ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

Türkiye'nin gündemi yine değişti her kesim düşüncesini söyledi yazdı ama sivaslilar.net'in gündemi değişmek bilmiyor. Neden acaba bunu da site yönetimine sormak lazım tabii yönetim duruyorsa ;)

[B]Neyse;[/B]

[B]Başbakan, üniversite öğrencilerinin birçok sorunu tabiri caizse su yüzünde öylece dururken o sorunları teğet geçerek yine kendini birilerinin yatak odasına atmayı başardı ve şu açıklamayı yapmış.[/B]

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Kızılcahamam İstişare Toplantısı'nda üniversitelerdeki yurtların yetersizliği noktasında vurgu yaparken 'Kız öğrenciler, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Muhafazakar yapımıza bu ters' diyerek valilere talimatta bulunacağını belirtmiş.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç dün yaptığı açıklamada, gazetelere yansıdığı şekliyle özel evlerde kalan öğrencilerin şu veya bu şekilde denetlenecekleri veya baskınlar yapılacağı şeklindeki yazıların gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığını vurgulamıştı. Başbakan'ın böyle sözler söylemediğini dile getiren Arınç, "Başbakan'ın buna benzer bir ifadesi de kesinikle söz konusu değil" dedi. Başbakan ise bugün grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Biz devletin yurtlarında erkek ve kız öğrencilerin karışık kalmasına müdahale ettik. Bunu süratle gerçekleştirmeye başladık. Ancak bazı bölgelerde yurtlar konusunda yetersiz kaldık. Bu bölgelerde emniyete, istihbarata bir takım bilgiler geliyor ve Valiliklerimiz ve emniyet teşkilatımız bu ihbarların üzerine gidiyor." dedi.

[B]Ardından tepkiler büyüyünce şu açıklamayı yaptı;[/B]

"Biz kimsenin özel hayatına bugüne kadar müdahale etmiş değiliz. Öyle olsaydı Türkiye’de iki kişiden birinin oyunu almazdık. Bu konuda bizim en büyük teminatımız halkımızdır. Üç dönemdir oyları arta arta yükselen bir iktidar olarak şu anda geldiğimiz nokta bunun teminatıdır. Halkımızın özel hayatı bizim teminatımız altındadır. Meşru hayat vardır gayrimeşru hayat vardır. Bu noktada da tabii ki ülkemizde bizim üzerimize düşen görevler vardır. O görevler de yasalarla bellidir. Yasalar bize hangi görevi verirse o görevler çerçevesinde adımlarımızı atarız."

[B]Sivas'ta büyük bir üniversiteye sahip ve halkı öğrencilerle iç içe acaba sivas halkı bu gündem değişikliği hakkında ne düşünüyor. Sivas halkının düşüncesi başbakanın düşüncesi ile ne kadar örtüşüyor. [/B] :confused:

[B]Ve sizce Sivastaki yurtlar yeterli mi?[/B]

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

SİZİN SİVRİ DİLİNİZ YÜZÜNDEN NE ÜYE KALDI NEDE YÖNETİM
ŞİMDİ SİZ ÇALIN SİZ SÖĞLEYİN KOLAY GELSİN

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

Haklisin diyari Baba. Sivas Adina en ufak bir paylasimlari olmaz, ara sira gelip provakatorluk yapar milleti birbirine dusurup giderler.

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

Evet sizin paylaşımlar tam sivasa dair internette kendimizin bile okumadığı din paylaşımlarınız var.
Fark ettiyseniz sivastada universite var bu konu sivasida ilgilendirir.
Ayrıca fikriniz yoksa yazacak boş boş yazmayın her konuya yukardaki yorumlarınız gibi.

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

[QUOTE=OSMAN ECE;623526]SİZİN SİVRİ DİLİNİZ YÜZÜNDEN NE ÜYE KALDI NEDE YÖNETİM
ŞİMDİ SİZ ÇALIN SİZ SÖĞLEYİN KOLAY GELSİN[/QUOTE]

Sevgili Ozan Osman bey,

Senin gibi bizler ve herkes te zaman zaman göz atıyoruz foruma. Bir alışkanlık ve aşinalık işte. Ne yaparsın.

Ama gel gör ki, insanları tehdit edenler yüzünden yazmak ta kimsenin içinden gelmiyor.

İnsaflı düşünürsek eğer, burayı yazılarıyla şenlendiren sizin "sivri dilli" dediğiniz O takım dı.. Onlar gitti şenlik bitti.

Senin de dediğin gibi, üye veya yönetimin kalmayışının nedeni değişik fikirlerin olmayışı. Değişik fikirler olduğunda neden yazışmalar, tartışmalar fazla idi?

Değişik fikirler olmasa yeni fikirler olur mu? Bilimin en önemli ilkesinden birisi karşı tez üretmek. Karşı fikirler olmasa idi buna bağlı olarak yeni fikirler gelişmese idi, insanlar taş devrinde kalmazlar mıydı?

[B]Tez(fikir) <--> Antitez(karşı fikir)= Sentez (Yeni fikir)[/B] Bu bilimin ilkesidir.

Hem ilgi alanı farklı olacak, hem de fikirler. Öyle olmasa idi insanlar tek tip olurdu. İnsanların tek tip olmasını mı istiyoruz yoksa? İnsanlar farklı farklı yaratılmıştır.

İnsanların hepsinin ozan olması mümkün mü? Ben senin ozanlığına senin de benim siyasetçiliğime saygı göstermen gerekmez mi? Hepimiz birbirimizin görüşüne saygı göstermek zorunda değil miyiz?

Unutmayalım hukukta da, kutsal kitaplarda da tek yanlışın veya cezalı halin, kişinin kişiye zarar vermesini gösterir. Bunun dışında cezalı, hatalı davranış yoktur.


Saygılarımla.

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

[QUOTE=sivaslınet;623529]Sevgili Ozan Osman bey,

Senin gibi bizler ve herkes te zaman zaman göz atıyoruz foruma. Bir alışkanlık ve aşinalık işte. Ne yaparsın.

Ama gel gör ki, insanları tehdit edenler yüzünden yazmak ta kimsenin içinden gelmiyor.

İnsaflı düşünürsek eğer, burayı yazılarıyla şenlendiren sizin "sivri dilli" dediğiniz O takım dı.. Onlar gitti şenlik bitti.

Senin de dediğin gibi, üye veya yönetimin kalmayışının nedeni değişik fikirlerin olmayışı. Değişik fikirler olduğunda neden yazışmalar, tartışmalar fazla idi?

Değişik fikirler olmasa yeni fikirler olur mu? Bilimin en önemli ilkesinden birisi karşı tez üretmek. Karşı fikirler olmasa idi buna bağlı olarak yeni fikirler gelişmese idi, insanlar taş devrinde kalmazlar mıydı?

[B]Tez(fikir) <--> Antitez(karşı fikir)= Sentez (Yeni fikir)[/B] Bu bilimin ilkesidir.

Hem ilgi alanı farklı olacak, hem de fikirler. Öyle olmasa idi insanlar tek tip olurdu. İnsanların tek tip olmasını mı istiyoruz yoksa? İnsanlar farklı farklı yaratılmıştır.

İnsanların hepsinin ozan olması mümkün mü? Ben senin ozanlığına senin de benim siyasetçiliğime saygı göstermen gerekmez mi? Hepimiz birbirimizin görüşüne saygı göstermek zorunda değil miyiz?

Unutmayalım hukukta da, kutsal kitaplarda da tek yanlışın veya cezalı halin, kişinin kişiye zarar vermesini gösterir. Bunun dışında cezalı, hatalı davranış yoktur.


Saygılarımla.[/QUOTE]

sevgili sivaslı net kardeşim insanları tek tip yapmak ne benim heddime düşer nede başkalarını zaten buna kimsenin gücü yetmez burada aynı fikirdeyim bütün yzdıklarına harfiyen katılıyorum şu ozanlar kelimesi hariç ben ozanım ozanca yazarım siz siyasetcisiniz sizde siyaset yazarsınız saygım sonsuz ey vallah şöyle izah ediyim şimdi üyenin biri bir konu açıyor atıyorum ak kara mevzu bu bu mevzu dönüp dolaşıp ya din tartışmasına dönüyor yada siyasete dönüyor ve hakaretler kırıcı kelimeler başlıyor benim anlatmak istediğim bu hemen bir guruplaşma oluyoy bak sizin bana yazmış olduğunuz izahat gayet güzel gayet ılımlı kırmadan dökmeden ne güzel şeyler yazmışınız benim istediğim bu anlayış hoş görü saygılar sunuyorum

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

[QUOTE=OSMAN ECE;623532]sevgili sivaslı net kardeşim insanları tek tip yapmak ne benim heddime düşer nede başkalarını zaten buna kimsenin gücü yetmez burada aynı fikirdeyim bütün yzdıklarına harfiyen katılıyorum şu ozanlar kelimesi hariç ben ozanım ozanca yazarım siz siyasetcisiniz sizde siyaset yazarsınız saygım sonsuz ey vallah şöyle izah ediyim şimdi üyenin biri bir konu açıyor atıyorum ak kara mevzu bu bu mevzu dönüp dolaşıp ya din tartışmasına dönüyor yada siyasete dönüyor ve hakaretler kırıcı kelimeler başlıyor benim anlatmak istediğim bu hemen bir guruplaşma oluyoy bak sizin bana yazmış olduğunuz izahat gayet güzel gayet ılımlı kırmadan dökmeden ne güzel şeyler yazmışınız benim istediğim bu anlayış hoş görü saygılar sunuyorum[/QUOTE]

Sevgili Ozanım,

İyi dille cevap vereceğini yüzde yüz biliyordum. Çünkü ozan demek doğruların yanında olan demektir. Ozan demek yenilikçi, gelişimci, hürriyetçi, cumhuriyetçi, demeokratik olan demektir. Ozan demek birleştirici demektir. Dahası da var ama uzatmayayım.

Ayrıca tatlı dilin giremeyeceği yer yoktur biliyorsun.

En son yazacaklarımı hemen yazayım. İnsanların hassasiyetleri vardır. Din, milliyet ve demokrasi konuları. Bunlar insanların rehberi oluyor yaşamlarında.

Gerek birey olarak, gerekse de devlet olarak yolumuzu bu değerlerimiz olan din, milliyet ve demokrasi ile çiziyoruz. Bu değerler taaki tarihin ilk zamanlarından beri var.

Birisi kalkıp diyor ki; "ben yaşamımı din hükümlerine göre sürdüreceğim." Diğerisi de buna karşı çıkıyor; "Hayır olamaz ben de yaşamımı demokratik hükümlere göre uyarlayacağım." Geçimsizlik buradan başlıyor.

Orta çağda bütün toplumlar din devleti iken, bugün sadece 3-4 devlet din devleti olarak kaldı. Biliyorsun onlarda da yer yer isyanlar çıkıyor. Tüm devletler demokrasi ve cumhuriyetle yönetilmek istenmektedir.

Çünki her insanın dinini baskı olmadan yaşaması zaten demokrasiyle mümkündür. Bunu din de söylüyor; "Senin dinin sana benimkisi bana." Din devletinde herkes dinini mezhebini istediği gibi yaşayamaz. Tek din mezhep anlayışı vardır.

İnsanlar dinini de yaşasın. Ancak kendisi yaşasın. Din baskısı kişisel de devlet olarak ta Evrensel hukuk tarafından doğru görülmüyor. Evrensel hukuk, bireye de devlete de demokratik cumhuriyet yaşamını öngörüyor.

Demokrasi herkesin her değerini özgürce yaşaması için zaten elzem olan sistemdir. Yeter ki kimse kimseye inandıklarını baskı yapmasın. Kendisi yaşasın. Baskı ve dayatma suçtur.

Forumdaki geçimsizliğin nedeni sadece budur.

Saygılarımla.

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

[QUOTE=sivaslınet;623535]Sevgili Ozanım,

İyi dille cevap vereceğini yüzde yüz biliyordum. Çünkü ozan demek doğruların yanında olan demektir. Ozan demek yenilikçi, gelişimci, hürriyetçi, cumhuriyetçi, demeokratik olan demektir. Ozan demek birleştirici demektir. Dahası da var ama uzatmayayım.

Ayrıca tatlı dilin giremeyeceği yer yoktur biliyorsun.

En son yazacaklarımı hemen yazayım. İnsanların hassasiyetleri vardır. Din, milliyet ve demokrasi konuları. Bunlar insanların rehberi oluyor yaşamlarında.

Gerek birey olarak, gerekse de devlet olarak yolumuzu bu değerlerimiz olan din, milliyet ve demokrasi ile çiziyoruz. Bu değerler taaki tarihin ilk zamanlarından beri var.

Birisi kalkıp diyor ki; "ben yaşamımı din hükümlerine göre sürdüreceğim." Diğerisi de buna karşı çıkıyor; "Hayır olamaz ben de yaşamımı demokratik hükümlere göre uyarlayacağım." Geçimsizlik buradan başlıyor.

Orta çağda bütün toplumlar din devleti iken, bugün sadece 3-4 devlet din devleti olarak kaldı. Biliyorsun onlarda da yer yer isyanlar çıkıyor. Tüm devletler demokrasi ve cumhuriyetle yönetilmek istenmektedir.

Çünki her insanın dinini baskı olmadan yaşaması zaten demokrasiyle mümkündür. Bunu din de söylüyor; "Senin dinin sana benimkisi bana." Din devletinde herkes dinini mezhebini istediği gibi yaşayamaz. Tek din mezhep anlayışı vardır.

İnsanlar dinini de yaşasın. Ancak kendisi yaşasın. Din baskısı kişisel de devlet olarak ta Evrensel hukuk tarafından doğru görülmüyor. Evrensel hukuk, bireye de devlete de demokratik cumhuriyet yaşamını öngörüyor.

Demokrasi herkesin her değerini özgürce yaşaması için zaten elzem olan sistemdir. Yeter ki kimse kimseye inandıklarını baskı yapmasın. Kendisi yaşasın. Baskı ve dayatma suçtur.

Forumdaki geçimsizliğin nedeni sadece budur.

Saygılarımla.[/QUOTE]

saygı değer sivaslı net bey ben çok uzun yıllar suudide yaşadım orda biliyorsunuz her şey baskı altında kıral ne derse odur bizim ilimizi vali yönetir
onların ilinide şeyh derler gadı ve hoca yönetir onlarda zaten kıralın kuklası
fakat gel görki o yapılan din baskısı hep geri tepiyor o şeyh dediğim
her namaz vakti kırbaç elinde yakaladığını kırbaçla camiye sokuyor
o insanlar camiye abdest almadan giriyor en arka safa duruyor namaz başlar başlamazda arkadan geri çıkıp kaçıyor yüzde sekseni cumhuriyet istiyor ve
o baskıya nazaran hep tersi yapılıyor esrar hat safada ben şimdi hepini anlatsam ne sayfa yeter nede zaman yeter şunua getirdim baskı hep geri tepmiştir insanları sevmediği şeyin fanatiği yapmıştır bir şey yasaklandıca
millet o şeyin üstüne daha çok gider atamız bize güzel bir yol çizmiş
cumhuriyeti kurmuş milletim özgürce yaşasın diye ama gel görki
diyarbakırda yıllardır duran levha bugün söküldü bahanesi ney guya
paslanmış da ondan sökülmüş hayır pastan deyil
levhada NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE YAZIYORDU
onun için söküldü şü cennet yurdumuzda bırakalım herkes
kendi inancını kendi doğru bildiğini yaşasın
saygılar sevgiler sunuyorum

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

Değerli ozanım,

İşte bu memlekette özgür irade ve özgür ortamda yapılan ibadetin ve görevin ne derce makbul ne derece gerçekçi olduğunu anlamak için seni dinlemeleri gerek. Canlı şahitsin. Baskı düzeninin yerindeki bilimsel kanıtsın.

Yukarda belirtmiştim. Demokrasi her değerin garantörü bir sistem olduğu gibi her din ve mezhebin hatta ahlakın da garantörü bir sistemdir.

Cumhuriyetin ve demokrasinin önemini kavrayamayanlar senin yukardaki yazını bir kaç kez okusunlar.

Sonuçta dini görevleri birey kendi yaşamaz da baskı sonucu yaşar veya baskı yaparak yaptırırsa, bunun ne kendine ne de başkasına faydası yoktur.

Dökme suyla değirmen döner mi?

Forum arkadaşlarımın da bu nedenlerle başka fikirlere demokrat davranarak saygılı olmalarını isterim. Ne kadar insan varsa o kadar değişik fikir vardır. Her fikir, o fikrin sahibi için doğrudur. "Senin fikrin yanlış benimkisi doğru" diyemeyiz. Hele de hiç dayatamayız, aşağılayamayız. Evrensel suçtur. İnsan haklarına aykırıdır.

Saygılarımla.

Cevap: ÖĞRENCİ EVLERİ...
 

Bizler, yani halkımız, şehirlerimiz, Sivaslı halkımız, forum üyelerimiz isteseler de istemeseler de özgürlük ve eşitlik düşüncesi, yani baskı ve dayatmaya karşı çıkış, dünyaya hızla yayılmakta. İnsanlar bu ifadelerini her ortamda dile getirip tartışmaktalar. Hatta bu dile getirmeler, zaman zaman kavgalara dönüşüp kitlesel katliamlara yol açmakta.

Bunun en belirgin olanını, baskı rejimlerinin sürdüğü komşumuz devletlerde görmekteyiz. Günde 10-50 civarında insan ölmektedir.

Ne otorite(imtiyazlılar) elinde bulundurduğu imkanlardan vaz geçmekte, ne de özgürlük ve eşitlik yanlıları bu taleplerinden vaz geçmekteler.

Bu kavga tarihin başlangıcından bu yana sürmekte, sonlanacağa da hiç benzemiyor.

Bakalım daha ne kadar insan ölecek? Daha ne kadar devam edecek? Ne şekilde sonuçlanacak?

Sonuçta bu tartışma, sürtüşme ve kavga; imtiyazlılar ve yandaşlarıyla, bu imtiyazlıların baskı ve dayatmalarına karşı çıkanlar arasındadır.

Bu başlık için söyleyeceklerimin özeti bu kadardır.