Sivas, artık göç alan il olmalıdır
Sivaslı şair Abdulkadir Budak'ın bir mısrasında "Sivaslı İstanbul'da bir Selçuklu gözyaşı" demiş.
SİVAS'tan / Naci YILDIZ
Sivaslı şair Abdulkadir Budak'ın bir mısrasında "Sivaslı İstanbul'da bir Selçuklu gözyaşı" demiş. Selçuklu döneminin Konya, Kayseri ile birlikte 3 büyük şehrinden biri olan Sivas'ın insanları acaba İstanbul kapılarında ekmek şavaşı verirken Şelçuklu ruhaniyetinin farkında olmuşlar mıdır? Kimbilir, belki de bu mısralarda ezilmişliğin ıstırabı ve belki de isyanı vardır?
Selçuklu döneminin büyük öneme sahip bu 3 yerleşiminden Konya ve Kayseri ekonomik kalkınma yakaladı ama Sivas bunu başaramadı. Sivas'ın geri kalmışlığı anlaşılır olmadığı gibi kabul edilir de olmamalıdır! Zaten son yıllarda Sivas'ta yaşanan kültürel canlılık ve ekonomi hamlesi bize umut veriyor. Sivas'ta vilayet, belediye, vakıf ve dernekler hayranlık uyandırıcı bir yarış içinde. Ama yeter mi? Elbetteki değil. Sivas, her türlü takdirin üzerinde olan bu kültürel canlılığa bir de gelişim hamlesi eklemeli .
Şehirleri ayakta tutan ekonomik payandalar ise, geleceğe götüren lokomotifi de kültürüdür. Birikimini kendi insanıyla paylaşan bu zenginlik az bir şans değildir. Sivas, geniş tarım alanları ve hayvancılık için uygun meraları ile Konya'dan sonra Türkiye'nin en geniş topraklara sahip ikinci ildir. Bu, az bir şans değildir. Bin 155 kilometre uzunluğundaki Kızılırmak'ın ortalama debisi saniyede 184 metreküpe ulaşır. Kızılırmak Sivas'tan doğar, ama Sivas bu ırmaktan maksimum seviyede faydalanamaz. Kızılırmak'ın şehrin yakınından geçiyor olması şansını da buna ekleyebilirsiniz. Bu ırmağın imkanları artık ihmal edilmemelidir. Değerlerine bağlı, sağduyulu insanı bence Sivas'ın en büyük zenginliğidir. Toprağına bağlı, hoşgörülü, kucaklayıcı bir insan kaynağı. Zaman zaman dışardan gelen tüm talihsiz baskılara rağmen Sivaslı, farklılıklarını zenginlik ve şans olarak kullanma konusunda hala ısrarlı. Sivas göçü durdurmalıdır. Sivas göç alan il olursa birçok şeyin değişeceğine inanıyoruz. Çünkü insanın bir şehre ilgisi, oradaki yaşam standardıyla ilgilidir. Sivas, kültürel bir fark yakaladı, bu tartışmasız. Ama daha ilerisi için umutlarımızı gerçekleştirecek potansiyeli de arıyoruz. Sivas'ın yöneticisinde, aydınında ve halkında bu potansiyelin olduğuna inanıyoruz. İstanbul'daki Sivaslılar, hemşehrilik gecelerinin nostaljisi ile yetinmemelidir. Artık onlar için hemşehrilik zemini doğdukları şehirledir. Sahip oldukları bu misyonun manevi borcunu topraklarına ödemeye gelmelidirler.
Kaynak:
[Üye Olmayanlar Linkleri Göremez. Üye Olmak İçin Tıklayın...]