AMACIMIZ
1. Müslümanlar kardeştir. İslam ümmet birliğini zedeleyecek, bu birlikteliğe giden yolda köstek olacak her türlü tavır ve davranışlardan uzak durmayı taahhüt eder. Samimiyet ve iyi niyetle Müslümanların birlikteliğini hedefleyen her çalışmayı kimden ve hangi çevreden olduğuna bakmaksızın destekler.
2. İslami yapılanmalar inkâr edilemez bir olgudur. Yapımız kendi varlığını başka yapıların yokluğu üzerine bina etmez.
3. Kardeş kuruluşlar olarak kabul ettiği diğer İslami yapılanmaları ümmetin vahdeti önünde bir engel ve kendisine rakip olarak değil, ümmet denizine dökülmek için akan birer ırmak olarak kabul eder ve Allah’ı razı etmek için yapılan her meşru çalışmayı takdirle karşılar.
4. Kardeş İslami kuruluşlara karşı eleştiri hakkını kullanırken "sevgi"yi mihver, "insaf"ı mi’yar, "itidal ve adalet"i mikyas olarak alır. Niyeti, gayesi ve usulü meşru her çalışmayı imkânlar nispetinde desteklemeyi taahhüt eder.
5. CAMİAMIZ, Müslümanlar arası ilişkilerde "onlar kendi aralarında şefkatli ve merhametli" Kuran-i düstur uyarınca İslami yapılanmaların diyalog zemininin karşılıklı sevgi ve merhamet üzerine bina edilmesini öngörür.
6. CAMİAMIZ, İslam’ın sabiteleri konusunda ittifakın esas olduğunu, değişkenleri konusunda ise hiçbir yapının hiçbir şey adına kendi görüşünü tek doğru gibi savunmaya ve bir başkasına dayatmaması gerektiğine inanır.
7. CAMİAMIZ, İslami yapılanmalar arası diyalog zemininin selamlaşma ve ziyaretleşme Nebevi tavsiyelerinin bir uzantısı olarak görür ve İslami yapıları kendi tanımladıkları gibi tanır.
8. CAMİAMIZ, İslam hukukuna sonuna kadar riayet eder. Hukuku sadece kendi bireyleri arasında değil, tüm Müslümanlara yönelik olmasına dikkat eder.
9. CAMİAMIZ, Yukarıdaki hedefleri gerçekleştirmek için diğer yapılanmalardan gelecek iyi niyetli teklif, tavsiye ve tenkitlere açıktır.
10. CAMİAMIZ, marjinalleşmekten ve marjinalleştirilmekten şiddetle uzak durulması gerektiğine, toplumsal olaylar karşısında da itidalli ve basiretli olmanın zaruretine inanır.
İLKELERİMİZ
Allah, her şeyi insana, insanı da kendisine tahsis etmiştir. Allah’ın vazettiği bu ilkeyi, zedeleyici tavır ve davranışlardan uzak durulması şiarımızdır. İnsanı, beton binalardan teşekkül olan vakfa, ‘dava’ denilen mefhuma, çizgiye, meşrebe, kendi cinsi olan insana; yani Allah’tan gayrisine alet etmemek!...
Bilakis tüm bunları; vakfı, davayı, çizgiyi, dergiyi vs... insan için bilmek ve adamak...
1- Eksende İnsan:
Cenabı Hak her şeyi insana, insanı da yalnız kendisine tahsis etmiştir..
Allah’ın vaaz ettiği bu ilkeyi zedeleyici tavır ve davranışlardan uzak durulması şiarımızdır. İnsanı beton binalardan teşekkül eden vakfa, "dava" adlı mevhum bir şeye, çizgiye, meşrebe, kendi cinsi olan insana, şahıslara; yani Allah’tan gayriye alet etmemek!.. Bilakis tüm bunları; vakfı, davayı, çizgiyi, dergiyi, meşrebi insan için bilmek ve ona adamak... İnsanı faaliyetlerin değil, faaliyetleri insanın hizmetine sunmak
2- Tasarrufta İhtiyaç:
Tüm tasarrufların temelinde ihtiyaç bulunmalı. İhtiyaçtan doğmayan her şey lükstür. Bunun dini literatürde adına "israf" denir. Elimize geçen zamanı ve her türlü imkânı kullanırken soracağımız ilk soru "ihtiyaç mı?" sorusu olacaktır. Çalışmayı kurmaya teşebbüs ederken sorduğumuz gibi... İhtiyaç olmayan şeylerden uzak durmak şiarımızdır.
3- Tavırda Denge:
ADALET VE İTİDAL BAKIŞIMIZIN MİHENGİDİR..
İNSANI, EŞYAYI VE OLAYLARI DEĞERLENDİRİP YORUMLARKEN ADİL VE MUTEDİL OLMA GAYRETİ İÇİNDEYİZ... BU KONUDA ALLAH’TAN YARDIM NİYAZ EDERİZ.
DENGE’DEN KASTIMIZ, RASULULLAH’IN SÜNNETİNİ TAKSİM ETMEDEN, BÖLÜŞTÜRMEDEN, BİRİNİ DİĞERİNE FEDA ETMEDEN, EMİR VE YASAKLARDAKİ KUR’ANİ ÖNCELİK SIRASINI BOZMADAN YAŞAMAKTIR. BUNUN TEMEL KARAKTERİSTİĞİ, "KAFA, YÜREK VE BİLEK DENGESİ; DUYGU, DÜŞÜNCE VE EYLEM DENGESİ’DİR. BU ÜÇ VASFIN HİÇBİRİNİN DİĞERİNE FEDA EDİLMEDİĞİ NEBEVİ BİR DENGENİN OLUŞTURULMASIDIR AMAÇ.
KİTAP, AKSİYON VE TESBİH DENGESİNİ ŞAHSINDA KURABİLMİŞ MÜ’MİNE OLAN İHTİYAÇ; BUGÜN, HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLADIR.
DEĞİLSE ORTALIĞI "KURBANLAR" KAPLAYACAK, BUNLARIN "KİTAP KURBANLARI", "SİLAH KURBANLARI", YA DA "TESBİH KURBANLARI" OLUŞU BİR ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYECEKTİR.
Görünen o ki, İslam Coğrafyası’nın çok boyutlu bir işgale uğradığı bu çağda "hayırda" yardımlaşmadan bir yere varmak mümkün değildir.
NURULLAH ŞAHİN
nurullah_sahin34@hotmail.com