Tekil Mesaj Gösterimi
Alt 23.02.2008, 16:42   #14
bayatlı kenan58
Tecrübeli Yiğido
 
bayatlı kenan58 - Ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
bayatlı kenan58 Şuan bayatlı kenan58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır
Son Aktivite: 19.02.2015 20:16

Üyelik Tarihi: 16.02.2008
Yaş: 42
Mesajlar: 363
Tecrübe Puanı: 678 bayatlı kenan58 FAZLA SÖZE GEREK YOKbayatlı kenan58 FAZLA SÖZE GEREK YOK
Standart --->: BİR BAYAN NİÇİN ÖRTÜNMEK İSTEMEZ

Örtünme Allah’ın Açık Emridir

Bazı art niyetliler ne derlerse desinler, müslüman hanım Allah'ın emri olduğu için örtünür. İşte, bir ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyurur:

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (33/Ahzâb, 59).

"(Ey Muhammed) Mü'min kadınlara söyle; gözlerini şehvetli bakışlardan sakınsınlar, cinsel organlarını harama bulaştırmaktan korusunlar, (açmaksızın) görülmesi zaruri olanlar hariç süslerini göstermesinler, baş örtülerini yanlarına sarkıtsınlar.

“Süslerini; (tabiî ve sun'i güzelliklerini) kocalarından babalarından veya kocalarının babalarından veya kendi oğullarından veya kocalarının oğullarından veya kendi kardeşlerinden veya kardeşlerinin oğullarından veya kadınlarından veya kızkardeşlerinin oğullarından veya sahip oldukları (cariyeleri)nden veya cinsî iktidarı olmayan hizmetçilerinden veya kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak çağda olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerini başkalarına bildirmek için ayaklarını da vurmasınlar. Ey Mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edin ki kurtuluşa eresiniz." (Nur Suresi, ayet:31)

Örtünmeyle ilgili hadîs-i şeriflerden bir tanesini sizlere arz etmek isteriz.
Peygamber Efendimiz (sav) de aşağıda sunacağımız hadîs-i şeriflerinde müslüman hanımları hâyâ ve iman timsali tesettüre davet etmekte ve şöyle buyurmaktadır:

"Ebu Bekir (ra) kızı olan Esmâ (r.anha) üzerinde ince elbiseler bulunduğu halde, Rasûlullah'ın yanına geldi. Rasûlullah hemen yüzünü ondan başka bir yana çevirdi ve ‘Ya Esma! Bir kadın hayız (görecek çağ)a ulaştığında, şundan ve şundan başka (bir yerinin) görülmesi iyi olmaz." Buyurarak, yüzüne ve iki eline işaret etti.” (Ebu Davut, C.4 s. 62)

Yukarda verdiğimiz ayet ve hadisler, 1400 küsür yıllık bir uygulama olan tesettürün müslümanlar için bir farz olduğunu ortaya koymaktadır. Örtünme kulluğun gereği bir ibadettir, namaz ve oruç gibi bir farzdır.

Bu ayetlerden yola çıkarak, örtünme dört mezhepte de farz kabul edilmiştir. Kadınların kadınlara ve mahremlerine, yani aralarında devamlı evlenme engeli bulunan erkek akrabasına karşı avret yeri, Hanefî ve Şâfiîler’e göre erkeğin erkeğe karşı avret yeri gibidir.

Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinde ağırlıklı görüş, kadının mahremi erkekler yanında el, yüz, baş, boyun, kol, ayak ve baldır hariç, bütün vücudunun avret olduğu ve örtülmesinin gerektiği yönündedir.

Kadının yabancı erkekler, yani mahremi olmayan erkekler karşısında avret yeri yüzü, el ve ayakları hariç bütün vücududur. Bu Hanefî mezhebinin görüşü olup diğer fıkıh mezheplerine göre kadının ayakları da avrettir.

Bunun için müslüman hanımlar Allah'ın rızasını kazanmak ve O'nun bu farz emrini yerine getirmek için örtünürler. Herhangi bir görüşe bir tepki olarak örtünmezler, ya da "Efendim, önceden kadınların saçları yemeğin içine dökülüyormuş da, yemeğin içine dökülmesin diye örtünmüşlermiş” gibi saçma iddia ve hezeyanlar için örtünmezler.



Örtünmenin Faydaları

•Örtünmenin sayılamayacak kadar yararları vardır. Başta Allah'ın emri olduğu için örtünme emrine yerine getiren müslümanlar hanımlar Allah'ın rızasını kazanmaktadırlar.

•Yine, yukarda da yer verdiğimiz Ahzab süresinin 59. ayetinde tesettür emrine uyarak, güzelliklerini gizleyen müslüman hanımlar, kötü niyetli kişilerin sözlü ve fiili saldırılarından korunmuş olurlar. Şöyle etrafımızda baktığımız zaman dekolde kıyafetli, makyajlı, mini etekli bayanların sokaklarda, toplu taşıma araçlarında el ve dille uğradıkları tacizler, her zaman olağan olaylardandır. Tesettürlü hanımların da yabancı erkeklerin sözlü ve fiili tacizlerinden korunduğunu bilinen ve yaşanan bir gerçektir.


•İnsanoğlu yaratılışı icabı tahriklere çabuk kapılan bir yaratıktır. Evde, okulda, işyerinde, pazarda, TV'de ve her yerde açık kadınlarla muhatap olan erkekler, yoğun bir cinsel tahriğin ve yönlendirmenin kurbanı olmaktadırlar.

•Erkeklerin, hayatın tüm birimlerinde kadının açık saçıklığıyla tahrik edilmesi sonucunda, cinsel sapıklığın büyük boyutlara ulaştığı yapılan araştırmalarla da teyit edilmektedir. Kadınlarımız tesettüre büründükleri takdirde, hem kendilerini cinsel tacizlerden korurken, hem de erkekleri cinsel sapıklığa düşmekten korurlar. Kadınların erkekleri tahrik etmediği bir sistemde, cinsel anarşi diye bir şey sözkonusu olamaz.


•Kadının açık saçıklığı ve hâyâsızlığı, aile bağlarını koparan en önemli etkendir. Kadın-erkek ilişkisinin sınır tanımadığı toplumlarda, evli açık kadınlar daha çok yakışıklı ve kibar bulduğu erkeğe yaklaşabilmekte, evli yakışıklı bir erkek de karısından daha güzel bulduğu kadına yaklaşmakta; eşler birbirlerini böylece aldatmakta, dolayısıyla yuvalar yıkılmaktadır. Âile sadakatinin korunmasında örtü ve namusun rolü çok büyüktür. Başkalarına değil de kocasına karşı güzelliklerini sergileyen imanlı kadın, sadakatini ispatlamış olmaktadır.

•İslâmın diğer emirlerinde olduğu gibi Örtü emrinde de sayısız tıbbî hikmetler mevcuttur. Örtü, kadını harici etkilerden, erkeği de kadının cezbedici güzelliklerine bakmaktan alıkoymakta, dolayısıyla insan sağlığına olumlu katkılarda bulunmaktadır. Örtü, kadınların tenlerini erkeklerin zararlı bakışlarından koruduğu gibi güneşin zararlı ışınlarına da siper olduğu bir gerçektir. Güneş ışınları, vücuda direk temas ettiği için yakıcıdır. Ama örtülü kadında güneş ışınları, elbisenin üzerinden yansıyarak tesirini kaybeder. Kapalı kadının hali gölgelikte oturan birinin haline benzer.


•Tesettürlü kadınların bir özelliği de derilerini güneşten ve soğuktan korudukları için yumuşak ve taze bir tene sahip olmalarıdır. Açık kadınların derileri; güneş ve soğuktan dolayı, örtülülere göre daha serttir.

•Prof. Dr. Asaf Ataseven yaptığı araştırmalarda elbisenin iklim vazifesi gördüğünü ortaya koymuştur. Ataseven'e göre elbise dış ortam ile vücudumuz arasında bir ortam oluşturmak gibi önemli bir vazife ifa etmektedir. Bugün buna "elbise iklimi" deniliyor. Elbise, dışarıdaki sıcaklığın cildimize doğrudan doğruya intikal etmemesi ve güneş ışınlarına fazla maruz kalmamamız için de faydalıdır. Elbise soğuğun zararlı tesiri gibi, sıcağın zararlarından da insanı koruyor; hatta vücut sıcaklığı ile dış ortam arasındaki harareti tanzim gibi bir fonksiyon ifa ediyor. Böylece insanın elbise ikliminde yaşamasını sağlıyor.


•Örtülü bir kadın, görünümüyle toplum içinde kadın olarak değil, insan olarak var olduğunu anlatır. Çıplak bir kadın toplumda bakılmak görülmek ve beğenilmek için vardır. Ama o evden dışarıya çıkmadan önce saatlerce ayna karşısında, gözleri üzerinde toplayacağı bir "biçim"e dönüştürmeye çalışır kendisini.

•Acaba kadın sade ve ağırbaşlı bir şekilde toplum içinde yer alması mı daha hayırlıdır? Yoksa dışarı çıkış için ayna ve tuvalet masasının yanında bir kaç saat zamanını öldürse, dışarı çıktığında da bütün işi erkeklerin dikkatini kendine çekmek olsa, gençleri nefislerine düşkün, şehvetperest ve göz otlatan varlıklar durumuna soksa mı toplum için daha hayırlıdır?

Tesettür kadına dişiliğiyle değil, kişiliğiyle insan olduğunu gösteren bir araçtır
__________________


şuanda yaptığımız hiçbir iş
kılınmayı bekleyen
vakit namazından daha önemli değildir


[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
bayatlı kenan58 isimli Üye şimdilik offline Konumundadır   sendpm.gif