"Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

Türkiye’nin ilk yüz nakli ameliyatını yapan Prof. Dr. Ömer Özkan: Bir hastanın ölmüş olması çok önemli ama her şeyin sonu değil. Kalp nakli yapan kişi hâlâ anılıyor. Ama nakil yapılan kişi öldü.

AKDENİZ Üniversitesi'nde (AÜ) Türkiye'nin ilk yüz nakli ameliyatını yapan Prof. Dr. Ömer Özkan, Hacettepe Üniversitesi'nde çift kol ve bacak nakli yapılan Şevket Çavdar'ın ölümüne ilişkin, "Bir hastanın ölmüş olması çok önemli ama her şeyin sonu değil. Kalp nakli yapan kişi hâlâ anılıyor. Ama nakil yapılan kişi öldü" dedi.

AÜ Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Hacettepe Üniversitesi'nde çift kol ve bacak nakli yapılan Şevket Çavdar'ın hayatını kaybetmesinin ardından kamuoyunda 'üniversiteler arası rekabet kurbanı oldu' şeklindeki yorumlar üzerine basın toplantısı düzenledi. AÜ Hastanesi B Blok'ta düzenlenen toplantıda konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ömer Özkan, "Son bir, bir buçuk aylık süreç nedeniyle bir aradayız. Oldukça olumlu gelişmeler oldu. Maalesef son hafta içinde hepimizin üzüldüğü, her cerrahi ameliyattan sonra başımıza gelebilecek şeyler gördük. Toplumda en ufak şekilde olumsuz algılanmaması gereken bir durum. Çünkü ülkemizde bizim ve arkadaşlarımızın da katkılarıyla yapılan ameliyatlarla organ nakliyle ilgili farkındalık yarattık. İnşallah devamı gelecek. Burada önemli olan yüz, kol veya başka birşey değil. Tamamen organ naklinden bahsediyoruz. Açıklama yapmamızın en büyük sebebi de bu farkındalığın devam etmesidir" diye konuştu.

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

"üniversiteler arası rekabet" olması gerekir zaten. Ama rekabet edecez diye yapılan yanlışlar sonucu birilerinin ölmesi uygun değil.

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

Geçen gün Aile Hekimliğine gittim. Yaşlı bir amca ameliyat olan adama kızıyor. "Ne güzel kolsuz bacaksız yaşayacaktın ne işin var ameliyatla" diye. Ama ben bu görüşe katılmıyorum. O insanın da umutları vardı ama olmadı...

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

Umudu, herkes gibi mutlu bir yaşam sürmek içindir. Diğer taraftan ise başkasına yük olmamak içindir.

Kapitalist düzende Üniversitelerin rekebet konusu yine kapitalizm için geçerli. Ya hastaneye ya da cerrah ismine ün katıp tekelleşmek adına tüm düşünceler. Ama bu düşünceler örnekteki gibi geri tepiyor işte.

Keşke bilimsel dayanışma olsa.. Böyle birşey olsa idi, daha önceki bacakların başarısızlığı dikkate alınırdı. Üniversiteler arası bilim kurulu bu olayı gündemde tutmalı.

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

[B][I]Hiç kimsenin sağlam kalma garantisi yoktur hepimizin başına gelebelir. İnsanlar hep daha iyi daha güzel daha mutlu olabilmek için umut taşır, umutsuz yaşam olmaz.Tıbbın, bilimin geldiği nokta sevindirici, umuyorumki daha başarılı sonuçlar oluşsun.[/I][/B]

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

[QUOTE=ÖnceVatan_58;611413][B][I]Hiç kimsenin sağlam kalma garantisi yoktur hepimizin başına gelebelir. [/I][/B][/QUOTE]

Değerli Öncevatan,

Bilim adamlarının cerrahi hasta için operasyonları, hastanın sağlam kalma garantisi olacak kadar hesaplı yapılmalı. Burada, rekabet adına bu gerçeğin dikkate alınmadığı, ihmal edildiği varsayımı oluştu kamuoyunda. Kamu oyu bu varsayımında haklı da bana göre..

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

ben ehliyettede belirdim butun organlar bagisa acik toprak olup curumektense birileri dahada uzun yasasin

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

Ben daha önce de savunduğum gibi bu tarz konularda hekimlerimize güvenemiyorum.
Bu forumda başka konularda da belirtmiştim aynı görüşlerimi.
Bizim ülkemizde organ nakli doktorlarımızın ünlü olması için çok güzel bir fırsat..

Ben organlarımı bağışladım diyelim,( bu arada organ bağışlanmasını yanlış bulmuyorum, çok ulvi bir hareket fakat olanlar) geçirdiğim bir trafik kazası ardından sırf organlarımı alıp başkasına nakledip ünlü olmak istemediklerini nereden bilebilirim doktorlarımızın? Yaşama ihtimalim varken " boşver X hocam. Bu ölsün de organlarını alalım, 4 kişiye nakil yaparız. TV'ler de bizden bahseder." diye düşünmediklerine nasıl emin olalım? Olamayız değil mi? Olmuyoruz da artık. Hacettepede gördük çünkü. [B]19.5 saatlik bir ameliyat, 54 tane doktor.[/B] Ne yaptınız yahu. İçlerinde vicdan azabı çekip neler neler anlatanlar oldu ertesi gün gazetelere. Komplikasyon oluşunca " organları tekrar almayalım. Belki düzelir bekleyelim" diyip o hastanın ölümüne sebep oldukları söyleniyor.
Ne kadar doğrudur bilinmez.
Ölüm haktır. Buna itirazım yok. Ama umudu tükenmiş insanların son şans deyip de duyguları ile kendi pazarını oluşturmaya çalışan hekimlerden nefret ediyorum. Görünenler de maalesef onu gösteriyor.

Şimdi çıkıp bazılarınız " Kardeşim o hasta ölüm olabileceği konusunda uyarılmıştı" diyeceksiniz. Emin olun ki bu onun uyarılması için değil ameliyatına giren şovmenlerin kendilerini ileride doğacak bu tarz davalara karşı aldığı bir sigorta yöntemidir. Bu operasyon uygunluğu için kaç hasta araştırıldı? Daha uygun bir hasta yokmuydu? İlk komplikasyonlar görüldüğünde neden hemen vazgeçilmedi?

Birde bunu yapan ekip " Türkiyenin en iyi Tıp Fakültesi"

Daha ne diyeyim ki..

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

Oh oh..
Ülkemde her vatandaş birbirinin işi konusunda bilir kişi olmuş,
Ne hacet o kadar sene kafa patlatmaya....

Ben kaptana: "O gemi öyle kullanılmaz kardeşim" diyeyim..
Biri: "o saç öyle kesilmez, böyle kesilsin" desin..
Beriki: "o araba şöyle yapılır bilader" desin..
Öteki: "o program şöyle kodlanır" desin...
Diğeri: "len dört organı ne değiştiriyon, ben olsam kafayı söker şööle yenisini dikerim" desin...

İşin teknik kısmını lütfen bilenlere bırakın,
Ahlakı, etik, sosyal, psikolojik taraflarını buyrun tartışalım....


Herkes herkesin bilir kişisi....
vay vay vay....

Cevap: "Bir hastanın ölmesi herşeyin sonu değil"
 

[QUOTE=KAOS;611576]Oh oh..
İşin teknik kısmını lütfen bilenlere bırakın,
Ahlakı, etik, sosyal, psikolojik taraflarını buyrun tartışalım....
Herkes herkesin bilir kişisi....
vay vay vay....[/QUOTE]

Zaten üyeler bu operasyonun etik, sosyal, psikolojik boyutlarını tartışmışlar. İşin teknik taraflarını tartışan bir kişi bile yok. Hem, bilmezler ki tartışsınlar.

Abartmayın lutfen..