Yasaklı
Kadir58 Şuan
Son Aktivite: 28.05.2008 23:27
Üyelik Tarihi: 03.08.2005
Yaş: 37
Mesajlar: 259
Tecrübe Puanı: 0 
|
301 yetmez, sıradaki gelsin - EMİN PAZARCI
Sokağa çıkıp, "Türkiye'nin en önemli meseleleri ne?" diye sorsak, belki de bin tane madde sıralanır. Ancak kesin olan şu ki, 301. Madde'nin esamisi bile okunmaz. Halkın, 301. Madde ile ilgili bir beklentisi de sıkıntısı da yok.
Biz ise, yıllardır 301. Madde'yi tartışıyoruz... Son günlerde de 301. Madde ile yatıp, 301. Madde ile kalkıyoruz. Tepede yürütülen tartışmalarla, Türkiye'nin gerçekleri ve beklentileri taban tabana zıt. Şimdi, biliyorum ki bazıları "İyi, ama" diye başlayacak: - Ne yapalım yani, "halkın beklentisi yok" diye fikir özgürlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi kavramları bir kenara mı bırakalım? Ne ilgisi varsa...
Bu ülkede, "hür düşünce" adına 301. Madde'nin kaldırılmasına çalışanların asıl istedikleri sövme hürriyeti! Kime olduğu da belli: T ü r k l ü ğ e , Cumhuriyete, Meclis'e, Hükümet'e, yargı organlarına, askere ve polise. Çünkü, TCK'nın 301. Maddesi, bu değerleri ve kurumları alenen aşağılamayı suç sayıyor. Son fıkrasında ise, net olarak şu cümle yer alıyor: "Eleştiri için yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz." Demek ki... Eleştirmek serbest, sövmek suç! Bu ifadeler bile rahatsızlık doğurduğuna göre... Belli ki, fikir açıklamak ve eleştiri yöneltmenin yanı sıra, aşağılamanın, ayaklar altına almanın ve sövmenin de serbest bırakılması isteniyor! Yıllardır bunun için fırtına koparılıp, feryat ediliyor.
Neymiş, Avrupa öyle istiyormuş. Bizim de Avrupa standartlarını yakalamamız gerekiyormuş. 301. Madde'nin Ceza Kanunumuzda bulunması bizim açımızdan affedilmez bir ayıpmış. Vesaire, vesaire... Oysa, Avrupa'nın dört bir yanı 301 benzeri düzenlemelerle dolu. Belli değerlere hakaret etmek, onları aşağılamak, İngiltere'de de suç, Danimarka'da da. Bulgaristan da buna izin vermiyor, Fransa da. Onlar için "hak" olan, bizim için "kabahat."
Üstelik, verilen cezalar bizdekinden kat be kat fazla. Bizde cezanın üst sınırı 3 yıl. Almanya'da ise neredeyse iki katı. Almanya'da, Federal Devleti, Hükümet'i ya da yargıyı aşağılayanlar, 3 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılıyorlar. Buna rağmen, karşımıza geçip bize akıl veriyorlar: - Reformlara ara verdiniz ve çok ayıp ettiniz. Üstelik, şu 301. Madde'yi de bir türlü değiştiremediniz... "Reform" diye önümüze koydukları, milletin karşı karşıya gelip birbirine sövmesi için alt yapı oluşturulması!
Şimdi 301. Madde'yi bir defa daha değiştiriyoruz. Topu da Cumhurbaşkanlığı makamının önüne atıyoruz. Hem yargıyı etkisizleştiriyoruz, hem de dava açılmasını Cumhurbaşkanı'nın iznine bağlayıp, Anayasa'nın eşitlik ilkesini ayaklar altına alıyoruz. Peki işe yarayacak mı? Bu sorunun cevabı, yapılacak uygulamaya bağlı! Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıp hiçbir dava açılmasına izin vermezse, problem çıkmayacak. Tersini yaparsa, tartışmalar yine kesilmeyecek.
Bu defa da 301. Madde'nin tamamen kaldırılması istenecek. Bu kadarla da yetinilmeyecek. Avrupa, hep yaptığı gibi çifte standart uygulamaya devam edecek. Yarın önümüze başka abuk sabuk istekler konulacak. AB Komisyonu Başkanı Barosso, Türkiye'ye gelip, zaten bir kısmını peş peşe sıraladı ve gitti. Avrupa bu, hikmetinden sual olunmaz! Biz böyle düşünüp, sorunları halkın önüne bu şekilde koyduğumuz müddetçe de içine düştüğümüz kısır döngü devam edip gidecek.
Bugün
|