes kacti, herbiri bir yere dagildi, ben orada kaldim, yaklasik iki dakika sonra yildiz seklinde kesilmis top pencereden disari atildi. Cok zoruma gitmisti ben de topu tekrar yuvarlayip ögretmenler odasindan iceri attim ve kactim. Öglen yemeginde ögretmen yanima geldi ve beni odasinda bekledigini söyledi ben de yemekten sonra gelirim hocam dedim, yok simdi geleceksin dedi ve beraber odasinda gittik. Önce küfür etmeye basladi, ilk defa bir ögretmenden sinkafli sözler duyuyordum, sasirmistim. Saskinligim gectikten sonra masanin üzerinde duran degil insana herhangi bir canliya dahi vuramayacaginiz kalinliktaki sopayi eline aldi. Ellerimi acmami söyledi. 8 defa elime vurduktan sonra ben ellerimi acmadim, elini acsana lan diye bagirdi ben de bu kadar yeterli degil mi deyince elindeki sopayla bana rastgele vurmaya basladi. Yedigim dayaga karsi sadece kollarimi siper ediyordum, kudurmus gibiydi, durmayacagini anlayinca odadan kacmaya karar verdim. Ben odandan cikinca O da arkamdan kosmaya basladi, kapiyi acip disari cikmak isterken kendisi beni düsürmek icin itince kapinin üzerine dogru düstüm, düsünce cam kapi kirildi ve ellerim cam kapidan iceri girdi, kollarim bileklerimden kesilmisti ve korkunc kan akiyordu, o kanla Bezirci polis karakoluna gittim, karakoldan hastaneye götürdüler ve bileklerimi diktiler. Yaklasik iki saat sonra okul müdürü R.S., müdür yardimcilarinin hemen hemen hepsi oradaydi. Hepsi ögretmene destek veriyorlardi. Karakol komseri henüz 15 yasindasin kendi basina davaci olamazsin dedi, ailen gelmeli. Köyde yasayan senede en fazla 3 defa gördügüm ailem gelip dava acacak da o ögretmenler beni okulda barindiracak, sinif gecirecek ve yatili okulda kalmama birsey demiyecekler. Sonucta dava acamadim, karakoldan bileklerimdeki yaralarla geri döndüm, o kesilen bileklerimdeki agri hic gitmedi, ne zaman uzun bir metin yazmaya kalksam kendisinin varligini hep hissettim. Unutamadim unutturmadi.

[B]Lise 1, Yer: Sivas Imam Hatip Lisesi olayin failleri ben ve ögretmen N.C. ve Ögretmen A.K.[/B]

Soguk bir cumartesi aksami sinemeya gitmistim, aksam en gec saat 22.00´de yatilida olmam lazimdi, filmin bitisi saat 22´den daha önce oldugu icin sorun yoktu ama film uzadi ve giris saatine kadar yetisemedim, basima gelcek seyi biliyordum, ögretmen birkac tokat atacak ve bagiracakti. Ama hic ummadigim birsey beni bekliyordu; kapida beni karsilayan ögretmenim nereden geliyorsun bu saatte dedi, ben de sinemaya gitmistim hocam deyince git sinemeda yat lan dedi ve kapiyi acmadi. Yaklasik 5 defa kapiya geldim ve her seferinde kapiyi acmayacagini söyledi. 15 yasinda bir cocuk gecenin 11´inde nereye giderdi, otele gidecek para yoktu, aklima istasyon geldi. Sivas garindaki o sari, soguk sandalyelerin üzerinde sabahlayacaktim, aklima hicbir tehlike gelmiyordu. Sarhoslarin, evsizlerin istasyonda sabahladiklarina ilk defa orada sahit oldum. Tam gözlerim dalinca o sari, soguk sandalyeden asagi dogru kayiyor ve her defasinda yeniden uyaniyordum. Sabah olmustu bir sekilde ve ben tekrar yatilinin yolunu tuttum, iceri girdim ve ögretmen bana burada uyuyamayacagimi söyledi, öyle nefretle bakiyordu ki anlatamam, aksama kadar siralarin üzerine basimi koyarak bekledim. Pazartesi günü beni dersten cagirdilar. Müdür yardimcisi A.K. elinde sopayla beni bekliyordu, yine bilinen son olmustu.
Bu sadece yedigim dayaklarin üc tanesi, buna benzer cok hatiralarim var, hicbirine hakkimi helal etmiyorum.

Ben size inaniyorum genc kardeslerim, ögretmen dövmüstür, ögretmen döver hatta hem döver hem söver, keske benim de sizin gibi beni koruyabilecek bir ailem olsaydi. Ben sunu acikca söylüyeyim; eger bir ögretmen benim cocugumu döverse o okulu basina yikarim.
Lütfen cocuklarinizi dayakla terbiye etmeyin, ettirmeyin. Dayak atmayan ögretmenler istiyoruz.[/QUOTE]

ben de öğretmenlerimden dayak yedim! x D hem de daha ilkokuldayken..

İlk yediğim dayak ilkokul 2. sınıftayken ödevlerimi sürekli yapmadığım içindi. okulumuz birleştirilmiş sınftı 1.,2.,3. sınıfları bir öğretmen 4. ve 5. sınıfları başka bir öğretmen okutuyordu. öğretmenimiz-kendisi genç bir bayan eğitimciydi- beni birkaç kez uyardı ve ben ödevlerimi yapmamaya devam ettim. bir sabah "ödevlerini yapmayan var mı?" diye sorunca bende parmak kaldırdım-dürüst alacağım ya(!)- sonra eline bizim sınıfın demirden maşasını aldı maşa dediğime bakmayın bayağı 8-10'luk demir parçası kısa bir demir maşa olarak kulanıyorduk okulda x ) ve beni kaçıncı kez uyardığını sordu her iki elimede 4'er defa o demirle vururken bir daha verdiği ödevleri yapmazsam bu sayının ikiye katlanacağını söyleyerek beni tehdit etti. bir sonraki verdiği ödevi yine yapmadım yine aynı senaryo. 3.sünde sayının 16'ya katlandığı gün(hiç unutamam o günü x ) )sabah yine aynı demiri eline aldı "aç ellerini!" dedi. ben korktuğumu belli etmemek için ellerimi hızlı hızlı açıyorum hızlı hızlı uzatıp çekiyorum ama ellerim çok acıyor hemde öyle böyle değil: ). sonuçta 2. sınıfa giden bir çocuğum. ben bunun böyle 32-64... diye katlanarak devam edeceğini düşünürken artık öğretmenimiz bu saçmalığı sürdürmedi. zaten benim 1. sınıftayken de öğretmenimdi ve benim ödev dışında başka kusurum yok denecek kadar azdı. ben dersleri dinleyen(ama ödev yapmayan) öğretmenlerime saygılı, yaramazlık nedir bilmeyen bir çocuktum ilkokul yıllarımda.

ben ödev yapmaktan hazetmeyen bir öğrenciydim işlediğimiz konuları akşam tekrar etmek ve yine işlediğimiz konuları pekiştirmemiz için verilen ödevleri yapmak bana çok sıkıcı geliyordu.lisede ben de yurtta kalıyordum. yurtta akşam yemeğinden sonra 3 saat mecburi etüd vardı ben o etüd saatlerinde bir sonraki işleyeceyiğimiz kunulara göz atardım yine ödev yapmazdım : )

ikinci ve son yediğim dayak yine ilkokulda bu kez 4. sınıftayken...
öğretmenimiz bir proplem sordu sınıfta hiç kimseden çıt yok : ) ben ve benimle birlikte oturan diğer iki arkadaşım-bir sırada 3 öğrenci oturuyorduk- çapalıyor çözmek için, birşeyler çıkarıyoruz sonucu öğretmene göstyeriyoruz ama yok doğru cevap olmadığını söylüyordu bize öğretmenimiz. sonra 3. sınıftaki öğretmenimiz girdi içeri bizim öğretmene "ne yapıyorsunuz?" diye sordu bizim öğretmende "bir soru sordum kimse yapamıyor" dedi. tabii bizim 3. sınıftaki öğretmenimiz biraz bozuldu hiç mi kimse yapamadı diye sordu öğretmenimize kimseden ses çıkmıyor dedi : ) sonra bizi göstererek " bu üçüde mi yapamadı?" diye sordu diğeri "evet" dedi. sonra eline bir sopa aldı ve bize(sadece üçümüze) bikaç vurduktan sonra hızla sınıftan çıktı.

bu dayağa sevinelim mi üzüelim mi bizde bilemedik. bizden çok şey bekliyordu bunu da her firsatta söylüyordu, velilerimize de sürekli bizim hakkımızda olumlu şeyler söylüyordu(tabi bunu babam bana söylemezdi şımarmıyım diye babaannemden öğrenirdim:)) yeni öğretmenimize de bizi övmüş olmalı ki bu kadar kızdı : )

bu iki olay dışında tüm okul yıllarımda dayak yemedim. bu olaylarıda unutamama rağmen ben o iki öğretmenide de hiçbir zaman kızmadım, küsmedim. herşeye rağmen iyi birileri olduklarını bize hissettiriyorlardı birisini göremiyorum kayseri'deymiş ama diğerini her zaman görürdüğümde mrblaşır halini hatrını sorar elini öperim.

dayakız eğitim şart!!

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Ben Almanya´da yasiyorum. Türkiye´de okullarin her kademsini yasadim.
Simdi Almanya´da cocuklarim okula gidiyor ve ben iki ülke arasindaki farki
cok iyi biliyorum.
Almanlar disiplinli bir millettir, yanlisa asla tevazu göstermezler,
hicbir sucu da cezasiz birakmazlar.
Disiplin yönünden bizden daha iyi olan bir toplum ve o toplumda dayaktan
söz etmek mümkün degil. Degil ögretmen, ebeveyler bile kendi cocuklarini dövemez.
Döverse acimadan ellerinden alirlar ve kendi öz cocuklarini göstermezler.
Üzüldügüm sudur ki; ögretmen olan üye arkadaslarin bile dayagi savunmasi cok aci.
Arif abinin dedigi gibi egitim sabir isidir
ve o sabri sadece isinin ehli olan gösterebilir.

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Kimsenin dayağı savunduğu yok.Hiçbir öğretmen döverken ya da vurruken zevk alarak vurmaz.Almanya ile Türkiye'yi karşılaştırmaktan ne kazanıyoruz bilmiyorum.Yüzyıl sonra biz de Almanya gibi olacağız.Onların düşünce sistemine sahip olunca biz de Almanya olacağız.Türkiye'de eğitim eskisi gibi değil.Öğrenciye odaklandı,merkeze alındı öğrenci.Bu iyi niyeti sömürmeyecek kadar iyi bir toplum muyuz biz?Öğrenci, kanunlarla ve yönetmeliklerle üstün kılındığını biliyor ve bunu çok iyi istismar ediyor.Bunları bilen,söyleyen yok.Bir bellemişiz Almanya.Yahu orası Avrupa,burası Türkiye.Bu farkı unutmayın!

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Aradaki fark yüz yilsa bunda en büyük sorumluluk yine ögretmenlerin.
Herkes isini düzgün yapmali, ders saatinde özel islerini halletmemeli.
Vergi iade zarfini ders saati disinda doldurmali. Sinirlendigi zaman yapistirmamali.

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=sandalli;591764]Aradaki fark yüz yilsa bunda en büyük sorumluluk yine ögretmenlerin.
Herkes isini düzgün yapmali, ders saatinde özel islerini halletmemeli.
Vergi iade zarfini ders saati disinda doldurmali. Sinirlendigi zaman yapistirmamali.[/QUOTE]

O dediklerin eskidendi.
Sorumluluk öğretmenlerin deyip kesip atılamaz.Günümüzde çocuğu tek etkileyen faktör öğretmen değildir.Günümüz gençliğini televizyonlar,televoleler yetiştiriyor.Bunu engelleyemiyoruz.Eskiden hepimiz öğretmeni rol alırdık,onun gibi davranırdık,onun gibi hareketler yapmaya çalışırdık.Şimdi roller değişti.Polatlar,Gülbenler,Hadiseler örnek alınıyor.Ve biz tüm bunları görmezden geliyoruz.Günümüzde eğitim maalesef öğrenci merkezli.Bunu öğrenciler çok iyi sömürüyor,çok iyi suistimal ediyor.Veliler de aynı şekilde sömüyor.Öğretmenler tehdit eiliyor,dövülüyor öğrencilerce velilerce.İçerde ders var,lütfen okulun dışına çıkın ses yapmayın demeye korkar oldu öğretmen.bunları hep es geçelim...

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Benim ögrencilik dönemimde böyle degildi, biz ögretmen gördügümüz zaman yolumuzu degsitirirdik ki bizi görmesin diye. Ben sadece kendi yasadiklarimi söyledim, icinde hicbir abarti olmadan. Ben hakkimi soramadim ama Mevla´m mutlaka soracaktir. Simdiki durumdan bihaberim. Allah kolaylik versin sizlere de.

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

haberler için tesekkürler

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

[B][QUOTE=sandalli;591749]Ben Almanya´da yasiyorum. Türkiye´de okullarin her kademsini yasadim.
Simdi Almanya´da cocuklarim okula gidiyor ve ben iki ülke arasindaki farki
cok iyi biliyorum.
Almanlar disiplinli bir millettir, yanlisa asla tevazu göstermezler,
hicbir sucu da cezasiz birakmazlar.
Disiplin yönünden bizden daha iyi olan bir toplum ve o toplumda dayaktan
söz etmek mümkün degil. Degil ögretmen, ebeveyler bile kendi cocuklarini dövemez.
Döverse acimadan ellerinden alirlar ve kendi öz cocuklarini göstermezler.
Üzüldügüm sudur ki; ögretmen olan üye arkadaslarin bile dayagi savunmasi cok aci.
Arif abinin dedigi gibi egitim sabir isidir
ve o sabri sadece isinin ehli olan gösterebilir.[/QUOTE]


haklısınız eğitim sabır işidir...almanyadaki durum da burdan iyi olabilir lakin almanyadaki veli anlayışına burdaki veliler sahip mi acaba? ve almanyada yaşayıp ordaki kurallara noktasına kadar uyan birçok gurbetçi neden Türkiyeye döndüğünde kurallara uymamakta rahat davranıyor almanyaya döndüğünde ise bu huyunu terkediyor? demek ki sorun anlayış ve sistem meselesidir beyefendi.burda kimsenin dayağı savunduğu falan yok yazımı okursanız başında özellikle belirttim bunu. ancak almanyadaki şartlarla burdaki şartları kıyaslamanız son derece enteresan neden mi bieçok alanda birço avrupa ülkesi bizden kat be kat öndeyken aynı uygulamaları beklemniz şaşırtıcı doğrusu? doğuda birçok köy okulunda hala sobayla ısınıldığından haberiniz yok, telefon çekmeyen birçok yer olduğundan haberiniz yok sanırım.

gelelim konunun diğer boyutuna öğretmenlere yönelik yaptığınız bazı eleştirilerde haklsınız bunu inkar edemem malesef öğretmen camiasında da işini hakkıyla yapmayanlar ve sorumsuz olanlar da var ancak günümüzdeki türk eğitim sistemindeki en büyük yanlış şu: herşeyi öğretmenden beklemek. veli çocuğunu okula atıp gidiyor toplantıya çağırdığında aradığında uğradığı yok ama böyle dayak, kavga..vb bir olayla öğrenci gündeme geldğinde ise ondan daha bilnçlisi daha sorumluluk sahibi olanı yok! almanyadaki veliler eminim ayda 1 kere bile okula uğruyordur veya okulla ilketişim halindedir.. şu anki eğitim sistemi o kadar eksiklerle dolu ki öğretmen ve idarecinin birçok konuda eli kolu bağlı ne ilköğretimde ne lisede kalmak imkansız gibi. soruyorum size almanya da nerdeyse her Allahın günü öğretmenin idarecinin yolu kesilip öğretmenler dövülüyor mu? tehdit ediliyor mu? gerçekleri görüp ondan sonra bazı şeyleri eleştirelim..[/B]

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

Ben galiba kendimi anlatamadim, ben sizin sikayetci oldugunuz hic birseyi tasvip etmiyorum. Ögrenci ögretmenini saymali, veli bunu cocuguna asilamali ve veli cocugunun gelisimi icin sürekli okulla irtibat halinde olmali. Ama ögretmen de hirslariyla hareket etmemeli, ögrencisinde silinmeyen yaralar acmamali. Ben bir sayfa yaziyi yazarken bielgimdeki agrilari hissediyorum. Aradan 27 yil gecmis ve o agrilar hala duruyor. Siz bana ögretmenin magduriyetini anlatiyorsunuz bense benim. Aslinda ikisi de yanlis diyebilmeliyiz.

Cevap: Öğrencilere Dayak İddiası
 

[QUOTE=sandalli;591764]Aradaki fark yüz yilsa bunda en büyük sorumluluk yine ögretmenlerin.
Herkes isini düzgün yapmali, ders saatinde özel islerini halletmemeli.
Vergi iade zarfini ders saati disinda doldurmali. Sinirlendigi zaman yapistirmamali.[/QUOTE]

sayın sandallı bazı site yöneticilerinin demokrat bir kimlik kazanmadan verilen emeğe saygı göstermeyi öğrenip önce hakaret içeren sonrada kendilerine verilen cevap mesajını silme alışkanlığından vaz geçene dek bu siteye yorum yapmamaya karar vermiştim ama başınızdan geçen kötü olaylar nedeni ile yaptığınız ve halen etkisinden kurtaramadığınızı gördüğüm yorumlar için üzüntülerimi belirtmek istedim inşallah sizin yaşadıklarınızı başka çocuklar yaşamaz saygılarımla