Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 21.01.2008, 14:54   #4
Esengül
Yasaklı
NO AVATAR
 
Esengül Şuan Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 02.09.2010 23:31

Üyelik Tarihi: 16.12.2007
Mesajlar: 520
Tecrübe Puanı: 0 Esengül BU GIDISLE COK MESHUR OLACAK
Standart Ey Hüseyin

Ey Huseyn!
Nasıl anlatsam, kanının her damlasıyla nasıl bir tarih yazdığını? Ne desem de anlatabilsem o kurumuş, çatlamış, haktan yüz çevirmiş toprakları Ali Ekber'inin kanıyla nasıl suladığını? Kerbela'yı nasıl 'Aşk Sahrası' kıldığını.
Yorgun gönüllere, ışığı sönmüş gözlere, yalanın kanattığı dudaklara, dillere, esir düşmüş ruhlara, Ebulfazl'ın kollarıyla kıyam destanı yazdığını bu acizane sözlerimle, sınırlı, mahkum ifadelerimle nasıl anlatabilirim? Sen ki, âşıklarını kara yaşamdan kurtarmak için, kızıl ölümü izzet bilen; sen ki, Kasım'ı henüz on üç yaşında ölüme baldan tatlı diyen, sen ki; ruhunda vefanın vefasız kaldığı, utandığı, Abbas'ın Huseyn'isin! Ben senin-hakir-gözyaşı dökenin, bütün deryalar mürekkep, bütün dallar kalem olsa yine de yazamam ilahi kıyamını. Şehadetin lügatı, şehidin üstadı, vefanın iftiharı gözlerin yaşı, sabrın sabrı, aşkın maşuku sende ve senin ashabında can bulmuşken ben yalnızca, bu lahuti tablo karşısında hayret ve şaşkınlıkla sana ve ashabına , aşıklarına hayran olabilirim.
Ey Kevser'in evladı! Hangi ruh idrak eder Ali Ekber'ine baktığında gözlerinden akan sedef gözyaşlarını! Ya da Ali Asqar'ın haykırışları karşısında ruhunda açılan derin yaraları...? Zeynep'in ağıtlarını, Rubab'ın yanan yüreğini, Leyla'nın duyduğunda feryad ettiği Kerbela'nı hangimizin havsalası alır? Hangi ağızlardan dinlesem de anlayabilsem ya da hangi şekilde ifade etsem de anlatabilsem tek damla kanının bile gönüllerde, zilletin gözlerinin önünde İslam'ı nasıl yücelttiğini,nasıl unutulmaz kıldığını?
Ey Huseyn!
İsmini her andığımda yalnızlığın aklıma gelir. Alçaklığın en aşağı noktasındayken kendine insan sıfatını yakıştıran zilletin esirlerinin arasında kolsuz yatan Vefa'nı hatırlarım.. Ali Ekber'inin, o şebih-i peygamber'inin parçalanmış bedeni başında akıttığın gözyaşları gelir aklıma. Sen ki Ali Ekber'ine baktığında cenneti görürdün, peygambere benzeyen gözlerinde aşkı görürdün, o aşkta mest oluşun gelir aklıma, gelir de yanar yüreğim... Ve Zeynep'in... O’nun O karanlık gecede bir başına Rugeyye'nin cansız bedenini bağrına basıp çaresiz ağlayışı gelir....
Henüz bunları görmemişken, yalnızca birkaç kelime duymuşken, bir iki gözyaşı dökmüşken Kerbela'n böyle yakar benliğimi Ey Huseyn! Aşura'n beni divane eder! Kanınla kavrulan, aşkınla yanan Kerbela'na, gözyaşlarınla çağlayan Fırat'ına, Zeynep'in ağaran saçlarına muhtacız Huseyn! Bu kadar acizken karşında, izzetinle yazdığın bu kıyama aşığız Ey Ali'nin evladı! Zehra'nın dünyaya hediyesi! Şu karamsar ve kara ruhlarımıza ışığından bir katre yak! Bu ağlayan zavallı gözlerimize salihane gözyaşı nasib et! Ey Husey'in Rabbi şahid ol!
Selam Sana Ey Huseyn..Ve Evladına..Ve Ashabına..Ve Aşıklarına...
Esengül isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   Alıntı ile Cevapla