YARİM
Yıllar geldi geçti yari göremem,
Bildiğim oturur Sivas'ta yarim.
Öldü mü kaldı mı onu bilemem,
Yaşam cephesinde savaşta yarim.
Alınca mektubum gözleri dolmuş,
Hüzünle kahrından sararmış solmuş.
Yıkılmış hayali bir viran olmuş;
Ayrılık derdinden çok hasta yarim.
İntizar eylemiş ondan onmadım,
Kuş oldum uçtum da, dala konmadım.
Aşkın deryasında daha yunmadım,
Şu gönül hay hayda telaşta yarim.
Feyzi'yim diyeler bana halini,
Unuttum yüzünü ve eşkalini.
Görmedim ömrümde bir emsalini;
Unutmam adını her yaşta yarim.
GÜLÜM GÜLÜM
Karanlık üstüne karanlık çökmüş,
Yıldızdan kandili yak gülüm gülüm.
Sevdamız üstüne şimşekler çakmış,
Şavkıdan kendine bak gülüm gülüm.
Aşıklar kendine zor yolu seçer,
Kimi mecnun gibi yurdundan göçer.
Kimi sarhoş olup kendinden geçer,
Görme kusurumu çok gülüm gülüm.
İnsana zulümdür ayrı gayrılık,
Can cana değmezse olur sayrılık.
Ölümden beterdir zalım ayrılık,
Vermesin kimseye Hak gülüm gülüm.
Feyzi'yim neyleyim artık bu yaşta?
Kendim gurbetelde gönlüm Sivas'ta.
Ahırında ettin sen beni hasta,
Ellerine kına yak gülüm gülüm.
DİLEDİM TANRI'DAN
Girmişim dönülmez çetin bir yola,
Sarplara düştüm de dönemedim ben.
Can nefeste dursa değmez bir pula,
Diledim Tanrı'dan ölemedim ben.
İçimde açıldı küllenen yara,
Merhemi sorayım hangi diyara?
Ağustos ayında tutuldum kara,
Böyle bir kaderi dilemedim ben.
Kan damarda durmaz akarsa akar,
Felek sillesini göğsüme çakar.
Bir hoyrat acısı sinemi yakar,
Acıtan yaşamı sevemedim ben.
Sevgi deryasında boşum dolmadım,
Sahip oldum amma yaren olmadım.
Şu yalan dünyada murat almadım,
Doğuştan dertliyim gülemedim ben.
Feyzi'yim yorgunum takatim yoktur.
Nesini söyleyim yareler çoktur.
Tatlı sözler bile sineme oktur,
Ne günah işledim bilemedim ben.
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]