HASETLİK VE KISKANÇLIK.
 

Bu Ramazan ayında insanları hoş görü ile karşılamamız gerekirken hasetlik ve kıskançlığı ruhumuzdan atıp temizlenmek yerine daha da batağa saplanıyoruz. Kendi kendimize bir özeleştiri yapalım. Hasetlik ve kıskançlık doğuştan olsa gerek. Aşırı kin ,kıskançlık hasetlık ,istememezlik bir tür ruh halidir. Bu da sonradan olmaz doğuştan ve o kimsenin geninde vardır. Buna günümüz de bilim adamları bir nevi Hastalık diyorlar. Haset veya kıskançlık bir kimsenin sahip olduğu nimetlerin veya sahip olduğu maddi ve manevi varlıkların elinden gitmesini istemektir. Buna çekememezlik te diyebiliriz.
Haset bir kişi çekemediği kişinin elinde bulunan nimetlerin devam ettiği süre ce devamlı sıkıntı çeker ve huzursuz olur. Gece uykuları kaçar huzur ve mutluluğu bir türlü bulamaz. Dolaysıyla Allahın taksimine razı olmamaktır. Kıskanç insanı şöyle de tarif edebiliriz. Kıskanç bir kimse Ağacın özüne girmiş bir Ağaç kurt u gibi dir. Özünde o Ağacı kemirerek kurumasına yok olmasına sebep olur. Kıskanç insan da buna benzer içine düşen o kurt o kişiyi kemirir yok eder. Bu bir ruh hastalığıdır tedavisi yok .
Haset in ,kıskanç ın bu manevi Dünya daki konumuna dikkat çekecek olursak
Dinimizin cemiyette sevgi ve kardeşliğin hakim kılınmasını emreder. İnsaoğlunun birbirleriyle dostça geçinmesi ,sevgi ve saygıyla karşılanması kin tutulmamasını emreder. Kardeşliği emreder kişiyi kıskançlığa sevk eden sebeplerin arasında düşmanlık kin gütme ,kendini üstün görme elde edemediği şeylerden mahrum olma ,mevkii ve makam düşkünlüğü gibi unsurları sayabiliriz. Ki Allah bu insanların şerrinden iyi ahlaklı kişileri korusun.
Kardeşlikten daha yakın bir bağlılık var mı veye bir sözcük var mı diye düşünürken ,Kardeşlerin birbirlerine olan kıskançlıkları hasetlikleri ,düşmanlıkları aklıma geldi. Günümüz de Kardeş düşmanlıkları , kıskançlıkları gittikçe artmaktadır. Bunların bir çoğu çeşitli cinayetlere kadar gitmiştir. Günümüz toplumu zamanla Türk islam ahlakını kaybetmektedir bu konular camii hutbelerine kadar gitti. Bunun baş faktörlerinden birisi aşırı maddeye servete paraya mülke olan yoğun ilgiden kaynaklandiği bilinmektedir. Aşırı kin ve ihtiras
insan toplumlarını çeşitli entrikalara yönlendirmektedir. Dolaysıyla günümüz de güzel ahlaklı insanların ayakta kalabilmesi için en az ahlaksızlar kadar ahlaksız olmaları gerekmektedir. diye düşünüyorum. Bu da topluma uyum sağlamaktır. Sağlayamazsanız varlığınız yok olur. Kar suyu gibi eriyip yok olmaya muhtaç oluruz. Dünya var oldukca çeşitli insan topluluklarının içinde bu gibi zihniyetleri taşıyan insanlar da olacaktır. Olmaması mümkün değil yanlız düşünenlerin düşüncesinden yola çıkarsak bu Türk ve islam toplumunun tamamı Hasetlik ve kıskançlık hastalığına yakalanırsa yani güzel ve temiz ahlaklı toplumlar da yok olursa buna bir değişim sürecimi diyeceğiz . Yoksa yeni bir medeniyetin başlangıcı mı diyeceğiz.
İnsan toplumları çeşitli badireleri aşarak zaman süzgecinden geçerek ,çeşitli değişimlere uğrayarak günümüze kadar gelmiş yıl 2010 .Dünyanın yaşını bilmiyoruz 4 milyar yıl olduğu söyleniyor. Bundan sonra ki zaman neyi gösterecek. İleri teknolojilerle medeniyete mi gidiyoruz yoksa kendi kendimizi yok etmek için ağır silah sanayii nemi gidiyoruz. Sevgiler.
Ağaoğulları
3/09/2010.