Alıntı:
abircan Nickli Üyeden Al?nt?
birgün bişey patlayacak ama ne zamanla görürüz bakalım bu kadar gazın zararı vardır ama hayırlısı
500.000.000.000 amerikan doları borç
bölü 71.300,000 kişi türk eşittir adam başı borç : 7,012 amerikan doları yediden yetmişe herkes borçlu
barikat 58 senin borcunda 7,012 amerikan doları hayırlı olsun, işin varmı yok, baban zenginmi bilemem, annen sigortalımı emeklisi varmı onuda bilemem , kaç kardeşsiniz bilemem ama ailede kaç kişi varsa adam başı 7,012 dolar borcunuz var haberin ola,
altuntaş58 abim aynı borç seninde ve ailendeki her üyenin benim
davos mavos hepsi senaryo
insan kendi düzenlettiği paneli terk edermi, hemde perese dediklerini sen ben anladık ama ona çeviri yapılmadıki, sonrada bakan çiçek bir haftadır özür ve düzeltme yapıyor kim bostancı başı değilya hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı devlete en uzun süre bakanlık yapmış ama ne hikmetse 3 parti kapattırıp kendisi muaf olmuş sayın bakan cemil çicek
biraz okuyalım abim sağı solu
|
BENCEDE OKUYALIM....
CHP'nin borç hesabını bakkallar yapsa iflas eder
Ercan Baysal
19/07/2007
Genel seçimler öncesi propaganda çalışmalarını yürüten siyasî partiler, birbirlerine yönelik ağır eleştirilerde bulunuyor.
Konuşmalarında hükümete yüklenen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, iktidarın 'dış borçları 400 milyar doların üzerine çıkardığı' iddialarına Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'dan cevap geldi. İddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden Babacan, muhalefetin dış borçları yüksek gösterme gayretinde olduğu görüşünde: "Borç rakamını yüksek gösterecekler ya, öncelikle Türkiye'nin brüt borcunu alıyorlar. Varlıklarını ise dikkate almıyorlar. Özel sektörün 126 milyar dolarlık dış borcunu da ekliyorlar.
Türkiye'nin kamu net borç stoku 183 milyar dolardır. Bunun 21 milyar doları dış, geri kalanı iç borç. Biz kamu net borç stokunu iktidara geldiğimizden bugüne ciddi seviyelerde düşürdük. 2002'de dış borç 54 milyar dolardı."
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Babacan, pazar günkü seçimin arifesinde Zaman'a, borç yapısından IMF ile ilişkilere, Avrupa Birliği sürecinden babasının işyerinin bulunduğu Ankara'daki Çıkrıkçılar Yokuşu'na kadar gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Muhalefetin dış borçlara yönelik eleştirilerine tepki gösteren Babacan, bir ülkenin uluslararası borç hesaplama yöntemi olduğunu, Dünya Bankası, IMF ve OECD'nin borç hesaplama metoduna göre yapıldığını kaydetti. Babacan, özel sektörün dış borcunun dikkate alınmayacağını vurguladı. "Bu kamunun borcu değildir. Türkiye'nin esas olan kamu net borç stokudur." diyen Babacan, şöyle konuştu: "Kamunun borcunda öncelikle Hazine'nin, merkezî yönetimin ve belediyelerin borçlarına bakıp alt alta toplanır. Bir de kamu üzerinde Hazine'nin, belediyelerin, Merkez Bankası'nın nakit varlıkları düşülür. Böylece de borç stoku belirlenir." dedi. Bakan Babacan, "CHP uluslararası standartlarda bir hesaplama yapmıyorsa bakkal hesabı ile mi bu rakamı buluyor?" sorusunu ise şöyle cevaplandırdı: "Özel sektörün dış borcu, kamunun iç ve dış borcu ne buluyorlarsa elma, armut, portakal alt alta yazıp toplamak doğru bir hesap değil. Bakkal hesabı deyince bakkallara da hakaret etmiş oluruz. Bakkallar bile o hesabı böyle yapmazlar, yoksa iflas ederler."
Ali Babacan, Financial Times gazetesinde, iş ve finansal elit kesimin CHP'ye oy verecekleri; ancak hükümette AK Parti'yi görmek istedikleri yolundaki haberi de değerlendirdi. Bu görüşün arkasında sağlıklı düşünememenin yattığını vurgulayan Babacan, konuya ideolojik yaklaşıldığı görüşünde: "Maalesef bazen ideoloji rasyonaliteyi geride bırakabiliyor. Aman koalisyon olmasın, AK Parti gelsin diyeceksiniz. Ama oyum başka partiye diyeceksiniz, bu doğru bir yaklaşım değil. Aklıselim sonunda galip gelecektir."
Petkim'in satışına eleştiriler haksız
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Babacan, Petkim'in yüzde 51'ine verdiği 2 milyar 50 milyon dolarlık teklifle dikkatleri üzerine çeken Rus-Kazak ortaklığı TransCentralAsia'nın hisse dağılımında Ermeni asıllı Rus vatandaşı Ruben Vardanyan'ın da olmasına yönelik eleştirilere karşı çıktı. Bakan, sermayenin hangi ülkeden, hangi etnik kökenden geldiğini ve rengine bakılması gibi bir durumun Türkiye'de söz konusu olamayacağını belirterek, Türkiye'de Ermeni asıllı vatandaşların olduğuna işaret etti. Babacan, "Özelleştirme uygulamalarında bu kuruluşları alan şirketler Türkiye aleyhine faaliyet gösterdi ise düşmanca bir tutumu açıkça ortaya koyduysa, bizim uluslararası çıkarlarımıza zarar verdiyse hangi ülke, din ve etnik kökene mensup olursa olsun kabul edilemez. Kaldı ki hisse senedi kimin elinde olursa olsun bu kuruluş TC'nin kuruluşudur. Petkim'de ihalede en yüksek teklifte bulunan kuruluş ve ortakları araştırılıyor. Araştırma biter, siyasi iradenin önüne gelir, Özelleştirme Yüksek Kurulu bununla ilgili nihai kararını verir." dedi. Başmüzakereci Ali Babacan, tam üyelik hedefiyle yola çıkan Türkiye'nin AB sürecini seçimler sebebiyle askıya aldığına yönelik eleştirilere karşı çıkıyor. Babacan, Avrupa'daki bazı gelişmelerin olumsuz etkisine rağmen sürecin devam ettiğini vurguladı. AB'nin Türkiye için bir dış çapa olma özelliğinin son derece önemli olduğunu dile getiren Babacan, "Bunu özellikle ekonomimizdeki etkileri açısından da çok önemsiyoruz. Çünkü Türkiye'de bugün büyüme hızlıysa, artık istihdam üretiyorsa, ekonomi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasına girdiyse, burada AB hedefinin önemi çok çok büyük." şeklinde konuştu. Doların düşüşü tehlikeli değil Bakan Ali Babacan'ın değerlendirdiği diğer konu da, seçim öncesinde piyasalarda meydana gelen gelişmeler. Piyasaların, dövizdeki düşüşün ardından müdahale olabileceğine yönelik beklentilere cevap veren Babacan, kurun suni olarak bir yerlere götürülmesinin tehlikeli olduğunu söylüyor. "Serbest piyasada arz ve talebin buluştuğu noktada kur oluştuğu sürece bundan endişe duymaya gerek yok." diyen Babacan, Türkiye'nin artık büyük bir ekonomi olduğunu vurguluyor. Ülkede milyarlarca dolarlık döviz işlem hacminin oluştuğunu aktaran Babacan'a göre devletin bu işin içerisindeki payı yok denecek kadar azaldı. Alışverişi artık piyasa yapıyor. Döviz, Merkez Bankası'nın gidip her gün alıp sattığı bir emtia olmaktan çıktı. Merkez, dövizi sadece rezerv amaçlı küçük küçük alıyor. Bu da kuru etkilemeye yönelik değil.
