Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Serbest Kürsü (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=175)
-   -   Hollanda toplumundan kesitler (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=39282)

mansur58 06.06.2012 23:01

Hollanda toplumundan kesitler
 
[IMG]http://e1206.hizliresim.com/y/7/7kyx5.jpg[/IMG]

[B]Hollanda toplumundan kesitler[/B]

[B]Tam Adı:[/B] Hollanda Krallığı
[B]Yüzölçümü:[/B] 41 526 km²
[B]Başkenti:[/B] Amsterdam
[B]Para Birimi:[/B] Euro
[B]Dili:[/B] Flemenkçe ve Almanca
[B]Nüfusu:[/B] 16 067 754 kişi (2002 tahmini)
[B]Ortalama Ömür:[/B] 78.58 yıl (2002 tahmini)
[B]Okur Yazarlık Oranı:[/B] % 99 (2000 tahmini)
[B]Kişi Başına Düşen Milli Gelir:[/B] 25 800 $

[B]Coğrafi yüz ölçümü;[/B] Karaman il olmadan önceki Konya’nin yüz ölçümünden biraz fazladır. Yani Konya kadar bir ülke.

Yönetim biçimi parlementer sisteme dayalı kırallık (Monarşi) ile yönetiliyor.
Avrupanın ileri demokrasi yle yönetilen ülkelerinin başında geliyor.
En ileri seviyede özgürlükler ve sosyal haklar ülkesi.
Bu nedenle uyuşturucu trafiğinin en cari olduğu yerlerdendir.
Yasal olarak uyuşturucu kullanmak ve satmak serbesttir.
Erkkelerin dahi birbirleriyle evlenmeleri için yasa çıkarılmıştır.
Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri kadar yabancı düşmanlığı açıktan yapılmasa da
Yok demek yanlış olur. Burada yabancı düşmanlığı biraz daha kibarca ve sinsi yapılır.

Okyanus kenarında bir ülke olan Hollanda altı metre deniz seviyesinden aşağıda kalır.
Yüksek setlerle okyanusun baskınlarından korunmayı başarmıştır.
Gemiler büyük ve hidrolik sistemlerle çalışan havuzlarla okyanusa aktarılır. Gelenlerde aynı sistemle iç limanlara geçiş yaptırılır.
Almanya’dan gelip okyanusa ulaşan Rehn Nehri Hollanda’ya uğrar.
Hollandalılar okyanus baskınlarından korunmaya çalışırken bu nehir sularının bir kısmını motor pomplarla okyanusa aktarırlar bir kısmını da açtıkları irili ufaklı binlerce kanalla bütün ülke sathına kanalize ederler. Kanalsız köy, kasaba, şehir, arazi göremezsiniz. Şehirler içerisinden gemiler geçer.
Şehirlerde kanallar üzerine kurulmuş köprüler, gündelik tarfiğe göre açılıp kapanır. Kısacası Hollanda su ile yirmi dört saat savaş halindedir.

Coğrafi olarak dağı, tepesi, ve vahşi hayatı olmayan bir ülkedir.
Bu anlamda Belçika da aynı durumdadır. Vahşi hayatın hiç bir yerde izlerini göremezsiniz.
Geçen yıllarda Belçika’da bir ağaçlıkta kurt görüldüğü haberini alan Belçika polisi alarma geçmiş halk ayağa kakmıştı.

Dini hayat pek yoktur. Martin Luter’in Protestanlık açılımıyla doğru orantılı olarak hızla ateizme doğru yelken açmış bir ülkedir.
Seküler hayatın bütün izlerini görebilirisniz. Kiliseler cemaatsizlikten dolayı kapanarak bir çoğu yıkılmış bir kısmı da Türkler tarafından satın alınarak camiye çevrilmiştir. Bu yüzden bütün dünya da olduğu gibi orantılı olarak Avrupa’da da yükselen değerlerin başında İslam gelmektedir.
Hıristiyan kültürü hakimdir ama Hırıistiyanlar burada azınlıkta kalmışlardır. Papazlarla zaman zaman konferanslarda karşılaştığımızda bu durumdan oldukça kaygılı olduklarını biliyorum. Hatta biz de sizin gibi bu ülkede azınlığız dediklerini de.

Ticari olarak dünyanın en kurnaz ve en başarılı ticaret yeteneğine sahiptirler. Hollandalıların ticari anlayışı için Yahudi mantığı ile ticaret yaptıkları söylenir.
Avrupa ticaretinin dünyaya açılan en büyük kapısıdır. Bu ticari giriş çıkışlar EUROPORT denilen Rotterdam limanlarından yapılır.

Şimdilik bu kadar.

Meraklıları için bir ülkeyi tanıma ve tanıtma yazı dizime sosyal hayat, insan manzaraları ve yaşanmış öykülerle devam edeceğim inşallah.

Kalın sağlıcakla

İsmail Özçelik 06.06.2012 23:15

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
Beğenerek ilgi ile okudum, devamını bekliyoruz:)

mansur58 07.06.2012 19:23

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
[IMG]http://www.yeniresim.com/data/media/1057/www.yeniresim.com_-_lke_Resimleri_-_Amsterdam.jpg[/IMG]

Ciddi anlamda yaklaşık 200 yıllık bir devlet geleneğine sahip olan Hollanda yine Avrupanın en zengin ülkelerinin başında geliyor.

Tarihte deniz korsanlığıyla ün salmış 1700 lü yılların başından itibaren ekonomik anlamda altın çağını yaşamıştır.
Bu zenginliğini ve bu günkü göz kamaştıran refah seviyesine ulaşmasının tarihi arka planında sömürgecilikten elde ettiği büyük gelirler vardır.

Sömürgeleştirdiği en önemli ülkelerin başında 160 milyonluk bir nüfusa sahip Endonezya, Güney Afrika, Latin Amerika ülkelerinden Antilyanlar ve Sürinam gelmektedir.

Özllikle altın madenleri bakımından çok zengin yataklara sahip olan Latin Amerika ülkelerinden Antilyan ve Sürinam’ın yer altı kaynaklarını tabir yerindeyse sonuna kadar sömürüp kurutmuştur. Yerli nüfusa sahip olmayan Sürinam; Afrika, Endonezya ve Hindistan’dan köle olarak getirilen göçmen insanların torunlarından oluşmaktadır.
Holanda orayı bitirdikten sonra açlıkla karşı karşıya bıraktığı halka Hollanda vatandaşlığı vererek günah çıkarmaya çalışmıştır. Onun için şu anda Hollanda da yaşıyan Zenci, Hindistan ve Endonezya asıllı Sürinamlıların sayısı oldukça fazladır. En büyük yabancı nufusunu onlar oluştururlar.

Dedelerini sömüren Hollanda’ya karşı bilinç altında bir intikam duygusu barındıran Sürinamlılar uyuşturucu trafiğnin ve mafyacılığın en önde gelenlerindendir . Yani böylesine bir intikam alma yöntemlerinin varlığını söyleyebiliriz.

Mimari yapısı eski binaların dış görünüm olarak gösterişli iç mimari olarak kullanışsız olan yapılarına karşın şimdi daha gösterişsiz ama kullanılışlı bina tarzına evrilmiş durumdadır.

Hollanda coğrafi olarak kumlarla kaplı bir sahil ülkesi olduğundan binalar için bildiğimiz temeller üzerine oturtulan bina yapmak mümkün değildir. Bütün binalar yaklaşık yirmi metreyi bulan ve yere çakılan kazıklar üzerinde yükselir. Eskiden bu kazıklar sümürgesi olan Endonezya ormanlarını talan ederek elde ettikleri ağaçlardan yapılırdı. Şimdi ise bunun yerini beton kazıklar almıştır.

41 526 km² yüz ölçümüne sahip bu ülkenin tarıma elverişli toprağı olmadığından dışarıdan toprak getirilerek ülkenin tamamına yakını dolgu topraklarla örtülmüştür. Ayrıca denizi doldurarak bir Kıbrıs adası büyüklüğünde toprak elde etmişlerdir. Bir çok ülke kuraklık yaşarken Hollanda topraklarındaki suyu kurutmak ve korunmak için yirmi dört saat sularla savaş halinde olan bir ülkedir. Bu kadar emekler verilerek ayakta kalmaya çalışan bu ülkenin meşhur bir ata sözü vardır. Dünyayı Tanrı yarattı Hollandayı Hollandalılar yarattı derler.

Devamında buluşmak üzere

Kalın sağlıcakla

mansur58 08.06.2012 19:28

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
[IMG]http://mimoza.marmara.edu.tr/~hseker/kavram%20inceleme/duygu/tarihten_dosyalar/image002.jpg[/IMG]

[IMG]http://img03.blogcu.com/images/e/s/t/estelll/799bad5a3b514f096e69bbc4a7896cd9_1279567610.jpg[/IMG]

Rüzgarın ülkesi

İklim olarak sert değişimlere pek sahne olmayan Hollanda, günlük hayatta rüzgarı eksik olmayan bir ülkedir. Yel değirmenleriyle meşhur olmasının nedeni de budur.

Eskiden ülkenin un ihtiyacını karşılyan ve rüzgar enerjisinden faydalanmak için geliştirilen yel değirmenleri artık nostaljik görüntülerde yerini alırken gönümüzde daha gelişmiş haliyle rüzgar türbinleri olarak ülke elekktrik enerjisinin çok önemli bir kısmını sağlamakta kullanılıyor.

Sosyal hayat

Hollanda da sabah güne başlama saati yaklaşık 05:00 iken akşam 17-18 gibi iş dallarına göre çalışma hayatı sonlanır.

Gerek resmi dairelerde gerekse ticari mekanlarda verilen hizmet anlayışı son derece kibar ve insanidir.

Her resmi dairede kendi dini inançlarına göre giyinerek çalışan insanları rahatlıkla görebilirsiniz. Örneğin belediye ve polis bürolarının resepsiyonlarına yolunuz düştüğünde içlerinde baş ürtülü çalışanların da bulunduğ personelin sizleri karşıladığını gıptayla görebilirsiniz. Polislik dahil bir çok meslek alanlarında yabancı ve inanç ayrımı yapılmadan insanlar işe alınırlar. Bu da ister istemez çok önemli ölçüde toplumsal barışa katkı sağlar. Zaten Hollanda devletinin asıl amacı da budur. Başarmıştır da.

İstisnalar çıkabilir ama genel anlamda resmi dairelerde sizin kılık kıyafetinize, saçınıza sakalınıza, tipinize bakılarak kişiye özel muamele yapılmaz. Dolayısıyla yakanızı, paçanızı düzenleyip, önünüzü düğmeleyerek, varsa kasketinizi, kavuğunuzu başınızdan çıkararak suçlu insan mahcubiyetiyle görevli memurların yanına girmeye gerek yoktur.

Buradan aldığımız bu rahtalığın etkisyle Türkiye de gittiğimiz resmi dairelerden kaç kere kovulmaktan beter hale düştüğümüzü çatık kaş hükumet tavırlı memurlarla karşılaştığımızı kısacık da olsa söylemek isterim. Ama şimdiler de bu konuda hayli sevindirici mesafeler katedilmiş bunu da belirtmiş olayım.

Akrabalık ve aile ilişkileri

Hollanda kültüründe çocuklar 18 yaşını doldurduktan sonra evden ayrılmak zorundadırlar. Anne babasının yanında kalmak isterlerse anne babanın izni gerekir. Bu da yetmez kendi payına düşen ev kirası ve diğer masrafları karşılamak zorundadır. Anne, baba, oğul, karı, koca da olsa kimse kimseyle kazancını paylaşmaz. Karşılıksız kimse kimseye bir şey verrmez.

Anektot

1-Vaktiyle bulunduğum bir iş yerinde baba ve oğul aynı yerde çalışıyorlardı. Bir gün öğle yemeği saatinde babanın her nedense yemek getirmediğini gördüm. Oğul getirdiği yemeği masaya serip yerken yemek molasını baba bir kenarda oturarak geçirmişti.

2- Bir hastane ziyaretinde, ziyaretçi lokalinde tanıdıklarla oturuken karşı masada orta yaşlı bir hasta kadının, oldukça neşeli bir şekilde gelen ziyaretçisiyle konuşmasına kulak misafiri olmuştum.
Halinden de belliydi ve diyordu ki; bu gün iyi bir gündeyim oğlum 18 yaşına geldi evden ayrılıyor artık onun yükünden de kurtuluyorum kendi hayatımı daha rahat yaşıyacağım diyordu.

Akraba ziyareti yapmak isteyenler mutlaka günler öncesinden randevu almak zorundadırlar. Çocuklar bile anne babalarını çat kapı ben geldim tarzında ziyaret edemezler. Eğer zorunlu durumlarda çat kapı bir ziyaret gerçekleşmişse ve bu ziyaret bir de yemek saatine denk düşmüşse kesinlikle kendileri için yaptıkları yemeği ziyaretçiyle paylaşmazlar. Bize garip gelen bu konuları zaman zaman Hollandalılara sorduğmuzda gerekçeleri şudur; Randevusuz gelindiği için ve yemeği de sadece kendimize göre yaptığımız için başkasıyla paylaşmak zorunda değiliz bu normaldir derler.

Burada evler genellikle karı, kocadan oluşan çekirdek aile diyebildiğimiz bir anlayışa göre yapılıp dizayn edilir.
Ebeveynler yaşlanıp bakıma muhtaç olduklarında da huzur evlerinden başka gidecek yerleri olmaz.

Bu kültürel bir anlayışdır. Avrupa kültüründe hayatın akışı içerisinde bunlar oldukça normal şeylerdir.

Devamında buluşmak üzere

Kalın sağlıcakla

Siyahnur 08.06.2012 23:42

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
[QUOTE=mansur58;617037]
Bu zenginliğini ve bu günkü göz kamaştıran refah seviyesine ulaşmasının tarihi arka planında sömürgecilikten elde ettiği büyük gelirler vardır.

Sömürgeleştirdiği en önemli ülkelerin başında 160 milyonluk bir nüfusa sahip Endonezya, Güney Afrika, Latin Amerika ülkelerinden Antilyanlar ve Sürinam gelmektedir.

Özllikle altın madenleri bakımından çok zengin yataklara sahip olan Latin Amerika ülkelerinden Antilyan ve Sürinam’ın yer altı kaynaklarını tabir yerindeyse sonuna kadar sömürüp kurutmuştur. Yerli nüfusa sahip olmayan Sürinam; Afrika, Endonezya ve Hindistan’dan köle olarak getirilen göçmen insanların torunlarından oluşmaktadır.
Holanda orayı bitirdikten sonra açlıkla karşı karşıya bıraktığı halka Hollanda vatandaşlığı vererek günah çıkarmaya çalışmıştır. Onun için şu anda Hollanda da yaşıyan Zenci, Hindistan ve Endonezya asıllı Sürinamlıların sayısı oldukça fazladır. En büyük yabancı nufusunu onlar oluştururlar.

Dedelerini sömüren Hollanda’ya karşı bilinç altında bir intikam duygusu barındıran Sürinamlılar uyuşturucu trafiğnin ve mafyacılığın en önde gelenlerindendir . Yani böylesine bir intikam alma yöntemlerinin varlığını söyleyebiliriz.
[/QUOTE]

Burasi cok enteresan ...
bu islere türklerin de karistigi ne kadar dogru ?

vicente58 09.06.2012 09:15

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
aslında tarım arazilerinin olmaması çok ilginç, hollanda deyince gerçekte bizim olan lale de akla geliyor.

gezgin_58 09.06.2012 22:47

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
guzel bir ulke sanirim ama insanlarini pek sevmiyorum

mansur58 10.06.2012 17:05

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
Yıllık olarak yaklaşık 500 milyon Euro luk bir ihracat gelirine sahip olan Hollanda, ihracat kalemlerinin başında tarımdan elde ettiği ürünler gelmektedir.

Pancar, patetes, mısır , tahıl ve lale dışında genellikle yetiştirdiği tarım ürünlerini seracılıkdan elde etmektedir.
Tarım ürünlerindeki tohum ihracatı da çok önemli bir yere sahiptir.
Bununla beraber Et ve süt ürünleri de iharacat kalemleri arasında çok önemli bir yer tutmaktdır.

Renga renk lale bahçeleriyle ünlü olan Hollanda, sadece çiçek ihracatından elde ettiği gelir yaklaşık 15-20 milyon Euro civarındadır.
Bir zamanlar bizim olan lalecilk ünvanını Hollandalılara kaptıralı hayli zaman oldu.

Sonuç itibariyle Avrupanın sebze ve tohum ihtiyacının %80’ nini Hollanda sağlar.

Ağar sanayiye pek yer verilmezken dünya devlerinden olan Philps ve Shell birer Hollanda kuruluşlarıdır.

Günlük yaşam

Hollanda insanı komşuluk ilişkilerinde bizde olduğu kadar sosyal değildirler. Genellikle doğum kontrolu nedeniyle yaşlanmış bir nufus yoğunluğuna sahiptir. Evlilik yerine birlikte yaşam anlayışının yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Teşvik amaçlı çocuk parasının yüksek miktarda ödendiği ülkeler arasındadır ama hızla yaşlanan nüfüsuna karşı hala çözüm bulunabilmiş değildir.
Bununla birlikte çocuk sahibi olmak isteyen çiftler kendileri çocuk yapmak yerine, Çin, Kore, Vietnam, Filipinler gibi uzak doğu ülkelerinden taşıyıcı anne bularak çocuk siparişi vermek yoluyla çocuk sahibi olmayı tercih ediyorlar.

Bunun nasıl olduğunu merak edenler için konuyu biraz daha açmak gerekir se; Doğum kontrolüyle parelel olarak yerleşen ego kültürü, kadınların çocuk doğurarak hem fiziki estetiğini bozma hem de yaşama özgürlüğünü kısıtlama riskine girmeyi engellemektedir. Kadın çocuk doğurmak istemeyince, çocuk edinme ihtiyacı hissedenler erkeğin spermi ni uzak doğuda veya başka ülkelerde para karşılığı buldukları taşıyıcı annelere yerleştirerek çocuk sahibi oluyorlar. Orada doğan çocuk bu siparişin sahiplerine gönderiliyor. Yasalarda buna müsait olduğu için hiçbir sorun oluşturmuyor.
Şu anda bu tarz çocuk edinme yöntemi hızla yayılmaktadır.

Örneğin komşumuzun; taşıyıcı annesi Vietnamlı olan iki çocuğu var bir üçüncü çocuk siparişi daha vereceğini söylüyordu.

Yani artık çarşı pazarda dolaşırken Hollandalı çiftlerin yanında çekik gözlü çocukların çoğalmaya başladığını görebiliyoruz.

Bu tarz çocuk edinme anlayışına kadar sürüklenen Avrupa, bir zamanlar devletler eliyle yüksek maliyetlerle desteklenen doğum kontrolünün dramatik sonuyla karşı karşıyadır.

Her konuda ideoli Avrupa olanlar için bu konuda da bir kesit sunmuş olalım.

Gnlük hayata geri dönecek olursak halk olarak ihbarcı ve ispiyoncu bir kültür anlayışına sahiptir. Kurulu düzende bu şekilde ayakta tutulmaktadır. Yani herkes devletin adamı gibidir. Arkadaşını ispiyon eden görevli , işçi, memur her zaman görevinde yükselir. Her ne kadar yükselme kaygısı taşımasa da bu kültür halkta da hakimdir. Bu gelenek Nazi Almanyasından kalan bir gelenektir.

Örneğin emekli yaşlı kesim evinde oturur penceresinden görebildiği kadarıyla kendi sokağını devamlı kontrol altında tutar. Sokakta neler oluyor komşulara kimler girip çıkıyor. Tarfik lambalarında hangi yaya, hangi araba kural ihlali yapıyor bunlar anında polise bildirilir. Bazan da çocuğuna yüksek sesle konuşmak gibi bir gaflete düşerseniz komşunuzun ihbarıyla polisin birazdan sizi ziyaret edeceğini bekleyebilirsiniz. Artık kendinizi aklayana kadar akla karayı seçersiniz.

Önce polis evinizi gele gide yol eder sonra psikolog ve pedegoglardan oluşan devlet görevlilerinden oluşan bir ekip devreye girer. Bu kez de onlar evinizi yol etmeye başlar. Günün her saatinde hatta gece her hangi bir saatte evinize ani kontrol baskını yapabilirler. Bazan da çocuğunuzun elinizden alınıp yetiştirme yurtlarına gönderilmesine karşı hiçbir şey yapamazsınız. Eşiniz içinde aynıdır.

Devamında buluşmak üzere

Kalın sağlıcakla

sandalli 11.06.2012 08:38

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
Bu seriyi merakla bekliyorum, ellerinize saglik Mansur hocam. Kurallarin cignenmek icin degil hayati kolaylastirmak icin konuldugunun en güzel örnegi Hollanda. Vatanseverligin bizdeki gibi sözle degil uygulamayla oldugunu da cok iyi belirtmissiniz, Tekrar tebrik ederim. Kalemine kuvvet.

mansur58 01.07.2012 05:26

Cevap: Hollanda toplumundan kesitler
 
[QUOTE=sandalli;617135]Bu seriyi merakla bekliyorum, ellerinize saglik Mansur hocam. Kurallarin cignenmek icin degil hayati kolaylastirmak icin konuldugunun en güzel örnegi Hollanda. Vatanseverligin bizdeki gibi sözle degil uygulamayla oldugunu da cok iyi belirtmissiniz, Tekrar tebrik ederim. Kalemine kuvvet.[/QUOTE]

Teşekkür ederim üstadım Allah razı olsun.


WEZ Format +2. ?uan Saat: 09:00.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.