Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar

Sivas - Sivaslilar.Net - Sivashaber - Sivasforum - Sivasların En Büyük Buluşma Merkezi - Yiğidolar (http://www.sivaslilar.net/forum/index.php)
-   Atatürk ve Sivas (http://www.sivaslilar.net/forum/forumdisplay.php?f=176)
-   -   Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Anıları (http://www.sivaslilar.net/forum/showthread.php?t=22708)

Kibrisli 29.11.2008 01:36

Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Anıları
 
[CENTER][IMG]http://www.olivium.com/data/upload_haberler/ataturk-1.jpg[/IMG][/CENTER]

Bu bölümde Mustafa Kemal'in anılarını birbirimizle paylaşarak hem Kurtuluş Savaşı hem de Cumhuriyet'in kuruluş dönemini daha eğlenceli ve gururlu bir şekilde anlamamızı sağlayabiliriz, lütfen herkes rastladığı anılarını arada buraya eklerse çok mutlu olurum, böylece sadece yılın 4 milli bayramı ve 10 Kasım'da toplam 5 kez hatırlamaz ve geleceğe dair bize ışıkta tutacak hem gururlanacağımız hem de ders çıkartacağımız güzel paylaşımlar yapabirilir inancındayım.

İlk anı da ilk asker nasıl yanına girdi o olsun:

O, Samsun'a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, yağlan eriyip kemik ve sinir kalmış bu

Türk askeri ağlıyordu. O'na sordu:

- Asker ağlamaz arkadaş, sen ne ağlıyorsun?
Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı değildi. Hemen doğruldu ve Anafartalar'daki Komutanını çelik yay gibi selamladı.

- Söyle niçin ağlıyorsun?

İç Anadolu'nun yanık yürekli çocuğu içini çekti:

- Düşman memleketi bastı, hükümet beni terhis etti. Silahımızı elimizden aldı. Toprağıma giren düşmanı ne ile öldüreceğim?

Kemal Atatürk, er'in omzuna elini koydu:

- Üzülme çocuğum, dedi. Gel benimle!

Ve Samsun deposunda giydirilip silahlandırarak yanına aldığı ilk er bu Mehmetçik oldu.

Kibrisli 06.12.2008 12:13

Cevap: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Anıları
 
Atatürk, muhtelif vesilelerle maiyetinde çalışan kimselerin samimiyet ve sadakatlarını imtihan etmesini gayet iyi bilirdi. İnsanların halet-i ruhiyesini, niyet ve emellerini teşhis ve temyiz etmekte şelaleler saçan bir zekaya malikti.
O büyük insan, bir gece Çankaya köşkündeki bir ziyafette devrin vekillerinden maruf bir zata şöyle bir sual sorar:
- Beni hakikaten sever misiniz?
Muhatabı hemen cevabı yapıştırır:
- Sevmek ne kelime Ata'm, taparım!
- Peki her dediğimi de yapar mısınız?
- Derhal
Atatürk, bu söz üzerine belinden tabancasını çıkarır ona uzatır.
- Öyleyse, al tabancamı, sık kafana...
- “Aman Atam” der, herhalde benimle şaka ediyorsunuz. Benim ölmemi istemezsiniz. Meseleyi anlayan Atatürk, yeleleri kabaran bir aslan mehabetiyle dışarıda hizmet eden askeri yanına çağırıp aynı sualleri sorup, cevabını aldıktan sonra, karşısında Toroslar’dan kopmuş bir kaya parçası gibi duran bu bağrı yanık Anadolu çocuğuna tabancasını uzatıp kafasına sıkmasını emreder. Aslan Mehmetçik, bu emri bilatereddüt yerine getirir, fakat kendisine bir şey olmaz. Çünkü, Atatürk, daha önce tabancasındaki merminin kurşununu çıkarmıştır.
İşte o zaman, Atatürk yanındakilere şöyle der:
- Beni ve vatanı seven hakiki insanı gördünüz mü?
Ruhu şad olsun.

Kibrisli 22.12.2008 22:53

Cevap: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Anıları
 
[COLOR="Red"][B]İzmir'de hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün bize şu olayı anlatmıştı:
- "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım. Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
- Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
- Evet, dedi. Ben yine sordum:
- Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
- Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
- Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
- Hayır.
- O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
- Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi. Biz de öldürecektik.
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak kendisine uzattım:
- Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.

Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak hüngür hüngür ağlamaya başladı.

YAHYA GALİP KARGI [/B][/COLOR]

Klimasuyu 11.08.2009 05:18

Cevap: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Anıları
 
[B]Atatürk; "yaver sor bakalım bu ingiliz komutanı..."

Atatürk bir kongre yemeğinde iken masasında silah arkadaşları ile oturmakta ve yemeğe eşlik etmektedir. O sırada bir ingiliz komutanı tabiri caizse Atatürk'e dik dik bakmaktadır ve bu olay gece boyunca devam etmektedir ve Atatürkü inanılmaz rahatsız etmektedir... sonunda Atatürk dayanamaz ve yaverini çağırır ve derki ;
-"Yaver sor bakalım bu ingiliz komutanı bana neden sürekli bakıyor ?.."
yaver gider sorar ve Atatürk 'ün yanına geldiğinde Atatürk'e şu cevabı verir;
-"ingiliz komutanı diyorki; siz benim babamı Çanakkale'de şehit ettiniz.. "
Atatürk Gayet sakin ve işibilir tavrı ile tekrar yavere döner ve der ki ;

-"Yaver git sor bakalım babasının Çanakkale'de ne işi varmış ? "[/B]


WEZ Format +2. ?uan Saat: 14:15.

Powered by: vBulletin. Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.


Copyright © - Bütün Haklar Sivaslilar.net'e aittir.